Microsoft ücretsiz güvenlik araçlarını genişletiyor

Microsoft ücretsiz güvenlik araçlarını genişletme kararı aldı. Şirket, gelen tepkilerin ardından böyle bir yola gidiyor.

Microsoft, sunduğu hizmetlerin müşterileri korumak için yeterli olmadığına yönelik son eleştirilerin ardından müşterilere yönelik ücretsiz güvenlik tekliflerini genişletiyor.

Duyuru, teknoloji şirketinin ABD Dışişleri ve Ticaret Departmanlarının e-postalarını ifşa eden, daha sonra Microsoft’un kodundaki bir güvenlik açığından kaynaklandığı tespit edilen bir veri ihlalinin ardından geldi.

Bir blog gönderisinde Microsoft , kararın “ulus devlet siber tehditlerinin artan sıklığına ve gelişimine bir yanıt” olduğunu söyledi. Güncellemeler, bulut günlüğü erişilebilirliği ve esnekliğinin genişletilmesinin yanı sıra ek ücret ödemeden daha geniş bir bulut güvenlik günlükleri yelpazesine erişimi içeriyor. Genişlemenin “önümüzdeki aylarda” gerçekleşmesi planlanıyor. iber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı’nda siber güvenlikten sorumlu müdür yardımcısı Eric Goldstein tarafından Microsoft’un gönderisinin yanı sıra Microsoft’un kararını alkışlayan bir açıklama yayınlandı.

Microsoft tepkilerin ardından önlem aldı

Goldstein: “Kuruluşlardan gerekli günlük kaydı için daha fazla ödeme yapmalarını istemek, siber güvenlik olaylarının araştırılmasında yetersiz görünürlük için bir reçete. Bu, düşmanların Amerikan kuruluşlarını hedef almada tehlikeli düzeylerde başarı elde etmelerine olanak sağlayabilir. Böylesine büyük bir adımı atmanın zaman alacağını anlasak da, bu çaba her Microsoft müşterisi için siber savunmayı ve olay müdahalesini geliştirecek” dedi. Goldstein ayrıca, Microsoft’un CISA ve ortaklarımız tarafından siber saldırıları belirlemek için en kritik olarak belirlenen gerekli günlükleri ek maliyet olmadan müşterilerin kullanımına sunacağı duyurusunu alkışlıyoruz . Böylesine büyük bir adımı hayata geçirmenin zaman alacağını anlasak da bu çaba, her Microsoft müşterisi için siber savunmayı ve olay müdahalesini geliştirecek ifadelerini kullandı. Ortak Siber Savunma İşbirliği’nin (JCDC) kurucu ortağı olarak Microsoft’un kararı, teknolojinin tasarım gereği güvenli ve emniyetli olduğu bir dünya yaratmaya yönelik önemli bir adım.

Microsoft’a göre, bu günlük güncellemelerini Eylül 2023’te tüm devlet ve ticari müşterilere sunmaya başlayacak. Güncellemeler ile birlikte kuruluşlar günlük rutin güvenlik süreçlerini ilerletebilecek. Üstelik standart güvenlik süreçleri için ek ödeme istemek, Microsoft için büyük tepki oluşturmuştu. Bunun standart olarak sunulması gereken bu süreç, tepkilerin ardından Microsoft’taki farkındalığı artırdı.

Yarın görünce şaşırmayın: Twitter adı ve logosu değişebilir!

Elon Musk tarafından satın alındıktan sonra adeta bir kimlik değişimi yaşayan Twitter bir türlü gündemden düşmüyor. Özellikle son dönemde platforma getirdiği kısıtlamalarla ve yönetim tarzıyla kullanıcıların tepkisini çeken Musk, görünüşe göre bu değişimi daha da devam ettirmeyi planlıyor. İş insanı, kısa süre önce yaptığı açıklamada Twitter adı ve logosunun değişeceği imasında bulundu.

Elon Musk Twitter adı ve logosunu değiştiriyor mu?

Twitter‘ın ilk satın alındığı günden bu yana geçirmiş olduğu kimlik değişimi kimilerinin hoşuna giderken, kimilerinin ise tepkisini çekti. Hatta geçtiğimiz haftalarda Meta‘nın kullanıma sunduğu Threads yeni bir platform arayışındaki kullanıcıların ilgisini çekerek 100 milyon kullanıcı barajını aşan en hızlı sosyal medya uygulaması oldu.

Elon Musk, kısa süre önce paylaştığı tweet ile çok yakında Twitter markasına veda edeceklerinin sinyalini verdi. ”Yakında Twitter markasına ve tüm kuşlara yavaş yavaş veda edeceğiz” açıklamasında bulunan iş insanı, yapay zeka şirketi xAI‘ye de atıfta bulunarak bugün yeterince iyi bir X logosunun gelmesi halinde yarın kullanıma alacaklarını duyurdu.

Musk, kullanıcıları ikiye bölen bu açıklamanın hemen ardından paylaştığı gönderiyle olası Twitter logosunu da gözler önüne serdi. Söz konusu videoya baktığımızda ilk saniyelerde görünen mavi kuş logosu bir anda ortadan kayboluyor ve yerine X logosu geliyor.

Elon Musk’ın açıklamasındaki ”marka” ayrıntısını da dikkat çekmek gerekiyor. Zira markaya veda edilmesi durumunda logonun yanı sıra platformun isminin de değişmesi kuvvetle muhtemel. Ancak son olarak Elon Musk’ın sürekli karar değiştiren ve şakacı yapısıyla öne çıktığını belirtmek gerekiyor. Bu nedenle resmi açıklama gelene kadar bu açıklamalara şüpheyle yaklaşmak daha sağlıklı olacaktır.

Peki sizler bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki Yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.

Açık kaynaklı yazılım saldırıları yeni bir trend başlatabilir

Bankacılık sektörüne yönelik bilinen ilk açık kaynaklı yazılım saldırıları, uzun vadeli trendi başlatabilir. Bankacılıkta buna önlem alınması gerekiyor.

Uygulama güvenliği sağlayıcısı Checkmarx, bankacılık sektörünü hedef alan bilinen ilk açık kaynaklı yazılım (OSS) saldırılarına ilişkin bulgularını detaylandırdı. 2023’ün ilk yarısında firma, tedarik zinciri araştırma ekibinin, kurban bankanın web varlıklarının belirli bileşenlerine kötü amaçlı işlevler eklemek gibi meşru hizmetlerden yararlanmak için tasarlanmış gelişmiş teknikleri sergileyen birkaç OSS saldırısı tespit ettiğini söyledi. Ayrıca, güvenilirlik numarası yapmak için sahte LinkedIn profilleri oluşturmak ve her hedef için özelleştirilmiş komuta ve kontrol (C2) merkezleri kullanmak gibi aldatma taktikleri uyguladı.

Kötü amaçlı açık kaynaklı paketler o zamandan beri Checkmarx tarafından bildirildi ve kaldırıldı. Ancak şirket, bankacılık sektörünün tedarik zincirine yönelik saldırıların “sürekli bir eğiliminin” devam edeceğini tahmin ediyor.

