Twitter’ın yeni CEO’su için nihayet açıklama geldi. Linda Yaccarino şirketin yeni CEO’su oldu.
Elon Musk görevi bıraktıktan sonra Twitter’ın yeni CEO’su kim olacak soruları ağırlık gösterdi. İddialar tek ismi göstermişti. Nihayet o isim artık kesin olarak belli oldu. Twitter’ın başındaki isim artık bir kadın.
Elon Musk, Twitter için yeni bir CEO bulduğunu ve “onun” birkaç hafta içinde göreve başlayacağını söylemişti. Musk’ın politik olarak da Yaccarino ile aynı fikirde olmasının bu konuda kritik öneme sahip olduğu da düşünülüyor. Reklamcılık ve iletişim dünyasında önemli bir isim olan Yaccarino, ayrıca eski ABD Başkanı Trump’ın ekibinde de yer aldı.
Linda Yaccarino kimdir?
Linda Yaccarino, on yılı aşkın bir süredir NBCUniversal’da çalışıyor ve burada reklamın etkililiğini ölçmenin daha iyi yollarını bulma konusunda bir endüstri savunucusu. NBCU’nun reklam satışlarının başkanı olarak, şirketin reklam destekli Peacock akış hizmetinin lansmanında kilit rol oynadı.
Yaccarino, Turner Entertainment’ta 19 yıl görev yaptı ve ağın reklam satış operasyonunu dijital geleceğe taşımadaki başarısıyla tanındı.
Yaccarino, Musk ile geçen ay Miami’de düzenlenen bir reklam konferansında röportaj yaptı. Konferansta Yaccarino, izleyicileri Musk’ı alkışlarla karşılamaya teşvik etti ve çalışma ahlakını övdü.
Elon Musk konuyla ilgili son açıklamasında ise “Bu platformu her şey uygulaması olan ‘X’e dönüştürmek için Linda ile çalışmayı dört gözle bekliyorum” şeklinde konuştu.
Aero ve Japan Airlines hava taksilerinin geliştirilmesi, bakımı ve gerekli onayları için iş birliğine imza attı.
Kaliforniyalı bir şirket, Japonya’da tanıtılan kendi kendine uçan hava taksileri için Japan Airlines (JAL) ile bir ortaklık duyurdu.
Wisk, Aero şirketinin genel merkezi Mountain View’dedir ve kendi kendine uçan elektrikli dikey kalkış ve iniş (eVTOL) araçları üretiyor. JAL ise Japonya’nın en büyük ikinci havayolu şirketi ve dünyanın en saygın operatörlerinden biri.
Anlaşma aynı zamanda eVTOL filosunun bakımı ve işletilmesinde yer alacak olan JAL Engineering’i (JALEC) de kapsıyor.
JAL Engineering’in ele aldığı alanlar arasında, tip sertifikası onayı da dahil olmak üzere hizmetin nasıl çalışacağına ilişkin araştırma; bakım ve onarım gereksinimleri; Japon Sivil Havacılık Bürosu ve Japon Hükümeti kurumlarıyla irtibat; bir gösteri uçuşuna giden yolun geliştirilmesi; ve otonom hava araçlarının Japon hava sahasına entegrasyonu bulunuyor. Aero ve Japan Airlines iki ülke için stratejik önem de taşıyor.
6. nesil eVTOL
Piyasaya sürülmesi planlanan eVTOL, Wisk’in “yolcu taşımacılığı için tasarlanmış dünyanın ilk tamamen elektrikli, otonom, dört koltuklu eVTOL hava taksisi” olduğunu söylediği 6. Nesil niteliğinde
6. Nesil, 15 metreden daha az kanat açıklığına sahip, 750 ila 1200 metre irtifada uçabilmek amacıyla 222 km hıza ulaşmak için tasarlanmıştır. Menzil, Japonya’nın sıkışık kentsel bölgelerinde nispeten kısa yolculuklarda gezinmek için 15 dakikalık şarj süresiyle 144 km olarak tahmin ediliyor.
Wisk’in Asya-Pasifik bölgesi bölge müdürü Catherine MacGowan: “Japonya, hava taksi hizmetlerinin yerel topluluklar için gerçek, olumlu etki sağlayabildiği büyük, yoğun nüfuslu bir pazarı temsil ediyor. Japonya’da kendi kendine uçan, tamamen elektrikli hava taksilerimizin potansiyel tanıtımını daha fazla takip etmeyi dört gözle bekliyoruz ve daha geniş APAC bölgesinde bu tür hizmetlere artan ilgiden cesaret alıyoruz” dedi.
2019’da kurulan Wisk, bir zamanlar Google’ın kurucu ortağı Larry Page tarafından finanse edilen havacılık şirketi Boeing ve Kittyhawk Corporation’ın desteğini aldı. Wisk’in çekirdek ekibi 2010’dan beri eVTOL aracı üzerinde çalışıyor ve 1.600’den fazla test uçuşu gerçekleştirdiklerini söylüyor.
İletişim (çağrı) merkezi sektörünün önemli oyuncularından Procat, Great Place To Work Enstitüsü® tarafından düzenlenen araştırmada, global çapta harika bir iş yeri olduğunu üst üste üçüncü kez tescillemiş oldu.
Great Place to Work® (GPTW) tarafından her yıl belirlenen, yerel ve uluslararası işverenlerin dahil olduğu “Türkiye’nin En İyi İşverenleri” listesi açıklandı. “Mutlu çalışan, başarılı projeler ve mutlu müşteriler” mottosunu İK uygulamalarının felsefesi olarak benimseyen Procat’in, 1000’den fazla çalışanının katıldığı güven endeksi araştırması sonucunda, “Great Place to Work” sertifikasını almaya üçüncü kez hak kazandı.
Great Place to Work® yolculuğuna ilk adımı 2021 yılında Great Place to Work Recognition programı ile atan Procat, çalışan deneyimi ve kurum kültürü hakkındaki ölçümlemelerden tam not aldı. Araştırma kapsamında, takım ruhu, gurur, saygı, hakkaniyet ve güvenilirlik alanlarında şirketlerini değerlendiren çalışanlar, yüksek puanlama sonucunda Procat’e Great Place to Work Certified unvanını kazandırdı.
“Bizim için en iyi işveren olmanın sürekliliği önemli”
Procat İnsan Kaynakları Direktörü Feyza Güneş
Procat İnsan Kaynakları Direktörü Feyza Güneş, üst üste üçüncü kez bu başarıyı yakalamış olmalarını şöyle ifade etti: “Kurulduğumuz günden bu yana önceliğimiz, çalışanlarımıza keyifli ve rahat olabildikleri bir ortam sağlamak oldu. Procat bünyesindeki her bir çalışan için adil bir yönetimin olduğu, fikirlerinin önemsendiği, ihtiyaçlarının karşılandığı huzurlu bir çalışma ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Açık iletişim uygulamaları Procat’in iç iletişim süreçlerinin kalbinde duruyor. Aylık ve yıllık olarak yaptığımız şirket içi anket çalışmalarımız ile bu süreci sürekli olarak destekliyoruz. Dolayısıyla Procat’te çalışan herkes, fikirlerini açıkça ifade edebileceğini biliyor. Tüm bunlar Great Place to Work anketlerine de yansıyor. Üçüncü kez, üstelik sürekli yükselen çıktılarla bu başarıyı elde etmek bizim için çok daha önemli. Hedefimiz, bu başarının sürekliliğidir.”
Üretken yapay zeka alanında öne çıkan iki farklı çözümün, Duet AI ve Copilot’un sunduğu yenilikleri ve aralarındaki farkları inceledik
Otomatik metin oluşturma
Büyük dil modelleri (LLM’ler), güçlü metin oluşturma yetenekleriyle tanınır hale geldi. Hem Duet AI hem de Copilot, bundan büyük ölçüde yararlanıyor.
Google I/O’da Google, bölgesel satış temsilcisi için iş ilanı’ girişini kullanarak Duet AI’nin sıfırdan bir iş tanımı oluşturmak için kullanıldığını gösterdi. Bu daha sonra maksimum doğruluk için kullanıcı tarafından düzenlenebilir. Microsoft ise şirket çapında tutarlılığa vurgu yaparak, Copilot’un yalnızca bilgi istemlerine dayalı metin oluşturma değil, aynı zamanda kullanıcı tarafından adlandırılan dosyaların biçimine dayalı belgeler üretme becerisini de gösterdi.
