Depreme dayanıklı şehirleri afet bölgesindeki gençler tasarlıyor

0

Depremden etkilenen 11 ilimizde gerçekleştirilecek olan, deprem bölgesinde yaşayan üniversite öğrencileri ile gerçekleştirilecek olan Teknolojik yetenek geliştirme platformu GelecektekiSen, programı ile öğrencilerini geleceğin akıllı şehirlerini tasarlamak üzere yetiştirilecek. Program sayesinde depremden dolayı değişen şehircilik anlayışının değişmesini ve teknolojik sorunların değişmesi için çalışmalar yaparken, bölgede yaşayan üniversite öğrencileri, akıllı şehirler geliştirecek yetenekler olarak yetişmeye hazırlanıyor.  18-31 Mart arasında başvuruları alınacak ücretsiz programdan mezun olan gençler teknoloji alanında istihdam sağlanıyor.

Akıllı ve depreme dayanıklı şehirlerini afet bölgesindeki gençler tasarlayacak

Teknoloji, ihtiyaç duyulan yeni şehircilik anlayışının yapılandırılmasında kaldıraç olarak kullanılırken, kent toplulukları da akıllı şehircilik için yetkinlik bazında hazır hale gelecek. Özellikle afet yönetiminde önleyici önlemler geliştirilmesi adına Web 3.0 ve yeni nesil teknolojiler, akıllı şehirlerin yapılanması adına fırsatlar sunacak.

TechForGood Programı, öncelikli deprem bölgesindeki üniversitelerde okuyan ve bölge teknokentlerde proje geliştiren üniversite öğrencileri başta olmak üzere istihdama hazırlanan üniversite öğrencilerinin, deprem bölgesinin yeniden yapılanması için akıllı sistemler üretme potansiyeli olan teknolojik yeteneklere dönüşmesi amacıyla tasarlandı. TechForGood Programı, teknolojinin toplulukların ve sistemlerin sürdürülebilir iyiliği için nasıl kullanılabileceği konusunda bilgi ve deneyimi genç yeteneklere aktarırken, bölgenin kalkınması için destek olmak isteyen başta teknoloji şirketleri olmak üzere kurumları #iyilikiçinteknoloji hareketine destek vermeye davet ediyor.

İstihdam için yetiştirilecekler

Program kapsamında, üniversite öğrencilerinin temel teknoloji becerileri kazanırken, akıllı şehircilik uygulamaları ve teknolojileri konusunda bilgi edineceğini vurgulayan GelecektekiSen Kurucusu İnci Abay Cansabuncu, “Gençler Web 3.0’te akıllı şehirlere hazırlık konusunda deneyimli teknoloji geliştiricileri ile bir araya gelecek ve akıllı şehir uygulamaları proje geliştirme kampına dahil olacak. Program sonunda web uygulama geliştiricisi, veri tabanı uzmanı, data analisti, teknoloji/platform stratejisi olarak yetişerek istihdama ve yaz stajlarına yönlendirilecekler.”

Başvuruları GelecektekiSen internet sitesi üzerinden 18 Mart-31 Mart 2023 tarihleri arasında alınacak program 3 Nisan-11 Haziran 2023 tarihlerinde online olarak gerçekleştirilecek. Program ve GelecektekiSen eğitimleri hakkında detaylı bilgiyi www.gelecektekisen.com.tr adresinden alabilirsiniz. 

Stack Overflow geliştiricilere yönelik anket yaptı

0
Stack Overflow, geliştiricilerin trend teknolojiler hakkında ne düşündüklerini öğrenmek için pazar araştırması yaptı. Stack Overflow’ta Pazar Araştırması ve İçgörüler Kıdemli Analisti Erin Yepis: “En son anketimiz, geliştiricilerden teknolojideki yeni ortaya çıkan trendler hakkında düşünmelerini ve bize onlar hakkında ne hissettiklerini söylemelerini istedi. Haberlerde yapay zeka destekli teknolojiler yer alırken, bu anketin amacı, genel ekosistemi daha iyi anlamak için bir dizi popüler teknolojinin algılanan faydası ve etkisi için bir temel oluşturmaktı” dedi. Teknolojiler, beklenen dünya etkisine göre sıfır (olumsuz etki) ile 10 (olumlu etki) arasında bir ölçekte sıralandı. Listede ilk 5 sıra şu şekilde oldu:
  • Açık kaynak 7,2
  • Sürdürülebilirlik teknolojileri 6,5
  • Makine Öğrenimi 6,5
  • Bulut bilişim 6,4
  • 3D Baskı 6,4
Makine öğrenimi (yüzde 18) ve yapay zeka destekli teknolojiler (yüzde 13), geliştiricilerin daha fazla uygulamalı eğitim istediği teknolojilerin başında geldi. Bununla birlikte blockchain (yüzde 9) üçüncü sırada yer aldı. Bulut bilişim (yüzde 8) ve açık kaynak (yüzde 5) sırasıyla dördüncü ve beşinci sırayı aldı.

Elektrikli araçlar için çevreci lastikler

Extreme E elektrikli araçlar yarışlarında kullanılacak olan lastikler yüzde 43 oranında geri dönüştürülmüş ve yenilebilir bileşenlerden oluşuyor. Continental, 2023’te de Extreme E elektrikli araçlar için yarış serisinin tek lastik tedarikçisi oldu.  11 Mart’ta Suudi Arabistan’da gerçekleşen yarış da  CrossContact Extreme E lastiğinin yeni bir versiyonunu geliştiren Continental, sürdürülebilirlik açısından da geçen yılki lastiklerinin bir adım ötesine geçiyor.

Elektrikli araçlar için çevreci lastikler üretiliyor

Premium lastik üreticisi ve teknoloji şirketi Continental, elektrikli Extreme E yarış serisi için CrossContact Extreme E lastiğinin yeni bir versiyonunu tedarik ediyor. Yarışmanın üçüncü sezonu, 11 ve 12 Mart tarihlerinde Suudi Arabistan’ın Neom kentinde düzenlenen Desert X Prix ile başladı. Yarış için geliştirilen yeni CrossContact Extreme E, yaklaşık yüzde 43 oranında geri dönüştürülmüş ve yenilenebilir malzemelerden oluşuyor. Bu malzemeler arasında tarım atık maddesi olan pirinç kabuğunun külünden elde edilen silis de bulunuyor. Continental, işlenmiş çelik ve karbon siyahının yanı sıra geri dönüştürülmüş PET şişelerden elde edilen polyester ipliği de lastiğin yapısına entegre ediyor. Continental yeni, daha sürdürülebilir çözümlerin kullanımını artırmanın yanı sıra CrossContact Extreme E lastiğinin toplam ağırlığını da 2 kg azalttı. Bu özellik nakliye sürecinde emisyon tasarrufu sağlıyor.

ContiRe.Tex teknolojisi ile kullanılmış PET şişeler lastiğe dönüşüyor

Üçüncü nesil CrossContact Extreme E, Continental tarafından geliştirilen ContiRe.Tex teknolojisini de kullanıyor. Bu teknoloji; başka bir yerde geri dönüştürülmemiş, kullanılmış PET şişelerden herhangi bir ara kimyasal işlem yapılmadan polyester ipliği üretilmesini sağlıyor. Bu teknoloji için kullanılan şişeler, yalnızca kapalı döngüde geri dönüşüm yapılmayan bölgelerden temin ediliyor. Continental, Extreme E’nin üçüncü sezonunda yarışan on takımın her birine 30 lastik tedarik etti ve bu lastiklerin her biri, yaklaşık 60 adet işlenmiş PET şişeden üretilen polyester içeriyor. Continental şu anda sürücüler her biri 5 boyutta, geri dönüştürülmüş PET şişelerden polyester içeren, seri olarak üretilmiş 3 lastik modeli sunuyor: PremiumContact 6, EcoContact 6 ve AllSeasonContact dört mevsim lastiği.

