​Twitter intiharı önlemek için ekip oluşturdu

0

Dünya İntiharı Önleme Günü olarak ilan 10 Eylül’ün bu seneki teması, “İntiharı önlemek için birlikte çalışıyoruz” olarak belirlendi.

Sosyal medyadan psikolojik yardım

Bu önemli günün farkındalığı için Twitter, Uluslararası İntiharı Önleme Kuruluşu iş birliğiyle, Dünya İntihar Önleme Günü’nün sembolü olan turuncu kurdele şeklinde bir emojiyi kullanıma sunuyor. Kişiler 7-16 Eylül tarihleri arasında #DünyaİntiharıÖnlemeGünü #İntiharıÖnleme #DİÖG2018 #DİÖG hashtagleriyle Tweet attıklarında emoji belirecek.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada her yıl 800 bin kişi intihar sebepli hayatını kaybediyor, bu oran her 40 saniyede bir kişinin intihar ettiği anlamına geliyor. Dünyada 15-29 yaşlarındaki ölümlerin en büyük ikinci sebebi intihar.

İntiharı önlemek karmaşık ve zorlu bir süreç olmaya devam ediyor, fakat Twitter zorluk çeken insanların görünür ve duyulur olması ve bu sayede gereken yardımı alabilmeleri için bir çalışma başlatıyor. Sosyal medya servisi Twitter’da bulunan çeşitli kurumların yardımıyla, intihara meyilli muhtemel kullanıcıları kendilerine zarar vermekten vazgeçirmeye ve profesyonel yardım almaya teşvik ederek, pozitif bir destek kaynağı olacak.

Ek olarak, STK’lar da Twitter’ı ulaşılması zor, hassas kişileri belirlemek, onlara yardım etmek ve hizmetleri konusunda farkındalığı artırmak için bir kanal olarak kullanacak. Bu kuruluşların varlığı, dünyada gördüğümüz zihinsel sağlık hizmeti sağlayan kurum ve kuruluşların toplumun değişen ihtiyaçlarını karşılamak için dijitalleşmeye gitmesi trendini tasdikliyor. Bu trend özellikle daha genç olan kitleye ulaşmak için kullanılıyor. Artan bir şekilde zihinsel sağlık kuruluşlarının, çok kullanılan ve toplumun günümüz iletişim alışkanlıklarını belli eden dijital ve sosyal medya platformları aracılığıyla kritik önemdeki hizmetlerini kullanıcılara sunduklarını görüyoruz.

İntihar ve kendine zarar vermek gibi tehditkar davranışlarda bulunan kişileri raporlamak için özel bir form da oluşturan Twitter’da artık bu raporları inceleyen uzman bir ekip de bulunacak ve raporlar ekibe ulaştığında intihar veya kendine zarar verme gibi konularda tehditkar davranışlarda bulunan ve raporlanan kişiyle iletişime geçilecek.

MIT, pil kabusuna son veriyor

0

ABD’nin önemli teknoloji kuruluşu Massachusetts Institute of Technology (MIT), temiz enerjinin depolanması konusunda şişe ağzını oluşturan pil teknolojisi konusunda devrimsel bir keşif yaptıklarını açıkladı.

Yenilenebilir enerji teknolojisinin kullanışlı olabilmesi ve petrolün yerini alabilmesi için yüksek depolama kapasitesine sahip, uzun ömürlü ve düşük fiyatlı pillerin üretilmesi gerekiyor. Ancak bugünün teknolojisi ile pilleri üretmek çok maliyetli olduğu için, yenilenebilir enerji sistemlerini kurmak yüksek yatırım maliyetleri gerektirebiliyor.

MIT şimdi, pil teknolojisinde devrim yaratacak bir yöntem geliştirdiklerini ve “nefes alabilen” pil hücreleri ürettiklerini duyurdu. Bu teknolojiyle, 1kWh enerjiyi depolayacak pilleri üretmenin maliyeti 20 dolara kadar düşecek.

Bugünün teknolojisiyle 1 kWh kapasiteye sahip pil üretiminin maliyeti 250 dolar seviyesinde bulunuyor. Yeni pil teknolojisinin önemli bir avantajı da depolanmış enerjinin aylarca kayıp yaşamadan saklanmasına imkan vermesi. Böylece örneğin, sahibi yurt dışı gezisine çıkmış veya aylarca başka ülkede/şehirde kalmış bir elektrikli otomobil, kapalı garajda aylarca beklese de çalıştırıldığında yeniden şarj edilmeye gerek duymadan yola çıkabilecek.

