IPTV yayıncısına 30 yıl hapis!

0

IPTV servisi Flawless’ı işleten beş kişi Premier League temsilcilerinin açtığı dava sonucunda 30 yıl hapse mahkum edildi.

Flawless IPTV, 2016 yılında Mark Gould, Steven Gordon, Peter Jolley ve Christopher Felvus tarafından kurulan bir korsan IPTV hizmetiydi. İngiltere’de Premier League maçlarına odaklanan bu hizmet, geniş bir müşteri kitlesi kazandı ve uygun fiyatıyla popülerlik kazandı.

Ancak, 2017 yılında, Crimestoppers adlı bir yardım kuruluşu, Flawless hakkında şikayetler aldı ve bu bilgiyi polis yerine telif hakkı ihlaliyle mücadele eden Federation Against Copyright Theft adlı bir kuruluşa iletti. FACT, gizli bir operasyonla Ekim 2017’de Flawless aboneliği satın alarak, Sky ve Virgin gibi kanalların yayınlarını sunduğunu tespit etti.

FACT, hükümet, kolluk kuvvetleri ve sivil otoritelerle olan bağlantılarını kullanarak Premier League’in haklarını savunmak için harekete geçti. GAIN adlı bir hükümet ajansı bilgi ağına yapılan bir rapor, önemli kamu kaynaklarının tahsis edilmesine yol açtı. Bir finansal soruşturmacının desteğiyle, bir Ticaret Standartları yetkilisi soruşturmayı devraldı ve yaklaşık altı ay sonra Flawless neredeyse tamamen sona erdi.

2018 yılında Londra’da iki adrese arama emirleri uygulandı. Gould, Greenwich’teki evinde, yakın zamanda 600.000 sterlin nakit olarak satın alınan bir dairede gözaltına alındı. Bir ay kadar sonra yetkililer Steven Gordon ve Peter Jolley’i, üç hafta sonra ise Christopher Felvus’u tutukladı. William Brown ve Zak Smith ise Ağustos 2018’in başlarında gözaltına alındı, ancak davayı mahkemeye sunmaları beş ay daha sürdü ve bugünkü hüküm verilmesine üç yıl daha geçti.

Toplamda, Flawless sadece 22 ay faaliyet gösterdi, ancak tahmini olarak 4,6 milyon sterlin gelir elde etti, bunun 3,7 milyon sterlini kar olarak geri kazandı. Gould’un operasyondan en çok kazanan olduğu söyleniyor, yaklaşık 1,7 milyon sterlin. William Brown ise Flawless’tan neredeyse hiç kazanç elde etmedi, ancak bugün aldığı ceza Steven Gordon’un aldığı cezayla neredeyse aynıydı. Gordon, operasyondan 1 milyondan fazla sterlin kazandı ve ayrıca mahkemeye karşı suç işlediği gerekçesiyle tutuklandı. Bugün hüküm giyen tüm sanıklar gibi, Brown’ın da daha önce herhangi bir suç kaydı yok.

Flawless IPTV, Premier League maçlarını yayınlayan korsan bir hizmet olarak başarılı oldu. Ancak Crimestoppers’ın şikayetleri ve FACT’in operasyonuyla birlikte hızlı bir çöküş yaşadı. Operasyonun parçası olan kişiler gözaltına alındı ve mahkemede yargılandı. Gelirleri milyonlarca sterlin olan bu korsan IPTV hizmeti, yasadışı faaliyetlerinin sonucunda sona erdi.

Üç ayda yatırımcı sayısını 200’ün üzerine çıkardı

Boğaziçi Ventures Portföy’ün Mart 2023’te TEFAS üzerinden yatırımcılara sunduğu BTE – Oyun ve Teknoloji Değişken Fonu üçüncü ayını tamamladı. Türkiye’de fon portföyünde asgari yüzde 80 oranında yerli ve yabancı oyun ve teknoloji şirketlerinin hisse senetlerini barındıran BV Portföy Oyun ve Teknoloji Değişken Fonu, kuruluşunun ilk 90 gününde yatırımcılarına küresel trendlerin yıldızı olan oyun ve teknoloji sektörü şirketlerine ortak olma ve kazançlarından pay alma fırsatı sundu.

BTE fonu, sadece şirketlerin finansal verilerine bakmadan, oyunun kurallarına hâkim bir şekilde geleceği şekillendirecek ve teknolojinin etkisi ile büyüme potansiyeline sahip oyun ve teknoloji şirketlerini özenle seçerek portföyünü oluşturuyor. Bu açıdan yatırımcıların varlık dağılımında çeşitlendirme sağlamakta hem de özellikle hızla büyüyen oyun sektörünün getirebileceği orta-uzun vadeli pozitif ivmeden faydalanma imkânı sunuyor.

BV Portföy ekibinin oyun ve teknoloji alanlarında uzun yıllardır sahip olduğu deneyim ve uzmanlığı ile detaylandırarak portföy dağılımını yaptığı Oyun ve Teknoloji Değişken Fonu ile yatırımcılar oyun ve teknoloji temasıyla büyüyen şirketlerin performanslarına ortak olma şansına sahip oluyorlar.

Activision Blizzard, Nintendo, EA Games, Take-Two Interactive, Nexon Games, Tencent gibi dünyada en çok oynanan ve satış rekorları kıran popüler oyunların yaratıcısı olan şirketlere yatırım yapma fırsatı sunan BTE, yatırım portföyünü trendlere göre genişletmeye devam ediyor. Sadece oyun şirketlerine değil, oyun sektörüne yönelik teknoloji şirketleri ile teknoloji alanında değişimin öncüsü olacak şirketlere de yatırım yapan BTE, üç aylık dönemde AppLovin, Douyu.com, Huya Inc. gibi şirketlere de yatırım yaptı.

Yılın ikinci yarısında, oyuncuların sabırsızlıkla beklediği oyunları çıkaracak şirketleri fon portföyüne ekleyen BTE, fon portföyünü aktif bir şekilde büyüme ve getiri odaklı olarak yönetmektedir. Küresel olarak hızla büyüyen ve genel ekonomik trendlerden bağımsız olarak gelişen ve en çok yatırım çeken şirketler fonun yatırım evreninde yakından takip edilmektedir.    

Asgari yüzde 40 yabancı oyun ve asgari yüzde 40 yerli ve yabancı teknoloji şirketlerinin hisselerine yatırım yapan BTE fonu, oyun sektörü hisse senetlerini Solactive Oyun Endeksinden, yabancı teknoloji hisselerini Nasdaq Teknoloji – 100 (NTTR) endeksine dahil olan şirketlerden; yerli teknoloji hisselerini de BIST Teknoloji endeksine dahil olan şirketler arasından seçmektedir. Temel stratejisi yerli ya da yabancı yenilikçi, değer yaratan dijital oyun ve teknolojilerine yatırım yapmak olan fon, özellikle girişim sermayesi yatırım prensibi ile yönetilirken Boğaziçi Ventures’ın girişim sermayesi fonu yönetmekteki bilgi birikimi ve tecrübesi ile başarılı oyun ve teknoloji yatırımcıları olan kurucularının sektör deneyimini birleştirmektedir.

Boğaziçi Ventures CEO’su Barış Özistek
Boğaziçi Ventures CEO’su Barış Özistek

BTE Fonunun başarılı geçen ilk 90 gününü değerlendiren Boğaziçi Ventures CEO’su Barış Özistek şu noktalara değindi: ‘‘Spesifiki bir yatırım teması üzerine odaklanarak yatırım yapma imkânı sağlayan tematik fonlardan biri olan BTE Oyun ve Teknoloji Değişen Fonu, özellikle belirli bir sektör ya da tema hakkında bilgi ve deneyim sahibi olmayan ya da araştırmaya yeterli zamanı olmayan yatırımcılar için güçlü bir yatırım alternatifi olarak sunuluyor. Fonun kuruluşundan bu yana yönetimi için oyun ve ilgili teknolojiler konusunda oldukça deneyimli ve hisse senedi yatırımları konusunda uzman profesyonellerden oluşan çok güçlü bir takım oluşturduk.  Kurulduğu ilk günden itibaren farklı profillerden yatırımcıların ilgisini toplayan Oyun ve Teknoloji Değişken Fonu’nun yatırım sürecinde portföye eklenecek halka açık yerli ve yabancı tüm şirketler deneyimli ekibimiz tarafından değerlendirildi ve kararlaştırıldı. Portföy dengelemesi, verimli risk yönetimi ve sürekli portföy takibi konularında ince eleyip sık dokuyan ekibimiz ile beraber yatırım komitesi birimini oluştururken de finansal veri ve trend takibine, oyun ekosistemindeki network bağlantılarına ve global veri platformlarından yararlanmaya da ayrıca önem verdik. Yurt içi ve yurt dışı bireysel yatırımcılardan, emeklilik ve yatırım fonlarından ve holdinglerden yatırım alan BV Portföy Oyun ve Teknoloji Değişken Fonu, ilk 90 gününde yatırımcı sayısını 200’ün üzerine taşımayı başarmıştır.

