Skype for Business iş dünyasını konuşturacak

0
SkypeforBusinessBundan yaklaşık 12 yıl önce Skype’ı kuran Janus Friis ve Niklas Zennström, o dönem yeni bir dünyanın kapılarını açtıklarından haberdar mıydı bilemeyiz. Ancak internet üzerinden uygun maliyetlerle görüşme yapılmasını sağlayan Skype, ilk beta sürümünün üzerinden 1,5 yıl bile geçmeden 1 milyon kullanıcının aynı anda eriştiği dev bir iletişim ağı olmayı başarmıştı. Bu başarı sektördeki büyük oyuncuların gözünden kaçmadı ve eBay, Ekim 2005’te tam 2.6 milyar dolara Skype’ı satın aldığını açıkladı. Uzun süre eBay’de deyim yerindeyse kendi halinde yoluna devam eden Skype, Mayıs 2011’de 8,5 milyar dolar karşılığında Microsoft bünyesine katılmıştı. O tarihten bu yana Skype’ı kendi servislerine entegre eden ve gelişimi için çalışan Microsoft, bugün yaptığı resmi açıklamayla hedef büyüttüğünü gösterdi. Microsoft Office blogunda “Get ready for Skype for Business” başlıklı bir yazı kaleme alan Giovanni Mezgec, Microsoft CEO’su Satya Nadella’nın bilginin paylaşımı için daha ideal platformlar sunma vizyonuna atıf yaptı. Skype for Business’ta neler var? Microsoft’un Skype özelinde yaptığı en dikkat çekici açıklama, Lync ürün ailesinin artık Skype for Business olarak adlandırılacağı olmasıydı. Geçen Kasım ayında yapılan bu açıklama, bugün yapılan duyuruyla yeni bir anlam daha kazandı. Duyurulan Technical Preview (Teknik Önizleme) sürümüne, mevcut Lync müşterileri erişebilecek. Microsoft, bu dönüşümün ardında özellikle üst seviye güvenlik önlemleri olduğuna da değindi. Office uygulamalarıyla tam uyumlu olarak çalışacak olan Skype for Business’ın yeni konumu sayesinde Office, alışılmış Word, Excel ve Outlook üçlemesinin ötesine geçerek anında mesajlaşma, sesli ve görüntülü çağrı gibi deneyimleri de kullanıcılarıyla buluşturacak. Skype for Business’ın Teknik Önizleme sürümüne geçiş yapmak isteyenler için son geçiş tarihi ise 30 Nisan 2015 olarak açıklandı.

Siemens İnovasyon Yarışması başlıyor

1
Kurtköy’de bulunan İstanbul Teknopark, kurulduğu günden bu yana sürekli artan bir ilgiye sahip. Sadece Türkiye merkezliler değil, global markalar da burada yer alıp önemli Ar-Ge çalışmalarında bulunuyor. Bu firmalardan biri olan Siemens de, Teknopark’taki ofisine ek olarak Siemens Innovation Lab isimli bir merkez kurdu. Bu merkez, yeni fikirlerin hayat bulması için ideal bir ortam sunarken, bu yıl ilki düzenlenen özel bir yarışmayla da adından söz ettiriyor. Yarışmanın tanıtım toplantısında röportaj yaptığımız Siemens Türkiye Kurumsal Teknolojiler Direktörü Erdem Alptekin, Siemens İnovasyon Yarışması’nın yalnızca yerel bir ödül olmadığına dikkat çekti. Kazananların, Siemens’in global inovasyon ağına dahil olma fırsatı bulacağını söyleyen Alptekin,  kazananların prototip geliştirme çalışmaları yapmak üzere Türkiye, Almanya, Hindistan ve Çin’de düzenlenen ve üç ay boyunca süren Siemens inovasyon kamplarından birine katılacağını belirtti. Yarışma üç kategoriden oluşuyor Başvuruların siemens.com.tr/innovationcontest web sitesinden yapılacağı yarışmada adaylara “Akıllı Şehirlerde Bütünleşik Ulaşım”, “Geleceğin Terapi Odaları” ve “Akıllı Şebekelerde Güvenlik” başlıkları altında üç ayrı kategoride proje geliştirme seçeneği sunuluyor. Adaylar projelerini bu üç kategoriden birinde ya da üçünde de hazırlama şansına sahip. Başvuruların ardından yapılacak değerlendirme sonucu kazanan sekiz aday Teknopark İstanbul’da bulunan Siemens İnovasyon Laboratuvarı’nda projeleri için bir prototip geliştirmeleri amacıyla Siemens İnovasyon Kampı’na katılma hakkı kazanacaklar. Ayrıca burada fikirlerini geliştiren her yarışmacıya Siemens Türkiye’den bir mühendis, mentor olarak eşlik ederek danışmanlık verecek. Yarışmanın birincisi 5.000 Euro, ikincisi 3.000 Euro ve üçüncüsü 2.000 Euro para ödülü kazanacak. Yarışmanın birincisi ayrıca prototip geliştirme çalışmaları yapmak üzere Almanya, Hindistan ya da Çin’de düzenlenen üç aylık Siemens İnovasyon kamplarından birine katılma hakkı kazanacak. Bazı buluşlar dünyayı değiştirir Siemens Türkiye tarafından ilk kez düzenlenecek olan ve gençleri inovatif düşünme konusunda özendirmeyi ve teşvik etmeyi hedefleyen Siemens İnovasyon Yarışması’nın başvuruları, 30 Mayıs 2015 tarihine kadar alınacak. Alan gözetmeksizin Türkiye’de eğitim gören tüm üniversite son sınıf öğrencileri, yeni mezun olanlar ve 35 yaşını doldurmamış yüksek lisans ve doktora öğrencilerine açık olan yarışmanın sonuçları, Haziran 2015’te açıklanacak. “Bazı buluşlar dünyayı değiştirir” mottosuyla hayata geçirilen yarışma ile Siemens, inovasyonu gençlerin öncelikli gündemlerinden biri yapmayı hedefliyor. Siemens, inovasyonun istihdam artışını, sürdürülebilir büyümeyi, toplumsal refahı ve yaşam kalitesini garantileyen en önemli faktör olduğu farkındalığıyla, inovatif düşünme biçiminin yaygınlaşması için gençlere mentorlük etmeyi amaçlıyor.