Sürdürülebilirliği bir adım öteye taşıyor

Pirinç kabukları, pirinç üretiminin bir atık ürünü olduğundan gıda veya hayvan yemi olarak kullanılamıyor. Silika üretimi, pirinç kabuğu külünden elde edildiğinde, kuvars kumu gibi geleneksel malzemelere göre daha fazla enerji verimliliği sağlıyor CrossContact Extreme E’nin üçüncü nesli, 2023 takvimindeki beş etkinliğin hepsinde kullanılacak ve tüm iklim bölgelerinde ve tüm yüzeylerde maksimum performans sağlayacak şekilde optimize edildi. Continental Extreme E Teknik Müdürü Nels von Schnakenburg, “Bu lastikle sürdürülebilir ve geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımına daha fazla odaklandık ve 2023 sezonunun zorluklarına son derece iyi hazırlandık. Yol tutuş performansında ayrıca kazanımlar elde ettik ve sürdürülebilirliği geliştirdik. Lastiğin performansı ve sağlamlığı, Extreme E’nin getirebileceği tüm zorluklara dayanabileceği anlamına geliyor” dedi. Çevresel ve sosyal sorumluluk açısından en ilerici lastik şirketi olma misyonunu üstlenen Continental, en geç 2050 yılına kadar değer zinciri boyunca karbon nötr olmayı taahhüt ediyor.

Giriş ve orta segment modeller için Android Güncelleme garantisi

0

Dünyanın en çok satan beş telefon markasından biri olan vivo, 2021 yılında Türkiye’de toplam 20 milyon dolarlık yatırımla hizmete giren fabrikasında yeni üretim bantlarını devreye alarak kapasitesini artırmayı ve daha fazla kişiyi istihdam etmeyi planlıyor. Tüketicilere kaliteli ve yüksek performanslı cihazlar sunmak amacıyla fabrikada üretilen tüm cihazların kalite kontrollerini en üst seviyede gerçekleştiren vivo, kendisine güven duyan Türk tüketicisine teşekkür etmek için ülkemizde ilk kez giriş ve orta segment telefonlarda iki büyük Android güncelleme garantisi sözü veriyor. 

Türkiye’de bir ilk: Giriş ve orta segment modellerde Android Güncelleme

2021 yılından bu yana dünyanın en çok satan 5 telefon markasından biri olan vivo, 2021 yılında Gebze’de açtığı Türkiye üretim tesisinin kapılarını ilk kez açtı. 20 milyon dolar yatırım ile Gebze’de hizmete giren vivo Türkiye üretim tesisi Çin, Güney ve Güneydoğu Asya’dan sonra 8. üretim merkezi olarak vivo’nun global üretim kapasitesini yıllık 200 milyon adedin üzerine çıkardı. Yıllık 5 milyon adet cihaz üretim kapasitesi ile yatırımı tamamlanan vivo Türkiye üretim tesisinin aktif kapasitesi, 2022 yılı sonunda devreye alınan üçüncü üretim bandı ile yüzde 35 oranında artırıldı. Kendi segmentinde şık tasarımı ve yüksek performansı ile büyük beğeni toplayan vivo Y serisi modellerinin üretildiği tesiste halen 300’ün üzerinde kişi istihdam ediliyor. 

Toplantıda konuşan vivo Türkiye Genel Müdürü Ted Dai, vivo’nun toplum için değer yaratma misyonunu Çin’de doğru şeyleri yapma ve işleri doğru şekilde yapmak anlamına gelen Benfen felsefesine dayandırdığını; bu bakış açısı ile üstün kalite, şık tasarım ve en ince akıllı telefon, ilk ekran altı parmak izi okuyucu, ilk açılır kapanır pop-up kamera gibi sektöre yön veren inovasyonlarıyla sektörde haklı üne sahip olduğunu anlattı. Benfen felsefesi doğrultusunda vivo’nun dünyadaki tüm üretim tesislerinde, tüm ürün kategorilerinde aynı kalite standardını yakalamayı hedeflediğini anlatan Dai, “Üstün kalite tutkumuz ve kullanıcılarımıza tüm kategorilerde sunduğumuz harika ürünler ile hem dünyada hem Türkiye pazarında istikrarlı ve başarılı bir büyüme ivmesi yakaladık.

Türkiye’de de tüm Y serisi modellerimizi vivo Türkiye fabrikasında üretiyor, kullanıcılarımıza sıkı kalite kontrol testlerinin ardından sunuyoruz. Türkiye vivo için çok önemli bir pazar. Türkiye yatırımımızı uzun vadeli ve geniş kapsamlı planlıyoruz. Burada kullanıcılara yatırım yapmaya, rekabetçi ve kaliteli ürünler sunmaya, artan talebi karşılamak için yeni üretim hatlarını hayata geçirerek üretim tesisimizi tam kapasiteli olarak kullanmaya ve tedarik zincirlerine yatırım yapmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda dördüncü üretim bandını hayata geçirmek için gerekli araştırmalara ve çalışmalara da başladık. Yaklaşık 100 kişiye istihdam yaratacağımız yeni üretim bandımızı 2023 yılında hayata geçirmek istiyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından hazırlanan “Türkiye Fintek Rehberi” yayımlandı

0

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin öncelikli çalışma alanları arasında yer alan ve İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) ana odaklarından birisi olarak öne çıkan finansal teknolojilerin (fintek) geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması vizyonuyla hazırlanan Türkiye Fintek Rehberi yayımlandı. İşte ayrıntılar…

Rehber, ekosisteme ilişkin bir yol haritası işlevi görecek

Fintek girişimcilerine yol gösterici bir kaynak olması amacıyla hazırlanan Rehber, iki ana bölümden oluşuyor. İlk bölümde Türkiye’yi start-up ve fintek alanında ön plana çıkaran unsurlar tanıtılırken, ikinci bölümde ise Türkiye fintek ekosisteminde yer alan iş modellerine, düzenleyici kuruluşlara, fintek alanında yapılan düzenlemelere ve finteklerin yararlanabilecekleri teşviklere yer veriliyor. 

Türkiye Fintek Rehberi’nde, lisanslı fintek faaliyetlerinde bulunan kuruluşlara ilişkin ilgili düzenlemeler, bu kuruluşların finansal ve organizasyon yükümlülükleri gibi açıklayıcı bilgiler yer alıyor. Mevzuat altyapısı hakkında detaylı bilgilerin bulunduğu Rehber’de ayrıca, lisanslama türleri ve düzenleyici otoritelere ilişkin temel düzenlemelere değiniliyor.

Bir fintek girişimi kurmanın temel göstergelerini içeren Türkiye Fintek Rehberi ile, fintek alanına ilgi duyan ve bu alanda faaliyet yürütmek isteyen girişimcilere bir yol haritası sunması amaçlanıyor. 

Prof. Dr. Göksel Aşan: “Türkiye Fintek Rehberi, alanında bir ilki teşkil ediyor”

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan, Türkiye Fintek Rehberi’nin, ülkemizin gelişmiş bir fintek ekosisteminin olduğunu açıkça gösterdiğini belirterek, alanında ilk olduğunu vurguladı. Başkan Prof. Dr. Aşan:

“Finans Ofisi olarak hazırladığımız Türkiye Fintek Rehberi, gelişmekte olan finansal teknolojiler ekosisteminde düzenlemeye tabi iş modellerini hayata geçirmek isteyen girişimciler için bir ilki teşkil ediyor. Yayınımız, e-para ve ödeme kuruluşu ile kitle fonlama platformları gibi dikeylerde pazara giriş sağlayacak kurumlar için bir rehber olma özelliği taşıyor” dedi.

