Almanya elektrikli araç şarj istasyonu planını açıkladı

0
Alman hükümeti, kendi projesi kapsamında ülke genelinde elektrikli araçlar için şarj istasyonlarının sayısını hızla artırmak için üç yılda 6.3 milyar Euro harcama planını onayladı. Plan, şarj istasyonu sayısının şu anda 70.000’den 2030’a kadar 1 milyona çıkarak 14 kat artmasını öngörüyor. Bunları şu anda yetersiz tedarik edilen yerel belediyelerde inşa etmeye odaklanacaktır. Ayrıca, şu anda yaklaşık 1.5 milyon olan elektrikli araç sayısının 2030 yılına kadar Almanya yollarında 15 milyona ulaşmasını hedefliyor. Hükümetin planındaki diğer önlemler arasında, şarj noktaları inşa etmek için devlet onaylarının hızlandırılması yer alıyor. Federal Ulaştırma Bakanı Volker Wissing yaptığı açıklamada: “Amacımız: şarj altyapısının genişletilmesini hızlandırmak, şarj sürecini basitleştirmek ve böylece insanların geçiWissing, kabinenin planı onaylamasının ardından düzenlediği basın toplantısında, Almanya’nın elektrikli araç pazarında katlanarak büyüme beklediğini ve hükümetin alıcıların bu tür arabalara geçişini daha çekici hale getirmek istediğini söyledi.şini kolaylaştırmak” dedi.

Güney Afrika kripto platformları lisanslanmak zorunda

Ülkenin finansal davranış düzenleyicisi yaptığı açıklamada, Güney Afrika’daki kripto para birimi finans şirketlerinin yasal olarak faaliyet gösterebilmek için 1 Haziran ile 20 Kasım 2023 arasında bir lisans başvurusunda bulunmaları gerektiğini söyledi. Finansal Sektör Davranış Otoritesi Düzenleyici Çerçeveler Departmanı başkanı Eugene Du Toit bir basın toplantısında yaptığı açıklamada, kripto varlıklarının finansal ürünler olduğuna dair bir açıklamanın, bunların yasal ihale oldukları anlamına gelmediğini söyledi. Du Toit, “Kripto varlıklarını meşrulaştırmıyoruz. Kripto varlıklarına güvenmiyoruz” dedi. Dünyanın dört bir yanındaki finansal gözlemciler, fiyatları geçen yıl Kasım ayında ulaşılan tarihi zirvelerden düşen, artan sayıda dijital kripto para ve tokenin nasıl düzenleneceği ile boğuşuyor. Düzenleyicinin başkanı Unathi Kamlana, FCSA’nın kasıtlı olarak kripto para birimleri yerine kripto varlıklarına atıfta bulunduğunu, çünkü düzenleyicilerin para birimi olarak nitelendirildiğine inanmadıklarını söyledi. Güney Afrika’nın merkez bankası başkanı Ağustos ayında ülkenin gri listeye alınma riski altında olduğunu söyledi. IMF araştırmacılarının geçen yıl bir ülkeye sermaye akışını GSYİH’nın ortalama yüzde 7,6’sı kadar azalttığını söyledi.

Dijital reklam pazarı ‘yaşam belirtileri’ gösteriyor

2022 yılını geride bırakmaya hazırlanırken, dijital reklam pazarı ‘yaşam belirtileri’ gösteriyor ancak ekonomi 2023 görünümü bulutlu bir şekilde ilerliyor. Snap, teknoloji ve sosyal medya şirketleri için üçüncü çeyrek kazanç sezonunu başlattığında, yatırımcılar, sektörün çoğunda mütevazı bir gelir artışı bekliyor. Zorlu görünüm, rekor düzeyde yüksek enflasyon ve Ukrayna’daki savaştan kaynaklanan küresel jeopolitik belirsizliğin ve ABD-Çin gerilimlerinin şirketlerin pazarlama bütçelerini kısmasına neden olduğu bir dönemi takip ediyor. Bu, dijital reklamlar satarak gelirin büyük kısmını elde eden teknoloji platformlarına zarar verdi ve karlılığı korumak için maliyet düşürmeye yol açtı. JP Morgan analistleri 4 Ekim’de müşterilere bir notta, “Genel olarak, çevrimiçi reklam ortamının her hafta devam eden volatiliteyle birlikte dalgalı olmaya devam ettiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Teknoloji şirketleri, maliyet indirimleri, işe alımların durdurulması, çalışanların avantajlarını dizginleme ve karlı projelere odaklanma yoluyla en kötüye hazırlanmak için adımlar attı. Bununla birlikte Refinitiv’in IBES verilerine göre, Snap’in gelirinin yüzde 6’lık bir büyüme ile 1.13 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu, Snap için halka açık bir şirket olarak şimdiye kadarki en yavaş üç aylık gelir artışını temsil edecek.

Türk Telekom bilişim uzmanları yetiştirmeye devam ediyor!

0
Türk Telekom, gençlerin kariyer gelişimini desteklemeyi sürdürüyor. Türk Telekom, şirketler için büyük önem taşıyan bulut bilişim alanında kariyer sahibi olmak isteyen gençler için ‘Bulut Bilişim Kampı’ düzenledi. Türk Telekom Gelişim Üssü çatısı altında bu yıl ikincisi yapılan kampa 48 genç katılarak alanında uzman isimlerden eğitim alma fırsatı yakaladı.  Türk Telekom İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Emre Vural, gençlere her alanda çeşitli olanaklar sunduklarını belirterek şöyle konuştu: “Türk Telekom olarak eğitim programlarımız ile potansiyel yeteneklerin istihdamına katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Gençlerimizin uzmanlaşmak istediği alanlarda kariyerlerine yön verecek şekilde tecrübe sahibi olmaları için çalışarak ülkemize faydalı bireyler olmalarına katkı sağlıyoruz.” Kampa katılan gençler, bulut veri merkezleri, dijital dönüşüm, otomasyon, IaaS ve PaaS bulut platformları, açık kaynak teknolojileri, DevOps – GitOps süreçleri gibi konu başlıkları kapsamında 35 farklı eğitmenden 24 saatin üzerinde ücretsiz eğitim alırken, sektörün öncü isimlerinin yer aldığı panellere katıldı. Kamp sonunda ise 48 genç, kariyer hedeflerine ulaşmalarında yardımcı olacak bir eğitim sertifikasının sahibi oldu. 

