Hollywood ile Bollywood’un ortasına MIDWOOD kuruyor

0
Ahmet San adını bizim kuşak çok iyi bilir. Türkiye’ye yabancı filmlerin ayları bulan zaman farklarıyla geldiği bir dönemden aynı saat dilimine geçtiğimiz bir dönemde gerçekleştirdiği dev  organizasyonlarla akıllara kazınmıştır. Michael Jackson ve Metallica’nın Türkiye’deki ilk konserlerinin organizatörü olan San, kendimizi dünya vatandaşı gibi hissetmemize katkıda bulunmuştur. Popstar Türkiye şarkı yarışmasının ilk sezonunda jüri üyesi olan San, 1990’lı yıllarda Tarkan, Sezen Aksu, Kenan Doğulu gibi isimlerin menajerliğini yapmıştır. Ahmet San’ın mesleki marka değeri için bu kadarını yazmak yeterli herhalde. Bizden daha gençlere Google ve Vikipedi’de araştırma yapmalarını tavsiye ediyorum. Bu ismin 11 yıllık hazırlık sürecinin ardından 19 Mayıs 2023’ü soft opening tarihi olarak vererek bir proje açıklamasını dikkate almak gerekiyor. Hollywood ile Bollywood’un arasında yer alan MIDWOOD stüdyolarının hedef piyasasının çok geniş olduğunu anlamak zor değil. Tanıtımda, “MIDWOOD Stüdyoları, aynı anda dört Hollywood prodüksiyonu ile eş zamanlı çekim yapmaya imkân tanıyan ve ayrıca altı adet Bollywood, Chinawood ile Avrupa ve Türk sinema endüstrisi olmak üzere aynı anda 10 film için komple hizmet üretebilecek. Böylelikle senede toplam 15’i büyük Hollywood prodüksiyonu olmak üzere diğer kategorilerde ise 35 farklı prodüksiyon çekme kapasitesi ile yılda 50 film çekilebilecek bir kapasiteye ulaşacak” deniliyor. ABD’deki pazarlama ayağına kadar düşünülmüş olan proje, dijital platformların değiştirdiği medya ve eğlence sektöründe çok önemli bir yeri doldurabilir. İnternete erişimin artması ve internet kalitesinin artması, bu platformların yaygınlaşmasını sağlarken yerel içeriğin önemini artırıyor. Netflix, CEO’su yıllar önce Hindistan’da internet kullanıcı sayısındaki muazzam artışı ıskaladığı için hatalı olduğunu ve bu coğrafyaya yönelik yapımlara yöneleceklerini Finacial Times gazetesine açıklarken Türkiye’ye gelen Netflix yöneticileri ile görüştüğümüzde Hindistan ile sınırlı kalmayan ve Ortadoğu’ya uzanan üretim planları olduğunu öğreniyorduk. Sonrasında Türkiye’de çekilen Atiye, Muhafız ve Bir Başkadır gibi diziler karşımıza çıktı. Bu, saatlerce süren uzun dizilerin aksine kısa süreli ve çok daha tempolu dizileri ortaya çıkardı. Gelecek dönemde global dijital medya platformları arasındaki rekabet ve Türk dizi sektörünün yarattığı bilinirliğin sinema sektörüne yansıyan yan etkileri ya da oyun ve filmin birleşmesi ve hatta sanal gerçeklik dünyasında oluşturulacak yeni nesil eğlence içeriği San’ın yatırımına farklı anlamlar yükleyebilir. Bunu zaman gösterecek ama önemli bir ismin önemli bir dönüşüm sürecinde iddialı bir projeyle ortaya çıkması heyecan verici.

Ahmet San, MIDWOOD stüdyoları ile eğlence dünyasına dönüyor

0
Ulusal ve uluslararası arenada film endüstrisinin oyun kurucularını bir çatı altında buluşturmaya hazırlanan MIDWOOD İstanbul Film Stüdyo Kompleksi’nin açılışı için geri sayım başladı. İstanbul Büyükçekmece’de 400 bin metrekarelik alanda kurulmakta olan ve dünyaca ünlü projelere ev sahipliği yapmaya hazırlanan MIDWOOD’un hazırlıkları sürerken, kompleksin yönetim ve icra kurulu üyeleri ile iş ortakları basın toplantısı gerçekleştirdi.

Türk sineması yabancı prodüksiyonlar ile buluşacak

MIDWOOD İstanbul Film Stüdyo Kompleksi Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet San’ın ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda yüksek bütçeli yabancı film yapımcıları bir araya getirilerek Türkiye’ye kazandırma ile birlikte Türk sinemasını yabancı prodüksiyonlar ile buluşturma planları anlatıldı. Türkiye’nin uluslararası arenada ilk film platosu olma özelliği taşıyan MIDWOOD, 200 milyon dolar yatırım değerine sahip. Dünya sinemasına hizmet üretmesi hedeflenen platonun hizmet vermeye başladığı andan itibaren 1 milyar dolarlık bir değere ulaşması öngörülüyor. Yıllık toplam 300 milyon dolar değerinde film endüstrisine yönelik üretim kapasitesi bulunan projenin yaratacağı katma değer ile Türkiye ekonomisine yıllık 200 milyon dolar değerinde döviz girdisi sağlaması bekleniyor. Tam kapasite çalışmaya başlaması ile birlikte 15 bin kişiye istihdam sağlaması beklenen dev yatırımın sektörel faydanın yanı sıra pek çok fayda oluşturacağı belirtiliyor. Dünya sinema sektöründe ülkemizi temsil edecek olan MIDWOOD, aynı anda 10 filme hizmet verebilecek şekilde tasarlanıyor. Plato hakkında açıklamalarda bulunan MIDWOOD yönetim kurulu başkanı Ahmet San, şöyle dedi: “Medeniyetlerin buluşma noktası olan İstanbul gibi bir Dünya başkentinde, dünya platformundaki film endüstrisine A’dan Z’ye tam ve eksiksiz hizmet üretecek olan MIDWOOD’u tam anlamı ile bir Türk projesi ve Türk yatırımı olarak tamamlama kararlılığındayız. Cumhuriyet’in 100. Yılının yüz akı projesi olma özelliğini taşıyan MIDWOOD, dünya standartlarındaki kalitesi ve hizmet anlayışı ile Türkiye’ye olan güvenin daha da artmasını sağlayacak, alanında parmakla gösterilecek eşsiz bir yatırımlar bütünüdür. Kendisini Türkiye’nin bir 100.yıl projesi olarak konumlandıran ve 100. yılın dünyaya armağan edeceği bir dünya markası olma hedefi ile yola çıkan MIDWOOD, 19 Mayıs 2023 tarihinde ‘soft opening’ini gerçekleştirecektir. Büyük bir heyecan ve gururla beklenen resmi açılış tarihi ise 29 Ekim 2023’ tür.”  

