iPhone’un evrimi ve Apple’ın yolculuktaki hikayesi

0

Aylarca süren söylenti ve spekülasyonlardan sonra Apple CEO’su Steve Jobs, 9 Ocak 2007’de ilk iPhone’u tanıttı. Aslında Haziran ayına kadar satışa çıkmayan cihazın 4GB’lık modeli 499 dolardan, 8GB’lık versiyonu ise 599 dolardan başlıyordu. 3,5 inçlik bir teklif sundu. ekranı, 2 megapiksel kamerası ve o zamanlar yeni olan çoklu dokunma özellikleriyle övgü topladı. Ancak eleştirmenler, telefonun piyasada başarılı olamayacak kadar pahalı olduğunu söyledi.

iPhone’un evrimi

iPhone 3G

Orijinal iPhone’un satışa sunulmasından bir yıl sonra, 9 Haziran 2008’de Apple, halefi iPhone 3G’yi piyasaya sürdü. Yeni model, 3G tabanlı ağlara daha hızlı bağlanabiliyordu. Yerleşik GPS içeriyordu, daha fazla depolama alanı sunuyordu ve daha ucuzdu. 8GB’lık modeli 199 dolara, 16GB’lık versiyonu ise 299 dolara satılan iPhone 3G, 11 Temmuz’da satışa sunuldu.

iPhone 3gs

ine WWDC’de Apple’dan Steve Jobs, iPhone 3GS adı verilen daha hızlı bir sürüm olan bir sonraki iPhone’u duyurdu. Form faktörü önceki sürüme göre değişmemiş olsa da, yeni iPhone öncekinden iki kat daha hızlıydı. 32GB iPhone 3G S 299 dolara, 16GB’lık bir model 199 dolara satıldı.

iPhone 4

Yeniden tasarlanan iPhone 4, yeni adı verilen iOS 4 ile birlikte 7 Haziran 2010’da geldi ve FaceTime görüntülü sohbetin gelişini işaret etti. Fiyatlar değişmedi: 16GB’lık model için 199 dolara ve 32GB’lık versiyon için 299 dolara satıldı.

iPhone 4S

Apple, Steve Jobs’un sağlık sorunları nedeniyle istifa etmesinden birkaç hafta sonra, 4 Ekim 2011’de farklı bir tempoda iPhone 4S’i tanıttı. Yeni CEO Tim Cook, yeni telefonun çift çekirdekli işlemcisinden (iPad 2’de kullanılanın aynısı) bahsetti.

iPhone 5

iPhone 5, 4 inçlik ilk sürüm. ekranı, 12 Eylül 2012’de CEO Tim Cook’un San Francisco’da 90 dakikalık bir sunum sırasında iPhone 4S’e yönelik daha hızlı ve daha ince yükseltmeyi tanıtmasıyla geldi. Steve Jobs’un 2007’de piyasaya sürdüğü birinci nesil akıllı telefona atıfta bulunarak, “Bu, orijinal iPhone’dan bu yana iPhone’un başına gelen en büyük şey” dedi.

iPhone 5S ve 5C

10 Eylül 2013’te Apple CEO’su Tim Cook bir değil iki iPhone’u piyasaya sürdü: lüks iPhone 5S ve renkli, daha ucuz iPhone 5C.

iPhone 6 ve 6 Plus

Apple, 2014 yılında üst üste ikinci kez iki iPhone’u tanıttı: 4,7 inçlik iPhone 6. ekran ve 5,5 inçlik iPhone 6 Plus. Her iki iPhone da önceki yılın modellerine göre daha hızlı ve daha verimli olan yeni A8 işlemcilere sahipti. Her ikisinin de kameraları yükseltilmişti.

iPhone 6S ve 6S Plus

Apple’ın iPhone 6S ve 6S Plus, temel aldıkları 2014 modellerine yapılan önemli yükseltmeleri temsil ediyordu. 6S ve 6S plus, 3D Touch adı verilen yeni dokunmatik teknolojiye ve 4K video çeken güçlendirilmiş 12 megapiksel iSight kameraya sahipti.

iPhone 7 ve 7 Plus

iPhone 7 ve 7 Plus, üç önemli istisna dışında 2015 modellerine çok benziyordu: Apple ses girişini kaldırdı, ana sayfa düğmesini dokunsal tabanlı bir sanal düğmeye dönüştürdü ve 7S’e çift kamera kurulumu ekledi.

iPhone 8 ve 8 Plus

Apple, 12 Eylül 2017’de yeni cam ve alüminyum kasa, Retina HD ekran, A11 Biyonik Çip ve kablosuz şarj özelliğine sahip iPhone 8 ve 8 Plus’ı tanıttı. Apple’ın şimdiye kadarki en dayanıklı cam olduğunu söylediği ön ve arka cam muhafaza Bir akıllı telefondaki tasarım iPhone 4 ve 4s’in tasarımını andırıyordu. True Tone teknolojisi, ekranın beyaz dengesini çevredeki ışığa uyacak şekilde ayarladı. Apple, A11 Bionic çipini “bir akıllı telefondaki şimdiye kadarki en güçlü ve en akıllı çip” olarak adlandırdı.

iPhone X

Apple, iPhone’ların onuncu yılını anmak için Eylül etkinliğini “bir şey daha” olan iPhone X (“on”) ile sonlandırdı. 64 GB için 999 dolardan ve 256 GB için 1.149 dolardan başlayan fiyatlarla Apple’ın bugüne kadarki en pahalı iPhone’u oldu. Face ID’yi etkinleştiren 7 megapiksel TrueDepth ön kamera aynı zamanda otomatik görüntü sabitlemeyi de içeriyordu ve alan derinliği efektli daha iyi selfieler için Portre modunu sunuyordu.

iPhone XR

Xr, geliştirilmiş su direnci ve 6,1 inçlik altı yüzeyli alüminyum ve cam tasarıma sahipti. 64 GB, 128 GB ve 256 GB modelleri bulunan ve 749 dolardan başlayan fiyatlarla sunulan bu cihaz, bir akıllı telefondaki ilk 7 nanometre çip olan ikinci nesil Neural Engine’e sahip Apple’ın A12 Bionic Çipini içeriyordu.

iPhone Xs ve Xs Max

5,8 ve 6,5 inç içerir. Apple’ın iPhone Xs ve Xs Max modellerinin her ikisi de tam ekran tasarımları ve gelişmiş çizilme ve su direnci sayesinde Dolby Vision ve HDR10’u destekleyen ve iOS sistem genelinde renk yönetimine sahip Super Retina OLED ekranlar sunuyordu.       12 megapiksel çift kamera sistemi, portre oluşturmada hassas kontrol için hem önizlemede hem de çekim sonrasında alan derinliğini ayarlama yeteneğiyle Portre modunda gelişmiş derinlik segmentasyonu sunuyordu.

iPhone 11

2018’deki iPhone XR’nin yerini alan iPhone 11, 50 dolarlık bir fiyat indirimine (699 dolara), yeni bir renge (mor), yeniden tasarlanmış iki kamera sistemine ve bir dizi gizli teknoloji yükseltmesine sahip oldu.

iPhone 11 Pro ve 11 Pro Max

Kamera sistemi, manzaranın dört katından fazlasını yakalayan ultra geniş bir kameraya ve saniyede 60 kareye kadar 4K videoya sahiptir. Aynı zamanda ses yakınlaştırma özelliğine de sahip. Apple’a göre A13 biyonik çip ve üçüncü nesil Neural Engine, önceki yılın modellerine kıyasla daha verimli çalışarak dört veya beş saate kadar ek kullanım sağlıyor.

iPhone 12 ve 12 mini

Apple, akıllı telefon serisinde OLED ekranlarını genişletip yeni 5,4 inçlik ekranı piyasaya sürdüğünde iPhone 12, iPhone 11’in yerini aldı.

iPhone 12 Pro ve 12 Pro Max

Her iki Pro modeli de A14 Bionic çipi kullanıyor ve hem 6GHz altı hem de mmWave çeşitleriyle 5G ağ bağlantısı sunuyor. Üç lensli Pro 12MP kamera sistemi, 4X veya 5X optik yakınlaştırma aralığını, düşük ışık koşullarında daha iyi fotoğraflar için Gece Modu’nu ve daha hızlı odaklanma ve gelişmiş AR/VR için LiDAR sensörlerini içeriyor.

iPhone 13 ve 13 mini

iPhone 13 ve 13 mini, önceki yılın modellerinin kaldığı yerden devam ediyor: 2020’dekiyle aynı form faktörüne ve fiyat aralığına sahipler. Her ikisinde de Ultra Geniş ve Geniş kameralara sahip 12 MP çift kamera sistemi, daha keskin fotoğraflar için sensör kaydırmalı optik görüntü sabitleme ve video için “sinematik mod” bulunuyor.

iPhone 13 Pro ve Pro Max

4K video 24 fps, 25 fps, 30 fps veya 60 fps hızında çekilebilir ve Dolby Vision ile 60 fps’ye kadar HDR video kaydı yapılabiliyor. Daha büyük bir pil, iPhone 13 Pro Max’te 2,5 saate kadar daha fazla pil ömrü anlamına geliyor.

iPhone 14 ve 14 Plus

iPhone 14 ve yeni 14 Plus, önceki yılla aynı form faktörüne ve fiyat aralığına sahip. Daha büyük Plus modeli, üretimi durdurulan iPhone 13 mini’nin yerini alıyor.

iPhone 14 Pro ve Pro Max

Her ikisinde de ince ayar yapılmış Ultra Geniş ve Geniş kameralara sahip 48 MP üçlü kamera sistemi ve geçen yılkiyle aynı 3X optik yakınlaştırma/2X optik uzaklaştırma bulunuyor.

iPhone 15 ve 15 Plus

iPhone  15 ve yeni 15 Plus, 2022 önceki modellerine çok benziyor. Ancak lüminyum ve renkli cam kombinasyonu ve yeni renkler içeren tasarım değişiklikleri sunuyor. Her ikisi de Bionic A16 işlemciyi (2022 Pro modellerinde kullanılan çipin aynısı) kullanıyor ve ilk kez USB-C şarjı alıyor. Fiyatlar yine iPhone 15 için 799 dolardan ve daha büyük olan 15 Plus için 899 dolardan başlıyor.

iPhone 15 Pro ve Pro Max

Bu yıl iPhone 15 Pro ve Pro Max için yapılan büyük değişiklik,  ağırlığı 19 gram azaltan ve her iki modelin ekranının çevresinde daha ince çerçevelere izin veren yeni Titanyum tabanlı tasarımı içeriyor. İçeride her ikisi de Apple’ın yeni A17 Pro işlemcisini (6 çekirdekli) çalıştırıyor ve ince ayarlanmış 48MP arka kamera sistemine sahip.

Servis hizmetlerinde en önemli teknoloji Yapay zeka

0

Küresel kurumsal iş uygulamaları şirketi olan IFS, teknolojinin iş dünyasında hizmetleştirilmiş bir iş modeline geçişi ve faydalarını nasıl gerçekleştirdiği konusundaki rolünü değerlendiren araştırmasının ilk sonuçlarını paylaştı.

Censuswide tarafından yapılan araştırma, iş değeri yaratmanın temelini yapay zeka, otomasyon ve makine öğrenimi olarak belirliyor. EAM, FSM ve iş süreçlerinin uçtan uca entegre edilmesi gibi faktörler, servis odaklı dönüşümün gerçekleşmesinde önemli itici güçler olarak kabul ediliyor.

Araştırma, Üretim, Servis, Telekom, Enerji ve Doğal Kaynaklar, Savunma Sanayii, İnşaat, Taahhüt ve Mühendislik endüstrilerinden gelen 2.000’den fazla üst düzey yönetici ile Fransa, Almanya, Japonya, İskandinav ülkeleri, Birleşik Krallık, ABD ve BAE’de gerçekleştirilen anketleri içeriyor.

