Fransız Polisi, 5 eski Ubisoft yöneticisini taciz suçundan tutukladı!

0

Fransız gazetesi Libération, polisin ilk olarak Çarşamba günü iki üst düzey Ubisoft yöneticisini gözaltına aldığını, diğer üç yöneticinin ise önceki gün bir yıl süren soruşturmanın ardından tutuklandığını bildirdi.

Assassin’s Creed video oyunu serisini geliştirmesiyle tanınan Ubisoft, 2020 yılında birçok üst düzey yöneticinin cinsel taciz iddialarının ardından görevlerinden ayrılmasıyla inceleme altına alındı. Bu hafta tutuklananlar arasında, üç yıl önce suçlanan ve daha sonra görevinden ayrılan eski kreatif direktör Serge Hascoët ve derhal disiplin iznine alınan eski editörlük ve kreatif hizmetlerden sorumlu başkan yardımcısı Tommy François de var. Business Insider’ın konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, o yılın Ağustos ayında şirketteki görevinden kovulduğu iddia edildi.

2021’de Fransız işçi sendikası Solidaires Informatique, mağdur olduğu iddia edilen iki kişi adına resmi bir şikayette bulunarak, bildirildiğine göre Hascoët ve François’in tutuklanmasına yol açan bir soruşturmayı başlattı. Yerel polis tutukladığı diğer üç kişinin isimlerini doğrulamadı.

GamesIndutry.biz’in haberine göre soruşturmayı Paris’te bulunan Bobigny savcılığı yürütüyor ve kişilerin sorgulandıktan sonra serbest bırakılıp bırakılmayacağı belli değil.

Hascoët ve François’in yanı sıra, eski Ubisoft Başkan Yardımcısı Maxime Beland, eski Ubisoft HR küresel başkanı Cécile Cornet ve eski Ubisoft Halkla İlişkiler direktörü Stone Chin de dahil olmak üzere diğer dört yüksek profilli Ubisoft çalışanı o dönemde kovuldu veya şirketten istifa etti. Ubisoft’un CEO’su ve kurucu ortağı Yves Guillemot, 2020’de BBC’ye yaptığı açıklamada, şirketin liderlik uygulamalarının “tamamen elden geçirildiğini” bildirdi. ” Zararlı davranışlar asla taviz vermediğim değerlerle doğrudan çeliştiği için bu kabul edilemez.” dedi.

Ubisoft, 2021 tarihli bir basın açıklamasında, küresel İK organizasyonunun ve taciz karşıtı politikaların denetimi de dahil olmak üzere suiistimallerle mücadele etmek için sert adımlar attığını ve şirketin taciz karşıtı eğitim oturumları içerdiği bildirilen Adil Davranış Kurallarını güncellediğini iddia etti.

Elon Musk, bu sefer tutturamadı!

Elon Musk, geçtiğimiz Eylül ayında kullanıcılarının çok fazla içerik ürettiğini veya artık X’te bilindiği üzere yeniden paylaşımlar yaptığını söylemişti. Musk, bu rakamların retweetler hariç her gün 100 ila 200 milyon gönderi oluşturduğunu öne sürmüştü.

Ancak bu sabah bir etkinlikte konuşan X CEO’su Linda Yaccarino, çelişkili bir rakam sundu. X’in platformda günde 500 milyon gönderi gördüğünü iddia etti.

Musk’ın X’in günde 100 ila 200 milyon gönderi gördüğüne ilişkin açıklaması o dönemde büyük ses getirmişti çünkü görünüşe göre bu, X kullanımının yıllar içinde nasıl azaldığının bir başka örneğiydi. Social Media Today web sitesinin işaret ettiği gibi, örneğin Twitter, 2013 yılında günde ortalama 500 milyon gönderi görüldüğünü belgelemişti. Platformun şu anda yalnızca 100 ila 200 milyon gönderi gördüğünü söylemek bir düşüşü temsil eder.

Twitter (X) herkes için ücretli oluyor!

Ancak bu hemen yanlış gibi görünmüyor çünkü The Information yakın zamanda şirketin Elon Musk tarafından satın alınmasından bu yana X‘in günlük aktif kullanıcılarının geçen sonbaharda tweet attığı rakamlarla karşılaştırıldığında %3,7 düşüşle 245 milyona düştüğünü bildirdi.

Peki hangi rakamlar doğru, Musk’ınki mi yoksa Yaccarino’nunki mi? Şirket, ikincisinin olduğunu söylüyor.

X’in bir yöneticisi “günde 500 milyon gönderinin doğru olduğunu” söyledi ve X’in ayrıca günde 100 milyar gösterim ürettiğini kaydetti. İki yöneticinin rakamları arasındaki tutarsızlığı açıklamak için Yaccarino’nun, günde 100 milyon orijinal gönderi, gönderilere her gün 100 milyon yanıt ve her gün X’teki 300 milyon alıntı gönderi ve yeniden gönderi dahil olmak üzere tüm sohbete dayalı gönderi etkinliklerini tartıştığını açıkladılar.

“Platform çok etkileşimli hale geldi ve birçok gönderi diğer gönderilerle etkileşime giriyor” dediler.

Son 1 haftada 4 ünlüye daha deepfake şoku!

189 milyon abonesiyle dünyanın en büyük YouTuber’ı MrBeast ve iki BBC sunucusunun deepfake videoları yayınlandı. Deepfake videolarda dolandırıcılar yapay zeka kullanarak bir kişinin yüzünü ya da vücudunu manipüle ediyor ve sahte videolarla kullanıcılardan çıkar elde etmeyi amaçlıyor. Böyle bir video bu hafta TikTok’ta dolaşıma girdi ve MrBeast’in popülerliğinden yararlanarak insanlara 2 dolar karşılığında yeni iPhone 15 telefon dağıtacağı iddiasında bulundu. TikTok sözcüsü, şirketin MrBeast reklamını yüklendikten sonra birkaç saat içinde kaldırdığını ve reklamı yayınlayan hesabın politikalarını ihlal ettiği için kapatıldığını söyledi.

Yine bu hafta Facebook’ta yayınlanan bir diğer videoda ise ünlü İngiliz kanalı BBC’nin yıldızları Matthew Amroliwala ve Sally Bundock’un yapay zeka tabanlı benzerleri başka bir dolandırıcılık kampanyasında kullanıldı. Facebook’taki videoda gazeteciler, bir yatırım fırsatını tanıttığı iddia edilen, eski adı Twitter olan X’in milyarder sahibi Elon Musk’ı “tanıtırken” gösterildi. Geçmişteki benzer deepfake videolarda da Musk’ın para ve kripto para dağıttığı iddia edilmişti. Konuyla ilgili açıklama yapan Meta sözcüleri “Platformlarımızda bu tür içeriklere izin vermiyoruz ve ilgili videoları hemen kaldırdık” dedi ve ekledi: “Sistemlerimizi iyileştirmek için sürekli çalışıyoruz ve kurallarımızı ihlal ettiğine inandıkları içeriği gören herkesi uygulama içi araçlarımızı kullanarak bildirmeye teşvik ediyoruz, böylece dolandırıcılık iddialarını araştırabilir ve harekete geçebiliriz.”

Geçtiğimiz hafta da ünlü Hollywood yıldızı Tom Hanks, kendisi tarafından yapılmış gibi görünen bir diş sağlığı ürünleri reklamının aslında sahte bir yapay zeka (AI) olduğu konusunda uyarıda bulunmuştu. Hanks, Instagram sayfasında “Dikkat! Benim yapay zeka versiyonumu içeren, diş tedavisi tanıtımını yapan bir video var. Benim bununla hiçbir ilgim yok” diye yazmıştı. Hanks, gençlik yıllarına ait fotoğrafların çalınarak kullanıldığını iddia ediyor.

