AlienFox bulut sistemlerini hedef alıyor

AlienFox bulut sistemlerini hedef alarak, API anahtarlarını ele geçirebiliyor. AlienFox ‘un sürekli güncellenmesi, tespitini zorlaştırıyor.

SentinelLabs araştırmacıları, siber suçluların e-posta ve web barındırma hizmetlerini ihlal etmek için kullandıkları yeni bir araç seti tespit etti.

AlienFox adlı kötü amaçlı yazılım araç seti, “yüksek modüler” olarak tanımlanıyor ve düzenli olarak güncelleniyor. SentinelLabs’in raporuna göre bilgisayar korsanları, AlienFox bulut platformlarındaki yanlış yapılandırılmış ana bilgisayarları tehlikeye atmak ve hassas verileri çalmak için kullanılabiliyor.

SentinelLabs raporundan detaylar

Araştırmacılar raporda: “AlienFox araçları, madencilik için gerekli kaynaklara sahip olmayan minimum hizmetlere yönelik saldırıları kolaylaştırıyor” dedi. Raporda: “Araçları ve araç çıktısını analiz ederek, aktörlerin yanlış yapılandırılmış veya açığa çıkmış hizmetlerden hizmet kimlik bilgilerini belirlemek ve toplamak için AlienFox’u kullandığını bulduk. Uzlaşma, kurbanlar için ek hizmet maliyetlerine, müşteri güveninin kaybına ve düzeltme maliyetlerine yol açabilir” ifadeleri kullanıldı.

Araç seti, yanlış yapılandırılmış ana bilgisayarların bir listesini oluşturmak için LeakIX veya SecurityTrails gibi güvenlik tarama platformlarını kullanıyor. Araştırmacılar, daha sonra API anahtarları gibi hassas bilgileri yapılandırma dosyalarından çekmek için birden çok komut dosyası kullanıyor. Rapor için analiz edilen sürümlerden bazıları, kurban hesapları ve hizmetleri aracılığıyla AWS hesap kalıcılığı oluşturup ayrıcalıkları yükseltmeyi, gönderme kotalarını toplamayı ve spam kampanyalarını otomatikleştirmeyi başardı.

SentinelLabs, AlienFox ile fırsatçı bulut saldırılarının artık kripto madenciliği ile sınırlı olmadığını iddia ediyor. Araştırmacılar, “Kurbanlar için uzlaşma, ek hizmet maliyetlerine, müşteri güveninde kayba ve düzeltme maliyetlerine yol açabilir” sonucuna vardı.

ChatGPT insan zekası ile yarışabilir mi?

0

Doğal dil işleme konusunda çok iyi seviyede olan ChatGPT insan zekası ile kıyaslanıyor. Ancak ChatGPT gerçekten bu seviyeye ulaşabilir mi?

ChatGPT, DALL-E ve Midjourney gibi yapay zeka sistemleri birçok sektörde devrim yaratmaya hazırlanıyor. Ancak yapay zeka uzmanı Pascal Kaufmann, bu yeni yapay zekaların metin ve görüntü oluşturmada o kadar da iyi olmadığını söylüyor.

Starmind.ai ve Mindfire Group’un kurucusu Kaufman, gerçek zekanın esnek bir şekilde tamamen yeni sorunları çözme yeteneği olarak tanımlandığını söyledi. Yapay zekanın doğal dil işleme gibi görevleri yerine getirme yeteneğinden etkilenmek kolay olsa da Kaufman, GPT-3 gibi büyük dil modellerinin zekaya gerçekten sahip olmadan yalnızca taklit ettiğini savundu. Özellikle bu tip çözümlerin, daha önce karşılaşmadıkları zorlukların üstesinden gelme kapasitesinden yoksun olduğunu söyledi. Yani ChatGPT insan zekası ile kıyaslanamayacak şekilde farklı bir seviyede diyebiliriz.

ChatGPT insan düzeyinde zekaya ulaşacak mı?

Örneğin, bu sistemler mevcut içerik üzerinde eğitildikleri için şiir üretebilir ve kod yazabilir. Ancak mizahı anlamak veya empati hissetmek gibi soyut görevleri yerine getiremezler.

Kaufmann: “Bilimsel perspektiften baktığınızda, zekayı gerçekten ölçebilir ve tanımlayabilirsiniz. Zeka, görünmeyen sorunlarla, hesaplanmamış sorunlarla başa çıkma beceriniz olarak ölçülür. Tamamen yeni olan bir şeyi çözebilir misiniz? Bunun gibi büyük dil modelleri ChatGPT daha önce karşılaşmadığı hiçbir şeyin üstesinden gelemez. Bu nedenle zekası sıfırdır” dedi.

Kaufman, yeni üretken modellerin yapay zeka kapasitesinde önemli bir ilerleme olduğunu ve bir dizi sektörde devrim yaratabileceğini kabul etti. Yaratıcı ve görsel çalışmaları verimli bir şekilde üretme, maliyetleri ve geri dönüş sürelerini önemli ölçüde azaltma yeteneklerinin altını çizdi. Ayrıca modellerin, geniş bir bilgi deposuna erişimleri sayesinde benzersiz sorunlara insanlardan daha yaratıcı çözümler üretebileceğini öne sürdü.

Kaufman nihayetinde GPT-3 ve GPT-4 gibi yapay zeka modellerinin yükselişini teknolojik gelişmeleri hızlandıracak bir “kullanışlılık devrimi” olarak nitelendirdi. Ancak, bu modellerin yapay genel zekaya (AGI) yani insan düzeyinde zekaya sahip yapay zekaya ulaşmanın doğrudan bir yolu olmadığını açıkladı.

Teknoloji şirketleri veri talebi baskısı altında

Kolluk kuvvetlerine destek sağlamak amacıyla hükümetlerin teknoloji şirketlerinden veri talebi gündem olmaya devam ediyor. Surfshark bu alanda yeni bir rapor yayınladı.

Kolluk kuvvetleri, son on yılda teknoloji şirketlerinden veri talep etmeye oldukça bağımlı hale geldi. Teknoloji şirketlerinden alınan bilgileri kullanmak, dünya çapında polislerin en güçlü soruşturma tekniklerinden biri oldu.

