Tinder’da video profilleri için geri sayım başladı
İnternette “hayırlı kısmet” arayışında çok yanlış bir adres olarak Tinder’ı tercih edenleri yakında ilginç bir sürpriz bekliyor olacak.
GoPro kamera API’sini geliştiricilere açıyor
Aksiyon kameraları üreticisi GoPro, başka geliştiricilerin de GoPro özelliklerini kullanarak farklı uygulamalar geliştirebilmeleri için Hero 9 Black’in API’sini geliştiricilere açacağını duyurdu.
Daha fazla GoPro uygulaması
Böylece GoPro Hero 9 ve muhtemelen sonrasında gelecek yeni kameralar da, Android veya iOS işletim sistemi gibi, farklı üreticilerden gelen uygulamalar ve donanımlarla daha uyumlu olacak. Örneğin, şimdiden bir denizcilik şirketi, yat sahipleri için, teknelerin sağını, solunu hatta suyun altındaki sathı GoPro kameralarıyla gözleyerek yanaşma ayrılma manevraları yapmak isteyen yatçılar için, kokpitteki kontrol panelinde kullanılan uygulamasına GoPro kameralarını entegre etmeye başladı. Böylece kaptanlar, baka bir uygulamaya ihtiyaç duymadan, yatın mevcut kontrol yazılımları içinden, GoPro kameralarına kablosuz olarak bağlanıp görüntü alabilecekler. Bakalım rakip aksiyon kamera geliştiricileri bu hamleye nasıl bir cevap verecek?Netflix Steven Spielberg ile anlaştı
Sinema salonlarını tarihe gömen ve film/dizi yayıncılığında dijital çağı açan Netflix, orijinal Netflix içeriklerinin yeterince kaliteli/özenli olmaması nedeniyle ağır eleştiriler alıyordu.
Aboneler daha güzel filmler istiyor
Netflix her ne kadar içerik üretmek için milyarlarca dolarlık bütçe ayırdığını ilan etse de hazırlanan içeriklerde produksiyon maliyetlerini kısmak için yapılan pek çok zorlama detay profesyonel gözlerden kaçamıyordu. Ancak, pazara giren rakiplerle beraber Netflix de artık çok ses getirecek yapımlar üretmek zorunda olduğunu kabul etmişe benziyor. Şirket, ünlü sinema yönetmeni Steven Spielberg’ün yapım şirketi Amblin ile, her yıl birden çok film yapmak üzere anlaştığını duyurdu. Spielberg’ün bu filmleri bizzat yönetip yönetmeyeceği henüz bilinmiyor ancak en azından filmlerin kalite standardını yakından takip edeceğini tahmin etmek zor değil.Savunma sanayisinin liderlik okulu SAHA MBA başvuruları başladı
SAHA İstanbul’un, savunma sanayisinde yer alan firma yöneticilerinin ve sektör çalışanlarının eğitim ihtiyacını belirleyip nitelikli insan gücünü geliştirmek amacıyla kurduğu SAHA Akademi 2021-2022 eğitim dönemini Eylül ayında yeni yetkinlikleriyle açıyor.
Dünyanın en popüler MBA programlarının müfredatı örnek alarak hazırlanan üçüncü programın eğitmen kadrosunda; sektörün önemli firmalarının yöneticileri, yerli ve yabancı bilim insanları, üst düzey bürokratlar ve TÜBİTAK TÜSSİDE uzmanları yer alacak. İstanbul, Ankara ve Gaziantep’teki merkezlerde gerçekleştirilecek, toplamda 150 kişilik sınırlı kontenjanın bulunduğu 3. SAHA MBA Yönetici Geliştirme Programı’na katılacak.
Adayların özgeçmişleri puanlanarak en yüksek puanı alan katılımcılar kontenjan dahilinde kabul edilecek. Savunma sanayisinin lider firmalarının yöneticilerinin, üst düzey bürokratların, yerli ve yabancı bilim insanlarının da eğitimci olarak katıldığı SAHA MBA programı 27 Eylül’de yeni eğitim yılına başlayacak.
Yönetici Yönünü Güçlendir temasında yöneticilerin kendilerine has liderlik yaklaşımlarını geliştirebilmelerine zemin hazırlanırken, İnovasyon ve Ar-Ge Kültürüyle Bütünleş temasında da inovasyon iklimi ve Ar-Ge ve inovasyon yönetimi konuları tüm yönleriyle irdelenecek.
