Techinside Google News
Ana Sayfa Blog Sayfa 1774

Kamu akıllı devlete dönüşebilecek mi?

2

Teknolojinin beraberinde getirdiği e-dönüşümden tüm sektörler payını alırken devletin ve kamunun bu dönüşümün haricinde kalması düşünülemez. Bu güne kadar bu dönüşümü elektronik dönüşüm olarak ele aldık. Posta için e-posta, ticaret için e-ticaret gibi pek çok kavram ile birlikte devletin dijital dönüşümünü e-devlet olarak tanımladık. Ancak aradan geçe süre ve kazanılan deneyimler gösterdi ki e-dönüşümler akıllıca uygulanmadığı takdirde bir anlam ifade etmiyor.

Davul zurna ile baz istasyonu kapatılıyor!

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer; “E-devlet kamu hizmetlerini internetten almanızdır” diyor ve ekliyor; “Akıllı devlette ise vatandaşlar daha interaktif ve katılımcı oluyorlar.” Hemen akabinde ise ekliyor; “Akıllı dünya, akıllı devlet derken ülkemizde (mahkeme kararı ile) davul zurna ile baz istasyonu kapatılıyor. Böyle şey olur mu?

Acarer’in bu tepkisini dile getirdiği etkinlik sözlerin vurgusunu güçlendiriyor; IDC ve Türkiye Bilişim Derneği (TBD) düzenlediği 16. Kamu Bilişim Merkezleri Yöneticileri Birliği Toplantısı (KAMU-BİB) zirvesindeyiz. Salonda yüzlerce farklı kamu kurumundan gelmiş bilgi işlem yöneticileri, kurumsal teknoloji çözümleri sağlayan büyük firmaların temsilcileri, gazeteciler ve analistler var.

Satır aralarına gizlenmiş kelimeleri yakalıyorum…

İki tam gün boyunca yüzlerce katılımcının konuşacağı, dinleyeceği konu 2020 yılının sayısal gündemi çerçevesinde devletin akıllı dönüşümü oluyor. Adı üstünde benzeri toplantılar daha önce 16 kez düzenlenmiş. Salonda gerçekleşen oturumların dışında kalan yemek aralarında satır aralarına gizlenmiş kelimeleri yakalıyorum; “16 kez hedefleri açık şekilde kamuya sunduk, acaba faydalı oldu mu?” Bir diğeri; “Sanırım bu sefer mesajı aldılar gibi görünüyor.

Türkiye’yi geleceğe taşıması gereken bir konu için devletin hantal ve ağır yapısı içinde verilmeye çalışılan bir mesajın hedefe ulaşıp ulaşmadığını tartışır haldeyiz. Böyle bir ortmaın iki gün boyunca verdiği ilham ve şevk dışında amacına gerçekten hizmet ettiğini söyleyebilir miyiz? Öyle olmalı, olmak zorunda ve olacağına dair emareler yok değil.

Silikon Vadisi bir emlak projesinin adı değildir.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu değerli bir bilim insanı, yurt dışı deneyimine sahip ve güçlü bir vizyonu var. Şöyle diyor Kavranoğlu; “100 milyar dolar harcasanız Nobel ödülü alacak bir kişi yetiştiremezsiniz ama rahat ve doğru ortamı sağlarsanız Nobel ödülü alabilecek insanları Türkiye’ye getirebilirsiniz” ve ekliyor; “Silikon Vadisi bir emlak projesinin adı değildir.” Kavranoğlu’nun konuşması için gerek TBD gerekse IDC yöneticilerinin görüşleri ‘beklenmedik derecede vurucu‘ olduğu yönünde.

Tekrar sormak lazım; Kamu akıllı devlete dönüşebilecek mi?

Bu bir soru olmamalı. Bu bir zorunluluk ve bundan kaçış yok. Üstelik bunun nasıl olacağını da biliyoruz. Bilmediğimiz ise ne zaman gerçekleşeceği. IDC, TBD, sektörde faaliyet gösteren işletmeler, biz basın ve diğer bileşenler… Tüm bu paydaşlar bunun mümkün olan en hızlı şekilde gerçekleşmesi için gayret gösteriyor.

Üstümüze gelenin hızlı bir tren olduğunu da biliyoruz.

Tünelin ucundaki ışığı görebiliyoruz. Üstümüze gelenin hızlı bir tren olduğunu da biliyoruz. Geri dönüp kaçamayız. Sıçramak, trenin üstünden atlamak ve tünelin diğer ucundan çıkarak kaçırdığımız aksi yönde giden treni yakalayıp binmek zorundayız. İşimiz zor ama ümidimizi kesmeden çalışmaya devam etmekten başka yolumuz yok.

Tekstilden teknoloji dünyasına bir adım

0

DeFacto, hedefleri doğrultusunda çalışmalarına hız verdi. Yazılım ve iş geliştirme projelerini geliştirmek amacıyla Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark bünyesinde ‘DeFacto Teknoloji Hizmetleri A.Ş’yi kurdu. Yeni şirketin Genel Müdürlük pozisyonuna ise Tayfun Arabalı atandı.

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden 1995 yılında mezun olan Arabalı, profesyonel hayatına Bilin Software House’da yazılımcı olarak başladı. Pamukbank, Turkish Naval Academy, Garanti Teknoloji’de görev yapan Tayfun Arabalı, 2005 yılında Bilgi Üniversitesi’nde İşletme MBA’ini tamamladı. Londra’daki Bromcom Computers Plc’de bir yıl çalışmalarına devam eden Arabalı, aynı dönemde Londra Metropolitan Üniversitesi’nde Finansal Piyasalar ve Sermaye Piyasaları alanında yüksek lisansını bitirdi.

Ziraat Teknoloji’de 2008 yılından bu yana Uygulama Geliştirme Direktörü olarak görev yapan Tayfun arabalı, Ekim 2014 itibarıyla DeFacto Teknoloji Hizmetleri A.Ş. Genel Müdür ve Ozon Giyim Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı (CIO) unvanları ile DeFacto ailesine katıldı.

Youtube yeni özellikleri ile dikkat çekiyor

Youtube yaratıcı aracı için yeni özellikler Youtube Creater Blog’unda Matthew Glotzbach tarafından yayınlandı.

youtubespacela

Yeni araçlardan biri olan “Youtube Creator Studio” içerik üreticilere kullanıcı analizlerini daha kolay görüntüleme ve değerlendirme sunarken videolarını yönetmek için de ek kolaylıklar getirecek. Android platformu için sunulan araç gelecek haftalarda bplatformuna, ardından da masaüstü platformlarına gelecek.

