YEO’dan Gürcistan’a 500 kV kapasiteli ultratrafo merkezi

0

Türkiye’nin önde gelen mühendislik ve teknoloji şirketlerinden YEO Teknoloji ile Gürcistan merkezli Bemoni firması, Gürcistan’da kurulacak 500 kV 267 MVA kapasiteli Idliani Gaz İzoleli Trafo Merkezi ihalesini kazandı. İş ortaklığı, bu stratejik trafo merkezinin tasarım, mühendislik, inşaat, mekanik, elektrik, tedarik, montaj, test ve devreye olmak üzere anahtar teslimi projesini yaklaşık 33.6 milyon dolar bedelle gerçekleştirecek. Söz konusu trafo merkezi, Gürcistan’ın güvenilir enerji iletimini desteklerken ülkenin yenilenebilir enerji alanındaki gelişimine de destek olacak

Türkiye’nin önde gelen mühendislik ve teknoloji şirketlerinden YEO Teknoloji, Gürcistanın en önemli trafo merkezi projelerinden birini yerel ortağı Bemoni şirketi ile birlikte üstlendi. YEO ve Bemoni, Gürcistan’ın Mestia bölgesinde yapılması planlanan Idliani 500/110/35/10 kV Gaz İzoleli Trafo Merkezi’nin anahtar teslim kurulum (tasarım, mühendislik, inşaat, mekanik, elektrik, tedarik, montaj, test ve devreye alma) projesinin ihalesini kazandı. 500 kV’luk ve 33.6 milyon dolarlık proje, bu tür bir şebeke düzeyinde yapılabilecek en üst düzey projelerden biri olacak.

Gürcistan’ın enerji dönüşümüne katkıda bulunacak

Söz konusu trafo merkezi, Gürcistan’ın güvenilir enerji iletimini desteklemek ve Svaneti bölgesinde inşası planlanan toplam 200 megavat kapasiteli yeni hidroelektrik santrallerin sağlıklı bir şekilde enerji üretimine geçişine katkıda bulunmak için inşa edilecek. Ayrıca ülkenin elektrik sisteminde yenilenebilir enerjinin gelişimine destek olacak.

Projeyle birlikte Türkiye ve Gürcistan arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler de güçlenecek. Gürcistan’ın devlet elektrik iletim sistemi operatörü JSC Georgian State Electric System (GSE) tarafından ihalesine çıkılan anahtar teslim projeyi iş ortaklığı, 2025 yılında tamamlamayı planlıyor. 

YEO Teknoloji, özellikle yenilenebilir enerji alanında EPC olarak konumlanarak uçtan uca çözümlerle anahtar teslim kurulum hizmeti veriyor. Oluşturduğu aktif global iş geliştirme ağının yanı sıra, finansal alanda yaptığı iş birlikleriyle de yenilenebilir enerji alanındaki yatırımcılara; finans, proje, lisans, mühendislik, inşaat, satın alma, denetim gibi konularda kalıcı çözümler üretiyor. ‘Bizce Mümkün’ sloganıyla doğal kaynakları korumak ve gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakmak için yenilikçi projeler üretmeye devam ediyor. 

Android 14 Chrome’daki sorunu çözecek!

0

Google’ın popüler web tarayıcısı Chrome, Android 14 güncellemesi ile beraber kaydırma işlemini daha hızlı hale getirmeye çalışıyor. Android platformunda, Chrome tarayıcısı genellikle iOS cihazlarda olduğu kadar akıcı bir deneyim sunmuyor. Bu farkı fark eden Chrome mühendisleri, Android 14’te kullanılmaya başlanacak olan yeni bir API ile bu soruna çözüm getirmeyi hedefliyorlar.

Chromium Blog’unda yapılan açıklamalara göre, Android 14 ile birlikte gelecek olan bu API, Chrome’un dokunmatik giriş örneklemesini optimize ederek daha akıcı bir kaydırma deneyimi sunmayı amaçlıyor. Bu güncelleme sayesinde, Chrome yeni sürümünde görünür titreşimde yaklaşık %200 oranında azalma olacak.

Son yıllarda, yüksek yenileme hızına sahip ekranların yaygınlaşması, kaydırma işlemindeki sarsıntıyı daha belirgin hale getirmişti. Diğer Android uygulamaları, daha pürüzsüz bir deneyim sağlayan farklı dokunmatik giriş örneklemesi algoritmalarına geçerek bu sorunu çözebiliyorlardı. Ancak Chrome, tarihi ve web uyumluluğu nedenleriyle bu yöntemi uygulayamamıştı.

Nanosaniye’lerle kaydırma sunacak

Bu yeni API, Chrome’un dokunmatik giriş örneklemesini nanosaniye düzeyinde yapmasına imkan sağlayarak bu sorunun üstesinden gelmeyi amaçlıyor. Böylece Chrome, kullanıcıların kaydırma işlemi sırasında daha akıcı ve titreşimsiz bir deneyim yaşamasını sağlayabilecek.

Google, Android 14 güncellemesinin bir parçası olarak bu yeni özelliği kullanıma sunacak. Bu sayede Android kullanıcıları, Chrome tarayıcısını kullanarak daha sorunsuz bir web gezintisi deneyimi yaşayabilecekler.

Google’ın Chrome tarayıcısı Android 14 ile birlikte daha akıcı bir kaydırma deneyimi sunmayı amaçlayan yeni bir API ile güncellenecek. Bu gelişme, Android kullanıcılarının web tarama deneyimini iyileştirmeyi hedefliyor

Siz ne düşünüyorsunuz? yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.

Seger, sürdürülebilir bir gelecek için E-Mobilite’ye ağırlık veriyor

Elektrikle çalışan tüm araçları kapsayan E-mobiliteye olan yönelim ve dünya pazarındaki payı her geçen yıl büyük bir artış gösteriyor. Korna üretimi ve satışında dünyada ilk 10’da, Türkiye’de ise ilk sırada yer alan Seger ise gelecek vizyonunu yeniden şekillendirerek E-mobilite üzerine Ar-Ge projeleri geliştiriyor. Seger, vizyonu ve stratejik hedefleri doğrultusunda 2017’den bu yana ana gündem konusu haline getirdiği E-mobiliteye öncelik vererek, Tasarım Merkezi bünyesinde çalışılan projelerin %80’ini bu alanda gerçekleştiriyor. 

Elektrik ile çalışan, fosil yakıt kullanımını sıfıra indirmiş çevre dostu ulaşım araçlarını ifade eden Elektromobilite yani kısaca E-mobilite, otomotiv sektöründe de her geçen gün yaygınlaşıyor.  Glasgow İklim Zirvesi’nin yayınladığı COP26 bildirgesine göre 2040 yılına kadar otomobil ve hafif ticari araç satışlarının tümünün sıfır emisyonlu araçlar olması hedefleniyor. Bu konuda birçok ülke ve araç üreticisi olan OEM firmaları çalışmalarını hızlandırıyor. 

Dünya çapında satılan araçların yaklaşık %8 ila %10’u elektrikli araçlar

E-mobilite cihazlarının dünya pazarındaki payı her geçen yıl büyük bir artış gösteriyor. Dünya çapında satılan araçların yaklaşık olarak %8 ila %10’luk bölümü artık elektrikli araçlardan oluştuğunu söyleyen Seger Tasarım Merkezi Müdürü Tolga Kumral, “Özellikle Çin, Avrupa ve ABD bu alanda başı çekiyor. Türkiye ise bu alanda henüz başlangıç seviyelerinde. Ancak 2023 yılı itibariyle seri üretime geçen TOGG T10X modeli, bunun yanında Tesla’nın ve bazı Çin menşeili elektrikli araç üreticilerinin Türkiye pazarına girişleriyle beraber E-mobilite cihazlarının Türkiye pazarındaki paylarının çok hızlı bir şekilde yükselişe geçmesi bekleniyor.” şeklinde ifade etti.

Seger Tasarım Merkezi’nde çalışılan projelerin %80’i E-mobilite sektörüne yönelik 

E-mobilite sektöründe teknolojik ürün geliştiren ve üreten bir firma vizyonuna sahip yerli üretici Seger’in 2017’den itibaren bu alana yöneldiğini belirten Seger Tasarım Merkezi Müdürü Tolga Kumral, “Dünya ve Türkiye üzerinde yapılan çalışmaları incelemeye alıp kendi gelecek vizyonumuzu tekrar şekillendirmeye gittik. Yapılan strateji toplantılarında E-mobilite üzerine Ar-Ge projeleri geliştirme hedefleri koyduk ve hem insan kaynağını hem de laboratuvar ve yazılım alt yapımızı bu hedefler doğrultusunda her geçen gün geliştirmeye başladık. Bugün Tasarım Merkezi bünyesinde çalışılan projelerin %80’i E-mobilite sektörüne yönelik projelerdir.” açıklamasında bulundu.

 E-mobilite sektörü birinci öncelik noktasında 

Bugüne kadar E-mobilite sektörüne yönelik destekledikleri en önemli projenin milli aracımız TOGG’da kullanılan 12V AVAS sistemi olduğunu vurgulayan Kumral, “AVAS, E-mobilite araçlarındaki sessizliğin yayalara karşı tehlikesi kaynaklı yayınlanan ECE-R138 regülasyonuna uyum için geliştirilen bir ürün. İçerisinde bir elektronik kontrol ünitesi olan ve bu ECU ile bir hoparlörü yöneterek araçların ses üretmesini sağlayan AVAS sistemi, Teydeb 1501 programı dahilinde geliştirildi ve TOGG T10X modeli ile beraber de seri üretime başladı. Ayrıca şu an Tasarım Merkezi’mizde çalıştığımız en özel projelerden biri Aktif Ses Sönümleme Sistemi. Bu proje ile özellikle E-mobilite sektöründe adaptif bir sistem geliştirerek araç kullanıcısının konforunu arttırmayı ve araçların hafifletilme hedeflerine katkı sunmayı amaçlıyoruz.” dedi. Seger’in vizyonu ve stratejik hedefleri doğrultusunda E-mobilite sektörünün birinci öncelikleri noktasında olduğunun altını çizen Kumral, bu sebeple ilgili çalışmalarını sürdürmeye ve ayrıca E-mobilite cihazları geliştiren ve üreten müşterilerine yönelik hassasiyetlerine devam edeceklerini söyledi.