İngiliz ajanlar herkesi gözetliyor

0
londraİngiltere hükümetine bağlı olan Intelligence and Security Committee (ISC) adlı komitenin paylaştığı raporlara göre İngiliz vatandaşları uzun süredir takip edilip, fişleniyor. Veriler oldukça geniş veritabanlarına sahip olan yetkililerin sayısız kişinin bilgilerini sakladığını ve düzenli olarak takipte olduğunu gösteriyor. İşin ürkütücü tarafı ise bu süreçte yasaların tam anlamıyla gerçek bir koruma sağlayamayışı ve çok sayıda yasal boşluk bulunması. İstihbarat ve güvenlik konusundaki çalışmaları takip etmekle yükümlü olan komitenin ortaya çıkardığı bu süreçte söylenenlere göre İngiliz ajanları fişleme yaparak, vatandaşların etnik kimlikleri, politik görüşleri, cinsel yönelimleri gibi pek çok kişisel veriyi ellerinin altında tutuyor. Komite kısa süre içerisinde çok daha güvenli ve kapsamlı bir yasa paketinin hazırlanması ve tüm açıkların kapatılması gerektiğini bildirirken, mevcut yasaların oldukça komplike, kaotik ve sıradan vatandaşların anlamasının imkansız olduğu bir yığından meydana geldiğini söylüyor. Bu devasa veritabanlarının tam anlamıyla geçerli ve güvenlikli yasalarla kontrol edilmediği rapor ediliyor ve bu konunun şimdiye kadar parlementoya taşınmaması bir skandal olarak dillendiriliyor. Üstelik bazı yetkililerin izinleri olmamasına rağmen şahısların özel bilgilerini incelediği ve kişisel gizliliği ihlal ettiği belirtiliyor. Ajanların filtreleme yöntemlerinin hedefinin sadece belli içerikleri takip ettiği ve çok daha küçük bir kısmının depolandığı bir akışa sahip olması hedeflense de, durumun hiç de böyle olmadığı not düşülmüş. Bir başka endişe verici durum ise, bahsi geçen İngiliz ajanlarının sadece ülkedeki değil, yurt dışındaki vatandaşların tüm kişisel verilerini de takip ediyor olabileceği üzerine kurulu.

“Gelecek veri koruma üzerinde şekillenecek”

0
Platin Bilişim 2001 yılında kurulmuş; “Veri Koruma”, “Arşivleme”, “İş Sürekliliği”, “BT Altyapı yönetimi”, “Güvenlik” ve “Profesyonel Hizmetler” konularında faaliyet gösteren bir teknoloji firması. Uzman kadrosu ve İstanbul’daki Operasyon Merkezi ile Türkiye’deki tüm müşterilerine, yerinde ve uzaktan güvenli erişim metoduyla “Yönetilebilir Hizmetler” veriyor. Şirket ve gelecek planlarıyla ilgili genel müdür Ayhan Bamyacı’nın görüşlerini aldık.

Yaza akıllı gözlüklerle girilecek

0
Quadro Smart Glasses SGL-F1 - view 02Giyilebilir Teknoloji alanında hızlı gelişimini sürdürmek isteyen Quadro güneş gözlüğü formundaki Akıllı Gözlüklerini nisan ayında satışa sunacağını duyurdu. 13 Nisan’da satışına başlanacak olan Quadro Akıllı gözlükler ile 15MP ye kadar fotoğraf çekebilecek, 1080P formatında video kaydedebilecek ve bunları yaparken müzik dinleyebileceksiniz. Bluetooth ve Wi-fi bağlantı seçeneklerine sahip Quadro akıllı gözlüklerle gözlüğünüzdeki görüntüyü telefonunuz üzerinde Live Stream takip etmek, ya da görüşmelerinizi gözlüğünüzle yapmanız mümkün olacak. Hatta Quadro akıllı gözlüğünüzü PC ye bağlayıp web-cam olarak kullanmanız bile mümkün. Model seçeneğine göre 4-6 Saat arasında kullanım imkânı sunan Quadro akıllı gözlüklerle bu yaz çok daha eğlenceli geçecek gibi görünüyor. Quadro Akıllı Gözlük serisi farklı görünüm özelliklere sahip olmakla beraber 4 farklı model ile satışa sunulacak. Türk halkının teknolojiye olan ilgisi yüksek olsa da, ne yazık ki geçtiğimiz yıllarda bu konuda yeterince yerli Ar-Ge ve markalaşma çabasının olmaması piyasada dev bir boşluk yarattı. Özellikle geçtiğimiz yıllarda bu alanda yer almak isteyen firmaların, tüketicinin taleplerinin karşılayamaması akıllarda yerli mala karşı negatif bir imaj oluşturmuştu. Quadro, Giyilebilir Teknoloji ürünleriyle bu algıyı tamamen değiştiriyor. Hızla değişen teknoloji dünyasında, 1 yıl önce popüler olan teknolojiler kısa sürede tüketicinin ihtiyaçlarını karşılamayacak hale geliyor. Bu devirde inovasyon ve Ar-Ge, tüketicinin ihtiyaçlarını canlı tutabilmek için şirketlerin ellerindeki en iyi silahlar. Akıllı telefon ve tabletlerden sonra tüketicinin ihtiyaçlarını karşılamak için akıllı saatler, akıllı bileklikler ve akıllı gözlükler de önemli hale geldi. Tesla Teknoloji’nin oluşturduğu Quadro markası, ülkemizde bilgisayardan, giyilebilir teknolojilere kadar birçok konuda ürünler üretiyor ve özellikle “Giyilebilir Teknoloji” ürün yelpazesini büyük bir hızla geliştiriyor. Akıllı Gözlüklere çok az kaldı Google tarafından, Akıllı Gözlük ürünleri içinde en gelişmiş ürün kabul edilen Google Glass projesinin iptal edildiği yakın zamanda duyurulmuştu. “Akıllı gözlükler piyasaya çıkmayacak mı?” diye beklerken bu konuda çalışmalar yapan Quadro Akıllı gözlük modellerin satışına çok yakında başlayacağını duyurdu. Tüketicinin Giyilebilir Teknolojiler ile ilgili beklentileri yüksek. Büyük markalarsa, rekabet dolasıyla tüketicinin istediği tüm özellikleri tek bir üründe sunmuyor. Quadro akıllı saat ürünleri, Türk kullanıcılarının isteklerine cevap veren özellikleriyle kısa sürede pazarda büyük bir yere sahip oldu. Quadro’nun bu hızlı yükselişin arkasında bulunan en büyük yatırımsa, büyük markaların es geçtiği bir boşluğu doldurmasıyla yaşandı. Büyük markalar, rakiplerini pazarda güçsüzleştirmek için sadece kendi ürünlerine uyumlu akıllı saatler sunarken, Quadro piyasadaki tüm akıllı telefonlarla entegre şekilde çalışabiliyor. Quadro Smart Glass 3HD Özellikleri; Kayıt Açı Aralığı                   : 142 Derece Geniş Açı Kamera DV Kayıt Kalitesi                  : 1920*1080P  (MT0330 Lens) Video Formatı                        : MOV H264 Fotoğraf Çözünürlüğü          : 4352*3264 (14M Pixel) Kayıt Hızı                               : 30 fps Bluetooth                               : Bluetooth 4.0 Wireless                                 : 802.11b/g/n Bellek                                     : 32GB’a kadar MicroSD TF Kart Desteği Kullanım Süresi                   : 4 Saat (Tam şarj ile) Gözlük Rengi                        : Siyah Cam Rengi                             : Polarized UV400 protection Siyah (Sarı, Mavi, Şeffaf, opsiyonlar) Cam Değiştirme                    : Var Kutu İçeriği                           : Taşıma Kutusu, Kullanım Kılavuzu, USB kablo, Şarj Cihazı, Temizleme Bezi

