Pil tesisi yatırımları için AB’nin IRA’ya yanıtı bekleniyor

0
Volkswagen yaptığı açıklamada, Avrupa’nın ABD Enflasyon Azaltma Yasasına yanıtının ne olacağını duymayı beklediğini söyledi. Rapor hakkında sorulan bir Volkswagen sözcüsü, otomobil üreticisinin “Doğu Avrupa ve Kuzey Amerika’daki bir sonraki hücre fabrikaları için uygun yerleri halen değerlendirdiğini ancak henüz bir karar verilmediğini” söyledi. Volkswagen, eski genel müdürü Herbert Diess, Mart 2021’de Avrupa’da toplam 240 gigawatt saat kapasiteli 6 gigafabrika inşa edeceğini söyledi. Açıklamada: “2030 yılına kadar Avrupa’da yaklaşık 240 GWh kapasiteli hücre fabrikaları inşa etme planımıza bağlıyız, ancak bunun için doğru çerçeve koşullarına ihtiyacımız var. Bu nedenle, sözde AB Yeşil Mutabakatı’nın ne getireceğini bekleyip göreceğiz” dedi. Altı tesisten ilki, İsveç’te Volkswagen’in yüzde 20 hisseye sahip olduğu bir Northvolt tesisi. İkincisi Almanya’da, 2025 yılına kadar Volkswagen’in yüzde 26’sına sahip olduğu Çin’in Gotion High-Tech şirketi ile inşa edilecek. Şirket 2022 Ekim ayında, 2023’ün ilk altı ayında Doğu Avrupa’da bir tesis için kesin bir yer belirlemeyi planladığını açıklamıştı. Volkswagen yönetim kurulu üyesi Thomas Schmall geçen hafta LinkedIn’de Avrupa’nın IRA’nın sunduğu cazip koşullara “önümüzdeki aylarda ve yıllarda kararlaştırılacak milyarlarca yatırım yarışını” kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.

Birleşik Krallık kripto ATM’lerine baskın düzenledi

İngiltere’nin piyasa düzenleyicisi, tüketiciler için yüksek riskli kabul edilen kayıt dışı işletmeleri bozma girişimlerini hızlandırırken, doğu Londra’daki şüpheli yasadışı kripto nakit para noktalarına (ATM’ler) baskın düzenledi. Şubat ayında İngiltere’nin kuzeyindeki Leeds şehrinde benzer bir baskı başlatan Mali Davranış Otoritesi (FCA), “bir dizi siteden” toplanan kanıtları incelediğini ve daha fazla önlem alabileceğini söyledi. Kripto ATM’leri (CATM’ler), insanların parayı kripto varlıklara satın almalarına veya dönüştürmelerine olanak tanıyor. Ancak hiçbir CATM operatörü FCA’ya kayıtlı değildir, bu da burada faaliyet gösterenlerin İngiliz kara para aklamayı önleme düzenlemelerini ihlal ettiği anlamına gelir. Tüketicileri uzun süredir kripto varlıkların düzenlenmemiş olduğu ve yatırımcıların tüm paralarını kaybetmeye hazır olmaları gerektiği konusunda uyaran FCA, geçen yıl CATM operatörlerine makineleri kapatmalarını veya daha fazla soruşturmayla karşı karşıya kalmalarını söyledi. Kullanıcıların dünya çapında CATM’leri aramasına olanak tanıyan bir web sitesi olan CoinATMRadar, 2020’de İngiltere’deki bu para çekme noktalarının sayısını 270’in üzerine çıkardı. Şu anda yalnızca 19 konum gösteriyor; Londra’da 12, Birmingham’da altı ve Manchester’da bir. Kripto komisyonculuğu Globalblock’ta analist olan Marcus Sotiriou: “Radarın altına girmeleri çok olası. Fakat FCA’nın bundan sonra ne yapacağına dair kesinlikle bir korku ve belirsizlik unsuru var” dedi.

From Your Eyes teknoloji ile görme engelliler için yerli uygulama!

