L’Oréal, kalıcı güzelliğin kısa videosunun peşinde

0
Güzellik arayışı kalıcı güzelliğe odaklanırken L’Oréal Grup, bu yıl 30’uncusunu düzenlediği global inovasyon yarışması Brandstorm’da bir dakikalık videoların peşine düştü. Yarışmacı öğrenci ve genç profesyoneller; kuracakları üç kişilik ekiple, kapsayıcılık, sürdürülebilirlik ve teknoloji görevlerinden birini seçerek üç slayt ve 1 dakikalık video hazırlayacak. Başvuruları 25 Mart’a kadar sürecek yarışmanın Türkiye finallerini kazanan ekip L’Oréal Türkiye’de staj yapma fırsatı elde edecek ve uluslararası arenada rakipleriyle yarışacak. Global arenada kazanan adaylarsa, Paris’teki L’Oréal Grup merkez ofisinde projelerini geliştirebilecekleri bir girişimcilik deneyimi yaşayacak. Kendisini, dünyanın lider tekno-güzellik şirketi olarak tanımlayan L’Oréal Grup’un, kapsayıcı güzelliği güçlendirici ürün ve hizmetler hayal eden; sürdürülebilir güzelliğin bir sonraki boyutunu keşfetmek isteyen; teknolojiyle desteklenen kişiselleştirme ve deneyimlerle güzellikte devrim yapmak isteyen katılımcıları bulmaya çalışan L’Oréal’in sosyal medyada hakim hale gelen bir dakikalık videolara yönelmesi, tekno-güzelliğin bir sonraki adımında teknolojinin etkisinin artacağına işaret ediyor. Salesforce’un verdiği destek ise, istenen insan kaynaklarını net tanımlama ve arama sürecini bir adım ileri götürmenin yolunu gösteriyor.

GittiGidiyor’un pazarlama otomasyonuna MarTech ödülü

GittiGidiyor, Akıllı Pazarlama Otomasyon Projesi ile MarTech Awards’ta En İyi Pazarlama Otomasyonu Teknolojisi ödülünün sahibi oldu. Alışveriş yolculuğunda en yüksek faydayı sağlamayı hedefleyen teknoloji, kullanıcıların alışveriş davranışlarına dair verilerini kullanarak kişiye özel gerçek zamanlı iletişim yapabilmeyi sağlıyor. GittiGidiyor’un “Akıllı Pazarlama Otomasyon Projesi”, kullanıcıların site üzerindeki alışveriş, ziyaret, sepet, favoriye ekleme ve yorum yapma gibi davranış ve etkileşim verilerini detaylı analiz ederek, gerçek zamanlı iletişim yapılabilmesine olanak sağlıyor. Bu sayede kullanıcılara ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda bir alışveriş deneyimi sunulurken, iş süreçlerinde de verimlilik artıyor. “GittiGidiyor’da yaptığımız her işte kullanıcılarımızı işimizin merkezinde tutuyor ve onlarla olan bağımızı daha da güçlendirmeye odaklanıyoruz. Akıllı Pazarlama Otomasyon Projesiy’le de kişiye özel bir alışveriş deneyimi sunuyor, alışveriş süreçlerinde kolaylık sağlıyoruz” diyen GittiGidiyor CMO’su Feyza Dereli Fedar, projenin yeniklikçi kampanyalar tasarlamalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.  

Güvenli internet kullanımı için yapılması gerekenler!

0
Hayatımızı kolaylaştıran internet, pek çok güvenlik riskini de beraberinde getiriyor. Bu nedenle doğru ve dikkatli olunmadığı sürece, siber tehlikeleri de içerisinde barındırıyor. Güvenilir olmayan internet altyapısı, siber saldırılara çok müsait. Maddi ve manevi büyük kayıplara sebep olabilen siber saldırılar, milyonlarca insanı tehdit ediyor. Alınacak basit önlemler sayesinde güvenli bir şekilde interneti kullanmak mümkün. İşte uygulayabileceğiniz bazı yöntemler.

İnternet güvenliği nasıl sağlanır?

