‘GREAT Startup’ yarışmasını kazananlar Londra’da

0
GreatStartupBirleşik Krallık ile Türkiye arasındaki ticaret ve yatırımı desteklemek amacıyla Birleşik Krallık hükümeti tarafından yürütülen GREAT kampanyası kapsamında Türkiye’deki genç teknoloji şirketleri arasında düzenlenen ‘GREAT Startup’ yarışmasını kazananlar, yarışma ödüllerinden biri olan Londra gezisini gerçekleştirdi. Ocak ayında gerçekleştirilen Londra seyahatinde “GREAT Startup” yarışmasını kazanan şirketlerin kurucuları, girişimlerini geliştirmek için Birleşik Krallık Başbakanlık ofisinden Başbakanlık İş İlişkileri Danışmanı Chris Hopkins ve Başbakanlık Teknoloji Politikaları Danışmanı Daniel Korski ile Başbakanlık konutu olan Downing Street 10 Numara’da bir araya geldi. Grup ayrıca, Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Ajansı (UKTI) bünyesinde Başbakanlık Ticaret Elçisi Lord Janvrin, UKTI Gelişmekte olan Pazarlar Başkanı Daniel King ve UKTI Yazılım, Yaratım ve Medya Sektör Lideri Terry Mankertz ile de görüşerek projelerini paylaştılar. “GREAT Startup” yarışmasını kazanan şirketlerin kurucularından oluşan grup, 4 gün süren Londra gezisi boyunca girişimcileri büyüten, fon bulmalarına destek olan London & Partners İç Yatırımlar Yöneticisi Omar Hassan ile de buluşarak projeleri hakkında görüşme fırsatı buldular. Londra’da teknoloji kenti ve Google kampüsü gibi öne çıkan bölge ve ofisleri de ziyaret eden Grup, Birleşik Krallık’a yatırım yapma, muhtemel işbirlikleri gibi konularda düzenlenen çeşitli toplantılara da katıldı. Geziye katılan HotelRunner kurucu ortağı Ali Beklen, Londra’da bulundukları süre içinde Birleşilk Krallık’ın teknoloji yatırımlarına verdiği önemi ve disipliner yaklaşımı her boyuttan dinleme şansı bulduklarını belirterek, “Kurduğumuz yeni bağlantılar sayesinde Birleşik Krallık’tan yeni yatırımcılar ile görüşmelere başladık. HotelRunner’in küreselleşmesi sürecinde İngiltere’deki ekosistem ile yollarımızın kesişeceğine hiç şüphem yok. Bu kusursuz organizasyona destek veren herkese HotelRunner ailesi olarak teşekkür ederiz” dedi. “GREAT Startup” yarışmasının ödülü olan Londra gezisine, yarışmayı ‘Kadın Teknoloji Girişimcisi’ kategorisinde kazanan alışveriş ve moda arama motoru vitringez.com adına Natali Yeşilbahar, ‘Üniversiteli Genç Girişimci’ kategorisinin birincisi, 7 farklı sosyal medya uygulaması sunan visionteractive.com adına Onur Candan, ‘Anadolu’dan Teknoloji Girişimcisi’ kategorisinde birinci olan cloud üzerinden callcenter hizmeti sunan alo-tech.com adına Cenk Soyak, ‘Sosyal Teknoloji Girişimcisi’ kategorisinde birinciliği alan yemek sitesi favoreat.com adına Seli De Eskinazis, ‘Jüri Özel Ödülü’nü alan seyahat turizm siteleri cloudarena.com ve HotelRunner projesini temsilen de Kurucu Ortak Ali Beklen katıldı. Startup yarışmasında kategori birincisi olan şirketler risk sermayesi şirketlerinin de yer aldığı Birleşik Krallık seyahatine katılım hakkı, Birleşik Krallık’ta iş kurmak isteyenlere danışmanlık, ilgili kişilerle tanışma ve Birleşik Krallık’ta iş yapmakta olan kişi ve şirketlerle tanışma ve fikir alışverişinde bulunma olanağı kazanmışlardı.