Katılımcıların %43’ü, iş modellerini hizmet odaklı bir modele dönüştürme konusundaki ivmenin yöneticiler için hala öncelikli bir konu olduğunu belirtiyor. Araştırma ayrıca bu dönüşümün “Liderler” ve “Geride Kalanlar” arasında %19 ve %23 oranında bir ayrım olduğunu göstermektedir. Bazı şirketlerin bu değişime daha geç adapte olmalarının ana nedeni, işgücü, süreçler ve teknoloji altyapısı üzerindeki etkiyi daha net bir şekilde anlamak istemeleridir.

Yapay zeka, farklı sektörlerde büyük bir dönüşüm yaratmış durumda

Bu teknoloji, şirketlerin operasyonel verimliliklerini artırmalarına (%28), yeni müşteri segmentlerini keşfedip yeni pazarlara yönelmelerine (%28), müşteri memnuniyetini artırmalarına (%27), müşteri sadakatini geliştirmelerine (%26) ve daha yüksek kar marjları elde etmelerine (%25) yardımcı oluyor. Bu nedenle, yapay zeka artık hizmet sunumunun temel bir parçası haline gelmiştir ve şirketler için değer yaratma ve değişimi hızlandırma konusunda kritik bir teknoloji olarak kabul edilmektedir.

Yapay zeka yeteneklerinin oluşturulması konusundaki aciliyet, özellikle Üretim ve Servis sektörlerinde büyük bir öneme sahiptir ve bu sektörlerde %58’lik bir oranda belirgin bir şekilde görülmektedir. Bu aciliyeti takip eden diğer endüstriler ise sırasıyla Savunma Sanayii, (%51), Telekom (%50), İnşaat, Taahhüt ve Mühendislik (%48), Enerji, Altyapı ve Doğal Kaynaklar (%48) endüstrileridir. Bu endüstriler, inovasyonu teşvik etmek ve kendi pazarlarında sürekli olarak farklılaşma yaratmak konusunu önemsiyorlar. Bu stratejiler, gelir artışını sağlama ve kârlılığı artırma yolunda temel bir rol oynamaktadır.

CEO (%54) ve CFO (%49) liderliğinde, şirket genelindeki değer gündeminin en üst sıralarında finansal sağlığın ve iş esnekliğinin artırılması yer almaktadır. Hizmetleştirme kavramı, dijital dönüşüm aracılığıyla modernleşmenin bir gerekliliği olarak öne çıkarken, yönetim kurulu, ürün ve hizmet tasarımı ile sunumunda müşterilere öncelik vererek elde edilecek finansal faydalar arasında net bir bağlantı kurmaktadır.

Üst düzey liderlik ekibi işin evriminin açıkça arkasında olsa da, değişimin insanlar ve süreçler (%22) üzerindeki etkisinin tam ve eyleme geçirilebilir bir şekilde anlaşılması hayati önem taşıyor. CHRO’lar özellikle potansiyel etkinin farkındalar. Dijital teknolojinin değişimini yönetip, iş akışlarını ve süreçleri geliştirmek için yapay zeka ve otomasyonu kullanmak için temel (%50) olduğunu belirtiyor. 

IFS Ürün Pazarlama, Analist İlişkileri ve Rekabetçi İstihbarat Kıdemli Başkan Yardımcısı Alex Rumble şunları belirtti: “Müşterilerimiz sıklıkla dijital dönüşümün yalnızca teknolojiyle sınırlı olmadığını ifade ediyorlar. Bu araştırma, iş süreçlerini geliştirmek ve organizasyonu proaktif bir şekilde dönüşüm yolculuğuna hazırlamak söz konusu olduğunda üst düzey yöneticilerle nasıl sıkı bir uyum içinde olduğunu açıkça gösteriyor.” Rumble, şunları ekledi: “Hizmetleştirme, temelde ürün ve hizmetlerin tasarımından üretimine, sunumundan hizmetine kadar müşteri odaklı bir yaklaşımı içerir. Bu konu uzun süredir gündemdeydi, ancak teknoloji eksikliği süreci engelliyordu.” Rumble, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Hizmet sunumu ve dijital teknolojilerdeki büyük gelişmeler, şirketlerin işlerini yeniden tasarlayarak müşterilerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verme ve iş değeri sunma fırsatları yarattı. Bu fırsatlardan yararlanmak için yapay zeka, otomasyon ve makine öğrenimi gibi güçlü araçlar önemli bir rol oynuyor. IFS için bu durum oldukça heyecan verici bir döneme geçildiğini işaret ediyor.

Sektörü alt üst edecek! Intel’den devrim niteliğinde yenilik

0

Teknoloji şirketi Intel, oldukça dikkat çeken bir başarıyla gündeme geldi. Şirket, ikinci yarı için planladığı yeni nesil gelişmiş ambalajlar için cam alt tabakaları piyasaya sürdü. Bununla birlikte yeni nesil işlemcilerde cam kullanımının ne işe yaradığı merak konusu oldu. İşte detaylar!

Intel, yeni nesil cam tabakasını tanıttı!

Sürekli yarı iletken endüstrisindeki sorunlarla gündemde olan Intel, bu kez ilgi çeken başarıyla karşımıza çıkıyor. Şirket, son olarak Moore Yasası’nı ileriye taşıyacak yeni nesil paketleme için ilk cam tabakasını tanıttı.

Sektörü alt üst edecek! Intel'den devrim niteliğinde yenilik

Intel’in Başkan Yardımcısı Babak Sabi, bu yenilikle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamasında ise cam tabaka için on yıldan fazla araştırmanın yapıldığını belirtti. Bu yeniliklerin ardından cam tabaka merak konusu oldu.

Diğer organik alt tabakalarla karşılaştırdığımız zaman cam, daha fazla ara bağlantı yoğunluğu taşıyor. Bunun yanı sıra daha iyi fiziksel, optik ve termal özelliklere de sahip. Ayrıca diğer tabakalara göre cam, daha yüksek sıcaklıklarda çalışma koşullarına dayanabiliyor.

Tüm bunlarla birlikte cam tabaka, yüzde 50 daha az desen bozulması sağlıyor. Normalde modern çipin kenar kısımları cam benzeri bir yapıya sahip ve organik malzemelerden meydana gelir. Yeni nesil cam yüzeyler sayesinde ise Intel, çipleri daha ince hale getirmesinin yanı sıra ara bağlantı yoğunluğunu da artırıyor.

Sektörü alt üst edecek! Intel'den devrim niteliğinde yenilik

Ayrıca camın geliştirilmiş özellikleri özellikle yüksek montaj verimlerine sahip form faktörü paketleri de sunuyor. Şirket, 2030 yılına kadar bir pakette bir trilyon tansistör sunmayı hedefliyor. Bunun yanı sıra bu gelişme, şirketin New Mexico üretim tesisine yaptığı 3,5 milyar dolarlık yatırımın ardından geldi.

Epson yeni etiket robotunu tanıttı

0

Epson’un SurePress L-4733AW modeli, Loftware bulut entegrasyonlu, talebe dayalı renkli etiket baskısı sunan ColorWorks CW-C4000 ile birlikte otomatik etiketleme yapan Epson robotu fuarda büyük ilgi gördü.  

İki ColorWorks yazıcı, bir akıllı kamera ve bir Epson robotu kullanılarak hazırlanan sistemle farklı boyutlarda ilaç kutuları özel olarak etiketlenebilecek. Böylece belirli ilaçlar için gereken insan müdahalesini ortadan kaldırırken olası insan etiketleme hataları da engellenecek…

Epson, Avrupa’nın en büyük etiket çözümleri fuarı olan Labelexpo’da yeni yazıcılarıyla birlikte etiketleme robotunu da tanıttı.

Epson’un SurePress L-4733AW modeli, Loftware bulut entegrasyonlu, talebe dayalı renkli etiket baskısı sunan ColorWorks CW-C4000 ile birlikte otomatik etiketleme yapan Epson robotu fuarda büyük ilgi gördü. İki ColorWorks yazıcı, bir akıllı kamera ve bir Epson robotu kullanılarak hazırlanan sistemle farklı boyutlarda ilaç kutuları özel olarak etiketlenebilecek. Böylece belirli ilaçlar için gereken insan müdahalesini ortadan kaldırırken olası insan etiketleme hataları da engellenecek.

Epson, 11-14 Eylül 2023 tarihleri arasında Brüksel’de düzenlenen Labelexpo Fuarı’nda SurePress etiket baskı makinelerinin yeni genişletilmiş serisini tanıttı. L-4733AW modeli Avrupa’da bir ticaret fuarında ilk kez görüntü. Bu model, SurePress 4000 serisinin güncellenmiş versiyonu olarak sergilendi. CMYK ve beyaz mürekkep ile birlikte turuncu mürekkep veya dijital vernik seçeneği ile sunulan SurePress L-6534VW ile birlikte geliyor.

Ödüllü önceki modelinin başarısını sürdüren SurePress L-4733AW kısa seri etiket baskı makinesi, kalite, tutarlılık, tekrarlanabilirlik ve daha yüksek hızlı baskı modlarının bir kombinasyonunu sunuyor. Epson’un yeni ve geliştirilmiş AQ4 mürekkep setini kullanarak (CMYK yeşil, turuncu ve beyaz ile birlikte), daha geniş bir renk gamı sunuyor ve daha çeşitli alt tabakalarda hassas renk eşleme sağlıyor. Ayrıca, işletmeci müdahalesini en aza indirgemek için tasarlanmış otomatik bakım özellikleri bulunuyor. Bu da daha hızlı, daha verimli, güvenilir bir iş akışı ve daha kısa teslimat süreleri anlamına geliyor.

Dakikada 50 metrelik baskı yapıyor

SurePress L-6534VW, ayrı bir kompakt etiket sonlandırıcı olan GM DC330 Mini ile birleştirilmiş şekilde de sergilendi. Üretkenliği optimize etmek için tasarlanan SurePress L-6534VW, yüksek hacimli üretim için dakikada 50 metreye kadar baskı hızları sunuyor.

Labelexpo’da tanıtılan diğer ürünler arasında Epson’ın bulut entegrasyonlu yeni ColorWorks etiket yazıcıları bulunuyor. Bunu Epson ve dünyanın en büyük bulut tabanlı kurumsal etiketleme ve sanat yönetimi sağlayıcısı Loftware arasında yapılan bir iş birliği duyurusu takip ediyor. Bulut entegrasyonlu ColorWorks yazıcıları, kimya, ilaç, elektronik, otomotiv, havacılık ve perakende sektörlerinde yüksek verimlilikli renkli etiketleme çözümlerine olan talebe yanıt vermek için çoklu konumlardaki kurumsal işletmelerin sistemlerine bağlanarak işlemlerini gerçekleştiriyor.

İnsan hataları engellenecek

Ayrıca, Epson, iki ColorWorks yazıcı, bir akıllı kamera ve bir Epson robotunu kullanarak yenilikçi bir otomatik etiketleme uygulaması sergiledi. Bu, farklı boyutlarda ilaç kaplarının özel etiketlenmesini gerektiren tıp endüstrisine yönelik bir uygulamayı gösteriyor. Otomatik süreç, belirli ilaçlar için gereken insan müdahalesini ortadan kaldırırken olası insan etiketleme hatalarını da engelliyor.

Fuarda öne çıkan diğer yenilikler arasında Epson’ın yeni prototip RFID yazıcısının bir gösterimi yer aldı. Türünün ilk örneği olan bu yazıcı, siyah beyaz alternatiflerine göre önemli avantajlar sunan renkli RFID etiketleri üretiyor.

Dijital ekranlardan Türkiye’ye yatırım daveti!

0

Geçtiğimiz şubat ayında Türkiye Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler ve Türkiye Başkonsolosluğu nezdindeki daimi misyonuna ev sahipliği yapan gökdelen New York Türk Evi’nde ofis açtı. Bugün ise dünya çapında yaptığı Türkiye için yatırım daveti ile gündem oldu.