Yapay zeka aracının, bir marka kimliği doğrultusunda ürün resimleri veya şirket tasarımları gibi benzer dosyalardan ilgili resimler çizdiği ve belirtilen diğer dosyalardan bilgiler içerdiği gösterildi.
Buna karşılık Duet, kurumsal stil kılavuzlarıyla uyumlu olmaktansa bireysel kullanıcılar için daha yararlı olabilecek ton ve stil önerilerini güçlendirmek için sinirsel modelini kullanıypr. Araç, İspanyolca ve Japonca da dahil olmak üzere birçok dilde yazıyı daha profesyonel ses çıkaracak şekilde değiştirebilir.
E-posta
Microsoft’un son Çalışma Eğilimi Endeksi, e-posta kullanıcılarının yüzde 25’inin gelen kutularını taslak hazırlamak ve düzenlemek için haftada 8.8 saate kadar harcayabildiğini gösterdi.
Hem 365 Copilot hem de Duet AI, kullanıcıların gelen kutularını düzenleme ve özetleme yeteneğine sahip. Ancak Copilot, e-postaları aktif olarak en yüksek önceliği kabul ettiği bir gelen kutusunun en üstüne ittiği gösterilen iki sistemden yalnızca biri.
Duet AI, Duet komut istemi önerileri sunmak için Google Workspace’teki bir kenar çubuğunda görünen bir araç olan “Sidekick”i kullanıyor. Google I/O’daki bir gösteride, Sidekick’e bir e-posta içinde bağlantılı bir Google E-Tablolar belgesinin içeriği hakkında bir soru soruldu ve Gmail’in içinden yanıt olarak kısa bir doğal dil özeti sağlamayı başardı.
Her iki yapay zek aracı da bu işlevleri mobil cihazlarda tamamlayabilecek. Google, bir telefon klavyesinde uzun yanıtlar hazırlamak zor olabileceğinden, bunu üretkenlik için özellikle yararlı bir özellik olarak vurguladı.
Toplantılar
Her iki yapay zeka aracı da toplantı slaytları, kaynakları ve notları hazırlamak için güçlü yardımcılar olarak gösterildi.
Elektronik tablo otomasyonu
Hem Duet AI hem de Copilot’un e-tablolara getirdiği şey, verilerin bağlamsal olarak anlaşılmasının yanı sıra doğal dil istemlerine dayalı güçlü biçimlendirme ve hücre oluşturma yetenekleri.
Kullanılabilirlik
Google ve Microsoft, ilgili yapay zeka üretkenlik araçlarının kullanıma sunulması söz konusu olduğunda farklı yaklaşımlar benimsemiş durumda. Duet AI için Google, Workspace Labs programındaki erken test kullanıcılarına aracı kademeli bir şekilde sunuyor.
Yeni görünüşlü Google Workspace ile Microsoft 365’i karşılaştırma
Hem Google hem de Microsoft, Workspace ve Microsoft 365’in yıl sonuna kadar üretken yapay zekayı yoğun bir şekilde içermesi garantisiyle, ürün stratejilerini son altı ayda kökten elden geçirdi.
Özellik karşılaştırmalarının da gösterdiği gibi, kullanıcılar Duet AI ve Copilot’un pratikte aynı işlevlerin birçoğunu gerçekleştirebildiğini görebilirler, ancak AI’ların kendi çıktılarını oluşturmak için kullandıkları farklı temel modellerin bir sonucu olarak bireysel çıktılar farklılık gösterecek.
Sürdürülebilir başarıyı hedefleyen ve global bir marka olma yolunda ilerleyen oyunfor.com’un açıkladığı verilere göre 2023’ün Nisan ayında PC ve konsol oyun satışlarındaki yükseliş devam etti.
Uluslararası 85’i aşkın oyun firmasının Türkiye yetkili satıcısı olan dijital oyun mağazası oyunfor.com’un yayınladığı verilere göre, PC ve konsol oyun satışlarında bu yılın başlarında yakalanan başarılı yükseliş devamlılığını sürdürdü. Buna karşın toplam oyun alışverişleri göz önüne alındığında satışlardaki düşüşün devam ettiği görüldü. 2023 Mart ayına göre %12’lik birdüşüş yaşanırken, 2022 yılı Nisan ayına göre ise %2’lik bir artışla karşılaşıldı.
Nisan ayında oyuncuların en çok ilgi gösterdiği oyun yine Riot Games’in ünlü mücadeleci FPS oyunu Valorant oldu. Son iki yıl göz önüne alındığında ‘en çok oynanan oyunlar’ listesinde ilk kez sadece iki mobil oyun yer alabildi. PC oyun satışları artarken CS:GO, Knight Online ve Metin2 gibi klasik oyunlar tekrar oyun içi satış rakamlarını artırdı.
Kategorik dağılım
PLATFORM
ŞUBAT 2023
MART 2023
NİSAN 2023
PC
%22
%30
%32
Konsol
%18
%21
%22
Mobil
%60
%49
%54
En çok oyun içi satış yapılan 10 oyun
1. Valorant
2. Call of Duty: Warzone 2.0
3. League of Legends
4. Tom Clancy’s Rainbow Six: Siege
5. CS:GO
6. PUBG Mobile
7. Garena Free Fire
8. Knight Online
9. Metin2
10. World of Warcraft
İllere göre dağılım
Oyun alışverişlerinde, Nisan ayında en çok alışveriş İstanbul’dan yapıldı. İstanbul’u, Antalya, Ankara, Bursa ve İzmir takip etti. Antalya, 2023 yılında oyun alışverişlerinde en büyük artış yaşayan il oldu.
#
ŞUBAT 2023
MART 2023
NİSAN 2023
1
İstanbul
İstanbul
İstanbul
2
Antalya
Antalya
Antalya
3
Ankara
Ankara
Ankara
4
Bursa
Bursa
Bursa
5
İzmir
İzmir
İzmir
Yaş aralığına göre dağılım
Nisan ayında toplam oyun alışverişlerinin önemli bir kısmı 30 yaşın üzerindeki oyuncular tarafından yapıldı.
Siber saldırıların yoğun bir şekilde artmasıyla çok fazla saldırı e-postası alıyoruz. Peki dolandırıcılık e-postası nasıl tespit edilir?
Tanıdığınız birinden gelen ve herhangi bir uyarı olmadan aniden gelen kutunuza gelen bir e-posta tehlike işaretidir. Tipik olarak, ailemizden veya arkadaşlarımızdan e-posta aldığımızda bu, aktif olarak tartıştığımız bir konuyla ilgilidir. Bu nedenle, gelen bir e-postayla ilgili herhangi bir uyarı olmadığında, dikkatli olun; bir aldatmaca olabilir.
Şüpheli bir e-postanın içinde bir bağlantı varsa, bu neredeyse her zaman bir dolandırıcılıktır. Bilgisayar korsanları ve hiçbir işe yaramayanlar bazen birinin e-posta hesabını ele geçirebilir ve güvenli görünen, ancak sisteminize kötü amaçlı yazılım yerleştirecek veya daha kötü şeyler yapacak olan zararlı bağlantılarla tüm kişilerine spam göndermeye başlayabilir.
Bu e-postaları incelerken yalnızca gönderenin adına değil, e-posta adresine de bakmanız gerektiğini belirtmemiz gerekiyor.
E-postadaki bağlantıları her zaman kontrol edin
Genel bir kural olarak, kaynağı bildiğinizi düşünseniz bile, e-postalardaki herhangi bir bağlantıya asla tıklamamak en güvenlisidir. Kaynağı gerçekten bilmiyor olabilirsiniz ve e-postadaki bağlantılara tıklamak, insanların büyük çoğunluğunun kimlik avı operasyonlarının kurbanı olma yöntemidir.
Bununla birlikte, kaynaktan eminseniz ve bunun bir spam veya dolandırıcılık e-postası olmadığından eminseniz, gerçek bağlantıyı tıklamadan önce her zaman kontrol edebilirsiniz. İşlem oldukça basit. Farenizi e-postadaki bağlantının üzerine getirin ve tarayıcınızın alt köşesinde (genellikle sol tarafta) gerçek bağlantının ne olduğunu gösteren küçük bir pencere açılacaktır. Örneğin,TechInside.com’da bu ustaca yazılmış makalenin bağlantısının üzerine geldiğinizde, sizi nereye götüreceğini görmek için sol alt köşeye bakabilirsiniz. Tarayıcınızda bu önizleme penceresini etkinleştirmeniz gerekebilir, bu nedenle bağlantı önizlemelerini görmüyorsanız, tarayıcınızın kontrollerinde “Görüntüle”yi tıklayın ve Durum Çubuğu veya benzeri bir şey arayın.
