Seramik Nano Bellek depolamayı alt üst edecek!

0

Cerabyte, Kaliforniya’da yapılacak Depolama Geliştirici Konferansı sırasında Seramik Nano Bellek teknolojisinin nasıl çalıştığını gösterecek. Bu arada, Cerabyte’ın kurucusu Christian Pflaum tarafından yayınlanan kısa tanıtım, veri depolama pazarında benzeri görülmemiş bir atılım konusundaki abartılı vaatlerini yerine getirmek için şimdiden adımlar atıyor.

Pflaum, Seramik Nano Belleğin “yoğunluk, performans ve erişim paradigmalarının” yanı sıra veri merkezlerinin maliyet ve sürdürülebilirlik taleplerini de karşılamak üzere tasarlandığını söyledi. Yeni teknoloji, 50-100 atom kalınlığındaki seramik nano katmanları kullanarak, bir yottabaytın 1.000 milyar terabayta eşit olduğu “Yottabayt Çağı”na depolama getirecek. Seramikler ısıya ve korozyona dayanıklı inorganik malzemeler ve en az 26.000 yıldır kullanılıyor.

Seramik Nano Bellek için geri sayım

Cerabyte artık “çoğu veri depolama ortamı tehdidine” karşı korunabilecek bilgileri depolamak için seramiğin olağanüstü özelliklerinden yararlanmak istiyor. Şirket, verilerin QR kodu benzeri matrislerde yapılandırılmış bitlerle lazer veya “parçacık ışınlarıyla” yazıldığını ve okunduğunu belirtiyor. Cerabyte’ın halihazırda teknoloji için kendi yol haritası var ve bunun 100 nm’den 3 nm bit boyutuna veya GB/cm2’den TB/cm2 sınıfına kadar alan yoğunluğuna kadar ölçeklenmesi öngörülüyor.

Seramik Nano Bellek, teknolojinin değişimine, “enerjiye” ve veri aktarımına ihtiyaç duymaması nedeniyle veri merkezlerinde toplam sahip olma maliyetinde (TCO) yüzde 75’lik bir azalma vaat ediyor. Arşivler, bulut işletmeleri veya eğlence için Cerabyte’ın sunduğu seramik tabanlı bellek, 5.000 yıldan fazla dayanabilen ve uzay benzeri koşullardan (-273° C) fırınlara kadar aşırı sıcaklık aralıklarına dayanabilen bir depolama çözümü ( 300°C).

Cerabyte, Seramik Nano Bellek teknolojisine dayanan depolama çözümlerinin ilk olarak önümüzdeki yedi yıl içinde 10 petabayttan 100 PB’ye kadar aralıklar sunan “CeraMemory” kartuşları olarak piyasaya çıkacağını belirtiyor. Şirket, 2030-2035’te geliştirilmiş bir “CeraTape” çözümünün 1 exabyte depolama ortamı sunacağının sözünü veriyor. Parçacık ışın matrisleri depolama yoğunluğunun “daha fazla ölçeklendirilmesine olanak tanıyacak”, yazma ve okuma çıktıları ise “GB/s sınıfı hızında” olacak.

Kısa sunumunda Pflaum, veri depolamaya olan talebin katlanarak artmaya devam ettiğini ve bu verilerin çoğunun bir ay sonra “soğuk” hale geldiğini söyledi. Bilim, iş ve kullanıcı verileri onlarca yıl boyunca saklanıyor ve neredeyse hiç silinmiyor. Dijital dünyanın güvenli, güvenilir ve yönetimi ucuz yeni bir depolama çözümüne ihtiyacı var gibi görünüyor. Seramik Nano Belleğin gerçekte nasıl çalıştığına ilişkin ayrıntıların, 18-21 Eylül tarihleri ​​arasında yapılması planlanan 2023 Depolama Geliştirici Konferansı sırasında gösterilmesini umuyoruz.

NASA astronotu Frank Rubio, uzay rekoru kırdı!

NASA Frank Rubio ve Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki iki Rus Soyuz uzay aracı mürettebatı, mevcut programların geçerli olması durumunda, uzayda rekor kıran bir yılın ardından 27 Eylül’de görevlerini nihayet tamamlayacak. ancak bugüne kadar sadece birkaç kişi daha önce yörüngede sürekli olarak bu kadar uzun süre geçirdi.

Normal şartlar altında üçlü Aralık 2022’de dünyaya dönüş yapacaktı. Fakat aniden araçları bir sızıntı yaptığı için, bir yıl yörüngede kalmak zorunda kaldılar. Rubio bu olayı doğrudan ele almadı, ancak kaydettiği bir videoda uzayda bir yılın diğer zorluklarından bahsetti.

Rubio, yörüngede bir yıl geçirdikten sonra karşılaştığı en zor şeylerden birinin “zihinsel keskinliğini korumak” olduğunu ifade etti. “Burada olduğumuz zamanın %99,9’u, sadece nominal operasyonlar. Ancak bu avantajı korumaya çalışmak, bir şeyler ters giderse ihtiyaç duyduğumuzda yanıt verebileceğimizi bilmek, burada ne kadar uzun süre kalırsanız o kadar zorlaşır. Ama dediğim gibi, bu çabaya yardımcı olan harika mürettebat arkadaşlarım oldu.”

Altı aylık bir görev olması gereken Rubio ve Rus kozmonotları Sergey Prokopyev ve Dmitri Petelin’i taşıyan Soyuz MS-22 uzay aracı 21 Eylül 2022’de yörüngeye fırlatıldı. Kalışlarının ortasında, 14 Aralık’ta Soyuz tüm soğutucuyu uzayda kaybetti. Rus yetkililer, bir mikrometeoroid grevinin muhtemelen suçlu olduğunu söyledi.

NASA’nın ilginç icatları

NASA’ya danışan Rusya’nın uzay ajansı Roscomos, mürettebatı eve getirmek için çeşitli seçenekleri tartıştı. Nihayetinde, ajanslar yedek bir Soyuz göndermeye karar verdi. Ancak yeni uzay aracının yörüngeye ulaşması biraz zaman alacaktı.

Bu nedenle NASA, dört uzay aracı koltuğunun altında tie-down kayışları kullanarak bir SpaceX Crew Dragon’da geçici bir koltuk yarattı. Acil bir durumda, Rubio dört kişilik SpaceX ekibinin geri kalanıyla birlikte tahliye olurken, kozmonotlar sakat Soyuz’da eve gidecekti. (Mantık, Soyuz’un içinde üç yerine iki kişi bulunduğunda, soğutucu eksikliğinin o kadar büyük bir önem taşımayacağıydı.)

O acil durum senaryosu neyse ki ortaya çıkmadı. Yedek Soyuz (MS-23 olarak adlandırılıyor) 25 Şubat’ta güvenli bir şekilde geldi ve yörünge kompleksinden olağandışı bir kalkış ihtiyacını ortadan kaldırdı. Ancak başka bir Soyuz uzay aracı (MS-24) hazır olana kadar bir yardım ekibi gelemedi, bu da Rubio ve meslektaşlarını bu ayın sonuna kadar gemide kalmaya zorladı.

NASA astronotu Frank Rubio, “Ailem, buradayken umarım iyi bir tavır sergilemem için bana ilham veren köşe taşı oldu.” dedi.

MS-24 mürettebatı, 15 Eylül Cuma günü uzay istasyonuna doğru fırlatılacak. Bu arada, Rubio ve ekibi ile birlikte bugüne kadar sadece yedi kişi sürekli olarak uzayda bir yıldan fazla zaman geçirmiş oluyor.

En uzun tek uzay görevi, o zamanki Sovyet Mir uzay istasyonunda 437 gün uzayda kalan Valery Polyakov tarafından yapıldı. Diğer üç Sovyet kozmonot da aynı istasyonda 365 günü aştı: Sergey Avdeev, Musa Manarov ve Vladimir Titov.

Frank Rubio, 11 Eylül’de uzayda sürekli günler için ABD rekorunu 355 gün ile resmen kırdı. Bu ünvana ulaşan diğer Amerikalı olan NASA astronotu Mark Vande Hei, başlangıçta 2021’de altı aylık bir görev için uzaya fırlatıldı, ancak uçuş öncesi uzay istasyonu personel ihtiyaçları nedeniyle görevinin bir yıla uzatılabileceği konusunda uyarıldı.

Artık, astronotların dünyaya dönüşü ve aileleriyle buluşmaları için geri sayım başladı.

Türkiye yüzyılı yatırım resepsiyonu Seul’de gerçekleştirildi

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yıl dönümü vurgusuyla dünyanın farklı noktalarında düzenlenmeye devam eden “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları”nın yeni adresi Güney Kore’nin Başkenti Seul oldu. ‘Türkiye: Sizin Dayanıklı Ortağınız’ temasıyla 13 Eylül’de gerçekleştirilen resepsiyonda iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler ve yatırım süreçleri değerlendirilirken, olası yatırım fırsatları da masaya yatırıldı.   

Seul’de gerçekleştirilen resepsiyona T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Güney Kore Bilim, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanı Lee Jong Ho, T.C Seul Büyükelçisi Murat Tamer ve T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Furkan Karayaka ’nın yanı sıra iki ülkeden de iş insanları ve bürokratlar katıldı. Resepsiyon sırasında aynı zamanda Güney Kore Bilim, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanlığı bünyesindeki kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Global Digital Innovation Network ile T.C. Cumurbaşkanlığı Yatırım Ofisi arasında stratejik işbirliğine yönelik mutabakat zaptı imzalandı. Mutabakat zaptı imza törenine her iki ülkenin bakanları da iştirak etti.

