Techinside Google News
Ana Sayfa Blog Sayfa 1787

6. Küresel Webit Kongresi 1-2 Ekim’de İstanbul’da

1

İnternet’in 21. yılını yaşadığımız ülkemiz; dijital ve teknolojiye yatırımın her geçen gün arttığı, pek çok girişimcilik başarısının altına imza atıldığı, küresel ekosistemde yarışan projelerin hayata geçtiği bir coğrafya olarak küresel pazarın ilgi odağında yer alıyor. Bu cazip bölge Webit Kongresi yaratıcıları tarafından da değerlendirilerek bu yıl da alanının en büyük etkinliği olarak anılan Webit Kongresi’ne İstanbul’un yine evsahipliği yapacağı duyuruldu.

Gelişmekte olan EMEA pazarlarına odaklanarak, e-Academy tarafından 2009 yılından bu yana düzenli olarak dünyanın tek uluslararası dijital, teknoloji ve girişimcilik ekosistemi etkinliği olarak düzenlenen ve bu yıl 110’dan fazla ülkeden 10.000’in üzerinde katılımcı, 200’den fazla konuşmacı ve 300 akredite gazeteci beklenen 6. Global Webit Kongresi, 200’den fazla konuşmacıyla 1-2 Ekim tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.

Sektör liderleriyle temasa geçme fırsatı

Bilişim dünyası için oldukça önemli bir etkinlik olan ve geçtiğimiz yıl 170 binden fazla kişinin live stream aracılığıyla takip etmesinin yanı sıra sosyal medyada 2 gün boyunca 26.000’den fazla tweet içeriğinde bahsi geçen kongrede, bu yıl da her yıl olduğu gibi teknoloji liderleri iki gün boyunca (1-2 Ekim 2014) bir araya gelerek ekosistemin geleceğini tartışıp değerlendirirken, geleceğe yön veren uzman konuşmacılar teknoloji ve dijital arenadaki fırsatları dinleyicilerle paylaşıyor olacak.

Telekomünikasyon, teknoloji ve pazarlama dünyasının öncüleri, yatırımcılar, girişimciler, dijital ekosistemde yer alan pek çok markanın üst düzey yöneticilerini bir araya getiren etkinlik; uluslararası pek çok konuşmacının sahne aldığı oturumlardan oluşan kongre ve paneller, zengin katılımı ile iş geliştirme olanağı sunan fuar alanı ve çeşitli yarışmalarla büyük bir teknoloji şölenini andırırken tüm katılımcılarına sektör liderleriyle temasa geçme fırsatı sunuyor.

Geri sayım başladı

3

Haberde Analiz” mottosuyla hazırladığımız ve TechInside.Com’un kardeşi olacak dergimiz için geri sayım başladı. Az önce gelen ozalit ile birlikte dergimiz baskıya gitti ve 15 Eylül’de de siz değerli okuyucularımızın masalarını ziyaret etmeye başlayacak.

Dergimizi birçok zorluğa göğüs gererek hazırladık. Haber verdiğini iddia eden ancak devlet kurumu bülteni haline dönüşmüş malum yayınlar gibi değil tam bağımsız olma şiarıyla yola çıktık. Hala da zorluklarla boğuşuyoruz. Ama inanıyoruz ki iyiler her zaman kazanır.

İlk sayımıza birçok dostumuz reklamlarıyla destek verdi. Onlar için hayali bir yatırımdı belki bu. Sadece isimlerimize olan güvenleriydi bize destek olmalarını sağlayan. İlk sayımızın reklam verenleri tabii ki bizim için çok önemli dedim ya resmen hayalimizi satın aldılar. Ancak ilk sayıyı ellerine aldıklarında ne denli doğru bir yatırıma imza attıklarını görecekler.

Öte yandan ulaşmaya vakit bulamadığımız diğer dostlarımız da ilk sayıda yer alamamanın üzüntüsünü yaşayacaklar. Ama olsun sonraki sayılarda herkese yetecek kadar yerimiz olacak. Evet, sitemizdeki abone linkinden sistemimize hala abone olmadıysanız durmayın ücretsiz abonelik işleminizi bitirin ve 15 Eylül’de dergimizle siz de tanışın.

Başlıkta söylemedim ama biz gerçekten bomba gibi geliyoruz!

Apple çalışanları neden bu kadar mutlu?

4

İstanbul’da ilk Apple mağazasının açılması ile birlikte mavi t-shirtler giyen ilgili Apple çalışanları ile yüz yüze tanışma fırsatını yakaladık. Her ne kadar ülkemizdeki Apple Dâhileri (Genius) yurt dışındaki benzerlerine nazaran biraz eleştirilseler de tüm dünyada Apple çalışanlarının ortak bir kaç yönü bulunuyor: Güler yüzlü, yardım sever, en üst seviyede motivasyonlu

Apple bunu nasıl sağlıyor? Bu konuyla alakalı Carmine Gallo‘nun yazdığı bir kitap bulunuyor; The Apple Experience (Apple Deneyimi). Bu kitapta Apple’ın oluşturduğu müşteri deneyimi ile alakalı pek çok ipuçları ve stratejilere yer verilmiş. Biz kendi sorumuz için kısaca cevapların başlıklarına bakalım.

Öncelikle Apple çalışanlarının birer uzman olması için özel eğitimler veriyor. Bu eğitimlerde ürünlerden daha çok müşterilerin deneyimini en iyi hale getirmek için eğitiliyorlar. Bu eğitim A-P-P-L-E anahtarlarını içeriyor. Nedir bu anahtarlar?

A: Kişisel, sıcak bir karşılama ile yaklaşma (Approach)
P: Nazikçe müşterinin ihtiyaçlarını anlamak için araştırma (Probe)
P: Müşterinin hemen alabileceği bir çözüm sunmak (Present)
L: Müşterinin kaygılarını, sorunlarını çözmek için daha çok dinlemek (Listen)
E: Müşterinin tekrar geri gelmesini sağlayacak bir hoşnutlukla süreci sonlandırmak (End)

Bu strateji Ritz Carlton Oteller zincirinin uzun yıllardır başarı ile kullandığı temek kriterlere dayanıyor. Ancak tek başına yeterli değil. Apple çalışanları tüm ürünleri hakkında birer uzman olmak zorunda olduğu gibi ürünlerini mağaza içindeki tüm işlemlerde kullanarak bir hayranlık yaratmaya da odaklanıyorlar.