Spam olabileceğini düşündüğünüz bağlantıların üzerine geldiğinizde, genellikle tipik olmayan bazı çok garip URL’ler görürsünüz, bu da elbette spam olduğu anlamına gelir.
Yazım hataları büyük bir kırmızı bayraktır
Yazım hataları, garip noktalama işaretleri ve dilin garip kullanımı muhtemelen tanınması en kolay tehlike işaretleridir. Dolandırıcılık operasyonlarının çoğu, İngilizce’nin ana dilleri olmadığı uzak ülkelerde yürütülüyor ve bu nedenle böyle şeyler alıyorsunuz.
Metinler e-posta kadar tehlikeli
Yazılı mesajlar e-postalardan çok daha tehlikelidir çünkü ön izleme yapmadan gömülü bağlantının sizi nereye götürdüğünü görmenin bir yolu yok. E-postalar için geçerli olan kurallar metinler için de geçerli; göndereni tanımıyorsanız hiçbir bağlantıyı açmayın.
31 yıllık deneyimi ile Artı Bilgisayar, Troy ismi ile anılan mağaza zincirini Türkiye’nin birçok farklı noktasına yaymaya devam ediyor. En iyi hizmeti müşterilerinin yakınına götürmek için büyümeye devam eden Troy, var olan mağazalarını da müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak için yenilemeye devam ediyor. Apple Premium Reseller konsepti ile 10 yıldır hizmet veren İstanbul Marmara Park mağazası, Apple Premium Partner olarak yepyeni bir konsept ile yeniden açıldı. Açılışa özel tüm MacBook’lar da 5000TL indirim yapan Troy’dan MacBook alabilmek için yüzlerce kişi avm önünde uzun kuruklar oluşturdu. Müşteri memnuniyetine çok önem veren Troy’un müşterilerine farklı sürprizleri de oldu. Troy, müşterilerinin avm içinde eğlenerek avantajlı hediyeler kazanmaları için Power FM’in ünlü DJ’lerinden Geveze ile Kutu Kutu oyunu oynayarak, etkinliğe katılanlara toplamda 50.000 TL değerinde anında harcayabilecekleri hediye çekleri ve onlarca farklı hediye dağıttı.
Apple premium partner konseptinde sizleri neler bekliyor?
Troy’un Apple Premium Partner Konseptli, en üst düzey müşteri deneyimi sunan bu yeni mağazasında birçok ayrıcalık mevcut. Mağazaya girdiğiniz anda sizi karşılayan Konsiyerj personeli, İhtiyaçlarınıza yönelik çözümler sunan uzman Apple kadrosu, kurumsal çözümler, müşteri deneyimini daha rahat yaşayacağınız mekânsal yenilikler ve zamanın en önemli olgu olduğu çağımızda zamandan tasarruf sağlamanıza yarayan mobil kasalar bulunmakta. Üstelik Troy satın alım sonrasında da gerek teknik servis desteği ile gerekse randevu alarak katılabileceğiniz, düzenli aralıklarla gerçekleştirilen çeşitli eğitimlerle her daim yanınızda. Müşterilerine bütünleşik bir Apple deneyimi yaşatmayı hedefleyen bu yeni konsept ile Troy, müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşımayı hedefliyor.
Fintek ödeme hizmeti sunan United Payment, bankalar ile global şirketlerin ve finteklerin finansal teknolojileri kullanabilmeleri için çözümler sunuyor. Ödeme noktasında parayla ilgili her işte, tüm FinTek çözümlerini kobiler ile buluşturuyor. Sanal veya fiziksel kartlar, ödeme altyapı çözümleri, linkle ödeme, kart saklama, POS çözümleri, para transferi, cüzdan çözümleri, nakit yönetimi, check-out entegrasyonu, pazar yeri ödeme çözümleri, fatura ödeme, sadakat çözümleri sunuyor.
5 kıta ve 97 ülkede 30 yıldan fazla süre boyunca iş yeri kültürü ve çalışan memnuniyeti konusunda hizmet veren Great Place to Work Enstitüsü’nün yürüttüğü program kapsamında, bu yıl ikinci kez En İyi İşveren unvanını elde etti.
United Payment, kurum kültürü ve çalışan memnuniyeti konusunda sürdürdüğü çalışmaları ile “Harika Bir İş Yeri” sertifikasını yeniledi. Great Place to Work Enstitüsü’nün yürüttüğü program kapsamında çalışanlarla yürütülen anket araştırması; güven, etkin liderlik, değerler, çalışan potansiyelinin yükseltilmesi ve inovasyon olmak üzere 5 kategoride gerçekleştirildi. Çalışanlarının değerlendirmesi sonucunda United Payment, üst üste ikinci kez “Great Place To Work-En İyi İşveren” sertifikasını almaya hak kazandı.
Her çalışanımızın kendine ait özel bir gücü var
United Payment Türkiye Ülke Müdürü Adem Aykın, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “United Payment’ın sahip olduğu insan kaynağı, bizim en kıymetli varlığımızdır ve her çalışanımızın kendine ait özel bir süper gücü var. Bu güçleri keşfetmekten ve süper güçlerini göstermeleri için onlara alan sağlamaktan mutluluk duyuyoruz. United Payment’ın güçlü ekibi, 15 milyon son kullanıcımızın her gün kullandığı uygulamaların ödeme adımlarını, güven içinde ve hayatlarını kolaylaştırarak gerçekleştirmelerini sağlıyor. Böylesine büyük bir operasyona katkı sunan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Bizim “hayatın düğümlerini çözen görünmez güç” olmamızı sağlayan, süper güçlerini bizim sistemimize entegre eden çalışanlarımızdır. Sahip olduğumuz ekibimiz ile büyüme yalnızca kaçınılmaz bir sonuç, esas olan United Payment kültürü ve çalışanlarının yarattığı harika ekip işi. Onların nezdinde, ‘en iyi işveren’ seçilmek bizim için büyük bir gurur ve mutluluk kaynağı yaratıyor.”
Great Place To Work, 1992’den beri dünya çapında 100 milyondan fazla çalışanın dahil olduğu Trust Index Çalışan deneyimi anketinden elde ettiği veriler ve analizler ışığında, harika bir iş yeri deneyiminin temelinde güven kültürünün yer aldığını tespit etti. Great Place To Work Global çapta organizasyonların tüm çalışanları için yüksek güvene dayalı bir iş yeri deneyimi yaratarak iş yeri kültürlerini ölçmelerine ve daha iyi iş sonuçları üretmelerine yardımcı oluyor.
2006’da Haber Akışının ilk günlerinden bu yana Meta, reklam dahil olmak üzere tüm uygulama ve hizmetlerini desteklemek için yapay zeka kullanıyor. Meta bugün, işletmeler için reklam performansını iyileştirmek için yapay zekayı nasıl kullandığına dair daha fazla ayrıntı paylaştı.
Bunların arasında reklamverenler için üretken yapay zeka olanaklarını test eden AI Sandbox, reklam otomasyon araçlarından oluşan Meta Advantage’in yeni özellikleri ve Meta’nın yapay zeka altyapısı ve modellemesi için yaptığı yatırımlar bulunuyor.
AI Sandbox
AI Sandbox, üretken yapay zeka temelli reklam araçları da dahil olmak üzere, yeni araç ve özelliklerin ilk versiyonları için bir test alanı görevi görecek. Meta, reklamverenler için hangi unsurların etkili olduğunu öğrenmeyi ve bu özelliklerin reklam araçlarında kolay kullanımını sağlamayı amaçlıyor.
Meta öncelikle bir reklam metnini daha ilgi çekici hale getirmek veya görsellerin bazı noktalarını iyileştirmek gibi text variation, background generation ve image outcropping gibi araçlar geliştiriyor.
Text variation: Reklam metninin önemli noktalarını vurgulamak adına metnin birden fazla versiyonunu üretiyor, reklamverenlere belirli hedef kitlelere yönelik farklı mesajlar deneme seçeneğini sunuyor.
Background generation: Metin girdileri üzerinden arka plan görselleri yaratarak reklamverenlerin daha hızlı bir şekilde farklı arka planlar denemelerini ve görselleri çeşitlendirmelerini sağlıyor.