Hız kesmeden gelişen teknolojiyle birlikte her gün milyarlarca kullanıcı boş vakitlerinin büyük bir kısmını oyun oynayarak geçirmektedir. Aracı kurumlarda veya bankalarda yatırım hesabı bulunan bireysel yatırımcılar, değişken fon statüsünde olan ve TEFAS’ta işlem gören BV Portföy Oyun ve Teknoloji Değişken Fonu’nu portföylerine kolayca dahil edebilmektedirler.

Ledger’dan açıklama geldi

0

Tüketici raporları tarafından en iyi donanım cüzdanı seçilen ve güvenlik uzmanları tarafından sürekli olarak test edilen tek sertifikalı donanım cüzdanı olan Ledger, kriptoyu güvenli ve kullanımı kolay hale getirme misyonunu sürdürüyor. Ledger CEO’su Pascal Gauthier, Ledger Recover ile ilgili endişelere, yeni hizmetin duyurulma şekline değindi ve ileriye dönük iyileştirmeler içeren yol haritasını paylaşırken, iletişimde kasıtsız olarak yapılan hata için tüm kripto topluluklarına yönelik açıklamalarda bulundu. 

Güvenlik söz konusu olduğunda, zaman içinde dayanıklılık esastır. Kritik dijital varlık güvenliği ve kullanımı konusunda dünya lideri olan Ledger, varlıkları yöneten özel anahtarları tavizsiz kalite ve iyileştirmelerle güvence altına alma konusunda neredeyse on yıllık bir deneyime sahip. Donjon güvenlik ekibi ise, Ledger liderliğinden tam bağımsız olarak yalnızca Ledger’ın ürün yazılımı ve donanımı değil, tüm ekosistem güncellemelerini denetleme konusunda oldukça iddialı çalışıyor. 

Ledger donanım cüzdanlarına, şirketin yeni ürünü Ledger Recover desteğini sunan ve çok eleştirilen güncelleme konusunda açıklamalarda bulunan Ledger CEO’su Pascal Gauthier, “Ledger Recover gibi bir hizmete olan ihtiyaca yürekten inanıyoruz. Uzun süredir bu alanda olan bizler, kişilerin bağımsız olabilmesini ve dijital değerleri üzerinde kendi sorumluluğunu üstlenebilmesini sağlama yükümlülüğüne sahibiz. Bu, kriptonun felsefesidir. İletişimde kasıtsız olarak yaptığımız hata herkesi şaşırttı ancak müşterilerimizin Ledger Recover’ın, büyüyen kripto topluluğu için oynayacağı rolü ve Ledger’ın gelecekte sunacağı hizmetleri net bir şekilde anlamasını sağladı. Bu iletişim şekli için özür dileriz.” ifadelerinde bulundu.

Açık Kaynak Kullanmak Ana Hedefimiz

Kriptoyu güvenli ve kullanımı kolay hale getirmeyi misyon edinen Ledger, geçtiğimiz iki yıl boyunca dijital varlıklar dünyasını güvenlikle destekleme misyonu doğrultusunda büyük adımlar attı. Güvenlikten asla ödün vermeden, kullanımı kolay deneyimlerle daha fazla kişinin bu özelliklere erişmesini sağlayan Ledger, güvenlik ve daha fazla şeffaflık sunuyor.

Geçtiğimiz günlerde, Nano X cüzdanlara getirdiği yeni güncellemeyle, kullanıcıların kararı doğrultusunda 24 kelimelik gizli kurtarma ifadelerinin üç parçaya bölünüp ayrı ayrı şifrelenerek, saklama hizmeti sunan üç farklı şirkete gönderilmesi şeklindeki çözümüyle gündeme gelen Ledger’dan bir açıklama geldi. Bazı Ledger kullanıcıları, cüzdanlarına gelen yeni güncellemeye şüpheyle yaklaşmış, Reddit ve Twitter gibi sosyal medya platformlarında bunu dile getirmişti. Dünyadaki tüm kripto varlıkların %20’sini güvenceye alan Ledger’ın CEO’su Pascal Gauthier, “Kodumuzu denetlenebilir hale getirmek için mümkün olduğunca açık kaynak kullanmaya devam etmek her zaman ana hedefimiz oldu. Ledger’ın açık kaynak taahhüdü şirket değerlerimizden biri olan şeffaflığa bağlı. Bu nedenle, açık kaynak kullanımı yol haritasını hızlandırma kararı aldık. İşletim sisteminin temel bileşenlerinden başlayarak mümkün olduğu kadar Ledger işletim sistemini ve bu çalışma tamamlanana kadar yayınlanmayacak olan Ledger Recover’ı dahil edeceğiz. Hizmetin tamamen isteğe bağlı olmasına ek olarak, Ledger Recover protokolünü açık kaynak olarak hizmete sunacağız. Bu yol haritası, CTO’muz ve mühendislik ekibimiz tarafından paylaşılacak ve güncellenecektir.” ifadelerinde bulundu. Ledger’ın güvenliğinin değişmeden kaldığını ifade eden Gauthier, “Müşterilerimizi dinledik; devam etmekte olan yol haritamızı hızlandırıyoruz. Bu deneyimden çok şey öğrendik, bunu gelecekteki iletişim çalışmalarımızda göreceksiniz.” dedi.

Türkiye’nin ilk Podcast Kuluçka Merkezi

Karma Türkiye tarafından İstanbul Kültür Üniversitesi Tasarım Fabrikası’nda açılan Podcast Kuluçka Merkezi podcast dünyasına girmek isteyenlere eğitim veriyor.

Çok sesli yeni sosyal medya platformu Karma Türkiye, ilk podcast kuluçka merkezini İstanbul Kültür Üniversitesi Tasarım Fabrikası’nda açtı. Kuluçka merkezinin, stüdyo kaydı almak için tüm olanakları bulunuyor. İçerik üreticiler, kuluçka merkezinde podcast kaydedebiliyor ve seslendirme yapabiliyor. Aynı zamanda merkez, ses prodüksiyon ve podcast dünyasıyla ilgili eğitim almak isteyen öğrencilerin de staj yapar gibi gereken uygulamalı eğitimi alabildikleri bir stüdyo olarak da konumlanıyor.  Öğrenciler de bu sürece dahil olarak içerik üretmenin hem teorik hem de teknik detaylarını uygulamalı olarak öğrenebiliyor.

Öğrencilere uygulamalı eğitim verilecek

Karma Türkiye
Dilruba Özcan Hocaoğlu / Karma Türkiye CEO

Sesli içerik üreticilerini kullanıcılarla bir araya getiren Karma Türkiye’nin CEO’su Dilruba Özcan Hocaoğlu, İstanbul Kültür Üniversitesi’nde bulunan Tasarım Fabrikası’ndaki kuluçka merkezinde kendilerinin de yer almalarının istendiğini söyleyerek, “Podcast kuluçka merkezinde sesli dünyayı merak eden herkes için uygulamalı eğitimler vermek için biz de Karma Türkiye olarak Tasarım Fabrikası’nda yer aldık” diye konuştu.

Üniversitelerin sesli dünyaya doğru şekilde dahil olmasını kolaylaştırmanın öncelikli hedefleri olduğunu söyleyen Dilruba Özcan Hocaoğlu, Karma Türkiye olarak üniversitelerle bir araya geldiklerini ve Radyo, TV, Sinema başta olmak üzere her bölümden podcast, radyo ve sesli içerik dünyasına dahil olmak isteyen öğrenciye uygulamalı olarak eğitim vereceklerini belirtti. 

Yakın zamanda başka üniversitelerde de benzeri bir kuluçka merkezi açmak için hazırlıklarının devam ettiğini söyleyen Dilruba Özcan Hocaoğlu, “Her üniversitede stüdyomuz olmasını sektörümüzü gelişmesi ve her alanda eğitime vurgu yapabilmek açısından çok istiyoruz. Bu alandaki çalışmalarımız devam edecek” diye konuştu.

.

LinkedIn InMail mesajları yapay zeka ile destekleniyor

İşe alım trafiğini artırmak için LinkedIn InMail mesajları yapay zeka ile destekleniyor. Bu sayede mesajları önceliklendirmek daha kolay olacak.

Pek çok profesyonel, sonunda istedikleri işi güvence altına almalarına yardımcı olabilecek bağlantılar kurmak için LinkedIn’i kullanıyor. Platform, şirketlerine katılacak en iyi yetenekleri bulmak isteyen işe alım görevlileri için de aynı derecede faydalı.

InMail mesajlarının kişiselleştirilmesi başarıyı artırıyor

Bununla birlikte, soğuk mesajlar çoğu zaman spam gibi göründüğünden ve kişisel bir bağlantı kuramadığından, işe alım görevlilerinin potansiyel adaylarla bağlantı kurması zor olabilir. LinkedIn, bu sorunu aşmaya yardımcı olmak için üretken bir yapay zeka aracı uyguluyor.

LinkedIn’e göre, işe alım uzmanları InMail mesajlarını platformda kişiselleştirdiklerinde, aday kabul oranlarında yüzde 40’lık bir artış görüyorlar. Sonuç olarak şirket, işe alım görevlilerinin zamandan tasarruf etmesine ve daha yüksek kabul oranlarına sahip olmasına yardımcı olmak için yapay zeka destekli mesajlar sunuyor.

Recruiter’daki yapay zeka destekli mesajlar, profilinizi saniyeler içinde kişiselleştirilmiş mesajlar oluşturmak üzere taramak için LinkedIn’in şirket içi üretken yapay zekasını kullanıyor.