2021-2022 eğitim dönemi dört tema altında tasarlandı
Dünya standartları ve sektörde faaliyet gösteren firmaların ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanan 2021-2022 eğitim programında ders içeriği; “Kurumu Yönet, İşi Geliştir, Yönetici Yönünü Güçlendir, İnovasyon ve Ar-Ge Kültürüyle Bütünleş” olmak üzere dört tema altında tasarlandı. Kurumu Yönet teması altında; strateji oluşturma ve kurumsal işletme yönetimi konuları üzerinde durularak, uygulamalarla zenginleştirilmiş biçimde tüm yönleriyle değinilecek ve köprü eğitimler yoluyla katılımcı profillerine göre aile işletmeleri ve kurumsal işletmelere özgü konular ele alınacak. Savunma sanayi ekosisteminde iş modeli geliştirme, pazar dinamiklerini sürece entegre etme, markalaşma ve rekabet avantajı sağlayacak strateji ve uygulamalarını hayata geçirmeye katkı sunacak İşi Geliştir temasıyla iş geliştirmeye yönelik faktörler kapsayıcı bir şekilde eğitimler verilecek.
Programa yeni yetkinlikler eklendi
40 eğitim başlığı altında 252 saatlik seçkin bir programla hazırlanan SAHA MBA programına bu yıl ayrıca; 30 saatlik İşletme Yönetimi Simülasyonu, 12 saat Mentörlük Programı ve 24 saat Vaka Çalışması yetkinlikleri de eklendi. İşletme Yönetimi Simülasyonu ile katılımcılar; deneyimleyerek öğrenme ve edindikleri bilgileri gerçek hayata uyarlama şansı yakalayacak. Mentörlük programı ile tecrübeli iş ve seçkin bilim insanlarının deneyim ve yönetim tecrübelerinden yararlanacak. Vaka çalışmalarıyla karar verme yeteneklerini geliştirerek iş hayatındaki problemlere yenilikçi çözümler sunma yeteneği kazandırılacak.“150 yöneticiyi daha geleceğin savunma sanayisine hazırlayacağız”
SAHA MBA’nın yeni dönemiyle ilgili açıklamalarda bulunan SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, “SAHA MBA programımızla değerlerimizden ilham alarak, bilgisi ve enerjisiyle kurumunu, çalışanlarını zirveye taşıyacak yöneticileri yetiştirme ve geliştirmek istiyoruz. Milli Teknoloji Hamlesi’ne katkılarımızın bizden sonraki nesillerde de devam etmesi adına hayata geçirdiğimiz programımızın üçüncü döneminde de yeni yetkinliklerimizle geleceğin savunma sanayisine yön vereceğiz. SAHA MBA’da hedefimiz çok fazla katılımcıya eğitim vermek değil, eğitim kalitesini uluslararası standartlara yükselterek, dünya çapında ilk 10 MBA programı arasında yer almak. Bunu başarmak için de sektör lideri firma yöneticileri, üst düzey bürokratlar, yerli ve yabancı bilim insanlarının eğitim vereceği programımızla Ar-Ge’den inovasyon kültürünün geliştirilmesine kadar farklı konularda eğitimleri müfredatımıza kazandırdık” diye konuştu.“Gelecekteki ihtiyaçlara odaklanıyoruz”
MBA programı ile sektörün bugün değil gelecekteki ihtiyaçlarına da odaklandıklarını belirten Keleş şu açıklamayı yaptı: “Programımıza yeni temalar ve yetkinlikler ekleyerek sektörün ve yöneticilerin ihtiyaçlarına çözüm sunuyoruz. Her dönem yenilerini eklediğimiz tema ve yetkinliklerimizle yöneticilerin, kurumlarının potansiyelini artırmak için yol gösterici olmalarına, ekiplerini ortak amaçlar etrafında bir arada tutabilmelerine ve işlerini daha etkin bir şekilde yönetebilmelerine bugün olduğu gibi gelecekte de destek olacağız. Yeni eğitim döneminde de sektörün içinde yer alan hocalarımız, sektörün tüm dinamiklerini karşılayan müfredatımızla ekonomik gelişimden dijital dönüşüme, yöneticilik becerilerinden, hukuki süreçlere kadar bir yöneticinin ihtiyaç duyacağı bilgileri en ince detaylarıyla aktaracağız”Getir’in Avrupa’daki yeni durakları Berlin ve Paris oldu
Avrupa pazarına kısa sürede hızlı bir giriş yapan Getir, Londra ve Amsterdam’dan sonra Berlin ve Paris’te de hizmet vermeye başladı. Franchise sistemi ile Türkiye’de önemli ölçüde büyüme kaydeden şirket, yurt dışındaki hizmetlerini de genişletmeye devam ediyor.
Yaklaşık 1500 ürünü, dakikalar içinde kullanıcılarına teslim eden Getir, Almanya ve Fransa’da da büyümeye devam ederek yeni şehirlere açılmayı hedefliyor.