MIT’nin bu yeni teknolojiyi ne zaman ticari ürüne dönüştüreceği bilinmiyor ancak yenilenebilir enerji sektörünün hızla büyüdüğünü ve pil ihtiyacının devasa boyutlara ulaştığını düşünecek olursak, enstitü ve endüstri kurumlarının ticari bir ürün geliştirmek için hızlı şekilde hareket edecekleri tahmin ediliyor.

Tam elektrikli araç tasarımları için yeni öneri

0
Volvo EMEA bölge başkanı, tam elektrikli araç tasarımları için yeni öneride bulundu. Bu araçlarda tasarımın optimize edilmesi gerektiğini söyledi.

Tam elektrikli araç tasarımları değişecek mi?

Günümüzde araç teknolojileri önemli bir dönüşüme uğrarken, bu araçların tasarımlarında pek de bir değişiklik olmuyor diyebiliriz. Volvo, bu konuda farklı bir öneriyle geliyor. Volvo EMEA bölge yöneticisi Bjorn Annwall, elektrikli araçların tasarımları hakkında konuştu. Anwall, özellikle de SUV modellerin tasarımı konusunda aerodinamik açıdan değişikliklerin yapılması gerektiğini söyledi. Annwall’a göre işlevsellik ve menzil arasında dengeyi kurabilmek ve tüketici cazibesini çekebilmek gerekiyor. Anwall, özellikle de bu araçların aerodinamiğinde diğer araçlardan daha farklı bir yol izlenmesi gerektiğini söylüyor. Eğer araç tasarımlarında değişiklik yapılırsa, elektrikli araçlar uzun vadede daha hızlı tasarıma ulaşabilir ve daha uzun menzile sahip olabilir. Ayrıca Anwall, şu an piyasadaki hibrit araçların geçiş döneminde kullanıldığını ve bunun ne kadar süreceğinin önemli olduğunu söylüyor.

Hibrit Hyundai Tucson için detaylar belli oldu

0
Şarj edilebilir hibrit Hyundai Tucson için yeni detaylar belli oldu. Yeni Hyundai Tucson, 50 km’lik elektrikli sürüş menziline sahip.

Hibrit Hyundai Tucson

SUV kategorisinin en güçlü araçlarından Hyundai Tucson, araç sektöründe yaşanan dönüşüme uyum sağladı. Hyundai, Tucson’un hibrit modeli için detayları netleştirdi. Bahar aylarında satışa sunulacak olan hibrit Tucson, elektrikli sürüşte 50 km menzili ile dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra Hyundai Tucson PHEV’de 7.2 kW’lık dahili şarj ichazı da bulunuyor. Araç 177 beygirlik benzinli motoru ve 90 beygirlik elektrikli motoru ile bir hayli güçlü. Araçta 13.8 kWh’lik lityum polimer batarya kullanılmış durumda. Adaptif süsansiyon sistemi bulunan Tucson PHEV, Terrain Mode seçeneği ile farklı yol koşullarına çok hızlı bir şekilde optimize edilebiliyor. Araç tasarım olarak benzinli standart modelinden pek de önemli farklılıklar içermiyor diyebiliriz. Ancak PHEV versiyonda bagaj hacmi 1799 litreden 1737 litreye, araç iç hacmi ise 620 litreden 558 litreye düşmüş. Tucson PHEV, 2021’de Avrupa’da yollarda olacak.

Çin yapay zeka uzmanlarından ordu kuracak

0

Yapay zeka konusundaki rekabet, dünyanın yeni süper gücünü belirleyeceği için Çin, ABD, Rusya ve hatta Avrupa Birliği bu alanda sert hamleler yapıyorlar. Çin’den gelen yeni bir gelişme ise Çin’in yapay zeka konusunda lider olmak konusunda ne kadar ciddi olduğunu ortaya koydu.

Dev bir okul kurulacak

Çin devletinin desteklediği bir operayonla, Google’ın Çin’deki eski yöneticisi Kai-Fu Lee, her yıl binlerce yapay zeka uzmanı yetiştirecek yeni bir okul kurmaya hazırlanıyor.

Böylece, dünyada altın değerinde olan ve mezun olur olmaz dev ücretlerle çalışmaya başlayan yapay zeka uzmanlarından her yıl binlercesine kavuşacak olan Çin’in kısa sürede bir yapay zeka uzmanı ordusuna sahip olacağı düşünülüyor.

Çin bu okulda ders vermeleri için batılı yapay zeka uzmanlarına da çok büyük boyutlarda maaşlar ödemeyi planlıyor.

24 Avrupa ülkesi yapay zeka için birleşiyor

0

ABD’nin ve Çin’in büyük bütçeli yapay zeka araştırmaları bu iki ülke arasındaki yapay zeka rekabetini uç seviyelere taşırken Avrupa ülkeleri çok geride kaldıklarını düşünmeye başladılar.

