E-ticarette rekor geldi!

iyzico, ETİD ve Dogma Alares tarafından hazırlanan Türkiye E-Ticaret Ekosistemi Raporu’na göre e-ticaret sektörünün büyüklüğü 2022 yılında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın yaklaşık yüzde 6’sına karşılık gelen 801 milyar TL’lik bir ekonomik büyüklüğe ulaştı. Ayrıca e-ticaret işlem sayıları 2020 yılındaki değerinin 2 kat üzerine çıkarak 4.8 milyar adede yükseldi.

E-ticaret dünyasının geldiği noktayı, alternatif ödeme yöntemlerinin katkısını ve e-ihracatın önemini, iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu ile konuştuk.

Rapora göre; ortalama sepet tutarlarında da 2020’den 2021’e 13 TL, 2021’den 2022’ye 79 TL’lik bir yükseliş görüldü. Raporda, ilerleyen dönemde kredi kartı, banka kartı ve kapıda nakit ödeme gibi geleneksel ödeme yöntemlerine ek olarak, ön ödemeli kartlar, A2A (hesaptan hesaba) ödemeler, dijital cüzdanlar, alışveriş kredileri, kripto paralar ile gerçekleştirilen ödemeler ve şimdi al sonra öde (BNPL) gibi alternatif ödeme yöntemlerinin de payının artması beklendiği kaydedildi.

Türkiye E-Ticaret Ekosistemi Raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Pandemi döneminde artan E-ticaret ivmesi devam ediyor

Rapor,  pandemi döneminde artan e-ticaretteki büyüme ivmesinin kısmen yavaşlatmış olsa da hem Türkiye’de, hem de  dünyada gücünü korumayı sürdürdüğünü ortaya koydu. Özellikle pandemi döneminin tüketicilerde alışveriş alışkanlıklarında kalıcı bir değişiklik yarattığını vurgulayan rapora göre; 2022 yılında dünya ölçeğinde 5.7 trilyon ABD doları değerinde pazar payı elde eden e-ticaret, 100.2 trilyon ABD doları değerindeki küresel gayri safi hasılanın yüzde 5,7’sini temsil etti. E-ticaretin global perakende satışlar içindeki payı ise  yüzde 22 oldu.

Rapora göre; Türkiye’de rakamlara bakıldığında; e-ticaret sektörünün büyüklüğü, 2022’de Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) yaklaşık yüzde 6’sına karşılık gelen 801 milyar TL’lik ekonomik hacme ulaştı.,Son 5 yılın verilerine bakıldığında ise  e-ticaretin GSYİH’den aldığı pay düzenli bir artış göstererek yüzde 2,8’ e yükseldiği kaydedildi. Bu yükselişin yüzde 1,6’sı 2019 yılından bu yana pandemi etkisiyle kaydedilen büyümeye yönelik olarak kayıtlara geçti.

Türkiye’deki e-ticaret faaliyetlerinin, toplam perakendeden aldığı yüzde 16,5’lik pay ile piyasa dinamikleri açısından benzer ülkelere göre daha büyük bir ağırlığa sahip olsa da, raporda  sektörde önemli bir büyüme potansiyeli olduğu vurgulandı .

Rakamlar etkileyici

  • Türkiye’de e-ticarette ortalama sepet tutarlarında 2020’den 2021’e 13 TL, 2021’den 2022’ye 79 TL’lik bir yükseliş gözlendi. Aydan aya yıllık en büyük hacim artışı Temmuz ve Ağustos aylarında yüzde 200 seviyelerinde gerçekleşti.

En çok alışveriş Black Friday’de. Okula dönüş ile başlayan sonbahar dönemi ve Black Friday, Cyber Monday gibi özel kampanya dönemleri, alışverişlerin sonbahar ve yılbaşı arasındaki zaman diliminde en yüksek seviyesine ulaşmasını sağlıyor.  Günlük işlem sayılarının ortalamaya göre değeri açısından ilk sırada ortalamanın 1,3 katı işlemin gerçekleştiği ‘Okula Dönüş’ dönemi, hemen ardından ise ‘Black Friday haftası’ geliyor.

Rapor, e-ticaret platformlarını kullanan kullanıcı sayısının bir önceki yıla göre yüzde 2,2 arttığını gösteriyor. Ayrıca 2022 itibarıyla kadın ve erkek kullanıcıların oranı sırasıyla yüzde 58 ve yüzde 42 olarak kayıtlara geçerken, kadınların payının 2021’e göre yüzde 10 artış kaydettiği görüldü.

  • E-ticarette satış hacmi ve işlem sayısı bazında en yüksek Pazar payına sahip ürün kategorileri 2022 yılında sırasıyla moda ve aksesuar, elektronik ve teknoloji, kozmetik ve kişisel bakım, hizmet, turizm ve seyahat olarak gerçekleşti. Bu beş sektör, satış hacmi bakımından e-ticaret sektörün yüzde 63’ünü ve işlemlerin yüzde 66’sını oluşturdu. En dikkat çeken büyüme kozmetik ve kişisel bakım kategorisinde yaşandı. Küresel e-ticarette 2022 yılı yapılan işlemlerin üçte ikisi alternatif ödeme yöntemleri ile gerçekleşti. Türkiye’de ise geleneksel yöntemler küresel ortalamanın iki kat üzerinde tercih edildi. Kredi kartı en çok tercih edilen ödeme yöntemi olurken, banka kartı mikro işletmeler dışındaki tüm işletmelerde en çok tercih edilen ikinci ödeme yöntemi oldu.
  • Satıcıların en yoğun bulunduğu üç coğrafi bölge Marmara, İç Anadolu ve Ege olurken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde en çok satıcıyı barındıran illerin bölgesel hacimden en yüksek payı almadığı kaydedildi.
  • Ayrıca iyzico’nun e-ticaret müşterilerine ödeme güvenliği sunmak ve satış sonrası hizmetlere ulaşmalarında kolaylık sağlayan ürünü Korumalı Alışveriş ile tamamlanan işlemlerin payı  2021’de yüzde 1,5 iken 2022’de yüzde 1,7’ye yükseldi. Bugüne kadar 5 milyondan fazla tüketici tarafından kullanılan iyzico Korumalı Alışveriş, özellikle iyzico ile Öde ve havale/EFT yöntemleriyle yapılan alışverişlerde tercih ediliyor.
e-ticaret

iyzico CEO’su Orkun Saitoğlu, Türkiye E-Ticaret Ekosistemi Raporu çıktılarına göre Türkiye’deki e-ticaret hacminin yukarı yönlü bir trend sergilemeye devam ettiğini belirtti. Saitoğlu, Pandeminin sona ermesiyle küresel ölçekte e-ticaret sektörünün büyümesinin yavaşladığını ancak dijitalleşmenin hızlanması ve tüketici deneyimlerinin kusursuzlaştırılmasının da etkisiyle internetten alışveriş tüketicilerde kalıcı bir davranış halini aldığının görüldüğünü belirtti. Türkiye’nin ve dünya ticaretinin önemli bir payını korumaya devam ettiğini de vurguladı. Saitoğlu; “Türkiye’deki e-ticaret sektörü 2020’den 2021’e gerçekleşen yüzde 69’luk artışı takiben 2021’den 2022’ye yüzde 110’luk bir artışla 801 milyar TL’lik satış hacmine ulaştı. İyzico’nun güvenli ödeme altyapısı sayesinde alışverişin etrafında demokratik bir ekosistem varlığı sağlarken, geliştirdiğimiz “iyzico Korumalı Alışveriş” çözümü ile güvenli ödeme altyapısını kullanıcılarla buluşturduğumuzu ve bu sayede bilinirliği az olan markalar için bir güven simgesi haline geldiğimizi söyleyebilirim. ‘iyzico ile Öde’ seçeneği ile kullanıcılarımıza hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde işlem sağlayabilme imkanı sunuyoruz.  Herhangi bir bankacılık hizmeti almayan milyonlarca kullanıcıya da online alışveriş imkanı sağlıyoruz. E-ticaret ve ödeme sistemleri alanındaki trendlerin de etkisiyle önümüzdeki yıllarda “iyzico ile Öde” ve diğer alternatif ödeme yöntemlerinin kredi ve banka kartı harcamalarından alacağı pay artacaktır” dedi.

Dogma Alares Kurucu Ortağı Erdal Güner ise şunları söyledi; “Dünya genelinde e-ticaret, perakende sektörüne getirdiği pratiklikle birlikte hizmet sektörü için de önemli bir alışveriş kanalı haline geldi. Türkiye, dinamik nüfusu ve dijital çözümlere yatkınlığı sayesinde e-ticaret hacimleri ve işlem sayılarının yıldan yıla sürekli artışına şahit oluyor. Coğrafi konumu itibarıyla küresel ticaret için bir köprü ve lojistik merkez konumunda bulunan Türkiye, e-ihracat teşvikleriyle sektördeki satıcıların ve pazaryerlerinin küresel boyutta rekabete dahil olabilmelerine imkan tanıyor. Yapay zeka, günümüz e-ticaret deneyimini iyileştirmek için etkin bir biçimde kullanılıyor. E-ticarette maliyet ve süre yönetimi daha da fazla önem arz ediyor. Yayınladığımız bu rapor, yerel ve küresel ölçekte istatistikler ve eğilimlerin ışığında, Türkiye’deki e-ticaret faaliyetinin bugünü ve yarınını anlamak adına önemli bir kaynak oluşturacak.”

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Emre Ekmekçi de Türkiye’deki e-ticaret payının genel ihracat içindeki payının yüzde 1’den yüzde 4’lere çıkarılması gerektiğini söyledi. Ekmekçi; “Artık yabancı müşterilere nasıl ürün satabileceğimiz, pazar çeşitlendirmesi konuları sektörde en çok konuşmamız gereken konular olmalıdır” dedi. “E-ticarette faaliyet gösteren işletme sayısında pandemi döneminde 7 kat artışın yaşandığı belirtilirken, bu yıl itibarı ile e-ticarete giriş yapan KOBİ’lerde yavaşlama olduğuna dikkat çekildi. Sektöre dair açıklanan destek kararlarının yeni iş modellerinin önünü açmasını beklediklerini dile getiren Ekmekçi, sözlerine şöyle devam etti; “Aynı zamanda bu desteklerin aracı, toplayıcı, e-ihracatçı modellerini ortaya çıkaracağını öngörüyoruz. Bundan sonra bize düşen, destekleri doğru kullanıp ihracatı artırmak. Destekler kapsamında yararlanıcılar için pazara giriş rapor desteği, dijital pazaryeri tanıtım desteği, e-ihracat tanıtım desteği, sipariş karşılama hizmeti, depo kira desteği, yurt dışı pazaryeri entegrasyon desteği, çevrim içi mağaza ve hedef ülke e-ticaret paydaşlarından alınan hizmet desteği ile pazaryeri komisyon gideri desteği sektör açısından değerli.”