“6 ay gibi kısa sürede 4 önemli Avrupa ülkesinde faaliyete başladık. Giriş yaptığımız ülkelerde, sahip olduğumuz bilgi birikimi ve teknolojik alt yapımızla operasyonumuzu hızla büyütebilme kabiliyetine sahibiz. Çok kısa zamanda Berlinlileri ve Parislileri Getir rahatlığı ile tanıştıracağımıza ve sokakları Getir moru ile renklendireceğimize inanıyoruz.”
Getir, hizmet verdiği ülke sayısını 5’e çıkardı
Dünyada bir ilki 2015 yılında Türkiye’de başlatarak, ortalama 10 dakikada market ürünlerini kullanıcılarla buluşturan Getir, Londra ve Amsterdam’ın ardından Avrupa’nın iki önemli şehrinde daha hizmete başladı. Getir, 16 Haziran’da Almanya’nın başkenti Berlin’de ve 21 Haziran’da Fransa’nın başkenti Paris’te faaliyete başlayarak hizmet verdiği ülke sayısını 5’e çıkardı.
6 ayda 4 Avrupa ülkesinde faaliyetler başladı
İlk günden itibaren hedeflerinin yurt dışında Getir adıyla faaliyet göstermek olduğunu ifade eden Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek gelişmeleri şu cümlelerle değerlendirdi:
8. yılını kutlayan BiTaksi toplam yolculuk sayısını açıkladı
Taksi arayan yolcularla, yolcu arayan taksi sürücülerini bir araya getiren BiTaksi, sektöründe 8 yılı geride bıraktı. Kurulduğu günden bu yana 6,5 milyon kullanıcı tarafından indirilen uygulamanın CEO’su, platformun şimdiye kadar 48 milyon yolculuğa dijital ev sahipliği yaptığını paylaştı.
Geride bıraktıkları 8 yılı değerlendiren BiTaksi CEO’su Kaan Sancaklı, kullanıcı memnuniyeti konusunda yaptıkları çalışmaları şöyle değerlendirdi:
“BiTaksi olarak şu ana kadar pek çok ilki hayata geçirdik. Türkiye’de taksilerde kartlı ödeme ilk kez BiTaksi ile başladı. Görme-işitme engelli vatandaşlarımızın, evcil hayvanı bulunan yolculularımızın konforlu ve güvenli şekilde seyahat edebilmesi için ‘kolay taksi’ ve ‘pati taksi’ hizmetlerimizle yine ilkleri gerçekleştirdik. Pandemi döneminde ‘kabinli taksi’ projemizi hayata geçirerek hem yolcuların hem de sürücülerin sağlığı ve güvenliği için sürdürülebilir bir adım attık. Tüm bu projelerimiz ve hizmetimizi iyileştirmeye yönelik yaklaşımımız yolcularımıza da yansıyor. BiTaksi’yi deneyimlemiş milyonlarca kullanıcımızın memnuniyet oranı yüzde 96.”
Kabinli taksilerde yer alan panel, tasarımı dolayısıyla tüm taksilere kolayca entegre edilebiliyor. Kabinli taksiler, ön ve arka taraf arasındaki hava geçişini engellemesinin yanı sıra arka koltuktaki yolcuların özel filtrelerle ayrılan klima ve ses izolasyonu ile konforlu şekilde yolculuk yapmasına olanak tanıyor. BiTaksi, şu an İstanbul’da 750’ye yakın kabinli taksi sayısını yaz sonuna kadar 1000’e tamamlamayı hedefliyor.

800 bin kabinli taksi yolculuğu
BiTaksi, geçtiğimiz yıl Covid-19 salgını dolayısıyla Türkiye’de ilk kez kabinli taksi projesini hayata geçirmişti. Sancaklı, Kabinli Taksilere ilişkin şu yorumlarda bulundu: “Covid-19 salgını dolayısıyla kullanıcılarımızın hijyen koşullarına azami derecede dikkat ettiğini göz önünde bulundurarak kabinli taksi uygulamasını başlattık. Şu ana kadar BiTaksi üzerinden kabinli taksilerle 2 binin üzerinde sürücü, 800 bin güvenli yolculuk gerçekleştirdi. Hem yolcularımızdan hem de sürücülerimizden çok güzel yorumlar alıyoruz. Öte yandan hayata geçirdiğimiz kampanyalar ile yolcularımıza avantajlar sağlıyoruz. Projemizin başından bu yana 250 binin üzerinde yolcumuza sürpriz olarak kabinli taksi gönderdik ve onları bu yeni hizmetimizle tanıştırdık.”