Avrupa Birliği tek vücut oldu

Yapay zeka kadar stratejik bir alanda ABD veya Çin’den geri kalmak istemeyen 24 Avrupa ülkesi yapay zeka konusundaki çalışmalarını birleştirmek ve ortak fonlar yaratmak için karar aldıklarını duyurdular.

Avrupa Birliği tarafından oluşturulacak fonlara ve araştırmalara katılmayacaklarını duyuran ülkeler ise Güney Kıbrıs, Hırvatistan, Romanya ve Yunanistan oldu.

Bu dört ülkenin ise anlaşmaya karşı olmadıkları ancak gerekli bütçeleri ve yasaları meclislerinden geçirmek için zamana ihtiyaçlarının olduğu vurgulandı.

Avrupa Birliği’nin yapay zeka konusunda nasıl bir strateji izleyeceğini ise Avrupa Birliği Dijital Komisyon Başkanı Mariya Gabriel 25 Nisan günü açıklayacak.

Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li oldu!

0
Huawei Türkiye’nin üst düzey yönetiminde görev değişikliği yaşandı.  Xichu Zhao’dan sonra Huawei Türkiye Genel Müdürü görevine Jing Li atandı… Aralık 2020’de göreve başlayan Huawei Türkiye Genel Müdürü Jing Li, 2003 yılında bilgisayar mühendisliği alanındaki eğitimini tamamladı. Jing Li, Mart 2005’ten itibaren Huawei’de çalışmaya başladı ve 2007 yılından bu yana 8 yılı aşkın süredir Huawei Türkiye’de çeşitli görevlerde bulundu. Temmuz 2016’dan Eylül 2019’a kadar Huawei Bulgaristan Genel Müdürü olan Jing Li, Eylül 2019’dan itibaren “Mobil Ağlar İş Grupları Direktörü” olarak yeniden Türkiye’ye döndü ve 8 Aralık 2020’den itibaren geçerli olmak üzere Huawei Türkiye Genel Müdürü olarak görevine başladı.

Jing Li: ”5G, yapay zeka ve HMS, ölceliğimiz”

Jing Li yaptığı açıklamada; “Xichu Zhao’ya Türkiye’de son 2 yılda gerçekleştirdiği başarılı çalışmalar için teşekkür ediyorum. Huawei olarak, 18 yıldır Türk BT sektöründe hizmet vermekteyiz. Bu dönemden sonra da müşterilerimiz için en iyi çözüm ve hizmetleri sağlamaya devam edeceğiz. Huawei her zaman olduğu gibi, Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojileri alanındaki gelişimine katkıda bulunmayı sürdürecektir. 10’uncu yılını kutlayan Türkiye Ar-Ge Merkezimiz hem yerel hem de yurt dışı pazarlar için 5G, AI, HMS gibi alanlar başta olmak üzere, yenilikçi çözümler geliştirmeye devam edecektir. İş ortaklarımızla birlikte Türkiye için daha fazla değer yaratmaya kararlıyız” dedi. Huawei Türkiye Genel Müdürlüğü görevini Jing Li’ye devreden Xichu Zhao, önümüzdeki dönemde şirketin Çin’in Jiangsu eyaletindeki operasyonlarından sorumlu genel müdürü olarak görev alacak.

Koronavirüs hack yöntemlerini de değiştirdi

0
Microsoft’un düzenli aralıklarla yayınladığı Dijital Savunma Raporu’nda pandeemi detayı dikkat çeekiyor. Araştırmaya göre, pandemi ile birlikte kimlik bilgisi dolandırıcılığı ve iş e-postalarının güvenlik ihlallerinde artış söz konusu. Donanımlı ve geniş kaynaklara sahip siber suçlular, günümüzde kurumsal şirketlerin IT departmanlarını giderek daha fazla zorluyor. Microsoft Dijital Savunma Raporu’nun son sayısında siber saldırganların, pandemi sürecinde büyük şirketlerce benimsenen uzaktan çalışma modelini bir fırsat olarak değerlendirdikleri ve saldırıların daha da arttığı ortaya çıkmakta.   Giderek daha yaratıcı ve organize çalışan siber suçlular, modern hayatın içinde tüketicilere saldırmanın ve mağdur etmenin yeni yollarını buluyorlar. 