Dünya Ekonomik Forumu’na göre çevrimiçi deepfake videoların sayısı her yıl %900 oranında artıyor. Son birkaç yıl içinde taciz, intikam ve kripto dolandırıcılığı ile ilgili raporlarla birlikte birçok önemli deepfake dolandırıcılık vakası haber manşetlerine çıktı. Yapay sinir ağlarının, derin öğrenmenin ve dolayısıyla deepfake aldatma tekniklerinin kullanımı, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların yüzlerini veya vücutlarını dijital olarak değiştirmeye, böylece herhangi birinin başka biri gibi göründüğü gerçekçi görüntü, video ve ses materyallerini üretmeye olanak sağlıyor. Bu manipüle edilmiş video ve görüntüler sıklıkla yanlış bilgi yaymak ve diğer kötü niyetli amaçlarla kullanılıyor

Bazı ülkeler bu konuda yasal mevzuatlarında değişiklikler ve ceza artışları planlarken bazı şirketler de kendi politikalarını daha sıkı gözden geçirmek durumunda kalıyorlar. En son geçtiğimiz ay içinde Google, platformunda yayınlanan tüm siyasi reklamların yapay zeka ile oluşturulup oluşturulmadığının açıklanmasını zorunlu kılacağını duyurmuştu.

NASA, Ay’da evler inşa etmeyi planlıyor!

ABD ulusal uzay ajansı NASA, 2040 yılına kadar ayda evler inşa etmeyi planlıyor ve ajanstan birkaç bilim insanı New York Times‘a çalışmanın halihazırda devam ettiğini söyledi.

Ajans, aya geri dönmeye hazırlanıyor ve astronotlarının, 3D yazıcıyla ayda inşa edilen bir evde uzun süre kalabilmelerini umuyor.

Buradaki fikir, ev yapısını ay yüzeyinden elde edilen özel bir ay betonundan inşa etmek ve NASA bunu yapacak tam şirketi buldu: Austin merkezli 3D baskı şirketi ICON

NASA’nın teknoloji olgunlaşması direktörü Niki Werkheiser, The New York Times’a “Doğru insanları doğru zamanda ortak bir amaç için bir araya getirdik, bu yüzden oraya varacağımızı düşünüyorum” dedi. “Herkes bu adımı birlikte atmaya hazır; dolayısıyla temel yeteneklerimizi geliştirirsek bunun mümkün olmaması için hiçbir neden yok.”

ICON, 350 metrekarelik ilk prototip evini Mart 2018’de Austin’de Vulcan adlı özel bir makineyle yarattı. Bu yıl, 3D baskılı 100 evlik topluluk projesinin bir parçası olan ilk model evini sergiledi.

Start-up, ilk olarak 2020 yılında NASA’dan finansman aldı ve 2022’de dünyanın ötesinde kullanılabilecek uzay tabanlı bir inşaat sistemi için ek 60 milyon ABD doları tutarında bir fon açıkladı. Buradaki fikir, bir roket aracılığıyla aya bir 3 boyutlu yazıcı göndermek ve yazıcının işini oradan tamamlaması.

Malzemelerin ağırlığı, mesafe gibi bazı engeller var ve mevcut haliyle plan bundan biraz daha fazlasını barındırıyor. Ancak uzay ajansı aynı zamanda akademisyenleri, araştırmacıları ve test odalarını da malzemelerin dayanıklılığını test etmek için görevlendirdi. Şubat 2024’te ICON’un 3D yazıcısı ilk testini yapacak.

Her şey yolunda giderse NASA, sıranın Mars olabileceğini söylüyor.

HP, iş dünyası için kurumsal çözümlerini tanıttı!

0

HP, bugün düzenlediği etkinlikte yeni ürünlerini tanıttı. Bunlar başlıca yeni yazıcı modelleri, Envy Spectre Fold katlanır dizüstü bilgisayarı, Envy Move 23.8 inç All-in-One PC, 3D yazıcıyla üretilen ayakkabısı, HyperX Vision S kamera, Audio Mixer ve Caster mikrofon kolu oldu. Fakat kurumsal tarafta da birçok yenilik bizleri bekliyor. İşte detaylar…

HP, peş peşe bombaları patlattı!

HP, hibrit iş ve yaşamın tüm yönlerini güçlendirecek geniş bir ürün ve çözüm yelpazesini tanıttı. Kişisel Sistemler ve Çözümler Başkanı Alex Cho, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Bugün Kişisel Sistemler portföyünde inovasyonu hızlandıracak cesur bir adım attık. HP Envy All-in-One Move gibi oyunun kurallarını değiştiren tüketici bilgisayarlarını, HP ve Poly teknolojisiyle güçlendirilmiş toplantı odası çözümlerini ve yapay zeka buluşlarının daha hızlı geliştirilmesini sağlayacak merkezi veri bilimi iş istasyonu ve yazılım çözümlerini duyurduk. HP’nin hibrit yaşam tarzı için inşa edeceklerine daha yeni başlıyoruz”

HP, veri bilimcilerin ve yapay zeka uygulayıcılarının yapay zeka modeli geliştirmeyi hızlandırmasına ve ölçeklendirmesine yardımcı olmak için tasarlanan ve önümüzdeki yıl kullanıma sunulacak çığır açan yeni yazılım platformu HP AI Studio’yu duyurdu.

İkinci olarak HP, özel yapay zeka modelleri ve uygulamaları oluşturmayı ve özelleştirmeyi basitleştiren yeni bir yapay zeka iş istasyonu çözümünü tanıttı. HP ayrıca önümüzdeki aylarda NVIDIA AI Enterprise yazılım platformuna sahip özel iş istasyonu çözümlerini pazara sunan ilk şirket olmak için NVIDIA ile işbirliği yapıyor.

İşgücü Çözümleri Başkanı Dave Shull, şunları söyledi:

“HP Imagine’da tanıttığımız yapay zeka destekli hizmetler, insanların daha iyi işbirliği yapmasına, cihazlarını yönetmesine ve korumasına olanak tanıyor. Vizyonumuz, müşterilerimizle ömür boyu sürecek ilişkiler kurmak için dünyanın en kapsamlı çalışan üretkenliği çözümleri koleksiyonunu oluşturmak ve birinci yılımıza yaklaşırken bu yolda ilerliyoruz”

HP Yönetilen İşbirliği Hizmetleri

HP, müşterilerin kullanımı optimize etmelerine ve olağanüstü ofis içi video konferans deneyimleri yaratmalarına yardımcı olacak içgörüleri ortaya çıkaran yeni bir hizmet olarak konferans odası abonelik modelini tanıttı.

Cihaz Yenileme Hizmeti

HP bugün, döngüsel ekonomiyi desteklemeye ve cihazların ömrünü uzatmaya yardımcı olmak için ilk PC yenileme programını duyurdu. HP Workforce Central: Şirket, HP donanımları hakkında temel bilgilerin tek bir panoda görülmesini sağlayan HP Workforce Central’ın ücretsiz ve premium sürümlerinin yakında kullanıma sunulacağını duyurdu. Müşteriler, yapay zeka ile geliştirilmiş yeni Proaktif Öngörüler aracımızla kesintileri önceden tahmin edebiliyor ve sorunları otomatik olarak düzeltebiliyor.

HP Wolf Connect ile HP Wolf Protect and Trace

Kasım ayında tüm dünyada kullanıma sunulacak olan HP Wolf Connect ile BT yöneticileri, çalışanlarının cihazlarının kaybolması durumunda HP’nin veri kaybı risklerini azaltmaya yardımcı olabileceğinden emin olabilecekler.