Türkiye’de fintek yatırımları 2022 yılında rekor kırdı

Türkiye’de güçlü bankacılık sektörü ve teknoloji altyapısı, dijitalleşme oranının artmasına zemin hazırlıyor ve start-up ekosisteminin gelişimini de hızlandırıyor. 2022 yılında start-uplara yapılan yatırımlar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye, Avrupa’da 10. sırada, Orta Doğu ve Afrika Bölgesinde ise 3. sırada yer alıyor.

Yapılan yatırımların etkisiyle dinamik bir ekosistem oluşurken en öne çıkan dikeyler arasında fintek bulunuyor. 2023 yılı Mart ayı itibarıyla 637 aktif fintek şirketinin bulunduğu ülkemizde, 255 fintek ile ödemeler alanı ön plana çıkıyor. Türkiye’de 2022 yılında fintek yatırımları, küresel düzeyde görülen düşüşün aksine bir trend izleyerek, tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 89 milyon ABD dolarına ulaşarak rekor kırdı. 

Finans Ofisi, sektörün geleceğine ilişkin çalışmalarına devam ediyor

İlk düzenlemenin 2013 yılında yapıldığı Türkiye fintek sektöründe yetkili, düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar, yenilikçi yaklaşımları ile ekosistemin büyümesi ve gelişmesinde büyük bir rol oynuyor. Sektör birliği olan Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği (TÖDEB) 2020 yılında faaliyet göstermeye başlarken diğer birlik ve topluluklar alanın geliştirilmesi için ortak hareket ederek, güvenilir bir finansal teknolojiler ekosistemi inşa etmeyi amaçlıyor.

Bu amacın kamu tarafından da sahiplenilmesi ve çatı kurum olarak faaliyetlerin desteklenmesi için projeler, stratejiler ve etkinlikler gerçekleştiren Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, fintek sektörünün geleceğine ilişkin ilgili paydaşlarla eşgüdümlü olarak çalışmalarına devam ediyor. 

Finans Ofisi’nin yürüttüğü en önemli projelerden biri olan ve kanun çalışmalarının bir süre önce tamamlandığı İFM’nin ana odaklarından birisi de finansal teknolojilerdir. İFM içerisinde fintek temalı ve teknopark statüsünde İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü A.Ş. geçtiğimiz aylarda kurulmuş olup, kısa süre içerisinde teknopark statüsünde faaliyete geçmesi bekleniyor. 

Bunun yanı sıra Finans Ofisi, İFM bünyesinde, finteklerin ürün ve hizmetlerini korumalı bir alanda geliştirebilecekleri düzenleme deney alanına yer verilmesi için gerekli planlama ve çalışmalarına devam ediyor. 2023-2025 yılları için ülkemiz fintek ekosistemine ilişkin eylem planının ortaya konulması amacıyla, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi koordinasyonunda hazırlanan Millî Fintek Strateji Belgesi’nde, çalışmalar son aşamaya gelmiş olup, belgenin yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılması hedefleniyor.

Millî Fintek Strateji Belgesi, fintek ekosistemimizin uluslararası alanda öne çıkacak biçimde teşvik edilmesi, gelişimi önündeki muhtemel sorunlara gerçekçi çözümler üretilerek hak ettiği yere ulaşması ve ilgili düzenlemelerin bu bakış açısıyla yapılması için bir yol haritası niteliği taşıyor. 

Elektrik enerjisini elektrokimyasal enerjiye dönüştürerek depoluyor

Teksan, 7-9 Mart günlerinde Dubai’de düzenlenen Middle East Energy Fuarı’na yeni ürünü TESS ile katıldı. Elektrik enerjisini elektrokimyasal enerjiye dönüştürerek depolayan bir enerji depolama çeşidi olan TESS, sektör profesyonellerinden tam not aldı.

Elektrik enerjisini elektrokimyasal enerjiye dönüştürüyor

Teksan, bu yıl 7-9 Mart tarihleri arasında Dubai’de düzenlenen Middle East Energy Fuarı’na katıldı. Yaklaşık yarım asırdır gerçekleştirilen ve enerji sektörünün en önemli fuarlarından biri olan Middle East Energy’e  17’nci kez katılan Teksan, akıllı teknolojilerle donattığı yeni ürünü TESS’i  ve inovatif özelliklerini hazırladığı bir simülasyonla tanıttı.  140 ülkeye ihracat yapan Teksan’ın 25 yılı aşkın tecrübesiyle geliştirdiği TESS, elektrik enerjisini elektrokimyasal enerjiye dönüştürerek depolayabiliyor. Birçok farklı aplikasyon tipine uygun olacak şekilde tasarlanan TESS, Batarya, Batarya Yönetim Sistemi, Enerji Yönetim Sistemi ve Enerji Kontrol Sistemi olmak üzere 4 ana bölümden oluşuyor. TESS’in sistemi anlık veri akışı ile sürekli kendini izleyerek değişen durumlara ve ihtiyaçlara göre otomatik olarak devreye giriyor.  Teksan Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Ata Tuncer, “Üretim çarklarının dönebilmesi için enerjinin sürekliliği hayati önem arz ediyor. Bizde Teksan olarak bu bilinçle elektrik enerjisinin depolanması için inovatif bir çözüm olan TESS’i ürettik. En son teknolojiye sahip lityum batarya hücreleri kullandığımız TESS’in hızla büyümesi beklenen elektrikli şarj istasyonlarında önemli bir ihtiyaca yanıt vereceğini düşünüyoruz” dedi. 

Kablosuz OLED TV’ler ilgi odağı oldu

0

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai kentindeki Habtoor City’de düzenlenen ve iki gün süren etkinlikte 400’den fazla konuk, bölgede kullanıma sunulacak en son yenilikleri görme fırsatı buldu. 2019’dan bu yana ilk kez düzenlenen LG Showcase, şimdiye kadarki en büyük katılımcı grubunu bir araya getirdi ve bir marka olarak LG’ye ve heyecan verici yeni ürün yelpazesine duyulan güveni ve beklentiyi gözler önüne serdi.

Uzun süredir bekleniyordu

LG Türkiye Başkanı Dustin Lee ise şunları söyledi: “LG’deki herkes LG Showcase 2023 MEA’nın gerçekleşmesi için heyecan duyuyor. Ziyaretçilerin kullanması ve deneyimlemesi için sergilenen bir dizi inovatif yeni ürünümüz ve cihazımız var. Yaklaşık 400 konuğun katılacağı kesinleşen etkinliğimizde, ziyaretçilerden LG’nin önümüzdeki yıllarda teknolojinin geleceğini nasıl gördüğüne dair yoğun bir ilgi bekliyoruz. Bu etkinlik aynı zamanda LG’nin yerel ortaklarıyla iş ilişkilerini daha da geliştirmesi için harika bir fırsat. Şirket olarak, yerel müşterilerimizin ve ortaklarımızın ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra ‘Life’s Good’ ile temsil ettiğimiz değerleri paylaşarak onları desteklemeye kararlıyız.”

