Samsung, uygun fiyatlı telefonuna 6 yıl güncelleme verecek!

0

Samsung, bütçe dostu telefonlarına uzun süreli yazılım desteği sunma stratejisini genişletmeye devam ediyor. Şirket, Galaxy M16 5G modelinin 2030 yılına kadar 6 nesil Android işletim sistemi güncellemesi ve 6 yıl boyunca güvenlik yamaları alacağını duyurdu.

Samsung, uygun fiyatlı telefonuna 6 yıl güncelleme desteği sunacak

Bu, uygun fiyatlı bir model için oldukça dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Samsung, amiral gemisi Galaxy S24 serisi için hâlâ Android 15 tabanlı One UI 7 güncellemesini test ederken, Galaxy M16 5G gibi bazı yeni telefonlar doğrudan One UI 7 ile satışa sunuluyor. Ancak bu model, kutudan One UI 6.1 ile çıkmasına rağmen, şirketin verdiği uzun vadeli güncelleme desteği sayesinde en az Android 21 sürümüne kadar yükseltilebilecek. Şirketin bu hamlesi, özellikle uzun yazılım desteğine önem veren kullanıcılar için büyük bir avantaj sağlarken, giriş seviyesinde rekabeti de kızıştıracak gibi görünüyor.

Samsung, uygun fiyatlı telefonuna 6 yıl güncelleme desteği sunacak.

Galaxy M16 5G, donanım açısından da dikkat çekici özellikler sunuyor. Cihaz, MediaTek’in Dimensity 6300 5G işlemcisinden güç alıyor ve 6 GB ile 8 GB RAM seçenekleri sunuyor. 6.7 inç büyüklüğündeki FHD+ çözünürlüğe sahip Super AMOLED ekran, 90 Hz yenileme hızı ile akıcı bir görüntü deneyimi sağlıyor. Batarya kapasitesi 5000 mAh olarak belirlenen telefon, uzun pil ömrüyle günlük kullanımı rahatça karşılayabilecek bir performans vadediyor. Kamera tarafında ise 50 MP ana kamera, 5 MP ultra geniş açılı kamera ve 2 MP makro kamera içeren üçlü arka kamera kurulumu bulunuyor.

Ön tarafta ise 13 MP’lik bir selfie kamerası yer alıyor. Güvenlik açısından ise yan tarafa konumlandırılmış bir parmak izi okuyucu ile donatılmış. Samsung’un Galaxy M16 5G için sunduğu yazılım desteği, genellikle amiral gemisi seviyesinde görülen bir ayrıcalık olduğundan, bu modelin uygun fiyat segmentinde daha fazla kullanıcı tarafından tercih edilmesini sağlayabilir.

YouTube Music, bu yeniliğiyle kullanıcı deneyimini iyileştirecek!

0

YouTube Music, kullanıcılarının dinledikleri albümlere benzer yeni albümleri keşfetmelerine yardımcı olacak yeni bir özellik üzerinde çalışıyor. Bu özellik, albüm sayfalarına eklenmesi planlanan bir “Önerilen” karuseli şeklinde olacak ve bu karusel, aynı sanatçıya ait diğer albümlerle birlikte, benzer türlerdeki albümleri de gösterecek. Şu anda bu özellik, yalnızca birkaç kullanıcıyla test ediliyor ve yaygın olarak kullanılabilir durumda değil.

YouTube Music, bu yeniliği ile kullanıcı deneyimini iyileştiriyor

YouTube Music, müzik zevkinize göre yeni şarkılar keşfetmek için oldukça başarılı bir algoritma kullanıyor. Uygulama, şarkı, sanatçı ve albüm önerilerinin yanı sıra, ana sayfada yer alan küratörlü çalma listeleriyle de size yeni favori müziklerinizi bulma kolaylığı sağlıyor. Şimdi ise, YouTube Music, dinlediğiniz albüme benzer diğer albümleri bulmanızı kolaylaştıracak yeni bir özellik üzerinde testler yapıyor.

YouTube Music, bu yeniliğiyle kullanıcı deneyimini iyileştiriyor.

YouTube Music’in Android cihazlardaki son kararlı sürümünde, bir albümü kaydırırken, aynı albümün diğer versiyonlarını gösteren bir karusel yer alıyor. Ancak Reddit’teki bir kullanıcı raporuna göre, uygulama bu karuselde albüm önerileri göstermeye başlayabilir. Karusel, albüm sayfasının alt kısmında yer alıyor ve şu an “Diğer versiyonlar” yerine “Önerilen” etiketiyle benzer albümleri gösteriyor. Bu karuselde, aynı sanatçıya ait bir başka albüm ile aynı türdeki diğer albümler yer alıyor. Bu güncellenmiş karusel, daha faydalı bir özellik sunuyor ve birçok kullanıcının bu değişikliği memnuniyetle karşılayacağı kesin.

Maalesef, bu “Önerilen albümler” karuseli şu an geniş bir kullanıcı kitlesiyle sunulmuyor. Bizim cihazlarımızda bulunmayan bu özellik, YouTube Music’in değişikliği küçük bir kullanıcı grubuyla test ettiği ve daha geniş bir kitleye sunulmadan önce deneme sürecinde olduğu izlenimini yaratıyor.

Xiaomi, yeni nesil akıllı hoparlörünü tanıttı!

0

Xiaomi, akıllı hoparlör pazarında yeni bir hamle yaparak Xiaomi Smart Speaker Pro modelini tanıttı. Bu cihaz, gelişmiş yapay zekâ özellikleri ve güçlü ses performansı ile dikkat çekiyor. Xiaomi Smart Speaker Pro, Super Xiao AI ses asistanı ile donatılmış ve kullanıcılar ile doğal bir şekilde iletişim kurabiliyor. Üçlü mikrofon yapısı, cihazın komutları daha doğru bir şekilde almasını ve daha akıcı bir etkileşim sunmasını sağlıyor. Bu özellik, özellikle kullanıcıların daha kompleks komutlar vermesini kolaylaştırıyor. Ayrıca, cihaz Xiaomi ekosistemindeki diğer akıllı cihazlarla uyumlu çalışabiliyor, yani kullanıcılar hoparlörü yalnızca sesli komutlarla değil, aynı zamanda diğer Xiaomi ürünlerini kontrol etmek için de kullanabiliyor.

Xiaomi, yeni nesil akıllı hoparlörünü görücüye çıkardı

Xiaomi Smart Speaker Pro’nun ses donanımı da oldukça dikkat çekici. 12W çıkış gücüne sahip ve 2.5 inçlik tam boy sürücü ile birlikte gelen hoparlör, çift pasif radyatör sayesinde güçlü ve dengeli bir ses deneyimi sunuyor. Bu özellik, kullanıcıların zengin baslar ve net tizler arasında iyi bir denge kurmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, iki hoparlör birbirine bağlandığında stereo ses elde edilebiliyor, bu da müzik dinlerken daha kapsamlı ve zengin bir ses deneyimi sağlıyor.

