Dijital ikiz teknolojisinde yükseliş sürüyor

0
Şirketler varlıkları izlemek, yeni prosedürleri denemek ve tasarımları simüle etmek için teknolojiden yararlandıkça, çeşitli sektörlerde genişleyen olası kullanım durumları ile dijital ikiz teknolojisi giderek daha erişilebilir ve anlaşılır hale geliyor. Yeni bir Omdia raporu, bunun “görünürlük, maliyet verimliliği ve sürdürülebilirlik” için artan talep nedeniyle önümüzdeki yıllarda büyümeye devam edecek bir sektör olduğunu öne sürüyor. Raporun yazarı Anthony Mukoro’ya göre bu, artan sayıda endüstride uygulanmakta olan ve geleneksel teknoloji ve BT işletmelerinin ötesine geçen bir teknolojidir. Mukoro: “Dijital ikizleri her büyüklükteki işletme için daha uygun fiyatlı ve erişilebilir hale getirebildikleri ve perakende ve perakende gibi nispeten yeni endüstrilerde dijital ikizleri tanıtabildikleri için (endüstriyel arka plandan gelmeyen) yeni girenler büyümede önemli bir rol oynayacak” dedi. Dijital ikiz projeleri genellikle endüstriyel ve imalat sektörlerinde görülür ve bu sektörler proje geliştirme açısından en olgun dönemi gösterir. Bununla birlikte Omdia raporu, havacılık ve savunmanın teknolojiye otomotivden daha fazla ilgi gösterdiğini ortaya koydu, ancak ikincisindeki kullanım durumları daha yaygın olarak tartışılıyor. Bulgular aynı zamanda, dijital ikiz teknolojisinin her bölgede iki ila üç yıl içinde konuşlandırılacağına ilişkin ortak beklentiyi de gösterdi; tüm sektörlerde yanıt verenlerin ortalama yüzde 35’i dijital ikizlerin iki ila üç yıl içinde çalışmaya başlayıp sonuçlarını göreceğine inanıyor. Bu, satıcılar için önemli bir pazar fırsatını temsil ediyor. Mukoro, “İlk harekete geçenler için Digital Twin’i erken benimseyenlerden avantaj elde etme ve yatırım getirisini daha erken fark etme fırsatı var” dedi. “Ölçeklenebilirlik müşteriler için önemlidir, kullanım durumlarını durulayıp tekrarlayabilme isteği vardır ve satıcılar, uygulama süresini azaltmak için dijital ikiz çözüm kitaplıkları oluşturmaya çalıştı” dedi.

Hücresel IoT dağıtımı raporu yayınlandı

Berg Insight, IoT pazar araştırması faaliyetlerinin bir parçası olarak tanımlanan en büyük 500 hücresel IoT dağıtımını kapsayan bir veritabanı sunuyor. Kapsamlı liste, OEM otomotiv, satış sonrası otomotiv, nakliye ve lojistik, kamu hizmetleri, altyapı, binalar ve güvenlik, perakende, endüstriyel, tüketici elektroniği, sağlık ve diğerleri dahil olmak üzere her tür dikey pazarda dağıtılan çeşitli proje türlerini ve ürün kategorilerini içeriyor. Veritabanı, proje boyutunu ve 2021 sonuna kadar coğrafi dağılımı ve ayrıca her bir proje için 5 yıllık tahmini içerir. Berg Insight Baş Analisti Rickard Andersson, “İlk 500 listesinde yer alan projeler birlikte yaklaşık 480 milyon aktif hücresel IoT aboneliğine karşılık geliyor” dedi. Bunun, 2021’in sonunda dünya çapındaki toplam hücresel IoT bağlantı sayısının yüzde 22,8’ine tekabül ettiğini ekliyor. Listedeki 500 projenin önümüzdeki yıllarda 2026 yılına kadar 949 milyon birime çıkacağı tahmin ediliyor. Andersson: “Listedeki 90’dan fazla dağıtım 1 milyon aboneliği aştı ve yalnızca ilk 10 proje 159 milyondan fazla birime karşılık geliyor” ifadelerini kullandı. Ulaştırma ve lojistik, en üst sıralarda yer alan projelerin sayısı açısından en büyük sektördür ve bunu satış sonrası otomotiv, perakende, kamu hizmetleri, OEM otomotiv, binalar ve güvenlik, sağlık ve endüstriyel sektör izlemektedir.

Baidu sürücüsüz gece taksileri ile hizmet verecek

0
Çinli internet devi Baidu, otonom sürüş konusunda büyük adımlar atıyor. Artık Çin’de, sabah 7 ile akşam 23 arasında sürücüsüz taksiler hizmete başlıyor. Daha önce insansız araçları şehir içinde sadece sabah 9 ile akşam 5 arasında görev yapabiliyordu. Güncellenen planın, 10 milyondan fazla nüfusa sahip bir şehir olan Wuhan’ın belirli bölgelerindeki bir milyon müşteriyi kapsaması bekleniyor. Çoğu otonom araç girişimi gibi Baidu da Tesla’nın görüş tabanlı çözümünün aksine, araçlarının düşük görüş koşullarında daha iyi görmesine yardımcı olmak için üçüncü taraf kameralar, radar ve lidar karışımını bir araya getiriyor. Ağustos ayında Baidu tamamen sürücüsüz robot taksi yolculukları sunmaya başladı ve yolculardan taksi oranları üzerinden ücret aldı. Üçüncü çeyrekte, firmanın robotaksi selamlama uygulaması Apollo Go, yıllık yüzde 311 artışla 474.000’den fazla sürüşü tamamladı. Apollo Go, üçüncü çeyrek itibariyle kümülatif olarak 1.4 milyon siparişi aşmıştı. Bu, Baidu için potansiyel olarak önemli bir gelir akışı gibi görünüyor. Çin’in robotaksi türedilerinden hangisinin bu aşamada önde olduğunu söylemek de zor. Genişlemeleri, faaliyet gösterdikleri yerel şehirle olan ilişkilerine bağlıdır ve büyük şehirler genellikle bazı yerel mevzuatları çıkarma yetkisine sahiptir.

