Hareket halinde internet hizmeti için yeşil ışık yandı

0
Hareket halindeyken bağlantıya hazırsanız, SpaceX’in Starlink uydu geniş bandı yakında cevap olabilir. ABD Federal İletişim Komisyonu internet sağlayıcısına hareketli araçlar, tekneler ve uçaklar konusunda hizmet vermesi için yeşil ışık yaktı. FCC Uluslararası Büro Şefi Tom Sullivan: “İster Avrupa’dan ABD’ye bir kargo gemisi hareket ettirsin, ister ülke genelinde bir karavan kullanıyor olsun, yeni otorite SpaceX’in artık hareket halindeyken bağlantı gerektiren artan kullanıcı taleplerini karşılamasına yardımcı olmalı” dedi. Yeni onay, SpaceX’e tüketici ve kurumsal Ku-bandı Hareket Halindeki Yer İstasyonlarını (ESIM) 12 GHz bandında çalıştırma yetkisi veriyor. Ancak FCC, bazı koşullarla onay verdi. Öncelikle SpaceX, 12 GHz bandında mevcut ve gelecekteki diğer operatörlerden parazit olabileceğini kabul etmelidir. SpaceX’in grupta çalışma yetkisi korumasız, bu nedenle diğer hizmetler SpaceX’in hizmetinin kalitesine müdahale ederse, bu çok kötü. FCC ayrıca SpaceX’in müşterilerine parazit koruması beklentisi olmadığını açıklamasını istiyor.

Şirketlerin DevOps hakkındaki düşüncelerini değiştirmesinin üç yolu

0
DevOps’un gelecekte şirketlerin BT departmanlarında büyük bir rol oynayacağı tahmin ediliyor. DevOps, yazılım geliştirmeyi hızlandırmak ve yeni uygulamaları daha hızlı teslim etmek isteyen kuruluşlarda BT departmanının temel taşı haline geldi. Artık bulut her yerde olduğu için hantal BT sunum günlerini sona erdiriyor. Şirketler, özellikle iş çevikliğinin önünde duran süreçleri optimize etmek ve hatta ortadan kaldırmak için otomasyona yönelirken, çözülmesi gereken yeni BT zorluklarını belirledikçe, DevOps önümüzdeki yıllarda gelişmeye devam edecek. Bu, teknoloji analisti firması Forrester’ın yeni bir raporuna göre, DevOps iş inovasyonu ve dönüşümünün çehresini değiştirirken teknoloji liderlerinin “büyük resim değişikliklerine” hazırlanmaları gerektiğini söylüyor. ♦ Takımlar sonuçlar etrafında organize olacak ♦ DevOps ilkeleri, uyum kavramına ve daha iyi sonuçlar için insanları ve süreçleri birleştirmeye dayanır. Bu nedenle, başarılı çapraz işlevli ürün ekipleri oluşturmayı umuyorlarsa, şirketlerin siloları yıkmaları ve eğitime yatırım yapmaları gerekir. ♦ Platformları konsolide edecek, genişletecek ve derinleştirecek ♦ DevOps, uyumlu bir şekilde entegre olabilen ve çalışabilen zengin bir teknoloji seti gerektirir. İşletmelerin gereksinimleri değiştikçe DevOps pazarının gereksinimleri ve iş dönüşümünü desteklemek için gereken araçlar da değişecektir. ♦ Uygulamalar süreçleri geride bırakacak Bir işletmede hedeflere veya sonuçlara ulaşmak, tipik olarak belirli bir sırayla bir dizi adımın izlenmesini içerir. Bu, her adımın genellikle bir kişinin veya departmanın imzalamasını gerektirdiğinden, gecikmelerin ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Devir teslimler beceriksiz olabilir ve bu süreçte hedefler karışabilir veya yanlış hizalanabilir.

Hücresel IoT modül pazarı yükselişe devam ediyor

Berg Insight’ın yeni bir araştırma raporuna göre, hücresel IoT modüllerinin yıllık sevkiyatları 2021’de yüzde 39 artarak 428 milyon adede ulaştı. Yıllık gelirler, kısıtlı bir tedarik ortamındaki güçlü müşteri talebini yansıtarak yüzde 54 oranında daha hızlı bir şekilde artarak 5.3 milyar dolara ulaştı. Tedarik sıkıntısı muhtemelen bazı stok artışlarına neden olmuş olsa da bazı satıcılar 2022’nin ilk çeyreğinde güçlü büyümenin devam ettiğini bildirerek kısa vadeli talebin güçlü kaldığını gösteriyor. Berg Insight’ın en son hücresel IoT modülü satıcı pazar payı değerlendirmesinin sonuçları, Quectel, Fibocom, Sunsea AIoT, Thales ve Telit dahil olmak üzere en büyük beş hücresel modül satıcısının gelirler açısından pazarın yüzde 68’ini elinde tuttuğunu gösteriyor. Genel olarak 2021 yılı, tüm büyük satıcıların çift haneli büyüme elde ettiği hücresel IoT modülü endüstrisi için rekor bir yıldı. Çin merkezli satıcılar, kısmen şu anda küresel hücresel modül talebinin yüzde 55’inden fazlasını oluşturan yerel IoT pazarındaki önemli büyüme nedeniyle pazarı aşmaya devam ediyor. 4G LTE, LTE Cat-1, NB-IoT ve LTE-M, düşük ve orta pazar segmentlerinde 2G ve 3G teknolojilerinin yerini aldığı için baskın teknolojidir. LTE Cat-1 modül sevkiyatları, tek antenli LTE Cat-1 bis versiyonunu destekleyen yerli tedarikçilerin yonga setlerinin standart LTE Cat-1 platformlarına kıyasla kabaca yarı fiyatına olduğu Çin’deki güçlü alım nedeniyle yıl içinde üçe yakın arttı. Ülkede LTE Cat-1’in benimsenmesi, yıldan yıla yavaşlayan büyüme kaydeden NB-IoT gönderilerinin pahasına geliyor. Önceki yıla benzer şekilde, NB-IoT modül sevkiyatları büyük ölçüde Çin ile sınırlıydı. Uluslararası olarak, NB-IoT modül gönderileri, temel olarak akıllı gaz sayacı ve akıllı su sayacı dağıtımlarından kaynaklanan taleple tek haneli milyonlarda.

Teknopark İstanbul’dan 450.000 TL’ye kadar hibe desteği!

0
Teknopark İstanbul kuluçka merkezi Cube Incubation; yeşil büyüme ve yeşil dönüşüm odaklı yenilikçi iş fikirlerini hayata geçirmek isteyen girişimci adayları TÜBİTAK’ın verdiği 450 bin TL’lik hibe desteğinden yararlanmaya davet etti. TÜBİTAK 1512 Girişimcilik Destek Programı’nın uygulayıcı kuruluşu olan Cube Incubation’un BİGG Cube Incubation Programı’ndan tüm üniversitelerin ön lisans, lisans, yüksek lisans veya doktora programlarına kayıtlı öğrencileri ya da mezunları programa başvuru yapabiliyor.