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise,  Türkiye’nin, Güney Kore için Avrupa’daki en önemli ekonomik ortaklarından olduğunun altını çizdi. Kacır, “İki ülke arasındaki tarihi ve kültürel yakınlık nedeniyle Türkiye, Koreli şirketlerin en rahat çalışabileceği ülkelerden biri. Bölgedeki diğer ülkelere kıyasla sağladığımız yatırım teşvikleri ve ekonomik reformlarla Türkiye, Koreli yatırımcılarımıza önemli fırsatlar sunuyor. Tüm Koreli firmaları sunduğumuz avantajları görmek, insanımızı daha yakından tanımak, yatırım fırsatlarını, kültürümüzü ve ülkemizin tüm doğal güzelliklerini deneyimlemek için Türkiye’ye davet ediyorum” dedi.

Resepsiyonda konuşan T.C. Seul Büyükelçisi Murat Tamer; “Türkiye ile Kore dostluğu kapsamında iki ülkenin birlikte yapacağı çok sayıda proje bulunuyor. İki ülkenin iş adamları bir araya gelince ortaya mega projeler çıkıyor. Tacın üzerinde değerli taşlar bulunur. Tacı oluşturmak için değerli taşları bir araya getirmek gerekir” dedi.

World Knowledge forum’da E-mobilite teknolojileri paneli düzenlendi

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Seul’de gerçekleştirilen resepsiyonun yanı sıra önemli bir programa da dahil oldu. Türkiye’nin yatırım ortamının tanıtılması hedefiyle, altı yıldır aktif olarak katılım gösterilen, dünyanın en saygın ve geniş katılımlı forumlarından olan World Knowledge Forum’a (WKF) bu yıl da sponsor oldu. ‘Asya’nın Davos’u’ olarak da bilinen forumda üst düzey kamu yetkililleri, siyasi liderler, önde gelen özel sektör temsilcileri, akademisyenler ve kanaat önderleri yer aldı. 12-14 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilen forumun bu yılki teması ‘Techno Big Bang: Humanity on the Shoulders of Giants’ (Tekno Big Bang: İnsanlık Devlerin Omuzlarında) oldu.

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin 24’üncü World Knowledge Forum’da organize ettiği “Redefining Mobility with Distruptive Tech in Shifting Pradigms” (Değişen paradigmalarda çığır açan teknolojiyle mobiliteyi yeniden tanımlamak) başlıklı panele Togg CEO’su Gürcan Karakaş da katıldı. Togg’un hikayesini ve geleceğe yönelik planlarını paylaşan Karakaş’ın yanı sıra panele Bain Company Direktörü Armando Guastella da katıldı. Guastella ise sürdürülebilirliğin otomotiv sektörü dahil endüstriyi ve günlük yaşamlarımızı nasıl etkileyeceğine dair değerlendirmede bulundu. Paneli, gazeteci ve ünlü moderatör Ali Aslan yönetti.

Forum kapsamında önemli görüşmeler de yapıldı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, forum kapsamında önemli görüşmeler de gerçekleştirdi. Kacır, Kore’nin otomotiv devlerinden, önemli teknoloji ve enerji sektörü markaları ile birebir toplantılar yaptı. Batarya üreticileri ile de bir araya gelerek Türkiye’ye yatırım yapmaları noktasında davetini yineledi. 

Samsung ve OnePlus Apple’ın USB-C geçiyle dalga geçti!

Apple’ın bu yılki Etkinliği, bu yıl birçok teknoloji meraklısı için biraz hayal kırıklığına yol açtı. Salı günü düzenlenen etkinlik, Apple’ın yeni ürünlerini tanıttı ve bazı rakip teknoloji şirketleri ile dijital medya platformları, Apple’ı özellikle yeni iPhone 15 serisinin USB-C’ye geçişini eleştirerek trolledi.

Etkinlik, Apple Watch Series 9 ve Apple Watch Ultra 2’nin tanıtımıyla başladı. Ardından, merakla beklenen iPhone 15 serisine geçildi. Ancak, Apple’ın bu seride tüm iPhone modellerinin tescilli lightning portunu terk ederek USB-C’ye geçiş yapacağı açıklanınca, bazı rakip şirketlerin tepkisi sert oldu.

samsung X üzerinden iPhone’ların, USB-C geçmesi için heyecan En azından sihirli bir değişiklik yapabiliriz. paylaşımı yaparak dalga geçti.

Samsung, Apple’ın bu değişikliği sunmasına özellikle keskin bir dille yanıt verdi ve etkinlik sonrası tanıtılan ürünlerle ilgili genel bir memnuniyetsizlik dile getirdi. Rakipler arasında yer alan OnePlus da eleştiriye katılanlardan biriydi ve Apple’ı eleştiren sert yorumlar yaptı.

OnePlus, Apple’ı eleştiren diğer bir önemli marka oldu. OnePlus Plus X hesabından ilk önce ‘Hey, ben Dez (sosyal medya yöneticisi) ve ben Apple Etkinliği için küçük bir bingo oyunu oynamayı devralıyorum. Bizimle birlikte oynayın ve biraz eğlenelim – umarım beni kovmazsınız’ paylaşımı yararak apple etkinliğine göndermede bulundu

ardından ‘Bu parlak bir ekran ama yine de temel iPhone modeli için yalnızca 60 Hz.’ paylaşımı ile iPhone 15’lerin 60Hz olması ile dagla geçti.

ve o muhteşem USB-C gönderisi OnePlus Apple’ın USB-C duyurması ardından ‘USB-C’yi duyurdu yazıp oldukça yenilikçi şeyler yazan bir gif paylaştı :)

Android cihazlar uzun süredir USB-C’yi kullanıyorlardı ve Apple’ın bu geçişi yapmasının nedeni, Avrupa Birliği’nin 2024 yılından itibaren tüm akıllı telefonların USB-C standardını kullanmasını zorunlu kılmasıydı. Bu zorunluluğun önünde olmayı tercih eden Apple, bu değişikliği “uyumluluk ve bağlantıyı artırma” amacıyla gerçekleştirdiğini belirtti.

Ancak eleştiriler yalnızca rakip şirketlerden gelmedi. Bazı teknoloji haber platformları da Apple’ın bu değişikliği sunmasını eleştirerek etkinliği karışık bir hale getirdi.

Sonuç olarak, Apple için bu yılın etkinliği karışık hislere yol açtı. Tüm iPhone modellerinde ve Apple Watch serisinde önemli gelişmeler olsa da, teknoloji dünyasının lideri olarak tanınan bir şirketten daha fazla yenilik bekleyen birçok kişi için etkinlik tatmin edici değildi.

WhatsApp beklenen özelliği devreye aldı! Artık kullanılabiliyor!

Çevrim içi mesajlaşma uygulaması WhatsApp sonunda o özelliği kullanıma aldı. Yeni özellik; iOS, Android ve hatta web üzerinden kullanılabilecek.

kullanıcılar gönderdikleri mesajı 15 dakika içerisinde düzenleyebilecekler. Fakat burada kullanıcıları dikkat etmesi gereken bir nokta var, düzenlenen mesajlar karşı tarafta da “düzenlendi” şeklinde görünecek. Ayrıca, fotoğraf ve benzeri medya içerikleri için herhangi bir düzenleme yapmak mümkün olamayacak.

WhatsApp, aramalarda IP adresi gizliliği sunacak

WhatsApp değişime ayak uyduruyor

Teknoloji ve kullanım trendleri, platformları değişime ve dönüşme zorluyor. Her türden platform, çıkış noktasından çok daha farklı ve daha kapsamlı kullanım şekillerine ayak uydurmak zorunda kalıyor.

WhatsApp da bu trend karşısında ayakta kalabilmek için çeşitli dönüşümler geçirmeye kendini hazırlıyor. Bu kapsamda, platform; yakın süreçte, güvenlik ve gizlilik başta olmak üzere platformun sosyalleşme aracı ile kullanılabilecek bir atmosfer yaratmaya yönelik bir çok çalışmayı duyurdu.

Platform, e-posta ile doğrulamadan, gruplarda isimlerin görmemesine ve hatta IP gizlemeye kadar pek çok gizlilik, güvenlik çalışması yürütüyor. Bununla birlikte uygulamanın tasarımı büyük ölçüde geliştirildi.

Ayrıca, canlı çıkartmalar ve yeni emoji modelleri gibi kullanıcı deneyimlerini geliştirmeye yönelik olarak birçok adım atılıyor. Kullanıcıların bunları nasıl karşılayacağı ve platformu hangi noktaya taşıyacağı zaman içerisinde belli olacak.

WhatsApp, içerisinde bulunduğu sektördeki öncü rolü ve neredeyse monopol konumu sayesinde her zaman büyük bir avantaj sahibi. Bunu iyi değerlendirdiği takdirde daha yıllarca konumunu sürdürebilir. Zaman içerisinde neler olduğunu daha iyi göreceğiz.

Audi ve Porsche elektrikli araçlarda yangın tehlikesi

Alman otomobil üreticileri Porsche ve Audi, elektrikli otomobillerinde yangına neden olabilecek bir kusur tespit ettiklerini açıkladı. Taycan ve e-tron GT modellerinin bataryalarında meydana gelebilecek tehlikeli bir sorun nedeniyle yaklaşık 7.000 araç geri çağrılıyor. Bu sorun, batarya paketlerindeki elektrikli bileşenler arasında temas noktalarında sorunlar yaratarak kıvılcımlara ve sonuç olarak yangınlara neden olabilecek bir sıvı girişi olabilmesinden korkuluyor.

