Yeni bir podcast platformu: Poddy!

Sosyal podcast uygulaması Poddy’nin kurucu ortağı Cüneyt Göktürk ile uygulamanın sunduğu olanakları ve hedeflerini konuşurken, Türkiye’deki girişimler için yatırım sürecini ve yatırımcıların bakış açısını da mercek altına aldık.

Cüneyt Göktürk, Poddy’nin bir yıl süren araştırma ve test çalışmaları sonucu piyasaya sürüldüğünü ve şimdi Amerika pazarına odaklandıklarını söylüyor. Amerika pazarına giriş yapmayı planlayan Poddy, melek yatırımcılar ve yatırım şirketlerinin desteğiyle hızlı bir büyüme öngörüyor.

Poddy’nin hikayesi

Poddy

Poddy, podcast dinleyicilerine seslerini duyurabilme ve podcast içeriği üretenlerin dinleyicileriyle etkileşime geçebilmesini sağlama fikri ile iki Türk girişimci Cüneyt Göktürk (CEO, Founder) ve Erman Darıcı (CMO, Co-Founder) tarafından Londra merkezli olarak Ağustos 2022’de hayata geçirildi.

Poddy’nin içindeki Radyo Podyy kanalında, ünlü şarkıcılar, popülerleşen şarkılarının hikayelerini paylaşıyor. Ünlü isimler arasında Simge, Gülben Ergen, Gökhan Türkmen, Sinan Akçıl, Aydilge, Ece Seçkin, Emre Aydın, Deeperise ve Furkan Başıaçık, Güliz Ayla, Bora Duran, Seçil Gür, Mert Yenihayat, Zen G, Ahmet Çaplı, Alize, Aybüke Albere, Bora Gencer, Damla Durakçay, Ebrar Mashar, Erkin Arslan, GLS, Gökhan Kunt, Sevtap Ünal, Seçkin Türk, Pınar Soykan, Ozan Ünlü, Murat Güneş, Hande Plak, Billur Koyuncu, Melis Uzunarslan, Merve Akıncı, Pote, Ceren Gündoğdu  gibi sanatçılar yer alıyor. Deniz Dülgeroğlu, İbrahim Selim, Oya Doğan, Yasemin Şefik gibi isimler hem podcast yayınlıyor hem de içerik paylaşımı yapıyor.

Poddy uygulamasını iOS ve Android telefonlar için buradan yükleyip deneyebilirsiniz.

MediaMarkt’tan geri dönüşüm hamlesi

0

Yeni bir akıllı telefon, eğlence ve teknolojik yenilikleri getirirken, cihazın kullanım ömrünün sonunda çevre dostu bir şekilde nasıl elden çıkarılacağı da büyük önem taşıyor. Genellikle, kullanılmış akıllı telefonlar işlevselliğini korumaya devam ediyor ve diğer kullanıcılar için yenilenerek ikinci bir hayat kazanabiliyor. Elektronik atık sorunu çevre üzerinde olumsuz etkilere yol açarken, aynı zamanda gereksiz bir yük de oluşturuyor. MediaMarkt, elektronik cihazları geri alarak onlara ikinci bir hayat kazandırıyor. 

11 ayda yaklaşık 44.800 cihaz, tüketicilerden alınarak Yenileme Merkezleri’ne gönderildi ve yenilenen cihazlar sıfır ürünlere göre daha uygun fiyatlarla tekrardan müşterilerin kullanımına sunuldu.

2022 yılında yenileme merkezleri iş ortaklarıyla birlikte yenilenmiş cihaz hizmetini başlatan MediaMarkt, artık kullanılmayan cep telefonu, akıllı saat ve dizüstü bilgisayar gibi ürünlerin, mağazalara fiziksel ya da kargo yoluyla teslim edilmesine olanak sağlıyor. Kullanıcıların elden çıkarmak istedikleri akıllı telefon, dizüstü bilgisayar ve akıllı saat gibi ürünlerin, satın alma değerleri, modeline, ürünün çalışıp çalışmamasına, ekran ve kasasının durumuna bağlı olarak değerlendiriliyor. Kullanıcıların, inceleme sonucu yapılan teklifi kabul etmeleri halinde, kullanıcılara bir sonraki alışverişlerinde kullanılmak üzere MediaMarkt mağazalarında geçerli olacak hediye kartı veriliyor ya da Eskiyi Getir Yeniyi Götür kampanyası kapsamında tüketiciler getirdikleri eski cihaz bedeline ilave, kampanyalı yeni cihaz alımlarında yenileme desteklerinden faydalanabiliyor. MediaMarkt’ın bu projesi kapsamında 2022/23 mali yılının ilk on bir ayında, akıllı telefonlar, tabletler, akıllı saatler, dizüstü bilgisayarlar gibi yaklaşık 44.800 kullanılmış cihaz, cazip teklifler ile tüketicilerden alınarak Yenileme Merkezleri’ne gönderildi ve yenilenen cihazlar tekrardan müşterilerin kullanımına sunuldu. 

Eski cihazdaki verilere ne oluyor?

MediaMarkt, kullanıcıların akıllı telefonlarını değerlendirerek çevreye destek oluyor. Fonksiyonel cihazlar yenileniyor ve sonrasında sertifikalandırılmış yenilenmiş cihazlar olarak yeni sahiplerini bekliyor. Şayet bir cihaz artık çalışmıyor ve tamir edilemiyorsa, kullanılabilecek parçalar çıkartılıp tekrar kullanılıyor. Kalan parçalar ise geri dönüşüm sürecine tabi tutuluyor. Böylelikle kullanıcılar, çekmecelerinde artık kullanmadıkları cihazları tekrar sisteme kazandırabiliyor. İade edilen cihazlar ise görünüm ve teknik durum açısından kontrol ediliyor ve özel yazılım kullanılarak profesyonel bir veri silme işlemi gerçekleştiriliyor. 

Yine bir otonom araç kazası!

ABD’nin Orlando şehrinde hizmete giren yeni otonom shuttle aracı, göreve başladıktan iki gün sonra kaza yaptı.

Otonom Navigasyonla Mekik (SWAN) pilot projesi, Beep ve Central Florida Bölgesel Ulaşım Otoritesi (LYNX) ile işbirliği içinde Ağustos ayının ilk haftalarında başladı. Ancak mekik, şehrin şehir merkezinde tam boyutlu bir otobüsle çarpıştıktan sonra istenmeyen manşetlere maruz kaldı. Operatörler için durumu daha da kötüleştiren ise olayın tamamının bir yolcu tarafından şu anda internette yayılan bir videoya kaydedilmesi.

@samorlando220

Tried out the new SWAN Shuttle auntonmous shuttle in Downtown Orlando today. We crashed. #Beep

♬ original sound – Sam Gallaher

Otonom Shuttle’dan beklenmedik kaza

TikTok kullanıcısı Sam Gallaher (samorlando220) deneyimini kısa ve öz bir şekilde özetledi: “Bugün Orlando Şehir Merkezinde yeni SWAN Shuttle auntonmous mekiği denedim. Kaza yaptık” dedi.

Daha büyük olan otobüs şehrin LYMMO’sundan gelen Orange Line aracıydı. Sistem aynı zamanda LYNX tarafından işletiliyor. TikTok’ta paylaşılan video görüntülerinden otonom mekiğin hareket ettiği ancak LYMMO otobüsünü tespit edemediği ve bunun sonucunda çarpışmanın meydana geldiği anlaşılıyor.

Kimse yaralanmadı ancak Orlando Polis Departmanından yapılan açıklama olayı doğruladı. Açıklamada: “22 Ağustos 2023 Salı günü saat 13:05 civarında, Livingston Caddesi yakınlarındaki Terry Bulvarı’nda, bir LYMMO otobüsü ile SWAN Shuttle arasında, her iki araçta da küçük kozmetik hasara yol açan bir olay meydana geldi” ifadelerine yer verildi.

LYMMO otobüsleri, SWAN projesinin bir parçası olarak gerektiği kadar doldurulmak üzere beklemede olduğundan, görünüşe göre yolculara yönelik hizmetler üzerinde herhangi bir etki yaşanmadı. Günün ilerleyen saatlerinde normal seferler yeniden başladı.