Diğer bir yenilik de ses kütüphanesinin binlerce ses efektini içerecek şekilde geliştirilmesi olacak. Kütüphanede şimdiye kadar sadece ücretsiz müzik parçaları bulunuyordu.

Çerçeve hızlarını da geliştirecek olan Youtube artık 48 – 60 arası fps’leri de destekleyecek.

Yeni gelen bir diğer önemli özellik ise içerik üreticilerinin artık izleyicilerden herhangi bir sebep için bağış alabilecekleri bir araç. Bugüne kadar sevdikleri kanalları desteklemek isteyen kullanıcılar KickStarter, IndieGogo, Patreon ve birçok benzeri platformu kullanıyorlardı.

Popüler video portalında son olarak kullanıcıların da videolara altyazı gönderebileceği bir araç sunulması planlanıyor. Yeni özellikler içerik geliştiricilere yaratıcı içerik üretim aşamasında yardımcı olacak.

youtube-studio-google

Bu gelişmelerin tamamı Youtube için içerik üretenler kadar bu alana yeni girecek kullanıcıların da ufkunu açacaktır. Elbette Youtube gibi yayın platformlarının bu şekilde gelişmesi ve profesyonel yayın araçlarını basitleştirmesi konvansiyonel yayın kanallarının kesinlikle hoşuna gidecek bir gelişme değil. Öte yandan Youtube’un bu gelişmeleri Amazon tarafından 970 milyon dolara satın alınan Twitch gibi yenilikçi video platformlarına karşı da bir önlem olduğu şeklinde de yorumlayabiliriz.

Ülkemiz açısından bu gelişmeye bakacak olursak; maalesef ülkemizde genişbant bağlantı hızlarında yükleme (upload) hızları yükseltilmediği sürece video yayıncılığı konusunda serbest girişimcilerin ve elbette işletmelerin önünde teknik altyapı maliyeti her zaman bir engel olacak. Bunu aşmak simetrik internet hatları ile mümkün ancak bu hatların maliyetleri maalesef oldukça yüksek. Türkiye’nin sayısal gündemi ve dijital hedefleri için, Youtube gibi kanalları kullanması hatta bir adım öteye geçerek bu tarz kendine ait kanallar oluşturması için, bir an önce genişbant açmazını çözmesi gerekiyor.

Teknolojide yeni trend: Böl, parçala, yönet!

1

Ancak teknolojinin içine bu denli girmesi çok şaşırtıcı bir gelişme oldu biz BT dünyası profesyonelleri için. Sayfalarımızdan mutlaka takip etmişsinizdir. Önce HP sonra da Symantec bu yönde duyurular yaptı.

Tabii HP’de yapılanma hiç bitmez ve TechInside markamızı oluştururken yazdığım yazı da yine HP’nin bu yönüyle ilgiliydi. Ancak Meg Whitman’ın CEO’luğa gelmesiyle değişen dinamikler şirketin biraz da olsa nefes almasını sağlamıştı. Ancak görünen o ki bu değişim çok da uzun sürmeyecek. Öte yandan küresel değişimleri yerel pazarı da etkilediğini söylemek çok mümkün. Ancak HP özelinde konuşacak olursak bu marka yerelde de dev bir organizasyona sahip ve gerçekten küçük parçalar halinde yönetilmesi çok daha kolay olack.

Symantec, haberimizden de hatırlayacağınız üzere benzer bir karar aldı. Ancak marka küreselin aksine Türkiye’de daha küçük bir organizasyona sahip. Tabii yıllarca pazarda lider konumda olmak ve bunun için ekstra çaba harcamamak belli ki şirketi Türkiye’ye yatırım yapmaktan uzak tutuyor. Tabii bu satırları yazarken Türkiye ofisinde yöneticilik yapan dostlarımızın başarılarını da görmezden gelmeyelim.

Sadede gelecek olursak TechInside’ın ilk sayısının kapağını süsleyen rekaberlik kavramı çerçevesinde birbiriyle rekabet eden şirketlerin varlığı gibi kurumlarını kendi içinde küçük parçalara bölerek yönetmek de kabul edilebilir bir durum. Yeter ki büyük balığın küçük balığı yediği gerçeğini kimse gözden kaçırmasın.

 

 

Sophos uç nokta güvenlik çözümleri Türkiye’de

0

Cyberoam, Sophos uç nokta güvenlik çözümlerini Türkiye’deki iş ortakları ağı aracılığıyla sunmaya başladığını duyurdu. Kurumsal güvenlik çözümleri konusunda sektörün lider şirketleri arasında yer alan Sophos’un uç nokta güvenlik çözümleri, internet güvenliği, uygulama ve cihaz kontrolü, veri koruma, şifreleme, mobil koruma, Exchange sunucu güvenliği ve ağ erişimi kontrolü gibi alanlarda çözümler sunuyor. Sophos ürünleri, endüstrinin saygın kuruluşlarından aldığı yüksek notlarla biliniyor.

Sophos ürünlerinin Türkiye’deki Cyberoam iş ortakları portföyüne eklenmesinin önemli fırsatları beraberinde getirdiğini ifade eden Cyberoam Türkiye Ülke Müdürü Emre Aktaş, şunları söyledi:

“Türkiye’deki Cyberoam iş ortakları, Sophos uç nokta güvenlik çözümleriyle kurumların güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ideal ve kapsamlı çözümler sunabilecekler. Sophos’un yeni nesil uç nokta güvenlik çözümleri yalnızca Cyberoam’ın ağ güvenliği çözümlerini desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda Cyberoam iş ortaklarını çözüm sunma konusunda çok daha güçlü bir konuma getirerek bölgedeki etkinliğini artırıyor.”

Tüketiciler söz sahibi oldukça uç nokta güvenliği kaçınılmaz

Sophos, geniş bir alanda sunduğu güvenlik çözümleriyle işletim sistemleri, masaüstü bilgisayarlar,  mobil cihazlar, ağ geçitleri ve Exchange sunucuları için koruma sağlıyor. Karmaşık uyum gereksinimine sahip sistemlerde kolay yönetim olanağı sunan Sophos, kurallara ve cihazlara göre özelleşmiş filtreler uygulayabiliyor. Ayrıca ağa dâhil olmayan dizüstü ve PC’ler için koruma ve mobil cihazların uzaktan yönetimi gibi olanaklar da sunuyor. Özellikle kurumların ve çalışanların mobil çalışma kültürünü benimsemesi, bu çözümleri çok daha önemli hale getiriyor.