From Your Eyes, yerli girişim firması ile görüntü tanıma teknolojiyle inovasyon getirmeyi amaçlayan bir SAAS çözümüdür. Kendi yapay zeka modelini geliştirilen mobil uygulama olarak oldukça kullanışlı. Sizler için bu girişimin kahramanları ile konuştuk.

From Your Eyes teknoloji ile görme engelliler için yerli uygulama!

From Your Eyes’a ulaşmak için buraya tıklayın

Görme engelli kullanıcılara hem hızlı hem de nitelikli bir görsel açıklama hizmeti sunmaktadır.Uygulamaya yükledikleri görseller AI tarafından betimlenmekte ve kullanıcılar geliştirilmesini talep ederse, betimleyiciler tarafından iyileştirmektedir. Görme engelli kullanıcılar anlık olarak bir fotoğraf çekebilirler veya mevcut kitaplıklarından bir görseli uygulamaya yükleyebilirler. Görsel uygulamaya yüklendikten sonra görme engelli kullanıcıya yapay zeka tarafından geliştirilen taslak bir betimleme (Görsel açıklama) iletilir. Görme engelli kullanıcı bu taslağın iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyorsa, bunu tek bir tuşla gönüllülere gönderebilir. Betimlemeyi iyileştirecek gönüllünün yapması gereken görsel ve taslak arasında karşılaştırma yaparak taslağı iyileştirmek ve görme engelli kullanıcıya geri göndermektir. Bu şekilde süreç tamamlanır. Makine öğrenmesi sayesinde taslaklar üzerinde gönüllülerin yaptığı iyileştirmelerle kullanıcılara iletilen ilk betimlemelerdeki verimi arttırmayı, böylelikle de gönüllünün iş yükünü minimuma indirmeyi hedefliyoruz. FYE bu yönleriyle dünyadaki benzerlerinden ayrılan ücretsiz bir asistan teknoloji.

İlk 3D baskılı roket uzaya fırlatılmak üzere!

ABD’li havacılık start-up’ı Relativite Space, 3D baskılı Terran 1 roketini 8 Mart’ta fırlatmayı, planlanan testleri atlamayı ve doğrudan yörüngeye gitmeyi planlıyor. İlk 3D baskılı roket kalkışa hazırlanıyor. ABD havacılık şirketi Relativity Space tarafından inşa edilen Terran 1 roketi, 8 Mart’ta Florida’daki Cape Canaveral’dan fırlatılacak. Bir Relativity Space temsilcisi yaptığı açıklamada, “Terran 1, yörünge uçuşu girişiminde bulunan en büyük 3D baskılı nesne olacak” dedi. Roket yaklaşık 35 metre boyunda, bu da sektördeki en küçük yörünge roketlerinden biri olmaktadır. Kütle olarak yüzde 85’i 3D yazdırılmış. Alçak Dünya yörüngesine 1250 kilograma kadar kaldırmak için tasarlandı ve firma uçuş başına 12 milyon dolar almaktadır. Karşılaştırıldığında, SpaceX’in her yerde bulunan Falcon 9 roketi, yörüngeye 22.000 kilogramdan fazla kaldırabilir ve uçuş başına yaklaşık 67 milyon dolara mal olmaktadır. Terran 1 tamamen harcanabilir ve bu ilk test uçuşu için bir yükü olmayacak eğer roket uzaya ulaşırsa, uçuş başarılı olarak kabul edilecek.

Şirket, roketin planlanmış son bir testini  atlamayı ve doğrudan fırlatmaya gitmeyi seçti.