SWAN servisi, LYNX Merkez İstasyonu ve SunRail’i UCF/Valencia Şehir Merkezi, Luminary Green Park, Electronic Arts (EA) ve Parramore ve Creative Village’a bağlayan 1.6 kilometrelik bir rota işletiyor. Araçlar, Beep’in Nona Gölü’ndeki ulusal komuta merkezinde insanlar tarafından izleniyor. Pilot proje lansman sırasında Beep tarafından “paylaşılan, elektrikli ve otonom araçların erişilebilirliği nasıl artırabileceği ve sakinlerin yaşam kalitesini nasıl iyileştirebileceği konusunda şehrin ulaşım stratejisine rehberlik edecek” denildi. Hizmetin açılışı, Cumberland, Atlanta da dahil olmak üzere son aylarda başlatılan benzer Beep pilot uygulamalarının ardından gerçekleşti.

Siber suçlular yüksek maaş vaadiyle iş arayanları hedef alıyor!

ALEV AKKOYUNLU / Laykon Bilişim Operasyon Direktörü

Kuruluşlar, işletmeler ve bireyler her gün siber saldırıların kurbanı oluyor. Tehdit aktörlerinin verilerimizi tehlikeye atmasını engelleyemesek de veri ihlallerinin potansiyel etkisini azaltmak için proaktif önlemler alabiliriz.

Uzaktan çalışma ve bu alanda kullanılan teknolojilerin yaygınlaşması ile “Job Scam – Hiring Scam”, siber saldırganlar için çok daha kolay ve kazançlı bir gelir kapısı haline geldi. Aslında bu siber dolandırıcılık yöntemi uzun zamandır var olmasına rağmen, taktikler ve formlar her geçen gün değişerek karşımıza çıkmaya devam ediyor. Özellikle yüksek maaş ve uzaktan çalışma vaadiyle iş arayanları hedef alan sahte ilanlar oldukça popüler hale geldi. Sosyal medya uygulamalarını da bu alanda kullanan siber saldırganlar, şirketlerin kurumsal internet adreslerini bire bir taklit ederek iş ilanları yayınlamaya başladı.

Hedef alınan internet kullanıcıları kişisel bilgilerin çalınması, çalıştıkları şirket ağlarına sızılması ve hatta maddi kayıplar gibi çok farklı kötü senaryolarla karşı karşıya kalmaya başladı.

Popüler e-ticaret firmalarını taklit eden saldırganlar, insan kaynaklarından gönderilmiş gibi sahte SMS’ler gönderiyor. SMS içeriğinde, evden yarı zamanlı çalışarak günlük belirli bir miktarda para kazanmak isteyen kişilerin iletişime geçmesi için sahte bir bağlantı veya numara paylaşılıyor. Benzer bir saldırı sosyal medya özellikle LinkedIn hesapları üzerinden de yapılabiliyor.

İletilen bağlantıya tıkladıklarında sahte siteye ulaşan kurbanların girdiği bilgiler, maalesef saldırganların eline geçebiliyor.

Bunun bir diğer örneği de son dönemde WhatsApp üzerinden gelen tanımadığımız kişilerden gelen arama ve mesajlar ile yaşanabiliyor.

1. Öncelikle teklif edilen uçuk maaş vaatlerine şüphe ile yaklaşmak gerekiyor. Ayrıca işe almak isteyen kişiler tarafından sizden parasal bir talepte bulunuluyorsa hızla uzaklaşın.

2. Sunulan iş teklifi ile ilgili kurumun resmi internet sitesinde bu tarz bir iş ilanı olup olmadığını kontrol edin.

3. Size iş ilanı gönderen kişinin gerçekte bu şirkette çalışıp çalışmadığını yine LinkedIn üzerinden sorgulayarak sağlamasını yapabilirsiniz. Sizinle iletişime girilen e-posta adresinin de gerçek kurum domain adresinden gönderilip gönderilmediğine dikkat edin.

4. Uluslararası gelen tekliflerde kullanılan yazım diline dikkat edin. Genelde dolandırıcıların size attıkları mesajlarda kullanılan metinlerin imla hataları çok fazla olabiliyor.

5. İlan ile size gönderilen linki karşılaştırarak kontrol edin. Gerçekte şirketin internet sitesi ile uyuşup uyuşmadığını kontrol etmeden sakın kişisel bilgilerinizin istendiği formları doldurmayın veya size gönderilen bilinmeyen dosyaları açmaya çalışmayın.

Alev Akkoyunlu

Alev Akkoyunlu
Laykon Bilişim Operasyon Direktörü

23 yıla yakın bir süre siber güvenlik sektöründe satış ve pazarlama alanında ustalaşan Alev Akkoyunlu, şu an Bitdefender Antivirüs’ün de aralarında bulunduğu birçok güvenlik ürününün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörlüğü görevini yürütmektedir. 1979 doğumlu olan Akkoyunlu, Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı ve Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunudur. Akkoyunlu, 1 çocuk sahibidir.

Meta açık kaynaklı yeni bir dil modeli yayınladı

0

Meta, GitHub Copilot’a cevap olarak Code Llama adlı yeni açık kaynaklı bir dil modelini yayınladı. Bu model, kod tamamlama, oluşturma ve test etme işlemleri için kullanılabilir ve yerel donanım üzerinde çalıştırılabilir. Model, Python, C++, Java, Bash gibi dillerde kod satırları üretebilir veya tamamlayabilir.

Code Llama, Meta’nın ücretsiz LLM Llama 2 modelinin özel bir versiyonudur. Modelin üç farklı boyutu vardır: 7 milyar (7B), 13 milyar (13B) ve 34 milyar (34B). 34B modeli en doğru model olarak kabul edilirken, 7B ve 13B modelleri daha hızlı çalışabilir ve düşük gecikmeli talepler için daha uygun.

Code Llama’nın 34B modeli, programlama verilerine dayalı ek eğitimle oluşturulmuş ve HumanEval adlı bir kıyaslama veri setinde %48,8 doğruluk elde etmiştir. Bu, Llama 2 modelinin %30,5 ve GPT-3.5 modelinin %48,1 doğruluk oranlarından daha iyidir. Ancak, çok modlu GPT-4 modeli ile karşılaştırıldığında geride kalmıştır.

Ayrıca, ‘Code Llama – Python’ ve ‘Code Llama – Instruct’ adlı iki ince ayarlı model de yayınlanmıştır. Bunlardan ilki, Python dilinde kod üretimini optimize etmek için özel olarak eğitilmiştir. Diğeri ise doğal dil girdilerine dayalı yanıtlar veya kod üretimi için önerilir.

Modelin performansı donanımına bağlıdır. Örneğin, dört Nvidia 3090 GPU ile çalışan bir versiyon, token başına 49 ms hızında kod üretebilmektedir.

Code Llama’nın yayınlanmasıyla birlikte, verilerin yerel olarak tutulmasının maliyeti ve kodun gizliliği gibi konular da gündeme gelmiştir. Modelin kullanımıyla ilgili sorumlulukların ve risklerin farkında olunması gerektiği vurgulanmıştır.

Sonuç olarak, Code Llama açık kaynaklı ve ücretsiz bir dil modelidir ve kod yazımı, tamamlama ve test etme süreçlerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır.

GitHub Copilot nedir

GitHub Copilot, GitHub ve OpenAI iş birliğiyle geliştirilmiş bir kod tamamlama aracıdır. Temel olarak, bir dil modeli kullanarak yazılım geliştiricilere kod yazarken otomatik önerilerde bulunur. Kullanıcı bir kod satırı yazmaya başladığında, Copilot bu kodu tamamlamak veya ilgili fonksiyonları, döngüleri ve diğer kod parçalarını otomatik olarak oluşturmak için öneriler sunar. Python, JavaScript, Ruby gibi birçok programlama dilini destekler. Ancak, Copilot’un sunduğu kodun her zaman tam olarak doğru veya en etkili çözüm olmayabileceği unutulmamalıdır. Yine de, özellikle hızlı prototipleme veya kodun belirli bölümlerini otomatik olarak oluşturmak için oldukça kullanışlıdır.