New York’taki tüm ekranlardan dünyaya Türkiye için yatırım daveti!

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi New York’un Times Square olarak bilinen meşhur meydanında bulunan devasa ekranlar aracılığıyla tüm dünyaya çağrıda bulundu ve Türkiye için yatırım daveti yaptı. 18 Eylül’de başlayan bu çalışma, yarın akşama kadar devam edecek.

Peki bu çalışmayla ne hedefleniyor ve yatırımcılara neler vaat ediliyor? Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi konuyu şu sözlerle açıklıyor:

“Dünyanın içinden geçtiği tüm belirsizlikler, kırılganlıklar, dalgalanmalar, ve istikrarsızlıklara rağmen Türkiye büyümeye devam ediyor; bölgesel güç odağı ve küresel diplomasinin/ticaretin oyun kurucu önemli bir aktörü olmayı sürdürüyor.

Dayanıklı ve hızlı büyüyen ekonomisiyle Türkiye, sürdürülebilir uluslararası doğrudan yatırımlar (UDY) çekmek için yatırımcı dostu politikalar ve geniş yetenek havuzunun yanı sıra Avrupa, Asya ve Afrika’nın kesiştiği noktada küresel pazarlara erişim sunuyor.”

Türkiye;

  • Güçlü, dayanıklı ve hızlı büyüyen bir ekonomiye sahip.
  • Yatırım süreçlerini kolaylaştırıcı reformları kararlılıkla hayata geçiriyor.
  • Derin, yetenekli ve rekabetçi bir yetenek havuzu sunuyor.
  • Avrupa, Asya ve Afrika’nın kesiştiği noktadaki stratejik konumuyla küresel pazarlara erişim sağlıyor.

Ekonomi:

  • Satın alma gücü paritesine (SGP) göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi.
  • Son 20 yılda ortalama %5,4 oranında büyüme sergiledi.
  • G20 ülkeleri arasında Çin ve Hindistan’ın ardından dünyanın en hızlı büyüyen 3. ekonomisi.
  • Pandemi ve küresel ekonomik şoklara rağmen V-tipi toparlanmayla dayanıklılığını kanıtladı.
  • Son 20 yılda güçlü bir sürdürülebilir kalkınma modeli ortaya koydu.

Dış Ticaret:

  • 2002 yılında 36 milyar ABD doları olan ihracat, 2022 yılında 255 milyar ABD doları oldu.
  • Küresel ihracattan alınan pay %1’in üzerine çıktı.
  • İhracat tutarı 1 milyar ABD doları ve üzerinde olan ürünlerin sayısı 2002 yılında 9 iken 2022 yılında 53’e ulaştı.

Yatırım:

  • Uluslararası doğrudan yatırım (UDY) girişi, 1980-2002 yılları arasında 15 milyar ABD doları seviyesinde yer alırken, bu rakam 2003-2023 yılları arasında 256 milyar ABD dolarını aştı.
  • Küresel UDY’den alınan pay 2002 yılına dek %0,2 iken günümüzde %1’in üzerine çıktı.
  • Uluslararası sermayeli şirketlerin sayısı son 20 yılda on kattan fazla artış göstererek 6.000’den 80.000’e ulaştı.
  • Son 20 yılda Türkiye’ye gelen UDY’nin coğrafi dağılımı incelendiğinde, Avrupa %70’lik payla başı çekerken, onu %15 ile Asya, %8 ile Amerika ve %7 ile Körfez ülkeleri takip ediyor.
  • UDY’nin sektörel dağılımında ise finansal hizmetler ve bankacılık en fazla UDY çeken sektörler olurken, onu imalat sanayi, enerji, toptan ve perakende ticaret ve bilgi-iletişim teknolojileri izliyor.
  • UDY akışlarında, Türkiye’nin barındırdığı potansiyele güvenip ülkenin bölgesel üretim, mühendislik, Ar-Ge, lojistik ve yönetim merkezi konumunu pekiştiren uluslararası yatırımcıların katkıları kilit rol oynuyor.
  • Türkiye’yi coğrafi komşularından ayrıştırarak uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye yönelmelerinde rol oynayan değer önerilerine bakıldığında genç, nitelikli, rekabetçi, teknolojiyi yakından takip eden ve girişimci iş kültürüne sahip yetenek havuzu öne çıkıyor.

Yatırım Ofisi’nin amacı:

  • Türkiye’nin küresel tedarik zincirindeki konumunu sağlamlaştırarak ileriye taşıyacak, katmadeğerli ve teknoloji odaklı yatırımları çekmek.
  • E-mobilite, yaşam bilimleri, enerji depolama, kimya, BİT, makine, ileri üretim, savunma-havacılık ve tarım desteklenen öncelikli sektörler arasında yer alıyor.

Yapay zeka kullanırken bu hataları yapmayın!

0

Kurumsal firma çalışanlarının, ChatGPT gibi yenilikçi yapay zekâ araçlarının avantajlarından yararlanmadan önce, veri güvenliğini tehlikeye atmadan bu araçlarla nasıl güvenli bir şekilde etkileşim kuracaklarını bilmeleri gerekiyor. Yapay zeka güvenliği konusunda önemli adımların atılması gerekli.

Yapay zekâ araçları fikir geliştirmemize, metin parçalarını özetlememize veya yeniden ifade etmemize, hatta bir iş stratejisi için bir temel oluşturmamıza yardımcı olabilir. Ancak yapay zekayı kullanırken araçlara girdiğimiz verilerin gönder düğmesine bastığımız anda bize ait olmaktan çıktığını unutmamalıyız.

ChatGPT gibi büyük dil modellerini (LLM’ler) kullanırken temel kaygılardan biri, hassas verilerin büyük uluslararası şirketlerle paylaşılmasıdır. Bu modeller, kullanıcı sorgularını etkili bir şekilde yorumlamalarını ve yanıtlamalarını sağlayan çevrimiçi metinlerdir. Ancak bir sohbet robotu ile etkileşime girip bilgi veya yardım istediğimiz her seferde, istemeden de olsa kendimiz veya şirketimiz hakkında veri paylaşabiliriz. Bir sohbet robotu için bir istem yazdığımızda, girilen veriler herkese açık hale gelir. Bu, sohbet robotlarının bu bilgileri temel olarak diğer kullanıcılara yanıt vermek için hemen kullanacağı anlamına gelmez. Ancak LLM sağlayıcısı veya ortakları bu sorgulara erişebilir ve bunları teknolojinin gelecekteki sürümlerine dahil edebilir.

ChatGPT geçmişini kapatmak yeterli mi?

ChatGPT’nin arkasındaki kuruluş olan OpenAI, sohbet geçmişini kapatma seçeneğini sunarak kullanıcı verilerinin OpenAI’nin yapay zekâ modellerini eğitmek ve geliştirmek için kullanılmasını engelledi. Bu şekilde kullanıcılar verileri üzerinde daha fazla kontrol sahibi oluyor. Çalışanlar ChatGPT gibi araçları kullanmak istiyorlarsa, sohbet geçmişini kapatmak ilk adımları olmalıdır.  Sohbet geçmişi kapalı olsa bile, tüm istem verileri sohbet botu sunucularında saklanmaya devam eder. Tüm istemlerin harici sunuculara kaydedilmesi, bilgisayar korsanlarının yetkisiz erişimine yönelik potansiyel bir tehdit oluşturmaktadır. Ayrıca, teknik hatalar zaman zaman yetkisiz kişilerin diğer sohbet robotu kullanıcılarına ait verilere erişmesini sağlayabilir.

Şirket çalışanlarının en sık yaptığı hatalar 

Müşteri verilerini girdi olarak kullanmak Çalışanların LLM’leri kullanırken yaptıkları ilk yaygın hata, şirketlerinin müşterileri hakkındaki hassas bilgileri paylaşmaktır. Çalışanların sorgularını sohbet robotlarına girmeden önce kalıcı olarak anonimleştirmeyi bilmesi gerekir. Müşteri gizliliğini korumak için isim, adres veya hesap numarası gibi hassas bilgileri gözden geçirmeleri ve dikkatlice ayıklamaları lazım. En iyi uygulama, ilk etapta kişisel bilgileri kullanmaktan kaçınmak ve genel sorulara veya sorgulara güvenmektir.

Gizli belgelerin sohbet robotlarına yüklenmesi Sohbet robotları, büyük hacimli verileri hızlı bir şekilde özetlemek ve taslaklar, sunumlar veya raporlar oluşturmak için değerli araçlar olabilir. Yine de ChatGPT gibi araçlara belge yüklemek, bu belgelerde saklanan şirket veya müşteri verilerini tehlikeye atmak anlamına gelebilir. Belgeleri basitçe kopyalamak ve araçtan sunum slaytları için özetler veya öneriler oluşturmasını istemek cazip gelse de bu veri açısından güvenli bir yol değildir.  Bu, geliştirme stratejileri gibi önemli belgeler için geçerli olduğu gibi, toplantı notları gibi daha az önemli belgeler de çalışanların şirketlerinin değerli bilgi birikimini ortaya çıkarmasına yol açabilir. Çalışanların chatbottan bir özet veya yardım talep etmeden önce belgeleri manuel olarak incelemesi gerekir. 

Şirket verilerinin ChatGPT ‘de ifşa edilmesi Şirketinizin bazı uygulamalarını ve iş akışlarını iyileştirmeye çalıştığınızı düşünün. ChatGPT’den zaman yönetimi veya görev yapısı konusunda yardım istiyorsunuz. Chatbotun bir çözüm geliştirmesine yardımcı olmak için bilgi istemine değerli bilgi birikiminizi ve diğer verileri giriyorsunuz. Tıpkı hassas belgelerin veya müşteri verilerinin chatbotlara girilmesi gibi, hassas şirket verilerinin de bilgi istemine dahil edilmesi, yetkisiz erişime veya gizli bilgilerin sızmasına yol açabilecek yaygın ancak potansiyel olarak zarar verici bir uygulamadır. 

Intel, İnovasyon 2023 etkinliğinde neler tanıttı? Yapay Zeka teknolojileri geceye damga vurdu!

0

Intel ürün ailesini genişletmeye devam ediyor. Güncel teknolojileri daima ürünleriyle birleştirmenin bir yolunu bulan şirket, son gelişmeleri yıllık inovasyon etkinliğinin üçüncüsünde sergilemeye başladı. TechInside olarak bizim de yakından takip ettiğimiz etkinliğe kurucumuz Hakkı Alkan bizzat katılım sağlayarak etkinliği yerinde izledi. İşte Intel İnovasyon Etkinliği’nin ayrıntıları…

Yapay zekâ, silikon ve yazılımın büyüsüyle yeni bir küresel genişleme çağı olan ‘Silikonomi’yi doğuruyor

Intel, yıllık Intel İnovasyon etkinliğinin üçüncüsünde, yapay zekâyı her yere taşıyacak ve istemci ve uçtan ağ ve buluta kadar tüm iş yüklerinde daha erişilebilir hale getirecek bir dizi teknolojiyi tanıttı.   

“Nesilsel bir değişimi temsil eden yapay zekâ, bilişimin herkes için daha iyi bir geleceğin temelini teşkil ettiği yeni bir küresel genişleme çağına yol açıyor” diye belirten Intel CEO’su Pat Gelsinger, sözlerine şöyle devam etti: “Geliştiriciler için bu, mümkün olanın sınırlarını zorlamak, dünyanın en büyük zorluklarına yönelik çözümler üretmek ve yeryüzündeki herkesin hayatını iyileştirmek için büyük toplumsal ve ticari fırsatlar yaratıyor.”

Intel’den beklenmedik hareket: Yapay zekalı Meteor Lake tanıtıldı!

