Red Hat’in yeni CEO’su belli oldu

0
Red Hat şaşırtıcı bir hamleyle, şirketin 2020’den beri CEO’su ve başkanı olan Paul Cormier’in yönetim kurulu başkanı olmak için adım attığını duyurdu. Red Hat emektarı ve şirketin ürün ve teknoloji başkanı Matt Hicks, başkan ve CEO olarak Cormier’in yerini alacak. Mayıs 2022’deki Red Hat Zirvesi’nde 14 yılı aşkın bir süredir Red Hat ile birlikte olan Cormier’in yakında emekli olabileceği söylendi. Bu söylenti doğru değildi, ancak “biraz” daha az talepkar bir pozisyona geçiyor. 2003’te Cormier, Red Hat’in mühendislikten sorumlu başkan yardımcısıyken, şirketin erken dönem ucuz dağıtımı olan Red Hat Linux’u geride bırakarak tam bir iş Linux’una geçmesine öncülük etti. RHEL, endüstrinin önde gelen kurumsal Linux platformudur. Fortune 500 kuruluşlarının yüzde 90’ından fazlası tarafından kullanılıyor ve  2022’de küresel iş gelirlerinde 13 trilyon dolara ulaşıyor. Red Hat’in 2019’da IBM tarafından satın alınmasından bu yana Cormier, IBM sahipliğiyle pazar tarafsızlığını hassas bir şekilde korurken Red Hat’in büyümesine yardımcı olmada etkili oldu.

PC sevkiyatlarındaki düşüş devam ediyor

0
IDC’nin verilerine göre bu yılın ikinci çeyreğinde dünya çapındaki bilgisayar sevkiyatları bir önceki yıla göre yüzde 15’ten fazla düştü. Araştırma firmasının bildirdiğine göre, tüketici bilgisayarlarına olan talep durgun ve alıcıların eğitim bilgisayarlarına olan iştahı da azalıyor. Veriler, insanların kötüleşen ekonomi endişeleri arasında kemerlerini sıktığını gösteriyor. IDC’nin Mobil Cihaz izleyicileri yöneticisi Jitesh Ubrani: “Tüketicilerin PC’lere olan talebi kısa vadede zayıfladı ve tüketiciler harcamaları konusunda daha temkinli olmaya başladıkça ve bir kez daha telefonlar ve tabletler gibi cihaz türleri arasında bilgi işlem yapmaya alıştıkça uzun vadede yok olma riskiyle karşı karşıya” diyor. İkinci çeyrek, iki yıllık büyümenin ardından düşük PC sevkiyatlarının art arda ikinci çeyreğiydi. Aslında, IDC, Çin’deki karantinalar ve devam eden makroekonomik karşı rüzgarlar nedeniyle arz ve lojistik sorunları devam ettiği için düşüşün beklenenden daha kötü olduğunu söyledi. IDC’nin Worldwide Quarterly Personal Computing Device Tracker (Dünya Çapında Üç Aylık Kişisel Bilgi İşlem Cihazı İzleyici) ön sonuçlarına göre, dünya çapındaki sevkiyatların tamamı ikinci çeyrekte 71.3 milyon adede ulaştı.

Siber riskler bulut sektöründe etkiye devam ediyor

0
Google Cloud’da risk ve uyumluluk direktörü Jeanette Manfra için çok çeşitli teknik altyapı ve hizmetlerin siber güvenliğini denetlemek yeni bir şey değil. Daha önce Siber Güvenlik ve Altyapı Ajansı’nda (CISA) müdür yardımcısı olarak görev yaptı ve burada İç Güvenlik Bakanlığı’nın Amerikan kritik altyapısını siber tehditlerden koruma ve güçlendirme misyonunu ve 2018 ara seçimlerini dijital müdahaleden koruma çabalarını yönetti. Bunun gibi roller, Manfra’nın ABD hükümetindeki en etkili siber güvenlik yetkililerinden biri haline geldiğini ve Aralık 2019’da özel sektöre geçmeden önce işletmelerin ve altyapının siber güvenliğini iyileştirmeye yönelik stratejiler oluşturmaya yardımcı olduğunu gördü. Şimdi Manfra’nın rolü, daha fazla işletmenin bulut bilişim yoluyla siber güvenlik duruşlarını iyileştirmesine yardımcı olmaktır. Bu, Google’ın kendi ağlarının güvenliğini sağlamak için kullandığı siber güvenlik stratejisini alıp bunu müşteriler ve bireysel kullanıcılar tarafından kullanılan bulut hizmetlerine uygulamakla başlıyor. Manfra, bulut hizmetlerini benimsemenin, özellikle işletmeler hala eski BT sistemleri üzerinde çalışıyorsa, bu birleşik yaklaşımı gerçekleştirmenin önemli bir yolu olduğuna inanıyor.