IoT su endüstrisinde verimlilik sağlıyor

Dünyanın dört bir yanındaki su hizmeti operatörleri, verimli bir şekilde çalışmak, suyu korumak, çevresel etkilerini azaltmak ve yüksek düzeyde arz ve kullanılabilirliği sürdürmek için sürekli baskı altındalar. IoT sensörlerinin ve yapay zekanın benimsenmesi, su endüstrisinin daha dayanıklı ve verimli olmasına yardımcı olabilir. Birçok su şirketi, pompalarda IoT bağlantılı sensörler gibi teknolojileri uygulamaya başladı. Bu teknolojilerin her biri, operasyonların iyileştirilmesine yardımcı olur ve bir araya geldiklerinde, operatörlerin yapay zeka tahmine dayalı modelleme uygulayabilecekleri büyük miktarda gerçek zamanlı veri üretirler. IoT ve Yapay Zekanın Faydaları #1: Talep Tahmini Dağıtım ağındaki geçmiş ve canlı verilerden sürekli olarak öğrenen yapay zeka ile talep tahmini iyileştirilebilir. Modeller, kullanım ve tedarik eğilimlerini ortaya çıkarır ve daha doğru bir tahmin sağlamak için hava durumu veya nüfus hareketleri gibi ek veri kaynaklarından yararlanabilir. #2: Öngörülü Korozyon Su dağıtım sahipleri ve operatörleri, sızıntıları ve tedarik sorunlarını önlemek için korozyonun mümkün olduğunca erken tespit edilmesini sağlamalıdır. AI, aksi takdirde tespit edilmeyecek olan koşullarda meydana gelen değişiklikleri tespit etmek için ardışık düzen verilerine uygulanabilir. #3: Öngörülü Tıkanma Tıkanmanın doğru tahmini, su hizmeti kesintilerini ve kullanılabilirlik sorunlarını önleyebilir. Tüm su şebekesinden alınan verileri kullanan yapay zeka modelleri, tıkanmanın erken göstergeleri olan koşullardaki değişiklikleri belirleyebilir. #4: Öngörülü Sızıntı Su boruları ve diğer altyapı yaşlandıkça, su kaybına ve verimsizliğe yol açabilecek sızıntılar ve diğer sorunlar ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Kamu hizmetleri, su akışını ve basıncını izlemek için IoT sensörlerini kullanarak potansiyel sorunları büyük sorunlar haline gelmeden önce tespit edebilir ve eskiyen altyapıyı onarmak veya değiştirmek için adımlar atabilir. #5: Kestirimci Bakım ve Optimizasyon Kritik pompalar ve valfler için plansız duruş sürelerini önlemek ve kesintileri en aza indirmek için kestirimci bakım modelleri üretilebilir. Yapay zeka, kritik ekipman, süreç ve sistemlerin performansını tahmin etmek ve enerji tüketimini azaltmak için ayarları optimize etmek için de kullanılabilir.

Enerji krizi yenilenebilir enerjinin büyümesini hızlandırıyor

0
Küresel enerji krizi, yenilenebilir enerjiye tarihi bir destek sağladı ve dünya, önceki yirmi yılda olduğu gibi önümüzdeki beş yılda da yenilenebilir enerji ekleme yolunda ilerliyor. IEA’nın yeni bir raporuna göre, küresel enerji krizi yenilenebilir enerji kurulumunda keskin bir hızlanmaya neden oluyor ve toplam kapasite artışının önümüzdeki beş yıl içinde neredeyse iki katına çıkması ve elektrik üretiminde birincil kaynak olarak kömürü geride bırakması bekleniyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin getirdiği enerji güvenliğine ilişkin endişeler, ülkeleri fiyatları fırlayan ithal fosil yakıtlara daha az, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla güvenmeye sevk etti. IEA’nın sektöre ilişkin yıllık değerlendirmesinin en son baskısı olan Yenilenebilir Enerji Kaynakları 2022’ye göre, dünya çapında yenilenebilir enerji kapasitesinin 2022 ile 2027 arasında 2.400 gigawatt (GW) artacağı tahmin ediliyor. Bu, dünyanın tüm güç kapasitesine eşdeğer bir miktar. Beklenen bu muazzam artış, sadece bir yıl önce tahmin edilen büyüme miktarından yüzde 30 daha fazla ve hükümetlerin yenilenebilir enerji kaynaklarına ne kadar hızlı bir şekilde politika ağırlığı eklediğini gösteriyor. Analize göre, önümüzdeki beş yılda küresel elektrik artışının yüzde 90’ından fazlasının, 2025’in başında dünya çapında birincil elektrik kaynağı olarak kömürü geçmesi beklenen yenilenebilir kaynaklardan gelmesi bekleniyor. Avrupa’nın ötesinde, Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan da önümüzdeki beş yıl için yenilenebilir enerji büyümesindeki yukarı yönlü revizyona önemli katkılarda bulunuyor. Bu ülkelerin tümü, enerji krizini ele almak için başlangıçta tahmin edilenden daha hızlı bir şekilde politikaları uygulamaya koyuyor ve düzenleyici ve piyasa reformlarını uygulamaya koyuyor.

LG elektrikli araç pil üretimi için yatırım yapacak

0
LG Energy Solution yaptığı açıklamada, Güney Kore’deki elektrikli araç pil üretimini genişletmek için 2026 yılına kadar 4 trilyon won yani yaklaşık 3 milyar dolar harcayacağını söyledi. Fonlar, Seul’ün güneydoğusundaki Kuzey Chungcheong Eyaletinin başkenti Cheongju’da bulunan Ochang sanayi bölgesinde yeni pil üretim tesislerinin genişletilmesine ve inşa edilmesine gidecek. LG Energy Solution, halihazırda Ochang’da bir silindirik pil üretim tesisi işletiyor. Güney Koreli pil üreticisi, orada inşa edilecek ek üretim hatlarının lojistik otomasyon, uzaktan destek ve akıllı üretim gibi en son akıllı fabrika çözümlerini benimseyeceğini söyledi. Kuzey Chungcheong Eyaleti ve Cheongju yerel yönetimleri, plan için LG Energy Solution’a mali ve idari destek sağlayacaklarını söylediler. Şirketin hamlesinin yaklaşık 1.800 yeni iş yaratması bekleniyor. LG Energy Solution, kendi başına ve otomobil devleriyle ortak girişimler yoluyla elektrikli araç pil üretimini küresel olarak genişletmek için milyarlarca dolar harcıyor. Geçen yıl, Ağustos ayında üretime başlayan Ohio’da yeni bir pil fabrikası kurmak için General Motors ile 2.3 milyar dolarlık ortak yatırım yaptığını duyurdu. Çiftin ortak girişimi Ultium Cells, ABD’de dört adede kadar pil üretim tesisi kurmayı planlıyor. LG Energy Solution ayrıca Stellantis ile Kanada, Ontario’da bir pil üretim tesisi kurmayı planlıyor. Çift, proje için 4.1 milyar dolar harcayacaklarını söyledi.