8. yıla özel 20 iPhone 12 çekilişi
Doğum gününü kullanıcılarıyla birlikte kutlamak isteyen BiTaksi, Haziran sonuna kadar BiTaksi ile yapılacak yolculuklarda çekilişle 20 adet iPhone 12 hediye ediyor. BiTaksi’nin faaliyet gösterdiği İstanbul ve Ankara’da, BiTaksi ile 30 TL ve katları tutarında bireysel yolculuk yapacak tüm yolcular her 30 TL için 1 çekilişi hakkı kazanıyor.Hava taksisi Paris 2024 Olimpiyatları’nda görev alabilir
Volocopter tarafından geliştirilen hava taksisi Paris 2024 Olimpiyatları’nda görev alabilir. Bu hava taksisi, testleri başarıyla geçti.
Hava taksisi Paris 2024 Olimpiyatları’nda uçabilir
Alman şirketi Volocopter, Fransa’daki elektrikli hava taksisinin ilk uçuşunu Le Bourget havaalanındaki bir gösteride gerçekleştirdi. Bu hava taksisinin, 2024’te Paris’teki Olimpiyat Oyunları için hizmet vermeyi hedeflendiğini belirtildi. Küçük bir helikoptere benzeyen uçan taksi, Paris yakınlarındaki Bourget havaalanında havalandı ve üç dakikalık bir uçuşun ardından dikey olarak iniş yaptı. Uçan takside ise hiçbir yolcu bulunmuyordu. Volocopter yaptığı açıklamada, saatte 30 km’ye varan hızlarda havada yaklaşık 500 metre uçtuğunu ve hava sahasının yaklaşık 30 metre üzerinde olduğunu söyledi. Volocopter İcra Kurulu Başkanı Florian Reuter, amaçlarının sürekli bir hizmet sağlamak olduğunu belirtti. Reuter, mevcut düzenlemelere uymak için uçan taksi hizmetinin başlangıçta tam lisanslı bir pilot tarafından işletileceğini söyledi. Bu araçların zamanla tam otonom şekilde uçmalarını istediklerini ve pilot lisansına gelecekte gerek kalmayacağını da vurguladı. Reuter ayrıca 2035 yılına kadar 300 milyar dolar civarında fırsatı olan bir pazara hizmet edebileceklerini de belirtti.SolarWinds saldırısı araştırılmaya devam ediyor
SEC, SolarWinds saldırısını araştırmak için yeni bir soruşturma başlattı. Bu soruşturmada SolarWinds’in izlediği strateji ele alınıyor.
SolarWinds saldırısı için ihlaller araştırılıyor
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), geçtiğimiz yılki SolarWinds siber ihlaline ilişkin bir soruşturma başlattığını ve bazı şirketlerin saldırıdan etkilenip etkilenmediklerini araştırdıklarını söyledi. Kurum ayrıca, mağdur olan halka açık şirketlerin iç kontrollerde bir gecikme yaşayıp yaşamadıkları hakkında bilgi toplamaya devam ettiklerini belirtti. BT yazılımı, ağ ve sistem sağlayıcısı SolarWinds sözcüsü, konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. ABD menkul kıymetler kanunu, şirketlerin siber ihlaller de dahil olmak üzere hisse fiyatlarını etkileyebilecek önemli bilgileri ifşa etmelerini şart koşuyor. Daha önce benzeri görülmemiş hack haberi SolarWinds’in hisse fiyatının düşmesine neden olurken, siber güvenlik hisseleri yükseliş göstermişti. ABD ve İngiltere, dokuz ABD federal kurumunu ve yüzlerce ABD özel sektör şirketini tehlikeye atan saldırı için Rusya’nın Dış İstihbarat Servisi’ni (SVR) suçladı.Intel Reliance Jio ile birlikte çalışacak
5G çalışmaları için Intel Reliance Jio ile iş birliği yapacak. Hindastan merkezli Reliance Jio, Intel’e önemli bir katkı sağlayacak.
Intel Reliance Jio ile anlaştı
Intel’in risk sermayesi birimi geçen yıl Reliance Industries Ltd’nin Jio Platforms birimine 250 milyon dolar yatırım yapmıştı. Şimdi ise Intel Corp, 5G ağ teknolojisi geliştirmek için Hindistan’dan Reliance Jio ile çalışacağını söyledi. Intel, diğer şeylerin yanı sıra 5G radyo erişim ağı (RAN) için Reliance Jio ile “ortak yenilikler” üzerinde çalışacağını duyurdu. Intel’deki veri platformları grubunun başkan yardımcısı ve genel müdürü Navin Shenoy, bir röportajda Reuters’e verdiği demeçte, “Hindistan’da 5G çok büyük olacak ve (Reliance Jio) bunu eski olmayan bir şekilde yapıyor” açıklamasında bulundu. Reliance Jio, 5G ağları oluşturmak için yeni bir yaklaşım kullanan dünyadaki birçok operatörden biri. Inte, yıllarca süren üretim sorunlarından sonra, çekirdek veri merkezi ve kişisel bilgi işlem pazarlarındaki payını Advanced Micro Devices Inc gibi rakiplerine kaptırıyor. Ancak ağ çipleri, işinin giderek daha önemli bir parçası haline geldi ve 2020’de yüzde 20 büyüyerek toplam satışlarının 77.9 milyar dolarının 6 milyar dolarını oluşturdu. Intel’in ağ platformları grubunun genel müdürü Dan Rodriguez, bu büyümenin bir kısmının Intel’in yaklaşık on yıl önce ağ çipleri için bir işletim sistemine benzer yazılımlara yatırım yapma kararından kaynaklandığını söyledi. FlexRAN adı verilen sistem, taşıyıcıların veya yazılım firmalarının 5G ağları için kod yazmasını sağlıyor.Kamusal alanlarda yüz tanıma yasağı gelir mi?