GE Healthcare ilk 5G inovasyon laboratuvarını başlattı

0
Önde gelen bir küresel tıbbi teknoloji, teşhis ve dijital çözümler yenilikçisi olan GE Healthcare, dünya genelinde GE Healthcare için ilk olan Hindistan Bengaluru’daki 5G İnovasyon Laboratuvarı’nın açılışını yaptı. Bant genişliği, yüksek veri hızları, düşük gecikme süresi ve son derece güvenilir bağlantı avantajıyla 5G, hasta bakım sürekliliğini bozma, tanı, tedavi ve prognozu dönüştürme potansiyeline sahiptir. GE Healthcare’in ABD dışındaki en büyük Ar-Ge Merkezi olan John F. Welch Teknoloji Merkezi’nde (JFWTC) yer alan laboratuvar, geleceğe hazır ürünler ve çözümler geliştirmek için bir test ortamı görevi görecek ve inovasyonda yeni bir dönüm noktası olacak. Test ve geliştirme için özel bir 5G ağı da dahil olmak üzere son teknoloji altyapıya sahiptir. Akademi, sağlık sektörü ve yeni başlayanlar için işbirlikçi bir ekosistem için bir platformun yanı sıra uzmanlık sağlar, keşfi kolaylaştırır ve 5G özellikli Precision Healthcare kullanım durumlarının doğrulanmasını ve nitelendirilmesini sağlar. Bu yüksek hızlı bağlantı telesağlık, uzaktan sağlık izleme/teşhis, gerçek zamanlı uzaktan görüntü işleme ve Yapay Zeka (AI) sınırlarını zorlayarak Bakım Noktası hizmetlerini geliştirme potansiyeline sahiptir.

Drone’lar kanser hastalarına ilaç vermeye hazır

0
Birleşik Krallık’taki Ulusal Sağlık Servisi (NHS), teknoloji şirketi Apian ile işbirliği içinde başlatılan bir projede drone aracılığıyla ilk kemoterapi tedavisi dağıtım hizmetini pilot olarak kullanmaya hazırlanıyor. Portsmouth Hastaneleri Üniversitesi NHS Trust’tan Wight Adası’ndaki St. Mary’s Hastanesine hayat kurtaran ilaçlarla uçarak deneme teslimatlarının bu ay gerçekleşmesi bekleniyor. Kemoterapi ilacının raf ömrü kısadır ve uzun mesafelerde taşınması zordur, Wight Adası’na aynı yolculuk tipik olarak iki araba, bir hovercraft ve dört saatten fazla bir feribot gerektirir. Drone’lar bu taşıma süresini 30 dakikaya indirebilir. Başarılı olursa, Wight Adası pilot teslimatını Northumbria’da bir deneme takip edecek. Apian CEO’su Alexander Trewby: “Bu proje, hastaneleri, patoloji laboratuvarlarını, GP ameliyathanelerini, bakım evlerini ve eczaneleri birbirine bağlayan bir drone koridorları ağının inşasında çok önemli bir ilk adımı işaret ediyor” dedi.

Hinduja Tech IoT çözümleri için Senseye ile ortak oldu

Lider bir e-mobilite mühendisliği ve dijital hizmetler şirketi olan Hinduja Tech (HT) dünya çapında güvenilir, sürdürülebilir bir makine sağlığı yönetimi şirketi olan Senseye ile ortaklık kurdu. Senseye, Global Fortune 500 şirketleri için makine güvenilirliği ve kestirimci bakım için yapay zeka destekli çözümler sunmasıyla ünlüdür. Hinduja Tech, Senseye ile ortaklık kurarak Endüstri 4.0 dönüşüm yolculuğunun çeşitli aşamalarındaki müşterilere özel, katma değerli çok katmanlı bir çözüm sunacak. Hinduja Tech, kanıtlanmış, eksiksiz ancak dağıtımı kolay ve ölçeklenebilir bir IoT Platformu ile tahmine dayalı bakım ile Endüstri 4.0 pazarına girmekten mutluluk duyar. Eşsiz ve tescilli makine öğrenimi ile makinelerin arızalarını tahmin eder ve karlı iş sonuçları için veriye dayalı kararlar vermek üzere bakım sürecini basit ve ekonomik bir şekilde iyileşstirmek için prognostik analizler gerçekleştirir. Hinduja Tech, uçtan uca SAP Otomotiv Çözümlerini içeren Dijital Hizmetlerdeki uzmanlığını Üretim ve Tesis mühendisliği deneyimiyle bütünleştirerek, Senseye’in Öngörülü Bakım çözümü ile birlikte sınıfının en iyisi eksiksiz IIoT çözümlerini geliştirebilecek” dedi.