Büyük filmlerin verileri de büyük olur

0
Gişe rekorları kıran filmler, artan talep ve beklentiler karşısında gittikçe daha fazla veri yaratıyor. İncelikle hazırlanan bilgisayarda oluşturulmuş görüntü (CGI) efektleri, 3D sinema teknolojileri, lokalize edilmiş versiyonlar ve 3D, 4K ve IMAX gibi bitmiş ürünün boyutları, prodüksiyon ve post-prodüksiyon sürecinde oluşturulan veri miktarını şaşırtıcı rakamlara ulaştırıyor. Sinema dünyasının yıldızı verinin, film yapım sürecindeki her aşamada nasıl rol oynadığına gelin birlikte bakalım. 2017’de eğlence sektörünün yıllık veri üretiminin 87 bin petabayta ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu rakam verinin, 5 yıl içinde 4 kat büyüme kaydedeceğini gösteriyor. Pazar araştırması Film stüdyoları, yapım sürecine başlamadan önce, bir filmin piyasada nasıl performans göstereceğini öngörmek için ayrıntılı analizler gerçekleştiriyor. Bu analiz modellerinden biri 12 değişkenden oluşuyor:
  1. Toplam ve haftalık sinema doluluk oranları
  2. Tür
  3. Filmi yapan ülke
  4. Yaş sınıflaması
  5. Rakipler
  6. Yönetmen
  7. Oyuncular
  8. Reklam harcaması
  9. Piyasaya çıkarken üretilecek kopya sayısı
  10. Eleştiriler
  11. Devam filmi olup olmadığı
  12. Piyasaya çıkma tarihi veya mevsimsellik
MOVIE PRODUCTION infographic r9 FINALProdüksiyonda Görsel efekt ve 3D animasyon stüdyoları, filmlerdeki sahneleri işlemek için artık on binlerce bilgisayar çekirdeği kullanıyor. Toplamda saniyede 288 megabayt veri içerisinde, (HD’ye benzer) sıkıştırılmamış her bir 2K film karesi 12 megabayt tutuyor. Ultra HD’ye benzer sıkıştırılmamış her bir 4K film karesi ise yaklaşık 40 megabayt tutuyor. Bu da saniyede yaklaşık 1 gigabayta eşit. İki saatlik ortalama bir film, 20 saatlik içerik anlamına geliyor. Bu da 50 terabaytlık ek veri demek. 4.096 piksel Her bir kare = 8.8 milyon piksel 2.160 piksel Sinema salonlarında Hasılat rekorları kırabilecek filmler artık sinema salonlarına film bobini şeklinde değil, sabit disk sürücüler içinde ya da uydu aracılığıyla ulaştırılıyor. Film stüdyoları bir filmin IMAX ve 3D dahil olmak üzere birden çok versiyonunu eşzamanlı olarak salonlara dağıtıyor. Bazı sahneler, farklı ülkelerdeki izleyici profiline göre yeniden düzenleniyor. Hatta bazı durumlarda tüm sahneler yeniden tasarlanabiliyor. 3D filmler, 2D filmlerden 2 kat daha fazla veri tüketiyor çünkü temelde tek bir film için iki kopya oluşturuluyor–her bir göz için birer adet. Evlerde Bundan 30 yıl önce filmleri evimizdeki salonlara taşımak için yalnızca bir VHS, bir de TV versiyonu hazırlamak yetiyordu. Bugün evde film izlemek için birden fazla hizmet ve platformdan faydalanabiliyor, filmleri yüzlerce farklı şekilde edinebiliyoruz. Günümüzde bir film dosyası, cep telefonlarında görüntülenmek üzere 150 MB ila 3D HD Blu-ray versiyonlar olarak 54 gigabayt arasında değişiyor. Netflix gibi ev sineması hizmeti veren şirketler filmleri, farklı bant genişliklerine, cihazlara ve dillere uyumlandırmak için 100 farklı versiyon olarak sıkıştırıyorlar.

Autodesk, öğrencileri sürdürülebilir ulaşıma yönlendiriyor

0
Şehir yaşamı ve beraberinde ulaşım sorunları gittikçe artıyor. Bu konuya dikkat çekmek istediklerini belirten Autodesk Akdeniz Ülkeleri Eğitim Koordinatörü Evren Arın, bu yıl ikinci kez düzenledikleri DesignNext yarışmasının temasını bu amaçla “Şehir içi engelsiz deniz yolculuğu” olarak seçtiklerini belirtti. Basın toplantısı için mimari yönden zengin 150 yıllık bir binayı tercih ettiklerini de belirten Arın, yarışmada kazanan isimlerin, diğer ülkelerde kazanen ekiplerle birlikte Şangay’da Autodesk Panorama isimli bir eğitim programına alınacağını da belirtti. Bu yıl 68 üniversiteden 211 takımın katıldığı ve 63 proje tesliminin gerçekleştiği yarışma iki ana kategoride düzenlendi. Mimari Tasarım dalında “Engelsiz İskele” tasarımlarıyla yarışan ekipler arasında İstanbul Teknik Üniversitei Mimarlık Bölümü’nden Damla Öztürk ve Ece Bahar Elmacı‘dan oluşan ekip birinciliği alırken; Ürün Tasarımı dalında ise şehir içi deniz ulaşımına yönelik “Engelsiz Yolcu Motoru” tasarımları yarıştı. Bu kategoride kazanan isimler ise Balina Gemi Projesi isimli çalışmalarıyla Gazi Üniversitesi’nden Aysun Ocak ve Demet Parlak oldu. Arın’ın yarışmanın kapsamıyla ilgili verdiği bilgileri ve kazanan öğrencilerin yorumlarını videomuzda bulabilir, yarışmaya katılan örnek çalışmaların tamamına ise designnext.org adresinden ulaşabilirsiniz.