HP’nin İş İlişkileri Endeksi, bilgi işlem çalışanlarının yüzde 70’inin, çalıştıkları her yerde herkesin görülmesini ve duyulmasını sağlayan teknolojiye erişim istediğini gösteriyor. İş liderlerinin, BT karar vericilerinin ve 12 ülkedeki bilgi çalışanlarının sağlıklı ve üretken iş deneyimleriyle nasıl etkileşim kurmak ve etkinleştirilmek istedikleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için buradan bilgi alınabiliyor.

HP HyperX Vision S kamera ve Audio Mixer tanıtıldı!

0

HP, bugün düzenlediği bir etkinlikte HyperX Vision S web kamerası, HyperX Audio Mixer ve HyperX Caster mikrofon standını tanıttı. Bu cihazlar, içerik üreticileri, oyuncular ve profesyoneller için tasarlanmış yüksek kaliteli ürünler olarak öne çıkıyor. Peki neler sunuyor?

HyperX Vision S web kamerası

HyperX Vision S web kamerası, 1080p çözünürlükte ve 60 FPS kare hızında video kaydı yapabilen bir ürün. 78 derecelik görüş açısı ve otomatik odaklama özelliğine sahip kamera, canlı yayın ve video kayıtları için ideal. Cihazın fiyatı ise 199,99 dolar olarak açıklandı.

HyperX Audio Mixer

HyperX Audio Mixer, dört adet XLR girişi ve iki adet 1/4″ girişi bulunan bir ürün. Bu sayede, mikrofonlar, enstrümanlar ve diğer ses cihazlarını tek bir arayüzden kontrol etmek mümkün. Cihazın fiyatı ise 299,99 dolar olarak açıklandı.

HP ve spor ekipmanları devi, 3D yazıcıyla ayakkabı üretti!

HyperX Caster mikrofon kolu

HyperX Caster Mikrofon Kolu, 360 derecelik hareket kabiliyetine sahip bir ürün. Bu sayede, mikrofonu istediğiniz yere kolayca yerleştirebiliyorsunuz. Cihazın fiyatı ise 99,99 dolar olarak açıklandı.

HP’nin yeni ürünleri, yüksek kaliteli ve uygun fiyatlı olmaları ile dikkat çekiyor. Bu ürünler, içerik üreticileri, oyuncular ve profesyoneller için önemli bir seçenek olarak öne çıkıyor.

HP ve spor ekipmanları devi, 3D yazıcıyla ayakkabı üretti!

0

HP, bugün düzenlediği Imagine 2023 etkinliğinde taşınabilir bilgisayardan yazıcıya kadar yeni ürünlerini tanıttı. 3D baskı teknolojilerinde önemli adımlar atan şirket, etkinlikte spor ekipmanları üreticisi Brooks Running ile ürettiği 3D ayakkabısı Brooks Exhilarate-BlueLine modelini de duyurdu.

HP’den en gelişmiş koşu ayakkabısı: Brooks Exhilarate-BlueLine

Brooks Running, HP’nin 3D baskı teknolojisiyle geliştirdiği “bugüne kadarki en gelişmiş koşu ayakkabısını” tanıttı. Brooks Exhilarate-BlueLine isimli model, HP Multi Jet Fusion teknolojisi kullanılarak oluşturulan 3D baskılı bir tabana sahip.

HP tarafından yapılan ilk testler, 3D baskılı tabanın yüzde 90 oranında daha yüksek enerji geri dönüşü sağlıyor. Bu da sporcuların daha verimli şekilde koşmasına ve her adımda daha fazla itiş gücü elde etmesine izin veriyor.

Brooks Running ayrıca sporcu verilerini kullanarak taban tasarımını belirli ayakkabı boyutları için özelleştirebildi. Bu da sporcunun boyuna ve kilosuna bağlı olarak kişiye özel en uygun koşu deneyimi sunabileceğini gösteriyor.

Etkinlikte, HP ve Brooks Running’nin sürdürülebilirlik konusunda birlikte çalıştığı belirtildi. Buna göre Brooks Yöneticisi Nikhil Jain, 3D baskının üretimde daha az malzeme kullanmaya fırsat tanıdığını belirtti.

Peki sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki Yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.

HP Envy Move 23.8 inç All-in-One PC tanıtıldı!

1

HP, bugün gerçekleştirdiği HP Imagine etkinliği kapsamında ürün yelpazesini genişletti. Yapay zekadan taşınabilir bilgisayarlara kadar uzanan yeni cihazlar, özellikleriyle dikkat çekiyor. HP Envy Move 23.8 inç All-in-One PC ise dev ekranıyla her türlü kullanım durumuna hitap ediyor.

HP Envy Move 23.8 inç All-in-One PC özellikleri

Taşınabilir All-in-One bilgisayarı dünyasında ön plana çıkan HP Envy Move 23.8 inç, farklı kullanımlar için oldukça ideal. Şirket, yeni modelle birlikte herhangi bir odayı çok işlevli bir çalışma alanına, eğlence merkezine veya fitness alanına dönüştüreceğini ifade etti.

Envy Move’un en önemli özellikleri arasında 4 saate kadar dayanan bataryası ve taşıma başlığı oldu. Bu başlık sayesinde standart All-in-One bilgisayarlardan ayrılarak, farklı alanlarda kullanmaya izin veriyor. Ayrıca otomatik açılabilen ayakları bulunuyor.

13. nesil Intel Core i5 işlemciden gücünü alan HP Envy Move 23.8 inç, 16 GB’a kadar RAM ile performansını artırıyor. Ayrıca 23,8 inç dokunmatik ekranı ise bilgisayarı ister oturma odasında ister mutfakta kullanmanıza izin veriyor. USB-C bağlantı noktasına sahip olduğunu belirtelim.

899 dolar fiyatla satışa sunulan HP Envy Move, yenilikçi taşınabilir tasarımıyla All-in-One kategorisinde yeni bir kapı aralamayı hedefliyor. İlk olarak ABD’de satışa çıkacak model, yıl sonuna kadar küresel olarak erişilebilir olacak.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Tamamı ekran! HP Envy Spectre Fold tanıtıldı

0

HP, bugün düzenlediği etkinlikte birçok yeni cihazını ve hizmetini tanıttı. Aynı zamanda yapay zeka alanındaki son gelişmeleri de paylaştı. Dikkatleri çeken cihaz ise geçtiğimiz ay duyurduğu HP Envy Spectre Fold oldu. İşte detaylar…

HP Envy Spectre Fold neler sunuyor?

HP Envy Spectre Fold, 17 inç boyutundaki katlanabilir dokunmatik OLED ekrana sahip. Bu panel, 2.560 x 1.920 piksel çözünürlüğü, 500 nit parlaklık, HDR10 desteği ve IMAX Enhanced sertifikası ile kullanıcıların beğeneceği bir görsel deneyim sunuyor. Ayrıca, True Vision IR web kamerası ile yüksek kaliteli görüntülü görüşme yapma imkanı sunuyor.

Donanım tarafında, Intel Core i7-1250U ve Intel Iris Xe Graphics kullaan Envy Spectre Fold, yüksek performans sunarak tüm işleri sorunsuz bir şekilde yerine getiriyor. Ayrıca, 16 GB LPDDR5 RAM ve 1 TB SSD depolama ile daha fazla çoklu görev yapma ve verilerinizi hızla erişme imkanı sunuyor.

Ses ve bağlantı

HP Envy Spectre Fold, Bang & Olufsen tarafından geliştirilen dörtlü hoparlör sistemi ve HP Ses Güçlendirme teknolojisi sayesinde üstün bir ses deneyimi sunuyor. Ayrıca, iki ortam mikrofonu ile net ve temiz ses kayıtları yapabilme özelliği de sunuyor.