Geliştiricilere yönelik etkinliğin açılışında yaptığı sunumda Gelsinger, Intel’in yapay zekâ yeteneklerini donanım ürünlerine nasıl taşıdığını ve açık ve çok mimarili yazılım çözümleri aracılığıyla nasıl erişilebilir hale getirdiğini gösterdi. Gelsinger ayrıca yapay zekânın “silikon ve yazılımın büyüsüyle büyüyen bir ekonomi” olan “Silikonomi”nin gelişmesine yardımcı olduğunun da altını çizdi.  Bugün silikonun beslediği 574 milyar dolarlık endüstri, yaklaşık 8 trilyon dolar değerinde küresel bir teknoloji ekonomisine güç veriyor.  

Silikon, paketleme ve multi-chiplet çözümlerindeki yeni gelişmeler

İş silikon inovasyonuyla başlıyor. Intel’in dört yılda beş düğümlü süreç geliştirme programında işlerin yolunda olduğunu belirten Gelsinger, Intel 7’nin halihazırda yüksek hacimli üretimde olduğunu, Intel 4’ün üretime hazır olduğunu ve Intel 3’ün bu yılın sonunda piyasaya sürüleceğini açıkladı.

Gelsinger ayrıca Intel’in 2024’te istemci bilgisayar pazarına girecek olan Arrow Lake işlemcisi için ilk test çiplerini içeren bir Intel 20A plakayı da gösterdi. Intel 20A, Intel’in arka taraf güç dağıtım teknolojisi olan PowerVia’yı ve RibbonFET adı verilen her tarafı kapılı (gate-all-around) yeni transistör tasarımını içeren ilk işlem düğümü olacak.PowerVia ve RibbonFET’ten de yararlanan Intel 18A, 2024’ün ikinci yarısında üretime hazır olma yolunda ilerliyor.

Intel’den beklenmedik hareket: Yapay zekalı Meteor Lake tanıtıldı!

Intel’in Moore Yasası’nı ileriye taşımasının bir başka yolu da yeni malzemeler ve Intel’in bu hafta duyurduğu bir atılım olan cam alt tabakalar gibi yeni paketleme teknolojileridir. Cam alt tabakalar, bu on yılın sonunda piyasaya sürüldüğünde, yapay zekâ gibi veri yoğun, yüksek performanslı iş yüklerine olan ihtiyacı karşılamaya yardımcı olmak için bir paket üzerindeki transistörlerin sürekli ölçeklendirilmesine olanak tanıyacak ve Moore Yasası’nın 2030’un ötesine geçmesini sağlayacak.

Intel ayrıca Universal Chiplet Interconnect Express (UCIe) ile üretilmiş bir test çipi paketini de sergiledi. Gelsinger, Moore Yasası’nın bir sonraki dalgasının çoklu çipletli paketlerle ve açık standartların IP entegrasyonundaki sürtünmeyi azaltması durumunda beklenenden daha da erken geleceğini söyledi. Geçen yıl oluşturulan UCIe standardı, farklı satıcılardan gelen çipletlerin birlikte çalışmasına olanak tanıyarak çeşitli yapay zekâ iş yüklerinin genişletilmesi için yeni tasarımları mümkün kılacak. Açık spesifikasyon, 120’den fazla şirket tarafından destekleniyor.

Test çipi, Intel 3 üzerinde üretilen bir Intel UCIe IP çipiyle TSMC N3E işlem düğümünde üretilen bir Synopsys UCIe IP çipini birleştirdi. Çipletler, gömülü çoklu kalıp ara bağlantı köprüsü (EMIB) gelişmiş paketleme teknolojisi kullanılarak bağlandı.  Bu tanıtım; TSMC, Synopsys ve Intel Foundry Services’ın UCIe ile açık standart tabanlı bir çiplet ekosistemini destekleme taahhüdünü vurguluyor.

Performansı Artırmak ve Yapay Zekâyı Her Yere Yaymak 

Gelsinger, bugün Intel platformlarında geliştiriciler için mevcut olan yapay zekâ teknolojisi yelpazesine ve bu yelpazenin önümüzdeki yıl içinde nasıl önemli ölçüde genişleyeceğine dikkat çekti.

Yakın tarihli MLPerf AI çıkarım performans sonuçları, Intel’in en büyük, en zorlu üretken yapay zekâ ve büyük dil modelleri de dahil olmak üzere yapay zekâ sürekliliğinin her aşamasını ele alma konusundaki kararlılığını daha da güçlendiriyor. Sonuçlar ayrıca Intel Gaudi2 hızlandırıcısını, yapay zekâ bilişimi ihtiyaçları için piyasadaki tek uygun alternatif olarak öne çıkarıyor. Gelsinger, büyük bir yapay zekâ süper bilgisayarının tamamen Intel Xeon işlemciler ve 4.000 Intel Gaudi2 yapay zekâ donanım hızlandırıcısı üzerine kurulacağını ve ana müşterinin Stability AI olacağını açıkladı.

Alibaba Cloud’un Teknolojiden Sorumlu Başkanı Zhou Jingren ise, Alibaba’nın yerleşik yapay zekâ hızlandırmalı 4. Nesil Intel® Xeon® işlemcileri “üretken yapay zekâ(mız) ve büyük dil modeli(miz) olan Alibaba Cloud’un Tongyi Temel Modelleri”ne nasıl uyguladığını açıkladı. Jingren, Intel’in teknolojisinin “yanıt sürelerinde ortalama 3 kat hızlanmayla kayda değer iyileşmeler” sağladığını belirtti.1

Intel ayrıca yeni nesil Intel Xeon işlemcilerin ön gösterimini yaparak, 14 Aralık’ta piyasaya sürülecek olan 5. Nesil Intel Xeon işlemcilerin aynı miktarda güç kullanarak dünyanın veri merkezlerine performans iyileştirmeleri ve daha hızlı bellek kombinasyonu getireceğini de açıkladı. 

2024’ün ilk yarısında piyasaya sürülecek olan e-çekirdek verimliliğine sahip Sierra Forest, 4. Nesil Xeon’a kıyasla 2,5 kat daha iyi raf yoğunluğu ve watt başına 2,4 kat daha yüksek performans sunacak ve 288 çekirdekli bir versiyona sahip olacak. 

P-çekirdek performansına sahip Granite Rapids ise Sierra Forest’ın lansmanının hemen ardından piyasaya sürülecek ve 4. Nesil Xeon’a kıyasla 2 ila 3 kat daha yüksek yapay zekâ performansı sunacak2.

2025 yılında ise Clearwater Forest kod adlı yeni nesil E-çekirdekli Xeon, Intel 18A işlem düğümünde sunulacak.

Intel Core Ultra işlemcili yapay zekâ bilgisayarı 

Yapay zekâ da daha kişisel hale gelmek üzere. Gelsinger, “Yapay zekâ, bilgisayar deneyimini temelden dönüştürecek, yeniden şekillendirecek ve yeniden yapılandıracak; bulut ve bilgisayarın birlikte çalışmasının gücüyle kişisel üretkenliği ve yaratıcılığı açığa çıkaracak” dedi ve ekledi: “Yeni bir yapay zekâlı bilgisayar çağını başlatıyoruz.”

Bu yeni bilgisayar deneyimi, bilgisayarda güç tasarruflu yapay zekâ hızlandırma ve yerel çıkarım için Intel’in ilk entegre nöral işlem birimini ya da NPU’sunu içeren Meteor Lake kod adlı Intel Core Ultra işlemcilerle geliyor.Gelsinger, Core Ultra’nın da 14 Aralık’ta piyasaya sürüleceğini teyit etti.

Intel’in istemci işlemci yol haritasında bir dönüm noktasını temsil eden Core Ultra,  Foveros’un gelişmiş 3D paketleme teknolojisiyle desteklenen ilk istemci chiplet tasarımı. Yeni işlemci, NPU ve Intel 4 işlem teknolojisi sayesinde güç tasarruflu performanstaki büyük ilerlemelere ilave olarak, yerleşik Intel® Arc™ grafikleriyle ayrık seviyede grafik performansı getiriyor.

Gelsinger sahnede bir dizi yeni yapay zekâlı bilgisayar kullanım örneğini gösterirken, Acer’ın Operasyon Direktörü Jerry Kao ise, Core Ultra ile güçlendirilmiş ve yakında piyasaya sürülecek olan bir Acer dizüstü bilgisayarın ön gösterimini yaptı. “Intel Core Ultra platformundan yararlanmak için Intel ekipleriyle birlikte bir Acer yapay zekâ uygulamaları paketi geliştiriyoruz” diye belirten Kao, “OpenVINO araç seti ve donanımı hayata geçirmek için birlikte geliştirilen yapay zekâ kütüphaneleriyle geliştiriyoruz” dedi.

Silikonominin kontrolünü geliştiricilere vermek 

Gelsinger, “İlerleyen yapay zekânın, tüm ekosisteme daha fazla erişim, ölçeklenebilirlik, görünürlük, şeffaflık ve güven sunması gerekiyor” dedi.

Intel, geliştiricilerin bu geleceğe ulaşmasına aşağıdakilerle yardımcı olacağını açıkladı:

  • Intel Developer Cloud’un genel kullanıma sunulması: Intel Developer Cloud, geliştiricilerin derin öğrenme için Intel Gaudi2 işlemciler de dahil olmak üzere en son Intel donanım ve yazılım inovasyonlarını kullanarak yapay zekâyı hızlandırmalarına yardımcı oluyor ve 5. Nesil Intel® Xeon® Scalable işlemciler ve Intel® Data Center GPU Max Serisi 1100 ve 1550 gibi en yeni Intel donanım platformlarına erişim sağlıyor. Geliştiriciler Intel Developer Cloud’u kullanırken yapay zekâ ve HPC uygulamaları oluşturabilir, test edebilir ve optimize edebilirler. Ayrıca performans ve verimlilikle dağıtılan küçük ve büyük ölçekli yapay zekâ eğitimi, model optimizasyonu ve çıkarım iş yüklerini çalıştırabilirler. Intel Developer Cloud, hızlandırılmış bilişim ve kodun yeniden kullanımı ve taşınabilirliğini desteklemek için donanım seçimi ve özel programlama modellerinden özgürlük sağlamak üzere açık bir çoklu mimari, çok satıcılı programlama modeli olan oneAPI ile açık bir yazılımı temel alıyor.
  • OpenVINO araç setinin Intel Distribution’ının 2023.1 sürümü:OpenVINO, Intel’in istemci ve uç platformlardaki geliştiriciler için tercih ettiği yapay zekâ çıkarım ve dağıtım çalışma zamanıdır. Sürüm, Meta’nın Llama 2 modeli gibi birçok üretken yapay zekâ modeli de dahil olmak üzere işletim sistemleri ve farklı bulut çözümleri arasında entegrasyon için optimize edilmiş önceden eğitilmiş modeller içeriyor. ai.io ve Fit:match gibi şirketler, uygulamalarını hızlandırmak için OpenVINO’yu nasıl kullandıklarını sahnede gösterdiler: ai.io, herhangi bir potansiyel sporcunun performansını değerlendirmek için; Fit:match ise, tüketicilerin en uygun giysileri bulmalarına yardımcı olmak amacıyla perakende ve sağlıklı yaşam endüstrilerinde devrim yaratmak için.  
  • Project Strata ve uçta yerel bir yazılım platformunun geliştirilmesi:Platform 2024 yılında modüler yapı taşları, üstün hizmet ve destek teklifleriyle piyasaya sürülüyor. Akıllı uç ve hibrit yapay zekâ için gerekli altyapıyı ölçeklendirmeye yönelik yatay bir yaklaşım olan platform, Intel ile üçüncü taraf dikey uygulamalardan oluşan bir ekosistemi bir araya getirecek. Ayrıca geliştiricilerin dağıtık uç altyapısı ve uygulamaları oluşturmasını, dağıtmasını, çalıştırmasını, yönetmesini, bağlamasını ve güvenliğini sağlamasını mümkün kılacak.