Artık, bir işe alım uzmanından gelen kutunuza genel, kopyalayıp yapıştırılmış bir InMail mesajı almak yerine, muhtemelen sileceğiniz, yapay zeka küratörlüğünde bir not bulacaksınız. Mesaj, iş deneyiminiz ve sizinle ve deneyiminizle ilgili iş tanımıyla ilgili ayrıntılar dahil olmak üzere profilinize özgü bazı özellikleri içerebilir. Özellik şimdiden ABD ve Avrupa’daki bir avuç müşteriye sunuldu ve Haziran ayında daha geniş bir kullanıma sunuldu.

LinkedIn ayrıca, işletmelerin doğru yetenekleri çekmesine yardımcı olacak, şirketin Hakkında bölümündeki yeni değerler bölümü, Recruiter’da gelişmiş beceri arama seçeneği ve yakında kullanıma sunulacak olan LinkedIn Learning’de yeni bir “elinizi kaldırın” özelliği dahil olmak üzere diğer özellikleri de kullanıma sundu.

Mitsubishi’nin robot ressamı Win Eurasia’da yeteneklerini sergileyecek!

0

Mitsubishi Electric kolaboratif robotu Melfa Assista Win Eurasia Fuarı’nda ilk defa resim çizecek. Mitsubishi Electric Türkiye, dijital üretime yönelik yeni nesil otomasyon çözümlerini “Automating the World” konsepti ile 7-10 Haziran tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek Win Eurasia Fuarı’nda sergileyecek.

Mitsubishi Electric Türkiye, 7-10 Haziran tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek 29. Win Eurasia Fuarı’nda güvenilir bir ortak olarak ileri teknoloji, deneyim ve bilgi birikimi ile küresel toplumun iyileştirilmesi için otomasyondan yararlanma hedefini anlatan “Automating the World” konsepti ile dijital üretime yönelik (digital manufacturing) yeni nesil otomasyon sistem ve çözümlerini sergileyecek.

Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri; üretken yapay zekâ ile Melfa Assista cobot entegrasyonunu fuar ziyaretçileriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Kolaboratif robot “Melfa Assista”, yapay zekâ tarafından oluşturulan görselleri bir ressam gibi çizerek özgün ve benzersiz resimler oluşturuyor. Otomasyonun geleceğinde ses getirecek özellikleriyle akıllı üretim anlayışını bir üst basamağa taşıyan Melfa Assista, pek çok farklı sektörde kullanılarak üretimde esneklik, hız ve verimlilik sağlarken hem operatörlü hem de operatörsüz güvenli bir şekilde çalışıyor; operatör olmadığında endüstriyel robot kadar hassas faaliyetlerde bulunuyor.

Sanayi 4.0 entegrasyonunda üretimin endüstriyel teknolojiler ve otomasyon sistemleriyle, asgari eksik ve hata ile sürdürülmesinin mümkün olduğuna dikkat çeken Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü Nurettin Geçgel, “Akıllı makineler ve robotların üretim bandında hayatımıza girdiği Sanayi 4.0’da; insan, cobotlar ve makine iş birliği sayesinde geleceğin çalışma modeli oluşuyor. Yapay zekâ, robotik teknolojiler, akıllı üretim sistemleri, nesnelerin interneti gibi konular Sanayi 4.0 ile dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişmeye devam ediyor. 

Biz de 100 yıllık teknoloji devi Mitsubishi Electric olarak Türk sanayisinin dijital dönüşüm sürecine entegrasyonu için çalışıyoruz. Yeni nesil endüstriyel otomasyon sistemlerimiz ve ileri robot teknolojilerimiz ile Türkiye genelinde hem büyük fabrikalara hem de KOBİ’lerimize çözümler sunuyoruz. Win Eurasia Fuarı’nda bu yıl da katılımcılar ile yüksek teknoloji ürün ve sistemlerimizi paylaşacağız” dedi.

OpenAI yapay zeka hataları için önlem aldı: Artık yalan söylemeyecek!

0

OpenAI yapay zeka hataları için yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yöntem, halüsinasyon olarak tanımlanan hataları önleyebilir. Yapay zeka modelleri gelişmiş olmasına ve olağanüstü şeyler yapabilmesine rağmen, halüsinasyon olarak bilinen hata yapma ve yanlış cevaplar üretme yeteneğine sahipler.

OpenAI yapay zeka hataları için açıklama yapmıştı

ChatGPT ve Google Bard dahil olmak üzere tüm büyük yapay zeka sohbet robotları bu halüsinasyonlara eğilimli. Hem OpenAI hem de Google, sohbet robotlarının muhtemelen yanlış bilgiler ürettiğine dair açıklamalar yapmıştı. Bir ChatGPT blog gönderisinde OpenAI, “ChatGPT bazen kulağa makul gelen ancak yanlış veya anlamsız cevaplar yazıyor” diyor.

ChatGPT IQ

Yanlış bilgilerin yaratılması, yanlış bilgilerin yayılması ve bunun potansiyel olumsuz sonuçları hakkında yaygın endişelere yol açıyor. Yeni bir araştırma gönderisinde OpenAI, yapay zeka modellerinin daha mantıklı hareket etmesini ve halüsinasyonlardan kaçınmasını sağlamanın bir yolunu bulmuş olabileceğini paylaştı.

OpenAI, nihai sonuç hakkında geri bildirim sağlayan “sonuç denetimi” yerine her bir adım için geri bildirim sağlayan bir yöntem olan “süreç denetimi” yoluyla karmaşık matematik problemlerini çözebilen bir model geliştirdi. Araştırma makalesinde OpenAI, MATH veri setini kullanarak her iki yöntemi de test etti ve süreç denetim yönteminin “önemli ölçüde daha iyi performansa” yol açtığını buldu.

OpenAI araştırma makalesinde, “Süreç denetiminin, modeli insan tarafından onaylanan bir süreci izlemeye teşvik ettiğinden, yorumlanabilir muhakeme üretme olasılığı daha yüksektir” ifadelerini kullandı. OpenAI, matematik problemlerinin kapsamı dışında, bu sonuçların ne kadar geniş ölçüde uygulanacağının bilinmediğini, ancak diğer alanlarda keşfetmenin hala önemli olduğunu belirtiyor. 

İnsan beyninin gizemli ağı, Nörobilim kongresi’nde konuşulacak!

0

Ulusal Nörobilim ve Tıp Kongresi için geri sayım başladı. Disiplinlerarası Beyin Araştırmaları Derneği (DABAD) tarafından bu yıl 4’üncü kez düzenlenecek olan Ulusal Nörobilim ve Tıp Kongresi, Nişantaşı Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, 3 ve 4 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek. Alanında uzman çok sayıda akademisyenin yer alacağı, Türkiye’nin en geniş kapsamlı kongresinin bu yılki ana teması ise “Tamamlanamayan Puzzle Beyin” olarak belirlendi.

Bilim insanlarının yüzyıllar boyunca ilgisini çeken, birçok araştırmaya konu olan karmaşık ve gizemli insan beyninin tamamlanmamış parçaları Ulusal Nörobilim ve Tıp Kongresi’nde masaya yatırılacak. 

Disiplinlerarası Beyin Araştırmaları Derneği tarafından bu yıl 4. kez düzenlenecek olan Ulusal Nörobilim ve Tıp Kongresi için geri sayım başladı. Nişantaşı Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, 3 ve 4 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek kongrenin bu yılki ana teması “Tamamlanamayan Puzzle Beyin” olarak belirlendi.

İnsan beyninin gizemli yapısı konuşuluyor

Bugüne dek görülmemiş zengin ve kapsamlı içeriklerin yer alacağı, iki gün sürecek olan kongrede, alanında uzman akademisyenler ve konuşmacılar ile genç araştırmacıların eğitimi amacıyla düzenlenecek pek çok kurs, panel ve konferanslar gerçekleştirilecek. 4. Ulusal Nörobilim ve Tıp Kongresi, sinirbilimin içeriğini kapsayan birçok bilim dalına yer vererek genç yeteneklerin bilime ve beyne olan ilgilerini artırmayı, onlara bilgilerini ifade edebilecekleri bir alan yaratmayı ve bilim insanlarının sinirbilim alanında yaptıkları çalışmaların geliştirilmesini amaçlıyor. 

4. Ulusal Nörobilim ve Tıp Kongresinin içeriğinde; Zihin Felsefesi ve Sinirbilim Sempozyumu, 37 konferans, 31 panel ve 5 kurs yer alıyor. 

Yedi salonda eş zamanlı olarak aralarında Prof Dr. Uğur Batı, Prof. Dr. Korkut Ulucan, Uzm. Dr. Mahir Yeşildal, Dr. Özgür Bolat, Dr. Ender Saraç, Aile-Çocuk Yazarı ve eğitmen Ömür Kurt, oyuncu Tamer Levent olmak üzere alanında uzman 217 akademisyen konuşmacının katılımcılarla buluşacağı kongrede, eğitim cehalet ilişkisi, çağımızın hastalığı odaklanma ve dikkat eksikliği, hafıza ve yaratıcılık gibi birçok konu ele alınacak. 