Image outcropping: Hikayeler veya Reels gibi farklı düzlemler için görsellerin en-boy oranını düzenleyerek, reklamverenlerin görselleri farklı şekillerde kullanmaları için daha az zaman ve kaynak kullanmalarını sağlıyor.
Meta şu anda hızlı bir şekilde geri bildirim almak ve ürünleri iyileştirmek adına küçük bir reklamveren grubuyla çalışıyor. Meta, Temmuz’da daha fazla reklamverene erişim vermeye başlamayı ve yıl içinde ürünlerine daha fazla özellik eklemeyi planlıyor.
Meta Advantage
Meta Advantage, reklamverenlerin zaman ve paradan tasarruf etmelerine yardımcı olmak adına yapay zeka ve makine öğrenimi kullanarak kampanya sonuçlarını optimize eden bir otomasyon ürünleri portfolyosu. Aynı zamanda, reklamları doğru zamanda doğru insanlarla eşleştirerek kişiselleştirmeye de katkı sağlıyor. Geçtiğimiz sene Meta, işletmelerin otomasyon ürünlerini daha kolay bulup yararlanabilmesi için otomasyon ürünlerini bu yeni portfolyo altında birleştirmişti. Bu süreçte bu ürünlerin kullanımında artış gözlemleyen Meta, altı ay öncesine göre Advantage+ alışveriş kampanyalarını haftalık olarak kullanan reklamveren sayısının üç kat arttığını belirtti.
Meta bugün, reklamverenlerin yapay zekadan daha hızlı yararlanmasını, görselleri daha esnek bir şekilde kullanmasını sağlayacak ve ölçümleme yapmalarına yardımcı olacak Meta Advantage özelliklerini tanıttı. Bu özellikler:
Tek tıkla manuel kampanyaları Advantage+ alışverişe çevirme: İşletmeler mevcut kampanyalarını Advantage+ alışveriş kampanyalarına dönüştürebilecek ve böylece yapay zekadan hızlı ve kolay bir şekilde yararlanabilecek. Bu özellik, gelecek ay içinde kademeli olarak Advatage+ alışveriş erişimi olan tüm reklamverenlerin kullanımına açılacak.
Katalog reklamlarında video kullanma: Katalog reklamları, reklamverenlerin bir ürün kataloğu yükleyerek bu ürünlerle reklam vermesini sağlıyor. Artık, reklamverenler katalog reklamlarında yalnızca statik görsel kullanmak zorunda kalmayacak, markalı video veya müşteri videoları gibi içerikleri yükleyebilecek.
Daha sonra yapay zeka ve makine öğrenimi yardımıyla Akış, Hikayeler, Watch ve Reels üzerinde en iyi videolar insanlara gösterilecek. Reklamverenler manuel satış kampanyalarında veya Advantage+ alışveriş kampanyalarında video kullanabilecek. Bu özellik şu anda sınırlı sayıda reklamveren ile test ediliyor ve yıl içinde erişimin artırılması planlanıyor.
Performans Karşılaştırma: Bu yeni otomatik rapor, reklamverenlerin mevcut satış kampanyalarıyla Advantage+ alışveriş kampanyalarını karşılaştırarak otomasyonun pozitif etkisini daha iyi anlamalarına yardımcı oluyor.
Advantage+ hedef kitleleriyle performans iyileştirme: Bu yeni Meta Advantage ürünü reklamverenlerin insanlara ulaşmasına ve satış yapmasına yardımcı olacak yeni yöntemler sunacak. Advantage+ sayesinde reklamverenler, hedef kitle girdilerini katı kurallara bağlı kalarak kısıtlamak yerine, kendi hedef kitle girdilerini ekleyerek reklamı kimlerin göreceğini öneriler ile yönlendirebilecekler.
Böylece Meta’nın reklam sistemi, öneriler dışında da ürünlerle ilgilenebilecek ve ürünleri satın alabilecek insanları bulabilecek. Belirli kısıtlamalara ihtiyaç duyan reklamverenler için “Hedef Kitle Kontrolleri” seçeneği bulunacak. Bu özellik şu anda belirli sayıda reklamverenle test ediliyor, Meta bu test sürecinde kazandığı öğrenimlerle önümüzdeki aylarda daha fazla reklamverene test için erişim vermeyi planlıyor.
Yapay Zeka Altyapı ve Modelleme Yatırımları
Altyapısına her yıl onlarca milyar dolar yatırım yapan Meta, bu yatırımların büyük bir bölümünü reklamlar için yapay zeka kabiliyetlerine ayırıyor. Meta bu yatırımlarla, üretken yapay zeka gibi etkin çalışma için daha fazla işletim kabiliyeti gerektiren yapay zeka araçlarının tam potansiyeline ulaşmasını sağlamayı amaçlıyor.
Meta, yapay zeka modellemesini geliştirmek ve daha az veri kullanarak performans ve ölçümlemeyi iyileştirmek adına reklam sisteminde daha büyük ve karmaşık modeller kullanmaya başladı.
ABD hükümeti tarafından yürütülen 20 yıllık operasyonun ardından Turla grubunun siber casusluk yazılımı Snake ortadan kalktı.
ABD hükümeti, federallerin yaklaşık 20 yılını alan bir operasyon olan ABD ve NATO hükümetlerinden hassas bilgileri çalan uzun süredir devam eden bir Rus siber casusluk kampanyasını bozduğunu söyledi.
Adalet Bakanlığı bir FBI operasyonunun, uzun süredir Rusya Federal Güvenlik Servisi’ne (FSB) bağlı kötü şöhretli bir bilgisayar korsanlığı grubu olan Turla tarafından kullanılan “Snake” kötü amaçlı yazılım ağını başarıyla ortadan kaldırdığını duyurdu. Turla daha önce ABD Merkez Komutanlığı, NASA ve Pentagon’u hedef alan siber saldırılarla bağlantılıydı.
20 yıllık operasyon tamamlandı
ABD’li yetkililer Snake’i “FSB’nin cephaneliğindeki en gelişmiş siber casusluk aracı” olarak tanımlıyor.
DOJ ve küresel ortakları, en az 50 ülkede yüzlerce bilgisayar sisteminde Snake kötü amaçlı yazılımını tespit etti. Savcılar, Turla grubunun arkasındaki Rus casuslarının kötü amaçlı yazılımı NATO üye devletlerini ve Rus hükümetinin diğer hedeflerini 2004 yılına kadar hedef almak için kullandığını söyledi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde FSB, eğitim, küçük işletmeler ve medya kuruluşları gibi sektörlerin yanı sıra hükümet tesisleri, finansal hizmetler, üretim ve iletişim dahil olmak üzere kritik altyapı sektörlerini hedeflemek için genişleyen Snake bulaşmış bilgisayar ağını kullandı. FBI, Turla’nın, Rus hükümeti hakkında haber yapan isimsiz bir ABD haber medya şirketindeki bir gazetecinin kişisel bilgisayarını hedeflemek için Snake kötü amaçlı yazılımını da kullandığını gösteren bilgiler elde ettiğini söyledi.
Savcılar, kurbanın enfeksiyonu etkisiz hale getirme çabalarına rağmen, Snake’in güvenliği ihlal edilmiş bir bilgisayarın sisteminde “süresiz olarak” devam ettiğini ekledi. DOJ, hassas belgeleri çaldıktan sonra, bu bilgileri Snake’in güvenliği ihlal edilmiş bilgisayarlardan oluşan gizli bir eşler arası ağ aracılığıyla ABD ve diğer ülkelerde sızdırdığını, bunun da ağın varlığının tespit edilmesini zorlaştırdığını söyledi.
Enerjisa Üretim, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yedi yıl vadeli 110 milyon dolarlık kredi aldığını duyurdu. Kredi, rüzgar enerjisi projeleri ve faal bir rüzgar santralinin satın alınması için kullanılacak.
Sabancı Holding ile E.ON iştiraki olan Enerjisa Üretim, kurulu gücünü 51,6 MW artıracak yeni, tamamen yenilenebilir enerji yatırımını ve 55 MW büyüklüğünde operasyonel rüzgar enerjisi santrali satın alımını finanse etmek üzere Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan yedi yıl vadeli 110 milyon dolarlık kredi kullanacak. Yatırımlar sonucunda yıllık olarak yaklaşık 52.000 ton CO2 emisyonu engellemeyi hedefleyen Enerjisa Üretim, bölgelerdeki sosyal ve ekonomik kalkınmaya da katkı sağlayacak.