Türkiye’de biz bu stratejiye çok yabancı sayılmayız. Her ne kadar son yıllarda elektronik mağaza zincirleri nedeniyle bu yaklaşımı kaybetmiş olsak da Türkiye’de uzun yıllardır faaliyet gösteren binlerce Arçelik, Vestel, Bosch bayisi aslında doğal olarak uyguladıkları bu strateji ile varlıklarını sürdürebildiler. Bu noktada ShiftDelete.Net ekibimizin bir Arçelik bayisi ile yaptığı röportajı da sizler ile paylaşıyoruz.

http://www.youtube.com/watch?v=YIFNPoAC_Ew

Bayramda kurban siz olmayın

0

Her yıl çift haneli rakamlarla büyüyen, online alışveriş yapan yaklaşık 9 milyon internet kullanıcısının 14 milyar TL civarında bir hacmin oluşturduğu e-ticaret sektöründe, Kurban Bayramı gibi dönemlerde yoğunluğun ve alışverişin arttığını belirten Bilginet A.Ş ve E-Ticaret Siteleri ve İşletmecileri Derneği (ETİCAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Erdem, “Seyahat, hediyelik eşya, giyim başta olmak üzere kurbanlık alımı da dahil çok çeşitli ürün internetten alınacak. Tüketicilerin bazı temel hususlara dikkat etmesi gerekir” dedi.

Yeni nesil e-ticaret kavramını geleceğin ticaret tanımlaması olarak bugünden hayata geçirdiklerini söyleyen Erdem, “E-ticaret sitelerinin güvenlik sertifikalarına dikkat edilmeli. Hangi sertifikaları var? Ayrıca yapılacak ödeme karşılığında, alınacak hizmet veya ürünün birebir sitede ilan edilen şekilde olup olmadığı iyice araştırılmalı. Tanınmış markaların ürünlerini alırken, fiyat/kalite endeksi iyi incelenmeli. Orijinal ürün olup olmadığı sorgulanmalı. Seyahat veya bilet alımlarında, ya da stoklu ürün tercihlerinde, ürünün var olup olmadığı konusunda yeterli bilgiye sahip olunmalı” diyerek dikkat edilecek temel hususları tanımladı.

Bilginet A.Ş ve E-Ticaret Siteleri ve İşletmecileri Derneği (ETİCAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Erdem
Bilginet A.Ş ve E-Ticaret Siteleri ve İşletmecileri Derneği (ETİCAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Erdem

Üç binden fazla internet sitesinin kendi altyapılarını kullandığını, Bilginet olarak sitenin güvenliği, ödeme sistemlerinin entegrasyonu konusunda çok hassas olduklarını ifade eden Ercüment Erdem, “Her büyüyen sektörde, bazen alışverişin yoğun olduğu dönemlerde piyasa oyuncularının dışında fırsatçılar ortaya çıkabilir. Manevi duygularla yapılacak alışverişler başta olmak üzere, online alışverişte bayram kurbanı olmamak için seçici olmakta yarar var. Biz, e-ticaret çözümü sağlayan bir firma olarak, ayrıca dernek bünyesinde de bize telefonla ulaşan kullanıcılara bilgi desteği sağlıyoruz. Bu bayramın arifesinde de kendi güvenli e-ticaret paketlerimizi kullanan firmaların ve üyelerimizin siteleri ile ilgili doğru yönlendirmeler yapmayı hedefliyoruz” dedi.

Okulda kişisel bilgilerinizi nasıl korursunuz?

0

ESET’in verilerine göre genç nesil, yetişkinlere göre veri hırsızlığında 35 kat daha fazla hedef durumunda. ESET Güvenlik Araştırmacısı Lysa Myers, bu nedenle okula dönüş döneminde verilerin güvenliği için öğrencilerin uygulayabileceği bir kaç adım öneriyor.

ESET Güvenlik Araştırmacısı Lysa Myers

Okuldayken kendi cihazınızı kullanıyorsanız:

Eğer okulda, üniversitede kendi dizüstü bilgisayar, tablet ya da akıllı telefonunuzu kullanıyorsanız, hem fiziksel hırsızlık hem de bilgi hırsızlığından endişelenmeniz gerekir.

Riskleri minimuma indirmek için şunları yapın:

  1. Hedefi daraltın.
    Özellikle halka açık bir yerde dizüstü bilgisayarınızı ve akıllı telefonunuzu kilitlemeden başı boş bırakmayın. Bu cihazlar, sizin bakmadığınız bir anda kolayca kapılabilir. Öte yandan dijital cihazınızı, içinde ne olduğunu açıkça belli etmeyen çantalarda taşımak da iyidir. 
  1. Zararı en aza indirin.
    Kayıp ve çalıntı durumlarında cihazınızı takip edebilmek için cihazınıza takip uygulaması yükleyin. ESET’in Anti-Thetf uygulaması bu konuda yardımcı olabilir: http://www.eset.com/tr/home/products/smart-security/anti-theft/ Ayrıca, eğer cihazınızdaki dosyalar şifrelenmiş ise, başka biri bilgisayarınıza erişmiş olsa bile, bilgilerinizden her hangi bir kâr elde edemeyecektir.
  1. Güvenliğinizi güclendirin.
    Kötü amaçlı yazılımlar ve oltalama uygulamaları mobil cihazlar üzerinde oldukça yaygın bir hale geldi. Oltalamadan korumak için, bütün hesaplarınızda farklı şifre kullandığınızdan emin olun ve her biri için güçlü şifreler seçin. Anlık mesajlar sayesinde ziyaret ettiğiniz sitelere şifrenizi vermeyin. Virüslerden korunmak için de uygulamaları sadece güvenli uygulama mağazalarından indirin.
  1. Halka açık WiFİ ağlarında dikkatli olun.
    Herkese açık WiFi ağlarında hiç bir zaman kimin sizinle ağını paylaştığına emin olamazsınız. Bu nedenle özellikle okul ya da cafe gibi yerlerde internet kullanırken çok daha fazla dikkatli olmanız gerekir. Güncel bir antivirüs veya internet güvenliği yazılımı korunmanıza yardımcı olacaktır.