Google sizin için şiirli kartpostallar tasarlayacak!

Google’ın Arts & Culture uygulaması, Android platformunda yeni bir güncelleme aldı. Yeniden tasarlanan bu uygulama, sanat ve kültür alanına ilgi duyan kullanıcılar için daha fazla keşif imkanı sunacak Uygulama, özellikle yapay zeka destekli “Poem Postcards” (Şiirli Kartpostalar) aracıyla dikkat çekiyor. Bu araç, kullanıcılardan bir ünlü sanat eseri seçmelerini istiyor ve ardından çeşitli şiir stillerinden birini seçerek yapay zeka tarafından üretilmiş bir şiir oluşturuyor.

Arts & Culture uygulamasının “Inspire” bölümü, TikTok’a benzer bir sonsuz kaydırma akışıyla kullanıcılara kültürel içerikler, sergi reklamları ve sanat eserleri sunuyor. Uygulama sadece resimler ve heykellerle sınırlı kalmayıp, zaman zaman filmlerle ilgili içerikleri de paylaşıyor.

Uygulamada yer alan “kültürel alan ,” kullanıcıların ilgili içerikleri keşfetmelerini sağlayan bir menü sunuyor. Bu özellik zaman içinde güncellenebilecek ve farklı kültürel içeriklerle birbirine bağlama imkanı sunacak.

Düzenleme anlamında, “Keşfet” sekmesine eklenen düğmeler sayesinde kullanıcılar spor, bilim ve renk temalı sanat eserlerini kolayca arayabilecekler. Ayrıca, uygulamada “Oynat” sekmesi altında eğlenceli oyunlar da bulunuyor.

Yeniden tasarlanan Arts & Culture uygulaması şu anda Android kullanıcıları için Google Play Store’da mevcut ve yakın bir gelecekte iOS sürümü de çıkacak. Ancak, “Poem Postcards” özelliğinin yalnızca belirli ülkelerde mevcut olduğu belirtiliyor.

Bu güncelleme ile Arts & Culture uygulaması, sanat ve kültür alanına ilgi duyan kullanıcılar için daha etkileşimli ve keşif dolu bir deneyim sunmayı amaçlıyor.

siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.

Reşit olmayan kullanıcılar, Snapchat’in başını ağrıtabilir!

Birleşik Krallık veri koruma yasası uyarınca, sosyal medya şirketlerinin 13 yaşın altındaki çocukların verilerini işlemeden önce ebeveyn onayına ihtiyacı var. Konu hakkında bilinçli iki kullanıcı, İngiltere’nin veri düzenleyicisinin ABD anlık mesajlaşma uygulamasının reşit olmayan kullanıcıları platformundan kaldırmak için yeterince şey yapıp yapmadığını belirlemek için Snapchat‘te bilgi topladığını söyledi.

Reuters, yalnızca Mart ayında Snapchat’in sahibi Snap’in geçen yıl İngiltere’deki platformundan yalnızca 13 yaşın altındaki birkaç düzine çocuğu çıkardığını bildirirken, Birleşik Krallık medya düzenleyicisi Ofcom binlerce reşit olmayan kullanıcısı olduğunu tahmin ediyor.

Snapchat kullanıcı sayısı

Birleşik Krallık veri koruma yasası uyarınca, sosyal medya şirketlerinin 13 yaşın altındaki çocukların verilerini işlemeden önce ebeveyn onayına ihtiyacı var. Sosyal medya firmaları genellikle kullanıcıların 13 yaş ve üzerinde olmasını gerektiriyor, ancak çocukları platformlarından uzak tutmadaki başarıları düşündürücü. Snapchat, reşit olmayan kullanıcı sayısını azaltmak için almış olabileceği herhangi bir önlemin ayrıntılarını vermeyi reddetti.

Bir Snap sözcüsü, “Dijital platformların yaşa uygun olmasını sağlamak ve Çocuk Yasasında belirtilen görevleri desteklemek için ICO’nun (Bilgi Komiseri Ofisi) hedeflerini paylaşıyoruz.” dedi. “Bunu başarmak için yaptığımız çalışmalar hakkında onlarla yapıcı konuşmalar yapmaya devam ediyoruz.” diye ekledi.

Herhangi bir resmi soruşturma başlatmadan önce, ICO genellikle iddia edilen bir ihlalle ilgili bilgi toplar. Soruşturulan kişi veya kuruluşa para cezası verip vermeyeceğine karar vermeden önce, soruşturmaya yardımcı olabilecek resmi bir dahili veri talebi olan bir bilgi bildirimi yayınlayabilir.

Geçen yıl Ofcom, sekiz ila 11 yaş arasındaki çocukların yüzde 60’ının, genellikle yanlış bir doğum tarihi sağlayarak oluşturulan en az bir sosyal medya hesabına sahip olduğunu buldu. Ayrıca Snapchat’in reşit olmayan sosyal medya kullanıcıları için en popüler uygulama olduğunu buldu.

Konuya aşina bir kaynak, ICO’nun Reuters raporundan sonra Snap’in çocuk verilerini ele almasıyla ilgili halktan bir dizi şikayet aldığını söyledi. Kaynak, Snapchat ile ilgili bazı şikayetlerin küçük çocukları platformundan uzak tutmak için yeterince şey yapmadığını ekledi.

Kaynaklar, ICO’nun Snap tarafından herhangi bir ihlal olup olmadığını değerlendirmek için kullanıcılarla ve diğer düzenleyicilerle konuştuğunu söyledi. Bir ICO sözcüsü Reuters’e verdiği demeçte, Snap ve diğer sosyal medya platformlarının reşit olmayan çocukların platformlarına erişmesini önlemek için benimsedikleri yaklaşımları izlemeye ve değerlendirmeye devam ettiğini söyledi.

Adalet sisteminde yapay zeka

Önümüzdeki aylarda Snapchat hakkında resmi bir soruşturma başlatıp başlatmama kararı verilecek. ICO, Snap’in kurallarını ihlal ettiğini tespit ederse, firma yıllık küresel cirosunun yüzde 4’üne eşdeğer bir para cezasıyla karşı karşıya kalabilir ve bu, Reuters hesaplamasına göre en son finansal sonuçlarına göre 184 milyon dolara eşit olacak.

Bu yılın başlarında ICO, Snap rakibinin bunları kaldırmak için “yeterli önlem almadığını” söyleyerek TikTok’a çocukların verilerini kötüye kullandığı için 12,7 milyon sterlin (16,2 milyon dolar) para cezası verdi.

Bir TikTok sözcüsü, o sırada 13 yaşın altındakileri platformdan uzak tutmak için “ağır yatırım yaptığını” ve 40.000 kişilik güvenlik ekibinin onu güvende tutmak için “saat başı” çalıştığını söyledi.

Snapchat, kullanıcıların kendilerini 13 yaşın altına sokan bir doğum tarihi ile kaydolmalarını engelliyor mu? Ancak diğer uygulamalar reşit olmayan çocukların platformlarına erişmesini önlemek için daha proaktif önlemler alıyor.

Örneğin, 13 yaşın altındaki bir çocuk gerçek doğum tarihini kullanarak TikTok‘a kaydolamadıysa, uygulama bir hesap oluşturmalarını engellemeye devam eder.

Yapay zeka çalışma saatlerini 3’te 1 azaltacak 

0

McKinsey Küresel Enstitüsü yayınladığı raporunda yapay zeka teknolojileri ile 2030 yılına kadar ABD’deki toplam çalışma saatlerinin yüzde 30 oranında otomasyona aktarılacağını öngördü. Rapora göre değişim en çok kadın istihdamının yoğun olduğu sektörlerde olacak. Raporda düşük ücretli işlerde çalışan kadınların önümüzdeki 7 yılda mevcut işlerini değiştirmek zorunda kalma olasılığının erkek çalışanlardan 1,5 kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Yapay zekanın iş gücüne etkisinin 2026’ya kadar nötr seviyede olacağını değerlendiren Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, “Şirketler halen üretimde yapay zeka olmadan başarılı olabilir ancak bir hikaye ve strateji belirlemenin tam zamanı. Yapay zeka çoğu mesleği şimdiden dönüştürmeye başladı. Bu değişimden en fazla etkilenecek çalışanların yeni yetenekler için eğitilmesi gerekiyor” dedi.

Yapay zeka ve otomasyon teknolojileri iş ve çalışma dünyasında devrim niteliğinde dönüşümlere kapı aralıyor. Birçok iş kolunun gelecek yıllar içinde ortadan kalkması beklenirken, yapay zeka ve veri mühendisliği, yapay zeka uzmanlığı gibi yeni meslekler de daha önemli hale geliyor. Dünyadaki ekonomik eğilimleri inceleyen McKinsey Küresel Enstitüsü, 2030 yılına kadar ABD’deki iş gücü piyasasında yaşanması beklenen gelişmeleri öngördüğü raporunda, yapay zekanın en fazla ofis destek, satış sorumlusu, müşteri ilişkileri ve yemek sektörü iş kollarındaki çalışanları etkileyeceğini belirtti. Rapora göre, kadınların istihdamının yoğunlaştığı bu iş kollarında 7 yıl içinde meslek değiştirmek zorunda kalma olasılığı erkek çalışanlardan 1,5 kat daha fazla. 