Porsche, bu sorunun ilk olarak 2022 yılında ortaya çıktığını belirtiyor. Bazı Taycan modellerinin bataryalarında yalıtım sorunlarına dair haberlerle başlayan sorun, daha fazla vakada bataryaya sıvı sızdığının tespit edilmesiyle daha ciddi bir boyut kazandı. Üretici, sızdırmazlık sorununu çözmek için Teroson dolgu macunu kullanmaya başladı ve sorunlu bataryaların değiştirilmesine karar verdi.

Ancak Avrupa’da elektrikli araçlarda benzer bir sorun yaşanmaya devam etti. Bu nedenle şirket, Mayıs ayında batarya üretim protokolünü iyileştirilmiş bir Teroson sızdırmazlık maddesi içerecek şekilde revize etti.

Geri çağırma işlemi, 2023 model yılına ait farklı gövde tiplerinde toplam 4.777 adet Porsche Taycan ve 1.899 adet Audi e-tron GT ve RS e-tron GT’yi kapsıyor. Bayiler, araçları inceleyerek özellikle batarya paketine sıvı girişi olup olmadığını kontrol edecekler ve sızıntı olasılığı görülürse batarya değişimi yapılacak.

Bu durum, elektrikli araç endüstrisinde güvenlik ve kalite kontrolünün önemini bir kez daha vurguluyor ve Audi ve Porsche gibi büyük markaların hızlı bir şekilde müşteri güvenliği önlemleri almalarını gerektiriyor.

MediaTek ve Qualcomm yonga liderliği yarışında!

0

MediaTek, mobil yonga dünyasının lideri konumunu hala koruyor, ancak Qualcomm yükselişini sürdürürken UNISOC da yıl sonuna kadar büyük bir sürpriz yapabilir gibi görünüyor.

MediaTek, Helio X serisi yonga setleriyle başarısız bir deneyim yaşadıktan sonra ciddi bir yeniden yapılanma sürecine girdi ve bu süreçte önemli gelişmeler kaydetti. Qualcomm’un bir dönem lider olduğu pazarda artık MediaTek’in söz sahibi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak son birkaç çeyrekte MediaTek’in performansında belirgin bir düşüş vardı.

Yılın ikinci yarısına dair mobil yonga sevkiyatlarına dayanan bir araştırmaya göre, MediaTek hala yüzde 30 pazar payı ile liderliğini sürdürüyor. Firma, mobil yonga pazarında üst üste 12 çeyrek boyunca lider olmayı başardı. Ancak son 6 çeyrekte pazar payında bir gerileme yaşandığı görüldü.

Qualcomm ise son 3 çeyrektir yükselişte ve yüzde 29 pazar payına ulaştı. Snapdragon 8 Gen 2, Snapdragon 7 Gen 1, Snapdragon 6 Gen 1 ve Snapdragon 4 Gen 1 yonga setleri, firmanın bu başarısına katkı sağlıyor.

Apple’ın iPhone satışlarının düşüş yaşadığı bir dönemde pazar payı kaybettiği gözleniyor. Alt seviye telefonların iddialı oyuncusu UNISOC ise yüzde 15 pazar payı ile dikkat çekiyor. Samsung da eski seviyelerine dönme çabasında.

Yılın geri kalanında Qualcomm’un atağa geçerek MediaTek’i geçebileceği öne sürülüyor. Ayrıca giriş seviyesi 5G telefonlara olan talep arttıkça, UNISOC’un yeni dönemde sürprizlere imza atabileceği düşünülüyor.

Bu gelişmeler mobil yonga dünyasında rekabeti artırıyor ve tüketicilere daha fazla seçenek sunuyor. Mobil cihaz üreticileri için de bu rekabet, daha iyi ürünler ve daha rekabetçi fiyatlarla sonuçlanabilir.

Yazıyı resme çevirme yapay zeka araçları

Yapay zeka tabanlı araçlar, metin açıklamalarından fotoğraf ve illüstrasyonlar üretebiliyor. Bununla birlikte benzer araçlar tam tersini de yapabiliyor. Örneğin Runway’in Gen-2 aracı, yazıdan video yaparak efektif bir kullanım imkanı sağlıyor. Yazıyı resme çevirme yapay zeka araçları konusunda Gen-2 ve Midjourney ön planda bulunuyor.

Runway Gen-2

Şimdiye kadar, muhtemelen yapay zekanın oluşturduğu bazı resimler oluşturmak için Stable Diffusion veya Midjourney kullanmış olabilirsiniz. Bununla birlikte metin tabanlı yapısıyla ChatGPT de önemli bir kullanıcı kitlesine ulaştı. Ancak sosyal medyada biraz zaman harcarsanız, hareketsiz görüntüleri veya metin yanıtlarını içermeyen popüler bir trend göreceksiniz.

Makine öğrenimi dünyasında şu anki en popüler şey kısa filmler. Bu nedenle Runway Gen-2 ön plana çıkıyor. En son sürümün tuhaf ve harika videolar ve daha fazlasını yapmak için nasıl kullanılabileceğini görelim. Aslında Runway, üç yıl önce Cristobal Valenzuela, Anastasis Germanidis ve Alejandro Matamala tarafından New York Üniversitesi’nde çalışırken kurulan genç bir şirket. Grup, medya/içerik oluşturma ve manipülasyon için yapay zeka araçları üretiyor ; Gen-2, grubun en yeni ve en ilginç programlarından biri. Gen-1, yeni bir film klibini tahmin etmek için bir kaynak videoya ihtiyaç duyuyordu. Gen -2 bunu tamamen bir metin isteminden veya tek bir hareketsiz görüntüden yapıyor.

Kullanmak için ana web sitesine gitmeniz veya uygulamayı indirmeniz gerekiyor. Ücretsiz bir hesap oluşturabilirsiniz. Örneğin başlangıçta, 125 krediyle başlayacaksınız. Oluşturduğunuz 2. Nesil videonun her saniyesi için 5 krediyi kullanacaksınız. Ücretsiz bir hesapla daha fazla kredi ekleyemezsiniz. Ancak bir abonelik için ödeme yapma konusunda fikir sağlaması için fazlasıyla yeterli.

Midjourney

Midjourney, doğal dildeki komutları görüntülere dönüştürebilen üretken yapay zekanın bir örneği. Bu, son zamanlarda ortaya çıkan birçok makine öğrenimi tabanlı görüntü oluşturucudan yalnızca biri. Buna rağmen DALL-E ve Stable Diffusion ile birlikte yapay zekanın en büyük isimlerinden biri haline geldi. Midjourney ile basit metin tabanlı istemlerden yüksek kaliteli görüntüler oluşturabilirsiniz. Tamamen Discord sohbet uygulaması aracılığıyla çalıştığı için Midjourney’i kullanmak için herhangi bir özel donanıma veya yazılıma ihtiyacınız yok. Yazıyı resme çevirme yapay zeka araçları arasında Midjourney ön planda bulunuyor.

Twitter profesyonel hesap nedir?

Twitter, “Profesyonel Hesaplar” profil ayarına erişimi dünya çapındaki tüm kullanıcılara genişleteceğini duyurmuştu. Şu ana kadar kullanıcıların hesaplarını profesyonel bir hesaba dönüştürmek için başvuruda bulunması gerekiyordu. Artık platformdaki herkes doğrudan hesap ayarlarından profesyonel bir hesaba geçiş yapabiliyor.

Twitter’ın “Profesyonellere Yönelik Twitter” olarak adlandırdığı profesyonel hesap, markalara ve içerik oluşturuculara hitap ediyor. Böylelikle bu hesaplar, profillerini öne çıkarmaları, reklamlar yoluyla içerikleri hızlı bir şekilde tanıtmalarını sağlıyor. Twitter’ın gelecekteki e-ticaret çabalarından yararlanmaları için ek araçlara erişim sağlıyor. Böylelikle ürünlerini doğrudan profil aracılığıyla gösterme imkanı sağlıyor.

Twitter profesyonel hesap kullanımı

Uygulamadaki Ana Sayfa zaman çizelgesindeki kenar çubuğunu kaydırarak açarak Profesyoneller için Twitter sekmesini bulunabiliyor. Profil ayarlarında “Profesyonele Geç” sekmesi de görünecek. Profesyonel hesap ayarı sonrası, profilinizde görüntülenecek otomotiv, hazır giyim/giyim, reklam/pazarlama ve güzellik gibi hesabınızı bir kategoriyi seçme işlemi isteniyor. Twitter daha sonra sizden bir hesap türü seçmenizi isteyecek. Bunun için iki seçenek var: iş veya yaratıcılık. Twitter, işletme hesabının markalar, perakende satış mağazaları, hizmet sağlayıcılar ve kuruluşlar için en uygun olduğunu, yaratıcı hesabın ise kamuya mal olmuş kişilere, sanatçılara ve etkileyicilere yönelik olduğunu belirtiyor. Fikrinizi değiştirirseniz iki hesap ayarı arasında da geçiş yapabilirsiniz.

Profesyonel bir hesap kullanarak, konuları takip etmeniz, bir reklam kampanyasında bir tweet’in tanıtımını yapmanız mümkün. Ayrıca hesabınızın uygun olduğu modüllerle profilinizi özelleştirmeniz isteniyor. Bunlar arasında Twitter’ın geçen yıl satın aldığı  haber bülteni hizmeti Revue’daki kullanıcılar için  bir hakkında modülü, bir mağaza modülü ve bir haber bülteni modülü yer alıyor.