Okulda ortak cihaz kullanıyorsanız:

Okullarda size sağlanan bilgisayarları kullanıyorsanız, sizden önce kimin kullandığını ve o bilgisayarda neler yapmış olduğuna dair en ufak bir fikriniz olamaz. Bu duruma göre davranın:

  • Ortak bilgisayarlardan hesabınıza giriş yapma durumunda kalırsanız, kendi bilgisayarınıza döndüğünüzde kullandığınız her parolayı değiştirmeniz çok önemlidir.
  • Özellikle bankacılık veya finansal bilgilerinizin tutulduğu sitelere giriş için müşterek bilgisayarları kullanmayın.
  • Online alışverişten kaçının. Birileri sadece giriş bilgilerinize değil, kredi kartı bilgilerinize de ulaşabilir.
  • İşiniz bittikten sonra o cihazdaki geçmişinizi temizlediğinizden emin olun.

İşlem bankacılığı yerine ilişki bankacılığı

0

Türkiye Bankalar Birliği’nin Haziran ayı sektör raporlarına göre; ülkemizde 33 mevduat, 13 kalkınma ve yatırım, 4 adet de kalkınma bankası bulunuyor. Bu bankalardaki şube sayısı 12.136, ATM sayısı 44 bin, kredi kartı sayısı 58, banka kartı sayısı 102 ve POS cihazı 2,4 milyon civarında. Haziran ayı raporunda internet bankacılığına kayıtlı bireysel ve kurumsal müşteri sayısı 32 milyona yaklaşırken, aktif müşteri (son dönem giriş yapmış) oranı yüzde 42 yani 19,2 milyonu ancak buluyor. Haziran ayında internet bankacılığında toplam yatırım işlem sayısı 10 milyon, finansal işlemlerin toplamı ise 512 bin dolaylarında.

Mobil bankacılıkta kayıtlı müşteri sayısı 7,5 milyon, 6 milyonu aktif kullanıcı

Mobil bankacılıkta kayıtlı müşteri sayısı 7,5 milyon iken bu rakamın yüzde 65‘i (6 milyon) son dönemde sisteme giriş yapmış görünüyor. Bu rakamların bankacılığın şubelerden, fiziksel kanallardan bağımsız hale geldiğini gösterdiğini söyleyen Pozitim Teknoloji Yönetim Kurulu Üyesi Onur Baran Çağlar, mobil cihaz sayısındaki artış ile birlikte, mobil deneyimin önem kazandığına dikkat çekti. İşlem bankacılığından ilişki ve dijital bankacılığa geçiş sürecinin başladığını, bu eğilime geç uyum sağlayan banka ve finans kurumlarının yoğun rekabet ortamında geride kalacağını vurguladı.

Bilinçlenen tüketici için “Vuja De” yaklaşımı şart…

Bilinçlenen tüketicilerin “Diğer bankadan farkın ne, bana ve hayatıma kattığın değer nedir?” sorularına yanıt vermelerinin giderek zorlaştığını ifade eden Çağlar, “Bankacılıkta süreçler sıradanlaşmaya ve renksizleşmeye başladı. Bankalar vaat konusunda birbirlerini tekrarlıyor. Farklılaşabildikleri tek nokta, reklamlar. Sektörde mevcut müşterilere kazandırdıkları kâr üzerinden değer verilirken, yeni müşterilere sunulan vaatler ise basit bir matematiğe dayanıyor. Artık yeni bir bakış açısının, ‘Vuja De’ yaklaşımının zamanı geldi. Bu yaklaşımı gerçekleştirmek için kendi tarihimize, öz değerlerimize, eldeki yetenek ve kıymetlerimize dönülmeli. Ayrıca farklı sektörlerdeki faydalı deneyimlerinden de yararlanılmalı. Bankacılığa uyarlanabilecek başarı hikâyeleri alınarak değişimin ve dönüşümün manifestosu oluşturulmalı” dedi.

Geleneksel bankacılık out, Omni-Channel yaklaşımı in!

Yeni dönem ile birlikte geleneksel pazarlama kanalları ve tek yönlü iletişim yerine, omni-channel (her kanaldan)  yaklaşımının benimsenmesi gerektiğinin altını çizen Çağlar, “Geleneksel mecralarda kullanılan pazarlama araçlarının yetersiz kaldığını bir dönem girdik. Dolayısıyla sahada fiziksel temas, ATM, Kiosk cihazlar, müşteri hizmetleri, internet ve mobil akıllı cihazların gücü göz ardı edilmemeli. Bunlara ek olarak web, mobil web, e-posta, kısa mesaj, mobil uygulama ile sosyal medya kanalları üzerinden interaktif pazarlama iletişimi ve etkileşimi aktif bir şekilde kullanılmalı. Omni-channel ile mevcut ve potansiyel müşteriler için yerinde (lokasyon temelli), zamanında ve doğru araçlar tercih edilmeli. Müşterinin bankaya gelmesi beklenmeden ona gidilmeli ya da geldiğinde onu tanıyarak, kişiye  özel kampanya, indirim veya promosyonlar sunulmalı. Etkin ve verimli bir etkileşim için farklı kanalların kullanılması şart. Çevrimiçi ve word-of-mouth (ağızdan ağıza pazarlama) kanallarının etkili olduğunu dikkate aldığımızda bu kanalların diğer müşterilerin de etkilenerek sunulan ürün ve hizmetleri tercih edebilecekleri kadar şeffaf ve kusursuz olmasına önem verilmeli.” açıklamasında bulundu.

Finansal güvenliğiniz var mı?