Şarj sorunu bu teknolojiyle azalabilir

1
bataryaBatarya çözümlerinin günümüzde ağırlıklı olarak lityum-iyon bazlı olması sebebiyle yaşanan sıkıntılar yakında son bulabilir. Akıllı telefonlardan, akıllı otomobillere kadar kendine yer bulan Li-ion tasarımlar başarılı performanslar sunsa da, nihayetinde çabuk tükenen yapıları nedeniyle halen birer sorun olarak görülüyorlar. Bu konu üzerine eğilen Fuji Pigment, yeni aluminum-air bataryalar ile iki haftalık enerji vaat ediyor. Mevcut metal-air bataryalar (zinc-air, lithium-air) şimdiye kadar üretilebilen en üst düzey enerji çözümleri arasında yer aldı. Buna rağmen anot’ların kısa sürede bozulması ve Aluminum-Air’in erken modellerindeki hidrojen gazı salınımı ciddi bir sıkıntıya sebep oldu. Al-air bataryaların tekrar şarj edilebilirliği ise, birincil hücresel yapıları nedeniyle geleneksel anlamda mümkün olmuyor. Oksijen ile kontakt haline geçen alüminyum anot tükeniyor, sıvılaştırılan alüminyum formlar ise yan ürün olarak ortaya çıkıyor. Materyal tekrar dönüştürülebiliyor ve yeni alüminyum anotlar yaratılabiliyor. Periyodik olarak yenilemesi gereken bu anotlar yeni çalışmaya göre çok daha uzun süreli yola devam edebilecekler. Önümüzdeki 2 ile 5 yıl içinde yaygınlaşması beklenen Al-air teknolojisi birden fazla marka tarafından hayata geçirilebilir. Yıllardır askeri amaçlar ile kullanılan bu teknolojinin genel kullanıma açılması ise akıllı cihazlar için büyük bir devrim niteliği taşıyacak. Fuji Pigment, sadece su ile yenilenebilen sistemiyle dikkat çeken batarya çözümünün tanıtım sürecini yakında başlatacağını da duyurdu.

Amazon’dan yeni e-posta servisi

0
AmazonDünyanın en güçlü markaları arasında yer alan Amazon bu kez bambaşka bir hizmet ile karşımızda. Amazon Web Services yaptığı duyuru ile birlikte Amazon WorkMail servisini tanıttı. Paylaşılan detaylara göre Amazon WorkMail üst seviye güvenlikli bulut tabanlı bir kurumsal e-posta ve takvim projesi. Hedefte Google’ın rekor üyeye sahip Gmail adlı e-posta hizmeti ve Microsoft’un da Exchange gibi ürünlerine karşı durabilmek var. Amazon Web Services hali hazırda bulut bilişim pazarında güçlü bir isimken, şimdiye kadar direkt tüketici odaklı çok fazla ürün sunmamıştı. Amazon WorkMail ise genel kullanıcıyı hedef alan üçüncü örnek haline geldi. AWS’ın diğer dikkat çekenleri ise Amazon’un bulut tabanlı dosya paylaşım hizmeti Zocalo ve sanal masaüstüsü Workspaces şeklinde.

Risk sermayesi robotlara yöneldi

0
Artas
Medikal robot sınıfındaki Artas, geçen yıl 45 milyon dolar yatırım almayı başarmış.
Silikon Vadisi’nin robotik blogger’ı Travis Deyle’e göre risk sermayecileri geçtiğimiz 2014 yılında robotik start-up projelerine 341.3 milyon dolar akıtmış. Bu oran 2013’e göre yüzde 36’lık bir artışa denk geliyor. Wall Street Journal’a konuşan Deyle, yatırımların beklenenin çok üstünde olduğunu da eklemiş. Deyle, geçtiğimiz yıl bu konuda başı çekenin drone üreticileri olduğunu belirtiyor. Limitli kullanım alanlarına rağmen Deyle’e göre 27 ayrı üretici özel anlaşmalara imzalarını atmışlar. Altı drone şirketine yapılan yatırımın oranı ise 73.3 milyon doları bulmuş. Dikkat çeken diğer bir gelişme ise medikal robot üreten firmaların dördünün 77 milyon dolarlık yatırım alması. Geçtiğimiz yılın en büyük tekli anlaşması ise Anki Drive adlı robotik oyuncak arabalar üreten firma. Anki Drive, 55 milyon dolar elde etmişken, söz konusu miktar şu günlerde 100 milyon doları buluyor. Deyle’in açıklamalarına göre risk sermayecileri 2013’te 19 ve 2012’de ise sadece 22 anlaşma yapmış. Yani ciddi bir yükselişten bahsediliyor. Deyle, yükselerek devam edecek olan drone yatırımları için kaynak bulmanın zorlaşabileceğine de dikkat çekerek üreticilerin bu konuda dikkat çekecek farklı manevralar yapma mecburiyetine girebileceğini belirtiyor.