Bağlantılar açısından, Intel Wi-Fi 6E AX211 ve Bluetooth 5.3 ile son teknoloji kablosuz bağlantıları destekliyor. Ayrıca, 2xUSB-C Thunderbolt 4, 1xUSB-A 3.2 ve 1xHDMI gibi çok sayıda bağlantı noktasıyla cihazınızı çevre birimleri ile sorunsuz bir şekilde bağlayabilirsiniz.

Taşınabilirlik ve dayanıklılık

HP Envy Spectre Fold, katlanabilir tasarımıyla taşıma kolaylığı sağlıyor. Katlanmamış halde 10,91×14,81×0,33 inç boyutlarına sahip olan cihaz, katlandığında yalnızca 10,91×7,53×0,84 inç boyutlarına düşer. Klavyesiyle birlikte 1,6 kg, klavyesiz olarak ise 1,3 kg ağırlığında olan bu cihaz, her yere rahatlıkla taşınabilir.

Pil Ömrü ve Fiyat

HP Envy Spectre Fold, 6 hücreli, 94,3 Wh Li-ion polimer piliyle uzun süreli kullanım sağlıyor. Dizüstü modunda 12 saat, masaüstü modunda ise 11 saatlik pil ömrü sunarak günlük ihtiyaçlarınızı karşılayacak bir enerji sağlıyor.

Tüm bu özelliklere sahip olan HP Envy Spectre Fold, 3.499 Dolar fiyat etiketiyle satışa sunuluyor. Bu fiyat, katlanabilir ekran teknolojisinin getirdiği yenilikçi tasarım ve güçlü performansın birleşimini arayan kullanıcılar için cazip bir seçenek sunuyor.

ÖzellikHP Envy Spectre Fold
İşletim SistemiWindows 11 Home
İşlemciIntel Core i7-1250U
GrafikIntel Iris Xe Graphics
Bellek16 GB LPDDR5- 5200 MHz RAM
Depolama1 TB SSD
Ekran17 inç, 2.5K (2.560 x 1.920 piksel), OLED (dokunmatik),
500 nit parlaklık, HDR10, IMAX Enhanced
KameraGeçici gürültü azaltma özelliğine sahip 5 MP True Vision IR web kamerası
HoparlörlerDörtlü Hoparlör/HP Ses Güçlendirme
Ses: Bang & Olufsen
Mikrofonlarİki ortam mikrofonu
BağlantılarIntel Wi-Fi 6E AX211, Bluetooth 5.3,
2xUSB-C Thunderbolt 4, 1xUSB-A 3.2, 1xHDMI,
Pil Ömrü6 hücreli, 94,3 Wh Li-ion polimer pil
12 saat (dizüstü modu), 11 saat (masaüstü modu)
BoyutlarKatlanmamış:10,91×14,81×0,33 inç
Katlanmış: 10,91×7,53×0,84 inç
Ağırlık1,6 kg (klavyeli)
1,3 kg (klavyesiz)
Fiyat3.499 Dolar

HP, yeni yazıcı modellerini Imagine 2023 etkinliğinde duyurdu!

0

HP ürün ailesini genişletmeye devam ediyor. Bu doğrultuda şirket, bugün düzenlediği Imagine 2023 etkinliğinde yeni cihazlarını ve teknolojilerini kullanıcılarla buluşturdu. Kuşkusuz günün en dikkat çeken cihazları ise HP’nin yeni yazıcı modelleri oldu. 

HP, yenilikçi yazıcı çözümlerini tanıttı!

HP, bugün gerçekleştirdiği bir basın toplantısında, yepyeni ve yenilikçi baskı çözümlerini duyurdu. Ev, ofis ya da başka bir ortam fark etmeksizin her yerde kullanabileceğiniz bu ürünler, olabilecek en iyi baskı kalitesine ihtiyacınız olan her ortamda sahip olmanızı sağlıyor. Şirketin yeni yazıcı serisindeki ürünler ise şu şekilde: 

HP OfficeJet Pro

Küçük işletmeler düşünülerek tasarlanan HP OfficeJet Pro, profesyonel baskı kalitesini mümkün olan en uygun fiyata sunmayı hedefliyor. Oldukça iddialı olau yeni model, HP’nin çevre dostu yaklaşımının bir sonucu olan EvoMore teknolojisiyle donatılmış durumda. HP EvoMore, HP’nin bugüne kadar sunduğu en sürdürülebilir mürekkep kartuş serisi olup, işletmelerin baskı ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda ekolojik ayak izlerini azaltmalarına yardımcı oluyor.

HP DeskJet All-in-One Yazıcı Serisi:

Evde mükemmel baskı deneyimi için HP, DeskJet All-in-One yazıcı serisini piyasaya sürdü. Bu yazıcılar, kullanıcılara sadece yüksek kaliteli baskılar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sürdürülebilirlikle de öne çıkıyor. Bu serideki ürünler, %60’a kadar geri dönüştürülmüş plastikten üretiliyor, bu da HP’nin sürdürülebilir bir geleceğe olan taahhüdünü gösteriyor.

HP DesignJet

Profesyonel tasarım ve mühendislik projeleri için HP DesignJet serisi, sektördeki en iyi baskı kalitesini ve hızını sunar. Bu yazıcılar, projelerinizi en iyi şekilde sunmanız için tasarlanmış yüksek çözünürlüklü, detaylı baskıları hızla üretebilir.

HP SitePrint

İnşaat sektöründeki yenilikçi düşünceye katkıda bulunan HP, SitePrint ile inşaat sahalarının karmaşık düzenlerini hassas bir şekilde yazdırmak için robotik bir çözüm sunuyor. Bu, inşaat projelerini hızlandırmak ve maliyetleri düşürmek için devrim niteliğinde bir adımdır.

HP Latex 630 Serisi

Görsel malzemelerde etkileyici bir baskı deneyimi için HP Latex 630 serisi, özellikle beyaz mürekkep teknolojisiyle öne çıkıyor. Bu, reklam tabelalarından iç mekan dekorasyonuna kadar her türlü baskı ihtiyacı için ideal bir çözümdür.

Rusya yine VPN sağlayıcıları yasaklamaya hazırlanıyor

Rusya Senatosu Amur Oblastı bölgesi senatörü Artem Sheikin’in yaptığı açıklamalara göre, Rusya’nın telekomünikasyon düzenleyicisi Roskomnadzor bir kez daha yasaklı materyallere erişim sağlayan VPN sağlayıcıları ve sunucuları engelleme planı üzerinde çalışıyor. Daha önce 2017 yılında ülkedeki VPN kullanımını engellemeye çalışan Rusya, önemli bir başarı sağlayamamıştı. Şimdi ise özellikle Ukrayna savaşının sürmesi ve Putin karşıtlığının güç kazanması ile Rusya yönetimi şansını bir kez daha deneyecek gibi görünüyor.

Rusya’nın VPN sağlayıcılarını engellemek, onları ülke dışına çıkarmak veya arama sonuçlarından çıkarmak için başlattığı çaba tüm hızıyla sürüyor. Ülkenin resmi telekomünikasyon düzenleyicisi Roskomnadzor henüz VPN konulu bir açıklama yapmasa da 1 Mart 2024’ten itibaren yeni bir yasak silsilesinin yürürlüğe gireceği söylenmekte.  Rusya Senatosu Amur Oblastı bölgesi senatörü Artem Sheikin’in bu konudaki açıklamaları, detay içermese de yasakları doğrular nitelikte. Bununla birlikte, Roskomnadzor’un açık kaynaklı VPN’leri tespit etme ve saptırma gücüne sahip olup olmadığı tartışma konusu.

