Kurumların tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurguladığı çevik operasyonları desteklemek, tüketicilere tercih ettikleri şekilde yaklaşmak ve büyümeyi desteklemek üzere kurgulanan Microsoft Dynamics AX 2012 R3, yeni ve dikkat çekici özellikler barındırıyor. Bunlar arasında yer alan depo ve lojistik yönetimi, sevkiyat zincirinde gerçek zamanlı ve uçtan uca öngörüler sunabiliyor. Yaşam döngüsü servisleri (Lifecycle Services), süreçleri standart hale getirerek ve basitleştirerek Microsoft Dynamics AX uygulamalarının öngörülebilirliğini güçlendiriyor. Böylece hizmet ve destek anlamında sunulan inovatif ve bütünleşik deneyim daha da zenginleştiriliyor.
ERP Artık Mobil Cihazlara Daha Yakın
Microsoft Türkiye Kurumsal İş Çözümleri Direktörü Ozan Öncel, Microsoft Dynamics AX 2012 R3’ün getirdiği yeniliklere dair şunları söyledi:
“Teknoloji birbirimize ve müşterilerimize olan yaklaşımlarımızı, iletişim biçimlerimizi ve etkileşimimizi değiştiriyor. Yeni Microsoft Dynamics AX 2012 R3 sürümüyle kurumlara yeni mobil senaryoları hayata geçirme, bulutun sunduğu olanakları stratejik avantaja dönüştürme, müşterilerle daha iyi etkileşim kurma ve mobil çalışanlar için çok daha verimli bir ortam kurgulama fırsatı sunuyoruz.”
Microsoft Dynamics AX 2012 R3 sürümü yeni uçtan uca uygulama ve servisleri hayata geçirmek için sunduğu framework desteği sayesinde, kurumların mobil cihazlarda farklı kullanım senaryolarına yönelik çağdaş ve güvenli uygulamalar geliştirmesini ve dağıtabilmesini sağlıyor. Güncelleme kapsamında uygulamaların zenginleşmesiyle birlikte bir uygulama mağazası da gündeme gelecek.
Gelişen Pazarların Değişen İhtiyaçlarına Uyum İçin Tasarlandı
Microsoft Dynamics AX 2012 R3, gelişen pazarların ve yeni müşteri gruplarının farklı ihtiyaçlarına çok daha hızlı cevap verebilmek üzere Microsoft Azure üzerinde altyapı olarak servis (IaaS) modeliyle kurulabiliyor. Bu aynı zamanda verinin erişilebilirliğini de artırıyor ve herhangi bir felaket anında bulutta güven içinde tutulan bilgilere her an, her yerden erişim olanağı sunuyor.
Farklı kurumlar ve ihtiyaçlar için önceden kurgulanmış Windows Azure ön tanımlı kurulum seçenekleri, Microsoft Dynamics AX 2012 R3’ün kurulum öncesi deneme, geliştirme, test ve üretime geçiş süreçlerini son derece kolay hale getiriyor.
Microsoft Azure desteğini arkasına alan bu sürüm, Microsoft Dynamics Yaşam Döngüsü Servisleri (Microsoft Dynamics Lifecycle Services) ile kurumların sürekli değişen piyasa koşullarına hızla uyum sağlamalarına yardımcı oluyor. Bu hizmeti öncelikli olarak kullanmaya başlayan kurumsal iş uygulamalarının tanımlanması, geliştirilmesi ve işletilmesi konusunda önemli avantajlar elde ediyorlar. Örneğin önemli bir olay için destek ihtiyacı olan kullanıcıların yüzde 65’ten fazlası, bu hizmetler sayesinde sorunu kendi başlarına tespit etme ve çözme yeteneğine kavuştular.
2 Yıl Dolmadan Kendini Amorti Ediyor
Dynamics AX’in kurumlara sunduğu değeri ortaya koymak adına, Microsoft ve Forrester Consulting toplam ekonomik etkiye yönelik (Total Economic Impact – TEI) bir araştırma hazırladı. Anket ve bire bir görüşme şeklinde gerçekleştirilen bu araştırmanın sonucunda Forrester, Microsoft Dynamics AX 2012 kullanan kurumlarda 3 yıl içinde yatırım geri dönüş oranının yüzde 92’ye ulaştığını ve uygulamanın 21 ayda kendini amorti ettiğini ortaya koydu.