Kötü ruh halinin artıları

0

Pek çok insan kötü ruh halini istenmeyen rahatsızlık olarak görür. Elbette oyalanmak ve işe yabancılaşmak gibi eksileri olsa da faydalı yanları da vardır. Atlantik’ten Derek Thompson bunları şöyle özetliyor:

– Detaylara dikkat: Universtiy of Toronto’dan Adam Anderson’un Cosmos Dergisine verdiği röportajda bahsettiği gibi; “Dikkati bir spot lambasına benzetirsek iyi ruh hali ışığını genişletir, kötü ruh hali ise çok sıkı bir şekilde odaklar”. Yani özellikle ağır bir işi yaparken sizi rahatsız edebilecek hiçbir şey olmayacağından lazer-odaklı ve isabetli kılar.

– Kıymet bilirlik: Bir kişi kötü ruh halinde olduğunda yeni insanlarla tanışmak istemez, eski arkadaşlarını görmek ister. Somurtkan insanlar televizyonda yeni bir şeyler izlemenin zorluğu yerine tekrarları izlemeyi tercih ederler. Bunun rahatlatıcı olması bir yana, nostaljiyi teşvik eder ve bu da insanları daha kıymet bilir yapar.

Baskı işletmelerinin işlerini geliştirecek 10 öneri

0

Xerox, dijital baskı sektöründeki işletmelerin sürdürülebilir bir büyüme trendi içinde işlerini geliştirmelerini sağlayacak bir dizi öneride bulunuyor. Xerox’un kurumsal yayınlar, baskı sektörü dergileri, sosyal medya, iş geliştirme seminerleri gibi çeşitli platformlar aracılığıyla paylaştığı dijital baskı sektörüne yönelik iş geliştirme önerilerini 10 başlık altında özetliyor.

  1. Yeniliklerin takipçisi olun

Dijital baskı her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Teknolojik gelişmeler, yeni uygulamaların yapılmasına da ön ayak oluyor. Kişiye özel ve değişken data içeren, kitap, broşür, doğrudan posta, transpromo baskı gibi pazarlama  dokümanlarının önemi belirgin bir şekilde artıyor. Baskı sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin bu alanda değişime açık olması ve dijital baskının pazarlama faaliyetlerindeki önemini anlaması gerekiyor. Baskı pazarında etkin ve başarılı olmak isteyen işletmeler, yenilikleri, pazar dinamiklerini takip etmeli, iş modellerini değişen taleplere göre esnetebilmeliler.

  1. Renkli baskı yetmez değer katın

Günümüzde dijital baskı renkli baskıdan daha fazlasını ifade ediyor. Dijital baskının sağladığı avantajlar canlı renklerle baskı yapmakla sınırlı değil. Renkli baskının üstüne değer katan uygulamalar ortaya koymak gerekiyor. Baskı üzerinde filigran, doku, koruyucu kaplama, değişken data ve kişiselleştirme gibi birbirinden farklı uygulamaların yer alması baskıya değer katıyor. Bu uygulamaları yaratıcı tasarımlarla yüksek kalitede yapabildiğiniz ölçüde yapmış olduğunuz baskılar daha değerli oluyor, müşteri işlerine kattığınız değerle işleriniz farklılaşıyor.

  1. Kaliteli baskı malzemeleri kullanın

Son teknoloji baskı makineleri kadar baskı malzemesinin kalitesi ve çeşitliliği de önem arz ediyor. Özel medyalara yapılan baskılar, yeni pazarların yolunu açarken dijital baskıyla kolayca yüksek kar marjlı işlerin yapılabilmesi sağlanıyor. Kullanılan kağıdın ve mürekkebin kalitesi yapılan işin üzerinde kendisini çok daha iyi gösteriyor. Yüksek kaliteli orijinal baskı malzemeleri ve medyaları kullanılmadığı sürece kullanılan baskı teknolojisinin yeteneklerini ortaya koymakta zorlaşıyor.

  1. Büyük veriyi iyi analiz edin

Büyük veri, baskı işlerinde de önem taşıyor. Baskı sektöründeki büyük veri aslında onca veri arasından doğru iletiyi, doğru zamanda, doğru alıcıya gönderebilmeyi gerektiriyor. Giderek artan sofistike müşteri beklentileri için veri analizi, pazarlama otomasyonu, içerik üretimi, e-posta ve sosyal pazarlama gibi farklı doğrudan pazarlama uygulamalarına hakim olmak gerekiyor.

  1. İş akışı otomasyonunu sağlayın

İş akışlarında otomasyonu sağlamak, işletmelere karlılık, verimlilik ve pazarı genişletmek için önemli çözümler sunabilir. Gündelik işlerin belirli bir düzende otomasyonla yapılması zaman kaybını önlerken aynı zamanda işlerin sık sık kesintiye uğramasını engelliyor. İşlerini otomatize eden her ölçekten işletme rutin işlerini düşünmeden hızlıca yapabiliyor.

  1. Mobil baskı hizmeti verin

Bilgisayardan bağımsız bir şekilde mobil cihazlardan baskı alabilmek günümüzün işleri kolaylaştıran önemli trendlerinden biri. Kişi ve kuruluşlar giderek artan bir oranda mobil baskı ihtiyacı hissediyor. Özellikle de mobil çalışanlar bulundukları her ortamda kaliteli baskı hizmetlerine ulaşmak istiyor. Dolayısıyla baskı sektöründeki işletmelerin müşterilerine mobil baskı hizmeti verebilmeleri yeni iş fırsatları yakalamalarını sağlıyor.

  1. Baskıya interaktif öğeler ekleyin

Birçok kuruluş mobil barkodların artık ne olduğunu ve mobil barkodlarla nasıl pazarlama yapılabildiğini biliyor. Bu eğilim QR kodları ile devam ediyor. Kişiye özel, çekiliş, indirim kuponu, gerçek zamanlı reklamlar QR kodları ile yapılıyor ve baskı işlerine önemli gelirler getirecek yeni uygulama alanları yaratıyor. QR kod, sanal gerçeklik gibi interaktif içerikler barındıran işlerin, gerçekte ses ve video gibi baskı üzerinde görünemeyecek formatların dolaylı bir şekilde basılı dokümanlar üzerinde yer almasını sağlıyor.

  1. Yaratıcı bir ekiple işinizi geliştirin

Baskı sektöründeki işletmeler pazarların gelişen ihtiyaçlarını karşılamak için zamanla kendi işlerini yeniden konumlamalı, müşteri ilişkilerini geliştirecek yeni iletişim yolları aramalı, bünyelerinde yaratıcı tasarıma ve iş geliştirmeye odaklanmış nitelikli personel istihdam etmelidir. Sahip olunan son teknoloji dijital baskı sistemleri, tasarım içeren yaratıcı baskı uygulamalarını geliştirebilen ve bunları pazarlayabilen nitelikli iş gücü olduğu sürece daha karlı ve rekabetçi işler yapabilir.