  • VPN kullanın
VPN, güvenli bir internet deneyimi için en çok ihtiyaç duyulan şeylerin başında gelmektedir. Bu alandaki öncü şirketlerden biri olan ExpressVPN’in açıklamasına göre, kişilerin internet trafiklerini korumaları ve kimliklerini çevrimiçi ortamda gizlemeleri için en kolay ve en etkili yoldur. VPN temel olarak bilgisayarın fiziksel olarak bulunduğu yerden karşıdaki ağa şifreli bir tünel oluşturuyor. Expressvpn Şifreli olduğu için de dışarıdan görüntülenemiyor. Cihaza özelleşmiş bir ağ sürücüsü kuran VPN hizmeti ayrıca karşıdaki ağdan cihaza bir IP numarası atıyor. Böylece uygulamalara ve yerel adreslere erişim sağlanıyor. Bu sayede internette karşınıza çıkabilecek tehlikeler ve bilgisayarınızdaki kişisel bilgiler arasında bir katman daha beliriyor. VPN servisine ihtiyaç duyan kullanıcılar için birçok farklı seçenek bulunuyor. Web’de anonim olarak gezinmek özellikle gizliliğin korunması açısından oldukça önemli. Kimi zaman bazı sosyal medya platformları ülkemizde erişime kapatılabiliyor. Bu aşamada, platformlara ulaşmak için VPN programlarına ihtiyaç ortaya çıkıyor.
  • Şifre belirlerken dikkat edin
İnternet üzerinden eriştiğimiz tüm hesaplar, belirli bir şifre ile korunuyor. Söz konusu hesapların çokluğu bizi bu konuda tembel davranmaya itebiliyor. Bu şifrelerin doğru bir şekilde oluşturulması ve birbiriyle benzerlik içermemesi gerekiyor. Kullanıcıların kısa ve çabuk bulunabilir sayı veya harf dizileri kullanmama konusunda dikkatli olmaları gerekiyor. Belli bir uzunlukta karakter içeren isim, yaş, doğum tarihi gibi tahmin edilebilir öğelere sahip olmayan şifreler, güvende olmanıza yardımcı oluyor. expressvpn
  • Parola yöneticisi kullanın
Hesap şifre ve parolalarınızı hatırlamakta sorun yaşıyorsanız, parola yöneticilerinden yararlanabilirsiniz. Parola yöneticileri ile güçlü parolalar oluşturabilirsiniz. Kredi kartı şifrelerinizi, güvenlik sorularını parola yöneticisinde saklayabilirsiniz. 1Password ve LastPass gibi parola yöneticileri, parolalarınızı açık bir şekilde parola gözükmeden paylaşmanızı sağlar. Parola yöneticileri, sahte web sitelere giriş yapmanızı ekler. Web site domaininde sizin fark edemeyeceğiniz tek karakterlik farkı, parola yöneticisi algılar ve giriş yapmanızı engeller.
  • İnternete eriştiğiniz cihazların yazılımlarını güncel tutun
Güvenli internet deneyimi için olmazsa olmazlardan biri de güncel yazılım kullanmaktır. Ne yazık ki, Android, iOS ve Windows gibi işletim sistemleri zaman içerisinde sahip olduğu güvenlik açıkları ile gündeme geliyor. Şirketler yayınladıkları güncellemeler ile kullanıcılarının bu açıklar nedeniyle zarar görmesini engelliyor. Bu nedenle güncellemeleri kapamak ya da artık desteklenmeyen sürümleri kullanmak, siz ve kişisel bilgileriniz için bir tehdit oluşturuyor. 2017 yılında yüzbinlerce bilgisayarı etkileyen Wannacry fidye yazılımı saldırısı, Windows’un yayınladığı güncellemeyi alamayan binlerce bilgisayarı etkilemiştir. Oysa ki, Windows, bu saldırıya karşı aylar öncesinden güncelleme yayınlayarak güvenlik açıklığını kapatmayı hedeflemiştir. Lisanssız ürünler kullanmanız durumunda da siber tehditlere maruz kalabilirsiniz. Lisansa sahip olmayan veya ‘’crackli’’ diye tabir ettiğimiz yazılım ve uygulamalar, güncelleme almadığı için her zaman güvenlik açıklarına sahiptir. Bu yazılım ve uygulamaları kullanarak kolaylıkla siber saldırıların hedefi olabilirsiniz.
  • İki aşamalı kimlik doğrulama kullanın 
İki aşamalı kimlik doğrulama aslında oldukça basit bir güvenlik önlemidir. Bu özellik, hesabınızın çalınması durumunda hesabınızı kurtarmada size büyük oranda yardımcı olacaktır. Gerektirdiği fiziksel erişilebilirlik nedeniyle, hesaplarınızın güvende olması için oldukça kritik bir öneme sahip. Bu özelliği kullandığınız zaman, biri hesaplarınıza girmek istediğinde genellikle cep telefonunuza gelen bir koda sahip olması gerekir. Söz konusu durum, sizi yüzde 100 korumasa da bilgisayar korsanlarının işini önemli ölçüde zorlaştırır.
  • Authenticator uygulamalardan yararlanın
Authenticator (doğrulama) uygulamaları, iki aşamalı kimlik doğrulamadan daha güvenli bir seçenek olarak kabul edilir. Google Authenticator, Microsoft Authenticator veya Okta gibi üçüncü parti uygulamalar üzerinden telefonunuz üzerinde anlık alacağınız kod sayesinde hesaplarınıza girişte kimlik doğrulamayı daha güvenli hale getirebilirsiniz. Authenticator uygulamalar, hesap parolanıza sahip olan bir kişinin hesabınıza girmeye çalışması sonucunda size uyarı verir. Bilgisayardan giriş yaparken hesapta göreceğiniz kodu; uygulama üzerinden üç seçenek arasından seçmenizi ister.

LC Waikiki’nin hızlı kasası yabancı dilde konuşuyor

Türkiye’nin global moda perakende markası LC Waikiki, teknoloji yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Hazır giyim perakendeciliğinde Türkiye’de ilk kez hayata geçirilen Hızlı Kasa uygulamasıyla, LC Waikiki müşterileri kasa sırası beklemeden, ödeme süreçlerini kendileri yapabiliyorlar.

LC Waikiki, giyim sektörünü teknoloji ile buluşturuyor

Giyim sektöründe Türkiye’de bir ilk olan hızlı kasa uygulaması Özdilek Park LC Waikiki mağazasında hayata geçirildi. Alışveriş keyfini kolay ve hızlı bir şekilde tamamlamaya yardımcı olan Hızlı Kasa uygulamasında müşteriler, görsel ve sesli yönlendirmelerle aldıkları ürünleri kasaya kolayca tanıtabiliyor, ödemelerini aynı ekran üzerinden yaparak alışverişlerini hızla tamamlayabiliyorlar. Yabancı müşteriler için İngilizce, Rusça ve Arapça gibi çoklu dil desteği de sunulan uygulamanın hayata geçirildiği ilk ayda, hızlı kasaların kullanım oranı yüzde 30’a ulaştı. Türkiye’de bir ilke imza atarak hızlı kasa ve RFID teknolojisini (radyo frekansı kullanarak nesneleri otomatik olarak tanıma yöntemi) bir arada kullanan LC Waikiki, projeyi uygun lokasyonlarda yaygınlaştırmayı planlıyor.

Lityum rezervlerinde mevcut durum nasıl?

2021’in sonunda, küresel olarak bilinen lityum kaynakları rezervleri, Güney Amerika ve Avustralya ağırlıklı olmak üzere 89 milyon tona yükseldi. Bununla birlikteBolivya’nın 21 milyon ton lityum kaynağı, Arjantin’in 19 milyon tonu, Şili’nin 9.8 milyon tonu ve Avustralya’nın 7.3 milyon ton kaynağı bulunuyor. Elektrikli araç pillerine olan talep katlanarak artmaya devam ederken, lityuma olan talepte de ciddi artış yaşanıyor. Çin’de lityum karbonat fiyatları Ocak ayında ton başına 300.000 yuan’ı (66.195 $) geçti ve şimdi ton başına 382.500 yuan’a (84.423 $) yükseldi. Amerika Birleşik Devletleri Jeolojik Araştırmaları (USGS) raporunda, “Lityum arz güvenliği Asya, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki teknoloji şirketleri için en büyük öncelik haline geldi Akü tedarikçileri ve araç üreticileri için güvenilir, çeşitlendirilmiş bir lityum tedariki sağlamak için teknoloji şirketleri ve keşif şirketleri arasında stratejik ittifaklar ve ortak girişimler kurulmaya devam etti” denildi. Killi Resources CEO’su Kathryn Cutler, “Nadir toprak elementleri, özellikle otomobillerin karbondan arındırılması ve elektrifikasyonu konusunda endüstrinin tedarik zinciri için giderek daha önemli hale geliyor ve West Tanami projemize ek değer sağlıyor” diyor.