Bunlar, Intel Innovation’dan gelen haberlerin sadece başlangıcı. Intel’in geliştiriciler için yapay zekâ fırsatları yaratma ve yapay zekâ ile güvenliğin yakınsamasını hızlandırma konusundaki diğer yöntemlerini Intel Teknolojiden Sorumlu Başkanı Greg Lavender’dan öğrenmek için Çarşamba günü PDT saati ile 9:30’da Intel Newsroom‘u ziyaret edebilirsiniz.

Yeni Intel işlemcileri yapay zekaya hükmedecek!

0

Intel az önce yaptığı lansman ile birlikte en yeni işlemcilerini ve yapay zeka ürünlerini tanıttı. Lansmana basının yoğun ilgisiyle beraber en yeni Intel teknolojileri de paylaşıldı. Yeni iGPU bunlar arasında. Fakat lansmanla birlikte Intel’in çok büyük bir iddiası yenilenmiş oldu. İşte Intel ve yapay zeka konusunun detayları…

Intel yapay zekaya hükmetmeyi planlıyor!

Intel’in Aralık ayında piyasaya süreceği yeni işlemcileriyle birlikte rekabet artmaya devam edecek. Bu kapsamda marka piyasaya sürülecek yeni çipin bilgi işlem gücü için bulut veri merkezlerinden yararlanmak yerine dizüstü bilgisayarda üretken bir yapay zeka sohbet robotu çalıştırabileceğini söyledi.

Intel

Bu özellikler şimdilik tanıtılmadı fakat Intel’in Silikon Vadisi’nde yapmayı planladığı bir geliştirici konferansında tanıtılacak. Bu özellik sayesinde şirketler kişisel ve müşteri verilerini tehlikeye atmadan kolayca ChatGPT tarzı teknolojileri test edebilirler. Bu, Intel’in bugünkü etkinliğinde tanıttığı “Meteor Lake” dizüstü bilgisayar çipinde yerleşik olan yeni yapay zeka veri işleme özellikleri ve şirketin piyasaya sürdüğü yeni yazılım araçlarıyla mümkün olacak.

Intel yöneticileri ayrıca şirketin gelecek yıl “Arrow Lake” adlı yeni bir çip modelini tanıtacaklarını ve Intel’in tekrardan eski günlerdeki gibi 1. sırada olacağına söz verdiler. Bir dönem x86 ile sürdürülen sultanlık dönemi AMD’nin Ryzen serisi ve Apple’ın Intel işlemcili Mac’ler yerine Apple M işlemcilerine geçmesiyle tehlikeye girdi.

Tüm bu gelişmeler göz önüne alındığında ise Intel’in yeni trendleri ilk yakalayan şirket olmayı hedeflediğini görebiliyoruz. Bu durum AMD ve Apple gibi çip üreticileri için de bir fırsat ayrıca. Çünkü bir pazarda ne kadar çok rekabet ederseniz o kadar kaliteli ürün çıkartabilirsiniz. Bu da genel fayda da tüketici odaklı diyebiliriz.

Peki siz neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın…

Daha güçlüsü yok! Intel Core Ultra tanıtıldı

0

Intel, aylar önce yaptığı açıklamayla Core i markasından vazgeçeceğini söyledi. Bununla birlikte Intel Core i yerine yeni modellerden bazılarının Core Ultra olarak adlandırılacağı ortaya çıktı. Şirketin bugün gerçekleştirdiği Innovation 2023 etkinliğinde ise Intel Core Ultra tanıtıldı. İşte detaylar!

Intel Core Ultra 14 Aralık’ta piyasaya sürülecek!

Intel’in yeni adlandırma planının bir parçası olarak Core Ultra bugünkü etkinlikte tanıtıldı. Etkinlik kapsamında Intel Core Ultra’nın 14 Aralık’ta piyasaya sürüleceği ortaya çıktı. Bu çipler, yerleşik bir NPU içeren ilk çip olacak. Bununla birlikte Core Ultra, Intel’in son yeniliklerini içeren ve gözler önüne seren en önemli adımlarından biri.

Tarihin en güçlüsü Intel Core Ultra tanıtıldı!

Core Ultra, tamamen yeni P ve E çekirdeklerine sahip olmasının yanı sıra güç verimliliği bakımından dikkat çekiyor. Ayrıca yeni işlemci, söz konusu Watt başına düşen performans olduğunda grafikler iki katı daha hızlı olacak.

Ayrıca işlemci, NPU’yu desteklemesinin yanı sıra diğer yapay zeka işlevleri için GPU’sunu ve CPU’sunu da kullanacak. Öte yandan işlemciyle ilgili dikkat çeken bir diğer nokta ise şirketin yakın zamanda duyurduğu Thunderbolt 5 standardını desteklemiyor olması.

Bunun yerine Core Ultra, Thunderbolt 4 ve PCIe Gen5’i içerecek. Ayrıca Intel, 3D Foveros paketlemesiyle güçlendirilmiş ve yapay zeka işlevini artırmaya odaklanan Meteor Lake işlemcileri için ışık yakıyor. Ayrıca Core Ultra ile Intel, yapay zekalı bilgisayar çağını da başlatacak.

Tarihin en güçlüsü Intel Core Ultra tanıtıldı!

Core Ultra, NPU ve 4 Intel işlem teknolojisi sayesinde güç verimliliği performansında ilerleme katedecek. Bunun yanı sıra yeni işlemci, yerleşik Intel Arc grafik kartıyla ayrı düzeyde grafik performansı da getiriyor. Acer’ın Operasyon Direktörü olan Jerry Kao, Core Ultra ile güçlendirilniş bir Acer dizüstü bilgisayarın ön gösterimini yaptı.

Peki, siz yeni işlemci hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

Microsoft’ta büyük veri sızıntısı!

0

Microsoft’un yapay zeka araştırma bölümü, son zamanlarda açık kaynak eğitim verilerini içeren bir depoyu yanlışlıkla ifşa etmesiyle gündeme geldi. Bu olay, bulut güvenliği girişimi Wiz’in detaylı bir inceleme ve keşfi sonucunda ortaya çıktı. İncelenen veri deposu GitHub üzerinde bulunuyordu ve araştırmacılar tarafından yayınlanmıştı.

Depo, görüntü tanıma için açık kaynak kodu ve yapay zeka modellerini sağlamayı amaçlıyordu. GitHub deposunun kullanıcılarına, bu modelleri bir Azure Depolama URL’sinden indirmeleri için talimatlar verilmişti. Ancak Wiz, bu URL’nin yanlış yapılandırıldığını keşfetti ve bu hata nedeniyle özel verilerin yanlışlıkla ifşa edildiğini tespit etti.

Bu ifşa edilen veriler, büyük ölçüde hassas bilgiler içeriyordu ve toplamda 38 terabayt büyüklüğünde. İçerik, iki Microsoft çalışanının kişisel bilgisayarlarının yedeklerini içeriyor ve bunların yanı sıra Microsoft hizmetlerinin şifreleri, gizli anahtarlar ve 30.000’den fazla dahili Microsoft Teams mesajı gibi birçok başka hassas kişisel veriyi de içeriyor.

Bu durumun en ciddi yanı, URL’nin yanlışlıkla “tam kontrol” izinlerine izin verecek şekilde yapılandırılmış olması. Bu da, kötü amaçlı kişilerin bu verileri silme, değiştirme veya kötü amaçlı içerik ekleyebilme olanağı sağlıyor.

Wiz, Microsoft ile paylaştığı bulguları 22 Haziran’da iletti ve Microsoft, bu SAS (paylaşılan erişim imzası) belirtecini iki gün sonra 24 Haziran’da iptal etti. Microsoft, potansiyel kurumsal etkiyi araştırmak için çalışmalara başladığını ve 16 Ağustos’ta bu incelemeyi tamamladığını belirtti.

Microsoft’un Güvenlik Yanıt Merkezi, herhangi bir müşteri verisinin ifşa edilmediğini ve bu sorun nedeniyle başka hiçbir dahili hizmetin riske atılmadığını açıkladı.

Bu olay, yapay zeka teknoloji şirketlerinin büyük miktarda veriyi işlerken güvenlik önlemlerine daha fazla dikkat etmeleri gerekliliğini vurguluyor. Yapay zeka çözümleri geliştirirken büyük veri kümeleri üzerinde çalışan geliştirme ekiplerinin, bu verilerin güvenliğini sağlamak ve hassas bilgilerin ifşa edilmesini önlemek için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Bu tür olayların önlenebilmesi için daha fazla güvenlik kontrolünün ve önleminin alınması gerekiyor.

Tam 288 çekirdekli işlemci: Intel Xeon serisi tanıtıldı!

0

Intel, bugün ABD’de düzenlediği Innovation 2023 etkinliğinin ilk gününde yeni teknolojilerini ve ürünlerini tanıttı. Şirket özellikle yapay zeka konusunda yaptığı atılımlara ve yeni Meteor Lake serisi işlemcileri ile Core Ultra’nın yeteneklerine odaklandı. Fakat birçok kişinin yakından takip ettiği Xeon serisi için de gelişmeler paylaşıldı. İşte detaylar…

Yeni 5. Nesil Intel Xeon serisi işlemciler tam 288 çekirdeğe sahip!

Intel etkinliğinde en çok dikkat çeken ürünler arasında yeni Xeon işlemcileri oldu. Şirket, üç ürün ailesini ortaya koyan yol haritasını paylaştı. Sierra Forest, Granite Rapids ve Clearwater Forest olarak adlandırılan Xeon CPU’ları 2024-2025 yılında gelecek.

Daha önce de Intel’in Granite Rapids adı verilen yeni nesil P-Core Xeon ailesi, Sierra Forest adı verilen E-Core Xeon ailesi ve onu takip eden Clearwater Forest’a dair bilgiler paylaşıldı. Fakat bugün, bu üç ürün ailesinin de yeni Birch Stream platformu ile uyumlu olacağı duyuruldu. Ek olarak, bu platformun LGA 4710 ve LGA 7529 sürümleri de olacak.

Bugün daha çok üzerinde durulan konu ise Intel’in aslında 14 Aralık’ta piyasaya süreceği yeni 5. nesil Xeon serisi işlemcileri Emerald Rapids oldu. Aynı zamanda önceden karşılaştığımız bazı sızıntılar da doğrulandı. Peki neler söylendi?

Intel, 5. Nesil Intel Xeon işlemcilerin aynı miktarda güç kullanarak dünyanın veri merkezlerine performans iyileştirmeleri ve daha hızlı bellek kombinasyonu getireceğini söyledi. 2024’ün ilk yarısında piyasaya sürülecek olan e-çekirdek verimliliğine sahip Sierra Forest, 4. Nesil Xeon’a kıyasla 2,5 kat daha iyi raf yoğunluğu ve Watt başına 2,4 kat daha yüksek performans sunacak. Ayrıca 288 çekirdekli bir versiyona da sahip olacak.

P-çekirdek performansına sahip Granite Rapids ise Sierra Forest’ın lansmanının hemen ardından piyasaya sürülecek ve 4. Nesil Xeon’a kıyasla 2 ila 3 kat daha yüksek yapay zekâ performansı sunacak. 2025 yılında ise Clearwater Forest kod adlı yeni nesil E-çekirdekli Xeon, Intel 18A işlem düğümünde sunulacak.

Intel yapay zekalı Meteor Lake ailesini tanıttı!

0

Intel, Innovation 2023 etkinliği kapsamında bir dizi önemli gelişmeyi açıkladı. Meteor Lake kod adına sahip olacak yeni işlemci ailesinin 14 Aralık’ta görücüye çıkacağı belirtildi. Bu ailenin en önemli özellikleri arasında Intel 4 mimarisini benimsemesi, “i” ismi yerine Core Ultra’ya geçiş yapması ve yapay zeka yetenekleri bulunuyor.