  1. Satış personelinizi online ortamda da konumlayın

Günümüzde satın alma kararları genellikle online olarak gerçekleşiyor. Ürün, hizmet satın almak isteyen kişi öncelikle internet üzerinden araştırmalarını yapıyor ve ona göre karar veriyor. Satış departmanlarının online ortamlardan uzak olması, olabilecek satış fırsatlarının kaçırılmasına neden oluyor. Satış departmanlarının online arayışlarda olan müşterilerin karşısına çıkabilmesi, müşteri taleplerine hızlı geri dönüşler yapabilmesi gerekiyor. Müşterilere hem doğrudan bağlantılarla hem de online ortamlarda ulaşacak bir satış ekibi, baskı işletmelerinin proaktif bir şekilde ürün ve çözümlerini satabilmesini sağlayacaktır.
    10. İş ortaklıkları kurun ve sürdürün

İş ortaklarıyla hareket etmek, artan rekabetle daha iyi baş edebilmek,  yeni pazar fırsatları yakalamak için tercih edilmeli. Başka kişi ve kuruluşlarla işbirlikleri içinde olup, ortak girişimler yapmaktan çekinmemeli. Özellikle servis alanında yapılcak doğru iş ortaklıkları işletmeler için doğru bir hamle olabilir, işletmeyi daha güçlü hale getirebilir.

Hızlı veri transferinde yeni çözüm

0

Intellica tarafından sektöre sunulan ve yeni bir ürün olan ICC (Intelligent Consistency Checker), temelde, bir kurumda farklı sistemler arasındaki olası veri tutarsızlıklarını tespit etmek, tespit edilen tutarsızlıklar konusunda kullanıcıları ve/veya sistemleri uyarmak ve düzeltmeler için yol göstermek amacını güden bir çözüm.

ICC’nin gözlenen ilk faydası, iş birimlerinin ve özellikle tepe yönetimin, oluşturulan raporlara ve doğruluğuna olan güveninin artması, bunun sonucu olarak da BT birimleri üzerinde raporlar ve verilerin sağlığı konusunda baskının son derece azalması.

ICC, farklı veri kaynakları ve/veya sistemleri arasında tutarlılık kontrollerini otomatik olarak gerçekleştirebilmekte. Veri karşılaştırmalarını kolaylaştırmak için, iş ve/veya BT kullanıcıları tarafından kolaylıkla oluşturulabilecek, genel amaçlı şablonlar ve bu şablonlar üzerine tanımlanmış daha özel kurallar kullanmakta. Tutarsızlık kontrollerini iş kullanıcıları tarafından belirlenmiş olan iş kurallarına göre yapmakta.

ICC aşağıdaki durumların herhangi birinde kullanılabilir:

  • Bir proje ortamında tutarlılık kontrol sistemi olarak,
  • Herhangi bir veri entegrasyon sürecinin beklenen sonuçtan farklı bir sonuç oluşturduğunu algılanması amacıyla,
  • Verinin oluşma trendlerinin izlenmesi (örneğin haftalık değişimi normalde ± yüzde 5 olması gereken bir verinin bir hafta yüzde 25 değiştiğin tespiti ve alarm olarak iletilmesi)
  • Önceden belirlenmiş eşiklerin aşılması durumunda alarmlar üretilmesi,
  • Verideki anormalliklerin algılanması,
  • Önceden belirlenen kurallara uymayan tüm verinin algılanması,
  • İki veya daha fazla sistem arasında çapraz kontrol yapılması,
  • Geçiş (migrasyon) ve dönüşüm (transformasyon) projelerinde eski ve yeni sistemler arasında veri tutarlılığının sağlanması.

CIO’ların rolleri değişiyor

1

International Data Corporation (IDC) Türkiye işbirliğiyle 13-15 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 16. Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Kamu Bilişim Merkezleri Yöneticileri Birliği (KAMU-BİB) Toplantısı’nın Diamond Sponsoru NetApp Türkiye, geleceğin veri depolama ve veri yönetimi teknolojileri doğrultusunda CIO’ların genişleyen iş tanımlarına dair öngörülerini ve kamu kurumlarına yönelik yol haritasını paylaştı.

NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı’nın KAMUBİB verimlilik toplantısının ilk gününde yaptığı “Yeni Çağda Verinin Yolculuğu ve Değişen CIO Öncelikleri” başlıklı sunumu,  veri depolama ve yönetimi alanında geleceğin teknolojilerine ışık tuttu.

Bilişim yöneticileri ve tedarikçilerinin buluştuğu toplantı sonrasında düzenlenen basın toplantısında da söz alan Yumrukçallı, kamu kurumlarının da özel şirketler gibi, iş birimleri ile birlikte kesintisiz olarak büyüyebilen, esnek, ölçülebilir ve ölçeklenebilir bir teknoloji altyapısına doğru evrildiğini dile getirdi.

Şirketlerin “joker” elemanı CIO’lar olacak

“Günümüzde bir değil, birden fazla inovasyonun yol açtığı, yeni yaklaşımların ve teknolojilerin tetiklediği, desteklediği büyük bir ‘Veri Yönetimi Devrimi’ yaşıyoruz” diyerek söze başlayan Yumrukçallı, konuşmasında Bilgi Sistemleri Yöneticileri olarak tanıdığımız CIO’ların zaman içinde değişen rollerini yeniden tanımladı.

Symantec ikiye bölünüyor

1

Symantec yönetim kurulu yaptığı oylamada şirketin iki farklı ve halka açık şirket olarak ikiye bölünme planını onayladı. Symantec CEO’su Michael A. Brown yaptığı açıklamada hem güvenlik hem de bilgi yönetimi alanlarında başarılı olmak için farklı stratejiler, ayrı yatırımlar ve farklı inovasyonlara ihtiyaç duyulduğunu ve iki ayrı şirketin kendi alanlarına daha iyi konsantre olacağını söyledi.

Şirketin güvenlik birimi 2014 yılında 4,2 milyar dolar gelir elde etmişti. Yeni kurulacak şirket içinde bireysel güvenlik çözümlerini, şifrelemeyi, mobil çözümleri, SSL sertifikalarını, e-posta güvenliği gibi bölümleri içinde barındıracak. Bilgi Yönetimi biriminin geliri ise 2,5 milyar dolardı ve yeni kurulacak şirkette yedekleme, arşivle, eDiscovery, alan yönetimi gibi çözümler yer alacak.

Güvenlik şirketinin CEO’su Michael A. Brown olurken bilgi yönetimi şirketinin CEO’luğunu Quantum eski başkanı John Gannon üstlenecek. Bildirinin ardından Symantec hisseleri ufak bir artışla 23,65 dolardan işlem görmeye başladı.