Ofise dönüş gerçekleri: Çalışanların zorlandıkları 4 şey

0
Birçok çalışan için işyeri bugün iki yıl öncesinden çok farklı görünüyor. Uzaktan çalışmaya geçiş, işin nasıl ve nerede yapıldığına ilişkin beklentileri değiştirdi ve daha önce bir ofis masasına bağlı olan çalışanlar, bunun yerine evden çalışarak (WFH) daha fazla esnekliğe sahip oldular. Ancak birçok işveren uzaktan çalışmaya geçişi kalıcı hale getirmeye karar verirken, diğerleri çalışanları ya kalıcı olarak ya da ‘karma’ bir politikanın parçası olarak ofise dönmeye teşvik ediyor. Yazılım şirketi Glean tarafından 1.100’den fazla çalışanla yapılan bir ankete göre, işe dönüş planları, son iki yılda uzaktan çalışma özgürlüğüne alışmış işçiler arasında sorunlar, aksilikler ve genel bir rahatsızlık hissi yaratıyor.
  1. Refah
Uzaktan çalışma, çalışanların günlük işe gidip gelme streslerini ortadan kaldırarak ve kendi fiziksel ve zihinsel sağlıklarına dikkat etmeleri için daha fazla zaman vererek, çalışanların işleri üzerinde kontrol duygusunu yeniden kazanmalarını sağladı. Glean tarafından ankete katılan çalışanların yaklaşık yarısının (yüzde 46) ofise geri dönmenin zihinsel ve fiziksel sağlıkları üzerinde zararlı bir etkisi olacağından endişe duyduklarını söylemesi şaşırtıcı değil.
  1. Sosyalleşme
Bazı işçiler, işyeri sosyal etkinliklerinin uzaktan çalışma nedeniyle kaybedilmesinin yasını tuttular, ancak diğerleri için bu gizli bir kutlama kaynağı oldu. Glean’ın anket yaptığı her 10 işçiden yaklaşık altısı (yüzde 58), iş dışında meslektaşlarıyla sosyalleşmek zorunda kalmamanın uzaktan çalışmanın bir faydası olduğunu söyledi. Bu nedenle, bu çalışanlar için ofise dönüş, iş sonrası garip sosyal etkinliklerin potansiyel geri dönüşünü de beraberinde getiriyor.
  1. İletişim
Hibrit çalışma, çoğu çalışan için iyi bir denge sağlarken, bazı çalışanlar ofisten çalışmaya karar verdiğinde ve diğerleri ile çalışmadığında iletişim bozulabilir. Örneğin, toplantılar genellikle şahsen katılanların lehinedir ve uzaktan çalışanlar, işin tartışıldığı toplantı sonrası gayri resmi bilgilendirmeleri ve su soğutucu sohbetlerini kaçırma riskiyle karşı karşıya kalır.
  1. İşbirliği
Glean’ın araştırması, hibrit ortamlarda çalışan Amerikalıların üçte birinden fazlasının (yüzde 37) meslektaşlarıyla etkili bir şekilde işbirliği yapma sorunları yaşadığını, yüzde 18’i ise çalışanlar işyerine döndükten sonra işyeri işbirliğinin aslında daha da kötüleştiğini söyledi.

Küçük işletmeler durgunluktan korkuyor

0
Küçük işletme sahipleri, ekonomik çay yapraklarını okuyor ve işlerini etkileyecek potansiyel zayıflık belirtileri konusunda endişeleri var. Tüketici Fiyat Endeksi ile ölçüldüğü üzere, enflasyon Mayıs’ta yüzde 8,6 artarak Aralık 1981’den bu yana en büyük artışı kaydetti. Gaz fiyatları geçen yılın bu zamanına göre yüzde 53 arttı. Haziran ayında, Federal Rezerv Kurulu enflasyonla mücadele için bir yüzde puanının dörtte üçüyle, 28 yılın gösterge faiz oranındaki en büyük tek artışı yayınladı. Ekonomik faktörlerdeki büyük dalgalanmalar, küçük işletmelerin günlük operasyonlarını doğrudan etkiler, bu da onların etkiyi özümsemelerini, gelecek için plan yapmalarını ve büyüme göstermeye devam etmelerini zorlaştırıyor. Veem tarafından hazırlanan yeni Küçük İşletme Durumu raporunda onaylanan bu görüş, küçük işletme sahiplerinin yüzde 49’unun ABD’nin bu yılın sonunda bir durgunluk ile karşı karşıya kalacağını tahmin ettiğini ortaya koydu. Veem CEO’su Marwan Forzley verdiği demeçte: “Şu anda yılın ikinci yarısında gelen belirsizliğin miktarı konusunda yüksek bir endişe var” dedi. Veem, 100’den fazla ülkede faaliyet gösteren ve 80 farklı para birimini işleyen işletmeler için küresel bir ödeme işleme otomasyon hizmeti. Veem, 31 Mayıs – 8 Haziran 2022 haftası boyunca ABD ve Kanada’da 468 küçük işletmeyle anket yaptı. Ankete katılan işletmeler, Main Street’in kalbini temsil ediyor ve ankete katılanların yüzde 69’unun 10’dan az çalışanı var ve yarısından fazlasının geliri 500.000 dolardan az.

Robotics Pizza teslim hizmetini otomatikleştiriyor

0
Piestro, uçtan uca temassız bir pizza servisi oluşturmak için Serve Robotics ile işbirliği yapıyor. İşbirliği kapsamında, Piestro’nun robotik pizza otomatı , bir müşteri siparişini yerine getirdikten sonra, Serve Robotics’in kaldırım dağıtım robotları filosunu bilgilendirecek ve pizzayı alıp müşteriye götürmek için bir program ayarlayacak.  Piestro, Serve’nin Los Angeles ve San Francisco, California’daki teslimat alanlarındaki birimlerini dağıttığı için hizmetin önümüzdeki aylarda kullanıma sunulması bekleniyor. Piestro CEO’su Massimo De Marco: “Robotik teslimat, kuryelerden daha yüksek bir zamanında teslim oranıyla temassız ve güvenilirdir. Bu, müşterilerimizin pizzalarını eskisinden daha hızlı almalarını sağlayacak – hepsi parmak uçlarının dokunuşuyla” dedi. Serve’nin otonom dağıtım robotları, dört adede kadar Piestro pizzası taşıyabilir ve teslimatları 15 dakikadan kısa sürede tamamlayabilir. Güvenli teslimat, pizzaları almak için gereken benzersiz bir müşteri şifresi ile sağlanır.