HyperX DDR4 belleklerden dünya rekoru

0
Kingston Technology’nin iştiraki HyperX, HyperX Predator DD4 belleklerin 4351MHz ile en yüksek frekansta çalışan DDR4 rekorunu kırdığını duyurdu. MSI ekibinden “Toppc” takma adlı hız aşırtma uzmanı rekoru MSI X99S XPOWER AC anakart ve 4GB HyperX Predator 3333MHz DDR4 bellek modülleri ile kırdı. En yüksek frekansın yanı sıra, DDR4 belleklerle erişilen en yüksek ilk 20 frekansın 10’unda HyperX Predator DDR4 belleklerin imzası bulunuyor. Elde edilen bu sonuçların 8’i ise 2015 Uluslararası CES fuarında düzenlenen 15 bin dolar ödüllü HyperX OC Takeover (HOT) World Finals etkinliğinde kırıldı. HyperX Predator DDR4 3333MHz 16GB bellek kiti Intel XMP sertifikalı en hızlı bellek olma unvanına sahip. Extreme Memory Profile (XMP) kullanıcıların standart sınırların üzerine çıkacak şekilde hız aşırtma yapabilmelerine olanak tanıyor. XMP sertifikası alabilmek için bellek modüllerinin çok sıkı testlerden geçmesi gerekiyor.

Mekanist artık Zomato’nun

0
Zomato_MekanistZomato, Mekanist satın alımıyla beraber Türkiye’nin farklı şehirlerinde dışarıda yeme-içme mekanı arayanların tercihi olmayı amaçlıyor. Zomato, satınalma sonrası İstanbul ve Ankara’da listelediği 27,500 restoranla birlikte Türkiye çapında 50 bin restorana ulaşıyor. Zomato kurucusu ve CEO’su Deepinder Goyal, “Mekanist, Türkiye’de restoran arama ve keşif rehberi hizmeti veren güçlü oyunculardan ve en önemli olarak değerlendirdiğimiz pazarlardan biri olan Türkiye’de Mekanist’i yanımıza alarak büyümeye devam edecek olmamızdan dolayı heyecanlıyız. Türk girişim ekosistemindeki ilk ve en başarılı markalardan biri olan Mekanist’in, Zomato’nun bir parçası olması mutluluk verici.” dedi. Ekipler önümüzdeki aylarda Mekanist’i Zomato’ya entegre etmek için yakın temas halinde çalışacak; bu süreçte Mekanist’in trafiği ve içerikleri Zomato.com’a taşınacak ve Mekanist kullanıcıları Zomato uygulamasını rahatça kullanabilecekler. Satın alım aynı zamanda restoran sahiplerine de oldukça cazip fırsatlar sunmakta; Zomato’nun işletmecilere özel uygulaması ve hiperlokal reklam modeli ile restoran sahipleri, hedef kitlesindeki müşterilerine ulaşıp bağlantı kurabilecek ve ilişkilerini geliştirebilecekler. Mekanist kurucu ortağı ve CEO’su Ali Servet Eyüboğlu ise şu yorumu yaptı; “Sekiz yıl önce üniversite yıllarında ilk adımlarını attığımız girişimimizi, Zomato gibi global ve alanında lider bir oyuncunun satın alması bizler için gurur verici bir gelişme; Zomato’nun gücü ile birlikte Türkiye’deki kullanıcılara artık daha geniş bir restoran yelpazesi sunabileceğiz. Kullanıcılar, dışarıda yemek yemeden önce kapsamlı bilgi ve çeşitli yorumları rahat ve kolay bir biçimde inceleyebilecekler. Bu gelişmenin aynı zamanda restoran sahipleri için de büyük avantaj olduğunu düşünüyoruz. Zomato şemsiyesi altında restoran sahiplerine sunacağımız özel çözümler işletmeler için büyük avantaj sağlayacak.” dedi. Mekanist satın alımı, Zomato’nun geçtiğimiz haftalarda 52 milyon Amerikan Doları karşılığında Urbanspoon’u alarak ABD ve Avustralya pazarına girmesinden sonra altı ay içerisindeki yedinci satın alımı oluyor. Zomato bundan önce de Yeni Zelanda, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve İtalya’da satın alımlar yapmıştı.

Apple güncel finansal rakamlarını açıkladı

2
Apple-Campus-Concept-Art-TopApple’ın merakla beklenen güncel finansal sonuçları açıklandı. 2014 yılının son üç ayını kapsayan ve Apple’ın mali takviminde bir sonraki yılın ilk çeyreği olarak adlandırılan dönemde Cupertinolu şirket yeni rekorlara imza attı. Üç aylık gelirini 74.6 milyar dolara yükselten Apple’ın net kârı ise 18 milyar dolar olarak açıklandı. En yüksek gelirini 30 milyar dolar ile Amerika kıtasında elde eden şirket, Avrupa’da 17 milyar dolar, Çin’de ise 16 milyar dolarlık bir gelire imza attı. Apple’ın dünya çapındaki gelirleri yıllık bazda yüzde 33, bir önceki çeyreğe oranla yüzde 145 artış gösterdi. 3 ayda 74 milyon iPhone satıldı iPhone satışları yeni bir rekora imza attı ve analist beklentilerinde dile getirildiği gibi 70 milyonun üzerine çıktı. Bu dönemde toplam 74 milyon iPhone satışı gerçekleşti. Bu rakam bir önceki çeyreğe göre yüzde 90’lık bir artış anlamına geliyor. iPhone’un yıllık bazdaki satış adeti artışı ise yüzde 46 oranında arttı. Mac satışları da Apple’ın yüzünü güldürmeye devam ediyor. Bir önceki çeyrekte 5 milyon sınırının üzerine çıkan Mac’ler bu trendi sürdürmeye kararlı. 5.5 milyon sınırını yine aşmayı başaran Mac’lerin bir önceki çeyreğe oranla sembolik bir artışı söz konusu ancak önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14’lük bir artış sağlanmış durumda. iPad durumu toparladı iPad’de ise 2014 yılının son çeyreğinde ortaya çıkan olumsuz tablo biraz daha toparlanmış durumda. Yeni iPad Air 2 ve iPad Mini 3 modellerinin satışa sunulmasıyla tekrar olumlu sinyaller veren iPad satışlarında bir önceki çeyreğe oranla yüzde 74’lük bir artış görülüyor. 21.5 milyonluk iPad satışı yine bir önceki yılın aynı dönemine göre düşük kalıyor. Yıllık bazdaki azalma yüzde 18 olarak açıklandı. Kaynak: ShiftDelete.Net