Ziyaretçiler, LG SIGNATURE ikinci nesil serisi, 10. yıl dönümü sürümleri de dahil olmak üzere Kablosuz OLED TV’ler ve MoodUP™ özellikli buzdolabı gibi LG’nin en yeni üst düzey premium ürünlerini deneyimleme fırsatı buldu. Ayrıca şirket, QNED TV, Vivace çamaşır makinesi ve DualCool klima gibi stratejik ürünlerini de sergiledi. Konuklar ayrıca LG’nin bulaşık makineleri, kurutucular, ses sistemleri, oyun monitörleri, PC’ler, elektrikli süpürgeler, şekillendiriciler ve daha fazlasını içeren yeni gelişmekte olan ürün yelpazesini de deneyimledi. Bu yıl öne çıkan özellikler arasında yaşam tarzı TV’ler ve WashTower™ ile İlk, Benzersiz ve Yeni deneyimler yer alıyor. Özellikle LG’nin pazardaki varlığını ve konumunu daha da güçlendiren LG’nin ankastre ev aletleri ürün yelpazesine odaklanılıyor.

Elektrik ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayacak

0

Günümüzde tüketim fazlalığından dolayı hava kirliliği ve enerji kullanımı çok fazla artmış durumda. Sürdürülebilir bir gelecek için çalışmalar ise hız kesmeden devam ediyor. Karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen endüstriyel bant üreticisi Nitto Bento, CK Enerji Boğaziçi Elektrik aracılığı ile Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) alan kurumlar arasına katıldı.

Bu sertifika ile birlikte Nitto Bento elektrik tüketiminin yüzde 100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılıyor.  Elektrik ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayacak olan şirket, attığı bu adım ile Avrupa’daki diğer Nitto fabrikalarına da öncülük ediyor.Nitto Bento’ya I-REC verilmesi nedeniyle düzenlenen törende konuşan CK Enerji Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Halit Bakal, dünya genelinde yenilenebilir enerjinin payı her geçen gün artarken CK Enerji Grubu olarak yeşil enerji kullanımının yaygınlaştırılması için çalışmalar yürüttüklerini söyledi. 

I-REC Belgesi şirketlere büyük avantaj sağlıyor

Paris İklim Anlaşması ile karbon ayak izinin azaltılması için ülkelerin taahhütlerde bulunduğunu anımsatan Bakal, “Çok ciddi kararlar alınmıştı, ancak Rusya-Ukrayna savaşı gündemi biraz değiştirdi. Günümüzde pek çok ülke ihracat yapan firmalardan üretimi sırasında yenilenebilir enerji kaynaklarını kullandığını belgelemesini istiyor. Nasıl turizmde Mavi Bayrak diye bir uygulama var ve bu belgeye sahip olan oteller teşvik alıyor, tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayan şirketler de pek çok avantaja sahip olacaklar. Bugün tükettiğiniz elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklardan elde edildiğini size taahhüt eden I-REC belgesini Nitto Bento’ya veriyor olmaktan ve kendilerinin gösterdiği duyarlılıktan dolayı büyük mutluluk duyuyoruz ve çok teşekkür ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu. 

Yenilenebilir enerji sertifikası nedir?

Son yıllarda giderek yaygınlaşan I-REC (Yenilebilir Enerjisi Sertifikası), RECs International tarafından geliştirilen elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğini belgeleyen uluslararası sertifikasyon sistemi. Uluslararası bağımsız bir kuruluş olan IREC Foundation tarafından verilen ve denetlenen bu sistemde, yenilenebilir enerji tesislerinde üretilen her 1 MWh elektrik karşılığında bir sertifika oluşturuluyor. Yetkili enerji şirketleri de bu sertifikayı talep eden müşterilerinin elektrik enerjilerini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasına destek veriyor.

Sertifikaya sahip olan şirketler çeşitli avantajlar elde ediyor

Üretilen her birim elektriğin, kaynağından başlayarak takip edilmesi ve nihai tüketiciye kadar izlenebilmesini sağlayan bu sistem sayesinde tüketiciler bilinçli ve güvenilir bir seçim yapabiliyor. Aynı zamanda yeşil enerji kullanımının karbon salınımının azaltılmasına yönelik olumlu bir adım olması nedeniyle tüketici davranışını yeşil enerji kullanan tesisler için pozitif yönde etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki firmalar, satın aldıkları ürünleri üreten tesislerin yenilenebilir enerji sertifikası almasını şart koşarken buna karşılık çeşitli avantajlar da sağlıyor.

Google, yeni üretken AI özelliklerini duyurdu

Google, bazı AI destekli özellikleri üretkenlik uygulamalarından bazılarına sunduğunu açıkladı. Bununla birlikte, şirket bu özelliklerin chatbot Bard’a benzer şekilde yalnızca ABD’deki güvenilir test kullanıcıları tarafından kullanılabileceğini belirtti. Eklenen yeni işlevler bu yılın sonuna kadar tüm kullanıcılara ulaşacak.  

Yeni yapay zeka özellikleri

Google tarafından bildirilen yeni üretken AI özellikleri aşağıdaki gibi listelendi: Dokümanlar’ın içinde, arayüz AI’ya kolay erişim sağlar, böylece parçanızı yazarken tartışabilir, özetleyebilir veya beyin fırtınası yapabilirsiniz. Gmail’de yapay zeka, bağlamı kısa madde işaretlerinden alabilir ve bir e-postanın tamamını yazabilir. Slaytlara gelince, anında görüntü, ses ve video üretebilir, böylece daha iyi bir sunum yapabilirsiniz. Google, yakında tüm Google kullanıcılarına ulaşacak bazı özellikleri vurguladı.
  • Gmail’inizin taslağını hazırlama, yanıtlama, özetleme ve önceliklendirme
  • Dokümanlar’da beyin fırtınası yapma, düzeltme, yazma ve yeniden yazma
  • Slaytlar’da otomatik olarak oluşturulan görüntüler, ses ve videolarla yaratıcı vizyonunuzu hayata geçirin
  • E-Tablolar’da otomatik tamamlama, formül oluşturma ve bağlamsal kategorizasyon yoluyla ham verilerden içgörülere ve analize geçin
  • Meet’te yeni arka planlar oluşturma ve notlar yakalama
  • Chat’te işlerinizi halletmek için iş akışlarını etkinleştirme
Yazma tonunu bile seçebilir, böylece duruma daha iyi uyabilir, belirli bir konuya dayalı bir taslakta size yardımcı olması için AI’yı kullanabilir, biraz zaman kazanmak için uzun zincirli e-postaları özetleyebilir, belgenizi düzeltebilir ve hatta yeniden yazabilirsiniz.

22 TB kapasiteli sabit disk!

0

Dijital dünyada veri üretimi sürekli artıyor, bu artışa yanıt verebilmek için donanımların kapasiteleri de artmaya devam ediyor.

Western Digital’ın WD serisi, son kullanıcıların sürekli büyüyen dijital dünyalarını korumalarına yardımcı olmak için güvenilir My Book Masaüstü Depolama ürün gamını genişletiyor. Western Digital, 22TB  My Book  Masaüstü Sabit Disk’i ile şimdiye kadarki en yüksek kapasiteli tüketici diskini kullanıma sunarak kullanıcılara saklamaya değer buldukları her şey için daha fazla esneklik sağlıyor.

Veri üretimi artmaya devam ederken depolama alanı yeterli gelmiyor

Küresel pazar araştırma şirketi International Data Corporation ,Global DataSphere araştırma başkan yardımcısı John Rydning konuya dair “Son kullanıcılar hızlı bir şekilde veri üretmeye devam ediyor. Yalnızca 2022 yılında, dünya çapında ortalama bir hanehalkı 20 TB’tan fazla veri üretti ve kullanıcılar daha fazla veri tüketip oluşturdukça bu sayının da artmaya devam etmesini bekliyoruz. Birçok kişi buluta güveniyor olsa da kullanıcıların giderek artan kişisel ve iş verilerini saklayıp kolayca kontrol etmelerine olanak sağlayan, ellerinin altında bulunan lokal bir depolama alanı aradıklarını biliyoruz.” dedi. 