Açık kaynaklı yazılım saldırıları tehlikeye neden oluyor

5 Nisan ve 7 Nisan tarihlerinde gerçekleşen Checkmarx tarafından detaylandırılan ilk saldırıda, bir tehdit aktörü, kurulum sonrasında amacını gerçekleştiren bir ön kurulum komut dosyası içeren paketleri yüklemek için NPM platformundan yararlandı. Saldırgan, daha güvenilir görünmek için kendini kurban bankanın çalışanı gibi gösteren birinin sahte bir LinkedIn profil sayfası oluşturdu. Araştırmacılar başlangıçta bunun banka tarafından yaptırılan meşru sızma testi hizmetleriyle bağlantılı olabileceğini düşündü. Ancak banka durumun böyle olmadığını ve LinkedIn faaliyetlerinden habersiz olduğunu ortaya çıkardı. Saldırının kendisi, kurbanın işletim sistemini (Windows, Linux veya macOS) tanımlamak için bir komut dosyasının çalıştırılmasıyla başlayan çok aşamalı bir yaklaşıma göre modellendi. NPM paketindeki ilgili şifrelenmiş dosyaların kodunu çözer ve ardından ikinci aşama bir yük indirdi.

Checkmarx, Linux’a özgü şifrelenmiş dosyanın çevrimiçi virüs tarayıcısı VirusTotal tarafından kötü amaçlı olarak işaretlenmediğini söyledi. Saldırganın “Linux sistemlerinde gizli bir varlık sürdürmesine” ve başarı şansını artırmasına izin verdiğini belirtti. Checkmarx: “Titiz tarama ve izlememiz, bu öğenin bir bankanın mobil oturum açma sayfasına kadar izini sürdü, bu saldırının ana hedefiydi” dedi. Güvenlik firmasındaki araştırmacılar, bir süredir OSS saldırılarını aktif olarak izliyor. Bu yılın başlarında firma, sektörü PyPI deposuna yönelik saldırılara karşı uyardı.

Gelişmiş güvenli tarama özelliği nedir?

Google Gelişmiş güvenli tarama özelliği ile kullanıcılara birçok kolaylık sağlıyor. Özellikle kimlik avı saldırılarından koruyor.

Dolandırıcılar, önemli bir dijital belge içeren, insan kaynakları departmanınızdan veya bankanızdan geldiği iddia edilen e-postalarla sizi sürekli kandırmaya çalışıyor. Bu kimlik avı dolandırıcılıkları en yaygın internet suçları arasındadır.

Chrome ve Gmail için kullanılabilen Gelişmiş Güvenli Taramayı etkinleştirirseniz, Google dolandırıcı olduğundan şüphelenilen sitelerde dolaştığınızda şirketin sizi uyarmak için ekstra adımlar attığını söylüyor. Bu güvenli göz atma moduyla Google, ziyaret ettiğiniz sitelerin web adreslerini izler ve bunları, dolandırıcı olduğundan şüphelenilen sitelerin sürekli güncellenen Google veritabanlarıyla karşılaştırıyor.

Google kullanıcı iznini almak istiyor

Google, örneğin bankanızın kimliğine bürünen bir web sitesinde olduğunuzu düşünürse kırmızı bir uyarı ekranı görüryorsunuz. Bir dosyayı indirirken Google’ın bunun bir dolandırıcılık belgesi olabileceğine inanıp inanmadığını da kontrol edebiliyorsunuz.

Gelişmiş Güvenli Tarama olmayan normal modda, Google aynı güvenlik kontrollerinin çoğunu yapmaya devam ediyor. Ancak şirket, başka bir web sitesi dolandırıcılık olarak engellendikten dakikalar sonra yeni bir sahte web sitesi oluşturabilen dolandırıcıların hızlı ateş faaliyetlerinden bazılarını kaçırabiliyor. Bu gelişmiş güvenlik özelliği yaklaşık üç yıldır kullanılıyor. Ancak Google kısa süre önce Gmail gelen kutularına insanların Gelişmiş Güvenli Taramayı açmasını öneren bir mesaj koymaya başladı. Güvenlik uzmanlar, bu güvenlik özelliğini açmanın iyi bir fikir olduğunu, ancak bazı ödünlerle geldiğini söylüyor.

Şirket, özellikle Gmail, YouTube, Chrome veya diğer Google hizmetlerinde oturum açtığınızda, hakkınızda pek çok şey biliyor. Gelişmiş Güvenli Tarama’yı etkinleştirirseniz Google, bir Google hesabında oturum açmamış olsanız bile hangi siteleri ziyaret ettiğiniz hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilir. Ayrıca, dolandırıcı sitelerin ayırt edici özelliklerini taramak için ziyaret ettiğiniz sitelerden görsel görüntü parçaları da topluyor. Yaygın suçlara karşı ekstra güvenlik koruması için mahremiyetinizin bir kısmından vazgeçmeye istekli olup olmadığınızı aramanız gerekiyor. Peki Google neden size otomatik olarak ekstra güvenlik koruması sağlamıyor? Şirket, Google’ın Gelişmiş Güvenli Tarama modunda daha fazla veri toplaması nedeniyle sizden izin almak istediğini söylüyor.

Öğreten robotlar artık bilimkurgu değil

Robotlar yapay zeka ile birçok süreci hızlı bir şekilde öğrenebiliyor. Peki öğreten robotlar da mümkün mü?

Herkesin kendine özgü uzmanlık alanına sahip olduğu bir dünyada, bilgi alışverişi aydınlatıcı bir deneyim olabilir. Peki aynı prensip, robotların diğer robotlara öğrettiği makinelere uygulanabilir mi?

Örneğin bir poker profesyonelini, bir Fransız mutfağı uzmanını ve bir Mozart meraklısını ele alalım. Bu üçü bilgilerini birleştirdiklerinde birbirlerinden yeni bir şeyler öğreniyor. Robotlar, tıpkı insan benzerleri gibi, birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunarak anlayışlarını genişletebilir mi? Bir Bilgisayar Bilimi Profesörü olan Laurent Itti’nin rehberliğinde ve Ph.D. öğrenci Yunhao Ge, bir araştırma ekibi bu ilginç soruya bir cevap bulmak için bir göreve çıktı.

‘Transactions on Machine Learning Research’ dergisinin Mayıs 2023 sayısında yayınlanan kapsamlı çalışmaları, onları şaşırtıcı bir keşfe götürdü. Makale, makine öğrenimi içinde büyüyen Hayat Boyu Öğrenme (LL) alanına yeni bir bakış açısı getirdi. LL, önceki öğrenmelerini korurken, yeni görevlerle karşılaştıkça bilgilerini sürekli olarak genişleten yapay zeka aracıları kavramını araştırıyor. Ge şakacı bir şekilde: “Sanki her robot kendi uzmanlık alanında bir sınıf öğretiyor ve diğer tüm robotlar özenli öğrenciler” dedi.

SKILL kullanarak robotlara öğreten robotlar

Araştırma ikilisi yarattıkları SKILL’i (Shared Knowledge Lifelong Learning’in kısaltması) tanıtmaya devam etti. SKILL, yapay zekanın 102 ayrı görevde uzmanlaşmasını sağlayan benzersiz bir yöntem kullanıyor. Bunlar, on binlerce araba görüntüsünün modele göre, çiçeklere göre türlere veya göğüs röntgenlerinin hastalıklara göre sınıflandırılmasını içeriyor. Bu görevleri öğrendikten sonra, yapay zeka aracıları yeni buldukları bilgileri merkezi olmayan bir ağ üzerinden paylaştılar ve sonunda 102 görevin tamamında uzmanlaştı.

Itti ve Ge, araştırmalarının Hayat Boyu Öğrenmede yeni bir yön sunduğuna inanıyor. Mevcut araştırma, temel olarak tek bir yapay zeka aracısının doğası gereği yavaş olduğuna inandıkları bir yöntem olan sırayla öğrenme görevleri üzerine odaklanıyor.