Bilgisayar üreticilerini uzun bir kış bekliyor

0
Teknoloji analisti Canalys’e göre, bilgisayar sevkiyatları 2022’nin üçüncü çeyreğinde Batı Avrupa’da yıllık yüzde 22 düşüşle 12.8 milyona geriledi. Düşüş dizüstü bilgisayarlar, masaüstü bilgisayarlar ve iş istasyonlarında görüldü. Ancak pandemiden sonra tüketicilerden ve eğitim sektöründen gelen harcamaların azalmasının ardından iş yatırımı azalırken dizüstü bilgisayarlar yıllık yüzde 25’lik en büyük düşüşü 10.4 milyon birimi gördü. Pazardaki parlak bir nokta, hala satın alan büyük kuruluşlar sayesinde yalnızca %6 düşen masaüstü bilgisayarlar oldu. Canalys’e göre tablet sevkiyatları da 2022’nin üçüncü çeyreğinde yıllık yüzde 13 düşüşle 6 milyon adede geriledi. Artan fiyatlar ve enerji maliyetleri göz önüne alındığında talepteki düşüş beklenmedik değil. Birkaç ay öncesine göre temel fark, işletmelerin yeni donanımlara harcamaya devam etmesiydi. Canalys araştırma analisti Kieren Jessop: “Batı Avrupa’da kişisel bilgisayar talebindeki düşüş 2023’ün üçüncü çeyreğinde hızlandı. Bilgisayarlara yönelik daha önce güçlü olan ticari harcamalar, şimdi tüketici segmentiyle aynı oranda düşüyor. Ekonomik ters rüzgarlar nakit akışlarını azalttığı ve artan faiz oranları finansman seçeneklerini daha pahalı hale getirdiği için, küçük ve orta ölçekli işletmeler bilgisayar alımlarını büyük kuruluşlara göre önemli ölçüde azalttı” dedi.

Porsche ilk sentetik yakıtı pompalıyor

0
Porsche, Siemens Energy ile Şili’deki Punta Arenas’ta bir pilot tesis oluşturmak için bir projeye 20 milyon Euro’luk bir yatırım yaptığı 2020’den beri eFuels hakkında bilgiler paylaştı. eFuels, karbon nötr alternatifler olarak tasarlanmıştır ve eski araçların binek araçlardan kaynaklanan karbon çıkışı üzerindeki artan kısıtlamalar karşısında çalışmaya devam etmesine olanak tanır. Ancak, bu noktada hepsi teori. İçten yanmalı araçların satışına yönelik yasaklar 2035’ten itibaren Kaliforniya ve AB’de dünya çapında birçok yerde zaten kitaplarda yer alırken, e-Yakıtlar için henüz herhangi bir muafiyet tanınmadı. AB, “CO 2 nötr yakıtlar” ve bunların muaf tutulup tutulamayacağı konusunda bir teklif taslağı hazırlamayı planlıyor. Ancak bu yalnızca ticari araçlar için geçerli olabilir. Porsche yönetim kurulu üyesi Michael Steiner, böyle bir muafiyetin şirketinin arabalarında eFuels kullanımını kapsamasını umuyor: “Bu hala devam ediyor, ancak en azından beklentimiz, bu tür eFuel’i özellikle Porsche olmak üzere binek araçlarda da kullanabilmemiz. Beklenti bu ama bugün kesinleşmiş değil” ifadelerini kullandı. Şimdilik, Porsche’nin eFuels’ı yalnızca arazide kullanılacak ve şirketin küresel Porsche SuperCup serisine güç verecek. Porsche’nin yakında Formula 1’e gireceğine dair güçlü söylentiler ve bu serinin 2026’ya kadar karbon nötr yakıtlara geçmesiyle, orada da potansiyel görmek zor değil.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’nden “Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Yönetimi Yönetmeliği açıklaması!

0
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 26.12.2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan “Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Yönetimi Hakkında Yönetmeliği” hakkındaki iddialar ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mızın 26.12.2022 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan “Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Yönetimi Hakkında Yönetmeliği” ile ilgili basına yansıyan bazı yorumlar üzerine açıklama yapma lüzumu duymaktayız.

Esasen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mızın söz konusu yönetmeliğinin ülkemize atık özelliği kazanmış ürünlerle ilgili düzenleme getirmeyi hedeflediği değerlendirilmektedir. Yönetmeliğin ikinci el beyaz eşyaların ithalatının önünü açtığı yolundaki değerlendirmelerin yanlış anlaşıldığı düşünülmektedir.

Türkiye, Avrupa’nın bir numaralı beyaz eşya üretim merkezi olup; sektörümüz üretiminin yüzde 75’ini ihraç eden, yıllık 4,5 milyar dolarlık ihracat ile cari fazla vererek ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan lokomotif bir sektördür.

İthalat Rejimini düzenleyen Ticaret Bakanlığı’mızın ve Atık mevzuatını düzenleyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mızın ülkemizin üretimi ve ihracatı güçlü sektörlerini gözeterek gerekli düzenlemeleri yapacağından ve yanlış anlaşılmaların önüne geçeceğinden kuşkumuz yoktur.

Alibaba CEO’sunu bulut başkanı olarak görevlendirdi

0
Alibaba Group, üst yönetim ekibinde değişiklikler yaparak CTO’sunu değiştirdi ve başkanı ve CEO’su Daniel Zhang’a bulut işinin başkan vekili olarak ek bir rol verdi. Çinli teknoloji devi, bu şekilde yer değiştirmelerin yıllık bir rutin olduğunu söylüyor. Wu Zeming, Alibaba’nın yeni CTO’su ve pozisyonu 2019’da göreve atanan Li Cheng’den devralıyor. Alibaba yaptığı açıklamada, Cheng’in teknoloji danışmanı olarak şirkette kalacağını söyledi. Wu, yerel hizmetlerin CTO’su olarak devam edecekti. Daniel Zhang’ın Alibaba Cloud’un başkan vekili olarak ek rolü, daha önce bu pozisyonda bulunan Jeff Zhang’ın şimdi şirketin araştırma kolu Damo Academy’nin başına geçtiğini görüyor. Jeff Zhang ayrıca çip geliştirme ekibi, T-Head ve Nesnelerin İnterneti (IoT) projelerinin denetimini elinde tutuyor. Alibaba, üst yönetim ekibindeki değişikliklerin, şirketin pazardaki değişikliklere ve ekibinin büyümesine ayak uydurabilmesini sağlamak için “yılda bir” yapıldığını söyledi. Alibaba, Eylül 2022’de sona eren en son üç aylık kazançlarında, gelirinde yıllık yüzde 3 artışla 207.18 milyar yuan’a (29,12 milyar dolara) ulaştığını bildirdi. Alibaba Cloud ve DingTalk’tan oluşan toplam bulut geliri 26.76 milyar yuan (3.76 milyar dolar) olarak gerçekleşti.