Dünyanın en değerli markaları: Apple, Amazon, Google

2022 yılının marka değeri en yüksek şirketlerinin sıralandığı Brand Finance Global 500 2022 raporunda ilk üç sırayı, Apple, Amazon ve Google aldı. Apple’ın 355,1 milyar dolarlık marka değeri ile ilk sırada yer aldığı listede, ilk 10’un son sırasındaki Verizon’ın marka değeri 69,6 milyar dolar oldu. İlk 10’da teknoloji şirketleri dışında sadece ABD’li perakende devi Walmart ve Çin’in bankacılık devi ICBC yer alırken ülkelere göre dağılımda da ABD şirketlerinin egemenliği ile karşılaşıldı. Bir bütün olarak teknoloji sektörü, Brand Finance Global 500 sıralamasında 1,3 trilyon dolara yakın kümülatif marka değeriyle en değerli sektör durumunda. İlk 10’da ABD şirketleri dışında Güney Koreli Samsung ve Çinli Huawei ile ICBC yer aldı. Samsung 107,3 milyar dolarlık marka değeri ile listede altıncı sırada yer aldı. Huawei, yüzde 29 artarak 71,2 milyar dolara ulaşan marka değeri ile listede dokuzuncu sırada yer alırken ICBC 75,1 milyar dolarlık marka değeri ile sekizinci oldu. TikTok’un yarattığı medya devrimi ile değerini en hızlı artıran marka olduğu listede, Huawei ile ilgili değerlendirme, geleceğin marka değerinde nelerin öne çıkacağı konusunda bir fikir veriyor. Brand Finance, HUAWEI’nin marka büyümesini, yerli teknoloji şirketleri ile Ar-Ge’ye yoğun yatırımlar yaparak ve aynı zamanda bulut hizmetlerini güçlendirmeye devam ederken elektrikli otomobil işine odaklayarak inovasyona olan bağlılığına bağlıyor. Bunun ardından akıllı telefonlar alanında yaşanan gelişmeler geliyor. HUAWEI, en yeni amiral gemisi akıllı telefonları da dahil olmak üzere küresel tüketicilere çeşitli yenilikçi ürünler sunmaya devam ediyor. P50 Pro, fiziksel sınırları aşan yeni nesil bir görüntüleme teknolojisi sunarken, P50 Pocket katlanabilir telefonların tarihinde yeni bir sayfa açıyor. Bunlar da marka değerinin hesaplanmasında önem taşımakla birlikte, marka değerinin asıl belirleyicileri bulut ve elektrikli otomobil gibi inovasyon alanlarına odaklanmak.

Türkiye sosyal medya kullanımında kaçıncı sırada?

2021 yılına ilişkin sosyal medya kullanım istatistikleri belli oldu. Yayınlana rapora göre Türkiye  sosyal medya kullanımında üst sıralarda yer alırken, dünyadaki sosyal medya kullanan kişi sayısı şaşırttı. Ajans Press’in, We Are Social verilerinden elde ettiği bilgilere göre, dünyadaki sosyal medya kullanıcı sayısı 4.20 milyar oldu. Açıklanan rapora göre bu rakamın 5 yılda 2 milyar arttığı görüldü.

Türkiye 33. sırada

Hatırlatmak gerekirse 2020 yılında 3.71 milyar olan kullanıcı sayısı, 2019 yılında 3.46 milyar, 2018 yılında 3.20 milyar, 2017 yılında 2.79 milyar, 2016 yılında ise 2.31 milyar olarak kayıtlara geçmişti. Sosyal medya kullanımı yüzde 79 ile en çok Kuzey Avrupa ülkelerinde yaygınken, kullanımının en düşük olduğu bölge yüzde 8 ile Orta Afrika olarak belirlendi. Sosyal medya kullanımın nüfusa oranlamasına bakıldığında ise dünya ortalamasının yüzde 53.6 olduğu kaydedildi. Bu verilere göre Türkiye’nin yüzde 70.8 ile dünya ortalamasının çok üzerinde olduğu gözlendi. Böylelikle Türkiye’nin 33. sıraya yerleşmiş oldu. Ajans Press’in yazılı ve online arşivinden derlediği bilgilere göre 2021 yılının başından bugüne sosyal medya ile alakalı 4 milyona yakın haber çıktığı tespit edildi. Sadece yazılı basında görülen haber adedi 200 binden fazla olurken, Türkiye’de gündemi belirlemede önemli bir mecra olarak yer aldığı kaydedildi.

Metaverse modasını kim belirleyecek?