İlk üçe girenler 60 bin TL ödülün sahibi oldu

Geleceğin bulut teknolojileri uzmanları, kamp sonundaki proje yarışması ve kamp boyunca gösterilen performans bakımından değerlendirilerek ödül sahipleri belirlendi. Kamp sonunda düzenlenen ödül töreninde dereceye giren katılımcılardan birinciye 30 bin TL, ikinciye 20 bin TL, üçüncüye 10 bin TL olmak üzere toplamda 60 bin TL değerinde teknoloji hediye çeki verildi. 

SaaS modeliyle KOBİ’lere yüzde 65 koruma maliyeti sağlıyor

0

Siber güvenlik farkındalığı çalışanların edinmesi gereken öncelikli yetenekler arasında yer almaya başladı. Şirketlerin insan kaynakları politikaları da bu yönde yeniden şekilleniyor çünkü insan doğasına ait dikkatsizlik ve ihmal gibi zafiyetlere odaklanan siber suçlular genellikle kurumların çalışanlarını hedef alıyorlar. Sosyal mühendislik adı altında yapılan bu saldırı teknikleri, siber saldırıların %98’inde kullanılıyor,

KOBİ’ler risk altında

Kaynakları ve dijital okuryazarlığa erişimleri göz önünde bulundurulduğunda KOBİ’lerin bazı durumlarda çok daha büyük risk altında olduğuna değiniliyor. Araştırmalar, KOBİ’lerin %54’ünün işletmeleri için çok faktörlü kimlik doğrulama kullanmadığını, %47’sinin ise çok faktörlü kimlik doğrulamasını anlamadığını gösteriyor. Yapılan diğer araştırmalarda KOBİ’lerin büyük risk altında olduğu, giderek siber saldırıların hedefi haline geldikleri, siber saldırıların yüzde 43’ünün küçük işletmelere yapıldığı gözlemleniyor.

KOBİ’lerin atması gereken en doğru adım: SIZMA TESTİ

Sızma Testi (Pentest) olarak bilinen bu çalışmalarda, gerçek bir saldırganın yapacağı saldırının uzmanları tarafından prova edilmesinden sonra tespit edilen açık-lık-lar ve bunlara dair profesyonel öneriler, kısa-orta ve bazen de uzun vadeli çözüm önerileri olarak raporlanıyor. Bu raporlama neticesinde KOBİ için belirlenen yol haritasına göre bir siber güvenlik stratejisi oluşturuluyor.

SaaS Modeli ile KOBİ’ler için tek elden siber güvenlik yönetimi

TÜV AVUSTRIA SyberCode Kurucusu ve CEO’Su Serhat Yediel, “Sürece baktığımızda, insan kaynağı, zaman, maliyet gibi birçok konunun, özellikle de KOBİ’ler gibi görece zayıf sistemli yapılarda mutlaka bir arada ve tek elden yönetilmesi gerekir. TÜV AUSTRIA SyberCode siber güvenlik ürün, hizmet, danışmanlık ve test faaliyetlerini içeren, bununla birlikte yönetişim endişelerini ortadan kaldıran SaaS modelini Türkiye’de hayata geçiren ilk firmadır” ifadelerini kullandı.

Yediel şöyle devam etti: “SaaS modelimizle, ürün, kurulum, bakım, sunucu ve nitelikli insan kaynağı maliyetini KOBİ’ler için ortadan kaldırırken, aynı zamanda teknolojiyi seçme, değerlendirme ve karar verme gibi maliyetleri bu model içerisinde sunarak, normal bir siber güvenlik yatırımına karşı %65 gibi maliyet koruması sağlıyoruz. Üstelik bunu hemen hemen piyasada dolar olarak alınabilen ürünler & hizmetler özelinde, aylık ödeme planı ve sabit Türk Lirası desteğiyle yapıyoruz” dedi.

Siber güvenlikte kurum kültürü ve İK politikası çok önemli

Kötü Amaçlı Yazılım, Fidye Yazılımı, Kimlik Avı ve Şifre saldırıları ve içeriden tehditler KOBİ’lerin an fazla karşılaştığı sorunlar arasında yer alıyor. Bunların yanı sıra, zayıf sistemler ve yapılandırma zorluklarından dolayı maruz kalınan darbeler maddi-manevi KOBİ’leri zorluyor.

KOBİ’lerin izlemesi gereken siber güvenlik adımları şöyle sıralanabilir;

  • Siber güvenlik farkındalığı,
  • Kurum kültürünün ve İK politikasının oluşturulması,
  • Güvenlik duvarının kullanılması,
  • Güvenli şifre uygulamalarının zorunlu kılınması, çok faktörlü kimlik doğrulamanın kullanılması,
  • Verilerin düzenli olarak yedeklenmesi,
  • Kötü niyetli yazılımlara karşı savunma sistemlerine sahip olunması.
  • Kullanılan sistemlerin aktif ve doğru bir şekilde yönetilmesi.

Tech Data Türkiye’nin adı TD SYNNEX Türkiye oldu

0
Dünyanın önde gelen çok uluslu teknoloji şirketi TD SYNNEX, Türkiye dahil Avrupa ile Latin Amerika ve Karayipler’deki (LAC) operasyonlarında, resmi olarak TD SYNNEX markasına geçiş yaptığını duyurdu. Bu karar, 2021 yılında Tech Data ile SYNNEX Corporation arasındaki birleşmenin ardından geldi. Bu birleşme sonucunda; kapsamlı ürün, çözüm ve hizmet portföyü ile 100’den fazla ülkedeki iş ortaklarına ve tedarikçilere hizmet sunan, global ölçekte önde gelen bir marka da ortaya çıkmış oldu.