Dijital Kurye, güvenlik açıklarını minimuma indirmeyi hedefliyor

Geleneksel sözleşme taşımacılığını dijitalleştirerek dünyada bir ilki gerçekleştiren Dijital Kurye Platformu, geliştirdiği her çözümü Avrupa Birliği standartlarına ve Türkiye’deki regülasyonlarla uyumlu şekilde tasarlıyor. Dijital Kurye, T.C. Mali Suçları Araştırma Kurumu’nun (MASAK) tüzel kişileri ‘uzaktan kimlik tespiti yapabilecek kişiler’ kategorisine aldığı yeni mevzuat değişikliğine de uygun şekilde faaliyet gösteriyor.

Dijital kontrat yönetimi ve kimlik doğrulama hizmetlerini müşterilerinin kapısına getiren Dijital Kurye Platformu, belge yönetim süreçlerindeki güvenlik açıklarını minimuma indirmek için, geliştirdiği her çözümü sektöre ilişkin ulusal ve uluslararası tüm regülasyonlara uygun şekilde tasarlıyor.

Dijital Kurye yeni mevzuat değişikliğine hazır

Dijital Kurye CEO'su Oral Başer
Dijital Kurye CEO’su Oral Başer

Dijital Kurye CEO’su Oral Başer, Türkiye Cumhuriyeti Mali Suçları Araştırma Kurumu’nun (MASAK) geçtiğimiz günlerde getirdiği yeni mevzuat değişikliğine de çok öncesinde hazır ve uyumlu olduklarını belirtti. MASAK mevzuat değişikliğiyle tüzel kişileri ‘uzaktan kimlik tespiti yapılabilecek kişiler’ kategorisine ekledi. MASAK yükümlüleri bundan böyle tüzel kişilerin uzaktan kimlik tespitinde gerçek zamanlı süreç takibi yapmadan yalnızca sürecin kaydıyla işlemlerini tamamlayabilecek.

Başer MASAK’ın bu değişikliğine dair: “Bu gelişme, iş dünyasının dijital dönüşüm sürecinde önemli bir adım, ancak bizim için yeni bir durum değil. Dijital Kurye’yle çalışan şirketler MASAK’ın mevzuat değişikliği konusunda endişe etmeden işlerine devam edebiliyorlar” yorumunda bulundu.

Dijital Kurye’nin kurulduğu günden bu yana yeni regülasyonlara uyum sağlama konusunda hazırlıklı olduğunu dile getiren Başer, “Müşterilerimiz hiçbir sıkıntı yaşamadan uzaktan kimlik doğrulama işlemlerini en güvenli, en etkili ve hızlı şekilde gerçekleştirebilirler” diye konuştu.

Mevzuatta neler var?

Dijital Kurye, MASAK’ın müşteri tanımına ticaret siciline kayıtlı tüzel kişileri eklemesiyle yaptığı aşağıda yer alan mevzuat değişikliklerine uyumlu şekilde hizmet veriyor:

  • Tüzel kişiler için NFC aracılığıyla temassız kimlik doğrulama yapılacak. Bunun mümkün olmadığı durumlarda biyometrik fotoğraf karşılaştırmadı veya tek kullanımlık şifre gibi alternatif yöntemlere başvurulacak.
  • Uzaktan kimlik tespiti için yapay zekâ tabanlı yöntemler de kullanılabilecek. Bu yöntem tercih edilirse sürecin ‘çevrimiçi ve gerçek zamanlı’ olarak yürütülmesi gerekecek.
  • Uzaktan kumanda tespitinde çevrimiçi, kesintisiz, görüntülü ve gerçek zamanlı olan sürecin tüm adımları kayıt altına alınacak.
  • Uzaktan kimlik tespiti sürecinde, kimlik belgesinin yakın alan iletişimi (NFC) kullanılarak doğrulanamaması halinde kullanılacak yöntemlere ilave olarak, sürekli iş ilişkisi tesisi öncesinde ilk finansal hareketin, kişinin müşterinin tanınmasına ilişkin esasların uygulandığı bir başka finansal kuruluştaki hesabından yapılması zorunlu olacak.
  • Hizmet alınacak kuruluşların TS EN ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemleri Sertifikası’na sahip olmaları zorunlu olacak.

ChatGPT’nin kurumsal sürümü geliyor

0

ChatGPT, işinizi bir sonraki aşamaya taşımak istiyorsanız kullanabileceğiniz cazip bir araç. Şirketiniz için onlarca otomatikleştirebilir, ancak pek çok kişi onun neden bu kadar akıllı olduğunu bilmiyor. Bunun nedeni, içine koyduğunuz bilgileri kullanması. OpenAI, yapay zeka sohbet robotunu bu şekilde eğitiyor.

Yapay zeka kurumsal hayatta

ChatGPT’yi derin şirket görevlerini gerçekleştirmek için kullanıyorsanız büyük olasılıkla hassas şirket bilgilerini gireceksiniz. İnsanların bilmediği şey ise ChatGPT’nin bu bilgiyi kullanacağı. Şirket sırları OpenAI sunucularına yüklenecek. Bu bilgilerin sızdırılma ihtimali her zaman var.

OpenAI, ChatGPT’nin bu yeni sürümünü duyurdu. Chatbot’un bu sürümü, içine koyduğunuz bilgilerle güvenliğe öncelik veriyor.

Kurumsal sürüm, kullanıcılara girilen bilgiler üzerinde tam kontrol sağlıyor. Ayrıca, LLM’yi eğitmek için girdiğiniz bilgilerin hiçbirini kullanmaz. Verileriniz şirket içinde kalacağı için bu önemli bir özelliktir. Bu özellik tek başına birçok şirketi abonelik almaya itebilir

Bu yeni sürümle birlikte gelen başka özellikler de var. Bunlar arasında yüksek hızlı GPT-4’e sınırsız erişim ve genel olarak daha akıllı yapay zeka yer alıyor. Ona daha karmaşık sorular sorabileceksiniz ve o da bunları daha hızlı işleyecektir.

ChatGPT’nin bu sürümünü şirketinize entegre etmekle ilgileniyorsanız, fiyatlandırmayı öğrenmek için iletişime geçebilirsiniz.  Lansman haberi, yapay zeka sohbet robotlarının işyerinde ve evde giderek daha yaygın hale gelmesiyle birlikte geliyor. OpenAI, ChatGPT Enterprise’ın kullanım sınırı olmadığını ve temel ChatGPT ürününden iki kata kadar daha hızlı çalıştığını iddia ediyor. OpenAI, kurumsal sürümün aynı zamanda Mart ayında piyasaya sürülen GPT-4’e sınırsız erişimin yanı sıra gelişmiş analitik ve ücretsiz API kredilerini de içerdiğini söylüyor. Kurumsal düzeyde yapay zeka sunan diğer kuruluşlar arasında arasında IBM, NVIDIA, Hewlett Packard ve Haziran ayında 50 milyon dolar toplayan yapay zeka girişimi Reka yer alıyor.

SBC’den yatırım alan Pooly, Amerika’ya açılıyor

İstanbul merkezli paylaşımlı ulaşım uygulaması Pooly, Amsterdam merkezli SBC’den aldığı yatırımla ilk yatırım turunu başarıyla tamamladı. Yatırım sonrasında hedef büyüten Pooly, aynı zamanda Yale Üniversitesi ile yaptığı anlaşma çerçevesinde 2024 yılının ikinci çeyreğinde Amerika pazarına da giriş yapmayı planlıyor.

Geçtiğimiz yıl Berat Ufukcan Temel ve Onur Çelik tarafından kurulan Pooly, yapay zeka tabanlı carpooling (ortak araç kullanımı) hizmeti sunuyor. Aynı rota üzerinde hareket eden sürücüler ve yolcuları bir araya getiren platform, bu yılın Nisan ayında kullanıcılara açıldı. Sistem, kullanıcıların hem sürücü hem de yolcu olarak fayda sağlamasına imkan tanıyor.