AB’den iki düzenleyici, kamusal alanlarda yüz tanıma sistemlerinin yasaklanması yönünde uyarıda bulunda. AB yetkilileri, bu durumu yasalaştırabilir.
Kamusal alanlarda yüz tanıma sistemlerinin tehlikesi
Nisan ayında Avrupa Komisyonu, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin hakim olduğu önemli bir teknoloji için küresel standartlar belirlemek amacıyla çoğu gözetimin yasaklanması da dahil olmak üzere yapay zeka ile ilgili kurallar önerdi. Teklif, bir şirketin ihlaller için cirosunun yüzde 6’sına kadar para cezası tehdidiyle sıkı güvenlik önlemleri ortaya koymasına rağmen kullanım konusunda caydırıcı olmuyor. İki gizlilik kurumu, Avrupa Veri Koruma Kurulu (EDPB) ve Avrupa Veri Koruma Denetçisi (EDPS), halka açık alanlarda bireylerin uzaktan biyometrik kimliğinin ortaya çıkardığı son derece yüksek riskler konusunda uyardı. Düzenleyiciler bireyleri etnik köken, cinsiyet, siyasi veya cinsel yönelime dayalı olarak kümelere ayırmak için biyometri kullanan yapay zeka sistemlerinin de yasaklanması gerektiğini söylediler. Ortak görüşe göre sağlık gibi çok özel durumlar dışında, bir kişinin duygularını anlamak için teknolojiyi kullanmak da yasaklanmalı. Görüş bağlayıcı olmamakla birlikte Komisyon, AB ülkeleri ve Avrupa Parlamentosu nezdinde ağırlık taşıyor. Dolayısıyla AB bu konuda değerlendirme yapabilir.Tarımda yatırım ihtiyacına Tarfin’den teknolojik çözümler
Çiftçilerin gübre, tohum ve yem gibi tarım girdilerine uygun fiyat ve hasatta ödeme fırsatlarıyla ulaşmasını sağlayan Tarfin, geliştirdiği makine öğrenmesine dayalı tarımsal risk skorlama modelini kullanıyor. Kuruluşun özel mobil uygulaması, çiftçilerin bulunduğu bölgelerdeki en güncel gübre, yem ve diğer tarım girdilerindeki fiyatları karşılaştırmalı olarak sunuyor. Böylelikle çiftçiler en uygun fiyatları bulabilecekleri farklı alternatifleri karşılaştırabiliyor.
Şirket son olarak Pasha Bank ve OMG Capital Advisors ile birlikte nitelikli yatırımcılara sunulmak üzere 11 Haziran 2021 günü ortalama 135 gün vadeli 50 milyon TL tutarında Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) ihracı gerçekleştirdi. İhraç, Türkiye’nin önde gelen yatırım fonlarının yüksek talepleri ile başarıyla tamamlandı. JCR Eurasia tarafından “Yüksek Düzeyde Yatırım Yapılabilir” kategorisinde değerlendirildi ve “AA-” kredi notu aldı. İhraç ile Türkiye’nin 60 farklı ilinde üretim yapan yaklaşık 6.000 çiftçinin tarımsal girdileri fonlandı. Bu ihraçla birlikte Tarfin, toplam 192 milyon TL’lik VDMK ihraç etmiş oldu.
2017 yılında kurulan Tarfin, bugün 60’tan fazla şehirdeki 500’ü aşkın yetkili Tarfin satış noktasıyla çiftçilere ulaşıyor. Tarfin’den tarım ihtiyaçlarını vadeli ya da peşin olarak satın almak isteyen çiftçiler, bulundukları ildeki satış noktalarını ziyaret ederek işlemlerini 4 dakika içinde tamamlayabiliyor ve ürünlerini anında teslim alabiliyor. Çiftçiler, Tarfin’de ihtiyaçlarına uygun fiyat seçenekleriyle satın alım gerçekleştirirken kefil, ipotek gibi ek yükümlülükler altına da girmiyor, ürünlerine, bölgelerine özel hasat tarihine göre ödeme gününü belirliyorlar.