ODC’den mobil iş çözümleri

0
MWC'Ye kjatılan ODC ekibi.
MWC’ye kjatılan ODC ekibi.
ODC İş Çözümleri, yenilikçi ürünleriyle global etkinliklerde boy göstermeye devam ediyor. 2-5 Mart tarihleri arasında Barselona’da gerçekleştirilen Mobil Dünya Kongresi’ne kendi standı ile katılan ODC, SmartMessage ürünü üzerinde Foursquare ve Whatsapp için geliştirdiği sosyal medya uygulamalarının lansmanını yaptı. Yeni özelliklerle hizmet kapsamı genişleyen SmartMessage artık e-posta, SMS gibi pazarlama kanallarına ek olarak Whatsapp, Foursquare, Twitter, Facebook gibi popüler kanalları da ekosisteme dahil etti. Markalar pazarlama iletişimleri için bu yeni platformları da kullanabilecek. ODC İş Çözümleri’nin ikinci kez katıldığı, mobil iletişim endüstrisinin dev etkinliği Mobil Dünya Kongresi endüstri liderlerini, yenilikçi firmaları ve vizyonerleri bir araya getirdi. Etkinlikte gelecek yıllarda mobil dünyayı şekillendirecek trendler katılımcılarla paylaşıldı. Çapraz kanallı pazarlama platformu SmartMessage üzerinde devreye alınan yeni uygulamaların şu özellikleri bulunuyor: SmartMessage – Whatsapp özelliği Markalar bundan sonra müşterileriyle olan iletişimlerinde e-posta, SMS gibi kanallara ek olarak Whatsapp’ı da kullanabilecekler. Hem kampanyalara katılım talepleri hem de şikâyet ve öneri bildirimleri Whatsapp üzerinden markalara iletilebilirken, markalar da bu bildirimlere Whatsapp üzerinden veya diğer e-posta, SMS gibi kanallarla dönüş sağlayabilecekler. SmartMessage – Foursquare özelliği SmartMessage bu yeni özellik sayesinde, Foursquare kullanıcılarının lokasyonlarda yaptığı “check-in” bilgilerinin, diğer kanallarla etkileşimli olarak değerlendirilmesini sağlayacak. Müşteri iletişimini buradan yürütebilecek olan markalar, kampanyalar hakkında bilgilendirme yapabilecekler. Üç kez üst üste Deloitte Technology Fast50 Türkiye’de yer alan, Avrupa, Orta Doğu, Afrika bölgesinin en hızlı büyüyen 500 teknoloji şirketinin sıralandığı Deloitte Technology Fast500 EMEA listesinde de 153’üncü sıraya yükselen ODC, küresel pazarlarda büyümeyi hedefliyor.

Kablosuz enerji aktarımı gerçek oluyor

8
elektrikJapon biliminsanları bir ilke imza attı ve elektrik enerjisini kablosuz olarak bir noktadan diğerine başarıyla taşıdı. Japan Aerospace Exploration Agency (JAXA)’nin Japon ekibi mikrodalga frekansını kullanarak 1.8 kilowatt’lık enerjiyi, hava üzerinden 55 metre uzaklıktaki bir alana taşımayı başardı. Kurumun sözcüsü yaptığı açıklamada, ilk kez birilerinin iki kilowatt’a yakın yüksek çıkışlı bir enerjiyi mikrodalga bağlantı kullanarak küçük bir hedefe ulaştırabildiğini söyledi. Sadece bir elektrikli su ısıtıcıyı çalıştıracak kadar enerjinin bu şekilde taşınması her ne kadar büyük bir olay gibi görülmese de, bu yolun açılmasıyla birlikte insanlık için yeni enerji kaynakları seçeneği doğmuş olacak. Örneğin Güneş’ten gelecek solar enerji direkt olarak Dünya’ya aktarılarak kullanılabilecek. Uluslararası Uzay İstasyonu bu enerji sayesinde çalışmaya devam edebilecek ve depolayabilecek. Projenin nihai aşamasında 1 GW’lık enerji üretimi hedefleniyor. Space Solar Power Systems (SSPS) adlı proje üzerinde uzun yıllardır çalışan ekibin söylediğine göre şimdilik Güneş ile Dünya arasında bir aktarım yapmak mümkün değil. Bu devrimsel başarı ancak ilerleyen süreçte mümkün olabilecek. Başarıya ulaşmak için sözü edilen tahmini dönem ise 2040’lı yıllar. Bu gerçekleştiğinde ise kablosuz enerji iletimini 1800’lerin sonunda dünyayla tanıştıran Nicola Tesla’ya geç kalmış bir teşekkür edilebilir.