Fortune 100 Listesi’nde 60. sırada yer alıyor

Fortune 100 Listesi’nde 60. sırada yer alan şirket, Asya Pasifik (APAC) bölgesinde ise “Tech Data, A TD SYNNEX Company” adıyla faaliyet göstermeye devam edecek. Japonya operasyonları ise hâlihazırda TD SYNNEX markası altında faaliyetlerini yürütüyor. TD SYNNEX CEO’su Rich Hume yaptığı açıklamada, “Bugün, TD SYNNEX markasının Avrupa ve LAC’de faaliyete geçişini kutladığımız özel bir gün. Bu yeni aşamada, uçtan uca teknoloji portföyümüz ve kapsamlı hizmet tekliflerimiz aracılığıyla ekosistem iş ortaklarımıza daha yüksek değer sunma taahhüdümüzü güçlendireceğiz. Bunların tümü, dünya genelindeki 22 binden fazla çalışanımızın tutkusu, bağlılığı ve derin bilgisiyle destekleniyor. TD SYNNEX, teknoloji dünyasını dönüştürmede önemli bir rol oynuyor; dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmak için de eşit derecede önemli bir sorumluluğa sahibiz. Kurumsal sosyal sorumluluk konusuna odaklanmamız, dünyayı hem bugün hem de gelecekte daha iyi bir yer haline getirme vizyonumuzu yansıtıyor.” dedi. TD SYNNEX Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı ise açıklamasında şunları söyledi: “Tech Data Türkiye adı altında ülkemizde yaklaşık 4 yıllık bir geçmişimiz var. Türkiye’de faaliyete başladığımız ilk günden bu yana iş birliklerimizi çok hızlı ilerlettik, ciddi bir büyüme ivmesi yakaladık. 2021 yılında ise global çapta şirketimiz için önemli bir gelişme yaşadık. Tech Data’nın Fortune tarafından hazırlanan ‘Dünyanın En Beğenilen Şirketleri’ listesinde yer alan  SYNNEX ile yaptığı birleşme sonucu ‘Tech Data A TD SYNNEX Company’ adını aldık ve dünyanın en büyük küresel BT distribütörü haline geldik. Sınıfının en iyisi ürün ve çözümleri içeren küresel bir dağıtım platformuna benzersiz erişim imkânına sahip olduk. Bu birleşmenin ardından Tech Data A TD SYNNEX Company Türkiye yoluna artık TD SYNNEX Türkiye adı ile devam edecek. Birleşmemizden aldığımız güç ve kazandığımız deneyimi şirket adımıza da yansıtarak ülkemizdeki müşterilerimize çok daha zengin ürün ve hizmet portföyü sunacağız.”

Dükkân Açmadan İnternetten Satış Nasıl Yapılır?

0
İnternetten ürün ve hizmet satışı yapacak olan kişi ve işletmeler ürün stoğu yaparak ya da stoksuz bir şekilde e-ticaret sektörüne adım atabiliyor. Stoklu e-ticaret yapacak olan markalar genellikle bir fiziksel mağaza üzerinden ürün satışı yaparken satışlarını desteklemek için e-ticarete de adım atıyor. Stoksuz e-ticaret yapacak olan markalar ise dükkan açmadan e-ticaret yapıyor.   E-ticaret firmaları incelendiğinde son dönemlerde firmaların maliyetlerini azaltmak ve karlılığını artırmak için dükkân açmadan internetten satış yapmayı tercih ettiği görülüyor.   Dükkân açmadan internetten satış yapmak isteyen markaların internetten satışa nasıl başlanır, internet üzerinden ne satılır gibi sorularına yanıt vereceğimiz bu yazımızda e-ticaret ile ilgili önemli bilgilere ulaşabilirsiniz. Böylece e-ticarete nasıl başlayacağınızı öğrenebilir ve bu sektörde faaliyet göstererek gelir elde edebilirsiniz. 

İnternetten Satış Yapmak

İnternetten satış yapmak için tercih edebileceğiniz belirli yöntemler bulunur. Sosyal medya platformları üzerinden ürün satışı, e-ticaret sitesi kurmak ya da e-ticaret pazaryerleri en çok tercih edilen yöntemlerdir.
  • Sosyal Medya Platformları: Kişi ve işletmelerin Instagram, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya platformlarında bir hesap açarak ürün ve hizmetlerini sergilediği ve sattığı yöntemdir. 
  • E-ticaret Pazaryerleri: Trendyol, Hepsiburada, Amazon, N11 gibi e-ticaret pazaryeri platformlarında mağaza açarak satış yapabileceğiniz yöntemdir. 
  • E-ticaret Sitesi Kurma: E-ticaret sitesi yazdırma, açık kaynak kodlu yazılım ya da hazır e-ticaret altyapıları ile markaların kendilerine ait bir sanal mağaza kurduğu yöntemdir. Genellikle e-ticaret firmaları tarafından sıklıkla tercih edilir.
Bu yöntemler ile markalar kendilerine ait bir e-ticaret sitesi açabilmekte, ürün ve hizmetlerini yükleyerek internetten satışa başlayabilmektedir. 

İnternetten Satışa Nasıl Başlanır

İnternetten satış yapmak için satış yöntemi belirlendikten sonra markalar internetten satışa nasıl başlanır sorusuna yanıt aramaktadır. İnternetten satışa başlamak için yerine getirilmesi gereken belirli prosedürler bulunmaktadır.
  • Şirket kurma süreci
  • İnternetten üzerinden satılacak ürünleri seçme
  • E-ticaret sitesi kurma ve tasarlama
  • Pazarlama çalışmaları
e-ticaret yapacak olanların yerine getirmesi gereken süreçlerdir. Bu süreçleri tamamlayanlar kendilerine ait bir e-ticaret sitesi açabilmekte ve internetten satışa başlayabilmektedir.

Şirketinizi Kurun

Dükkân açmadan internetten satış yapacak olsanız da ilk olarak kendinize ait bir şirket kurmanız gerekir. Türk Ticaret Kanunu gereğince ticaret yaparak gelir elde eden kişilerin fatura kesmesi ve devlete vergi ödemesi gerekmektedir. Bu noktada e-ticaret yapacak olan kişiler şahıs, limited ya da anonim şirketlerinden birisini tercih ederek şirket kurulumu gerçekleştirir.   Şirket kurulum sürecinde bir dükkâna bağlı olarak hizmet verecek olan kişiler anonim ya da limited şirket türlerini kurmayı tercih ederken dükkân açmadan şirket kurmak isteyenler ise çoğu zaman şahıs şirketi kurmaya yönelir. Çünkü şahış şirketi kuruluşu yaparken evinizin bir bölümünü şirket olarak gösterebilmeniz mümkündür. 

İnternet Üzerinden Satılacak Ürün Bulma

İnternetten satışa başlama sürecinde satacağınız ürün ve hizmetleri de doğru bir şekilde seçmeniz oldukça önemli konular arasında yer alıyor. Bu noktada günümüzde birçok kişi internet üzerinden ne satılır sorusuna yanıt bulmak için belirli araştırmalar yapıyor.  
  • E-ticaret istatistikleri
  • İnternetten en çok satılan ürünler
  • Satılacak ürün tavsiyeleri
  • E-ticarette en popüler ürünler
  • E-ihracat istatistikleri ve e-ihracat ile en çok satılan ürünler
İnternetten satacakları ürünlere karar verecek olan kişilerin araştırdığı başlıca konular arasında yer alıyor. Sizler de bu tür bir araştırma yapabilir ve internetten satacağınız ürünleri seçebilirsiniz. Ardından ürünlerinizi tedarik etmek için stoklu ya da stoksuz e-ticaret tedarikçileri ile görüşebilir ve anlaşabilirsiniz.