Girişimciler için yeni yıl trendleri

1
kid-entreprenuer-çocuk-girişimciRisk sermayesi şirketlerinden Andreessen Horowitz’in paylaştığı rapora göre, 2015 yılında dikkat çekecek çok sayıda yeni teknolojik gelişme ve buna bağlı farklı trendler yükselecek. Şirketin üzerine tahmin yürüttüğü 16 start-up başlığı ise şu şekilde sıralanıyor:  
  1. Sanal gerçeklik: Bilgisayar dehaları ve bilimkurgu yazarlarının hayali olan Sanal Gerçeklik olgusu reel hayata taşınıyor. Eski ve başarısız girişimlerin yerini Facebook’un Oculus Rift gibi VR gözlükleri alıyor.
  2. Yazılım arayüzleri: Büyük çaplı pek çok şirketin halihazırda kullandığı yazılım çözümleri, yeni döneme uygun olarak güncellenecek, yepyeni olasılıklar doğacak. Kullanıcı arayüzünün güçlenmesi veritabanı tamamlandıktan sonra hazırlanan bir detay olmaktan çıkabilecek.
  3. Büyük Veri ve analitik: Şirketler büyük veri kullanımını daha aktif yürütecek, satış bazlı olasılık tahminleri uygulamalara kadar inecek.
  4. Tek yapı şirketleri yükselecek: Her çözümü ve ürünü kendi bünyesinde halleden start-up’lar daha önemli hale gelecek.
  5. Uygulama mimarileri: Taşıyıcılar öne çıkacak, uygulama mimarileri LEGO blokları gibi birbiri ile daha uyumlu işleyecek.
  6. Dijital sağlık: Apple’ın HealthKit’i gibi çözümler artacak, milyonlarca yazılımcı bu konuda yeni işler ortaya koyacak.
  7. Yeni sanal pazarlar: eBay gibi sanal pazarlara, mobil öncelikli yeni pazarlar ya da B2B temelli yeni marketler eklenecek.
  8. Güvenlik: 2014’te yaşanan büyük güvenlik açıklarından ders çıkartılacak, yeni korunma yöntemleri bulunacak.
  9. Bitcoin: Bitcoin değeri yükselecek, benzeri sanal para çözümleri türeyecek.
  10. Bulut tabanlı analiz: Bulut üzerinden yürütülecek analizler, sunucu bazlı analiz çözümlerini geçecek.
  11. Kitle fonlama: Kickstarter gibi kitle fonlama projelerinde artış yaşanacak.
  12. Nesnelerin interneti: Her şeyin internetine dönüşmeye başlayan nesnelerin interneti yaygınlaşacak, en ufak birime dahi ekonomik kazanımlar getirebilecek.
  13. Online video: YouTube gibi online video örnekleri artacak, video reklamlarda yeni yollar denenecek.
  14. DevOps: Operasyon departmanı otomatizasyonu için yazılım geliştiren gruplar büyüyecek.
  15. Başarısız olmak: Hedef hızlı bir başarısızlık değil, hedefe varacak uzun bir koşuya çıkmak olacak.

Büyük veri kurumların gündemine girdi

0
Emarsys’in her ay düzenlediği panellerinin sonuncusunda konu büyük veri oldu. Emarsys Türkiye Genel Müdürü Murat Erdör ile panel hakkında sohbet ettik.