 Ortalama bir Amerikan evinde 10’dan fazla bağlı cihaz olduğu düşünüldüğünde, yeni yüksek kapasiteli çözümler kullanıcılara temelde kişisel cihazların büyük olasılıkla evlerindeki diğer cihazları yedeklemelerine yardımcı olacak önemli miktarda alan sağlıyor. İster paha biçilmez fotoğraf ve videolar isterse en önemli iş dosyaları ve uygulamalarının yedekleri olsun, WD serisi insanların giderek artan veri depolama ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler sunmayı amaçlıyor. 

Kullanıcı verilerini taşınabilir depolama cihazları ile güvende

22 TB My Book, kullanıcılara taşınabilir SSD’ler ve HDD’ler, hafıza kartları ve USB flash sürücüleri dahil olmak üzere çeşitli depolama cihazlarındaki binlerce doküman, fotoğraf, video ve diğer dosyaları yedekleme ve saklama kabiliyeti sunarak bunları tek, düzenli ve erişimi kolay bir konumda birleştiriyor. Daha güçlü depolama özellikleri arayanlar için sunulan 44 TB kapasiteli My Book Duo ise RAID için optimize edilen Western Digital sürücüleri ile donatılmış olup, maksimum hız ve kapasitede performans göstermeye hazır olarak kutusundan çıkıyor. My Book Duo, yedekleme için RAID-1 şeklinde yeniden yapılandırma veya beraberinde gelen yazılımla iki bağımsız sürücü olarak kullanılabilir.  22 TB My Book ve 44 TB My Book Duo modelleri, Nisan 2023 tarihi itibarıyla Türkiye’de satışa sunulacak.

Meta, 10 bin kişiyi daha işten çıkarıyor!

Kasım ayında toplu işten çıkarma yapan Meta, ikinci kez toplu işten çıkartma yapıyor. Facebook, Instagram ve WhatsApp’in çatı şirketi Meta, 10 bin kişiyi işten çıkaracaklarını ve başvuruya açılan 5 bin pozisyonun kapanacağını açıkladı. Meta, Kasım ayında yaptığı açıklamada, 11 bin kişinin işten çıkarıldığını duyurmuştu. Şirketin CEO’su Mark Zuckerberg işten çıkarmaların zor olduğunu belirterek bunun “Verimlilik Yılı” kapsamında yapıldığını belirtti.

Meta, 10 bin çalışanın daha işine son verecek

Konuya dair bir açıklama yayımlayan Zuckerberg, 2022’de gelirin durgunluk yaşamasıyla şirketin bir tür uyarı aldığını söyledi. ABD’de ve dünyadaki ekonomik sorunlara dikkat çekti. “Bu yeni ekonomik gerçekliğin uzun yıllar devam etme ihtimaline karşı kendimizi hazırlamamız gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Zuckerberg ayrıca yeni yapılandırma ve işten çıkarma duyurularının teknoloji grupları için Nisan sonu, iş dünyası grupları için Mayıs sonu yapılacağını ifade etti. Bazı ekipler için bunun yıl sonunu bulabileceğini ve yurt dışı ekipleri için takvimin farklı olacağını da bildirdi. Aynı zamanda farklı yönetici katmanları kaldırılarak yöneticilerin tam kapasiteyle çalışacağı sinyalini verdi. Hibrid çalışma sistemine dair de, yazılım mühendislerinin ofisten çalıştığında uzaktan olduğundan daha verimli performans gösterdiği belirtildi.

Zuckerberg’den 2023’ü “Verimlilik Yılı” haline getirme sözü

Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın çatı şirketi Meta, iletişim teknolojileri sektörünün derin ekonomik gerilemeye hazırlandığı bir dönemde ikinci tur toplu işten çıkarmalar yapılacağını duyurdu.  Meta İcra Kurulu Başkanı Mark Zuckerberg, çalışanlara gönderdiği mesajda, “Bence kendimizi bu yeni ekonomik gerçekliğin uzun yıllar devam edeceği ihtimaline hazırlamalıyız” dedi.

Zucherberg “Personel sayısını hızlı bir şekilde artırmayı beklemiyoruz, her yöneticinin kapasitesini tam olarak kullanmak ve katmanları mümkün olduğunca birleştirmek daha mantıklı” ifadelerini kullandı.  2023’ü “Verimlilik Yılı” haline getirme sözü veren Zuckerberg’in işten çıkarma kararı alması bir süredir bekleniyor. Bu adım, şirketin 5 bin kişilik işe alım planlarını iptal edeceği, daha düşük öncelikli projeleri iptal edeceği ve orta yönetim katmanlarını kaldıracağı daha geniş bir yeniden yapılanmanın parçası olarak görüldü.

E-atık problemine sürdürülebilir çözümler geliştiriliyor

E-atıkların yarattığı probleme bir çözüm MMD’den geldi. Arızalı monitörlerin çevre dostu ve ekonomik bir şekilde geri dönüştürülmesi için adım atılıyor. MMD, monitör atıklarının sürdürülebilir şekilde azaltılması pilot projesini başarıyla tamamlıyor.

Philips monitörlerinin marka lisans ortağı MMD, Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Federal Bakanlığı’nın girişiminin bir parçası olan PREVENT Atık İttifakı  pilot projesi dahilinde, Nijerya’da arızalı monitörlerin çevre dostu ve ekonomik bir şekilde nasıl geri dönüştürülebileceğini gösteriyor.

Bu projeye büyük ölçüde katkı sağlayan diğer ortaklar ise çevre dostu satın alma hizmetlerinin global tedarikçilerinden Closing the Loop, dünyanın önde gelen IT sürdürülebilirlik sertifikası TCO Certified’ın arkasındaki kuruluş TCO Development ve başka ortaklar. Onlar ile birlikte, MMD atık nötr elektronik için sertifikalı bir çözümün monitörleri de kapsayacak şekilde nasıl genişletilebileceğine dair başarılı bir iş modeli geliştirerek çevre dostu satın alma için yeni standartlar koydu.

E-Atık sorunu

Yılda 50 milyon ton, elektronik atık  günümüzde toplumumuzun karşı karşıya olduğu en acil sorunlardan biri. Döngüsel Ekonomiyi Hızlandırma Platformu ve BM E-Atık Koalisyonu1’nun hazırladığı rapora göre, bu atık dağı, çoğunlukla gemiler ile Afrika ülkelerine ya da diğer gelişmekte olan diğer ülkelere gönderilerek bertaraf ediliyor.

Ancak  yeni Philips monitörlerinin hiçbiri cıva ve kurşun içermiyor olsa da, bilgisayar monitörleri, çok küçük dahili devre kartları ve kurşun ve cıva gibi içten yakılmış kimyasallar nedeniyle, genellikle geri dönüşümün ve döngüsel ekonominin sorunlu çocuğu gibi görülür. En azından Afrika’da, bunların büyük bir kısmı, uygun tesis ve kaynak eksikliği nedeniyle düzgün bir şekilde geri dönüştürülemez. Bunun sebebi de düzgün geri dönüşümden ve toplamadan şimdiye kadar herhangi bir paranın kazanılamıyor olmasıdır.  