Teknopark İstanbul sanayinin yeşil dönüşümünü destekliyor

Cube Incubation’un faaliyete geçtiği günden bu yana girişimcilik ekosisteminin ihtiyaçlarına yönelik çözümler ürettiğini belirten Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu; “Girişimcilere sağladığı altyapı ve sunduğu destekler kapsamında Türkiye’nin en nitelikli kuluçka merkezlerinden biri olan Cube Incubation; BİGG Yeşil Büyüme programı ile Türkiye ekonomisi ve sanayisinin yeşil dönüşümüne katkı sağlayacak iş fikirlerini bekliyor. BİGG Yeşil Büyüme programı kapsamında girişimciler; açık ve kapalı ofisler ve toplantı alanları, seminer ve etkinlik alanları, kütüphane, ıslak/kuru laboratuvarlar, temiz odalar, montaj atölyesi ve sunucu odasından yararlanabilecekleri gibi Teknopark İstanbul Teknoloji Transfer Ofisi (connectto) aracılığıyla da patent desteği alabilecekler” dedi. Projesi olanlar iş birliği ağlarından faydalanabilecek Teknopark İstanbul, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi iş birliğinde yürütülecek olan proje ile yeşil ekonomiye dönüşüm dahilinde iş fikri olan girişimcilere; mentorluk, iş birliği ağlarından faydalandırma, iş planı hazırlama gibi destekler verilmesi hedefleniyor. Yenilik odaklı, ticari değeri doğrulanmış ürün ve hizmetlere dönüştürülebilecek iş fikirleri; İklim Değişikliği, Çevre ve Biyoçeşitlilik, Temiz ve Döngüsel Ekonomi, Temiz, Erişilebilir ve Güvenli Enerji Arzı, Yeşil ve Sürdürülebilir Tarım ile Sürdürülebilir Akıllı Ulaşım konularını içeriyor. Yeşil büyüme ve yeşil dönüşüm odaklı yenilikçi iş fikirlerine 450.000 TL’ye kadar proje desteği sağlayan ve 29 Temmuz 2022 Cuma gününe kadar ön başvurularının alınacağı programa https://biggcube.com/ bağlantısı üzerinden başvuru yapılabiliyor.

Yerli elektrikli motosiklet Rakun Pro 2 fiyatı ve özellikleri!

Ford Otosan, geçtiğimiz yıl elektrikli motosiklet üreten Rakun Mobilite isimli yeni şirketini duyurdu. İlk ürünlerin satışının ise geçtiğimiz Nisan ayı sonrası farklı şirketlerle yapılan anlaşmalar neticesinde gerçekleştiğini biliyoruz. Bugün düzenlenen etkinlikte ise 2 tekerli Rakun Pro 2 ve 3 tekerli Pro 3 modellerinin fiyatı ve özellikleri belli oldu.

3 yıl bakım gerektirmeyen elektrikli motosiklet Rakun satışa çıktı!

Rakun tarafından satışa sunulan elektrikli motosiklet modellerine baktığımızda, normal vatandaşlardan ziyade, ticari işletmelerin hedeflendiğini görüyoruz. Her ne kadar bu araçların bataryaları çıkartıp dolu bir versiyonuyla değiştirilemiyor olsa da 1 saatlik şarj ile yüzde 40 oranında dolum yapmak mümkün.
Buna ek olarak, bataryaların 4.5 saate yakın bir sürede 0’dan 100’e dolduğunu ve tam dolu şekilde 100 kilometreden fazla menzil sunduğunu söyleyelim. Tabii yük kapasitesinin de burada büyük bir etken olacağını belirtelim. Kullanıcılar açısından bu elektrikli motosikletin bir diğer avantajı ise içten yanmalı motorlu rakipleri gibi 6 ay veya yıllık bakım gerektirecek bir durumunun olmayışı. Çünkü motor yağı, yağ filtresi ve polen filtresi benzeri parçalar kullanılmıyor. Hatta şirketin söylediğine göre, 75 bin km ya da 3 yılda bir kayış değiştirmeniz yeterli oluyor. Bir diğer önemli unsur ise yokuş performansı ve taşıma kapasitesi. Şirketin yaptığı sunumda bu araçların isteğe göre 300 kg’ye kadar yük taşıyabileceği ve yüzde 35’e kadar eğimleri yük ile birlikte tırmanabileceği söylendi.

Rakun Pro 2/3 satış fiyatı

Etkinlik sırasında yapılan açıklamaya göre 2 tekerli Rakun Pro 2 (koltuksuz ve kutusuz) modelinin satış fiyatı 114 bin 699 TL. Bir büyük modeli olan 3 tekerli Rakun Pro 3 (koltuksuz ve kutusuz) modelinin satış fiyatı ise 127 bin TL.
elektrikli motosiklet Rakun Pro 2 ve Pro 3 fiyatı ve özellikleri

Rakun Pro 2/3 teknik özellikleri

Motor gücü (kW) 4 kW
Batarya Kapasitesi 5 kW
Azami hız 45 km/saat – kilitli
Gösterge 5 inç TFT ekran
Lastik çapı/Pro 2 100/90R14 ön – 130/70-R13 arka
Lastik çapı/Pro 3 100/90R14 ön – 2×130/70-R13 arka
Fren Ön ve arkada kombine hidrolik disk fren
Ağırlık- Pro 2/Pro 3 145 kg/ 171 kg (Batarya dahil)
Yerden Yükseklik 15 cm
Farlar LED
Şarj Süresi 4,5 saat
Ehliyet Tipi B (Motosiklet ehliyetine gerek yok)
Taşıma Kapasitesi (Sürücü+Yük)- Pro 2/Pro 3 155 kg / 179 kg
Tek Tuşla Geri Vites Standart

Kolektif House’tan dünyada bir ilk!