Firma temsilcisi açıklamasında, “Statik ateşlemeyi tamamlamayarak, ilk fırlatma denememizde iptal olma olasılığının arttığını kabul ediyoruz, ancak tüm sistemler nominal performans gösteriyorsa, aracı üzerinde ek testler yaparak aşınmaya devam etmektense bir sonraki operasyonumuz sırasında serbest bırakıp fırlatmayı tercih ederiz.” şeklinde açıklamada bulundu. Roket ve motorlarının her biri buraya gelmek için bir dizi testten geçti ve bir test daha potansiyel olarak değerinden daha fazla aşınmaya ve yıpranmaya neden olabilir. Küçük uyduları yörüngeye getirmek için tasarlanmış olsa da asıl amacı, şirketin ilk kez 2024’te fırlatmayı planladığı 66 metre yüksekliğindeki Terran R roketi için daha küçük ölçekli bir prototip oluşturmaktadır. Terran R’nin tamamen yeniden kullanılabilir olması , çoğunlukla 3D baskılı olması ve yörüngeye 20.000 kilograma kadar taşıyabilmesi planlanmaktadır. Relativity temsilcisi, “Müşterilerin ihtiyacı olan araç bu,” dedi. “Terran 1, yol bulucumuz, Terran R’ye ulaşmak için geliştirme platformumuz.” açıklamasında bulundu.

Panasonic, üretkenliği artırmak için ChatGPT tarzı yapay zeka kullanıyor!

Panasonic Holdings bünyesindeki geliştirme şirketi, üretkenliği artıracağı umduğu ile, kullanımı kolay ve etkileşimli,yapay zekanın büyük ölçekli dağıtımına başladı. Nikkei’nin bildirmesine göre Panasonic Connect, Japonya’daki 12.500 çalışanının tamamının belge taslağı gibi görevler için yapay zekayı “asistan” olarak kullanmasını mümkün kıldı. Şirket, Microsoft ile bir ortaklık aracılığıyla, etkileşimli bir yapay zeka olan ChatGPT’yi geliştiren bir ABD şirketi olan OpenAI’nin teknolojisini kullanarak çalışanların sorularını yanıtlayan bir yapay zeka asistanı geliştirdi. ChatGPT ve benzeri diğer sistemler gibi, halka açık bilgileri öğrenen Panasonic Connect’in yapay zekası, sorgulara yaklaşık 10 saniye içinde yanıt vermektedir. Şirket, elektronik tablo yazılımı tarafından kolayca yönetilebilecek bir biçimde istatistiksel veriler üretmek, belgeler için şablonlar oluşturmak ve toplantıların nasıl ilerleyeceğine dair fikir istemek için yapay zeka sistemini kullanıyor.

Etkileşimli AI’nın ilk kullanım haftasında 20.000’den fazla soru aldığını söylüyor.

Sistem, bilgi sızıntısını önlemek için yalnızca Panasonic Connect’in dahili ağı içinde kullanılabilir. Böyle bir riski azaltmak için Panasonic Connect, Microsoft ile herhangi bir içeriği yapay zeka öğrenimi gibi ikincil amaçlar için kullanmama konusunda anlaştı. Ayrıca şirket, çalışanları kişisel veya gizli bilgileri girmemeleri konusunda uyardı. Bazı şirketler, bilgi sızıntısı endişeleri nedeniyle etkileşimli yapay zeka kullanımını sınırladı. Ancak Panasonic Connect’in bilişimden sorumlu başkanı Akihiko Kawano, daha fazla çalışanın yapay zekaya hızla aşina olmasını umuyor. “Yapay zekanın kullanılabilir olması için mükemmel olması gerektiğini düşünmek yerine, üretkenliği artırmak için yapay zekayı bir asistan olarak kullanmak daha anlamlı.”

Avustralya, karbonu atmosferden çıkarmak için yeni yollar geliştirmeyi hedefliyor!