Döngüsel ekonomiye giden yolda ilk başarılar

Projenin başlangıcında, Nijerya’da düz ekranların geri dönüşümü ile ilgili neredeyse hiçbir deneyim yoktu. Bertaraf edilmiş monitörler, düzenli depolama alanlarında biriktikçe birikiyor, hem insanlar hem de çevre için büyük bir risk oluşturuyordu. İşte bu nedenle öncelikle, geri dönüşüm ortağına düz ekranların elle sökülmesi konusunda eğitim verildi. Bu eğitim kapsamında, cıva içeren siyah ışık tüplerinin güvenli bir şekilde çıkartılması, bütün diğer elektronik parçaların güvenle sökümü ve aralarında tehlikeli bromlu alev geciktiricileri de içeren farklı plastik türlerinin tespit edilip ayrılması da vardı.

Projenin sonunda geri dönüşüm ortağı, düz panel ekranları çok güvenli ve etkili bir şekilde sökebilir bir hale geldi. Böylece bunu yapma maliyetleri yarıdan fazla azaltılmış oldu ve ham malzemeler de döngüye yeniden gönderildi. Önümüzdeki yol hâlâ uzun olsa da, bunlar gerçekten sürdürülebilir bir geleceğe giden, yüreklendirici, ilk adımlar. 

Fidye yazılımlarına karşı yeni bir engel geliyor!

Hacker saldırılarının giderek arttığı ve artmaya da devam edeceği göz önüne alındığında, hem saldırılardan korunmak hem de farklı saldırı türlerine karşı önlem almak giderek daha fazla önem kazanıyor. Özellikle bütçeleri bir IT departmanını desteklemeyen firmalar için, hazır geliştirilmiş güvenli çözümleri kullanmak çok daha pratik ve güvenli. Fidye yazılımlarının giderek büyüyen bir tehdit haline gelmesini engellemek amacı ile ESET ile Intel teknoloji tabanlı iş birliklerini geliştirerek KOBİ’ler için çözüm sunuyor. 

Fidye yazılımlarına karşı teknoloji duvarı

Fidye yazılımı, KOBİ olarak adlandırılan küçük ve orta ölçekli işletmelerin karşılaştığı en ciddi siber tehditler arasında yer alıyor. Saldırganlar, kötü amaçlı yazılımları sanal makineler içerisine gizlemek gibi daha karmaşık teknikleri benimsiyorlar. 2022 yılında fidye yazılımı saldırıları yaşayan KOBİ’lerin yüzde 44’ünün 250 bin ile 500 bin dolar arasında ödeme yaptığı göz önüne alındığında fidye yazılımlarının KOBİ’ler için ne kadar büyük bir mali yük olduğu da görülüyor.

KOBİ’ler orantısız bir şekilde saldırıya uğruyor

KOBİ’ler siber risklerle başa çıkmak için çoğu zaman personel sıkıntısı çekiyor. Sınırlı bütçeler ile siber saldırılara karşı korunmanın en iyi yollarını bulmak zorlayıcı olabiliyor. Fidye yazılımlarını önleme konusuna ciddi olarak eğilmek isteyen KOBİ’ler temel bilgilerle başlayabilir. Verileri düzenli olarak yedeklemeli ve en az bir tam yedek setini internetten uzak ve şirket dışında tutulmalı ayrıca işletim sistemleri de dahil olmak üzere yazılımları yamalı ve güncel olmalı. Fidye yazılımlarını gerçekten önlemek ve kaldırmak için, önde gelen bir uç nokta güvenliği sağlayıcısı olan ESET’in sunduğu gibi çok katmanlı çözümler etkili bir seçenek.  Artan tehditlere yanıt olarak ve KOBİ’leri daha iyi desteklemek için ESET, yazılım tabanlı algılama teknolojilerini Intel vPro platformunda bulunan bir teknoloji paketi olan Intel Tehdit Algılama Teknolojisi  donanım tabanlı tehdit algılama ile geliştirdi. Intel TDT, ESET Endpoint Security ürününü Intel vPro platformuyla kullanan KOBİ’lerin üstün fidye yazılımı korumasından yararlanması için donanım destekli bir algılama katmanı ekliyor. ESET Türkiye Siber Güvenlik Uzmanı Gürcan Şen,konu ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Intel’in donanım tabanlı fidye yazılımı algılama teknolojisine ESET ürünlerini entegre etmiş olmamız fidye yazılımlarına karşı korumamızı önemli ölçüde arttırıyor. CPU düzeyinde telemetriden yararlanmak, kötü amaçlı şifrelemenin daha iyi izlenmesini sağlamak için atabileceğimiz etkili bir adım. Bu iş birliği, fidye yazılımlarının bellekte algılanmaktan kaçındıkları sırada tespit edilmelerine olanak veriyor. ESET her zaman çok katmanlı yaklaşıma inanmıştır ve silikon katmanın eklenmesinin, donanım tabanlı güvenliğin tehditlerle mücadelede bir sonraki kilometre taşı olduğunu düşünüyoruz.”     

Keiretsu Forum Türkiye’den Türkiye’ye 7 milyon dolar yatırım

Depremi yaşam ve endüstri alanlarına ulaşmadan haber veren sistem 7 milyon dolar değerleme yatırımı aldı Deprem afetini daha deprem yaşam ve endüstri alanlarına ulaşmadan haber verecek sistemini Mart ayında hizmete sunmaya hazırlanan HUBBOX, Keiretsu Forum Türkiye’den 7 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı. Büyük, kullanması uzmanlık isteyen, ulaşılması zor ve pahalı sistemleri IoT servisler haline getirerek otomasyon sistemlerinin uzaktan yönetimini sağlayan HUBBOX, ürünlerinin çalışacağı platformların AR-GE sürecine 2015 yılında başladı. Firma, öncelikle endüstriyel makine ve otomasyon sistemlerine uzaktan erişim sağlayan IoT cihazları üretiyor. Ancak müşterilerinin yönlendirmesi ve rakiplerinin de ek ürün ve hizmetler istemesiyle birlikte veri toplama sistemleri üzerine de ürünler geliştirmeye başladı.

Seri üretim 2021 yılında başladı

HUBBOX’un geliştirdiği çözümlerin 80’dan fazla ülkede makine ve otomasyon sektörünün hizmetinde kullanıldığını belirten HUBBOX Kurucu Ortağı Mehmet Bilgi, “2018 yılında MVP ürünlerimizi test için birçok firmaya gönderdik. 2020 yılında ürünlerimizi makine ve otomasyon sektörünün kullanımına sunduk 2021 yılında ürünlerimizin seri üretimine başladık ve hala geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda HUBBOX Connect X1 ürünümüzle birlikte çalışacak veri toplama, uzak erişim ve sensör gateway gibi hizmetlerle makine ve otomasyon müşterilerimize hizmet veriyoruz.” dedi.

Depremi önceden haber verecek sistem

Depremi önceden haber veren sistemler geliştirdiklerini de sözlerine ekleyen Bilgi, “HUBBOX olarak ortağı olduğumuz EDİS Deprem ve Afet bilgilendirme sistemleri için ürettiğimiz IoT cihazlarımızla depremle ilgili ürünler üzerinde çalışıyoruz.  2023 ve daha öncesinde ülkemizin en acı sonuçlarla yüzleştiği deprem afetini daha deprem yaşam ve endüstri alanlarına ulaşmadan haber verebilen sistemler ve ürünlerimizi geliştiriyoruz. 2023 yılında İstanbul ve Marmara bölgesini kapsayan bu hizmetimizin Mart ayından itibaren müşterilerimizin hizmetine sunmaya başlayacağız.” Hedefler ve planlarla ilgili de bilgiler veren Bilgi, “Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcılarından aldığımız yatırım ile 2023 yılında hedefimiz firmamızın yurtdışı operasyonlarını başlatmak ve global bir firma olabilmek için ilk adımlarımızı atmak olacak.  Bu kapsamda gerek yurtdışı fuar katılımları, gerekse de fuar ziyaretleri gerçekleştireceğiz. Firmamızın yurtiçi ve yurtdışı satış kapasitesini arttırabilmek için ekibimizi daha da güçlendireceğiz. Yeni ürünlerimiz ve servislerimizle birlikte firmamızın SaaS gelir modelindeki ürün yelpazesini geliştirecek, bu alanda daha çok ürün ve servis üretmeye yöneleceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.