Twitter, Twitter’ı iş için kullanan herkesi profesyonel olarak sınıflandırıyor. Böylelikle profesyonel bir hesap için kullanıcıların tekrarlanan kuralları ihlal etme geçmişinin olmaması ve hesap adı, biyografi ve profil resmiyle birlikte orijinal olmaları gerekiyor. Parodi ve hayran hesapları profesyonel hesaplar için uygun değil. Gelişmiş araçlara erişim vaat eden Profesyonel Hesaplar, tüm Twitter kullanıcılarına açık durumda. Bu sayede isteyen kullanıcılar geçiş yapabiliyor.

Yeni iPhone serisi oyun konsolu gibi performans veriyor!

0

Apple, iPhone 15 Pro’nun oyuncular için heyecan verici bir platform haline geleceğini duyurdu. Yeni nesil mobil oyunları destekleyen bu cihaz, dün gercekleşen Apple Wonderlust Etkinliği’nde tanıtıldı. İşte iPhone 15 Pro’nun getireceği oyunlar ve özellikleri:

Apple, iPhone 15 Pro’nun oyun performansını büyük ölçüde artırdığını ve ışın izleme özelliği (RTX) gibi yeni teknolojileri tanıttı. Bu, oyuncuların daha etkileyici ve görsel açıdan çarpıcı deneyimler yaşamalarını sağlayacak.

Oyunların çıkış zamanlamasına gelince, Resident Evil Village, Resident Evil 4 ve Death Stranding bu yıl içinde iPhone 15 Pro ve iPhone 15 Pro Max’e gelecek. Assassin’s Creed Mirage ise 2024’ün ilk yarısında kullanıcılara sunulacak. Konsol ve PC versiyonu 5 Ekim’de piyasaya sürülecek, bu yüzden iPhone sürümü biraz daha beklememiz gerekecek.

iPhone

iPhone serisi gelecek oyunlar

Resident Evil 4 Remake: Bu efsanevi korku oyunu, iPhone 15 Pro’da yerel bir sürüm olarak sunulacak. Mobil oyuncular, bu klasikleşmiş oyunun tadını çıkarabilecekler.

Resident Evil Village: Aynı zamanda Resident Evil 4 Remake’in yanı sıra, Resident Evil Village da iPhone 15 Pro’ya geliyor. Korku ve aksiyon severler için harika bir deneyim olacak.

Death Stranding: Hideo Kojima’nın gizemli oyunu Death Stranding, iPhone 15 Pro ile mobil platformlara geliyor. Oyunun büyüleyici hikayesini ve grafiklerini taşınabilir cihazınızda deneyimleyin.

Assassin’s Creed Mirage: İşte büyük bir haber! Assassin’s Creed Mirage, iPhone 15 Pro’da yerel olarak çalışacak. Bu, bir konsol veya PC Assassin’s Creed oyununun iOS platformunda oynanabileceği ilk kez olacak. Mobil oyun dünyası için önemli bir dönüm noktası.

Apple, iPhone 15 Pro’nun güçlü bir profesyonel sınıf GPU’ya sahip olduğunu ve daha yüksek performans ve enerji verimliliği sağlayan 6 çekirdekli bir tasarımı olduğunu vurguluyor. Bu, oyuncuların oyunların keyfini çıkarırken pil ömründen ödün vermemelerini sağlayacak.

Apple’ın yeni A17 Pro işlemcisi, hızlı ve verimli performansın yanı sıra donanım hızlandırmalı ışın izleme ile üst düzey bir mobil oyun deneyimi sunacak. Mobil oyuncular için heyecan verici günler kapıda gibi görünüyor.

Mercedes’in yeni elektriklisi Concept CLA çok farklı olacak

Concept CLA olağanüstü aerodinamik ve yeni teknoloji sayesinde 650 km’den fazla menzil sağlıyor. Mercedes-Benz Concept CLA, bir elektrikli otomobilden kabul edilebilir menzil konusunda beklediğiniz her şeyi değiştirebilecek, ayrıca görsel stil ve yol boyunca saldırganlık konusunda çıtayı yükseltebilecek bir otomobil.

Concept CLA özellikleri

Aslında baktığınızda mevcut CLA, ABD’de satın alabileceğiniz en uygun fiyatlı Mercedes-Benz otomobillerinden biri. Şansıman konusunda da sorun yaşamazsanız bu gelecekte de bütçenizi zorlamayacak. Bununla birlikte Concept CLA Class’ın 2024 sonlarında üretime geçmesi planlanıyor. CLA Sınıfı, diğer Mercedes-Benz elektrikli araçlara kıyasla güce daha az önem veriyor. Bunun yerine verimlilik ve şarj hızları yerine odaklanıyor. Bu amaçla, 800 voltluk bir mimari ve Vision EQXX konseptinden ödünç alınan (“yüzde sıfıra yakın” nadir toprak malzemeleri içeren) arkaya monteli tek bir 235 beygirlik motor kullanıyor. Ayrıca, soğuk hava elektrikli aralığını ciddi şekilde etkileyebileceğinden, pilleri kışın sıcak tutmak için yeni bir ısı pompasının yanı sıra iki vitesli şanzımana da sahip.

Mercedes pil boyutunu belirtmedi ancak muhtemelen 100 kWh’nin altında. Enerji yoğunluğunu artırmak için silikon oksit içeren anotlara sahip bir pil tasarımı da bu verimliliğe yardımcı oluyor. Şirket ayrıca daha düşük maliyetle daha az verimli ve daha az kWh lityum-demir fosfat seçeneği sunacak. İç kısımda zeminde su soğutmalı işlemci, gümüş renkli deri koltuklar, oymalı açılır tavan ve gösterge paneli çapında birkaç “Süper Ekran” da bulunuyor. Yine de üretim versiyonunun diğer Mercedes-Benz EQ elektrikli modellerle uyumlu bazı tasarım dokunuşlarına ve nispeten lüks bir iç mekana sahip olması muhtemel.

Elektrikli CLA üretim modelinde yer alması planlanan bir diğer özellik ise Seviye 3 otonom sürüş. Lansman sırasında mevcut olmayacak, ancak elektrikli araç bu özelliği kablosuz (OTA) güncellemeler yoluyla etkinleştirmek için gereken tüm sensörlere sahip olacak. Önümüzdeki aylarda pil boyutu, nihai menzil ve şarj sayıları ve en önemlisi fiyat gibi daha fazla ayrıntının gelmesi planlanıyor. Yeni nesil CLA ile ilgili daha fazla ayrıntı için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Sponsoring Access saldırısı işletmeleri tehdit ediyor

0

Otomotiv, üretim, mühendislik, finansal hizmetler, medya, sağlık, teknoloji ve telekomünikasyon şirketleri olmak üzere  en az 34 hedefin etkilendiği bildirilen Sponsor saldırısına Sponsoring Access adı verildi. 

ESET Research tarafından APT35/APT42 (diğer adlarıyla Charming Kitten, TA453 ya da PHOSPHORUS) olarak izlenen Ballistic Bobcat; eğitim, hükumet ve sağlık kuruluşlarının yanı sıra insan hakları aktivistleri ve gazetecileri de hedef alan, muhtemelen İran bağlantılı, ileri düzey ve kalıcı bir tehdit grubu. Grubun en aktif olduğu bölgeler İsrail, Orta Doğu ve Amerika Birleşik Devletleri. Amacı siber casusluk olan grubun 34 kurbanının büyük bölümü İsrail’de, sadece ikisi Brezilya ve BAE’de bulunuyor. İsrail’de otomotiv, üretim, mühendislik, finansal hizmetler, medya, sağlık, teknoloji ve telekomünikasyon şirketleri saldırıya uğradı.

Sponsoring Access adlı yeni keşfedilen saldırının 34 kurbanından 16’sı için Ballistic Bobcat sistemlerine erişimi olan tek tehdit aktörü olmadığı görülüyor. Kurbanların çok çeşitli olması ve bazı kurbanların istihbarat değerinin çok düşük olması nedeniyle, Ballistic Bobcat’in önceden seçilmiş kurbanlara karşı hedefli bir saldırı düzenlemek yerine tarama ve yararlanma davranışı sergilediği düşünülebilir. Bu nedenle Ballistic Bobcat, internete açık Microsoft Exchange sunucularındaki yamalanmamış güvenlik açıklarıyla fırsat hedeflerini aramaya devam ediyor. 

Sponsor arka kapısını bulan ve en son Ballistic Bobcat saldırısını analiz eden ESET araştırmacısı Adam Burgher şunları söyledi: “Grup, yeni keşfedilen Sponsor arka kapısı gibi bazı özel uygulamalarla desteklediği çeşitli ve açık kaynaklı bir araç seti kullanmaya devam ediyor. Savunma tarafında sağlayıcılara, internete açık tüm cihazlara yama yapmaları ve kuruluşlarında ortaya çıkan yeni uygulamalara karşı tetikte olmalarını tavsiye ediyoruz.”

Sponsor arka kapısı, diskte depolanan yapılandırma dosyalarını kullanıyor. Bu dosyalar, yığın dosyaları tarafından gizlice dağıtılıyor ve tarama motorları tarafından tespit edilmemesi için kasıtlı olarak zararsız görünecek şekilde tasarlanıyor. Ballistic Bobcat yeni arka kapıyı, CISA Alert AA21-321A’da belgelenen saldırısını ve PowerLess saldırısını tamamladığı Eylül 2021’de dağıtmaya başladı.