0
Geliştirdiği yenilikçi çözümlerle çalışma hayatını şekillendiren ve yaygın lokasyon ağıyla sektör lideri konumunda bulunan Kolektif House, teknolojiye yaptığı yatırımların meyvesini hızla toplamaya başladı. Kısa süre önce yazılım ve dijital dönüşüm şirketi Thinkerfox ve UX tasarım stüdyosu Spectailor’u bünyesine katan Kolektif House, şimdi de ilkini Bebek’te hayata geçireceği yeni nesil çalışma alanı kolektifmini ile kullanıcılara benzersiz bir deneyim sunacak. Dünyada alanında ilk olan, “kullandığın kadar öde” sistemi temelinde geliştirilen kolektifmini’de, kullanıcılar rezervasyondan lokasyon içi yiyecek/içecek alışverişine kadar ihtiyacı olan her şeyi mobil telefonlarındaki uygulama sayesinde yönetebilecek.   “OFİS DENEYİMİNİ UÇTAN UCA DİJİTALLEŞTİRİYORUZ”  Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, işin geleceğini tasarlayan teknolojiler üretmeye odaklandıklarının altını çizerek şunları söyledi: “Kullanıcı yolculuğunu kolaylaştırmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Web sitemizi güncelleyip, esnek çalışma çözümlerimiz özelinde e-ticaret alt yapımızı tamamladıktan sonra şimdi de ofis deneyimini uçtan uca dijitalleştirdiğimiz kolektifmini’nin ilkini önümüzdeki günlerde Bebek’te hayata geçiriyoruz. Böylece çalışma ihtiyacına karar verip çalışmaya başlama arasında geçen süreci mobil uygulama üzerinden saniyelere indiriyoruz. Sektörde devrim niteliğinde bir gelişme olan otonom ofislerde kullanıcılarımız ofis içinde ihtiyaç duyduğu her şeyi A’dan Z’ye mobil uygulama üzerinden yönetebilecek.” MOBİL UYGULAMA ARACILIĞIYLA ÇALIŞTIĞIN KADAR ÖDE  “İstediğin kadar çalış, çalıştığın kadar öde” mottosuyla yola çıkan kolektifmini’nin detaylarına ilişkin de bilgi veren Ahmet Onur, şöyle konuştu: “Teknolojinin büyük bir hızla gelişmesi ve dijital okuryazarlığı yüksek Z jenerasyonunun çalışma hayatına katılmasıyla hibrit çalışma iş hayatının vazgeçilmez bir gerçeği haline geldi. Kolektif House olarak biz de çalışanların bulundukları yere yakın, yüksek teknoloji donanımına sahip, özgürce yaratabilecekleri çalışma alanı ihtiyacından yola çıkarak, kullandıkları hizmet kadar ödeme yapabilecekleri bir sistem üzerinden kolektifmini’yi tasarladık. Dünyada sektörde bir ilk olan ve 400 metrekareden küçük mikro lokasyonlar olarak hizmet verecek kolektifmini’de ortak çalışma alanlarından odaklanma alanlarına, toplantı salonlarından özel yemek alanlarına, eşya dolaplarından telefon görüşmesi yapılabilecek özel alanlara bir çalışma ortamında ihtiyaç duyulabilecek her şey yer alırken; tüm ihtiyaçlar mobil uygulama üzerinden yönetilebilecek. Teknoloji destekli yeni lokasyona 08.00-22.00 saatleri arasında erişilebilecek.” ÇEŞME ve İNGİLTERE LOKASYONLARI YOLDA kolektifmini’nin hedeflerine ilişkin de bilgi veren Ahmet Onur “Her yerden çalışmayı mümkün kılmak için kolektifmini’yi hem Türkiye hem de dünya genelinde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Türkiye’deki ikinci lokasyonumuzu kısa bir süre sonra Çeşme’de “onthebeach” konseptiyle hayata geçireceğiz. Buna ek olarak yurt dışına da kolektifmini konseptiyle açılacağız. İlk durağımız olacak İngiltere’de 2 kolektifmini’yi birden önümüzdeki aylarda açmayı planlıyoruz” dedi.  kolektifmini Nedir? kolektifmini günümüzde çalışma ortamında değişen ihtiyaçlara yönelik IoT altyapısı kullanılarak geliştirilen, mobil uygulama üzerinden tüm deneyimin yönetilebildiği bir otonom çalışma alanı çözümüdür. “Kullandığın kadar öde” sistemi üzerine inşa edilen kolektifmini’de çalışma alanı kullanımından toplantı salonu rezervasyonlarına ve yeme içmeye kadar ofis içinde ihtiyaç duyulan her şey mobil uygulama üzerinden kullanıcı tarafından yönetilir. Çalışanların yoğun olduğu bölgelerde mikro lokasyonlar olarak hizmet verecek kolektifmini, kullanıcılar için yeni iş birlikleri ve geniş network ağı sunan Kolektif Dünyası’nın kapısını da aralar.