Sanal algoritma marketi açıldı

0
algorithmiaAlgoritmalar bizlerin sanal dünyada var olmasını sağlayan yegane olgulardan bir tanesi. Google, hazırladığı algoritmalar sayesinde doğru ve başarılı arama sonuçlarını sunabilirken, Facebook ise geliştirdiği farklı algoritma örnekleri ile hangi içerikleri daha çok görebileceğimize karar veriyor. Netflix üyeleri de film önerileri için yine şirketin yazdığı algoritmalar üzerinden işlem yapıyor. Bundan yaklaşık iki sene önce kurulan Algorithmia adlı bir sanal algoritma uygulama dükkanı, bünyesinde 800’den fazla algoritma barındırıyor ve ihtiyacı olanlara doğru çözümü vaat ediyor. Görsel ya da duysal işlemlerde ve bilgisayar temelli geliştirme süreçlerinde kullanılabilinen bu algoritmalar ise deneyimli eller tarafından hayata geçirilmiş. Algorithmia adlı algoritma mağazasında paylaşılan içerikler konusunda uzman akademisyenler tarafından hazırlanmış. Burada akademisyenler tarafından paylaşılabilen ya da belli bir ücret karşılığında kullanıma açılan algoritmalar sayesinde geliştiriciler ve veri işlem sorumluları çok daha kısa sürede, başarılı işlere imza atabilecek. Örneğin sunulan içeriklerden bir tanesi sayesinde bir konuşmayı yazılı metne çevirmek mümkün. Şimdilik kapalı beta aşamasında olan Algorithmia’da öğrenciler, akademisyenler ve bazı iş adamları ciddi bir temel yaratmak için uğraşıyor. Dükkan, Madrona Venture Group üzerinden toplamda 2.4 milyon dolarlık bir yatırım da almış. Diğer yatırımcılar arasında ise Rakuten Ventures ve Oren Etzioni (Allen Instittue CEO’su) bulunuyor.

Google, reklamla haberi karıştıracak

0
googleReuters’ın haberine göre Google, yeni bir işe adım atıyor ve farklı şirketlerin sunduğu tanıtım maksatlı basın bültenlerini In the News (haberler) sekmesi altında gerçek birer habermiş gibi yayınlamayı düşünüyor. Aslında geçtiğimiz Eylül ayında temelleri atılan bu yeni stratejinin amacının Google’a göre kullanıcıların istedikleri bilgiye farklı kaynaklardan en doğru biçimde yararlanması olduğu belirtiliyor. İnternet kullanıcılarının doğru bilgiye ulaşması ve aynı zamanda diğer şirketlerin güvenlik ile reklam konularındaki standartlarını tehdit edebileceği söylenen bu çalışmanın Google’a direkt olarak bir kazancı olmayacakmış. Habere göre In the News sekmesinde yayınlanacak olan haber görünümlü yazılar için markalardan ekstra bir ücret talep edilmeyecek. Bülten içeriklerinin öne çıkması için SEO numaralarına başvuracağı tahmin edilen markaların ise bu konuda hevesli olacağı öngörülüyor. Tüm bu olumlu tabloya rağmen internet gezginlerinin farkında olmadan gerçek haber değil de reklam içeriği okuyabilecek olması akılları bulandırıyor.

Accenture, Türkiye’nin en dijital şirketlerini açıklıyor

0
Accenture, dünyada birçok ülkede, önde gelen sektörlerin ve bu sektörlerdeki şirketlerin dijital dönüşüm yolculuklarında nerede olduklarını gösteren ve dijital yetkinliklerini karşılaştıran bir endeks geliştirdi. Proje, Accenture Dijitalleşme Endeksi ismiyle Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Türkiye Bilişim Vakfı ve Türkiye’de dijital dönüşümün lideri olma vizyonuyla birçok öncü projeyi hayata geçiren Vodafone’un desteği ile Türkiye’de de hayata geçiriliyor. Değişen pazar dinamikleri ve rekabetçi piyasa koşullarında dijitalleşmenin şirketlerin başarılarında önemli bir etken olduğu gözleminden hareketle hazırlanacak olan çalışma, Türkiye’nin önde gelen 100 şirketinin dijitalleşme alanındaki durumunu değerlendirecek. Özel sektörü ve akademik dünyayı bir araya getirecek çalışma ile bu alanda ciddi bir farkındalık yaratılması planlanıyor. Türkiye’nin önde gelen sektörlerinin dijital dönüşümdeki mevcut durumunun tespit edilerek gelişim alanlarının ortaya koyulması amaçlanırken, Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlanarak ülkenin büyümesine ve kalkınmasına da destek olunması hedefleniyor. Kurumsal stratejilerinde en iyi rekabet avantajını sağlayacak şekilde dijitalleşmeye yer veren ve dijitalleşmeyi şirketin ana hedeflerine başarılı bir şekilde entegre eden; müşterileriyle olan iletişiminde dijital ürün ve hizmetleri müşteri memnuniyetini en fazla sağlayacak şekilde kullanan; organizasyon içindeki iletişim, iç süreç ve operasyonları dijital kanallar aracılığıyla en verimli şekilde yürüten ve gelirleri/varlıkları itibarıyla Türkiye’nin en büyük şirketleri arasında yer alan şirketler “Dijital Liderler”olarak tanımlanıyor. Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışması, şirketlerin hem müşterilerinden hem de kendi sektörlerinden kaynaklanan ihtiyaçları doğru tespit ederek katma değer yaratabilmelerini sağlayacak 3 ana başarı kriteri üzerinden ilerleyecek. Bu kriterler, dijitalleşmenin kurumsal stratejide rekabet avantajı sağlayacak şekilde yer alması ve şirketin ana hedeflerine entegre edilmesini tanımlayan Dijital Strateji; müşteriler ile olan etkileşimde dijital ürün ve hizmetlerin kullanılmasını kapsayan Dijital Hizmetler ile organizasyon içindeki iletişimin, iç süreçlerin ve operasyonların dijitalleşmesini temsil eden Dijital Operasyonel Yetkinlikler olarak sıralanıyor. Araştırmaya hangi şirketler dahil Accenture Türkiye Dijitalleşme Endeks Araştırmasına 2013 yılında aşağıdaki kriterlerden birini sağlayan şirketler dahil olabilecek: o 500 Milyon TL ve üstü ciro büyüklüğü oluşturan şirketler, o Konsolide aktif büyüklüğü toplam değeri en az 30 Milyar TL olan bireysel bankacılık hizmeti sunan kamu ve özel bankaları, o Toplam prim üretimi en az 500 Milyon TL olan hayat dışı sigorta şirketleri, o Toplam prim üretimi en az 100 Milyon TL olan hayat sigorta şirketleri o Pay piyasası işlem hacimleri en az 70 Milyar TL olan yatırım kuruluşları