Intel Meteor Lake (Core Ultra serisi) 14 Aralık’ta çıkacak

Meteor Lake ailesi Intel için yeni bir döneme işaret ediyor. TSMC’nin yolundan giden Intel, bu konuda Intel 4 işlem teknolojisini kullanacak. Meteor Lake ailesinde dört ayrı yonga (Intel, “karo” ifadesini kullanıyor) bulunacak. Bunlar CPU çekirdekleri, entegre grafik belleği (GPU), I/O ve sistem özellikleri olarak ayrı bölümlerde çalışacak.

Intel Meteor Lake

Meteor Lake’e güç veren işlemci, 6 performanslı Redwood Cove çekirdeği ve 8 verimli Crestmont çekirdeğini içerecek. Entegre GPU ise mevcut modellere kıyasla frekans artışı sunacak ve grafik performansını iki katına çıkaracak. GPU’ların TSMC N5 mimarisi üzerine inşa edildiğini belirtelim.

Intel Meteor Lake

Yapay zeka için optimize edilmiş bir sinirsel işlem birimi (NPU) modülü ise bu görevlerin ayrı şekilde ele alınmasına olanak tanıyacak. Intel, özel NPU birimiyle dizüstü bilgisayarlarda üretken yapay zeka döneminin başlayacağını söylüyor.

Modüler tasarım hem performansa hem de güç verimliliğine öncelik veriyor. İşlemci için verimli çekirdeklerden yeni bir “Düşük Güç Adası” bulunuyor. Yeniden tasarlanmış bu yonga, standart ara bağlantılar yerine her bir yongayı birbirine bağlıyor. Ayrı karolar sayesinde bant genişliğini artıran Intel, her işlevin en iyi süreci seçeceğine inanıyor.

Meteor Lake yongalarına ek olarak Intel, 2025 yılına kadarki yol haritasını da paylaştı. Şirket, Intel 4 çıkışını takip ederek 2024 yılında Intel 3 mimarisine sahip işlemcilerini piyasaya sürmeyi hedefliyor. Daha da önemlisi, 2025 yılında çıkaracağı 20A mimarisiyle TSMC’nin önüne geçmeyi hedefliyor.

Intel Meteor Lake

Antik Roma camı modern teknolojinin gelişiminde kullanabilir!

0

Ve bu aynı antik kristaller, modern teknolojide lazerler, filtreler, aynalar ve hatta yansıma önleyici gizli cihazlar yapmak için kullanılabilir.

Araştırmacılar, kırık cam parçalarının, diğerlerinin geçmesine izin verirken belirli dalga boylarını engelleyebilen fotonik kristaller oluşturmak için yüzyıllar boyunca minerallerle yeniden düzenlemeler yaptı ve yeniden birleştirdi.

Tufts Üniversitesi’nin Massachusetts’teki Silklab’ından çalışma ekibi, İtalyan Teknoloji Enstitüsü (IIT) Kültürel Miras Teknolojisi Merkezi’ni ziyaret ettikten sonra tesadüfen projelerine başladı.

Dr. Tufts Üniversitesi Silklab’da mühendislik profesörü olan Fiorenzo Omenetto şöyle açıkladı: “Sa Raftaki bu güzel ışıltılı cam parçası dikkatimizi çekti.”

“İtalya’nın antik kenti Aquileia yakınlarında ele geçirilen bir Roma camı parçasıydı.”

Dr. Merkezin müdürü Arianna Traviglia, Dr. Omenetto ekibi sevgiyle nesneyi “wow camı” olarak adlandırdı.

Araştırma ekibi kısa süre sonra fotonik kristallerin doğal nanofabrikasyonuna baktıklarını fark etti.

Dr. Omenetto, “İki bin yıldır çamurda oturan bir camınız olması ve nanofotonik bileşenin ders kitabı örneği olan bir şeyle sonuçlanmanız gerçekten dikkat çekici.” dedi ve kabul etti.

Kimyasal analiz, cam parçasını MÖ 1. Yüzyıl ile MS 1. Yüzyıl arasında tarihlendirdi ve kökenleri Mısır’ın kumlarına dayandı.

Parçanın çoğu orijinal, koyu yeşil rengini korumuştu, ancak yüzeyinde neredeyse mükemmel, ayna benzeri bir altın yansımasına sahip milimetre kalınlığında bir patine vardı. 

Dr. Omenetto ve diğer Tufts profesörü Dr. Giulia Guidetti, sadece malzemenin yapısını ortaya çıkarmakla kalmayıp aynı zamanda bir element analizi sağlayan yeni bir tür taramalı elektron mikroskobu kullandı.

Dr. Guidetti, “Temel olarak, malzemenin neyden yapıldığını ve elemanların nasıl bir araya getirildiğini yüksek çözünürlükte söyleyebilen bir araçtır.” dedi. 

Araştırmacılar, patinanın “Bragg yığınları” olarak bilinen reflektörlere benzeyen, son derece düzenli, mikrometre kalınlığında, yüksek ve düşük yoğunluklu silika katmanlarından oluşan hiyerarşik bir yapıya sahip olduğunu buldular.

Her Bragg yığını, farklı, nispeten dar ışık dalga boylarını güçlü bir şekilde yansıtıyordu; onlarca Bragg yığınının dikey olarak istiflenmesi, patinanın altın ayna görünümüyle sonuçlanır. 

Yapının yaklaşık 2.000 yıllık bir süre boyunca nasıl oluştuğunu değerlendiren araştırma ekibi, “korozyon ve rekonstrüksiyon” adı verilen olası bir mekanizmanın yüzyıllar boyunca sabırla oynamış olabileceğini öne sürüyor. 

Dr. Guidetti şunları söyledi: “Çevredeki kil ve yağmur, minerallerin difüzyonunu ve camdaki silikanın döngüsel korozyonunu belirledi.”

Aynı zamanda, silika ve mineralleri birleştiren 100 nanometre kalınlığındaki tabakanın montajı da döngüler halinde gerçekleşti.

“Sonuç, yüzlerce kristal malzeme katmanının inanılmaz derecede düzenli bir düzenlemesidir.”

Araştırma ekibi, fotonik kristallerin, lazerler, filtreler, aynalar ve yansıma önleyici malzemeden yapılmış gizli cihazlar yapmak gibi karmaşık modern teknolojide çeşitli uygulamalara sahip olduğunu söyledi.

Dr. Omenetto, bilim adamlarının yakında optik malzemeleri üretmek yerine laboratuvarlarda yetiştirebileceklerini de sözlerine ekledi. 

Şunları söyledi: “Camın yaşı çekiciliğinin bir parçası olsa da, bu durumda, laboratuvardaki süreci önemli ölçüde hızlandırabilirsek, onları üretmek yerine optik malzemeler yetiştirmenin bir yolunu bulabiliriz.”

Moleküler çürüme ve yeniden yapılanma sürecinin ebedi Roma kentinin kendisiyle bazı paralellikleri var. 

Eski Romalılar, su kemerleri, yollar, amfitiyatrolar ve tapınaklar gibi uzun ömürlü yapılar yaratma eğilimine sahipti ve bu yapıların çoğu şehrin topografyasının temeli haline geldi. 

Sonraki yüzyıllarda, şehir, savaşın, sosyal kargaşanın ve zamanın geçişinin getirdiği değişikliklerle yükselen ve düşen binalarla katmanlar halinde büyüdü. 

Ortaçağda insanlar yeni inşaat için kırık ve terk edilmiş antik binalardan malzeme kullandılar. Bununla birlikte, modern zamanlarda, sokaklar ve binalar genellikle doğrudan eski temellerin üzerine inşa edilir.

Dr. Guidetti, “Camın yüzeyinde yetişen kristaller, aynı zamanda şehir geliştikçe zeminde meydana gelen koşullardaki değişikliklerin bir yansımasıdır: çevre tarihinin bir kaydı.” dedi ve çalışmanın Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlandığını söyledi.

Oracle, üretken yapay zekayı sağlık hizmetlerine entegre ediyor!

Çözüm, Oracle Clinical Digital Assistant’ta sesli komutla üretken yapay zeka sunarak manuel çalışmayı azaltmayı ve hasta bakımına daha fazla dikkat etmeyi amaçlıyor. Ayrıca, hastaların randevu planlama veya basit sesli komutları kullanarak klinik bilgileri kontrol etme gibi self servis eylemlerde bulunmalarını kolaylaştıracak.

Oracle Clinical Digital Assistant, birden fazla sektördeki çeşitli kuruluşlarda kritik görevleri gerçekleştirmek için halihazırda kullanılmakta olan Oracle Digital Assistant platformu üzerine kurulu.

Oracle Health ürün yönetimi kıdemli başkan yardımcısı Suhas Uliyar, ”EHR, hizmet verdikleri hastalara ilgi çekici, kişiselleştirilmiş bakım sağlamada bir sağlayıcının en iyi müttefiki olmalıdır.” diyor. “EHR platformlarımıza kapsamlı üretken yapay zeka ve sesli ses yetenekleri getirerek, sağlayıcıların yalnızca tükenmişliğe yol açan sıradan çalışmaları azaltmalarına yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda onları güven oluşturan, sadakat oluşturan ve daha iyi sonuçlar veren hastalarla daha iyi etkileşimler oluşturmaları için güçlendiriyoruz.”

Yapay Zeka, Şirketlerin Servis Hizmeti Sunmasına Geçişte Somut İş Değeri Yaratacak En Önemli Teknoloji Olarak Belirlendi

Hastalar genellikle elektronik sağlık kaydı çözümlerinin artan kullanımından kopuk ve memnun hissetmezken, Oracle bu sorunu üretken yapay zeka destekli Oracle Clinical Digital Assistant ile ele almayı hedefliyor. Oracle, asistanın doktorların idari görevleri önemli ölçüde basitleştirirken tüm dikkatlerini hastalara vermelerini sağlayacağını iddia ediyor. Çok modlu ses ve ekran tabanlı asistan, not almayı otomatikleştirmek ve ilaç sipariş etmek veya laboratuvarları planlamak ve takip randevuları planlamak gibi bağlam bilincine sahip sonraki eylemleri önermek için üretken AI kullanarak randevuya katılıyor.

Oracle Klinik Dijital Asistan, bir randevu sırasında bir hastanın EHR’sinin unsurlarını aramak için “Bana hastanın en son MRI sonuçlarını göster” gibi sorular sorabilen sağlayıcılardan gelen konuşma sesli komutlarına da yanıt veriyor. Bilgi ve görüntüler daha sonra doktorun EHR ile çok menülü, çok adımlı bir etkileşim gerektirmeden uygun tedavi yolu hakkında fikir edinmesine yardımcı olan ilgili bir sırayla teslim ediliyor. Bu yeni araç önümüzdeki 12 ay içinde hazır olacak.

Yapay zekanın yakın gelecekte sağlık teknolojilerini çok daha entegre olması ve yaygın bir kullanım ağı yaratması kaçınılmaz. Oracle da bunun öncüsü olmayı hedefliyor gibi görünüyor.

Apple iPhone 15 onarım ücretlerini düşürdü

0

Apple, kullanıcıların arka cam hasarı yaşayan iPhone 15 Pro ve iPhone 15 Pro Max cihazlarını daha uygun fiyatlarla onarmalarına olanak tanıyan yeni bir adım attı. Şirket, bu cihazların onarım ücretlerini büyük ölçüde azaltarak müşterilerin cihazlarını sorunsuz bir şekilde yeniden kullanmalarını sağlayacak.

Bu önemli değişiklik, Apple’ın iPhone 14 serisinde başlattığı ve şimdi iPhone 15 Pro modellerini de içine alan daha kolay onarılabilir iç tasarımı var. Bu tasarım değişikliği sayesinde, arka cam panelin cihazdan kolayca çıkarılabilmesi mümkün hale geldi.