EBRD Sürdürülebilir Altyapı Genel Müdürü Nandita Parshad, Türkiye’nin yeşil geleceği için yenilenebilir enerjinin önemini vurgulayarak, “Banka’nın Enerjisa Üretim ile ilişkisi, on yıldan uzun bir süre önce, Türkiye’nin en büyük rüzgar santrali olan Balıkesir Rüzgar Santrali’nin finansmanı ile başladı. O günden beri Enerjisa Üretim büyümeye devam etti ve Avrupa ölçeğinde de en önemli ve dijitalleşmede öncü elektrik üreticilerinden biri haline geldi. Şirketin yenilenebilir enerji portföyüne yönelik iddialı genişleme planlarını destekleyerek bu etkin ortaklığı geliştirmekten memnuniyet duyuyoruz. Ülke ekonomisinde karbon salınımını azaltmak ve yeşil hedeflere ivme kazandırmak için Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini kullanmak zorundayız. Bu projeyi finanse ederek, Türkiye’nin elektrik üretiminden kaynaklanan yıllık 52.000 tondan fazla karbon emisyonunun önüne geçeceğiz ve bu, ülkenin net sıfır hedeflerine ulaşması yolunda önemli bir adım olacak” dedi.
Kadınlar ve gençlere yeni fırsatlar sunacağız
Enerjisa Üretim CFO’su Mert Yaycıoğlu, “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan aldığımız kredi ile hedeflerimize bir adım daha yaklaşıyoruz. Bu projeler ile sadece yeşil enerji üretiminde değil aynı zamanda kadınlar ve gençler için fırsat yaratabilecek konulara odaklanıyoruz. Böylesi büyük bir kredi sözleşmesinin imzalanmasına katkı sağlayan Enerjisa Üretim ve EBRD ekiplerimize teşekkür ediyorum” dedi.
Dark web sorgulamasının yapılabileceği Gmail güvenlik aracı ücretsiz oluyor. Böylelikle adresinizin dark web’de olup olmadığına bakabilirsiniz.
Google Core Systems & Experiences Kıdemli Başkan Yardımcısı Jen Fitzpatrick tarafından yazılan bir blog gönderisine göre, ABD’de bir Gmail hesabı olan herkes Gmail adresinizin dark web’de görünüp görünmediğini görmek için taramalar gerçekleştirebilecek ve hangi işlemlerin yapılması gerektiği konusunda rehberlik alabilecek. Gmail güvenlik aracı ile Google güvenliği en üst seviyeye taşıyacak.
Dark web sorgulamaları aslında yeni değil
Google, bu dark web raporlarının Amerikalı Gmail kullanıcılarına “önümüzdeki birkaç hafta içinde” sunulacağını, daha sonraki bir tarihte ise “belirli uluslararası pazarlarda” paylaşılacağını söylüyor. Diğer ülkelerin hangileri olacağını öğrenmek için beklememiz gerekecek.
Haberler, Dark Web raporlarının Mart 2023’te Google One müşterilerine sunulmasının ardından geldi. Google’ın özelliği kullanıma sunduktan hemen sonra neden ücretsiz yaptığı belli değil, ancak şirket bir aboneliğin arkasında durmanın çok önemli olduğunu düşünüyor olabilir.
Google, kimlik bilgileri bilgisayar korsanlığı ve veri ihlallerine dahil edildiğinde kullanıcıları uyaran ilk şirket değil. Have I Been Pwned ve Firefox Monitor web siteleri yıllardır ihlalleri izliyor ve ikincisi Mozilla’nın web tarayıcısının ayrılmaz bir özelliği olarak yer alıyor.
Ancak Gmail’e karanlık web izleme eklemek, bu önemli güvenlik aracını çok daha geniş bir kitleye ulaştıracak. 2 milyara yakın Gmail kullanıcı hesabı olduğu tahmin ediliyor. Bu da potansiyel olarak çok sayıda insanın, özellik küresel olarak kullanıma sunulduğunda hesaplarının güvenliğini sağlamak için adımlar atabileceği anlamına geliyor. Google, erişimi olan ülke sayısını sınırlasa bile, milyonlarca kullanıcıya daha sıkı hesap güvenliği sağlamaya yardımcı olabilir.
Aralarında NASA, Tesla, Airbus, Samsung gibi dünya devlerinin olduğu çok sayıda uluslararası şirketin tedarikçisi olan Mega Metal, yeni yatırımlarla büyümeye devam ediyor
Avrupa’nın en büyük nitelikli ve yüksek teknolojili bakır tel tedarikçilerinden biri olan Mega Metal, yurt içinde ve ABD’de yapacağı yeni üretim, teknoloji yatırımlarıyla kapasitesini ve ürün gamını artırmaya devam ediyor. Yüksek teknolojinin yanı karbon emisyonlarını azaltmak için çalışmalarını sürdüren Mega Metal, 3 yıl içinde 50 milyon dolarlık yatırıma hazırlanıyor.
Nitelikli ve yüksek teknolojili bakır, nikel ve gümüş tel üreten Mega Metal, yeni üretim ve teknoloji yatırımlarıyla Avrupa’nın en büyük tedarikçisi olma özelliğini pekiştiriyor. 2004 yılında kurulan ve Kayseri’deki fabrikasında elektrik, elektronik, iletişim, enerji üretimi ve dağıtımı, elektroteknik, yenilenebilir enerji, ev aletleri, savunma ve otomotiv endüstrisinde kullanılan yüksek teknolojili elektrolitik bakır tel üretimi gerçekleştiren Mega Metal, üretim kapasitesini artıracak yeni yatırımlara hazırlanıyor. Aralarında NASA, Tesla, Airbus, Samsung gibi dünya devlerinin olduğu çok sayıda uluslararası şirketin tedarikçisi olan Mega Metal, güneş enerjisi yatırımlarıyla da karbon emisyonunu sıfırlayıp sürdürülebilir üretim için önemli adımlar atmaya hazırlanıyor.
Avrupa’nın en büyük ve en güçlü bakır tel üreticisi
Mega Metal’in Avrupa’nın en büyük ve en güçlü bakır tel üreticisi olduğunu belirten Mega Metal Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Turgut, “Hem iç pazarda hem de yurt dışında çok güçlü markalar, müşteri portföyümüzde bulunuyor. Şu anda özellikle Avrupa’da pazarın yüzde 70’inden fazlasını biz domine ediyoruz. Çünkü Avrupa’da bizim dışımızda bu kadar yüksek teknolojiyle üretim yapabilen ikinci bir şirket yok. Saç telinin standart çapı 0.10 mm, biz 0.05 mm kalığında saç teli üretiyoruz. Bu alanda Avrupa ve Türkiye’deki bütün üreticilerin toplam kapasitesi, tek başına bizim kapasitemize ulaşamıyor. Kayseri’deki tesislerimiz kurulduğu günden bu yana bir dakika bile durmadı, yüzde 100 kapasiteyle çalışıyoruz” dedi.
Bakırın yanına gümüş tel de eklendi
Yıllık 48 bin ton üretim kapasitesine ulaşan Mega Metal, ürün gamını da çeşitlendiren teknoloji yatırımlarına devam ediyor. Kayseri’deki tesislerinde üretimini yaptıkları bakır telin yanı sıra gümüş kaplı tel de üretmeye başladıklarını, daha yüksek ısıya dayanıklı gümüş kaplamalı teli de ürün portföyüne eklediklerini belirten Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gümüş kaplamalı tellerin kullanım alanı farklı, biz sahip olduğumuz teknolojiyle bu ürünü tüm sektörlerin ihtiyaç duyduğu nitelikle üretebiliyoruz. Örneğin gümüş teller, son yıllarda büyük bir teknolojik dönüşüm geçiren sağlık sektörünün çok temel bir ihtiyacı ve Türkiye’de bizim dışımızda bir üretici yok. Avrupa’da da iki tane şirket var ancak onların da uzun vadede sektördeki konumlarında endişe verici ivmelenmeler söz konusu olabilir. Hedeflerimiz arasında ürün portföyümüze nikel kaplı telleri de eklemek var. Nikel kaplamalı teller, ABD pazarı için büyük bir potansiyele sahip, bu pazardaki örgütlenmemizi tamamladığımızda üretime başlayacağız.”
Turgut, 2004 yılında Mega Metal’i kurduğunda dünyada, bakır tel sektöründe faaliyet gösteren en büyük üç firmadan biri olma hedefiyle yola çıktıklarını ve bu hedefe de emin adımlarla ilerlediklerini söylüyor.