E-posta kimlik avı büyüyor

E-posta kimlik avı, kurumsal bağlamda büyümeye devam ediyor. Siber saldırganların planlarına dair daha fazla bilgi sahibi olunması ve saldırıların tespitini sağlayan teknolojik gelişmeler, siber suçluları daha çok zaman, para ve çaba harcayarak daha sofistike yöntemler geliştirmeye itiyor. Dijital Savunma Raporu, kimlik avının üç temel yöntemine dikkat çekiyor: Kimlik bilgisi dolandırıcılığı, iş e-postası güvenliğinin ihlali ve bu ikisinin birleşimi. Kimlik hırsızlığı yapan siber suçlular genellikle yasal ve iyi bilinen bir markanın e-posta şablonunu kopyalayarak kullanıcının linke tıklama konusunda şüphe duymasını önlüyorlar. Buradan sahte bir giriş sayfasına yönlendirilen kullanıcılar, böylece kötücül yazılımların otomatikman cihazlarına yüklenmesine fırsat yaratmış oluyor. Kullanıcının kimlik bilgileri ele geçirildiğinde, siber saldırganlar bu durumu kullanıcıdan para talep etmek, verilerini çalmak veya bağlı oldukları kurumsal ağı ele geçirmek için kullanabiliyor.  Öte yandan CEO dolandırıcılığı olarak da adlandırılan kurumsal e-mail dolandırıcılığında (BEC) siber suçluların CEO, CFO veya alacaklardan sorumlu danışman vb. davranarak iş ilişkilerini suiistimal etmeye yönelik kurgular oluşturduğu görülüyor. Kimlik bilgisi dolandırıcılığı ve BEC kombinasyonu ise daha da karmaşık siber felaketlere yol açabiliyor. Kimlik bilgilerinin güvenliği ihlal edildiğinde, siber suçlu, finansal işlemleri izlemek için posta kutusuna mail yönlendirme kuralları oluşturuyor. Siber suçlu daha sonra, para veya bilgiyi çalmak için iletişimin ortasına bir kurban e-maili ekliyor ve hedefin kafasının karışmasına sebep oluyor.  

Hyundai robot sektörü için dev satın alma yaptı

0
Hyundai robot sektörü için dev bir satın alma yaptı. Boston Dynamics, SoftBank Group’tan 921 milyon dolara satın alındı.

Hyundai robot sektörü için iddialı

Hyundai otomotiv sektöründeki başarısıyla tanınsa da robot sektöründe de birçok önemli projeye imza atıyor. Bu projelerin yanı sıra Hyundai, yaptığı satın almalarla da robot sektöründe ses getiriyor. İlginç ve akrobatik robotlarıyla sektörün en tanınan robot üreticilerinden Boston Dynamics, SoftBank tarafından Google’dan satın alınmıştı. Boston Dynamics, Hyundai Motor tarafından satın alınarak, bir kez daha el değiştirmiş oldu. 10 Aralık’ta yapılan anlaşma kapsamında satın alma 921 milyon dolara gerçekleşti. Böylelikle Hyundai Motor, Boston Dynamics’in üçüncü sahibi olacak. Ayrıca Hyundai, elektrikli ve hibrit otomobillerin yanı sıra robotikle de sektörel anlamda büyümeye odaklanacak. Hyundai’ın kısa vadeli planları arasında, 2025 yılına kadar robot sektöründe 1.4 milyar dolar yatırım yapmak var. 2014’te Google’a, 2017’de SoftBank’a satıln Boston Dynamics, 2020’de Hyundai Motor’a geçmiş oldu.

Şeffaf LG OLED paneller kapılarda kullanılacak

0
LG, İsveç merkezli bir kapı sistemleri şirketiyle ortaklık kurdu. Bu ortaklıkla şeffaf LG OLED paneller, otomatik kapılarda kullanılacak.

Şeffaf LG OLED paneller için anlaşma

LG tarafından geliştirilen şeffaf yapıdaki OLED paneller, birçok farklı alanda kullanılabiliyor. Bunun örneklerini Şenzen ve Pekin’deki metrolarda tanıtım amaçlı ve uçak kabinlerinde yolcu bilgilendirme amaçlı kullanımıyla gördük. LG’nin şeffaf yapıdaki bu OLED ekranları için İsveç merkezli Assa Abloy kapı sistemleri şirketiyle ortaklık yapıldı. Ortaklık kapsamında bu ekranlar, artık otomatik kayar kapılarda kullanılacak. Anlaşmaya 55EW5G signage model şeffaf OLED paneller, temperli cam ile kaplanacak. Otomatik kapılara entegre edilecek bu paneller, AVM’ler ve havalimanları gibi insan yoğunluğunun fazla olduğu yerlerde otomatik kapılarda kullanılacak. Full HD çözünürlük, 400 nit parlaklıkla canlı ve sıcak gösterimler yapılabilecek. Bu kapıların üretim tarihiyle ilgili henüz net bir bilgi paylaşılmadı. Ancak başarılı bir üretim gerçekleşirse, AVM ve havalimanları gibi alanlarda yeni nesil kapılarla karşılaşacağız. Paneller sayesinde kapılarda yenilikçi bir şekilde bilgilendirmeler yapılabilecek ve reklamlar sunulabilecek.