Senatör, yasağın amacının Rusların tüm uygunsuz materyallere, özellikle de Meta tarafından işletilen sosyal ağlara erişimini engellemek olduğunu söylüyor. Geçtiğimiz yıl bir Rus mahkemesi, Facebook ve Instagram’ın ana şirketi Meta’yı, Vladimir Putin ve Ukrayna’daki Rus birliklerine karşı şiddet çağrısı yapan mesajları kaldırmadığı için “aşırılıkçı” faaliyetten suçlu bulmuştu. Ayrıca ülkede Wagner’in açıklamaları sonrasında Google Haberler’e erişim yasağı getirilmiş, devlet çalışanlarının da iPhone ve diğer Apple ürünlerini kullanmaları yasaklanmıştı.

Uzmanlar, Rusya’nın bu konuda Çin yönetimi ile sıkı bir dirsek temasında olduğunu ve Putin’in VPN sağlayıcıları engellemek için Çin’den destek almış olabileceğini söylüyor. Yoğun bir medya ve sosyal medya sansürü uygulanan ülkede VPN sağlayıcıları ise önemli paralar kazanıyor. Bu nedenle Roskomnadzor ne yaparsa yapsın, Moskova yönetimi ile VPN operatörleri arasında bir engelleme- etrafından dolanma yarışı başlamasına kesin gözüyle bakılıyor. Rusya’da 17 Mart 2024 tarihinde başkanlık seçimleri yapılacağı düşünülürse, Putin yönetiminin muhalif sesleri engellemeye çalışması oldukça olası görünüyor.

ABD uzay çöpleri için ilk cezayı Dish Network’e kesti!

ABD’nin eyaletler arası ve uluslararası radyo, televizyon, telefon, uydu ve kablo iletişimini denetleyen Federal İletişim Komisyonu (FCC), yayınladığı bir duyuruyla uzay çöpü için ilk cezayı kestiklerini açıkladı. Dish Network firmasına kesilen 150.000 dolarlık cezanın sebebi ise eski bir uyduyu kullanımda olan diğer uydulardan yeterince uzağa taşımamış olmaları. Şirket ise EchoStar-7 uydusuyla ilgili sorumluluğunu kabul etti ve FCC ile bir “uyum planı” üzerinde anlaştıklarını duyurdu.

Uzay çöpleri, Dünya’nın yörüngesinde bulunan ancak artık kullanılmayan ve çarpışma riski taşıyan teknoloji parçalarından oluşuyor. Resmi olarak uzay çöpü olarak adlandırılan bu çöpler arasında eski uydular ve uzay aracı parçaları gibi nesneler yer alıyor. FCC yaptığı açıklamada Dish Network uydusunun mevcut irtifasında Dünya yörüngesinde bulunan diğer uydular için potansiyel bir risk oluşturduğunu söyledi. Dish Network firmasının 2002 yılında fırlatılan EchoStar-7 uydusu, Dünya yüzeyinden yaklaşık 36,000 km sabit yörüngede bulunuyordu.

Dish Network firması, 2012 yılında FCC ile imzaladığı protokol çerçevesinde görev süresi sonunda uyduyu mevcut yörüngesinden 300 km öteye taşıyacaktı. Ancak uydunun görev sonu deorbit manevraları Mayıs 2022’de gerçekleştirilirken uyduyu öngörülen uzaklığa taşıyacak yakıtın kalmadığı ve sadece 122km ileri taşınabileceği keşfedildi. FCC ile yapılan müzakereler neticesinde bugün duyurulan cezai işlem uygulandı.

Binlerce uydu ve uzay aracı parçası büyük risk teşkil ediyor

FCC uygulama bürosu şefi Loyaan Egal, “Uydu operasyonları daha yaygın hale geldikçe ve uzay ekonomisi hızlandıkça, operatörlerin taahhütlerine uyduklarından emin olmalıyız” diyor ve ekliyor: “Bugün duyurduğumuz ceza aslında, FCC’nin hayati önem taşıyan uzay enkazı kurallarını uygulamak için güçlü bir yaptırım yetkisine ve kabiliyetine sahip olduğunu açıkça ortaya koyan çığır açan bir anlaşmadır.” 150.000 dolarlık ceza, Dish’in 2022 yılında 16,7 milyar dolar olan toplam gelirinin çok küçük bir kısmını temsil ediyor. Ancak uzmanlara göre bu ceza diğer uydu operatörleri üzerinde de etkili olabilir.

İlk uydunun fırlatıldığı 1957 yılından bu yana uzaya 10.000’den fazla uydu fırlatıldığı ve bunların yarısından fazlasının artık kullanım dışı olduğu tahmin ediliyor. NASA’ya göre ise dünya yörüngesinde 10 cm’den uzun 25,000’den fazla uzay çöpü parçası bulunmakta. FCC tarafından verilen ceza, benzer yaptırımların önünü açabilir.

Global hızlandırma programı Workup Rise & LEAP başlıyor!

2017 yılından bu yana her dikeyden girişime ev sahipliği yapan Workup Girişimcilik Programı’nı Workup Agri, Etki Girişimciliği ve Workup Gaming programları ile genişleten İş Bankası, girişimcilerden gelen geri bildirimler ve ekosistemdeki ihtiyaç doğrultusunda, Ankara Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) iş birliğiyle startupların global pazarlara erişimini hızlandıracak yurt dışı programı Workup Rise&LEAP’ı hayata geçirdi.

Workup Rise & LEAP programı, ülkemizdeki teknoloji tabanlı girişimlerin yurt dışına açılmalarına öncü olmak ve finanse etmek üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından hayata geçirilen “Yurt Dışı Hızlandırıcı Desteği Programı”nın uygulaması açısından ilk olma özelliği taşıyor.

9 girişim potansiyel müşterileri ve yatırımcıları ile buluşacak

Ülkemizde girişimciliğin gelişmesi ve ölçeklenmesi adına günümüz ihtiyaçlarıyla uyumlu yeni bir değer önerisi sunan Workup Rise & LEAP’a seçilen 9 girişim, potansiyel müşterileri ve yatırımcıları ile buluşmak üzere Kasım ayı boyunca Londra’da olacak. Hackquarters, girişimlere hem hızlandırma hem de global ağa erişim desteği sunacak.

Program süresince girişimler, alanında uzman isimlerden iş geliştirme, yatırıma hazırlık ve ölçeklenme konularında eğitim alacak, global şirketler ve kamu kurumları ile bir araya gelecek. Demo Day etkinliğinde kendilerini yatırımcılara anlatma fırsatı bulacak girişimlerin, program sonunda somut iş birliği ve yatırım bağlantıları ile globale açılmaları amaçlanıyor.

Global hızlandırma programı Workup Rise & LEAP başlıyor!

Workup Rise & LEAP programına seçilen 9 girişim:

B2Metric: Yapay zekâ destekli müşteri analitiği platformu olan B2Metric, geliştirdiği modellerle çok kanallı müşteri verilerini anlamlandırarak müşteri erimesi, derinleşme, davranış tahminleme çözümleri geliştiriyor.

Co-One: Yapay zekâ firmalarının ihtiyaç duyduğu etiketlenmiş veri servisini sağlayan Co-one, görsel, video ve metin verilerinin hızlı, doğru ve güvenilir bir şekilde açıklanmasına odaklanıyor.

Enqura: Finans sektörüne yönelik geliştirdiği dijital uzaktan müşteri edinimi, kimlik doğrulama, dijital cüzdan, web ve mobil uygulamaları ile öne çıkan girişim, finansal yazılım ürünleri geliştirmeye odaklanıyor.