Türkiye’de Entegre Faaliyet Raporu yayınlayan ilk holding Borusan oldu

0
Borusan Grubu, 2009 yılından itibaren düzenli olarak yayınladığı Sürdürülebilirlik Raporlarına yeni bir yaklaşım getirerek 2021 Borusan Holding Entegre Faaliyet Raporu’nu hazırladı. Geçtiğimiz yıllarda ayrı ayrı hazırlanan sürdürülebilirlik ve faaliyet raporları bu yıldan itibaren Entegre Faaliyet Raporu formatında bütünleşik olarak yayınlanıyor. Yaratılan değer paydaşlara daha etkin ve şeffaf bir şekilde sunuluyor. Sürdürülebilirlik yolculuğuna 2006 yılında çıkan ve 15 yılı aşkın süredir bu alanda çalışmalar yürüten Borusan, 2020 yılında sürdürülebilirlik stratejisini çok daha kapsamlı bir şekilde ele alarak iklim, insan, inovasyon odak alanlarında hedefler belirledi. İklim başlığında 2030 yılında karbon nötr olmayı hedeflerken insan odağında yeteneği elde tutmak, kadın lider ve çalışan oranını artırmak öne çıkan konu başlıklarından. İnovasyonda ise inovatif, sürdürülebilir iş modelleri yaratmak hedeflenirken start-up’lara yatırım yapılması planlanıyor. Borusan Grubu faaliyet gösterdiği alanlarda ortaya çıkan çevresel, sosyal ve ekonomik etkileri performans göstergeleri ile düzenli olarak paylaşıyor. Grup, 2021 Borusan Holding Entegre Faaliyet Raporu ile 2009 yılından itibaren yayınladıkları Sürdürülebilirlik Raporlarına yeni bir yaklaşım getiriyor. 5,1 milyar TL FAVÖK’e ulaşıldı Borusan Holding ve Grup şirketlerinin 1 Ocak 2021 ve 31 Aralık 2021 tarihleri arasında Türkiye ve yurt dışında gerçekleştirdiği faaliyetleri kapsayan Entegre Faaliyet Raporu ile yeni bir raporlama deneyimine adım atan kurum, çevik yönetim anlayışı sayesinde başarılı bir faaliyet dönemi geçirdi. Borusan Grubu’nun konsolide gelirleri bir önceki yıla kıyasla %79 artış göstererek 2021 yılında 47 milyar TL’ye ulaştı. Paydaşlar için yaratılan ekonomik değer de bir önceki yıla göre %77 artarak 44 milyar TL oldu. 2021 yılı faaliyetleri sonucunda yüksek bir finansal performans gösterilirken 5,1 milyar TL FAVÖK’e ulaşıldı. 1.300.000 ton CO2e emisyon salımı engellendi Sürdürülebilirlik odak alanlarından iklim başlığında 2030 yılına kadar karbon nötr bir şirket haline gelmeyi amaçlayan Borusan, yenilenebilir enerji ve emisyon azaltımı projeleriyle, 2021 yılında yaklaşık 1.300.000 ton CO2e emisyon salımını engelledi. Grup şirketlerinin her birinde enerji ve su verimliliği, atık yönetimi, sera gazı emisyonu azaltımı ve biyolojik çeşitliliği koruma gibi konularda yenilikçi projeler hayata geçiren Borusan, Grubun çevre üzerindeki etkilerini yüksek bir bilinçle yönetiyor. “Sıfır iş kazası” hedefleniyor İnsan başlığında Borusan kültüründe herhangi bir ayrım olmaksızın herkese eşit yaklaşıldığına vurgu yapılırken hayatın her alanında eşitlik konusunda derinliği artırmak için Borusan Eşittir Atölyeleri tasarlandı. Bu atölyeler ile çeşitlik, eşitlilik konusunda hem bireysel hem de kurumsal farkındalığın artması ve daha kapsayıcı bir kültür oluşturulması amaçlanırken bugüne kadar atölyelere katılım gösteren çalışanların memnuniyet oranı yüzde 94 oldu. İş Sağlığı ve Güvenliği yönetimine azami önem veren Borusan Grubu, bu konuda bir manifesto oluştururken “İşte Sağlık ve Güvelik Budur” söylemi ile hareket ederek, bu doğrultuda risk analizleri, performans ölçümleri, eğitimler, tatbikatlar ve altyapı iyileştirmeleri uygulamalarını “Sıfır iş kazası” hedefi çerçevesinde geliştiriyor. Ar-Ge çalışmaları ile 30 milyon ABD dolarından fazla maliyet faydası sağlandı İnovasyon başlığında 2021 yılı faaliyet döneminde 173 Ar-Ge çalışanıyla 116 adet Ar-Ge ve inovasyon projesi ve 72 adet Robotik Süreç Otomasyon projesi yürüten Borusan, yaptığı patent başvurularıyla fikri sermayesini büyütmeye devam etti. Elektrikli araçlardan yapay zekâ uygulamalarına, makine öğrenmesinden ileri veri analizine kadar her alanda küresel inovasyon trendlerini yakından takip ederek Grup şirketleri bünyesinde yeni projeleri hayata geçiren Borusan, 2021 faaliyet döneminde gerçekleştirdikleri Ar-Ge ve inovasyon yatırımları sayesinde Grup genelinde 30 milyon ABD dolarından fazla maliyet faydası sağladı. 78 yıldır yaptığı istikrarlı yatırımlarla ve yarattığı istihdamla Türkiye’ye değer katıyor Borusan Holding Grup CEO’su Erkan Kafadar ise “Stratejimizi, performansımızı, sürdürülebilirlik çalışmalarımızı ve gelecek hedeflerimizi sentezlediğimiz 2021 yılı Entegre Faaliyet Raporu’muz ile holdingler nezdinde Türkiye’de ilk entegre raporu yayınlamaktan mutluluk duyuyoruz. 2021 yılını TL bazında yaklaşık %80 oranında bir büyüme ve güçlü bir bilanço ile kapatırken sürdürülebilirlik alanında da önemli çalışmalara imza atarak yaşanabilir bir gelecek inşa etmek için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam ediyoruz. Yıldan yıla yükselen finansal grafiğimizin yanında sürdürülebilirlik stratejimizin odak noktaları olan iklim, insan ve inovasyon özelindeki çalışmalarımızın başarılı sonuçlarını görmek bizi motive ediyor” dedi. “Elde ettiğimiz bu sonuçları devam ettirmek ve çıtamızı yükseltmek için 2024 yılına kadar 12 milyar TL yatırım yapmayı planlıyoruz” diyen Kafadar, Borusan’ın 78 yıldır yaptığı istikrarlı yatırımlar ve yarattığı istihdamla ekonomik açıdan ülke kalkınmasında önemli bir rol oynadığını ifade etti.

Siber güvenlik liderleri toplu istifalar bekliyor

0
Yeni bir araştırmaya göre, İngiltere’deki 10 siber liderden dördü stresin onları gelecek yıl içinde işlerini bırakmaya zorlayabileceğini söylüyor. Devam eden beceri kriziyle birleştiğinde, kitlesel istifa birçok sektörü tehlikeli bir durumda bırakabilir. Siber güvenlik hizmetleri şirketi Bridewell, birden fazla sektörden 521 kritik ulusal altyapı karar vericisiyle yaptığı ankette, yüzde 95’inin önümüzdeki 12 ay içinde ayrılmalarını olası kılacak faktörlerle karşılaştığını tespit etti. Bu liderler, konumlarından ayrılma isteklerini ezici bir çoğunlukla iki baskın nedene bağladılar: Katılımcıların yüzde 42’si bir siber ihlalin kaçınılmaz olduğunu ve kariyerlerini zedelemesini istemediğini ve yüzde 40’ı stres ve tükenmişliğin kişisel yaşamlarını büyük ölçüde etkilediğini söylüyor. Bridlewell, mesleği bırakmak isteme nedenlerinin kıdem düzeyine göre değiştiğini buldu. Örneğin, üst düzey yöneticilerin bir siber saldırıdan korkma olasılığı daha yüksekken, yönetici düzeyindekiler daha yüksek düzeyde stres ve tükenmişlik rapor ediyor. Departman başkanlarının gerçekçi olmayan beklentiler nedeniyle ayrılmaya zorlanmaları daha olasıyken, yöneticiler daha çok maaşla yönlendiriliyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana siber saldırıların arttığını ve yüzde  operasyonlarının önümüzdeki 12 ay içinde fidye yazılımları tarafından önemli ölçüde kesintiye uğrayacağını düşünüyor. Ayrıca Bridewell tarafından ankete katılanların yüzde 87’si bir siber saldırı sonucunda işlerini kaybetmekten korktuklarını söyledi.