RENAULUTION: Renault’un elektrikli araç stratejisi

Renault, elektrikli ve içten yanmalı motorlu otomobiller için ayrı bölümler oluşturmaya çalışıyor. Fransız otomobil üreticisi tanıttığı “stratejik araştırması” ile üç yıl içinde ilk kez pozitif yıllık gelir bildirdi ve geri dönüş planının programın ilerisinde olduğunu belirtti. Fonları daha sağlam temellere dayanan firma, elektrikli otomobillere geçişte öncülük ederken hisse maliyetleri yükselen Tesla ve Volkswagen gibi şirketlere yetişme çabalarını hızlandırıyor. Renault, “saf elektrikli bir varlığın” Fransa merkezli olabileceğini ve ortaklığa açık olabileceğini, içten yanmalı motor ve hibrit otomobiller için ayrı bir kuruluşun ise Fransa dışında çok iyi bir şekilde merkezlenebileceğini ve aynısını yapabileceğini belirtti. Bununla birlikte İspanya, Renault’nun hibrit aktarma organları üretimindeki en önemli merkezi diyebiliriz. Firma içten yanmalı motorları Romanya, Türkiye ve Güney Kore’den tedarik ediyor. Düşük karbonlu bilgi birikimine odaklanan firmalar için finansman yöneticileri arasında artan seçim, Tesla’nın dünyanın en değerli otomobil üreticisi haline gelmesine yardımcı oldu ve bazı tüccarlar ve analistlerin farklı otomobil üreticilerini içten yanmalı motorları ve elektrik şirketlerini ayırmayı hesaba katmaya teşvik etmesine yol açtı. Renault’ın 2030 yılına kadar Avrupa’da tamamen elektrikli olma hedefi de bu alanda büyük bir öneme sahip. Hatta Renault’un stratejisi “RENAULUTION” olarak da anılıyor.

Oto servis firmaları elektrikli araç devrimine hazırlanıyor

0
Otomobil endüstrisinin elektrikli araçlara hızla gelişen geçişi, daha yüksek hibrit ve elektrikli araç benimseme oranları şirketlerin yeni donanımı anlamasını ve yönetmesini gerektiriyor. Bu da, otomobil servis merkezleri için yeni zorluklar doğuruyor. Elektrik motorları ve pil hücreli motorlar daha yaygın hale geldikçe, servis ve lastik merkezleri için teknisyenler, yeni ekipman ve güncellenmiş eğitim gerektiriyor. Mevcut elektrikli satış hacmi ABD otomobil pazarı için hala oldukça düşük olsa da, Bridgestone Perakende Operasyonları Başkanı Marko İbrahim, şirketin önümüzdeki yıllarda elektrikli ve hibrit modellere beklenen geçişe hazır olmak için şimdiden hamleler yaptığını söyledi. General Motors (GM) Baş Ekonomisti Elaine Buckberg’e göre, Society of Automotive Analysts tarafından düzenlenen yakın tarihli bir web konferansında, ABD otomobil pazarında 2020’de yalnızca 24 farklı elektrikli araç bulunuyordu ve bu sayının 2025 yılına kadar 153’e çıkması bekleniyor. Bridgestone şu anda EV hizmetlerini hem Austin, Texas hem de San Francisco, California’da 44 lokasyona genişletiyor ve teknisyenlere yüksek gerilimli motorlar ve pille çalışan motorlarla çalışacak araçlar sağlıyor.

Kalite 4.0 teknolojiden daha fazlasını gerektiriyor

0
Boston Consulting Group’un (BCG) yakın tarihli bir raporuna göre üreticilerin yaklaşık üçte ikisi, Kalite 4.0’ın beş yıl içinde operasyonlarını önemli ölçüde etkileyeceğine inanıyor. Ancak sadece yüzde 16’sı şirketlerinin Kalite 4.0 uygulamalarını uygulamaya başladığını ve yüzde 63’ü henüz planlama aşamasına bile gelmediğini söylüyor. Kalite 4.0, üreticilerin kaliteyi geliştirme, yönetme ve sürdürme şeklini değiştiren makine öğrenimi, tahmine dayalı analitik, IoT, yapay zeka, sosyal medya, büyük veri ve bulut bilişim gibi teknolojileri sınıflandıran Endüstri 4.0 konseptini tamamlayıcı niteliktedir. Kalite 4.0, üreticilerin sürekli iyileştirmeyi sağlamak ve genel iş performansını iyileştirmek için kalite yönetimi sistemi (QMS) yazılımı gibi – kaliteyi yönetmek için geleneksel sistemlerle yeni teknolojileri aşılarken aldıkları yaklaşımı tanımlar. Kalite 4.0’ın arkasındaki temel kolaylaştırıcı teknolojiler nelerdir? Kalite 4.0 yaklaşımında kullanılan temel teknolojiler, tipik olarak Endüstri 4.0’ı etkinleştirenleri yansıtır. Bununla birlikte, dijital çağa bağlı kalmak için yeni teknolojiler önemli olsa da, üreticilerin öncelikle son derece sezgisel ve kapsamlı kalite yönetim sistemleri teknoloji çözümlerini içeren resmi bir kalite yönetimi stratejisine sahip olmaları gerekir. Aksi takdirde, Kalite 4.0 başarısı için gerekli temele sahip olamayacaklardır.