Apple’ın resmi web sitesinde yapılan güncellemeye göre, arka cam hasarı olan iPhone 15 Pro veya iPhone 15 Pro Max’in onarımı artık sadece 169 $ veya 199 $ karşılığında gerçekleştirilebilecek. (Türkiye onarım fiyatları henüz belli değil) Bu, önceki iPhone 14 Pro modellerine kıyasla önemli bir fiyat düşüşü anlamına geliyor ve kullanıcıların cihazlarını onarmak için daha az ödeme yapmalarını sağlayacak.

Özellikle ABD’deki kullanıcılar AppleCare+ kapsamına sahip müşteriler için bu değişiklik oldukça avantajlı. Arka cam hasarı onarımı, AppleCare+ ile koruma altında olan müşteriler için sadece 29 $’a gerçekleştirilebilecek. Bu, kullanıcıların ek bir güvenceye sahip olmaları durumunda daha da düşük maliyetlerle onarım yapmalarını sağlayacak.

Apple’ın pil değişim ücretleri ise dört iPhone 15 modeli için hala 99 ABD doları olarak sabitlenmiş durumda ve bu ücret iPhone 14 serisine kıyasla değişmemiş.

Daha fazla onarım ücreti detayı ve diğer iPhone 15 onarım hizmetleri için Apple’ın resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Bu güncelleme, kullanıcıların Apple cihazlarını uzun ömürlü ve ekonomik bir şekilde kullanmalarına olanak tanıyacak.

Google Bard, yeni bir seviyeye ulaştı!

Google Bard için bugün yeni bir duyuru yapıldı. Yapılan paylaşımda kullanıcılardan gelen geri bildirimler ve yeni nesil geniş dil modeli PaLM2 için yapılan güncellemelerle birlikte dünya genelinde Bard’ın daha önce hiç olmadığı kadar sezgisel, hayalperest ve duyarlı olduğu ve yeteneklerinin hızlandırıldığı söylendi.

Google Bard, kullanıcıların geri bildirimleriyle kendini geliştirdi!

Burada özellikle kullanıcılardan gelen geri bildirimlerin oldukça faydalı olduğu belirtildi. Örneğin cevaplara beğeni ve beğenmeme işaretleri getirilerek yapay zekanın daha sezgisel ve hayalperest olması için özel öğrenme tekniklerinin kullanıldığı açıklandı.

ChatGPT’nin en büyük rakibi: Google Bard nedir ve nasıl kullanılır?

Bu içeriğimizde “Google Bard nedir?” sorusunu cevaplandırdık ve Google Bard kullanmak için yapmanız gerekenleri anlattık.

Bunun yanı sıra Bard, artık insanların yaratıcı projelerde işbirliği yapmasına da izin veriyor. Örneğin insanların herhangi bir dilde başlayıp 40’tan fazla dilde ve ülkede devam edilmesine ve de derinlemesine kod yardımı istemelerine veya farklı bakış açılarından yeni konular hakkında daha kaliteli ve doğru bilgi edinmelerine olanak tanıyor.

Bard eklentileri geliyor!

Google tarafından yapılan açıklamada şunlar söylendi:

  • Bard’ın yeteneklerini genişletmek için Google uygulamalarından ve günlük olarak güvendiğiniz hizmetlerden bilgi çekme önemli bir adım atıyoruz.
  • Bard artık Maps, YouTube, Oteller ve Uçuşlar’dan gerçek zamanlı bilgileri alabilir ve bunlarla çalışmanıza yardımcı olabilir. Bilgi kaynaklarından ihtiyacınız olanları bir araya getirebilir ve fikirlerinizi daha kolay ve hızlı bir şekilde hayata geçirebilirsiniz. Bu uzantılar varsayılan olarak etkinleştirilir ve istediğiniz zaman devre dışı bırakabilirsiniz.
  • Artık sadece dünyanın bilgileriyle değil, aynı zamanda Bard’ın yaratıcı ortağınız olarak kendi bilgilerinizle de tek bir yerde işbirliği yapabilirsiniz. Bard’ın Gmail, Docs ve Drive’daki bilgilerle etkileşime girmesine izin verebilirsiniz, böylece kişisel içeriğinizde arama yapabilir, özetleyebilir ve sorulara cevap verebilirsiniz. Google Workspace verileriniz, Bard’ın genel modelini eğitmek için kullanılmayacak ve istediğiniz zaman devre dışı bırakabilirsiniz.
  • Uzantıların gerçek sihri, onları bir arkadaşınıza konuşur gibi sezgisel ve doğal bir şekilde bir araya getirme yeteneğinizden kaynaklanır. Hayatımızı uygulamalar ve sekmeler arasında geçiriyoruz, ancak uzantılarla Bard artık bu uygulama ve hizmetlerden sadece ihtiyacınız olan bilgileri geri getirebilecek bir dizi yardımcıya sahip. Bu nedenle, Sevgililer Günü için uçuşlar ve planlar için saatlerce araştırma yapmak yerine, Bard’dan sadece Sevgililer Günü’nde uçuşları araştırmasını, havaalanına yakın çiçek satın alabileceği yerleri bulmasını ve özel bir kişiyi şaşırtmak için bir şiir yazmasını isteyebilirsiniz.
  • Bard için yeni bir yetenek daha sunuluyor. Bu da daha yararlı yanıtlar sağlamak için diğer uygulamalar ve hizmetlerle konuşma yeteneği. Bu henüz yapay zekanın çok yeni olduğu bir alan. Hala öğreniyor ve hızlıca kendini geliştiriyor. Ancak kullanıcıların geri bildirimleriyle daha hızlı yol alınması için kullanıma sunuluyor.

Uzantılara göre örnek sorular:

  • Maps uzantısı:
    • “İstanbul’dan Ankara’ya giden en kısa yol nedir?”
    • “İstanbul’da 5 yıldızlı bir otel bulmama yardımcı olabilir misiniz?”
    • “İstanbul’un en iyi restoranları hangileri?”
  • YouTube uzantısı:
    • “En popüler K-pop şarkısı nedir?”
    • “K-pop hakkında bir belgesel bulmama yardımcı olabilir misiniz?”
    • “K-pop’ta yeni olan bir grup hangisidir?”
  • Oteller uzantısı:
    • “Paris’te 2 gecelik bir otel odası rezervasyonu yapmama yardımcı olabilir misiniz?”
    • “Barcelona’da 3 yıldızlı bir otel bulmama yardımcı olabilir misiniz?”
    • “Londra’da en iyi konumdaki bir otel hangisidir?”
  • Uçuşlar uzantısı:
    • “İstanbul’dan New York’a gidiş-dönüş bir uçak bileti bulmama yardımcı olabilir misiniz?”
    • “Barselona’dan Roma’ya giden bir uçak bileti ne kadar?”
    • “Londra’dan Paris’e giden en hızlı uçuş nedir?”
  • Gmail, Docs ve Drive uzantıları:
    • “Gmail’imdeki tüm e-postaları ‘seyahat’ etiketiyle filtrelememe yardımcı olabilir misiniz?”
    • “Docs’umdaki ‘proje’ dosyasını bulmama yardımcı olabilir misiniz?”
    • “Drive’ımdaki ‘fotoğraflar’ klasöründeki tüm fotoğrafları indirmeme yardımcı olabilir misiniz?”

Bard tarafından paylaşılan güncelleme notları

Bard’ın şimdiye kadarki en yetenekli modeliyle tanışın

  • Ne: Geri bildirimleriniz sayesinde Bard artık hiç olmadığı kadar sezgisel, hayal gücü yüksek ve duyarlı hale geldi. Eğlenceli ve yaratıcı bir iş üzerinde ortak çalışmak, tek bir dilde çalışmaya başlayıp 40’ı aşkın farklı dilden birinde devam etmek, ayrıntılı kodlama yardımı istemek veya farklı bakış açılarından yeni konular hakkında bilgi edinmek için Bard’dan yardım alabilirsiniz. Bard, daha kaliteli ve doğru sonuçlara ulaşmanıza yardımcı olabilir.
  • Neden: Hızla iterasyon yapmanın gerekli olduğuna inanıyor, Bard’ın en iyi özelliklerini dünyaya sunmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Geri bildirimleriniz, Bard’ın şimdiye kadarki en yetenekli sürümünü kullanıma sunarak dünyanın dört bir yanında, farklı dillerde ve ülkelerde daha güçlü bir ortak çalışma ortamı oluşturmamıza yardımcı oldu.

Bard’ın yanıtlarını Google It v2 ile bir kez daha kontrol edin

  • Ne: Google Arama destekli [G] düğmesiyle, Bard’ın yapay zeka üretimi yanıtlarını kontrol edebilirsiniz. Şu an için yalnızca İngilizcede bulunan bu özellikte, Bard’ın yanıtında verilen bir ifadenin güvenilirliği belirlenebiliyorsa bu ifade vurgulanır. Daha fazla bilgi için ifadeyi tıklayabilirsiniz.
    • Not: Verilen bağlantılar Arama tarafından bulunan içeriklerdir ve bu kaynakların Bard’ın verdiği yanıttan haberdar olduğu anlamına gelmez.
  • Neden: İnsanlar karmaşık konuları yeni yöntemlerle daha kolay anlamak için yapay zeka araçlarını kullanıyor. Bard ile öğrenme yolculuğunuza devam ederken yapay zeka ile üretilen bilgilerin güvenilirliğinden emin olmanız önemlidir.

Sizinle paylaşılan sohbetlerden yararlanabilme

  • Ne: Birisi, sizinle Bard’ın herkese açık bağlantı paylaşımı özelliğini kullanarak bir Bard sohbeti paylaştığında, bu sohbeti hesabınızda devam ettirebilir ve onun başlattığı yerden devam edebilirsiniz.
  • Neden: Yaratıcılık genellikle başkalarının çalışmalarından ilham alır. Ne kadar çok fikirle çalışırsanız gerçek anlamda yenilikçi bir şey bulma olasılığınız da o kadar artar. Bu nedenle başkaları tarafından paylaşılan sohbetleri, kendi yaratıcı yolculuğunuz için bir başlangıç noktası olarak kullanmanızı kolaylaştırıyoruz.

Tüm dillerde desteklenen daha fazla özellik

  • Ne: Desteklenen tüm dillerde Google Lens ile görsel yükleyebilir, yanıtlarda Google Arama görselleri alabilir ve Bard’ın yanıtlarını daha basit, daha uzun, daha kısa, daha profesyonel veya daha gündelik olacak şekilde değiştirebilirsiniz.
  • Neden: Yanıtları ihtiyaçlarınıza daha uygun olacak şekilde değiştirme seçeneğinin sunulması, yaratıcılık sürecinde size daha fazla kontrol sağlar. Resimleri istemlerin bir parçası olarak kullanmak, yeni bir yaratıcılık düzeyinin kilidini açar. Görsellerle desteklenen yanıtlar da fikirlerin hayata geçirilmesine daha fazla yardımcı olabilir.

Serpil Timuray’a Dünya Türk İş Konseyi’nden büyük ödül!

Vodafone Grubu’nun Dünya İcra Kurulu Üyesi ve Avrupa CEO’su Serpil Timuray, Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen ve Türk diasporasının önemli isimlerini bir araya getiren Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı’nda “İş Dünyası Ödülü” aldı. Global iş dünyasının başarılı liderlerinden biri olan Timuray, Türk diasporasının küresel ölçekteki profesyonellerini İngiltere gibi rekabetçi bir ülkede başarıyla temsil etmesinden ötürü ödüle layık görüldü.

DEİK DTİK Birleşik Krallık Ülke Temsilcisi seçildi

Timuray, aynı zamanda DEİK DTİK Birleşik Krallık Ülke Temsilcisi seçildi. Bu kapsamda Birleşik Krallık Ülke Temsilciler Kurulu’na başkanlık edecek olan Timuray, Birleşik Krallık’ta yerleşik Türk iş insanları ve profesyonellerinin bir çatı altında toplanması, onların sorunlarına çözüm getirilmesi ve güçlenmesine yönelik faaliyetleri koordine edecek. Türkiye’den Birleşik Krallık’a yapılacak resmi heyet veya bakan ziyaretleri kapsamında gerçekleştirilecek programlara DEİK DTİK’i temsilen katılacak. 