Programlamada yapay zeka dönemi başlıyor

0
Yapay zeka daha fazla yazılım geliştirme çalışmasında görev alırken, geliştiriciler sonunda kodlama araçlarından çok eğitim modelleriyle çalışabilir. Pluralsight yazarı Vlad Catrinescu : “Bulut ilk kez popüler olmaya başladığında ve şirketler Office 365’e geçtiğinde herkes BT Uzmanlarının yakında işsiz kalacağını söylüyordu. “Bil bakalım ne oldu, hala buradayız ve her zamankinden daha meşgulüz” diyor. Fixie.ai’nin CEO’su ve kurucu ortağı Matt Welsh , örneğin , önümüzdeki on yıl içinde “programlamanın modasının geçeceğini” tahmin ediyor. Association for Computing Machinery tarafından yayınlanan yakın tarihli bir makalede, “Geleneksel ‘bir program yazma’ fikrinin yok olmaya doğru gittiğine inanıyorum” diye tahminde bulunuyor . “Aslında, çok özel uygulamalar dışındaki tüm uygulamalar için, bildiğimiz şekliyle çoğu yazılımın yerini programlanmış değil, eğitilmiş yapay zeka sistemleri alacak” diyor. O halde BT uzmanlarının ve geliştiricilerinin rolleri tam olarak ne olacak? Catrinescu, yeni nesil otomatikleştirilmiş veya düşük kodlu geliştirme çözümlerinin aslında, BT uzmanlarına ve geliştiricilere daha zorlu uygulamalar üzerinde çalışmaları için güç verdiğine inanıyor. Catrinescu: “BT departmanları, kurumsal uygulamalara ve sisteme çok değer katacak karmaşık uygulamalar ve otomasyonlar oluşturmaya odaklanabilir” diyor. Baş yaratıcı teknoloji uzmanı ve argodesign’ın kurucu ortağı Jared Ficklin: “Yakın zamana kadar, geliştirmenin odak noktası mühendislikten daha iyi yararlanmak veya daha geniş bir kod yazarları havuzundan daha fazla yeniden kullanım elde etmekti. Bu, normal uygulama geliştiricilerin, makine öğrenimi uzmanları tarafından yazılan, beceriler adı verilen kod modüllerini kullanarak yapay zeka çözümlerini düzenlemek için bir grafik arabirim kullanmasına olanak tanıyan düzenlemeyi kolaylaştıran araçlara yol açtı. Benzer şekilde, bu, sektördeki konu uzmanlarının bütünü yönetmesine olanak tanır” diyor.

Bulut bilişimin büyümesi ne zaman duracak?

0
Pandemi, bulut bilişimde büyük bir büyüme artışına neden oldu. Bulut, artık tüm gelişmekte olan teknolojilerin temelini oluşturuyor. Bu büyüme devam edecek ama oran tartışmalı. IoT Analytics, ileriye dönük olarak genel bulut sağlayıcılara yönelik tahminlerini paylaştı. Rapora göre bu pazarın 2022’de 157 milyar dolardan beş yıl içinde yaklaşık 597 milyar dolara yükselmesi tahmin ediliyor. Bu rakamlar yalnızca hiper ölçekleyiciler için pazarı temsil ediyor. Bulut bilgi işlem pazarı ve özellikle hiper ölçekleyiciler hakkında doğru olan şey, bulut bilişimin, gelişen teknolojinin ilerlemesinin temeli olmasıdır. Örneğin, yapay zeka daha fazla gelişirse, çalıştığı platform olan hiper ölçekleyiciler de büyür. Bulut yerel geliştirme, devops ve aklınıza gelebilecek diğer her şey için aynı şey. Hiper ölçekleyiciler üzerinde çalışırlar. Bu nedenle, yeni teknolojilere olan ilgi değişse bile, hiper ölçekleyiciler masa başında kalmaya devam edecek ve ne olursa olsun büyüyecektir. Hiper ölçekleyici alanının tutarlı bir şekilde büyümesini sağlayan şey, giriş engelidir. Ölçeklenebilen ve gereken varlık noktalarına sahip rekabetçi bir genel bulut sağlayıcısı oluşturmak için milyarlarca sermayeye ihtiyacınız olacaktır. Ayrıca, rekabetçi hale gelmeniz o kadar uzun yıllar alır ki, muhtemelen pazarı kaçırırsınız. Bu nedenle, daha büyük oyuncuların başarı şanslarının daha yüksek olduğu diğer alanlara odaklanmak için yıllar önce genel bulut alanından ayrıldılar. Birkaç güçlü oyuncu nispeten basit bir pazarda büyüyebilir ve pazarlama ve geliştirmeyi büyümeye ve pazarı daha iyi korumaya odaklayabilir. Ancak, büyümeyi yönlendirecek en büyük güç bağımlılıktır. Yeni ve yenilikçi teknolojilerin çoğu hiper ölçekleyiciler üzerinde çalışır. Yapay zeka, sunucusuz, kapsayıcılar, blok zinciri ve hatta uç bilgi işlemde güçlü bir büyüme görüyoruz, bunların tümü barındırma platformu olarak bir hiper ölçekleyiciye bağlı. Gelecekte icat ettiğimiz veya yeniden icat ettiğimiz çoğu teknoloji, genel bulut sağlayıcılarına bağlı olmaya devam edecek ve daha fazla büyüme sağlayacaktır. Dolayısıyla, pazar nereye giderse gitsin ve hiper ölçekleyiciler daha çok eski teknoloji gibi görünmeye başlasa bile, bağımlılıklar devam edecek ve büyüme devam edecek. Hiper ölçekleyici pazarı daha karmaşık ve parçalı hale gelebilir. Ancak genel bulutlar, büyümeyi ve yeniliği yönlendiren motorlardır.

Takip edilen alarm sistemleri 50 milyonu aştı

Berg Insight ev ve küçük işletme güvenlik sistemleri pazarı hakkında yeni bulgular yayınladı. Avrupa’da profesyonel olarak izlenen alarm sistemlerinin sayısının, 2021’de 17.6 milyondan 2026’da 21.9 milyona ulaşarak yüzde 4,5’lik bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) ile büyüyeceği tahmin ediliyor. Kuzey Amerika’da izlenen alarm sistemlerinin sayısının tahmin ediliyor 2021’de 33.6 milyondan 2026’da 39 milyona çıkarak yüzde 3’lük bir YBBO ile büyümek. Küçük işletmeler ve özel evler için güvenlik sistemleri üç ana kategoriye ayrılabilir; yerel, kendi kendini izleyen ve profesyonelce izlenen güvenlik sistemleri. Etkinleştirildiğinde, yerel bir güvenlik sistemi çevreyi uyarmak ve davetsiz misafirleri korkutmak için bir alarm sesi çıkarır. Bu tür sistemler izlenmez ve uzaktan erişim sağlanamaz. Kendi kendine izlenen bir güvenlik sistemi bağlanır ve bir akıllı telefon uygulaması aracılığıyla bir metin mesajı, e-posta veya push bildirimi göndererek tesis sahibini etkinleştirildiğinde bilgilendirir. Profesyonel olarak izlenen bir güvenlik sistemi, bir Alarm Alma Merkezine (ARC) bağlanır. Sistem etkinleştirildiğinde, ARC bir güvenlik devriyesi gönderebilir ve acil servislerle iletişime geçebilir. Berg Insight Kıdemli Analisti Martin Backman, “Avrupa ve Kuzey Amerika’daki ev ve küçük işletme güvenlik sistemi pazarı, kullanıcılar için daha fazla güvenlik ve kolaylık sağlayan etkileşimli sistemlere geçişle istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor” diyor.

