Teknoloji devi Apple, işletim sistemi iOS’un en son sürümü olan iOS 17’de önemli bir tasarım değişikliğine gitmeye hazırlanıyor. Yıllardır alışık olduğumuz çağrı sonlandır tuşunun konumu, yeni güncellemeyle birlikte dikkat çekici bir değişiklikle karşımıza çıkacak.
Yeni tasarım, kullanıcıların telefon aramalarını sonlandırma işlemini alışılageldiği yerine nazaran farklı bir noktada gerçekleştirmesini gerektirecek. Gelen bilgilere göre, çağrı sonlandır tuşu artık ekranın sağ alt köşesine taşınacak. Bu tasarım değişikliği, kullanıcıların telefon kullanım deneyimini kökten etkileyecek. Apple Bugüne kadar ekranın alt orta kısmında yer alan kırmızı renkli tuşun yeni konumu, telefon görüşmelerinin sonlandırılmasını daha kolay ve ergonomik hale getireceğini düşünüyor.
Apple is changing where the end call button is and we already hate it
Çağrı sonlandır tuşunun konumunun dışında, iOS 17’de diğer çağrı seçeneklerinin de yerleri değişiyor. hoparlöre alma, sesi kapatma, FaceTime görüşmeleri başlatma veya arama sırasında katılımcı eklemek gibi işlevler artık ekranın alt kısmından aşağıya doğru kaydırma hareketi ile erişilebilecek. Bu da kullanıcıların telefon görüşmelerini yönetirken yeni bir alışkanlığı kazanmalarını gerektirecek.
Apple, çağrı sonlandır tuşunun yeni konumunun, kullanıcıların telefon görüşmelerini daha rahat ve hızlı bir şekilde sonlandırmalarına yardımcı olacağına inanıyor. Ancak, şu an beta sürümünde test edilen bu özellik hakkındaki geri bildirimler, tasarımın son şeklini alıp almayacağı konusunda belirleyici olacak.
iOS 17 ne zaman çıkacak?
iOS 17, Haziran ayında düzenlenen WWDC 2023 konferansında resmi olarak duyuruldu ve şu anda beta test sürecinde bulunuyor. Apple’ın planlarına göre, yeni mobil işletim sistemi Eylül ayında genel kullanıma sunulacak. Bu önemli tasarım değişikliği, iPhone kullanıcılarının alışkanlıklarını yeniden düzenlemelerini gerektirecek olsa da, daha ergonomik bir kullanım deneyimi sunmayı amaçlıyor. Ancak, tasarım değişikliklerinin solak kullanıcıları nasıl etkileyeceği de dikkatle takip edilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor.
Küresel çapta fintech’lere yapılan yatırımları incelediği “Pulse of Fintech” raporuna göre fintech’lere yapılan yatırım miktarı 52,4 milyar dolara, anlaşma sayısı ise 2 bin 153’e geriledi.
ABD merkezli fintech’ler yatırımların üçte ikisinden fazlasını çekerken, EMEA bölgesindeki fintech’lere yatırımlar yüzde 50’den fazla düştü. Ancak bu dönemde bazı sektörler güçlü finansman çekmeyi başardı. Tedarik zinciri ve lojistik odaklı fintech’ler bu yılın ilk yarısında 8,2 milyar dolar tutarında finansman çekerek, 2019 yılında görülen 5,5 milyar dolarlık yatırım rekorunu büyük bir farkla kırdı.
KPMG’nin küresel çapta fintech’lere yatırımları mercek altına aldığı “Pulse of Fintech” raporuna göre; 2023 yılının ilk altı ayı küresel çapta fintech piyasası için gerek toplam finansman miktarında gerekse anlaşma sayısı açısından zor geçti. Fintech’lere yapılan yatırımlar 2022 yılının ikinci yarısındaki 63,2 milyar dolardan 2023 yılının ilk yarısında 52,4 milyar dolara, aynı dönemler için anlaşma sayısı ise 2 bin 885’ten 2 bin 153’e geriledi.
Küresel makroekonomik endişeler (yüksek enflasyon ve artan faiz oranları), jeopolitik gerilimler (Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaş) ve teknoloji sektöründeki zorluklar (düşük değerlemeler ve çıkışların azalması) gibi faktörlerin etkisiyle piyasayı saran belirsizlik ortamı yatırımcıları etkilemeye devam etti. Birkaç ABD bankasının 2023’ün başlarında çökmesi de birçok yatırımcının bu yılın ilk yarısında bekle ve gör pozisyonu almasına neden oldu.
Güçlü finansman çeken sektörler de var
Ancak bu dönemde bazı olumlu gelişmeler de yaşandı. Rapora göre, 2023’ün ilk yarısında bazı sektörler güçlü finansman çekmeyi başardı. Tedarik zinciri ve lojistik odaklı fintech’ler bu yılın ilk yarısında 8,2 milyar dolar tutarında finansman çekerek, 2019 yılında görülen 5,5 milyar dolarlık yatırım rekorunu büyük bir farkla kırdı. Yeşil fintech’lere 2023 yılının ilk yarısında yapılan yatırımlar da 1,7 milyar dolara ulaşarak, 2022 yılındaki 1,5 milyar dolarlık yatırımı aştı.
Bölgesel ölçekte ise Amerika kıtasında fintech finansmanı, 2022 yılı ikinci yarısı ile 2023 yılı ilk yarısı dönemlerinde işlem sayısında 1.323’ten 1.011’e düşmüş olsa da yatırım miktarı açısından 28,9 milyar dolardan 36,1 milyar dolara yükseldi. EMEA bölgesinde ise fintech finansmanı aynı dönemler için yüzde 50’den fazla düşüş kaydetti. Bölgede 2022 yılının ikinci yarısında 963 anlaşma ile gerçekleşen 27,3 milyar dolarlık yatırım miktarı, 2023 yılının ilk yarısında 702 anlaşma ile gerçekleşen 11,2 milyara geriledi. Fintech finansmanı Asya – Pasifik (ASPAC) bölgesinde de düştü. Bu bölgede aynı dönemler için anlaşma sayısı 583’ten 432’ye yatırım miktarı ise 6,8 milyar dolardan 5,1 milyar dolara geriledi.
KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk
Konuyla ilgili açıklamada bulunan KPMG Türkiye Fintech ve Dijital Finans Lideri Sinem Cantürk, “Şu anda piyasalarda esen sert rüzgârları göz önüne aldığımızda 2023 yılının ilk altı ayında fintech finansmanının düştüğünü görmek sürpriz değil. Ancak fintech içindeki ödemeler, sigorta teknolojileri ve varlık teknolojileri gibi alt sektörlere büyük yatırımlar devam ediyor. Piyasa koşulları dengelenmeye başladığında, 2021’de yaşanan rekor seviyeler kadar olmasa da finansmanların muhtemelen toparlanacağını söyleyebiliriz. Üretken yapay zekânın finansal hizmetlerdeki kullanımı konusunda henüz yorum yapmak için erken olsa da ileriye bakıldığında, özellikle siber güvenlik, regülasyon teknolojileri ve varlık teknolojileri gibi alanların muazzam ilgi ve finansman çekmesini öngörüyoruz. Önümüzdeki altı ay içinde, şirketler üretken yapay zekâdan etkili bir şekilde yararlanmanın yollarını aradıkça yatırımcıların da bu alana daha fazla ilgisini görebiliriz.” dedi.