Bağlantı seçenekleri de oldukça geniş. Bluetooth 5.0 ve çift bant Wi-Fi desteğiyle, hoparlör stabil bir bağlantı sunuyor. Bu sayede kullanıcılar, cihazı farklı bağlantı türleri üzerinden sorunsuz bir şekilde kullanabiliyor. Hoparlör ayrıca LED şerit ışıklarıyla donatılmış, bu şerit müzikle senkronize olarak ışık sekansları oluşturuyor ve aynı zamanda bildirim ışığı olarak da kullanılabiliyor.

Xiaomi Smart Speaker Pro, sunduğu özellikler ve kaliteli ses çıkışı ile fiyat/performans açısından oldukça çekici bir seçenek sunuyor. 41 dolar gibi uygun bir fiyat etiketine sahip olan bu hoparlör, özellikle akıllı ev sistemlerine sahip olan ve kaliteli ses deneyimi arayan kullanıcılar için ideal bir ürün olabilir. Xiaomi’nin bu yeni hoparlörü, akıllı ev cihazlarına entegre olabilme yeteneği ile geniş bir kullanıcı kitlesine hitap etmeyi amaçlıyor.

Realme Ultra modeli, değiştirilebilir lensler sunacak!

0

Realme, akıllı telefon pazarındaki iddialı hamlelerine devam ederken, MWC 2025 fuarında tanıtacağı yeni amiral gemisi telefonu Realme Ultra ile büyük bir çıkış yapmayı hedefliyor. Bu telefon, özellikle kamera özellikleriyle öne çıkacak. Kamera konusunda Realme, profesyonel düzeyde bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Realme Ultra, Sony’nin özel olarak geliştirdiği 1 inçlik LYT-900 CMOS sensörü ile donatılmış. Bu sensör, daha fazla ışık toplama kapasitesine sahip olup, düşük ışık koşullarında bile yüksek kaliteli fotoğraflar çekmeye imkân tanıyor. Profesyonel fotoğrafçılıkta kullanılan büyük sensör boyutları, daha net ve detaylı görüntüler elde edilmesini sağlar, bu da Realme Ultra’yı fotoğraf meraklıları için cazip bir seçenek haline getiriyor.

Realme Ultra modeli, değiştirilebilir lensler ile geliyor

Telefonun en dikkat çekici özelliklerinden biri ise değiştirilebilir lens sistemi. Bu özellik, Realme Ultra’yı akıllı telefonlar arasında eşsiz kılacak. 10x optik zoom yapabilen lens, 73-234mm odak uzunluğuna sahip ve f/1.4-1.5 açıklık aralığına sahip. Bu lens, özellikle uzak mesafedeki objelere yakınlaşmak için ideal bir özellik sunuyor. Optik zoom, dijital zoom’un aksine, görüntü kalitesini bozmadan yakınlaştırma yapabilme imkânı sağlıyor. Bu sayede kullanıcılar, nesneleri kayıpsız bir şekilde yakından görüntüleyebilecek. Ayrıca, lensin f/1.4-1.5 açıklık aralığı, düşük ışık koşullarında bile net ve keskin fotoğraflar çekilmesini mümkün kılacak, bu da özellikle gece çekimlerinde büyük bir avantaj sağlayacak.

Hyperimage+, telefonun kamera performansını daha da geliştiren gelişmiş bir yapay zeka algoritması olarak karşımıza çıkıyor. Bu teknoloji, çekim sırasında daha iyi detaylar, renk doğruluğu ve netlik elde edilmesini sağlamak için fotoğrafları gerçek zamanlı olarak işliyor. Hyperimage+ algoritması, özellikle zorlu çekim koşullarında (örneğin, yüksek kontrastlı veya düşük ışıklı ortamlarda) fotoğrafın daha fazla detayı yakalamasına yardımcı olacak. Ayrıca, RAW 10-bit desteği sunarak, fotoğrafçılara daha geniş bir renk yelpazesi ve daha fazla düzenleme imkânı tanıyacak. RAW formatı, fotoğrafların işlenebilirliğini artırarak profesyonel fotoğrafçılar için çok önemli bir özellik haline geliyor.

Realme Ultra, bu teknolojileri bir araya getirerek, sadece genel kullanıcılar için değil, aynı zamanda profesyonel fotoğrafçılar ve içerik üreticiler için de cazip bir seçenek olmayı amaçlıyor. Xiaomi’nin geçtiğimiz yıllarda tanıttığı Xiaomi 12S Ultra ile benzer bir konsepti benimsemiş olsa da, Realme’nin bu telefonu piyasaya çıkarıp çıkarmayacağı henüz kesin değil. Xiaomi’nin örneği, özellikle bu tür yenilikçi teknolojilerin pazarda nasıl karşılık bulduğunu görmek açısından önemli. Ancak Realme, bu cihazın sadece bir konsept değil, piyasaya sürülmesi planlanan tam donanımlı bir model olduğunu fuarda açıklayabilir.

MWC 2025 fuarında, Realme Ultra ile ilgili daha fazla detayın açıklanması bekleniyor. Firma, kamera özelliklerinin yanı sıra telefonun diğer teknik özelliklerini de duyuracak. Bu, cihazın tam olarak ne tür performans özelliklerine sahip olacağı ve kullanıcılara ne tür yenilikler sunduğu konusunda daha net bir fikir verecek. Realme Ultra’nın, özellikle kamera alanında sunduğu profesyonel düzeyde özellikler ve donanımlar, onu akıllı telefon pazarında ciddi bir rakip haline getirebilir.

Amazon, yeni Alexa donanımlarını yakında piyasaya sürüyor!

0

Amazon, yapay zeka destekli yeni Alexa Plus cihazını tanıttıktan sonra, bu yıl sonbahar döneminde tamamen yeni nesil Alexa donanımlarıyla birlikte daha büyük bir adım atmayı planlıyor. Şirketin CEO’su Andy Jassy, Alexa Plus’ın tanıtımının ardından verdiği röportajda, bu yıl piyasaya sürülecek cihazların “yepyeni” ve “güzel” olacağını ifade etti. Bu açıklamalar, Amazon’un akıllı cihaz dünyasında önemli bir yenilik getireceğinin sinyallerini veriyor. Yeni Alexa Plus, yapay zeka desteği ile birçok gelişmiş özellik sunacak. Bu özellikler arasında Uber çağırma, konser bileti bulma, akıllı ev yönetimi gibi günlük yaşamı kolaylaştıracak birçok yenilik bulunuyor. Alexa Plus, yalnızca sesli komutlarla değil, görsel ve interaktif özelliklerle de kullanıcılara daha zengin bir deneyim sunmayı amaçlıyor.