50 milyon dolarlık yatırıma hazırlanıyor
Turgut, Mega Metal’in kapasite sınırına dayandığını ve büyümesini sürdürmek için yeni yatırımlar yapması gerektiğini söylüyor. Kayseri’deki fabrika alanında yeni üretim hatları için yer kalmadığını bu nedenle Marmara Bölgesi’nde yer aradıklarını belirten Turgut, “Kayseri lojistik olarak çeşitli zorluklara sahip, maalesef Kayseri’yi limanlara bağlayan bir demiryolu hattı yok. Oysa Mersin ya da İskenderun’a bağlayan bir demiryolu hattı, bölgenin ihracatına çok ciddi bir katkı sağlayacak. Bu nedenle hem ihracat hem de iç pazar için Marmara Bölgesi’nde bir yer arıyoruz. Böylece hem yurt dışındaki müşterilerimize mal temin etme süremiz kısalacak hem de yurt içindeki müşterilerimize daha yakın olacağız. Yerli müşterilerimizin çoğu da ülkenin batısında üretim yapıyor” dedi. Mega Metal’in Marmara Bölgesi’nde faaliyete geçirmeye hazırlandığı yeni üretim tesisinin yıllık 24 bin ton üretim kapasitesine sahip olması planlanıyor.
Şirketin bir diğer hedefi ise ABD’de üretime başlamak. Yılda 6 bin ton kapasiteli özel teller üreten bir şirketle görüşme halinde olduklarını ve yakın zamanda imzaların atılacağını belirten Turgut, “Hem yeni fabrika hem ABD yatırım hem de güneş santralleri için yaklaşık 50 milyon dolarlık bir yatırım takvimimiz var” dedi.
Yeşil üretim için yatırımlar devam ediyor
Avrupa’nın en büyük nitelikli ve yüksek teknolojili bakır tel tedarikçisi Mega Metal, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın getireceği yeni pazar koşullarına hazırlanıyor. Yeni üretim tesisine ek olarak iki ayrı güneş santrali projeleri olduğunu da söyleyen Turgut, bu konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Kayseri’deki fabrikamızın çatısına bir güneş santrali kurduk. Burada 6 MW elektrik üretim kapasitesine sahibiz. Ayrıca Şereflikoçhisar’da da 12 MW kapasiteli bir santral daha kuracağız. Toplam 40 MW’lık bir hakkımız var, ileride değerlendireceğiz. Bu sayede özellikle Avrupa’ya yaptığımız ihracat da özel bir avantaj elde edeceğiz. Biliyorsunuz Yeşil Mutabakat gereği tüm şirketler karbon ayak izini azaltmak zorunda. Biz de bu sayede ciddi bir avantaja kavuşacağız.”
Doğan Holding iştiraki olarak faaliyet gösteren DAIICHI Elektronik, Hindistan’ın Pune şehrinde bulunan TATA fabrikasında otomotiv sektörünün temsilcileriyle, düzenlediği Teknoloji Günü’nde bir araya geldi.
Dünyada birçok global otomobil fabrikasına OEM navigasyon, ses-görüntü sistemleri üreten ve bu alandaki tek Türk Ar-Ge Şirketi ve ürün geliştirici olan DAIICHI Eelektronik, Hindistan’da otomotiv sektörünün temsilcileriyle buluştu. Infotainment (araç içi bilgi-eğlence sistemleri), ses sistemleri ve konsept ürünlerinin sergilendiği ‘Teknoloji Günü’nde yeni teknoloji ürünleri tanıtıldı.
TATA Motors mühendislerinin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte konuşan DAIICHI Elektronik Genel Müdürü Ömer Tunç Akdeniz, Araç içi OEM multimedya ve navigasyon sistemleri alanında global firmalarla başarıyla rekabet etmekten ve Türkiye’nin adını duyurmaktan gurur duyduklarını söyledi. Akdeniz, “Özellikle öne çıkarmak istediğimiz teknolojiler var. Geleceğin teknolojisi olarak gördüğümüz kendi Ar-Ge ekibimiz ve çözüm ortaklarımızla birlikte çalıştığımız projeler. Artık araç üzerinde her şey dijitalleşiyor. Ekran üzerine yansıtılarak gösterge paneli, multimedya paneli ve klima kontrolleri sağlanıyor. Sürücülerin ihtiyaç duyduğu bilgileri geniş ekranda sergileyerek daha konforlu ve güvenli bir sürüş deneyimi sunuyoruz” dedi.
Dünyanın 5 kıtasında da ürünlerimiz var
Türkiye’nin haricinde 7 farklı ülkede iş geliştirme temsilcilikleri, üretim tesisi, Ar-Ge merkezi ile Türk mühendislerinin geliştirdiği ürünleri dünya üzerindeki otomobil üreticilerinin hizmetine sunarak ülke ekonomisine önemli katkılar sağladıklarını ifade eden Akdeniz, “Artık kullanmış olduğunuz telefonla bu ekranları ve araçlarımızı kontrol edebiliyoruz. Aynı zamanda dijital ekran kullanıldığı için gösterge panelinde istenilen bilgi daha görsel bir şekilde ekrana yansıtılabiliyor. Global ölçekte üretim hatlarına ve ana sanayisine ürün veren tek Türk firmayız. TATA Fabrikası içerisinde düzenlediğimiz bu etkinlikte şu ana kadar vermiş olduğumuz ürünleri ve gelecekteki araçtan araca komünikasyon çalışmalarımızı tüm TATA mühendislerine tanıtmak istedik” dedi
Doğan Holding’in desteği ile büyümemiz hızlandı
Geçtiğimiz yıl, 60 yıllı aşan köklü bir geçmişe sahip Doğan Holding ve yaklaşık 3 bin 500 çalışanıyla dünya standartlarında Ar-Ge ve üretim yeteneğine sahip Karel Elektronik ile güç birliğine gittiklerini hatırlatan, Ömer Tunç Akdeniz, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begüm Doğan Faralyalı ve Doğan Holding CEO’su Çağlar Göğüş’ün destekleri ile uluslararası arena da güçlü bir finansal yapıya ulaştıklarını söyledi.
DAIICHI Hindistan Ülke Müdürü Caner Ünal ise “Bugün dünyanın dört bir yanına dijital ürünlerimizi satıyoruz. Türkiye’de tasarlıyoruz. Türk firması olarak böyle güzel şeyler yapmak ve dev pazardan pay alabilmek bizleri mutlu ediyor.” dedi. Hindistan pazarına 2017 yılında giriş yaptıklarını vurgulayan Ünal, Tata’nın yanısıra Suzuki Marutti, Volvo Eicher ile de iş birliklerinin olduğunu vurguladı.
Yıllık yaklaşık 4 milyon ticari ve binek araç satış adeti ile Hindistan’ın, Almanya’yı geride bırakarak dünyanın en büyük dördüncü otomotiv pazarı olduğunu belirten Caner Ünal, hızla büyüyen ülkedeki araç satışlarının giderek artacağını ve bu pazarda yer almaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Yeni trendlere, teknolojilere uyum sağlamak için çalıştıklarını ve mühendislik güçlerini artırmayı planladıklarını aktaran Ünal, 1-2 yıl içinde Hindistan Ofisinde 50 mühendisi daha ekibe katacaklarını, elektrikli otomobillere yeni parçalar geliştirmek, online multimedya sistemlerinde siber güvenlik için çalışacaklarını da sözlerine ekledi.
DAIICHI heyetine Türkiye’den DAIICHI ARGE Direktörü Emrah Yürüklü, ARGE Direktör Yardımcısı Sefa Ocaklı ve Kurumsal İlişkiler Müdürü Tolga Yalnız eşlik etti.
Şirket içerisinden bilgi sızdırdığı gerekçesi nedeniyle Coinbase ürün müdürü hapis cezası aldı. Bilgi ticareti için iki yıllık ceza verildi.
Eski bir Coinbase ürün yöneticisi, kripto dünyasında türünün ilk örneği olan içeriden bilgi ticareti yapmaktan iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. Coinbase ürün müdürü hapis cezası alırken, yardım ettiği kişiler için de inceleme sürüyor.