Tanınmış bir VPN sağlayıcısı Surfshark, hangi ülkelerin hükümetlerinin teknoloji endüstrisinin en büyük şirketleri olan özellikle Google, Apple, Meta ve Microsoft’tan en fazla veriyi talep ettiğini gösteren bir rapor hazırladı.

Surfshark hangi hükümetlerin en çok talepte bulunduğuna göre “en büyük” veri paylaşanları kategorize etmiyor. Böyle bir durumda kazanan muhtemelen Çin olurdu. Ayrıca, Google ve Meta’nın da büyük ölçüde Çin’de faaliyet göstermiyor oluşu bu durumda etkili. Bunun yerine metrikleri, hükümetlerin ülkenin genel nüfusuna göre veri talep ettiği hesap sayısına dayalı olarak hazırladı. Böylece en çok veri talep eden ülkeler olarak sıralanan ülkeler, 100.000 kişi başına en fazla veri talep eden ülkeler oldu. Hükümetlerin teknoloji şirketlerinden veri talebi hakkında hazırlanan raporda öne çıkan ülkeler ise şu şekilde:

Veri talebinde ilk 8 ülke

1)ABD

İncelenen süre boyunca, şirketler ABD hükümetinden gelen 2.451.077 veri talebini tamamladı. Bu, 100.000 kişi başına 728.41 istek anlamına geliyor.

2)Almanya

Şirketler Alman hükümetinden 540.562 hesapla ilgili veri talebi aldı. Bu da 100.000 kişi başına 648,23 talep anlamına geliyor.

3)Singapur

Nispeten küçük bir ülke olan Singapur, listede üst sıralarda yer alıyor. Söz konusu şirketler, Singapur hükümetinden 35.980 hesapla ilgili veri talepleri aldı. Bu, 100.000 kişi başına 607,13 talep anlamına geliyor.

4)Birleşik Krallık

Şirketler, Birleşik Krallık’tan 391.835 hesapla ilgili veri talebi aldı. 100.000 kişi başına 583,37 talep anlamına geliyor.

5)Fransa

Şirketler, Fransız hükümetinden 343.362 hesapla ilgili veri talepleri aldı. 100.000 kişi başına 532,32 talep anlamına geliyor.

6)İrlanda

İrlanda’daki şirketler, 19.648 hesapla ilgili veri talebi aldı. 100.000 kişi başına 395,56 talep oranına tekabül ediyor.

7)Portekiz

İlgili dönemde Portekiz, hükümetten yaklaşık 36.958 kullanıcı hesabıyla ilgili veri talepleri aldı. 100 bin kişi başına 358,89 istek anlamına geliyor.

8)Belçika

Belçika küçük bir ülke ama çok büyük miktarda veriyi polislerle paylaşıyor. Surfshark’ın raporu, incelenen dönemde şirketlerin hükümetten yaklaşık 36.683 kullanıcı hesabıyla ilgili veri talepleri aldığını söylüyor. Bu, 100 bin kişi başına yaklaşık 316,72 istek anlamına geliyor.

Huawei ar-ge harcamaları ile rekor kırdı

Huawei ar-ge harcamalarını ve bu departmandaki personel sayısını artırıyor. Huawei 2022’de ar-ge alanında rekor seviyeye ulaştı.

Huawei, çalkantılı geçen 2022’de işini istikrara kavuşturmak amacıyla Ar-Ge harcamalarını artırdı. Huawei ayrıca Ar-Ge ekibindeki personel kadrosunu da büyüttü.

Şirketin Shenzhen’de düzenlediği kazanç brifinginde, şirketin dönüşümlü başkanları Meng Wanzhou ve Eric Xu, iş portföyünü genişletmeye ve “optimize etmeye” çalışırken şirketin 2022 hedefinin “sürdürülebilir hayatta kalma ve gelişme” olduğunu söyledi.

Huawei ar-ge alanında 2022’de rekor kırdı

Huawei‘nin portföyü artık BİT altyapısı, akıllı cihazlar, bulut, dijital güç ve akıllı otomotiv hizmetlerini içeriyor. Bununla birlikte, finans söz konusunda ise Wanzhou, işletmenin “güçlü dayanıklılık ve esnekliğe” sahip olduğunu söyledi.

Wanzhou, Ar-Ge yatırımının yıllık yüzde 13,2 artarak 2022’de 23.5 milyar dolarlık rekor seviyeye ulaştığını duyurdu. Şirket ayrıca Ar-Ge departmanına ek personel getirerek çalışan sayısını yüzde 6,2 artırdı ve Ar-Ge personeli sayısını 114 bine çıkardı. Böylelikle Huawei’nin Ar-Ge personeli tüm işgücünün yarısından fazlasını kapsıyor. Huawei ar-ge harcamaları ve personel sayısını birlikte artırarak iş sürdürülebilirliğini de sağladı.

Ayrıca Huawei, net karda yıllık yüzde 68,7 düşüşle 5.1 milyar dolara ulaştı. Ancak 2021 yılında Huawei’nin Honor alt markasını sattığı da hesaba katıldığında bu düşüş normal diyebiliriz.

Huawei’nin kurumsal işi neredeyse üçte bir oranında büyüyerek (yüzde 30) 19.37 milyar dolara ulaşırken, tüketici işi yüzde 11,9 düşerek 31.2 milyar dolara ulaştı.

Elon Musk’ın Federal Çalışma Yasalarını İhlal Ettiğine Karar Verildi!

ABD 5. Daire Temyiz Mahkemesi, Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu’nun (NLRB) Elon Musk’ın 2018 yılında attığı bir tweet’te, sendikalaşmaları halinde çalışanların hisse senedi opsiyonlarını kaldıracağını söyleyerek, çalışanların ücretlendirilmesi konusunda yasadışı tehditlerde bulunduğuna hükmeden önceki kararını onadı.

elon musk

Elon Musk, Tesla’nın 2018 yılında fabrikalarında grev yapan işçilere yönelik yasal ihlallerde bulunduğu iddiasıyla federal bir mahkeme tarafından suçlu bulundu. Amerika Birleşik Devletleri 9. Bölge Temyiz Mahkemesi, Musk’ın Federal Çalışma Kanunu’nu ihlal ettiğine karar verdi.
Mahkeme ilgili tweet’in silinmesine karar verdi. Ayrıca Tesla’nın daha önce California’daki fabrikasında bir sendika kampanyası örgütlediği için atılan işçiyi işe iade etmesi ve geri ödeme yapması gerektiği yönündeki da kararı onayladı.