Seznam Google’dan tazminat istedi

0
Arama motoru Seznam Google’dan tazminat istedi. 417 milyon dolarlık tazminat ödenmezse Seznam, tazminat davası açacağını duyurdu.

Seznam Google için tazminat davası açabilir

Arama motorlarında dünya devi olan Google, birçok ülkede haksız rekabet gerekçesiyle davalık olabiliyor. Bu davalar hükümetlerden veya yerel arama motorlarından gelebiliyor. Bu kez Çekya merkezli arama motoru Seznam, Google ile davalık olmak üzere. Seznam, Google’dan Andorid tarafında haksız bir rekabet uyguladığı ve kendilerini öne çıkarmayı engellediği gerekçesiyle tazminat talebinde bulundu. Seznam, Google’ın tekelleşmeye yönelik attığı adımlar nedeniyle büyük bir zarara uğradığını belirtiyor. Bunun için Seznam, Google’dan 417 milyon dolar tutarında tazminat talebinde bulundu. Ayrıca 30 günlük süre içinde bu tazminat ödenmezse, durumu mahkemeye taşıyacağını bildirdi. Çekye’nın yüzde 25’lik bir kısmına hakim olan Seznam, şimdiye dek 1.4 milyar dolar gelir etmeyi başardı. Seznam, Google yüzünden uğradığı zararın ise 417 milyon dolar olduğunu hesaplamış.

Facebook tekelleşme yolunda mı?

0
Teknoloji dünyasının dev isimleri, rakiplerini satın alarak sektörde tekelleşmeye çalışıyor. Peki Facebook tekelleşme yolunda mı ilerliyor?

Facebook tekelleşme amacıyla satın alımlar yapıyor olabilir

Bir dönem sosyal medyanın dev ismi Facebook, bu alandaki gücünü kaybetti. Özellikle de Instagram’ın hızlı büyümesi, Facebook’un geri planda kalmasına neden oldu. Ancak diğer alanlarda başarısını sürdüren ve ekonomik anlamda büyümeye devam eden Facebook, rakiplerini de satın alarak bu alanda yeni bir strateji izledi. Facebook, WhasApp’ı ve Instagram’ı satın alarak, bu alanda en önemli oyuncu olmayı başardı. Ancak Facebook’un izlediği bu strateji, ABD Ticaret Komisyonu tarafından mercek altına alındı. Ticaret Komisyonu, Facebook’un rakiplerini ikna etme konusunda nasıl bir yol izlediğini ve adil olup olmadığını araştırıyor. Şu anda 46 farklı eyalet araştırmaya dahil edildi, Facebook’un izlediği yöntem incelemeye alındı. Facebook’un bu satın alımları sektörde tekel haline gelmek amacıyla yaptığı iddia ediliyor. Ticaret Komisyonu’nun incelemeleri biraz zaman alacak gibi görünüyor.

Sosyal iletişim geliştirebilen yapay zekalı robot

0

Yapay zekalı robotların günlük hayatımıza girmesine fazla zaman kalmadı. Bu değişimin ilk örneklerinden biri Furhat Robotics tarafından geliştirilen ve yüz mimiklerini de kopyalayabilen Furhat olabilir.

Ticari kullanım alanı buldu

Firmanın, “sohbet etmek” veya “mağaza çalışanlarını eğitmek” gibi senaryolar için geliştirdiği Furhat, farklı yüz ve ses efektleriyle, değişik rollere girebiliyor ve karşısındaki kişiyle doğal bir diyalog gelştirebiliyor. 

Furhat Robotics’in yayınladığı tanıtım videosunda, bir mağazada müşterinin geri getirdiği ayakkabı hakkında ne yapacağını öğrenmesi için eğitime giren bir mağaza çalışanıyla diyalog kurarken gördüğümüz Furhat, başka bir senaryoda ise kredi kartı çalıntı çıkan bir müşteriyi oynayarak mağaza çalışanının eğitimine katkıda bulunuyor.

Furhat ve benzer sosyal robotların yakın gelecekte özellikle fast food restoranlarında iş başı yapması ve doğrudan müşteri karşılaması bekleniyor.

İlgili tanıtım videosunu aşağıda izleyebilirsiniz.