ABD merkezli fintech’ler yatırımların üçte ikisinden fazlasını çekti
2023 yılının ilk yarısında ABD merkezli fintech’ler yapılan yatırımlardan aslan payını aldı. Bu ülkedeki fintech’lere yapılan 34,9 milyar dolar tutarındaki finansman, küresel ölçekte yapılan 52,4 milyar dolarlık yatırımın üçte ikisinden fazlasını oluşturdu. ABD’de, aralarında Coupa’nın Thomas Bravo tarafından 8 milyar dolara satın alınması, Stripe’ın 6,9 milyar doları tutarında yatırım alması, EVO payments’in Global Payments tarafından 4 milyar dolara satın alınması, Duck Creek Technologies’in Vista Equity Partners tarafından 2,6 milyar dolara satın alınması ve Moneygram’ın Madison Dearborn Partners LLC tarafından 1,8 milyar dolara satın alınmasının da yer aldığı, her biri 1 milyar dolardan fazla beş büyük çaplı yatırım gerçekleşti. Buna karşın EMEA ve ASPAC bölgelerinin her birinde 1 milyar dolar ve üzerinde sadece birer işlem gerçekleşti. EMEA’da İngiltere merkezli Wood Mackenzie, Veritas Capital tarafından 3,1 milyar dolar karşılığında satın alınırken, ASPAC’da Çin merkezli Chongqing Ant Consumer Finance 1,5 milyar dolar tutarında fon topladı.
EMEA bölgesindeki yatırımlarda yüzde 50’den fazla düşüş
Bu yılın ilk yarısında EMEA bölgesinde sadece 11 milyar dolarlık finansman gerçekleşti. Bu rakam geçen yılın ikinci yarısında 27 milyar dolar seviyesinde bulunuyordu. Wood Mackenzie’nin Veritas tarafından 3,1 milyar dolara satın alınması, yapay zekâ destekli kredi şirketi Abound’un 602 milyon dolar yatırım alması ve e-ticaret platformu eToro’nun 250 milyon dolar yatırım alması da dâhil olmak üzere, Birleşik Krallık’taki fintech’ler 6 milyar dolarlık yatırım miktarı ile bölgedeki yatırımların yarısından fazlasını çekti. Bölgedeki diğer ülkeler Birleşik Krallık’ın çok gerisinde kaldı.
ASPAC bölgesinde fintech finansmanı 5,1 milyar dolara geriledi
ASPAC bölgesindeki fintech finansmanı ise geçen yılın ikinci yarısında 6,8 milyar dolar iken, bu yılın ilk yarısında 5,1 milyar dolara geriledi. ASPAC bölgesindeki en büyük fintech yatırımı Çin merkezli tüketici finans hizmetleri şirketi Chongqing Ant Consumer Finance tarafından toplanan 1,5 milyar dolarlık fon oldu.
Ödemeler sektörü en iyi yatırım çeken fintech alt sektörü olmaya devam ediyor
Ödemeler sektörü bu dönemin en büyük üç anlaşması olan 8 milyar dolar tutarındaki Coupa’nın Thomas Bravo tarafından satın alınması, Stripe’ın 6,9 milyar dolarlık finansmanı ve EVO Payments’ın Global Payments tarafından 4 milyar dolara satın alınması da dâhil olmak üzere 16,2 milyar dolar tutarındaki finansman ile bu yılın ilk yarısında küresel olarak fintech finansmanının büyük bir kısmını çekmeye devam etti.
Tedarik zinciri, lojistik ve yeşil fintech’ler aşağı yönlü trendleri tersine çevirdi
Büyümelerini sürdüren bazı fintech alt sektörleri 2023 yılının ilk yarısında mevcut piyasa zorluklarına karşı gösterdikleri direnç ile aşağı yönlü eğilimleri tersine çevirdi. Özellikle, tedarik zinciri ve lojistik odaklı fintech’ler 8,2 milyar dolarlık fintech finansmanı sağladı ve henüz yıl bitmeden yıllık rekor seviyeye ulaştı. Yeşil fintech de 1,7 milyar dolar finansman çekerek sektörün 2022’deki toplam finansman miktarının şimdiden önüne geçti.
2023 yılının ilk yarısında gerçekleşen en büyük 10 küresel fintech yatırımı
Çin, uluslararası yaptırımların gölgesinde süper bilgisayar alanında önemli adımlar atmaya devam ediyor. Çinli yetkililer, Wuxi’deki Ulusal Süper Bilgisayar Merkezi tarafından inşa edilen son teknoloji bir süper bilgisayarın yakın zamanda tamamlanacağını duyurdu. Bu gelişme, yüksek teknoloji ve süper bilgisayar alanındaki yaptırımlara rağmen Çin teknolojik yeteneklerini sürdürdüğünün bir göstergesi olarak ön plana çıkıyor.
Yeni süper bilgisayar, etkileyici 19,2 milyon çekirdek kullanarak çalışacak ve bu rakam, dünyanın en yüksek performanslı süper bilgisayarı Frontier’ın 9472 çekirdeğine kıyasla oldukça dikkat çekici bir artışı. Özellikle Sunway SW26010 CPU’larından türetilen ve önceki nesil 390 çekirdekli Sunway işlemcilerine dayalı olan bu süper bilgisayar, işlemci sayısını artırarak gücünü yükseltmiş gibi görünüyor.
Süper bilgisayarın tam performansı henüz açıklanmamış olsa da, uzmanlar bu sistemin exascale düzeyinde performans sunabileceğini tahmin ediyor. Bu tür sistemler, bilimsel araştırmalardan endüstriyel simülasyonlara kadar geniş bir yelpazede kullanılmak üzere tasarlandı.
Süper bilgisayarın özellikle türbomakinelerdeki akışkan dinamiği simülasyonları için kullanılacağı belirtiliyor. Bu alandaki büyük girdap simülasyonları için özel olarak geliştirilen oluşum, NASA’nın karmaşık türbin dizisi problemini ele almak için kullanılacak. Bu da gösteriyor ki, bu süper bilgisayar sadece teknolojik bir gelişme değil, aynı zamanda karmaşık mühendislik ve bilimsel çalışmalara da katkı sağlayacak bir kapasiteye sahip.
Yaptırımlara rağmen Çin süper bilgisayar alanında bu tür çığır açan gelişmeler kaydetmeye devam etmesi, uluslararası arenada teknoloji rekabetinin giderek daha fazla çeşitlendiğini ve hızlandığını gösteriyor. Bu durum, gelecekte daha fazla inovasyon ve teknolojik ilerlemenin beklendiği bir döneme işaret edebilir.
19,2 Milyon Çekirdekli Süper Bilgisayar hakkında siz ne düşürsünüz? yorumlar kısmında bizle paylaşabilirsiniz.
Japon teknoloji devi Sony, finansal raporunu açıkladı. Son finansal raporunda 1. çeyrek kârında yaşanan düşüşün yatırımların etkisiyle gerçekleştiğini açıkladı. Şirket, geçtiğimiz Temmuz ayında ABD’li oyun devi Bungie’yi yaklaşık 500 milyar yen karşılığında satın alma işleminin sonuçları nedeniyle Nisan-Haziran dönemi net kârının bir önceki yıla göre %16,7 düşüşle 217 milyar yen (1,52 milyar dolar) seviyesine gerilediğini belirtti.