Türk-Arap Finans Forumu Dubai’de gerçekleşti!

0
Fintek sektöründe uluslararası iş birliklerini geliştirmeyi hedefleyen Türk-Arap Finans Forumu Dubai’de gerçekleşti. Forumda 30’u aşkın Türk fintek şirketi uluslararası yatırımcılarla bir araya geldi. TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, yaptığı açılış konuşmasında Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki iş birliklerinin fintek sektöründeki ivmeyi hızlandırmak için büyük bir fırsat sunduğunu dile getirdi.

Türk-Arap Finans Forumu Dubai’de gerçekleşti

Birinci Türk-Arap Finans Forumu, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Türkiye Yatırım Ajansı resmi desteği ve TÖDEB iş birliğiyle Al-Iktissad Wal-Aamal Group tarafından 13 Mart 2023 tarihinde Dubai’de gerçekleşti. Türk-Arap Finans Forumu’na, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Borçlanma Genel Müdürü Yiğit Yaşar Korkmaz, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, BAE Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Thani Al Zeyoudi, Abu Dhabi Büyükelçisi Tugay Tunçer, Dubai Konsolosu Onur Saylan ile TÖDEB Yönetimi ve üyeleri katıldı. TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin, yaptığı açılış konuşmasında, BAE ile Türkiye arasında bu ay başında imzalanan Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın önemine değinerek, anlaşmanın iki ülke arasındaki ekonomik iş birliklerine ivme kazandıracağını ifade etti.

Ülkeler arasındaki iş birliği, fintek sektöründeki ivmeyi hızlandırmak için fırsat

Türkiye’deki fintek sektörünün gelişiminden bahseden Bilgetekin, sektörün uluslararası sermaye ve yatırımlarla desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Finteklere yönelik hızlandırma programlarının artışı ve girişimcilerin finteklere olan ilgisi ile bu alanda çalışan şirketlerin sunduğu yenilikçi çözüm seçenekleri, yerli yabancı yatırımcılar için fırsat olarak dikkat çekmektedir. Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki iş birliği, fintek sektöründeki ivmeyi hızlandırmak için büyük bir fırsat sunuyor. Bu iş birliği, sınır ötesi ödeme sistemleri, dijital bankacılık ve yatırım platformları gibi alanlarda ortak girişimler oluşturulabilmesini sağlayabilir. Bu anlamda sektörümüzde geliştirilecek yeni stratejik ortaklıklar ile ekonomik fırsatların birlikte değerlendirilmesi hem iki ülke halkına hem de ekonomiye katkı sunacaktır. Bizler de TÖDEB olarak ödeme ve elektronik para sektörünün gelişimi için mevzuatta kolaylaştırıcı adımların atılmasını sağlamak, yenilikçi ürünlerin yurt dışına çıkışı, finansal ve operasyonel iş birliklerinin kurulması hedefleriyle çalışmalarımıza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Togg fiyat listesi açıklandı!

0
Türkiye’nin merakla beklediği günlerdir herkesin konuştuğu, Türkiye’nin doğuştan elektrikli ilk akıllı cihazı Togg T10X kullanıcıyla buluşmaya hazır. Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, doğuştan elektrikli ilk akıllı cihazının satış fiyatını, model ismini ve teknik özelliklerini açıklandı.

Togg’un fiyat listesi açıklandı

Togg, ‘T10X’ adını verdiği, kullanıcıyı merkeze koyan, akıllı yaşam çözümleriyle sürekli internetin içinde olan, uzaktan güncellenebilen akıllı cihazını, iki farklı donanım seviyesi ve iki batarya seçeneğiyle ön siparişe sunuyor. 16-27 Mart tarihleri arasında Trumore dijital platformu ve www.togg.com.tr Togg web sitesi üzerinden ön siparişleri alınacak olan Togg T10X, 953 bin TL’den başlayan fiyat etiketine piyasa sürülecek. Fikri ve sınai mülkiyeti yüzde 100 Türkiye’ye ait küresel bir marka ortaya çıkarmak ve mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturmak amacıyla kurulan Togg, 2022 yılı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda seri üretim bandından indirdiği T10X’i kullanıcılarla buluşturmaya hazırlanıyor. Planları doğrultusunda emin adımlarla ilerleyen Togg, Mart sonundan itibaren kullanıcılarla buluşacak ilk akıllı cihazının fiyatını, model ismini, teknik ve donanım özelliklerini açıkladı.

İki donanım seviyesi ve iki batarya seçeneği sunulacak

160 kW / 218 Beygir güç ve 350 Nm tork üreten T10X RWD (arkadan itiş), iki farklı batarya seçeneğiyle 314 ve 523 kilometrelik menzillere sahip olacak. T10X’in 52,4 kWh kapasiteye sahip batarya seçeneği 16,7 kWh/100 km (WLTP) enerji tüketimi değeri sunarken, 88,5 kWh kapasiteye sahip batarya seçeneğinin tüketim değeri ise 16,9 kWh/100 km (WLTP).

T10X’in fiyatları şöyle oluştu:

V1 RWD Standart Menzil          953 bin TL V2 RWD Standart Menzil          1 milyon 55 bin TL V2 RWD Uzun Menzil                1 milyon 215 bin TL

28 dakikadan daha kısa sürede yüzde 80 doluluk

Togg T10X, hızlı şarj ile 28 dakikadan daha kısa sürede yüzde 20’den yüzde 80 batarya doluluk seviyesine ulaşabiliyor. Böylece kullanıcılar uzun yolculuklarda kısa bir kahve molası süresince dinlenirken, akıllı cihazları da yolculuğun kalan bölümü için hazır hale gelecek. Ayrıca kullanıcılar, sıfır emisyon salımıyla çevre dostu bir yolculuğun keyfini de çıkaracak.

 “Türkiye’nin Renkleri” arasından seçim

Togg T10X’in dış renkleri, Türkiye’nin büyüleyici güzelliklerinden ilham alıyor. Togg, Teknoloji Kampüsü’nün de yer aldığı Gemlik’in zeytin ağaçlarının gölgesindeki mavi sularını, Anadolu topraklarındaki cana yakınlık ve tutkuyu yansıtan kırmızıyı, Oltu taşının göz alıcı siyahlığını, parlak dokusunu, sağlam yapısını, Kula’nın doğal yapısı, kayaçları ve vadileriyle yerkürenin milyonlarca yıllık geçmişini günümüze taşıyan gri ihtişamını, Kapadokya’nın olağanüstü güzellikteki doğa harikası peri bacalarının toprak ve kum bejini, Pamukkale travertenlerinin göz kamaştıran beyazlığını, T10X’in dış renklerinde buluşturdu. Kullanıcılar, “Gemlik”, “Anadolu”, “Oltu”, “Kula”, “Kapadokya” ve “Pamukkale” arasından bir seçim yapabilecek.