Amazon, yeni Alexa donanımlarını yakında piyasaya sürecek

Alexa Plus, Amazon’un yeni nesil cihazlarıyla uyumlu olacak ancak eski Echo modellerinin bu özellikleri desteklemeyeceği belirtiliyor. Bunun yanı sıra, Alexa Plus’ı bağımsız bir hizmet olarak almak isteyen kullanıcılar, aylık 19,99 dolar ödeme yapacaklar. Ancak Amazon Prime üyeleri için bu hizmet ücretsiz olacak. Türkçe dil desteği hakkında henüz bir açıklama yapılmadı, bu da Amazon’un Alexa’nın dil desteği konusunda ilerleyen zamanlarda yeni güncellemeler yapacağı ihtimalini gündeme getiriyor.

Amazon’un cihazlar ve hizmetler bölümü başkanı Panos Panay, yeni nesil Alexa cihazlarında ekranların önemli bir rol oynayacağına vurgu yaptı. Panay, özellikle ekranlı cihazların, kullanıcı deneyimini geliştirmede büyük fark yaratacağına inandığını belirtti. Bu görüş, Amazon’un son dönemdeki ürün lansmanlarına da yansımış durumda. 2023 yılında Microsoft’tan Amazon’a katılan Panay, yeni nesil Echo Show cihazlarını piyasaya sürerek, büyük ekranlı cihazlara olan talebin farkında olduklarını göstermişti. Bu yeni nesil Alexa cihazlarının daha büyük ekranlar ve gelişmiş interaktif özelliklerle gelmesi bekleniyor.

Amazon’un bu yıl sonbaharda yapacağı büyük lansman, sadece Alexa Plus’ın özelliklerini tanıtmakla kalmayacak, aynı zamanda şirketin akıllı cihaz pazarındaki stratejik konumunu da gözler önüne serecek. Panay’ın da belirttiği gibi, ekranların ve görsel deneyimin daha fazla ön planda olduğu cihazlarla Amazon, akıllı cihaz pazarındaki liderliğini pekiştirmeyi amaçlıyor. Bu hamle, özellikle büyük ekranlı cihazların, interaktif özellikler ve yapay zeka tabanlı hizmetlerin birleşimiyle, kullanıcıların yaşam tarzını daha da dönüştürmeyi hedefliyor. Bu nedenle, sonbaharda gerçekleşecek tanıtımlar yalnızca Alexa Plus’ın sunduğu imkanları değil, aynı zamanda Amazon’un gelecekteki stratejilerinin de bir göstergesi olacak.

Samsung, ticari kullanıma yönelik ekranlarını tanıttı!

0

Samsung, ISE 2025 fuarında ticari kullanım ve eğitim sektöründeki teknolojiyi dönüştürecek bir dizi yenilikçi ekran tanıttı. Bu ekranlar, sadece görsel deneyimi geliştirmekle kalmayıp aynı zamanda enerji verimliliği ve etkileşimli özelliklerle de dikkat çekiyor. Samsung’un yeni ürünleri arasında öne çıkanlar ise Color E-Paper, yapay zeka destekli etkileşimli ekranlar, 2025 Otel TV’leri, The Wall IWC ve IVC ekranları, şeffaf MICRO LED ve HoloDisplay gibi teknoloji harikaları.

Samsung, ticari kullanıma yönelik ekranlarını görücüye çıkardı

Samsung’un Color E-Paper’ı, geleneksel mağaza tanıtımlarının yerini alacak yeni nesil bir ekran türü olarak tanıtıldı. Ultra ince yapısı ve çok düşük enerji tüketimiyle dikkat çeken bu ekran, statik görüntüleri çevre ışığından faydalanarak gösteriyor. Bu sayede, dijital reklamcılıkla geleneksel analog reklamcılığın yerini almayı hedefliyor.

Yapay zeka destekli etkileşimli ekran, eğitim sektörü için önemli bir yenilik sundu. Bu ekran, öğrencilere ve öğretmenlere gerçek zamanlı transkripsiyon, anında yanıt verme ve yapay zeka tarafından oluşturulan ders özetleri gibi yardımcı özellikler sunuyor. Eğitimde daha akıllı ve etkili bir öğrenme deneyimi sağlamayı amaçlıyor.

Samsung’un 2025 yılına özel otel TV’leri, misafirlerin AirPlay ve Google Cast gibi teknolojilerle kendi cihazlarındaki içerikleri televizyonlara aktarabilmesine olanak tanıyacak. Ayrıca, SmartThings Pro entegrasyonu ile odaların uzaktan kontrol edilmesi ve çeşitli hizmetlere TV üzerinden doğrudan erişim sağlanacak.

Samsung’un The Wall IWC ve IVC ekranları, özellikle kritik öneme sahip iş ortamları ve içerik üreticileri için tasarlanmış. Micro LED teknolojisiyle güçlendirilen The Wall IWC, komuta ve kontrol merkezleri gibi alanlarda net ve kesintisiz görseller sağlarken; The Wall IVC, kurumsal yayın stüdyolarında yüksek kaliteli sanal prodüksiyon için mükemmel bir seçenek oluşturuyor.

Şeffaf MICRO LED ve HoloDisplay ekranlar ise müze sergileri gibi etkileşimli deneyimlere odaklanıyor. Bu ekranlar, 360 derecelik görüş açıları ve etkileyici 3D görüntülerle ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunmayı hedefliyor. HoloDisplay, hareketli ve keskin 3D görüntülerle hayrete düşüren bir deneyim yaşatıyor.

SK Hynix, LPDDR5M bellek geliştirmeye başladı!

SK hynix, mobil cihazlar için daha verimli bir bellek çözümü geliştirdiği duyurusunu yaptı. Şirket, LPDDR5X standardından daha düşük güç tüketimi sağlayan yeni bir bellek türü olan LPDDR5M üzerinde çalışıyor. Bu yeni bellek standardı, mevcut LPDDR5X’in 1,05V’luk çalışma gerilimine karşılık, LPDDR5M’nin 0,98V seviyesinde çalışacağı belirtiliyor. Bu gerilim düşüşü, bellek modüllerinin enerji tüketimini yaklaşık %8 oranında azaltarak, mobil cihazlarda daha uzun pil ömrü sunmayı hedefliyor.