Heybooster: E-ticaret şirketlerinin dijital pazarlama verilerini anlamlandırarak aksiyona yönelik iş planlarına dönüştüren yapay zekâ destekli analitik platformu geliştiren girişim, pazarlama teknolojileri dikeyinde yer alıyor. 

Homster: “Tam otomatik iç mimari tasarım uygulaması” geliştiren Homster, özellikle inşaatı tamamlanmamış ya da henüz başlamamış konutlarını satan müteahhit ya da emlak danışmanlarına her türlü kat ve daire planını tüketici ihtiyaç ve beklentilerine göre gerçek zamanlı olarak dijital ortamda tasarlama ve kişiselleştirerek pazarlama imkânı sunuyor.

Kompanion: Sağlıklı yaşama dair kişiselleştirilmiş diyet ve fitness önerileri sunan mobil uygulaması ile dünyanın farklı kıtalarından kullanıcılara iyi yaşam alternatifleri sunuyor.

Livad: Canlı yayınlarda yayın deneyiminden ödün vermeden reklam teknolojileri sunan Livad, yayıncılarla markaları bir araya getiren bir pazaryeri platformuna da sahip.

Magnus: Yapay zekâ tabanlı portföy optimizasyon ve robo danışmanlık platformu sunarak yatırımcıların risk profili, beklentileri ve kısıtları doğrultusunda optimal varlık dağılımı sağlıyor.

Onlayer: Banka ve ödeme kuruluşları ile üye iş yerlerinin uyum, sahtecilik, dolandırıcılık ve finansal eylemlere karşı risk analizi ihtiyaçlarını uçtan uca karşılayan siber güvenlik platformu sunuyor.

Polisan Holding,2022 sürdürülebilirlik raporunu yayınladı

2022 yılında iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirlik performansı konusunda önemli başarılar elde eden Polisan Holding, raporunda sürdürülebilirlik stratejileri arasında yer alan; yaşam döngüsü odağında ürün tasarımından operasyonel verimliliğe, yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji teminine kadar yarattığı tüm çevresel etkilere yer verdi ve Kapsam III emisyonlarını azaltma hedeflerine de değindi. 

Kimya, boya ve liman işletmeciliği alanlarındaki yatırımlarıyla Türkiye’nin köklü ve öncü grup şirketlerinden olan Polisan Holding A.Ş., iklim değişikliği ile mücadele ve daha yaşanabilir bir dünya için atacağı adımları açıkladı. 

‘Ancak Birlikte Başarabiliriz’ mottosuyla hazırlanan 2022 Sürdürülebilirlik Raporunda, Polisan Holding’in BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne imzacı bir şirket olarak, değer zincirindeki tüm paydaşlarıyla insan hakları, çalışma standartları, iklim krizi, iş etiği ve yolsuzlukla mücadele gibi konularda yürüttüğü çalışmalara dikkat çekildi. Raporda ayrıca bu yıl Çevre, Sosyal ve Yönetişim (ESG) çalışmalarının kapsamına Dünya Ekonomik Forumu Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri de dahil edildi.

Türkiye’nin 2053 yılında net sıfır emisyon hedefiyle paralel olarak 2030 için COP27’de paylaştığı niyet beyanları referans gösterilerek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasına (CBAM) ve ilgili diğer yeşil dönüşüm düzenlemelerine uyum yönünde çaba gösterildiği de vurgulandı. Raporda Polisan Holding’in emisyon yoğunluğunun 2012’den bu yana %46 azaltıldığı ifade edildi. 

Emisyon oranları hızla azalıyor

Rapora göre Polisan Holding çatısı altında faaliyet gösteren Polisan Kimya ve Polisan Kansai Boya şirketlerinin emisyon yoğunluğu 2019’a kıyasla %38,4 oranında azaltıldı. Sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında şirket yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik temini, enerji verimliliği, yeşil bina sertifikalı tesisler, çevre etiketli ürünler gibi çeşitli projeler yürüttü. Şirket ayrıca CDP (Carbon Disclosure Project) İklim Değişikliği Programı’nda B+ notu alarak küresel ortalamayı aşan bir performans sergiledi.

Polisan Holding’in Sürdürülebilirlik Raporu’nda özetle şöyle denildi: “Şirketimiz son 3 yılda gerçekleştirdiğimiz Kaizen çalışmalarıyla 2.7 milyon kWh enerji tasarrufu sağladı. Bu sayede yaklaşık 1.238 tCO 2 e emisyon salınımını engelledik. 2022 yılında elektrik tüketiminin %60’ı (16.674.985 kWh) yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandı. Tüm bu çalışmaların neticesinde İklim Değişikliği performans notumuzu Avrupa ortalaması olan B+ seviyesine yükselttik. Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki yerimizi üst üste 6 yıldır koruyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamındaki çalışmalarımız bizim için çok önemli. Kadın çalışan sayımız 125’e, kadın yönetici sayımız ise 36’ya ulaştı. 2022’de kadın çalışan oranı bir önceki yıla göre %12,2’den %13,5’e, kadın yönetici oranımız ise %20’den %23,8’e yükseldi.”

Polisan Holding İcracı Yönetim Kurulu Üyesi Cantekin Dinçerler

İklim değişikliği ile mücadelemize devam ediyoruz

Polisan Holding’in 2022 GRI Sürdürülebilirlik Raporu hakkında değerlendirmede bulunan Polisan Holding İcracı Yönetim Kurulu Üyesi Cantekin Dinçerler, “Polisan Holding olarak, 2015 yılından bu yana yayınladığımız raporlarımızla sürdürülebilirlik yaklaşımımızı ortaya koyuyoruz. Dünya, iklim değişikliğinin hafifletilmesi ve iklim uyumu konusunda daha etkin bir şekilde işbirliği yapmaya başlamadığı takdirde, önümüzdeki 10 yıl boyunca sürekli küresel ısınmanın ve ekolojik bozulmanın devam edeceği aşikar. Ortak geleceğimiz için ciddi tehditler oluşturan küresel risklere karşı önlem almamız, dayanıklılığımızı artıracak stratejiler oluşturmamız, risk ve fırsatlarımızı yönetmemiz çok önemli” dedi.

Poliport ve Polisan Kansai Boya şirketlerinin sürdürülebilirlik performansının küresel derecelendirme platformu Ecovadis tarafından Gümüş Bilinirlik Seviyesi Ödülü’ne layık görüldüğüne de değinen Cantekin Dinçerler şunları kaydetti: “Refinitiv tarafından BİST adına uluslararası sürdürülebilirlik kriterleri esas alınarak yapılan değerlendirmelerde şirketimiz, raporlama döneminde ESG performans notu ile kimya sektöründe eşik değerin üzerinde performans sergiledi ve Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki yerini bu yıl da korumayı başardı. 2017’den bu yana raporlama yaptığımız CDP (Carbon Disclosure Project) İklim Değişikliği Program notumuzu 2022 yılında globalde B-‘den B+’ya çıkardık. Avrupa genelinde B olan skor ile aynı, globalde ise B- üzerinde bir performans sergiledik.” 

Rapor GRI standartlarına uygun hazırlandı

Küresel Raporlama Girişimi (GRI) Standartları’na uygun olarak hazırlanan Polisan Holding 2022 GRI Sürdürülebilirlik Raporu’nda yer alan bilgiler, 1 Ocak 2022 ile 31 Aralık 2022 tarihleri arasındaki dönemi kapsıyor. Ayrıca Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA’lar) yapılan katkı da raporda yer alıyor.

Sam Altman, Induced AI yapay zeka girişimini destekleyenler arasında yerini aldı!