Trafik sorununu kişisel veriler çözecek

1
trafikDünyanın neredeyse her büyük şehrinde süren trafik kabusu için çözüm arayışları devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de şehir sakinlerinin kişisel verilerini toplayarak, trafik sorunu için ciddi çözümler üretebilmek. Akıllı telefonlardan, otomobil şirketlerinden, sensör ve kameralardan faydalanılarak araçlardan toplanabilir parçalı veriler şimdilik en güçlü aday. Gerçek zamanlı trafik verileri sayesinde yol hatları değiştirilebiliyor ve güncellenebiliyor. Akıllı ulaşım sistemleri sayesinde farklı kavşaklar yaratılabiliyor ve araçların akışı belli bir şablona oturtulabiliyor. Küçük şehirlerin dahi bu sorunla karşılaştığı bilinirken, Paolo Santi‘nin yönettiği Massachusetts Institute of Technology’nin araştırmacı ekibi, paylaşımlı taksi kullanımının yüzde 40’lık bir ferahlamaya sebebiyet vereceğini açıklıyor. New York Üniversitesi’nden Claudio Silva ise, tren istasyonları ve havalimanları gibi merkezleri inceleyerek belli bir şema çıkartmış. İnsanların nasıl ve nereye hareket ettiklerini gösteren bir model üretmenin esas olduğunu belirten Silva, trafik harici verilerin de kullanımının çok önemli olduğunu ekliyor. Trafik takip verileri, çoğu şehrin mevcut yol sensörlerinden toplanan mevki ve hız detaylarına dayanıyor. Bu sayede acil durumda hangi caddelerin daha önemli hale geleceği, tahliye prosedürlerini geliştirmede, ambulans çağrılarına destekte ve popüler gündüz ve gece yol tercihlerini çözmekte büyük yol kat edilmiş olunacak. Öte yandan hem taksi hem de otobüslerden toplanacak anlık verilere, trafikte seyreden yolcuların akıllı telefonlarından gelecek veriler de eklenebilecek, gerçek zamanlı bir çözüm şemasının hayata geçme şansı doğacak. Şimdi akıllardaki soru ise kişisel konum bilgilerinin ticari amaçlar için kullanılıp kullanılmayacağı ve gizliliğin ne kadar korunacağı yönünde.

İnsan Kaynakları için yeni teknolojik trendler

1
Görsel: Highways Agency, Flickr
Görsel: Highways Agency, Flickr
Performans yönetimi, personel yönetimi ve eğitim, şirketlerin İnsan Kaynakları departmanları için her zaman olduğu gibi yine oldukça önemli. Ancak The Starr Conspiracy Intelligence Unit’in araştırmasına göre İK yöneticileri farklı bir yöne ilerliyor. Şirketin baş analisti Lance Haun’a göre, HCM (Human Capital Management) değişiyor ve aslında olması gereken forma bürünüyor. Yani işgücünün gerçekte nasıl yönlendirilmesi ve yönetilmesi gerektiği şekline. Haun, araştırma sonuçlarını yorumlarken şirketlerin yavaş yavaş finansmanlarının, nasıl zayıf iş gücü yönetimine sebep olabileceğini de anlayacağını ekliyor. Araştırma verileri, katılımcıların yüzde 57’sinin İK teknoloji çözümlerine önümüzdeki 12 ay içinde yatırım yapacağını ortaya çıkartmış. Başlıca dikkat çeken konular ise şu şekilde;
  • Performans yönetimi
  • İşgücü yönetim ayarlamaları
  • Eğitim
  • Liderlik geliştirmeleri
  • İK analizleri
Büyük şirketlerde öğrenme, kompanse süreçleri ve işgücü planlaması ile İK analizleri üst sıralarda kendine yer bulacak. Orta ölçekli firmalarda sermayeye, temel İK’ya, liderlik gelişimine ve İK anlizlerine dikkat edilirken, küçük boyutlu yerlerde ise çalışan yönetimi, işgücü planlaması ve temel İK işlevleri öne çıkartılacak. Haun, ayrıca büyük şirketlerin oldukça eski yazılımlar ile çalıştığını ve yeniliğe gitmek istediklerini söylüyor. Yorumu, çoğunun bulut teknolojisine geçeceği yönünde. “Küçük çaplı yapılar daha atak ve şimdiden buluta geçiş yaptılar.” diye önemli bir detaya da dikkat çeken Haun, İK yönetiminde bu şirketlerin daha avantajlı durumda olduğunun altını çiziyor.

Turkcell’de Süreyya Ciliv dönemi sona erdi

1
Turkcell, KAP’a (Kamu Aydınlatma Platformu) gönderdiği açıklamada Süreyya Ciliv’in görevnden ayrıldığını duyurdu. Şirketten KAP’a gönderilen açıklama şöyle: “9 Ocak 2007’de Turkcell Genel Müdürü olarak atanan Süreyya Ciliv, 31 Ocak 2015 tarihinden geçerli olmak üzere görevinden ayrılma kararı almıştır. Süreyya Ciliv görevinden ayrılma kararı ile ilgili olarak “Turkcell’de geçirdiğim sekiz yılda bilgiyle, teknolojiyle, inovasyonla, ve güçlü takım oyunuyla müşterilerimize, milletimize, sektöre ve hissedarlarımıza değer yaratmak için çalıştık. Bu yolculukta bize inanan ve eşlik eden tüm takım arkadaşlarıma, müşterilerimize, bayilerimize, tedarikçilerimize ve iş ortaklarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Emanet aldığım bayrağı teslim ederken birlikte çalıştığımız bu güçlü ekibin Turkcell’i daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum.” dedi. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ahmet Akça “Turkcell olarak Sayın Süreyya Ciliv’in Genel Müdürlüğü döneminde birçok ilke ve başarılara imza attık. Sayın Ciliv, şirketimizin bir GSM şirketinden, bugün Türkiye’nin ve bölgenin önemli iletişim ve teknoloji şirketine dönüşümüne liderlik etmiştir. Kendisine bugüne dek sağladığı katkılardan dolayı teşekkür ediyor; bundan sonraki iş ve özel yaşamında başarılar diliyoruz.”  diye belirtti. Turkcell Yönetim Kurulu, Turkcell Genel Müdürlüğü görevine halihazırda Teknoloji Grubundan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz’ün mevcut görevine ek olarak vekalet etmesine karar vermiştir. Ayrıca, yeni Turkcell Genel Müdürü atama sürecini başlatmıştır.”