Sony Group, son bir yılda Bungie dahil olmak üzere dokuz oyun stüdyosunu satın almı yaparak oyun dünyasındaki gücününe güç kattı diyebiliriz. Ancak, bu genişlemeye rağmen artan maliyetlerle karşı karşıya kalan şirket, büyüme sancıları yaşamaya başladı.
Şirketin önde gelen ürünlerinden biri olan PlayStation 5’in satışları, toplamda 3,3 milyon adet olarak kaydedildi. Sony, Nisan 2024’e kadar olan dönem için 25 milyon adetlik satış hedefi belirlemişti. Ancak, ilk çeyrekte beklenen satış rakamlarına ulaşılamadı ve analistler, yıllık hedefe ulaşmanın zorlaşabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Sony Grup Başkanı Hiroki Totoki, tatil sezonunun yaklaşmasıyla birlikte hedeflerine ulaşabileceklerine olan inancını dile getirdi.Şirket için önemli bir gelir kaynağı olan akıllı telefonlar için üretilen görüntü sensörlerinin ise yarı iletken iş koluna beklenen katkıyı sağlayamadığı açıklandı. Görüntü sensörlerinin mobil cihazlarda satış hacminde yaşanan düşüş nedeniyle, şirket Nisan ayında 200 milyar yen (1,8 milyar Dolar) olan yıllık işletme kârı tahminini 180 milyar yene(1,62 milyar Doları) düştü.
Sony’nin kârı Düşmesi hakkında siz ne düşünüyorsunuz? yorumlar kısmında belirtebilirsiniz.
Banka ekstreleri, sözleşmeler, kişisel veriler, güvenlik mailleri ve daha nicesi için Gmail’i kullanıyoruz. Fakat tüm bunların bir arada olması aynı zamanda bir güvenlik zaafiyeti oluşturuyor.
Bilgisayar korsanlarının tüm bu verileri tek seferde elde etmek istemesi kaçınılmaz. Verilerinizi korumak için Gmail hesabınızı 5 adımda çok daha güvenli bir hale getirebilirsiniz.
1-Akıllı özellikleri atla
Gmail, sizin ve başkalarının geçmişte yazdıklarına dayanarak size önerilerde bulunan birçok akıllı özelliğe sahip. Bu izlemeyi rahatsız edici bulursanız, kaldırabilirsiniz.
NASIL? Gmail’e gidin, sağ üst köşedeki dişli çarka tıklayın, Tüm ayarları gör > Genel’i seçin. Liste, tümü izlemeye dayanan bir dizi sözde akıllı özelliği gösterecek. Onları devre dışı bırakın! Ardından Gelen Kutusu’nu seçin ve Önem işaretleyicilerine gidin ve hangi mesajların önemli olduğunu tahmin etmek için geçmiş eylemlerimi kullanma olarak değiştirin.
2- Harici görüntüleri atla
Teorik olarak, bir e-postadaki görüntüler, kullanımınızı takip edebilecekleri için bir güvenlik riski olabiliyor. Aynı şey Dinamik E-posta için de geçerlidir, yani örneğin bir anket içeren e-postalar. Her ikisi de kapatılabiliyor.
NASIL? Genel’i (yukarıdaki gibi) açın ve Görüntüler’i seçin. Harici görüntüleri görüntülemeden önce Sor’a geçin. Doğrudan aşağıda Dinamik e-posta da bulunuyor ve burada Etkinleştir’deki onay işaretini kaldırabilirsiniz.
3- Gizli e-postalar gönder
Gmail, alıcının bir e-posta iletmesini engelleyen gizli bir moda sahip. Ayrıca e-postayı bir şifre ile koruyabilir ve belirli bir süre sonra kendi kendini imha edebilirsiniz.
NASIL? Yeni bir e-posta oluşturmak için Oluştur’a dokunun ve asma kilit ve zil simgesine tıklayın. Son kullanma tarihi ve şifre gereksinimlerini seçin ve Kaydet’e tıklayın. Artık her zamanki gibi yazıp gönderebilirsiniz.
4- İstenmeyen e-postaları durdurun..
Spam veya istenmeyen e-posta reklamcılığı bir tahriş kaynağı. Ama kendinizi korumanın yolları var.
NASIL? Bir spam mesajı aldıysanız, e-postanın üzerindeki üst araç çubuğundaki Spam’ibildir düğmesiyle bunu spam olarak işaretleyebilirsiniz.
5- Spam adresleri kullan
Spam sorununu azaltmanın iyi bir yolu, büyük bir özenle kullandığınız bir ana adrese ve riskli durumlarda kullandığınız bir “çöp” adrese sahip olmaktır. İkincisi spam ile aşırı yüklenirse, onu silebilir ve yeni bir tane oluşturabilirsiniz.
Japonya’nın önde gelen teknoloji şirketi Panasonic, son gelişmelerde Çinli akıllı telefon devleri Oppo ve Xiaomi’ye patent ihlali nedeniyle dava açtı. Teknoloji sektöründe sıkça karşılaşılan, patent hakları ihlali iddiası, bu sefer Panasonic’in Oppo ve Xiaomi’ye karşı gerçekleşiyor.
Panasonic, 4G ve 5G mobil iletişim standartlarının temelini oluşturduğunu iddia ettiği dört patenti koruma altına almış durumda. Ancak şirket, Oppo ve Xiaomi’nin bu patentleri izinsiz bir şekilde kullanarak cep telefonları ürettiğini öne sürüyor. Bu iddiaların ciddiyeti, Panasonic’in hem tazminat talep etmesine hem de ihtiyati tedbir alınmasını talep ediyor.
Özellikle dikkat çeken bir nokta, Avrupa Birliği’nin yakın zamanda kurduğu Birleşik Patent Mahkemesi (UPC). UPC, patent davalarını daha hızlı, kolay ve maliyeti gözeten bir şekilde çözmeyi amaçlayan bir yapıya sahip. Bu dava, mobil iletişim alanında Standart Temel Patent (SEP) davası olarak öne çıkıyor ve mahkemenin bu tür patent haklarını nasıl uygulayacağını göstermesi açısından büyük bir önem taşıyor.
Panasonic’in Oppo ve Xiaomi’ye karşı başlattığı bu dava, yalnızca bu üç şirketin arasındaki meseleleri çözmekle sınırlı kalmayabilir. Diğer patent hak sahipleri de benzer şekilde adım atabilir ve akıllı telefon üreticileri, ürünlerini bu patentlere uygun hale getirmek için daha fazla çaba sarf etmek zorunda kalabilirler. Aynı zamanda, bu tür patent davalarının teknoloji sektöründeki rekabeti ve inovasyonu nasıl etkileyeceği merak konusu.
UPC’nin bu büyük patent davasını nasıl ele alacağı, gelecekteki benzer davalara da yön verebilir. Bu nedenle, teknoloji dünyası bu dava sonucunu merakla bekliyor ve ilerleyen dönemlerde benzer patent davalarının da yaşanabileceği ihtimali göz önünde bulunduruluyor. Bu gelişmeler, teknoloji sektörünün geleceğini etkileme potansiyeline sahip ve sektörün tüm paydaşları bu süreci yakından takip ediyor.