2. Beyin festivali’nde “Cahil Beyin” teması yer alıyor

4. Ulusal Nörobilim ve Tıp Kongresinde aynı zamanda Türkiye’nin 2. Beyin Festivali de gerçekleştirilecek. Gün boyu ardışık oturumlarla devam edecek etkinlikte “Cahil Beyin” temasıyla siyasette, eğitimde, sağlıkta, teknolojide ve daha pek çok alanda bir olgu olarak beyin konuşulacak.

Etkinliğe katılmak isteyenler kayıtları 1 Haziran tarihine kadar “4.norobilimkongresi.org/” web sitesinden gerçekleştirebilir. 

Gigabyte gizli ürün yazılımı nedeniyle zor durumda

Yazılımı güvenlik hizmetleri sağlayıcısı Eclypsium, Gigabyte’ı zor durumda bıraktı. Gigabyte anakartlardaki gizli ürün yazılımı güvenlik açığına neden olabilir.

Ürün yazılımı güvenlik hizmetleri sağlayıcısı Eclypsium, bazı Gigabyte sistemlerinde şüpheli arka kapı benzeri davranış olarak tanımladığı bir davranış tespit etti. Bir takip analizi Gigabyte’ın, sabit yazılım güncellemelerini indirmek ve ardından yüklemek üzere İnternet’e bağlanan bir güncelleyici programı sessizce çalıştırmak için anakart sabit yazılımındaki kodu kullandığını ortaya çıkardı.

Gigabyte gizli ürün yazılımı güvenlik açığı yaratmış olabilir

Gizli arka kapı, bilgisayar korsanlarının bir sisteme kötü amaçlı yazılım yüklemesine izin verebiliyor. Eclypsium’a göre kod, doğru bir şekilde doğrulanmadan kullanıcıların bilgisayarlarına indiriliyor. Dahası, indirmeler ara sıra daha güvenli HTTPS yerine HTTP üzerinden gerçekleşir ve bu da sizi ortadaki bir adam saldırısına karşı savunmasız bırakabiliyor.

Eclypsium, özelliğin güvenli olmayan şekilde uygulanmasını ele almak için Gigabyte ile birlikte çalıştığını söyledi. Eclypsium 260’tan fazla Gigabyte kartında arka kapı tespit etti. Etkilenen anakartların tam listesi de yayınlandı.

İsteyen Gigabyte kart kullanıcıları ayrıca UEFI / BIOS’larında bir Uygulama Merkezi İndirme ve Yükleme özelliği olup olmadığını kontrol etmeleri ve seçenek mevcutsa devre dışı bırakabilir. Kullanıcıların sisteminizi kötü amaçlı yazılımlara karşı tarayarak olası güvenlik açıklarını tespit etmeleri ve kapatmaları da öneriliyor.

3GPP’nin Çalışma Grubu Başkanlığı Samsung’a emanet

0

Samsung Electronics, dünyanın en büyük telekomünikasyon standart geliştirme kuruluşu olan Üçüncü Nesil Ortaklık Projesi’nde (3GPP) iki araştırmacının iki Çalışma Grubu başkanı olarak seçildiğini duyurdu.

1998 yılında kurulan 3GPP, mobil iletişim için küresel birleşik standart geliştirmeye odaklandı. Samsung, Qualcomm, Apple, Ericsson, Nokia, Huawei gibi dünya genelindeki şirketler ve kuruluşlardan oluşan 3GPP, Samsung Araştırma, Samsung’un ileri araştırma ve geliştirme merkezi olan Younsun Kim ve Andrew Bennett’i 3GPP’nin Radyo Erişim Ağı Çalışma Grubu 1 (RAN WG1) ve Hizmet ve Sistem Açıları Çalışma Grubu 2 (SA WG2) başkanları olarak atadı.

Younsun Kim, Mayıs 2021’de RAN WG1 Başkanı olarak ilk olarak atandı ve iki yıllık görev süresini tamamladıktan sonra tekrar bu göreve layık görüldü. Andrew Bennett ise dört yıl boyunca grup başkan yardımcılığı yaptıktan sonra SA WG2 Başkanı olarak seçildi.

RAN WG1 ve SA WG2, 3GPP için temel nitelikteler ve 5G-Advanced, 5G’nin sonraki sürümü ve bir sonraki nesil mobil iletişimin (yani 6G) hazırlığı için standartlar geliştirmede önemli bir rol oynamaları bekleniyor. RAN WG1, radyo erişim ağının fiziksel katmanının teknik özelliklerinin geliştirilmesinden sorumludur. SA WG2 ise 5G ise sistemin mimari standartlarından sorumludur.

6G çalışmalarına 2020’nin ortalarında başlanması bekleniyor

Samsung Electronics CTO’su Paul (Kyungwhoon) Cheun, “İki araştırmacının önemli 3GPP Çalışma Gruplarının başkanları olarak atanması, Samsung’un mobil iletişim standartlarını küresel liderliğinin bir yansımasıdır” dedi. “Gelecekte, Samsung, 5G teknolojisinin bir sonraki evrimi olan 5G-Advanced için standart gelişimine aktif olarak katkıda bulunacak”. dedi, “3GPP, 5G-Advanced standardını geliştiriyor ve tüketicilerin deneyimlerine önemli etkileri olabilecek yenilikleri içeren bir standardın oluşturulmasına çaba göstereceğiz” diyerek devam etti. Bennett ise, “3GPP üye firmaları ile sadece geliştirilmekte olan 5G-Advanced standardı için değil, 6G’nin hazırlanması için de birlikte çalışacağız. 2030 civarında toplumumuzun taleplerini karşılayan 6G ağları ve cihazları sağlamak için 6G tartışmasının 2020’lerin ortalarında başlamasını bekliyoruz.” diye bitirdi.

Yemek dağıtımı yapan 2.000 yeni robot geliyor

0

Uber’ın alt şirketlerinden Serve Robotics, otonom kaldırım teslimat robotları üretme konusunda uzmanlaşmış bir şirket olarak faaliyet gösteriyor ve Los Angeles’taki ilk işletme yılından sonra büyük bir başarı elde ettiği için hizmetlerini genişletmeye karar verdi.

Genişleme kapsamında, Serve Robotics, Uber Eats ile işbirliği yaparak Amerika genelindeki sokaklara 2.000 ek robot getirecek.

Nvidia destekli olan bu startup şirketi, dolaşan robotlarının trafik sıkışıklığını ve hava kirliliğini azalttığını, aynı zamanda verimliliği artırdığını ve devam eden iş gücü eksikliği baskılarını hafiflettiğini belirtiyor. Serve ayrıca robotlarının 4. seviye otonomiye ulaştığını söylüyor, bu da robotların insan müdahalesi olmadan sürüşün tüm yönlerini tamamlayabildiği anlamına gelir.

Serve’ye göre, 2022 yılında teslimatlar başladığından beri, robotik hizmeti aylık olarak %30’dan fazla büyüdü ve şu anda Los Angeles’ta 200’den fazla restoran bu hizmete katılıyor.

Serve’ın robotik kaldırım teslimatını içeren hizmeti aynı zamanda 7-Eleven tarafından da kullanılıyor ve son zamanlarda Los Angeles’ta Serve robotlarıyla başlatıldı.

Serve Robotics CEO’su Ali Kashani, “Uber ile ortaklığımızı büyütmekten çok heyecanlıyız. Bu ortaklık, otonom teslimat için robotiklerin kitlesel ticarileşmesine doğru büyük bir adımdır,” dedi.

Bu haber, Uber’ın işletmelerin her alanında otonom araçları tanıtmaya devam etme misyonunu sürdürdüğü bir dönemde ortaya çıkmakta. Şirket, Nisan ayında Virginia’da robot teslimat hizmetini genişletme duyurusunu yapmış ve geçen Aralık ayında Motional ile birlikte robotaksi hizmetini başlatmıştı.

Audi’nin 150 yıllık yenilik ve dönüşüm macerası

Audi Tradition, 2023’teki yıldönümü için AUDI AG’nin tarihi araç koleksiyonundan bazılarını ortaya çıkarıyor. Audi Tradition ile Alman Bisiklet ve NSU Müzesi arasındaki işbirliği projesi olan “İnovasyon, Cesaret ve Dönüşüm” özel sergisinin kurulumu da devam ediyor. 

Geleneksel NSU markası doğum gününü kutluyor. 1873’te Christian Schmidt ve Heinrich Stoll tarafından, örgü makineleri üretimi için Riedlingen’de “Mechanische Werkstätte Schmidt & Stoll” kurulan şirket, daha sonra NSU Motorenwerke AG’ye ve nihayetinde günümüzde Neckarsulm’daki Audi fabrikasına dönüştü. Neckar ve Sulm nehirleri üzerindeki Neckarsulm şehrinde kurulmasından ötürü NSU’nun adını alan şirket bisiklet ve motosikletlerden otomobillere kadar ulaşımın gelişimini gözler önüne seriyor.

Audi Tradition, NSU’nun köklü geçmişiyle ilgili anlatılacak birçok hikayeyi, şirket, ürünleri, yarışlara katılım ve çok daha fazlası hakkındaki hikayeleri yıl boyunca aktarmayı planlıyor.

Bu çalışmalardan ilki Audi Tradition’ın hazırladığı on bölümlük bir dizi olacak. Mart’tan Aralık’a kadar, iki veya dört tekerlekli klasiklerden prototiplere ve egzotik modellere kadar her ay bir NSU modeli tanıtılacak. 