2018 yılı itibarıyla KPMG tarafından yıllık bağımsız denetimden geçen şirket, 2019 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) “Yatırım Öncesi Hazırlık Programı” kapsamında finansal raporlama ve bağımsız denetim konularında teknik destek aldı. 2020 yılında da Avrupa Komisyonu’nun İstihdam ve Sosyal İnovasyon Programı (The Employment and Social Innovation – EaSI) altında sosyal kalkınmaya destek veren şirketlere sunduğu teknik destek yardımı almaya devam ediyor.
Tarım sektörünün potansiyelini ortaya koyması için öncelikle çiftçinin finansmana erişimi gerekiyor. Tarımda nakit akışı tamamen hasada veya kesime bağlı. Çiftçi ürünü yetiştirmek için yaptığı masrafı ancak 6-7 ay sonra ürünü alıp satabildiği zaman karşılayabiliyor. İşletme finansmanını bankalar, kredi kooperatifleri ve birlikler yapıyor ama en büyük yük tarım bayilerinin üzerinde. Bayiler de ürünleri çiftçilere hasat ya da kesim vadeli satıyor. Çiftçi de ya bu ürünleri yüksek fiyattan alıyor ya da hiç alamıyor. Biz bu soruna teknoloji tabanlı bir çözüm sunuyoruz. Çiftçiye, mobil uygulamamız ve geniş satış noktası ağımız ile gübre, tohum, yem satışını, talep edilen vadeye uygun şekilde gerçekleştiriyoruz.
Geliştirdiğimiz makine öğrenmesine dayalı tarımsal risk skorlamamız ile çiftçilerimizin anında onaylanabilecek şekilde ihtiyacı olan ürünün satışını hasat vadeli olarak yapabiliyoruz. Örneğin bir çiftçi, bugünden hasat vadeli olacak şekilde ihtiyaç duyduğu girdiyi alabiliyor. Çiftçinin vadeli almak istediği ürünü çok daha rekabetçi fiyatlarla sunarak çiftçilerin tarımsal girdi maliyetlerini düşürüyor ve tarımsal üretimi destekliyoruz. Her geçen gün bu desteği daha da artırmaya odaklanıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz VDMK ihraçları ile veri bilimine, mobil teknolojilere daha fazla yatırım yaparak daha çok çiftçiye destek sağlamayı ve Türkiye’de tarımı güçlendirmeyi hedefliyoruz.”
Alacaklar yatırım aracına dönüşüyor
Tarfin, tarım alacaklarını yapılandırılmış bir yatırım aracına dönüştürerek Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) ihracı gerçekleştiriyor. Bu kapsamda Tarfin’in tarımsal risk skorlama modeli tarafından onaylanmış çiftçi alacakları, bireysel ve kurumsal yatırımcılara güvenli bir yatırım aracı olarak sunuluyor. Buradan sağlanan fonlamayla çiftçilere daha uygun fiyatlarla tarım girdilerine ulaşma şansı yaratılıyor.
3 tur yatırım aldı
Tarfin, güçlü sermaye yapısıyla da dikkat çekiyor. 2017 yılının nisan ayında BIC Angels melek yatırımıyla ilk sermaye yatırımını alan şirket, 2018 yılı Eylül ayında da Collective Spark, Wamda gibi yerel ve uluslararası fonların katılımıyla ikinci sermaye yatırım sürecini tamamladı. 2020 Eylül’de ise global yatırım fonu Quona Capital’ın liderliğini üstlendiği yatırım turunda Raiffeisen Bankası’nın girişim sermayesi fonu Elevator Ventures, dünyanın lider tarım girdileri üreticilerinden Syngenta Group’un girişim sermayesi fonu Syngenta Group Ventures ve Tarfin’in mevcut yatırımcıları Collective Spark Fund ve Wamda’nın desteğiyle 5 milyon dolar sermaye yatırımı aldı. Tarfin, aldığı yatırımların yanı sıra güçlü yönetim yapısı ve ilgili otoritelerin desteğiyle de sektörde öne çıkıyor.
Tarımda teknoloji tabanlı çözümler
Tarfin Tarım A.Ş. olarak üreticilerin Türkiye’nin geleceğindeki en büyük pay sahibi olduğuna inandıklarını ve kuruluşlarından itibaren Türk çiftçisine her daim destek olmak için faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Tarfin Tarım A.Ş. CFO’su Kerimcan Aycibin, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye’de tarımda yatırım yetersizliğinden ve teknoloji ve inovasyon konusunda farkındalık eksikliğinden dolayı sektör beklenen atılımı yaşayamıyor.
Windows 11 sızdı ve bakın neye benziyor?