Instagram, ana sayfada yer alan Takip ve Favoriler parametrelerine ek olarak “Meta Onaylı” parametresini dahil ediyor. Bu özellik kullanıcılara sadece onaylı hesapların bulunduğu yeni bir alan yaratacak.
Meta, Threads’dekinin aksine; platformdaki kullanıcılara takip ettikleri hesapları, hatta farklı parametreleri takip etme seçeneği sunuyor. “Meta Onaylı” seçeneğinin platformda test edildiğine dair söylentilerin bir kısmı mobil geliştirici Alessandro Paluzzi’nin aktarımlarına dayanıyor.
Platform, yakın geçmişinde Twitter gibi paralı abonelik yöntemi denemeleri, yapay zeka araçlarına yaptığı yatırımlar ve Meta – X savaşındaki konumuyla sıklıkla gündeme geldi. Yakın zamanda gerçekleşecek Mark Zuckerberg – Elon Musk dövüşü yarışı daha da kızıştıracak. Şimdilik her şey şirketler ve platformlar üzerinden ilerliyor.
Twitter’ın toplu olarak kaybettiği takipçiler Instagram ve Threads arasında dağılmıştı. Fakat Threads’de takipçilerini kazandığı hızla kaybetmeye başladı. Yani, getirdiği özelliklerle kullanıcıları memnun edebilirim bir platform için atmosfer büyük bir fırsat vaadediyor.
Bu fırsatı iyi değerlendirilebilirse platform, tekrar boy gösterisi yapabilir. Biz şimdilik Mark Zuckerberg ve Elon Musk ikilisinin dövüşünü bekliyoruz.
“Meta onaylı” ne demek?
Meta, Instagram ve Facebook’da belirli bir ücret karşılığında abonelik hizmeti sunuyor. Aboneler Meta’nın sunduğu bazı ayrıcalıklara sahip oluyorlar. Bunlardan bazıları;
Gelişmiş doğrulama:
Facebook profilinde bir doğrulanmış rozetiyle takipçilerine gerçekten sen olduğunu gösterebilirsin.
Proaktif koruma:
Aktif hesap denetimiyle kimlik taklidini önüne geçebilirsin.
Doğrudan destek:
Senin için önemli olan sorunlar hakkında gerçek bir insandan yardım alabilirsin fakat destek şu anda sadece İngilizce, Fransızca, Portekizce ve İspanyolca dillerinde sunuluyor.
Daha fazla erişim:
Yorumlarda, aramada ve tavsiyelerde görünürlüğünü artırıyor.
Abonelere özel ekstra avantajlar:
Kendini sadece Meta Verified abonelerinin kullanabildiği çıkartmalarla ifade edebilmeni sağlıyor.
Disney, popüler yayın platformu Disney Plus’ın hesap paylaşımını ele almak ve engellemek için yeni önlemler üzerinde çalıştığını duyurdu. CEO Bob Iger, şirketin Q3 2023 earnings call sırasında yaptığı açıklamada, kullanıcıların hesaplarını izinsiz kişilerle paylaşmalarını engellemek için çeşitli yollar araştırdıklarını söyledi. Ancak, bu yeni önlemlerin ne zaman hayata geçirileceği konusunda kesin bir tarih vermedi.
Popüler içerik platformları arasında giderek artan hesap paylaşımı. şirketlere sorun olmaya devam ediyor. İçerik platformları Hesap paylaşımı sorununa çözüm arayışında. Netflix gibi diğer platformlar da benzer sorunlarla karşılaşmış ve hesap paylaşımını engellemeye yönelik adımlar atmışlardı. Bu adımların temel amacı, kullanıcıların hesaplarını sadece kendi ve aile üyeleri kullanması yönünde.
Özellikle pandemi döneminde çevrimiçi içerik tüketimi hızla artarken, platformlar kullanıcı güvenliği ve deneyimini ön planda tutmaya çalışıyor. Ancak bu tür önlemlerin uygulanması, abonelerin deneyimini olumsuz etkileyebilir ve platformların genel popülaritesini etkileyebilir.
Disney’in hesap paylaşımını engelleme planının ne kadar etkili olacağı ve kullanıcıların tepkisini nasıl çekeceği önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde göreceğiz. Şirketin CEO’su Bob Iger, bu yeni adımın 2024 yılı sonuna kadar hayata geçirilebileceğini ifade etti. Ancak tüm detaylar henüz belirsizliğini koruyor.
Sonuç olarak, Disney’in hesap paylaşımını engelleme çabaları, dijital içerik yayıncılığı sektöründeki gelişen trendlere paralel bir adım olarak öne çıkıyor. Platformun bu yeni önlemlerinin nasıl şekilleneceği ve kullanıcıların nasıl tepki vereceği yakından takip edilecek bir konu.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.
Type-C standart haline geliyor; Avrupa Birliği’nin ardından Suudi Arabistan da, tüm elektronik cihazlar için Type-C konektörlerine şarj bağlantı noktalarını standartlaştırma kararını açıkladı.
Karar 1 Ocak 2025’ten itibaren yürürlüğe girecek (taşınabilir bilgisayarlar veya dizüstü bilgisayarlar hariç). Suudi Standartları, Metroloji ve Kalite Organizasyonu ile İletişim, Uzay ve Teknoloji Komisyonu tarafından açıklandı.
Standardizasyonun iki aşamada gerçekleşmesi ayarlandı. İlk aşama 1 Ocak 2025’ten itibaren devreye girecek ve cep telefonlarını ve kulaklık, klavye, hoparlör, yönlendirici vb. diğer elektronik cihazları kapsayacak. İkinci aşama ise 1 Nisan 2026’dan itibaren dizüstü bilgisayarlar ve taşınabilir bilgisayarlar için geçerli olacak.
Yetkililere göre, kullanıcı deneyimini iyileştirme ve maliyetleri düşürme kararı alındı. Aynı zamanda yüksek kaliteli veri aktarımlarına izin verecek ve israfı azaltmaya yardımcı olduğu için çevresel olarak sürdürülebilir bir seçenek.
Yerel medya, şarj bağlantı noktalarının Type-C olarak standart haline getirilmesinin kullanıcıların 170 milyon SR’den fazla tasarruf etmesine ve şarj cihazı kullanımını yılda 2,2 milyondan fazla azaltmasına olanak tanıyacağını bildirdi.
Geçtiğimiz günlerde Apple’ın iPhone 15 tasarımı ile ilgili sızdırıldığı iddia edilen görüntülerde de Type-C noktaları dikkat çekmişti. Avrupa Birliği’nin ve bu tarz münferit ülkelerin aldığı kararlar ve bu adımlar birlikte göz önünde bulundurulduğunda gidişatın ne yönde olduğu çok daha iyi anlaşılabiliyor.
Bilgi güvenliği, siber saldırılar her geçen gün daha karmaşık hale geldikçe, işletmelerin, hükümetlerin ve hatta sıradan web kullanıcılarının karşılaştığı en hayati zorluklardan biri.