FIT Solutions, güvenli e-Posta servisi FIT KEP’i duyurdu

0
FIT Solutions CEO'su Ahmet Bilgen ve Biznet Genel Müdürü Neşe Sayeri
FIT Solutions CEO’su Ahmet Bilgen ve Biznet Genel Müdürü Neşe Sayeri
Türkiye’nin önde gelen e-Dönüşüm firmalarından FIT Solutions, Biznet Bilişim ile birlikte e-postada yeni bir dönemi başlatıyor. Gerçekleştirilen imza törenine FIT Solutions Kurucusu ve CEO’su Ahmet Bilgen, FIT Solutions CTO’su Koray Gültekin Bahar ve Biznet Genel Müdürü Neşe Sayeri’nin yanı sıra, Kurumsal e-Devlet Çözümleri ve İş Geliştirme Direktörü Cenk Özcan,  Revo Capital’den Cenk Bayrakdar ile Berkin Toktaş ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı gibi önemli isimler katıldı. İmza töreni ile ilk adımı atılan bu ortaklık FIT KEP adı verilen kayıtlı elektronik posta (KEP) hizmetini kapsıyor. Bu hizmette gönderici ve alıcı kimlikleri belli oluyor, gönderi zamanı ve içeriği değiştirilemiyor, e-postalar uyuşmazlık durumunda hukuki olarak geçerli sayılıyor. Elektronik ortamda yapılan her türlü bildirim, ihtar, ihbar, başvuru, dilekçe, ticari yazışmalar, ihale, teklif, sözleşme evraklarının paylaşımı, şirketlerin beyannameleri, fatura, ekstre, talimat gibi birçok farklı içerikli iletiyi, güvenli ve hızlı biçimde karşı tarafa ulaştırmak için tasarlanan FIT KEP, tüm e-iş süreçlerinde kullanılabiliyor. FIT Solutions ve Biznet ortaklığının güvenli e-posta ile ilgili önemli bir atılım gerçekleştirdiğini söyleyen FIT Solutions Kurucusu ve CEO’su Ahmet Bilgen, “FIT KEP ile sayısız avantaj sağlıyoruz. Bunlardan belki de en önemlisi kağıt kullanımını tamamen ortadan kaldırması ile arşivleme, posta ve işlem maliyetlerini önemli derecede düşürmesi. FIT Solutions’ın tüm çözümleri gibi FIT KEP de çevreci ve bütçe dostu.” diye konuştu. FIT KEP e-postaları yasal kanıt olarak kullanılabildiği için tarafsız yasal koruma sağlıyor. Teslim edildikten 24 saat sonra alıcısı tarafından yasal olarak okundu kabul edilen e-postalar ile teslim etme ve okunma garantisi sunuluyor. Gönderiye müdahaleyi önleyerek gönderinin bütünlüğünü güvence altına alan FIT KEP çözümü, güven çatısı ve etik değerleri çerçevesinde güvenilir bir çalışma ortamı sağlıyor. KEP sistemi ile evrakta sahtecilikten gönderinin inkarına kadar birçok problemin önüne geçildiğini söyleyen Biznet Bilişim Genel Müdürü Neşe Sayeri, “FIT Solutions ile birlikte böylesine önemli bir projeyi hayata geçirmekten çok memnunuz. FIT Solutions, e-Dönüşüm konusundaki birikimi ve tecrübesi ile projeye değer katıyor. Böylece yeni bir güvenli e-posta dönemini başlatıyoruz,” dedi.