Pooly
Pooly kurucuları Berat Ufukcan Temel ve Onur Çelik

Yatırımın hemen ardından Pooly, önümüzdeki üç ay içinde SBC’nin Amsterdam merkezli hızlandırma programına katılacak. Bu süre zarfında Türkiye’deki üniversite kampüslerinde operasyonlarını hızlandırmayı ve ekibini genişletmeyi hedefleyen girişim, Yale ile yaptığı anlaşma sayesinde Amerika pazarına da adım atmaya hazırlanıyor.

Kurucu ortaklar yatırım sonrası yaptıkları açıklamada, “İstanbul gibi her gün 18 milyon yolculuğun yapıldığı bir şehirde, yenilikçi ve çevreci modelimizle ulaşım problemlerini çözmeyi hedefliyoruz. Isı haritaları ile kullanıcılarımızın ulaşım alışkanlıklarını analiz ediyor ve bu verilerle yeni çözümler üretmeyi planlıyoruz. Boğaziçi, Bocconi, Yale, TUM gibi prestijli üniversitelerden gelen çekirdek ekibimizi, öğrenmeye ve hızla büyümeye açık yeni ekip arkadaşlarıyla genişletmeyi umuyoruz” ifadelerini kullandılar.

Pooly’nin gelecekte ne gibi yenilikler getireceği ve global pazarda nasıl bir iz bırakacağı merakla bekleniyor.

Elon Musk, Tesla canlı yayınında kaş yapayım derken göz çıkardı!

Tesla, son anda kontrolün ele alınması ve manuel olarak yapılan müdahale ile durdu. Musk, sürücü koltuğundayken demoyu canlı olarak yayınlıyordu ve Tesla’nın gelişmiş sürücü yardımı teknolojisi kurallarını ihlal ediyordu.

Yaklaşık 45 dakikalık video, Tesla’nın henüz müşterilere açıklanmamış olan gelişmiş sürücü destek teknolojisinin v12’sinin hünerini göstermeyi amaçlıyordu.

19. dakika civarında, araç Palo Alto’da kırmızı ışıkta hızlanmaya çalışırken Musk direksiyonu almak zorunda kalıyor. Araç trafik sinyalini yanlış okumuş ve yanlış zamanda kavşaktan ilerlemeye çalışmış gibi görünüyordu. 

Tesla otopilot verileri

Musk, sürücü koltuğunda akıllı telefonunda çekimlerken, aracın birkaç döner kavşaktan ve inşaat bölgesinden nispeten kolaylıkla geçtiği görülüyordu. Musk, yayın ile FSD’nin v12’sinin “tamamen AI ve kameralar” ile olacağını ilk kez açıkladı. Tesla’nın kendi kendine sürüş teknolojisine yaklaşımı, lidar ve radar da dahil olmak üzere çeşitli sensörler kullanan diğer birçok şirketten ayrılıyor, Tesla sadece kameralar kullanıyor.

Ancak Musk’ın trafik ışığına müdahale etmek zorunda kaldığı an, Tesla’nın otonom sürüşe yaklaşımının yetersiz ve pervasız olduğunu söyleyen eleştirmenler tarafından şimdiden kullanılmaya başlandı.

Musk ayrıca Tesla’nın sürücülerin FSD kullanırken nasıl davranmaları gerektiğine dair kendi kurallarını da ihlal ediyor. Musk, sürücü koltuğundan kendisini filme ederek ve sürüş sırasında Twitter yorumcularıyla etkileşime girerek, sürücülere her zaman ellerini direksiyon boyunduruğunda tutmalarını tavsiye eden kendi şirketinin yönergelerini görmezden geliyor. 

Musk, FSD’nin sürücülerin sürücü yardımı özelliğini kullanırken yola dikkat etme ihtiyacını vurgulamak için beta yazılım olarak test edildiğini söyledi. Ancak bazıları, beta etiketinin Tesla’nın bir kaza durumunda yasal sorumluluktan kaçınmasına izin verebileceğini belirtti.

Video ayrıca kalitesiz ve genellikle grenli. Dikey ve yatay çekimler arasında düzenli olarak geçiş yapıyor. Ve Musk sık sık, birinin görüntüleri daha ilginç hale getirmek için düzenleyebileceğini umduğunu söylüyor.

Buradaki daha geniş bağlam, federal hükümetin Tesla’nın otoyol sürücüsü yardımcı özelliği Autopilot ile ilgili iki yıllık soruşturmasının sona yaklaştığı ve bu da Musk’ın videoyu provokasyon olarak yayınlamasına neden olabilir.

Musk’ın sürüşünü canlı yayınlamasından bir gün önce Reuters, Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi’nin Tesla araçlarının bir düzineden fazla kazaya ilişkin soruşturmasını çözmeyi planladığını bildirdi. Hükümet, Tesla’nın değerlemesini etkileyebilecek olan Otopilot’u ve dolayısıyla FSD’yi geri çağırmaya zorlayabilir ve bunun çoğu şirketin yakın gelecekte müşterilerine tam özerklik sunacağına dair sözüne bağlıdır.

Microsoft, yapay zeka silah haline getirilebilir diyor!

0

Microsoft’un başkanı ve başkan yardımcısı Brad Smith özel bir röportajda, yapay zekanın silah haline getirilebileceğini ve insanlar tarafından dizginlenmesi gerektiğini söyledi. Yapay zeka silah haline gelirse, önlenemez bir yıkıma neden olabilir.

Smith, yayınlanan röportajda “Şimdiye kadar icat edilen her teknolojinin hem bir alet hem de bir silah olma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum. Yapay zekanın insan kontrolüne tabi kalmasını sağlamak zorundayız. Yapay zekayı örneğin kritik altyapıyı otomatikleştirmek için kullanmayı düşünen hükümet, ordu veya herhangi bir kuruluş olsun, kontrolün insanların elinde olduğundan emin olmalıyız, işleri yavaşlatabiliriz veya kapatabiliriz” dedi.

Yapay zekanın işler üzerindeki etkisi

Dünyanın dört bir yanındaki teknoloji liderleri, yapay zeka destekli üretken sohbet robotu ChatGPT’nin insan benzeri tepkiler üretme yeteneği nedeniyle popülaritesinin artmasının ardından yapay zekanın riskleri konusunda uyarıda bulundu. Üretken yapay zeka, metin, resim, kod ve daha fazlası gibi içerik üretebilen bir tür yapay zeka teknolojisi. ChatGPT’nin sahibi OpenAI’nin CEO’su Sam Altman, Google’ın yapay zeka kolu DeepMind ve Microsoft’tan yöneticilerle birlikte Mayıs ayında yapay zekanın nükleer savaşla eşdeğer bir insan neslinin tükenme riski oluşturduğu konusunda uyardı  ve bu risklerin azaltılması gerektiğini vurguladı.

Tesla CEO’su Elon Musk, Apple kurucu ortağı Steve Wozniak ve birkaç teknoloji lideri  de yapay zeka laboratuvarlarını, OpenAI’nin en yeni büyük dil modeli olan GPT-4’ü aşmak için eğitim sistemlerini durdurmaya çağırdı.  Ayrıca bu tür ileri gelişmelere altı aylık bir ara verilmesi çağrısında da bulundu.

Smith, Yeni Delhi’de düzenlenen Business 20 Zirvesi’nin oturumda: “İşte bu yüzden sadece şirketlerin doğru olanı yapmasını değil, aynı zamanda güvenlik ihlallerinin olmasını sağlayacak yeni yasa ve düzenlemeleri de savunduk. Bunun gerekliliğini başka yerlerde de gördük. Yani elektriğin devre kesicilere bağlı olduğunu hayal edin. Acil durum freni olduğunu bilerek çocuklarınızı okul otobüsüne bindiriyorsunuz. Bunu daha önce başka teknolojiler için de yapmıştık” dedi.

Bu arada yapay zekanın patlayıcı büyümesi, çalışanların işlerinin teknolojinin yerini alabileceğinden endişe etmesine neden oluyor.