Personel maaşları da artık bulutta yönetiliyor

0
Paraşüt Kurucu Ortağı Sean X. Yu
Paraşüt Kurucu Ortağı Sean X. Yu
Küçük ve orta ölçekli işletme sahiplerinin fatura ve finansal operasyonlarını kolay yöneterek online gelir-gider takibi yapabilmesi amacıyla geliştirilen bulut tabanlı finans yönetim uygulaması Paraşüt, sunduğu hizmetlere yenilerini eklemeye devam ediyor. Uygulamada yapılan son güncelleme ile işletmeler personel maaşı, avans, SGK ve muhtasar ödemelerini de artık bulut üzerinden yönetebiliyor. Paraşüt kullanıcıları Mart ayı itibariyle sunulan bu hizmetle, işletmelerin gider kalemlerinde önemli bir yer tutan maaş ödemelerini de kolayca yöneterek, nakit akışını net şekilde görebiliyor. Çalışanlar için maaş ödemelerini planlamak, SGK ve vergi dairesine yapılacak ödemeleri takip etmeye başlamak için Paraşüt’ün web sitesinden uygulamaya üye olmak yeterli oluyor. Paraşüt, her işletme için gerekli olan temel finansal hizmet ve bilgileri gerçek zamanlı ve kolay anlaşılır şekilde sunuyor. İşletme sahipleri için bir finansal kontrol paneli niteliği taşıyan sistem fatura yazdırma, kredi kartı ile online tahsilat, tahsilat ve cari hesap yönetimi gibi hizmetleri tek elden yanıtlıyor.

Alibaba’dan Snapchat’e 200 milyon dolarlık yatırım

0
alibaba-comÇin’in global markalarının sayısını artırma konusunda Alibaba ilk sıralarda yer alıyor. Şirket, bir süre önce New York Borsası’nda gerçekleştirdiği halka arzla adından söz ettirmişti. 20 Eylül’de gerçekleşen halka arz sonrası şirketin piyasa değeri 230 milyar doları aşmıştı. Şirketin halka arzdan gelen parayla neler yapacağı ise bir süredir merak ediliyordu. Son yapılan açıklama, bu merakın bir kısmını gidermişe benziyor. Zira şirket, Los Angeles merkezli sosyal ağ Snapchat’e 200 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdi. Özellikle gençler arasında hızla popülerleşen Snapchat’in piyasa değeri bu yatırımla 15 milyar dolara fırladı. Aylık 100 milyonun üzerinde aktif kullanıcısı bulunan Snapchat, 2015’e hızlı bir giriş yapmıştı. Ocak ayı başında akıllı gözlükler geliştiren Epiphany Eyewear‘ı 15 milyon dolara satın alan şirket, bir süre önce duyurduğu Discover servisiyle de hedef kitlesini gençlerin ötesine taşımaya başlamıştı.

4G’nin en hızlı olduğu ülkeler

3
4G_dunyaTürkiye’nin de uzun bir bekleyişin ardından gündemine giren 4G hizmeti, dünyanın pek çok ülkesinde aktif olarak kullanılıyor. Dünya genelinde mobil operatörlerin kalitesini ölçen OpenSignal tarafından hazırlanan “The State of LTE” isimli rapor geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Ocak 2015 verilerini baz alan raporda Türkiye, 4G’ye geçiş için henüz tarih belirtmeyen ülkeler arasında verilmiş durumda. Raporun sonraki versiyonlarında ülkemizdeki 4G hizmet kalitesini görebiliriz. Kasım 2014 – Ocak 2015 arasındaki dönemde yapılan ölçümleri baz alan araştırmaya göre dünyada 4G’nin en hızlı olduğu ülke İspanya. Ortalama 18 Mbit’lik hız sunulabilen ülkeyi ortalama 17 Mbit ile Finlandiya, Danimarka ve Güney Kore takip ediyor. Geçen yılın birincisi Avustralya ise 12 – 15 Mbps arasında değişen 4G hızlarıyla ancak 14. sırada kendine yer bulabiliyor. OpenSignal’in verilerine göre 4G’nin aktif olduğu ülke sayısı 124. Ocak 2015 itibariyl 4G için resmi planları belli olan ülke sayısı ise 18 olarak verilmiş. İlk 4G hizmetinin İsveç ve Norveç’te Aralık 2009’da verildiği de belirtilen raporda ayrıca her ülke için 4G’den kopmadan, yani 3G’ye düşmeden ne kadar zaman kullanılabildiği de ölçülmüş. Bu kriterde en başarılı ülke yüzde 95 ile Güney Kore. Onu yüzde 86 ile Japonya, yüzde 83 ile Kuveyt, yüzde 81 ile Hong Kong ve yüzde 80 ile Hollanda takip ediyor. 22 ülke bu sıralamada yüzde 50 barajını aşabilirken, ortalamada en yüksek hıza sahip olan İspanya yüzde 52’de kalıyor. Kuveyt’in yüzde 83’lük oranı hız konusunda ise aynı başarıyı gösteremiyor. Kuveytli operatörler 4G için ancak 6 Mbps’lik bir ortalama hız verebiliyor. En düşük 4G hızlarından biri ise Suudi Arabistan’da. Ülkedeki 4G abonelerinin erişebildiği hız ortalama 4 Mbps seviyesinde.
4G_hizliulkeler
OpenSignal’in Mart 2015 tarihli raporuna göre ülkelerin ortalama 4G hızları.
11 milyon kullanıcının verileri baz alınarak yapılan araştırmaya göre en hızlı 4G hizmetini 25.5 Mbps ile Vodafone İspanya veriyor. Ancak şirket Ocak 2015 itibariyle 4G’de kalabilmede yüzde 45’lik bir oran sunabiliyor. Vodafone İspanya’nın ardından en yüksek hız sunan operatör ise NetCom. Norveçli operatör 23.6 Mbps’lik bir hız sunabilirken, abonelerinin 4G’de kalabilme oranı yüzde 59 seviyesinde. Üçüncü sırada bulunan T-Mobile Hollanda ise 20.2 Mbps’lik bir ortalama hız sunuyor. T-Mobile Hollanda, buna karşın yüzde 64.7’lik bir oranla ilk iki sıradaki operatörleri geride bırakmayı başarıyor. En iyi kapsama alanı sunan operatör ise Güney Kore’deki LG U+. Bu operatör ülkenin yüzde 99’unda 4G hizmetini kesintisiz bir şekilde verebiliyor. ABD’li Verizon ise yüzde 85’in üstündeki payla ikinci sırada yer alıyor.