SK Hynix, LPDDR5M bellek üretimine geçiyor

LPDDR5 bellekleri, ilk geliştirildiği günden itibaren özellikle mobil cihazlarda enerji verimliliği sağlamak amacıyla tasarlanmıştı. SK hynix, daha önce LPDDR5T (Turbo) standardını piyasaya sürerek dünyanın en hızlı mobil belleğini tanıtmıştı. Ancak LPDDR5M’nin odak noktası, hızdan çok güç verimliliği olacak.

SK Hynix, LPDDR5M bellek üretimine geçiyor.
SK Hynix, LPDDR5M bellek üretimine geçiyor.

Bu, SK hynix’in mobil cihazlar için sadece hız odaklı değil, aynı zamanda enerji tasarrufu sağlayan bellek çözümleri sunma stratejisini de güçlendirdiğini gösteriyor.SK hynix’in LPDDR5M bellek standardını, LPDDR5X ve LPDDR5T ile birlikte konumlandırması bekleniyor. Endüstri kaynakları, bu yeni bellek türünün özellikle yapay zeka destekli akıllı telefonlar için optimize edildiğini belirtiyor.

Ayrıca, SK hynix’in eski LPDDR4 belleklerini artık “eski ürünler” olarak sınıflandırıp, LPDDR5 tabanlı çözümleri “yüksek katma değerli ürünler” olarak görmesi, şirketin bellek teknolojisi alanında güçlü bir dönüşüm süreci yaşadığını ve geleceğe yönelik büyük yatırımlar yaptığını gösteriyor. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Microsoft Copilot, Windows 11’i ücretsiz kullanmanın yolunu gösterdi!

Microsoft’un yapay zeka aracı Copilot, beklenmedik bir şekilde Windows 11’i ücretsiz etkinleştirmenin yolunu kullanıcılarına gösterdi. Bu durum, yazılım devinin, Copilot aracılığıyla kullanıcılara sistemin resmi lisanslama kurallarına aykırı bilgiler sunduğu anlamına geliyor. Kullanıcılar, “Windows 11’i etkinleştirmek için kullanabileceğim bir script var mı?” sorusunu Copilot’a sorduklarında, yapay zeka, Windows 11’i yalnızca birkaç tıklama ile etkinleştirebilecek bir GitHub deposuna doğrudan bağlantılar sundu. Bu tür bir cevap, bir yazılımın korsan kullanımını teşvik edebilecek, yasal olmayan yöntemlere dair bilgiler sunmak anlamına gelebilir.

Microsoft Copilot, Windows 11’i ücretsiz etkinleştirmenin yolunu sundu

Microsoft’un Copilot’unun, üçüncü parti komut dosyaları ve GitHub gibi açık kaynak kodlu platformlar üzerinden etkinleştirme yöntemleriyle ilgili net ve anlaşılır yanıtlar vermesi, özellikle yazılım korsanlığının önlenmesi için sıkı bir şekilde çalışan bir şirketin beklenmedik bir davranışıydı. Copilot, sadece basit ve anlaşılır açıklamalarla kullanıcılara, Windows 11’i etkinleştirmenin yollarını gösterdi, hatta nasıl kullanılacağını adım adım madde madde açıklamalarıyla da destekledi. Ancak, bu bilgilerin daha önce çevrimiçi mecralarda ve teknoloji forumlarında erişilebilen, yaygın bilgiler olduğu söylenebilir.

Microsoft Copilot, Windows 11'i ücretsiz etkinleştirmenin yolunu sundu.

Fakat, burada asıl soru şu: Microsoft, bu tür bilgilerin Copilot aracılığıyla sağlanmasına nasıl izin veriyor? Özellikle Microsoft, korsan yazılımın önüne geçmek ve kullanıcıları lisanslama konusunda doğru bilgilendirmek için ciddi adımlar atmışken, Copilot’un böyle bir yol göstermesi, firmanın bu yapay zekanın verdiği yanıtlar üzerindeki denetimiyle ilgili soru işaretleri doğuruyor. Copilot’un verdiği yanıtlar, esasen bilinen, yaygın olarak erişilebilen bilgiler olsa da, yazılım firmaları için bu tür bilgilerin sistematik bir şekilde sunulması bir güvenlik açığı yaratabilir. Bu durum, Microsoft’un stratejilerinin, özellikle yazılım korsanlığına karşı aldığı tedbirlerin, etkisiz kalmasına yol açabilir.

Microsoft’un Copilot’un bu tür bir fonksiyonu yerine getirmesine nasıl izin verdiği, şirketin yapay zeka ve lisanslama politikalarını gözden geçirmesini gerektirebilir. Aynı zamanda, bu olay, yazılım firmalarının kullanıcıların ihtiyaçlarına ve sorularına cevap verirken denetim mekanizmalarını daha da güçlendirmeleri gerektiğini gösteriyor.

Google Chrome, kritik bir güvenlik uyarısı yaptı!

Google Chrome kullanıcıları için önemli bir güvenlik uyarısı yapıldı. Araştırmalara göre, 16 farklı tarayıcı eklentisi zararlı yazılımlar içeriyor. Bu eklentiler, kullanıcıların kişisel verilerini çalmayı ve reklam sahtekarlığı yapmayı hedefliyor. Eklentiler, ekran görüntüsü alma, reklam engelleme ve emoji klavye gibi işlevler sunduğu için dünya çapında en az 3,2 milyon kullanıcıyı etkiledi.

Google Chrome, önemli bir güvenlik uyarısında bulundu

İlk başta güvenli olarak yüklenen bu eklentiler, sonradan yapılan kötü niyetli güncellemelerle zararlı hale geldi. Eklenti geliştiricilerinin hesaplarının ele geçirilmesi nedeniyle, zararlı yazılımlar bu güncellemelerle kullanıcılara otomatik olarak sunuldu. Bu durum, kullanıcıların farkında olmadan kişisel verilerinin çalınmasına ve reklam dolandırıcılığına uğramalarına yol açtı.

Google Chrome, önemli bir güvenlik uyarısında bulundu.
Google Chrome, önemli bir güvenlik uyarısında bulundu.

Güvenlik uzmanları, tarayıcılarındaki eklentileri gözden geçirmeleri gerektiğini vurguluyor ve aşağıdaki eklentileri yükleyenlerin hemen kaldırılmasını öneriyor: Blipshot, Emojis (Emoji Keyboard), Color Changer for YouTube, Video Effects for YouTube and Audio Enhancer, Themes for Chrome and YouTube Picture in Picture, Mike Adblock für Chrome, Super Dark Mode, Emoji Keyboard Emojis for Chrome, Adblocker for Chrome (NoAds), Adblock for You, Adblock for Chrome, Nimble Capture, KProxy, Page Refresh, Wistia Video Downloader, WAToolkit.

