Mordor Intelligence’a göre, dijital dönüşüm yalnızca 2020’de imalat pazarında 263 milyar dolar değerindeydi. 2026’da ise 767 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Görünüşte sınırsız ödüllere rağmen, kuruluşlar dijital dönüşüme karşı temkinli olmaya devam ediyor . Büyük ve karmaşık organizasyonlarda büyük ölçekte temel bir değişim sağlamanın zor olduğunu öne süren Boston Consulting Group’a göre, dijital dönüşümlerin neredeyse dörtte üçü (yüzde 70) hedeflerinin gerisinde kalıyor ve çoğu zaman derin sonuçlar doğuruyor.
Dijital dönüşüm başarısızlığının hem mecazi hem de gerçek anlamda yüksek bir maliyeti olabilir. Başarısız bir dijital dönüşüm, çalışanların katılımını, ilgisini ve elde tutmayı olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, ürün zaman çizelgeleri kaydırılıp ertelendiği için, bunların tümü şirketin karlılığını ve kaçınılmaz olarak hisse senedi fiyatını etkileyecek önemli bir finansal maliyet taşıyacaktır.
Harvard Business School Profesörü Tsedal Neeley ve PricewaterhouseCoopers işgücü strateji ortağı Julia Lamm, dört önemli faktörü paylaşıyor.
Değişime karşı olan işyeri kültürü
Dijital dönüşümün önündeki en büyük engel şirket kültürü. Çoğu zaman, dijital dönüşüm girişimleri başlatılır, ancak değişime dirençli çalışanlar tarafından görmezden gelinir ve atlatılır. Etkili dijital dönüşüm, organizasyonun vizyonuyla iç içe olmalıdır.
Liderler arasında düşük dijital akıcılık
Şirket liderleri öncelikle dijital dönüşümün kademeli bir değişim olmadığını anlamalıdır. Bu, mevcut sistemlerin, yapıların ve rutinlerin elden geçirilmesini içeren radikal bir değişimdir. Dijital dönüşüm kadar kapsamlı ve her şeyi kapsayan bir süreç, ağır bir liderlik yatırımı gerektirir.
Verimsiz veri analizi
Çoğu zaman başarısız dijital dönüşüm, pazar araştırması eksikliğinden sorumlu tutulur ve bu da rakiplere ayak uyduramamaya yol açar. Ancak Neeley, çoğu şirketin veri eksikliği olmadığına dikkat çekiyor. Çoğunluk, temizlenmemiş veya kullanılabilir bir biçimde toplanmamış çok sayıda verinin avına düşer.
Müşteri katılımı eksikliği
Birçok şirket sürekli olarak müşteri geri bildirimi ister. Ancak, dijital dönüşümü başarılı bir şekilde gerçekleştirmek için şirketlerin, Neeley’nin yeni ürünler tasarlamak ve aynı zamanda müşterilerini şirketin emeğinin dijital meyvelerinin muktedir alıcıları olacak şekilde dönüştürmek olarak tanımladığı ikili dönüşüme girmeleri gerekiyor.
Stellantis CEO’su Carlos Tavares, “Zorlu bir küresel ortamda, olağanüstü bir performans sergileyerek ve cesur elektrikliye geçiş hamlemizi uygulayarak ‘Dare Forward’ stratejik planımız doğrultusunda ilerliyoruz.
Çalışanlarımızın esnekliği, çevikliği ve girişimci zihniyeti ve yenilikçi ortaklarımızla birlikte Stellantis’i geleceğe uygun, sürdürülebilir bir mobilite teknolojisi şirketine dönüştürüyoruz. Tüm Stellantis çalışanlarına bağlılıkları ve bu sonuçlara sağladıkları katkılar için en içten teşekkürlerimi sunarım” şeklinde konuştu.
Küresel BEV satışları yüzde 50 arttı!
İklim değişikliği ile mücadelede endüstri liderliği hedefini ortaya koyan şirket, bu doğrultuda elektrikli araç satışlarıyla da kendisini kanıtladı. Batarya elektrikli araç (BEV) ve düşük emisyonlu araç (LEV) satışlarında EU30 pazarında ikinci (LEV lideriyle arada bin adedin altında fark ile) ve düşük emisyonlu araç satışlarında ABD pazarında üçüncü sırada yer aldı. Stellantis’in küresel BEV satışları ilk yarıda yaklaşık %50 artarak 136 bin adede ulaştı.
Şirket güncel haliyle 20 elektrikli araç (BEV) sunuyor ve 2024 yılına kadar 28 elektrikli araç daha pazara sunacak.
Stellantis’in 2022’nin ilk yarısındaki başarılarında rol oynayan anahtar yapılanmalar;
Güçlendirilmiş Batarya Ekosistemi: Automotive Cells Company, Samsung SDI ve LG Energy Solution ortaklığı ile kurulan beş giga fabrika (üçü Avrupa’da ve ikisi Kuzey Amerika’da) için onaylanmış konumlar ve sırasıyla Avrupa ve Kuzey Amerika’daki Vulcan Energy ve Controlled Thermal Resources ile imzalanan anlaşmalarla düşük karbonlu lityum hidroksit tedariğini güçlendirdi. Samsung SDI ve LG Energy Solution anlaşmaları, geleneksel kapanış koşullarına ve düzenleyici onaylara tabi.
Global Mobilite Liderliği: Share Now satın almasıyla birlikte Free2move, tüm dünya genelinde 6 milyondan fazla müşterisiyle en iyi mobilite çözümü olarak dünya lideri konumunda.
Dönüşüm Ortaklıkları: Amazon ve Qualcomm ile milyonlarca Stellantis müşterisinin araç içi deneyimini değiştirecek küresel, uzun vadeli anlaşmalar yapıldı.
Tüm bölgelerde büyüme rakamları dikkat çekti!
Kuzey Amerika: %18,1’lik düzeltilmiş faaliyet geliri (AOI) marjı ile rekor karlılık elde edildi; pazar payı yıllık 40 baz puan artarak %11,3’e, ABD pazar payı ise 50 baz puan artışla %11,7’ye yükseldi.
Genişletilmiş Avrupa: 160 baz puan artışla %10,4 AOI marjına, 190 baz puan düşüşle EU30 pazar payı %21,2’ye ulaştı. Peugeot e-208 Fransa’da en çok satan BEV oldu. Peugeot 208, Opel Corsa, Citroën C3, EU30’un en çok satan 10 aracından üçünü temsil ediyor.
Diğer bölgeler: Her üç bölge de çift haneli AOI marjlarına ulaşan Stellantis, Güney Amerika’da AOI’yi üç kattan fazla artırarak %13,9 marjla 1,0 milyar Euro’ya çıkardı. Stellantis %23,5 pazar payı ile bölgede pazar lideri konumunda. Orta Doğu ve Afrika’da 580 baz puan artışla %15,5 rekor AOI marjı ve 472 milyon Euro AOI marjı ile pazar payı 20 baz puan artarak %11,9’a yükseldi. Çin, Hindistan ve Asya Pasifik’te ise grubun AOI marjı %13,4, AOI marjı %40 artarak 289 milyon Euro’ya ulaştı. Citroën C3 Hindistan’da pazara sunuldu ve teslimatlar temmuz ayında başladı. 