İstihdamda riskli pozisyonlar 1 yılda yüzde 25 arttı

McKinsey’in raporunda vurgulanan bir başka öngörü ise üretken yapay zekanın öğretmenlik, inşaat ve bilgisayar mühendisliği, hukuk, iş ve finans, muhasebe, oyun/eğlence/medya, güvenlik ve sosyal hizmetler gibi alanlarda çalışanların harcadığı toplam iş gücü saatini yüzde 30 oranında azaltacak olması. McKinsey’nin raporunda, teknolojik gelişme nedeniyle ABD’de risk altında kalan istihdam sayısının geçen yılki rapora göre yüzde 25 gibi yüksek bir artışla 12 milyon olarak belirlenmesi de dikkat çekiyor.    

Yapay zeka 2033’e kadar 500 milyon yeni iş yaratacak

Yapay zeka, IoT ve Gaming sektörlerinde faaliyet gösteren girişimcilik stüdyosu Cerebrum Tech’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, üretken yapay zekanın (generative AI) çoğu mesleği ortadan kaldırmayacağını ancak iş yaşamına hızla entegre olacağını vurguladı. Dr. Erkul, “Üretken yapay zeka güncel haliyle bilim-teknoloji-mühendislik ve matematik (STEM) olarak adlandırılan iş alanlarında üretkenliği artıran önemli bir teknoloji olarak ön plana çıkıyor. Yaratıcılık gerektiren tasarım odaklı mesleklerde çalışanlar, iş-finans ve hukuk profesyonelleri, sağlık sektörü çalışanları için de verimlilik açısından oldukça değerli faydalar sunuyor. Küresel araştırma şirketlerinden Gartner’ın raporuna göre; 2025’e kadar küresel şirketlerin yaklaşık yüzde 40’ında CEO veya COO’ya rapor veren bir baş yapay zeka yetkilisi olacak. Aynı raporda 2026 yılına kadar yapay zekanın tüm ilerlemelere rağmen küresel istihdam üzerindeki etkisinin nötr olacağı, 2033’e kadar ise yapay zeka çözümleri ile 500 milyondan fazla yeni istihdam yaratılacağı tahmin ediliyor. McKinsey raporuyla beraber düşünüldüğünde bu dönüşümü iyi okuyup analiz etmenin önemi ortada” diye konuştu.

Yapay zeka devrimine stratejik hazırlık yapılmalı

“Şirketler halen üretimde yapay zeka olmadan başarılı olabilir ancak bir hikaye ve strateji belirlemenin tam zamanı” diyen Dr. Erkul, şu değerlendirmeyi yaptı: “Yapay zeka çoğu mesleği şimdiden dönüştürmeye başladı. Önümüzdeki süreçte hem mevcut iş pozisyonlarında dönüşüm hem de yeni mesleklere olan ihtiyacın artması yönünde iki yönlü etkiler göreceğiz. Bu değişimden en fazla etkilenecek çalışanların yeni yetenekler için eğitilmesi gerekiyor. Bunun için şirketler, eğitim kurumları ve devletin bir arada çalışması sürecin etkili yönetimini sağlayacaktır. Öte yandan yapay zekanın sürdürülebilir ve etik kullanımı üzerine tartışmak, gerekli yasal düzenlemeleri de ivedilikle yapmak gerekiyor.” 

İki girişimcinin büyük e-ticaret başarısı!

E-ticaretin dinamik dünyasında, kadın girişimciler teknolojiyi kucaklayarak işletmelerini ileriye taşırken sayısız kadın girişimci adayına da ilham veriyor. Uzun yıllardır çalıştıkları kurumsal hayatlarını geride bırakarak e-ticaret sektörünün sunduğu fırsatlardan faydalanmaya karar veren iki kız kardeş Şule Yılmaztürk ve Feyza Ehlidil de 3,5 yıl önce kurdukları Mama Yoyo markası ile önemli bir başarıya imza atarak kadın girişimcilere ilham veriyor. İlk kurulduğunda sadece müslin ürünleri ve battaniyeler satan marka günümüzde bebeklerin tüm ihtiyaçlarını tek çatı altında Türkiye’nin dört bir yanına sunan bir markaya dönüşmüş durumda.

Mama Yoyo Kurucu Ortağı Şule Yılmaztürk, yolculuğa çıkışlarını ve gedikleri noktayı şu sözlerle aktardı: “Kız kardeşim ile birlikte yaklaşık 3,5 yıl önce Mama Yoyo’yu kurduk. İlk olarak müslin ürün grupları ve battaniyelerle başladığımız yolculuğumuzda, bünyemize aynı desenlerle kombin yapılabilecek farklı ürün grupları ekledik. Şu an bebek ve çocuk ev tekstili, kıyafet ve çok yeni lansmanını yaptığımız UV korumalı mayo ve şapkalarla birçok ihtiyaca cevap veren bir markayız. Bebekler ve çocuklar için kullandığımız her kumaş, iplik ve boyanın yüksek kaliteli, sertifikalı ve yumuşacık olması ilk önceliğimiz. Marka kimliğimizle paralel olarak da tasarımlarımızı şık ve neşeli çizgilerde tutmaya çalışıyoruz. E-ticarete atılmak isteyen tüm kadınlara kendilerine inanmalarını ve kendi başarı yolculuklarına bir an önce çıkmalarını tavsiye ediyorum.”

Mama Yoyo, Amazon Lojistik’in gücünü kullandı

Mama Yoyo’nun diğer Kurucu Ortağı Feyza Ehlidil ise yolculukları esnasında Amazon’un sunduğu desteklere vurgu yaparak şunları söyledi: “İlk olarak Amazon Amerika ile çalışmaya başladık. Burada çok kısa bir süre içinde çok güzel müşteri yorumları aldık. Özellikle yurt dışı fiziksel mağaza iş birliklerimiz esnasında, Amazon’un güvenilir ve şeffaf müşteri yorumları, markamızın ve ürünlerimizin kalitesi için çok büyük bir referans oldu. Daha sonra Amazon Türkiye ile çalışmaya başladık. Amazon Lojistik ile çalışmaya başlamamızla beraber, çok büyük bir operasyonel iş yükünden kurtulmuş olduk. Amazon Lojistik tam bir iş kolaylaştırıcı diyebiliriz. Hem her sipariş için kargo hazırlama süreci tamamen Amazon’a teslim ediyor hem de avantajlı kargo fiyatlarıyla karlılığımızı artırabiliyoruz. Ürünlerimizin daha görünür olması için sponsorlu reklamları kullanıyor ve indirimler girerek ürünlerimizi müşteriler ile buluşturmayı hedefliyoruz. Reklam ve performans analizlerini inceleyip farklı hedeflemeler deneyerek satışı en çok artırdığına inandığımız modelleri uyguluyoruz. E-ticaret günümüzde kadınlar için de büyük bir şans. Amazon iş ortaklarına sunduğu destekler ile kadın girişimciler için de kolaylıkla yürüyebilecekleri bir yol açıyor.”

Azerbaycan’ın ilk ilaç fabrikasını bir Türk firması kuracak

0

Türk ilaç sektörünün önemli firmalarından GEN, global oyuncu olma yolunda büyük adımlar atıyor. GEN, hisselerinin tamamı Azerbaycan Cumhuriyeti’ne ait olan Azerbaycan Yatırım Şirketi (AIC) ve ilaç şirketi SIA Pharmaceutical LLC ile birlikte, Azerbaycan’ın ilk ilaç fabrikasını kurmak üzere anlaşma imzaladı.

Kurulduğu tarihten itibaren karşılanmamış sağlık ihtiyaçlarına çözümler üreten GEN, hem yerli üretimin önemli bir parçası haline geldi hem de yatırımları sayesinde global oyuncu olma yolunda stratejik başarılar elde etti. Şimdiye kadar Türkiye, Almanya, Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan ve Gürcistan’da etkin bir şekilde faaliyet gösteren GEN, sektör adına önemli bir anlaşmaya daha imza attı. GEN, uzun yıllar faaliyet gösterdiği Azerbaycan’da güvenilirliğini kanıtlayarak Azerbaycan Devleti’nin sahibi olduğu Azerbaycan Yatırım Şirketi (AIC) ile anlaştı.

GEN, Azerbaycan’ın ilk ilaç üretim tesisinin kurulması için hissedarlık sözleşmesi imzaladı

GEN Azerbaycan

GEN, AIC ve ilaç şirketi SIA Pharmaceutical LLC ile birlikte, Azerbaycan’ın ilk ilaç üretim tesisinin kurulması için hissedarlık sözleşmesi imzaladı. Bakü’de imzalanan hissedarlık sözleşmesi uyarınca GEN‘in %66, AIC’nin %29, SIA Pharmaceutical LLC’nin ise %5 oranında hissedar olduğu Gen Pharma Caucaus Manufacturing Operations Ltd. kurulması konusunda taraflar anlaşmaya vardı. Bu önemli anlaşma ile Azerbaycan tarafından tahsis edilen Pirallahi Industrial Zone içerisideki 52.000 m²’lik alana bir ilaç üretim tesisi kurulacak. Böylece, şimdiye kadar tamamen ithalata dayalı olan 900 milyon dolarlık Azerbaycan ilaç pazarındaki ilk yerli üretim tesisi hayata geçirilmiş olacak. Bu büyük ölçekli üretim tesisinin Azerbaycan’ın ilaç alanındaki teknolojik gelişimine katkı sağlaması ve ülke için önemli bir istihdam alanı yaratması beklenirken, ilerleyen süreçlerde komşu ülkelere ilaç ihracatına da imkân sağlaması planlanıyor.