SKILL araçları, birden fazla aracının aynı anda öğrenmesini sağlayarak öğrenme sürecini hızlandıran bir dizi algoritma sunuyor. 102 aracının her biri bir görevi öğrenip paylaştığında, aracılar arasında iletişim ve bilgi birleştirme için gereken süre dikkate alındıktan sonra bile toplam öğrenme süresinin 101,5 kat azaldığı tespit edildi.

Dünya çapında milyonlarca sunucu tehdit altında!

Eclypsium araştırmacıları BMC sunucu yazılımında hacker’ların süper kullanıcı yetkilerini almalarına imkan veren bir güvenlik açığı tespit etti. Bu açıklar, dünya çapında milyonlarca sunucuyu etkileyebilir.

Eclypsium’dan siber güvenlik araştırmacıları, AMI MegaRAC Baseboard Management Controller (BMC) yazılımında iki kritik güvenlik açığı keşfetti.

Yazılım, BT ekiplerine bulut merkezi sunucularına tam erişim sağlayarak işletim sistemlerini yeniden yüklemelerine, uygulamaları yönetmelerine ve kapatılsalar bile uç noktaları yönetmelerine olanak sağlamak için tasarlanmış. Endüstri jargonunda, yazılım “bant dışı” ve “ışıklar kapalı” uzaktan sistem yönetimine izin veriyor. İki kusur, 9,9 önem puanıyla CVE-2023-34329 (HTTP üstbilgisi sahtekarlığı yoluyla kimlik doğrulama atlaması) ve 8,2 önem puanıyla CVE-2023-34330 (Dinamik Redfish Uzantısı arabirimi aracılığıyla kod enjeksiyonu) olarak izleniyor. Tehdit aktörleri, bu güvenlik açıklarını zincirleyerek Redfish uzaktan yönetim arayüzünü kullanabilir ve savunmasız sunucularda uzaktan kod yürütme yetenekleri elde edebiliyor. Aracın popülaritesi göz önüne alındığında bu, milyonlarca sunucu anlamına gelebilir. Çünkü güvenlik açığı bulunan ürün yazılımı, yüksek profilli bulut hizmeti ve veri merkezi sağlayıcılarına hizmet veren dünyanın en büyük sunucu üreticilerinden bazıları tarafından kullanılıyor: AMD, Asus, ARM, Dell EMC, Gigabyte, Lenovo, Nvidia, Qualcomm, HPE, Huawei ve daha fazlası.

Milyonlarca sunucu tehdit altında!

Araştırmacılar, tehdit aktörlerinin hassas verilere erişebileceği, fidye yazılımları, truva atları yükleyebileceği ve hatta sunucuları durdurulamaz. Araştırmacılar yazılarında: “Böyle bir implantın tespit edilmesinin son derece zor olabileceğini ve herhangi bir saldırgan için tek satırlık bir istismar biçiminde yeniden oluşturulmasının son derece kolay olduğunu da vurgulamamız gerekiyor” diyor.

O zamandan beri, potansiyel tehlikeye karşı korunmanın en iyi yolu olduğu için müşterilerine hemen uygulamalarını tavsiye eden AMI tarafından bir yama kullanıma sunuldu. Bu kusurlar, muazzam yıkıcı potansiyelleri nedeniyle önemli. Bunlar bir donanım bileşenleri tedarikçisinde bulunduğundan, sayısız kuruluşu etkileyerek birçok bulut hizmeti sağlayıcısına kadar inebilir. Bu ikisi gibi güvenlik açıkları, tedarik zinciri saldırılarının ana damarını vurmaya eşit.

runZero’nun CTO’su ve kurucu ortağı HD Moore için potansiyel olarak etkilenen müşterilerin sistemlerine derhal yama uygulaması çok önemli.  HD Moore: “Eclypsium tarafından tanımlanan saldırı zinciri, uzaktaki bir saldırganın savunmasız MegaRAC BMC’lerini tamamen ve muhtemelen kalıcı olarak tehlikeye atmasına olanak tanıyor. Bu saldırı yüzde 100 güvenilir olacak ve olaydan sonra tespit edilmesi zor olacak” diyor.

Ukrayna bot çiftliği için operasyon düzenledi

Ukrayna bot çiftliği için operasyon düzenleyerek sosyal medyada dezenformasyon yayan kişileri ve ekipmanları yakaladı.

Ukrayna Ulusal Polisinin Siber Polis Departmanı, yaklaşık 21 yerde yaptığı aramaların ardından 100’den fazla kişiyle bağlantılı başka bir büyük bot çiftliğini çökertti.

Botlar, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını meşrulaştıran Rus propagandasını yapmak, yasa dışı içerik ve kişisel bilgileri yaymak ve diğer çeşitli dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanıldı. Ortak bir operasyonda, siber polis ve Ukrayna Ulusal Polisi birimleri Vinnytsia, Zaporizhzhia ve Lvivand’da 21 arama operasyonu gerçekleştirdi. Bilgisayar ekipmanlarına, cep telefonlarına, 250’den fazla GSM ağ geçidine ve çok sayıda cep telefonu operatörünün kabaca 150.000 SIM kartına el koyuldu.

Ukrayna polisinden siber güvenlik baskını

Siber güvenlikten sorumlu bir polis basın açıklamasında: “Siber güvenlik ekipleri, saldırganların çeşitli sosyal ağlarda binlerce bot hesabı kaydetmek için özel ekipman ve yazılım kullandığını ve ardından Ukrayna normlarını ve yasalarını ihlal eden reklamlar yayınladığını tespit  etti” dedi.

Açıklamada: “Düşmanca propaganda yaymanın yanı sıra hesaplar, Ukrayna vatandaşlarının kişisel verilerinin internette izinsiz olarak dağıtılması, İnternet dolandırıcılık planlarında ve vatandaşların güvenliğine yönelik tehditler, yıkım veya mülke zarar verme hakkında bilinen yanlış mesajlar göndermek için de kullanıldı” ifadelerine yer verildi.

Rus dezenformasyon bot çiftlikleri tasfiye edildi

Savaşın başlamasından bu yana Rus tehdit aktörleri, Ukrayna’yı hedef alan dezenformasyon kampanyalarına dahil oldu ve bot çiftliklerine yatırım yaptı. Örneğin, Eylül 2022’de Ukrayna Güvenlik Servisi’nin (SSU) Siber Departmanı, birden fazla mesajlaşma platformunda ve sosyal ağda Rus dezenformasyonu yayan binlerce bottan oluşan başka bir orduyu çökertti. Ağustos 2022’de siber polis, sosyal ağlarda Rus dezenformasyonunu ve sahte haberleri yaymak için de kullanılan 1.000.000’den fazla bottan oluşan devasa bir bot çiftliğini ortadan kaldırdı. Aylar önce SSU, 100.000’den fazla sahte sosyal medya hesabını kontrol eden beş sahte haber ağını kapattığını da duyurdu. Kharkiv, Cherkasy, Ternopil ve Zakarpattia’dan faaliyet gösteren bu dezenformasyon bot çiftlikleri, Ukraynalıların cesaretini kırmak ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali hakkında yanlış bilgiler vererek panik yaratmak için faaliyet gösteriyordu.

Çinli korsanlar e-posta sızıntısı ile gündemde

Çinli korsanlar e-posta sızıntısı ile ABD’nin Çin Büyükelçisi Nicholas Burns’e casusluk operasyonu düzenledi.