İmalatta başarılı edge programı için 3 öneri

0
Üreticiler, esnek bir tedarik zinciri ve üretim ortamı yaratmaya çalışıyor. Artık hızlı ve etkili kararlar almak için verilere her zamankinden daha fazla güveniyorlar. Fabrikaları ve eski varlıkları birbirine bağlamak çoğu üreticinin başladığı yerdir. Uç bilgi işlem, verilerin üretildiği konumlarda veya yakınında veri toplamalarına, işlemelerine ve/veya depolamalarına olanak tanıyor. Herhangi bir üreticinin bir uç girişimi başlatması için hala zaman var. Üreticilerin yalnızca yüzde 27’si uç bilgi işlemin şu anda üretimde olduğunu belirtiyor. Ancak, önümüzdeki 2 yıl içinde üreticilerin yüzde 56’sı pilot uygulamalara başlayacak ve üreticilerin yüzde 17’si pilot aşamadan tam üretime geçecek. İşte 3 adımda doğru uç girişimi başlatmanın yolu: Doğru KPI’ları Oluşturun: Başarıyı sağlamak için (özellikle bir pilot uygulamada) en iyi uygulama, doğru temel performans göstergelerini kullanmaktır. Uç bilişimin konuşlandırıldığı işlevsel alanlara bağlanan KPI’ların, projeyi PoC/pilot aşamasından çıkarma olasılığı çok daha yüksektir. BT ve OT Grupları Arasında İşbirliğine Dayalı Bir Yaklaşım Yapın: Hem BT hem de OT gruplarını baştan dahil etmek önemlidir. OT daha çok verileri birleştirme ve esneklik/güvenilirlik sağlama ihtiyacıyla yönlendirilirken, BT çok daha fazla uçtaki analitiklere ve uzak konumları birbirine bağlamaya odaklanır. BT ve OT ekiplerini kullanan üreticilerin, uç nokta pilotlarının tam üretime geçtiğini görme olasılıkları yüzde 47 daha fazla. Uzun Vadeli Başarıyı Sağlamak İçin Doğru Ortakları Seçin: Bir uç girişimi oluştururken doğru ortağı seçmek çok önemlidir. Mevcut altyapınızla entegre olabilen ve bunlarla bağlantı kurabilen, kanıtlanmış güvenlik yeteneklerine, endüstri sektörü uzmanlığına, mevcut uç dağıtımlarına/kanıt noktalarına ve kuruluşların kendilerini dönüştürmesine yardımcı olan yenilikçi tekliflere sahip bir iş ortağı seçin.

Yerli kompozit malzeme üreticisi Kordsa, 2021’de rekor kâr yazdı

Lastik güçlendirme, inşaat güçlendirme ve kompozit teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren bir ileri malzeme şirketi olan Kordsa, bir önceki yıla göre operasyonel karlılığını yaklaşık iki kat, net kârını ise beş kat arttırdı. Kordsa, 856 milyon liraya (96 milyon dolar) varan net karının yanı sıra, stratejik yatırımlar ve inovasyon çalışmalarının başarılı çıktıları ile operasyonel verimliliğini de yükseltti. Kordsa’nın FAVÖK’ü 1,2 milyar liraya (137 milyon dolar) ulaştı. Bunda, 4 bin 900 çalışanı olan Kordsa’nın, Türkiye, Endonezya, Tayland, Brezilya, ABD’de faaliyet gösteren global bir yapıda olması rol oynadı. Otomotiv sektöründe yaşanan çip krizine ve tedarik zincirindeki problemlere karşılık global bir oyuncu olmanın avantajını kullanan Kordsa, 2021’deki etkin finansman yönetimi ile de net borç/FAVÖK göstergesini de 2,2x seviyelerine düşürmeyi başardı. Kordsa CEO’su Ali Çalışkan, “Bugün Amerika’dan Asya Pasifik’e kadar geniş bir coğrafyada, geleceğin lider ileri malzeme tedarikçisi olma yolunda ilerliyor; yaptığımız yatırımlar ve inovasyonlarla yüksek teknolojili sürdürülebilir malzemeler geliştiriyor ve üretiyoruz. Attığımız stratejik adımlarla güçlü finansal sonuçlar ve yüksek bir kârlılık elde ettik. Hedefimiz bir yandan lastik güçlendirme teknolojilerindeki dünya liderliğimizi korumak, inşaat güçlendirme teknolojilerinde konumumuzu güçlendirmek, bir yandan da kompozit yatırımları ile büyüttüğümüz portföyümüzle önümüzdeki dönemde dünyanın lider ileri malzeme şirketlerinden biri olmak” şeklinde konuşuyor. Kordsa, geliştirdiği sürdürülebilir ürünleri ve sürdürülebilir üretim modeli ile global pazarda da rekabet avantajı yakalıyor. 2021 Carbon Disclosure Project (CDP–Karbon Saydamlık Projesi) Su Programı Değerlemesinde Kordsa, dünyada su kaynaklarını korumaya yönelik attığı etkin, şeffaf ve ölçülebilir adımlarla dünya genelinde değerlendirilen yaklaşık 12 bin şirket arasında A alarak yüksek performans gösteren 118 şirket arasına girdi ve Türkiye’den “A” listesine giren üç şirketten biri oldu.

Rusya, kompozit malzemeden diplomasi aracı yaptı

Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un karbon fiber ile ilgili ürünleri üreten birimi Umatex Şirketler Grubu, yeni bir Rus orta menzilli MC-21-300 uçağının geliştirilmesine katkıda bulunuyor. Umatex kompozitleri, ilk test uçuşunu gerçekleştiren 163 ila 211 yolcu kapasiteli uçağın 17,5 metre uzunluğundaki kanat panellerinde, orta kısımlarda, havaya kaldırma tertibatı ve kuyruk takımında kullanılıyor. Sertifikasyon süreci tamamlanmak üzere olan uçakların teslimatına bu yıl başlanacağı ve Rossiya Havayolları yeni uçağın ilk operatörü olacağı açıklandı. Başarılı test uçuşunun gerçekleştirildiği etkinlikte konuşan Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Denis Manturov, iki set kompozit kanadın üretildiğini ve üçüncünün üretime geçtiğini duyurdu.