Fabrikanın, 36 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirilecek olan birinci fazının 14.000 m² kapalı alana sahip olması planlanıyor. Ayrıca 2026 yılında tam kapasite ile faaliyete geçmesi öngörülen fabrikada tablet, film tablet, sert jelatin kapsül, yumuşak jelatin kapsül, toz süspansiyon, saşe ve likit tip olmak üzere tek vardiyada yıllık 50 milyon kutu ilaç üretilmesi hedefleniyor.

Yurt dışındaki ilk üretim tesisi

Ankara Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 43.000 m²’lik üretim alanına sahip olan GEN, bu dev global adım sayesinde yurt dışındaki ikinci tesisini açmış olacak. Yatırımları, teknolojik alt yapısı ve deneyimli kadrosu ile esnek ve cesur adımlar atmaya devam eden şirket, yatırımlarını güçlendirme sözünü tutmaya devam ediyor.

Apple, film için davalık oldu!

0

Yazar Dan Ackerman; Apple ve The Tetris Company’nin ünlü bulmaca oyunu hakkındaki kitabını filmleri için izinsiz veya ödeme yapmadan uyarladığını iddia ediyor.

“Tetris”, 2010’larda sinirli bir film olarak prodüksiyona sokmaya yönelik başarısız girişimlerin ardından 2020’de Apple TV+ tarafından satın alındı. Apple’ın hakları güvence altına alması, üretime devam etmesi için yeterli fon vermiş olabilir.

Noah Pink tarafından yazılan bir drama-belgesel olarak, “Tetris” nihayet Mart 2023’te South by Southwest festivalinde prömiyerini yaptı ve o ayın sonunda Apple TV+’da yayınlandı.

Ancak Reuters’e göre, Gizmodo genel yayın yönetmeni Dan Ackerman, filmin “The Tetris Effect” adlı kitabından uyarlandığını iddia ediyor. 2016’da yayınlanmasının ardından Ackerman, kitabı daha sonra kopyaladığı iddia edilen The Tetris Company’ye gönderdiğini söylüyor.

Dahası, Ackerman, Tetris Company’nin kitabının kendisi için film veya televizyon haklarını takip etmesi durumunda ona dava açmakla tehdit ettiğini söylüyor. Reuters’e göre, şirket Tetris fikri mülkiyetini kullanma iznini reddetti ve ona “güçlü ifadeli bir durdurma ve vazgeçme mektubu” gönderdi.

Ackerman’ın avukatı Kevin Landau, “(Bu dava) bir yanlışı düzeltmeyi ve yasalara göre bu tür bir saygı ve onay hakkına sahip olan birinin çalışmasına, çalışkanlığına ve mülkiyetine saygı ve adalet sağlamayı amaçlıyor.” dedi.

Ackerman, mahkemeden filmin 80 milyon dolarlık bütçesinin en az %6’sı kadar tazminat istiyor.

Ne Apple ne de Tetris Company henüz yorum yapmadı.

Triber Shop 2,8 milyon TL fon talebiyle yatırım turunda

0

İçerik üreticileri, influencer’lar, tasarımcılar, kendi markasıyla e-ticarete giriş aşamasında olan kullanıcıların yaratıcı ürün fikirlerini hayata geçiren teknoloji ve üretim girişimi Triber Shop yatırım turunu başlattı. Şirket paylarının %10’unun yatırımcılara arzı yoluyla 2,8 milyon TL fon talep eden Triber Shop, print on demand (talep doğrultusunda baskı) hizmetini ileri seviye yazılım ile birleştiren öncü bir girişim. Kullanıcıların üretim dışında e-ticaret altyapısı, raporlama, stok yönetimi, kargolama ve müşteri hizmetleri gibi süreçleri tek bir panel üzerinden uçtan uca yönetmelerini sağlayan Triber’ın fonbulucu platformundaki yatırım turu 7 Ekim 2023’e kadar devam edecek.

İçerik üreticileri, influencer’lar, tasarımcılar ya da kendi markasıyla e-ticarete giriş yapmak isteyen kullanıcıların fikirlerini ürünlerine dönüştüren Triber, paya dayalı kitle fonlama turuna çıktı. Kullanıcıların ürünlerini tasarlayabilmelerini, mağazalarını oluşturabilmelerini ve pazaryerlerine entegre olabilmelerini sağlayan uçtan uça bir teknoloji platformu olan Triber, 2,8 milyon fon talebiyle çıktığı yatırım turunda şirket paylarının %10’unu yatırımcılarına arz ediyor. 2030’a kadar global çapta %26,1’lik bileşik yıllık büyüme oranı beklenen print on demand pazarında faaliyet gösteren girişim şirketi, Türkiye’nin sahip olduğu üretim gücünü, pazarın entegrasyon teknolojileri ile birleştirerek global oyuncular arasına girmeyi hedefliyor. Girişim şirketi, bilançosunda sermaye yedekleri kaleminde bulunan toplam 767 bin 864 TL’yi 7 Ekim’e kadar devam edecek yatırım turu sonunda topladığı fon ile birlikte 65 bin TL’lik mevcut sermayesine ekleyecek.

Triber Shop yatırımcılara bedelsiz pay, indirim ve hediye fırsatları sunacak

Yatırım turunun başlama tarihi olan 8 Ağustos Salı günü saat 10.00 itibari ile 10 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %30 fazladan pay vereceğini duyuran Triber Shop, fonbulucu platformundaki yatırım turunda yatırım yapan yeni ortaklarına 1 yıl boyunca gerçekleştirecekleri ilk alışverişlerinde geçerli %10 indirim tanımlayacak.

Ayrıca 5 bin -10 bin TL arasında yatırım yapanlara 3 ay geçerli Triber Platinum Üyelik ve 1 Adet Triber Basic Boxy, 10 bin – 20 bin TL arasında yatırım yapanlara 6 ay geçerli Triber Platinum Üyelik ve 1 Adet Triber Basic Boxy, 20 bin TL ve üzerinde yatırım yapanlara 1 yıl geçerli Triber Platinum Üyelik ve 1 Adet Triber Basic Boxy hediye edecek.

Triber’da ürünler talep edildikçe üretilir ve bu sayede ölü stok problemi ortaya çıkmaz

Hizmetleri ve elde edilecek fonun kullanım alanları hakkında bilgi veren Triber CEO’su Bilge Sarıgöllü, “Print on demand pazarında faaliyet gösteren Triber’i insanların fikirlerini markalara ve ürünlere dönüştürmelerine yardımcı olan uçtan uca sipariş karşılama hizmeti olarak tanımlayabiliriz. Triber kullanıcıları gelişmiş bir yazılım üzerinden kendi e-ticaret markalarını sıfır sermaye ve tek tıkla oluşturabilir, ürünlerini tasarım panelimiz aracılığıyla tasarlayarak mağazalarına ekleyebilir, kategoriler açabilir, ürün listeleri oluşturabilir ve özelleştirilmiş renkler kullanarak mağazalarını kişiselleştirebilirler. Print on demand teknolojisinin doğası gereği Triber’da ürünler yalnızca talep edildikçe üretilir ve bu sayede ölü stok problemi ortaya çıkmaz. E-ticaret altyapısı, üretim, stok yönetimi, kargolama ve müşteri hizmetleri gibi süreçleri de yöneten Triber, öncelikli olarak içerik üreticileri, influencer’lar, tasarımcılar ve e-ticaret girişimcileri tarafından tercih edilse de yaratıcı bir fikri olan ya da sadece e-ticaret ile gelir elde etmek isteyen kullanıcılar tarafından da rağbet görüyor. Global pazardaki rakiplerine oranla daha düşük maliyetle, yüksek kalitede ve kapsamı geniş hizmet anlayışıyla da son derece avantajlı bir konumda. Lansman sonrası ilk 1 yıl içinde pazarda kendine yer bularak hızlı bir şekilde büyümeyi başarmış olup artan e-ticaret penetrasyonunun da etkisiyle birlikte kullanıcılarımızın ihtiyaç duyduğu hizmetleri uçtan uca sağlama noktasında eksiklerimizi giderdik. Biliyoruz ki bu hizmete ihtiyaç duyan fakat Triber’dan haberi olmayan binlerce insan var. Yatırım turuyla elde edeceğimiz fonun bir kısmını pazarlama alanında kullanarak hacmimizi artıracağız. Mevcut e-ticaret entegrasyonlarımıza yenilerini ekleyerek entegre sistemlerimizi genişleteceğiz. Operasyon alanında iyileştirmeler sağlayacak ve hacim olarak yeterli olan üretim alanımızda, mükemmel standartları yakalamak için bant oluşturacağız” dedi

WhatsApp kullanımı bankalara pahalıya patladı!

Salı günü düzenleyici kurum, WhatsApp ve diğer mesajlaşma hizmetlerini iş amacıyla kullandığını kabul eden bir grup Wall Street bankası için büyük para cezaları açıkladı.

Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu dokuz firmaya toplam 289 milyon dolar para cezası verirken, Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu toplam 549 milyon dolar karşılığında 260 milyon dolar para cezası verdi. Her iki kurum da düzenlemelere uygun olarak yetersiz kayıt tutmayı belirtti.

Son yıllarda düzenleyiciler, bankacıların işverenlerinin etkili bir şekilde izleyemediği WhatsApp ve kişisel e-posta adresleri gibi işle ilgili amaçlar için özel mesajlaşma platformlarını kullanmalarını engelledi.

SEC’in icra bölümü müdürü Gurbir S. Grewal bir açıklamada, “Federal menkul kıymetler yasalarının defter ve kayıt gerekliliklerine uymak, yatırımcı koruması ve iyi işleyen piyasalar için esastır.” dedi.

“Bazı komisyoncu-bayiler ve yatırım danışmanları bu mesaja, kendi bildirdiği ihlallere veya iç politika ve prosedürleri iyileştirmiş olsa da, bugünün eylemleri bize birçoğunun hala sahip olmadığını hatırlatıyor” diye devam etti.