Dijital varlık ihraç edilmesinde vergi indirimi uygulaması

Rus milletvekilleri, dijital varlık ve kripto para ihraç edenleri katma değer vergisinden potansiyel olarak muaf tutacak bir yasa taslağını onayladı. Rusya Merkez Bankası, finansal istikrar konusundaki endişeleri öne sürerek kripto para birimleri ve diğer dijital varlıklara yönelik şüphelerini uzun süredir dile getiriyor. Öte yandan Maliye Bakanlığı’nın kripto para birimlerini nasıl yasallaştıracağını araştırdığı bildiriliyor. Ancak Şubat ayında düzenleyici, blockchain platformu Atomyze Russia’ya dijital varlıkları değiştirmek için ilk lisansı verdi. Bunu kısa süre sonra baskın borç veren Sberbank için bir lisans izledi. Eşi görülmemiş Batı yaptırımları, Ukrayna’ya karşı başlatılan saldırganlık üzerine Rusya’nın finans sisteminin kalbini vurdu ve milletvekilleri, darbeyi yumuşatmak için yeni yasalar getirmek için çabaladılar. İşlemlerdeki cari oran, standart varlıklarla aynı şekilde yüzde 20’dir. Yeni yasaya göre, vergi Rus şirketleri için yüzde 13 ve yabancı şirketler için yüzde 15 olacak.

Şarj ağı yatırımlarında artış sürüyor

0
Beyaz Saray yaptığı açıklamada, şirketlerin ABD’nin elektrikli araç şarj cihazları üretim kapasitesini artırmak için 700 milyon dolardan fazla yatırım yapmayı planladığını söyledi. Yatırımlar arasında Volkswagen birimi Electrify America tarafından tahsis edilen 450 milyon dolar ve Siemens tarafından Grand Prairie, Texas ve Ponoma, California EV şarj tesislerini genişletmek için 250 milyon dolardan fazlası yer alıyor. Bir elektrikli araç şarj şebekesi operatörü olan FLO, Michigan, Auburn Hills’deki ilk ABD montaj fabrikasına da 3 milyon dolar yatırım yapıyor. Beyaz Saray, mevcut üretim kapasitesi için bir rakam vermeden, yatırımların ABD’nin elektrikli araç şarj cihazları üretim kapasitesini yılda 250.000’den fazla artırmaya yardımcı olacağını söyledi. Geçen Ağustos ayında Başkan Joe Biden, 2030’da satılan tüm yeni araçların yarısını elektrikli, yakıt hücreli veya plug-in hibrit yapmak için bağlayıcı olmayan bir hedef belirledi. Bunun bir parçası olarak, ABD EV şarj cihazları ağının bugün yaklaşık 100.000’den 2030’a kadar 500.000’e çıktığını görmek istiyor. Özel şirketlerin yatırımları, geçen yılki iki partili altyapı kanununda yer alan 7.5 milyar dolardan fazla sübvansiyonu takip ediyor.

Siemens şarj ağı yatırımı yapacak

0
Siemens AG, Volkswagen AG’nin Electrify America birimine 100 milyon dolardan fazla yatırım yaparak, Kuzey Amerika elektrikli araç şarj istasyonları ağında ilk dış yatırımcı oldu. Şirketler, ana Volkswagen’den yeni fonlar da dahil olmak üzere, Electrify America biriminin toplam 450 milyon dolarlık enjeksiyon alacağını söyled Siemens’in Kuzey Amerika e-mobilite birimi başkanı John DeBoer, Electrify America’daki ortaklığın “Siemens’in elektrifikasyon pazarında yaptığı çok daha büyük bir yatırımın parçası” olduğunu belirtti. Electrify America, Alman otomobil üreticisinin dizel emisyon aldatma skandalı sonrasında 2017 yılında 10 yıllık 2 milyar dolarlık bir yatırım taahhüdüyle VW tarafından kuruldu. İki şirket, Siemens’in payının 100 milyon dolardan fazla olduğunu söylemek dışında, her birinin en son yatırıma ne kadar katkıda bulunduğunu tam olarak belirtmedi. Finansman kolu Siemens Financial Services aracılığıyla yatırım yapan Siemens, Electrify America’nın yönetim kurulunda yer alan bir azınlık yatırımcısı olacak. Bir yıl önce, Reuters, otomobil üreticisinin elektrikli araçlar için altyapıyı genişletmeye yardımcı olmak için 1 milyar dolara kadar dış finansman çekmeyi umduğu için VW’nin Electrify America’daki hissesini satmayı planladığını bildirdi. Electrify America başkanı ve CEO’su Giovanni Palazzo bir röportajda, şirketin 2026 yılına kadar şarj altyapısını hala iki katından fazlasına, 1800 şarj istasyonuna ve 10.000’den fazla hızlı şarj cihazına çıkarmayı planladığını söyledi.

Renault veri toplama için işbirliği yapıyor

0
Renault yaptığı açıklamada, sektör oyuncularının maliyetleri düşürmesine yardımcı olmak için “stratejik bir işbirliği” içinde veri toplamak ve analiz etmek için yazılım şirketi Atos ile birlikte çalışıyor. Renault ve Atos, veri ortaklıklarının, üreticilerin operasyonel mükemmelliği ve ürün kalitesini iyileştirmek için endüstriyel ekipmanlardan uygun ölçekte veri toplamasına ve yapılandırmasına olanak sağlayacağını söyledi. Renault EVP Group Industry’den Jose: “Atos ile işbirliğimiz sayesinde, imalat sektörü kuruluşlarını dijital dönüşümlerini büyütmelerinde desteklerken uzmanlığımızı ticarileştirmede bir adım daha ileri gideceğiz. Bu, Renault Grubu’nun dijital dönüşüm ve inovasyon kapasitesinde yeni bir adımı işaret ediyor” diyor. Renault, halihazırda yılda 80 milyon Euro tasarruf ettiğini ve bu çözümü 2023 yılına kadar 22.000’den fazla ekipmanı birbirine bağlayan 35 fabrikasının geri kalanında dağıtarak 200 milyon Euro tasarruf sağlamayı hedeflediğini ekledi.

Earth Engine genel kullanıma sunuldu

0
Son on yılda, akademi ve kar amacı gütmeyen dünyadaki araştırmacılar, Google Earth Engine aracılığıyla Dünya’nın yüzeyi hakkında giderek daha karmaşık bilgilere erişebildiler. Artık herhangi bir ticari veya resmi kuruluş, bilgisayar programının Google Cloud’un kurumsal düzeydeki yeni ticari sürümüne erişebilecek. Google, Earth Engine’i ilk olarak 2010’da bilim adamları ve STK’lar için piyasaya sürdü. Dünyanın halka açık en büyük Dünya gözlem kataloglarından biri, uydulardan ve sürekli olarak Earth Engine’e aktarılan diğer kaynaklardan gelen verileri birleştirir. Veriler, kuruluşların ham verileri dünyanın durumu hakkında zamanında, doğru, yüksek çözünürlüklü içgörüler için kullanmasını sağlayan devasa jeo-uzamsal bulut bilgi işlem kaynaklarıyla birleştirilir. Bu, dünyanın ormanlarını, su kaynaklarını, ekosistemlerini ve tarımını ve bunların nasıl değiştiğini neredeyse sürekli olarak izleyebilecekleri anlamına geliyor. Google Cloud, sürdürülebilirliğe öncelik veren ticari müşterilere hitap etmek için artık Earth Engine’i ticarileştirdiğini söylüyor. İşletmeler, karbon emisyonlarını azaltmak için düzenleyiciler, yatırımcılar ve müşterilerden gelen baskı altındadır. Bu nedenle Google, sürdürülebilirlik hedeflerine daha fazla ve daha iyi verilerle ulaşmalarına yardımcı olmayı vaat eden yeni ürünler sunuyor.