Pandemi sırasında Ballistic Bobcat, Dünya Sağlık Örgütü ve Gilead Pharmaceuticals gibi COVID-19 ile ilgili kuruluşları ve tıbbi araştırma personelini hedefliyordu.

İş Bankası’ndan yeni bir girişim sermayesi fonu!

İş Bankası Grubu, girişim ekosistemine verdiği kapsamlı desteği yeni bir girişim sermayesi fonu ile genişleterek sürdürüyor. Geniş bir sektör ve aşama odağına sahip olan fon, Türkiye’den çıkan küresel girişimlerin büyüme yolculuğuna eşlik etmeyi hedefliyor. Cumhuriyetimizin ve ardından gelen İş Bankası’nın 100. yılına ithafen “100. Yıl Girişim Sermayesi” adıyla hayata geçirilen fonun tanıtımı İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ile Türkiye İş Bankası Grubu Yeni Nesil Girişimcilik Kolu Başkanı ve 100. Yıl Girişim Sermayesi Yönetim Kurulu Başkanı Barış Karakullukçu’nun ev sahipliğindeki etkinlikle gerçekleştirildi. 

Yapay zekâ ile insan beyninin bundan sonraki evrimi çok farklı şekilde ivmeleniyor

Etkinlikte “100. Yıl Girişim Sermayesi ve Yatırımlar” panelinin moderatörlüğünü üstlenen İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, fonun isminin 100. Yıl olmasının Cumhuriyet ve İş Bankası açısından önemine değinerek, “100. yılda eğer kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaşıyor olsaydı, bugün konuşulmasını istediği şey bilim olurdu, yapay zekâ olurdu. Bu konuda Türkiye’nin geldiği yeri duymak, bilmek ve bununla gurur duymak isterdi” dedi. 

Yapay zekânın, sanayi devrimine eşdeğer bir dönüşümü tetiklediğini söyleyen Aran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üretken yapay zeka insan beyninin kapasitesini artıracak ve insanı çok farklı bir olgunluk seviyesine çıkaracak bir teknolojidir. Artık beynimizi gereksiz şeylerle doldurmak zorunda olmayacağız ve insan  beyninin bundan sonraki evrimi çok daha farklı şekilde ivmelenerek gelişecek. Bugün akıl dışı olarak gördüğümüz, “İnsanlık öldü mü” diye düşündüğümüz ne varsa, bunların da tükenmesine ve insanların iyilikte buluşmasına vesile olmasını diliyorum. Yapay zekâyı böyle kritik bir konumda gördüğümüz için yatırım yapıyoruz. Koç Üniversitesi ile açtığımız Yapay Zekâ Araştırma Merkezi akademik anlamda çalışmak isteyen gençlerimize vesile oluyor. Girişimcilik ekosisteminin de bu yaptıklarımızla beraber onun bir tanımlayıcısı olduğunu düşünüyorum. Bunların bir süre sonra kartopu gibi büyüdüğünü ve ülke ekonomisine katkı sağladığını görmeyi diliyorum.”

“İnovasyon tohumlarının büyümesi için doğru ortamı, kaynakları, destekleri sağlamayı hedefliyoruz”

100. Yıl Girişim Sermayesi Yönetim Kurulu Başkanı Barış Karakullukçu ise, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, Bankanın inovasyonun dönüştürücü gücüne, girişimlerin sınırsız potansiyeline ve girişimcilik ruhuna verilen desteklerin kalıcı mirasına olan inancını vurgulayarak, “Girişimciler, fikirleri ve endüstrileri şekillendirme; küresel zorlukları çözme ve milyonlarca insan için fırsatlar yaratma potansiyeline sahipler. Bu inovasyon tohumlarının büyümesi için doğru ortamı, kaynakları ve destekleri sağlamayı hedefliyoruz. Girişimlerin başarılı olması sadece finansal kaynaklara bağlı değil; onlara sunulacak rehberlik, teknik destek, güçlü ağ imkanları, sektörel uzmanlık ve mentorluk gibi katkılar da büyük önem taşıyor. Başarıya giden bu yolda onlarla birlikte emin adımlarla ilerlemekten büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz” dedi.  

Yapay Zekâ Fabrikası

Etkinlikte, Yeni Nesil Girişimcilik çatısı altında hayata geçirilen Yapay Zekâ Fabrikası da tanıtıldı. Yapay zekâ dikeyinde topluluk ve yatırım portföyü oluşturarak ekonomik ve stratejik bir değer elde etme hedefiyle oluşturulan Yapay Zekâ Fabrikası için geçtiğimiz 6 ay boyunca binlerce yapay zekâ girişimi tarandı, yüzlercesi ile yakın temas kuruldu. Girişimler, 3 aylık frekanslarla düzenlenen jüri günleri ile Türkiye’nin yapay zekâ alanında en donanımlı akademisyenleri ve teknoloji liderlerinden oluşan bir jürinin karşısında girişimlerini anlatma imkânı buluyor. Şu ana kadar gerçekleştirilen iki güri günü etkinliği ile toplam 11 girişim programa dahil edildi. Ekim ayında ise üçüncü jüri gününün düzenlenmesi planlanıyor.

Birinci yılın sonunda 15 adet girişime yatırım hedefi

Şu ana kadar 100. Yıl Girişim Sermayesi ile 7 girişime yatırım yaptıklarını; Yapay Zekâ Fabrikası aracılığıyla 11 girişime destek vermeye başladıklarını ve onların yatırımlarını da önümüzdeki dönemde gerçekleştirmek için çalıştıklarını söyleyen Karakullukçu, “Yılsonuna kadar yatırım yaptığımız girişim sayısı 15’i bulacak. Birinci yılı tamamladığımızda da 100. Yıl Girişim Sermayesi ve İş Bankası’nın desteklediği diğer girişim sermayesi fonları aracılığıyla yaptığı yatırım miktarını 50 milyon dolara çıkarmış olacağız” dedi. 

Etkinlikte 100. Yıl Girişim Sermayesi tarafından desteklenen ve Yapay Zekâ Fabrikası bünyesinde yer alan girişimlerin kurucu ortaklarının yer aldığı iki ayrı panel düzenlendi. Girişimciler çalışmaları hakkında bilgi verdi. 

100. yıl girişim sermayesi ve yatırımları paneli

  • 100. Yıl Girişim Sermayesi Yönetici Direktörü Erkan Yağcıoğlu: Fonumuzun odağı kısa ve öz: Faaliyet gösterdiği dikeyden ve bulunduğu aşamadan bağımsız olarak, Türkiye’de veya Yurtdışında bulunan Türk kurucuya sahip teknoloji ve yazılım odaklı girişimlere yatırım yapıyoruz. Buradaki ve şu an yatırım süreçleri devam eden girişimler de bunun örneğidir. Henüz cirosu olmayan bir girişime 100 bin ABD doları yatırım yapabildiğimiz gibi, milyonlarca dolar ciro üreten endüstriyel bir girişime 1 milyon ABD Dolarlık bir yatırım taahhüdü verebiliyoruz. 
  • Salus Kurucu Ortağı Alperen Adikti: Nisan 2022’de kurduğumuz Salus ile kişiselleştirilmiş sağlık alanında, kullanıcıyı merkeze alan yeni bir deneyim sunmayı amaçlıyoruz. Hem milyonlarca insanın çok daha sağlıklı bir yaşam sürmesini hem de bu hizmeti ulaşılabilir kılmayı hedefliyoruz. Kurumsal şirketler de çalışanlarına bir yan hak olarak Salus hizmetlerini sunabiliyor. 
  • Homster Kurucu Ortağı Barış Bal: 2022 yılında kurulan Homster, emlak ve iç mimarlık sektörüne yönelik otomatize edilmiş bir iç mimari tasarım uygulaması. Emlak danışmanlarına ve müteahhitlere, dakikalar içerisinde sadece bir kat planından oluşturulan ve farklı iç mimari stillerle özelleştirilebilecek sanal turlar sunuyoruz. Geçtiğimiz yıl ABD Patent Ofisi USPTO’ya yaptığımız patent başvurusu ile Homster’ı emlak satışında gerçek zamanlı kişiselleştirmenin öncüsü haline getirmeyi hedefliyoruz. 
  • Crait.it Kurucu Ortağı Safiye Dinçtürk: Crait.it’i 2023 yılı başında kurduk. Üretken yapay zekâ ve e-ticarete özel geliştirilmiş makine öğrenmesi teknolojilerini kullanarak, e-ticaret yapan tüm markalara çeşitli çözümler sunmayı amaçlıyoruz. Yapay zekâ ile yaratıcı ürün fotoğrafları oluşturuyor; tüm görsellerin A/B testlerle analizini ve iyileştirilmesini sağlıyoruz. 