Avustralya’nın ulusal bilim kurumu, karbonu Dünya atmosferinden uzaklaştırmanın yeni yollarını geliştirmek için  bir araştırma programı başlattığını duyurdu. Çarşamba günü duyurulan CarbonLock, karbondioksiti (CO2) kalıcı olarak depolamak ve atmosfere girmesini önlemek için yeni ve yenilikçi yollara odaklanamaya başladı. 20 milyon Avustralya doları (13,1 milyon ABD doları) değerinde ki  girişimi hayata geçirmeyi planlamaktadır. Commonwealth Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Kuruluşu’nun en son kurulan Gelecek Bilimi Platformu büyük atılımlar yapmayı amaçlayan bir uzun vadeli projeden biridir. CarbonLock direktörü Andrew Lenton, negatif emisyon teknolojileri oluşturmanın, Avustralya’nın 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmasına ve küresel ısınmayı 2 santigrat derecenin altında tutmasına yardımcı olmak için çok önemli olacağını söyledi. Bir medya açıklamasında, “NET’ler, Avustralya’nın net sıfır emisyona ulaşma hedefi için kritik öneme sahip çünkü küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 2 C’nin çok altında sınırlamak için umut verici bir yol sunuyorlar” dedi. “CarbonLock, doğaya dayalı karbon depolama çözümleri ve jeolojik Karbon Yakalama ve Depolama (CCS) alanlarında hâlihazırda üstlenilen araştırmaları tamamlamak için yeni nesil kalıcı karbon depolamayı geliştirmeye odaklanmıştır. “dedi. Ekip, CCS’ye ek olarak, CO2’nin havadan yakalanıp daha sonra kullanılmak veya bertaraf edilmek üzere depolandığı, gelişmekte olan bir teknoloji olan doğrudan hava yakalama (DAC) olanaklarını keşfedecektir. Lenton, “Araştırmamız, yeni kompozit malzemeler geliştirmek için yapay zekayı eğitmek de dahil olmak üzere, DAC’yi hızlandırabilen ve ölçeklendirebilen yeni malzemeleri araştıracak.” şeklinde açıkladı. “Ayrıca, Avustralya’nın büyük bir avantaja sahip olduğu bir alan olan yeni kaya oluşturmak için atmosferik karbonu kaya ile reaksiyona sokarak karbondioksiti taşa dönüştürmeyi içeren yerinde mineral karbonasyo’nun muazzam potansiyelini de inceliyoruz.” şeklinde açıklamada bulundu.

Toyota Türkiye’de önemli görev değişikliği!

0
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.’de organizasyonel değişim çerçevesinde Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevine Ece Şenkal atandı. Toyota’nın sürekli gelişim ve verimliliği artırma düşüncesi çerçevesinde ataması gerçekleştirilen Şenkal, yeni görevine Şubat 2023 itibariyle başladı.

Toyota’nın Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ece Şenkal Oldu

2006 yılında Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun olan Ece Şenkal, iş hayatına Doğuş Otomotiv SEAT Pazarlama Ürün Uzmanı olarak başladı.  Ece Şenkal iş yaşamında sırasıyla; SEAT ve Volkswagen Binek Araç; marka, ürün ve hizmetler için pazarlama ve iletişim stratejilerinin oluşturulması, etkinlik, sponsorluk ve kurumsal iletişim konulardan sorumlu olarak 12 yıla aşkın bir görev aldı. Bu süre boyunca Pazarlama ve İletişim Yöneticiliği görevlerini sürdüren Şenkal, Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş.’deki yeni organizasyonel yapılanma ile birlikte; Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevini üstlenecek.

ABD Hava Kuvvetleri’nin ihalesini Boeing kazandı!

0
ABD Hava Kuvvetleri’nin E-7 havadan erken uyarı ve kontrol uçağı ihalesini Boeing kazandı Boeing, 1,2 milyar dolar değerindeki sözleşme kapsamında, iki yeni ABD varyantı E-7 Havadan Erken Uyarı ve Kontrol (AEW&C) uçağının geliştirilmesine başlayacak. Gerçek muharebe şartlarında kendini kanıtlamış, tam entegre ve esnek bir komuta kontrol merkezi olan E-7, en zorlu harekât koşullarında çoklu alan farkındalığı sağlıyor.