Teknoloji piyasasında işe alımlar donduruluyor

0
Teknoloji ve BT çalışanları, son aylarda aday odaklı iş piyasasının faydalarından yararlanıyor ve dijital yetenek talebi, deneyimli yazılım uzmanları için görünüşte sınırsız sayıda kariyer fırsatı yaratıyor. İş dünyası liderleri artan enflasyona ve daha yüksek maliyetlere hazırlanırken, işe alım ve maaş dondurmaları muhtemelen takip etmek durumunda kalıyor. Şimdiye kadar, teknoloji endüstrisi, diğer endüstrileri etkileyen ekonomik türbülanstan büyük ölçüde geçti. Pandemi tarafından önemli ölçüde hızlanan uzaktan çalışma ve her şeyi buluta veya bir uygulamaya koyma aciliyeti, yazılım oluşturabilen, taşıyabilen ve güvenliğini sağlayabilenler için şiddetli talep yarattı. Bununla birlikte, teknoloji liderleri zorlu zamanlar için hazırlanıyorlar. CW Jobs’un son verilerine göre, BT karar vericilerinin yüzde 85’i, kuruluşlarının iş yapma maliyetinden etkilenmesini bekliyor. Tesla, Uber ve Netflix’in son haftalarda işe alımların dondurulduğunu veya işten çıkarıldığını açıklayan büyük isimler arasında bu oyunu zaten görüyoruz. Bu arada Microsoft, Coinbase ve Meta, işe alım sürecini yavaşlattı. Teknoloji çalışanları bu devam eden kemer sıkmalarından endişe duyuyorlarsa, bunu göstermiyorlar: Aynı CW Jobs raporu, teknoloji uzmanlarının yüzde 57’sinin gelecek yıl maaş artışı beklediği sektörde yeterince kendine güvendiğini ortaya koydu.

Otonom araçlar Çin’de önleyici düzenlemeyle karşı karşıya

Shenzhen, otonom ve bağlantılı otomobiller için kapsamlı bir düzenleyici çerçeve sunan Çin’deki ilk şehir oldu. Öncü düzenlemeler Yedinci Shenzhen Belediye Halk Kongresi Daimi Komitesi tarafından açıklandı ve Hong Kong’un hemen kuzeyindeki Guangdong eyaletindeki 17 milyonluk megakentte birkaç hafta içinde yürürlüğe girecek. Kurallar, otonom araçların (AV’ler) üreticileri ve operatörleri için netlik sağlar ve AV’lerin nasıl ve nerede çalışabileceği, bir çarpışmada sorumluluk ve sigorta dahil olmak üzere diğer lisanslama makamlarının ilgisini çekmesi muhtemel çeşitli alanları kapsar. Düzenlemelerin, otonom araçların ticarileştirilmesini hızlandırarak diğer alanların da aynı yolu izlemesinin önünü açması umulmaktadır. Shenzhen kuralları, akıllı ve bağlantılı araçların yola çıkmadan önce yerel trafik yönetimi yetkililerine tescil ettirilmesini ve üç ayrı sınıfa ayrılmasını şart koşuyor. Bu kategorilerin sonuncusunda sınıflandırılan araçlar, “manuel sürüş modu veya ilgili cihazlar” gerektirmez ve insan sürücüye de ihtiyaç duymaz. Ancak önemli ölçüde, bu tam otomatik araçlar yalnızca Shenzhen’in trafik yönetimi departmanı tarafından seçilen belirli yollarda sürülebilir.

Turkcell’in 5D açılımını ve 5G’yi konuştuk!

0

Türkiye’nin iletişim sektöründeki yatırımları tüm hızıyla devam ediyor. Bu alanda gündemden düşmeyen konuların başında ise fiber ve 5G yer alıyor. Herkes bu iki standardın ne zaman yaygınlaşarak geniş kitlelerin kullanımına açılacağını merak ederken, Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, iletişim teknolojilerinin geleceğine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Turkcell, 5G yatırımlarında yerli ve milli teknolojileri kullanmak istiyor

Turkcell’in Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, dünyada ve Türkiye’de iletişim teknolojilerinin geleceğine yönelik gündemi değerlendirdi. Turkcell’in devam eden Ar-Ge faaliyetleri ve altyapı yatırımları hakkında bilgiler veren Sezgin, Türkiye’de yeni nesil iletişim alanında yerli teknolojilerin gelişiminin ve kullanılmasının önemine dikkat çekti.

Yeni nesil teknolojilerle dijitalleşmeye geçişte önceliğin fiber altyapı olması gerektiğini belirten Sezgin, fiberde ortak altyapının stratejik bir adım olarak bir an önce tamamlanmasını beklediklerini söyledi.

Gediz Sezgin, “Ülkemizde yeni teknolojilerin atardamarı niteliğindeki fiber altyapı yeterli düzeyde değil. Fiber altyapının hızlandırılması için ortak altyapı fikrini destekliyoruz ve elimizi taşın altına koymaya hazırız. Sayın Cumhurbaşkanımız farklı vesilelerle yerli 5G teknoloji altyapısı kurulmadan ve yüksek yerlilik oranına ulaşmadan 5G’ye geçilemeyeceğini açıkça ifade etmişti.