Kompozit malzeme yeni global güç kaynağı

Kompozit malzeme ile ilgili gelişmeler, bu teknoloji ürününün yeni ekonomi ve siyasetin merkezinde olacağını gösteriyor. Bunun bir yanında verimlilik dinamikleri ve karbon vergisi gibi şirketlerin sürdürülebilirliğinin farklı boyutları ile ilgili etkenler yer alırken, diğer yanda üretimin yapılacağı tesislerin yerleşimi ve tedarik zincirinin oluşturulmasına bağlı olarak birçok farklı faktör söz konusu oluyor. İkinci bölüm ile ilgili açık bir örneği, Umatex’in Tataristan’a açtığı fabrika oluşturuyor. Umatex, Kasım 2021’de eskiden Çin’den ithal edilen en yaygın öncü karbon fiber olan poliakrilonitril (PAN) maddesini üretmek amacıyla Tataristan Cumhuriyeti’nde bulunan Alabuga Özel Ekonomik Bölgesi’nde bir fabrika açıyor. Kompozit alanındaki stratejinin başarılı olması, yukarıdan aşağıya bütün yapının bu konuya inanması ile mümkün. Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Kasım 2021’de düzenlenen Sınır Tanımayan Kompozit Forumu’nda, “Kompozitler sadece karlı bir iş değil, aynı zamanda tüm dünyanın şu anda karşı karşıya olduğu iklim sorunlarına iyi bir çözüm. Ürün kalitesi ve çevresel kriterler açısından kompozitlerimiz sürdürülebilir kalkınma gereksinimlerini tam olarak karşılamaktadır. İster uçakta ister arabada kullanılsın, bir ürünü yüzde 20 daha hafif hale getirirler. Bu, çalışma sırasında emisyonları yüzde 20 azaltırken kilometreyi artırdıkları anlamına gelir ki bu çok önemli bir beceridir. Söz konusu durum, çelik ve beton yerine kompozit malzemeler kullanarak tüm tedarik zincirinde yüzde 30-40’a kadar tasarruf edebileceğimiz inşaat sektöründe de geçerlidir. Enerji ve üretim süreçlerinde elde edilen tasarruf, iklim için büyük bir fark yaratır” sözleriyle konuya bütün boyutlarıyla hakim olduğunu gösterdi. Umatex CEO’su Alexander Tyunin aynı forumda, “2015-2016 gibi yakın bir tarihte Rusya’da tüketilen karbon bazlı malzemelerin yüzde 80’den fazlası ithal edildi. Bugün ülke, karbon fiber kumaşların yüzde 90’ından fazlasını üretiyor ve yurt içinde prepreg yapıyor. Son beş yılda kapsamlı bir tedarik zinciri oluşturduk” dedi. Yeni tesis, yılda 5 bin ton öncü PAN üretecek. Bu miktar, Alabuga (Tataristan) ve Balakovo (Saratov Bölgesi) Argon’daki iki karbon fiber üreticisine hammadde sağlamak için yeterli olacak.

Yeni yatırım, İtalya-Rusya ilişkilerine katkı sağladı

Tesisin açılış töreninde söz alan Rusya’nın İtalyan Girişimciler Birliği’nin (GIM UNİMPRESA) Başkanı Vittorio Torrembini şöyle konuştu: “Bu, İtalya ve Rusya arasındaki yakın ilişkilerde bir başka kilometre taşı. Umatex uzun süredir İtalyan şirketleri ile de çalışıyor. İtalyan motosikletleri için kompozit parçalar tedarik ediyor ve ülkenin önde gelen tersanelerine yüksek kaliteli yatlar ve motorlu tekneler için karbon bazlı kumaşlar sağlıyor. Bu arada, Kuzey İtalya’daki Piacenza şehrinden bir şirket, Rus fabrikası için ekipman tedarik ediyor. Bu iş birliğinden her iki taraf da fayda görüyor. Söz konusu yakın İtalyan Rus ilişkilerinin devam etmesini isteriz.” Torrembini’nin söz ettiği iş birliği alanları arasında, rüzgâr direncini azaltarak motosikletin hız performansını artıran kompozit kaplamaların tasarımı ve üretimi de bulunuyor. 2021’de, Umatex karbon kabuğu ile donatılmış ilk motosiklet, İngiliz Superbike Şampiyonası’nda yer aldı. Bununla beraber, Kawasaki Puccetti Racing takımının bir üyesi, Mayıs-Temmuz 2021’de İspanya, İtalya ve İngiltere’de düzenlenen Superbike Dünya Şampiyonası’na katıldı. Buz hokeyi sopaları üretimi de spor alanındaki diğer işlerden biri olma özelliği taşıyor. Umatex’in yan kuruluşu Zaryad, kendi adını taşıyan marka altında küçükler, gençler ve yetişkinler olmak üzere her yaşta ve profesyonel, yarı profesyonel ve amatör oyuncuları kapsayan tüm beceri kategorilerinde buz hokeyi sopaları üretiyor. Zaryad buz hokeyi sopaları Letonya ve Kanada’ya ihraç ediliyor. Kompozit malzemelerden inşaatta yapıları güçlendirmek için de faydalanılıyor. Örneğin, Rus hidroelektrik şirketi RusHydro, Ezmi Hidroelektrik Santrali’ndeki boru hatlarını güçlendirmek için FibArm karbon bantlarını kullandı. Rus elektrik şebekesi operatörü Rosseti, güç nakil kulelerini onarırken aynı teknikten yararlandı. Irkutsk Bölgesi’ndeki Usolye-Sibirskoye’de eski atıkları ortadan kaldırmak amacıyla yürütülen bir kampanyada, toprağı hidrokarbon sızıntısından korumak için kompozit kazıklar kullanıldı. Kompozitler nükleer mühendislikte de 9+ Nesil gaz santrifüjleri için yapı malzemeleri olarak kullanılıyor. Umatex, çelikten daha hafif ve daha güçlü olması beklenen hidrojen taşımacılığı için kompozit tanklar geliştirmeye başladı.

Bosch, Reutlingen’de yarı iletken üretimini büyütmek için yatırım yapacak

Reutlingen, Almanya – Devam eden küresel çip sıkıntısıyla mücadele etmek için ek bir hamle olarak Bosch, Reutlingen’deki yonga plakası fabrikasını daha da büyütmeyi planlıyor. Bugünden itibaren 2025 yılına kadar yeni üretim alanı ve gerekli temiz oda tesislerinin oluşturulmasına çeyrek milyar avrodan fazla yatırım yapılacak. Bu, Bosch’a mobilite ve IoT uygulamalarında kullanılan çiplere yönelik sürekli artan talebi karşılayacak kapasiteyi sağlayacak. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung, “Reutlingen’de yarı iletkenler için üretim kapasitemizi sistematik olarak büyütüyoruz. Bu yeni yatırım, yalnızca rekabetçi konumumuzu güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda müşterilerimize fayda sağlayacak ve yarı iletken tedarik zincirindeki krizle mücadeleye yardımcı olacak.” dedi.