 

 

ATM’ler tek tuşla, saniyeler içinde soyuluyor

0

Bir süre önce bir bankanın çalışanları ATM’lerinden birini boşaltılmış olarak buldu. Ne paradan, ne ATM’ye verilmiş fiziksel bir zarardan, ne de zararlı bir yazılımdan eser vardı. Esrarengiz olayı bir süre inceleyen Kaspersky Lab uzmanları, hırsızlık için kullanılan siber suç aletlerini anlamakla kalmayıp, aynı zamanda saldırı sürecini de yeniden canlandırarak bankadaki bir güvenlik ihlalini tespit ettiler.

Kaspersky Lab, Şubat 2017’de bankalara karşı düzenlenen gizemli bir takım ‘dosyasız’ saldırı üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarını yayınladı: saldırganlar banka ağlarına bellek-içi zararlı yazılımlar aracılığıyla giriyordu. Saldırı metodunun detayları ve arkasındaki sebepler ATMitch vakası sayesinde gün yüzüne çıktı.

Kaspersky Lab Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Amin Hasbini, “Kaspersky Lab, saldırıların iş sektöründeki 140’tan fazla şirket ağına etki ettiğini kaydetti. Virüsler, META Bölgesi, Türkiye, Suudi Arabistan, İran, Libya, Pakistan, Tunus, Fas, Mısır, Kenya, Uganda, Kongo ve Tanzanya dahil olmak üzere, toplamda 40 ülkede tespit edildi. ATMich olayları sadece iki ülkede ortaya çıkmış olsa da, saldırganlar hala aktif olabilir. Firmalara sistemlerini kontrol etmelerini, böyle bir saldırının yalnızca RAM, ağ ve kayıt defterinde algılanmasının mümkün olduğunu göz önünde bulundurmalarını ve bu gibi durumlarda, kötü amaçlı dosyaların taranmasına dayalı Yara kurallarının kullanmalarını öneriyoruz. Bu tarz bir saldırıyı engellemek için kapsamlı bir güvenlik yazılımı gerekir. Kaspersky Lab ürünleri bu tarz taktikler kullanan saldırıları başarıyla tespit edebiliyor”dedi.

İnceleme, zararlı yazılım logları içeren iki dosyanın (kl.txt ve logfile.txt) bankanın adli uzmanlarınca ATM’nin sabit sürücüsünden kurtarılıp Kaspersky Lab uzmanlarıyla paylaşılması sonucu başladı. Siber suçluların soygun sonrasında zararlı yazılımı silmiş olması sebebiyle saldırıdan geriye sadece bu iki dosya kalmasına rağmen, uzmanlar eser miktarda sayılabilecek bu verilerle başarılı bir inceleme gerçekleştirebildi.

İstedikleri miktarda parayı birkaç saniyede alıp gidiyorlar

Kaspersky Lab uzmanları, söz konusu log dosyaları içerisinde düz metin halinde tespit ettikleri bir takım bilgi parçalarının yardımıyla halka açık zararlı yazılım havuzlarında kullanılmak üzere ve bir örnek yazılım bulabilmek amacıyla bir YARA kuralı oluşturdu. Temel olarak birer arama dizesi olan YARA kuralları, analistlerin birbiriyle alakalı zararlı yazılım örneklerini bulup, onları gruplamalarına, kategorize etmelerine, sistemlerdeki veya ağlardaki şüpheli faaliyetlerin benzerliklerini temel alarak aralarında bağlantı kurmalarına yardımcı oluyor.

Uzmanlar, kısa bir süre sonra ‘ATMitch’ olarak adlandırılacak olan “tv.dll” zararlı yazılım örneğini buldu. Bu yazılıma daha önce Kazakistan’da ve Rusya’da birer kere olmak üzere sadece iki kere rastlanmıştı.

Söz konusu zararlı yazılım, ATM’lere hedef banka içerisinden uzaktan yüklenip, uzaktan çalıştırılıyor. Bunun için de ATM’lerin uzaktan yönetim sistemi kullanılıyor. ATMitch, ATM’ye yüklenip bağlandıktan sonra meşru bir yazılımmışçasına ATM’yle iletişim kuruyor ve saldırganların bir takım komutlar yürütmesine fırsat veriyor. Mesela ATM’nin kasetleri içerisinde bulunan banknotların sayısı hakkında bilgi toplamalarına, dahası, tek bir tuşla ve istedikleri zaman para çekmelerine izin veriyor.

Suçlular işe genellikle ATM içerisinde ne kadar para olduğuna bakarak başlıyor. Ardından, herhangi bir kasetten, herhangi miktarda banknotun verilmesini sağlayan bir komut gönderebiliyorlar. Bu ilginç şekilde istedikleri miktarda parayı çeken suçlulara sadece parayı alıp gitmek kalıyor. Böyle bir ATM soygunu sadece birkaç saniyede gerçekleşiyor! ATM soyulduktan sonra zararlı yazılım kendini siliyor.