Yapay Zeka Fabrikası Girişimleri Paneli

  • Adin AI Kurucu Ortağı Prof. Dr. Altan Çakır: Adin.AI yapay zekâ tabanlı, blockchain destekli teknolojisiyle reklam yatırımlarının verimliliğini, etkinliğini ve şeffaflığını artırıyor. Reklam verenler tüm dijital reklam yatırımlarını tek noktadan yapay zekâ tabanlı olarak planlayabiliyor, satın alabiliyor ve gerçek zamanlı optimize edebiliyor. 
  • ERG Controls Kurucu Ortağı Batuhan Ergör: ERG Controls hastanelerde ve hijyenik tesislerde el hijyeni takibini dijital hale getiriyor. Yapay zekâ destekli platformumuz YIKA ile çalışanların bütün el hijyeni aktivitelerini takip ederek enfeksiyonların ve diğer hastalıkların el yoluyla bulaşmasını önlüyoruz. ERG ile enfeksiyonların ve gıda kaynaklı salgınların yayılmasının %50 azaltılması hedefliyoruz. 
  • Evercopy Kurucu Ortağı Deniz Özgür: Everycopy’i pazarlama bilmeyenler için pazarlama operatörü olarak tanımlıyoruz. Web sitesini ve şirketin belge, sunum gibi materyallerini sisteme giren kullanıcılar için öncelikle yapay zekâ algoritmalarının yardımı ile bir dijital pazarlama planı oluşturuluyor. Evercopy özellikle pazarlama ekipleri veya bir pazarlama ajansı için çalışma bütçesi bulunmayan girişimleri hedefliyor. 
  • Tazi AI Kurucu Ortağı Tayfun Çataltepe: Yapay zekânın herkes için ulaşılabilir olmasını hedefleyen TAZI platformu, yapay zekâ alanında 30 yılı aşkın deneyim ve 23 patenti birleştiren bir mimariye dayanıyor. Bankacılık, sigorta, perakende, Telekom, sağlık sektörlerinin daha akıllı iş kararları alması için “yapay öğrenme” ile kolayca model oluşturma, güncelleme, uygulama ve işlem yapma imkânı sunuyoruz. 

Gözde Tech Ventures yatırımı Paragon Pure 3.9 milyon dolar yatırım aldı

Gözde Tech Ventures Teknoloji Yatırımları A.Ş.’nin yatırımcıları arasında olduğu ABD merkezli doğal gıda içerik üreticisi ve alternatif proteinlerde kullanılmak üzere pirinç kepeğinden elde edilen sağlıklı ve sürdürülebilir yapıya sahip yağ/tat sistemleri sunmayı amaçlayan Paragon Flavors, Inc. (Paragon Pure) şirketi 3.9 milyon dolarlık tohum sermayesi yatırım aldı.

2022 yılında Gözde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı’nın yeni nesil teknoloji yatırım kolu olarak yurt içi ve yurt dışındaki teknoloji girişimlerine yaptığı yatırımları artırmak üzere kurulan Gözde Tech Ventures, teknoloji alanında dünyada büyük bir dönüşüm gösteren yeni iş modelleri ve fırsatlarını değerlendirmeyi, bu alanda yurt içi ve yurt dışındaki hızlı büyüyen ve uzun dönemde büyüme potansiyeli olan girişimlere yatırım yapmayı amaçlıyor.

Yatırımcı görüşleri

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Gözde Tech Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Yahya Ülker: “Paragon Pure’a yaptığımız yatırımın, gıda teknolojisi alanında büyük başarılara imza atacağına inanıyoruz. Bu inançla, sadece bu sektörde değil, aynı zamanda farklı sektörlerde de teknoloji odaklı girişimlere yatırım yapmaya devam edeceğimizi vurgulamak isteriz. Paragon Pure gibi yenilikçi projelere destek vererek, sürdürülebilirliği teşvik etmek ve geleceğin beslenme ihtiyaçlarına çözümler sunmak amacımızı yinelemek istiyoruz.” dedi. 

Paragon Pure Inc. Şirketinin CEO’su Christopher Gregson, “Unovis Asset Management önderliğindeki 3.9 milyon dolarlık tohum sermayesi yatırım turumuzu tamamlamanın heyecanını yaşıyoruz. Paragon Pure olarak, bitkisel tabanlı et ürünlerinde devrim niteliğinde bir adım atmaktan gurur duyuyoruz.  OléPBM adını verdiğimiz teknolojimiz, pirinç yağından üretilen alternatif yağ ile palmiye ve hindistancevizi yağlarını geride bırakarak bitkisel tabanlı et ürünlerinin lezzet ve maliyet açısından sınırlarını zorluyor. Paragon Pure bitkisel tabanlı et sektöründe lezzet ve maliyet gibi iki temel engeli aşmayı hedefliyor. OléPBM teknolojisi sayesinde, hem et benzeri lezzetleri sağlayarak tüketicilere daha tatmin edici deneyimler sunuyoruz, hem de ürün maliyetlerini optimize ederek bu alandaki büyümeyi destekliyoruz.

Paragon Pure olarak, bitkisel tabanlı gıda teknolojilerindeki bu önemli adımı atmış olmanın yanı sıra, yatırımcılarımızın güveniyle daha da büyüyüp gelişmeyi hedefliyoruz. Gelecekte de sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerimizle gıda sektörüne katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” 

Lotus Emeya elektrikli otomobil sınıfında iddialı

Lotus Emeya dört kişilik elektrikli süper otomobil performansı sunuyor. Lotus’un evrimi dört kapılı bir elektrikli araç canavarı devam ediyor

Bir zamanlar klima, ısıtmalı koltuklar ve hatta kapılar gibi konforlara yer bırakmayan ultra hafif spor otomobilleriyle ünlü olan İngiliz üretici, artık büyük satışlarla birlikte büyük bir uluslararası varlığa sahip tasarımlarıyla Geely ailesinin bir parçası olmasıyla dikkat çekiyor.

Bunun için daha büyük arabalar gerekecek ve Eletre SUV şirket için ilk büyük çıkış olsa da, Emeya hızlı bir ikinci perde görevi görüyor. Emeya, dört kapılı, coupe benzeri bir profile sahip, konforlu bir şekilde dört kişilik oturma kapasitesine sahip ve Lotus’un söylediğine göre 102 kWh’lik bir pil paketiyle yaklaşık 480 km menzil sunan dört kapılı bir sedan.

Emeya ikinci perde görevi görüyor

Bu, 905 beygir gücüne kadar güç sunan ve 0’dan 100 km/saat hıza 2,8 saniyeden daha kısa sürede koşabilen bir araba için oldukça iyi bir aralık. Hızlı, evet, ama bir grand Tourer olarak amaç konfor ve lüks. Tüm bunlar ise Emeya’da da bu çok var. Peki Lotus’u sadık hale getirecek kadar iyi olacak mı? Bunu 2024 yılında üretime girene kadar bilemeyeceğiz. Hikayenin tamamı için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Emeya ayrıca, 350 kW DC hızlı şarj cihazı kullanarak yaklaşık beş dakikalık şarjla 150 km menzil ekleyen gelişmiş şarj yeteneklerine sahip olduğunu iddia ediyor. Lotus Group CEO’su Feng Qingfeng: “Zengin mirasımızı akıllı performans ve en son teknolojilerle bir araya getirerek, lüks bir elektrikli aracın nasıl görünmesi ve kullanılması gerektiği konusunda sınırları zorluyoruz ve onu sürücüler için gerçek bir hale getiriyoruz” dedi.

Emeya, Lotus’un 2028 yılına kadar küresel bir performans markası olma vizyonunun bir parçası olduğunu söylediği lüks yaşam tarzı elektrikli araçlar serisine amiral gemisi modeli olarak katılıyor. Bu yılın başlarında Lotus, Goodwood Hız Festivali’nde 75. yıl dönümünü dört silindirli Emira’sını dünya lansmanında sergileyerek kutladı. Spor otomobil üreticisi, üretimin yüzde 381 artarak 2.200 adede çıkmasının ardından 2023’ün ilk çeyreğinde “dünya rekoru kırdığını” iddia etti. Bunun iki yıllık birikmiş iş yükü olduğunu söyledi.

Çinli elektrikli arabalar korkutuyor

Çin dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi ve en yeni modelleri ile Avrupa’ya geliyor. Artık otomobil fuarının ziyaretçileri, Çinli üreticilerin hem yerel hem de uluslararası pazarlarda ilerleme hızına da hayran kalıyor.

Bu durum özellikle Çin’den sonra dünyanın en büyük elektrikli araç satış pazarı olan Avrupa’da geçerli. AB’deki iddialı C02 azaltma hedefleriyle Çinli otomobil şirketleri elektrikli araçların bulunabilirliğini artırıyor. Ancak Avrupa’nın eski otomobil üreticilerinin çoğu, bu süreçte kıtanın otomotiv endüstrisini yeniden şekillendirebileceklerinden korkuyor. Hem köklü oyuncular hem de yeni girenler müşteri çekmek için mücadele ediyor. Yeni elektrikli araç seçenekleri de artmaya devam ediyor.

Öne çıkan Çinli elektrikli arabalar

HiPhi X

Çin’den çıkan en yenilikçi elektrikli otomobil şirketlerinden biri olan HiPhi diyebiliriz. Bu Model Tesla Model X, Audi Q8 e-tron ve BMW iX’e rakip olacak tamamen elektrikli bir SUV’u piyasaya sürüyor. HiPhi X’da, önde ve arkada iki motorla eşlenik ve maksimum 460 km menzil sağlayan 97 kWh’lik bir pile sahip. Alıcılar lansman anında iki model (dört veya altı koltuklu konfigürasyon) arasından seçim yapabiliyor olacak. Benzersiz özellikler arasında görüntüleri yansıtabilen farlar ve dokunmadan otomatik kanat açılan kapılar yer alıyor. Şu anda Almanya ve Norveç’te siparişler alınıyor. Ancak şirketin gireceği diğer Avrupa pazarlarını yılın ilerleyen dönemlerinde duyuracak.