Tesla Grev Yapan İşçileri Sindiriyor

Dava, 2018 yılında attığı bir tweet iddiasıyla Elon Musk’a karşı açıldı. Tweet, Tesla’nın California’daki fabrikasında grev yapan işçilerin eylemlerini protesto ediyor. İşçiler, fabrikada kötü çalışma koşulları ve ücretlerdeki adaletsizlik nedeniyle greve gitmişlerdi. Musk ise tweet’inde işçilere, fabrikaya dönmeleri karşılığında ödeneklerinin korunacağını söyledi. Ancak, mahkeme Musk’ın tweet’inin greve son vermek için bir taktik olduğunu belirtti. Bu da Federal Çalışma Kanunu’na aykırı bir durum. Mahkeme, Tesla’nın grev yapan işçileri taciz ettiğine ve disipline ettiğine de dikkat çekti.

Bu karar, Tesla’nın işçi haklarına karşı yaptığı diğer suçlamaları da yeniden gündeme getirecektir. Geçtiğimiz yıllarda, Tesla’nın fabrikalarında çalışan işçiler, kötü çalışma koşulları ve düşük ücretler nedeniyle şikayetlerde bulundu. Bu şikayetler, şirketin üretim hızını artırmak için çalışanların sağlığını riske attığı iddialarını da beraberinde getirdi.

Tesla’nın insan kaynakları yönetimiyle ilgili olarak kendilerini zor durumda buldukları ilk olay değil.

Son zamanlarda, Tesla’nın çalışma koşulları ve işçi haklarına yönelik eleştirilerin arttığı görüyoruz. Bu gelişmeler, şirketin itibarını, performansını ve Tesla’nın gelecekteki faaliyetlerini de olumsuz etkileyecektir.

Windows 11 kullanımı ne durumda?

Windows 11 kullanımı durdurulamaz bir şekilde büyümeye devam ediyor. StatCounter bu alandaki yeni istatistikleri paylaştı.

StatCounter tarafından yayınlanan yeni rapora göre, Windows 11 sürekli ve durdurulamaz büyüme gösteriyor. Microsoft’un en son işletim sistemi, kullanım oranı ile yüzde 21’e ulaştı ve artık her beş Windows PC’de bulunuyor. Özellikle arayüzde sağlanan kolay kullanım imkanı ile Windows 11 kullanımı hızla artıyor.

Windows pazarındaki güncel durum

Mart 2023’te Windows 11 1,81 oranında kullanıcı daha kazandı ve yüzde 19,13’ten yüzde 20,94’e yükseldi. Bununla birlikte, Microsoft’un Windows 7 ve 8.1’i sonlandırdığı Şubat 2023’teki kadar sert olmasa da Windows 10 kullanımı da yükseldi. Mevcut pazar lideri, bir önceki aya göre 0,17 puan artışla yüzde 73,48’e ulaştı.

Beklendiği gibi, Microsoft’un Genişletilmiş Güvenlik Güncelleştirmeleri programının (ESU) sona erdiğini duyurmasının ardından kullanıcılar Windows 7 ve 8.1’den daha hızlı ayrılmaya başladı. Windows 7 düşüşüne devam ederek yüzde 3,72’ye gerilece ve 1,62 puan kaybetti. Windows 8.1 şu anda Şubat 2023’e göre 0,3 puanlık bir düşüşle yüzde 0,84’lük küçük bir oranı elinde tutuyor. Böylelikle son veriler şu şekilde oldu:

  • Windows 10 – %73,48
  • Windows 11 – %29,94
  • Windows 7 – %3,72
  • Windows 8.1 – %0,84
  • Windows 8 – %0,51

Diğer işletim sistemleri (Android, iOS, macOS, ChromeOS, Linux ve diğerleri) göz önüne alındığında, Windows en popüler ikinci işletim sistemi olmayı sürdürüyor. Listede birinci sırada ise Android yer alıyor.

Çin’in çip üretim makinelerine erişimi kısıtlanıyor

Çip üretim makineleri için erişim kısıtlaması uygulayan ülkeler arasında Japonya’da katıldı. ABD ve Hollanda’nın ardından Japonya da Çin’e yönelik kısıtlama uygulayacak.

Japonya, 23 tür yarı iletken üretim ekipmanı üzerindeki ihracat kontrollerini sıkılaştıracağını duyurdu. Yeni kurallar Temmuz 2023’te yürürlüğe girecek. Bu kurallarla birlikte Nikon ve Tokyo Electron gibi şirketlerin araçlarını dünya çapında yaklaşık 160 bölgede satmak istiyorlarsa Japonya ticaret bakanlığından onay almaları gerekecek. Çip üretim makineleri için erişim kısıtlaması, çip krizini daha artırabilir.

Kısıtlamalara Japonya da katıldı

Bir Japon hükümet sözcüsü, kısıtlamaların belirli bir ulusu hedeflemek için tasarlanmadığını söyledi. Ancak, Japonya’nın doğu Asya rakibi kısıtlı listedeki ülkeler arasında yer alıyor. Japonya Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Yasutoshi Nishimura: “Teknoloji sahibi bir ülke olarak uluslararası toplumdaki sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına katkıda bulunacağız” dedi.

Kısıtlamalar, benzer ihracat kontrollerini yürürlüğe koyan ABD ve Hollanda’yı takip ediyor. Yılın başında, üç ülkenin Çin’in batı yapımı litografi makinelerine erişimini sınırlamak için bir anlaşmaya vardığı bildirildi. Mart ayında Hollanda, ulusal güvenliği için denizaşırı yarı iletken teknolojisi satışlarını kısıtlayacağını açıkladı ve anlaşma yaptı. Bu kısıtlamalar özellikle bilgisayar çipi üretimi yapan Hollandalı ASML‘yi etkileyecek. 2022 itibariyle Hollandalı firma, çip üreticilerinin en yeni telefonlara ve bilgisayarlara güç sağlayan 5nm ve 3nm yarı iletkenleri yapmak için ihtiyaç duyduğu aşırı ultraviyole litografi (EUV) makinelerini üreten dünyadaki tek şirketti.