E-ticaret Altyapınızı Seçin

E-ticaret ile internetten satacağınız ürün ve hizmetlere karar verdikten sonra markanızın e-ticaret sitesini kurmak için bir altyapı seçmeniz gerekir. E-ticaret firmalarının alt yapı seçimi yaparken belirli unsurları göz önünde bulundurarak hareket etmesi gerekir. Bu hususta e-ticaret paketleri ve e-ticaret sitesi fiyatları gibi unsurları araştırmak faydalı olacaktır. E-ticaret alt yapısının;
  • Genel Özellikleri
  • SEO Uyumluluğu
  • Modülleri
  • Entegrasyon Yöntemleri
  • Müşteri Desteği ve Eğitimler
  • Temalar ve Kullanım Kolaylığı
  • Ödeme Yöntemleri
  • Sağladığı Avantajlar
Gibi unsurları göz önünde bulundurularak e-ticaret altyapısı seçmeye önem vermeniz gerekir. Bu noktada hızlı bir şekilde seçim yapabilmek için kalitesi ISO belgeleri ile tescillenen ve e-ticaret sektöründeki markalara 15 yılı aşkın süredir hizmet veren Ticimax e-ticaret altyapısını tercih ederek sizler de sitenizi kurabilir ve internetten satış yapmaya başlayabilirsiniz.

E-ticaret Sitenizi Tasarlayın

E-ticaret altyapınızı seçtikten sonra dükkân açmadan internetten satış yapmak için e-ticaret sitesi de tasarlamanız gerekmektedir. E-ticaret sitesi tasarımı yaparken markaların önem vermesi gereken belirli noktalar bulunur.  
  • Güven veren bir e-ticaret sitesi tasarlamak 
  • Mobil uyumluluk yani responsive site tasarlamak
  • Kurumsal kimliği göz önünde bulundurmak 
  • Ürün fotoğraflarının profesyonelliği
  • Kategori yapısı
  • SEO uyumlu ürün açıklamaları 
E-ticaret sitesi tasarımında önem verilmesi gereken önemli noktalardır. Bunlara önem vererek sizler de e-ticaret sitesi tasarımınızı yapabilir ve böylece profesyonel bir e-ticaret sitesi kurarak internetten satışa başlayabilirsiniz.

Anlaşmalarınızı Yapın

E-ticaret sitesi tasarımının ardından sitenizi satışa hazır hale getirmek için iki anlaşma yapmanız gerekir. Bunlar sanal pos ve kargo anlaşmalarıdır. 
  • Sanal Pos Anlaşması: Markaların e-ticaret siteleri üzerinden kredi kartı ve banka kartı ile tahsilat gerçekleştirmeleri için yapması gereken anlaşmalardır.
  • Kargo Anlaşması: E-ticaret firmalarının sattığı ürün ve hizmetleri uygun fiyatlar ile müşterilerine gönderebileceği anlaşmalardır.
Bu iki anlaşmayı yaparak sizler de e-ticaret sitenizi satışa hazır hale getirebilirsiniz. 

Reklam Yapın

E-ticaret siteniz hazır olduktan sonra sizler de her e-ticaret firmasının yaptığı gibi markanızı ön plana çıkaracak, ürün ve hizmetlerinizi tanıtacak reklam çalışmalarını yapmaya özen göstermelisiniz.  
  • SEO Çalışmaları
  • Arama Motoru Reklamları
  • SMS Pazarlaması
  • E-mail Marketing
  • Sosyal Medya Reklamları
Gibi dijital pazarlama yöntemlerini kullanabilir ve böylece markanızı, sattığınız ürün ve hizmetleri ön plana çıkarabilirsiniz. 

Ticimax ile Dükkan Açmadan E-ticarete Adım Atın

E-ticaret yaparken maliyetlerinizi azaltmak için sizler de 15 yılı aşkın süredir e-ticaret sektöründeki markalar için ürün ve hizmetler geliştiren Ticimax’ın e-ticaret altyapısını kullanabilirsiniz. Ticimax e-ticaret alt yapısında yer alan modül, özellik ve entegrasyonlar sayesinde e-ticaret iş akışınızı otomatize edebilir, e-ticaret süreçlerinizi kolayca yönetebilir ve böylece e-ticarette daha profesyonel bir şekilde hareket edebilirsiniz. E-ticaret firmalarının ihtiyaçlarına uygun bir şekilde donatılan Ticimax e-ticaret altyapısında bulunan özellikler ile çoklu kanal satışınızı yönetebileceğiniz gibi güçlü e-ihracat özellikleri ile yurt dışı satışlarınızı da yaparak işinizi kolayca büyütebilirsiniz.

Temel teknoloji becerilerinde dönüşüm yaşanıyor

5G, bulut bilişim, yapay zeka ve Nesnelerin İnterneti, Singapur’un önümüzdeki üç ila beş yıl içinde beceri setlerine olan talebi artıracağına inandığı endüstri trendleri arasında yer alıyor. Altyapı ve operasyonlardaki roller yer değiştirme riski altında ve yeniden beceriler gerektiriyor. Endüstri düzenleyicisi Infocomm Medya Geliştirme Kurumu (IMDA), yerel bilgi ve iletişim işgücü için “iş dönüşümü” yol haritasını yayınladı. Hızlı teknoloji değişikliklerinin ortasında yerinden edilme riskinin yanı sıra talep edileceğini söylediği rollerin altını çizdi. Yol haritası; bulut bilişim, analitik  ve yapay zeka ile yazılım mühendisliği ve DevOps dahil olmak üzere önümüzdeki birkaç yıl içinde vasıflı çalışanlara yönelik yüksek talebi artıracak birkaç temel eğilime işaret etti . Danışmanlık firması EY ile ortaklaşa derlenen IMDA belgesine göre, daha fazla kuruluş bulut tabanlı ve yapay zeka destekli uygulamalara ve çevik gelişime yöneldikçe bunlara ihtiyaç duyuldu. Rapor, iş rollerini, yer değiştirme veya yakınsama ile karşılaşabilecek yüksek etkili roller, ek beceri setleri veya yeniden tasarım gerektirebilecek orta etkili roller ve ayrıca minimum değişikliklerle karşılaşabilecek düşük etkili rollerden oluşan üç kategoriye yerleştirdi. Singapur’un teknoloji iş gücünün 2017 ve 2021 yılları arasında neredeyse yüzde 30 büyüdüğünü belirten İletişim ve Bilgi Bakanı Josephine Teo, yaşam boyu öğrenmenin ve vatandaşların gelecekteki ekonomide ilgili kalmasına yardımcı olmanın önemini vurguladı.