Vodafone Grubu’nun Dünya İcra Kurulu Üyesi ve Avrupa CEO’su Serpil Timuray kimdir?

Serpil Timuray, Ocak 2014’ten bu yana Vodafone Grup Dünya İcra Komitesi Üyesi ve Ekim 2018’den bu yana Vodafone Grubu Avrupa Bölge CEO’sudur. Aynı zamanda Vodafone Grubu’nun Hollanda, Avustralya ve Hindistan’daki şirket ortaklıklarından ve 48 ülkede varlık gösteren Vodafone Ortak Pazarlarından da sorumlu olan Timuray, 2013 yılından bu yana Vodafone Grubu Global Herkes İçin Dahiliyet İdari Komitesi’ne başkanlık etmektedir.

Serpil Timuray, Nisan 2015 ile Nisan 2023 tarihleri arasında Danone Grubu’nun Dünya Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmış ve Yönetim Kurulu’nun Kurumsal Sosyal Sorumluluk Komitesi’nin Başkanlığını yürütmüştür.

Hollanda’daki VodafoneZiggo’nun Dönüşümlü Başkanı, Vodafone Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve Avustralya’daki halka açık TPG Telecom’un Yönetim Kurulu Üyesi olan Serpil Timuray, daha önce, Sahra Altı Afrika’nın en büyük telekom operatörü olan Vodacom Group’un halka açık şirketlerinde, Kenya’daki Safaricom’da ve Vodafone Katar’da Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmıştır. Timuray ayrıca, Avustralya’daki Vodafone-Hutchison, Vodafone Mısır ve Vodafone Hindistan’ın yönetim kurullarında yer almıştır. 

Serpil Timuray, şu anki görevinden önce Vodafone’un global stratejisi, dijital dönüşüm, müşteri deneyimi, marka, ürün ve hizmetler, pazarlama, satış, müşteri operasyonları, cihazlardan sorumlu olarak Vodafone Grubu Global Ticari Operasyonlar ve Strateji Başkanı olarak görev yapmıştır ve aynı zamanda 48 ülkede faaliyet gösteren Vodafone Ortak Pazarlarından da sorumlu olmuştur. Daha öncesinde ise Vodafone AMAP (Afrika, Orta Doğu, Asya, Pasifik) Bölge CEO’luğu görevini üstlenmiş ve 2009-2013 yılları arasında Vodafone Türkiye CEO’su olarak görev yapmıştır. Timuray, Vodafone’a katılmadan önce, 2002-2008 yılları arasında Danone Türkiye CEO’su olarak ve 1999-2002 yılları arasında Danone Türkiye Pazarlama ve Satış Direktörü olarak görev yapmıştır. Kariyerine 1991 yılında Procter & Gamble Türkiye’de başlayan Serpil Timuray, burada çeşitli pazarlama görevleri üstlendikten sonra 1999 yılına kadar P&G Türkiye İcra Kurulu’nda yer almıştır.

Teknoloji sektöründe çeşitlilik ve dahiliyetin hızla artırılmasını hedefleyen, sektör çapında global bir iş birliği olan ChangeTheFace Alliance’ın Kurucu Başkanı olan Serpil Timuray, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Avrupa Dijital Liderleri Yönetim Kurulu Üyesi’dir. GSMA (Global Mobil Telekomünikasyon Derneği) Yönetim Kurulu Üyeliği yapmıştır ve Kurulun Kamu Politikaları Komitesi’ne başkanlık etmiştir. Timuray ayrıca, YASED (Uluslararası Yatırımcılar Derneği) Başkanlığı, Türk-İngiliz İş Konseyi Başkan Yardımcılığı, SETBİR (Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği) Başkan Yardımcılığı ve T.C. Başbakanlık Yatırım Danışma Konseyi Üyeliği ve Koç Üniversitesi’nde Mütevelli Heyeti Üyeliği görevlerinde bulunmuştur.

Serpil Timuray, 2022 yılında ChangeTheFace Alliance girişimiyle başlatılan, GSMA tarafından verilen “Teknolojide Çeşitlilikte Üstün Başarı GLOMO Ödülü”nü almıştır. Timuray, 2022 yılında HERoes “100 Kadın Yönetici Rol Model Listesi”nde 4. sırada, 2018 yılında Financial Times HERoes “İş Dünyasında Kadınların Şampiyonları” listesinde 20. sırada, 2017 yılında Fortune’un “Uluslararası En Güçlü Kadınlar” listesinde 27. sırada ve 2013 yılında Newsweek’in “Dünyanın 125 Etkili Kadını” listesinde 79. sırada yer almanın da dahil olduğu çeşitli uluslararası başarılara imza atmıştır. 2018 ve 2021 yıllarında olmak üzere, iki kez “Yılın Global Türk Profesyoneli” ve 2010-2013 yılları arasında üç kez “Türkiye’de Yılın Profesyoneli” seçilen Serpil Timuray, Dünya Ekonomik Forumu tarafından 2009 yılında Genç Küresel Lider (YGL) olarak aday gösterilmiştir ve halen YGL onur listesinde yer almaktadır. 

Microsoft’tan istifa etti, Amazon havada kaptı! Saatler içinde yeni işini buldu!

Amazon’un, Microsoft’tan ayrılan Ürün Şefi Panos Panay’ı ayrılığın ardından saatler içerisinde işe alma kararı verdiği bildirildi. 

Bloomberg’in ilk haberine göre Panay, Amazon’un Alexa ses asistanı, Echo akıllı hoparlörler ve Fire TV akış hizmetlerinden sorumlu olan cihazlar grubuna başkanlık edecek.

Panay, daha önce Twitter olarak bilinen X’te bir gönderide Microsoft’tan ayrıldığını duyurdu: “Microsoft’ta geçirdiğim 19 inanılmaz yıldan sonra sayfayı çevirmeye ve bir sonraki bölümü yazmaya karar verdim.” “Microsoft’ta geçirdiğim zaman ve birlikte ürün yapmaktan onur duyduğum harika insanlar için sonsuza dek minnettarım.” diye ekledi.

Eski Microsoft başkanı, Amazon’daki görevini devralmadan önce önümüzdeki birkaç hafta içinde şirketten çıkacak. Panay, geçen ay yıl sonuna kadar emekli olacağını söyleyen Amazon’un donanım başkanı Dave Limp’in yerini alacak.

Panay, Microsoft’taki görev süresi boyunca edindiği, Surface cihaz serisinin gelişimini denetlemeyi ve Microsoft Donanım Bölümü’ne başkanlık etmeyi içeren birkaç on yıllık deneyimi beraberinde Amazon’a getiriyor.

Microsoft’tan Rajesh Jha, ” Panos’un ürünlerimiz ve kültürümüz ve daha geniş cihaz ekosistemi üzerinde inanılmaz bir etkisi oldu.” dedi. Jha ekledi: “O özlenecek ve yıllar boyunca yaptığı birçok katkı için şahsen çok minnettarım.”

Amazon, fenomenlerin ürün tanıtım videolarına ücretli işbirliği getiriyor

CEO Satya Nadella, e-postayla gönderdiği bir açıklamada şunları söyledi: “Son yirmi yılda ürünlerimiz, kültürümüz, şirketimiz ve endüstrimiz üzerindeki etkiniz için teşekkür ederim Panos.” “Kardeşliğiniz, desteğiniz ve Microsoft, müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için yaptığınız her şey için minnettarım.” diye ekledi.

Panay’ın PC’lerle çalışma deneyimi, selefi Dave Limp’in geçen yıl bir dizi çalışanı işten çıkardığı ve personele verdiği bir notta “bazı rollerin artık gerekli olmayacağını” söylediği Amazon’un cihazlar grubu üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir. Şöyle ekledi: “Bu haberi vermek zorunda olmak beni üzüyor, çünkü sonuç olarak Cihazlar ve Hizmetler org’dan yetenekli Amazonluları kaybedeceğimizi biliyoruz.”

Panay’ın yeni konumu, hem Microsoft hem de Amazon’un bu hafta yıllık yeni donanım etkinliklerini düzenlemeyi planladığı için geliyor. Amazon, etkinliğine Çarşamba günü Arlington, Virginia kampüsünde ev sahipliği yapıyor. Bloomberg’in bildirdiğine göre, etkinliğin Amazon’un üretken yapay zekanın Alexa’nın yeteneklerine nasıl katkıda bulunacağını vurgulayacağı bildirilen en yeni cihazlarını sergilemesi bekleniyor.

Apple A17 Pro, Intel ve AMD’nin işlemcilerine meydan okuyor!

Apple, Geekbench 6’nın single-core testindeki A17 Pro puanlarına göre, AMD’nin Ryzen 9 7950X ve Intel’in Core i9-13900K işlemcilerinin %10’u içinde puan aldı.

A17 Pro tek çekirdekli testlerde 2.914 puan alırken, Core i9-13900K 3.223 ve Ryzen 9 7950X 3.172 puan aldı. Bunlar etkileyici sonuçlar olsa da, Apple’ın A17 Pro’sunun 3.75 GHz’de çalışırken Core i9-13900K ve Ryzen 9 7950X’in sırasıyla çok daha yüksek 6.0GHz ve 5.8GHz’de çalıştığını belirtmek gerekiyor.

Tom’s Hardware tarafından belirtildiği üzere, A17 Pro’nun 2.900 puanıyla masaüstü sınıfı işlemcilere meydan okuyabilmesi oldukça büyük bir başarı. Raptor Cove ve Zen 4 çekirdeklerine yaklaşık 3.77GHz’de bile meydan okuyabildiğini kanıtlayabilir. Tabii ki, bu tüm hikayeyi anlatmayan tek bir özel ölçüt.

Bu sonuçlar aynı zamanda A17 Pro’nun tek çekirdekli testte selefi A16 Bionic’e göre %10 daha yüksek puan aldığı anlamına da geliyor ve bu da oldukça etkileyici. Bununla birlikte, çok çekirdekli puanlar söz konusu olduğunda; A17 Pro, A16’dan yalnızca 7.200 veya %3 daha yüksek puan aldı. Ne olursa olsun, bu sonuçlar hala Apple’ın A17 Pro’nun CPU performansını pazarlamasının doğru olduğu anlamına geliyor, ancak Apple’ın herhangi bir gerçek mimari değişiklik yapmadığı ve sadece saatleri artırdığı görülüyor.

M3 daha da iyi görünüyor

Apple A17 Pro SoC’nin Geekbench 6’nın tek çekirdekli testinde ne kadar iyi puan aldığını görmek son derece umut verici. Özel bir test olmasına rağmen, herhangi bir kapasitede masaüstü sınıftakileri eşleştirebilen bir akıllı telefon işlemcisi için inanılmaz ve Apple Silicon’un verimliliğini vurguluyor.

Geçmişte, bu en iyi performans; Apple’ın MacBook’lara bağlı önceki Intel işlemcileri çok geride bırakan yüksek verimli performansa sahip M1 ve M2 serisi çipleri tarafından gösterildi. Ve şimdi, M3 çipinin büyük olasılıkla 2023 gibi erken bir tarihte gelmesiyle, heyecanlanacak daha çok şeyimiz var.

Sadece bir akıllı telefon çipi böyle bir performans sunabiliyorsa, M3’ün gerçekten gelişmiş teknoloji ve bazı ciddi mimari değişikliklerle ne kadar güçlü olacağını hayal edin. M3 destekli Apple MacBook’lar, Intel ve AMD tabanlı masaüstü ve dizüstü bilgisayarlara kıyasla kesinlikle bazı etkileyici kıyaslama puanlarına sahip olacak ve kolayca piyasadaki en iyi MacBook’lardan ve hatta en iyi dizüstü bilgisayarlardan biri haline gelecek.