Arkasında kim var?

Saldırıların arkasında kimin olduğu hala bilinmiyor. Açık kaynaklı zararlı kodların kullanımı, sıradan Windows uygulamaları ve saldırının ilk aşamasında bilinmeyen alan adlarının kullanılması gibi faktörler, saldırılardan sorumlu grubu tespit etmeyi neredeyse imkansız hale getiriyor. Ancak, saldırının ATM aşamasında kullanılan “tv.dll” Rusça bir dil kaynağı içerdiğinden, bu profile uygun gruplar olan GCMAN ve Carbanak gruplarını akıllara getiriyor.

Kaspersky Lab Baş Güvenlik Araştırmacısı Sergey Golovanov, konuyla ilgili olarak şöyle diyor: “Bu tarz saldırılarla mücadele etmek, ilgili kurumu koruyan güvenlik uzmanı tarafında belirli bir takım yetenekler gerektiriyor. Bir ağa başarıyla sızmak ve oradan veri çalmak sadece meşru ve yaygın araçlarla yapılabilir ve suçlular saldırı sonrasında tespit edilmelerini sağlayacak tüm verileri silerek arkalarında hiç iz bırakmayabilirler. Bu sorunları ele alırken, zararlı yazılımların ve fonksiyonlarının analizi için adli bellek incelemeleri konusu giderek önem kazanıyor. Bu vakada da gördüğümüz üzere, dikkatlice yönetilen bir vaka müdahale süreci sayesinde, kusursuzca planlanmış gibi görünen siber suç vakalarını bile çözmek mümkün oluyor.”

Facebook yüz tanıma tazminatı için 550 milyon dolar ödedi

0

Facebook, yüz tanıma teknolojisi içi biyometrik verilerini izinsiz kullanarak mağdur ettiği kullanıcıların açtığı davalarda anlaşma olarak 550 milyon dolarlık tazminat ödedi.

Yüz tanıma ağır ceza getirdi

2019’un son çeyreğinde 7.9 milyar dolar kazanç sağladığını açıklayan Facebook’un aynı zamanda yüz tanıma teknolojisi nedeniyle de ağır cezadan kurtulmak için 550 milyon dolarlık anlaşmaya gittiği anlaşıldı.

Facebook’un son çeyrekteki 7.9 milyar dolarlık kazancı ile bir yıllık toplam karı da 18 milyar dolara yükseldi.

 

Facebook, internet drone’u projesini sonlandırdı

0

Facebook, internet erişiminin zor olduğu bölgelere havadan internet sağlamak için, minik bir serçe boyutundaki uçan baz istasyonlarını kullanmak üzere önemli bir çalışma yapıyordu.

Catalina isimli proje şimdi tamamen iptal edilmiş durumda. Facebook aslında projede amaçlanan internet erişimini sağlamış ve minik drone’larla uzak noktalara internet ulaştırmayı başarmış durumda ancak projenin efektif olmadığını ve bir iş modeline dönüştürülmesinin zor olması nedeniyle iptal edildiği vurgulanıyor.

Yine de Facebook’un geliştirdiği teknolojinin ileride askeri alanlar veya acil durumlar için kullanılmasının mümkün olduğu düşünülüyor.

SAP Genç Profesyoneller Programı 2020 yılında da devam ediyor

0
SAP, gençleri 21. yüzyılın gerektirdiği dijital becerilerle donatmak ve genç istihdamına katkı sağlamak için hayata geçirdiği SAP Genç Profesyoneller Programı’nı pandemi nedeniyle bu yıl uzaktan eğitimlerle sürdürüyor. Programın 6’ncısı, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) iş birliği ile gerçekleşiyor.

Yüzlerce başvuru arasında 25 genç seçildi!

SAP Genç Profesyoneller Programı, üniversiteden yeni mezun gençlere SAP teknolojileri alanında uzmanlık kazandıran ve kişisel gelişimlerini destekleyen,
ücretsiz ve kapsamlı bir eğitim sunuyor. Türkiye’de 2018 yılından bu yana İstanbul, Ankara, Gaziantep ve İzmir’de düzenlenen 5 programda 120’den fazla genç, SAP Danışmanı ünvanı ile SAP müşterilerinde veya iş ortaklarında istihdam edildi.  
Yüzlerce başvuru arasından seçilen 25 genç, Şubat 2021’e kadar sürecek yaklaşık üç aylık eğitimlerinde SAP’nin akıllı kurumsal kaynak planlama çözümü S/4HANA’ya odaklanacak ve kişisel gelişimlerine yönelik kapsamlı bir eğitim alacak. Eğitimlerini tamamlayan gençler, SAP S/4HANA ile Entegre İş Süreçleri ve SAP Projesi Etkinleştirilmesi alanlarında SAP’nin uluslararası geçerlilikteki iki adet sertifikasını alarak SAP ekosisteminde istihdam edilme şansına sahip olacak. Sertifika sahipleri, MESS’in otomotiv, dayanıklı tüketim ve demir çelik gibi ekonominin lider sektörlerindeki 250 üye işyerinde de istihdam fırsatlarını değerlendirebilecek.