Çalışanların çoğu mobbing mağduru

0
mobbingMobbing, bir kişi veya grup tarafından kişiye yapılan küçük düşürücü davranış, dışlama, aşırı ve ağır iş verme, değersizleştirme, yok sayma gibi eylemlere deniliyor. Tek bir davranış yerine sürekli ve planlı yapılan hareketler mobbing sayılıyor. Yenibiris.com yaptığı bir dizi anketle bu konuyu araştırdı. Anketlere katılan 4668 kişinin yüzde 82’si hayatında en az 1 kez mobbing eylemine maruz kaldığını belirtti. Araştırma sonuçlarında, eşit seviyede çalışanlar arasında görülebildiği gibi yönetici kademesinde de sıklıkla görülen mobbing örnekleri arasında en çok karşılaşılan durumun, yöneticinin çalışanına psikolojik baskı ve yıldırma uygulaması olduğu belirtiliyor. İşletmelerde verimliliği düşüren ve işgücü kaybına neden olan mobbing’e karşı önlemlerin alınması bu durumu azaltan faktörlerin başında geliyor. Bazı şirketlerin İK birimlerinde mobbing’le ilgili farkındalık çalışmaları veya yönetmelikler var ancak bu durum yeterli değil. Mobbinge maruz kalanlar bu durumu yetkili kişilere ilettiğinde pek bir sonuç alamıyor. Anket katılımcılarının yarısından fazlası, durumu yöneticisine veya mobbing’i uygulayan yöneticisi ise üst yönetime bildirdiğini, yüzde 30’u ise kendisine mobbing uygulayanla iletişim kurmayı denediğini belirtiyor. Kanuni düzenleme gerekiyor 2011’de yayınlanan Başbakanlık Genelgesi ile işverenlerin mobbing’le ilgili işçiyi koruyan düzenlemeler getirmeleri gerektiği vurgulanmıştı. Borçlar Kanunu’na göre işveren işçinin hem kişilik haklarını korumak, hem de cinsel tacize uğramaması için gerekli önlemleri almakla yükümlü. İş Kanunu’nda ise mobbing ile ilgili özel bir düzenleme bulunmuyor.

KOBİ’ler için veri depolama alternatifi

2
Teknolojiye olan yakınlıkları her geçen gün artan KOBİ’lerin ihtiyaç listesinde NAS (Network Attached Storage – Ağ Tabanlı Depolama Cihazı) adı verilen ürünler de yer alıyor. Farklı cihazlardaki verilerin yedeklenmesi noktasında çözüm sunan bu ürünler artık daha fazla karşımıza çıkıyor. Sunduğu NAS ürünleriyle farklı ölçekteki kurumlara hitap etmeyi başaran Synology’nin DiskStation DS412+ ürünü test merkezimizin bu haftaki konuğuydu.

Defne’den yeni global proje

0
Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu
Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu
Türkiye dahil 20 ülkede 25’den fazla operatöre hizmet veren Defne Telekomünikasyon, 2012’den bu yana iş ortaklığı yaptığı CIS bölgesinin lider mobil operatörüne sunduğu çözümlere bir yenisini daha ekledi. Defne, 14 milyondan fazla abonesi bulunan lider mobil operatörün iletişim ağında Auto CallBack (Otomatik Geri Arama) ürününü Ödemeli Arama Platformu üzerinden hayata geçirdi. Auto CallBack, mobil operatörün ‘meşgul’, ‘telefon kapalı’, ‘iletişim ağı dışında’ gibi abonelerin ulaşılamaz olduğu durumlarda tamamlanamayan çağrılardan kaybettiği potansiyel geliri müşteri memnuniyetini arttırarak kazanma imkânı veriyor. Ulaşılamayan abonenin tekrar tekrar aranmasına ve meşgule düşmeye gerek kalmadan aranan abone müsait olduğunda sistem çağrıyı otomatik olarak bağlıyor. Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu: “CIS bölgesindeki lider mobil operatöre 3 yıldır sunmaya devam ettiğimiz çağrı tamamlama ve yönetme ürün portföyüne bir de otomatik geri arama servisi olan Auto CallBack ürününü ekledik. Operatörün bizden aldığı hizmet kapsamını genişletmesi müşteri memnuniyetiyle birlikte Defne’nin ürünlerine ve teknik altyapısına duydukları güveni gösteriyor.” dedi.

2015, e-Ticaret sektöründe neleri değiştirecek?

0
Tam adı 2015 E-Ticaret Sektörü Öngörüleri Raporu olan çalışma, reklamverenlerin sektör ivmesinin bir adım önüne geçmesine yardım ederken, aynı zamanda onların pazarlama ve stratejileri ile yatırımlarını, tüketicilerin gelişen online alışveriş alışkanlıklarına uygun olarak ayarlamasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Toplamda milyarlarca online ticari işlemden derlenen veriler ışığında hazırlanan raporda öne çıkan başlıklar ise şu şekilde sıralanıyor:
  • Çapraz-cihaz (cross-device) yetkinliklerinin artırılması, 2015 yılının en önemli odak noktalarından biri olacak: Temmuz 2014’te Criteo ve Digiday tarafından yapılan araştırmaya göre perakende sektörü yöneticilerinin ve reklam ajanslarının %58’i, çapraz-cihaz (cross-device) teknolojisini 2015 yılı mobil pazarlama aktivitelerinin en önemli ayağı olarak görüyor.
  • Doğal reklamlarda (native advertising) görülen hızlı artış, gerçek zamanlı satın alma (programmatic buying) ile ivmelenecek.
  • “Webrooming” ve “showrooming” aktivitelerinin satışları üzerindeki artırıcı etkisi göz önüne alındığında, fiziki bir varlığı olan perakendeciler 2015 yılında yoğun bir biçimde online stratejilere odaklanacak.
  • Perakendeciler, mobil uygulama yeniden-etkileşimlerine büyük önem atfedecek: Temmuz 2014’te Criteo ve Digiday tarafından yapılan araştırmaya göre perakende sektörü yöneticilerinin ve reklam ajanslarının %42’si, tüketici etkileşimini 2015 yılı mobil uygulama stratejilerinin en önemli hedefi olarak görüyor.