0

Kaspersky Lab ve B2B International tarafından, Türkiye dahil dünyanın her yerinden 27 ülkede yapılan ankete göre, finans şirketlerinin sadece yüzde 52‘si ve e-ticaret yapan şirketlerin yüzde 46‘sı finans işlemlerini korumak için gelişmiş önlemler almaları gerektiğine inanıyor. Bu sektörlerde daha da az sayıda şirket müşterilerinin cihazları için koruma sağlıyor.

Finansal işlemlerin korunmasına en az odaklananlar e-ticaret şirketleri; yüzde 16‘sı çevrimiçi dolandırıcılığa karşı özel güvenlik çözümleri kullanmakla ilgilenmediklerini ve sadece yüzde 38’i bu gibi araçlara yatırım yapmak istediklerini söyledi.

Toplamda İnternet üzerinden nakit akışıyla çalışan şirketlerin yüzde 30‘u, her ne kadar güvenlik zincirindeki en zayıf halka olsa ve müşterilerinin para kaybetmesine ve şirketlerin karlılığı ve itibarının azalmasına neden olsa da müşterilerinin cihazlarına koruma sağlamıyor ve sağlamayı da planlamıyor. Şirketlerin yüzde 28‘i müşterilerinin mobil cihazlarına dolandırıcılık önleme yazılımları yüklemeyi düşünmezken, yüzde 30‘u kendi bilgi altyapılarını dolandırıcılığa karşı korumayı da planlamıyor. Ödemeleri korumaya karşılık bu kayıtsızlık, müşterilerden olumsuz geri bildirim almaya neden olabilir: kullanıcıların dörtte üçü finans şirketlerinin tüm cihazlarını korumak için sorumluluk almasını bekliyor ve ankete katılanların yüzde 40‘ı kaybettikleri paranın şirket tarafından tazmin edileceğinden emin.

Bununla birlikte Kaspersky Lab istatistikleri bize, bireysel kullanıcıların finansal verilerini hedefleyen siber tehdit sayısının sürekli arttığını gösteriyor. Örneğin Kaspersky Security Network‘e göre zararlı bankacılık yazılımları kullanılan saldırı sayısı 19 Mayıs-19 Haziran arasındaki bir aylık dönemde, 19 Nisan – 19 Mayıs dönemine göre yüzde 15 artarak 1,4 milyona ulaşmıştır.

Kurumlar için inovasyon bir adım önde

1

Yeni bir IBM Araştırması, öncü kuruluşların yüzde 80’inin, kurumsal BT dışında faaliyet gösteren, “sektör dışından geliştirici vatandaşlar” ile işbirliklerine yöneldiklerini gösteriyor. Bu uzmanlar; uygulama geliştirme alanındaki yetenek boşluğunu kapatmaya yardımcı olarak bulut, analitik, mobil ve sosyal iş ağları gibi teknolojiler genelinde daha fazla işbirliğini ve inovasyonu teşvik ediyorlar.

Çıtayı Yükseltmek: IBM İş Teknolojileri Trendleri Raporu”  isimli bu yeni araştırma, IBM’in Uygulamalı İş Öngörüleri Merkezi (IBM Center for Applied Insights) tarafından 15 sektörden, 1.400’ün üzerinde karar verici ile görüşülerek hazırlandı. Araştırma, bulut, analitik, mobil ve sosyal ağları gibi gözde teknolojilerin “inovasyonu teşvik eden etkenler” olarak kabul edilmesine rağmen hala kuruluşların yüzde 40’ının, bu teknolojiler için yetenek eksiklikleri ile karşılaştıklarını  gösteriyor.

Çalışma; bulut, analitik, mobil ve sosyal teknolojilerden somut iş sonuçları elde eden, alanında öncü kuruluşların ortak özelliklerini inceliyor ve genel BT becerileri, uygulama geliştirme veya veri analitiğindeki yetenek eksikliklerini gidermek için, kurum genelinde yaratıcı yeni yollar keşfettiklerini gösteriyor. Bu öncü kuruluşların, kurum genelindeki eksiklikleri g idermek için başvurduğu bir diğer yol ise iş sorumluluklarının dışında bir yan girişim olarak BT kararlarına destek olan ve iş uygulamaları yaratan sektör uzmanlarından oluşan yeni bir grup olan “sektör dışından geliştirici vatandaşlar” ile birlikte çalışmak.

Raporun sonuçlarını değerlendiren IBM Türk Teknoloji Lideri Kıvanç Uslu şunları söyledi:

“2014 İş Teknolojisi Eğilimleri raporunda, bulut, analitik, mobil ve sosyal iş ağları teknolojilerini kullanarak IBM çözüm ortaklarının ve müşterilerin kendi sektörlerinde nasıl öncü bir konuma geldiği açıkça ortaya çıkıyor. Gelinen noktada şirketler, artık bu temel ve gerekli teknolojiler konusunda çekingen davranmıyor. Öncü kuruluşlar, bu teknolojilerle ilgili hızla aksiyon alarak kullanımı geniş çapta benimsiyorlar ve rakiplerinden daha yüksek performans göstermek için ortaklıklar kuruyor, gereken yetenekleri elde etmenin yeni yollarını da keşfediyorlar.”

“CampFire” ateşi yanmaya hazır

0

Geliştirdiği bankacılık, ödeme ve ticaret uygulamalarıyla mobil teknoloji alanında dünya liderleri arasında yer alan Monitise’ın düzenlediği ve Android platformu için kod geliştirmeye odaklanan CodeCamp İstanbul serisinin ilk ayağı 27 Eylül tarihinde, tüm gün sürecek CampFire etkinliğiyle sona eriyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi Arı 3 Teknokent  Konferans Salonu’nda yapılacak etkinlik herkesin katılımına açık olacak. Etkinliğin katılımcıları, Monitise uzmanlarından mobil yazılım geliştirme süreçlerinin yanısıra UI ve UX’in önemi, tasarım eğilimleri, uygulama pazarlama ve kalite kontrol süreçlerine dair sunum ve panelleri izleyebilecek. Katılımcılar etkinlikte Google Glass, Beacon, akıllı saatler, Agile/Scrum metodolojileri, sağdan sola yazılan dillerin mobile adaptasyonu ve iOS 8 gibi konulara dair de yeni bilgiler edinebilecekler. Etkinlikte ayrıca CodeCamp İstanbul programında ileri seviyede Android yazılımı öğrenen ve hayallerindeki uygulamayı geliştiren 12 öğrenci, geliştirdikleri uygulamaları CampFire Day katılımcılarıyla, kısa demo sunumları yaparak paylaşacak.