Çarşamba günkü duyurular SEC’in konuyla ilgili toplam para cezalarını 1,5 milyar dolara getirirken, CFTC’nin açıklaması bugüne kadar 1 milyar dolardan fazla ceza uyguladığını söyledi.

Belirli firmalar ve para cezası miktarları aşağıda detaylandırıldı.

SEC

  • Wells Fargo: 125 milyon dolar
  • BNP Paribas: 35 milyon dolar
  • SG Americas Menkul Kıymetler: 35 milyon dolar
  • BMO Sermaye Piyasaları: 25 milyon dolar
  • Mizuho Securities ABD: 25 milyon dolar
  • Houlihan Lokey: 15 milyon dolar
  • Moelis & Company: 10 milyon dolar
  • Wedbush Menkul Kıymetler: 10 milyon dolar
  • SMBC Nikko Securities America: 9 milyon dolar

CFTC

  • BNP Paribas: 75 milyon dolar
  • Société Générale: 75 milyon dolar
  • Wells Fargo: 75 milyon dolar
  • Montreal Bankası: 35 milyon dolar

Türkiye’nin en büyük 500 bilişim şirketinin geliri 372 milyar TL!

Bilişim 500 – İlk Beşyüz Bilişim Şirketi Araştırması’nın sonuçlarına göre, ilk 500 bilişim firmasının 2022 yılında toplam geliri 372 milyar TL olurken, bir önceki yıla göre büyüme oranı yüzde 74 olarak gerçekleşti. Bu sene araştırmada 89 yeni şirket yer alırken, sıralamaya giren şirketlerin 187’si yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme gösterdi. En yüksek büyüme yine yazılım sektöründen geldi. İlk 500 Bilişim Şirketi birincilik ödülünü ise Turkcell aldı. 24 yıldır kamu, bilişim firmaları, BT yöneticileri ve akademiyi bir araya getiren ‘Bilişim 500 Ödül Töreni’nde mesajlarını ilettiği video ile aktaran T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, “Cumhurbaşkanımızın çizdiği milli teknoloji hamlesi ve Türkiye’nin yüz yılı vizyonu çerçevesinde hareket ederek hep birlikte ülkemizin bilişim altyapısını güçlendirmeliyiz. Bilişim sektörünü ülkemiz için bir refah kaynağı haline getirmek ancak yerli ve milli ürünlerimizle mümkün olabilir” dedi.

M2S Araştırma Şirketi tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin İlk 500 Bilişim Şirketi-Bilişim 500 Araştırması sonuçları, 9 Ağustos 2023 tarihinde Fişekhane’de düzenlenen ödül töreninde açıklandı. Bilişim 500 Araştırması kapsamında “Dağıtıcı”, “Sistem Entegratörü ve İş Ortağı”, “Uluslararası Merkezli Üretici/Üreticinin Temsilcisi”, “Türkiye Merkezli Üretici”, “Bilişim 500 Plus” ve “Türkiye Ekonomisine Katkı” olmak üzere 6 ayrı ana kategoride birincilere ödülleri takdim edildi.

Araştırmanın Türkiye Ekonomisine Katkı özel kategorisinde; Yılın Finans Bankacılık Sektörü Yazılım Kategori birincisi Intertech olurken, Yılın Yapay Zekâ Kategori birinciliğini KoçSistem aldı. Yılın Ar-Ge Yatırımı Kategorisi birincisi Havelsan, Yılın Yazılım İhracatı Kategori birincisi Enka Grup, Yılın Hizmet İhracatı Kategori birincisi ise Teleperformance Türkiye oldu.

Tören sponsorluğunu KoçSistem, araştırma sponsorluğunu Sistem Global, yayın sponsorluğunu Este Bilişim; sunum sponsorluğunu Bulutistan, Iovis, Iron Mountain, Lenovo, Nagarro+MBIS’in üstlendiği ödül töreni; ‘Gitarların Efendisi’ olarak tanınan Sanatçı ve Bilişimci Taylan Dedeoğlu’nun solo gitar performansı ile başladı.

Açılış konuşmasını BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe’nin yaptığı Bilişim 500 Ödül Töreni açılış programında, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, Lenovo Türkiye Genel Müdürü Emre Hantaloğlu, Este Bilişim CTO’su Erdinç Kapucu, Iron Mountain Türkiye Genel Müdürü Gamze Ergün, KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, Bulutistan Türkiye Genel Müdürü Gökhan Gençtürk, Nagarro+MBIS Satış Direktörü Umut Güney ve Sistem Global Satış ve Pazarlama Direktörü Serra Yılmaz konuşmaları ile yer aldı.

Turkcell zirveye yerleşti

Şirketlerin ciro bilgilerine göre genel ve kendi kulvarında sıralandığı araştırmanın sonuçlarına göre; bilişim sektörün zirvesinde bu yıl Turkcell yer aldı. Türkiye’nin en büyük 10 bilişim firması; Turkcell, Türk Telekom, Vodafone, Indeks Bilgisayar, Arena, Teknosa, Bilkom Bilişim, Armada Bilgisayar, Penta Teknoloji ve Lenovo Türkiye olarak sıralandı.

187 şirket yüzde 100’ün üzerinde büyüdü

2022 yılı araştırmasında sıralamaya giren şirketlerin gelirleri, TL bandında yüzde 74 artarak 372 milyar TL oldu. Türkiye Merkezli Üretici Yazılım kategorisinde de büyüme yüzde 84 olarak gerçekleşti.

Sıralamaya giren şirketlerin 187’si yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme gösterirken, en yüksek büyümeyi yüzde 501 ile yazılım şirketi Erka Grubu gerçekleştirdi.

2022 yılı sıralamasında yer alan şirketlerin dolar bazında ortalama yüzde 10, 165 şirketin ise bu ortalamanın da üzerinde büyüdüğü görüldü. 2022’de finans, perakende ve üretim gibi temel sektörler en yüksek teknoloji yatırımlarını yapan sektörler olarak önde çıkmayı sürdürdü. İş süreçlerindeki verimliliği artırmaya yönelik yapay zeka ve nesnelerin interneti yatırımlarında artış görüldü.

“Bilişim sektörünün hedefinde küresel oyuncu olmak var”

Bilişim 500

Konuşmasında Bilişim sektörünün son 10 yılda yurtdışına açılan büyük yatırımlarla itibarını artırdığını belirten BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, “Artık teknoloji firmalarımızın hedefi sadece ülke içi veya komşu ülkeler değil, dünyada var olmak. İnovatif ve dinamik yapıda olan firmalarımız doğru zamanda doğru işleri yaparak büyüyor. Bu hıza ve gelişime ayak uyduramayanlar ise maalesef küçülüyor. Sektördeki oyuncuların hedefleri büyüdükçe rekabet artıyor. Görüyoruz ki, çağa ayak uydurarak yeni teknolojilere yönelik adımlar atan firmalar daha avantajlı. Yapay zekanın öne çıktığı bu dönemde yazılıma yatırım yapan firmalar öne geçiyor” değerlendirmesinde bulundu.

FinTech, InsurTech ve oyun firmalarına davet

Bilişim 500 Araştırması’nın tüm sektör için yol gösterici bir rol oynadığına; birleştirici etkisiyle kamu, bilişim firmaları, BT yöneticileri ve akademisyenleri bir araya getiren tek yapı olduğuna dikkat çeken Göçe; “Bilişim 500 Araştırması, 24 yıldır küresel yatırımcı firmaların ve ülkemizin BT yöneticilerinin başucu kitabı oldu. Araştırmaya katılım ne kadar yüksek olursa sonuçlar o kadar büyük bir sektör analizi haline geliyor. Araştırmamızda firmalar cirolarına göre uygun kategorilerde sıralarken, güncel ve inovatif teknolojileriyle tablolara giren firmalarımız ile genç ve hızlı büyüyen şirketlerimiz için Bilişim 500 Plus bölümümüz araştırmamızda ayrı bir önem taşıyor. Sadece en büyük 500 sıralaması olmayan, kategoriler barındıran araştırmamız bu nedenle tüm şirketlerimizi kapsıyor, şirketler kendi kategorisinde yer alma fırsatı yakalıyor. Özellikle FinTech, InsurTech ve oyun firmaları gibi araştırmadan uzak kalan yapıların araştırmaya katılımı çok kıymetli. Araştırmanın zenginleşmesi hepimiz için önemli. Bu araştırma tüm sektörün desteklemesi ve sahip çıkması gereken çok önemli bir veri kaynağı” açıklamasında bulundu.

Dr. Ömer Fatih Sayan: “Bilişim sektörünü ülkemiz için bir refah kaynağı haline getirmek ancak yerli ve milli ürünlerimizle mümkün olabilir”

Etkinlikle ilgili mesajlarını ilettiği video ile aktaran T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, “Bugün bilişim dünyasının en seçkin etkinliklerinden biri için bir araya geldik. Bilişim 500 ödül töreni bu büyülü sektörün başarılarını kutlamak için bir vesile oluşturuyor” diyerek bu etkinliğinin sektördeki öncüleri, vizyonerleri ve cesur girişimcileri tanımak ve onların özverili çalışmalarını takdir etmek için önemli bir imkan olduğunu belirtti.