Yeni üretim tesislerinin maliyeti 250 milyon avronun üzerinde

Reutlingen’deki tesise yapılacak yeni eklentinin inşası, ek olarak 3.600 metrekarelik son derece modern temiz oda alanı yaratacak. 2025 itibarıyla bu ek kapasite, Reutlingen tesisinde halihazırda mevcut olan teknolojiye dayalı yarı iletkenler üretecek. Bosch ayrıca mevcut bir güç kaynağı tesisini de büyütüyor ve hem yeni hem de mevcut üretim alanlarına hizmet veren ortam tedarik sistemleri için ek bir bina inşa edecek. Yeni üretim alanının 2025 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor.
  • Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Stefan Hartung: “Bu yatırım, müşterilerimize fayda sağlayacak ve yarı iletken tedarik zincirindeki krizle mücadeleye yardımcı olacak”.
  • Yeni yatırım, 2022’de küresel yarı iletken üretiminin büyütülmesi için ayrılan 400 milyon avroluk sermaye harcamasına ek olarak geliyor.
  • Büyüme, Bosch yarı iletkenlerine ve MEMS sensörlerine yönelik artan talebe bir yanıt niteliğinde.
  • Bosch, 60 yılı aşkın süredir yarı iletkenler geliştirmekte ve üretmektedir.
Son teknoloji yarı iletken üretimi  Reutlingen yonga plakası fabrikaları 150 ve 200 milimetre teknolojisini kullanırken, Dresden tesisi 300 milimetre yonga plakası halinde çip üretiyor. Her ikisi de, veriye dayalı süreç kontrolüne dayalı son teknoloji üretim yöntemlerini kullanıyor. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve Mobilite Çözümleri Başkanı Markus Heyn, “Bağlanabilirlik ile birleştirilen yapay zekâ yöntemleri, üretimde sürekli, veriye dayalı iyileştirme elde etmemize ve böylece daha iyi ve daha iyi çipler üretmemize yardımcı oldu.” dedi. Bu, kusurların otomatik olarak sınıflandırılmasını sağlamak için yazılımın geliştirilmesini de içeriyor. Bosch, malzeme akışlarını iyileştirmek için yapay zekâyı da kullanıyor. Yüksek otomasyon seviyesi ile Reutlingen’deki bu son teknoloji üretim ortamı, tesisin geleceğini ve orada çalışan insanların işlerini koruyacak. Yarı iletkenlere artan talep Bosch, hem otomotiv uygulamaları hem de tüketici elektroniği pazarı için 60 yılı aşkın süredir yarı iletkenler geliştiriyor ve üretiyor ve bu sürecin 50 yıldan fazlası Reutlingen’de oldu. Bosch tarafından üretilen yarı iletken bileşenler, uygulamaya özel entegre devreleri (ASIC’ler), mikroelektromekanik sistemleri (MEMS sensörleri) ve güç yarı iletkenlerini içeriyor. Reutlingen tesisinin daha da büyütülmesi, öncelikle otomotiv ve tüketici sektörlerinde MEMS ve silisyum karbür güç yarı iletkenleri için artan talebe hizmet edecek. Heyn, “Bosch, otomotiv uygulamaları için halihazırda bir lider çip üreticisidir. Ve bu, güçlendirmeyi düşündüğümüz bir pozisyon.” dedi. Bunu başarmak için alınacak tedbirler arasında, Bosch’un Aralık 2021’den beri ürettiği silisyum karbürden yapılmış çiplerin geliştirilmesi ve üretimi yer alıyor. Bu yenilikçi malzemeden üretilen çipler, elektromobilitede giderek daha önemli bir rol oynayacak. Bosch şu anda dünya genelinde silikon karbürden yapılmış güç yarı iletkenleri üreten tek otomotiv tedarikçisidir. Reutlingen fabrikası şu anda yaklaşık 8.000 çalışana sahip. Bu çalışanlar, yarı iletkenlerin ve elektronik kontrol birimlerinin geliştirilmesi ve üretiminde, yönetimde ve e-Bisiklet Sistemleri bölümünde faaliyet gösteriyor.

Phishing saldırıları yapay zeka ile tespit edilebilir

0
Yapay zeka siber güvenlik araçları, kurbanın hassas bilgileri açığa çıkarmasını veya farkında olmadan kötü amaçlı yazılımları dağıtmasını amaçlayan dolandırıcılık mesajları içeren artan sayıda kimlik avı saldırılarına odaklanmaya başlıyor. Saldırganlar, hızlanmak için COVID-19 ile ilgili korkuları kullandı. BBC’ye göre, Google, 1.5 milyar Gmail kullanıcısı için günde 100 milyon kimlik avı e-postasını engellediğini bildirdi. Google, makine öğrenimi araçlarının neredeyse tüm saldırıları engelleyebileceğini belirtiyor. Güvenlik ürünleri sunan başka bir gözlemci Barracuda Networks, pandemi sırasında kötü amaçlı kimlik avı e-postalarında yüzde 667 artış gördüğünü söyledi. Salgın, kullanıcıyı gizli bilgileri vermesi için kandırmayı amaçlayan, giderek artan sayıda kimlik avı web sitesine yönelik bir eğilimi hızlandırdı. Forbes’trki yakın tarihli bir hesaba göre, Google tarafından tespit edilen kimlik avı web sitelerinin sayısı 2015’ten bu yana her yıl yüzde 13 arttı. Verizon’un raporuna göre, mobil akıllı telefonlar aracılığıyla yapılan kimlik avı saldırıları en hızlı büyüyen tehdit kategorileri arasında yer alıyor. Verizon, ihlallerin yüzde 90’ından fazlasının kimlik avı saldırısıyla başladığını ve bu e-postaların yüzde 60’ından fazlasının cep telefonlarında görüntülendiğini bildirdi. iQMS müdürü Louis Columbus: “Mobil cihazlar bilgisayar korsanları arasında popüler çünkü minimum bağlamsal bilgilere dayalı hızlı yanıtlar için tasarlandılar” diyor.