Steve Jobs Archive yeni e-kitap yayınlayacak

0

Steve Jobs Archive Apple’ın kurucu ortağının hayatını anlatan yeni bir e-kitap yayınlanacağını ve bu kitabın 11 Nisan’da okuyucularla buluşacağını duyurdu.

Steve Jobs Archive, Apple kurucu ortağı Steve Jobs hakkında 11 Nisan’da bir e-kitap yayınlayacağını çeşitli dijital platformlarda bu kitabın yer alacağın duyurdu. Kitap, Steve’in geçmiş röportajlarının, konuşmalarının ve yazışmalarının derlenmiş bir koleksiyonu olacak ve ücretsiz olarak sunulacak.

Make Something Wonderful 11 Nisan’da yayında

Make Something Wonderful adlı resmi e-kitap, Steve Jobs Archive tarafından yapılan bu türden ilk çalışma olacak. Kitap, Steve’in eşi Laurene Powell Jobs tarafından kaleme alınan bir giriş bölümü içerecek. Make Something Wonderful  kitabı popüler Amerikalı tarihçi ve Archive’in yönetici direktörü Leslie Berlin tarafından düzenlendi.

Archive’in web sitesine göre, okuyucular Steve’in “çocukluğuna, Apple’ı piyasaya sürmeye ve Apple’dan atılmaya, Pixar ve NeXT ile geçirdiği zamana ve her şeyi başlatan şirkete nihai dönüşüne ilişkin bakış açısını” paylaştığını görecekler.

2021’de Apple, Steve’i 10. ölüm yıldönümünde anmak için bir kısa film de yayınladı. Bununla birlikte, en çok satanlar arasında yer alan Walter Isaacson tarafondan yazılan Steve Jobs biyografisi, Danny Boyle’un yapımcılığını yaptığı 2015 tarihli Steve Jobs filmine de ilham kaynağı olmuştu.

Teknoloji ve bilime yön veren kişilerin biyografilerine birçoğumuz aşinayız. Ancak karşılaştıkları zorlukları derinlemesine okumak ve anlamak, onların bu zorlukları nasıl aştığını görmek kesinlikle önemli bir ilham kaynağı oluyor.

Bing artık yapay zeka ile görüntü oluşturuyor

0

Microsoft, arama platformuna aklınıza gelebilecek her şeyi oluşturmak için kullanabileceğiniz bir yapay zeka sanat üreteci ekledi.  

Arama motoru Bing yapay zeka ile görüntü oluşturmaya başladı. Bing Image Creator ile eğlenceli görüntüler oluşturmak mümkün.

Microsoft, geçtiğimiz günlerde ChatGPT tarafından desteklenen yapay zekaya hazır bir Bing araması başlatmıştı. Microsoft sınırlı sayıda kullanıcı ile yapay zekanın web’de arama yapma şeklini naıl değiştireceğini göstermek istiyor. Elbette bu sadece arama ile ilgili değil. Microsoft, platformuna aklınıza gelebilecek her şeyi oluşturmak için kullanabileceğiniz bir yapay zeka sanat üreteci de ekledi.  Böylelikle Bing yapay zeka ile keyifli çalışmalara imza atmaya başladı

Bing’in yapay zeka görüntü oluşturucusu nasıl kullanılır?

İlk olarak, resmi Bing Image Creator sitesine gidin ve hesabınızda oturum açın. Bing Önizleme’ye kaydolduysanız, görüntü oluşturucuya Microsoft Edge’deki Bing Chat’ten de erişebilirsiniz. Yeni bir sohbet açın, ardından yanıtları varsayılan olarak seçili “Daha Dengeli”den “Daha Yaratıcı”ya ayarlayın. Bu ayar, yapay zeka sorgularınızla yaratıcı kararlar vermesi için daha fazla hoşgörü sağlayacak ve ardından sanat oluşturucunun kilidini açacaktır.

Bing’in görüntü oluşturmaya başlamadan önce “düşünmesi” biraz zaman alıyor. Ancak ortaya eğlenceli ve keyifli görüntüler çıkıyor. Örneğin, uzayda buzlu kahve içmek istiyorum gibi isteklerinize Bing yaratıcı görüntüler ile cevap veriyor.

Yapay zekanın sanat alanında neler yapabileceği uzun zamandır konuşuluyor. Microsoft Bing arama motoru ile bunu kullanıcı seviyesinde sunmaya başladı. Gelecek olan kullanıcı yorumlarına bağlı olarak Microsoft’un Bing Image Creator’ü genel kullanıma sunması bekleniyor. Bing’in yapay zeka alanında yeni projelerle gündeme gelmesi de sürpriz olmayacak.

Shopify e-ticaret yeteneklerini artırıyor

Shopify e-ticaret yeteneklerini Google ile işbirliği yaparak artırıyor. Perakendecilere Discovery Al entegrasyonu sunulacak

Shopify ve Google Cloud, Shopify’ın kurumsal perakende çözümü olan Commerce Components’ı kullanan perakendecilerin Google kalitesinde arama yeteneklerinden ve yapay zeka yeniliklerinden yararlanmasını sağlayacak bir entegrasyonu açıkladı. Shopify e-ticaret yeteneklerini yapay zeka ile daha etkin kullanacak ve perakendeciler için daha iyi bir deneyim sunacak.

Shopify yapay zeka entegrasyonu sunuyor

Shopify’daki kurumsal markalar Google Cloud‘un Discovery Al çözümlerine Shopify’ın kurumsal perakende için modern, birleştirilebilir yığını olan Commerce Components aracılığıyla doğrudan erişebilir. Artık Shopify satıcıları tarafından birçok dilde kullanılabilen bu entegrasyon, perakendecilerin müşterileri için daha akıcı ve verimli alışveriş deneyimleri oluşturabilmeleri için Google’ın gelişmiş arama ve göz atma teknolojilerine erişimi artırıyor.

Shopify ve Google Cloud’un yeni entegrasyonu; kurumsal markaları, gerçek dünyadaki iş zorluklarını ele alan yapay zeka odaklı ürün keşif yetenekleriyle bir araya getiriyor.

Shopify başkanı Harley Finkelstein: “Google Cloud ile uzun süredir devam eden ortaklığımızı sürdürmekten heyecan duyuyoruz. Kurumsal perakendeciler için karmaşık ve maliyetli bir sorunu çözmek için ticaretin en iyileriyle aramanın en iyilerini bir araya getiriyoruz” dedi.