Pekin bağlantılı bilgisayar korsanları ABD’nin Çin Büyükelçisi Nicholas Burns’ün e-posta hesabına en az yüz binlerce ABD hükümeti e-postasını ele geçirdiği düşünülen bir casusluk operasyonunda erişti.

Doğu Asya Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Kritenbrink de Microsoft tarafından bu ayın başlarında açıklanan daha geniş çaplı bir casusluk operasyonunda hacklendi. Amerikan hükümetine önemli bir BT hizmetleri sağlayıcısı olan Microsoft, Çinli bilgisayar korsanlarının dijital anahtarlarından birini kötüye kullandığını ve kodundaki bir kusuru kullanarak 25 isimsiz kuruluşa ait e-posta hesaplarına gizlice girdiğini söyledi.

Haber verildiğinden beri, Dışişleri Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve ABD Temsilciler Meclisi personeli de dahil olmak üzere çok sayıda kurban etkilendiklerini kabul etti. İzinsiz giriş faaliyeti Mayıs ayında başladı ve yaklaşık bir ay sürdü. İki diplomatın hesaplarının ihlal edildiği iddiasıyla ilgili soruya Dışişleri Bakanlığı herhangi bir ayrıntı vermeyi reddetti ve casusluk operasyonuyla ilgili soruşturmasının devam ettiğini söyledi. Dışişleri BakanlığıÇ: “Güvenlik nedeniyle, bu siber güvenlik olayının doğası ve kapsamı hakkında şu anda ek bilgi paylaşmayacağız” dedi.

WSJ raporu yayınlanmadan önce, ABD-Çin politikasıyla ilgili bir kongre oturumunda Bay Kritenbrink’e kendisinin veya personelinin e-postalarının Microsoft hack’inde hedef alındığını göz ardı edip edemeyeceği soruldu. Kritenbrink: “FBI tarafından yürütülmekte olan bir soruşturma hakkında yorum yapamam ama hayır, bunu göz ardı etmeyeceğim” dedi.

Microsoft’un güvenlik uygulamaları inceleme altında

Bay Burns ve Bay Kritenbrink, ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo’ya, Washington’un üst düzey diplomatının Çinli meslektaşına uyarıda bulunmasına yol açan casusluk kampanyasının kamuoyuna açıklanan tek kurbanları olarak katılıyor.

Çin’in Washington’daki büyükelçiliği, raporla ilgili yorum talebine hemen yanıt vermedi, ancak Çin Dışişleri Bakanlığı daha önce önceki suçlamaları “dezenformasyon” olarak nitelendirdi. İhlal, Microsoft’un güvenlik uygulamalarını inceleme altına aldı. Yetkililer ve politikacılar, Redmond, Washington merkezli şirkete günlük kaydı olarak da adlandırılan en üst düzey dijital denetimi tüm müşterilerine ücretsiz olarak sunmaya çağırdı.

Reddit protesto alt dizini için önlem aldı

Reddit protesto alt dizini için önlem alarak yalnızca bazı kullanıcıların içerik yayınlamasına izin veriyor. Kısıtlama r/malefashionadvice için geçerli.

Reddit artık, bir süredir platformun API fiyatlandırma değişikliklerini protesto etmek için kapatılan en büyük alt dizi olan r/malefashionadvice’den sorumlu. Subreddit artık açık durumda. Yani Reddit kullanıcıları sınırlı modda olsa da topluluktaki içeriğe bir kez daha göz atabilir, yani yalnızca belirli kullanıcılar yeni gönderiler yapabilir.

5 milyondan fazla abonesi olan bir alt dizin olan r/malefashionadvice moderatörleri topluluğu gizli tuttu. Bunun yerine kullanıcılarını Discord ve Substack’e yönlendirdi. O sırada, bir Reddit yöneticisi (çalışan) olan ModCodeofConduct’tan yeniden açılmazlarsa değiştirileceklerini söyleyen bir mesaj aldıktan sonra moderatörlerin kaldırılması bekleniyordu.

Üç eski r/malefashionadvice moderatörü The Verge’e alt dizinden çıkarıldıklarını söyledi. Gönderdiği bir e-postada, “Walker”ı kullanmak isteyen eski bir mod, “Son birkaç gündür aşağı yukarı kaldırılmasını bekliyorduk” diyor . Şimdi, topluluğun mod listesinde şu anda sadece bir moderatör var: ModCodeofConduct. Subreddit’in “sınırlı” durumuna rağmen, birisi topluluk üyelerini Discord’a katılmaya teşvik eden bir gönderi yapabildi.

Reddit’ten karşıt önlem

Reddit, yorum talebine hemen yanıt vermedi. Ayrıca ModCodeofConduct aşağıdakilerin tek moderatörü konumunda yer alıyor.

r/ShittyLifeProTips (ModCodeofConduct yeni modlar için açık bir çağrı yayınladı)

r/AccidentalRenaissance

r/oldbabies (Yaşlı insanlara benzeyen yüzleri olan bebeklerin resimleri)

r/BeardTavsiye (Reddark takipçisine göre bu topluluk son kesintilere katıldı)

r/plumbingporn (Reddark izleyicisine göre son elektrik kesintilerine de katıldı)

r/fordtransit (Ford Transit kargo kamyonetlerine adanmış bir topluluk)

Şimdi, Reddark takipçisine göre, hala gizli olan en büyük alt dizi r/streetwear. Kendisinin de o topluluğun bir modu olduğunu söyleyen Zach’e göre, 4 milyondan fazla abonesi var. Subreddit’te Discord da var.

Görünüşe göre topluluklarda bir anlaşmazlık veya Reddit’e karşı bir hareket yapılmak istendiğinde doğrudan Discord ilgi görüyor.  Reddit’in gelen tepkileri bu şekilde etkisiz kılmaya çalışması daha çok karşıt ses çıkmasına neden oluyor. Ayrıca Reddit’te bulunan topluluk yöneticileri, zamanla çok güçlü ve etkili bir hale gemiş durumda. Bu nedenle protestoları doğrudan bu topluluklar üzerinden yönetmeye çalışmak daha çok karşıt tepki oluşmasına neden oluyor.

Piller güneş panelleri için değer yaratıyor

Piller güneş panelleri ile kullanıldığında yük dengeleme, acil durum enerji kaynağı ve arbitraj gibi alanlarda önemli bir fayda sağlıyor.

Yıllarca çatı tipi güneş panelleri yerleştirmenin en çekici yanı, ürettiğiniz enerjiyi şebekeye besleme, elektrik faturanızı sıfıra indirme ve hatta belki de kendi ev yapımı elektriğinizi ürettiğiniz için  para alma fırsatı oldu. Ancak tüm kamu hizmetleri bu fikirden memnun değil ve sonuç olarak konut güneş enerjisi satışından kazanabilecekleriniz üzerinde aşağı yönlü bir baskı var. Bu, daha fazla ev sahibinin güneş enerjisi sistemlerine  ev tipi piller eklemesine yol açan birkaç faktörden sadece biri.

Kendi elektron depolama birimlerinizi eklemek, onu nasıl ve ne zaman kullanacağınızı ve ne zaman satmayı seçeceğinizi kontrol ederek enerji tasarrufunuzu en üst düzeye çıkarmanıza izin verebiliyor. Sadece en çok ihtiyaç duyduğunuzda kullanacağınız bir avantaj var: Şebeke çöktüğünde yedek bir enerji kaynağı.

Ev pilleri ne işe yarıyor?