0
Kurumsal pazarda dijital ikiz olarak adlandırdığımız konseptin bireyseli de kapsayacak şekilde genişlemiş hali Metaverse’ün modası nasıl olacak? Bunun dikkat çekici bir soru olduğunu daha önceki Second Life deneyiminden biliyoruz. Bilgisayar çağında adalar halinde kurulan ve insanların avatarları ile girdiği bu sanal dünyanın modası, gerçek dünyanın giyim sektöründeki oyuncularını ada satın almaya ya da mağaza açmaya yöneltecek kadar dikkat çekici bir ilgi alanına dönüşmüştü. Veri merkezleri ve 5G’nin sağladığı sanal gerçeklik olanakları ile karşımıza çıkan –ya da şu anda ilkel hali ile karşımızda olan- Metaverse’te moda çok daha önemli olacak. Nike’ın Aralık 2021’de NFT’ye odaklı metaverse ayakkabıcısı RTFKT’yi satın alması, bu tezi daha önceden doğrulayan bir gelişme olmuştu. Spor malzemelerine odaklı Nike’ın bir alana girmesi, oranın moda alanı haline gelmesi anlamını taşıyor. Ancak içinde metaverse geçmeyen bir gelişme, sanal ve gerçek dünyayı birleştiren bir moda akımının da metaverse modasını belirlemede etkili olabileceğini gösteriyor. Haute Couture moda evi Julien Fournié’ye adını veren ünlü modacı Julien Fournié’nin PUBG  MOBILE için yaptığı yeni tasarımları, hem Paris Haute Couture 2022 İlkbahar Yaz Haftası’nda hem de oyun içinde tanıtıldı. Fiziksel ve sanal tasarımı bir araya getiren yenilikçi çalışmanın ürünü olan iki kıyafet ve aksesuarlara, oyun içinde sanal olarak oyuncuların erişimine açıldı. Fournié’nin “Estetiğimi sanal evrene taşımak ve sanal dünya için hayal edilen tasarımları gerçekte hayata geçirmek, bugün insanlığı yeniden büyülemek için ihtiyacımız olan şey bence” şeklindeki sözleri, metaverse’e açılan bir kapı niteliğinde. Haute Couture’ün, Fransa’da yasalarla korunan bir terim olması ve yalnızca 16 markanın bu etiketi yasal olarak taşıyabilmesi, Fournié’nin sözlerini daha önemli hale getiriyor. Fournié, “Özellikle PUBG MOBILE için Haute Couture atölyemizde bu içerikleri tasarlamak, oyuncuların bu inanılmaz oyunda kullanabilmeleri için tasarımları 3D’ye çevirmek ve bu harika ekiple işbirliği yapmak benim için büyük bir keyifti” diyor ancak modanın bu segmentinin hitap ettiği alım gücü yüksek kitle, metaverse’ün gelişiminde çok daha farklı bir etki yaratabilir. Şu anda teknolojisi ile konuşulan metaverse, olgunlaşmasına paralel olarak yarattığı ekonomik etki ile gündeme gelecek. Bu süreçte sanal gerçeklik teknolojisine uzak kesimlerin bu platforma çekilmesi, burada ekonominin büyümesine yönelik dikkat çekici bir etki yaratabilir. Tech Inside’daki haberimizi bunları düşünerek okumanızı tavsiye ederim. (https://www.techinside.com/pubg-mobile-metaverse-ile-moda-arasinda-kopru-kuruyor/) Bu dikkat çekici etkinin bir diğer boyutunu, grup satın alma siteleri furyasında görmüştük. Başlangıçta teknoloji tutkunlarının internet üzerinden kullandığı bir hizmet olan grup satın alma bir süre sonra internet ile ilgisi olmayan, daha ileri yaşlardaki bir kitleyi içine çekti. Önceden rezervasyonla indirimli ürün ve hizmet satın alma şeklindeki uygulama, pandemi öncesinde gençler kadar torunları ile kahvaltı etmek ya da çocuklarıyla bir etkinliğe katılmak isteyen ileri yaşlardaki kesimleri internet kullanıcısı haline getirdi. Haute Couture’ün işin içine girmesi, farklı yaşlarda olsa da modaya meraklı bir kesimi metaverse’e çekerek işin ekonomisini bambaşka yerlere taşıyabilir.

Audi’den elektrikli araçlar için yeni nesil şarj hizmeti

Yollardaki elektrikli araç sayısının her geçen gün artmasıyla birlikte şarj altyapılarında da farklı çözümler ortaya çıkmaya başladı. Audi de bu konuda yeni bir projeyi hayata geçirerek dünyada bir ilki gerçekleştirmeye hazırlanıyor.  Bu bağlamda Alman otomobil üreticisi Nürnberg’deki sergi merkezinde, dünyada türünün tek örneği olan bir şarj konseptini hizmete açtı. Geliştirilen konsepte göre ayrılabilir yüksek güçlü şarj alanlarına sahip modern ve hızlı şarj istasyonu, evlerinde şarj imkanı olmayan elektrikli araç sahiplerine hizmet sunmayı amaçlıyor.  Ayrıca Audi, gelecek dönemlerde bu şarj merkezi konseptini, kent içi bölgelerde de yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Günde 80 araç şarj edilebiliyor

Temelinde küp şeklindeki esnek konteynerlar yer alan hızlı şarj konsepti birkaç gün içinde belirlenen alanlarda monte ve demonte edilebiliyor. Ve bu küp şeklindeki yapılarda iki hızlı şarj alanı bulunuyor. Geliştirilen konsept dışında elektrikli otomobillerden çıkarılan ve daha önce kullanılmış lityum iyon pilleri tekrar devreye alarak enerji depolama sistemlerinden kullanan bir projeyi de hayata geçiren Audi, bu projesini de konsept istasyonda kullanıyor. Nürnberg’de hizmete başlayan Audi şarj merkezi ortalama 2,45 MWh’lık ara depolama kapasitesi sayesinde düşük voltajlı şebeke elektriğinden yalnızca 200 kW’lık bir yeşil güç bağlantısı ile ihtiyacını karşılıyor. Bu sayede 200 kW da depolama modüllerini sürekli doldurmak için yeterli oluyor. Buna ek olarak istasyonun çatısında yer alan güneş panelleri de ek 30 kW’a kadar yeşil enerji sağlıyor. Müşteriler, elektrikli araçlarını istasyondaki altı şarj noktasında 320 kW’a kadar güçle şarj edebiliyor.

PUBG MOBILE, metaverse ile moda arasında köprü kuruyor

0
PUBG MOBILE ve Haute Couture moda evi Julien Fournié, hem Paris Haute Couture Moda Haftası’nda hem de oyun içinde tanıtılan kıyafetlerle modayı metaverse’e taşıma yönünde bir adım attı. Yeni FIRST LOVE koleksiyonu, Julien Fournié’nin PUBG MOBILE ile Temmuz 2021’de başlayan ortaklığının devamı niteliğinde olsa da bu kıyafetler ilk kez fiziksel bir defilede tanıtıldı. Fiziksel ve sanal tasarımı bir araya getiren yenilikçi çalışma, vizyoner tasarımcı Fournié’nin Paris Haute Couture 2022 İlkbahar Yaz Haftası’nda tanıttığı PUBG MOBILE özel tasarımı iki kıyafet ve aksesuarlara, oyuncuların, oyun içinde sanal olarak erişmesine olanak tanıyor. Fournié’in PUBG MOBILE’daki Silhouette Man ve Silhouette Woman karakterleri için özel hazırladığı FIRST LOVE Koleksiyonu, Sevgililer Günü öncesinde sahne aldı. Bu hareket ile oyuncular ilk kez bir moda haftasında tanıtılan lüks moda tasarımlarına sanal oyun ortamında sahip olabilmesi de sağlandı. “Estetiğimi sanal evrene taşımak ve sanal dünya için hayal edilen tasarımları gerçekte hayata geçirmek, bugün insanlığı yeniden büyülemek için ihtiyacımız olan şey bence” diyen Fournié, “Özellikle PUBG MOBILE için Haute Couture atölyemizde bu içerikleri tasarlamak, oyuncuların bu inanılmaz oyunda kullanabilmeleri için tasarımları 3D’ye çevirmek ve bu harika ekiple işbirliği yapmak benim için büyük bir keyifti. PUBG MOBILE için yapılan Haute Couture kıyafetiyle o kadar gurur duyuyorum ki ortak yapımcılığını yaptığımız filmde erkek silüetini kendim giymeye karar verdim. En sevdiğim top modelim Michaela Tomanova’nın yanında, iki PUBG MOBILE kıyafetimizin bu koleksiyonun öne çıkan parçası olarak Haute Couture dünyasına girmesini sağlamanın önemli bir adım olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.