E-7 Havadan Erken Uyarı ve Kontrol Uçağı

E-7’nin açık sistem mimarisi ve çevik yazılım tasarımı, uçağın kabiliyetlerinin evrimleşmesine imkân sağlamakla birlikte onu gelecekteki tehditleri engelleme yolunda avantajlı hale getiriyor.
  • E-7, ABD Hava Kuvvetleri’ne 360 derece kritik alan farkındalığı ve Gelişmiş Savaş Yönetim Sistemi kabiliyetleri sağlayacak. 
  • Açık sistem mimarisi ve çevik yazılım tasarımı, gelecekteki tehditleri karşılayacak şekilde E-7’nin kabiliyetlerini evrimleştirecek. 
E-7 Programı Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Stu Voboril, “Kendini kanıtlamış bir platform olan E-7, hem ABD Hava Kuvvetleri’nin kısa vadeli Havadan Erken Uyarı ve Kontrol ihtiyaçlarını karşılama kapasitesine sahip hem müşterek kuvvetler arasında entegrasyonu sağlayabilecek tek uçak.” dedi. E-7, Çok Rollü Elektronik Faz Dizinli (MESA) sensörü aracılığıyla, havadan de denizden birden fazla tehdidin eş zamanlı ve 360 derece takibini yapar. Ordu, MESA sensörünün sağladığı kritik alan farkındalığı sayesinde, uzun menzilde düşman hedeflerini tespit ve teşhis etmenin yanı sıra değişen taktik durumlara dinamik bir şekilde uyum gösterir. E-7’nin diğer operatörleri arasında Avustralya Kraliyet Hava Kuvvetleri, Kore Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri, Türk Hava Kuvvetleri ve İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri bulunuyor. E-7, bakım ve lojistik masrafları ciddi oranda düşüren ve göreve hazırlığı birinci günden artıran iyi yapılandırılmış bir tedarik zincirini kullanıyor. Yeni Nesil 737-700 uçağından dönüştürülen E-7 platformu; mevcut ticari türev uçak tasarımı, sertifikasyon ve modifikasyon süreçlerinden faydalanarak Hava Kuvvetleri ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Devexperts, TEB Yatırım için alım-satım platformu geliştirdi

2022 yılında önemli başarılara imza atan Borsa İstanbul (BİST), yatırımcılar için önemli bir alternatif olarak öne çıktı. BIST100 endeksi, geçtiğimiz yıl yüzse 196,57 getiriyle 5.509,16 puana yükselerek, dünya genelinde de iyi bir performansa imza attı. BİST’in bu yükselişi, 1999’dan bu yana en güçlü artış olarak kayıtlara geçti. Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun verilerine göre yıl sonu itibarıyla BİST’te yatırımcı sayısı yüzde 61 artışla 3 milyon 794 bin 409 olurken, portföy değeri de 6,2 trilyon liraya ulaştı. Sayıları giderek artan yatırımcıların alım-satım kararlarında verinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Devexperts Türkiye CEO’su Oğuzhan Karakoç, sektörde artan teknoloji kullanımının da yatırım ekosisteminin büyümesinde etkili olduğunu söyledi.