Google Cloud CEO’su Thomas Kurian: “Google Cloud’un Discovery AI teknolojisini kurumsal perakende çözümüne entegre eden Shopify, yapay zekanın gücünü doğrudan satıcıların ve markaların günlük sorunları çözmeleri için ellerine veriyor” dedi.

Asus’un yeni oyun tableti modaya uygun olacak!

0

Asus oyun tableti ROG Flow Z13 modaya uygun bir eklenti ile geliyor. Tablet, boyun askıları ile kullanılabilecek.

Hypebeast, ASUS’un özel sürüm ROG Flow Z13-ACRNM RMT02 oyun tabletini piyasaya sürmek için Alman şirket Acronym ile iş birliği yaptığını duyurdu. Hibrit PC, hem makineyi koruyan hem de sistemi göğsünüzden sarkan askılar ile kullanmanızı sağlayan platformu içeriyor.

Bu tasarım ile oturmadan da oyun oynanabiliyor, tablet rahatlıkla kullanılabiliyor.

Acronym ROG Flow Z13 fiyatı

Acronym ROG Flow Z13, Core i9, 32 GB RAM, GeForce RTX 40 serisi mobil grafik kartı ve 1 TB SSD üzerinde çalışıyor. DCI-P3 renk aralığına ve 165 Hz yenileme hızına sahip. 13,4 inçlik ekran ise rahat kullanım sunuyor.

Bu tasarım aslında iki marka arasındaki ilk işbirliği değil. ASUS ve Acronym, daha önce 2020’de ROG Zephyrus G14-ACRNM RMT01 dizüstü bilgisayarı piyasaya sürmüştü. Ancak bu daha ayrıntılı bir proje diyebiliriz. Ayrıca bilgisayar ve giysinin birlikte çalışmasının amaçlandığı ilk proje olması da ROG Flow Z13’ü ön plana çıkarıyor.

ROG Flow Z13-ACRNM RMT02, 3 Nisan’da Amazon ve ASUS üzerinden 2.500 dolara satışa sunulacak. Ürünün en önemli özelliği moda parçası olması diyebiliriz. Dolayısıyla kullanıcıların onu sadece bir bilgisayar olarak değil, moda amaçlı kullanması bekleniyor.  Günümüzde elektronik üreticileri ürünlerini piyasadan sürmeden önce çeşitli aksesuar duyuruları da yapabiliyor. Ancak Asus tarafından direkt kıyafet odaklı yapılan bu duyuru bir ilk niteliği de taşıyor. Kullanıcıların ise Asus tarafında yapılan bu özel tasarıma nasıl bir ilgi göstereceği merak ediliyor. Asus oyun tableti alanında önemli bir yenilik yapmış oldu.

Bankacılık uygulamaları Nexus tehdidi altında!

Nexus adında yeni bir botnet, bankacılık uygulamaları için tehlike oluşturuyor. Özellikle Android kullanıcıları bu konuya dikkat etmeli.

TechRadar tarafından paylaşılan bilgilere göre, Nexus isimli yeni botnet bu yılın Ocak ayında yer altı pazar yerlerinde ortaya çıktı. Ancak Cleafy tarafından yapılan araştırma, kötü amaçlı yazılımın Haziran 2022’den beri aktif olduğunu. Hatta 2021’de gördüğümüz başka bir Android bankacılığı kötü amaçlı yazılım türüne benzer kodlar içerdiğini doğruluyor.

Nexus, keylogging (şifrelerinizi keşfetmek için yazdığınız her şeyi izlemek) yoluyla bankacılık uygulamalarından şifreleri kazımak için tasarlanmış. Ancak onu özellikle tehlikeli yapan şey, bankacılık uygulamaları iki faktörlü kimlik doğrulama ile korunsa bile Nexus, SMS ve Google Authenticator kodlarını gösteren erişilebilirlik seçeneklerinden yararlanabildiği için güvenliği atlayabilir. Hatta kodları çaldığında SMS tabanlı 2FA’yı devre dışı bırakarak hesabınıza erişmenizi son derece zorlaştırabilir. Nexus bankacılık uygulamaları odaklı çalışarak, kullanıcı bilgileriyle işlem yapılabilmesine imkan tanıyor.

Nexus Azerbaycan, Ermenistan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Rusya, Tacikistan, Özbekistan, Ukrayna ve Endonezya dahil olmak üzere Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan (BDT) beyaz listeye alındı.

Nexus Android cihazınıza nasıl geliyor?

Android Police’e göre Nexus, üçüncü taraf Android uygulama mağazalarında kötü amaçlı bir truva atı paketleyen meşru bir uygulama kılığına girmiş. Ancak şu anda kötü amaçlı yazılımı içeren tanımlanmış belirli bir program yok.

İndirmek için yeni bir uygulama seçerken, listeyi her zaman dikkatle tarayın. Uygulamanın açıklaması, başlığıyla veya ekran görüntüleriyle eşleşiyor mu, metin iyi yazılmış mı, yoksa hatalarla dolu mu kontrolünü sağlayın. Ayrıca kullanıcı yorumlarına da bakmak önemli katkı sağlayacaktır.

Kaçak PC donanımları ele geçirildi

Bir yanda çip kıtlığı yaşanırken, Hong Kong gümrüğü 508 bin adet kaçak PC donanımı ele geçirdi.

2023’te Çin’deki CPU’lar, SSD’ler ve HDD’ler dahil olmak üzere PC bileşenleri ve telefon ve bilgisayar gibi cihazlar için gri pazar gelişiyor. Yaşanan donanım sıkıntıları, kaçak ve el altından sürülen donanım pazarının oluşmasına neden oldu. Hong Kong gümrüğü, 3.8 milyon dolar değerinde PC donanımları ele geçirildiğini açıkladı.

510.000 elektronik eşya ele geçirildi

Hong Kong gümrüğü, tahmini piyasa değeri yaklaşık 3.5 milyon dolar olan CPU’lar, bilgisayar sabit diskleri ve RAM bellekler de dahil olmak üzere 508.000 PC parçasına el koydu. Ayrıca, yaklaşık 255 dolar değerinde olduğu tahmin edilen dizüstü bilgisayarlar, telefonlar, araç kameraları ve dokunmatik ekranlar için prob uçları gibi 2 bin elektronik cihaz da bu listede yer aldı.