2021’de Türkiye en fazla siber saldırıyı ekimde aldı

Türkiye’nin 2021’de en fazla saldırıyı ekim ayında aldığını belirten WatchGuard Tehdit Laboratuvarı, hackerlerın Türkiye’de özellikle Ekim ayında günlük 3 bine yakın kötü amaçlı yazılım saldırısının gerçekleştiğini rapor etti. Yıl boyunca gerçekleşen 605 bin kötü amaçlı yazılım saldırısının 76 binden fazlası ekim ayında gerçekleşirken bu saldırılar arasında en büyük payı “Zum.Androm1” ve “Gen:Variant.MSIL.Mensa.4” aldı. Özellikle e-posta yoluyla kullanıcıların ağlarına ulaşan bu siber saldırılar e-ticaret platformlarından yer alan kullanıcı adı, şifre ve kredi kartı bilgileri gibi verileri ele geçirerek ticari kayıplar yaşatmak amacıyla gerçekleştirildi. Ekim ayının hemen öncesindeki üçüncü çeyrekte de siber saldırı dünyasında dikkat çekici değişimler ortaya çıktı. Sıfır gün (zero-day) kötü amaçlı yazılımlarının neredeyse yarısının artık şifreli bağlantılar aracılığıyla meydana geldiğine dikkat çeken Watchguard, sıfır gün kötü amaçlı yazılımlarının toplam miktarının üçüncü çeyrekte yüzde 3’lük artışla yüzde 67,2’ye yükseldiğine dikkat çekti. Taşıma Katmanı Güvenliği (TLS) aracılığıyla gelen kötü amaçlı yazılımlar yüzde 31,6’dan yüzde 47’ye sıçradı. Şifrelenmiş sıfır günlerin daha düşük bir yüzdesi gelişmiş tehdit olarak kabul ediliyor ancak WatchGuard verilerinin, birçok kurumun bu bağlantıların şifresini çözmediğini ve bu nedenle ağlarına isabet eden kötü amaçlı yazılım miktarı konusunda zayıf bir görünürlüğe sahip olduğunu gösterdiği göz önüne alındığında yine de endişe verici olduğu görülüyor. 2021’in önemli bir gelişmesi de fidye yazılımlarının yeniden yükselişe geçmesi oldu. 2020’de keskin bir düşüşün ardından fidye yazılımı saldırıları, eylül ayı sonuna kadar 2020 hacminin yüzde 105’ine ulaştı (WatchGuard’ın önceki çeyreğin sonunda tahmin ettiği gibi) ve 2021’in tüm verileri analiz edildiğinde yüzde 150’ye ulaşma hızında görünüyor. REvil ve GandCrap gibi hizmet olarak fidye yazılımı operasyonları, çok az kodlama becerisine sahip olan veya hiç olmayan suçlular için çıtayı düşürmeye devam ediyor ve fidyenin bir yüzdesi karşılığında küresel olarak saldırılar gerçekleştirmek için altyapı ve kötü amaçlı yazılım yükleri sağlıyor.

ABD’de elektrikli araç şarj rekabeti artıyor

ABD’de elektrikli araç şarj rekabeti gün geçtikçe kızışıyor. Mühendislik danışmanlık firması ulmaut, bu konuda yeni detaylar paylaştı.

ABD’de elektrikli araç şarj rekabetinde sıralama belli oldu

ABD’de elektrikli araçlar için kamuya açık şarj ağı daha sağlam hale geliyor. Ancak mühendislik danışmanlık firması umlaut tarafından yapılan bir endüstri sıralamasına göre, sağlayıcılar arasında güvenilirlik ve performans açısından önemli farklılıklar devam ediyor. Grup, Eylül ayında yedi ABD eyaletinde Volkswagen’in Electrify America, ChargePoint, EVgo, Blink Charge, EVconnect, Greenlots ve Tesla’nın Supercharger’ları tarafından şarj cihazlarını test etti. Accenture tarafından Ekim ayında satın alınan umlaut, Electrify America’nın sıralamada en yüksek puana ulaştığını, ardından Tesla’nın Supercharger ve ChargePoint’i izlediğini söyledi. Sıralamada, araç sahiplerinin yakındaki şarj cihazlarını aramak ve ödeme yapmak için kullandıkları şarj ağlarının uygulamalarının performansını da hesaba kattı.

BlackBerry patent satışı yapacak

Bir zamanlar iş dünyasının gözde markası BlackBerry patent satışı yapma kararı aldı. Bu karar sonrasında şirketin hisseleri düştü.

BlackBerry patent satışı açıklaması yaptı

BlackBerry yaptığı açıklamada, öncelikle mobil cihazlar, mesajlaşma ve kablosuz ağlarla ilgili eski patentlerini 600 milyon dolar karşılığında şirketin patent varlıklarını almak için oluşturulan özel amaçlı bir araca satacağını söyledi. BlackBerry, Catapult IP Innovations Inc adlı araçla yapılan işlemin müşterilerin ürün veya hizmetlerini kullanmasını etkilemeyeceğini söyledi. Bu hamle, BlackBerry’nin 2000’lerin başında yöneticiler, politikacılar ve hayran kitleleri tarafından bir zamanlar her yerde bulunan iş akıllı telefonları için eklenti hizmetini çekmesinden haftalar sonra geldi. ABD’de listelenen BlackBerry hisseleri, piyasa öncesi işlemlerde yüzde 3,6 düştü. Anlaşmanın sonunda şirket, 450 milyon dolar nakit ve 150 milyon dolar tutarında bir senet alacak.

Oyun sektörü rekor kıracak

2022 yılında yeni anlaşmalar ve finansmanla oyun sektörü rekor kıracak. Microsoft ve Take-Two Intercreative sektöre çok hızlı giriş yaptı.