Türk start-up WearTechClub, spor fuarı ISPO’dan ödülle döndü!

Geliştirdikleri giyilebilir spor ürünleriyle ISPO Fuarı kapsamında düzenlenen, Spor ve Sağlık Zirvesi FitTech Summit’e katılım daveti alan tek Türk Start-up şirketi WearTechClub, 25 ülkeden 300’den fazla girişimci arasından birinci seçilerek ISPO Accelerator Ödülü’nü ülkemize getirmeyi başardı. Almanya’nın Münih şehrinde 1970 yılından bugüne, her yıl gerçekleştirilen ve dünyanın spor trendlerini belirleyen ISPO Fuarı’na bu yıl, İstanbul Teknik Üniversitesi teknoloji merkezi Arı Teknokent bünyesinde çalışmalarına devam eden Türk teknoloji ve spor start-up şirketi WearTechClub damga vurdu. 

Spor endüstrisine yön veren, spor dünyasının en büyük buluşması ISPO Fuarı kapsamında düzenlenen Spor ve Sağlık Zirvesi FitTech Summit’e katılım daveti alan tek Türk Start-up şirketi WearTechClub, geliştirdikleri yenilikçi giyilebilir spor ürünleriyle 25 ülkeden 300’den fazla girişimci arasından birinci seçilerek ISPO Accelerator Ödülü’nü ülkemize getirmeyi başardı. 

Özgül Dalkılıç, WearTechClub

WearTechClub, giyilebilir spor ürünleriyle kişiselleştirilmiş akıllı spor deneyimi sunuyor

WearTechClub, kumaşa entegre sensör teknolojisi aracılığıyla kullanıcıların sağlık verilerini takip eden ve gerektiğinde uyarı gönderen akıllı spor kıyafetleri ve akıllı telefon uygulamaları geliştiriyor. İstanbul Teknik Üniversitesi teknoloji merkezi Arı Teknokent iş birliğiyle çalışmalarını sürdüren WearTechClub, geleceğin teknolojilerini bugünden geliştirerek İTÜ Arı Teknokent vizyonunu da en iyi şekilde ortaya koyuyor ve Türk girişimciliğinin sesini, uluslararası arenada duyurmaya devam ediyor.

WearTechClub giyilebilir spor ürünleri; güneş enerjisini elektrik enerjisine dönüştürebilen, kalp atış hızı ya da kandaki oksijen miktarı gibi verileri ölçebilen, kişinin fiziksel hareketlerini anlamlı sağlık verilerine dönüştürebilen teknolojilerle donatılıyor. Sürdürülebilir kumaş teknolojisi ve akıllı sensörlerin entegrasyonu ile kullanıcılara benzersiz bir deneyim sunan WearTechClub giyilebilir spor ürünleri; sürekli takip edilen sağlık verilerini, bulut sistem aracılığıyla kullanıcısının telefon, bilgisayar ve akıllı saatine aktararak spor deneyimini kişiselleştiriyor ve spor deneyiminin kalitesini arttırıyor. Tekstil, elektronik ve bilgisayar mühendisleri, tasarımcılar, akademisyenler ve sporculardan oluşan güçlü ekibi ile performansı arttıran, inovatif ve yeni nesil bir spor giyim markası olmaya odaklanan WearTechClub, aynı zamanda karbon ayak izini düşürmek üzere geliştirdiği teknolojilerle sürdürülebilirliği de önceliklendiriyor. 

WearTechClub, Türk kadınının girişimciliğini ve yenilikçi vizyonunu tüm dünyaya duyuruyor!

İstanbul Teknik Üniversitesi, Endüstriyel Tasarım Bölümü’nden mezun olan ve 15 yıl boyunca Türkiye’nin en büyük reklam ajanslarında sanat yönetmeni görevini üstlenerek başarılı projelere imza atan Özgül Dalkılıç, 2017 yılında spor markası TightClub’ı kurdu. Sadece bir spor giyim markası olarak değil aynı zamanda bir performans hareketi olarak kurgulanan marka, her sporcunun ve hatta her bireyin hayattaki hedeflerine ulaşmak için kolektif güce ihtiyacı olduğu inancıyla hayata geçirildi. Genç Türk kadınının girişimciliğini ve enerjisini temsil eden, yenilikçi vizyonunu en iyi şekilde ortaya koyan TightClub bugün; İngiltere, Avusturya, İtalya, Almanya ve Lübnan’a ihracat yaparak 25.000’den fazla kullanıcıya ulaşıyor.

ISPO Fuarı spor trendlerinin nabzını tutmaya devam ediyor

ISPO spor fuarı, Almanya’nın Münih şehrinde ilk kez 1970 yılında gerçekleştirildi. O günden bu yana spor giyim ve spor malzemeleri markalarını buluşturarak, katılımcılara eşsiz bir deneyim sunan ISPO Fuarı’nı her yıl 40 binden fazla katılımcı ziyaret ediyor. Spor endüstrisindeki lider markaları, tasarımcıları, üreticileri, iş ve spor dünyasından profesyonelleri bir araya getirerek spor sektörüne yön veren ISPO Fuarı, spor alanında en büyük ve en ilham verici platform olmasıyla tüm dünyada önemli bir rol üstleniyor. ISPO Fuarı’nda katılımcılar; spor modası ve trendleri, spor ekipmanları, outdoor malzemeleri, sporcuların performansını artıran teknolojiler ve spor aksesuarları gibi birçok alanda yenilikleri keşfetme imkanı buluyor. 

Epson’dan akıllı kumaş üretimine yatırım!

0

Epson, iletken kumaşlar üreten Japon girişim şirketi AI Silk’e yatırım yaptı. AI Silk’in yüksek performanslı özel kaplama tekstil ürünü ‘LEAD SKIN’, herhangi bir kumaşı iletken hale getiriyor. Böylece ipek, süet, polyester veya dokuma kumaşlar giyilebilir cihazlarda, biyolojik ölçümlerde, tıpta veya otomotiv sektöründe kullanılabiliyor.

Seiko Epson Corporation (Epson) ve yan kuruluşu Epson X Investment Corporation, EP-GB Yatırım Ortaklığı adlı ortak bir fon aracılığıyla Japon girişim şirketi AI Silk Corporation’a yatırım yaptı. Tohoku Üniversitesi’nden çıkan bir girişim olan AI Silk, ‘LEAD SKIN’ adında yüksek performanslı bir iletken tekstil ürünü geliştirip üretiyor.

İletken tekstiller, biyolojik ölçüm ve elektriksel kas uyarımı (EMS) gibi uygulamalar, otomotiv parçaları ve giyilebilir cihazlar için malzeme olarak kullanılıyor. Ancak bu alanlarda birkaç sorun ortaya çıkıyor. İletken direnç iletkenlik hassasiyetini etkileyebiliyor. Dokunma hissi ve özelliklerdeki değişiklikler (paslanma) konforu ve güvenliği etkiliyor. Ayrıca, üretim maliyeti ve dayanıklılık konularında da sorunlar yaşanabiliyor.

AI Silk tarafından geliştirilen ve üretilen yüksek performanslı iletken tekstil olan LEAD SKIN, bu sorunları çözüyor. AI Silk, ipek, polyester, dokunmamış kumaşlar ve süet gibi çeşitli malzemeleri iletken hale getirmeyi başardı. Bu başarı, Tohoku Üniversitesi’nde icat edilen özel bir iletken polimer kaplama teknolojisini benimseyerek üretim sürecini önemli ölçüde iyileştirerek elde edildi. Bu teknoloji, ileten direnci azaltarak hassasiyeti artırıyor. Aynı zamanda tekstilin dokunsal hissini, dokusunu, konforunu ve dayanıklılığını iyileştirirken üretim maliyetini de düşürüyor.

Tıp sektörü büyüyor

AI Silk, bu hisse senedi tahsisatını kullanarak LEAD SKIN’in hacimli üretimini genişletmeyi hedefliyor. Şirket, Japonya’nın ötesine geçmeyi ve EMS ürünleri gibi otomotiv parçaları ve giyilebilir cihazlar için LEAD SILK’i bir malzeme olarak satmayı planlıyor. Ayrıca, tıp alanına da genişlemeyi hedefliyor.

Epson, insanlara fiziksel/zihinsel sağlık temelli zenginleşmiş yaşamlar sürmelerini sağlamayı amaçlıyor. Epson, biyolojik verileri günlük yaşam aracılığıyla yakalayarak yeni değerlere dönüştüren bir arayüz teknolojisi olarak LEAD SKIN’i gördüğü için AI Silk’e yatırım yapmaya karar verdi. Gelecekte Epson, özel teknolojileri, ürünleri ve hizmetleri temelinde çeşitli ortaklıklar ve sinerjiler yaratarak sürdürülebilir bir toplumun oluşturulmasına yardımcı olacak.

Microsoft yapay zeka desteği için kaç dolar alacak?

Microsoft, ürün yelpazesinde üretken AI yeteneklerini nasıl kullanıma sunduğuna dair yeni ayrıntılar sundu ve Copilot’un Microsoft 365 E3, E5, Business Standard ve Business Premium müşterileri için kullanıcı başına aylık 30 dolar karşılığında müşterilere sunulacağını duyurdu.

Copilot, şirketin iş verimliliği ve işbirliği uygulamaları paketinde yer alan ve Excel verilerini analiz etmek, PowerPoint sunumları tasarlamak ve Teams toplantılarını özetlemek de dahil olmak üzere görevleri otomatikleştirebilen ve içerik oluşturabilen bir üretken yapay zeka asistanı.

Microsoft, Copilot yaygın ve yerleşik bir kullanıma ulaştığında bu fiyatlandırmanın yürürlüğe gireceğini söyledi, ancak bunun ne zaman olabileceğine dair henüz bir zaman çizelgesi paylaşmadı. Şu anda, 600 küresel kurumsal müşteri erken erişim programına kaydoldu.

Şirket ayrıca Microsoft 365 ve Dynamics 365 tekliflerinin bir parçası olarak Sales Copilot adlı yeni bir rol tabanlı yardımcı pilot ekledi.

Daha önce piyasaya sürülen Microsoft 365 Copilot ve Dynamics 365 Copilot ile karıştırılmamalı, üretken AI asistanının bu yeni formunun işletmeler için tasarlandığını söyleyen Microsoft, asistana Outlook, Teams, Dynamics 365 Sales dahil olmak üzere işletmeler tarafından kullanılan araçlar aracılığıyla erişilebileceğini de sözlerine ekledi.

Microsoft’ta iş uygulamalarından sorumlu kurumsal başkan yardımcısı Emily He, Sales Copilot’un yeteneklerinden bazılarının Dynamics 365 Satış verilerine dayalı bağlamsal e-postalar oluşturmayı, satış toplantılarından önce Outlook, Teams ve Dynamics 365’ten müşteri verilerini birleştirdikten sonra özetler sağlamayı ve Teams toplantıları sırasında gerçek zamanlı ipuçları sağlamayı içerdiğini söyledi.