IDC ve Forrester’a göre kurumsal mobilitede lider aynı

1

Citrix, kurumsal mobilite yönetiminde öncü ve lider şirket pozisyonunu devam ettiriyor. Citrix’in bu alandaki liderliği önde gelen iki analiz şirketi IDC ve Forrester tarafından da tescillendi.

Citrix Mobile Workspace çözümünün anahtar bileşeni olan XenMobile; en kapsamlı kurumsal mobilite yönetim çözümü için en iyi MDM, MAM, güvenli iş sınıfı mobil verimlilik uygulamaları, veri paylaşım özellikleri ve mobil uygulama ağlarını benzersiz şekilde bir araya getiriyor.

Forrester raporuna göre Citrix inovasyona devam ediyor

Citrix, sektörel analiz firması Forrester Research Inc. tarafından Eylül 2014’te hazırlanan “Forrester Wave: Kurumsal Mobilite Yönetimi” raporunda alanında lider firma olarak gösterildi. Raporda; Citrix tarafından geliştirilen XenMobile çözümü, sunduğu güncel teklifleri, stratejisi ve pazardaki güçlü varlığı açısından değerlendirildi ve liderliğe layık görüldü.

Kurumsal Mobilite Yönetimi (EMM) pazarının durumunu değerlendirmek amacıyla hazırlanan raporun yazarları, en önemli 15 kurumsal mobilite yönetimi tedarikçisinin güçlü ve zayıf yanlarını değerlendirdi.

IDC raporunda geleceğe yönelik strateji de değerlendirildi

Citrix ayrıca IDC tarafından da kurumsal mobilite yönetiminde lider firma olarak gösterildi. Citrix’in  IDC’nin “IDC MarketScape: Worldwide Enterprise Mobility Management Software 2014 Vendor Assessment” raporunda alanında öncü firma olarak duyuruldu. 11 kurumsal mobilite yönetimi tedarikçisinin değerlendirildiği raporda, Citrix sunduğu çözümün kapsamının genişliğinin yanı sıra şirketin bu alandaki güçlü ve stratejik duruşuyla da övgü aldı. Raporda firmaların bu alanda geleceğe yönelik hedef ve strateijleri de sorgulanırken, Citrix’in bu noktada da önümüzdeki 3-5 yılda müşteri ihtiyaçlarına göre duruşunu güçlendirerek devam edeceği yorumu yapıldı.

ViewSonic’ten iki yeni projeksiyon cihazı

0

ViewSonic’in opsiyonel kablosuz görüntü aktarım olanakları için bütünleşik MHL destekli HDMI girişine sahip PLED-W600 ve PLED-W800 projeksiyon cihazları, iş hayatına yönelik sunduğu pratik çözümlerin yanı sıra taşınabilirlik avantajıyla da seyahat eden kullanıcılar ve evde kullanım için de farklı bir deneyim vadediyor.

ViewSonic projeksiyon ailesine yeni katılan 798 gram ağırlığındaki PLED-W600, 600 lümen parlaklık değeri, 898 gram ağırlığındaki PLED-W800, 800 lümen değeriyle yüksek parlaklık seviyelerine ulaşabiliyor. Hafif ve kolay taşınabilir olmasının yanında Microsoft Office Word, Excel ve PowerPoint, PDF gibi farklı formattaki dosyaları SD kart veya USB bellek üzerinden çalıştırabilen PLED-W800, HDMI/MHL girişleri ile Miracast ve DLNA özellikleri sayesinde akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler, oyun konsolları ve dijital kameralar gibi pek çok mobil cihazla birlikte kullanılabiliyor.

Eco-Mode teknolojisi ile çevre dostu bu iki projeksiyon cihazı, 20 bin saati aşan çalışma süresine sahip. SuperColor Teknolojisi ile daha canlı ve net görüntü kalitesine sahip cihazlar 2x dijital zoom özelliği ile video kaynağından gelen görüntüyü 4:3, 16:9 ya da 16:10 oranına otomatik olarak dönüştürerek WXGA görüntü sunabiliyor. Ayrıca saniyede 120Hz desteklerken, görüntünün kalitesini bozmadan 33 inçten 100 inçe kadar görüntüyü oluşturabiliyor.

Dünyaca ünlü SEO profesyonelleri İstanbul’da buluşacak

1

SEO alanında Türkiye’nin ileri gelen ajanslarından SEOZEO, geçen yıl başlattığı Uluslararası SEO konferansının ikincisini gerçekleştiriyor. Tecrübeleriyle ve yayınladıkları makale ve kitaplarla dünya çapında tanınan 8 SEO ve inbound marketing profesyoneli bu büyük etkinlikte konuşmacı olarak yer alacak.

25 Ekim 2014’te Şişli Radisson Blu’da yapılacak olan SEOzone, 2013’te Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde 200 kişinin katılımıyla düzenlenmişti. Bu yıl katılımcı sayısının 400’ü geçmesi bekleniyor.

Ana Sponsorluğu’nu icerik.com’un yaptığı SEOzone 2014’ün açılış sunumunu, internet medyasının yakından tanıdığı isimlerden Gazeteci M. Serdar Kuzuloğlu yapacak. Hemen ardından Google İrlanda’da arama ekibinin liderlerinden Murat Yatağan, link analizleriyle ünlü LinkResearchTools şirketinin kurucusu ve aynı zamanda Google cezaları & link analizi konusunda uzman Christoph Cemper, internette yayınladığı sheetlerle ve Analytics konulu kaynaklarla tanınan Annie Cushing, yazdığı makalelerle onbinlerce SEO profesyoneline ulaşan dünyaca ünlü danışmanlardan Mike King, Moz ve benzeri komünitelerde yayınladığı SEO makaleleriyle tanınan Aleyda Solis, yaratıcı link inşası konusunda dünyanın en önemli bloglarından PointBlankSEO’nun kurucusu Jon Cooper ve SEOzeo’nun kurucusu Yiğit Konur konuşmacı olarak katılarak deneyimlerini paylaşacak ve güncel gelişmeleri konuşacaklar.

SEOZEO Kurucusu ve Genel Müdürü Yiğit Konur, bu konferansı düzenlemekten dolayı çok heyecanlı ve mutlu olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Ülkemizde SEO’nun tanınırlığını ve gerçekten insanların doğru bilgiyle olan etkileşimini artırmak vizyonuyla harekete koyulduğumuz SEOzone’13 bizim için çok özeldi. Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda düzenlediğimiz etkinliğimize dünyanın farklı ülkelerinden 8 konuşmacı, birçoğu dijital pazarlama yöneticisi olmak üzere 200’ün üzerinde katılımcıyla harika bir etkinliği gerçekleştirdik. SEOzone, 2014 yılında 300’den fazla katılımcı ve çok daha güçlü ve eğlenceli bir kadro ile yayında olacak.”