TEB Yatırım Trader uygulaması geliştirildi

Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) iştiraklerinden TEB Yatırım için, TEB YATIRIM TRADER adlı bir mobil alım-satım platformu geliştirdiklerini açıklayan Oğuzhan Karakoç, “Kullanıcılar, Devexperts iştiraki olan dxFeed tarafından sağlanan piyasa verisinden yararlanarak, yatırımlarına veri temelli kararlarla yön verebiliyor” dedi. “Pandemi döneminde bankalara getirilen uzaktan müşteri edinim imkanının, bu yıl içinde aracı kurumlar ve portföy yönetim şirketlerine de tanınması, yatırımcıların yatırım araçlarına daha çok ve kolay erişmesini sağladı” diyen Oğuzhan Karakoç; TEB Yatırım Trader uygulamasında sözleşme imzalama sürecinin de uygulamaya dahil edildiğini, bu sayede yatırımcıların alım-satım işlemlerine odaklanabildiğini vurguladı. Hisse senedi piyasasına her zaman ve her yerden erişim TEB Yatırım Trader ile Borsa İstanbul Pay Piyasası ile Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasasına her zaman ve her yerden erişilebileceğine dikkat çeken Oğuzhan Karakoç; “Sermaye piyasalarının önde gelen yazılım geliştirme şirketlerinden Devexperts olarak geliştirdiğimiz, iOS ve Android işletim sistemlerinde çalışan mobil uygulamada; hisse senedi, opsiyon, vadeli işlem ve varant alım-satımı yapılabiliyor. Kullanıcılar, özelleştirilmiş raporlarından ve TEB Yatırım’ın araştırma uzmanları tarafından iletilen tavsiyelerden faydalanabiliyor. Takip listesi, uyarı mekanizması, sıcaklık haritası ve çeşitli analiz araçlarıyla etkin piyasa takibi yapılarak doğru yatırım kararları alınabiliyor” diye açıkladı. Bankacılık ve aracı kurumları ile tanışma  TEB Yatırım’ın banka aracı kurumu olarak ilk müşterileri olduğunu söyleyen Devexperts Türkiye CEO’su Oğuzhan Karakoç, sözlerini şöyle tamamladı; “Bankacılık alanındaki projeler bizi her zaman heyecanlandırıyor. TEB’in bizim için özel bir yeri var. Bu projede de TEB Yatırım’la çalışma fırsatını bulduk, projenin uygulama safhasında önemli deneyimler edindik. Sermaye piyasalarında faaliyet gösteren kurumlara özel yazılımlar geliştirmedeki uzmanlığımızı, kullanıcı arayüzü ve piyasa verisi aktarımı konusunda geliştirdiğimiz nitelikli ürünleri, TEB Yatırım aracılığıyla Türkiye’deki yatırımcıların hizmetine sunmaktan mutluluk duyuyoruz.”

PayTR’ın yeni CEO’su Merve Tezel oldu

0
Türk mühendislerinin geliştirdiği yenilikçi ürün ve çözümler sunan ödeme kuruluşu PayTR’ın yeni Genel Müdür ve İcra Kurulu Başkanı (CEO) Merve Tezel oldu. 2018’den bu yana PayTR CEO’su olarak görev alan Tarık Tombul, PayTR Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaya devam edecek.

PayTR CEO’su: Merve Tezel kimdir?

Merve Tezel, profesyonel kariyerinin ilk 10 yılını Yapı Kredi Bankası ve Garanti Ödeme Sistemleri’nde geçirdikten sonra 15 yıla yakın bir süre boyunca Visa’da görev aldı. Visa bünyesinde beş yıl boyunca Güneydoğu Avrupa Danışmanlık ekibinin liderliğini yürüten Tezel, 2012’den beri Visa Türkiye’nin Genel Müdürü rolünü üstlendi. Tezel, Robert Kolej’den mezun olduktan sonra ABD’de Ithaca Üniversitesi ve Lehigh Üniversitesi’nde işletme lisans ve lisansüstü eğitimlerini tamamladı. Yeni organizasyonun vizyonumuza büyük katkısı olacak PayTR Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Cengiz, “PayTR’ın, işyerlerinin ödeme süreçleriyle ilgili tüm ihtiyaçlarını tek bir adresten en iyi şekilde karşılayabilme ve Türkiye’nin lider ödeme kuruluşu olma vizyonunda yeni yönetim ve icra kurulu organizasyonumuzun çok büyük katkısı olacağını düşünüyorum” dedi. PayTR’ın mevcut CEO’su Tarık Tombul, 2018’den beri üstlendiği rolde PayTR’ın işlem hacminin 30 katına çıkmasına ve 70 bini aşkın yeni işyerinin PayTR müşteri portföyüne katılmasına önderlik etti. Yiğit Cengiz, Tombul’la ilgili, “Yönetim Kurulu Üyesi olarak, Tarık Tombul’un sektör tecrübesi ve vizyonunun şirketimizin büyümesine önemli katkıları olacağını düşünüyorum ve beraber çalışmaya devam edeceğimiz için büyük mutluluk duyuyorum” şeklinde konuştu.