Sahne XL globale taşınacak

0

Yürüttüğü çalışmalarla girişimcilik ekosisteminin kesişim noktası olan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), 2022 yılını en büyük etkinliği olan Sahne XL ile kapattı. “#kesişim” temasıyla düzenlenen etkinliğe İstanbul Ticaret Odası Başkanı ve BTM Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç de katılarak açılış konuşmasını yaptı.

Sözlerine “2022’de de ülkemizde girişimciliği artırmak için karınca gibi çalıştık” diye başlayan Avdagiç, “Pandemi sonrası dönemi ve özellikle de 2022 yılını sıçrama günlerine çevirmeye çabaladık. Bu çabalarımızın karşılıksız kalmadığını görmenin, Türkiye’yi ‘girişim güneşiyle aydınlanmış bir geleceğe taşımanın’ mutluluğu içindeyiz” dedi.

Bu yıl BTM’nin 5’inci yılını kutladıklarına dikkat çeken Avdagiç, “Bilgiyi Ticarileştirme Merkezimizi, atılım dönemimizin amiral gemisi yaptık. Öyle ki dönemimizde BTM, fiziki kapasitesini 10 kat, girişimlerinin değerlemesini ise 506 kat artırdı. Kuşkusuz bu çatı altında yaptığımız işlerin en büyüğü, Türk girişimciliğine ve yatırım kültürüne ‘bilginin ticarileştirilmesi fikrini’ bir daha çıkmamak üzere dahil etmemiz olmuştur” diye konuştu.

5 yılda 55 yıllık mesafe alındı

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin, dünyada bir ticaret odası tarafından kurulan ilk ve halen tek girişimcilik/startup merkezi olduğuna vurgu yapan İTO Başkanı Avdagiç, “5 yılda 55 yıllık mesafe kat etmemizin bir nedeni var. Rekabetçiliğimizi ancak teknolojik bir sıçramayla artırabiliriz.

Bu ise ancak teknolojik sıçrayışımızı ‘zincirleme bir sıçrayışa’ dönüştürmekle mümkündür. Bunu sağlayacak olan tek vasıta ise girişimciliktir, teşebbüs ruhumuzu diri ve pratiğe dönüşecek halde tutmaktır. İşte Türk iş dünyasının en büyük iş örgütü olarak biz, BTM ile bunu yapıyoruz. Elimizi taşın altına koyarak ciddi bir ekosistem oluşturuyoruz. Bugün burada bulunan sizler bunun en canlı tanıklarısınız” dedi.

Yılın son Sahne XL etkinliğini “#kesişim” temasıyla yaptıklarına dikkat çeken Avdagiç, “Çünkü burada ‘girişimci ve yatırımcının yolları’ kesişiyor, buluşuyor. İnanıyoruz ki;

yolumuz startuplarla kesiştikçe geleceğimiz daha hızlı şekillenecektir. Şimdi yeni bir hedefimiz var: Bu kesişimi/buluşmayı küresel ölçekte yapacağız. Böylece Sahne XL global nitelik kazanacak. Girişimlerimiz yerli ve yabancı yatırımcılarla buluşacak. Türk girişimleri, dünyaya daha çok değer katacak” diyerek sözlerini tamamladı.

Yeni programlarla büyüyor

Teknoloji yazarı ve programcısı Ahmet Can Şit’in sunuculuğunda gerçekleştirilen etkinlikte diğer açılış konuşmasını BTM Genel Müdürü İbrahim Elbaşı yaptı. Bu yıl 5’inci yaşlarını Girişimin Merkezi sloganı ile kutladıklarını belirten Elbaşı, “Etkinlikler anlamında bu yıl yeni bir konsepte daha imza attık. Girişimcilerimizin ve kurumsal iş dünyası liderlerinin bir araya geldiği ‘Sahne Kurumsal’ etkinliğini geçtiğimiz haftalarda ilk kez düzenledik ve büyük teveccüh gördü. Bu etkinliği biraz daha sektörel bir bakış açısıyla tasarladık. Sahne Kurumsal’da özellikle, kurumların spesifik ihtiyaçlarına yönelik olarak, ilgili startuplarla bir araya gelmelerini ve devamı gelecek olan bu buluşmalardan verimli iş birlikleri doğmasını amaçlıyoruz. Bu anlamda çok da güzel geri dönüşler aldık. İnşallah devamı da gelecek” dedi.

BTM’nin artık başka bir ligde olduğuna dikkat çeken Elbaşı, “Artık global arenada da daha etkin olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu amaçla uluslararası işbirliklerine de sıcak bakıyoruz. Önümüzdeki günlerde bu yönde bir programımızın da duyurusunu yapacağız. Artık BTM, global platformlarda daha fazla boy gösterecek” diyerek sözlerini tamamladı.

İki panel 16 sunum yapıldı

Etkinlikte BTM Genel Müdürü İbrahim Elbaşı’nın moderatörlüğünde Domino Ventures Yönetici Ortağı Mustafa Kopuk ile 500 Emerging Europe Yönetici Ortağı Enis Hulli’nin katıldığı “Ne değişti?” başlıklı startup yatırımcılığı söyleşisi ile; Maderatörlüğünü Türkiye Metaverse Platformu Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan’ın yaptığı Aktör ve Wideangle Kurucu Ortağı Birand Tunca, yine Wideangle Kurucu Ortağı Çağlan Tanrıverdi ile Sandbox MENA ve Türkiye Ülke Müdürü Arslan Kirean’ın katıldığı “Web Evrimi: Web3 Geleceğimiz mi? Bir tür Hype mı?” konulu panel de gerçekleştirildi. Etkinlikte Ön Kuluçka ve Kuluçka programlarından mezun olan 16 girişim ise yatırımcılar karşısında sahne alarak sunumlarını gerçekleştirdi. Sahne XL’e katılan girişimler dahil 36 BTM girişimi de girişimci holünde standları ile yer aldı. Etkinlikte sahneye çıkan girişimler şöyle:

  • Binderclub: Kullanıcıların 12 saat içinde anonim olarak özgürce fikirlerini sunabildiği, kişilerin değil, fikirlerin ön plana çıktığı bir sosyal medya platformu.
  • Oniki: Yapay zeka destekli B2B eşleştirmeler yapan, hibrit bir etkinlik teknolojisi.
  • Holograt Metaverse: Metaverse için Web3 altyapısı ve blockchain ile geliştirilen; kültür, sanat, eğlencede NFT odaklı ve bazı stratejik sektörlerde blockchain tabanlı finans kullanarak iş süreç çözümlerine odaklanan bir girişim.
  • ÇORAP: Çevrimiçi Organik Reklam Ağı Projesi (ÇORAP) internet üzerinden reklam verenlerin görev yaparak para kazanmak isteyen hedef kitleye reklamını sunmasını ve görevler vermesini uçtan uca sağlayan yapay zekâ destekli mobil ve web üzerinden yayın yapan bir reklam yayınlama, izleme, izletme ve takip platformu.
  • SynthData: Yapay zeka tabanlı, sentetik veri üretim platformu.
  • NFS Fonksiyonel Gıda: Günlük gıdaları doğal kaynaklardan, doğal proseslerle elde edilmiş fonksiyonel besin öğeleriyle zenginleştiren ve gıdayı beslenmenin ötesine taşıyarak, fonksiyonel gıdalar üreten bir girişim.
  • Memoritory: Kişilerin birbirlerine hediye edebilmeleri için kişiselleştirilmiş mobil oyunlar ile markaların eğitim, pazarlama, oryantasyon süreçlerini dijitalleştiren, verimlilik ve etkileşimlerini artıran, kurumsallarına özel mobil oyunlar sunan bir girişim.
  • Grawindy: İşletim özellikleri sayesinde düşük rüzgar seviyelerinde de etkin, aşırı yüksek rüzgarlarda parçalanma riski taşımayan, kompozit malzeme gerektirmeyen, frenleme sistemi ihtiyacı olmayan, rüzgar yönünden bağımsız çalıştırılabilen, ihtiyaca göre şekli dizayn  edilebilen, enerji kullanım alanına yakın kurulabilen, işletiminde kolay ve düşük maliyet sunan yenilikçi bir çekirdek rüzgar teknolojisi.
  • E-Loops Akademi: Öğretmenlerin ve öğrencilerin buluştuğu, eğitim odaklı video içerik platformu.
  • Selfprof: Mesleklere göre özelleştirilmiş, self-servis web ve pazarlama çözümleri platformu.
  • Tamly: Doğru hedef kitleyi tespit ederek, potansiyel müşterilere ulaşmayı sağlayan platform.
  • Dizel Enerji: Patentli teknolojisiyle, fosil yakıt kullanan tesislerin ısı üretim merkezlerini ve varsa elektrik üretim ünitelerini biyokütle yakıtlar da yakabilecekleri çift yakıt sistemine, yani yenilenebilir enerjiye dönüştüren girişim.
  • From Your Eyes: İnsan ve yapay zeka işbirliğiyle görme engelli kullanıcılara hem hızlı hem de nitelikli görsel açıklamalar sunan bir mobil uygulama.
  • Hydrolyx: Atık sulardan yeşil hidrojen üreten enerji dönüşüm sistemleri sağlayan girişim.
  • TEATRONE: Sahne sanatları içeriklerini yayın platformuyla izleyicilerle buluşturan girişim.
  • Quizflight: Kullanıcıların sınav oluşturup, sorular eklediği ve katılımcılarla paylaştığı, oyunlaştırılmış, çevrimiçi test platformu.

Küçük işletmeler perakendenin dijitalleşmesini hissedecek

0
Giyim ve perakende sektörü, pandemi ve IoT yatırımının yavaş ama istikrarlı bir şekilde artmasından bu yana muazzam bir değişim geçirdi. Geleneksel alışveriş deneyimlerini kademeli olarak uzaktan, ancak daha etkileşimli ve kişiselleştirilmiş modellere kaydırdı. Omdia’nın kıdemli IoT analisti Eleftheria Kouri, e-ticaret platformlarına ve çevrimiçi alışveriş hizmetlerine yönelik baskının, pandemi sırasında işletmeler alıcı ilgisini sürdürmek için çabalarken hızla hızlandığını ve bunun yalnızca “Covid sonrası arenada” genişleyen bir trend olduğunu söylüyor. Kouri: “Tüketiciler, çevrimiçi alışveriş yoluyla sunulan rahatlığa ve kişiselleştirilmiş seçeneklere değer veriyor. Pandemi sırasında birçok perakendeci, ürünleri sanal olarak denemek için AR veya kişisel bir müşterinin rehberliğinde doğrudan bir mağazadan canlı akış alışverişi yapmak için AR gibi kullanıcılara mağaza içi alışverişi hatırlatan etkileşimli özellikler ekleyerek çevrimiçi mağaza deneyimlerini daha da optimize etti” dedi. Perakendeyi otomatikleştirme çabaları, sektördeki birçok teknolojik ilerlemenin arkasındaki itici güç olarak yüksek üretim çıktısını korurken maliyetleri en aza indirerek artan işgücü maliyetleri ve pandemiden kaynaklanan devam eden kesintilerle desteklendi. Pandeminin bu zincirleme etkileri sadece perakendeye özgü olmasa da tüketici alışkanlıklarındaki değişim ve işletmelerin buna uyum sağlama ihtiyacı bu sektörde özellikle hissediliyor. Şimdi, Avrupa’ya yayılan yaşam maliyeti krizi ve artan enflasyon oranlarının küresel ekonomileri sıkıştırmasına neden olurken, perakendeciler ayakta kalabilmek için bir kez daha uyum sağlamak zorunda kalacak. Önümüzdeki yıla bakıldığında, perakende sektöründe IoT yalnızca daha yüksek benimseme ve yatırım oranları görmek için çalışıyor. Kouri’ye göre, bu dijital araçlar giderek daha uygun maliyetli ve kolay erişilebilir hale geldikçe, bilgisayar görüşü, yapay zeka ve veri analitiği gibi yeni teknolojileri kullanan orta ve küçük ölçekli işletmeler göreceğiz. Toplanan verilerden yararlanan bu işletmeler, daha geleneksel kitle stratejilerinin yerini alan daha özel pazarlama ve iletişim kampanyaları da görecek.

E-Posta Yedekleme Nasıl Yapılır? Hangi Periyotlarla E-Postalarınızı Yedeklemelisiniz?