Sam Altman, Peak XV ve Daniel Gross ile Nat Friedman’ın yapay zeka bağışı, iki genç tarafından kurulan ve işletmelere çok sayıda iş akışını daha önce keşfedilmemiş yollarla otomatikleştirmede yardımcı olmayı amaçlayan bir Induced AI yapay zeka girişiminin destekçileri arasında yer alıyor.

Bu yıl kurulan Induced AI, işletmelerin iş akışlarını düz İngilizce olarak girmelerine ve ardından genellikle arka ofisler tarafından yönetilen çok sayıda tekrarlanan görev için talimatları gerçek zamanlı olarak sözde koda dönüştürmelerine olanak tanıyor.

Platform, Chromium tabanlı tarayıcı örneklerini çalıştırıyor ve bir iş akışının çeşitli adımlarını tamamlamak amacıyla ekrandaki içeriği okumak ve tarayıcıyı insana benzer şekilde kontrol etmek için teknolojisini kullanıyor. Induced AI kurucu ortağı ve CEO’su Aryan Sharma, bir demoda bunun, tarayıcı örneklerinin bir API’ye sahip olmasalar bile web siteleriyle etkileşime girmesine olanak tanıdığını gösterdi.

Zapier, farklı uygulamaları birbirine bağlayan, işletmelere otomatik ve verimli iş akışlarına giden bir yol sunan API entegrasyon ekonomisine öncülük eden firmalar arasında yer alıyor. Platformun otomatik iş akışlarını kullanması, şirketlere, teknik süreçlerin derinlemesine anlaşılmasını gerektirmeden, operasyonları kolaylaştırma ve yenilik yapma mekanizması sağladı. Startup’ı 19 yaşındaki Ayush Pathak ile birlikte kuran 18 yaşındaki Sharma, Induced AI’in tarayıcıya özgü iş akışları için bir entegrasyon ekonomisi oluşturabileceğine inanıyor.

İş akışları, iki faktörlü kimlik doğrulama diyalogları da dahil olmak üzere karmaşık ve mantık odaklı süreçler olabilir. Sharma, uyarılmış yapay zekanın, ihtiyaç duyulduğunda belirli adımlarda insanın katılımını mümkün kılan ve geri kalanını özerk bir şekilde yöneten çift yönlü bir etkileşim sistemi uyguladığını söyledi.

“Chromium’un üzerinde, otonom iş akışı çalışmaları için özel olarak tasarlanmış bir tarayıcı ortamı oluşturduk. Karmaşık akışları gerçekleştirmek için kendi belleği, dosya sistemi ve kimlik doğrulama bilgileri var. Bildiğim kadarıyla, tarayıcıyı yerel yapay zeka aracısı kullanımı için yeniden tasarlama yaklaşımını ilk benimseyen biziz. Dolayısıyla karmaşık oturum açma işlemleri, 2FA, dosya indirme, verileri depolama ve yeniden kullanma, diğer otonom aracıların yapamayacağı şekilde mümkün.”

Bu tür talimatları programlamaya çalışan bir kişinin tüm HTML öğelerini etiketlemek gibi görevlerde saatler harcayabileceği mevcut modellerin aksine, Induced AI, manuel etiketleme ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Sistemi, gerekli bilgileri İngilizce talimatlardan ayırt edebiliyor ve ince ayarlar için gerektiğinde bunları dinamik olarak ayarlayabiliyor.

Uyarılmış yapay zeka kesinlikle yalnız değil. Muhtemelen son aylarda X’te dolaşan birkaç benzer modern Robotik Süreç Otomasyonu konseptini görmüşsünüzdür. Ancak Sharma, Uyarılmış Yapay Zekayı diğerlerinden ayıran çeşitli faktörler olduğunu özellikle vurguluyor.

Sharma, şu anda yalnızca beş üyesi bulunan girişimin, son haftalarda çalışanların katılımı için Induced AI kullanan bir satış firması da dahil olmak üzere birkaç küçük ve orta ölçekli müşteriyi kaydettirdiğini; birçok yeni kullanım durumu üzerinde çalıştığını söyledi.

Induced AI Salı günü yaptığı açıklamada, tohum finansman turunda 2,3 milyon dolar topladığını ve yatırımcılarının arasında SignalFire, Untitled Ventures, SV Angel, Superscrypt, Balaji Srinivasan, Julian Weisser, IDEO Colab ve OnDeck’in yer aldığını söyledi.

“RPA 3.0’ın tanımı uyarılmışlıktır. SignalFire’dan Elaine Zelby, yaptığı açıklamada, yalnızca gerçek insan benzeri etkileşim ve verimlilik sağlama konusunda ileriye doğru büyük bir adım atmakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıların iş akışlarını doğal dilde tanımlamalarına ve paralel aracıları herhangi bir arka ofis iş akışında yürütmelerine olanak tanıyarak erişimi demokratikleştiriyor.” dedi.

Güneş enerjisiyle çalışan Stella Terra: 630 Km menzil ve arazi macerası

Eindhoven Teknoloji Üniversitesi öğrenci ekibi, dünyanın güneş enerjisiyle çalışan ilk arazi aracını geliştirdi. Stella Terra adı verilen bu araç, oldukça hafif bir tasarımı ve güneş enerjisiyle 630 km’ye kadar yol gidebilme özelliği ile dikkat çekiyor.

Bu arazi aracı, elektrikli araçlarla ilgili çevre dostu bir alternatif sunarken, aynı zamanda uzun menziliyle dikkat çekiyor. Stella Terra’nın 1,200 kg ağırlığında olmasına rağmen, güneşli bir günde şarj istasyonlarına uğramadan 630 km yol kat edebilmesi oldukça etkileyici.

Stella Terra: 630 Km menzilli güneş enerjili arazi macerası

Araç, gücünü çatısında bulunan güneş panellerinden alıyor. Ancak bu aracı diğer güneş enerjisiyle çalışan araçlardan ayıran özellik, kaputunun altındaki yapıdır. Stella Terra, engebeli arazi sürüşüne uygun bir şekilde tasarlandı ve bu nedenle mühendisler, ağırlığını artıramadıkları için yeni bileşenlere ihtiyaç duydu. Bu nedenle ekip, aracın birçok bileşenini kendileri tasarlamak zorunda kaldı.

Eindhoven Teknoloji Üniversitesi öğrenci ekibi, bu araçla güneş enerjisiyle çalışan taşıtların sınırlarını zorluyor ve teknolojiyi ileriye taşıyor. Stella Terra’nın bu başarısı, güneş enerjisiyle çalışan araçların gelecekte daha yaygın hale gelebileceğini gösteriyor.

Stella Terra, yakın gelecekte Fas’a uzun bir yolculuk yapacak ve 1.000 km’den fazla mesafe kat edebiliyor günümüz araçları için bile iyi bir rakam. Sahra çölünde sonlanacak. Bu yolculuk, aracın dayanıklılığını ve performansını test etme fırsatı sunacak. Güneş enerjisiyle çalışan arazi araçları, çevre dostu taşıma çözümleri konusunda umut verici bir adım olarak karşımıza çıkıyor.

Microsoft, OneDrive’ı elden geçiriyor! Dönüşü muhteşem olacak!

OneDrive, tüketicilere ve işletmelere yönelik trilyonlarca dosyayı barındırıyor ve her gün 2 milyar dosya ekleniyorMicrosoft artık işletmeler için OneDrive’da çalışma deneyiminin çoğunu elden geçiriyor; web üzerinde, Windows’ta ve Microsoft’un çeşitli Office uygulamalarında dosyaların yönetilmesini ve kullanılmasını çok daha iyi hale getirecek birçok yaşam kalitesi iyileştirmesi sunuyor.