Bununla birlikte, ABD’de Biden Yönetimi tarafından yapılan yeni bir girişim, yapay zeka ve sağlıklı bir rekabetçi bilgisayar korsanlığı dozu sayesinde siber güvenlik unsurlarına seviye atlatacak.
Program, ülkenin en önemli yazılımını korumaya yardımcı olmak için yapay zeka kullanmak amacıyla “AI Cyber Challenge” (AIxCC) adı verilen iki yıllık bir yarışma şeklini alıyor.
Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi Direktörü Arati Prabhakar bir basın brifinginde “AI, zamanımızın en güçlü teknolojisidir ve bunu Amerikan halkı için doğru yapmalıyız.” dedi.
Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) tarafından öncülük edilen yarışma bugün Las Vegas’taki Def Con 31 öncesinde duyuruldu ve 10 Ağustos’ta başlayacak ve 13 Ağustos’a kadar sürecek. Ülke çapındaki katılımcılara OpenAI ChatGPT ve Google Bard AI’ya güç veren güçlü Büyük Dil Modelleri (LLM) kullanarak yazılım güvenlik açıklarını belirleme ve giderme çağrısını yapıyor.
Prabhakar, ”Bu yarışma, Amerikan ailelerinin, işletmelerinin ve tüm toplumumuzun güvendiği kritik yazılımların güvenliğini artırmak için kuruluşlardaki her türlü yaratıcı insana yönelik bir açık çağrı olacak.” dedi.
Anthropic, Google, Microsoft ve OpenAI gibi köklü AI devleri bu girişime katıldı ve rakipler için gelişmiş AI donanımına uzmanlık ve erişime katkıda bulunacaklar. 20 milyon dolara yaklaşan ödüllerle bu yarışma, modern dijital altyapımızın çoğuna güç veren bilgisayar kodunu güçlendirmek için yeni çözümler üretmeyi amaçlıyor.
Siber ve Gelişen Teknoloji Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Anne Neuberger, “Ulusu güvence altına alacak sihirli bir atış yok.” dedi. “Bunun yerine, savunma her zaman bir adım önde olmak zorundadır. Savunmanın bir adım önde olmasını sağlamada yapay zekanın vaadini görüyoruz.”
Süreç nasıl işleyecek?
AIxCC girişimi, elektrik şebekeleri, ulaşım ağları ve kamu hizmeti ve sağlık sistemleri gibi kritik ulusal altyapıdaki yazılım güvenlik açıklarını bulmayı ve düzeltmeyi amaçlıyor ve yarışma, gelişmiş AI teknolojilerini kullanan en etkili yazılım güvenlik çözümleri için milyonlarca dolarlık ödüller vaat ediyor.
Yarışma, 2024 baharında bir ön tura sahip olacak ve ardından ilk 20 takım DEF CON 2024’te yarı finale çıkacak. Bu yarı finalden ilk beş daha sonra DEF CON 2025’te finallere geçecek ve ilk üç bitiren önemli nakit ödüller alacak.
Açık Kaynak Güvenliği Vakfı (OpenSSF), kritik Amerikan yazılım altyapısını korumada kazanan yazılım kodlarının hızlı bir şekilde uygulanmasını sağlamayı içeren rolü de içeren zorluklara zorluklar hakkında tavsiyelerde bulunmak için kendini hazır hale getirecek.
Tüm bunlar ne anlama geliyor?
Yarışmanın şu anda odak noktası çok büyük, ulusal güvenlikle bitişik ağlar ve yazılım sistemleri olsa da, bu, bu rekabetin faydalarının hastaneler ve ordu için daha iyi koruma ile sınırlı olacağı anlamına gelmez.
Tıpkı DARPA destekli başka bir girişim olan internet gibi, başlangıçta üniversitelerin araştırmaları daha kolay paylaşmalarına yardımcı olmak için tasarlandı, ancak daha sonra istemeden bugün hepimizin kullandığı her şeyi kapsayan sisteme dönüştü, AIxCC rakiplerinin kritik ağ altyapısını saldırılara karşı sertleştirmek için ortaya koyduğu iş de tüm bilgi güvenliği ekosisteminde hızla yol alabilir. Bu da, en iyi VPN’leri ve en iyi antivirüs yazılımını ortaya çıkan tehditlere karşı daha da etkili hale getirecek ve bunların çoğu, istismar edecek güvenlik açıklarını bulmak için yapay zekaları kendileri kullanacak.
Rekabetin çok yönlü, çok yıllı doğası göz önüne alındığında, yeni yapay zeka keşiflerinin faydalarını oldukça hızlı bir şekilde daha geniş halka süzülmesini beklemeliyiz, ancak hepsi bir gecede gerçekleşmeyecek.
Dahası, çoğu siber güvenlik hatası, birileri bir ağa veya bilgisayara saldırmak için kullanana kadar var olduğunu bilmediğimiz yeni keşfedilen güvenlik açıkları olan sıfır gün istismarlarından gelmez. Daha sık olarak, kullanıcılar bilinen sorunlara zaten var olan düzeltmeleri kullanmazlar ve bu nedenle kendilerini saldırılara karşı savunmasız bırakıyorlar. Bu gibi durumlarda, e-postalarda tıklamamanız gereken bağlantılara tıklarsanız, dünyadaki tüm yapay zeka size yardımcı olamaz.
Yine de, gelişmiş güvenliğe her zaman olumlu bakıyoruz ve yeni AI modelleri bunu yapmamıza yardımcı olabilecekse, o zaman kesinlikle kutlanacak bir şey.
Windows XP, Apple’ın son ürününde de kullanılıyor. Apple Vision Pro’nun tanıtılmasından beri geçen zaman diliminde, geliştiricilerApple’ın visionOS geliştirme kiti ile çalışıyor ve Apple’ın muhtemelen dikkate almadığı amaçlar için kullanıyor. Örneğin, üzerine Microsoft Windows yüklemek ve çalıştırmak gibi.
Özellikle, Mac için UTM Sanal Makinelerin üreticisi Turing Software, Windows XP’yi kurdu. Demo, Windows XP’nin masaüstüne kadar önyüklemesini ve şu ana kadar herhangi bir Windows uygulamasını çalıştırmadığını gösteriyor. UTM, henüz klavyelere veya diğer giriş cihazlarına bağlanmadığını, bu nedenle henüz pratik bir sistem olmadığını belirtiyor.
UTM is now running on Vision Pro (simulator)! Still need to implement input devices but here's a sneak peek. pic.twitter.com/xYnSgTdXpi
Mac için UTM Sanal Makineleri, Apple kullanıcılarının Windows veya Linux’un birçok farklı sürümünü yükleyebilmesi ve böylece bu platformlar için yazılmış çok sayıda uygulamaya erişebilmesi için tasarlandı.
Şirket web sitesinde, “UTM, ARM64 işletim sistemlerini Apple Silicon’da yerel hızlara yakın hızlarda çalıştırmak için Apple’ın Hypervisor sanallaştırma çerçevesini kullanıyor” diyor. “Ayrıca, Apple Silicon’da x86/x64’ün yanı sıra Intel’de ARM64’i çalıştırmak için daha düşük performans öykünmesi mevcut.”