Piller, genellikle ağır olmasına rağmen taşınabilir bir biçimde bağımsız enerji kaynağı görevi görüyor. Bir ev enerji sistemi bağlamında, genellikle Tesla’nın tanıdık Powerwall’undan daha büyük depolama sistemleri halinde gruplandırılabilen daha küçük pillere kadar herhangi bir sayıda şekil, boyut ve konfigürasyonda gelen büyük, sabit lityum birimleri şeklini alıyor. Ev tipi piller yani depolama sistemleri şu avantajları sağlıyor:

  • Daha iyi bir yedekleme
  • Elektrik oranı arbitrajı ve yük dengeleme
  • Ürettiğiniz enerjiden daha fazlasını kullanma imkanı
  • Acil durum hazırlığı

Pil olmadan, çatınızda birkaç panel olsa bile büyük ölçüde şebekeye bağımlısınız. Pil eklemek, panellerinizin gökten topladığı elektronların tam kontrolünü almanıza olanak tanıyor.

Piller tipik olarak en az on yıl garantili ürünler diyebiliriz. Ancak genellikle gerçek ömürlerini etkileyen bir dizi değişken var. Pillerin ömrünü yıllara göre değil, döngülere göre düşünmek daha iyi. Bir pil her boşaldığında ve ardından tekrar doldurulduğunda, teorik olarak depolama potansiyelinin çok küçük bir kısmını kaybediyor. Pilleri her kullandığınızda esasen zarar verebiliyorsunuz. Bu nedenle, tamamen veya neredeyse tamamen dolu olan ve nadiren kullanılan bir pil, sürekli olarak kullanılan ve yeniden şarj edilen bir pilden daha uzun süre dayanıyor. Modern lityum piller sıcağa ve soğuğa göre değişkendir, ancak kararlı koşullar altında tutulurlarsa, uzun vadede geçmiş nesillerin sulu kurşun asit pillerine göre çok daha iyi dayanıyor.

FindEnergy.com’a göre genel bir kural olarak, bir pil kapasitesinin kWh başına yaklaşık 1.000 dolar ödemek gerekiyor.

WiFi yönlendiriciler yakında evlerin içine kadar izleyebilecek!

İnternetin yaygın kullanımı ile birlikte WiFi hemen hemen her eve girmiş durumda. Ama WiFi teknolojisi de her geçen gün gelişiyor ve bu konuyla ilgili farklı endişeler de türüyor. TikToker @techballoon, Carnegie Mellon Üniversitesi’ndeki uzmanların yakın zamanda bir evin “duvarlarının arkasını görebilen” bir WiFi yönlendirici geliştirdiğini söylüyor. 

Burada belirtilmesi gereken bir nokta var; bu, yönlendiricinizde kameralar olacağı anlamına gelmiyor. Gerçek bir görme söz konusu değil, bunun yerine algılama olacak. Yönlendirici, radyo dalgalarını kullanarak insanları tespit edebilir ve ev içindeki hareketlerini belirli bir mesafeye kadar izleyebilir. Ardından topladığı veriler, AI kullanarak görüntüleri yeniden oluşturmak için kullanılabilir.

Bu her ne kadar hırsızlık, haneye tecavüz ve yaralama ya da aile içi şiddet gibi olaylarda gösterebileceği olumlu özelliklerle masumlaştırılmaya çalışsa da her şekilde mahremiyetin ihlali ve psikolojik bir baskı ortamı anlamına geliyor. Acaba George Orwell 1984‘ü yazarken bunların başımıza geleceğini bilseydi ne düşünürdü?

Camera+ yapımcıları Photon’u piyasaya sürdü

Camera+ yapımcıları Photon isimli uygulama ile kullanıcılara yenilikler sunuyor. Uygulama, çoklu format destekliyor.

Popüler iPhone uygulaması Camera+’ nın geliştiricileri LateNiteSoft, Photon adlı yeni bir iOS uygulamasını kullanıma sundu. Bu yeni uygulama, profesyonel görüntü çekimine odaklanıyor. Geliştiriciler, kullanıcıları çekmek için uygulamanın basit arayüzüne ve çoklu format desteğine güveniyor.

Uygulama, en başından itibaren otomatik modda çekim yapmanıza izin veriyor. Ancak aynı zamanda odak, deklanşör hızı, ISO (sensörün ışığa duyarlılığı) ve beyaz dengesini (resminizin ne kadar “sıcak” veya “soğuk” olduğunu ayarlamanın bir yolu) ayarlamak için kontrollere kolay erişime sahip.

Photon uygulaması çoklu format desteği sağlıyor

Kullanıcılar otomatik modda ücretsiz olarak indirebilir ve çekim yapabilir. Ancak profesyonel özellikleri kullanmak için bir abonelik ödemeleri gerekiyor. Bunun için ayda 3,99 dolar veya yıllık 19,99 dolarlık ödeme yapmak gerekyor. Şirket ayrıca sınırlı bir süre için 39,99 dolar karşılığında ömür boyu abonelik sunuyor. Şu anda, uygulamanın yapımcıları ayrıca uygulama için yedi günlük bir deneme sunuyor.

Ana arayüzden, bir görüntünün formatını, fotoğrafın çözünürlüğünü, flaş kontrolünü değiştirmek ve geniş, ultra geniş, telefoto ve selfie gibi lensler arasında geçiş yapmak için düğmelere hızla erişebilirsiniz. Vizörün üstünde, solda otomatik, açık, kapalı ve meşale gibi modların bulunduğu bir flaş kontrolü bulunuyor. Kullanıcılar, sağ üstte, fotoğraftaki farklı açık tonları temsil eden bir grafik olan bir histogram görebiliyor.

Varsayılan olarak, kamera ayrıca “üçte bir kuralını” kullanarak bir nesneyi yakalamanıza yardımcı olabilecek 3 x 3 ızgara sunuyor. Deneyimsiz olanlar için, kural genellikle bir özneyi çerçevenin diğer üçte ikisi açık olacak şekilde yerleştirmekle ilgili.

Tüm manuel kontroller; odak, deklanşör hızı, ISO ve beyaz dengesi ölçüleri ayarlamak için kaydırıcılar kullanılarak ince ayar yapılabiliyor. Ekran ayrıca Kelvin cinsinden beyaz dengesi ve kamera tarafından sunulan maksimum odak mesafesi yüzdesi gibi sayısal değerleri de gösteriyor. Uygulama JPEG, HEIF, True RAW ve ProRAW formatlarını destekliyor. Kullanıcılar JPEG/HEIF ile RAW kombinasyonunu kaydedebiliyor. Kullanıcılar ayrıca uygulamadan çıkmadan bir oturumda çektikleri tüm fotoğraflara kolayca bakabilir ve istemediklerini silebiliyor. Uygulamayı yayınlayan şirket LateNiteSoft da Photon için ayrıntılı bir kılavuz hazırladı. Böylece herkes, hatta fotoğrafçılığa yeni başlayanlar bile, fotoğraf çekmek için manuel kontrolleri kullanma hakkında daha fazla bilgi edinebilir.

Google mesajlaşma standardı için geliştirmeye gidiyor

Google mesajlaşma standardı için güvenlik odaklı geliştirmeye gidiyor. Açık kaynaklı sunarak, eksikleri daha net görmek istiyor.

Bulut depolama, parola yönetimi ve iletişim gibi hassas verilerin söz konusu olduğu her yerde güvenlik kritik öneme sahip. Günümüzün en iyi şifreli mesajlaşma uygulamaları, tüketicinin gizliliğine yönelik sorumluluklarından çekinmiyor. Ancak WhatsApp’ın kusurlu hesap devre dışı bırakma sistemi gibi ihlaller ve boşluklar, daha fazla ilerleme kaydedebileceğimizi sürekli olarak hatırlatıyor. Google, cevabın platform ve uygulamadan bağımsız mesajlaşma için endüstri çapında birlikte çalışabilir bir standartta yattığına inanıyor. Bununla birlikte, son örnekler bunun başka bir boş hayal olduğunu gösteriyor.