Basın sponsorları arasında kardeş yayınımız ShiftDelete.Net’in de olduğu Türkiye’nin ikinci uluslararası SEO etkinliğinde yer alacak değerli konuşmacıların listesi ise şöyle:

  • M. Serdar Kuzuloğlu –İnternet Ekipler Amiri & Gazeteci
  • Murat Yatağan: Google İrlanda – Arama Kalitesi Uzmanı
  • Christoph Cemper: LinkResearchTools’un Kurucusu
  • Annie Cushing: Yazar & Analytics Danışmanı
  • Mike King: Inbound Pazarlama Danışmanı & Yazar
  • Aleyda Solis: Internasyonel SEO Danışmanı & Yazar
  • Jon Cooper: PointBlankSEO Kurucusu & Yazar
  • Yiğit Konur: SEOZEO, Kurucu & Genel Müdür

 

Modada baskı devrimi

0

Moda dünyasının efsanevi ismi Kansai Yamamoto 11 Ekim Cumartesi İstanbul’da bir defile düzenledi. Yamamoto’nun sponsorları arasında yer alan Epson da ürünleriyle modanın geleceğine yön veriyor. Hello İstanbul başlıklı defileden hemen önce Epson’dan Özgür Özata ile sohbet ettik.

Adobe, Microsoft ve Apple’a ne öğretebilir?

0

Adobe geçtiğimiz günlerde Creative Cloud servisi için yeni uygulama ve hizmetlerini tanıttı. Adobe CEO’su Shantanu Narayen sunumundan sonra büyük bir sürpriz yaparak Microsoft CEO’su Satya Nadella’yı yanına davet etti. İki şirket yazılım ve donanım geliştirmek için ortak çalışacaklarını duyurdu ve sunumlarında tabletlerde programların kullanım deneyimlerini iyileştirecek “dokunma” özelliklerinden bahsetti.

Tüm tasarımcıların Apple’da çalıştığı kanısının aksine Adobe’un Mac ve PC platformlarında neredeyse eşit oranlarda müşterisi var. Buna ve iPad’in Surface tabletlere kıyasla olan popülerliğine rağmen Adobe’un Microsoft ile iş birliğine gidişini Adobe’da kullanıcı deneyimi dizaynının başındaki isim olan Michael Gough bir şirketin partneriyle yol haritasını paylaşırken diğerinin paylaşmaması ile açıklıyor.

Adobe-Surface

İki şirket arasındaki fark bundan daha da derine gidiyor. Apple iPhone ve iPad’in çıkışından beri mobil ve masaüstü deneyiminin birbirinden çok farklı olduğunu savunurken Microsoft bu ikisini birleştirmeye çalışıyor. Hatta Microsoft CEO’su Nadella göreve geldiğinde ajandasını “önce mobil, önce bulut” olarak açıklamıştı.

Adobe, herhangi bir şirketin yanında yer almak yerine partnerlerinin ihtiyaçlarına göre şekil alabiliyor.

Adobe’un tanıttığı ürünler aslında iki şirketi de memnun edebilir. Zira tanıtılan dokuz yeni mobil uygulama arasında sadece iOS platformuna çıkacak olanlar var. Microsoft’un tabletleri için geliştirilecek olan yeni etkileşim şekilleri ise Adobe programlarının Microsoft tabletlerdeki deneyimini iPad’lerin üzerine çıkarabilir. Aslında Adobe, herhangi bir şirketin yanında yer almak yerine partnerlerinin ihtiyaçlarına göre şekil alabiliyor. Bu taktiği pek çok değişik kullanıcısına uyum sağlamak için de kullanan Adobe, bulut servislerini her iki şirketten de daha iyi kullanıyor.

Kullanıcılar profillerinden ne kadar çok veri paylaşırlarsa bundan o kadar çok fayda sağlayabiliyor.

Adobe’un sunumundaki en önemli öğe yeni “Creative Profile” hizmetiydi. Bu hizmette her bir Adobe kullanıcısı Adobe ID’si sayesinde Creative Cloud’daki tüm aktivitelerinin toplamından oluşan bir Creavite Profile’a sahip. Kullanıcılar renk paletleri, fotoğraflar, videolar, sesler içeren kütüphaneler oluşturabiliyor ve tüm Creative Cloud kullanan uygulamalarda bu kütüphaneleri kullanabiliyorlar. Bu yeni özellik pek çok artısının yanında Adobe platformunun öğeleri arasındaki sürtüşmeyi de azaltıyor. Yeni sistemde kullanıcılar profillerinden ne kadar çok veri paylaşırlarsa bundan o kadar çok fayda sağlama ihtimalleri oluyor. Adobe’da “yaratıcı çalışmalardaki” odağı sayesinde avantaja sahip.

Adobe-Ink-and-Slide

Adobe’un “yaratıcı iş akışı üzerindeki odağının” onu diğer şirketlerin bulut hizmetlerinden ayırıyor.

Microsoft ve Apple bulut hizmetlerinin kendi yazılım ve donanımları ile eşit düzeye gelmesi için çalışıyorlar. Adobe bu konuda farklı ürünleri kusursuz bir iş akışı üzerinde birbirleriyle uyumlu çalışmalarını sağlayarak diğer şirketlerin önünde gidiyor gibi gözüküyor. Adobe’da dijiital medya biriminin genel müdür yardımcısı David Walhwani, Adobe’un “yaratıcı iş akışı üzerindeki odağının” onu diğer şirketlerin bulut hizmetlerinden ayırdığını söylüyor. Kullanıcının dijital varlıkları “tüm uygulamalarda doğal bir şekilde çalışacak şekilde” kullanılabiliyor. Böylece çalışma stilleri birbirlerine hiç benzemeyen tasarımcıların hepsi için çözüm sunabilen Adobe’dan, Adobe’un yaptığını Office ürünlerinde yapmaya çalışan Microsoft ve iOS8/Mac OS arasında bağlantı kurmayı kolaylaştıracak “Continuity” özelliğine ağırlık vermeyi düşünen Apple örnek almalı.

Bu yazı ilk kez Forbes.com’un bir çalışması olarak yayınlanmış, TechInside tarafından Türkçeye kısaltılarak çevirilmiştir.