Tedarik zinciri sorunları eski yöntemlerle çözülemez

IDC’ye göre tedarik sıkıntısı, siber güvenlik tehditleri ve çalışanların dijital becerilerinin eksikliği üreticilerin karşılaştığı en önemli üç zorluk arasında yer alıyor. Yakın tarihli bir McKinsey araştırması, son 12 ayda şirketlerin kritik ürün envanterlerini artırarak, hammaddelerin ikili kaynağını uygulayarak ve tedarik zinciri boyunca envanterlerini artırarak tedarik zinciri kesintilerine tepki verdiğini ortaya koydu. Bu durumu çözmek veya en azından önemli ölçüde iyileştirmek için, stokları artırmak veya çok kaynaktan tedarik sağlamak gibi geleneksel yaklaşımların çok ötesine geçmeliyiz. Bu eski yaklaşımlar sorunu uzatıyor bile denilebilir. Kuruluşlar bu adımları attıkları için tedarik zinciri risklerini kontrol altına aldıklarını varsaymamalıdır. Günümüzün küresel ekonomisinde, tedarik zincirleri OEM’lerinkine benzer sorunlarla karşı karşıyadır. Uzun vadede, dağıtılmış tedarik zinciri ağındaki minimum güvenlik stokları dünyasında envanter artışları sürdürülebilir değildir. Kuruluşlar ayrıca fiziksel envanterlere bağlanan finansal kaynakları en aza indirmeye öncelik vermeye devam ediyor. Tedarik zinciri esnekliğinin etkinleştiricisi olarak dijital teknolojinin kullanılması kaçınılmazdır. Tedarik zinciri dijital platform ağları bir süredir mevcuttur. Ancak bu tür sistemlerin etkin bir şekilde çalışmasını sağlayan şey, güvenilir verilerin varlığıdır. Kuruluşlar ne kadar çok veri paylaşır ve ağa aktif olarak katılırsa, sonuçların şeffaflığı, esnekliği ve sürdürülebilirliği o kadar fazla olur. IDC, 2024’te uzun vadeli tedarik zinciri karlılığını iyileştirmek için küresel tedarik zincirlerindeki üreticilerin yüzde 70’inin sürdürülebilirliği ve döngüsel ekonomi iş modellerini desteklemek için yazılım araçlarına yatırım yapacağını tahmin ediyor. IDC, 2025’te kuruluşların yüzde 60’ından fazlasının bağlı üretim ihtiyaçlarını destekleyebilecek akıllı özel uygulamalar oluşturmak için düşük kodlu platformlara ve araçlara güveneceğini tahmin ediyor. Düşük kodlu araçların kullanımının, uygulama devreye alma maliyetlerini/zamanını üçte bir oranında azaltması bekleniyor.

Elektrikli araç üreticileri yapay zekayı nasıl kullanıyor?

0
Otomobil endüstrisi, elektrik bağlantılı otonom ve paylaşımlı (ECAS) araç mimarilerinin teknolojik gelişimi, sistem zekası, uçta yeni bilgi işlem paradigmaları ve bir değer ağına dönüşüyor. Frontiers in Future Transportation,dergisi tarafından yayınlanan rapor, ulaşım sistemlerinde inovasyonun sınırlarını ortaya koyuyor. Yapay zeka bu evrim için önemlidir. Raporda, “Yapay zeka tabanlı teknolojinin güvenliği ve şeffaflığı ile yapay zkea sistemlerinin amacının, kullanımının, faydalarının ve sınırlamalarının açıklanabilirliği, güvenilirlik gerekliliklerini yerine getirmek için kritik öneme sahiptir” deniyor. Elektrikli araçların birincil üreticileri, yapay zekayı dahil etmeye yönelik bir dizi yaklaşıma sahiptir. Yapay zeka, menzillerinde büyük farklılıklar gösteren elektrikli araç pillerinin bakımı ve izlenmesi için özellikle önemli. Volvo’da veri bilimcisi olan Rikard Vinge “Piller kimyasal, elektriksel ve yazılım açısından oldukça karmaşık bileşenlerdir Ancak veri analitiği onları daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir: nasıl kullanılırlar, sürücüden nasıl etkilenirler, araçtaki diğer bileşenlerden nasıl etkilenirler” diyor. Makine öğrenimi modelleri, pil ömrü döngüsü yönetimine yardımcı olur. Gelişmiş elektronikleri IoT, veri bilimi ve dijital ikizlerle harmanlayan, tahmine dayalı zekaya sahip makine öğrenimi modelleri, pil ömrünü tahmin edebilir, bozulma arızalarını ve nedenlerini belirleyebilir.

Üretimde kestirimci bakım ile iyileştirme yapılmalı

0
Üretim tesisleri, makine durumunu izlemek için süreç verilerini toplamayı seçerek bu veri üretimine katkıda bulunan işletmelerden yalnızca biri. Burada, otomasyon parçaları tedarikçisi EU Automation’ın ABD ülke müdürü Claudia Jarret, tesis mühendislerinin bu verilerden nasıl en iyi şekilde yararlanabileceklerini ve bakım programlarının tesislerine fayda sağlamasını nasıl sağlayabileceklerini açıklıyor. Esnek kalırken müşteri talebine ayak uydurmak için sürekli baskıyla karşı karşıya kalan üreticiler, tesis arıza süresi tehdidinin farkındalar. Analist firması Aberdeen Research’ün araştırmasına göre, makine arızası da dahil olmak üzere çok sayıda faktörün neden olduğu arıza süresi, üreticilere saatte 260 bin dolara kadar mal olabilir. Bu nedenle, bir arıza sonrasında ekipmanı tamir etmeye odaklanan reaktif bakımdan ziyade ekipmanın bozulmadan önce bakımının yapıldığı önleyici bakım gereklidir. Örneğin aşırı ısınan motorlar veya sızdıran ısı transfer sistemleri nedeniyle bir sistemin arızalanmasını beklediğimiz günler geride kaldı. Tesis yöneticileri artık arızaları önlemek için düzenli denetimler, yükseltmeler ve sorun giderme planlıyor. Bu basit adımlar, önleyici bakımın gerçekleştirilebileceği bir yol. Ancak durum izleme gibi Endüstri 4.0 teknolojileri daha erişilebilir hale geldikçe, daha akıllı, daha doğru ve daha az zaman alan yöntemler de mevcut. Birçok üretim tesisi, ekipmanın ne kadar iyi çalıştığını belirlemek ve arızaları oluşmadan önce doğru bir şekilde tahmin etmek için artık önleyici bakımın gelişmiş bir biçimi olan kestirimci bakımı kullanıyor. Bu, yalnızca aksama süresine neden olan arıza riskini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda ekipman arızası durumunda gerekli tüm yedek parçaların sipariş edilebileceği ve stokta bulunabileceği anlamına da gelebilir.

Nereden başlamalı?