Geliştirdikleri uygulamaları CampFire katılımcılarına sunacak olan 12 öğrenci, CodeCamp İstanbul eğitim programına katılarak Android’deki yenilikler, Android Studio ve Gradle’a giriş, yeni Android geliştirme araçları, Halo ve Material design, uygulama güvenliği, Google Play servisleri ve test süreci gibi konularda Monitise uzmanlarından eğitim alacak.

Apple neden Çin’de kaybediyor?

10

Geçtiğimiz yıllar içinde Apple’ın popüler telefonu iPhone’u satın alabilmek için böbreğini satan Çinli gencin haberin, şaşkınlıkla okumuştuk. Ancak bu ne duyulan ilk haber oldu ne de sonuncusu. Çin mafyası Apple’ın çeşitli ürünleri karşılığında bir organ borsası oluşturmuşlardı. Akıllı telefonlar için dünyanın en büyük pazarını oluşturan Çin maalesef Apple açısından hep karamsar haberleri ile gündeme geldi.

Peki, neden Apple’ın Çin ile yıldızı bir türlü barışmadı?

Çin’de standart bir işçinin bir aylık maaşı ortalama 600 dolar civarında. Gelir düzeyinin düşük olduğu Çin’de Apple’ın yüksek rakamlar ile sattığı ürünler için pazarın büyüklüğü ile orantılı bir büyüme elde etmesi hiç mümkün olmadı. Özellikle Çin’de son yıllarda hızlı büyüme gösteren ve ürün nitelikleri bakımından iPhone’a yakın olmakla birlikte fiyat olarak neredeyse üçte biri rakamlara satılan Xiaomi modelleri Apple’ın büyümesinin önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Xiaomi şu anda Çin’de yüzde 14 pazar payı ile bir numaralı oyuncu konumunda bulunuyor.

Elbette Apple için Çin’de büyümenin önündeki tek engel fiyat değil. Coğrafi zorluklar, Çin hükümetinin sadece Apple odaklı olmayan ama genel olarak Amerika Birleşik Devletleri menşeli ürünler için uyguladığı engelleyici baskı Apple’ın işini zorlaştırıyor.

Görünen o ki Apple Çin’de büyüme problemleri yaşarken Çinli üreticilerin hızla küresel arenada yaygınlaşması Apple’ın gelecek dönemlerde başını ağrıtabilir.

Çin’de ortalama işçi maaşları ne kadar?

Okuyucularımızdan gelen eleştiriler nedeniyle bu bilgiye yer vermemiz gerekti. Çin’de ortalama işçi maaşlarının 600 dolar civarında olduğu bilgisi resmi bir kaynaktan geliyor. Bu bilginin kaynağı Çin İşçi Bilgilendirme servisinin yayıınladığı bir bültene dayanıyor. Çin Ulusal İstatistik Enstitüsü‘nün verilerine dayanılarak yayınlanan bültene göre Çin’de 2014 yılı itibariyle işçi başına düşen gelir 2012 yılı itibariyle 4.000 Yuan’ın üzerindedir. 1 Yuan 0,162 dolara denk geldiği için bu da yaklaşık 650 dolara denk gelmektedir ki bu durumda haberimizide rakamı düşük bile verdiğimiz ortaya çıkıyor. Aşağıda bu veriye ait grafiği ve yukarıda verdiğimiz linkden çok daha detaylı bilgileri içeren sayfaya ulaşabilirsiniz.

Çinde Ortalama Maaşların Yıllara Göre Artışı (Yuan)
Kırmızı çizgi ulusal geliri, yeşil çizgi ise göçmenlerin gelirini gösteriyor.

Ducati iddiasını EMC ile güçlendiriyor

0

EMC, Ducati Corse yarış ekibi ile işbirliği yaparak şirketin 2014/15 yarış sezonuna yönelik bilgi teknolojileri stratejisini destekleyeceğini açıkladı. Bu kapsamda sunulacak olan teknoloji çözüm ve ürünleri ekibin yarışlarda pistlerde üretilen verilerden daha hızlı ve gerçek zamanlı olarak yararlanmalarına yardımcı olacak. Bu şekilde de Ducati’nin bu seneki MotoGP Dünya Şampiyonası ve SuperBike Dünya Şampiyonası’ndaki iddiasını kuvvetlendirmesine katkıda bulunacak.

EMC İtalya Genel Müdürü Marco Fanizzi konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “Büyük Veri analizinin birçok farklı disiplinde önemi gittikçe artıyor. Spor dünyası verinin ve analizin bu yakınsaklığının yarattığı gerçek gücü gösterme açısından en etkili ve erişilebilir örnek. Mümkün olduğunca çok sayıda kaynaktan mümkün olduğunca çok miktarda veri toplayarak ve daha sonra bu verileri gerçek zamanlı olarak değerli bilgiler elde etmek için ayıklayarak Ducati gibi kurumlar faaliyet gösterdikleri alanlarda en ön saflarda yer almalarına yardımcı olacak çevikliği ve rekabet avantajlarını elde edebilir. Ducati ile omuz omuza çalışacak olmaktan dolayı heyecan duyuyoruz ve önümüzdeki aylarda pistlerdeki başarılarını birlikte kutlamak için can atıyoruz”

Eylül 2014’ten itibaren, Ducati performansla ilgili motor akışkan dinamiği, test sürüşleri arşivleri ve bisiklet tele-ölçümleri gibi çok önemli verilerini konsolide etmek, yönetmek ve analiz etmek için EMC’nin ölçeği genişletilebilir Isilon Ağ-bağlantılı  (NAS) çözümünü kullanmaya başlayacak. Bu güçlü, verimli ve basit veri depolama platformu Ducati’nin yarışlarda verilere dayalı hareket etme yaklaşımının merkezini oluşturacak ve yarışçıların yarış sürelerini milisaniyelerce kısaltmalarına yarayacak değerli bilgi ve verilerin keşfedilmesini mümkün kılacak.