Kullanıcıların yalnızca güvenilir geliştiricilerden eklenti yüklemeleri, eklentilerini düzenli olarak güncellemeleri ve bilinmeyen geliştiricilerden kaçınarak tarayıcı güvenlik ayarlarını sıkılaştırmaları gerektiği belirtiliyor. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Xiaomi SU7 Ultra, 2 saatte yıllık satış hedefine ulaştı!

Xiaomi’nin süper spor otomobili SU7 Ultra, tanıtımının ardından büyük bir ilgiyle karşılaştı ve yalnızca iki saat içinde 10.000 sipariş alarak yıllık satış hedefini başarıyla yakaladı. Elektrikli sedan olarak satışa sunulan SU7 Ultra, 1.500 beygir gücü sunan performansıyla dikkat çekiyor ve 72.800 dolarlık rekabetçi fiyatıyla büyük ilgi gördü. Bu fiyat, ön sipariş fiyatından %35 daha düşük bir bedel olarak belirlendi. Xiaomi CEO’su ve kurucusu Lei Jun, lansman konferansında lüks otomobilleri daha erişilebilir hale getirme misyonlarına vurgu yaparak, SU7 Ultra’nın geleneksel benzinli araçları geride bırakacağını belirtti.

Xiaomi SU7 Ultra, 2 saatte yıllık satış hedefine ulaşmayı başardı

Siparişler 27 Şubat’ta saat 22:00’de Çin saatiyle alınmaya başlandı ve lansmandan sadece 10 dakika sonra 6.900 sipariş alındığı bildirildi. İki saat içinde ise 10.000 sipariş barajı aşıldı. Müşterilerin siparişlerini onaylamadan önce 2.700 dolarlık bir kapora yatırmaları ve bu ödeme, bir hafta içinde iade edilebiliyor.

Xiaomi SU7 Ultra, SU7 sedan’ın daha güçlü ve performans odaklı versiyonu olarak tasarlandı. Araç, toplamda 1.138 kW (1.526 beygir) gücüne sahip üç elektrik motoru ile donatılmış. Bu motorlardan biri, ön aksta 288 kW (386 hp) güce sahipken, diğer ikisi arka aksta 425 kW (570 hp) gücünde. Aracın 0-100 km/s hızlanması sadece 1,98 saniye sürerken, maksimum hızı ise 359 km/s’ye kadar ulaşabiliyor.

Ayrıca, 93,7 kWh kapasiteli CATL yapımı Qilin 2.0 batarya paketi ile 620 km’ye kadar menzil sunuyor ve yalnızca 11 dakikada %10’dan %80’e kadar şarj olabiliyor. Xiaomi, SU7 Ultra’yı Mart ayında İspanya’daki Mobil Dünya Kongresi’nde tanıtmayı planlıyor ve bu modelin küresel pazarlara da açılması bekleniyor. Ayrıca, Xiaomi’nin üçüncü modeli YU7 SUV’nin Temmuz ayında piyasaya sürülmesi hedefleniyor.

Tosyalı, enerji ihtiyacının yarısını güneşten karşılayabilir!

Dünyanın önde gelen yeşil çelik üreticilerinden biri olan Tosyalı, enerji ihtiyacının önemli bir kısmını güneş enerjisinden karşılamak için büyük bir adım atıyor. Şirket, 1,2 GW kapasiteli devasa bir güneş enerjisi santrali kurma çalışmalarına başladı. Bu proje, dünyanın en büyük öz tüketim güneş enerjisi santrallerinden biri olma potansiyeline sahip. Projenin ilk aşamasında 120 MW’lık kısmı için GE Vernova ve Türkiye’nin önde gelen EPC yüklenicisi Inogen ile anlaşma sağlandı.

Tosyalı, enerji ihtiyacının yarısını güneşten karşılamayı hedefliyor

Tosyalı, yeşil çelik üretimindeki hedefleri doğrultusunda, enerji üretiminde sürdürülebilirlik sağlamak amacıyla önemli yatırımlar yapıyor. Şirket, daha önce tüm tesislerine kurduğu 235 MW’lık çatı üstü güneş enerjisi santralinin ardından şimdi de 1,2 GW’lık dev bir güneş enerjisi yatırımına imza atıyor. Bu yatırımın en önemli hedeflerinden biri, Tosyalı’nın toplam enerji tüketiminin yaklaşık yarısını güneş enerjisinden karşılamak. Proje kapsamında kullanılacak güneş panelleri, Tosyalı’nın Osmaniye tesislerinde üretilecek ve sekiz farklı ildeki güneş enerjisi santrallerine yerleştirilecek.

Tosyalı, enerji ihtiyacının yarısını güneşten karşılamayı hedefliyor.

Projenin ilk fazı olan 120 MW’lık bölümün 2025 yılında devreye girmesi planlanırken, toplamda 1,2 GW’lık kapasitenin ise 2027 yılına kadar tamamlanması bekleniyor. Bu büyük yatırım, Tosyalı’nın enerji tüketiminde daha bağımsız ve güçlü bir konumda olmasını sağlayacak. Aynı zamanda, bu projeyle Tosyalı’nın yeşil çelik üretimi konusundaki gücünü pekiştirerek, sektördeki liderliğini daha da pekiştirmesi hedefleniyor.

Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, bu yatırımla şirketin yeşil çelik üretiminde daha güçlü bir konum elde edeceğini ve sürdürülebilir enerji kullanımının şirket için önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.

Instagram Reels, ayrı bir uygulama haline gelebilir!

Instagram, başlangıçta yalnızca fotoğraf paylaşımına odaklanan bir sosyal medya platformuydu, ancak zamanla hikayeler ve dikey videolar gibi farklı içerik formatlarının da eklenmesiyle yapısı oldukça karmaşık hale geldi. Bugün gelinen noktada, Instagram’ın ana akışında paylaşılan içeriklerin büyük bir kısmını video paylaşımları oluşturuyor, bu durum ise platformun sadık kullanıcıları arasında bazı hoşnutsuzluklara yol açtı. Birçok kullanıcı, Instagram’ın başlangıçtaki fotoğraf odaklı yapısından uzaklaşmasını ve daha video ağırlıklı bir hale gelmesini eleştirdi. Bu eleştiriler, Meta’nın yeni bir strateji geliştirmesine sebep oldu ve Instagram’ı yeniden fotoğraf paylaşımına dayalı bir platform haline getirmeyi düşündürüyor.