İleri teknolojilerin sürekli kendini yenileyen gücünün hayatımızı daha da kolaylaştırırken dünyamızı da dönüştürmeye devam ettiğini sözlerine ekleyen Sayan, “Bu sektörü sadece kodlar, donanımlar ve algoritmalar değil aynı zamanda insanlık için bir dönüm noktası olacak çözümler, uygulamalar ve hizmetler oluşturuyor. Bilişim sektörü sadece iş dünyası değil aynı zamanda sosyal hayatımızı da dönüştürüyor ve bir arada daha güçlü bir toplum oluşturmamıza olanak tanıyor. Bilişim sektöründeki profesyoneller olarak sorumluluğumuzun ve etkimizin farkında olmalı ve teknolojinin insanlara nasıl değer kattığını asla unutmamalıyız. Bizler de sektördeki her bir kişi ve kuruluşun ilerlemesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Bilişim sektörünü ülkemiz için bir refah kaynağı haline getirmek ancak yerli ve milli ürünlerimizle mümkün olabilir. Cumhurbaşkanımızın çizdiği milli teknoloji hamlesi ve Türkiye’nin yüz yılı vizyonu çerçevesinde hareket ederek hep birlikte ülkemizin bilişim altyapısını güçlendirmeliyiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

“En önemli görevimiz ülkemize çağ atlatmak”

Bilişim 500

Konuşmasında, yurtdışında sektörü tanıtırken en fazla kullandıkları referansın Bilişim 500 olduğunu belirten KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca; “KoçSistem olarak ülkemizin 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde 78 senedir sürekli olarak kendimizi geliştirmeye, yeni alanlara girmeye odaklandık. Hem bizim hem de sektörümüzün çok önemli bir görevi var; o da ülkemize çağ atlatmak. Sadece kendimiz değil bizden sonraki jenerasyonlar için de önümüzdeki fırsatları iyi değerlendirmeliyiz. Artık yapay zeka ile ülkeler arasındaki uçurumları kapatmak daha kolay hale geliyor. Biz de KoçSistem, Koç Dijital ve Koç Savunma şirketlerindeki Ar-Ge merkezlerimiz ve iş ortaklarımızla birlikte değer yaratmaya, Suudi Arabistan’dan Amerika’ya kadar çok geniş bir coğrafyaya teknolojimizi ihraç ederek kendi mühendislerimizin geliştirdiği çözümleri sunmaya devam edeceğiz” dedi.

“Bilişim ihracatçılarına yaklaşık 422 milyon TL destek verildi”

Sistem Global Satış ve Pazarlama Direktörü Serra Yılmaz yaptığı konuşmada, “Yeni nesil finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Özellikle yurtdışına açılmak isteyen, ihracatla büyümeyi hedefleyen şirketlerin yanında olmak bizim için çok önemli. Ülkemizin bilişim ihracatına baktığımız zaman 2018-2022 yılları arasında dolar bazlı yıllık %10 bir büyüme kaydettiğimizi görüyoruz. TÜBİSAD’ın açıkladığı son verilere göre ise 2022 yılında toplam bilişim ihracatı 28,6 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Bunun 24 milyar TL’si yazılım şirketlerinden geliyor. Global ihracattan aldığımız pay ise %0,3. Bu bize şunu gösteriyor; güzel bir büyüme kaydediyoruz ancak gidilecek daha çok yol var. Bilişim ve yazılım sektöründe faaliyet gösteren firmaların büyüme eğrilerine baktığımızda sağlanan teşvik ve desteklerin büyüme ve globalleşme sürecinde kaldıraç etkisi yarattığını görüyoruz. Geçtiğimiz yıl bilişim ihracatçılarına yaklaşık 422 milyon TL destek verildi. Bilişim şirketleri için önümüzdeki dönemde gündem maddeleri ihracat, globalleşme, Ar-Ge ve inovasyon olacak. Bunun için de yeni nesil finansman kaynaklarının doğru kullanılması ve değerlendirilmesi çok önemli. Bu sağlandığında Türk şirketlerinin teknoloji ihracatı anlamındaki başarıları artacaktır” dedi.

Teknolojiyi ileriye götürecek en önemli yatırımlardan biri yapay zeka

Türkiye bilişim pazarının çok hızlı geliştiğini ve mobil teknolojilerin yaygınlaşması ile şirketlerin dijitalleşme çabalarının bu gelişmeye büyük katkı sağladığına dikkat çeken Este Bilişim CTO’su Erdinç Kapucu, “Teknolojiyi ileriye götürecek en önemli yatırımlardan biri yapay zeka. Geçtiğimiz 8 aya baktığımızda yapay zekanın artık son tüketicilerin de hayatına girdiğini görüyoruz. Müşteri beklentilerine yönelik yapay zekaya dair yeni mühendislik türleri açılıyor, üniversiteler bu alanda bölümler açıyor. Bu alanların çeşitlenmesi öğrencilerin sektöre kazandırılması için çok anlamlı” diye konuştu.

35 Yıl Emek Ödülleri

Bilişim 500

“Yeni yüzyılımızda daha da ileri ‘further’” teması ile gerçekleştirilen törende ayrıca bilişim sektörüne 35 yıl emek veren Serhan Demirer, Cüneyt Kalpakoğlu, Tufan Alatan, Sinan Oymacı, Ken Bradley, Kenan Altınsaat ve Dr. Reha Çetin’e de ödülleri verildi.

Figopara 2023 yılının ilk yarısında 7 kat büyüdü

0

Yeni nesil alacak finansmanı platformu Figopara, 2023 yılının ilk yarısında işlem büyüklüğünü bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık 7 kat artırırken, aracılık ettiği finansmanı da 2 katına taşıdı. 2023 yılının ilk yarısında hedefleri doğrultusunda büyümeye devam ettiklerini vurgulayan Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar, “Yılın ikinci yarısında global büyümemiz ivme kazanırken, platformumuza katacağımız yeni hizmetler ile KOBİ’lerin Super App’i olma yolunda da adımlarımızı hızlandıracağız” dedi. 

Tedarikçi finansmanına aracılık etmenin yanında geliştirdiği çözümlerle KOBİ’lerin, işletmelerin finansmana hızlı erişimini sağlayan yeni nesil alacak finansmanı platformu Figopara, KOBİ Finansmanı ve Tedarikçi Finansmanı hizmetleriyle hızla büyümeye devam ediyor. Türkiye’de finansman şirketlerinin büyüme hızlarında düşüş yaşanan 2023 yılının ilk yarısında bir önceki yıla kıyasla 7 kat büyüyen Figopara, işlem büyüklüğünü KOBİ Finansmanı’nda yaklaşık 7.5 kat, Tedarikçi Finansmanı’nda ise 6 kat artırdı. KOBİ Finansmanı’nda yılın ilk yarısında işlem hacmi geçen yıla kıyasla 4 kat büyürken, Tedarikçi Finansmanı’nda işlem hacmi ise 2 katın üzerinde artış gösterdi. Figopara’nın aracılık ettiği finansman söz konusu dönemde 2 katına çıkarken, platform aracılığıyla en çok finansmana erişen sektörler ise sırasıyla perakende, imalat ve taşımacılık oldu.

Alternatif finansman modellerine ilgi artıyor

Yılın ilk 6 ayına ilişkin verileri değerlendiren Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar, “Şirketler için tahsilat problemi ve finansmana erişim temel sorun olmaya devam ediyor. Alternatif finansman modelleri tam da bu noktada daha önemli hale gelirken, FinTek’ler önemli bir ihtiyaca çözüm sunuyor. Figopara verileri de bunu gösteriyor. 2023 yılının ilk 6 ayında KOBİ Finansmanı’nda yeni müşteri sayımızda yüzde 76 artış olurken, Tedarikçi Finansmanı’nda yeni alıcı sayımız ise 3 kat arttı.” dedi.

Sözleşme süreçleri ıslak imza yerine dijital onay ile kolaylaştırıldı

Figopara olarak müşterilerinin kayıt sürecinde yalnızca firma ve kullanıcı bilgilerini alarak bu aşamayı çok daha kolaylaştırdıklarını vurgulayan Koray Bahar, “Tamamen dijital olarak düzenlenen firma kayıt akışı, müşterilerimizin portalımıza hızlıca girişini sağlıyor. Böylece geleneksel şekilde doküman onaylarının beklendiği akışın yerine uçtan uca dijitalize edilmiş bir süreçle, hızlıca erişimler sağlanabiliyor ve işlemler başlatılabiliyor. Portal altyapımızdaki en önemli yenilik ise ıslak imzalar üzerinden ilerleyen sözleşme sürecinin dijital onayla kolaylaştırılmış olması. Güçlü teknik altyapımız sayesinde hem Figopara hem de firmalarımız nezdinde güvenli şekilde iş yapar konuma hızlıca geçebiliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. 

Dubai operasyonuyla birlikte yurt dışı pazarlarda büyümemiz hızlanacak

Figopara’nın yurt dışı faaliyetlerine de değinen Bahar, yılın ilk yarasında Dubai operasyonunda sözleşmeleri tamamladıklarını ve bu ülkede ilk işlemlerin yılın ikinci yarısında gerçekleşmeye başlayacağını söyledi. Koray Bahar, “Dubai operasyonuyla birlikte yurt dışında büyümemiz hızlanacak” dedi. Figopara’nın organik büyümenin yanı sıra inorganik olarak da büyümeye devam edeceğini vurgulayan Bahar, “Yurt içi ve yurt dışı stratejimiz ve büyüme hedeflerimiz doğrultusunda önümüzdeki dönemde Figopara’yı daha da ileriye taşıyacak satın alımlar gerçekleştiriyoruz. Vizyonumuz doğrultusunda planladığımız ilk satın almanın imzasını tamamladık. Bir diğer satın alma için de imza aşamasındayız. Yıl sonuna kadar gerçekleştirdiğimiz 2 satın almayı KOBİ’lerin Super App’i olma yolculuğumuzda platformumuza eklenen yeni özelliklerle birlikte kamuoyu ile paylaşacağız. değerlendirmesinde bulundu.

Rekabet Kurumu’ndan Samsung ve LG’ye büyük ceza!

0

Piyasa koşullarını denetlemek, monopol ve tekel durumlarını önlemek, tüketici haklarını korumak ve adil rekabeti sağlamak için gerekli düzenlemeleri yaparak uygulamakla görevli olan Rekabet Kurumu, Samsung ve LG için yüklü miktarda ceza kesti. İşte detaylar…

Rekabet Kurumu neden Samsung ve LG’ye ceza verdi?