Geleneksel NSU markasının tarihi

Christian Schmidt ve Heinrich Stoll, şirketi 1873 yılında Riedlingen’de örgü makineleri üreticisi olarak kurdu. Şirket, 1880’de Neckarsulm’a taşındı ve 1884’te anonim şirkete dönüştürüldü. Neckarsulm şirketi, 1886 yılında tam da zamanında harekete geçti. Bisikletler giderek daha popüler hale geliyordu. Böylece NSU daha fazla bisiklet üretmeye ve satmaya başladı. 1900’den itibaren şirket motosiklet üretimine de başladı. Yeni N.S.U. (NeckarSUlm’dan) markası tüm dünyada popüler olmaya başladı. 1906’da, su soğutmalı dört silindirli motora sahip küçük orta sınıf otomobil Orijinal Neckarsulmer Motorwagen halka tanıtıldı. 1909’da 1.000 çalışan 450 otomobil üretti. Neckarsulm merkezli otomobil üreticisi, ilk kez 1914 yılında mühendislerin alüminyum gövdeli NSU 8/24 PS modelini üretmesiyle hafif yapı konusunda otomotivde yeni bir tarih yazılmış oldu. 

Birinci Dünya Savaşı, derken hiper enflasyonlu 1923 yılındaki devalüasyona rağmen, NSU mali açıdan iyi durumdaydı. 1923’te 4.070 çalışan, bir saatte bir otomobil, 20 dakikada bir motosiklet ve beş dakikada bir bisiklet üretiyordu. Şirket, 1924’te, daha fazla alan kazanmak için Heilbronn’da otomobil üretimi için yeni bir fabrikaya yatırım yaptı. Ancak iki yıl sonra satışlar ilk kez düştü ve bu da nakit sorunlarına neden oldu. NSU, 1929’da otomobil üretimini durdurmak ve Heilbronn’daki yeni fabrikayı Fiat’a satmak zorunda kaldı. Fiat, 1966 yılına kadar burada NSU-Fiat adı altında otomobiller üretti. Neckarsulm iki tekerlekli araçların üretimine odaklandı. 1929’da Wanderer’in motosiklet bölümünün çoğunluğunu devraldı ve 1932’de Berlin’de D-Rad markasıyla satış ortaklığı kurdu. BMW ve DKW’nin yanı sıra NSU, 1930’ların en önemli Alman motosiklet markalarından biriydi. 1936 sonunda Opel’in bisiklet üretimini devraldı. Böylece Almanya’nın en büyük iki tekerlekli araç üreticilerinden biri oldu. NSU, 1933/34’te Ferdinand Porsche tarafından tasarlanan, arkada hava soğutmalı 1,5 litrelik boxer motora sahip bir aracın üç prototipini üretti. Temel konseptiyle bu otomobil daha sonraki VW Beetle’a benziyordu. Ancak mali sebeplerden dolayı seri üretime geçilmedi. Savaş sonrasında Mayıs 1945’te Neckarsulm fabrikası büyük oranda harabe halindeydi.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yeniden toparlanan şirket, popüler NSU bisikletleri ve 98 cc NSU Quick mopediyle üretime devam etti. Bunu 125 ve 250 cc’lik bir model takip etti. Daha sonra 500 cc motor hacmiyle NSU Fox, NSU Lux, NSU Max ve NSU Konsul geldi. Yılda yaklaşık 300 bin motorlu iki tekerlekli araç (moped, motosiklet ve scooter) üreten Neckarsulm merkezli şirket, 1955 yılında küresel motosiklet endüstrisinin zirvesine ulaştı. Dünyanın en büyük iki tekerlekli fabrikasıydı. NSU motosikletleri; 1953 ile 1955 yılları arasında beş motosiklet dünya şampiyonasında kazandığı zaferler ve çok sayıda dünya hız rekoru ile dünya çapında ün kazanmıştı. Ancak şirket yönetimi, 1950’lerin ortalarından itibaren azalan motosiklet talebine çözüm üretmek zorundaydı. Artan refahla birlikte müşteriler otomobil kullanmak istiyordu. Bu nedenle NSU için yeniden otomobil üretme zamanı gelmişti.

NSU, 1958 yılında kompakt Prinz modeliyle, otomobil üretimine devam etti. Kısa sürede teknik yenilikler de yaptı. NSU, 1950’lerin başından itibaren Felix Wankel ile tamamen yeni bir motor konsepti üzerinde çalışıyordu. 1957’de Wankel tipi bir döner pistonlu motor, ilk kez bir NSU test istasyonunda çalıştı.

Neckarsulm merkezli şirket, 1963 yılında Frankfurt Otomobil Fuarında NSU Wankel Spider’ı tanıttı. Böylece otomotivde tarih yazdı. 497 cc ve 50 hp ile tek rotorlu döner motorla çalışan dünyanın ilk seri üretim otomobiliydi. Bir sonraki çığır açan hamle, 1967 sonbaharında Neckarsulm merkezli şirketin Frankfurt Otomobil Fuarında otomotiv dünyasını heyecanlandıran NSU Ro 80’i tanıtmasıyla geldi. Otomobil, çift rotorlu bir NSU/Wankel döner motorla (115 hp) çalışıyordu. Devrim niteliğindeki tasarımı çok dikkat çekti. Ayrıca 1967’de NSU Ro 80, Yılın Otomobili seçilen ilk Alman otomobili oldu.

10 Mart 1969’da NSU Motorenwerke AG ile Ingolstadt merkezli Auto Union GmbH’yi Volkswagen Grubu çatısı altında birleştirmek için bir sözleşme imzalandı. 1 Ocak 1969’dan itibaren, genel merkezi Neckarsulm’da olan AUDI NSU AUTO UNION AG kuruldu. Volkswagenwerk AG çoğunluk hissesine sahipti. Yeni şirketin model yelpazesi, teknik açıdan da çok çeşitliydi. NSU Prinz ve NSU Ro 80’e ek olarak, Audi 100 de Neckarsulm tesisinde üretildi. Ancak 15 yılın ardından 1973’te Prinz ve on yılın ardından 1977’de Ro 80 olmak üzere iki NSU modeli 1970’lerde aşamalı olarak üretimden kaldırıldı. Son olarak 1 Ocak 1985’te AUDI NSU AUTO UNION AG’nin adı AUDI AG olarak değiştirildi ve şirketin merkezi Neckarsulm’dan Ingolstadt’a taşındı. 

Dönüşüm, kendini ve ürünlerini sürekli olarak yenileme NSU ve Audi’nin Neckarsulm fabrikasının tarihinin bir parçası. Hızla hem de sürekli olarak gelişti. Büyük ve küçük ölçekli üretim konusundaki uzmanlığıyla Neckarsulm fabrikası şu anda Avrupa’nın en kompleks fabrikaları arasında yer alıyor ve Volkswagen Grubu’nun en büyük ürün çeşitliliğine sahip lokasyonlarından biri. Tesis akıllı bir fabrikaya dönüşüyor ve elektrikliye geçişe hazırlanıyor. Aynı zamanda yüksek voltajlı batarya konusunda da uzman. Amiral gemisi Audi A8, süper spor Audi R8 ve B, C ve D serilerindeki modellere ek olarak, sportif RS modelleri de Neckarsulm’da geliştirilip üretiliyor. Ayrıca kökleri 1983’te quattro GmbH’nin kuruluşuna kadar uzanan Audi Sport GmbH’nın da merkezi yine burası. 2023’te 40. yılını kutluyor. 2020’nin sonundan bu yana Almanya’da üretilen ilk tamamen elektrikli Audi modeli de burada üretiliyor: Audi e-tron GT quattro. AUDI AG, Neckarsulm fabrikası, yaklaşık 15.500 çalışanı ile şu anda Heilbronn-Franken bölgesinin en büyük şirketlerden biri. Oysa her şey 150 yıl önce on çalışanla başlamıştı.

Audi: Yaratıcı, yenilikçi, çığır açan ve heyecan verici NSU reklamcılığı

“Akıllı sürücüler Fox kullanır”, “Aklı olan Konsul alır”, “Koşmayı bırak – Quickly al” – bunlar efsanevi NSU reklam sloganları. NSU’nun eski Reklam Başkanı Arthur Westrup, “Prinz kullan ve Kral ol: NSU Tarihinden Hikayeler” adlı kitabında, NSU’nun 1950’lerde çok fazla parası olmadığını, bunun da kendisini ve ekibini daha yaratıcı olmaya yönlendirdiğini anlatıyor. Akılda kalıcı sözler dışında, pazarlama uzmanları özel kampanyalara imza attılar.

Örneğin, her Pazartesi BİLD gazetesinin arka kapağında NSU Quickly için özel bir ilan yayınlandı ve bazen güncel konulara değinildi. Almanya ile İngiltere arasındaki bir maçın ardından uygulanan reklamda şöyle yazıyordu: “Berlin’den evlerine dönen yenilmiş oyuncuları görüyorsunuz ve tüm forvetler ‘Ne mutlu bir Quickly olana’ diye inliyor.” 1971 yılında bir başka reklam hit haline geldi. “Ro 80. Teknolojiyle bir adım önde.” NSU Ro 80’in reklam afişinde büyük harflerle yazılmıştı. Böylece Audi’nin ünlü sloganı NSU’nun reklam departmanında yaratılmış oldu. Ve “Teknolojiyle bir adım önde” tüm dünyada insanların aklında yer etti.