Hibrit çalışma nedeniyle güvenliğe yatırım artıyor

0
Teknoloji pazarlama şirketi Foundry’nin 2022 İşin Geleceği çalışmasına göre, kuruluşların yeni işbirliği biçimlerini desteklemesi ve çalışan deneyimini yeniden şekillendirmesi için baskı var. Firma, 401 ABD merkezli BT ve iş karar alıcısıyla anket yaptı ve kuruluşların yüzde 94’ünün bir tür hibrit çalışma yapısı uyguladığını ve yüzde 72’sinin artık hibrit çalışmaya daha olumlu bir tutum olduğunu düşündüğünü buldu. Ayrıca, BT karar alıcılarının yüzde 69’unun evden çalışma eğiliminin genel ofis alanı, BT personeli ve genel personel alımı için nasıl plan yapacaklarını etkilediğini düşündüklerini buldu. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 41’i, hibrit çalışmanın öngörülebilir gelecekte yürürlükte kalacağına inanırken, yüzde 29’u işin yalnızca ofis, yüzde 30’u ise yalnızca uzaktan çalışacağını düşünüyor. Hibrit günümüzde daha mümkün gibi görünse de farklı büyüklük ve sektörlerdeki organizasyonlar arasında farklılıklar bulunmaktadır. Firma, 1000’den fazla çalışanı olan şirketlerin hibrit çalışmayı sürdürme olasılığının daha yüksek olduğunu buldu. Katılımcıların yaklaşık yüzde 49’u, 1.000’den az çalışanı olan küçük işletmelerin yüzde 33’üne kıyasla hibrit bir gelecek öngörüyor.

Bulut bilişim hizmetlerinde kredi kartı trendi sürüyor

0
Linode/Akamai tarafından görevlendirilen 20 sektördeki 458 geliştirme uzmanı, yönetici ve üst düzey liderle yapılan bir anket, özellikle küçük şirketler arasında alternatif bulut ödeme yöntemlerine artan ilgiyi gösteriyor. Alternatif bulut ödeme yöntemlerine artan bir ilgi var. Araştırmaya katılanların yarısından fazlası (yüzde 52) bulut hizmetleri için ödeme yapmak için kredi kartı kullanıyor ve yüzde 48’i bu ödeme yöntemini kullanmak istiyor. Katılımcıların yüzde 47’si resmi sözleşmeler ve RFP’ler kullanıyor. UPI, PayPal, Venmo ve kripto para birimleri gibi alternatif ödemeler, ödemelerin dörtte birini (yüzde 25) oluşturmaktadır. Başka bir yüzde %36’lık ise bu şekilde daha fazla bulut hizmeti satın almak istiyor. Bu noktada, yüzde 9’u aslında kripto para birimleri ile bulut hizmetleri satın alıyor ve yüzde 16’sı bunu bu şekilde yapmak istiyor. Belki de şaşırtıcı olmayan bir şekilde, daha küçük şirketlerin kredi kartları aracılığıyla bulut hizmetleri satın alma olasılığı daha yüksek. Ankete katılan en küçük işletmelerin yüzde 71’i, yani 50’den az çalışanı olan, kredi kartı kullanıyor. Bu, 5.000 ila 10.000 çalışanı olan daha büyük endişelerin yüzde 24’üne denk geliyor.

Teknoloji işlerine başvuruda dolandırıcılığa dikkat

0
FBI’a göre, dolandırıcılar veya suçlular, uzaktan görevler için çevrimiçi iş görüşmeleri sırasında derin sahtekarlıklar kullanıyor ve kişisel olarak tanımlanabilir bilgileri çalıyor. Yapay zeka veya makine öğrenimi teknolojileriyle oluşturulan derin sahte veya sentetik ses, görüntü ve video içeriğinin kullanımı, birkaç yıldır potansiyel bir kimlik avı tehdidi olarak radardaydı. FBI’ın İnternet Suçları Şikayet Merkezi (IC3) şimdi , çoğunlukla teknolojide uzaktan çalışma rollerine başvurmak için derin sahtekarlıkların ve çalınan kişisel bilgilerin kullanıldığını bildiren şikayetlerde bir artış görüldüğünü söylüyor. Bazı ofislerin personelden işe dönmesini istemesiyle birlikte, uzaktan çalışmanın devam etmesi için güçlü bir baskının olduğu bir iş kategorisi bilgi teknolojisidir. IC3’e yapılan raporlar çoğunlukla bilgi teknolojisi, programlama, veri tabanı ve yazılımla ilgili iş fonksiyonlarındaki uzaktan açık pozisyonlarla ilgilidir. Bir kuruluşun sahte bir başvuru sahibini işe alma riskini vurgulayan FBI, “bildirilen bazı pozisyonların müşteri PII’larına, finansal verilere, kurumsal BT veritabanlarına ve/veya özel bilgilere erişimi içerdiğini” belirtiyor.

Rolls-Royce hibrit elektrikli uçuş teknolojisini duyurdu

Rolls-Royce, hibrit-elektrikli uygulamalar için tasarlanmış yeni bir turbo jeneratör teknolojisi geliştirdiğini duyurdu. Küçük bir motoru içerisinde barındıran bu sistem, ölçeklenebilir bir güç kaynağına da sahip olacak. Sürdürülebilir havacılık yakıtlarından (SAF) elde edilecek hidrojen yanması sonucunda daha uzun menzile olanak tanıyacak olan bu yeni sistem, Rolls-Royce Electrical’in tahrik portföyünde yer alacak. Mevcut batarya teknolojisi ve tamamen elektrikli tahrik sistemi, eVTOL ve sabit kanatlı kısa mesafe uçakların da yardımıyla şehir içi, şehirler arası ve adalar arası kısa uçuşlara olanak sağlayacak. Rolls-Royce tarafından geliştirilen ve 500 kW ile 1200 kW arasında bir güç aralığına sahip olan turbo jeneratör teknolojisiyle, elektrikli bataryayla çalışan uçaklarla daha uzun rotalar oluşturulabilecek. Almanya, Norveç ve Macaristan’da bulunan Rolls-Royce mühendisleri, turbo jeneratörün tasarımı ile sistem entegrasyonu için çalışmalar yürütüyor ve uçuş sırasında akıllı bir güç dağıtımı elde etme konusuna yoğunlaşıyor.