Bir üretici veya markanın, belirlediği ürün veya hizmetlerin perakende satış fiyatlarını kontrol etme veya düzenleme girişimi bir suç olarak kabul edilir. Zira bu tür bir müdahale, ürünlerinin piyasadaki fiyatını belirleyerek, satıcıların bu fiyatı aşağı veya yukarı çekme yeteneğini kısıtlamayı amaçlar.

Bu nedenle genellikle rekabet yasalarına aykırı olarak kabul edilir. Çünkü serbest piyasanın doğasına aykırı olarak rekabeti kısıtlama veya bozma durumuna yol açabilir. Rekabet Kurumu ise tüketici haklarını ve adil rekabeti koruma amacıyla bu tür fiyat müdahalelerine karşı çıkarak bugün olduğu gibi para cezası veya farklı yaptırımlar uygulayabilir.

Samsung Electronics İstanbul Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi, LG Electronics Ticaret AŞ ile SVS Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi Hakkında Yürütülen Soruşturmaya İlişkin Nihai Kararın 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 49. Maddesi Uyarınca Açıklanması

Rekabet Kurulunun 09.09.2021 tarihli ve 21-42/617-M sayılı Kurul kararı uyarınca yürütülen soruşturma ile ilgili olarak düzenlenen Rapor’a ve Ek Görüş’e, toplanan delillere, yazılı savunmalara, sözlü savunma toplantısında yapılan açıklamalara ve incelenen dosya kapsamına göre,

a) Samsung Electronics İstanbul Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti., LG Electronics Ticaret AŞ ile SVS Dayanıklı Tük. Mall. Paz. ve Tic. Ltd. Şti.nin yetkili satıcılarının yeniden satış fiyatına müdahalede bulunmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiklerine

b) Bu nedenle, 4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin üçüncü fıkrası ve “Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar İle Hâkim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik”in 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve ikinci fıkrası

i. ile üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri uyarınca 2021 mali yılı sonunda oluşan ve Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi gelirleri üzerinden takdiren,

  • Samsung Electronics İstanbul Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti.’ye 227.161.142,04- TL,
    • ii. ile üçüncü fıkrasının (a) bendi ve 7. maddesinin birinci fıkrası hükümleri uyarınca 2021 mali yılı sonunda oluşan ve Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi gelirleri üzerinden takdiren,
  • SVS Dayanıklı Tük. Mall. Paz. ve Tic. Ltd. Şti.’ye 1.984.907,00-TL,
    • iii. ile 6. maddesinin birinci fikrasının (a) bendi hükümleri uyarınca 2021 mali yılı sonunda oluşan ve Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi gelirleri üzerinden
  • LG Electronics Ticaret AŞ’ye 33.870.305,21-TL,
    • idari para cezası verilmesine gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.

10 adımda Google Chrome’u daha güvenli hale getirin!

Günümüzde gittikçe artan mobil cihaz türleri ve sayısı ile birlikte siber saldırılar, tehlikeler katlanarak artıyor. Bakıldığında, kullanıcıların internette gezinmek için en sık tercih ettikleri yollardan biri Google Chrome tarayıcıyı kullanmak.

Bu on adımı izleyerek internette çok daha güvenli bir şekilde seyahat edebileceksiniz!

1- Güvenliği kontrol etme

Google Chrome’un Güvenlik Kontrolü ve Gizlilik Kılavuzu araçları, tarayıcının yeterince güvenli olup olmadığını hızlı bir şekilde kontrol etmenizi sağlıyor.

NASIL? Sağ üstteki üç noktaya dokunun ve Ayarlar Gizlilik ve güvenlik’i seçin. Güvenlik denetimini ve ardından Gizlilik Kılavuzunu seçin.

Google Search dilbilgisi kontrolü

2- Verileri temizleme

Tarayıcılarımız, diğer şeylerin yanı sıra reklamları kişiselleştirmek için kullanılan çerez dosyalarını saklıyor. Ancak bu silinebilir.

NASIL? Gizlilik ve güvenliği açın. Tarama verilerini temizle >Temeller’i seçin. Tarama geçmişi, çerezler veya dosyalar gibi temizlemek istediğiniz şeyleri işaretleyin. Varsayılan olarak, her şey silinir, ancak değiştirmek için Zaman aralığına da basabilirsiniz. Net verilerle onaylayın. Daha fazla seçenek almak için Gelişmiş‘i seçebilirsiniz. Burada, örneğin kaydedilmiş şifreleri ve web sitesi ayarlarını silebilirsiniz.

3- Gelecekteki çerezleri engelle

Gelecekte çerezleri engellemeyi seçebilirsiniz.

NASIL? Gizlilik ve güvenliği açın. Çerezleri ve diğer site verilerini seçin ve ne tür çerezlerin kaydedileceğine karar verin. Ayrıca, tüm pencereleri kapattığınızda Çerezleri ve site verilerini sil’i etkinleştirebilir ve web trafiğinizle bir Takip Etme isteği gönderebilirsiniz. İkincisi, takip edilmek istemediğinizi işaret eder. Tek tek dosyaları yönetmek için tüm site verilerini ve izinlerini görme bölümüne de gidebilirsiniz.

4- Size özgü istisnalar belirleyin

Oluşturduğunuz kurallar ne olursa olsun, istisnalar ekleyebilirsiniz.

NASIL? Gizlilik ve güvenliği açın. Çerezleri ve diğer site verilerini ve Özelleştirilmiş davranışları seçin. Burada her zaman (veya asla) çerez kullanmasına izin verilmeyen siteler ekleyebilirsiniz.

5- Daha güvenli arama yapın

Google Chrome, örneğin kötü amaçlı web sitelerini ziyaret ederseniz veya tehlikeli programlar indirirseniz sizi uyaran Güvenli Tarama adlı bir özelliğe sahip.

6- Değişen yetkileri takip edin

Örneğin, kameranızı ve konum verilerinizi kullanmak için farklı sitelere yetki verilebiliyor. Bunu daha sonra da değiştirebiliyorsunuz.

NASIL? Gizlilik ve güvenliği açın. Site ayarlarını seçin ve ayarlamak istediğiniz şeye tıklayın.

7- Gizliliğinizi kontrol edin

Tüm Google hizmetleri, sizinle ilgili birçok bilgiyi depolayan aynı oturum açma hesabını kullanır. Ama ne olduğunu kontrol edebilirsiniz.

NASIL? myaccount.google.com adresine giderek Google Hesabınızı açın ve giriş yapın. Veri ve gizlilik’e gidin ve Gizlilik Kontrolü’ne gidin. Sihirbazı gözden geçirin ve hangi seçenekleri seçmek istediğinizi seçin. Daha iyi kontrol için bunun yerine Veri ve gizlilik Verileriniz ve gizlilik seçeneklerinizi seçebilirsiniz. Burada ne yaptığınızı görebilir ve farklı özellikleri etkinleştirebilir veya devre dışı bırakabilirsiniz.

chrome

8- Şifrelerinizi güvence altına alın!

Google hesabınız üzerinden ne kadar hassas bilgiye erişildiği göz önüne alındığında, güvenli bir parolaya sahip olmak önemli. İki adımlı doğrulama adı verilen bir şeyle de güvenliği artırabilirsiniz. Bu, yeni bir cihazda oturum açmak için bir şifreye erişmenin yeterli olmadığı anlamına geliyor, ayrıca oturum açmayı cep telefonunuzla onaylamanız gerekiyor.

NASIL? Google Hesabını açın. Güvenliği seçin ve değiştirmek istiyorsanız Parola’ya dokunun. Ayrıca İki adımlı doğrulamaya dokunabilir ve güvenliği artırmak için talimatları takip edebilirsiniz.

9- Telefon numaranızı güncel tutun

Google hesabınıza her zaman erişebildiğinizden emin olmak için doğru kurtarma bilgilerini girmiş olmanız önemli. Bunlar, bir şey olursa kontrolü hesabınıza geri yükleyebilen telefon numaraları ve e-posta adresleri. Bu bilgilerin doğru olduğundan emin olun!

10- Reklam merkezini açın

Tabii ki, en önemli şeylerden biri de Google’daki reklamlarınızı kontrol etmek. Bunu şirketinizin Reklam Merkezi’nde yapabilirsiniz.

NASIL? Google Hesabınızı açın. Verileri ve gizliliği seçin ve Kişiselleştirilmiş Reklamlara gidin. Burada kişiselleştirilmiş reklamlarınızda hangi bilgilerin kullanılacağını farklı şekillerde seçebilirsiniz.

Google’a 5 milyar dolarlık tüketici gizliliği davası!

0

Kaliforniya’da, bir grup, Google’ın Chrome tarayıcısının gizli sekmesinde bile verileri topladığı iddiasıyla harekete geçerek dev teknoloji şirketine karşı 5 milyar dolarlık tazminat davası açtı. Şimdi ise Google, bu iddiaların hukuki çerçevede ele alınacağı mahkeme sürecine hazırlanıyor. Davacılar, gizlilik ihlali iddialarını yargının önüne taşındı ve Google’ın internet kullanıcılarının gizliliğine saygı gösterip göstermediği incelenecek.

ABD Bölge Yargıcı Yvonne Gonzalez Rogers, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Google’ın kullanıcıların çevrimiçi etkinliklerini gizlice izlediği iddialarını reddetti. Google’ın, kullanıcılarına net bir şekilde bilgi vermediği için çevrimiçi görüntülemeleri hakkında veri topladığına dair kanıt bulunmadığını ifade etti. Rogers, 36 sayfalık kararında, kullanıcıların günlük 3 dolar ödeyerek Google’ın verilerini izlemesine izin veren bir pilot programa atıfta bulunarak verilerin bir pazar değeri olduğunuda belirtti.