Sıcaklık, basınç ve titreşim gibi veriler sensörler tarafından toplanmalı ve sürekli olarak entegre ölçülmeli, depolanmalı, analiz edilmeli. Üreticiler için bir sonraki soru, bu değerli, ancak büyük veri kümelerinden en iyi şekilde nasıl yararlanılacağıdır. Veriler toplandıktan sonra, potansiyelinden en iyi şekilde yararlanmak için bir sonraki adım analize başlamaktır. Veri analizi için popüler bir seçenek, bir bulut analitik hizmetidir. Burada ham veriler buluta iletilir ve burada hem saklanabilir hem de arıza dahil bir olayı tahmin edebilen trendler için analiz edilebilir. Birçok hizmet ayrıca bir uyarı sistemi içerir ve bir web portalı, uygulama, e-posta veya metin mesajı aracılığıyla ilgili personele yaklaşan arıza uyarıları gönderilebilir.

Tarım teknolojileri yatırımı 15 milyar doları geçecek

0
San Francisco, Plenty’deki bir tarım teknolojisi girişimi, geleneksel tarıma göre yüzde 95 daha az su ve yüzde 99 daha az arazi kullanan yapay zeka ve robotlar kullanarak yıl boyunca süren bir operasyonda ürünlerini dikey olarak iç mekanlarda ekiyor. Plenty’nin dikey çiftlik yaklaşımı, yalnızca iki dönüm üzerinde 720 dönümlük düz bir çiftlikle aynı miktarda meyve ve sebze üretebiliyor. Plenty girişiminin kurucu ortağı ve baş bilim sorumlusu Nate Storey, dünyanın taze meyve ve sebze kapasitesini artırmak için dikey tarımın önemine dikkat çekiyor. Storey, düz çiftliklerin veriminin 400 katı verim sağlayan dikey tarımı “sadece kademeli bir gelişme değil” olarak nitelendiriyor. Ayrıca su kullanımının payının da “artan çevresel stres ve iklim belirsizliği döneminde kritik önem taşıdığını” belirtiyor. Plenty, sermaye piyasalarından yapılan milyarlarca yatırımla desteklenen yapay zeka, insansız hava araçları, robotlar ve IoT sensörleri dahil olmak üzere yeni teknoloji yaklaşımlarını kullanan yüzlerce tarım teknolojisi girişiminden biridir. Plenty’nin iklim kontrollü kapalı çiftliği, tavandan sarkan dikey olarak büyüyen bitki sıralarına sahip. Bitkiler üzerinde güneş ışığını taklit eden LED’ler bulunuyor. Robotlar onları hareket ettiriyor; su, sıcaklık ve ışığın tüm değişkenlerini yönetiyor. Yapay zeka, daha iyi mahsullerin nasıl yetiştirileceğini sürekli olarak öğreniyor ve optimize ediyor. BI Intelligence Research’e göre, yapay zeka ve makine öğrenimi de dahil olmak üzere akıllı, bağlantılı tarım teknolojisi sistemlerine yapılan küresel harcamaların 2025 yılına kadar 15.3 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Makine öğrenimi daha fazla iş sürecini otomatikleştirecek

Makine öğrenimi, önceki tüm yazılım geliştirme yöntemlerine dayalı olarak, kurumsal yazılımlarda çok daha fazla iş sürecini otomatikleştirme potansiyeline sahip. Danimarka merkezli bir ERP yazılım tedarikçisi olan Unit4’ün baş teknoloji sorumlusu Claus Jepsen bu konuda önemli bilgiler paylaşıyor. Jepsen: “Deneyimlerime dayanarak, kurumsal yazılımlarda genellikle iş süreçlerinin yüzde 20’sinden daha azı otomatikleştirilir” diyor. Jepsen, iki ila üç yıl gibi kısa bir süre içinde rutin iş süreçlerinin yüzde 80’e kadarının makine öğrenimi tarafından otomatik hale getirilebileceğini söylüyor. Yapay zeka algoritmaları aracılığıyla otomasyon oluşturma yeteneği olarak tanımladığı makine öğreniminin çoğu istatistiksel analiz, kalıpları tanımlama ve geçmiş sonuçlara dayalı olarak gelecekteki sonuçları tahmin etmek üzerine kurulu. Bütün bunlar standart mantıksal programlama ile yapılabilir. Makine öğreniminin iş sonuçlarını iyileştirme derecesinin “şu anda marjinal” olduğunu, örneğin algoritmanın zaman içinde kendini ne kadar iyi iyileştirebileceğinden çok daha büyük faktörlere duyarlı finansal tahminlerin doğruluğuyla öne sürüyor. Jepsen, “Başlamak için uyumlu, doğru ve eksiksiz verileriniz yoksa, yalnızca makine öğrenimini uygulamak, kendi başına daha iyi iş kararlarıyla sonuçlanmayacaktır” dedi. İş problemini tanımlamak, yazılım geliştiricilerin her zaman karşılaştığı zorluklarla benzerdir. Gartner’ın hype döngüsünde, makine öğrenimi şu anda şişirilmiş beklentilerin zirvesinde bulunuyor. Bu neden makine öğrenimini büyük veriye atarak, sihirli bir şekilde mükemmel bir iş planı bulmasını bekleyemeyiz.

Uber’den İstanbul’a UKOME’ye uyumlu siyah taksi

Uber, sekiz yolcu kapasiteli Siyah Taksi ürününü İstanbul’da yerli ve yabancı kullanıcılarına açtı. Daha lüks hizmet sunan Uber Siyah Taksi’ye katılmak isteyenlere, lansmana özel hazırlanan araç alım programı ve araç finansman desteği sayesinde, araçlarını siyah taksiye çevirmek isteyen sarı taksiler için özel araç alım avantajları sunuluyor. Bugüne kadar İstanbul’da sarı ve turkuaz taksiler ile kullanıcılarına hizmet veren Uber, yeni servisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Siyah Taksi için belirlediği koşullara uygun lüks Ford Custom Tourneo 2022 model araçlarla hizmet verecek. Uber’e özel indirimler ve Ford Finans’ın sunduğu ön ödemesiz finansman desteği ile bu araçlara geçişin kolaylaştırılmasına çalışılacak. Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, “Uber Siyah Taksi hizmeti yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin düzenlemelerine göre faaliyet gösteren, ticari taksi plakası taşıyan ve siyah renk lüks taksi kategorisinde çalışan araçlar tarafından sunulacak. Fiyatlandırma da yine UKOME tarafından belirlenen Siyah Taksi taksimetre fiyat tarifesine göre yapılacak. Hem yerli hem yabancı Uber kullanıcılarından yoğun talep bekliyoruz” şeklinde konuşuyor.