Togg T10X çekiliş yöntemiyle kullanıcıyla buluşacak

Türkiye’nin doğuştan elektrikli ilk akıllı cihazı Togg T10X, çekiliş yöntemiyle belirlenecek kullanıcılarıyla 2023 yılı boyunca buluşacak. 16-27 Mart tarihleri arasında T10X için togg.com.tr ve Trumore uygulaması üzerinden ön sipariş süreci gerçekleşecek. App Store, Google Play ve App Gallery üzerinden kullanıma sunulan Trumore uygulamasını indiren veya Togg websitesi üzerinden Tru.ID oluşturan her bir tekil kullanıcı, nakit ya da kredi kartı aracılığıyla cüzdanlarına aktardıkları 60 bin TL ön ödemeyi yaparak, çekiliş sürecine katılmaya hak kazanacak. Çekilişe katılan kullanıcılar, ön ödeme öncesi akıllı cihazlarını modelinden rengine konfigüre edebilecek. 28 Mart’ta noter huzurunda yapılacak dijital çekiliş sistemiyle de ön sipariş sahipleri belirlenecek.          

Depremzedelere e-ticaret alanında eğitim ve istihdam desteği!

11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremin izleri devam ediyor. Depremzedeler için e-ticaret alanında eğitim ve istihdam desteği sağlayan Ticimax E-ticaret sistemleri depremzedeler için “Deprem seferberliği istihdam desteği ve e-ticaret eğitim programını” başlattı.

Depremzedelere e-ticaret alanında eğitim imkanı

Depremin yaralarını sarabilmek adına binlerce e-ticaret şirketiyle beraber depremzedelere yönelik seferberlik başlattıkları bilgisini veren Ticimax, E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, “Yaptığımız işbirlikleri kapsamında, depremden etkilenen ve aktif iş arayışında bulunan e-ticaret sektör çalışanlarını, personel ihtiyacı olan Ticimax kullanıcısı firmalar ile tanıştırıyoruz. CV’nizi bizimle paylaşmanız halinde, sizi 15 binden fazla e-ticaret firmasının istihdam imkanlarıyla buluşturabiliriz” dedi. E-ticaret sektörüne giriş yapmak isteyen ve bu konuda bilgi sahibi olmayan depremzedeler için Ticimax Akademi bünyesinde online e-ticaret eğitim programı başlattı. Bu eğitimi tamamlayanlara katılım belgesi vererek, istihdam desteği sunulacaktır. Ticimax Akademi 5 yıldır her ay; e-ticaret yönetiminden, dijital pazarlamaya, sosyal medya eğitiminden, uygulamalı workshop eğitimlerine kadar e-ticaretin tüm bileşenlerinde eğitimler vermektedir. Ve bu eğitimlerin tümü ücretsiz olup herkesin katılımına açıktır. Ticimax Akademi bu zamana kadar çeşitli üniversitelerle yaptığı işbirlikleri ile de e-ticaret uzmanlığı sertifika eğitimleri ile de sektöre hem eğitim hem istihdam konusunda katkı sağlamıştır.

Starship kampüs içi yemek dağıtımını genişletiyor

0
Starship Technologies, robot yemek dağıtım hizmetini Charlotte’taki Kuzey Karolina Üniversitesi’ne sunacağını duyurdu. Genişletme kapsamında, Starship’in sıfır emisyonlu dağıtım robotlarından 30’u kampüs genelinde çalışacak ve aralarında Wendy’s, Bojangles ve Shake Smart’ın da bulunduğu bir dizi yerel restoran ve kafeden teslimat yapacak. Starship Technologies iş geliştirmeden sorumlu Başkan Yardımcısı Chris Neider: “Robot teslimatlarımızı Kuzey Carolina’daki başka bir kampüse getirmekten mutluluk duyuyoruz. Eyaletin en büyük şehrinde olmamıza rağmen öğrencilerin yiyecek almak için zaman ayırması her zaman uygun olmuyor. Bu nedenle talep üzerine dağıtım robotlarımız bir çözüm sunabilir. Bu, onlara ders çalışmak veya mola vermek için daha fazla zaman tanırken aynı zamanda bu çok aranan teknolojiyle etkileşim kurmalarını sağlıyor” dedi. Şirketin otonom, gezici dağıtım robotları filosu, Muncie, Indiana’daki Ball State Üniversitesi ve Missouri Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Notre Dame Üniversitesi, Baylor Üniversitesi ve Doğu Karolina Üniversitesi dahil olmak üzere birçok kampüste başarıyla konuşlandırıldı.

Siber güvenlik alanında 2022’den çıkarılan dersler ve 2023’ten beklentiler 

0
2023 yılında kritik veri ihlallerinin ve siber saldırıların, dünyanın dört bir yanında güvenlik ekiplerinin gerçekleştirdiği dönüm noktalarını geride bıraktı. Şirketler de olası bir siber saldırıya karşılık vermek için stratejilerini siber suçluların artışına paralel olarak güncellemektedir. Yapılan bu stratejiler ne yazık ki şirketlerin kendilerini korumaları için yeterli olmamaktadır.

Siber güvenlik alanında 2022’den çıkarılan dersler ve 2023’ten beklentiler

Sadece son 12 ayda siber suçluların farklı sektörlerde faaliyet gösteren büyük şirketleri başarıyla hedef aldıklarını gördük. Bu şirketler arasında, üçüncü parti bir firma sunucularına erişebildiği için veri ihlali yaşayan bir otomotiv firması da yer alıyor. Cisco da bir çalışanının giriş bilgilerinin gizliliği ihlal edildikten sonra bir siber saldırının hedefi olduğunu doğruladı. Saldırı sırasında saldırganın siber ortamda ayrıcalıklı kimlik doğrulama ve yanal hareket için makine hesaplarından yararlandığı gözlemlendi. Gerçekleştirilen bu ihlaller, oltalama denemeleri ve gelişmiş fidye yazılımları, ağların güvenliğine önemli ölçüde zararlar vererek pek çok şirketin güvenilirliğini zedeliyor ve devamında da müşterilerinin güvenini kaybetmesine neden oluyor. Geçen yıla baktığımızda güvenlik ekiplerinin elde ettiği sayısız başarıyı kabul etmek çok önemli ama öte yandan bu durumların tekrar etmemesi için yüksek profilli ihlallerden korunmak için yeni dönemde yapılacak olan çalışmalar daha da önem kazanmaktadır.

Yeni yöntemler geliştiren siber suçlular, şirketlerin uyguladığı saldırılardan kaçınma yöntemlerinin üstesinden geliyor

Tehditlere karşılık verme alanındaki inovasyonlar, sektörün 2022’de öne çıktığı büyüme alanı oldu. VMware’in Küresel Olay Müdahale Tehdit Raporu (GIRTR) çalışmasına göre siber güvenlik profesyonelleri olaylara karşılık vermek ve siber suç aktivitelerini engellemek için sanal yamalama gibi yeni teknikleri aktif olarak kullanıma alıyor. Ancak günümüzde tehdidi yaratan aktörlerin de savunma sistemlerinden kaçınmak için pek çok stratejisi bulunuyor. Tehditlere karşılık verme süresi ağ savunmasında kritik bir öneme sahip olduğu için gelişmiş tehdit aktörleriyle aynı seviyeye çıkmak, sistemleri korumak için fazlasıyla önemli.

2023 için güvenlik eğitim birliği

Bu yıl, siber suçluların hedefinde değerli bilgiler barındıran sistemlere erişebilmek, giriş bilgilerini çalmak, yanal hareket etmek, verileri almak ve bunu bir gelir haline getirme çalışmaları devam edecektir. Savunmaların verimliliğini ileriye taşımak için güvenlik ekiplerinin iş yüklerine bütüncül bir şekilde yaklaşması, bant içi trafiği denetlemesi, EDR özelliklerine sahip NDR entegre etmesi, Sıfır Güven prensiplerini benimsemesi ve kesintisiz tehdit avları gerçekleştirmesi çok önemli. Çünkü şirketler sadece kapsamlı kurallarla güvenlik ekiplerini önlerindeki zorluklarla yüzleşmeleri için güçlendirebiliyor.