Güvenli online alışveriş için 10 nokta

0
Gorsel+1Sabancı Topluluğu’nun online alışveriş platformu Kliksa, tüketicilerin online alışverişte güvenliğine dair dikkat etmeleri gereken noktaları açıkladı. İşte güvenli alışveriş için dikkat edilmesi gereken noktalar…
  1. Site hakkında araştırma yapın
Online alışveriş yapacağınız sitenin kime ait olduğu ve ne kadar süredir faaliyette bulunduğuna dair kısa bir araştırma yapın. Sitenin kurumsal olup olmadığına, iletişim bilgilerinin bulunup bulunmadığına bakın.
  1. Kullanıcı yorumlarını okuyun
Alışveriş yapmadan önce forumlarda veya sosyal medyada o markaya dair paylaşılan bilgileri okuyun, kullanıcı yorumlarını içeren fiyat karşılaştırma siteleri gibi kaynaklardan siteye ait geçmiş deneyimleri inceleyin.
  1. SSL sertifikası olup olmadığını kontrol edin
Online alışveriş hizmeti sunan tüm siteler dünya çapında kredi kartı güvenliği için bir standart olan SSL sertifikası kullanmak zorundadır. SSL sertifikası olmadan hiçbir bankadan online pos alma imkânı bulunmamaktadır. Sitenin bu sertifikaya sahip olup olmadığını mutlaka kontrol edin.
  1. Ortak bilgisayarları kullanmayın
Ortak kullanılan bilgisayarlardan alışveriş yapmayın. Bu bilgisayarlar üzerinden kredi kartı ve kişisel bilgilerinizi kesinlikle paylaşmayın.
  1. Kolay tahmin edilemeyecek bir şifre seçin
Online alışveriş için bir siteye üye olurken, başkaları tarafından kolay tahmin edilemeyecek bir şifre seçmeye özen gösterin.
  1. Mesafeli sözleşme bulunmuyorsa…
Online alışveriş siteleri mesafeli satış sözleşmesi ve ön bilgilendirme formu sunmak zorundadır. Eğer alışveriş yapılan e-ticaret şirketi bu sözleşmeleri sunmuyorsa, bu sitelerden alışveriş yapmayın.
  1. Fiyat bilgilerine dikkat edin
Alışveriş yaptığınız sitede bulunan ürünlerin fiyat bilgileri size inandırıcı gelmiyorsa, şüphelerinizi ciddiye alın; araştırma yapın. Sitede gösterilen fiyat ile ürünü sepete attığınızda görünen fiyatın aynı olup olmadığını kontrol edin.
  1. 3D ödeme sistemini kullanın
3D ödeme sistemi (şifreli ödeme), e-ticaret işlemlerinin güvenliğinin artırılması amacıyla Visa ve Mastercard tarafından geliştirilmiş özel bir sistemdir. Diğer bir deyişle hem satıcı hem de alıcı için koruyucu bir güvenlik aşamasıdır. 3D ödeme seçeneği sunan siteleri tercih edin.
  1. Sanal kart kullanın
Sanal kart kullanmak, ödeme konusunda güvenli bir diğer alternatif… Belirli bir limit belirleyebildiğiniz bu kartları kullanmayı deneyin.
  1. Alışveriş kaydını tutun
Alışverişinizi bitirmeden önce çıktısını alın. Herhangi bir anlaşmazlık yaşadığınızda bu belgelere ihtiyaç duyabileceğinizi unutmayın.  