Oyun sektörü rekora koşuyor

Yatırım bankacılığı şirketi Drake Star Partners’a göre, 2022’ye iki mega satın almayla başladıktan sonra, video oyun sektörü bu yıl anlaşmalar, finansman ve halka arzlarda 150 milyar dolar ile yeni bir rekora koşuyor. 2022’nin sadece ilk birkaç haftasında Microsoft Corp, Activision Blizzard için yaklaşık 70 milyar ABD Doları ve Take-Two Interactive, Zynga için 11 milyar ABD Doları teklif verdi. Bu, bu yılki anlaşmaların toplam değerinin 2020’nin rekor seviyesine yakın olmasına yardımcı oldu. Pandemi, mobil oyun için yeni bir çağı başlattı. Kilitlemeler ilk başladığında yeni oyuncular için erişilebilir bir ağ geçidi açarken, kaldırımların gevşetilmesi, daha fazla adım attıkça deneyimli oyuncuları bile konsollardan telefonlara geçmeye zorladı. Endüstri ayrıca yeni gelir akışları arayışında konsolide oluyor ve PC ile mobil oyun şirketleri arasındaki sınırları kaldırmaya başlıyor.

Vodafone Intel ile işbirliği yapıyor

0
Ağ tedarikçilerinin karşısında durabilmek için Vodafone Intel ile işbirliği yapıyor. İşbirliği, OpenRAN alanında önemli bir adım oldu.

Vodafone Intel ile işbirliğini duyurdu

Vodafone, geleneksel telekom ekipmanı tedarikçilerinin elini zayıflatmayı amaçlıyor. Bunun için gelişmekte olan OpenRAN ağ teknolojisi için kendi çip mimarisini tasarlamak üzere Intel Corp ve diğer silikon satıcılarıyla birlikte çalışıyor. OpenRAN, operatörlerin kendi radyo ağlarındaki tedarikçileri karıştırmasına ve eşleştirmesine olanak tanıyor. Operatörlerin tescilli teknolojileriyle küresel telekom ekipman pazarına hakim olan Ericsson, Huawei ve Nokia gibi şirketler için bir meydan okuma sağlıyor. OpenRAN’ın geliştirilmesi, bazı hükümetlerin Çin’in Huawei’sinin ulusal ağlarda kullanımını yasakladığı veya caydırdığı için daha fazla önem kazandı. Vodafone’un Malaga’daki dijital inovasyon ve Ar-Ge merkezine dayalı girişimi, Avrupa Birliği’nin çip endüstrisini destekleme çabalarına da katkıda bulunacak ve Asya ve ABD’li tedarikçilere geri döndükten sonra küresel üretimdeki payını yüzde 20’ye getirecek.

Oyun sektörü NFT ve Metaverse dünyasına dahil oluyor

0
2022’de oyun dünyasındaki kavramlar değişiyor. Oyunfor.com’un Genel Müdürü Mehmet Dumanoğlu yeni yılda oyun sektöründe yaşanması muhtemel gelişmeleri değerlendirdi. Yeni yılın tüm oyun dünyası için değişim ve dönüşüm yılı olacağına inandığını ifade eden Mehmet Dumanoğlu, Türkiye’nin bu değişimi yakalama noktasında zorlanabileceğini belirtti.

Oyun dünyası değişiyor

– 10 yılı aşkın süredir PC, konsol ve mobil platformlardaki her türlü oyun ve oyun içi ürünün satışını gerçekleştiren bir platformun yöneticisi olarak oyun sektörünün bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Oyun sektörü, teknoloji ile olan organik bağı sayesinde en hızlı gelişen ve kullanıcıların ihtiyaçlarına en hızlı cevap veren sektörlerin başında geliyor. Uzunca bir süre PC ve oyun konsolları üzerinden şekillenen oyun sektörü, akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte son 10 yılda büyük bir değişim geçirdi ve ‘mobil oyunlar’ diye yeni bir kategori oluştu. Bu yeni kategori o kadar hızlı gelişti ki kısa zamanda toplam oyun ve oyun içi satışlarının yüzde 50‘lik bir kısmını oluşturur hale geldi. Bir yandan mobilize olarak herkes için ulaşılabilir hale gelen oyunlar, diğer yandan ‘yüksek teknoloji’ ile temas ederek sanal gerçeklik gibi yeni kavramların doğmasına vesile oldu. 10 yıl önceye nazaran oyun platformlarının ve oyunların çok çeşitli olması sektörde rekabeti fazlasıyla arttırırken rekabetle doğru orantılı olarak gelişim hızı da artıyor.

– Bu gelişim hızının ışığında, yeni yılda bizi neler bekliyor? Oyunseverleri heyecanlandıran gelişmeler yaşanacak mı?

Son birkaç yıl malum sebeplerden dolayı neredeyse tüm insanlık için sıkıntılıydı. Çoğu insan bu dönemde ucuz ve yaygın hobilerden biri olan video oyunlara sığındı ve doğal olarak, oyun sektörü satış rekorları kırdı. Oluşan bu ekstra maddi kaynağın sektör bileşenleri tarafından uzun süredir tasarlanan veya aktif olarak geliştirilen öncü projelere aktarıldığını düşünüyor ve bu sebeple de 2022’nin tüm oyun dünyası için dönüşüm yılı olacağına inanıyorum.

Örneğin oyun endüstrisi blockchain teknolojisiyle en içli dışlı alanlardan biri ve açıklanan verilere göre blockchain tabanlı oyun geliştiricilerinin 2021 yılında toplam 4 milyar dolar yatırım aldığı biliniyor. Bu yatırımlar 2022’de meyvesini vermeye başlayacak ve oyun dünyasında ‘NFT’ ve ‘Metaverse’ gibi kavramları daha sık duymaya başlayacağız. Buna ek olarak, 1.4 milyon kripto para cüzdanının blockchain tabanlı oyunlar ile bağlantılı olduğu biliniyor. Kripto para kullanımının bu yıl oyun dünyasınının ana gündemlerinden biri olması kaçınılmaz. Sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojileri, son yıllarda ciddi bir yükseliş trendi yakaladı ama video oyun deneyimine hala tatmin edici şekilde adapte edilemedi.

2022, oyun dünyası ile sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin kusursuz buluşmasına sahne olabilir. Ayrıca geçtiğimiz yıl, ‘GTA üçlemesi’ gibi birçok oyun ve seri, yeni nesil için yeniden tasarlanıp piyasaya sürüldü. Bu furyanın 2022’de büyüyerek devam edeceğini ve klasik haline gelmiş birçok oyunun remake ve remaster versiyonlarını görmeye devam edeceğimizi düşünüyorum.