Neckarsulm zaferler ve rekorlarla yarışlarda da önde

NSU, hem İkinci Dünya Savaşı’ndan önce hem de sonra köklü bir motorsporları geçmişine sahip. NSU, 500 cc yarış motosikleti ile İngiliz sürücü Tom Bullus, 1930’da Nürburgring’de Almanya Motosik Grand Prix’sini kazandı. Bullus’un, NSU 500 SSR ile çok sayıda yarış dışında Monza’daki Uluslar Grand Prix’yi rekor sürede kazanmasıyla motosikleti en başarılı Alman yarış motosikleti olarak ünlendi. NSU, 1931-1937 yılları arasında 11 kez Almanya, 5 kez İsviçre şampiyonluğu kazandı. Hayranların Bullus olarak adlandırdığı NSU 500 SSR, daha az güce sahip bir versiyon olarak cadde tipi spor motosiklet olarak da satıldı.

1950’lerde NSU aralıksız zaferlere imza attı. 1950’de Heiner Fleischmann (süper şarjlı 500 cc NSU yarış motosikletiyle) ve sepetinde Karl Fuchs’la Hermann Böhm (600 cc motosikletle) kendi sınıflarında Almanya şampiyonu oldular. 1951 sezonundan başlayarak, süper şarjlı motorlara artık motosiklet yarışlarında izin verilmedi, ancak süper şarjlı NSU motosikletleri yaşamaya devam etti. Rüzgar tünelinde optimize edilen aerodinamik kaplamalar ve uzatılmış şasi ile Wilhelm Herz, sırasıyla 290 km/s ile 1951 ve 339 km/s ile 1956’da iki tekerlekli bir araçla dünyanın en hızlı adamı oldu. Yunuslara ve balinalara benzerlikleri nedeniyle, NSU yarış motosikletler kısa sürede Rennfox Typ Delphin ve Rennmax Typ Blauwal olarak ünlendi. O dönem motosiklet yarışlarında kazanılabilecek neredeyse her şeyi kazandılar. NSU’nun 1954 Tourist Trophy’de (TT) kazandı. Man Adası’ndaki fabrika ekibinde Werner Haas, H.P. Müller, Hans Baltisberger ve Rupert Hollaus vardı. Hollaus, dünyanın en tehlikeli motosiklet yarışı olarak kabul edilen yarışı 125 cc sınıfında birinci olarak tamamladı. Haas, Hollaus, Armstrong ve Müller, 250 cc’ye kadar olan sınıfta birinciden dördüncüye kadar ilk sıralarda yer aldı.

NSU ayrıca dört tekerlek üzerinde de zaferler kazandı. Örneğin 1926’da, dört süper şarjlı NSU 6/60 PS yarış otomobili, Berlin’deki AVUS’ta Spor Otomobiller için Almanya Grand Prix’sinde dört galibiyet kazandı. 1960’larda ve 70’lerde, NSU Prinz, NSU Wankel Spider ve NSU TT, dünyanın her farklı yarış pistlerinde seyirciyi heyecanlandıran otomobil yarışlarında teknik becerilerini ortaya koydu. Ve küçük NSU Prinz TT çok kez zirveye çıktı. Bu model Avrupa ve Kuzey Amerika’da toplam 29 ulusal şampiyonluk kazanırken, Willi Bergmeister 1974’te Almanya tırmanma şampiyonu da oldu.

Nvidia GPU’ları yakında Intel üretebilir

0

Geçen yıl, Nvidia CEO’su Jensen Huang, şirketin gelecekteki GPU’larını üretmek için Intel ile görüşmelerde olduğunu doğrulamıştı. Şimdi, Taipei, Tayvan’da bir medya etkinliğinde Huang, Intel’in son nesil işlem düğümüne dayanan Intel tarafından üretilen bir Nvidia çipi için erken test sonuçlarının iyi sonuçlar verdiğini iddia etti ve her iki şirketin de “süreci değerlendirdiğini” ve nasıl ilerleyecekleri konusunda en iyi yol üzerinde çalıştığını belirtti.

Intel CEO’su Pat Gelsinger de Intel 3 düğümü için yeni bir müşteri eklediklerini doğruladı, ancak resmi olarak müşterinin adını açıklamadı. Gelsinger, bir açıklamada, “Intel 3 için öncü bir bulut, kenar ve veri merkezi çözümleri sağlayıcısını öncü müşteri olarak ekleyebildiğimiz için çok mutluyum” dedi. Intel 3 düğümüne dayalı son ürünlerin 2023’ün ikinci yarısında piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Nvidia, ABD ve Çin arasındaki gerilimlerden dolayı tedarikçi tabanını çeşitlilik sağlanması için adımlar atılıyor. Bu gerilimler, bazı ABD yetkililerinin Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi durumunda, ABD ordusunun Çin’in ileri teknolojiye erişimini engellemek için TSMC tesislerini bombalamayı önermesiyle ortaya çıktı. Bununla birlikte, Intel genellikle GPU’larını üretmek için TSMC ve Samsung fabrikalarını kullanıyor. Nvidia CEO’su Jensen Huang, uzun süredir “tedarik tabanını her katmanda çeşitlilik ve yedeklilikle diğer üretim hizmetleriyle bağlantı” konusunda konuşuyor.

Nvidia GPU

Intel ve Nvidia arasındaki iş birliği, coğrafi-politik perspektiften bakıldığında mantıklı görünse de, birkaç kişinin kaşlarını kaldırdı. İki şirket hem CPU hem de GPU alanında doğrudan rekabet halindedir ve birbirleriyle çip tasarımı hakkında bilgi paylaşmanın mantıklı olup olmadığı konusunda birçok kişi merak etti. Her durumda, Nvidia Intel’in fabrikalarını kullanarak GPU’larını üretirse, büyük olasılıkla bunlar ABD’de, Intel’in Arizona’daki yeni fabrikasında inşa edilecek.

Nvidia’nın işini almak, Intel için kritik öneme sahip çünkü şirket son bir yıl içinde sarsıntılı bir dönem yaşadı. İlk çeyrekte, şirket tarihinin en büyük üç aylık zararını rapor etti ve gelirler %36 oranında azaldı, hisse başına kazanç ise geçen yılın aynı dönemine göre şaşırtıcı bir şekilde %133 düştü.

Gelsinger, şirketin sorunlarıyla ilgili olarak sert eleştirilerde bulundu ve The Wall Street Journal’a verdiği demeçte çip üreticisinin “liderlik, insanlar, yöntem vb. konularda ciddi sorunlar yaşadığını” ifade etti. Ayrıca, şirketin fabrika işi de müşteri zorluğuyla karşılaştı, bu nedenle Nvidia gibi büyük bir müşteri yakalamak tam da ihtiyaç duyulan bir şey olabilir.

Girişimcilik stüdyosu Cerebrum Tech oyun sektörüne adım attı

0

Girişimcilik stüdyosu Cerebrum Tech faaliyet alanları arasına oyun sektörünü de ekledi. Hybrid casual tipi 3 mobil oyunu kullanıcılarla buluşturan Cerebrum Tech’in Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, “Vizyonumuza ortak olacak doğru ekiplerle büyümeyi sürdürüyoruz. Mobil oyun kategorisi, girişim ekosistemimizin önemli alanlarından biri olacak. PsyStorm Games adı altında çalışan ekibimizi genişleterek bu alandaki yatırımlarımızı artırmayı hedefliyoruz” dedi.    

Türkiye’nin ilk “yapay zekalı sanal karakteri” Cere’yi geçen martta kullanıcılarla buluşturan Cerebrum Tech, teknoloji alanında yatırımlarını hızlandırıyor. Akıllı şehirler, yapay zeka, web3 ve nesnelerin interneti (IoT) alanlarında Türkiye merkezli olarak dünyanın birçok ülkesinde faaliyet gösteren girişimcilik stüdyosu Cerebrum Tech oyun sektörüne de ilk adımını attı.

Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul
Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul

Geliştirdiği 3 mobil oyunla sektöre giriş yapan Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul, “İlk etapta hybrid casual tipi, oynanışı basit ve minimalist 3 oyunu tüm mobil platformlarda erişime açtık. Hybrid casual oyun kategorisi, casual türüne göre geliştirme süreci daha kısa, hyper-casual türüne göre ise kullanıcıların daha uzun süre oynayabileceği bir oyun kategorisi. Son yıllarda popülerleşen bu kategoride hem oyunların karlılığı hem de rekabet oldukça yüksek. PsyStorm Games adını verdiğimiz mobil oyun geliştirme ekibimizi önümüzdeki süreçte hızla genişleterek bu alandaki yatırımlarımızı artırmayı hedefliyoruz. Mobil oyun kategorisi girişim ekosistemimizin önemli alanlarından biri olacak” diye konuştu. 