Sales Copilot’un Salesforce gibi diğer CRM sistemlerine konektörler aracılığıyla da bağlanabileceğini de sözlerine ekledi.

Şirket, Sales Copilot’un hem bağımsız bir abonelik olarak genel olarak kullanıma sunulduğunu hem de müşterilerin mevcut Dynamics 365 Sales Enterprise ve Premium lisanslarının bir parçası olarak hiçbir ek ücret ödemeden dahil edildiğini söyledi.

Ek olarak şirket, işletmelerin tüm ilgili pazarlama verilerini tek bir platformda almasına yardımcı olmak için Dynamics 365 Müşteri İçgörüleri teklifinde müşteri verilerini ve müşteri yolculuğu düzenleme yeteneklerini birleştirdiğini söyledi.

İşletmeler, doğal dil istemleri aracılığıyla pazarlama, satış ve hizmet genelinde bağlamsal olarak ilgili müşteri yolculuklarını düzenlemek için Dynamics 365 Customer Insights içindeki Copilot’u kullanabileceklerini söyledi.

Şirket, bu yeni Copilot yeteneklerinin bu yıl Eylül ayında genel kullanıma sunulmadan önce gelecek aydan itibaren önizlemede olacağını ve yeni özelliklerin 365 Customer Insights aboneliğinin bir parçası olarak dahil olacağını da sözlerine ekledi.

İnternetten ne satabilirim? E-ticaret istatistikleri

İnternetten ne satabilirim konusunda bu işe yeni başlamak isteyen kullanıcılar merakla aramalar yapıyor. Bu yazımızda basit ve temel önerileri listeledik.

E-ticarette başarılı olmak için üç şeye ihtiyacınız var: satılacak yüksek talep gören ürünler, bunları pazarlama becerileri ve başarılı olma dürtüsü.

Ancak satılacak popüler ürünler bulmak zor olabiliyor. Çevrimiçi olarak trend olan ürünleri bulmanıza yardımcı olmak için bu listeyi paylaşıyoruz. Listede, 2023’te küçük işletme fikirlerini harekete geçirecek veya belki de mevcut çevrimiçi mağazanıza eklemek için harika bir ürün fikri verecek 17 trend ürünü bulunuyor. Her niş ürün farklı bir hedef kitleye yönelik olduğundan, yeni müşterilere ulaşmak için ilgili pazarlama ipuçlarını içeriyor. İnternetten ne satabilirim konusunda bu yazıda sizler için örnek ürünler listeliyoruz.

İnternetten ne satabilirim? Örnek ürünler

Elektrikli aksesuarlar

Keywords Everywhere’den alınan verilere göre, “elektrikli alet aksesuarları” terimi ayda 27.100 arama alıyor. “Alet aksesuarları” gibi alt kategoriler de ayda 1.300 aramaya sahip. “Alet kutusu aksesuarları” ayda 1.900 arama alıyor. İnternetten satabileceğiniz bazı ürünler şu şekilde:

  • Elektrikli matkaplar
  • Darbe sürücüleri
  • Daire testereler
  • Tablo testereler

Köpek oyuncakları

Şu anda trend olan ürünler listemizde ikinci sırada köpek oyuncakları yer alıyor. Değeri 8.1 milyar dolar olan küresel evcil hayvan oyuncak pazarı, 2023’ün ilk yarısında patlayıcı bir büyüme yaşadı.

Shot bardakları

Shot bardakları, Shopify’da 2023’te en çok satılan ürünlerden biri oldu. Shot bardakları, özellikle parti mevsiminden yararlanabileceğiniz yaz aylarında, yılın her zamanında satış yapmak için mükemmel çözüm sunuyor.

Kılıflar

Son zamanlarda ortaya çıkan trend ürünler arasında slipcovers yer alıyor. Ev eşyaları bölümündeki diğer trend ürünlere benzer şekilde, muhtemelen evden çalışma trendinden dolayı bir artış görüyoruz. Slipcovers, kanepeleri ve aşk koltuklarını evcil hayvanlardan, çocuklardan, kirden ve dökülmelerden koruyor. Kaliteli bir kılıf, mobilya değiştirmekten daha ucuz olması avantaj sağlıyor.

Duvar plakaları ve kapakları

Pek çok ev dekor ürünü gibi, duvar plakaları ve örtüleri de pandemi sırasında internette en çok satan ürünlerden biri haline geldi. Ne kadar çok insan evde kalırsa, evi çeki düzen vermeye ve rahat bir atmosfer yaratmaya o kadar eğilimli oluyor.

Perde ve örtü halkaları

Son aylarda perde halkası satışlarında artan bir trend var. İnsanlar evde daha fazla zaman geçiriyor ve ev tasarımları üzerine merakları artıyor. Shopify’da “Perde halkaları” ayda 22.200 aramaya sahip. Başarılı bir SEO stratejisi ön plana çıkmayı sağlayabiliyor.

Dolap düğmeleri ve kulpları

Ev tadilatı, e-ticaret mağazaları için en trend niş alanlardan biri olacak şekilde şekilleniyor. 2029 yılına kadar, kabin donanımı pazarının satışlarının 14.2 milyar doları aşması bekleniyor. Perakendeciler ayrıca mağazalarını bu nişte dolap kulpları, bağlantı elemanları, sürgüler, kilitler, menteşeler ve kulplar dahil olmak üzere en trend ürünlerle dolduruyor.

Yapay zeka Google’ın elektrik faturasını düşürüyor

Google, veri merkezlerine güç sağlamak için kullandığı elektrik miktarından tasarruf etmek için yapay zekayı kullanıyor.

Google’ın AI araştırma şirketi DeepMind tarafından geliştirilen makine öğrenimi sayesinde, merkezleri soğutmak için kullanılan enerjiyi şaşırtıcı bir şekilde yüzde 40 oranında azaltmak mümkün oldu.

Google Arama, Gmail, YouTube ve Google’ın tüm hizmetlerini destekleyen kendi merkezlerine makine öğrenimini uygulayarak verimliliklerini artırmayı başarıyor. Kullanılan algoritmalar ve yöntemler, büyük üretim tesislerinde veya daha büyük ölçekte enerji şebekesindeki israfı azaltmak için iklimlendirme sistemlerine de aktarılabilir.

DeepMind’in kurucu ortağı Mustafa Süleyman, “Yapmaya çalıştığımız şey, gelen bilgi işlem yükünün ne zaman ineceğini daha doğru bir şekilde tahmin ederek soğutma sistemine güç sağlamak için esasen daha az enerji kullanan daha iyi bir tahmin modeli oluşturmaktır” dedi.

“Ayrıca gerçek zamanlı olarak, soğutma sisteminin parametrelerini, bilgi işlemden gelen talebi daha yakından karşılayacak şekilde ayarlıyoruz.”

DeepMind'in kurucu ortağı Mustafa Süleyman
DeepMind’in kurucu ortağı Mustafa Süleyman

Sistem nasıl çalışıyor?

Temelde sistem, üzerine konulan talebe cevap vermek ve mümkün olduğunda ihtiyaç duyulan elektrik miktarını azaltmak için tasarlanmıştır.

Google’da doğrudan kullanım için DeepMind bina projeleri bölümü olan Süleyman’ın Dougal ekibi, derin sinir ağlarını kullanarak algoritmalar oluşturdu. Ağ türü, beynin işlevlerini taklit etmeyi amaçlar ve yapay bir Donald Trump karakteri yaratmaktan Alzheimer gibi ciddi hastalıkların tedavisine kadar birçok şeyde kullanılabiliyor.

DeepMind ekibi, veri merkezleri tarafından toplanan beş yıllık verileri topladı ve olası sunucu kullanım miktarına dayalı olarak veri merkezinin ne kadar enerjiye ihtiyaç duyacağına dair bir tahmin modeli oluşturdu. Her bir sinir ağı, sıcaklıklar, güç kullanımı, pompa hızları ve daha fazlası hakkında verilerle besleniyor.

Makine öğrenimi, büyük veri kümelerini kullanarak “eğitilebildi” ve merkezlerin nasıl çalıştığına dair bir insanın yapabileceğinden daha fazla örnek tutabildi.

Süleyman, “Geleneksel olarak bir insan, veri merkezinin çalışmasını kontrol eden birçok düğmeyi manuel olarak ayarlar,” dedi. “Her insan oldukça farklı performans gösterdiğinden, tüm veri merkezlerinde performansta bariz bir şekilde çok fazla değişiklik var.”

Google, son aylarda çalışan bir veri merkezini kontrol ederken, yapay zekanın “soğutma için kullanılan enerji miktarında sürekli olarak yüzde 40’lık bir azalma elde edebileceğini” söyledi.

Oluşturulan algoritmalar, genel öğrenen bir yapay zeka olacaktı. Bu, diğer senaryolara uygulamanın mümkün olabileceği anlamına geliyor. Süleyman, “Google dışında birçok uygulama var” dedi.

“Bunu büyük ölçekli enerji dağıtımına uygulamak için çok fazla potansiyel olduğunu düşünüyoruz, bu yüzden biraz düşünüyoruz ve bu konuda birkaç kişiyle erken görüşmeler yapıyoruz.”

Yeni Hyundai KONA satışa sunuldu!

0

Hyundai, B-SUV segmentine tasarımı ve teknolojileriyle bambaşka bir bakış açısı getiren KONA modelini Türkiye’de de satışa sundu. Bir önceki jenerasyona göre daha geniş, daha teknolojik ve daha dinamik olan model, tek bir gövde altında 3 farklı motor tipine yer veriyor. Her birinde farklı kullanım özellikleri ve görsellik sunan Yeni KONA, daha fazla sportif sürüş ve dinamizm isteyen tüketiciler için de N Line versiyonunu öne çıkarıyor. KONA N Line, dinamik ve agresif çizgilerle desteklenmiş dış görünüşünü 198 beygir gücündeki turbo beslemeli motorla perçinlemiş oluyor. İçten yanmalı benzinli motorların yanısıra geleceğin mobilitesi için de tamamen elektrikli KONA modelini de yılın son çeyreğinde satışa sunmaya hazırlanan Hyundai, tüm seçeneklerde en son teknolojilere, üst düzey konfora ve pratik kullanım özelliklerine yer veriyor.

• Hyundai, tasarımı, teknolojisi ve konforu artırılmış Yeni KONA ile B-SUV’da atağa kalkıyor.

• Baştan sona yenilenen Hyundai KONA, tek bir gövdede 3 farklı motor tipine yer verecek.

• Elektrifikasyon stratejisinde önemli bir rol oynayan KONA EV ise son çeyrekte geliyor.