Apple’ın Intel işlemcilerden kendi Apple Silicon’una geçmesinin bir zayiatı, Mac’in Boot Camp özelliğini bırakmasıydı. Bu, bir Mac’i yeniden başlatma ve Windows’u yerel olarak çalıştırma yeteneğiydi.
Şubat 2023’te Parallels şirketi, Windows 11 çalıştıran Masaüstü uygulamasını Apple Silicon’da almayı başardı. Windows XP, elbette belirli bir hedef için kullanılmamış olsa da aslında Apple’ın bu ürünü üretmesindeki yaratıcılığı destekleme amacını yansıtan bir hareket.
Bilişim sektörünün kılavuz niteliğindeki araştırması olarak kabul edilen “Bilişim 500 – İLK BEŞYÜZ BİLİŞİM ŞİRKETİ Araştırması” tamamlandı. Araştırma sonuçlarına göre, ilk 500 bilişim şirketi 2022 yılında toplam 372 milyar TL gelire ulaşırken, bir önceki yıla göre büyüme oranı yüzde 74 olarak gerçekleşti.
İlk 500 bilişim şirketi, 372 milyar TL gelire ulaştı!
Bu sene araştırmada 89 yeni şirket yer alırken, sıralamaya giren şirketlerin 187’si yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme gösterdi. En yüksek büyüme yine yazılım sektöründen geldi. İlk 500 Bilişim Şirketi birincilik ödülünü ise Turkcell aldı.
24 yıldır kamu, bilişim firmaları, BT yöneticileri ve akademiyi bir araya getiren ‘Bilişim 500 Ödül Töreni’nde mesajlarını ilettiği video ile aktaran T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanımızın çizdiği milli teknoloji hamlesi ve Türkiye’nin yüz yılı vizyonu çerçevesinde hareket ederek hep birlikte ülkemizin bilişim altyapısını güçlendirmeliyiz. Bilişim sektörünü ülkemiz için bir refah kaynağı haline getirmek ancak yerli ve milli ürünlerimizle mümkün olabilir”
M2S Araştırma Şirketi tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin İlk 500 Bilişim Şirketi-Bilişim 500 Araştırması sonuçları, 9 Ağustos 2023 tarihinde Fişekhane’de düzenlenen ödül töreninde açıklandı. Bilişim 500 Araştırması kapsamında “Dağıtıcı”, “Sistem Entegratörü ve İş Ortağı”, “Uluslararası Merkezli Üretici/Üreticinin Temsilcisi”, “Türkiye Merkezli Üretici”, “Bilişim 500 Plus” ve “Türkiye Ekonomisine Katkı” olmak üzere 6 ayrı ana kategoride birincilere ödülleri takdim edildi.
Araştırmanın Türkiye Ekonomisine Katkı özel kategorisinde; Yılın Finans Bankacılık Sektörü Yazılım Kategori birincisi Intertech olurken, Yılın Yapay Zekâ Kategori birinciliğini KoçSistem aldı. Yılın Ar-Ge Yatırımı Kategorisi birincisi Havelsan, Yılın Yazılım İhracatı Kategori birincisi Erka Grup, Yılın Hizmet İhracatı Kategori birincisi ise Teleperformance Türkiye oldu.
Tören sponsorluğunu KoçSistem, araştırma sponsorluğunu Sistem Global, yayın sponsorluğunu Este Bilişim; sunum sponsorluğunu Bulutistan, Iovis, Iron Mountain, Lenovo, Nagarro+MBIS’in üstlendiği ödül töreni; ‘Gitarların Efendisi’ olarak tanınan Sanatçı ve Bilişimci Taylan Dedeoğlu’nun solo gitar performansı ile başladı.
Açılış konuşmasını BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe’nin yaptığı Bilişim 500 Ödül Töreni açılış programında, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu, Este Bilişim CTO’su Erdinç Kapucu, Iron Mountain Türkiye Genel Müdürü Gamze Ergün, KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, Bulutistan Türkiye Genel Müdürü Gökhan Gençtürk, Nagarro+MBIS Satış Direktörü Umut Güney ve Sistem Global Satış ve Pazarlama Direktörü Serra Yılmaz konuşmaları ile yer aldı.
Ünlü girişimci Elon Musk, San Francisco’daki Twitter genel merkezinden hatıraları açık artırmayla satmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz ay platformunu “X” adını taşıyan yeni bir logoyla yeniden markalayan Musk, Twitter’a ait çeşitli hatıraları açık artırmaya çıkaracak.
Açık artırmada 584 adet eşya bulunuyor, bu lotlar arasında eski Twitter tabelaları, ahşap bir kuş masası, büyük boy kuş kafesleri ve çeşitli tablolar yer alıyor. Bunun yanı sıra, San Francisco’daki genel merkezinin yan tarafına monte edilmiş olan ünlü kuş logosu da satışa sunuldu.
Açık artırmanın teması “Twitter Yeniden Markalaşıyor: Hatıra Eşyaları, Sanat Eserleri, Ofis Varlıkları ve Daha Fazlasını İçeren Çevrimiçi Müzayede!” şeklinde belirlenmiş. İlgili açık artırma 12 Eylül’de başlayacak ve 14 Eylül’de sona erecek.
Açık artırmadaki ilgi çekici parçalardan biri, Ellen DeGeneres’in 2014 Oscar töreninde çektiği ünlü “selfie” fotoğrafı. Bu fotoğraf, Bradley Cooper, Meryl Streep ve Lupita Nyong’o gibi ünlü isimlerin de yer aldığı bir kareyi içeriyor ve bir saat içinde milyonlarca retweet alarak viral hale gelmişti.
Diğer bir ilginç parça ise eski ABD Başkanı Barack Obama’nın 2012’de yeniden seçildikten sonra attığı tweetin fotoğrafı. Bu fotoğrafta Obama’nın eşi Michelle Obama’ya sarılırken görülüyor ve bu fotoğraf o dönemde Twitter’ın en çok retweet edilen fotoğrafı olmuştu.
Açık artırmada her bir eşya için minimum teklif miktarı 25 dolar olarak belirlenmiş. Musk, daha önce San Francisco genel merkezindeki mobilya ve eşyaları da içeren benzer bir açık artırma düzenlemişti. Musk’ın bu hatıra eşyalarını açık artırmaya çıkarmasının sebepleri arasında reklam gelirlerindeki düşüş ve nakit akışındaki sıkıntılardan dolayı olduğu düşünüyor.
Elon Musk, twitter hatıralarını açık artırmayla satması hakkında siz ne düşüyorsunuz? yorumlar kısmında bilirtebilirsiniz.
Teknoloji devi Google, kullanıcı verilerinin korunması ve güvenliğini artırmak amacıyla önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. Şirket, iki yıl boyunca etkin olmayan hesapları silmeye karar verdiğini duyurdu. Bu hamle, kullanıcıların kişisel verilerini ve hesap güvenliğini daha etkin bir şekilde korumayı amaçlıyor.
1 Aralık 2023 tarihinden itibaren başlayacak olan bu süreç kapsamında, Google, iki yıl boyunca hiç kullanılmayan hesapları ve içerikleri temizlemeyi planlıyor. Bu durum özellikle eski hesapların güvenlik risklerini azaltmak amamcı ile yapılıyor. Çünkü uzun süre etkin olmayan hesaplar, eski güvenlik yöntemlerini kullanma olasılığı daha yüksek olduğundan kimlik avı, hack ve spam gibi tehlikelere daha açık hale geliyor.