0
E-posta, günümüzde en yaygın iletişim yöntemlerinden biridir. Bu yüzden her büyüklükteki işletme, operasyonlarının sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlamak için güvenilir bir e-posta sunucusuna ihtiyaç duyar. Ancak e-posta hizmetiniz durdurulursa ve tüm verileriniz kaybolursa işletmenize ne olur?  İşletmeniz, iş kaybından ve önemli mali zarardan kurtulabilir mi? Tüm bu felaket senaryolarının işletmenizin başına gelmesini istemiyorsanız, tüm e-posta verilerinizin güvende olmasını sağlamak için bir yedekleme sistemi kullanmanız gerekir. E-posta yedekleme, kritik iş bilgilerini korumak isteyen küçük ve orta ölçekli işletmeler için bir zorunluluktur. Özellikle bulut tabanlı olan bu hizmetler, sınırsız depolama ve saklama sağlayarak üst düzey güvenlik sunar ve yedeklemenizi hızlıca yapmanızı sağlar. Diğer gelişmiş özellikler; gelişmiş arama, e-posta eki yöneticisi ve ayrıntılı erişim ve kontrol özellikleri gibi birçok premium özellik içerir. 

E-posta Yedekleme Nedir?

Virüsler, yazılım arızaları, elektrik kesintileri, insan hataları, sabit disk arızaları; tüm belgeler, resimler, e-posta’lar ve diğer dosyalar dahil olmak üzere sabit diskteki verileri yok edebilir. Bu noktada e-posta yedeklemeye ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu yüzden e-posta yedekleme, koruma ve kurtarma, artan uyumluluk zorunluluklarıyla birlikte veri silme tehlikeleri nedeniyle şimdi her zamankinden daha önemlidir diyebiliriz.

Neden E-posta Yedekleme Kullanmalısınız?

E-posta yedekleme, aşağıdaki senaryolarda size yardımcı olacak güçlü ancak basit yöntemdir. 
  1. Kazara veya Kasıtlı Silmeye Karşı Koruma
E-posta, birçok şirket için hayati bir iletişim aracıdır ve genellikle çok önemli bilgileri depolamanıza olanak sağlar. Şirketinizin e-posta sisteminde depolanan tüm verileri düşünün. Bu e-posta verileri, işletmenizin başarısı için çok önemlidir ve herhangi bir veri kaybından kaynaklanan kişisel ve finansal zarar çok büyük olabilir. E-posta yedekleme, tüm bu felaket senaryolarını engelleyebilir.
  1. Mevzuata Uygunluk 
Önemli bilgileri (siparişler, ödemeler, vergiler, çalışma belgeleri vb.) içeren e-posta’ları belirli bir süre saklamanın zorunlu olduğu sektörler vardır. Örneğin KVKK kurallarını dikkate almak bu noktada çok önemlidir. 
  1. Ek Alan
Bir e-posta yedekleme hizmeti ile yedeklemeniz her şeyi kopyalayacağı için mevcut e-posta hesaplarınızda yer açabilirsiniz.
  1. Gelecekteki Kullanım
Birçok e-posta silinir, fakat geriye dönüp bakıldığında, gelecekteki amaçlar için saklanması gerekir. Yani bazen geri alınamayan eski e-posta’lara erişim gerekebilir. Bu noktada bir yedekleme sistemi olmadan bunu yapmak mümkün değildir.
  1. Bilgisayar Korsanlarından Korunma
Kimlik hırsızlığı her zaman bir tehdittir. Şirket e-posta’nız saldırıya uğrarsa, tüm verilerinizin anında çalınmasına ve yok olmasına neden olabilir. Bir yedekleme sistemine sahip olmak, hesabınıza erişemeseniz bile tüm e-posta’larınızın erişilebilir olmasını sağlar.
  1. Ücretsiz E-posta Hizmetindeki Sıkıntılar
Ücretsiz bir e-posta hizmeti kullanıyorsanız, sağlayıcının kurallarına uymak zorunda kalırsınız. E-posta hesaplarınız, bilginiz veya rızanız olmadan kaybolabilir veya bloke edilebilir. Yedekleme sistemi, e-posta sağlayıcının eylemlerinden bağımsız olarak e-posta’larınıza erişmenizi sağlar.
  1. İnsan Hatası
Çalışanlar bazen önemli e-posta’ları yanlışlıkla silebilir. Ancak, e-posta’larınız yedeklenirse bu asla bir sorun olmaz. Gördüğünüz gibi e-posta yedekleme yoluyla işletmenizi korumak için birçok neden vardır. Yedekleme sistemleri oldukça uygun maliyetlidir ve bir gün e-posta’larınız kaybolursa gerçekten katlandığınız bu maliyetine değer. Bu noktada işletmenizin tüm yasalara uyması da çok önemlidir ve e-posta yedekleme tam olarak bunu sağlar. Bir yedekleme sistemi kullanarak tüm e-posta iletişimlerinizi güvenli ve erişilebilir tutabilirsiniz. Bu noktada uygun maliyetli ve etkileyici bir çözüm deneyimlemek isterseniz, Uzman Posta Profesyonel E-Posta Sigortası, silinen e-posta’larınızı tamamen geri getirmenize olanak tanır. Uzman Posta E-posta Sigortası ile 30 günlük e-posta yazışma geçmişi ve bu 30 güne ait tüm e-posta içerikleri hiçbir zaman kaybolmaz. Hatta e-posta’nız çöp kutunuzdan silmiş olsanız bile istediğiniz e-posta’lar sigorta kapsamında geri getirilebilir. Ek olarak, sigortalı e-posta hesap işlemleri sadece yönetici erişimine açıktır. Bu sayede veri gizliliğiniz sağlanır.

E-Posta Yedekleme Nasıl Yapılır?

Uzman Posta E-posta Sigortası, sebebi ne olursa olsun silinen e-mail’lerinizi tamamen ya da silenen öğeler arasından arama yaparak kurtarmanıza olanak tanır.  Sigortalı e-posta hesabınıza ait son 30 günlük yazışma geçmişi ve tüm mesaj içerikleri E-posta sigortası sayesinde artık hiç bir zaman kaybolmaz.
  • Sigortalı e-posta hesabınızdaki tüm e-posta’lar 30 gün süresince korunur.
  • E-posta’larınızı çöp kutunuzdan temizlemiş olsanız bile tüm içeriğiniz sigorta kapsamında geri döndürülebilir.
  • Sigortalı hesabınızı istediğiniz zaman istediğiniz hesaba geri döndürülür.
  • Sigortalı hesap işlemleri sadece belirlediğiniz yöneticilerin erişimlerine açıktır. Bu sayede veri gizliliğinizi koruyabilirsiniz.
  • Kalıcı olarak silseniz dahi e-posta sigortası ile tüm verilerinizi kurtarabilirsiniz.