Dolayısıyla ortak fiber altyapı tamamlanmadan 5G’ye geçişin yerli teknoloji gelişimini de sekteye uğratacağını ve ekonomik yükü artıracağını düşünüyoruz” dedi.

“Fiber altyapı, gelişmiş teknolojilerin otoyolu”

Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, fiber altyapının ülkemizdeki teknolojik gelişime, dijitalleşmenin hızlanmasına ve ekonomiye kattığı değere işaret ederek şöyle konuştu:

“Fiber altyapı, 5G gibi gelişmiş teknolojilerin otoyolu niteliğinde. Bu yolları tamamlamadan, en teknolojik otomobili bu yola çıkarmak ve burada endüstriyel üretime katkı sağlanmasını beklemek hem araç hem kullanıcı hem de yol için enerji kaybı demek. İlk etapta fiber konusunda yatırımı hızlandıracak adımlar atıldığında 5G’ye geçiş de kolaylaşacaktır.
Altyapıda ortak yatırım hızlanırsa, üstyapıda da tüm oyuncular yenilikçi ürün ve servislere daha fazla yoğunlaşır. Böylece sektörümüzdeki enerjinin ürün ve hizmetlere yansımasını sağlayarak bireysel ve kurumsal müşterilerimiz için daha fazla değer üretmeyi hedefleyebiliriz. Bu sayede ülkemizin dijitalleşme süreci de hızlanır.”

“4.5G sürecindeki doğru öngörümüz ile dünyada ilk 3 içindeyiz”

Gediz Sezgin, 2015 yılında gerçekleştirilen 4.5G ihalesinde Turkcell’in öngörülü stratejisi sayesinde Türkiye’de dijitalleşmeye önemli katkılar sağladığını kaydetti. Sezgin, “Turkcell olarak gelecek için öngörülü davranarak 6 yıl önceki 4.5G ihalesinde en geniş spektrum bandını aldık. Bu aynı zamanda Avrupa’daki en geniş 4.5G frekans bandıydı.

Kurguladığımız doğru stratejimiz sayesinde 1,6 Gbps hıza ulaşabilen Türkiye’de tek, Avrupa’da ilk ve dünyada en yüksek 4.5G hızlarını sunan 3 operatörden biriyiz. Şu anda yeni kullanım senaryolarının önemli kısmını 4.5G ile sağlayabiliyoruz” diye konuştu.

5G için 5D yaklaşımı

5G’ye geçiş gibi ülkemize çok yüksek finansal etkisi olacak stratejik düzeydeki bir konunun tek bir boyutla değil tüm boyutlarıyla kapsamlı analiz edilmesi gerektiğine inandıklarını kaydeden Sezgin, şunları söyledi:

“Turkcell olarak 5G ile ilgili olmazsa olmaz gördüğümüz 5 doğruyu, ‘5G için gerekli 5D’ yaklaşımıyla ele alıyoruz. Türkiye’nin teknolojik ve ekonomik faydaları açısından ‘Doğru Teknolojiyle, Doğru Altyapıyla, Doğru Alanda, Doğru Zamanda ve Doğru Maliyetle’ bir 5G’ye geçiş planının oluşmasını önemsiyoruz.”

5G bireysel kullanımdan çok endüstriler için gerekli

Sezgin sözlerini şöyle sürdürdü: “5G konusunda en önemli noktalardan biri de bu teknolojinin bireylerden ziyade öncelikle endüstriyel alanda faaliyet gösteren işletmeler açısından bir avantaj sunacak olması. Ancak yine de görüyoruz ki Küresel Mobil Tedarikçiler Birliği’nin (GSA) Mayıs 2022 raporuna göre; dikey sektörlerde kullanılan mobil şebekeler yüzde 60 oranında 4.5G üzerinden servis veriyor. Halihazırda Türkiye’de 4.5G ile de son kullanıcıların ihtiyaçları rahatlıkla karşılanabiliyor. Ayrıca şu anda dünyada olduğu gibi Türkiye’deki kullanıcıların sahip olduğu 5G uyumlu cihaz sayısı da oldukça sınırlı.”

Kullanım senaryolarını ve deneme alanlarını artırmak, 5G’ye hazırlık için en iyi yol

5G’ye her alanda hazırlıkları tamamlayarak adım adım geçilmesi gerektiğini vurgulayan Gediz Sezgin, şunları söyledi: “Bunun ilk adımı da doğru pilot uygulama örneklerinin uygulanmasıdır. Dolayısıyla 5G’nin öncelikle deneme izinleri ile kullanım alanlarının; örneğin havalimanları, merkezi kesişme noktaları, organize sanayi bölgeleri, statlar, etkinlik alanları ve hatta bazı akıllı şehir uygulamalarında ortaya çıkarılmasını çok önemsiyoruz.

5G, bireyselden çok endüstriyel bir teknoloji olduğu için işletmelerin de altyapı ve kullanım senaryoları ile buna hazırlanması şart. Önce bölgesel 5G deneme izinleriyle başlayıp buradaki örnekleri ve yöntemleri çoğaltmamız, sürecin hızla yol almasına katkı sağlayacaktır.