Google, etkilenen hesap sahiplerine bir dizi uyarı bildirimi göndermeyi planlıyor. Bu hatırlatma e-postaları, hesaplarla ilgili herhangi bir işlem yapılmadan en az sekiz ay önce gönderilecek. Bu sayede kullanıcılar, hesaplarının silinmesini önlemek için gerekli adımları atma fırsatına sahip olacaklar.
Silme işlemi nasıl işleyecek?
Silme işlemi, aşamalı bir yaklaşım benimsenerek gerçekleştirilecek. İlk olarak, kullanıcılar tarafından hiç giriş yapılmamış veya kullanılmamış hesaplar hedef alınacak. Ancak aktif YouTube kanallarına bağlı hesaplar, hediye kartı bakiyesi olan hesaplar, dijital ürün alımları için kullanılan hesaplar gibi özel durumlar bu kapsamın dışında tutulacak.
Hesabımı nasıl aktif tutabilirim?
Düzenli Oturum Açma: Hesabınıza düzenli olarak oturum açarak etkinliğinizi artırabilirsiniz.
E-posta İşlemleri: Hesabınıza e-posta gönderme veya alım işlemleri gerçekleştirerek
YouTube Kullanımı: YouTube videolarını izleyerek veya yorum yaparak hesabınızı etkin tutabilirsiniz.
Google Play Store Kullanımı: Google Play Store üzerinden uygulama indirme veya satın alma işlemleri yaparak hesabınızı güncel tutabilirsiniz.
Google Arama Kullanımı: Google Arama’yı kullanarak bilgi arama veya hesabınıza giriş yapma işlemleri de etkinliğinizi artırabilir.
Google Drive Kullanımı: Google Drive’ı kullanarak dosya yükleme veya depolama işlemleri gerçekleştirerek hesabınızı aktif tutabilirsiniz.
Üçüncü Taraf Uygulamaları: “Google ile Oturum Aç” seçeneğiyle üçüncü taraf uygulamalara veya hizmetlere giriş yaparak da hesabınızı etkin tutabilirsiniz.
Google yetkilileri, bu adımın kullanıcıların kişisel bilgilerini ve verilerini koruma amacını taşıdığını vurgularken, aynı zamanda hesap güvenliğinin artırılmasının da amaçlandığını belirtiyorlar. Kullanıcıların bu değişikliklere dikkat etmeleri ve hesaplarını düzenli olarak kullanarak güvenliklerini sağlamalarını öneriyor
Dünya çapında tanınmış teknoloji devleri Amazon, Apple, Intel, Nvidia ve Samsung, ünlü çip tasarım şirketi Arm‘ın yaklaşmakta olan halka arzına dikkatle takip ediyor. Bloomberg ve Nikkei kaynaklı raporlara göre, bu teknoloji devleri, arm’a yatırım konusuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara atıfta bulunarak Arm’ın halka arzında çapa yatırımcı olarak yer almayı planlıyorlar.
Arm, SoftBank Group’un sahibi olduğu bir şirket olarak, yılın en büyük teknoloji halka arzlarından birine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Bloomberg’in tahminlerine göre, bu halka arz 10 milyar dolara kadar yatırım toplayabilir ve Arm’ın değerini 60 ila 70 milyar dolar arasında bir değere yükselmesi bekleniyor. Arm, çip tasarımı konusundaki global etkiye sahip özellikle akıllı telefon sektöründe neredeyse %100 pazar payına sahip.
Amazon, Apple, Intel, Nvidia ve Samsung gibi büyük teknoloji şirketleri, Arm’ın halka arzına katılım konusunda ilgi gösteriyorlar. Ancak, bu şirketlerin henüz resmi olarak Arm hisseleri satın alacağını doğrulamadığını belirtelim. Arm, çeşitli sektörlerde çip tasarımı konusunda kritik bir rol oynuyor özellikle veri merkezlerinde kullanılan Arm tabanlı çipler, Amazon Web Services (AWS) tarafından büyük ilgi görüyor.
AWS, 2018 yılında tanıttığı ve 2022’ye kadar çeşitli örneklerde kullanmaya başladığı Graviton çip ailesi ile Arm tabanlı sunucu CPU’larının kullanımını artırdı. Bu optimizasyonlar sayesinde, AWS’nin Arm tabanlı çipleri rakip x86 çözümlerine göre daha fazla çekirdek ve düşük güç tüketimi avantajı sunuyor.
ünlü çip tasarım şirketi Arm’a gösterilen bu ilgi hakkında siz ne düşünüyorsunuz? yorumlar kısmında belirtebilirsiniz.
Bitcoin madencisi Riot Blockchain, kripto madenciliği endüstrisi düşük dijital varlık fiyatlarının etkisiyle uğraşmaya devam ederken, ikinci çeyrekte kripto para üretmek yerine güç satarak milyonlarca dolar kazandı.
Colorado merkezli Castle Rock şirketi, çeyrek boyunca 13,5 milyon dolarlık güç kısıtlama kredisine sahipken, 49,7 milyon dolarlık madencilik geliri elde etti. Riot, geçen yıl 27,3 milyon dolarlık güç kısıtlama kredisi ve 2021’de Lone Star eyaletinin şebeke operatörü olan Teksas Elektrik Güvenilirlik Konseyi’ne yapılan güç satışlarından 6,5 milyon dolar kaydetti.
Teksas Elektrik Güvenilirlik Konseyi, işletmelerden Temmuz ayı boyunca elektriği korumak için rutin olarak kapanmalarını istemişti. Riot ve Rockdale, Teksas’taki devasa 750 megawatt bitcoin madencilik tesisi, en yüksek talep zamanlarında gücü birçok kez azalttı. Tabii ki, düzinelerce büyük ölçekli bitcoin madenciliği operasyonunun çoğu, genellikle aşırı vergilendirilen şebekeyi aşırı strese almamak için geçen ay boyunca faaliyetleri de kesti, ancak Riot, Lone Star Eyaletindeki en büyük jeton madencisi olmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz ay boyunca üretilen bitcoin miktarı, geçen yılın aynı ayına göre %28 daha az olan 318 idi. Şirketler şebekeyi korumak için kapanmaları alenen kabul ederken, aynı zamanda pik yükler sırasında elektrik fiyatlarını ölçeklendirmekten de kaçınıyorlardı.
Bu güç alım anlaşmaları toptan enerji pazarından satın alınabilir ve bir veya çok yıllı düzenlemeler olabilir. Teksas Blok Zinciri Konseyi Başkanı Lee Bratcher, bir telefon görüşmesinde en büyük bitcoin madencilerinden sadece bir avuç kişinin aslında bu PPA’lara sahip olduğunu söyledi. Riot gibi bunu yapanlar, gücü azaltma ihtiyacından yararlanabilirken, diğer madenciler sadece yapmak zorunda kalır.
Teksas Blok Zinciri Konseyi, eyaletteki birçok kripto madenciliği operasyonunuağlar ve teşvik eder. Bratcher, yoğun zamanlarda aşağı inebilen esnek bir yük olduğu için bu PPA’ları ERCOT için “iyi bir anlaşma” olarak nitelendirdi.