Instagram Reels, ayrı bir uygulama haline gelecek

Meta’nın bu planı, Instagram Reels’i bağımsız bir uygulama olarak geliştirmek üzerine kurulu. TikTok’un hızla popülerleşmesiyle birlikte dikey video formatı, sosyal medya platformlarında önemli bir yer edindi. Instagram da bu yeni trende ayak uydurmak için Reels’i platformuna eklemişti ve bu özellik hızla büyüdü. Ancak, Instagram’ın ana akışındaki video paylaşımlarının artması, kullanıcıların fotoğraf paylaşımlarını bulmakta zorluk çekmesine neden oldu. Meta, Reels’in bağımsız bir uygulama haline gelmesiyle bu karmaşayı çözmeyi ve kullanıcı deneyimini sadeleştirmeyi hedefliyor. Bu şekilde, Instagram’ın fotoğraf odaklı yapısına dönmesi sağlanarak, kullanıcılar fotoğraf ve video içeriklerini daha kolay ayırt edebilir.

Instagram Reels, ayrı bir uygulama haline gelecek.
Instagram Reels, ayrı bir uygulama haline gelecek.

Sektörden gelen bilgilere göre, Instagram şefi Adam Mosseri’nin bu planı ekibiyle birlikte tartışmaya başladığı belirtiliyor. Reels’in bağımsız bir uygulama haline gelmesiyle birlikte, yeni kullanıcılar ve özellikle ABD’deki mevcut kullanıcılar için daha gelişmiş tavsiyeler ve içerik önerileri sunulması bekleniyor. Ayrıca, Reels’in 3 dakikalık videolar gibi daha uzun ve zengin içeriklere olanak tanıyacağı ifade ediliyor. Bu değişiklik, video içeriklerinin daha kaliteli ve kapsamlı hale gelmesini sağlarken, Instagram kullanıcılarının fotoğraf paylaşımına geri dönmelerini de teşvik edebilir.

Reels’in bağımsız bir uygulama olarak faaliyete geçmesi, hem Instagram’ın ana akışını sadeleştirirken hem de TikTok’a benzer şekilde dikey video içeriklerine yönelik odaklanmayı sürdürebilmesine olanak tanıyacak. Böylece, fotoğraf ve video içeriklerinin yer aldığı platformlar arasındaki sınırlar daha belirgin hale gelecek. Eğer bu proje hayata geçerse, Instagram’ın ana işlevi, yani fotoğraf paylaşımı, yeniden öne çıkacak, Reels ise video içeriklerinin odak noktası olarak kendi başına bir uygulama olarak varlık gösterecek. Bu strateji, kullanıcı deneyiminde önemli değişikliklere yol açacak ve her iki platformun da kullanıcı ihtiyaçlarına daha iyi hizmet etmesini sağlayacak.

Dell, 15 milyar dolarlık yapay zeka sunucusu satabilir!

Dell, 2025 yılı için yapay zeka sunucusu satışında 15 milyar dolar hedefi belirledi. Şirket, dördüncü çeyrek finansal sonuçlarının analist beklentilerinin altında kaldığını bildirse de, kazançlarının Wall Street tahminlerini aştığını açıkladı. Bu çeyrekte Dell, 23,9 milyar dolar gelir elde etti. Yine de, şirketin büyümesinin büyük ölçüde yapay zeka sunucularına olan talebin artışıyla desteklendiği ifade ediliyor.

Dell, 15 milyar dolarlık yapay zeka sunucusu satmayı amaçlıyor

2025 yılı içinde Dell’in hisseleri yüzde 5 oranında bir düşüş yaşasa da, son iki yıl içerisinde yapay zeka teknolojilerinin popülerleşmesi sayesinde hisseleri iki katından fazla değer kazandı. Dell’in, özellikle Elon Musk’ın xAI şirketine Nvidia tabanlı yapay zeka sunucuları sağladığı biliniyor. Şirketin ayrıca, 2025 yılının başında 4,1 milyar dolarlık birikmiş yapay zeka sunucu siparişi bulunduğu belirtiliyor.

Geçtiğimiz mali yılda Dell, 10 milyar dolarlık yapay zeka odaklı optimize edilmiş sunucu satışı gerçekleştirdi. Şirket, bu yıl 15 milyar dolarlık yapay zeka sunucusu satışına ulaşmayı bekliyor. Ayrıca Dell, 2026 mali yılı için 101 milyar dolar ile 105 milyar dolar arasında gelir bekliyor. Yapay zeka sunucuları, Dell’in büyümesinde kritik bir rol oynuyor ve bu alandaki gelişmeler şirketin gelecekteki büyüme potansiyelini artırıyor.

Son çeyrekte Dell’in sunucu bölümündeki gelirler yüzde 22 oranında artarak 11,35 milyar dolara ulaşırken, dizüstü ve masaüstü bilgisayar bölümündeki gelirler yüzde 5 artış göstererek 11,88 milyar dolara çıktı. Ancak, dizüstü bilgisayar pazarındaki genel durgunluk, Dell’in bu segmentteki büyümesinin sınırlı kalmasına neden oldu. Buna rağmen, Dell, güçlü yapay zeka sunucu satışları ve yüksek talep sayesinde finansal performansını sağlam tutmayı başardı.

Nio, MENA’daki ilk batarya değişim istasyonunu açtı!

Çinli elektrikli araç üreticisi NIO, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki ilk batarya değişim istasyonunu Birleşik Arap Emirlikleri’nde açtı. Abu Dabi’de Yas Adası’nda, Yas Marina Circuit Silver 2 Otoparkı’nda konumlanan bu istasyon, firmanın küresel ölçekteki 3.189’uncu batarya değişim istasyonu oldu. Bölgenin önemli ticaret ve yaşam merkezlerinden biri olan bu konum, Abu Dabi’nin sürdürülebilir ulaşım politikaları doğrultusunda geliştirilen altyapı projeleriyle de uyumlu bir yatırım olarak değerlendiriliyor.

Nio, MENA’daki ilk batarya değişim istasyonunu faaliyete geçirdi

NIO’nun yeni istasyonu, firmanın üçüncü nesil batarya değişim teknolojisini kullanıyor. Sistem, aynı anda 21 bataryayı depolayabiliyor ve günde 408 batarya değişimi gerçekleştirebiliyor. Geleneksel şarj istasyonlarının aksine, bu teknoloji boş bir bataryayı tam dolu bir batarya ile değiştirerek süreci oldukça hızlandırıyor. Çin’deki istasyonlarda kullanılan dördüncü nesil teknolojinin ise alt marka Onvo da dahil olmak üzere farklı marka araçlarla uyumlu çalıştığı biliniyor.