Google, İnternet Mühendisliği Görev Gücü’nün (IETF) yeni Mesajlaşma Katmanı Güvenliği (MLS) standardının RFC 9420 belirtimlerini desteklediğini duyurdu. Google’a göre en son spesifikasyon, mesajlaşma hizmetleri (WhatsApp, Messenger, Google Mesajlar vb.) ve işletim sistemleri arasında geniş ölçekte birlikte çalışabilirliğe izin veriyor. Şirket ayrıca, uygulamasını açık kaynak haline getirmeyi ve Android kod tabanı aracılığıyla uygulama geliştiricilerin kullanımına sunmayı vaat ediyor.

E2EE grup sohbetleri de mercek altında

Kanun yapıcılar ve piyasa düzenleyicileri de standardın gerisinde kalırsa Google, MLS’nin uygulamalar genelinde fiili protokol haline gelebileceğinden emin. Böylece her uygulama geliştiricinin tescilli uçtan uca şifreleme (E2EE) protokollerini sürdürmekle meşgul olmamasını sağlıyor. Standart ayrıca, üçüncü taraf ara katman yazılımının birlikte çalışabilirliği sürdürmede hiçbir rolü olmamasını sağlayarak ek güvenlik endişelerini ortadan kaldırabiliyor. MLS ayrıca, platformlar genelinde E2EE grup sohbetlerinin uygulanmasını daha basit hale getirebiliyor. Çünkü mesajlar, iPhone’daki RCS mesajları gibi farklı formatlarda teslim edilmeyecek.

Tüm avantajları güzel ve şık, uygulaması da mümkün. Ancak. RCS standardının kendisini örnek olarak alırsak Apple , belki de kısmen, başka hiç kimseye değil, kullanıcılara fayda sağlayan ek kaynaklar ve emek talep ettiği için, açıkça onu uygulamakla ilgilenmiyor . Aynı şekilde, birçok uygulama geliştiricisinin ve şirketin, özellikle de küçük oyuncuların MLS standardına ayak uydurmak için önemli kaynaklara yatırım yapacağına inanmak zor.

Apple’ın USB-C’ye karşı geri adım atması veya Google’ın Epic Games davasının ardından Play Store politika değişikliklerine yönelik düzenleyici baskıya karşı çıkması gibi şiddetli bir muhalefet kaçınılmaz. Kablosuz şarj için Qi gibi sektör genelinde yaygın olarak benimsenen donanım standartlarının iyi örnekleri var. Ancak böyle bir standardın Google’ın öngördüğü ölçekte kullanılabilir olması yıllar alacak. Yine de, Google gibi büyük bir teknoloji markasının iletişim ve güvenlikte standartlaşmayı savunduğunu görmek oldukça önemli. Bunun, yaygın bir şekilde benimsendiğini görmek için on yılın daha iyi bir bölümünü alan başka bir RCS benzeri boş rüyaya dönüşmesi için çok gerçek bir şans var.

İlk NFT tweet 3 milyon dolar zarara neden oldu

İlk NFT tweet yaklaşık 3 milyon dolar gibi bir fiyat karşılığı Sina Estavi tarafından satın alındı. Şu anki değeri ise 48 dolar oldu.

2021’de NFT olarak ilk Twitter girişi yaklaşık 3 milyon dolara satıldı. Şimdi bu fiyatın yaklaşık 60.000 katı kadar gerileme yaşadı.

Popüler sosyal ağın yaratıcısı Jack Dorsey, 21 Mart 2006’da “just setting up my twttr” yazısıyla bir yayın yaptı. Yaklaşık 15 yıl sonra bu tweet değiştirilemez bir token olarak satıldı. Alıcı, Bridge Oracle’ın kurucusu Sina Estavi oldu. Yayının bir NFT biçimindeki ekran görüntüsü için 2.9 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Satın almanın amacı jetonu yeniden satmaktı, ancak bir şeyler ters gitti.

Blok zincir yapısında sorun var

Sina Estavi, NFT’yi 48,9 milyon dolara satmaya çalıştı ve bu miktarın yarısını hayır kurumlarına harcayacağına söz verdi. İş insanı, kalan yüzde 50’yi blockchain projelerine yatırmaya hazırdı. İyi niyetlere rağmen, hiç kimse senaryo için yaklaşık 50 milyon dolar ödemeyi kabul etmedi. Sonunda, Bridge Oracle’ın kurucusu harcadığı 2.9 milyon doları bile geri alamadı. Şimdi NFT’nin değeri 48 dolardan az olarak görülüyor.

Eski Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) yetkilisi John Reed Stark, Twitter’da tokenize tweet’leri eleştirmek için şunları söyledi: “NFT’nin kıymeti yok. Bu nedenle, Jack Dorsey’in ilk tweet’inin bir NFT’sinin artık esasen değersiz olması hiç de şaşırtıcı değil. NFT’lerin tamamen merkezden dağıtılmış olması gerekirken, çoğu durumda bir NFT’nin işaret ettiği görüntü ile belirteci arasında kriptografik bir ilişki yok. Sunuculara erişimi olan kişiler dosya adlarını değiştirirse, görüntü kolayca değiştirilebilir veya yer değiştirebilir” diyor.

Dorsey’inki gibi NFT’ler, bir blok zincirindeki dijital veya fiziksel öğelerin mülkiyetini ve menşeini kaydediyor. Bitcoin Ordinals gibi belirli NFT benzeri uygulamalar   dijital varlığın kendisini blok zincirinde tutarken, Ethereum NFT’leri genellikle bir sunucudaki dosyaya işaret eden bir URL içeriyor. Yaygın bir tehlike, sunucunun sahibi dosyayı taşırsa veya silerse bağlantının bozulabilmesi. Dorsey’nin tweet’i söz konusu olduğunda, NFT yalnızca Twitter sunucuları çalıştığı sürece geçerli bir URL’ye işaret edecektir. Yani Twitter yok olduğunda bu NFT de yok olmuş olacak. Dolayısıyla tamamen blok zincirde tutulmayan NFT’ler değersiz kalıyor.

Tesla şimdiye kadar kaç robot üretti?

0

Tesla’nın kaç robot ürettiği sorusu çoğu kişi tarafından merak ediliyor. Elon Musk ise bu soruya verdiği yanıt ile hayal kırıklığı yarattı. Tesla’nın Optimus adını verdiği insansı robotu, elektrikli otomobil üreticisi tarafından ilk olarak Ağustos 2021’deki AI Day etkinliğinde yüzünü göstermişti. Uzun zamandır merakla beklenen robot hakkında geçtiğimiz aylarda sadece bir video görebildik. Henüz Tesla’nın robotları hakkında ciddi bir gelişmeye ise maalesef tanık olamadık.

Tesla şimdiye kadar üretilen robot sayısını paylaştı

Tesla, mayıs ayı içerisinde paylaştığı bir video ile robotları yürürken ve bir şeyleri kaldırırken bizlere sunmuştu. Henüz yetenekleri oldukça kısıtlı olan robotlar için bekleyiş sürerken, teknolojiseverlerin merakları da artmaya devam ediyor. Çoğu kişinin aklında Tesla Bot hakkında cevaplaması gereken sorular mevcut.