Microsoft’un yeni işletim sistemi Windows 11, henüz piyasaya çıkmadan şirketten dışarı sızdı ve ekran görüntüleri bazılarımıza çok tanıdık gelebilir.
Hazır MacOS varken
Windows 10’dan sonra yeni bir Windows yapmak yerine, Windows 10’u Chrome tarayıcı gibi sürekli güncellemeyi planlayan Microsoft, bu planından çabuk vazgeçti ve Windows 11 kısa süre önce duyuruldu. Şirketten sızan görüntülere göreyse yeni Windows, MacOS işletim sisteminden yoğun esintiler taşıyor, ki hatırlatmak lazım, ilk Windows da, MacOS’un sunduğu pencereli işletim sistemi mantığından esinlenerek ortaya çıkmıştı. Yeni işletim sisteminde, Windows kullanıcıları artık Task Bar ikonlarını, MacOS’ta olduğu gibi ekranın altında ve ortada duruyor. Ancak Microsoft, klasik sola dayalı task bar görüntüsünü isteyen kullanıcılar için de bu seçeneği sunuyor. Yeni işletim sistemini kullananlar, Windows 11’in şimdilik sadece Windows 10’un ambalajındaki revizyon yapılmış hali olduğunun altını çiziyorlar. Teknik alt yapı olaraksa büyük farklılıklar olmadığı vurgulanıyor.Bitmain madencilik cihazını duyurdu
Bitmain madencilik için kullanılacak yeni cihazını tanıttı. Bu cihazla Dogecoin ve Litecoin madenciliği yapılabilecek.
Bitmain madencilik ekipmanlarına bir yenisini ekledi
Kripto para madenciliğinde ürettiği üst seviye madencilik ekipmanlarıyla bilinen Bitmain, bu alandaki ürünlerine bir yenisi ekledi. Bitmain; Dogecoin ve Litecoin madenciliği yapan kişiler için yeni bir madencilik cihazını tanıttı. Bitmain’in yeni cihazı L7 9500 MH/s işlem gücüne sahip. Birçok kripto para cihazında olduğu gibi yüksek güç tüketimi bulunan cihaz, 3425 Watt elektrik tüketiyor. 15 bin dolarlık fiyat etiketiyle satılan Bitmain2in cihazı yurt dışı alımlarda yüzde 13 indirim sunuyor. Bitmain teslimatlara ise Kasım ayında başlayabileceğini belirtti. Madencilikte en çok tercih edilen üreticilerden olan Bitmai’in D7 isimli çip tabanlı soğutma teknolojili bir cihazı daha bulunuyor. Bu cihaz ise Bitcoin madenciliğinde kullanılabiliyor.Portekiz kripto para borsalarına izin veriyor
Merkez Bankası tarafından alınan kararla Portekiz kripto para borsalarına izin verecek. Bu sayede daha fazla kişinin kripto paralara erişimi olacak.
Portekiz kripto para ekosistemini destekliyor
Portekiz Merkez Bankası, ülkede daha fazla kripto para borsasının yasal bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için yeni kararlar aldı. Criptoloja ve Mind The Coin borsalarının Portekiz’de faaliyet göstermesi için resmi karar çıktı. Portekiz kripto para borsalarına karşı denetimi sıkı tutarken, borsaların yaygınlaşması için de elinden geleni yapıyor. Criptoloja’dan gelen resmi açıklamada, geç de olsa böyle bir karar alındığı için heyecanlı oldukları belirtildi. Borasının CEO’su Borges ise kendilerinin Portekiz^de hizmet verecek ilk düzenlenmiş kripto para borsası olacaklarına dikkat çekti. Her iki borsa da başvurularından sonra kripto para ticareti için altyapılarını oluşturmuş ancak gerekli izinleri olmadığı için faaliyetlerine başlamamıştı. Yasal anlamda Portekiz’de atılan bu adımlar, ülkede daha fazla kişinin kripto para kullanmasını sağlayacak. Ayrıca El Salvador’un Bitcoin’i günlük işlemlerde kabul etme kararı da kripto paraların geleceği açısından büyük fayda sağladı.Goldman Sachs ile Galaxy Digital ortaklık kurdu
Bitcoin işlemlerini genişletmek için Goldman Sachs ile Galaxy Digital ortaklık kurdu. Bu ortaklığın, Bitcoin vadeli işlemlerde destek sağlaması bekleniyor.