Aynı zamanda, bu madencilik operasyonlarının büyük çekilişinin sadece artması bekleniyor. Teksas’ın şebeke sistemi, Teksas kripto madencilerinin gelecek yıla kadar şebekeye altı gigawatt talepte bulunduğunu söyledi. Kongre Demokratları, ABD’deki en büyük yedi madencilik kulesinin Houston kentindeki tüm konut evlerine eşdeğer güç çekmesi konusunda uyardı. Bu kripto madencilerinin zamanla daha da büyümeleri bekleniyor.
Bratcher, Teksas madencilik operasyonlarının çoğunun, ERCOT’un şebekesindeki yerel güç fiyatı megawatt saat başına 180 doların üzerine çıktığında veya daha yüksek bir sürenin operasyonları gönüllü olarak kapattığını ve bunun temelde bitcoinlerini çıkarmak için net-negatif bir maliyete neden olacağını söyledi. Kapatmak temel olarak maliyetleri ve geliri sıfırladı, ancak bu şirketlerin çoğu için kaybedilen fırsat maliyeti, kriptonun dalgalanan fiyatına ve genel güç maliyetine bağlı olarak yüz binlerce hatta milyonlarcaydı.
Google‘ın popüler Mesajlar uygulaması, güvenli ve gelişmiş iletişim deneyimi sağlamak amacıyla önemli bir güncelleme aldı. Bu güncelleme ile RCS (Zengin İletişim Hizmetleri) mesajları artık varsayılan olarak tamamen uçtan uca şifreleme özelliğiyle kullanıcılara sunulacak. Bu adım, kullanıcıların kişisel verilerinin daha güvenli bir şekilde iletilmesini sağlayacak, aynı zamanda Google’ın RCS teknolojisi üzerindeki sürekli çalışmalarının önemli bir röl oynuyor.
Ayrıca, güncelleme ile birlikte Mesajlar uygulamasında yer alan grup sohbetlerinin de uçtan uca şifrelendiği duyuruldu. Geçtiğimiz yıl vaat edilen bu özellik, nihayet kullanıcılara sunulmuş durumda. Bu gelişme, kullanıcıların grup sohbetlerinde paylaştıkları bilgilerin ve içeriklerin daha fazla gizlilik ve güvenlik sağlayan bir çerçeve içinde iletilmesini mümkün kılıyor.
Google, uzun bir süredir RCS teknolojisi ile özellikle Apple’ın iMessage platformuyla rekabet etmeye çalışıyor
iMessage’ın tüm sohbetler için uçtan uca şifreleme sunması, Google Mesajlar ile arasında bir fark yaratmıştı. Ancak bu güncelleme, Google Mesajlar’ın bu alandaki eksikliğini kapatmasını ve kullanıcılara benzer bir güvenlik seviyesi sunmasını sağlıyor.
RCS, standart SMS iletişimine göre çok daha gelişmiş özellikler sunar. Kullanıcılar yazma göstergeleri, okundu bilgileri ve yüksek çözünürlüklü medya paylaşımı gibi özelliklerden faydalanabilirler. Ancak Apple hala RCS teknolojisini benimsemediği için, Android ve iPhone kullanıcıları arasındaki iletişimde farklı bir deneyim yaşanmaktadır.
Bu güncelleme, Google’ın kullanıcı gizliliğini ve veri güvenliğini önemsemesini vurguluyor. Uçtan uca şifreleme, iletilerin yalnızca ileti gönderen ve alan cihazlar arasında okunabilir olduğu anlamına gelir, böylece üçüncü tarafların erişimi zorlaşır. Ancak Apple’ın hala RCS teknolojisine geçmeyerek iMessage’ı tercih etmesi, platformlar arası iletişimde bazı sınırlamalara neden olmaktadır. Google’ın bu alandaki çabaları, kullanıcıların daha güvenli ve kapsayıcı bir iletişim deneyimi yaşamasını hedefliyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.
Teknoloji dünyasının devi Intel, 2015 ile 2019 yılları arasında üretilen işlemcilerinde ciddi bir güvenlik açığı olan “Downfall” açığı keşfedildi. araştırmacı Daniel Moghimi tarafından tespit edilen bu açık, işlemcilerin bellek optimizasyon özelliklerinin yanlış kullanılmasından kaynaklanıyor ve potansiyel olarak büyük veri hırsızlığına yol açabiliyor.
Downfall güvenlik açığı, özellikle 2015-2019 yılları arasında üretilen işlemcileri etkiliyor. Bu döneme ait Skylake, Cascade Lake, Cooper Lake, Amber Lake, Kaby Lake, Coffee Lake, Whiskey Lake, Comet Lake, Tiger Lake, Ice Lake ve Rocket Lake modelleri, saldırganların sistemlere sızarak parola, şifreleme anahtarları, e-postalar gibi hassas verilere erişmelerine olanak tanıyor. Bu durum, özellikle bulut bilişim ortamlarında büyük bir tehdit oluşturuyor; çünkü aynı fiziksel sunucuyu paylaşan farklı kullanıcılar, saldırganların eline geçebilir ve verileri çalabilirler.
Intel, Downfall güvenlik açığını “Gather Data Sampling (GDS)” olarak adlandırıyor ve bu konuda bir güvenlik uyarısı (INTEL-SA-00828) yayınladı. Şirket, kullanıcıları güncellemeleri konusunda uyarırken aynı zamanda bu açığı gidermek için mikro kod güncellemeleri de sağladı. Ancak, güvenlik önlemleri bazı durumlarda ciddi performans kayıplarına neden olabilir. Özellikle yüksek performans gerektiren HPC (yüksek performanslı hesaplama) ortamlarında yüzde 50’ye varan performans düşüşleri bekleniyor.
Intel’in bu güvenlik açığı ile ilgili olarak çalışmaları devam ediyor ve kullanıcıların sistemlerini güncellemeleri konusunda hassasiyetle uyarılıyor. Aynı şekilde, diğer işlemci üreticileri de benzer güvenlik açıklarını kontrol etmek ve düzeltmek için sürekli çaba sarf ediyorlar. Veri güvenliği ve siber saldırılara karşı koruma, teknoloji dünyasının en öncelikli konularından biri olarak devam ediyor.
Bu yeni güvenlik açığı keşfi, dijital dünyanın hızla değişen ve gelişen doğasını bir kez daha vurguluyor ve kullanıcıların siber güvenlik konusunda dikkatli olmalarını ve güvenlik güncellemelerini zamanında uygulamalarını gerektiriyor.
Intel işlemcilerdeki güvenlik açığı hakkında siz neler düşünüyorsunuz? yorumlarda belirtebilirsiniz.
Nvidia’nın yeni çipi GH200, en güçlü ve şu anda popüler olan AI çipi olan H100 ile aynı GPU’ya sahip olacak. Ancak yenilik üç kat daha fazla bellek kapasitesi elde edecek.
Şirket temsilcilerine göre, GH200 tabanlı sistemler 2024’ün ikinci çeyreğinde ortaya çıkacak.
Nvidia yeni çipin fiyatını bildirmedi. Şu anda, H100 serisi yaklaşık 40.000 dolarlık bir fiyata satılıyor.