Tesla’nın şimdiye kadar kaç robot ürettiği sorusu ise bunların başında geliyor. İkinci çeyrek sonuçlarını açıkladığı toplantısında bir katılımcı TeslaBot hakkında detaylı bilgi talep etti. Ayrıca şirketin şimdiye kadar kaç robot ürettiğini de sorusuna ekledi.

CEO Elon Musk ise öncelikle bu soruya esprili bir şekilde 10 milyon Tesla Bot ürettikleri cevabını vedi. Daha sonrasında ürettikleri robot sayısının 5 ya da 6 olduğunu söyledi. Popüler iş insanı her ay bu sayının artacağının ise altını çizmeyi ihmal etmedi.

İnsansı Robotlar

Elon Musk, şu ana kadar az sayıda robot üretmesinin nedeni olarak şirketin aktüatör tedarik sorunları olduğunu ifade etti. Optimus için “iyi çalışan” hazır aktüatörlerin olmadığını belirten Musk, şirketin aktüatörleri kendisinin tasarlamak ve üretmek zorunda kaldığını belirtiyor. Aktüatörleri ise bir mekanizmayı veya sistemi kontrol eden ve hareket ettiren bir tür motor olarak açıklayabiliriz.

Musk, robotlarının fazla hafife alındığı inancında. Şirket için oldukça büyük potansiye sahip olduğu ifade edilen Optimus robotların, ilerleyen dönemde çok daha yetenekli hâle geleceğine inanılıyor.

En verimli elektrikli araçlar hangileri?

Elektrikli araçlarda verimlilik denilince akla ilk olarak menzil geliyor. Ancak yakıt gibi parametrelerle en verimli elektrikli araçlar hangileri?

Elektrikli otomobiller konusunda en önemli ölçüt olarak menzile takılmak oluyor. Ancak bir elektrikli aracın sizi ne kadar uzağa götürebileceği resmin yalnızca bir parçası. US EPA tarafından tahmin edildiği üzere, bugün satışta olan en enerji verimli beş elektrikli aracı bir araya getirdik. Listenin büyük bölümünü oluşturan sedan ve SUV’lardan farklı performans ve menzil gereksinimleriyle gelen en verimli elektrikli araçlar vurgulanıyor.

2023 Hyundai Ioniq 6 Uzun Menzilli RWD

6’nın aerodinamik sedan gövdesi, Ioniq 5, Kia’nın EV6 ve EV9 ve Genesis GV60 gibi SUV’lerin de temelini oluşturan Hyundai Motor Group’un E-GMP elektrikli araç platformunun üzerine biniyor ve genişletilmiş elektrikli araç ailesine göre menzil ve verimlilik açısından avantaj sağlıyor. 580 km menzili ile şehirlerarası yolculukta önemli bir deneyim sunuyor.

2023 Lucid Air Pure ve Touring

Bu yılın başlarında tanıtılan yeni Pure ve Touring donanım seviyeleriyle desteklenen lüks ve uzun menzilli Lucid Air elektrikli sedan birincilik için yarışıyor . Daha küçük pil paketleri ve daha mütevazı iç kaplamaları sayesinde sınıfının zirvesindeki Grand Touring modelinden biraz daha hafif olan 683 km’lik Touring ve 600 km’lik Pure cruise bir hayli iddialı.

2023 Tesla Model 3 Uzun Menzilli AWD

Tesla , uygun fiyatlı elektrikli sedan Model 3’ün uzun menzilli, çift motorlu versiyonu ile listede yer alıyor. Bu konfigürasyon, Amerikan elektirkli araç üreticisinin kWh başına 6.5 km hızla seyir eden ve 576 km menzili ile enerji açısından en verimli spesifikasyonu.

2023 Tesla Model Y Uzun Menzilli AWD

Model Y , yukarıda belirtilen Tesla Model 3’ün daha geniş ve daha ağır ikizi. Artan kütle ve daha uzun aerodinamik profil, enerji verimliliği üzerinde en ufak bir etkiye sahip.EPA, elektrikli SUV’nin kWh başına 5,7 km hızla gidebildiğini belirtiyor.

2023 Hyundai Kona Elektrik

Bugün bayilerdeki en uygun fiyatlı elektrikli otomobillerden biri olan Hyundai Kona Electric , şaşırtıcı derecede verimli, bütçeye uygun bir elektrikli otomobil. 64 kWh pil paketinden şarj başına 415 km menzil sağlıyor. Düşük giriş ve işletme maliyetleri, onu işe gidip gelenler için tutumlu bir seçim haline getiriyor.

Etsy’de mağaza açmak için gerekenler

Etsy’de mağaza açmak işinizi büyütebilmeniz için kritik bir süreç olabiliyor. Bu yazımızda mağaza açma konusunu adım adım anlatıyoruz.

Dünyanın en büyük pazar yerleri arasında bulunan Etsy, kullanıcılar için önemli fırsatlar sağlıyor. Böylelikle kullanıcı kitlesiyle birlikte doğru strateji uygulandığında Etsy’de öne çıkmak satışları artırıyor. Bu yazımızda bunun ilk aşaması olan Etsy’de mağaza açmak için gerekenleri listeliyoruz.

Etsy’de mağaza açmak için neler yapılmalı?

Etsy hesabınızı oluşturun

Bir satıcı hesabı oluşturmak için öncelikle bir tüketici Etsy hesabınızın olması gerekiyor. Sağ üst köşedeki “Login” seçeneğine gidin, kimlik bilgileri için bir iletişim kutusu açılıyor. Henüz bir hesabınız yoksa “Kaydol” düğmesine tıklayın. Hesabınızı onaylamanızı isteyen bir e-posta alacaksınız. Oturum açtıktan sonra, alışveriş sepetinin yanında sağ üst köşede gri bir daire görünüyor. Daireye tıkladığınızda, bir açılır menü size “Etsy’de Satış Yap” butonuna tıklama seçeneği sunuyor.

Mağaza tercihlerinizi girin

Buraya mağaza tercihlerinizi girebiliyorsunuz. Böylelikle dil, mağaza ülkesi, mağaza para birimi ve mağazanızın tam zamanlı geliriniz olup olmadığı bilgilerini dolduruyorsunuz. Bittiğinde, sağ alt köşedeki “Kaydet ve devam et” düğmesini tıklayın.

Mağazanıza ad verin

Mağazanızı 20 veya daha az karakterle adlandırabilirsiniz ve diğer mağazalardan benzersiz olmalı. Adınızda boşluk olmadan yalnızca aksansız Latin harfleri ve rakamlar kullanabilirsiniz..

İlanlarınızı oluşturun

Şimdi listelerinizi oluşturacaksınız. Etsy, daha fazla görünürlük şansı için en az on farklı listeye sahip olmanızı öneriyor. Böylelikle ilanlarda öne çıkarak rakiplerinizin önüne geçebiliyorsunuz.

Ödeme ayarlarınızı girin

Etsy’nin vergi beyanname durumunuzu bilmesi gerekiyor. Bu nedenle ödeme ayarları altında sorduğu ilk soru, bireysel mi yoksa şahıs şirketi mi yoksa kayıtlı bir tüzel kişilik mi olduğunuz. “Şahıs veya şahıs şirketi”ni seçerseniz, ülkenizi, tam adınızı, doğum tarihinizi, adresinizi, telefon numaranızı ve sosyal güvenlik numaranızın son dört hanesini girin.