Şirketler başarıyı çevik yaklaşımla yakalayacak

0

Agile Turkey’in Yazılım Üretkenliği Raporu 2013 sonuçlarına göre Agile konusunda deneyimli olan çalışan oranı sadece yüzde 23. Şirketlerin yüzde 42’sinin gelecekte çevik yaklaşımları farklı departmanlarda da uygulama planlarının arasında. Agile Turkey kurucularından Ahmet Akdağ, “Yazılım sektöründeki başarı oranlarının Agile ile artışa geçtiği önemli bir gerçek. Önümüzdeki yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de sadece IT birimleri değil tüm departmanlar çevik yaklaşımların sağlayacağı faydaları keşfederek gündemlerine almak durumunda kalacak” diye konuştu.

 

Agile Turkey platformu ile şirketlerin Agile yaklaşımları tanımasıyla verimlilik ve performanslarının artmasını ve Agile (Çevik) Yazılım Geliştirme yaklaşımının yaygınlaşmasını amaçladıklarını dile getiren Akdağ, Agile çerçeve ve metodolojilerinin Türk bilişim sektörü için hala yeni bir konu olduğunu ifade etti. Bu yıl ikinci defa düzenledikleri Agile Turkey Summit’e değinen Akdağ, dünyada ve Türkiye’deki lider Agile uygulayıcıları ile BT ve süreç yöneticilerini bir araya getirmeyi amaçladıkları etkinlikte anlatılacak başarı hikayelerinin şirketler açısından da ikna edici olacağını söyledi.

İstanbul Dedeman Otel’de 24 Ekim Cuma günü gerçekleştirilecek olan Agile Turkey Summit’te Skype, Monitise, Yemeksepeti, American Airlines, Vodafone, Türkiye Finans, Avea, IBM gibi şirketler çevik olmanın sırlarını katılımcılarla paylaşacak. Zirve Türkiye ve bölge ülkelerdeki en büyük ve prestijli Agile etkinliği olma niteliği taşıyor.

E-postaları otomatik cevaplamak neden önemli?

0

E-posta günümüzde önemini arttırmaya devam eden bir iletişim aracı, dolayısıyla bu mecrada kendinizi kişisel ve profesyonel olarak nasıl sunduğunuz oldukça önemli. En az üzerine düşünülen e-posta tipi ise ofiste olmadığınızı size posta atanlara bildirmek veya şirketler için sipariş detayları gibi bilgileri göndermek gibi alanlarda kullanılan otomatik cevaplardır ve genellikle ‘‘Şu tarihler arası ofis dışındayım. Döndüğümde postanıza cevap vereceğim’’ gibi sıradan kalıpları bulunur.

Ancak bazı ek cümleler ile bu kalıpların dışına çıkabilir, farklılığınızı insanlara gösterebilirsiniz. İşte bazı örnekler:

‘‘Yokluğumda şu konu hakkında yazdığım blog yazıma bir göz atabilirsiniz. Bir sonraki görüşmemizde fikirlerinizi duymaktan memnun olacağım’’

‘‘Bu birkaç günde kendimi okumaya vermek istiyorum. Stephen King’in son romanını okuyacağım. Okuduysanız lütfen sonunu söylemeyin.’’

Kısa ve kolay akılda kalıcı olmasının yanı sıra bu postalar karşı tarafa sizin değerinizi hatırlatacaktır. Sipariş alındı bilgileri içeren e-postalar bile biraz kişiselleştirilebilir:

‘‘Siparişiniz için teşekkürler. Aşağıda özetini bulacağınız ürünü size yetiştirmek üzere yola çıktık. Destek takımımız mükemmeldir, bu yüzden ürününüzün emin ellerde olduğuna emin olabilirsiniz. Hatta yakın zamanda bir gazeteye haber bile olduk. Şu linkten siz de görebilirsiniz.’’

Otomatik cevaplarınız için şunları göz önünde bulundurmayı unutmayın:

  • Hatalara karşı tekrar gözden geçirin. Aceleyle yazılmış bir metin hata içerebilir.
  • Tarih yazarken kısaltma kullanmayın. Avrupalı veya Amerikalı müşterileriniz için karışıklığa sebep olabilir.
  • Alıcıyı e-postayı açmaya teşvik edecek bir başlık düşünün
  • Ne zaman geri dönebileceğinize dair sözler vermekten kaçının.
  • İmzanız mobil telefon numaranızı veya ofis telefonunuzu içermesin.
  • Daha düşük önemli postaları ayıklamak için filtreler oluşturun. Tatil dönüşü dolu bir posta kutusunu görmek tatilin tüm etkisini götürebilir.
  • Modern posta uygulamalarını sadece önemli kişiler posta attığında sizi uyaracak şekilde ayarlayın.
  • Otomatik cevabınızın mobilde de düzgün gözükeceğinden emin olun.
  • Eğer posta servisiniz dönüş tarihi belirlemenize izin vermiyorsa ofise döndükten sonra otomatik cevabınızı kapamayı unutmayın.

Temel HTML ve CSS öğrenmek için 9 sebep

0

Biraz HTML ve CSS bilgisi kariyerinizde büyük farklılık yaratabilir. HTML ve CSS internetin yapıtaşlarıdır. HTML (Hyper Text Markup Language) web tarayıcınıza bir web sitesinin neresinde, ne olduğunu anlatmak için bir dildir. Yani HTML’i kullanarak başlıkları, paragrafları, linkleri, görselleri ve daha fazlasını tanımlayabilir, böylece tarayıcınıza web sitesinin yapısını anlatabilirsiniz.

CSS (Cascading Style Sheets) ise web sitelerine görünüş ve format kazandıran dildir. Başka bir deyişle sitenizi ilginç fontlar, zengin renkler, harika arka planlar hatta kaygan animasyonlar ve 3D efektler için CSS’i kullanabilirsiniz.

Gördüğünüz gibi oldukça kolay. Hâlâ “İyi de iş hayatımda bunlar ne işime yarayacak ki?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Bu kolay dilleri öğrenerek patronunuzun veya potansiyel işverenlerinizin gözüne girebilir, iş arkadaşlarınızı mutlu edebilir ve daha kazançlı bir kariyere yelken açabilirsiniz.

1- Müşterileriniz için mükemmel e-postalar hazırlayabilirsiniz: HTML ve CSS editörleri ile git gide en iyi çevrimiçi pazarlama aracı haline gelen e-postaları tasarlayabilirsiniz.

2- Baş döndürücü bir kurumsal bülten hazırlayabilirsiniz.

3- Şirketinizin WordPress sitesi ile oynayabilirsiniz: Pek çok şirket web sitesi WordPress ile yapılır ve biraz HTML ve CSS bilgisi ile site üzerinde küçük değişiklikler yapabilirsiniz.

4- İş arkadaşınıza (ya da patronunuza) kod öğretebilirsiniz

5- Teknik takımının sizi sevmesini sağlayabilirsiniz: Onlarla aynı dili konuşarak işleri hızlandırabilir, sitede neyin değişmesi gerektiğini sınırları da bilerek rahatça söyleyebilirsiniz.