– 2022’yi Türkiye özelinde konuşmak gerekirse?

Oyunfor’un satış verilerine göre, geçtiğimiz yıl toplam oyun alışverişlerinin yüzde 56’sını mobil oyunlar, yüzde 25’ini konsol oyunları, yüzde 19’unu PC oyunları oluşturdu. Satışların kategorik olarak dağılımında geçtiğimiz yıla oranla çok büyük bir değişiklik beklemiyorum. Video oyunlarının gelişimi, işlemcilerin ve ekran kartlarının sunabildiği maksimum performansa bağlı. Yani oyunlar geliştikçe donanımları da gelişmeye zorluyor. Bu yıl Türkiye’de donanım edinmenin veya geliştirmenin kolay olmayacağını ön görebiliyoruz. Türk oyunseverlerin büyük bölümü mevcut donanımlarıyla aynı veya benzer oyunları oynarken yaşanan gelişmeleri yine YouTube ve Twitch gibi büyük içerik platformları üstünden takip etmeye devam edecek gibi görünüyor.

Uluslararası program Türkiye’deki start-up’lardan başvuru toplamaya başladı

Microsoft, Start-up’lar için geliştirdiği programı GrowthX Accelerator’ın ikinci dönem programı için MEA (Orta Doğu ve Afrika) Bölgesi’nden start-up başvurularının kabul edilmeye başlandığını duyurdu. Microsoft’un yine start-up’lar için geliştirdiği bir diğer program olan Highway to 100 Unicorns da sanal konferans serisinin ikinci dönemi için kayıt toplamaya başladı. GrowthX Accelerator ve Highway to 100 Unicorns’un,, Microsoft ile Abu Dhabi Yatırım Ofisi ADIO’nun MEA Bölgesi’ndeki start-up’lara daha fazla fırsat sunmak amacıyla hayata geçirdiği ortak projenin iki farklı kolunu oluşturduğunu belirtelim.

Start-up’lar GrowthX Accelerator ile güçleniyor

Mayıs 2021’de başlatılan GrowthX Accelerator programı kapsamında çeşitli zorluklar yaşayan kurumsal şirketler ile B2B sektörlere teknoloji çözümleri sunan start-up’lar iş birliği içinde çalışıyor. Start-up’lar program sayesinde ihtiyaç duydukları ticari ve teknik kaynaklara erişimlerini artırmanın yanı sıra daha hızlı büyüme şansını da yakalıyor. Start-up’lar için Microsoft tarafından geliştirilen GrowthX Accelerator programı ile Türkiye’nin teknoloji şirketlerine sunduğu fırsatların pekiştirilmesi hedefleniyor. İnovasyon yeteneğini geliştirmek isteyen girişimleri bir araya getiren program sayesinde start-up’lar piyasaya ilişkin yeni bilgiler ediniyor, büyüyor ve yatırım toplayabilecek düzeye geliyor. GrowthX Accelerator programı hem fiziksel hem de sanal workshop ve çalışma seanslarından meydana geliyor. Bunun yanı sıra, “demo günleri” çerçevesinde start-up’lar yatırımcılara ve Microsoft’un bölgesel girişim müşterilerine sunum yapma fırsatını da yakalamış oluyor. Microsoft’un belirlediği 15 start-up, aralarında Koç Holding, DHL ve PwC’nin de bulunduğu kurumsal ortaklarla birlikte çalışarak 12 haftalık bir zaman zarfında söz konusu şirketlerin karşılaştığı kurumsal sorunlara çözüm geliştiriyor.

Highway to 100 Unicorns 

Start-up’lar için Microsoft inisiyatifi, yoğun ilgi gören Highway to 100 Unicorns programını da yeni bir sanal konferans serisiyle sürdürüyor. Microsoft’un ADIO ve LinkedIn ile iş birliği içinde hayata geçirdiği Highway to 100 Unicorns kapsamında Orta Doğu, Türkiye ve Pakistan’da faaliyet gösteren yeni start-up’ların karşılaştıkları zorluklar ele alınacak. Güçlenmeleri için ihtiyaç duydukları öngörüler kendileriyle paylaşılacak. 24 Ocak’ta başlayan konferans serisi 9 Şubat’a kadar sürecek. Konuşmacılar arasında Sarwa Ortak Kurucusu Mark Chahwan, Bayzat Ortak Kurucusu Brian Habibi ve Rain Ortak Kurucusu Yehia Badawy gibi isimler yer alacak. GrowthX Accelerator programına dahil olmak isteyen B2B start-up’ların https://www.microsoft.com/MEA/startups/growthxaccelerator/ linkini ziyaret etmesi gerekiyor. En yeni Highway to 100 Unicorns sanal konferans serisine kaydolmak isteyenler ise https://www.microsoft.com/MEA/startups/H100webseries/ linkini ziyaret edebilirler.