Goldman Sachs’ın Mart ayındaki bir raporu , üretken yapay zekanın dünya çapında 300 milyon kadar işi etkileyebileceğini söyledi. Yatırım bankası, etkilenen mesleklerdeki iş yükünün yüzde 25 ila yüzde 50’sinin değiştirilebileceğini belirterek, fiziksel emek gerektiren işlerin önemli ölçüde etkilenme olasılığının daha düşük olduğunu da sözlerine ekledi.

Anadolu Vakfı, burs programı ile gençlere destek veriyor

0

Anadolu Vakfı’nın 2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Programı’na başvuru süreci başlıyor. Bugüne kadar 30 binden fazla öğrenciye burs yoluyla eğitim desteğinde bulunan Anadolu Vakfı’nın karşılıksız eğitim desteğinden yararlanmak isteyen üniversite öğrencileri, 1-30 Eylül 2023 tarihleri arasında www.anadoluvakfi.org.tr adresinden online olarak başvuruda bulunabilecek. 

Anadolu Vakfı desteğinin kapsamı sadece maddi değil

Anadolu Vakfı Genel Müdürü Evrim Hizaler

Burs Programı kapsamında gençlere sunulan desteğin kapsamı maddi desteğin ötesine geçiyor. Anadolu Vakfı Genel Müdürü Evrim Hizaler: “Anadolu’nun en büyük zenginliği çeşitlilikten kaynaklanıyor. Biz de Anadolu’nun Vakfı olarak, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerimizle, Türkiye’nin 81 ilinden, mühendislikten tıbba, temel bilimlerden görsel ve işitsel sanatlara kadar, hemen her branşta uzmanlaşmak isteyen öğrencilere destek olmak için 45 yıldır çalışıyoruz. Ülkemizin çok çeşitli bölgelerinde fırsat eşitliğinden yoksun bir şekilde ve dezavantajlı koşullarda eğitim gören yetenekli gençlerimizin tek ihtiyacının maddi destek olmadığı bilinciyle hareket ediyoruz. Gençlerimize ‘Geleceğin için Buradayız’ diyor, onlara yönelik desteğimizi sadece maddi katkı sağlamaktan ibaret görmüyoruz. Burs sağlamanın yanı sıra Anadolu Vakfı Akademi ile hayata geçirdiğimiz eğitim ve gelişim programları ile bursiyerlerimizin kişisel gelişimlerine ve kariyerlerine destek vermek üzere çok yönlü çalışmalar yürütüyoruz. Gençlerin hayata hazırlanmaları için ihtiyaç duydukları nitelikli bilgi, eğitim ve rehberlik desteğini sağlıyoruz. Böylece, hayata hazırlandıkları ve desteğe en çok gereksinim duydukları dönemde doğru ve nitelikli rehberlik almalarını amaçlıyoruz. Bu doğrultuda sunduğumuz eğitimler, mentorluk ve koçluk programları, sosyal etkinlikler ve staj fırsatları da bu yaklaşımımızı ortaya koyuyor.”  

Geleceğimiz için eğitimi ve gençleri destekliyoruz

Anadolu Vakfı Akademi, gençlere yönelik özel olarak hazırlanan eğitim ve gelişim destekleri ile Anadolu Vakfı’nın eğitime desteğini farklılaştıran en önemli programlardan birini oluşturuyor. Anadolu Vakfı bursiyerleri, bu zengin program içeriği sayesinde gelişimlerine önemli katkılar yapacak bilgi, beceri ve rehberlikten yararlanıyor. Evrim Hizaler konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Gençlerin kişisel gelişimlerine önemli katkılar sağlayacak eğitim programları ve seminerler ile gençlerimizin hayata çok daha donanımlı bir şekilde hazırlanmalarına yardımcı oluyoruz. Anadolu Vakfı olarak bursiyer gençlerimize aynı zamanda ‘mentorluk’ ve ‘koçluk’ desteği sunuyor, onları sosyal aktivitelerle buluşturuyor, geleceklerini kurma yolunda adımlarını çok daha yüksek bir özgüven ve kararlılıkla atmalarına destek olmayı amaçlıyoruz. Anadolu Grubu bünyesindeki şirketlerin üst düzey yöneticileri ve mezun bursiyerlerimiz başta olmak üzere iş dünyasından yüzlerce seçkin lider, gençler “yaşamlarına yön verirlerken onlara destek oluyorlar.”

Gençlere destek, mezuniyet sonrasında da sürüyor

Evrim Hizaler, “Anadolu Vakfı olarak bursiyerlerimizi öğrencilikleri sırasında olduğu gibi mezuniyet sonrasında da desteklemeye devam ediyor, iş hayatındaki ilk adımlarını attıkları bu kritik dönemde de onlara destek veriyoruz. Anadolu Grubu şirketlerindeki staj programlarına katılım fırsatları, iş olanakları, mezuniyet sonrasına özel koçluk ve mentorluk destekleri ile çeşitli etkinlik ve gönüllülük programlarının da aralarında olduğu çeşitli olanaklar sunuyoruz. Tüm bunlar, Anadolu Vakfı burs programını farklılaştıran ve gelişim programlarımızı destekleyen unsurlar arasında yer alıyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da toplumuzun ve gençlerimizin gelişimine çok yönlü katkılar sağlamaya, insanların yaşam kalitesini artırmaya devam edeceğiz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda gençlerimizin hayata daha donanımlı başlamalarını sağlama hedefiyle yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı kesintisiz olarak sürdüreceğiz.” dedi.

GPS sinyalsiz çalışan dron teknolojisi!

0

Çinli araştırmacılar, insansız hava araçlarının (İHA’lar) küresel konumlandırma sistemi (GPS) “reddedilen” ortamlardaki hedeflere manevra yapmasını, bunları yakalamasını ve potansiyel olarak saldırmasını sağlayan yeni bir yöntem geliştirdi. Engineering dergisinin Temmuz sayısında yayınlanan teknik, düşman varlıklara “kilitlenmek” için “görüntü tabanlı görsel servo” (IBVS) kullanılmasını öneriyor. Araştırmacılar, bu yöntemin hızlı hareket edenleri bile hedef almak için kullanılabileceğini öne sürüyor. GPS sinyalsiz çalışan dron savunma sanayinde önemli bir yenilik anlamına geliyor.

GPS’siz dron operasyonu

İlginç olsa da, tekniğin arkasındaki prensipler 1980’lerden beri biliniyor. Örneğin, Defense One’ın belirttiği gibi robotlar, nesneleri hedeflemek için yıllardır kamera verilerini kullanıyor. Ancak bilgisayar işleme, algoritmalar ve kamera sensörlerindeki gelişmeler, robotların masa tenisi oynamak gibi karmaşık görevleri etkili bir şekilde “görebildiği” ve gerçekleştirebildiği bir noktaya ulaştı.

GPS tarafından reddedilen bu yeni işlevsellik, elektronik savaşın yaygınlaştığı askeri dronlarda büyük olasılıkla kendine bir yer bulacak. Bununla birlikte, GPS’in yasak olduğu bölgelerdeki hedefleri tespit etmek ve takip etmek kullanışlı olsa da çoğu durumda insan operatörlerin hâlâ “öldürme komutunu” vermesi gerekiyor. New America’da teknoloji ve güvenlik uzmanı olan Peter Singer, bunun değişmek üzere olabileceğini söylüyor. İnsan kontrollü dronların karmaşık hackleme ve karıştırma teknikleri nedeniyle daha az etkili hale gelmesi nedeniyle, yapay zeka (AI) ve dron özerkliğinin artan kullanımının hızla gerekli hale geldiğini belirtiyor. GPS sinyalsiz çalışan dron teknolojisi, bu alanda önemli bir yenilik olacak.