Otonom araçlar kafa karışıklığı yaratıyor

Üreticiler tarafından yapılan tüm teknolojik gelişmelere rağmen, bu endişe verici sonuç, otomobil ve kamyonların yaygın otomasyonuna hazır olma durumunun hala hiçbir yerde yeterli seviyeye yakın olmadığını gösteriyor. MCI çalışması, (2022 JD Power US Mobilite Güven Endeksi) Amerika Birleşik Devletleri’nde AV’lerle ilgili çeşitli farklı unsurlar üzerinde test edilen 4.000 araç sahibi tarafından tamamlanan bir çevrimiçi ankete verilen yanıtlara dayanmaktadır. Tüm cevaplar dikkate alındığında, tüketici AV hazırlığı için endeks puanı, 2021’den üç puanlık bir düşüşü temsil eden 100 puanlık bir ölçekte 39 olarak bulundu. Tüketicilerin aynı üç terimi – destekli sürüş, sürücü yardımı ve yarı otonom – farklı otomasyon seviyelerini, yani Otomotiv Mühendisleri Topluluğu tarafından tanımlanan Seviye 2’yi tanımlamak için kullandığını gösteren yanıtlarla birlikte, kullanılan terminoloji konusunda da kafa karışıklığı var. Bu, özellikle Tesla’nın Autopilot ve Full Self Driving gibi adları kullanarak halkı yanıltmakla suçlandığı son aylardaki kamuoyu tartışmalarının çoğunu yansıtıyor. Anket ayrıca, halkın tutumlarına ilişkin ilginç bilgiler sağlayan birkaç başka bulguyu da ortaya çıkardı. İlk olarak, tüketicilerin yarısından fazlası (yüzde 55) bir AV kullanmak için eğitimi tamamlamaya istekli olacaklarını söyledi ve yaklaşık dörtte üçü (yüzde 73) tamamen kendi kendine giden bir araca sahip olmak ve onu çalıştırmak için ek eğitime ihtiyaç duyacaklarına inanıyordu. AV’leri uygun bir ulaşım modu olarak kabul etmeye açık olduğunu öne sürüyor. Ancak bu kabulün ne kadar süreceği belli değil.

Yapay zekayı operasyonel hale getirecek ortaklık kuruldu

0
Kurumsal bulut veri yönetimi uzmanı Informatica, Microsoft Akıllı Veri Platformu İş Ortağı Ekosisteminin ilk ortağı olarak seçildi. Microsoft, Microsoft Ignite 2022 sırasında bu ekosistemin lansmanını duyurdu. Bu girişim, her iki şirketin de işletmelerin yapay zekayı güvenilir ve yönetilen verilerle gerçekten operasyonel hale getirmelerine yardımcı olmak için yaptığı bir yatırımı temsil ediyor. Microsoft Intelligent Data Platform’un (MIDP) Analitik, AI/ML yeteneklerini artırmak için veri alımı, analitik ve yönetişimi içeren Informatica Akıllı Veri Yönetim Bulutu’nun (IDMC) uçtan uca veri yönetimi özelliklerini bir araya getirerek,  ikisi şirketler, yapay zeka odaklı dijital dönüşümün bir sonraki aşamasını yönlendirmek için ortaklıklarını derinleştirecek. IDC’de Veri Zekası ve Entegrasyon Yazılımı araştırması araştırma başkan yardımcısı Stewart Bond: “Informatica ve Microsoft yıllardır güçlü ortaklar. “Bu son duyuru, bu iki veri liderinin tamamlayıcı yeteneklerini bir kez daha vurguluyor ve her iki şirketin müşterilerine de fayda sağlamalı” dedi. Informatica CEO’su Amit Walia: “Müşteriler ister veriye dayalı karar vermeyi demokratikleştirerek inovasyonu hızlandırmaya, ister veri ve analitik sistemlerindeki veri akışlarındaki sürtünmeyi azaltarak çeviklik elde etmeye, isterse tüm sistemlerinin güvenliğini ve yönetimini sağlamaya odaklansın. Veri mülkü Informatica’nın Akıllı Veri Yönetim Bulutu, her ihtiyacı karşılamak için sınıfının en iyisi bir çözüm sunar” dedi.

Tıbbi cihaz güvenlik açığı gündemde

0
Güvenlik firması Rapid7, Baxter tarafından üretilen tıbbi infüzyon pompası cihazları için pil ünitelerindeki güvenlik açıklarının ağ erişimine, DoS ve ortadaki adam saldırılarına izin vererek IoT güvenlik sorunlarını ve ekipmanı uygun şekilde devre dışı bırakabildiğini tespit etti. Boston merkezli Rapid7 şirketine göre, Wi-Fi özellikli bir pil sistemi ile ilaç dağıtımı için bir infüzyon pompası arasındaki etkileşimde bulunan bir güvenlik açığı , kötü aktörlere sağlık kuruluşları tarafından kullanılan Wi-Fi ağlarına erişimi çalmak için bir yöntem sağlayabilir. Rapid7’nin bu hafta bildirdiğine göre, en ciddi sorun Baxter International’ın SIGMA Spectrum infüzyon pompası ve ilgili Wi-Fi pil sistemiyle ilgili. Saldırı, infüzyon pompasına fiziksel erişim gerektiriyor. Sorunun kökü, Spectrum pil birimlerinin, aygıttaki Wi-Fi kimlik bilgilerini kalıcı bellekte depolamasıdır. Bu, kötü bir oyuncunun pil birimini satın alıp, onu infüzyon pompasına bağlayıp çabucak çevirebileceği anlamına gelir. Rapid7, güvenlik açığının, orijinal kuruluştan Wi-Fi kimlik bilgilerini toplamak için, söz konusu kuruluş pillerden kurtulmadan önce pilleri silme konusunda dikkatli olmasaydı, atılan veya yeniden satılan pillerin de edinilebilmesi gibi ek risk taşıdığını da sözlerine ekledi. Güvenlik firması ayrıca, bağlı cihazın işlem yığınındaki verileri görüntülemek için kullanılabilecek “hostmessage” komutunu içeren bir telnet sorunu ve bellekte okumak veya belleğe yazmak için kullanılabilecek benzer bir biçim dizesi güvenlik açığı da dahil olmak üzere ek güvenlik açıkları konusunda uyardı.