BAE’deki kullanıcılar için NIO, ilk üç yıl boyunca batarya değişim istasyonlarını ücretsiz sunarken, isteyen müşteriler bu süreyi beş yıla kadar uzatabilecek. Ücretlendirme ise batarya kapasitesine göre değişiyor; 100 kWh’lik bataryalar için yaklaşık 32 dolar, 75 kWh’lik bataryalar için ise yaklaşık 27 dolar olarak belirlendi. Şirket, bugüne kadar 680.000’den fazla müşteriye hizmet vererek toplamda 67 milyondan fazla batarya değişimi gerçekleştirdi.

NIO’nun küresel genişleme stratejisi kapsamında, 2021 yılında Norveç ile başlayan Avrupa açılımı, Almanya, Hollanda, İsveç ve Danimarka gibi ülkelerle devam etti. Orta Doğu pazarına yönelik girişimlerini hızlandıran firma, Ekim 2024’te Abu Dabi merkezli CYVN Holdings ile iş birliği yaparak NIO MENA’yı kurdu. İlk mağazası NIO House’u Abu Dabi’de açan şirket, kısa süre sonra Dubai’de daha küçük ölçekli bir showroom olan NIO Space’i de devreye aldı. Şirketin CEO’su William Li, 2021 yılında yaptığı açıklamada 2025 yılına kadar 25’ten fazla ülkeye açılmayı hedeflediklerini belirtmişti. Ancak küresel jeopolitik gelişmeler nedeniyle süreçte gecikmeler yaşandı. Buna rağmen, NIO 2024’te uluslararası genişleme stratejisini yeniden hızlandırarak Kasım ayında Azerbaycan’da Green Car’ı ulusal distribütör olarak atadı ve 2025’in ikinci çeyreğinde ülkede araç teslimatlarına başlayacağını duyurdu. Abu Dabi’de açılan ilk batarya değişim istasyonu, şirketin Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarındaki büyüme hamlesinin yalnızca başlangıcı olarak görülüyor.

Nvidia, siyah ekran sorununu böyle çözecek!

0

Nvidia’nın 572.16 sürücü güncellemesi sonrası RTX 50, RTX 40 ve RTX 30 serisi ekran kartlarında yaşanan siyah ekran ve diğer hatalara yönelik düzeltmelerin yapılmaya başlandığı açıklandı. Özellikle RTX 50 serisinde görülen bu hatalar, ekranın tamamen kapanmasına neden olan siyah ekran sorunlarından küçük takılmalara ve hatta mavi ekran hatalarına kadar uzanıyordu. Kullanıcılar geçici bir çözüm olarak ekran yenileme hızlarını 60Hz ile sınırlandırarak bu hataları azaltmaya çalışsa da, bu yöntem yüksek performans vadeden kartlar için ideal bir çözüm değildi.

Nvidia, siyah ekran sorununu böyle çözüyor

Nvidia, sürücü güncellemesiyle ilgili resmi bir açıklama yapmasa da Reddit’te bir kullanıcının paylaşımıyla ilk çözüme dair bilgiler geldi. VideoCardz’ın aktardığına göre MSI Gaming Trio RTX 5080 modeline gelen VBIOS güncellemesi, siyah ekran hatasını tamamen ortadan kaldırdı ve kartın performansında da belirgin bir artış sağladı.

Nvidia, siyah ekran sorununu yakında tamamen çözüyor.

Nvidia’nın bir temsilcisi de bu güncellemeyi doğruladı ve VBIOS güncellemesi almayan kullanıcıların hafta içinde yayınlanacak sürücü güncellemesiyle aynı düzeltmeye kavuşacağını belirtti.

RTX 50 serisi, lansmanından bu yana en tartışmalı nesillerden biri haline geldi. Beklentileri tam anlamıyla karşılamayan performans artışı, stok sorunları, yüksek fiyatlar ve kablo erime problemlerinin yeniden ortaya çıkması nedeniyle kullanıcılar arasında büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Üstelik Nvidia, RTX 5090 ve RTX 5070 Ti modellerinde bazı ROP birimlerinin eksik olduğunu kabul ederken, RTX 5080’in de benzer bir sorun yaşadığı iddiaları güven kaybına yol açtı. Bu gelişmeler, Nvidia’nın yeni nesil ekran kartlarını piyasaya sürme sürecinde daha fazla dikkatli olması gerektiğini gösteriyor.

Apple’ın Find My özelliği, güvenlik açığına sebep oldu!

Apple‘ın Find My özelliği, kaybolan cihazları bulmak için geniş bir Apple cihazları ekosistemini kullanarak Bluetooth mesajları aracılığıyla çalışır. Ancak, yakın zamanda araştırmacılar, bu özelliğin güvenliğinde önemli bir açık tespit ettiler. Bu açık, kötü niyetli kişilerin herhangi bir Bluetooth cihazını sahibinin haberi olmadan bir AirTag’e dönüştürerek uzaktan takip etmelerine olanak tanıyor.

Apple’ın Find My özelliği, güvenlik açığı ile gündemde

Bu güvenlik açığı, Bluetooth adreslerinin kriptografik anahtarlarla değiştirilmesine rağmen, saldırganların bu anahtarları hızla bulabilen sistemler geliştirmesiyle ortaya çıkıyor. Özellikle, yüzlerce GPU kullanılarak “nRootTag” adı verilen bu açık, %90 başarı oranıyla çalışıyor ve yönetici ayrıcalıkları gerektirmiyor.

Apple'ın Find My özelliği, güvenlik açığı ile gündemde.
Apple’ın Find My özelliği, güvenlik açığı ile gündem oldu.

İlginç bir şekilde, Apple’ın bu açığın farkında olduğu ve Temmuz 2024’ten bu yana bir yazılım güncellemesi yayınlamadığı belirtiliyor. Bu durum, kullanıcıların cihazlarının güvenliği konusunda endişe duymalarına neden olabilir. Uzmanlar, kullanıcıların uygulamalar tarafından talep edilen Bluetooth erişim izinlerine dikkat etmelerini ve cihazlarının yazılımlarını güncel tutmalarını öneriyor.

Bu güvenlik açığı, Apple’ın Find My ve Bluetooth Low Energy (BLE) teknolojilerinin güvenliği konusunda daha önce yapılan araştırmaları da gündeme getiriyor. Örneğin, 2024 yılında yapılan bir çalışmada, Apple AirTag ve Samsung SmartTag gibi BLE izleyicilerin güvenlik açıkları detaylı bir şekilde incelenmiş ve bu cihazların önemli güvenlik riskleri taşıdığı ortaya konulmuştu. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Google Translate, yapay zeka özellikleri kazanacak!