Defense One’a yaptığı açıklamada Singer, Çin Komünist Partisi’nin katı sansürcülerinin bazen teknoloji politikası hakkındaki resmi parti belgeleri ve robot savaş doktrini hakkındaki askeri dergi makaleleri dahil olmak üzere görünüşte hassas bilgilerin gizli olmayan ortamlarda üst düzey liderliğin ötesine geçmesine izin verdiğini açıkladı. Singer: “Diğer mesajlar, iç hedef kitlesinde gurur yaratmayı ve hatta dış düşmanları caydırmayı amaçlayan yeni teknoloji gelişmelerinin vurgulanması ve savunma yeteneklerinin duyurulması sırasında bilgileri açığa çıkarıyor” dedi.

Açıkçası Çinli bilim insanlarının da çalışmalarının küresel farkındalığını sağlamak için mesleki nedenleri var. Ayrıca Singer, bu yayınların Çin silahlarının değerini potansiyel üçüncü taraf alıcılar açısından artırabileceğini de sözlerine ekledi.

TT Ventures Avrupa’nın en büyük fonlarından DTCP ile anlaştı

0

TT Ventures bu anlaşmayla, Fon’un bünyesindeki önemli girişimleri Türkiye’ye getirmeyi, aynı zamanda mevcut yatırım portföyü ile Türk Telekom ve grup şirketlerinin dijital ürün ve servislerinin, DTCP içinde yer alan teknoloji şirketleri, yabancı yatırımcılar ve telekomünikasyon şirketleri ile iş birliği yapmasını sağlamayı hedefleniyor.  

TT Ventures ile Digital Transformation Capital Partners (DTCP) yatırım anlaşması imzaladı. TT Ventures, Deutsche Telecom’un da ana yatırımcıları arasında olduğu, içerisinde SK Telecom, Softbank gibi önemli kurumların ve fonların bulunduğu ‘DTCP Growth Equity III SCSp SICAV-RAIF’ Fonu’na yatırım yaptı. TT Ventures, global anlamda dünyada teknoloji girişimlerine yatırım yapan ve içerisinde yatırımcı olarak önemli telekomünikasyon ve teknoloji şirketlerinin de yer aldığı fona yatırım yaparak, iş birliğinin yanı sıra finansal getiri sağlamayı hedefliyor. 2022 sonu itibariyle farklı yatırımcıların katıldığı ve bağımsız bir yatırım komitesine sahip olan TT Ventures GSYF ile yatırım modelini ve hedeflerini değiştiren TT Ventures globaldeki çalışmalar ile de girişimci dostu yapısını güçlendirmek için hız kesmeden çalışmaya devam ediyor. Ayrıca önemli girişimlerin Türkiye’ye getirilmesi ve Türkiye’deki girişimlerin de yurt dışında yatırım fırsatı yakalaması ve global müşteriler elde etmesi amaçlanıyor. Yatırıma ek olarak, TT Ventures’ın mevcut yatırım portföyü ile Türk Telekom ve grup şirketlerinin dijital ürün ve servislerinin DTCP ve DTCP içinde yer alan teknoloji şirketlerine, yabancı yatırımcılara ve telekomünikasyon şirketleri ile iş birliği kurması, yatırım ve satış imkanlarının değerlendirilmesi amacıyla bir iş birliği anlaşması imzalandı. 

Girişimler için dünyaya açılan bir köprü olmak istiyoruz

TT Ventures Genel Müdürü Muhammed Özhan

TT Ventures Genel Müdürü Muhammed Özhan, “TT Ventures olarak, girişimlere büyümenin kapılarını açmak ve girişimcilik ekosistemini büyüterek Türkiye’yi geleceğe taşımak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerli girişim ekosistemini globale taşıyacak çalışmalarımızın bir adımı olarak geçtiğimiz yıl TT Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu hayata geçirdik. Bu fon ile; büyüme potansiyeli yüksek, teknoloji odaklı girişimlere yatırım yapmayı; fonun yatırımcılarına da stratejik ve finansal fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Bununla birlikte küresel düzeyde bir yapıya ulaşmak hedefi ve girişimleri dünyaya bağlayan bir köprü olma motivasyonuyla San Francisco’da TT Ventures Ofisimizi açtık. Bu anlamda; Digital Transformation Capital Partners ile imzaladığımız anlaşma finans getirisi sağlamanın yanı sıra Türk girişimlerin yurt dışına açılması için büyük anlam taşıyor. Anlaşma ile yurtdışındaki önemli girişimleri de Türkiye’ye kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.

DTCP Yönetici Ortağı Thomas Preuss 

DTCP Yönetici Ortağı Thomas Preuss ise konuya ilişkin şunları söyledi: “TT Ventures’ın DTCP’nin üçüncü Büyüme Sermayesi Fonu’na katılımını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu yatırım, teknolojinin ekonomileri ve küresel iş ortamını şekillendirmedeki önemli rolünün giderek daha fazla kabul gördüğünü vurguluyor. Türk Telekom’un inovasyonu destekleme taahhüdü, misyonumuzla kusursuz bir şekilde örtüşmektedir. Türk Telekom ile birlikte teknolojik ilerlemeyi teşvik etmeye ve sınırları aşan başarı hikayeleri geliştirmeye hazırız. Avrupa’da B2B yazılımına odaklanan en büyük uzman ekiplerden biri olarak, hızla büyüyen B2B yazılım ekosistemindeki seçkin girişimcilere ve kategori liderlerine destek olmayı sürdürmek ve yatırımcılarımız için cazip ortak yatırım fırsatları yaratmaktan heyecan duyuyoruz.”

Avrupa’nın en büyük fonlarından biri

İlk fon toplama turunda 300 milyon dolar toplayan DTCP Growth Equity III Fonu, stratejisini; bulut tabanlı iş çözümleri, SAAS olarak hizmet sunan siber güvenlik, web 3.0, yapay zekâ, finansal teknolojiler ve bulut tabanlı altyapı çözümlerine sahip erken aşama ile büyüme aşamasındaki girişimlerine yatırım yapma şeklinde belirledi. DTCP büyüme fonları, 2015 yılından beri global ölçekte büyüme potansiyeli yüksek, dijital transformasyon ve dijital altyapı girişimlerine yatırım yapıyor.  

16 girişime yatırım yaptı

Türk Telekom’un Kurumsal Girişim Sermayesi Şirketi olarak 2018 yılında kurulan TT Ventures, bugüne kadar sağlık, enerji, eğitim, yapay zekâ ve telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren 16 şirkete yatırım yaptı. İş birliği kapsamında, portföyünde yer alan bu 16 girişim yatırımını DTCP’ye tanıtarak, global iş birliği fırsatları da arayacak.

Tesla süper bilgisayar yapıyor!

Tesla, merakla beklenen süper bilgisayarını piyasaya sürecek. Makine, çeşitli yapay zeka uygulamaları için kullanılacak ancak küme o kadar güçlü ki, zorlu yüksek performanslı bilgi işlem (HPC) iş yükleri için de kullanılabilir. Aslında Nvidia H100 tabanlı süper bilgisayar dünyanın en güçlü makinelerinden biri olacak. Tesla süper bilgisayar ile beklentileri gün geçtikçe artırıyor.

Tesla’nın yeni kümesi, teknik hesaplama için 340 FP64 PFLOPS ve yapay zeka uygulamaları için 39,58 INT8 ExaFLOPS’luk en yüksek performansı sunacak olan 10.000 Nvidia H100 hesaplama GPU’sunu kullanacak. Aslında Tesla’nın 340 FP64 PFLOPS’u, dünyanın dördüncü en yüksek performanslı süper bilgisayarı olan Leonardo’nun sunduğu 304 FP64 PFLOPS’tan daha yüksek.

Tesla için yeni bir alan

Tesla, yeni süper bilgisayarıyla, tam otonom sürüş (FSD) teknolojisini her zamankinden daha hızlı eğitmek için bilgi işlem yeteneklerini önemli ölçüde geliştiriyor. Bu, Tesla’yı yalnızca diğer otomobil üreticilerine göre daha rekabetçi hale getirmekle kalmayacak. Aynı zamanda şirketi dünyanın en hızlı süper bilgisayarlarından birinin sahibi yapacak.