Kimlik hırsızlığı saldırılarında sosyal medya ile artış yaşandı

0
Identity Theft Resource Center’a göre, sosyal medya hesaplarının ele geçirilmesi, son 12 ayda çok ciddi oranlara ulaştı. Kimlik hırsızlığı mağdurlarına yardım sağlayan kar amacı gütmeyen kuruluş, 2022 Tüketici Etki Raporunda, sosyal medya devralmalarının bu dönemde yüzde bin oranında arttığını ortaya koydu. ITRC, tüketicilerle yaptığı bir ankette, %85’inin Instagram hesaplarının ele geçirildiğini, yüzde 25’inin ise Facebook hesaplarının ele geçirildiğini tespit etti. Raporda ayrıca, hesap ele geçirme kurbanlarının yüzde 70’inin sosyal medya hesaplarını kalıcı olarak kilitlediği ve yüzde 71’inin hesabı ele geçiren bilgisayar korsanları tarafından arkadaşlarıyla iletişim kurduğu tespit edildi. Rapora göre, bu tür kimlik suçlarını sadece bir rahatsızlık olarak görmemek kolay olabilir, ancak bunun insanlar üzerinde derin bir mali ve duygusal etkisi olabilir. Örneğin, hesap hırsızlığı kurbanlarının yüzde 27’si ITRC’ye sosyal medyalarının kontrolünü kaybettiklerinde satış gelirlerini kaybettiklerini söyledi.

IoT işletmeler için bir dönüm noktasına geliyor

İngiltere merkezli araştırma firması Omdia tarafından yayınlanan yeni bir anket, endüstrinin işletmeler arasında IoT alımına yönelik daha pembe tahminlerinden bazılarını ortaya koyuyor ve beş şirketten neredeyse dördünün önümüzdeki iki yıl içinde IoT’yi aktif olarak dağıtmayı beklediğini ortaya koyuyor. IoT bağlantı sağlayıcısı MachineQ tarafından görevlendirilen ve imalat, perakende, gayrimenkul ve inşaat, sağlık ve yaşam bilimleri sektörlerindeki 200’den fazla işletmeden yanıt toplayan anket, katılımcıların yüzde 70’inin daha fazlasına sahip olmayı planladıklarını ortaya koydu. Önümüzdeki 24 ay içinde 50.000’den fazla IoT cihazı devreye alındı. Araştırmaya göre bu hızlanmanın bir nedeni, işletmelerin artık IoT harcamalarından nispeten hızlı bir yatırım getirisi bekleyebileceklerine inanmalarıdır. Bu yatırım getirisi, üretim ortamında daha derinlemesine izleme sayesinde bakımda tasarruftan perakendede daha etkili mağaza içi pazarlamaya kadar çok çeşitli şekillerde olabilir, ancak artık hızlı yatırım getirilerinin elde edilebileceği konusunda fikir birliği artıyor gibi görünüyor. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 70’i IoT yatırımlarından bir yıl içinde geri dönüş beklediklerini, yüzde 40’ı ise altı ay içinde beklediklerini söyledi. Bununla birlikte bazı kuruluşlar, IoT dağıtımı arayışında hala engellerle karşılaşıyor. Omdia’nın araştırmasına göre, özellikle dağıtım süreleri bir sorun gibi görünüyor ve ankete katılanların yüzde 49’u IoT sistemlerinin uygulanmasının beklenenden daha uzun sürdüğünü söylüyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, katılımcıların yüzde 48’i bunun IoT teknolojilerinden yatırım getirisi elde etmelerini engelleyen bir sorun olduğunu bildirdiğinden, tedarik zinciri zorlukları bununla bağlantılı olabilir.

Chatbot pazarı büyümeye ve çeşitlilik göstermeye devam edecek

Omdia analistleri, chatbot pazarının “sağlam, çeşitli bir satıcı ekosistemi tarafından hizmet edilmeye devam edeceğini” değerlendirdi. Rapor, satıcı değerlendirmelerinin ve geleneksel teknoloji pazarı eğilimlerinin değerlendirilmesine aykırı olduğunun altını çiziyor. Omdia Baş Analisti Mark Beccue: “Güçlü bir chatbot çözümleri pazarının birkaç nedeni var. Birincisi, profesyonel geliştirici Kendin Yap (DIY) araçlarından ve kodsuz SaaS’den ısmarlama uçtan uca çözümlere kadar geniş bir karmaşıklık yelpazesine hitap eden çözümler için sürekli pazar talebi var. İkincisi, gelişen teknoloji, özellikle de uygun fiyatlı NLU’nun potansiyel olarak ortaya çıkması ve açık kaynaklı Büyük Dil Modellerinden (LLM) eğitim nedeniyle yeni pazar bozucular olması muhtemeldir. Üçüncüsü, toplam adreslenebilir pazar, CX ve iş akışı otomasyonu için geniş pazar sürücüleri tarafından yönetilen çok büyük ve çok karmaşıktır. Pazar fırsatı, doygunluğa veya metalaşmaya yakın değil ve çeşitli satıcıların başarılı olması ve gelişmesi için kapıyı açık bırakıyor” diyor. Sohbet robotlarına ve sanal dijital asistanlara (VDA) yapılan kurumsal harcamalar, 2026 yılına kadar sağlıklı bir hızla büyümeye devam edecek. Omdia, daha karmaşık rollerdeki sohbet robotlarına olan talebin artmasının, İş Süreci Dış Kaynak Sağlayıcılarının (BPO’lar) ekosistemdeki artan öneminin ve mesajlaşma kanallarında sohbet robotlarının kullanımının meşruiyetinin yükseliş yörüngesini sürdüğünü iddia ediyor.

Yenilikçi kuruluşlar IoT yolculuklarında nasıl yeni ürünler yaratıyor?