İki yeni oyun

Cerebrum Tech tarafından kullanıma açılan “Core Quest” ve “Galactic Rush” adlı mobil oyunlar uzay temalı koşu ve kaçış tipi oyunlar. Core-Quest’te bir astronot, atmosferden yer altında magma seviyesine kadar inen kulvarda silahlı uzaylılardan aşağı doğru düşerek kaçmaya çalışıyor. Galactic Rush ise koşarak engellerin geçildiği ve puan topladığınız bir kurguya sahip. 

Yine kolay oynanan ve RPG tarzına yakın “Thief Adventure” adlı oyunda ise her bölümde değişen odalarda saklı anahtarı bulup silahlı düşmanların koruduğu kapıdan geçmek için mücadele veriliyor.

Cerebrum Tech girişimcilik stüdyosu modeliyle büyüyor 

Teknoloji girişimciliği ekosisteminin güçlenmesi için yeni yöntem ve yaklaşımlara ihtiyaç olduğunun altını çizen Dr. Erdem Erkul, start-up’ların ve girişimcilerin potansiyellerini daha iyi yansıtma şansı buldukları Venture Studio/Girişimcilik Stüdyosu modeliyle gerek Türkiye’de gerek yurt dışında yenilikçi fikirleri bulup desteklemeye çalıştıklarını da söyledi. Dr. Erkul, “Rekabetin her geçen gün daha da sertleştiği teknoloji sektöründe yaratıcı fikirlere sahip ekiplerimize, ekosistemimizdeki uzmanlarımız ve iş deneyimimizle, yazılım geliştirmeden tasarıma, satış stratejisinden büyüme modellemesine kadar her türlü desteği vererek hızlı ve sağlıklı gelişmelerini sağlıyoruz. Vizyonumuza ortak olacak doğru ekiplerle büyümemizi sürdürüyoruz. Mobil oyun sektörüne adım atmak için kurduğumuz ekibimiz de oldukça genç, umut vadeden ve dinamik bir ekip. Bu anlamda ülkemizdeki genç yazılımcı ve geliştiricilerimizi destekliyor olmaktan da büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz” diye konuştu.

Cerebrum Tech oyun geliştirme süreçlerini yapay zeka ile destekliyor

Üretici yapay zeka ile desteklenen oyun geliştirme süreçlerinin oyun dünyasında yeni bir dönem başlatarak özellikle senaryo, diyaloglar, konsept tasarımlar, animasyonlar ve müzikler olmak üzere pek çok konuda hızlı ve kaliteli sonuçlar ortaya çıkaracağına inanılıyor. Cerebrum Tech İnovasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Furkan Örs, “Yapay zeka bugüne kadar oyun dünyasında özellikle oyunculara daha gerçekçi ve insansı deneyimler sunmak için oynanış mekaniklerinde etkin bir biçimde kullanılmaktaydı. İçinde bulunduğumuz dönemde yapay zekanın tasarım, programlama ve içerik üretme gibi yüksek yaratıcılık gerektiren alanlarda kullanımı ile oyun geliştiriciler bir ayda alabildikleri yolu bir haftada alabilir hale geldiler. Biz de Cerebrum Tech olarak oyun geliştirme süreçlerimizde üretici yapay zeka uygulamalarından sonuna kadar faydalanıyoruz” dedi.

Google, Gmail hesaplarını silmeye başlıyor! 

0

Google temel gereksinimleri karşılamadığını gördüğü milyonlarca Gmail hesabını silme kararı aldı. Hesabınızın silinmesini nasıl önleyebilirsiniz?

Dünya’nın en popüler arama motorunun e-posta sistemi olan Gmail, 2004 yılında kullanıma sunuldu ve hızla kullanıcılar tarafından benimsendi. Bugün dünyada en çok kullanılan e-posta sistemlerinden biri.

Popülaritesinin bir kurbanı olarak, her yıl milyonlarca yeni aboneye sahip olan şirket, kullanılmayan hesapları silmek zorunda kalıyor. Bu hesapların büyük çoğunluğu tek bir kullanım için oluşturulmuş ve ardından unutulmuş hesaplar. Bu durum, hizmetten faydalananlar arasında endişelere yol açtı, çünkü hesaplarının silinme korkusuyla yüz yüzeler. Google bu kararı sunucularında alan açmak ve kullanıcıların güvenliğini daha da güçlendirmek amacıyla aldığını söylüyor. Şirkete göre, terk edilmiş bir hesap, dolandırıcılar ve hackerlar için kolay bir hedef oluşturuyor. Gmail hesapları, günlük olarak aldığımız spam’ın büyük bir kısmını oluşturuyor.

İkinci neden ise depolama problemi – her bir kullanılmayan hesap silindiğinde, yeni bir hesap için fırsat doğacak.

Hedeflenen hesaplar, son iki yıldır kullanılmayanlar olacak. Dolayısıyla, hesabınız bu süre boyunca kullanılmadıysa silinebilir.

Gmail hesabınızın silinmesini nasıl önleyebilirsiniz?

En kolay yol, Gmail hesabınızın kullanımını yeniden etkinleştirmek. Bunun için gelen kutunuza gidip bir e-posta göndererek etkinliği yenilemeniz gerekiyor. 

Aşağıdaki seçeneklerden birini de uygulayabilirsiniz:

  • Gmail erişimi olan uygulamalardan birine bağlanmak (YouTube vb.),
  • Hesabınızla Google’a giriş yaparak Google’da arama yapmak,
  • PlayStore’a girerek bir uygulama indirmek,
  • E-postanıza gidip oturum açmak veya mesaj göndermek,
  • Gelen kutunuza giriş yaparak Google Drive’a erişmek.

Mastercard ve Les Benjamins’dan ‘Priceless’ iş birliği

0

Lüks sokak giyim markası Les Benjamins ve dünyanın en tanınan markalarından biri olan Mastercard, Inter Milan ve Manchester City arasında 10 Haziran’da İstanbul’da gerçekleşecek final maçı heyecanını kutlamak adına yaratıcı bir koleksiyon için iş birliği yaptı. İstanbul merkezli lüks sokak giyim markası, Mastercard’ın ikonik logosu ve kendine özgü canlı renklerinden ilham alan yeni kapsül koleksiyonu için global markayla iş birliğine imza attı. T-shirt, şort, ceket, pantolon ve aksesuarlardan oluşan yeni koleksiyonda Les Benjamins kurucusu ve kreatif direktörü Bünyamin Aydın, Mastercard logosundan ve markanın 25 yıldır kullandığı priceless söyleminden ilham aldı.

Les Benjamins, ikonik Mastercard markasından ilhamla final maçı heyecanını yansıtan kapsül koleksiyonunu tanıttı.

Mastercard’ın kullanıcılarına sağladığı güven ve sadelik hissinden ilham alınarak ortaya çıkarılan Priceless (paha biçilemez) koleksiyonu, maksimum rahatlık ve konforu temel alıyor. Koleksiyonda, kendisini insan merkezli bir teknoloji şirketi olarak tanımlayan Mastercard’ın logo tasarımındaki kırmızı ve turuncu renkleriyle iki marka değeri olan tutku ve iyimserlik temsil ediliyor. Yeni koleksiyonun en öne çıkan parçaları arasında siyah ve beyaz renklerdeki Mastercard logolu kıvrımlara ve rahat forma sahip gömlek ve şort seti, düz kısmına kıyasla Mastercard’ın etkileyici logosundan ilham alan çarpıcı arka kısmıyla Fransız havlu kumaş kullanılarak tasarlanan şık ve rahat siyah kapüşonlu sweatshirt tasarımının yanı sıra yıldız desenli kol kısmı ve Mastercard’ın sloganına sahip, markanın İstanbul’a olan sevgi ve minnet duygularına yaptığı göndermeyi sırtında taşıyan bomber ceket yer alıyor. Bu heyecan verici iş birliği kapsamında yaratılan koleksiyonda siyah beyzbol
şapkası, Mastercard markalı beyaz ve siyah çoraplar ve markanın adının yer aldığı kart askısı gibi aksesuarlar da yer alıyor.

Koleksiyonda tasarımlar, geleneksel Mastercard logosunun farklı ve eğlenceli bir yorumunu yansıtıyor; Les Benjamins logosu ikonik finans monikerinin yerini alıyor ve koleksiyonun dikkat çeken parçalarının üzerinde “Hiç uyumayan şehirde paha biçilmez olanaklar” logosu bulunuyor. Hazırlanan koleksiyonda %100 pamuklu, Fransız havlu karışımı ve Les Benjamins’in imzası olan jakarlı kumaşlar kullanılıyor.
Tanıtım etkinliğine Les Benjamins kurucusu ve kreatif direktörü Bünyamin Aydın ve Mastercard Doğu Avrupa İletişim ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Yasemin Develioğlu katıldı.

Develioğlu, “İstanbul’u ve kültürel zenginliğini temsil ettiğine inandığımız bu kapsül koleksiyonunu hem Paha Biçilemez Platformu’nun 25. yılı hem de İstanbul’da gerçekleşecek final maçının ev sahipliği heyecanı içerisindeyken tanıtmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yaptığımız tüm iş birlikleri de markamızın ruhunu, hayal gücümüzü ve paylaştığımız ortak değerleri yansıtıyor” dedi. Aydın da çocukluğundan beri futbolun ve farklı spor dallarının içerisinde yer aldığını belirterek, “Mastercard’la gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğinden büyük keyif aldık. Les Benjamins’in lokal hikayeleri, köklü kültürel etkileri taşıyan felsefesi ve lüks sokak modası kimliğiyle markanın logosu ve renklerini harmanladığımız bu yeni koleksiyonun beğeni kazanacağından hiç şüphemiz yok” diye konuştu.