Tesla Yapay Zeka Altyapısı ve Yapay Zeka Platform Mühendisliği Müdürü Tim Zaman: “Gerçek dünyadaki video eğitimi nedeniyle, dünyadaki en büyük eğitim veri kümelerine ve 200 PB’nin ötesinde sıcak katman önbellek kapasitesine sahip olabiliriz. Bu, LLM’lerden çok daha büyük bir mertebe” dedi.

Yeni H100 tabanlı küme Tesla’nın eğitim hızını önemli ölçüde artırmaya hazırlanırken, Nvidia bu GPU’lara olan talebi karşılamakta zorlanıyor. Sonuç olarak Tesla, özel tasarımlı, yüksek düzeyde optimize edilmiş çip sistemi üzerine kurulu kendi süper bilgisayarı Dojo’yu geliştirmek için 1 milyar doların üzerinde yatırım yapıyor.

Dojo, yalnızca FSD eğitimini hızlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda Tesla’nın tüm araç filosu için veri işlemeyi de yönetecek. Tesla, Nvidia H100 GPU kümesini Dojo ile birlikte eşzamanlı olarak çevrimiçi hale getiriyor. Bu, şirkete otomotiv endüstrisinde benzersiz bilgi işlem gücü sağlayacak bir hamle. Elon Musk kısa süre önce Tesla’nın 2023’te yapay zeka eğitimine 2 milyar dolardan fazla, 2024’te ise özellikle FSD eğitimi için hesaplamaya 2 milyar dolar daha harcamayı planladığını açıkladı. Bu, Tesla’nın hesaplama darboğazlarının üstesinden gelme konusundaki kararlılığının altını çiziyor ve rakiplerine göre önemli avantajlar sağlamalı.

Drone ile para kazanmak

0

Drone fotoğrafçısı olarak havadan fotoğraf ve video çekimi günümüzün en popüler konuları arasında yer alıyor. Drone fotoğrafçılığı hizmetlerinin 2023 yılında 617.6 milyon dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor. 2033 yılına kadar yaklaşık 3.5 milyar dolara ulaşacak. Drone ile para kazanmak artık daha kolay hale geliyor.

Anketler, denetimler ve diğer fırsatlar drone pilotları için en çok talep edilen görevlerden bazıları. Emlak, tarım veya düğün fotoğrafçılığı yüksek talep görüyor. Bu taleple birlikte profesyonel drone pilotlarına da aynı derecede ihtiyaç duyuluyor.

Drone ile para kazanmak için yöntemler

Tarımda drone’lar

Tarımda drone işi özellikle teknik açıdan dikkat çekiyor. Hava fotoğrafçılığıyla mahsul büyümesini etkileyen sorunları tespit edilebiliyor. Yabani ot tespiti yapılabiliyor ve büyüme süreci kontrol edilebiliyor. Mavic 3 Multispectral gibi özel drone’larla, mahsullerin ne kadar güneş ışığı aldığı görülebiliyor. Büyümeleri için yeterli besin olup olmadığını ölçmek mümkün. Bu bilgi, mahsullerini nasıl tedavi edecekleri konusundaki kararlar için kullanılıyor. Böylelikle bu, işletme maliyetlerini azaltır, mahsul kalitesini artırır ve verim oranını artırıyor.

Araştırma ve haritalama için drone’lar

Drone’lar, yukarıdan veri yakalama yetenekleriyle araştırma ve haritalama endüstrisinde devrim yaratıyor. Drone’lar inşaat sahası planlamasından bakımına kadar bilinçli karar almayı sağlıyor.. Drone’lar geleneksel araştırma yöntemlerinden daha üstün. Çünkü insanların erişemediği görüş noktalarından hızla veri elde edebiliyor. İnsan operatörlerin tehlikeli veya ulaşılması zor konumlara fiziksel olarak erişme ihtiyacını ortadan kaldırabilir. Karşılaştırılabilir verileri önemli ölçüde daha kısa zaman dilimlerinde yakalayabilir.

İnşaatta drone’lar

İnşaat ve proje yönetiminde drone ölçümleri, inşaat hatalarını, ihmalleri ve yeniden çalışmayı azaltıyor. Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) bağlantılı kritik veriler sağlayabiliyor. BIM, yüklenicilerin projelerinin ilerleyişini görüntülemelerine olanak tanıyan bir dijital planlama teknolojisi. Drone’lar bu sistem için sürekli olarak doğru verileri toplamak için mükemmel bir araç.

İlk müdahale ekipleri, afet yardımı ve arama kurtarma görevlerinde 3D haritalar oluşturmayı, mağdurları aramayı sağlıyor. Termal kameralı bir drone, insanları siste, bitki örtüsünde, tozda veya dumanda bile net bir şekilde gösteriyor. Bu, ilk müdahale ekiplerinin, insan gözünün tespit edemediği durumlarda bile bireylerin yerini bulmasını çok daha kolay hale getiriyor. Üstelik termal görüntüleme, gece görüşü gibi diğer düşük ışıklı kamera teknolojilerine göre çok daha uzak mesafeleri görebiliyor.

iPad Pro ve Magic Keyboard detayları ortaya çıktı

0

Tablet pazarının lider isimlerinden biri olan Apple, iPad Pro serisini güncellemeye hazırlanıyor. Güvenilir kaynaklardan gelen bilgilere göre, yeni iPad Pro ve Magic Keyboard modelleriyle ilgili detaylar netleşiyor. Apple, geçmişte olduğu gibi bu sefer de tablet deneyimini bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor. İşte sızdırılan bilgilerin öne çıkan noktaları:

Apple’ın geçtiğimiz yıllarda M serisi işlemcilerle güçlendirdiği iPad Pro serisi, Magic Keyboard aksesuarı ve iPadOS güncellemeleri ile büyük ilgi gördü. Şimdi ise yeni iddialar, Apple’ın gelecek nesil iPad Pro modelleri ile bilgisayar ve tablet arasındaki farkı daha da azaltacağını gösteriyor.

Bloomberg’in güvenilir teknoloji analisti Mark Gurman, son yazısında Apple’ın yeni iPad Pro modelleri hakkında önemli bilgiler paylaştı. Gurman’a göre, Apple OLED ekranlı M3 işlemcisini kullanan iPad Pro modelleri üzerinde çalışıyor. Bu modeller, sırasıyla J717, J718, J720 ve J721 kod adlarına sahip olacak. Yenilenmiş Magic Keyboard klavyesi ile birleştirilen bu modeller, iPad’in kullanımını dizüstü bilgisayara benzetecek. Yeni klavyeler, daha geniş bir trackpad ile gelecek ve cam yapısı sayesinde iPad Pro’ya şık bir görünüm kazandıracak. Bu sayede, yeni nesil Magic Keyboard, MacBook’a benzer bir deneyim sunacak. Ancak, yeni Magic Keyboard’un mevcut iPad Pro ve iPad Air modelleriyle uyumluluğu hakkında henüz net bir bilgi bulunmuyor.

M3 işlemcili yeni iPad Pro ailesinin tanıtım tarihi henüz kesinleşmedi. Kaynaklara göre, Apple M3 işlemcisini öncelikle MacBook Air, iMac ve Mac mini modellerinde kullanacak. Bu nedenle, yeni nesil iPad Pro’nun en erken gelecek yıl içerisinde tanıtılması bekleniyor. Ayrıca, ortaya atılan iddialara göre, Apple’ın yeni nesil iPad Pro serisi için ciddi bir fiyat artışına gitmesi bekleniyor.

Yenilenmiş iPad Pro ve Magic Keyboard modellerinin piyasaya sürülmesi merakla bekleniyor. Teknoloji tutkunları, Apple’ın tablet ve dizüstü deneyimini bir araya getiren bu yeni ürünleri ile neler sunacağını heyecanla bekliyor.

Microsoft, Bing Chat için harekete geçti! Kullanımı yaygınlaşacak

Stratejisinin bir kısmı, Bing AI gibi diğer ürünlerinin kullanımını Microsoft Edge ile sınırlamaya odaklanmış gibi görünüyor.