Ducati ekip üyeleri Isilon platformunda depolanan bilgilere EMC’nin kurumsal sınıf online dosya paylaşım ve mobil işbirliği aracı Syncplicity çözümü sayesinde erişebilecek ve bu bilgileri paylaşabilecek. Syncplicity Ducati’nin mevcut BT altyapısıyla uyumlu biçimde veri dosyalarının güvenli bir şekilde bir dizi cihaz arasında (mobil cihazlar da dahil) paylaşımına olanak sağlıyor. Syncplicity aracılığıyla ilgili Ducati ekip üyeleri gerekli bilgilere ihtiyaç duydukları anda erişebilecek ve bu bilgileri paylaşabilecek. Bu da onların daha verimli ve etkili operasyonlar gerçekleştirmelerine ve ekip içinde daha etkin iletişim kurmalarına yardımcı olacak.

Oltalama saldırılarının başarısı devam ediyor!

0

McAfee Labs bugün “McAfee Labs Threats Report: August 2014”ü yayınladı. Rapor, oltalama saldırılarının (Pishing) işletme ağlarına sızmak için kullanılan etkili bir taktik olmaya devam ettiğini ortaya çıkardı. İş dünyasındaki kullanıcıların çevrimiçi sahtekârlıkları tespit etme becerilerini sınayan McAfee Phishing Quiz, katılımcıların yüzde 80’inin yedi Olta saldırısı e-postasından en az bir tanesini tespit etmeyi başaramadığını gün yüzüne çıkardı. Ayrıca testten alınan sonuçlar, en kritik şirket verilerinden bazılarını ellerinde bulunduran finans ve İK birimlerinin sahtekârlıkları tespit etme konusunda, yüzde 4 ila yüzde 9 oranında farklarla geride kalarak, en kötü performansı sergilediklerini gösterdi.

Geçen çeyreğin Threats Report’undan bu yana, McAfee Labs 250 bini aşkın yeni oltalama saldırısı URL’si topladı; bununla birlikte geçen yıla ait toplam rakam yaklaşık bir milyon yeni internet sitesi oldu. Toplam hacimde görülen artışın yanı sıra, hala kullanılan olta saldırılarının gelişmişliğinde de kayda değer bir artış gerçekleşti. Sonuçlar, hem toplu hem de kişiye özel olta saldırısı mesajlarının tüm dünyadaki bilişim suçlularınca başvurulan saldırı stratejilerinde halen yaygın olarak kullanıldığını gösterdi. Öte yandan, Amerika Birleşik Devletleri en çok olta saldırısı URL’sine ev sahipliği yapan ülke olmaya devam ediyor.

McAfee Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar, konuyla ilgili olarak; “İnternet ortamında karşılaştığımız en önemli zorluk aslında, internet teknolojilerinin bugünkü kritik içerik ve ulaştığı trafik hacmini taşımak için gerekli gelişmeyi, aynı hızda sağlayamamış olmasıdır.” dedi. “İnternet zincirindeki güven noktalarından pek çoğu geçtiğimiz bir kaç yıldır sırasıyla kırıldılar;  şifreler, OpenSSL kriptolama ve son olarak da USB güvenliği gibi. Böylesine yoğun bir biçimde güvendiğimiz altyapı, değişimlere ayak uyduramamış ve artık günümüzün ihtiyaçlarına yanıt veremeyen bir teknolojiye dayanıyor. Bu nedenle de mutlaka gelişmiş güvenlik çözümleri sunan teknolojilere ihtiyaç duyulmaktadır ve her kullanıcı mutlaka ilave önlemler almalıdır. McAfee olarak her türlü ihtiyaca yönelik çözümler sunmaktayız.”

Yandex.Türkiye’ye yeni COO atandı

1

Milena Djuričić, Yandex.Türkiye’de Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı (COO) olarak görevine başladı. Sırbistan’ın Belgrad kentinde doğan ve eğitim gören Djuričić’in internet sektöründe, geniş bir yelpazede ve uluslararası çapta tecrübesi bulunuyor.

Yandex.Türkiye Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı (COO) Milena Djuričić
Yandex.Türkiye Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı (COO) Milena Djuričić

2007 yılında Google bünyesinde çalışmaya başlayana kadar, kurucu ortağı olduğu BT şirketinde girişimcilik tecrübesi de edinen Djuričić, Google’da YouTube’un gelişmekte olan pazarlarda gelir getiren bir modele dönüştürülmesinden, çeşitli ülkelerde arama motorunun lanse edilmesine ve 5 adet ülke temsilciliğine kadar pek çok operasyon ve projeyi yönetti. Djuričić, 2013 yılından bu yana ise yine Google bünyesinde bulunan ve otomatize reklam satınalma alanında hizmet veren DoubleClick’in Bölgesel Başkanı olarak görev alıyordu.

GittiGidiyor.com’da üst düzey atama

0

Dünyanın önde gelen pazaryeri eBay’in Türkiye iştiraki GittiGidiyor.com’da, Pazarlama Direktörlüğüne eBay International’dan Christian Erhard atandı. GittiGidiyor.com’da 1 Ağustos 2014 tarihinden itibaren çalışmaya başlayan Edhard, pazarlama ekibinin yönetiminden sorumlu olacak.

Christian Erhard, pazarlama ve takım liderliği konusunda, dijital pazarlama, ortaklık geliştirme ve ekip yönetimi dahil tüm pazarlama kanallarında 10 yılı aşkın süre profesyonel geçmişe sahip.

Erhard, 2006 yılından bu yana eBay’ de çeşitli pozisyonlarda görev yapıyor. 2006-2008 yılları arasında eBay Berlin’de Pazarlama Müdürü görevi ile portallar, medya ve inovasyon yönetiminden sorumlu oldu.