Birleşik Krallık ve İrlanda pazarları için sağdan direksiyonlu versiyonların gelecek yıla vkadar çıkması muhtemel görünmüyor. HiPhi X altı koltuklu modelin fiyatları 109.000 Euro’dan başlıyor. Dört koltuklu modelin fiyatları 123.000 Euro’dan başlıyor.

BYD Seal

Atto 3 SUV ve Dolphin hatchback’in hemen ardından gelen BYD’nin en son modeli ve bugüne kadarki en iddialı modeli, tamamen elektrikli bir sedan olan Seal. Tesla Model 3, BMW i4, Polestar 2 ve Hyundai’nin Ioniq 6’sıyla rekabet eden Seal, arkadan itişli ve dört tekerlekten çekişli versiyonlarla sunuluyor.

Her ikisi de aynı 82.5 kWh pili paylaşıyor. Menzil açısından, arkadan itişli seçeneği tek şarjla 570 km menzile ulaşabiliyor. Dört tekerlekten çekişli modellerin tahmini menzili 520 km. BYD 3.5 milyondan fazla otomobil sattı ve yirmi yılı aşkın süredir akü teknolojisine öncülük ediyor.

Pil, LFP kimyasını kullandığından kobalt içermiyor. Daha az değerli malzemeye ihtiyaç duyulduğundan yapımı lityum iyon pillere göre daha ucuz. IAA Mobility 2023’te lansmanı yapılan modelin Avrupa’ya yılın son çeyreğinde gelmesi bekleniyor. Böylelikle fiyatının ise 44.900 Euro’dan başlayan fiyatlarla ulaşması planlanıyor.

MG liderler arasında yer alıyor

MG Cyberster

Tamamen elektrikli, iki koltuklu muhteşem bir spor otomobil olan Cyberster, Çin markalarından biri olan MG’den geliyor. MG, öncelikli olarak rekabetçi fiyatlı aile elektrikli araçlara odaklandı. Bu da onların MG spor otomobil üretimine uzun zamandır beklenen geri dönüşünü işaret ediyor. Böylelikle ilk kez Şangay Otomobil Fuarı’nda tanıtılan araç, Avrupa’daki ilk tanıtımını bu hafta Münih’te düzenlenecek IAA Mobility 2023 otomobil fuarında gerçekleştirecek.

Klasik İngiliz spor arabalarından ilham alan Cyberster, MG’nin bugüne kadarki en güçlü üretim arabası. BMW Z4 veya Jaguar F-Type ile hemen hemen aynı boyutta olan aracın 480 km’ye kadar menzile sahip olması bekleniyor. Arkadan itişli ve dört tekerlekten çekişli versiyonları mevcut olacak.

Zeekr X

Polestar ve Lotus gibi Zeekr de Volvo’nun sahibi olan ve Mercedes-Benz ile birlikte Akıllı Otomotiv’in ortakları olan Geely Grubunun bir parçası. Sadece iki yıl önce kurulan Zeekr’in uluslararası hedefleri var ve amiral gemisi Zeekr 001 ile Zeekr X’i sonbaharda başlayacak ilk teslimatlarla Avrupa’da piyasaya sürüyor.

Zeekr X, Smart #1 ve Volvo EX30 ile ortak noktayı paylaşan küçük bir elektrikli crossover. Başlangıçta tek motorlu kurulum ve çift motorlu varyant olmak üzere iki versiyon mevcut olacak. Zeekr X, Zeekr’e göre 440 km’ye kadar sürüş menzili sağlayabilen 69 kWh’lik pil paketiyle çıkıyor. Hollanda ve İsveç’te ön siparişe açık diğer Avrupa pazarlarının yılın sonlarında satış portföylerine katılması bekleniyor. Zeekr X’in fiyatlandırması, tek motorlu Uzun Menzilli model için 44.990 Euro’dan başlıyor.

Windows 11’e muhteşem duvar kağıdı özelliği geliyor!

Windows 11, kullanıcıları için sıradışı bir dönemi başlıyor. Microsoft’un yapay zeka alanındaki yatırımları, sonunda görsel bir şölene dönüşüyor. Bu yeni sürüm, yapay zeka destekli hareketli duvar kağıtlarıyla kullanıcıları kendine hayran bırakacak bir deneyim sunuyor. Microsoft’un Bing başarısından ilham alarak yapay zekayı tüm ürünlerine entegre etmeye çalışıyor Windows 11’in son sürümü, kullanıcılarına yaratıcı ve etkileyici bir masaüstü deneyimi sunarak bilgisayar kullanımını eğlenceli hale getiriyor.

Windows 11’in en son güncellemesi, masaüstü deneyimini tamamen değiştiriyor. Kullanıcılar artık canlı duvar kağıdına benzeyen yapay zeka destekli hareketli duvar kağıtlarıyla masaüstü bilgisayarlarını kişiselleştirebilecekler. Bu özellik, imleci ekranda hareket ettirdiğinizde duvar kağıdının ekranınızdan adeta fırladığı bir deneyim sunacak. İmlecin hareketine bağlı olarak duvar kağıdının görünümü sürekli değişecek, bu da bilgisayar kullanımını daha eğlenceli hale getirecek.

Buna ek olarak, Windows 11’in son sürümü, masaüstü arka planına “paralaks efekti” eklemenize olanak tanıyor. Sadece işaret ederek, duvar kağıdının arka planda üstteki pencerelere ve uygulamalara göre daha yavaş hareket etmesini sağlayabilirsiniz. Ayrıca, derinlik yanılsaması yaratarak arka planı daha etkileyici hale getirebilirsiniz.

Ancak, bu özellik tüm masaüstü bilgisayarlarda mevcut olmayacak. Yapay zeka destekli hareketli duvar kağıtları, hareket algılamayı destekleyebilen cihazlarda kullanılabilecek. Bu nedenle, daha yeni ve güçlü bilgisayarlarda bu özellikten faydalanabileceksiniz.

Bu yeni özellik, Microsoft’un yapay zeka konusundaki ilk adımlarından biri olabilir ve gelecekte daha fazla yeniliğin habercisi olabilir. Microsoft’un bu yolda ilerlemesini ve kullanıcıların cihazlarını daha eğlenceli ve ilgi çekici şekillerde özelleştirmesine olanak tanıyan daha fazla özellik sunmasını umuyoruz.

TEMSA Türkiye’de hidrojenli otobüs üretimine hazırlanıyor

Türkiye’nin önde gelen otobüs üreticilerinden biri olan TEMSA, çevre dostu ulaşım teknolojilerine yönelik önemli bir adım atıyor. TEMSA, Portekiz merkezli sıfır emisyonlu otobüs üreticisi CaetanoBus ile işbirliği yaparak Türkiye’nin ilk şehirler arası hidrojenli otobüsünü üretecek. Bu işbirliği kapsamında, CaetanoBus’un geliştirdiği Toyota hidrojen yakıt hücresi teknolojisi, TEMSA’nın elektrikli ve uzun yol otobüs tecrübesiyle birleştirilerek TEMSA HD platformuna entegre edilecek.

2024 yılında ilk prototipinin tamamlanması hedeflenen bu hidrojen yakıtlı otobüsün, 2025 yılında seri üretime geçmesi planlanıyor. Araç, tek bir depo ile yaklaşık 1.000 kilometrelik bir menzile sahip olacak, farklı yol ve coğrafya koşullarında kullanılabilmesi için tasarlanacak.

TEMSA, bu projenin hayata geçirilmesiyle birlikte Türkiye’de sıfır emisyonlu ürün gamını genişletecek ve hidrojenli otobüs pazarında öncü bir rol üstlenecek. Şirket, daha önce de çevre dostu taşımacılık alanında önemli çalışmalara imza atmış, Türkiye’nin ilk yerli elektrikli otobüsünü ASELSAN ile birlikte geliştirmişti.

Hidrojenli otobüsler, elektrik üretmek için hidrojen yakıt hücresi teknolojisini kullanıyor ve sadece su buharı salınımı yaparak çevre dostu bir ulaşım seçeneği sunuyor. Bu teknoloji, benzin veya dizel yakıtlı araçlara kıyasla daha hızlı depo dolumu ve daha uzun menzil avantajları sunuyor.

TEMSA’nın bu yeni projesinin, Türkiye’nin çevre dostu ulaşım seçeneklerini geliştirme çabalarına önemli bir katkı sağlayacağı ve sürdürülebilir taşımacılığın yaygınlaşmasına yardımcı olacağı düşünülüyor. Türkiye’nin İstanbul’dan Adana’ya sıfır emisyonlu ulaşım hedefine bir adım daha yaklaşıyor.

Yatırımcılar, temettü yatırımlarında nelere dikkat etmeli?

0

Finans dünyasında temettü, hisse senedi yatırımcıları için önemli bir konsept olarak öne çıkıyor. Bir şirketin kârının bir bölümünü hisse senedi sahiplerine dağıttığı temettü yatırımları, birçok yatırımcının ilgisini çekiyor.

Temettü, bir şirketin yıllık kârının bir bölümünün hisse senedi sahiplerine nakit para veya ek hisse senetleri olarak dağıtılması işlemidir. Şirketin yönetim kurulu tarafından alınan kararlar doğrultusunda dağıtılan temettü, şirketin kârlılığını ve finansal istikrarını yatırımcılara gösteren bir işarettir.

Temettü dağıtımına ilişkin detaylar 

Temettü ödemeleri genellikle yıllık veya dönemsel olarak yapılır ve her hisse senedi sahibine sahip oldukları hisse senedi sayısına göre eşit oranda dağıtılır. Örneğin, bir şirket yıllık temettü ödemesi olarak 1 TL tutarında bir temettü açıklarsa, bir hisse senedi sahibi 100 hisse senedine sahipse 100 TL temettü alır.