Gümrük görevlilerinin teçhizatı Man Kam Kontrol Noktasına giden bir konteyner kamyonunu incelerken buldukları bildirildi. Hong Kong Gümrüğü, 61 yaşındaki bir erkek kamyon sürücüsünü “davayla bağlantılı olduğundan şüphelenerek” tutukladığını söyledi.

Geçtiğimiz günlerde Çin gümrüğü bir adamın kalçalarına ve karnına bantla sarılı halde bulunan 239 CPU ele geçirmişti. Elektronik bileşen alanında yaşanan kıtlık, bu alandaki kaçakçılık faaliyetlerinin artmasına neden oldu. Özellikle Çin ve Hong Kong’da büyük ölçekli kaçakçılık faaliyetleri yürütülüyor. Kaçak PC donanımları ile ilgili arama faaliyetleri de sıklaşmış durumda.

Elon Musk ve yapay zeka uzmanları ‘kontrolden çıkmış’ bir yapay zeka yarışı konusunda uyarıyor!

Yapay zekanın ağır topları, gelişmiş yapay zeka gelişimine ara verilmesi çağrısı yaptı!

Son zamanlarda yapay zeka teknolojileri hızla gelişmeye devam ediyor. Hatta bu teknolojiler insan hayatında önemli bir yer edinmeye başladı bile. Bununla birlikte yapay zeka teknolojileri hakkında dile getirilen endişeler de artıyor. Bu konuda açıklama yapmak isteyen bir grup araştırmacı açık mektup yayınladı.

Elon Musk, Steve Wozniak, Pinterest kurucu ortağı Evan Sharp ve Stability AI CEO’su Emad Mostaque, Future of Life Institute tarafından yayınlanan açık mektuba imzalarını eklediler.

Future of Life Institute kar amacı gütmeyen bir kuruluş. Güçlü teknolojilerden kaynaklanan varoluşsal riski azaltmak için çalışmalar yürütüyor.

Altı ay ara verin!

Mektup, OpenAI’nin GPT-4 gibi AI sistemlerinin toplum için potansiyel bir risk oluşturduğu konusuna dikkat çekiyor. Ek olarak, “genel görevlerde insanlarla rekabet edebilir” hale geldiği ibaresi de bulunuyor. Ayrıca, AI laboratuvarlarının GPT-4’ten güçlü teknolojilerin eğitimine altı ay boyunca ara vermeleri çağrısını da içeriyor.
“AI’nin vaftiz babalarından” biri olarak anılan sektör uzmanları Yoshua Bengio ve bilgisayar bilimcisi Stuart Russell da mektuba destek veren isimler arasında yer alıyor. Ayrıyeten mektup yayınlandığı sırada OpenAI’den hiçbir temsilci mektubu imzalamadı.

Şirketlerin Gelişmiş Yapay Zeka Yarışı

Future of Life Institute, güçlü AI sistemlerinin medeniyet üzerindeki etkilerinin kontrolünü kaybetme olasılığını değerlendiriyor. Şirketlerin, yaratıcılarının bile “tahmin edemeyeceği veya kontrol edemeyeceği” kadar güçlü AI teknolojileri geliştirmek için yarıştıklarını öne sürüyor.
Mektupta şu ifadeler yer alıyor: “Uygarlığımızın kontrolünü kaybetme riskini göze almalı mıyız? Bu tür kararlar seçilmemiş teknoloji liderlerine devredilmemelidir.”


Mektupta, yapay zeka sistemlerinin bazı görevlerde “insanlarla rekabet eder” hale geldiği belirtiliyor. Ayrıca yanlış bilgilendirme ve işgücü otomasyonuna ilişkin endişeler de dile getiriliyor. Ek olarak: “Makinelerin bilgi kanallarımızı propaganda ve gerçek dışı bilgilerle doldurmasına izin vermeli miyiz? Tatmin edici olanlar da dahil olmak üzere tüm işleri otomatikleştirmeli miyiz?” gibi ifadeler de yer aldı.

Araştırmacılar, yapay zeka teknolojisinin gelişmesinin insanlar üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak için daha fazla araştırma yapılmasını talep ediyor. Bununla birlikte, yapay zeka teknolojisinin geliştirilmesinde etik kurallara uygun davranılması gerektiği de belirtiliyor. Bu etik kuralların neler olduğu konusunda da araştırmacılar, uluslararası bir standart belirlemenin önemine dikkat çekti.

Apple karma gerçeklik gözlüğünde ne durumda?

0

Apple karma gerçeklik gözlüğü için uzun süredir çalışmalarına devam ediyor. Apple Reality Pro pazara çıkmaya hazırlanırken, yöneticilerde görüş ayrılığı bulunuyor.

Apple Reality Pro özellikleri arasında havada yazma, sanal ve artırılmış gerçeklikler arasında geçiş yapma, kendi özel işletim sistemi ile fitness ve oyun uygulamaları ve Apple TV’ye erişimi bulunuyor. Ancak Apple Reality Pro için beklenen fiyatın kullanıcılarda memnuniyet yaratmayacağı endişeleri var. Tahmini 3 bin dolarlık beklenen fiyat etiketinin pazarda ivme oluşturmak için yeterli olmayacağı da düşünülüyor.

Apple karma gerçeklik konusunda görüş ayrılığı yaşıyor

Pazar başarısı konusundaki endişeler doğal olarak yöneticiler arasında farklı görüşlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Apple’ın kendi yöneticileri, şirketin akıllı gözlük yapması gerekip gerekmediği konusunda ikiye bölündü. Yeni ürünün Apple Dünya Geliştiricileri Konferansı’nda (WWDC) tanıtılması bekleniyor. Ancak yaşanan fikir ayrılıkları bu tanıtımın bir kez daha ertelenmesine neden olabilir.

Operasyon ekibinin başında bulunan Jeff Williams ve CEO Tim Cook, cihazın direkt olarak pazara sunulmasını istiyor. Ancak tasarım ekibinin büyük, hantal ve pahalı olarak yorumladığı gözlük için nihai karar henüz çıkmadı. Apple bu gözlüğü tasarım açısından yenileyecek olursa, birkaç yıl daha beklememiz gerekebilir gibi görünüyor.