• Yeni KONA, dinamik N Line versiyonuyla da performans tutkunlarına sportif bir sürüş sunuyor.

Şık tasarım öğeleri

Tüm dünyada hızla yükselen bir trend haline gelen B-SUV segmentinde tüketicilerin dikkatini farklı tasarım öğeleri ve üst düzey sürüş dinamikleriyle çeken Hyundai, Yeni KONA’nın ön ve arka bölümünde pürüzsüz bir görünüm sunuyor. Ön ve arkada yer alan çizgi şeklindeki aydınlatma grubu, köpekbalığını andıran burundan başlayarak yumuşak bir şekilde eğim gösteren bagaj kapağına kadar benzersiz bir silüet oluşturuyor. Yeni KONA, EV varyantında da piksel lambalarla daha da farklılaşıyor ve bu ikonik tasarım güzelliğini uygulayan ilk Hyundai modeli olarak bir adım öne çıkıyor.

B-SUV modelin sportif karakteri ise entegre ön ve arka lambalara sahip çamurluk eklentileriyle daha dinamik bir hale getiriliyor. Kama oranlarına sahip yan paneller de tavan hattından arka spoylere kadar uzanan karakteristik krom çıta ile vücut buluyor. Özel olarak tasarlanmış çok kollu 18 inç jant tasarımı ise KONA’nın tüm versiyonları için bir ilk.

İçten yanmalı benzinli motorlar ve hibrit versiyona ek olarak sunulan tamamen elektrikli KONA da  birçok tasarım özelliğini daha farklı bir dokunuşla ileriye taşıyor. KONA Elektrik, ön tampondaki radyatör ızgarası yerine üç boyutlu bir süsleme ile ayırt ediliyor. Benzinli ve hibrit seçenekler, daha fazla vurgu için siyah çamurluk kaplaması kullanıyor.

KONA Hibrit, üst ve alt aktif hava kanatçıklarını (AAF) kullanırken benzinli motorlar ise daha düşük bir sürtünme katsayısı için sadece üst hava kanatçığıyla donatılmış. Bu aktif hava kanatları, otomobilin aerodinamik performansını geliştirirken aynı zamanda benzinli ve hibrit versiyonlara EV benzeri bir görünüm kazandırıyor.

Performanstan ilham alan N Line versiyonu ise sportif görüntüsünü vurgulamak için kanat şeklindeki tampon, çift susturucu ve gümüş renkli marşpiyel kullanıyor. Daha agresif ön ve arka tasarım için plastik eklerden faydalanan N Line, 18 inçlik özel alaşım jant tasarımıyla da sportif görüntüsünü belirginleştiriyor. 

Daha büyük ve daha ferah iç mekan

Çarpıcı tasarım, ileri teknoloji ve olağanüstü rahatlığı tek bir seferde sunan Hyundai KONA, daha fazla yolcu konforu ve depolama için daha geniş ve çok yönlü iç mekan sağlıyor. Ayrıca, önceki nesle kıyasla 60 mm daha uzun dingil mesafesi, 77 mm daha uzun diz mesafesi ve ikinci sıradaki koltuklarda 11 mm daha yüksek baş mesafesi ile sınıfının en iyi değerlerini sunuyor. Sınıfının en büyüğü olan ikinci sıradaki omuz mesafesi ise 1.402 mm. Böylece yolcular için “en iyi yaşam alanı” gibi bir unvana sahip. KONA’nın sadece 85 mm kalınlığındaki ince ve sert koltukları da arkadaki yolcular için daha fazla yaşam alanı anlamına geliyor. Yeni KONA, iki farklı döşeme seçeneğine sahip. Standart Siyah tek tonlu iç mekan, kırmızı dikiş detaylarıyla N Line versiyonda sunulurken diğer modeller ise gri iki tonlu seçenekle satışa sunuluyor. 

Heyecan verici dinamiklere sahip üst sınıf KONA, geniş iç mekanı ve sağlam duruşu, sofistike bir sadelikle birleştirirken tüm bu özelliklere ek olarak da direksiyon simidinin arkasına yerleştirilmiş sütun tipi elektrikli vites kolu, bardak tutucular, büyük çantalar için saklama gözleri ve geniş orta konsolla genişliği artırıyor. Tamamen katlanabilir ikinci sıra koltuk ve arka bölme de geliştirilmiş yükleme kolaylığını destekliyor. Bu sayede en yüksek düzeyde kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak için 466 lt (VDA’ya göre koltuklar yatıkken 1.300 litreye kadar) kargo alanı sağlıyor. Bu yeni boyutlar, etkileyici bir şekilde yüzde 30 oranında artan bir uzunluk ve bagaj kapasitesi anlamına geliyor.

Hyundai Yeni KONA, 12,3 inçlik entegre çift ekranıyla ergonomik olarak konforlu kullanımı desteklerken, özellikle uzun mesafeli sürüşlerde bir adım öne çıkıyor.

Yeni KONA, sürücü odaklı mimariyle tasarlanan geniş ve esnek iç yaşam alanı ile kendi segmentinde üstün konfor ve ferahlık sağlıyor. Açık modüler düzen ve yatay kokpit mimarisi, daha geniş kabin alanıyla birleştiğinde hem sürücünün hem de yolcuların ihtiyaçlarını karşılarken sadeliği ve ferahlığı da cömertce vurgulamış oluyor. 

Yeni genişletilmiş açılır tavan ise daha iyi bir araç içi deneyimi sağlıyor. İç mekana daha fazla ferahlık katan bu donanım, aynı zamanda temiz havanın ve güneş ışığının kabine dolmasına da izin veriyor.

Daha fazla rahatlık için sınıfının en iyisi teknolojiler

Yeni jenerasyon KONA’nın özelleştirilebilir akıllı elektrikli bagaj kapağı, kullanıcılar için ek bir kolaylık. Sürücüler, bagaj kapağının açılma yüksekliğini ve hızını bilgi-eğlence sistemi ekranından ve ayrıca bagaj kapağının tercih edilen yüksekliğinde üç saniye boyunca kapatma düğmesine basarak seçebiliyor. Ayrıca, KONA’nın koltuk konumu ayarları için de entegre bellek sistemi ve kablosuz şarj sistemi de dahil olmak üzere çoklu şarj bağlantı noktaları da daha fazla mobilite deneyimi sunuyor. Kullanıcılar, KONA’nın orta konsolunda bulunan kablosuz hızlı şarj pedi ile uyumlu cihazlarını hareket halindeyken de zahmetsizce şarj edebiliyor. Bu şarj sistemiyle beraber 15 W’a kadar performans sergileyen araç, ayrıca hem sürücü hem de yolcular için önde iki USB-C şarj portu ve bir de 12V elektrik prizi bulunduruyor. Arkadaki yolcular da iki adet USB-C şarj cihazını sürüş boyunca rahatlıkla kullanabiliyor.

Yeni KONA ile daha güvenli sürüş

Baştan sona yenilenen otomobil, daha dinamik bir sürüş ve yol tutuşu için geliştirilmiş özelliklerle birlikte geliyor. Geleneksel vites kolu yerine direksiyona entegre elektrikli vites değiştirme, hassas ve güvenli bir gelişmiş deneyim sunmak için daha hızlı ve sezgisel olarak görev alıyor. Direksiyon simidinin arkasına yerleştirilen bu vites kolu, eşyalar için daha fazla alan ve düzenli bir iç görünüm de sağlarken, dinamik kullanıma da olanak sağlıyor. Yeni KONA, Ön Çarpışma Önleme Asistanı (FCA), Şeritte Kalma Asistanı (LKA), Kör Nokta Çarpışma Önleme Asistanı (BCA), Güvenli Çıkış Uyarısı (SEW) gibi çeşitli gelişmiş sürücü destek sistemleriyle (ADAS) geliyor. Akıllı Hız Limit Yardımı (ISLA), Sürücü Dikkat Uyarısı (DAW), Kör Nokta Görüntüleme Asistanı (BVM), Uzun Far Yardımı (HBA), Akıllı Hız Sabitleme Kontrolü (SCC) ve Şerit Takip Asistanı (LFA) gibi çeşitli sürüş kolaylığı işlevleriyle sunuluyor.

Güvenli park menavrası için de Çevre Görüş Monitörü (SVM), Arka Çapraz Trafik Çarpışma Önleme Asistanı (RCCA), İleri/Yan/Geri Park Mesafe Uyarısı (PDW), Geri Görüş Kamerası gibi çeşitli gelişmiş teknolojiler sunuyor. KONA, hibrit versiyonda da Uzaktan Akıllı Park Yardımı (RSPA) özelliği sunuyor.

Motor ve şanzıman seçenekleri

Türk tüketiciler, Yeni KONA modelini dört farklı motor seçeneği ile tercih edebilecek. İçten yanmalı benzinli motor seçenekleri 120 beygirlik (200 Nm tork) 1.0 litrelik T-GDi Elite DCT ile başlarken, daha fazla performans için 198 beygir (265 Nm tork) gücündeki 1.6 T-GDi N Line öne çıkıyor. Kullanıcılar, yakıt ekonomisi için de 141 PS’lik kombine çıkış ve 265 Nm’ye kadar tork ile etkileyici hızlanma ve yüksek verimlilik sağlayan 1.6 lt GDi Hibrit versiyonu satın alabilecekler. Bu motor seçenekleri, turbo versiyonlarda 7 ileri Çift Kavramlı Şanzımanla (7DCT) kombine edilirken, hibrit versiyon ise 6 ileri Çift Kavramlı Şanzımanla (6DCT) ile geliyor. Hyundai KONA, N Line versiyonda dört tekerlekten çekişle sunulurken diğer seçenekler ise önden çekişli olarak satın alınabiliyor.

Hyundai, elektrifikasyonda standartları yeniden belirleyen tamamen elektrikli versiyonu ise 2023 yılının son çeyreğinde satışa sunacak. Tek bir gövde altında üç farklı motor tipini zengin donanım seçenekleri ve akıllı teknolojilerle sunan Hyundai, KONA modeliyle beraber B-SUV segmentinde daha fazla aktif olmayı hedefliyor.

Fiyatlar:

Hyundai Kona 1.0 T-GDi Elite 1.612.000 TL

Hyundai Kona 1.6 Hibrit 1.795.000 TL

Hyundai Kona 1.6 T-GDi N Line 1.826.000 TL

Meta’nın yapay zekası Llama 2, ChatGPT’ye meydan okuyor!

0

Meta, dil performansında önde gelen OpenAI GPT-4 modeline meydan okuyabilecek, Llama 2 olarak adlandırılan yeni dil modeli (LLM’ler) setini Microsoft Azure üzerinden yayınladı. Meta, şirketlerin kendi özel modellerini ücretsiz olarak üzerine oluşturabilmeleri için yeni modelleri açık kaynak olarak sunuyor.