Yeni sistem Rolls-Royce Electrical’in tahrik portföyünde yer alacak

Turbo jeneratör, kalkıştan sonra bataryaları şarj ederek veya pervanelere doğrudan güç vererek, uçağın uçuş sırasında güç kaynakları arasında geçiş yapmasını sağlıyor. Bu teknolojinin araştırma ve geliştirme çalışmalarının bir kısmı ise Almanya Ekonomik İlişkiler ve İklim Eylem Bakanlığı tarafından finanse ediliyor. Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Rolls-Royce Electrical Başkanı Rob Watson şunları söyledi; “Rolls-Royce, Gelişmiş Hava Hareketliliğine yönelik tamamen elektrikli ve hibrit-elektrikli güç ve tahrik sistemlerinin lider sağlayıcısı olacak ve bu teknolojiyi zaman içinde daha büyük platformlara doğru genişletecek. Alman hükûmetine bu konudaki desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum. Stratejimiz kapsamında müşterilerimize, tamamen sürdürülebilir bir çözüm sunmayı hedefliyoruz. Bu da turbo jeneratör teknolojimizle daha uzun süreli elektrikli uçuşlar yapılabileceği anlamına geliyor. Böylece hibrit-elektrikli uçuşlar geliştirilirken, düşük yolcu kapasiteli veya net sıfır karbon emisyonlu uçaklarda daha fazla seyahat imkânı olacak. Rolls-Royce olarak ayrıca elektrikli sistemlere yönelik bakım hizmetleri sunmak üzere mevcut ağımızı da geliştiriyoruz. Buna ilaveten Rolls-Royce Power Systems, elektrikli uçakların hızlı şarj edilmesini desteklemek ve vertiportlara güvenilir, uygun maliyetli, iklim dostu ve sürdürülebilir güç sağlamak için mtu mikro şebeke çözümleri sunmaya devam ediyor.” Rolls-Royce geçen yıl, net sıfır karbon emisyonu için yol haritasını belirledi ve geliştirdiği elektrikli teknolojilerin, küresel ekonominin kritik alanlarını karbondan arındırmaya yardımcı olacağını açıkladı. Rolls-Royce; yeni ürünlerini 2030 yılına kadar, hizmette olan tüm ürünlerini ise 2050 yılına kadar net sıfır karbonla uyumlu hâle getireceği taahhüdünde de bulunmuştu.

24 Saatte İş, Türkiye ve Latin Amerika arasındaki köprü oluyor

0
Türkiye’de 1,1 milyar dolarlık hacme sahip işe alım sektöründe 2017’den bu yana faaliyet gösteren ve kısa sürede 4 milyon çalışan adayı ile 160 bin şirkete ulaşan 24 Saatte İş, Türkiye’den yurt dışına açılan ilk yeni nesil ilan platformu oldu. Bugüne dek ülkemiz genelinde 500 binden fazla kişinin iş bulmasına destek olan ve istihdam piyasasında önemli bir artı değer yaratan platform, yeni markası Bonded Busco Chamba ile Meksika pazarına giriş yaptı. 24 Saatte İş, Bonded çatısı altında Latin Amerika’daki  farklı ülkelere de yayılarak 2022 yılı sonuna kadar 1  milyon aday ve 50 bin şirketi bünyesinde barındırmayı hedefliyor.

“Bonded Busco Chamba ile Meksika’da 6 ay içinde 4 binden fazla kişinin istihdamına aracılık ettik”

Teknolojinin gücünü kullanırken insan odağını kaybetmeden işe alım süreçlerini dönüştürmek, hızlandırmak ve maliyetleri azaltmak hem çalışan adaylarına hem de şirketlere değerli bir işe alım süreci dizayn etmek üzere çalışan yeni nesil insan kaynakları platformu 24 Saatte İş, yeni markası Bonded ile global yolculuğunu başlattı. 24 Saatte İş, globaldeki ilk ofisini işe alım sektöründeki büyüklüğü yaklaşık 2 milyar dolar olan Meksika’da Bonded Busco Chamba adıyla açtı. Platform, Meksika’nın ardından kısa vadede Arjantin, Brezilya ve Amerika’nın İspanyolca konuşulan bölgelerine;  uzun vadede ise Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden oluşan MENA bölgesi pazarlarına açılmayı planlıyor. Platformun yurt dışı açılımı hakkında açıklama yapan 24 Saatte İş Kurucu Ortağı Gizem Yasa, “24 saatte iş olarak kuruluşumuzun henüz beşinci yılında olmamıza rağmen, istihdam piyasasında önemli bir fark yarattığımızı; son derece geleneksel yöntemlerle yürüyen insan kaynakları süreçlerini dijitalleştirerek ve yapay zeka ile buluşturarak alışkanlıkları değiştirdiğimizi görüyoruz. Pazarın ihtiyaçları hızla değişiyor; biz de adaptasyon kabiliyetimizi ve teknoloji kaslarımızı kullanarak kulvarımızda giderek güçleniyoruz. Çalışan adaylarının ve mikro ölçekteki pek çok işletmenin ihtiyaçlarını dikkate alarak iş bulma ve personel arama tarafında ulaşılabilir ve pratik çözümlerle ilerliyoruz. Yaptığımız işle yüz binlerce insanın hayatına dokunduk, her geçen gün büyüyen bir aile yarattık ve bununla gurur duyuyoruz. Türkiye’de kullanıcı tarafında mükemmel deneyimi yarattıktan sonra yeni pazarlara açılmayı başlangıçtan beri hedefliyorduk ve bunun için 2022’yi işaret etmiştik. Bu planlama doğrultusunda ilk yurt dışı açılımımızı yeni markamız Bonded çatısı altında Meksika pazarına yaptık. Bonded Busco Chamba ile 6 ay içinde Meksika’da 4 binden fazla kişinin istihdamına aracılık etmiş bulunuyoruz. Hedefimiz, 2022 yılı sonuna kadar farklı Latin Amerika ülkelerine girerek 1 milyon aday ile 50 bin şirkete ulaşmak. Aynı zamanda Türk girişimcilerin dikkatini pazar potansiyeli son derece yüksek olan bu bölgelere çekerek, yeni atılımları teşvik etmek ve Türkiye ile Latin Amerika arasında bir köprü kurmak istiyoruz” dedi.