GittiGidiyor.com Pazarlama Direktörü Christian Erhard
GittiGidiyor.com Pazarlama Direktörü Christian Erhard

2009 yılından bu yana eBay International Zürih’de Online Ortaklık Yönetimi Başkanı pozisyonunda; işbirliği pazarlama yönetimi, arama motorları optimizasyonu, iş geliştirme, medya pazarlama kampanyaları, inovasyon yönetimi, pazarlama liderlik takımı üyeliği dahilinde; bütçe, performans yönetimi ve strateji geliştirme görevlerini yürüttü. Munich LudwigMaximiliansUniversity mezunu Christian Edhard 1974 doğumlu. Almanca, İngilizce ve Fransızca biliyor.

Yakında internetler de kesilir mi?

0

Yeni yayın döneminin başlamasıyla birlikte dizi sezonu da açılırken, birçok TV kanalına video altyapı hizmeti sunan Medianova’nın verileri akşam TV’de izlenemeyen dizilerin ertesi gün işyerinde izlendiğini gösteriyor.

Medianova’nın verilerine göre, internette izlenen videoların toplamda yüzde 60’tan fazlasını spor ve diziler oluşturuyor. Yüzde 37 ile ilk sırada spor içerikleri yer alırken, dizilerin izlenme oranı yüzde 27’yi buluyor. Dizilerin yaklaşık üçte biri ise işyerlerinden ve ağırlıklı olarak TV’den yayınlandıkları günün ertesinde izleniyor. Gün içinde ev ve işyerlerinde en çok dizi izlenen saatler ise 14-16 saatleri arası olarak öne çıkıyor.

 

medianova

Medianova CEO’su Serkan Sevim, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu bilgileri verdi: “Yaz aylarında düşüş görülse de mevcut durumda işyerlerinde yoğun bir video trafiği olduğunu söyleyebiliriz. Çalışma gününün başlamasıyla birlikte, yani saat 9’dan itibaren önemli bir artış kaydediliyor. Günün ilk saatlerinde ağırlık olarak haber içerikli videolar izlenirken, öğle saatlerinden itibaren diziler tercih edilmeye başlanıyor. Saat 16’dan itibaren işyerlerinde video izleme oranının düştüğü görülüyor.”

DaaS gelirlerinde büyüme bekleniyor

0

Dünya çapında Desktop as a Service (DaaS) ve diğer mobil çalışma alanları sunan hizmet sağlayıcıları, bu segmentlerde tutarlı bir gelir büyümesi bekliyor. “Citrix Hizmet Sağlayıcı Mükemmelliği Merkezi” tarafından gerçekleştirilen araştırmaya dayalı olarak hazırlanan Hizmet Olarak Masaüstleri Global Pazar Trendleri: Hizmet Sağlayıcının Perspektifi raporunda bu ve buna benzer bilgilere yer verildi.

Mükemmellik Merkezi, büyüyen Daas pazarının gelişimi konusunda bilgi edinmek için 2014 yılının ikinci çeyreğinde dünya çapında çok çeşitli müşterilere DaaS ve barındırılan mobil çalışma alanları sunan 2.600’den fazla Citrix Hizmet Sağlayıcısı programı iş ortağına anket soruları gönderdi. Anket, 25 ülkede 700’den fazla Citrix Hizmet Sağlayıcısından gelen yanıtları içerdi. Anket için DaaS geliri büyümesinin potansiyeli, hizmeti benimseyen işletmelerin boyutu, dikey pazarın gücü, müşteriler arasında yankı uyandıran hizmet gruplarının türleri ve Daas ile barındırılan mobil çalışma alanları sunmak için kullanılan altyapının çeşitliliği konularında bakış açıları soruldu.

Rapor, DaaS pazar trendleri hakkında şu bilgileri ortaya koyuyor;

  • Güçlü DaaS gelir büyümesi: Yüzde 87’lik kesim DaaS gelir büyümesi beklerken yüzde 34’lük kesim büyümenin yüzde 16 ile 50 arasında olmasını bekliyor, cevap verenlerin yüzde 19’u ise gelir büyümesinin yüzde 50’yi geçeceğini tahmin ediyor.
  • Çalışmaya hazır masaüstleri ile çalışma alanlarının uygulama ve özellik gruplarıyla kombinasyonuna yüksek talep: Yüzde 53’lük kesim, her kurumsal müşterinin belirli ihtiyaçlarını karşılamak için DaaS‘yi iş kolu uygulamaları, mobil cihaz yönetimi hizmetleri ve bulut tabanlı dosya paylaşımı hizmetleriyle birleştiren gruplandırılmış hizmetler için talep öngörüyor.
  • Özelleştirilmiş hizmetler, uygulamalar ve özelliklerle dikey piyasalarda uzmanlık: Uzmanlık hizmetlerine sahip hizmet sağlayıcıların hedeflediği en iyi dikey piyasalar arasında Sağlık Hizmetleri (yüzde 12), Üretim (yüzde 12) ve İnşaat/mimari/mühendislik (yüzde 10) yer alıyor.
  • DaaS’nin sunulması için genel bulut Hizmet Olarak Altyapısına (IaaS) geçişin büyümesi başlıyor ancak henüz erken aşamalarda bulunuyor: Hizmet sağlayıcıların beşte biri (yüzde 20) DaaS’yi genel bir buluttan sağlıyor ancak anketi yanıtlayanların yüzde 39’u 12 ay içerisinde IaaS’ye geçmeyi planlıyor.
  • DaaS hizmet sağlayıcılarının hipervizör tercihleri de değişiyor: Ankete yanıt verenlerin çoğu (yüzde 47) VMware hipervizörünü kullanırken yüzde 29’luk kesim Microsoft Hyper-V’yi ve yüzde 23’lük kesim hipervizör olarak Xen’i kullanıyor.

Citrix Bulut Hizmetleri, Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Mitch Parker

 Citrix Bulut Hizmetleri, Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Mitch Parker, raporla ilgili şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıl içerisinde tedarikçilerin ve uzmanların bu yıl için yüksek DaaS piyasası büyümesi öngördüklerini gördük. Bu rapor, DaaS pazarı Citrix iş ortaklarının hizmetlerinin pazara özgü özellikler ve kritik uygulamalar için son kullanıcı talepleri sağlamak üzere nasıl olgunlaştığı konusunda net ve değerli bilgiler sunuyor.”