Microsoft, ana OneDrive web uygulamasını yeni bir Fluent tasarımıyla elden geçiriyor. Windows 11 arayüzüne ve Office uygulamalarındaki son değişikliklere daha yakından uyuyor ve aynı zamanda en son Dosya Gezgini tasarım güncellemelerine de uyum sağlıyor. Artık Dosya Gezgini’ne benzer şekilde, üst kısımda yapay zeka destekli bir “Sizin için” dosya önerileri bölümü var.

İş gününüz için önemli olan dosyalar anında burada gösteriliyor ve ister OneDrive’ınızda, ister Teams’inizde veya başka bir yerde olsunlar burada görünebilirler. Microsoft, OneDrive’ı tüm dosyalarınızı bulup yönetebileceğiniz tek adres haline getirecek şekilde gerçekten güncelledi.

Bu güncellenmiş web görünümü aynı zamanda artık Teams üzerinden, e-postalar aracılığıyla ve Office belgelerinin sizinle paylaşıldığı diğer yollarla paylaşılan tüm dosyaları içeren yenilenmiş bir paylaşılan görünümü de içeriyor. Ana paylaşım kullanıcı arayüzü de iyileştirildi ve dosyalara yönelik izinlerin yönetimi de kolaylaştırıldı.

En kullanışlı eklenti ise, Windows 11’de, web arayüzünde ve başka yerlerde dolaşacak OneDrive dosyalarını favorilere ekleme yeteneği olabilir. Windows 11’deki Dosya Gezgini’nde bir OneDrive klasörünü sık kullanılanlara eklerseniz bu klasörü web üzerindeki OneDrive’ın sık kullanılanlar listesinde bulabilirsiniz.

OneDrive’daki arama deneyimi de yapay zeka özellikleriyle yenileniyor ve Microsoft’un bulut depolama hizmetinde sakladığınız resimlerde arkadaşlarınızı ve ailenizi bulmanızı kolaylaştırıyor. Bunlar, bu aydan itibaren sınırlı bir önizlemeyle tüketicilerle test ediliyor ve genel bir önizleme 2024’ün başları için ayarlanıyor.

Bu yeni OneDrive deneyimi yakında Microsoft Teams’in dosyalar bölümünde ve Outlook’un dosya gezinme bölümünde de kullanıma sunulacak. Microsoft, Outlook’ta yeni OneDrive görünümünün Aralık ayında kullanıma sunulmasını bekliyor.

Microsoft ayrıca Aralık ayında Microsoft 365 Copilot lisansına sahip herkes için Copilot AI sistemini OneDrive’a entegre etmeyi planlıyor. Copilot, sizin ve iş arkadaşlarınızın üzerinde çalıştığınız belgeleri yakalama özelliği gibi günlük bir dosya özeti sunacak. Bu, dosyalardaki önemli değişikliklerin bir listesini ve yeni yorumlara özet bir bakış içerecek. Microsoft, bu özetleri bağlama ve alaka düzeyine göre akıllıca düzenleyeceğini söylüyor.

OneDrive’da yapılan arayüz değişikliklerinin çoğunu artık onedrive.com adresinden deneyebilirsiniz ; daha fazlası 2024’ün başlarında gelecek.

Togg’un yeni modeli 2025’te yollarda olacak!

Togg, 2025 yılında Türkiye’nin yerli elektrikli otomobil üreticisi olarak heyecan verici bir gelişme ile karşımıza çıkıyor. Şirketin CEO’su Gürcan Karakaş’ın açıklamalarına göre, ‘yeni bir C segmenti binek otomobil modeli üzerinde çalışmalar hızla devam ediyor. Bu yeni modelin tasarımının 2024 yılının sonunda tamamlanması planlanırken, 2025 yılının başlarında ise yollarda görmeyi umuyoruz.

Togg’un yeni modeli, özellikle gençlerin ilgisini çekecek bir tasarım anlayışına sahip olacak. Karakaş, bu aracın coupe tarzını benimseyebileceğini ve sedan coupe veya cross coupe hatlarını taşıyabileceğini belirtiyor. Bu, otomobil tutkunları için heyecan verici bir gelişme olabilir.

Ayrıca, Togg’un üretim hızını artırmak için fabrikada ikinci vardiya uygulamasına geçiş yapacak olması da dikkat çekiyor. Şu an bir vardiyada günde 170 araç ürettiklerini açıklayan Karakaş, ikinci vardiya ile bu sayının günde 280’e çıkacağını vurguluyor. Bu, Togg’un üretim kapasitesini artırarak daha fazla müşteriye hızlı bir şekilde ulaşma amacını destekleyecek bir adım olarak görünüyor.

Ayrıca, Togg’un bu büyük atılımı desteklemek için yatırım miktarının 1.8 milyar Euro’ya ulaşacağı bildiriliyor. Karakaş, bu yatırımın 500 milyon Euro’luk bir bölümünün ortaklar tarafından sağlandığını ve geri kalan kısmının kredilerle finanse edildiğini açıkladı. Bu, şirketin büyüme ve gelişme planlarını desteklemek için ciddi bir finansal güce sahip olduğunu gösteriyor.

Togg’un yeni modeli ve üretim hızındaki artış, Türkiye’nin elektrikli otomobil sektöründeki liderliğini sürdürme ve daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşma hedefini yansıtıyor. Bu gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz ve Togg’un otomobil dünyasındaki etkisini görmek için sabırsızlanıyoruz.

HMD Global Avrupa’da Nokia XR21 5G üretimine başladı

0

HMD Global, Nokia markasının lisans haklarını elinde bulunduran şirket olarak, Avrupa’da büyük bir adım attı. Finlandiya merkezli firma, Avrupa topraklarında akıllı telefon üretmeye başlayarak, bu alandaki ilk büyük global üretici olduğunu kanıtlamaya calışıyor.

Şirketin Avrupa üretimi için ilk modeli, Macaristan’da montajlanan Nokia XR21 oldu. HMD Global CEO’su Jean-Francois Baril, bu önemli gelişmeyi duyururken, “İmzamız niteliğindeki dayanıklı 5G telefonumuz Nokia XR21’i Avrupa’da üretiyor olmaktan heyecan duyuyoruz” dedi.

Nokia XR21 5G üretimine başladı

HMD Global, özellikle veri güvenliği konusuna odaklanan müşterilere yönelik olarak bu yeni 5G modelini piyasaya sürerek önemli bir adım attı. Jean-Francois Baril, “Cihazlarımızı daha güvenli ve daha uzun ömürlü hale getiren güvenlik, teknoloji ve üretim süreçlerine yatırım yapmaya kendimizi adadık” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Bu hamle öncesinde, büyük şirketlerin maliyetleri düşürmek amacıyla telefonlarını Asya ülkelerinde ürettiği bir dönemde, HMD Global, Avrupa’da büyük ölçekli akıllı telefon üretimine öncülük etmektedir. Baril ayrıca, Avrupa’da üretilen bu ilk modelin özellikle ek güvenlik talepleri olan kurumsal müşterilere hitap ettiğini vurguladı.

HMD Global, 2019 yılından beri tüm akıllı telefonlarının tüketici ve kurumsal verilerini Avrupa’da depoladığını belirtti. Bu, veri güvenliği konusundaki taahhütlerinin bir göstergesi olarak kabul etti .

HMD Global’ın Avrupa’da akıllı telefon üretimine başlaması, hem yerel ekonomilere katkı sağlama potansiyeline sahip hem de Avrupa pazarındaki rekabeti artırma amacını taşıyor. Nokia XR21 gibi güvenlik odaklı 5G modelleri, kullanıcılar için daha fazla seçenek sunarak teknoloji dünyasında önemli bir gelişmeyi temsil ediyor.