Bu amaçla özellikle kurumsal ekosistemi hazırlayabilmek ve dikey sektörlerle etkileşimi sağlayabilmek için 5G pilot uygulamaların hayata geçmesi gerekiyor. Böylece 4.5G ile 5G’nin birlikte çalışabilirliği, hangi uygulamaların 4.5G ile hangi uygulamaların 5G ile daha verimli çalışabildiği ve bireysel kullanıcıların buna zihinsel hazırlıklarının yapılması gibi adımların tamamlanması büyük önem arz ediyor.”

5G için uluslararası alanda da çalışmalara devam ediyoruz

5G’de dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek, bu alandaki uluslararası komisyonlarda ve ortak çalışmalarda katkı verdiklerini ve bu sayede öncülük ettiklerini hatırlatan Sezgin; “Turkcell olarak, 5G’nin teknolojik entegrasyonu ve yerlileşmesi için 5 yıldır yoğun çalışmalar yürütüyoruz.

Teknoloji alanında sahip olduğumuz yüksek yerlilik oranlarımızla ve Ar-Ge gücümüzle geliştirdiğimiz pilot uygulamalar açısından 5G konusunda da öncülük ediyoruz. Teknolojide yerli ve mili ekosistemin gelişimi için iş birliklerimizi sürdürüyoruz. Bunun yanında dünya çapında önemli otoriteler ve büyük kuruluşlarda 5G standartlarının oluşturulmasında aktif rol alarak katkılar sağlıyoruz” dedi.

Turkcell şebekesinde sanallaşma oranı yüzde 70

5G’ye geçişte önemli başlıklardan birinin de sanallaşma olduğuna dikkat çeken Sezgin; Turkcell’deki çekirdek şebekede sanallaşma oranının yüzde 70’i geçtiğini, radyo şebekesinde sanallaşma sürecinin başlatıldığını vurguladı. “Tüm bu altyapı çalışmalarımız ve yatırımlarımız sayesinde, ülkemiz için 5 doğru tamamlandığında rahatlıkla 5G’ye hazır duruma gelebileceğiz” dedi.

5G için gerekli 5D

  • Doğru teknoloji: Ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi hedefleri kapsamında yerli 5G teknolojisini geliştiren ekosistemle 5G’ye geçmeliyiz.
  • Doğru altyapı: Ülke kaynaklarının verimli kullanımı için ortak fiber altyapı adımını tamamlayarak 5G’ye geçmeliyiz.
  • Doğru alanda: 5G teknolojisinin kabiliyetlerini en çok sergileyeceği endüstriyel dikey uygulamaların artması için bölgesel 5G deneme izinleriyle başlayıp örnekleri ve yöntemleri çoğaltmalıyız.
  • Doğru zamanda: 2017’den beri farklı projeler ile yerli ve milli ekosistemin oluşturulmasına yönelik tohumların atıldığı bu süreçte, ürün olgunlaşmadan hasat edilmeye kalkılır ise yeni teknolojiler alanında Türkiye’nin kazanabileceği olumlu ivme olumsuza dönüşerek, global alanda aradaki mesafenin aleyhimize açılmasına neden olabilir. Bu konuda geri kalma şansımız yok.
  • Doğru maliyetle: Yerli teknolojilerin olgunlaşması ve global alanda teknolojinin ‘advanced’ hale ulaşması, 5G’ye geçiş maliyetlerinde ülke ekonomisine de birçok yönden avantaj sağlayacaktır.

AB hızlanma önleme teknolojisini kaldıracak

Avrupa Birliği’nde satılan her yeni araba, yakında akıllı hız yardımı veya ISA olarak bilinen hızlanma önleme teknolojisini içerecek. AB yönetmeliği (daha geniş Genel Araç Güvenliği Yönetmeliğinin bir parçası) yürürlüğe giriyor ve Avrupa pazarına sunulan tüm yeni model ve araba türlerinin bir ISA sistemi içermesi gerektiğini belirtiyor. Politika, bugün showroomlarda bulunan yeni arabalar için geçerli değil. Temmuz 2024’e kadar, AB’de satılan her yeni arabada yerleşik bir hızlanma önleme sistemi bulunmalıdır. ISA’nın piyasaya sürülmesi, karayolu güvenliği için ileriye doğru atılmış büyük bir adımdır ve karayolu trafik yaralanmalarını ve ölümlerini önemli ölçüde azaltma potansiyeline sahiptir. Avrupa Komisyonu bir basın açıklamasında, otomobil üreticilerinin artık herkes için daha güvenli yollar yaratmak için potansiyel ISA hediyelerini en üst düzeye çıkarma fırsatına sahip olduğunu söyledi. ISA’ya aşina olmayanlar için bu terim, ön kameralar, GPS verileri veya her ikisi aracılığıyla yol hız sınırlarını tespit edebilen bir dizi sistemi tanımlar. Belirli ISA’ya ve sürücü tarafından nasıl yapılandırıldığına bağlı olarak, teknoloji hız sınırı hakkında hatırlatıcı geri bildirim sağlayabilir, hız sabitleyiciyi yolun hızına uyacak şekilde otomatik olarak ayarlayabilir ve hatta yavaş hız yapan araçlara giden motora giden gücü azaltabilir.