Üreticiler, işletmeler ve endüstriyel OEM’ler için genel IoT yolculuğunun henüz ilk günleri. Ancak en yenilikçi kuruluşlar, verilerinden yeni ürünler ve iş kolları oluşturmak için iç görüler elde etmenin ötesine geçiyor. Araştırma firması Omdia’nın Ağustos ayında yaptığı bir araştırma, ikincisini vurguladı. ‘Bugünün İhtiyaçları ve Yarının Talepleri: IoT Kabulü için Kurumsal Önceliklerin Ortaya Çıkarılması’ başlıklı rapor, Kuzey Amerika’da faaliyet gösteren 200’den fazla kurumsal işletmeyle anket yaptı. Ankete katılanların üçte ikisi (yüzde 67) IoT girişimlerinin devreye alınmasından sonraki bir yıl içinde yatırım getirisi beklerken, yarısının (yüzde 49) yatırım getirisi elde etmenin önündeki en büyük engelin uzun dağıtım süreleri olduğunu kabul etti. Kurumsal IoT platform sağlayıcısı olan Losant’ın kurucu ortağı ve CEO’su Charlie Key, teknik ve kültürel zorluklar nedeniyle gerçek yatırım getirisini görmenin 18 ay sürmesinin daha muhtemel olduğunu belirtiyor. Key’e göre, organizasyon genelinde gerekli olabilecek kültürel evrim ciddi olarak düşünülmelidir. Temel notlar, tipik süreç, yeni fikri zorlayan ve üretilebilecek bir şeyi bir araya getiren tek bir Ar-Ge veya ürün ekibiyle başlar. Key: “Genellikle organizasyonun geri kalanının oldukça küçük bir alanında yapılır. Yönetici bir sponsorları olacak, ancak sponsorluk gerçekten bunu şirket genelinde nasıl kullanabileceklerini anlamak için değil. Bu gerçekten daha küçük bir sorunu nasıl çözdükleriyle ilgili” diyor.

Samsung’un en tepesiyle televizyonların geleceğini konuştuk!

0
Akıllı telefon pazarının lider üreticileri arasında yer alan Samsung aynı zamanda çip ve panel üretiminde de dünyanın sayılı isimleri arasında yer alıyor. Öyle ki kullandığımız birçok cihazın ekranı da aslında ona ait. Bugün Samsung ekran departmanından TV modellerinin planlanmasından sorumlu Kang IL Chung ile akıllı televizyonların geleceği hakkında konuştuk.

Samsung yetkilisine yakın gelecekte bizleri neyin beklediğini sorduk!

Televizyon endüstrisinin geleceğini belirleyecek birçok etken ve teknoloji bulunuyor. Örneğin Samsung, TV alanında son dönemde LCD, mini LED ve OLED üzerine yoğunlaşıyor. Fakat tüketicilere en iyi deneyimi sunma üzerine bir yol izleneceği belirtiliyor. Bununla birlikte Kang IL Chung, evden çalışan sayısının arttığına ve ihtiyaçların da buna göre değiştiğine dikkat çekiyor. Zira artık akıllı televizyonlarımız ile yalnızca konvansiyonel medyayı takip etmiyoruz. Birçok dijital platform dizi, film ve eğlence alanında alışageldiğimizin dışında hizmetler sunuyor. Tüketiciler de bu tip yeniliklerin TV’lerine entegre olmasını talep ediyor. Dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda yapılan müşteri memnuniyet ve beklenti anketlerinde 1. sırada boyut, 2. sırada fiyat, 3. sırada ise tasarım yer alırken günümüzde teknik özellikler çok daha gerilerde kalıyor. Örnek vermek gerekirse birçok kişi kullanmış olduğu TV’de 8K çözünürlük veya yüksek görüntü ve ses kalitesi yerine kumanda üzerindeki basit bir Netflix tuşunu tercih edebiliyor. Tabii Samsung uzun vadede TV teknolojisinde mevcut ekran teknolojilerinin de limitlerini aşmak istediğini ve bunu da insanları gerçekten ekranların içerisindeymiş gibi hissettirerek başarmayı hedeflediklerini söylüyor Fakat kısa dönemde ihtiyaçlara ve ev içi aktivitelere uygun çözümler sunmanın öncelikleri olduğunu belirtiyor. Üst seviye cihazların ise yaygınlaşmamasının asıl nedeninin fiyatların yüksekliği olduğunun farkında olduklarını görüyoruz. Bunun için de micro LED adını verdikleri teknoloji piyasaya sürdüklerini, bu sayede insanlara Wall serisi benzeri büyük ekran deneyimini çok daha uygun fiyatlara sağladıkları için satışların arttığı belirtiliyor. Akıllı televizyonlarda sunulan yapay zeka teknolojilerine geldiğimizde ise şu an için yalnızca görsel kalitesini iyileştirme amacıyla yer vereceklerini anlıyoruz. Fakat TV’lerin Bixby’den Alexa’ya kadar her türlü asistan ile tam uyumlu çalıştığı belirtiliyor.

Figopara, 11 milyon dolar yatırım aldı

Kurumsal şirketler için tedarikçi finansmanına aracılık etmenin yanı sıra KOBİ’lerin hızlı, kolay ve ucuz finansmana ulaşmasını sağlayan fintek şirketi Figopara, yerli ve yabancı büyük yatırımcıların gözdesi olmaya devam ediyor. Şimdiye kadar iki ayrı yatırım turunda toplam 5,6 milyon dolar yatırım alan Figopara, Türkiye’nin en büyük yerli sermayeli bağımsız portföy yönetim şirketi konumundaki İstanbul Portföy’ün kurduğu Girişim Sermayesi Yatırım Fonu L2G Ventures’ın liderlik ettiği Seri A yatırım turunu 50 milyon dolar değerleme üzerinden 11 milyon dolar yatırım ile tamamladı. Yatırım turuna mevcut yatırımcılardan Dünya Bankası Grubu üyesi IFC (Uluslararası Finans Kurumu), Eczacıbaşı Momentum ve Finberg’in yanı sıra Abdul Latif Jameel General Technology Ventures, İş Bankası Maxis Girişim Sermayesi Fonu (GSYF), Logo Yazılım, Sabancı Ventures, ScaleX Ventures, TechOne Venture Capital ve Türkiye Kalkınma Fonu çatısı altındaki TKYB Sermaye Fonu’nun aralarında bulunduğu yatırımcılar katıldı. Figopara aldığı bu yatırımla KOBİ’lerin daha fazla finansmana ulaşmasına aracılık ederken, yatırımı ayrıca satın alma fırsatları ve yurt dışı büyüme hedefleri doğrultusunda da kullanacak.

50 milyon dolar değerleme üzerinden 11 milyon dolar yatırım!