Grandview Research tarafından hazırlanan bir rapora göre, sanal gerçeklik kulaklık pazarı 2022’de 7.7 milyar dolar değerindeydi. Araştırma şirketi, küresel pazarın 2030 yılına kadar yüzde 30,6 büyüyeceğini öngörüyor. Bu da sanal gerçeklik ve karmaşıklık gerçeklik pazarında ciddi bir büyüme yaşanacağını gösteriyor.

Türkiye’nin tasarım vizyonu çalıştayı başladı

0

Türkiye Tasarım Vizyonu 2030 çalıştayı iki gün boyunca tasarıma ilişkin politika ve stratejiler masaya yatırılacak.

Türkiye’nin tasarım alanında 2030 yılına ilişkin projeksiyonu netleşiyor. Türkiye Tasarım Vizyonu 2030 çalıştayı iki gün boyunca tasarıma ilişkin politika ve stratejiler masaya yatırılacak. Çalıştay öncesinde düzenlenen törende Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon üssü Bilişim Vadisi Dünya Tasarım Örgütü’nün (WDO) resmi üyesi oldu.

Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT), Bilişim Vadisi ve Dünya Tasarım Örgütü’nün (WDO) iş birliği ile organize edilen Türkiye Tasarım Vizyonu Çalıştayı, Bilişim Vadisi’nde başladı. Bilişim Vadisi Genel Müdürü İbrahimcioğlu’nun ev sahipliğinde düzenlenen açılış törenine Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, TÜRKPATENT Başkanı Cemil Başpınar, WDO Başkanı David Kusuma katıldı.

Özel sektör karşılık veriyor

Etkinliğin açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır, bugün itibari ile 319 tasarım merkezinde 7 bin 700’den fazla tasarım personeli istihdam edildiğini ve bu tasarım merkezlerinde 10 bine yakın projenin tamamlandığını söyledi. Tasarım merkezlerinde 2 bin 300’den fazla tasarım projesinin sürdüğünü ifade eden Kacır, “Görüyoruz ki biz bir adım atarsak özel sektörümüz buna 10 adım atarak karşılık veriyor” dedi. Kacır, çalıştayda ortaya konacak yenilikçi bakış açısını hızla kamu politikalarına dönüştüreceklerini kaydederek “Özel sektörümüzün, girişimcilerimizin, yaratıcı endüstrilerde çalışan tüm bireylerimizin önünü açmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Entegrasyonu kolaylaştıracak

WDO Başkanı David Kusuma, Türk tasarım ekosisteminin kapasitesinin çok yüksek olduğunu belirterek “Çok nitelikli ürünler çıkarabiliyorlar. Dolayısıyla önleri çok açık” dedi. Çalıştaya tüm dünyadan çok yetkin uzmanların katıldığını vurgulayan Kusuma, “Onların katılımı Türkiye ile WDO arasındaki entegrasyonu kolaylaştıracak” dedi. Bilişim Vadisi Genel Müdürü A. Serdar İbrahimcioğlu, Bilişim Vadisi’nin ilk stratejik planında tasarımı önemli bir noktaya koyduklarını anlatarak çalıştayda tasarımda 2030 yılı vizyonunu

Belirlemek için adım attıklarını belirtti. WDO Başkanının da çalıştaya katıldığını hatırlatan İbrahimcioğlu, “Çalıştayımızda Türk tasarımını konuşurken global trendlerin Türk tasarım vizyonuna etkisini ve Türk tasarımının tüm dünyaya açılmasını konuşacağız. Uluslararasılaşma için en önemli paydaşlardan birisi olan WDO da bu çalıştayda bizimle birlikte fikirlerini paylaşacak” diye konuştu. Profesyonellerin yanı sıra geleceğin tasarımcıları olacak üniversitelerin tasarım bölümlerinde okuyan öğrencileri de çalıştaya davet ettiklerini anımsatan İbrahimcioğlu, “Geleceğin tasarımcıları da geleceğin tasarımından ne beklediklerini neler yapacaklarını burada anlatmış olacaklar” dedi.

TÜRKPATENT Başkanı Başpınar, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında Türkiye’nin 2030 Tasarım Vizyonu Belgesi’ni hazırlamak üzere önemli bir çalıştay gerçekleştirdiklerini belirterek “Bugün burada tasarımla ilgili meslek kuruluşları, tasarım akademisyenleri, bireysel tasarımcılar, tasarım ofisleri, temsilciler bir araya gelerek önümüzdeki 7 yılı kapsayacak olan strateji belgesini hazırlamak üzere iki gün boyunca çalışacağız” diye konuştu

Bilişim Vadisi’ne üyelik sertifikası

Açılış konuşmalarının ardından WDO’nun yeni üyesi Bilişim Vadisi’ne sertifikası verildi. Bilişim Vadisi Genel Müdürü A. Serdar İbrahimcioğlu sertifikasını, WDO Başkanı David Kusuma’dan aldı. WDO üyeliğine kabul edilen 12 kurum adına, kurum temsilcilerine rozetleri WDO Başkanı Kusuma tarafından takıldı.

Törende Türk Tasarım Danışma Konseyi 2023 ödülünün sahibi de belli oldu. Seçici kurul tarafından yapılan değerlendirme sonucunda çalışmalarının özgünlüğü, yenilikçiliği ve tasarım disiplinine kattığı değerler gibi kriterler gözünde bulunduruldu ve ödülün Sadık Karamustafa’ya verilmesi kararlaştırıldı. Rahatsızlığı nedeniyle törene katılamayan Karamustafa’nın ödülünü kızı Ayşe Karamustafa Türksoy, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Kacır’dan aldı.

Toplu aile fotoğrafının ardından iki gün sürecek çalıştaya geçildi. Türk tasarım kimliğinin geliştirilmesi ve uluslararası alanda tanıtılmasının amaçlandığı çalıştayda tasarım stratejisine yönelik tüm görüş ve öneriler kapsamlı bir şekilde değerlendirilecek. Çalıştaya WDO icra ve yönetim kurulu üyeleri ve paydaşları, dünyadan ve Türkiye’den önde gelen sektör temsilcileri, akademisyenler ve tasarımcılar katılacak. “Global Tasarım Trendleri Çerçevesinde Türkiye Tasarım Stratejisi” ve “Öngörülemeyen Koşullar için Tasarım” başlıklarında oturumlar düzenlenecek.