Meta, Llama 2 modellerini Microsoft Azure bulutundan kolayca erişilebilir hale getirmek için Microsoft ile ortaklık kurduğunu söylüyor.

Önceden eğitilmiş ve ince ayarlanmış Llama 2 modellerinin boyutu 7 milyar ila 70 milyar parametre arasında değişiyor. Llama 2 araştırma makalesi özetinde, “Modellerimiz, test ettiğimiz çoğu kıyaslamada açık kaynaklı sohbet modellerinden daha iyi performans gösteriyor, yardımseverlik ve güvenlik için insan değerlendirmelerimize dayanarak, kapalı kaynaklı modeller için uygun bir alternatif olabilir.” ifadesi yer alıyor.

MetaFast Company’ye Llama 2 modellerinin orijinal Llama 1 modellerinden %40 daha fazla jeton (kelime veya kelime parçaları) üzerinde eğitildiğini ve 4.000 jetona kadar çok daha uzun istemleri okuyup hatırlayabildiğini söyledi.

Meta, çalışmalarını desteklemek ve en iyi AI yeteneklerini işe almak için büyük ve güçlü bir AI araştırma organizasyonuna ve bol miktarda paraya sahip. Şirket yıllardır kendi büyük dil modelleri üzerinde çalışıyor, ancak OpenAI’nin yaptığı gibi diğer şirketlerden bunlara erişim için ücret almak yerine modellerinin çoğunu açık kaynak kullanmayı seçti.

Mevcut AI silahlanma yarışının ortasında, çoğu AI geliştiricisinin yöntemleri hakkında giderek daha gizli hale geldiği zaman, Meta, modellerin çeşitli sürümleri için parametre ağırlıklarını ve başlangıç kodunu içeren Llama 2’nin geliştirilmesi hakkında araştırma makalesi yayınladı. Bununla birlikte, araştırma makalesi, geliştiricilerin Llama 2’yi eğitmek için kullandıkları tam eğitim ve insan koçluğu yöntemlerini tekrarlamaları için yeterli ayrıntı içermiyor.

Cisco yapay zekâ ile iş hayatını yeniden tasarlıyor.

Llama 2, performansı ve esnekliği nedeniyle açık kaynak topluluğundan şimdiden yüksek notlar alıyor.

Bununla birlikte, bazıları Llama’nın OpenAI‘in modellerine henüz tüm alanlarda (örneğin kodlamada) meydan okuyamayabileceğine dikkat çekti. Nvidia Kıdemli AI Bilimcisi Jim Fan, ”HumanEval’de, StarCoder veya kodlama için özel olarak tasarlanmış diğer birçok model kadar iyi değil.” diyor. “Bununla birlikte, Llama-2‘nin önemli ölçüde gelişeceğinden çok az şüphem var.”

Meta’nın Microsoft ile giderek daha yakın ilişkisi, kısmen Microsoft’a ait olan ve AI modellerini çalıştırmak için gereken devasa bilgi işlem gücü için büyük ölçüde Microsoft’un Azure sunucularına dayanan OpenAI için de etkileri olabilir.

Cisco, üstün hibrit iş deneyimini desteklemek ve her konum, cihaz ve uygulamada erişimi basitleştirmek için tasarladığı yeni güvenlik çözümü Cisco Secure Access’i tanıttı.

Geliştiriciler artık Azure AI model kataloğundan Llama 2’yi seçebilecek ve üzerine inşa etmeye başlayabilecek; ortaya çıkan özel modeller Microsoft bulutunda barındırılacak.

Meta, Azure bulutunda bulunan içerik filtreleme ve diğer güvenlik araçlarını kullanabileceklerini söylüyor ve Llama 2’nin “Windows’ta yerel olarak çalışacak şekilde optimize edilmiş” olduğunu da sözlerine ekledi. Ancak Llama 2, Azure’a özel değil; Amazon Web Services, Hugging Face ve diğerleri aracılığıyla da kullanılabiliyor.

Meta, geçen hafta metin istemlerinden yüksek kalitede görüntüler üreten ve mevcut görüntüler için altyazılar yazan CM3leon adlı yeni bir metinden görüntüye modeli duyurduğunda OpenAI ve Google’a ciddi bir şekilde meydan okuma hırsının sinyalini verdi.


Elon Musk’ın xAI yapay zekası neyi araştıracak?

Elon Musk, yapay zeka girişimi xAI ile uzaylılarla neden temas kurmadığımızı çözmeyi hedefliyor.

Cumartesi günü, galaktik keşif şirketi SpaceX’in kurucusu Musk, Twitter Spaces’ta yeni şirketi xAI’nin yapay bir genel zeka ve entelektüel görevleri yerine getirebilen ve insanlardan daha zeki hale gelebilen yapay zeka yaratmayı hedeflediğini açıkladı.

Bu yapay zekanın “evrenin gerçek doğasını anlayacağına” ve karanlık madde, karanlık enerji ve yerçekimi ile ilgili gizemleri çözeceğine inanıyor. Belki de Fermi paradoksu olarak bilinen şeyi de çözebilir.

Fermi paradoksu nedir?

Musk için yıllardır süregelen bir ilgi konusu olan bu paradoks şu soruyu soruyor: İstatistiksel olarak şimdiye kadar çoktan yapmış olma ihtimalimiz yüksek olmasına rağmen, teknolojik olarak gelişmiş başka zeki yaşamlarla neden karşılaşmadık ya da kanıt bulamıyoruz? Ve uzaylı yaşamının belirtilerini bulamadıysak, bu onların var olmadığı anlamına mı geliyor?

Paradoks, ilk nükleer reaktörün arkasındaki adam olan ve bir keresinde bir uzay gemisinden atlayan uzaylıları gösteren bir New Yorker çizgi filmini okuyup tartıştıktan sonra “Herkes nerede” diye soran Enrico Fermi’ye atfedilir.

Daha sonra konuşmayı hatırlayan arkadaşları, fizikçinin, uzaylıların neden henüz dünyayı ziyaret etmedikleri konusunda, bu büyüklükte bir uzay yolculuğunun kesinlikle mümkün olmadığı da dahil olmak üzere birçok teori ortaya attığını söylüyor.

NASA’nın Dünya Dışı İstihbarat Araştırma Enstitüsü’ne göre, “Fermi, mütevazı miktarda roket teknolojisine ve aşırı miktarda emperyal teşvike sahip herhangi bir uygarlığın tüm Galaksiyi hızla kolonileştirebileceğini kavradı.” “Milyonlarca yıl içinde, her yıldız sistemi imparatorluğun kanatları altına alınabilir.”

Araştırmacılar bu paradoksu açıklamak için birden fazla teori sağladılar. Biri, tıpkı bizim gibi uzaylıların, teknolojik ilerlemelerin fosil yakıtların kullanımına dayalı olduğu ve nihayetinde medeniyetlerinin iletişim kurmadan yok olmasına yol açan bir sistem yarattığını varsayıyor.

Diğer teoriler, uzaylılar tarafından gönderilen radyo sinyallerinin henüz Dünya’ya ulaşmadığını, zeki yaşamın diğer gezegenlerin dışından ziyade içlerinde yaşadığını veya uzaylıların daha az zeki bir türle konuşmak istemediğini öne sürüyor.”

Musk’ın Fermi paradoksuna olan ilgisinin büyük bir kısmı, ve xAI yapay zekası ile bu paradoksu çözme isteği, bizim evrendeki zeki yaşamın yegâne belirtileri olduğumuz yönündeki “endişesinde” yatıyor. Musk, 2018’de “Uzay yolculuğu yapan bir medeniyet haline gelerek ve yaşamı diğer gezegenlere yayarak bilincin ışığını korumamızın gerekli” demişti.

Tesla güneş enerjisiyle şarj olacak

Tesla, elektrikli otomobil sahiplerinin araçlarını güneş ışığıyla şarj etmelerine izin veren yeni ‘Charge on Solar‘ özelliğini piyasaya sürdü.

Bu özelliği ilk olarak bu yılın başlarında Tesla‘nın mobil uygulama güncellemesinde tespit edilmişti, ancak otomobil üreticisi artık resmi olarak “Charge on Solar” adıyla kullanıma sunuyor.

Maalesef bu özelliği şimdilik yalnızca ABD ve Kanada’da; güneş enerjisi ve Tesla donanımına, yazılımına sahip araç sahipleri kullanabiliyor.

DonanımYazılım
Model S, Model 3, Model X veya Model Y2023.26 veya Üstü
Tesis içinde güneş enerjili güç duvarı23.12.10 veya Üstü
Tesla uygulaması4.22.5 veya Daha Yüksek

Tesla, özelliği; “Charge on Solar ile Tesla aracınız yalnızca Tesla güneş sisteminiz tarafından üretilen güneş enerjisini kullanarak şarj edebilir. Elektrikli aracınızı şarj etmek için ekstra enerji kullanmak, evinizin güneş sisteminin değerini en üst düzeye çıkarır. Güneş sınırlarında Şarjı ayarlamak için Tesla uygulamasını kullanın ve aracınızın ekstra güneş enerjisi kullanarak şarj olmasını sağlayın.” şeklinde açıklıyor.

“Mevcut şarj seviyeniz sol güneş sürgüsünün altında olduğunda aracınız güneş enerjisinden ve şebekeden şarj olacaktır. Aracınızın şarj seviyesi güneş sürgüsünü geçtikten sonra, aracınız otomatik olarak şarj limitinize kadar yalnızca fazla güneş enerjisiyle şarj olmaya geçer. Güneş enerjisi ve ev yükleri değişkendir, bu nedenle daha hızlı şarj etmek istiyorsanız, daha düşük şarj sınırını istediğiniz aralığa yükseltebilirsiniz.”

Enerji tüketiminizin belirli bir zamanda artacağını biliyorsanız, belirli bir süre sonra güneş enerjisiyle şarj etmeyi durduran bir zamanlama özelliği dahi var.

Bu yönde atılan adımların nereye kadar gideceği henüz belirsiz ama elektrikli arabalar çıkmadan dahi güneş enerjisiyle çalışan araba fikri insanların hayallerini süslüyordu. Bu gidiş, artık o çağın geldiğini gösteriyor.

Threads ve Bluesky da Twitter ile aynı kaderi yaşıyor!

Elon MuskTwitter hakkındaki kararlarının çoğu, özellikle de hizmetteki ılımlılık eksikliği ve kullanıcıların spam ile mücadele etmek için kaç tweet gördüğünü sınırlama kararı nedeniyle ağır bir şekilde eleştirildi. Şimdi, Threads ve Bluesky da Twitter ile benzer sorunlar yaşıyor.

“Spam saldırıları arttı, bu yüzden oran limitleri gibi konularda daha sıkı olmamız gerekecek, bu da aktif insanları istemeden daha fazla sınırlamak anlamına gelecek. Yeni Threads hizmetini yöneten Meta yöneticisi  Adam Mosseri, Pazartesi günü bir gönderide “Bu korumaları yakalarsanız bize bildirin.” diye yazdı.