Ford yangın riski nedeniyle araçlarını geri çağrıyor

Ford, bazı 2020-2022 model Corsair, Escape ve Maverick hibrit araçlarını alev alabilecekleri endişesiyle geri çağırdı. UPI’ye göre, geri çağırma ABD’de tamamı 2.5 litre hibrit ve plug-in hibrit elektrikli motorlara sahip 100.689 aracı etkiliyor. Otomobil üreticisi haber ajansına, bir motor arızası durumunda, etkilenen araçların önemli miktarda motor yağı ve yakıt buharı salabileceğini söyledi. Her iki madde daha sonra araçların ateşleme kaynaklarının yakınında birikebilir ve kaputun altında yangına neden olabilir veya içindeki bileşenleri eritebilir. Ford, geri çağrılan araçlarla ilgili motor arızalarının izole üretim sorunlarından kaynaklandığını söyledi. Şirket, kendisini geri çağırmaya zorlayan sorunlarla ilgili herhangi bir yaralanma veya kaza raporu almadığını da sözlerine ekledi. Otomobil üreticisi, kararı hakkında bayileri zaten bilgilendirdi ve sahiplerin 8 Ağustos’a kadar bilgilendirilmeleri planlanıyor. Bayiler, geri çağrılan araçları, sahipleri motor altı kalkanlarını ve aktif panjurlarını değiştirerek teslim ettiklerinde onaracak. Geçen ay Ford ayrıca 49.000 Mach-E EV’yi, yüksek voltajlı akü konektörlerinin aşırı ısınma olasılığına ilişkin endişelerini dile getirerek geri çağırdı. Bu özel durumda, sorun aracın çalışmasını engelleyebilir veya yoldayken tahrik gücünü kaybetmesine neden olabilir. Fiziksel olarak modifiye edilmesi gereken hibrit araçların aksine, geri çağrılan Mach-E’ler, sorunu çözmek için yalnızca Ford’un birkaç gün önce sunduğu kablosuz bir yazılım güncellemesine ihtiyaç duyuyor.

Meta çeviri konusunda iyileşme sağlıyor

0
Meta, 200 dili çevirebilen ve kaliteyi ortalama yüzde 44 artıran NLLB-200 adlı yeni bir yapay zeka modelini tanıttı. Çeviri uygulamaları bir süredir en popüler dillerde oldukça usta. Mükemmel bir çeviri sunmasalar bile, normalde anadili İngilizce olan kişinin anlayabileceği kadar yakındır. Ancak, Afrika ve Asya gibi birçok dilin bulunduğu bölgelerde hala yetersiz çeviri hizmetlerinden muzdarip yüz milyonlarca insan var. Bir basın açıklamasında Meta şunları yazdı: “İnsanların bugün daha iyi bağlantı kurmasına ve yarının metaverse’inin bir parçası olmalarına yardımcı olmak için, AI araştırmacılarımız , dünya dillerinin çoğu için yüksek kaliteli makine çevirisi yetenekleri geliştirme çabası olan No Language Left Behind (NLLB) yarattı. Bugün, NLLB’de önemli bir atılımı duyuruyoruz: NLLB-200 adında, 200 farklı dili çeviren ve önceki teknolojinin başarabileceğinden çok daha doğru sonuçlar veren tek bir AI modeli oluşturduk” dedi. Meta veri deposu kenarlıksız olmayı amaçlamaktadır. Bunu sağlamak için çeviri hizmetlerinin hızlı bir şekilde doğru çeviriler sunması gerekecektir.

Atık güneş panelleri yeni pazar haline geliyor

0
Rystad, güneş panellerinden elde edilen geri dönüştürülebilir malzemelerin değerinin önümüzdeki birkaç yıl içinde katlanarak artmasını ve bu yıl sadece 170 milyon dolardan 2030’da 2.7 milyar dolara yükselmesini bekliyor. Bu, güneş enerjisine yönelik artan talep ve paneller yapmak için gereken malzemelerde beklenen bir sıkıştırma sayesinde gerçekleşti. Teknolojik gelişmeler ayrıca eski panellerden daha değerli malzemelerin çıkarılmasını kolaylaştırıyor ve geri dönüşümü finansal açıdan daha tatlı bir iş haline getiriyor. Şu anda güneş enerjisi, küresel elektrik kapasitesinin yüzde 3’ünden biraz fazlasını oluşturuyor. Ancak dünyanın enerji sistemleri, daha fazla yenilenebilir enerjiyi çevrimiçi hale getirmek için köklü bir değişimin başlangıcında. İklim değişikliğinin zararlı etkilerini daha yönetilebilir bir seviyede tutmak için Paris iklim anlaşması, ülkeleri önümüzdeki birkaç on yıl içinde yanan fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarını bırakmak için birlikte çalışmayı taahhüt ediyor. Bu hedefe ulaşmak için güneş, küresel güç kaynağının yüzde 40’ından fazlasını oluşturabilir. Ayrıca, güneş panellerinin süper uygun fiyatlı hale gelmesine ve dünyanın çoğu yerinde kömür veya gazdan daha ucuz bir elektrik kaynağı haline gelmesine yardımcı olur.