Amazon Sidewalk üçüncü taraf cihazlara açıldı

0

Oldukça hızı bir büyüme gösteren Amazon’un IoT ağı Sidewalk, geliştirme sürecinin ardından üçüncü taraf cihaz üreticilerinin entegrasyon çalışmalarına açıldı.

Sidewalk, şu anda 10 Amerikalıdan dokuzunu kapsayan bir ağ oluşturmak için Echo akıllı hoparlörler ve Ring kapı zilleri dahil olmak üzere Amazon’un birçok cihazını birbirine bağlıyor. Amazon, üçüncü taraf şirketlerin Sidewalk ağını doğrulamasını ve bundan yararlanan ürünleri prototiplemesini sağlayacak donanım geliştirme test kitleri için uygulamalar açtığını duyurdu.

Yüzde 90 kapsama alanına sahip

Amazon’da Cihazlar ve Hizmetlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Dave Limp: “Şu anda ABD nüfusunun yüzde 90’ından fazlasını kapsayan uzun menzilli, düşük bant genişliğine sahip bir ağ oluşturduk. Bu, geliştiricilerin bunu test etmeleri için açık bir davet. Birçok bağlı cihaz türü, Wi-Fi menzili ve çevresel sensörler, sızıntı dedektörleri ve akıllı kilitler gibi cihazların bağlanmasını engelleyen hücresel teknolojinin maliyeti ile sınırlandırılmış durumda. Sidewalk güvenli, düşük maliyetli bir yol sağlamak üzere tasarlandı ve geliştiricilerin ne yaptığını görmek için sabırsızlanıyoruz” dedi.

Ağ, Bluetooth ve 900MHz LoRa kullanarak yakındaki Echo ve Ring cihazlarını otomatik olarak algılayıp bağlayarak çalışıyor. Örneğin, bir ev güvenlik tedarikçisi, hücresel modem yedeğine ihtiyaç duymadan, internetin kesilmesi durumunda cihazları bağlı tutmak için Sidewalk’ı platformuna entegre edebiliyor.

Amazon, Sidewalk’ın artık çevresel sensörler, varlık izleme cihazları ve akıllı kapı kilitleri gibi üçüncü taraf cihazlarla entegre olarak metalaştırmaya ve erişimini genişletmeye hazır olduğuna inanıyor. Amazon ayrıca, Sidewalk telsizlerinin ve API’lerin mevcut ürünlere entegrasyonunu kolaylaştırmak için çeşitli geliştirici araç kitleri kullanıma sunuyor. Kitler, önde gelen yonga üreticileriyle işbirliği içinde oluşturuldu ve Amazon Web Services’in (AWS) IoT Core platformuyla çalışacak şekilde tasarlandı.

DDTECH’in yeni Genel Müdürü Gökhan Tahtacı oldu

0

Pazarlama yönetimi, ticari operasyonlar, satış, perakende ve ticari pazarlama alanlarında deneyim sahibi bir yönetici olan Gökhan Tahtacı DDTECH genel müdürlüğüne getirildi

Geliştirdiği ürün ve hizmetlerle Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğuna rehberlik etmeyi hedefleyen DDTECH’in Genel Müdürlük koltuğuna Gökhan Tahtacı geçti.Uzun yıllardır teknoloji sektöründe üst düzey görevler alan Gökhan Tahtacı, DDTECH’in yeni Genel Müdürü oldu. Tahtacı, pazarlama yönetimi, ticari operasyonlar, satış, perakende ve ticari pazarlama alanlarında deneyim sahibi bir yönetici olarak tanınıyor.

Uludağ Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Tahtacı, kariyerine 2002 yılında Erikli firmasında Kanal Sorumlusu olarak başladı. 2006-2008 yılları arasında Michelin firmasında çalışan Tahtacı 2008-2010 yılları arasında da Turkcell SuperOnline’da yönetici olarak görev yaptı. Tahtacı 2010 yılından bu yana Samsung Electronics ve Huawei Türkiye şirketlerinde üst düzey yöneticilik görevleri üstlendi.

Gökhan Tahtacı, DDTECH’in yeni dönemde ürün, servis ve hizmetlerini çeşitlendirerek geliştirmeye devam ederken, yurtdışı pazarlarda büyüme fırsatlarını değerlendireceğini söyledi.

Google, ChatGPT verilerini kullandı mı?

0

The Information tarafından yayınlanan rapora göre, Google ChatGPT verilerini kullanarak yeni sohbet robotu Bard’ı eğitti. Raporda, Jacob Devlin’in bu konuda uyarılarda bulunduğu iddia edildi.

Geçtiğimiz günlerde Google’ın önemli araştırmacılarından Jacob Devlin istifa etti ve OpenAI’a katıldı. Bu transferde istifadan daha öne çıkan durum ise Jacob Devlin’in, yapay zeka sohbet aracı Bard’ın ChatGPT verileriyle eğitildiği yönündeki uyarısı oldu.

Google ChatGPT verileri ile Bard’ı eğitti mi?

The Information‘ın yakın tarihli raporuna göre Jacob Devlin, Alphabet CEO’su Sundar Pichai ve diğer üst düzey yöneticileri bu konuda uyardı.

Google sözcüsü bu yöndeki iddiaları yalanladı ve OpenAl’nin sitesinden aldığı ChatGPT verilerinin kullanılmadığını söyledi.

Devlin, Ocak ayında Google’dan ayrıldıktan kısa bir süre sonra OpenAI’ye katıldı. Insider daha önce Devlin’in, rakipleri için yılın başında Google’dan ayrılan birkaç yapay zeka araştırmacısından biri olduğunu bildirdi.

Beş yılı aşkın bir süredir Google’da çalışan Devlin, yapay zeka çalışmalarının hızlanmasına yardımcı olan arama doğruluğu için makine öğrenimi modellerinin eğitimi üzerine 2018 tarihli bir araştırma makalesinin baş yazarıydı. Insider ve The Information’ın bildirdiğine göre, araştırması o zamandan beri hem Google hem de OpenAI’nin dil modellerinin bir parçası haline geldi.

Google Mart ayı başlarında ABD ve İngiltere’deki belirli kullanıcılara Bard’ı sundu. Bu iddiaların ardından Bard ile ilgili gelecek kullanıcı deneyimleri daha çok merak ediliyor.