Microsoft Dynamics AX 2012 R3, sunduğu yeni özelliklerle endüstri için ve ERP’nin geleceğine ışık tutan önemli bir sıçramayı temsil ediyor. Microsoft Dynamics AX 2012 R3 hakkında daha detaylı bilgi için http://www.microsoft.com/en-



Lux Research tarafından yapılan bir araştırmaya göre gelecek 10 yıl içinde 3D yazıcı pazarının büyüklüğü Amerika Birleşik Devletlerinde 12 milyar dolarlık hacime ulaşacak. Oldukça mütevazi bir yaklaşım olduğunu söyleyebiliriz ancak bunun arkasında yatan bir neden var. Lux Research analistlerinden Anthony Vicari; “3D yazıcılar ile bir Ford kamyonun 400 bin civatasını üretmezsiniz ama bir Jet motorunun bazı parçalarını üretebilirsiniz” diyor.
Eski kuşak BT yöneticilerinin bile yakından bildiği bir gerçek şu ki artık BYOD (bring your own devices – kendi cihazını kendin getir), Cloud (bulut) gibi kavramlar her geçen gün BT bölümlerinin yapısını daha fazla kurum dışında gelişen etkenler ile yönetilmesini mecburi hale getiriyor. Konvansiyonel BT bölümleri bu gelişmeleri yönetmek için politikalarındaki “Hayır” ve “Yasak” yaklaşımlarını arttırırken genç kuşak çalışanlar bu uygulamlara karşı tavır alarak memnuniyetsizliklerini ifade ediyorlar. BT yöneticilerinin çalışan memnuniyetsizliği ve işletmenin BT güvenliği arasında ince bir çizgide hareket etmek zorunda kalması üzerlerindeki mesuliyet ve gerilimi arttırıyor.
Yüzbinlerce kullanıcının binlerce uygulama ile bulut tabanlı çözümler üzerinde gerçekleştirdiği milyarlarca farklı veriyi toplayan ve analiz eden
[mks_dropcap size=”20″ bg_color=”#000000″ txt_color=”#dd3333″]Şirketler için;[/mks_dropcap] Yasakçı ve engelleyici kurum güvenlik politikaları artık işe yaramıyor. Güvenliğin tanımının yeniden yapılması ve bunun için doğru risk analizinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Klasik patron mantığı maalesef değişmek zorunda, aksi takdirde verimli genç çalışanları bünyenizde bulundurmayı unutabilirsiniz.
[mks_dropcap size=”20″ bg_color=”#000000″ txt_color=”#dd3333″]BT Uzmanları için;[/mks_dropcap] BT yöneticilerinin çalışanların yeterince serbest hareket edebildiği bir BT politikası oluşturup ancak bunun sınırlarını onların güvenliği için belirlemek gerekiyor. Bu noktada en büyük yardımı yine bu değişimi beraberinde getiren bulut servislerinde aramaları doğru bir seçenek olabilir.
Berg Insight tarafından gerçekleştirilen bir araştırma sonucunda yayınlanan rapora göre 2013 yılında 1,66 milyar dolar büyüklüğündeki Konum Tabanlı Reklam pazarı 2018 yılında 14,8 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak. Bu rakam 2018 yılında 38 milyar doları geçeceği tahmin edilen küresel mobil reklam pazarının yüzde 38,6’sına denk geliyor. Öte yandan tüm küresel dijital reklam pazarının yüzde 7’si ve reklam pazarının yüzde 2’sine eşit.
Berg Insight’ın araştırmasında altını çizdiği önemli bir nokta iBeacon gibi gerçek zamanlı mobil reklamcılığa yönelik Düşük Enerjili Bluetooth (BLE – Bluetooth Low Energy) çözümleri 2014 yılına kadar geliştirilecek yenilikçi uygulamarda yükseliş gösterecek. Berh Insight analistlerinden Rickard Andersson bu noktada; “BLE pazarı 2013 yılında Apple’ın bu alana girmesi ile birlikte canlandı” diyor ve ekliyor; “Gelişen BLE pazarında PayPal, Qualcomm gibi farklı firmalar ile birlikte Estimote, Swirl ve Shopkick gibi girişimleri de görüyoruz.”





























