Sahibini parmak izinden tanıyan küçük dev adam

1

Huawei, Almanya’da düzenlenen IFA Tüketici Elektroniği Fuarı’nda yeni Ascend Mate7 ve Ascend G7 akıllı telefonlarını tanıttı. Huawei’nin yeni modelleri sahip oldukları büyük ekran, güçlü pil ve parmak izi tanıma gibi teknolojilerle büyük ilgi uyandırdı.

Huawei’nin tüketiciler tarafından merakla beklenen akıllı telefonu Ascend Mate7, 6 inç Full HD çözünürlüğünde ekrana ve konforlu kullanım imkanı sunan 7.9 milim inceliğinde gövdeye sahip. Telefonda yer alan 8 çekirdekli octa-core işlemci ve 4100 miliamperlik pil, yüksek performans sunarken gün boyunca kullanıcısını yarı yolda bırakmıyor.

Ascend Mate7, parmak izini okuyabilen dokunmatik paneli sayesinde sunduğu yüksek nitelikli kişisel deneyimle benzerlerinde ayrılıyor. Mate7’nin tüm özelliklerinden faydalanmayı kolaylaştırmak üzere tasarlanan EmotionUI (EMUI) 3.0 arayüzü, kullanımdan daha fazla keyif almak isteyenlerin beklentilerini karşılayacak yepyeni imkanlar sunuyor.

Büyük ekran, kişisel deneyim ve performansla zenginleşti

Ascend Mate7’yi tasarlarken, büyük ekranı kişisel deneyimler ve güçlü bir performansla bir araya getirme hayaliye yola çıktıklarını söyleyen Huawei Tüketici İş Grubu CEO’su Richard Yu, “Bugün, bu özel ürünü ilk kez tüketicilerimizin beğenisine sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu ürün, aynı zamanda dünyanın dört bir yanında üst düzey kalite ve teknolojiyi herkes için erişilebilir kılma felsefemizin de bir sembolüdür” dedi.

Akıllı işlemci ile yüzde 50 pil tasarrufu sağlıyor

Octa-core mimari içeren Ascend Mate7, gücünü, dört adet 1.8 Ghz’lik A15 ve 4 adet 1.3 Ghz’lik A7 yongadan oluşan akıllı Kirin işlemcisinden alıyor. 8 çekirdekli akıllı işlemci mimarisi sayesinde Ascend Mate7, işlem kapasitesini o an kullanılan uygulama veya fonksiyonun ihtiyacına bağlı olarak düzenliyor performans ve pil ömrü arasında mükemmel bir denge kuruyor. Ascend Mate7, kullanıcının zamanının en az yüzde 80’ini geçirdiği standart uygulamalar için nispeten daha yavaş ve daha az güç harcayan A7 çekirdekleri kullanarak yüzde 50 pil tasarrufuna imza atabiliyor. Oyun oynamak gibi yüksek performans gerektiren durumlarda ise hızlı 1.8 Ghz’lik dört adet A15 çekirdekleri devreye giriyor. İşlemcide yer alan bir çekirdek kapasitesinin yüzde 85 ile 95 arasında kullanım oranını otomatik olarak algıladığında, ilave çekirdekler devreye giriyor.

Huawei Ascend G7’nin tavsiye edilen fiyatı 299 avr, Türkiye dahil, Almanya, İtalya, İspanya, Danimarka, Macaristan, Hollanda, Polonya, Norveç, Güney Afrika ve Meksika pazarlarında yerini alacak.

IFA 2014 – Röportaj: Ömer Hakan Kutlu – Vestel

0

Vestel bu sene IFA 2014 fuarına çıkartma yaptı desek yeridir. Devasa bir salonda yüzlerce farklı ürününü tanıtan Vestel aynı zamanda ürettiği ilk cep telefonu Venus’ün de resmi lansmanını gerçekleştirdi. Televizyonlardan beyaz eşyaya, akıllı tahtalardan tablet ve bilgisayarlara kadar geniş ürün yelpazesi ile fuarda boy gösterisi yapan Vestel Genel Müdür Yardımcısı Ömer Hakan Kutlu ile yeni ürünleri ve Vestel’in vizyonunu konuştuk.

IFA 2014 – Röportaj: Arif Bayraktar – Bimeks

0

IFA 2014 ziyaretimiz esnasında tanıdık bir yüz ile karşılaştık. Bizi her zamanki güler yüzü ile karşılayan Bimeks Genel Müdürü Arif Bayraktar IFA 2014 izlenimlerini ve Bimeks’in Türkiye’deki faaliyetleri ile gelecek günler için planlarını TechInside izleyicileri için değerlendirdi.

Dijital dünyada adınızı koruyan servis

0

Pek çok kişi ve kurum her geçen gün bir yenisi açılan ve hangisinin gelecekte parlak ve yaygın bir ortama dönüşeceğini bilemediğimiz sosyal ağlarda isimlerini korumak istiyor. Ancak bu göründüğü kadar kolay değil. Tüm bu yeni servisleri takip etmek, zamanında kaydolmak ve isimleri kaydetmek sıkıntılı bir işe dönüşebilir. Şimdi bu sorunu ortadan kaldırmayı vadeden bir servis var: EarlyClaim.

Bu servise ücretsiz olarak kaydolabiliyorsunuz. Akabinde seçtiğiniz isim için yeni açılan sosyal ağlarda, sizin adınıza, rezervasyon oluşturup size haber veriyor. Böylece rezervasyon sürecinde adınızı sadece siz alabiliyorsunuz. Ancak rezervasyon sürecinde isminizi onaylamaz iseniz bu kayıt bir süre sonra siliniyor.

Dilerseniz ücretli abonelik ile birden fazla isim için de rezervasyon yaptırmanız mümkün.

Eğer markanızı, adınızı, ürünlerinizi veya benzeri isim kayıt ihtiyaçlarınız için yeni sosyal ağların peşinde koşmaktan bıktıysanız hayatınızı kolaylaştırabilir.

Matadorbet