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Figopara Kurucu Ortağı ve CEO’su Koray Bahar şunları söyledi; “Hızlı büyüyen bir şirket olmamız, hali hazırda global açılımımız ve yurt dışı planlarımızla öngördüğümüz kaynağın çok üzerinde bir tutarı Figopara’ya getirmeyi başardık. Finansal teknolojiler ve girişim ekosisteminde bu kadar çok sayıda güçlü kurumun yatırım için bir araya geldiği bir şirket olmak da bizi ayrıca gururlandırıyor. Söz konusu bu yatırım turunda yatırımcılarımızın, alanında lider stratejik yatırımcılar ve girişim sermaye fonları olması bizim için büyük bir önem taşıyor. Bugün itibarıyla 20’den fazla banka ve 10’un üzerinde finansal kuruluşun entegre olduğu Figopara, yeni yatırımcılarından da aldığı güçle önümüzdeki dönemde hem yurt içinde hem de yurt dışında hızlı büyümesini sürdürecek. Öte yandan hali hazırda yatırımcımız olan Dünya Bankası Grubu üyesi IFC’nin bu dönemde yatırım turuna 3. kez katılarak Figopara’ya tekrar yatırım yapması Türkiye ekonomisine ve Figopara’ya olan güveni de perçinlemiş oldu. Yine mevcut yatırımcılarımızı bu turda da aramızda görmek bizi oldukça mutlu etti. Tura katılan çok kıymetli yeni yatırımcılarımızın da bize güç katacağına olan inancım sonsuz. Aldığımız bu yatırımı KOBİ’lerin vade problemini çözmek üzere finansman kaynağı olarak kullanacağız. Aslında bu, Figopara özelinde KOBİ’lere yapılmış bir yatırım diyebiliriz.”

Yurt dışı açılımları devam edecek

Figopara’nın ilk iki yılında 5 kat büyüme hedefine ulaştığını ifade eden Bahar, “2022 yılında İzmir, Ankara ve Adana ofislerimizi açarken, KOBİ finansman tedariğimizi bir önceki yıla kıyasla 8 kat büyümeyle kapatmayı hedefliyoruz. İtalya’dan sonra Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde de yurt dışı açılımlarımız devam edecek” dedi. Figopara Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bilgen ise şöyle konuştu: “Dünyada merkez bankalarının parasal sıkılaşma politikasına geçişiyle birlikte küresel ölçekte likiditenin piyasadan çekildiği bir dönemde Figopara olarak aldığımız bu yatırım ne denli doğru bir yolda olduğumuzun somut bir göstergesi. Figopara olarak dünyanın ve Türkiye’nin güçlü kurumlarından yatırım almaktan dolayı gururluyuz.”  Söz konusu yatırımın, yatırım danışmanlığını Core Finance, hukuki danışmanlığı ise Gökçe Hukuk ve Danışmanlık tarafından yürütüldü.

Merkezi olmayan eğitim küresel ekonomiyi yeniden şekillendirecek

Öğrenme teknolojisi girişimleri, öğrenmeyi herkes için kolaylaştırıyor ve bir sonraki seviyeye taşıyor: blok zinciri aracılığıyla merkezi olmayan eğitim (DeEd). Merkezi olmayan eğitim (DeEd) devriminin eşiğindeyiz. Önümüzdeki birkaç yıl içinde çevrimiçi olacak bir milyardan fazla yeni öğrenci, çevrimiçi öğrenme sistemini hiç kullanmamış, bankacılığa, ürünlere, dağıtım altyapısına ve bir sonraki gelgiti yaratacak bilgilere erişimi olan geleceğin iş gücü olacak öğrenciler var. Bu öğrencilerin çoğu Afrika , Hindistan , Çin ve gelişmekte olan dünyadadır ve toplam satın alma güçleri, küresel ekonomiye akan on trilyonlarca yeni doları temsil etmektedir. Artık mevcut platformlar, öğrencileri eğitim endüstrisinin üyeleriyle doğrudan bağlayarak, en iyi akademisyenlerle sınırsız sınır ötesi etkileşime ve öğrencilerin eğitim programlarını çevrimiçi olarak değiştirme özgürlüğüne izin veriyor. Zamanlama, UNESCO’nun tüm kız ve erkek çocukların erişilebilir, adil ve kaliteli ilk ve orta öğretime sahip olmalarını talep eden ve 2030 yılına kadar ilgili ve etkili öğrenme çıktılarına yol açan 4 No’lu Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’ne (SKH4) mükemmel bir şekilde uyuyor. DeEd’in yaratacağı büyük fırsata ışık tutuyor. DeEd ve öğrenmenin geleceği, Dünya’da sahip olduğumuz en büyük zorluklardan bazılarını çözmek için bir milyar insanın insan sermayesinin ve kolektif beyin gücünün kilidini açacak.

Girişimlerin kullanması gereken yapay zeka stratejileri

0
Tüketicilerin, şirketlerin daha hızlı ve daha kişiselleştirilmiş deneyimler sunma konusunda inanılmaz derecede yüksek beklentileri var ve bu da Yapay Zeka çözümlerine olan talebi artırıyor. Buna karşılık, AI’nın bu kullanımındaki artış, birçok yeni girişim için büyümeyi yönlendiriyor. İşte işinizi ölçeklendirmek ve büyütmek için bugün kullanabileceğiniz bazı yapay zeka taktikleri: Müşteri deneyimi otomasyonu: Tüketicilerin yaklaşık yüzde 90’ı anında yanıt verilmesini önemli buluyor ve bir markayla etkileşime girdiklerinde bağlantılı bir deneyim talep ediyorlar. Veriye dayalı kararlar verin: Gartner tarafından yapılan bir anket , bugün alınan kararların yüzde 65’inden fazlasının iki yıl öncesine göre daha karmaşık olduğunu gösteriyor. Veri güvenliğini iyileştirin: Siber güvenlik vakalarında artış var. Aura tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Amerikalıların yüzde 47’si geçen yıl bir veri ihlali yaşadı. İşletmelerde ve kuruluşlarda çalışanlar tarafından birçok ihlal yaşandı. İK süreçlerini optimize edin: Geleneksel İK sürecinin tamamlanması genellikle saatler ve günler alır. İnsan kaynakları liderlerinin yaklaşık yüzde 52’si, büyük bir başvuru havuzundan doğru adayları belirlemenin çok zor olduğunu düşünüyor. Pazarlama çabalarını otomatikleştirin: Pazarlamacıların yüzde 44’ünden fazlası artık pazarlama otomasyon platformlarını kullanıyor. Ayrıca yüzde 42’si önümüzdeki birkaç yıl içinde kullanmayı planlıyor.