Davacıların avukatı David Boies, önerilen 5 milyar dolarlık grup dava için yaptığı açıklamada, yargıcın kararını “milyonlarca Amerikalının gizlilik çıkarlarını koruma yolunda önemli bir adım” olarak değerlendirdi. Davacılar, Google’ın, Chrome tarayıcısını “Gizli” moduna veya diğer tarayıcıları “özel” tarama moduna aldıklarında bile çevrimiçi etkinliklerini izleme yeteneğine sahip olduğunu idda iddia etmişti.

Google sözcüsü Jose Castaneda, şirketin davacıların iddialarına güçlü bir şekilde karşı çıktığını ve kendilerini sert bir şekilde savunacaklarını belirtti. Castaneda, “Gizli mod, çevrimiçi gezinme sırasında verinizi tarayıcıya veya cihaza kaydetmeden gezinme seçeneği sunar” dedi.

Google’ın 1 Haziran 2016’dan itibaren kullanıcı verilerini toplama iddiasıyla açılan davada, her bir kullanıcı için 5 bin dolarlık tazminat talebiyle ilerleniyor. Kullanıcıların gizli sekme kullanmalarına rağmen veri toplandığı ifade edilen bu büyük şirketin, gizlilik politikalarını gözden geçirmesi gerekliliği vurgulanıyor. gectiğimiz günlerde Google Arama’nın rakip hizmetlere zarar verdiği iddiaları ile ilgili davada sona yaklaşmıştı.

Google’a açılan gizlilik davası hakkında siz ne düşüyorsunuz? yorumlar kısmında bizimle paylaşabilirsiniz.

Netflix, mobil kullanıcıları hedefleyen yeni özelliğini devreye soktu!

Popüler dijital içerik platformu Netflix, mobilde izlerken bir diziye veya filme başparmak yukarı, çift başparmak yukarıya veya başparmak aşağı şeklinde puanlama yapmanın bir yolunu ekliyor. Bu Netflix’in hem kendi yayın politikaları hem de sizin önünüze çıkardığı önermeleri etkileme potansiyeline sahip yeni bir özellik.

Bu yeni değişiklikle, bir şey izlerken ekrana dokunduğunuzda, bilindik seçeneklere ek olarak üç farklı başparmak düğmesini göreceksiniz (ileri/geri atlama düğmeleri ve bir videonun hızını değiştirmek gibi).

Sözcü Layal Brown’a göre, yeni başparmak düğmeleri Pazartesi günü iOS’ta ve “daha sonra” Android‘de mevcut olacak. Ve bir videoyu mobilde aktif olarak izlemediğinizde derecelendirmek istiyorsanız, bunu bir şovun veya filmin ayrıntılar ekranından yapabilirsiniz.

Platform, 2017’de bir yıldız sisteminden başparmak yukarıya bir sistemine geçti. Kullanıcıların izlediklerini gerçekten sevdiklerinin altını çizmelerinin bir yolu olarak 2022’de çift başparmak yukarıya ekledi.

Netflix son yıllarda ülkemizde ve dünyada hesapları kullanımla ilgili sınırlar getirmesi, şifre paylaşımını önlemeye çalışması ve benzeri birçok olumsuz konuyla gündemde. Kullanıcılar sürekli olarak artış gösteren fiyatlar, reklamlı paket gibi alternatiflerin gündem olması ve ödenen onca ücrete rağmen adeta kast sisteminin işlemesi nedeniyle oldukça dertli.

Atılan adımların, oluşan bu olumsuz atmosferi dağıtmaya ve tekrar müşteri kazanmaya yönelik yapıldığı fikri kullanıcılarda hakim. Her ne olursa olsun müşteri memnuniyetine katılan her adım karşılık bulma şansına sahip.

İçeriklerinizi yapay zekadan koruyun! Artık OpenAI’in web tarayıcısını engelleyebilirsiniz

0

Yapay zeka araçlarının geliştirme aşamaları başından beri tartışma konusu oldu. İnsanlar ürettikleri içeriklerin yapay zekanın geliştirilmesinde kullanılmasından ve haklarının ihlal edilmesinden rahatsızlıklarını dile getiriyordu. OpenAI artık web tarayıcısının engellenebileceğini duyurdu.

OpenAI, web sitesi operatörlerinin sitelerinin Robots.txt dosyasında GPTBot tarayıcısına özellikle izin vermeyebileceğini veya IP adresini engelleyebileceğini söyledi. OpenAI blog gönderisinde, ”GPTBot kullanıcı aracısıyla taranan web sayfaları potansiyel olarak gelecekteki modelleri iyileştirmek için kullanılabilir ve ödeme duvarı erişimi gerektiren kaynakları kaldırmak için filtrelenir, kişisel olarak tanımlanabilir bilgiler (PII) topladığı veya politikalarımızı ihlal eden metinlere sahip olduğu bilinmektedir.” dedi.

Hariç tutulan kriterlere uymayan kaynaklar için, “GPTBot’un sitenize erişmesine izin vermek, AI modellerinin daha doğru olmasına ve genel yeteneklerini ve güvenliklerini geliştirmesine yardımcı olabilir.”

ChatGPT güvenliği

GPTBot’u engellemek, OpenAI’de internet kullanıcılarının büyük dil modellerini eğitmek için verilerinin kullanılmasını devre dışı bırakmalarına olanak tanıyan ilk adım olabilir. DeviantArt tarafından geçen yıl tasarlanan bir “NoAI” etiketi gibi, içeriği eğitimden çıkaracak bir bayrak oluşturmaya yönelik bazı erken girişimleri takip ediyor. Daha önce bir siteden kazınmış içeriği ChatGPT’nin eğitim verilerinden geriye dönük olarak kaldırmaz.

İnternet, OpenAI’nin GPT modelleri ve Google’ın Bard’ı gibi büyük dil modelleri için eğitim verilerinin çoğunu sağladı. Ancak OpenAI, verilerini sosyal medya gönderileri, telif hakkıyla korunan eserler veya internetin hangi bölümlerini bilgi için kazıdığını doğrulayıp almadığını doğrulamayacak. Ve AI eğitimi için veri tedarik etmek giderek daha tartışmalı hale geldi.

Wipro yapay zeka

Reddit ve Twitter da dahil olmak üzere siteler, kullanıcılarının gönderilerinin AI şirketleri tarafından ücretsiz kullanımını engellemeye zorlarken, yazarlar ve diğer reklam öğeleri, çalışmalarının izinsiz kullanıldığı iddiasıyla dava açtı. Milletvekilleri ayrıca geçen ay AI düzenlemesiyle ilgili çeşitli Senato duruşmalarında veri gizliliği ve rıza sorularına tutunuyorlar.

Axios tarafından bildirildiği gibi, Adobe gibi şirketler, verileri bir anti-impersonation yasası aracılığıyla eğitim için değil olarak işaretleme fikrini ortaya attılar. OpenAI de dahil olmak üzere AI şirketleri, insanlara AI tarafından bir şey üretilip üretilmediğini bildirmek için bir filigran sistemi geliştirmek için Beyaz Saray ile bir anlaşma imzaladı, ancak eğitim için internet verilerini kullanmayı bırakma sözü vermedi.

Elon Musk’ın beyin implantları şirketi Neuralink 280 milyon dolar yatırım aldı!

0

Elon Musk’ın beyin implantları geliştiren şirketi Neuralink, Founders Fund’dan 280 milyon dolarlık yatırım aldı. Bu, Founders Fund’un Elon Musk’ın projelerine yaptığı ilk yatırım değil. Daha önce The Boring Company ve SpaceX’e yatırım yapmışlardı. Founders Fund ortağı Scott Nolan, yaptığı paylaşımda Neuralink’i desteklemekten heyecan duyduklarını ve felçli hastalara yardım etmeyi amaçladıklarını belirtti.

Neuralink, Temmuz 2021’de Google Ventures, Peter Thiel’ın Founders Fund’ı ve OpenAI CEO’su Sam Altman gibi yatırımcılardan 205 milyon dolar yatırım aldığını duyurmuştu.

Elon Musk tarafından 2016’da kurulan Neuralink, insan beynini bilgisayar arayüzüne bağlayarak nörolojik rahatsızlıkları olan kişilerin iletişimini ve kontrolünü artırmayı amaçlayan bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Halihazırda hayvanlar üzerinde test edilen bu teknoloji, felçli bireylerin telefon gibi cihazları sadece düşünce gücüyle kullanabileceği iddiasıyla dikkat çekiyor. İnsan klinik denemelerine başlamak için FDA onayı alınmış olmasına rağmen, henüz insanlı deneylere başlanabilmiş değil.

Geçtiğimiz hafta, Northwell Health’in Feinstein Biyoelektronik Tıp Enstitüsü tarafından geliştirilen yapay zeka destekli beyin implantı da benzer şekilde önemli bir adım olarak öne çıktı. Bu teknoloji, felçli insanların yeniden hareket etmesini ve duyusal hislerine kavuşmasını sağlayarak beyin ve beden arasındaki iletişimi restore etmeyi hedefliyor.

Beyin çipi girişimine Elon Musk beş yıldır üzerinde çalışıyor. şirketin hedefi ise beyni bir bilgisayara bağlamak için implantları kullanmak. Şimdiye dek sadece hayvanlar üzerinde testler yapıldı ve 2022’de bir bilgisayar oyunu olan Pong’u oynama çabaları sırasında bir maymunun ölmesi, proje testlerini incelemeye soktu. Ancak Aralık ayında Reuters tarafından yayınlanan bir rapora göre, çalışanlar şirketin pazara acele ettiğini ve dikkatsizce yapılan hayvan deneylerinin ölümlerle sonuçlandığını, bu durumun da federal bir soruşturmaya yol açacağını belirtti.