Temettü, şirketin kârlılığına ve finansal performansına bağlı olarak değişebilir. Şirketler, yıl içinde elde ettikleri karın bir kısmını temettü olarak dağıtarak hisse senedi sahiplerine kazanç sağlar. Ancak, temettü miktarı, şirketin kârının yanı sıra diğer faktörlere de bağlıdır, bu nedenle her şirketin temettü politikaları farklılık gösterebilir.

Temettü, yatırımcılar için önemli bir kazanç kaynağıdır çünkü bu ödemeler, hisse senetlerinin fiyatının yanı sıra ek bir gelir kaynağıdır. Ayrıca, temettü, yatırımcıların uzun vadeli yatırımlarını teşvik edebilir ve hisse senetlerini daha çekici hale getirebilir.

Yatırımcılar, temettü ödemelerini dikkatlice takip ederek ve temettü verimi gibi faktörleri değerlendirerek yatırım kararları alabilirler.

Temettü nasıl alınır?

Bir hisse senedinin temettüsünden yararlanmak için, ilgili şirketin hisse senedine yatırım yapmanız gerekir. Temettü, hisse senedine sahip olan herkese eşit oranda dağıtılır, bu nedenle hisse senedi sahibi olmanız temettü almanız için gereklidir.

Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler de temettü öder. Temettü tarihleri ve miktarları, ilgili şirketlerin yatırımcılara duyurduğu duyurular aracılığıyla öğrenilebilir. Temettü ödemesi genellikle belirli bir tarih sonrasında hesaplara otomatik olarak yatırılır. 

Investing.com uzmanlarına göre, yatırımcılar Borsa İstanbul’da temettü alımı için aşağıdaki adımları takip edebilir:

  1. Hisse Senedi Alımı Yapın: İlk adım, temettü almak istediğiniz bir şirketin hisse senetlerini satın almak veya mevcut hisse senediniz varsa bu şirketin hissedarı olmaktır. Hisse senetlerini Türkiye’deki bir aracı kurum veya banka üzerinden satın alabilirsiniz. Bu işlemi gerçekleştirmek için yatırım hesabı açmanız gerekecektir.
  2. Temettü Tarihlerini Takip Edin: Temettü almak için ilgili şirketin temettü tarihlerini takip etmelisiniz. Temettü tarihleri, şirketin yıllık genel kurul toplantısında belirlenir ve genellikle bu toplantının ardından açıklanır.
  3. Hisse Senetlerinizi Temettü Tarihinden Önce Satmayın: Temettü alabilmek için hisse senetlerinizi temettü tarihinden önce satmamanız gerekmektedir. Temettü ödemesi, o tarih itibarıyla hisse senedine sahip olan yatırımcılara yapılır.
  4. Temettü Miktarını ve Ödeme Şeklini Öğrenin: Şirketin temettü miktarı ve ödeme şekli temettü açıklaması ile duyurulur. Temettü genellikle nakit olarak veya ek hisse senetleri olarak ödenir. Temettü ödeme tarihi de açıklamada belirtilir.
  5. Temettü Ödemesini Hesabınıza Alın: Türkiye’de, Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin temettü ödemeleri genellikle yatırımcıların yatırım hesaplarına otomatik olarak yapılır. Bu nedenle, temettü ödemesini almak için ekstra bir işlem yapmanıza gerek yoktur. Ödemenin yatırım hesabınıza yattığını kontrol etmek için hesap geçmişinizi veya banka bildirimlerinizi inceleyebilirsiniz.
  6. Vergi Durumunu Göz Önünde Bulundurun: Türkiye’de temettü gelirleri vergilendirilir. Temettü ödemelerinden alınacak vergi oranları ve vergi beyanı işlemleri hakkında bilgi sahibi olmalısınız.
  7. Temettü ile Yeniden Yatırım Yapmayı Düşünün: Temettü ödemesini aldıktan sonra bu geliri yeniden yatırım yaparak yeni hisse senetleri satın alabilir veya kişisel harcamalarınızda kullanabilirsiniz. Temettü alımı, yatırım stratejinize ve finansal hedeflerinize bağlı olarak farklılık gösterebilir.

Borsada temettü almak oldukça yaygın bir uygulamadır ve yatırımcılar için önemli bir gelir kaynağıdır. Temettü ödemelerini dikkatle takip etmek ve vergi konularında dikkatli olmak, sağlıklı bir yatırım portföyü oluştururken temettüden maksimum faydalanmanıza yardımcı olacaktır.

Yurt dışı piyasalarda temettü nasıl çalışır?

Yurt dışı piyasalarda temettü işleyişi, ülke ve şirket politikalarına bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bazı ülkeler yüksek temettü verirken, diğerleri daha az temettü ödeyebilir. Yatırımcılar, uluslararası piyasalarda yatırım yaparken temettü politikalarını araştırmalı ve anlamalıdır.

ABD piyasalarında temettü almak için izlenmesi gereken genel adımlar şöyle:

  1. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Üzerinden Araştırma Yapın: İlk adım olarak, ABD’de işlem gören şirketlerin hisse senetlerini incelemeye başlayın. SEC web sitesi (https://www.sec.gov/) bu konuda önemli bir kaynaktır. Şirketlerin finansal raporları, temettü tarihleri ve temettü politikaları gibi bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
  2. Yatırım Hesabı Açın: ABD piyasalarında hisse senedi alım satımı yapabilmek için bir yatırım hesabı açmanız gerekmektedir. Bu hesabı, bir aracı kurum veya çevrimiçi yatırım platformları aracılığıyla açabilirsiniz.
  3. Hisse Senedi Seçimi ve Alımı: Temettü alabilmek için önce hisse senedi almanız gerekecektir. Araştırmalarınız sonucunda temettü ödemesi yapan şirketleri seçin ve bu hisse senetlerini yatırım hesabınız üzerinden satın alın. Hisselerinizi seçerken temettü verimi, şirketin mali durumu ve temettü ödeme geçmişi gibi faktörleri göz önünde bulundurun.
  4. Temettü Tarihlerini Takip Edin: Her şirketin temettü ödeme tarihleri farklıdır. Temettü ödeme tarihlerini ve miktarlarını öğrenmek için ilgili şirketin yatırımcı ilişkileri bölümünden veya finansal haber kaynaklarından bilgi edinin. Bu tarihleri kaçırmamak önemlidir.
  5. Temettü Ödemelerini Hesabınıza Alın: ABD’de hisse senedi alım satımı yapan yatırımcılar genellikle temettü ödemelerini doğrudan yatırım hesaplarına alırlar. Ödeme tarihinde hesabınıza yatırılan temettü miktarını kontrol edin.
  6. Vergi Durumu Hakkında Bilgi Edinin: ABD’de temettü gelirleri belirli bir vergi oranına tabi tutulur. Temettü gelirleriniz üzerinden ödemeniz gereken vergi miktarını hesaplamak ve gerekli vergi beyannamesini doldurmak için yerel vergi kurallarına ve federal vergi yasalarına dikkat edin.
  7. Temettüyü Yeniden Yatırım Yapın veya Harcayın: Temettü ödemelerini yeniden yatırım yaparak yeni hisse senetleri satın alabilir veya kişisel harcamalarınızda kullanabilirsiniz. Temettü alımı, yatırım stratejinize ve finansal hedeflerinize bağlı olarak değişebilir.

Bir hisse neden temettü verir?

Bir şirket, temettü ödemesi yaparak yatırımcılarına kârlarından pay verir çünkü bu, yatırımcıların şirkete olan güvenini artırır ve hisse senetlerini cazip kılar. Ayrıca, düzenli temettü ödemeleri, yatırımcıların uzun vadeli yatırımlarını teşvik edebilir. Aynı zamanda temettü ödemesi, şirketin mali durumunu ve performansını yatırımcılara gösteren bir gösterge olarak da kullanılabilir.

Sonuç olarak temettü, hisse senedi yatırımcıları için önemli bir kazanç kaynağıdır ve yatırımcılar için farklı pazarlarda farklı şekillerde işleyebilir. Temettü alırken dikkat edilmesi gereken bazı faktörler vardır ve yatırımcılar bu faktörleri göz önünde bulundurarak en iyi yatırım kararlarını verebilirler.

Temettü almak için en geç ne zaman hisse alımı yapılmalıdır?

Temettü dağıtım tarihleri, yatırımcılar için oldukça önemli bir konu olarak karşımıza çıkar. Bu tarihler önceden Borsa İstanbul (BIST) tarafından belirlenir ve kamuoyuna duyurulur. Temettüyü alabilmek için hisse senetlerine yatırım yapmanız yeterlidir.

Hisseyi temettü tarihinden bir önceki gün alsanız bile temettü ödemelerinden faydalanabilirsiniz.

Temettü alırken dikkat edilmesi gerekenler

  1. Temettü Tarihlerini Takip Edin: Temettü tarihlerini takip ederek ödemenin ne zaman yapılacağını bilirsiniz.
  2. Temettü Verimini Değerlendirin: Bir hisse senedinin temettü verimi, temettü miktarının hisse senedi fiyatına oranını ifade eder. Yüksek temettü verimi, yatırımcılara daha fazla kazanç sağlayabilir.
  3. Vergi Durumunu Göz Önünde Bulundurun: Temettü gelirleri genellikle vergilendirilir. Vergi yükünü hesaba katmak önemlidir.