IoT analitiğinde dört büyük eğilim

Gelişmiş dijital ikiz teknolojisinden bilgisayar görüşünün yükselişine kadar, yeni yılda beklenen bazı önemli trendleri bu yazımızda anlattık. Yıllar içinde analitik, IoT’nin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Üreticiler gibi endüstriyel kuruluşlar, ulaşım ve enerji şirketleri ve dünya çapındaki hükümetler, operasyonel verimliliği artırmak ve önemli maliyet ve operasyonel tasarruflar sağlamak için bu teknolojileri benimsemeye devam ediyor. Yapay zeka (AI), akış analitiği ve makine öğrenimi (ML) gibi gelişmiş analitik, IoT teknolojileri ve sensörlerle birleştirildiğinde akıllı fabrikalara, şebeke altyapısına ve hatta şehirlere güç sağlamaya yardımcı olabilir. Peki 2023 bu önemli alanda neler getirecek? IoT World Today, analitik şirketi SAS’ın başkan yardımcısı Jason Mann ile bu teknolojinin yükselişi ve ortaya çıkması öngörülen trendler hakkında konuştu. Düşük Kodlu, Kodsuz Geliştirme Mann: “IoT girişimlerinin endüstriler arasında geniş ölçüde benimsendiğini görmeye devam edeceğiz. Bu alanda epeydir bir ivme var. Üç ya da dört yıl öncesine bakarsanız, kavram kanıtlama (POC) fikrine gerçek bir odaklanma vardı. Ancak müşterilerimiz bu POC’lerden daha sürdürülebilir ve uzun vadeli bir şeye geçiyor” ifadelerini kullandı. Bilgisayarla Görmenin Endüstriyel Olarak Kabul Edilmesi Mann: “Birçok insan bilgisayarla görmeyi nesne algılama olarak düşünür. Ancak bu, çok fazla büyüme gördüğümüz bir alan ve geniş bir uygulama yelpazesine sahip. İzleme gerektiren bir alanı belirlemek ve operatörleri bir şey olduğu konusunda uyarmak için uyarılar ayarlamak ve zamanla eğitim yoluyla düzeltebilecekleri sorunlu alanları belirlemek için kullanabilirsiniz” diyor. Uç ve Bulut Arasındaki Çizgiyi Bulanıklaştırmak Mann: “Şirket içi veya bulut içi bilgi işlem ile uç bilgi işlem arasında açık bir çizgi vardı. Uç nokta, bulutun dışında yaşayan dağıtılmış cihazlar sağlayan ağ şirketlerinin alanıydı. Son 12 ila 18 ay içinde, kuruluşlar uç analitiği ve bunun sonucunda karar verme sürecini veri kaynağına daha da yaklaştırdıkça, bulut altyapısı üzerinde uç bilişime doğru hızlanan bir hareket oldu” ifadelerini kullandı. Dijital İkizler Sensörlerin çoğalması aynı zamanda sistemleri dijital bir ortamda temsil etmenin giderek daha basit hale geldiği anlamına geliyor. Bu da gelişmiş dijital ikiz teknolojilerin geleceğinin parlak olduğunu gösteriyor.

Yapay zeka hatalı kod üretiyor

Stanford Üniversitesi bilgisayar bilimcileri tarafından yapılan bir araştırma, yapay zeka destekli asistanlar kullanan geliştiricilerin genellikle hatalı kod ürettiklerini ortaya çıkardı. “Kullanıcılar Yapay Zeka Asistanlarıyla Daha Fazla Güvenli Olmayan Kod Yazıyor mu?” Başlıklı makale, geliştiricilerin tartışmalı GitHub Copilot gibi yapay zeka kodlama yardımcılarını kullanımlarını inceliyor. Yazarlar; “Bir yapay zeka asistanına erişimi olan katılımcılar, erişimi olmayanlara göre genellikle daha fazla güvenlik açığı üretti ve özellikle dizi şifreleme ve SQL enjeksiyonu için önemli sonuçlar elde etti” dedi. Rapor ayrıca, yapay zeka asistanlarını kullanan geliştiricilerin, kodlarının kalitesine olan güvenlerini yanlış yönlendirdiklerini de ortaya çıkardı. Yazarlar: “Ayrıca, bir yapay zeka asistanına erişim sağlanan katılımcıların, AI asistanına erişimi olmayanlara göre güvenli kod yazdıklarına inanma olasılıklarının daha yüksek olduğunu bulduk” diye ekledi. Çalışmanın bir parçası olarak 47 kişiden çeşitli istemlere yanıt olarak kod yazmaları istendi. Bazı katılımcılara yapay zeka yardımı verilirken, geri kalanlara verilmedi. İlk istem, “Python’da, birinin belirli bir simetrik anahtarı kullanarak belirli bir diziyi şifrelediği ve diğerinin şifresini çözdüğü iki işlev yazın” idi. Bu istem için, yapay zeka yardımı olmayan kodlayıcıların yüzde 79’u doğru yanıt verdi. Yardım alan grupta ise bu oran yüzde 67’de kaldı. Ek olarak, yardım edilen grubun “güvensiz bir çözüm sağlama olasılığının önemli ölçüde daha yüksek olduğu (p < 0.05, Welch’in eşit olmayan varyanslar t-testi kullanılarak) ve aynı zamanda ikame şifreleri gibi önemsiz şifreleri kullanma olasılığının da önemli ölçüde daha yüksek olduğu belirlendi.

Sürücüsüz kamyon şirketi küçülmeye gidiyor

0
Otonom sürüş teknolojisi endüstrisinin karşı karşıya olduğu sorunların bir başka işareti olarak otonom kamyon şirketi TuSimple’da toplu işten çıkarmalar planlanıyor. Wall Street Journal’da yer alan bir habere göre, firma çalışanlarının yarısı etkilenebilir. Böyle bir durumda, San Diego merkezli şirketten henüz bir onay gelmemesine rağmen, 1.430 çalışanından yaklaşık 700’ü işini kaybedebilir. Özellikle Navistar ile amaca yönelik otonom kamyonları birlikte geliştirmek için yapılan bir anlaşmanın iptal edilmesinin ardından, şirkette işten çıkarma söylentileri haftalardır ortalıkta dolaşıyor. Yönetici seviyesinde de bir çalkantı dönemi yaşandı ve Cheng Lu, daha önce zorla görevden alındıktan sonra şirketin CEO’su olarak görevine geri döndü. Lu, bir iç soruşturmanın bazı çalışanların Çinli bir şirket olan Hydron ile bilgi paylaştığını ortaya çıkardıktan sonra TuSimple’ın kurucu ortağı Xiaodi Hou’nun yerini aldı. TuSimple, Hydron ile olan ilişkisine ilişkin federal soruşturmalarla da karşı karşıya kaldı. İşten çıkarmaların, TuSimple’ın kendi kendini süren kamyonlarının Arizona ve Teksas’taki halka açık yollarda test programları da dahil olmak üzere geliştirme çalışmalarını önemli ölçüde azaltmasına neden olacağı bildirildi. Sürücüsüz yazılım için algoritmalar üzerinde çalışan ekip de azaltılabilir. Şirketin hisselerinde yıl içerisinde yaşanan yüzde 96’lık düşüş, kötü gidişatın en önemli göstergesi.