Steve Wozniak’tan 2075 tahminleri

0

Apple’ın kurucusu Steve Wozniak, 2075 yılı için hem Apple’a hem de dünyadaki günlük yaşama dair önemli tahminlerde bulundu.

Yarım yüz yıl sonra dünya nasıl olacak?

Çok önemli bir futurist olarak kabul edilen ve ön görüleri er geç gerçekleşen Steve Wozniak’a göre, Apple 2075’te de hayatımızda olacak. “Dünyanın en çok nakitine sahip olan şirketin istediği her alanda yatırım yaparak varlığını sürdürebileceğini tahmin etmek zor değil, Google ve Facebook’ta da durum böyle,” ifadelerini kullanan Wozniak’a göre yakın geleceğin en önemli gelişmesi otonom otomobiller olacak ve Apple de bu gelişmeden uzak kalmayacak.

Wozniak, geleceğin dünyasına dair de çok ilginç beklentiler taşıyor. Wozniak’a göre 2075’e geldiğimizde, çölde sıfırdan kurulmuş dev şehirlerimiz olacak. Tamamen sıfırdan, şehir planlaması yapılarak inşa edilmiş bu şehirler kendi kendine yetecek, kendi enerjisini, kendi suyunu üretecek. Ayrıca yapay zeka tarafından yönetilecek bu modern şehirler dünyanın her köşesinde ortaya çıkacak. Öte yandan ozondaki hasar nedeniyle dışarıda dolaşmak için özel elbiseler, tulumlar giymek zorunda kalacağız. Akıllı şehirlerin üzerini de güneş ışınlarını süzen fanuslarla kapatacağız.

Bu sırada Mars’ta bir koloni kurmuş olacağız. Mars kolonisi madencilik ve endüstri alanında ilerlerken, dünya da daha huzurlu bir hayat için tercih edilen gezegen olacak.

Sağlık alanında ise yapay zekanın üstünlüğünü göreceğiz. Yapay zeka hastalıkları anında teşhis edecek ve hatta tedavi konusunda müdahale edecek. Dünya insanların doktorluk yapması veya yapmaması konusunda büyük bir etik tartışma yaşayacak ancak doktorluk sadece akademik düzeyde bir meslek olarak kalacak, insanlara sağlık hizmetini veren yapay zekalar çok gelişecek ve tüm dünyaya yayılacak.

Wozniak’ın asıl ilginç beklentisi ise uzaylılar hakkında. Apple’ın kurucusuna göre, uzaylılarla temas kurmamız an meselesi ve 2075’e geldiğimizde uzaylılar hayatımızın bir parçası olacak.

2024’te kaç kişi Bitcoin sahibi olacak?

Ünlü kripto para analisti Willy Woo, Bitcoine yönelik yeni tahminlerde bulundu. Peki 2024’te kaç kişi Bitcoin sahibi olacak?

Bitcoin için 2024 tahmini

Bitcoin ve kripto para piyasasına yönelik tahminleriyle bilinen ünlü analist Willy Woo, geçtiğimiz günlerde dünya nüfusunun yüzde 1,7’sinin Bitcoin’e sahip olduğunu tahmin ettiğini söylemişti. Woo, bu kez geleceğe yönelik tahminlerde bulundu. Tahminlerini bir grafik üzerinden paylaşan Woo; mobil hesaplar, internet kullanıcıları, PayPal hesaplarını dikkate alarak tahminlerde bulunuyor. Woo’ya göre Bitcoin’in alt benimsenme oranı yüzde 1,3 seviyelerinde. Woo, Bitcoin’in 2021 yılına seviye atlayacağını, bu 4 yıllık süreçte tarihinin en hızlı büyümesine şahit olacaklarını söylüyor. Woo’nun 2024 yılı tahminlerine göre Bitcoin’in dünyanın yüzde 25’i benimsemiş olacak. Geçmişteki 11 yıllık oranlara baktığımızda ise Bitcoin’inin benimsenmesi yüzde 1’in altında kalmıştı. Yaşanacak bu üstel büyüme, piyasalarda da birçok dengenin değişmesine neden olacak. Chainalysis verilerine göre Bitcoin’i şu anda en çok benimseyen ülke ise Ukrayna.