2025 hedefi 15 ülkede toplamda 50 milyon aday ve 1,5 milyon şirkete ulaşmak

Global yolculuğun ilk adımında neden Meksika’yı seçtiklerine ilişkin bilgi veren 24 Saatte İş Kurucu Ortağı Mert Yıldız ise, “Meksika güçlü ekonomisi, Türkiye’nin 1,5 katı oranındaki genç nüfusu ve ana hedefimiz olan servis sektöründeki şirket yoğunluğu nedeniyle Türkiye’den çok daha büyük bir potansiyele sahip. Aynı zamanda İspanyolca konuşan farklı Latin Amerika ülkelerine açılan bir kapı niteliğinde. Bu durum tek dil ve daha yalın bir operasyonla  pek çok farklı ülkeye açılmayı mümkün kılıyor. Bunların yanı sıra Meksika dijitalleşme eğilimi, demografik yapısı, kültürel kodları, adayların beklentileri gibi konularda Türkiye ile büyük benzerlikler gösteren bir ülke. Hal böyle olduğunda Türkiye’de çalıştığını bildiğimiz yapılanma, proses ve içerikler Meksika’da da aynı şekliyle kabul görüyor ve bu olası riskler minimum düzeye iniyor. Tüm bu  değerler dizisi bir araya geldiğinde Meksika bizim için en ideal noktaydı ve açılımımızı bu merkezden yapmaya karar verdik” ifadelerini kullandı. 24 Saatte İş olarak bundan sonraki süreçte başka coğrafyalarda da rüştlerini ispat edeceklerini dile getiren Mert Yıldız, üzerinden çalıştıkları yeni teknik geliştirmeler ve özelliklerle işe alım konusuna global anlamda yeni bir soluk getireceklerini de söyledi. Yıldız, “Tüm bunları yaparken her bir üyemizi değerli hissettirmek, en çok güvendikleri platform olmayı sürdürmek ve platformumuzun içerisindeki yarı yarıya olan kadın erkek oranını korumak önceliklerimiz olmaya devam edecek. Bununla birlikte biz çıtayı daima yukarı taşımak, yapılmayanı yapmak, sektörü dönüştürmek tarafındaki iddiamızı daha geniş coğrafyalarda ortaya koymak hedefiyle  yola çıktık. Sadece aktif olduğumuz ülkelerde iş bulmanın ötesinde, ülkeler arasında da iş bulma faaliyetlerini hayata geçirmek istiyoruz. 2025 sonunda toplamda 50 milyon kullanıcısı olan, 1,5 milyon şirketle çalışan, 15 ülkede aktif ve milyonlarca insana iş bulmuş bir platform olmak en büyük hedefimizdir” diye konuştu.

Acronis, Türkiye’deki iş ortaklarıyla bir araya geldi

0
Türkiye pazarında büyümeye ve iş ortağı ekosistemini geliştirmeye devam eden Acronis, Ankara’daki güçlü iş ortaklarıyla birlikteliğini güçlendirmek için bir araya geldi. Türkiye’nin her sektöründe ve segmentindeki kurumsal müşterilerin kullandığı çözüm haline geldiklerini dile getiren Acronis Türkiye Satış Müdürü Cüneyt Atınç, değişen teknoloji ve siber güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirdikleri çözümleri de iş ortaklarına tanıttı. İş hayatının teknolojiye entegre olması nedeniyle veri yedekleme ihtiyacı gün geçtikçe artıyor. Profesyonel kapsamda önemli verilerin yedeklenmesinde kullanılan sistemlerin, tehlikelerden korunmak için fidye saldırılarına karşı ek önlemlerle donatılmış olmasının önemine dikkat çeken Acronis Türkiye Satış Müdürü Cüneyt Atınç, Acronis’in Türkiye’deki gelişimine dair önemli açıklamaları Türkiye distribütörlerinden Komtera Teknoloji’ye birlikte Ankara’da 120’nin üzerinde katılımcıyla gerçekleştirdikleri Acronis Yaza Merhaba Etkinliği’nde paylaştı. Yedekleme alanında oluşan ihtiyacı karşılamak için daha kapsamlı çalışmalara yöneldiklerini aktaran Atınç, her sektörden ve her ölçekten olan müşteri ihtiyaçlarına yeni nesil antivirüs, otomatik yama yöntemi gibi yeni siber güvenlik kalkanları kullanarak geliştirdikleri çözümlerle destek sağladıklarını belirtti.

Acronis Türkiye Yaza Merhaba Etkinliği Büyük İlgi Gördü

Eksiksiz siber koruma için güvenilir siber güvenlik ve en iyi yedekleme çözümlerini sunan Acronis, Komtera Teknoloji’yle birlikte Ankara’da 120’den fazla katılımcıyla düzenledikleri Acronis Yaza Merhaba Etkinliği’nde buluştu. Türkiye genelinde büyümeyi ve iş ortağı ekosisteminin gelişmesini hedeflediklerini aktaran Cüneyt Atınç, Acronis’in iş ortaklarının kullanıcı deneyimini ve iş rutinlerini kolaylaştırmasıyla ön plana çıktığının altını çiziyor. Özellikle Türkiye’deki sektör ve ölçek fark etmeksizin kurumsal müşterilerinin iş sürekliliği ve veri koruma için kullandığı çözüm haline geldiklerini de belirten Atınç, gelişen ve büyüyen iş ortakları aracılığı ile hizmetini sundukları siber koruma ve yedekleme çözümlerinin birçok müşterilerinin hayatını kolaylaştırdığını görmenin, iş ortaklarının heyecanını paylaşmanın Acronis için mutluluk kaynağı olduğunu da aktarıyor.

Veri Merkezi Yatırımımız Verilerin Türkiye’de Kalmasını Sağlıyor

Gelişen ve büyüyen Acronis’in satışını yaptığı siber koruma ve yedekleme çözümlerinin özellikle müşteri deneyimlerini kolaylaştırması dikkat çekiyor. 20’den fazla platformu destekleyen Acronis Cyber Backup, endüstrinin en gelişmiş ransomware koruma teknolojisini fiziksel, sanal ve bulut sistemlerini korumak için kullanıyor. Sadece yedeklemenin artık yeterli olmadığını belirten Acronis Türkiye Satış Müdürü Cüneyt Atınç, konsolide veri korumasının da ihtiyaç haline geldiğini ekliyor. Müşterilerine Acronis Cyber Protect’i Türkçe yönetim ara yüzü ile konsolide veri güvenliği hizmeti olarak sunduklarını da dile getiren Atınç, ayrıca Acronis’in geçen sene yatırımını yaptığı veri merkezi sayesinde müşterilerinin KVKK uyumlu olarak verilerini Acronis’in Türkiye veri merkezinde tutabildiklerinin de altını çiziyor.