Temmuz ayı başlarında Musk, doğrulanmamış Twitter kullanıcılarının kaç gönderiyi görebileceğini kısıtlayan geçici tweet görüntüleme oranı sınırlarını duyurdu ve sınırlı işlevsellik için “aşırı düzeyde veri kazıma ve sistem manipülasyonu”nu suçladı.

Twitter kullanıcıları onaylamamalarını haykırdı ve birçok yorumcu spam mantığının sahte olduğunu söyledi. Ancak, şimdi dünyanın en güçlü sosyal medya şirketi olan Meta, aynı spam sorunundan muzdarip gibi görünüyor ve bunu düzeltmek için benzer bir yaklaşım benimsiyor.

Mosseri’nin güncellemesinin ardından bir Threads kullanıcısı, “Kumar ve kripto sitelerini zorlayan botları engellemek için zamanımın yarısını boşa harcıyor gibiyim” dedi. “Burada da aynı. Başka bir Threads kullanıcısı, “Bugün oldukça acımasızdı” yorumunu yaptı.

Bluesky, Twitter‘ın diğer sıcak alternatifi. Bluesky, Twitter‘da daha az ılımlılık ve aşırı ve potansiyel olarak ırkçı gönderilerin geri dönüşü konusunda özellikle endişe duyan kullanıcılar için bir sığınak oldu.

Ancak birkaç habere göre, Bluesky kendi sitesinin polisliğini yapmakta zorlanıyor. Pazar günü Mashable, Bluesky kullanıcılarının, platformun kullanıcıların bu tür isimleri kaydetme yeteneğini engelleyemediği için birkaç hesabın kullanıcı adlarında ırksal hakaretler kullanmasını protesto ettiğini bildirdi.

Bluesky, Mashable’a başlangıçta Çarşamba günü bir hesapla ilgili şikayet aldığını ve 40 dakika içinde kaldırdığını söyledi. Ekip ayrıca, bu tutamaçların bu zaman dilimi içinde oluşturulmasına izin veren kodu yamaladığını söyledi. Aynı zamanda güven ve güvenliğe yatırım yapıyor.

Türkiye, Etsy platformunda en çok satış yapan 10 ülkeden biri

Etsy aracılığıyla evden dünyaya satış yaparak döviz kazanmak mümkün. Etsy’de en çok satış yapan 10 ülkeden biri Türkiye. Ancak yine de bu avantajlı platformdan haberi olmayan geniş bir kitle bulunuyor.

Özellikle evde kendi emeğiyle üretim yapan kadınların Etsy ile döviz kazanma fırsatı olduğuna işaret eden TOBB E-ticaret Meclis Üyesi, Ticimax Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, “Üstelik eğer esnaf muafiyet belgesi alırsanız yılda 250 bin TL kazanca kadar herhangi bir vergi ödemenize gerek yok” dedi. Etsy’de en çok satışı yapılan ürünleri “El yapımı ve kişiselleştirilmiş takılar, el işi malzemeleri, dijital sanat eserleri ve dijital baskılar, defterler, orijinal sticker ve kişiselleştirilmiş kutlama kartları, parti süslemeleri, düğün davetiyesi gibi düğün ürünleri, eşarp ve şallar, vintage parçalar, el yapımı giysiler, ev yapımı banyo ürünleri, ahşap ürünler, kişiselleştirilmiş objeler, havlu, şapka, tığ işi, cep telefon kılıfları, yastık kılıfı, dikiş ve malzemeleri, hediyelik ev eşyaları” şeklinde sıralayan Çiğdemli, “Platformda evde veya atölyesinde ürettiği ya da ürettirdiği, fabrikasyon olmayan orijinal ürünlerle ayda binlerce adetlik satış yapan Türk satıcılar var. Bütün dünyaya satış yapabiliyorsunuz.

100 Milyon Müşteri

Ticimax Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli
Ticimax Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli

Etsy’nin müşteri sayısı 100 milyon, tüm dünyadaki satıcı sayısı ise 8 milyon civarında. Buradan en çok alışveriş yapan ülkeler sıralamasında ilk 5’te ise ABD başta olmak üzere, İngiltere, Kanada, Almanya ve Fransa bulunuyor” dedi. Özellikle kariyeri olmayan, evde kendi beceri ve yeteneklerini kullanarak orijinal ürünler üreten kadınlar için Etsy’nin döviz kazancı sağlama bakımından büyük fırsatlar sunduğunu ifade eden Çiğdemli, “Etsy’de satış yapmak isteyen ama şirketi olmayanlar Ticaret Bakanlığı’nın çıkardığı 7256 sayılı yasaya göre, evde üretilen ya da el ile üretilen ürünlerin internet ortamındaki satışlarında herhangi bir vergi ücreti alınmıyor. Bu durumdan yararlanmak için esnaf muafiyet belgesi almanız gerekiyor. Bu belgeye sahip olduğunuzda yılda 250 bin TL’nin altında kazanıyorsanız herhangi bir vergi ödemenize gerek yok. Ayrıca yıllık elde ettiğiniz internet satışları geliri 35.316 TL’nin altındaysa, vergi mükellefi olmadığınız için fatura kesmeniz gerekmez” bilgisini paylaştı.

Ödenmesi gereken ürün başına listeleme ücretinin 0.20 dolar olduğu bilgisini de aktaran Çiğdemli şunları söyledi: “Sitede işlem ücreti olarak yüzde 5 komisyon, satış için yüzde 6,5 komisyon vardır. Türkiye için Payments komisyonu yüzde 6.5 + 3.00 TL olarak alınır. Etsy Payment sistemi Türkiye’de hizmet verdiği için yaptığınız satışların ödemesini Türkiye’de bulunan banka hesaplarınıza alabilirsiniz.”

Sundukları Etsy entegrasyonu hakkında da bilgi veren Çiğdemli, “Biz de Ticimax olarak sunduğumuz Etsy entegrasyonu ile e-ticaret sitesi onlar için işleri biraz daha kolaylaştırmaya çalışıyoruz. E-ticaret sitenizden yer alan ürün kategorilerini Etsy mağazanıza tek seferde kolayca aktarabiliyorsunuz. Etsy’den yaptığınız satışları çok yönlü pazaryeri entegrasyonun sağladığı avantajlar sayesinde tek bir panelden yönetebiliyorsunuz. Satacağınız ürünlerin yönetimini kolayca yaparken ürün stok ve fiyat güncellemelerinizi de dilediğiniz gibi güncelleyebiliyorsunuz. E-ticaret sitenizi çok yönlü pazaryeri entegrasyonuyla Etsy mağazanıza aktarabiliyor, ürünü yapan kişiye yönelik bilgileri ve yapılma tarihini girerek ürün listeleme süreçlerinizi hızlandırabiliyorsunuz. Ayrıca Ticimax Kampus bünyesinde sunduğumuz ücretsiz eğitimlerle süreç konusunda detaylı bilgi veriyoruz” dedi.

Sateliot, kırsal bölgelere hızlı internet getiriyor

Sateliot, Avrupa çapında kırsal bölgelerde yaşayan 25 milyon vatandaşa uydu bağlantısı üzerinden hızlı internet sağlamak için 3,5 milyon dolarlık ETHER projesine katıldı.

Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen proje, geniş kapsamlı bir 6G telekomünikasyon ağı oluşturmak için yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojileri kullanıyor ve kırsal alanlara hızlı internet erişimini genişletmek için Sateliot’un nano uydu takımyıldızından yararlanacak.

Tarım, lojistik ve deniz taşımacılığı için hızlı internet çözümü

Sateliot yaptığı açıklamada, “ETHER tarafından kullanılan yapay zeka tabanlı çerçevenin, entegre ağın bölümlere ayrılmış yönetimini ve orkestrasyonunu kendi kendine geliştirmesi bekleniyor” dedi. “Yapay zeka ve makine öğreniminin kullanımıyla birlikte karasal ve uzay ağlarıyla oluşturulan bu ‘Ağlar Ağı’, kırsal ve keşfedilmemiş alanlara 5G ve 6G bağlantısı getirmek için nihai araç olacak.”

Projenin aynı zamanda Avrupa’nın 5G ve 6G’deki duruşunu ilerletmesi ve bu ağların gelecekte benzer projelere yatırımı artırmak için faydasını göstermesi umuluyor. Ağı optimize etmeye ve “kendi kendine gelişen” hale getirmeye yardımcı olmak için yapay zeka ve makine öğrenimi devreye giriyor.

Sateliot’un CTO’su Marco Guadalupi, “Projeye girerek, Sateliot ağ entegrasyonunun ön saflarında ilerlerken bir eşiği aşıyor” dedi. “ETHER, toplumumuz ve endüstrimiz üzerindeki etkileri bugün her zamankinden daha somut olan, çeşitli ağları birleştirme ve yapay zeka ve Makine Öğreniminin kullanımı açısından iddialı bir projedir. ChatGPT veya Midjourney gibi gelişmiş yapay zekaların kullanıcı düzeyinde neler yapabildiğine zaten çoktan tanık olduk.”

Bilişim dünyasında gelirleri %74 arttı

0

Türkiye’nin İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması Bilişim 500’ün ilk verilerine göre, 2022 yılında sıralamaya giren şirketlerin toplam geliri, 2021 yılına göre yüzde 74 büyüyerek 372 milyar TL oldu. Araştırmaya katılan 187 şirket yüzde 100’ün üzerinde büyüme gösterdi. 

Türkiye bilişim sektörünün en önemli referans kaynağı olan ve M2S Araştırma Şirketi tarafından bu yıl “Yeni Yüzyılımızda Daha da İleri – Further” mottosu ile gerçekleştirilen “Türkiye’nin İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması-Bilişim 500”de son aşamaya gelinirken, ilk veriler açıklandı. Bilişim dünyasının 2022 performansına projeksiyon tutmaya hazırlanan araştırmaya göre, 2022 yılında sıralamaya giren şirketlerin toplam geliri, 2021 yılına göre yüzde 74 büyüyerek 372 milyar TL oldu. Sıralamaya giren şirketlerin 187 tanesinin yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme gösterdiği araştırmada 2022 yılında 89 yeni şirket yer aldı. En yüksek büyüme, yüzde 501 ile bir yazılım şirketine ait oldu. Araştırmada finans, perakende ve üretim gibi temel sektörler en yüksek teknoloji yatırımlarını yapan sektörler olarak önde olmaya devam etti. 

Türkiye merkezli yazılım üreticileri yüzde 84 büyüdü

Türkiye ekonomisi içerisinde önemli bir yer alan olan ‘Türkiye Merkezli Üretici Yazılım’ kategorisindeki büyüme yüzde 84 olarak gerçekleşti. Aynı zamanda sıralamada yer alan şirketlerin de ortalama büyümesine yakın olan bu oran, Türk bilişim sektöründe itici gücün yazılım olduğunu bir kez daha gösterdi. 