Listeleme öncesi dijital varlıklara yatırım yapılıyor
32 yaşındaki Ishan Wahi ve ortakları, kardeşi Nikhil dahil, Amerika’nın en büyük kripto borsası tarafından listelenmeden hemen önce yeni dijital varlıklara yatırım yaparak 1.5 milyon doların üzerinde para kazandı. Wahi, gelen varlıklar hakkındaki bilgisini onları satın almak için kullanabildi ve ardından büyük karlar elde etmek için hızla sattı. San Francisco merkezli borsa yeni madeni paraları ve tokenleri listelediğinde, ” Coinbase etkisi ” olarak bilinen bir olgu olarak hızla değer kazandılar.
Adalet Bakanlığı, Hindistan vatandaşının Coinbase tarafından sorgulandıktan sonra ülkeden kaçmaya çalıştığını söyledi. Ancak Hindistan’a giden bir uçağa binmesi Amerikan polisleri tarafından engellendi.
Wahi , Şubat ayında New York’un Güney Bölgesi’ndeki savcılar tarafından kendisine karşı açılan iki adet elektronik dolandırıcılık komplosu suçunu kabul etti. ABD Başsavcısı Damian Williams yaptığı açıklamada, Wahi’nin gizli listeleri paylaşarak “işvereninin kendisine duyduğu güveni ihlal ettiğini” söyledi.
Wahi, erkek kardeşi ve arkadaşı Sameer Ramani de ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu tarafından hukuk davalarına çarptırıldı. Ceza, NFT pazarı yeri OpenSea’nin eski ürün başkanının, dijital varlıkları içeren ilk içeriden öğrenenlerin ticareti planında dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarından hüküm giymesinden bir haftadan kısa bir süre sonra geldi. 32 yaşındaki Nathaniel Chastain, ticaret platformunda öne çıkarmaya karar verdiği NFT’leri satın aldı ve kısa bir süre sonra bunları satarak 50.000 dolardan fazla yasadışı kâr elde etti.
Google, I/O etkinliğinde yapılan duyuruya göre YouTube araçlara dahili olarak gelecek. Polestar 2 ile Google start veriyor.
Google, I/O etkinliğinde Polestar araçlarından başlayarak, yerleşik Google bulunan tüm arabalarda YouTube’un kullanılabileceğini duyurdu.
YouTube’un kullanılabilirliğinin artması, günümüzde daha fazla yeni aracın, sürücülerin ve yolcuların yaşamlarına yeni rahatlık ve eğlence seviyeleri eklemeyi vaat eden yüksek teknolojili bilgi-eğlence sistemlerine sahip olmasından kaynaklanıyor. Bu, pratik açıdan bakıldığında hem önde sürücü hem de arkada yolcular için daha fazla ekran gibi görünüyor.
Günümüzde birçok araç, bir Android telefon aracılığıyla çalışan ve araçla kablosuz olarak iletişim kurarak sürücülerin uygulamalarına aracın ekranından erişmesine olanak tanıyan bir uygulama olan Android Auto aracılığıyla YouTube’a zaten erişebiliyor. Ancak bu en son entegrasyon, yerleşik Google’a sahip araçlar için kullanılabilir. Başka bir deyişle, Linux tarafından çalıştırılan açık kaynaklı bir mobil işletim sisteminden sonra modellenen Android Automotive işletim sistemi tarafından desteklenen araçlar için kullanılabilir. Google, akıllı telefonlar ve tabletler çalıştırmak yerine, otomobil üreticilerinin bunu arabalarında kullanabilmesi için değişiklik yaptı. Haritalar, Asistan ve Play gibi Google uygulamalarının ve hizmetlerinin doğrudan araca entegre edilmesine izin verdi.
Yolcular için ve park halinde aktif kullanım sağlanacak
Şirkete göre, diğer Google tabanlı video ve oyun hizmetlerinde olduğu gibi YouTube da yalnızca yolcular için ve araç park halindeyken kullanılabilecek.
Polestar 2, yerleşik Google’a sahip ilk araçtı ve bu yılın başlarında otomobil üreticisi, Polestar 3’ün Google’ın HD haritalama çözümüne sahip olacağını söyledi. YouTube lansmanı bir sonraki mantıklı adımdır. Google, önümüzdeki haftalarda ve aylarda daha fazla otomobil üreticisi ortaklığı duyurmayı bekliyor.
Google, Volvo ve Mercedes ile ortaklıklarını duyurdu. Mercedes bunu, Google Haritalar platformu, Bulut ve YouTube’u otomobil üreticisinin MB.OS adlı yeni nesil işletim sistemiyle donatılmış gelecekteki Mercedes-Benz araçlarına getirecek bir lisans sözleşmesi olarak tanımladı.
Google ayrıca araçta oyun oynamanın yeni yollarını I/O etkinliğinde duyurdu. Artık yerleşik Google’a sahip otomobiller, Android Auto için GameSnacks’ten oyunlar da oynayabilecek. GameSnacks, arabanızın şarj olmasını beklerken veya çocukları okuldan alırken oynamak için mükemmel olan Solitaire veya Beach Buggy Racing gibi küçük oyunlardan oluşan bir koleksiyon sunan bir platform olarak görev yapıyor.
Dell Technologies depolama portföyündeki yazılım odaklı inovasyonlarıyla müşterilerin çoklu bulut deneyimlerine güç katıyor ve daha fazla siber dayanıklılık, enerji verimliliği ve otomasyon sağlıyor.
Dell’in yazılım geliştirme konusundaki kararlılığı, son on iki ayda harici depolama endüstrisinin her kategorisinde 2.000’i aşkın depolama portföyü geliştirmesi yapmasını sağladı. Bu geliştirmeler mevcut müşterilere ücretsiz sunuluyor ve şirket içi yazılımlar veya Dell APEX aracılığıyla bir Hizmet olarak (as-a-Service) kullanılabiliyor.
Dell Technologies Altyapı Çözümleri Grubu Başkanı ve Genel Müdürü Jeff Boudreau konuyla ilgili olarak “Veriler artmaya devam edip yetenekli BT personeli bulmak zorlaştıkça, şirketler daha az kaynakla daha fazlasını yapmak durumunda kalıyor. Enerji açısından daha verimli, üretkenliği artıran ve siber dayanıklılığı güçlendiren depolama yazılımı yenilikleriyle müşterilerimizin BT yatırımlarından en iyi şekilde yararlanmalarını sağlayarak bu zorluğun üstesinden gelmelerine yardımcı oluyoruz” diyor.
Tüm sektörlerdeki en zorlu güvenlik gereksinimlerini karşılamak üzere üretildi
Dell’in akıllı all-flash veri depolama çözümü PowerStore, günümüzün önde gelen kuruluşlarının Sıfır Güven modelini benimsemelerine yardımcı olmak için daha fazla güvenlik sağlıyor. Sıfır Güven, bir kuruluşun güvenlik mimarisini otomatikleştiren ve sistemler saldırıya uğradığı anda yanıt oluşturan bir siber güvenlik çerçevesi olarak tanımlanıyor.
Dell, PowerStore’un yeni güvenlik yazılımı geliştirmeleriyle müşterilerin siber saldırılardan korunmaları, bunları önlemeleri ve gereken müdahaleleri oluşturmaları için Sıfır Güven’in benimsenmesinin hızlandırılmasına yardımcı oluyor. Yeni geliştirmelerin kapsamlarıysa şöyle:
STIG sağlamlaştırma paketi – Güvenlik Teknik Uygulama Rehberi (STIG – Security Technical Implementation Guides), ABD federal hükûmeti ve ABD Savunma Bakanlığı tarafından tanımlanan en zorlu konfigürasyon standartlarını karşılıyor. STIG sağlamlaştırma paketi, PowerStore’un ABD federal ağları ve dünya çapındaki diğer devlet kurumları için gerekli olan NIST Siber Güvenlik Çerçevesi standardına uygunluğunu artırıyor.
Güvenli ve değiştirilememez snapshot’lar – Snapshot’ların kullanım sürelerinin sona ermesinden önce yetkisiz olarak silinmesini veya değiştirilmesini önlüyor.
Kolaylaştırılmış dosya izinleri – Depolama yöneticilerinin, güvenlik tehditlerine hızlı bir şekilde müdahale etmeleri için erişimi doğrudan PowerStore’dan yönetmelerine olanak tanıyor.
Artırılmış dosya dayanıklılığı – Sistem başına 4 kata kadar daha fazla snapshot, gerektiğinde parça parça olarak kurtarma yapabilmek için kullanıcılara daha fazla koruma noktası sağlıyor.