6- Yeteneklerinizi mükemmel bir şekilde ayarlanmış bir Tumblr bloğunda gösterebilirsiniz.

7- Sıfırdan profesyonel bir özgeçmiş sitesi hazırlayabilirsiniz

8- Tasarım yetenekleriniz bir sonraki seviyeye taşıyabilirsiniz

9- Daha fazlasını öğrenmeye ve kazanmaya başlayabilirsiniz: HTML ve CSS webin temeli olduğu için aynı zamanda teknik yetenekleriniz bir üst seviyeye taşımak için de size temel olacak. Bu dilleri bildiğinizde PHP veya Ruby gibi diğer dilleri öğrenmek ve yeni iş fırsatlarına yelken açmak sizin için oldukça kolay olacak.

Mashable’da yayınlanan bir yazıdan Türkçe’ye çevirilmiştir.

 

 

Verimliliğinizi artıracak 16 özlü söz

1

1- ‘‘Kim olduğunuzu bulmaya çalışırken daha az yıkıcı ve daha çok yapıcı olun. Sanata veya ilgi alanlarınıza yönelin ve üretken olun.’’ Nirrimi Joy Hakanson

2- ‘‘Bazı insanlar yetersiz olduğunu düşünüp tereddüt ederken diğer insanlar hata yaparak üstün hale geliyor.’’ Henry C. Link

3- ‘‘En verimli olmayan şey yapılmaması gereken şeyleri daha verimli hale getirmektir.’’ Peter Drucker

4- ‘‘İnsanlara pozitif dikkat vermek kadar basit bir işin bile üretkenlik ile çok alakası vardır.’’ Thomas J. Peters

5- ‘‘Bir anı boşa geçirdiğinizde bir anlamda onu öldürmüş, yerine başka bir şey konulması imkansız olan bir fırsatı tepmiş oluyorsunuz. Onu doğru şekilde değerlendirdiğiniz, amaç ve üretkenlik ile doldurduğunuz takdirde ise sonsuza kadar yaşatıyorsunuz.’’ Menachem Mendel Schneerson

6- ‘‘Çok fazla sinir doluyum. Bu enerjimi boşaltıp postacıya veya bahçıvana parlamamak için en verimli yol da iş yapmak.’’ Ben Stiller

7- ‘‘Üretkenlik hiçbir zaman şansın sonucu değildir. Her zaman mükemmelliğe, akıllı planlamaya ve odaklamış çabaya bağlıdır.’’ Paul J. Meyer

8- ‘‘Bir çalışma grubunun üretkenliği grup üyelerinin kendi hedeflerinin şirketlerinin hedefleri ile ne kadar örtüştüğünü düşündüklerine bağlıdır.’’ Ken Blanchard

9- ‘‘Meşgul olmak her zaman gerçek iş yapmak demek değildir. Bir işin hedefi üretmek veya başarmaktır ve bu iki sonuç için de düşünmek, sistem, planlamak, zeka, dürüst bir hedef ve terleme gerekir. Yapıyor gibi olmak yapmak değildir.’’ Thomas A. Edison

10- ‘‘Boşluğun sizi kandırmasına izin vermeyin; ona bugünü verirseniz sizden yarını çalar.’’ H. Croccoquill

11- ‘‘Bir ev inşa etmek için plana ihtiyacınız vardır. Bir hayat inşa etmek için ise plan veya hedef sahibi olmak çok daha önemlidir.’’ Zig Ziglar

12- ‘‘Bir şeylerin başınıza gelmesine izin vermeyin, siz onların başına gelin.’’ Stephen Covey

13- ‘‘Çalışma ve üretkenliği karıştıran bir endüstriyel toplumda üretim zorunluluğu her zaman yaratma arzusunun düşmanı olmuştur.’’ Raoul Vaneigem

14- ‘‘Üretkenliğin artışı refahı arttırmanın tek yoludur.’’ Mario Draghi

15- ‘‘Çalışanlarınızı neyin mutlu tuttuğunu bilmek sadece üretkenliği ve morali arttırmakla kalmaz, aynı zamanda işi bırakmaları ihtimalini de düşürür.’’ Neil Lebovits

16- ‘‘Zeki olmayan bir çalışan, çalışmayan bir zekiden üstündür.’’ Leopold Auer

Yalın düşünce gurusu Steve Bell’e büyük ilgi

1

BT Bilgi Teknolojileri’nin sponsorluğunda İstanbul Four Seasons Bosphorus Hotel’de gerçekleştirilen Steve Bell’den Yalın İş Öyküleri etkinliği, yaklaşık 500 üst düzey yönetici ve profesyonelin katılımıyla büyük bir ilgi gördü. İş dünyasının profesyonelleri ve üst düzey yöneticileri ile biraraya gelen Steve Bell, verdiği konferansla ilgili olarak “Daha önceki temaslarımdan ülkenizin değerli profesyonellerinin bilgi teknolojileriyle gelen rekabetçi avantajlara yüksek düzeyde hâkim olduklarını biliyordum. Bilgi teknolojilerinin gelişen ve değişen olanakları, Yalın ilkelerin uygulanmasında yeni bakış açılarını gündemimize taşıyor. Bu konferansımda da Türkiye’deki kurumların mevcut koşullar içinde dönüşüme nasıl daha açık olabileceğini ve yenilikçi bir kurumsal kültür geliştirebileceğini kendileriyle birlikte tartışabilmekten memnuniyet duydum” açıklamasında bulundu.

Steve Bell, seçkin bir topluluğa gerçekleştirdiği sunumunda ise Yalın’ın bir metodoloji, bir çerçeve olmaktan çok bir iş pratikleri bütünü olduğuna değindi. Bell, “Yalın, kurumların kendi içlerinde iyileştirme kültürünü sürekli hale getirmesi, çalışanların gönüllü katılımıyla kalite ve iyileştirmeyi bir yaşam yolculuğu haline getirmesidir” dedi.

Yalın iş, yalın teknolojiler

Etkinliğin fuaye alanında kurulan standlarda, BT Bilgi ve iş ortakları kendi çözümlerini katılımcılara tanıttı. Bu yılki etkinliğe BT Bilgi iş ortaklarından IBM, Cisco, CA, Citrix, Dora Telekom, Avnet ve Neosinerji de kendi standlarıyla katıldılar. Davetliler, BT Bilgi’nin veri kalitesi ve lokasyon bazlı hizmet çözümleri Paritus Akıllı Arama ve Mappy Akıllı Harita teknolojilerinin yanı sıra diğer BT Bilgi hizmetlerini de yakından tanıma fırsatı buldular.

Matadorbet