Dolar bazında yüzde 10 büyüme

Araştırmadan elde edilen ilk verileri değerlendiren M2S Araştırma Şirketi Genel Müdürü Özlem Unan, 2022’de Bilişim 500 sıralamasında yer alan şirket gelirlerinin 22 milyar dolar olduğunu belirterek, “Gelirler 10 yıl önceye göre dolar bazında yüzde 41 azalmış durumda. Ancak bu tespite rağmen 2022 yılı sıralamasında yer alan şirketlerin dolar bazında ortalama yüzde 10 büyüdüğünü görüyoruz. Sıralamada yer alan 165 şirket dolar bazında bu ortalamanın da üzerinde büyüme performansı sergiledi.” dedi.

Bilişimin geleceği bulut, yapay zeka ve siber güvenlik yatırımlarında

2022’de iş süreçlerinde verimlilik için yapay zeka ve nesnelerin interneti yatırımlarının arttığını ve bu yatırımların daha da yükseleceğini vurgulayan Özlem Unan, “24 yıldır sürdürdüğümüz araştırma ile bilişim sektörünün neredeyse çeyrek yüzyıldır geçtiği çok önemli kilometre taşlarını ortaya çıkarıyoruz. Bugünün yeni dünya düzeninde operasyonları kolaylaştırmak için sürdürülebilirlik ve dijital dönüşümün önemi herkes tarafından kabul edilmiş durumda. Küresel salgının hızlandırdığı dijital dönüşüm süreciyle sektörün geleceğinin nesnelerin interneti, bulut, yapay zeka ve buna bağlı olarak veri yönetimine ve güvenliğine yönelik yatırımlarla inşa edildiğini görüyoruz. 

Artık operasyonları bulut gibi istediğimiz zaman büyütebildiğimiz ve en güncel teknolojileri kullandığımız bir yapıya taşıdık. Bulut teknolojileri büyümeye devam ederken, regülasyonlara uyumlu olacak şekilde sektörel özelleştirilmiş bulut çözümleri konuşuyoruz. 

Tüm bu teknolojilerin ve verilerin güvenliği en önemli başlık olarak listede yer alıyor. Bu durumun sonucu olarak siber güvenlik çözümleri ve siber güvenlik hizmetleri de önümüzdeki yıllarda hızla büyümeye devam edecek” dedi.

Yapay zeka siteleri listesi

Yapay zeka siteleri ile günlük rutin işlerinizi eğlenceli ve kolay hale getirebilirsiniz. Yapay zeka siteleri listesine mutlaka göz atmalısınız.

Yapay zeka, teknoloji dünyasında çalışma ve yaşama şeklimizi dönüştürüyor. Bu yazımızda hayatınızı kolaylaştıracak 10 harika yapay zeka web sitesini paylaşacağız. Yapay zekanın büyüleyici dünyasına dalmaya ve bu yapay zeka web sitelerinin sunduğu oyunun kurallarını değiştiren çözümleri keşfetmeye hazırlanın.

Synthesia

Synthesia ile artık video prodüksiyonu için saatler harcamanız veya pahalı video prodüksiyon ekipleri tutmanız gerekmiyor. Yapay zekadan güç alan Synthesia, herhangi bir metin parçasını dakikalar içinde kolayca yüksek kaliteli, etkileyici bir videoya dönüştürebilir. Ayrıca Synthesia, sanal insan benzeri sunucularla etkileşimli ve ilgi çekici videolar oluşturmanıza olanak tanır. Yapay zeka tarafından oluşturulan sunuculardan oluşan bir kitaplıktan seçim yapabilir veya kendi sesinizle yapay zekaya sahip bir sunucu oluşturabilirsiniz.

Beautiful.AI

Beautiful.AI, sunum yapma şeklinizi değiştiriyor. Tek yapmanız gereken metninizi girmek ve Beautiful.AI sizin için otomatik olarak çarpıcı sunumlar oluşturacak. Sunuları manuel olarak düzenlemeniz gerekmediğinden, Beautiful.AI’yi kullanmak size çok fazla zaman ve emek kazandırabilir. Ayrıca Beautiful.AI, otomatik düzen tasarımı, akıllı yeniden boyutlandırma, içerik önerileri ve hatta veri analitiği gibi akıllı AI özellikleri sunar. Bu nedenle, kısa sürede harika sunumlar oluşturmak için yapay zeka destekli bir çözüm arıyorsanız, Beautiful.AI sizin için mükemmel bir araç.

Notion

Notion, notlar alabileceğiniz, yapılacak işler, görevler ve programlar oluşturabileceğiniz, projeleri yönetebileceğiniz ve daha fazlasını yapabileceğiniz güçlü bir bulut tabanlı üretkenlik aracı.

Notion’u diğerlerinden ayıran şey, yapay zeka destekli özellikleri. Notları özetlemenize, yazmayı geliştirmenize, içeriği çevirmenize, beyin fırtınası yapmanıza ve daha fazlasına yardımcı olmak için yapay zekayı kullanıyor. Notion, yeni nesil bulut notlarını temsil ediyor. İş akışınızı düzene sokmak ve üretkenliğinizi artırmak istiyorsanız, Notion kesinlikle göz atmaya değer.

Sounddraw

Sounddraw, orijinal ve özelleştirilebilir müziği kolay ve hızlı bir şekilde oluşturmanıza olanak tanıyan çevrimiçi bir yapay zeka müzik besteleme aracı. İstediğiniz müziğin ruh halini, türünü ve uzunluğunu seçmeniz yeterli. Sounddraw, özelliklerinize göre otomatik olarak şarkılar üretecek. Sounddraw’ı kullanmak için herhangi bir müzik becerisine veya bilgisine ihtiyacınız yok. Yeni başlayanlardan yüksek kaliteli müziğe hızlı bir şekilde ihtiyaç duyan profesyonel müzisyenlere kadar herkes için tasarlanmış durumda.

Avatar.AI

Avatar.AI, fotoğraflarınızı etkileyeceği kesin olan harika ve yaratıcı şekillerde değiştirmek için en son yapay zeka teknolojisini kullanıyor. Sadece fotoğrafınızı yükleyin ve tıpkı size benzeyen, ancak çeşitli stil ve senaryolarda yüksek kaliteli, gerçekçi yapay zeka avatarları elde edebilirsiniz. Kendinizi, arkadaşlarınızı ve hatta evcil hayvanınızı çöl punk savaşçılarına, Cadılar Bayramı’nda bir zombiye, bir Instagram modeline, bir video oyunundaki ana karakteri bir mankene dönüştürebilirsiniz. Oluşturulan gerçekçi avatarlara hayran kalacaksınız.

Let’s Enhance

Bulanık fotoğraflarınızı netleştirmenin bir yolunu mu arıyorsunuz? Let’s Enhance yardımcı olabilir. Tek bir tıklama ile fotoğraflarınızın kalitesini artırabilir, anında daha keskin ve net hale getirebilirsiniz. Ayrıca Let’s Enhance, fotoğrafları kalite kaybı olmadan daha yüksek bir çözünürlüğe yükseltmenizi sağlıyor. Fotoğrafçılar, tasarımcılar ve çalışmaları için yüksek kaliteli görüntülere ihtiyaç duyan herkes için mükemmel.

Elektrikli araba ne kadar yakar? Şarj maliyeti hesaplama

Elektrikli araba ne kadar yakar konusunda birçok parametre devreye giriyor. Bu yazımızda ortalama şarj maliyetini listeledik.

Bir elektrikli araç satın almayı veya elektrikli araçla yola çıkmayı düşünüyorsanız, doğal olarak maliyet hesabı yapmak isteyebilirsiniz. Elektrikli araçla yolculukta aslında bunu hesaplamak aslında çok kolay. Ancak farklı senaryolar için kompleks hesaplamalar yapmak gerekebiliyor. Örneğin sürücünün sürüş verimliliği, klimaların durumu, hava durumu gibi birçok parametre bu hesaplamada etkili olabiliyor. Ayrıca şarj istasyonu operatörlerinin farklı fiyatlarda uyguladığı tarifeler de bu hesaplamada doğal olarak etkili oluyor. Hatta evde veya şarj istasyonunda operatöründe şarj etmek de farklılık gösterebiliyor.

Örneğin bir şarj istasyonu operatörünün AC şarj istasyonunda 22 kW’lık şarj istasyonu ile aracınızı şarj edebilirsiniz. Bu da 60 kWh’lik bir araç bataryasının ortalama 3 saatte tamamen dolacağı anlamına geliyor. Bunu 7 Kw’lık bir şarj istasyonu ile şarj ettiğinizde ise yaklaşık 8 saatlik bir şarj süresi anlamına geliyor. Özellikle evlerde 8 saatlik şarj sürelerine ulaşılıyor. Elektrikli araba ne kadar yakar konusunda bu nedenle farklılıklar oluşabiliyor.

DC şarj istasyonları çerçevesinden bakacak olursak, genellikle 50 kW ile 400 kW aralığında şarj kapasitesi sunuyor. Çok kısa sürelerde yüzde 80 doluluk oranı sunan bu istasyonlar, 30 dakika ile 1 saat aralığında tam şarj imkanı sağlıyor.

DC şarjlarda fiyat listesi

  • Trugo – 7,99 TL
  • Eşarj – 7,70-8,20 TL
  • ZES – 9,80 TL
  • Sharz.net – 7,70-9,00 TL
  • GIO – 8,99 TL
  • En Yakıt – 8,00 TL
  • On Charge – 8,50 TL
  • CV Charging Vehicles – 8,00-10,00 TL
  • Neva Şarj – 9,8 TL
  • Beefull – 7,99 TL
  • Tesla – 6,99-8,66 TL
  • VZX – 8,50 TL

Tarife detayına baktığımızda batarya kapasitesi 52.4 kWh olan 314 kilometre menzilli Togg’un şarj maliyeti Trugo istasyonlarında 418.6 TL oluyor. Yani kilometre başına harcadığı tutar 1,33 TL olarak karşımıza çıkıyor.

Genel olarak elektrikli araçların benzinli/dizel otomobillere kıyasla çok daha ekonomik olduğunu söyleyebiliriz. Elbette şarj süreleri ile ilgili soru işaretleri her zaman yaşanmakta olup, bu alanda önemli gelişmeler de paralel şekilde devam ediyor.

Geleceğin meslekleri neler?

Dijitalleşen dünya ile geleceğin meslekleri şekilleniyor. Bu yazımızda geleceğin meslekleri konusunda potansiyeli yüksek işleri listeledik.

Dünya gelişiyor ve giderek daha dijital hale geliyor, peki bu sizin eğitiminiz ve kariyeriniz için ne anlama geliyor? Bu yazıda, gelecekte başarılı olacak 14 işe odaklanıyoruz.