Dell, müşterilerin üretkenliğini artırırken maliyetlerini düşürmelerine yardımcı oluyor
Yeni PowerStore yazılım otomasyonu ve çoklu bulut geliştirmeleri, müşterilerin mevcut BT yatırımlarından en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı olurken, operasyonel ve enerji maliyetlerini de düşürüyor. Yeni PowerStore özellikleri de şöyle detaylandırılıyor:
Dell PowerProtect yerel entegrasyonu – Kuruluşlar PowerStore’un Dell’in fiziksel ve yazılım tanımlı veri koruma çözümlerine entegrasyonu sayesinde çok bulutlu veri koruma stratejileri için pek çok kolaylığa ve seçeneğe sahip oluyor. Yedeklemeler ve geri yüklemeler doğrudan PowerStore kullanıcı arayüzünden iki dakikadan kısa bir sürede yapılandırılabiliyor ve müşterilerin 65:1’e kadar veri azaltma özelliği ve DD Boost teknolojisi gibi pek çok özelliğe sahip PowerProtect cihazlarından yararlanmalarına imkân veriyor. Çözüm, uygun maliyetli bulut arşivlemeyi de mümkün hale getiriyor. Bu sayede şirket içi kapasite gereksinimlerini azaltarak güç ve soğutma maliyetlerini düşürmeye yardımcı oluyor.
DevOps iş akışı geliştirmeleri – Ansible ve Terraform ile yapılan yeni entegrasyonlar ve Dell Container Storage Modülleri ile kazanılan yeni mobilite yetenekleri, PowerStore müşterilerinin esnek depolama otomasyonu sayesinde inovasyonlarını hızlandırmalarına yardımcı oluyor. PowerStore, bu açık kaynak çözümlerini destekleyerek DevOps çalışanlarına, kullanımı kolay depolama otomasyon araçları sunuyor ve kodlama veya destek masası ihtiyacı olmadan depolama yapabilmek için çeşitli ortamlarda tekrarlanabilir, otomatik süreçler oluşturma yeteneği kazandırıyor.
PowerStore, yeni ENERGY STAR sertifikasıyla yüzde 60’a kadar daha fazla enerji verimliliği6 sağlayarak watt başına hem yoğunluk hem de performansta önemli artışlar sağlıyor. Bu da PowerStore’u, Dell’in bugüne kadarki en verimli veri depolama sistemi hâline getiriyor. Bu geliştirmeyle Dell, yakın zamanda yapılan bir IDC araştırmasında BT satın alma kararlarında en önemli kriterlerden biri olduğu ortaya koyulan enerji verimliliği ve sürdürülebilirliğe yönelik artan ihtiyacı karşılıyor.
Dell, yazılım odaklı depolama inovasyonunu artırıyor
Yeni yazılım inovasyonları, PowerStore’a ek olarak Dell Depolama portföyündeki birçok geliştirmeye de yön veriyor:
Dünyanın en güvenli ve görev açısından kritik depolama çözümüolan Dell PowerMax, müşterilerin siber saldırıların ardından tehlikeye giren üretim verilerini hızla kurtarmalarını sağlamaları için yerel güvenli bağlantıyla siber güvenliği güçlendiriyor.
Dell’in yazılım tanımlı altyapısı Dell PowerFlex, gelişmiş NVMe/TCP ve güvenlik sayesinde modernizasyonu hızlandırıyor.
Dell’in yazılım tanımlı nesne depolama platformu Dell ObjectScale, daha kolay dağıtım ve destek deneyimiyle daha hızlı kurumsal S3 nesne depolama performansı sunuyor.
Dell’in AIOps yazılımı Dell CloudIQ, BT ve DevOps’u basitleştirmek ve hızlandırmak için AI / ML odaklı performans ve kapasite analitiğini ve VMware entegrasyonunu genişletiyor.
Dell’in esnek hibrit depolama platformu Dell Unity XT, depolama otomasyonunu geliştirmek için Ansible desteğini artırarak müşterilerin maliyetleri düşürmesine, hataları azaltmasına ve üretkenliği artırmasına yardımcı oluyor.
Mastercard, hayata geçirdiği Fintech Express programı ile ürünlerine kartlı ödemeler eklemek isteyen fintek ve girişimlere hızlandırılmış, anahtar teslim çözümler sunuyor. Nakitsiz toplum hedefiyle çalışan Mastercard, öncü ödeme teknolojilerini tüm ekosistemle paylaşmaya devam ediyor. Finteklerin, kart değer önerilerini pazara sunmasını ve ödemeler alanında ihtiyaç duyulan diğer servislere erişimini hızlandıran Fintech Express programı, finteklerin işlerini büyütmelerine destek oluyor.
Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahip olan KOBİ’ler ile fintek ve start-up’lara her alanda destek sağlamayı amaçlayan Mastercard, bu kez ön ödemeli kart şirketleri ve finteklere destek kapsamını genişletiyor.
Mastercard yenilikçi ürünleri ile geçtiğimiz yıllardan bu yana lisanslı e-para kuruluşlarının ve finteklerin ön ödemeli kart ihracı başta olmak üzere ödemeler alanında başarılı uygulamaları hayata geçirmelerine destek oluyor. Mastercard, şimdi de Türkiye’de her geçen yıl büyüyen ve rekabetin arttığı sektörde, finteklerin partner arayış sürecini kolaylaştırmak ve pazara hızlı çıkma isteklerini karşılamak amacıyla Fintech Express programını geliştirdi. Program aynı zamanda lisanslı kuruluşların global seviyede bilinirliğini arttırarak yeni pazarlara ulaşmasına da aracılık etmeyi hedefliyor.
TECNO’nun ilk dizüstü bilgisayarı olan MEGABOOK T1, işlevselliği, kaliteli ve estetik görünümüyle Red Dot Ürün Tasarım Ödülü’ne layık görüldü.
MEGABOOK T1, yüksek performansı uzun batarya kullanımı ile birleştirirken, benzersiz ve yenilikçi ürün tasarımı ile öne çıktı. TECNO’nun ilk dizüstü bilgisayarı olan MEGABOOK T1, geleneksel dizüstü bilgisayar tasarımlarının yanı sıra, işlevselliği, kaliteli ve estetik görünümüyle Red Dot Ürün Tasarım Ödülü’ne layık görüldü. 1955 yılında Almanya’da ortaya çıkan Red Dot Tasarım Ödülü, Dünya’nın uluslararası üç büyük ve en iyi tasarım ödülünden biri olarak kabul görüyor. Her yıl yenisi düzenlenen Red Dot Ürün Tasarım Ödülleri’nde yılın estetik açıdan çekici, işlevsel, akıllı veya yenilikçi ürünleri seçiliyor.
TECNO MEGABOOK T1 tasarımıyla ön plana çıktı
MEGABOOK T1’in tasarımı, Z Kuşağı kullanıcılarının genç ve enerjik özelliklerinden ilham alarak oluşturuldu. Üst kapağı benzersiz Startrail Phantom ile tasarlanan TECNO MEGABOOK T1, ultra hafif görünümü ve kullanım rahatlığıyla dikkat çekiyor. Model, 220 mikronluk elmas parçacakları kullanılarak uygulanan kumlama yöntemi ile kapak kısmında cam dokusu hissi sunuyor. Üstelik TECNO MEGABOOK T1, MEGA performansı sunmak için Intel Core i5, 12 GB RAM ve 512 GB SSD ile donatıldı.
MEGABOOK T1, müzik öğelerini endüstriyel tasarıma entegre ederek sanat ve endüstrinin yeni bir füzyonunu gerçekleştiriyor. Üst kapaktaki ritmik tasarımın bir yansıması olarak, alt kapakta yer alan ısı dağıtım kanalları kozmik bir ilham eşliğinde müzikal elementleri ses dalgalarına dönüştüren gizli bir tasarım öğesi barındırıyor.
Ayrıca ultra geniş VC soğutma modeli ve daha iyi ısı dağılımı ve daha sorunsuz çalışma sağlayan çift fan ile donatılan TECNO MEGABOOK T1, farklı çalışma ihtiyaçlarını karşılarken, işlevsel ve estetik tasarımıyla pazara yenilikçi bir katkı yapıyor. TECNO’nun MEGABOOK T1’i, Red Dot Ürün Tasarım Ödülü’nü alarak, benzersiz ve yenilikçi tasarımıyla takdir ediliyor.
13.999 TL tavsiye edilen satış fiyatına sahip olan TECNO MEGABOOK T1, tüm Teknosa mağazaları ve internet sitesi üzerinden satın alınabiliyor.