Örneğin Google Chrome kullanıcıları, masaüstü tarayıcılarında ChatGPT destekli araca erişemedi ancak bu resmi olarak değişti. Birkaç ayrıntıyla desteği yavaşça kullanıma sunduktan sonra, Bing AI Chat artık Chrome masaüstü tarayıcısında yaygın olarak destekleniyor.

Son Kararlı Kanal güncellemesi itibariyle Microsoft, Bing Chat ve Bing Chat Enterprise’ın artık Mac, Windows ve Linux için Chrome masaüstünde desteklendiğini söylüyor. Ayrıca, masaüstü ve mobil için diğer tarayıcılar için destek geldiğini, ancak herhangi bir zaman çizelgesi sunulmadığını da ekliyor.

Microsoft yapay zeka

Bir Chrome masaüstü tarayıcısında bing.com’u ziyaret ettiğinizde, ekranın üst kısmında Bing Chat seçeneği görünüyor. Tıklandığında, ekran botun sizden bir sorgu girmenizi istediği bir sohbet penceresine dönüşüyor ve yanıt, yapay zekanın bilgiyi nereden türediğini göstermek için bir dizi alıntı içeriyor.

Google, AI cephesinde Microsoft ile özellikle rekabet halinde olan birçok şirketten biri. Bu ayın başlarında, Google’ın rakiplerinin yapay zeka yeteneklerini aşmayı amaçlayan Gemini projesi hakkında daha fazla ayrıntı ortaya çıktı. ChatGPT’nin ilk çıkışının, Google’da dahili olarak bir “kırmızı kod”a yol açtığı ve odağını AI’ya kaydırdığı söyleniyordu. Şirket, projeye öncülük etmek için Google’ın kurucu ortağı Sergey Brin de dahil olmak üzere birçok ekip lideri getirdi. Gemini’ye yakın anonim bir kaynak, AI- tabanlı ürünün bu sonbaharda piyasaya sürülebileceğini iddia ediyor.

Microsoft, masaüstünde Chrome için destek sağlamanın yanı sıra, bugün Bing Chat Enterprise’ın artık Edge’in mobil sürümünde desteklendiğini duyurdu. Ayrıca, okunabilirlik için arama sayfası kullanıcı arayüzünü değiştirdi, ancak alternatif tarayıcı kullanıcılarını Edge için gemiyi terk etmeye ikna eden bu küçük gelişmeleri hayal etmek zor.


E-kitap nasıl yazılır?

0

E-kitaplar, girişimcilerin kullanabileceği en iyi pazarlama araçlarından biridir; işletmenizin güvenilirliğini ve görünürlüğünü anında artırmanın harika bir yolundan bahsetmeye bile gerek yok. Rehberimizin bu bölümünde, fikrinizin ortaya çıkmasından nihai ürününüzü mükemmelleştirmeye kadar, öne çıkacak bir e-kitabın nasıl oluşturulacağı konusunda size yol göstereceğiz. Peki e-kitap nasıl yazılır?

E-kitap yazmaya başlarken

Hedef pazarınızı araştırmalısınız

E-kitap için hedef kitlenin ürününüz veya hizmetinizle aynı olması gerekiyor. İdeal okuyucularınız hakkında daha fazla araştırma yapmalısınız. Yaş, meslek türleri veya harcanabilir gelir düzeyi gibi faktörlerle genelleme yapmalısıınz. Bu bilgiler, yazdığınız konu veya önerdiğiniz çözümler hakkında seçim yapmanıza yardımcı oluyor. Dolayısıyla bunlar üzerinde araştırma yapmalısınız.

Konunuzu seçmelisiniz

Pazar araştırmanız sırasında okuyucunuzun kim olduğunu ve bir e-kitaptan ne isteyebileceğini düşünmelisiniz. Bu, konunun belirlenmesinde önemli olacak. E-kitap nasıl yazılır konusunda en kritik adım konu seçimi diyebiliriz.

Yazma platformunuzu seçin

E-kitap metninizi Microsoft Word gibi normal bir kelime işlemciyle hazırlayabilirsiniz. Ancak yazılarınız için özel kitap biçimlendirme yazılımı kullanabilirsiniz. B , siz yazmayı bitirmeden önce metninizin bir e-kitap için en uygun şekilde biçimlendirilmesini sağlıyor. Genel kullanımlı bir kelime işlemcide yazmayı seçerseniz, daha sonra geri dönüp içeriğinizi düzenlemeniz gerekebilir. Müşteriler, gerçek anlaşmaya benzemeyen bir kitap için para ödemeye veya okumaya isteksiz olacak. Yazınızı profesyonel görünümlü bir e-kitaba dönüştürmelisiniz. Bunun için bölüm başlıklarını, satır aralıklarını, yazı tiplerini ve metnin sayfada nasıl göründüğüne ilişkin diğer hususları dikkate almalısınız.

Okuyucularınıza zor satış teklif etmemelisiniz

Her ne kadar cazip gelse de okuyucularınıza sunduğunuz çözüm, ürününüzü satın almak olmamalı. E-kitaplar bir pazarlama aracı ancak doğrudan satış fırsatı değil. Bunun yerine amacınız hedef kitleniz ile iletişim sağlamaya başlamak olmalı. Doğrudan satışlar daha sonra gelebilir. E-kitabınız, ürününüz veya hizmetiniz için genişletilmiş bir broşür gibi görünüyorsa, okuyucuların anında ilgisini çekecek. E-kitap konusunda InDesign gibi araçlardan faydalanabilirsiniz.

E-kitabınızı tanıtmalısınız.

Açılış sayfanız hazır olduğunda, e-kitabınızı pazarlama kanallarınızda tanıtabilirsiniz. Bunun için bu hedef URL’yi kullanabilirsiniz. E-kitabınız için Amazon Kindle, Apple Books, Kobo gibi platformlardan kendinize uygun olanı seçebilirsiniz. Kitabınızı bu platforma uygun şekilde yani epub, mobi, pdf gibi formatlarla yükleyebilirsiniz.

Chrome’a yeni bir özellik geliyor: Web sayfalarını okuyacak!

0

X kullanıcısı Leopeva64’e göre bu özellik, Google Chrome tarayıcısının en son sürümü olan Chrome Canary’de bulunabiliyor. Bu özelliğe sahipseniz, Google’ın metni okumasını sağlamak için okuma modunda baktığınız bir makalenin üst kısmındaki oynat düğmesine tıklayabilirsiniz. Leopeva64 ayrıca Reddit’teki özelliği gösteren bir videonun bağlantısını paylaştı.

Videoya dayanarak, ses robotik olduğundan ve sadece kelimeyi okumak yerine “özet” yazan bir başlık yazdığından, Google’ın burada hala yapması gereken bazı işler var. Ve Google Chrome tarafı böyle bir araç için oyuna biraz geç dahil oldu; Microsoft‘un Edge’i, web siteleri için Sürükleyici Görünümünde zaten sağlam bir text-to-speech özelliği sunuyor.

Google Chrome artık haftada güncellenecek

Ancak yine de, her şey bitmiş değil. Google bu yeni text-to-speech özelliğini yaygın bir şekilde kullanıma sunarsa, bilgileri ses yoluyla özümsemeyi tercih eden Chrome kullanıcıları için harika bir seçenek olabilir.


Google, geçtiğimiz birkaç aylık zaman diliminde hem yapay zeka geliştirme hem de yapay zeka ile ilgili araçlar noktasında bir çok yenilikçi uygulamayla ve çalışmayla gündeme geldi. Şirket, yenilikçi yaklaşımını koruyabildiği ölçüde büyüyor ve başarısını sürdürüyor. Teknolojiyi yakalayamayan şirketler ise gelişen rakiplerinin gerisinde kalıyor.

Bu bakımdan Google’ın, Google Chrome için geç de olsa bu adımı atmış olması gelecek için hala umut vaad ettiği anlamına da geliyor. Şirket bir bakıma “ hala oyundayız” mesajı veriyor. Gelecek yıllarda atacağı adımlar şirketin 100’lerce yıllık bir çınar mı yoksa 50-60 yıllık bir trend mi olduğunu belirleyecek.