Türkiye’de siber olaylar, iş riskleri arasında yedinci olabildi

Dünyada siber olaylar, iş riskleri arasında liste başı olurken Türkiye’de salgın ile birlikte listenin yedi ve sekizinci sıralarında yer alıyor. Bunun Türkiye’nin dijitalleşme konusunda eksikleri olmasından mı yoksa çok iyi siber güvenlik uygulamalarına sahip olmasından mı kaynaklandığı ilk anda anlaşılmıyor. Listeye daha yakından bakınca iş dünyasının temel kuralları konusundaki eksikliklerin siber olayları bu kadar aşağı ittiği görülüyor. Bu, rahatsız edici bir durum çünkü pandemi sonrasındaki dünya ekonomisi dijital araçlar ve açık sistemler ekseninde şekilleniyor. Dolayısıyla siber risklerin iş riski haline gelmesi aslında bir sağlık ve gelecekle ilgili umutlu olma göstergesi. Böyle bakıldığında Allianz Global Corporate & Specialty’nin (AGCS) 2022’ye ilişkin yıllık küresel iş dünyası riskleri anketi Allianz Risk Barometresi, Avrupa Birliği’nin near-shore tedarikçisi haline gelen Türkiye’nin dikkatle incelemesi gereken bir riskler listesini kapsıyor. Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, “Anketin bu yılki sonuçlarında global ölçekte siber risklerin ilk sırada yer aldığını görüyoruz. Türkiye’deki en önemli risk olarak ise iş kesintisi karşımıza çıkıyor. Ankette dikkat çeken noktalardan biri de hem global ölçekte hem de Türkiye’de doğal afetler ve iklim değişikliği risklerinin gittikçe daha ön plana çıkması. Tüm bu risklere karşı, sürdürülebilir adil bir büyümenin artık kabul edilebilir tek iş modeli olduğunu aktarmak ve bu anlayışı yaymak bizim en büyük hedeflerimizden biri” şeklinde konuşuyor. 89 ülke ve bölgeden CEO’lar, risk yöneticileri, brokerler ve sigorta uzmanları olmak üzere 2 bin 650 uzmanın görüşlerinin yer aldığı listede Türkiye’nin riskleri şu şekilde sıralanıyor:
  1. İş kesintisi (yüzde 71)
  2. Makroekonomik gelişmeler (yüzde 47)
  3. Doğal afetler (yüzde 35)
  4. Mevzuat ve yönetmeliklerdeki değişiklikler (yüzde 24)
  5. İklim değişikliği (yüzde 24)
  6. Siyasi riskler ve şiddet (yüzde 24)
  7. Siber olaylar (yüzde 18)
  8. Salgın (yüzde 18)
  9. Yangın, infilak (yüzde 12)
  10. Pazar gelişmeleri (yüzde 12)
 Dünyadaki sıralama ise şu şekilde:
  1. Siber olaylar (yüzde 44)
  2. İş kesintisi (yüzde 42)
  3. Doğal afetler (yüzde 25)
  4. Salgın (yüzde 22)
  5. Mevzuat ve yönetmeliklerdeki değişiklikler (yüzde 19)
  6. İklim değişikliği (yüzde 17)
  7. Yangın, infilak (yüzde 17)
  8. Pazar gelişmeleri (yüzde 15)
  9. Nitelikli işgücü eksikliği (yüzde 13)
  10. Makroekonomik gelişmeler (yüzde 11)
Tech Inside’da bizim için bu sıralama kadar önemli olan, güncel risk tanımlarının nasıl yapıldığı. Günümüzde siber olaylar, siber suçların yanı sıra bilgi teknolojisi sistemlerinde  yaşanan arızalar ile kesintiler, veri ihlalleri ve bunlarla bağlantılı para cezaları ile yaptırımları içeriyor. Böyle bakınca, Türkiye ile ilgili listenin bir daha elden geçirilmesinde yarar bulunuyor. Özellikle para cezası ve yaptırımlar konusunda Türkiye’nin uygulamaları kadar birçok Türk şirketinin yabancı ortaklı olmasından kaynaklanan GDPR riskleri hafife alınmış olabilir. Ya da iş kesintisi, makroekonomik riskler ve mevzuat değişiklikleri bunları aşan ölçüde büyük bir risk oluşturuyor olabilir. İkincisi geçerliyse, bunların aşılması için gereken adımların siyasi iktidar tarafından atılması gerekiyor. Özellikle iş kesintisinin tanımında tedarik zincirinin bozulması maddesinin de bulunması, üzerinde durulması gereken bir konu. Türkiye zaten dünyanın tedarik zinciri bozulduğu için coğrafi konumu ve kaynaklar ile hammaddeye yakınlığı nedeniyle bir avantaj elde etmiş durumda. Türkiye’nin kendisinin tedarik zincirinin bozulması ile karşı karşıya kalması ve üretimin enerji tedarikinde sorun yaşaması gibi konular, ülke açısından telafisi zor kayıplara neden olabilir. Doğal afetler ve iklim değişikliği, küresel boyutta ortak tavır gerektiren sorunlar olduğu için, Türkiye’nin ilk beşteki kalan üç riski bertaraf etmek için gücünü harcaması gerekiyor.

Vodafone’un yeni nesil tarifesi beğeni topladı

Vodafone, yeni nesil tarifesi Simple ile dijital ve kolay deneyim anlamında beğeni topladı. Dijital yaşam tarzını benimseyen operatör, Türkiye’de bir ilki sunuyor. Taahhüt alınmayan, aşım ücreti bulunmayan ve 7/24 online desteğin sunulduğu Vodafone Simple, yenilikçi ödeme yöntemi sayesinde ilk 6 ayda hedeflediği müşteri sayısını 2 kat üzerine çıkardı. Dijital üyelik anlayışıyla birlikte yeni bir telekom deneyimi sunan Vodafone, Simple ile ödeme işlemlerini otomatik gerçekleştirebiliyor ve böylece fatura takip etme ihtiyacı ortadan kalkıyor. Vodafone Simple müşterilerinin yüzde 90’ı ilk ay otomatik ödeme talimatı verdi. Vodafone, kredi kartıyla ödemenin yüksek ilgi görmesi üzerine banka kartıyla ödeme seçeneğini de ekleyerek ödeme yöntemlerini genişletti. Toplam 10’dan fazla bankayla yapılan anlaşmalarla, kredi kartına ek olarak banka kartıyla ödeme seçeneği de müşterilere sunuldu.

Esnek ve kolay kullanım sağlıyor

Vodafone Simple’da müşterilerin dijitalleşmeyle birlikte dönüşen beklentilerine yönelik çözümler bir araya getirildi. “Simple tarifelerine gel, kolaylığa gel” mesajıyla müşterileriyle buluşan Simple tarifelerinde müşteriler, taahhüt vermeden tarifeye giriş yapıyor, kredi/banka kartını tanımlayarak ödemesini gerçekleştiriyor. Tarifesini istediğinde değiştirebiliyor ya da tarife yenilemesini durdurup iptal edebiliyor. Tarifeler arasında kaybolmadan, GB’a göre kolayca karar verip isterse anında vazgeçebiliyor. Tarife hakları bittiğinde ise aşıma düşmüyor. Tarife içeriği yetmezse, kayıtlı kartıyla ek paket alabiliyor. Başvuru sürecinden SIM aktivasyonuna, tarife seçiminden ödemeye kadar tüm işlemleri Vodafone Yanımda uygulaması üzerinden Vodafone bayilerine gitmeden kolayca yönetebiliyor. Ayrıca kullanıcılar ihtiyacı olduğunda, kişisel dijital asistan TOBi’den de destek alabilecek.

PayTR’nin yeni pazarlama direktörü Burçin Türkmen

İş yerleri için ödeme kolaylığı sunarak finansal işlemlerin hızlı ve güvenilir ilerlemesini sağlayan PayTR’ye yeni isim atandı. Yapılan atama neticesinde PayTR Pazarlama Direktörlüğü görevine Burçin Türkmen getirildi. Burçin Türkmen bundan böyle PayTR’da mevcut pazarlama ekibini büyüterek marka kimliğinin ve iletişiminin sürdürülmesinde görev alacak. Türkmen aynı zamanda B2B pazarda müşteri havuzunun büyütülmesi için performans bazlı yeni iletişim kanallarının pazarlama operasyonlarına eklenmesi adına çalışmalar yapacak.