Kredi kartı bilgilerinizi girin

Etsy ücretlerinizi ödemek için bir kredi kartına ihtiyaç duyuyor. Kredi kartı numaranızı, CCV’yi, son kullanma tarihini ve karttaki tam adı girin. İçiniz rahat olsun, otomatik faturalandırma için kaydolun. Etsy, kartınızı ayın birinde veya ücret eşiğinizi aştığınızda otomatik olarak faturalandırıyor.

Mağazanızı açın

Kredi kartı bilgilerinizi girdikten sonra “onayla” butonu siyaha dönecek. Böylelikle, dükkanınız açılıyor. Artık mağazanızı arkadaşlarınız, aileniz ve takipçilerinizle paylaşabilirsiniz.

Biyografinizi güncelleyin

Kısa bir özgeçmiş ve fotoğraf ekleyerek, potansiyel müşterilere mağazanın arkasındaki ustayı gösterebilirsiniz. Böylelikle, satıcıların yaptıkları şey için ilhamlarını paylaşmaktan hoşlandıkları bir yer olabiliyorsunuz.

Mağaza politikalarınızı belirleyin

Bir alıcının, sohbet yoluyla ileri geri gelen soruları ortadan kaldırmaya yardımcı olmak için sahip olabileceği soruları önceden tahmin etmek istersiniz. Böylelikle herhangi bir anlaşmazlık durumunda bir politika bölümü de yardımcı olacak.

Instagram’dan satış yapmak için gerekenler

Instagram’dan satış yapmak günümüz işletmeleri için olmazsa olmazlar arasında yer alıyor. Peki buna sıfırdan nasıl başlanıyor?

Instagram alışverişi, doğrudan profilinizden ilgi çekici bir alışveriş deneyimi oluşturmanıza olanak tanıyor. Her gün milyonlarca Instagram kullanıcısı, sevdikleri şeyleri satın almak için akışlarını keşfediyor. Ürünlerinizi daha fazla göze çarpmaya hazır mısınız? Üstelik Instagram mağazanızı açmanın ücretsiz ve başlaması oldukça kolay.

Instagram’dan satışı yapmak için hazırlık aşaması

Instagram’da bir şeyler satmayı öğrenmek ilk başta göz korkutucu görünebilir. Ancak bunun oldukça basit olduğunu göstereceğiz. İşte Instagram mağazasında nasıl satış yapılacağına ilişkin 8 adımlık bir plan:

Doğru nişi bulun

Instagram’daki niş pazarınızı anlamak, sizi hedef tüketicinizin zihnine sokuyor. İsteklerini ve ihtiyaçlarını ve ürün veya hizmetinizin onlara nasıl hitap ettiğini keşfedeceksiniz.

Bir Instagram işletme profili edinin

Artık niş alanınızı bildiğinize ve iyi bir takipçi kitlesine sahip olduğunuza göre, hesabınızı bir Instagram işletme profiline dönüştürmenin zamanı geldi. Instagram Business hesapları, ürün veya hizmet satan markalar veya şirketler için başvurulacak seçenekler arasında yer alıyor. Bir işletme hesabına geçmek için tek yapmanız gereken Ayarlar, Hesap’a gidip Hesap türünü değiştir’e dokunmak .

Bir Instagram mağazası kurun

  • Ayarları seçin ve Oluşturucu’ya dokunun , buradan Instagram Alışverişi Ayarla’ya tıklayın
  • Kataloğunuzu bağlayın veya bir ortak kullanın
  • Web sitenizi girin (Instagram’ın doğrulaması gerekecek)
  • Ödeme seçeneğinizi ayarlayın
  • Satış kanallarını seçin
  • En az bir kataloğa ürün ekleyin
  • İyi göründüğünden emin olmak için mağazanızı önizleyin

Alışveriş için gönderiler oluşturabilirsiniz

Alışveriş için gönderiler oluşturarak kullanıcı dikkatini çekebilirsiniz. Böylelikle etiketler, kullanıcılara fiyatı, ürün adını gösteriyor. Ürünü sepetlerine eklemelerine veya satın almak için web sitenize gitmelerine olanak tanıyor.

Düzenli gönderiler de oluşturun

Alışveriş yapılabilir gönderiler oluşturmak için yapmanız gereken tek şey, ya yepyeni bir gönderi oluşturmak ya da mevcut bir gönderiyi etiketlerle güncellemek.

Instagram Checkout’u kullanın

Instagram kısa bir süre önce mağaza sahipleri için Instagram checkout adlı yeni bir özelliği kullanıma sundu. Şu anda yalnızca ABD’deki mağaza sahipleri bu özelliğe sahip ancak Instagram daha sonra daha fazla ülkeye yayılmayı planlıyor. Instagram ödeme özelliği ile müşterileriniz, uygulamadan çıkmak zorunda kalmadan sevdikleri ürünleri satın alabilirler.

Sergey Brin Google’a geri döndü!

0

Sergey Brin yapay zeka çalışmalarını ilerletmek için Google’a geri döndü. Bu geçiş, yapay zeka alanında önemli bir transfer oldu.

Google’ın kurucuları Sergey Brin ve Larry Page, oy kullanma güçleri sayesinde şirket üzerinde halen tam kontrole sahip olmalarına rağmen, şirketlerine uzun süredir müdahaleci bir yaklaşım benimsiyor. Larry Page buna sadık kalsa da bildirildiğine göre Sergey Brin son zamanlarda Google’da çok daha sık görünüyor. Şirketin ChatGPT rakibi Google Bard gibi yapay zeka çabalarında ilerlemesine yardımcı oluyor.

ChatGPT ile ilgili yankı uyandıran aldatmaca geçen yılın sonlarında başladığından beri, konuya aşina olan kişilere atıfta bulunarak, Sergey Brin’in her hafta yaklaşık üç ila dört gün Google ofislerine geldiğini bildirdi. Kurucu, özellikle şu anda piyasada mevcut olan ChatGPT gibi diğer modellerden daha iyi performans göstermesi beklenen yeni nesil yapay zeka modeli Gemini’yi inşa eden yapay zeka ekibiyle birlikte çalışıyor.

Sergey Brin geri döndü

Sergey Brin, şirket bölgedeki birçok önemli araştırmacıyı kaybettikten sonra bazı kilit personeli seçerek işe alım sürecini desteklemek için rolünü çoğunlukla kullanıyor. Google ve Alphabet CEO’su Sundar Pichai, yeni keşfedilen katılım konusunda endişeli görünmüyor ve hatta bildirildiğine göre bunu memnuniyetle karşılıyor ve teşvik ediyor.

WSJ ile konuşan bazı çalışanların iddia ettiği gibi, kurucu ortak yapay zekayı yıllarca bir kenara itti. Güya en son gelişmeleri yakalaması gerekiyordu ve bir noktada, bugünlerde yapay zeka çevresinde gördüğümüz birçok gelişmeye öncülük eden Google’ın Beyin bölümünün ilk çalışmalarını görmezden geldiğini kamuoyuna itiraf etti. ChatGPT’nin başarısının ardından Google, geniş çapta ünlü büyük dil modeli chatbot’a bir yanıt bulmak için uğraştı. Şirket, OpenAI’nin rakip ürünü olan Google Bard’ı tanıtmak için bir lansman etkinliği düzenledi. Google Bard, genel olarak daha az karmaşık ve hatalara daha yatkın olarak algılanıyordu ve kodlama gibi birkaç temel yetenekten yoksundu. Ancak son birkaç ayda, araç çok şey yakaladı. Google, Bard’a gelen en son kozlardan biri olan Google Lens entegrasyonu ile burada geniş ürün yelpazesine güvenebilir.