Teknoloji tüketiciden işletmelere doğru el değiştiriyor

0
Deloitte, “14’üncü Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon (TMT) Öngörüleri” raporunu yayımladı. Rapor, akıllı telefon kullanımı, mobil ödemeler, nesnelerin interneti, 3D cihazlar, insansız hava araçları ve nano uydular gibi çok geniş bir yelpazede ilginç detaylar sunuyor. Deloitte Türkiye TMT Endüstri Lideri Tolga Yaveroğlu raporla ilgili olarak “Akıllı telefonlar henüz ‘cüzdan’ statüsüne erişmediler ancak 2015 yılının bir kırılma noktası olacağını öngörüyoruz. Bu yıl, dünyadaki akıllı telefonların yüzde 10’u ayda en az bir kez mağazalarda ödeme yapma amacıyla kullanılacak” dedi. Teknoloji                                                                                                                             – Bilgi teknolojilerinde bireysel öncülüğün sonu mu geliyor? Geçtiğimiz yıllarda akıllı gözlükler ya da büyük ekranlı telefonlar gibi yeni teknolojiler önce tüketiciye, sonra da iş dünyasına sunuluyordu. Fakat 2015 yılında bu akım tersine dönmeye başlıyor giyilebilir teknoloji, 3D baskı çözümleri, insansız hava araçları gibi teknolojiler tüketicilerden önce işletmelerden talep görecek. – Nesnelerin interneti, insanların değil: Termostattan ışığa, çamaşır makinelerinden su ısıtıcılarına kadar birçok ürününü kontrol eden tüketiciler yerine, 2015 yılında 1 milyar internete bağlanabilen cihazın yüzde 60’ından fazlası işletmeler tarafından satın alınacak veya kullanılacak. Nesnelerin interneti akımı kapsamında birbirine bağlanabilen cihazların değerinin 10 milyar dolar olacağı ve cihazlarla gerçekleştirilen işlem değerinin de 70 milyar dolar civarında olacağı tahmin ediliyor. – Niş ve yüksek profilli insansız hava araçları: 2015 yılında insansız hava araçlarının çok çeşitli endüstriyel ve sivil yönetim uygulamaları olacak. Askeri amaçlı olmayan insansız hava araçları satışlarının yaklaşık 300 bin adet olarak gerçekleşeceği, bunun da mevcut kurulu tabanı 1 milyon adet seviyesine yükselteceği tahmin ediliyor. Her ne kadar tüketiciler ve üreten tüketiciler çoğunluğunu satın alacak olsa da, gelirin çoğunluğu işletmelerden elde edilecek. – 3D baskı devrimi: 2015 yılında dünya genelinde yaklaşık 1,6 milyar değerinde, 220 bin adet 3D yazıcı satılacak. Ama bu her evde bir “fabrika”nın olacağı anlamına gelmiyor. Bu 3D yazıcılarının toplam gelirinin yüzde 80’i tüketicilerden ziyade işletmelerden gelecek. Bu da demek oluyor ki asıl 3D devrimi işletme pazarında yaşanacak. – Akıllı telefon pillerinde ilerleme: Daha uzun pil ömrü, tüketicilerin akıllı telefon seçimlerini yapmalarını etkileyen önemli bir faktör. Tüm akıllı telefonlarda kullanılan şarj edilebilen, lityum-iyon (Li-Ion) pil teknolojisi 2015 yılında gelişim gösterecek; fakat bu gelişim 2014 yılının modelleri ile karşılaştırıldığında yüzde 5’i geçemeyecek. – Internetten sipariş verip mağazadan gidip alma dönemi yükselişte: 2015 yılında Avrupa’da, internetten satın alınan ürünlerin teslim alınabildiği mağaza ya da lokasyon sayısı yarım milyona ulaşacak. Bu da, bir önceki yıla göre yüzde  20 artış demek… Bu özellik, tüketicilerin internet’ten sipariş verip, ürünlerini istedikleri yerden gidip alabilmelerine imkân tanıyor. – Nano uydular yükselişte: 2015’in sonunda 500’den fazla nano uydu (10 kg’ın altındaki uydular), yörüngede olacak. Nano uydular, geleneksel uydulardan daha ucuz ve hafif olması, yerleştirmesi, test etmesi ve fırlatması daha kolay olması ile bir hayli ilgi çekici bulunuyor. Fakat tüm bu özelliklerine rağmen mevcut uydu pazarını yerinden etmek yerine ona dâhil olması bekleniyor. Medya                                                                                                                                 – Videonun yükselişi televizyonu yerinden edemiyor:  Kısa online-video kliplerin ve 20 dakikadan daha kısa programların izlenme oranı, tüm yıl boyunca izlenen videoların yüzde 3’ünden daha az olması bekleniyor. Kısa online içeriklerin, uzun geleneksel televizyon programlarının yerini alması izlenme oranları ve elde edilen gelirler açısından değerlendirildiğinde şimdilik söz konusu bulunmuyor. – “Harcamaz” denilen Y kuşağı TMT’ye para harcıyor:  Kuzey Amerikalı Y kuşağı, 2015 yılında bayrağı elinden bırakmıyor; geleneksel ve dijital içeriğe kişi başına ortalama 750 dolar harcıyor. Y kuşağı, televizyona, müziğe, bilgisayar oyunlarına, kitaplara, spora, video yüklemeye ve hatta gazetelere para harcıyor. – Baskı ölmüyor, en azından kitaplar için: Kitapların satışından elde edilen gelir, e-kitap satış gelirinin 5 katı büyüklüğünde olacak. E-kitap, dijitalleşmenin CD, gazete ve dergi satışlarını etkilediği gibi, kitap satışlarını etkileyemiyor. 18-34 yaşları arasındaki genç nüfus, kendilerinden önceki nesil gibi kitaplara bağlı, aynı okuma oranına sahipler ve kitaplara para ödemeye hazırlar. Telekomünikasyon                                                                                                             – Temassız mobil ödemeler hız kazanıyor: 2015 yılının sonunda, dünya çapında mobil telefonlarla yapılan ödemeler kırılma noktasına ulaşacak. 2015, bu özelliğin kullanılabilmesi için finansal kurumlar, tüketiciler ve cihaz satıcıları tarafından ihtiyaç duyulan ön koşulların tamamen karşılanabildiği ilk yıl olacak. 2015’te, dünyadaki akıllı telefonların yüzde  10’u ayda en az bir kez mağazalarda ödeme yapma amacıyla kullanılacak. 2014 yılında bu oran, binde 5 idi. – Akıllı telefonunu yenileyenler ilk defa 1 milyarı aşacak: 2015 yılında dünyada 1.35 milyar akıllı telefon satılacak fakat bunların 1 milyardan fazlasını, hali hazırda akıllı telefonu olan kişilerin bir üst model ile telefonlarını güncellemesi oluşturacak. Ekran, hız, hafıza, yazılım ve tasarım, akıllı telefonların daha yenileri ile değiştirilmesi için başı çeken sebepler arasında yer almaya devam edecek. – Genişbant hızı yüzde 20 artacak: Dünya çapında genişbant internete sahip evlerin sayısı yüzde 2 artarak 725 milyona ulaşacak. Birçok ülkedeki genişbant hızı ise ortalama yüzde 20 artacak. 2015 yılında, hızlı genişbanta erişimi olanlar ile sıradan genişbant hızına sahip olanlar arasındaki fark açılmaya devam edecek. Bu fark özellikle abonelerin kesintisiz video izleme gibi yüksek hız gerektiren uygulamalarda elde ettiği farklı deneyimlerle kendini gösterecek.

SUSE kurumsalda ilerliyor

0
SUSE, 12 Mart’ta Point Otel Barbaros’ta düzenlediği etkinlikle müşterilerine yeni ürün ve çözümleri hakkında bilgiler aktardı.