Burçin Türkmen kimdir?

1986 doğumlu olan Burçin Türkmen, Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Yellow Pages LLC şirketinde dijital sektör kariyerine başlamıştı. Yolculuğunda AuraMedia ve ROIPUBLIC gibi ajanslarda da görev alan Türkmen, dijital alanda 30’dan fazla online ürün ile 100’den fazla KOBİ ve kurumun dijital dönüşümüne destekte bulundu. Marka tarafına Avansas ile birlikte adım atan Türkmen, Avansas’ta 3.5 yıl görev aldı. Bu süre zarfından bulunduğu şirketin marka kimliğine katkı sağlayacak pek çok faaliyette bulunan Burçin Türkmen,  müşteriyi odağa alarak imaj ve strateji odaklı pazarlama operasyonları yürüttü. E-ticaret sektöründe birçok başarısı bulunan Burçin Türkmen, pazarlama alanında edindiği bilgi birikimi ve deneyimle PayTR’nin  2025 yılı hedeflerine ulaşmasına destek olacak.

Amadeus acenteleri Emirates içeriğine ücretsiz erişecek

Emirates, seyahat acentelerine şirketin içeriklerine ve gelecekteki yeni dağıtım kanalı (NDC) sistemine ücretsiz erişim sağlayacağını açıkladı. Amadeus sistemi ile çalışan seyahat acentelerine ücretsiz olarak Emirates içeriklerine erişme olanağı sunularak, Emirates’in gelecekteki NDC içeriklerinin entegre edilmesinin de önü açılıyor. Emirates’in attığı adım, kanallar ve ticari modeller bakımından daha fazla esneklik sunma yolculuğunda yeni bir kilometre taşı olarak değerlendiriliyor. Dinamik bir pazara hizmet veren Emirates, ticari iş ortaklarına kendi NDC destekli doğrudan bağlantı platformu Emirates Gateway üzerinden de sunulacak şekilde bağlantı seçenekleri, farklılaştırılmış ürünler ve avantajların yer aldığı bir seçki sunmayı amaçlıyor. Emirates’in seyahat acentelerine daha fazla esneklik, tercih ve geleceğe yönelik içeriklere kolay erişim sunmak için Amadeus ile iş ortaklığını genişleten yeni anlaşması, 1 Şubat 2022’den itibaren, Amadeus’daki tüm ticari iş ortaklarının Emirates içeriklerine ücretsiz olarak erişmesini sağlayacak. 2022 yılı boyunca NDC içerikleri acentelerin kullanımına sunulacak. Emirates Ticari İşler Direktörü Adnan Kazım, “Bu anlaşmayla ticari iş ortaklarımızı daha da iyi müşteri deneyimleri sunma noktasında güçlendirme hedefimizde ileriye dönük bir adım daha atmış olduk. Günümüz şartlarında ve özellikle de sektörün salgın sonrası toparlanmasıyla birlikte, seyahat hizmetleri zincirindeki herkes esnek etkileşim modellerinden, dinamik ve zengin içeriklere erişmek için birden fazla araçtan ve farklılaştırılmış ürün ve hizmetler sunma becerimizden faydalanacak” diyor. Amadeus Seyahat Başkanı Decius Valmorbida ise, “Bu yenileme anlaşması dağıtım stratejimiz ve devam eden perakendecilik yolculuğumuzda önemli bir kilometre taşını temsil ediyor. Emirates ile yaptığımız bu yeni anlaşmayla, 2022 yılına modern perakendeciliği desteklemek için uzun yıllardır kat ettiğimiz mesafenin üzerine koyarak ve Amadeus Seyahat Platformu üzerinden dünya çapında ve daha büyük ölçekte daha fazla seyahat içeriği sunmaya devam etme taahhüdümüzü bir kez daha gösteriyoruz” şeklinde konuşuyor.

Türk startup’lardan sağlık alanında gurur verici başarı!

Sağlık sektörünün son yıllarda dijitalleşme, yapay zekâ ve teletıp dönüşümüne yönelmesi ile birlikte, yenilikçi çözümlerin geliştirilmesini sağlamak üzere Roche tarafından Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT Health) iş birliğiyle başlatılan HealthCare Lab hızlandırma programında finalistlerini belli oldu. 16 Avrupa ülkesini kapsayan programda belirlenen 9 finalist arasında 3 Türk startup yer aldı.

HealthCare Lab hızlandırma programı startuplara güç verecek

10 ülkedeki Roche şirketleri ve EIT Health beraberliğinde yürütülen HealthCare Lab hızlandırma programı, dijital sağlık startuplarının geleceğin büyük girişimlerine dönüşebilmesini sağlamak misyonuyla başlatılmış uluslararası bir program olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’de girişimcilik ekosistemini geliştirmek ve gençlere ilham vermek üzere 2014 yılında kurulan Türkiye Girişimcilik Vakfı ise programın Türkiye’deki lokal partneri olarak görevine devam ediyor. Kasım ayında aday başvurularını alan programda, yaklaşık üçte bir oranla en yüksek katılım Türkiye’den gelmişti. Yoğun ve titizlikle gerçekleştirilen bir seçim süreci ardından programa dahil edilen girişimciler belirlendi ve bu kapsamda 3’ü Türkiye’den olmak üzere programa 9 girişimci seçildi. Hassasiyetle seçilen bu 9 girişim, önümüzdeki 3 ay boyunca uzman mentorluğu ve koçluğu alacaklar. Nisan ayında ise kısa listeye kalan girişimler arasından 3 startup, sektördeki zorlukları ele alma noktasında potansiyelleri değerlendirildikten sonra kazanan olarak ilan edilecekler. Kazananlar hem Roche’daki mentorluk programlarına devam edebilecek hem de HealthCare Lab’in kurucularıyla bir araya gelebilecekler. Program kapsamında kazanan 3 startup ayrıca 10 bin Avro tutarında hibe desteği alacak ve ileriye dönük olarak Roche ile beraber çalışma fırsatına sahip olabilecek. Program kapsamında ilk 9’a girmeyi başaran Türk startuplar ise ELM Genomic, Vagustim Bioelectronic ve PONS olarak açıklandı.