Yapay zeka çip pazarı ne durumda?

0

Yapay zeka çip pazarı genel itibariyle üç kategoride toplanmış durumda. Eğitim, bulut ve edge bu sektöre yön veriyor.

Şu anda dünya, Nvidia’nın pazardaki baskın konumuna odaklanmış durumda ancak bunu biraz daha derinlemesine incelemek önemli. Nvidia, eğitim çipleri pazarında açık bir şekilde lider. Ancak bu, yapay zeka çiplerine olan talebin yalnızca yaklaşık yüzde 10-20’sini oluşturur. Eğitilmiş modelleri yorumlayan ve kullanıcı sorgularına yanıt veren çıkarım yongaları için oldukça büyük bir pazar var. Bu segment çok daha büyük ve tek başına Nvidia bile bu pazarda kilit sahibi değil.

Ayrıca, pazarı değerlendirmemiz gerekiyor. Kullanıcılar, hem uç hem de bulut ortamlarında çıkarım işlemeye ihtiyaç duyacak. Bulut çıkarımı , veri merkezi talebine bağlı olacak. Bugün veri merkezi yarı iletkenlerinin toplam pazarı yaklaşık 50 milyar dolar. Bu çıkarım piyasası sadece büyük değil, aynı zamanda oldukça parçalanmış.

Üç Pazar ön plana çıktı

GPU’lar üzerinde önemli miktarda yapay zeka çalışmasının yürütüldüğü göz önüne alındığında, Nvidia’nın tartışmasız büyük bir payı var, muhtemelen en büyüğü. AMD de bu pazarı hedefliyor, ancak Nvidia’nın önemli ölçüde gerisinde kalıyor. Üstelik bu, hiper ölçekleyicilerin kendi özel çiplerinin birçoğunu kullandığı bir alan. Bu işin çoğunun hala CPU’larda, özellikle de yetersiz tedarik edilen yüksek kaliteli GPU’larda gerçekleştirildiğini belirtmekte fayda var. Pazarın bu segmentinin öngörülebilir gelecekte oldukça rekabetçi olmaya devam etmesi bekleniyor. AMD gibi, bu da diğer tüm CPU, GPU ve hızlandırıcı satıcılarının sağlıklı bir ürün karışımıyla rekabet edeceği pazar.

A-Serisi işlemcisinde yapay zeka çekirdeklerine önemli bir çip alanı ayıran iPhone, en iyi örnek diyebiliriz. Bazı ölçütlere göre yapay zeka içeriği, A Serisi yongaların yüzde 20’sini kapsıyor. Bu, kalan yüzde 80’in telefondaki diğer tüm işlevleri çalıştırması gerektiğini kabul ettiğimizde dikkate değer bir oran. Diğer birçok şirket de SoC AI stratejilerini benimsiyor.

Yapay zeka alanında yaygın olan bir soru, GPT ve Stable Diffusion gibi en son büyük dil modellerini (LLM) çalıştırmak için gereken bilgi işlem gücü miktarı.

Daha önce belirtildiği gibi, yapay zeka silikon pazarının boyutu için güvenilir tahminler elde etmek şu anda çok zor. LLM’lerin ve diğer modellerin gerçek iş için pratik kullanımını çevreleyen belirsizlik bu duruma yardımcı olmuyor. Örneğin, bir hiper ölçekleyici, geleneksel iş yüklerinin yanı sıra sinir ağlarını da çalıştıracak birkaç yüz bin CPU satın alırsa veya birisi SoC’sine birkaç düzine milimetrekare yapay zeka bloğu eklerse, bunları nasıl hesaba katarız? Şu anda kabaca tahmin, yapay zeka silikon pazarının yaklaşık yüzde 15’ini eğitim, yüzde 45’ini veri merkezi çıkarımı ve yüzde 40’ını edge için oluşturacağını gösteriyor.

Atlas Space’e Amerika’dan en iyi XR/AR/VR ödülü

0

100’den fazla şirketin 19 ayrı kategoride yarıştığı The American Metaverse Summit şirketlerin yoğun katılımıyla Miami’de gerçekleşti. Web3 ve Metaverse’i benimseyen şirketlerin katılım sağladığı etkinlikte, Atlas Space ‘En İyi XR/AR/VR’ firması ödülünün sahibi oldu. Metaverse kavramını ‘Deneyimsel Mimari’ olarak markalara aktaran ve 50’den fazla projeye imza atan Atlas Space; yeni dünyanın altyapısını sunarken, tasarım ekipleri ile görselleştirme, deneyim ekipleri ile bu dünyaların yeniden tasarlanmasına olanak sağlamaya devam ediyor. 

53 şirketin yer aldığı ‘XR/AR/VR’ kategorisinin kazananı: Atlas Space

Bu yıl ilk kez düzenlenen The American Metaverse AwardsWeb3 ve Metaverse’i benimseyen, gelecek vaat eden yeni şirketler, markalar ve büyük şirketler arasında bağlantı kurmak amacıyla Miami’de gerçekleşti. Yeni ve köklü markalar için Metaverse’deki fırsatların yanı sıra, ortaya çıkan yeni iş modelleri ve gelir artırma stratejilerinin keşfedildiği etkinlikte, 100’den fazla şirket 19 ayrı kategoride yarıştı. Dünya çapındaki firmaların kıyasıya rekabet ettiği ödül töreninde, 53 şirketin yer aldığı ‘XR/AR/VR’ kategorisinin kazananı, Atlas Space oldu.

En İyi XR/AR/VR Firması Ödülü’ ortaya koyduğumuz çalışmaların globaldeki karşılığı oldu

Atlas Space CEO’su Ahmet Burçin Gürbüz: ‘Sadece bölgesel değil, global ekosistemi yakından takip etmemizi gerektiren bir alanda işler üretiyoruz. İçinde bulunduğumuz Web3 sektörü, birçoğuna kıyasla çok daha dinamik. Bir ayın bir yıl değerinde olabileceği gelişmeleri yaşıyoruz. Ve bir ayağımız Miami’de. Dolayısıyla işimiz ve ilgimiz gereği sektörel etkinlikler ve ödüllerin nabzını tutuyoruz. American Metaverse Awards & Summit ile de kendi araştırmalarımız sırasında karşılaştık. Ödül için açık başvurulara katıldık ve 100’ün üzerinde marka ile beraber finale kaldığımızı öğrendik. Sonra hayat normal akışında devam etti ve biraz komik ama tesadüfen bir Linkedin paylaşımı ile karşılaşarak En İyi XR/AR/VR firması ödülünü aldığımızı öğrendik. Belki de en değerli taraflarından biri, ödüle yönelik herhangi bir özel bir çalışma yapmadan, ortaya koyduğumuz işlerin hem kitleler hem de özel jüri tarafından değerlendirilerek seçilmesi oldu. Sevindirici bir sürpriz oldu, gerçekten emek emek ortaya koyduğumuz çalışmaların dünya tarafından görülmesi ve ödüllendirilmesinin gururunu yaşıyoruz.’ açıklamasında bulundu.

MediaMarkt’tan Alanya’ya önemli yatırım!

0

Tüketicileriyle yeni mağazalarda buluşmaya devam eden, Avrupa’nın açık ara 1 numaralı elektronik perakendecisi MediaMarkt, Alanya’da mağaza açmaya hazırlanıyor. Eğriköprü Caddesi üzerinde 2 Haziran Cuma günü açılacak olan mağazada açılışa özel kampanyalar da gerçekleştirilecek.

Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan, Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, Alanya’daki 2.150 metrekarelik yeni mağazasının açılışını 2 Haziran Cuma günü gerçekleştirecek.

On binlerce elektronik ürünün sergileneceği yepyeni mağazada, akıllı telefonlardan hoparlör ve kulaklıklara, akıllı bileklik ve saatlerden bilgisayar ve tabletlere, elektrikli ev aletlerinden beyaz eşya, televizyon, ses sistemleri ve oyun konsollarına kadar birçok kategoriden ürün, ziyaretçilerle buluşmaya hazırlanıyor.

MediaMarkt Türkiye, Alanya mağazasının açılışına özel çeşitli kategorilerde, 2 gün sürecek bir açılış kampanyası da gerçekleştirecek. 

2-3 Haziran tarihlerinde geçerli olacak açılış fırsatları kapsamında; 

  • Apple iPhone 11 64GB Akıllı Telefon 15.799 TL’den,
  • Apple AirPods 2. Nesil Kablosuz Kulaklık 2.499 TL’den,
  • LG OLED55CS6LA.APD     SS5 OLED TV 24.999 TL’den,
  • JBL Flip Essential 2 Bluetooth Hoparlör 1.499 TL’den,
  • Xiaomi Air Fryer 6L Fritöz 3.199 TL’den,
  • Philips HD 7546/20 CAFE GAIA Filtre Kahve Makinesi 999 TL’den,
  • Roborock Q7 Max Robot Süpürge 9.999 TL’den,
  • Philips GC9315/30 Buhar Kazanlı Ütü 2.799 TL’den satışa sunulacak.