Geleceğin meslekleri için genel bakış

Yazılım geliştiricisi (Diğer kodlama kariyerleri)

Kodlama, teknoloji şirketleri ve araştırmacı grupları arasında hızla en çok aranan becerilerden biri haline geliyor. Remote tarafından 500’den fazla teknoloji çalışanı ve işveren arasında yapılan bir ankette bu alandaki gelişimi ön plana çıkarıyor. Yanıt verenlerin yüzde 37’si yazılım geliştiricilerin gelecekte en önemli teknoloji işi olacağını söylüyor. Bu, yazılım geliştiricilerini ankette genel olarak en üst sıralarda yer alan iş yapıyor.

Blockchain işleri

PwC’nin Time for Trust raporuna göre, blockchain teknolojisi 2030 yılına kadar dünya çapında 40 milyondan fazla işi geliştirecek. Böylelikle finansın geleceği kesinlikle blockchain teknolojisinin yükselişinden büyük ölçüde etkilenecek.

Sanal gerçeklik işleri

Önümüzdeki birkaç on yılda patlama yapacak bir sektör seçmemiz gerekirse, sanal gerçeklik oldukça iyi bir bahis gibi geliyor. En son istatistikler, AR ve VR’nin küresel pazarındaki gelişimi gösteriyor. 2021’de kaydedilen 30.7 milyar dolar pazar boyutuna kıyasla 2024’te 296.9 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor. Bu, neredeyse on kat artış anlamına geliyor. Böylelikle geleceğin meslekleri konusunda sanal gerçeklik ön planda bulunuyor.

Etik hacker

Etik bilgisayar korsanlığı, ağ güvenliği alanında bugün birçok kişinin yaptığı bir iş. Etik korsanların işsiz kalmasının tek yolu, internetin ortadan kalkması ve yerine başka bir şeyin gelmesi. Yani yakın gelecekte veya hiçbir zaman bir gerçeklik gibi görünmüyor.

Büyük veri analisti

Büyük veri dünyası son birkaç yılda gelişti. Statista, küresel büyük veri analitiği pazarının 2025 yılına kadar muhtemelen yüzde 30 büyüyeceğini söylüyor. Yani 68 milyar doların üzerinde gelir elde etmesi bekleniyor.

Yapay zeka işleri

Yapay Zeka, sanal gerçekliğe kıyasla süreç boyunca çok daha ileride. Elon Musk, süper insanlar yaratmak için insanların kafalarına çipler yerleştirmekten bahsederken, yapay zeka teknolojisinin olanakları gerçekten heyecanlandırıyor. Böylelikle geleceğin meslekleri konusunda yapay zeka işleri ön plana çıkıyor.

Veri koruma işleri

Veri işleme ve veri gizliliği ile ilgili yasalar on yılda artıyor. Kişisel verilerimize çok fazla ilgi var. Pazarlama ekipleri tarafından satış yapmalarına yardımcı olmak için ve siyasi departmanlar tarafından hedeflenen kampanyalar oluşturmalarına yardımcı olmak için kullanılabilir.

Gen uzmanları/editörleri

Birleşik Krallık hükümeti, 2030 yılına kadar, yalnızca Britanya’da gen ve hücre terapisi tarafından yaratılan 18.000’den fazla yeni iş olabileceğini tahmin ediyor. Yani genomik tıpla ilgileniyorsanız, bu dikkate alınması gereken bir alan olabilir.

Görev yap para kazan uygulamaları listesi

Görev yap para kazan uygulamaları ile az efor harcayarak para kazanılabiliyor. Bu yazımızda bazı uygulamaları listeledik.

Para kazanmanıza yardımcı olabilecek ve indirilebileceğiniz birçok uygulama bulunuyor. Anketler doldurabilir, giyim ve hatta araba gibi ürünleri çevrimiçi satarak para kazanmakiçin uygulamalar indirebiliyorsunuz. Alışverişleriniz için ödüller ve para iadesi kazanmak için uygulamaları da kullanabiliyorsunuz.

Ödüller kazanarak ve anket doldurarak para kazanabiliyorsunuz. Bunun için uygulamaları kullanmak yeterli oluyor. Çok fazla çaba harcamadan biraz ekstra kazanç sağlanabiliyor. Tek ihtiyacınız olan bir iOS veya Android cihazın bulunması. Uygulamaların çoğunun kullanımı ücretsiz ve kullanıcı dostu özellikler içeriyor.

Görev yap para kazan uygulamaları örnekleri

Toluna

Toluna, kullanıcıların anketleri tamamlayarak ödüller kazanmalarına yardımcı oluyor. Ayrıca kendi anketlerini oluşturmalarına olanak tanıyan bir pazar araştırması uygulaması özelliğinde. Şirket, müşterilerin ürün ve hizmetler hakkında görüşlerini almak için çeşitli markalar, sağlayıcılar ve perakendecilerle ortaklıklar kuruyor.. Ayrıca güncel olaylara dayalı farklı anketler, en iyi veya en son teknoloji araçlarla ilgili anketler vb. oluşturabilirsiniz. Kendi anketinizi oluşturmak size uygulamada ekstra puan kazandırabiliyor.

Swagbucks

Swagbucks uygulaması ile anket doldurabilirsiniz. Çevrimiçi alışveriş, oyun ve video için çeşitli fırsatlar sunuyor. Böylelikle uygulama, puanları alarak fazladan biraz para kazanmanızı sağlayan bir geri ödeme ve ödül uygulaması olarak görev yapıyor. Bu uygulama, puan kazanmanın birçok kolay yolunu sunar ve para kazanmadan önce herhangi bir bekleme süresi yok. Ayrıca, uygulamada listelenen uygun ürünleri satın alarak para iadesi de kazanabilirsiniz. Uygulama fazla ödeme yapmaz ve makul miktarda para kazanmadan önce biraz zaman ve çaba gerektiriyor.

Ipsos iSay

Ipsos iSay, farklı şirketlerden çeşitli ürün ve hizmetler hakkında görüş bildirebiliyorsunuz. Bu görüşler ile ödüller sunan ücretli bir anket sitesi görevi görüyor. iSay uygulaması, bir pazar araştırma şirketi olan Ipsos tarafından yürütülüyor.

Charles Schwab Uygulamaları

Schwab Mobile, kullanıcıların uygulamada bulunan araçları ve kaynakları kullanarak finansal yatırımlarını yönetmelerine olanak tanıyan bir yatırım uygulaması. Böylelikle uygulama, finansal hesaplarınız ile pazar ve yatırım fırsatları hakkındaki bilgilere kolay erişim sağlıyor. Ayrıca uygulama üzerinden işlemlerinizi yönetebiliyorsunuz.

DoorDash/UberEats

DoorDash/UberEats teslimat ortağı olarak çalışmak, para kazanmanın harika bir yolu. Uygulamaya kaydolmak ve ortak olmak nispeten kolay. Yiyecek teslimatlarından para kazanmaya başlamak için birden fazla teslimat ortağına kaydolabiliyorsunuz.

Google ofisleri çalışan memnuniyetine odaklanıyor

Dünyanın dört bir yanında Google ofisleri çalışan memnuniyetine odaklanıyor. Bu yazımızda en iyi Google ofislerini listeledik.

Google, bazı çalışanlara göre en iyi avantajlara sahip. Evcil hayvanlarını işe getirmekten ücretsiz gurme yiyeceklere ve hiç bitmeyen atıştırmalıklara kadar Google birçok avantaj sunuyor.  

Kuala Lumpur, Malezya

Yerel Malezya kültürünü yansıtacak şekilde tasarlanan Google’ın Kuala Lumpur ofisi keşfedilmeyi bekliyor. Doğa ana unsurlarını ofis ortamına taşıyan geniş odalara sahip.

Amsterdam, Hollanda

Bu ofisin her katı, çeşitli departmanları temsil eden bir ‘mağara’ etrafında toplanmış. Tüm çalışanlar, güzel şehre bakan 180°’lik bir manzaraya sahip. Buradaki Google ofisleri Stroopwafel tavan panelleri ve zencefilli duvar kaplamaları gibi Hollanda kültürünün unsurları ofis ortamına harmanlandı.

Orange County, ABD

Rapt Studio tarafından tasarlanan Google’ın Orange County ofisleri 91.000 fit kareden oluşuyor ve dört seviyeye bölünmüş durumda. Dekoratif parçaları, özellikle çatı kaplamasındaki cankurtaran kulesi ile Kaliforniya sahil kültürüne saygı duruşunda bulunuyor.

Tel Aviv, İsrail

Google’ın Tel Aviv ofis alanı kesinlikle grubun en ilgi çekici yerlerinden biri diyebiliriz. Tasarımcılar, “tüm alanların yaklaşık yüzde 50’si, çalışanlara iş birliği yapmaları ve iletişim kurmaları için sayısız fırsat vererek, iletişim ortamlarını genişletmek için tahsis edildi” diyor.

Dublin, İrlanda

Dublin ofisleri 4 binadan oluşuyor. En yüksek olanı 14 katlı olan ‘Google Dock’ olarak adlandırılıyor. Lobi, havalı görünen bir resepsiyon ve oturma alanına dönüştürülen dev ‘Google’ işletme adının yazısını barındırıyor.

Wrocław, Polonya

Wroclaw ofislerinin genel tasarımı oldukça geleneksel yapıya sahip. Ancak Google ofisleri arasında masaj odası gibi çoğumuzu kıskandıracak bazı unsurlar içeriyor.

Diğer Google ofisleri

Tokyo, Japonya

Tokyo’nun ofisleri, ağırlıklı olarak ayırt edici duvar grafiklerine ve şaşırtıcı bir şekilde duvarlarda kumaşlar içeriyor. Minimalist tasarımı, tüm Google çalışanları için bir gereklilik olan akıcı ve yaratıcı fikirlere hitap ediyor.

Hayfa, İsrail

İsrail’de bulunan başka bir Google ofisi, Hayfa’nın dört temasından ilham alan 4 farklı kanadı içeriyor. Bu temalar Deniz, Liman, Doğa ve Yakın Çevre. Ofis tasarımı için kullanılan malzemelerin çoğu demonte pencere ve kapılar gibi geri dönüştürülmüş parçalardan oluşuyor.

Londra, İngiltere

PENSON Group tarafından tasarlanan Londra, Soho ofisi, tasarımında zengin bir Londra gururu duygusu barındırıyor. Tasarımın özellikle dikkat çekici bir yönü, “gizli bahçe” balkon alanı.

Moskova, Rusya

Google’ın Moskova ofisi, Google ofislerinin bazılarından farklı. Gözleri daha az rahatsız eden sıcak ve davetkar renklere sahip. Pratik ama rahat ortamı, üretkenliği ve işbirliğini teşvik ediyor.