Google Translate, kullanıcı deneyimini bir adım daha ileriye taşıyacak yeni yapay zeka destekli özellikler kazanıyor. Yakında kullanıma sunulması beklenen bu özellikler, çeviri sürecini çok daha etkileşimli hale getirecek. Artık kullanıcılar, çevirilerin stilini değiştirme, farklı ifadelerle yeniden ifade etme, yerel varyasyonları görme ve alternatif öneriler sunma gibi bir dizi yeni seçeneğe sahip olacak.

Google Translate, yeni yapay zeka özellikleri sunacak

Ayrıca, çevirilerin bağlamını ve nüanslarını daha iyi anlayabilmek için ek bilgi edinme imkânı da sunulacak. Yeni eklenen “Ask a Follow-up” (Takip sorusu sor) butonu, kullanıcıların çevirinin mantığını ve kullanılan kelime tercihlerini daha derinlemesine keşfetmelerine olanak tanıyacak. Çevirinin tonunu değiştirme imkanı da getiriliyor, şu an test edilen tonlar arasında resmi, rahat, basitleştirilmiş ve samimi gibi ifadeler bulunuyor. Alternatif çeviriler ve bölgesel varyasyonlar da kullanıcıların beğenisine sunulacak.

Google çeviri

Bunların yanı sıra, kullanıcı geri bildirimleri de çevirilerin doğruluğunu artıracak şekilde önemli bir rol oynayacak. Beğen ve Beğenme butonları sayesinde kullanıcılar, çevirilerin doğruluğu hakkında geri bildirimde bulunabilecek. Sesli okuma özelliği, doğru telaffuzları öğrenmek isteyenlere yardımcı olmaya devam edecek. Ek olarak, çevrilen metinle ilgili kültürel notlar ve dil bilgisi açıklamaları da sağlanacak, böylece bir kelimenin farklı ülkelerde nasıl değişebileceği ya da belirli bir dilbilgisi kuralının nasıl işlediği daha iyi anlaşılabilecek.

Bu özellikler, şu an Google Translate’in 9.3.78.731229477.7 sürümünde test ediliyor ve henüz genel kullanıma açılmadı. Ancak, bu yapay zeka destekli yeniliklerin ne zaman tüm kullanıcılar için erişilebilir olacağı konusunda bir açıklama yapılmadı.

Firefox, gizlilik politikasında değişikliğe gitti!

0

Mozilla Firefox kullanıcıları, şirketin son gizlilik politikası değişiklikleri nedeniyle oldukça kızgın. Şirket, kullanıcı verilerini paylaşma şekliyle ilgili önemli bir güncelleme yaptı ve bu, pek çok kullanıcıyı endişelendirdi. Firefox’un önceki gizlilik politikasında, şirketin kullanıcı verilerini satmadığı açıkça belirtiliyordu, ancak yeni politika metninde bu ifade yer almıyor. Bunun yerine, Mozilla’nın verileri üçüncü taraflarla paylaşabileceği vurgulanıyor. Özellikle, Android kullanıcıları, konum paylaşımıyla ilgili değişen veri paylaşımı hakkında bir bildirim aldılar.

Firefox, gizlilik politikasında değişikliğe gidiyor

Yeni FAQ dokümanında, Mozilla’nın kullanıcı verilerini satmadığı ancak bazı verileri partnerleriyle paylaştığı belirtiliyor. Bununla birlikte, verilerin tanımlayıcı bilgilerden arındırılmış veya toplu halde paylaşıldığı ifade ediliyor. Ancak, eski açıklamalar kadar net olmayan bu yeni dil, kullanıcılar arasında güvensizlik yaratmış durumda.

Ek olarak, Firefox’un yeni Kullanım Şartları belgesinde, kullanıcıların Firefox’a yükledikleri veya girdikleri verileri kullanma hakkına sahip olduğuna dair bir madde de eklenmiş. Bu, özellikle gizliliğe önem veren kullanıcılar için büyük bir endişe kaynağı olmuş.

Mozilla’nın bu değişiklikleri, şirketin daha fazla gelir elde edebilmesi için ticari verilerle ilgili daha esnek olmasını sağlama amacı taşıyor gibi görünüyor. Ancak, bu durum, Firefox kullanıcılarının daha fazla güvenlik odaklı tarayıcılar aramasına neden olabilir. Şirket, veri toplama konusunda kullanıcıların tercihlerine saygı gösterse de, bu değişikliklerin ardından bazı kullanıcılar Mozilla ile olan bağlarını koparmayı düşünüyor. Eğer Firefox’tan alternatif bir tarayıcıya geçmeyi düşünüyorsanız, DuckDuckGo veya Brave gibi veri toplamayan ve gizliliği ön planda tutan tarayıcıları deneyebilirsiniz.

Skype resmen kapanıyor! Peki neden?

0

Microsoft, 22 yıl önce başlattığı Skype hizmetini bu yıl sonunda kapatma kararı aldı. Yeni bir duyuruya göre, Skype’ın kapanış tarihi 2025 Mayıs olarak belirlendi ve Microsoft, kullanıcıları Microsoft Teams’e geçmeye davet ediyor. Skype, Twitter, Facebook ve YouTube gibi platformların doğuşundan önce 2003 yılında kullanıcıların VoIP protokolü ile sesli ve görüntülü arama yapmasına olanak tanıyordu.

Skype platformu resmen kapanacak

Bu, dünya çapında milyonlarca insanın iletişim maliyetlerini azaltmasına yardımcı oldu. Microsoft, 2011 yılında 8 milyar dolardan fazla bir bedelle Skype’ı satın aldı. Ancak, uygulama başarılı olsa da, zamanla popülerliğini kaybetti ve özellikle 2020’lerin başındaki video konferans patlamasında Zoom gibi daha yeni hizmetler karşısında gölgede kaldı.

Skype’ın sonlanması, uzun yıllar hizmet veren bir platform için üzücü bir durum olsa da, Microsoft açısından Skype ve Teams’in benzer temel işlevlere sahip olmaları ve Teams’in çok daha büyük ticari başarıya ulaşması nedeniyle mantıklı bir adım. Skype kullanıcıları için alternatifler arasında en popüler seçeneklerden biri Zoom, ancak Apple FaceTime ve Google Meet de akıllı telefon kullanıcıları için daha kullanıcı dostu seçenekler olarak öne çıkıyor.Eğer Skype’ı hâlâ kullanan biriyseniz ve Teams’e geçmek istemiyorsanız, başka alternatiflere yönelmeyi düşünebilirsiniz.

Ayrıca, Skype’ta kaydedilmiş konuşmalarınız veya hatıralarınız varsa, Microsoft hizmeti kapatmadan önce bunları kaydetmek için yaklaşık üç ayınız olduğunu unutmayın. Bu süreçte nostaljik birkaç video görüşme yapabilir ve verilerinizi saklayabilirsiniz.