Türkiye Yazılım Kalite Raporu açıklandı

0
TestIstanbulBilişim sektörünün gelişimi için, yazılım test ve kalite alanında dünyanın en saygın gönüllü organizasyonu olan International Software Testing Qualifications Board’a (ISTQB) bağlı olarak çalışan Yazılım Test ve Kalite Derneği, Türkiye Yazılım Kalite Raporu’nu yayınladı. Raporda kullanıcı davranışının değişim gösterdiği ve bu sebeple de bilgi mimarisinden görsel tasarıma kadar birçok faktörün de değişiklik içerisinde olduğuna değiniliyor. Buna göre, mobil telefonların boyutundan çok mobilize olabilmesi, kullanılabilirliğinin artışı ön plana çıkıyor. Teknolojiye bağlı devamlı değişime ayak uydurmak amacıyla yapılması gerekenlerin ortaya konduğu raporda, şirketlerin her geçen gün müşterilerinin ihtiyaçlarını daha çok dinledikleri ve kullanıcı deneyimine daha fazla önem verdikleri belirtiliyor. Sektör profesyonellerinin katılımı ile toplanan veriler, bilişim sektörünün geleceğine ışık tutuyor. Mobil performans kriteri: Tepki süresi Mobil sistemlerin gündelik hayatın bir parçası olmasıyla birlikte, mobil performansının artırılması için önemli adımlar atılıyor. Eskiden yalnızca masaüstü ortamda yazılım testi yapılırken şimdi testin önemi dünya çapında kavranmış durumda ve her türlü ortam için gerçekleştiriliyor. Sektör profesyonelleri, mobil performansı ölçerken belli başlı kriterlere göre değerlendirmelerde bulunuyor. Rapora göre, profesyonellerin yüzde 78’inden fazlası, kullanıcının yaptığı işlem ile o işleme karşı cevabı alana kadar geçen süre anlamına gelen tepki süresini mobil performansın temel kriteri olarak görüyor. Sektör profesyonellerinin neredeyse yarısı, mobil testinin en büyük zorlukları arasında artan platform sayısı, test ekipmanı, ortamı ve test uzmanı eksikliğini dile getiriyor. Artan platform sayısı, farklı platformlarda farklı testler gerçekleştirme zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Test uzmanlarının kullandığı platformlarda Android’in iOS’u geçtiği göze çarpıyor. Uzmanların yüzde 79’u Android’de test yaparken, yüzde 72’si iOS’ta yapıyor. Mobil test uzmanları, mobil hayatın daha etkili, daha az zahmetsiz yaşanabilmesi için, testler ile yazılım süreçlerini destekliyorlar. Raporun sonuçlarına göre, mobil testler mobil uygulamaları ve siteleri daha fonksiyonel, daha kullanılabilir ve daha verimli hale getirmek amacıyla yapıyor. Test uzmanlarının yüzde 78’e yakını fonksiyonelliği öncelikleri olarak gösterirken, yüzde 77’si de kullanılabilirliği ön plana koyuyor. Geriye pek az mobil işletim sistemi kalacak Mobildeki hızlı gelişmenin tüm firmaları mobil ortamlara geçiş için finansal ve kritik operasyonlarını gözden geçirmeye sevk ettiğini söyleyen Yazılım Test ve Kalite Derneği Başkanı Koray Yitmen, “Mobil kullanıcıların beklentileri giderek artıyor ve uygulamalar iş hayatı için çok büyük önem taşımaya başlıyor. Bu sebeple, firmalar rekabetçi bir pazarda ayakta kalabilmek için mobil ortamlarda uygulama performansını yüksek tutmaları gerektiğinin farkına varıyor. Bu sebeple de, mobil test ve performans testi yükselen bir trend konumunda” diye konuştu. “Mobil işletim sistemlerinin gelecekte azalarak belli bir dengeye ulaşacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki beş yıl içinde geriye pek az mobil işletim sistemi kalacak” diyen Yitmen sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz sene düzenlediğimiz Testİstanbul konferansında mobil test üzerine önemli paneller gerçekleştirmiştik. Genel anlamıyla performansın yüksek tutulmasının öneminin giderek artmasıyla beraber, Testİstanbul 2015’i performans testi üzerine yapmaya karar verdik.”

İTÜ Okulları öğrencilerini Ar-Ge ve inovasyonla tanıştırıyor

0
ITU_ArGeİTÜ Geliştirme Vakfı Okulları (GVO), öğrencilere bilimi yaşatmak, fen bilimleri okuryazarlığını geliştirmek, bugünün dünyasının vazgeçilmez kavramları Ar-Ge ve inovasyonu öğretmek amacıyla önemli bir adım attı. Beylerbeyi Anaokulu, İlkokulu ve Ortaokulunda “Yaratıcı Uygulamalar Merkezi”, Ekrem Elginkan Lisesinde ise “Bilim Merkezi” kuruldu. İTÜ GVO Bilim Merkezi ve Yaratıcı Uygulamalar Merkezi, teknolojik destekli sınıfların yanı sıra anaokulundan liseye kadar tüm kademelerde öğrencilerin deney ve gözleme dayalı uygulamalı fen bilimleri eğitimi yapması ve Ar-Ge çalışmaları yürütmesi amacıyla kuruldu. Öğrencilere inovatif düşünmeyi de aşılayacak bu merkezlerde; Fizik-Kimya-Biyoloji Modülleri, Teknoloji ve Bilgisayar Modülleri, Modern Teknoloji ve Elektronik Sistemleri Modülleri, Enerji Modülleri, Temel İletişim Modülleri, Hareketli Robot Modülleri, 3D Robot Modülleri ve Robotik Eğitim Modülleri yer alıyor. Öğrencilerin bilimsel çalışmalarının; elektronik, çevre, yazılım, mekatronik-robotik ve haberleşme alanlarına yoğunlaşmasını amaçlanıyor. Beylerbeyi Anaokulu, İlkokulu, Ortaokulu Yaratıcı Uygulamalar Merkezi ile öğrencilerin deney ve gözlem yaparak yaratıcılıklarının geliştirilmesi hedefleniyor. Öğrencilerin fen bilimlerine karşı olumlu davranışlar geliştirmesini, bilgilerin kalıcı olması ve daha iyi kavranması amacıyla kurulan Yaratıcı Uygulamalar Merkezi sayesinde öğrencilerin fen bilimleri okuryazarlığı konusunda kendilerini geliştirmesine olanak sağlanıyor. Yaratıcı Uygulamalar Merkezinde, enerji üzerine de çalışmalar yapılacak. Güneş ve rüzgar gibi iki önemli yenilenebilir enerji kaynağına ilişkin hesaplama ve deneylerin yapılabileceği merkez, yazılım dünyasına da kapı açıyor. Bilgisayar ve yazılım temelli çalışmaların yanı sıra 3D robot modülü, yeni teknolojilerle iç içe olmayı sağlıyor.

Geliştiriciler, haydi buluta

0
IBM’in geliştiriciler için hazırladığı Bluemix çözümleri buluta entegre bir sistem sunuyor.