İngiltere veri madenciliği yasalarını kolaylaştırıyor

0
İngiltere, gelişen yapay zeka endüstrisini daha da artırmak için tasarlanmış bir hareketle veri madenciliği yasalarını kolaylaştırmaya hazırlanıyor. Verilerin yapay zeka gelişimi için hayati önem taşıdığını hepimiz biliyoruz. Teknoloji devleri, mevcut büyük veri kümelerine sahip olmaları veya gerekli veriler için fon/ödeme yapabilmeleri nedeniyle avantajlı bir konumda. Çoğu girişim, başlamak için madencilik verilerine güveniyor. Avrupa, herkesin bildiği gibi katı veri yasalarına sahip. GDPR gibi düzenlemelerin savunucuları, tüketicileri korumak için gerekli olduğuna inanırken, eleştirmenler bunun inovasyonu, yatırımı ve işleri Avro Bölgesi’nden ABD ve Çin gibi ülkelere yönlendirdiğini savunuyor. Avukat Peter Wright: “Yatırımcılardan büyük miktarda paraya erişebilen, bu alandaki uzmanlık bilgisine erişebilen ve bir kolu arkasına bağlı olarak Avrupa’daki bir rakip gibi savaşmayacak olan Silikon Vadisi girişiminiz var” diyor. Ayrıca yapılan son duyuru, İngiltere’nin Ulusal AI Stratejisini fikri mülkiyet açısından nasıl desteklemeyi planladığını ortaya koyuyor. Duyuru, ülkenin Fikri Mülkiyet Ofisi (IPO) aracılığıyla geliyor ve bireyler, büyük ve küçük işletmeler ve çeşitli kuruluşlarla iki aylık bir sektörler arası istişare dönemini takip ediyor.

Japonya merkezli şirketler algoritmalarını açıklamak zorunda kalabilir

0
Japonya’da önemli bir vaka, teknoloji devlerini algoritmalarının nasıl çalıştığını açıklamaya zorlayabilir. Haziran ayında bir Tokyo mahkemesi, Japonya’nın en büyük restoran inceleme platformu olan Tabelog’un işletmecisi Kakaku.com’a karşı açılan bir antitröst davasında, bir barbekü restoran zinciri işletmecisi olan Hanrymura’nın lehine karar verdi. Hanryumara, Kakaku’nun, restoranlarındaki satışlara zarar verecek şekilde kullanıcı puanlarının hesaplanma şeklini değiştirdiğini iddia etti. Restoran işletmecisi 284.000 dolar tazminat aldı, ancak davanın en ilginç yanı bu değil. Mahkeme eşi benzeri görülmemiş bir hareketle Kakaka’dan algoritmalarının bir kısmını açıklamasını istedi. Dünyanın hiçbir yerinde bir dijital platformun algoritmasını açıklamaya zorlandığı bir antitröst vakası olmadı. Hanryuma’nın Kakaka’nın algoritmaları hakkında kendisine gösterilen bilgileri ifşa etmesi yasaklanmış olsa da, teknoloji firmaları algoritmalarının her zaman ticari sır olarak sınıflandırılması ve asla ifşa edilmemesi gerektiğini uzun süredir tartışıyorlar. Artık bir emsal oluşturulduğuna göre, benzer davaların devam etmesi muhtemel. Dava ayrıca, düzenleyicilerin şirketleri, özellikle de büyük teknoloji şirketlerini, algoritmalarının nasıl çalıştığı konusunda, özellikle de insanların yaşamları hakkında kritik kararlar aldıkları yerlerde daha şeffaf olmaya zorlama çağrılarını da destekliyor.

Robotics Company 3D algılama platformunu genişletiyor

0
Seoul Robotics, yapay zeka derin öğrenme sensörleri ve işleme birimlerinden oluşan boru hattını Güney Amerika’daki pazarlara sunmaya yardımcı olmak için teknoloji sistemleri entegratörü Agia ile ortaklık kuruyor. Robotik şirketinin 3D algılama platformu, otonom araçlara, robotik çözümlere ve akıllı şehir altyapısına güç sağlamak için Lidar sensörleri ve işleme birimlerinin bir kombinasyonunu kullanır ve tipik radar ve kamera sistemlerinden daha doğru algılama yetenekleri sunar. Ortaklık kapsamında Agia, müşterilerin Seoul Robotics’in 3D algılama çözümlerini güvenlik ve güvenlik yeteneklerine öncelikli olarak odaklanarak çeşitli sektörlerde kullanmalarına yardımcı olacak. Seoul Robotics’in çözümü SENSR-I aynı zamanda, esneklik ve ölçeklenebilirlik eksikliği de dahil olmak üzere, 3D sensörlerde tipik olarak karşılaşılan bir zorluğu da karşılamayı hedefliyor. Bunu ele almak için SENSR-I donanımdan ve yazılımdan bağımsızdır ve çözümünü coğrafi, doğruluk ve hesaplama gereksinimlerine göre değiştirilebilir ve ölçeklenebilir hale getirir. Seoul Robotics’in iş geliştirme başkan yardımcısı William Muller: “En başından beri, Seoul Robotics’in yazılım mimarisi esnek, güvenilir ve erişilebilir olacak şekilde tasarlandı ve daha önce var olan giriş engellerini ortadan kaldırdı” dedi.