Goldman Sachs ile Galaxy Digital birlikteliği
Kripto para alım satımları konusunda yeniliklere açık bir şekilde hareket eden Goldman Sachs, bu alanda yeni ortaklıklar da kuruyor. Goldman Sachs’ın kripto para ekosistemi için ortaklık kurduğu son şirket ise Galaxy Digital oldu. Bitcoin vadeli işlemleri dikkate alınarak yapılan bu ortaklık, Bitcoin işlemleri için yeni likidite sağlayacak. Goldman Sachs’ta yönetici pozisyonunda görev tapan Minton, amaçlarının müşterileri için en iyi fiyatlandırmayı sunmak olduğunu söyledi. Ayrıca ticaret yapılmak istenen varlıklara güvenli erişimin de sağlanması yönünde bir strateji izleniyor. Minton, 2021 yılında kripto paralar için stratejilerini gerçekleştirmelerinde önemli bir yol arkadaşı olacak Goldman Sachs ile çalışacakları için büyük mutluluk duyduklarını belirtti.El Salvador’dan Bitcoin için yeni kararı
El Salvador Bitcoin için yasallaştırma kararı aldı. Ancak ünlü ekonomist Hanke bu karar için sert eleştirilerde bulundu.
El Salvador Bitcoin için yasallaştırmaya gidiyor
Kripto para ekosisteminde kullanıcı sayısı her geçen gün artarken, bazı ülkeler kendi resmi kripto para birimlerini çıkarıyor. Bazıları ise farklı kripto para birimlerini kabul etmeye başlıyor. El Salvador, Bitcoin’in günlük işlerde kullanılması yönünde yasal bir karar aldı. Ancak bu karar hem büyük bir eleştiri hem de büyük bir destek topladı. Özellikle de ekonomist Steve Hanke, bu kararın El Salvador’un ekonomisini çökerteceğini belirterek, kararın aptalca olduğunu vurguladı. Hanke’e göre Bitcoin’i ülke çapında günlük işlerde kullanmak çok zor olacak. Spekülatif ve çok ani değişimler gösteren bir varlıkla günlük işlemleri yapmanın çok zorlu olduğunu belirten Hanek, Bitcoin’in bir para birimi olmadığını da belirtti. Ayrıca Hanke, Bitcoin’in değerinin şu anda bulunduğu konumdan çok daha düşük seviyelere geleceğini söyledi.Dijital Yuan ATM’lerde kullanılıyor
Çin’de Dijital Yuan ATM’lerde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Çin, finansal teknolojiye de öncülük ediyor.
Dijital Yuan ATM’lerde tercih ediliyor
Çin, para biriminde dijitalleşmeye giderek halkın genel kullanımına sunmuştu. Yapılan denemelerde halkın Dijital Yuan’a büyük bir ilgisi görüldü. Şu anda Çin’de iki büyük banka 3 bini aşkım ATM’de Dijital Yuan ile fiat değiştirilmesine izin veriliyor. Yani halk, ATM’lerden dijital para birimi çekebiliyor ve yatırabiliyor. Kripto para ekosisteminden oldukça farklı olan bu para birimi, blockchain ağını kullanmıyor. Programlanabilir yapıdaki Dijital Yuan’ın Çin Halk Bankası tarafından gelecekte nakit yerine kullanılması hedefleniyor. Bazı ülkeler dijital para birimi testleri gerçekleştirse de şu anda bu alanda lider ülke Çin diyebiliriz. Çin hükümeti çeşitli çekilişlerle de vatandaşların dijital para birimi kullanması için teşviklerde bulunuluyor.GM Bitcoin ile araba satabilir
GM Bitcoin ile araba satışı konusunda yeni bir adım atabilir. GM CEO’su Barra, Bitcoin ile satış yapma konusuna yeşil ışık yaktı.
GM Bitcoin ile satışlara izin verebilir
Otomotiv sektöründe elektrikli araç dönüşümü yaşanırken, bu alanda ödemelerde de yeni adımlar atılıyor. GM, finansal dönüşümde geri kalmak istemiyor. General Motors’un CEO’su Mary Barra yaptığı açıklamada, kripto para ile yapılacak ödemeleri kabul etme konusunda yeşil ışık yaktı. Bitcoin özelinde yapılan bu açıklama, kripto para birimlerinin güvenlik, şeffaflık ve ekoloji gibi endişeleri geride bırakabilmesinde önemli bir rol oynayabilir. Daha önce Tesla da Bitcoin ile araç satışı yönünde kararını açıklamış, ancak çevre üzerindeki etkileri gerekçe göstererek kararından vazgeçmişti. General Motors’un izlediği kararlı politikayı göz önüne aldığımızda, geri adım atmayacağını söyleyebiliriz. Birçok işletmenin de kripto para birimlerini kabul etmeye başlamasıyla ekosistemdeki kişi ve kurum sayısı gün geçtikçe artıyor.Facebook yapay zeka ile müdahaleye başlıyor
Facebook yapay zeka asistanı ile platformdaki tartışmaların gidişatına müdahale edecek. Grup içi ve sayfa tartışmaları takip edilecek.