Bulutistan Türkiye’de Genel Müdür Değişikliği!

0
Bulutistan, hem yurt içi hem de yurt dışı operasyonlarını güçlendirerek sektörde küresel oyuncu olma hedefini hızlandırıyor. Bu strateji kapsamında; Bulutistan Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Gençtürk, Bulutistan Türkiye Genel Müdürü olarak atandı. Şimdiye kadar Chief Sales Officer pozisyonunda firmaya önemli katkılar sağlayan Gençtürk; teknoloji sektöründeki 28 yıllık deneyimiyle yeni dönemde Türkiye özelindeki tüm faaliyetlerden sorumlu olacak. Bulutistan CEO’su olarak görevini sürdürmekte olan Begim Başlıgil de bu atamadan itibaren yurt dışı operasyonlarıyla ve şirketin orta veya uzun vadeli stratejileri ile iş geliştirme süreçlerine odaklanacak. Son 8 yıllık yolculuğunda Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketi, Avrupa’nın da en hızlı büyüyen 20 şirketinden biri seçilen Bulutistan, her yıl ortalama yüzde 200-300’lük büyüme gerçekleştiriyor ve unicorn olma vizyonuna adım adım yaklaşıyor. Bugün bulut alanında 125 kişilik uzman kadrosu ile bir yandan Türkiye’de büyümeye devam ederken, organizasyonel değişim sonrasında yeni yatırım ve ofislerle yurt dışı operasyonlarını hızlandırmayı hedefliyor. Hem Türkiye hem dünyada operasyonlarımızı büyütüyoruz Bulutistan’ın Türkiye Genel Müdürü olarak yeni görevinin başına geçen Gökhan Gençtürk; yeni organizasyonel yapılarıyla hem Türkiye hem dünyada operasyonlarını büyüttüklerini belirterek, “Yeni dönemde; Türkiye’de hizmet verdiğimiz yaklaşık bin müşteride daha çok derinleşmeyi, farklı coğrafyalardaki katma değerli hizmet ihracatını arttırmayı, müşteri sadakati ve yeni bulut projeleri ile onlara destek olmayı ve yeni logo kazanımları elde etmeyi amaçlıyoruz” dedi.   Operasyon tarafında hizmette mükemmellik, yüksek performans ve müşteri memnuniyetinin odak noktaları olduğunu değinen Gençtürk, “İş mükemmelliği tarafında sürekli gelişim, süreçlerin dünya standartlarına adapte edilmesi, Great Place to Work sertifikasına sahip organizasyondaki çalışan memnuniyetinin daha üst seviyeye çıkartılması, eğitimlerin artırılması ve istihdam başlıca konularımız olacak” açıklamasında bulundu.  ‘CIS, MEA ve EU’ya açılacağız Bölgesel gücünü dünyaya taşıma hedefiyle yönetim stratejisini güçlendiren Bulutistan’da CEO görevine devam ederek yurtdışı operasyonlarına odaklanacak Begim Başlıgil ise; 2023 yılında CIS, MEA ve EU organizasyonlarının kurulacağını açıkladı. Bu bölgelerdeki veri merkezleri içerisinde Türkiye’deki 6 node’a ek olarak yeni node’lar açılacaklarını dile getiren Başlıgil, şu bilgileri paylaştı; “Bulutistan’ın Türkiye’de elde etmiş olduğu başarının yurtdışında da devam etmesini istiyoruz. Bir Türk markası olarak bugüne kadar birçok dev dünya markası ile rekabet ettik. Sonucunda da müşterilerimiz ile beraber başarılı, gururla arkasında durabildiğimiz işler ortaya koyduk. Yabancı markaların gelip bizimle burada rekabet ettiği gibi, onların olduğu diğer lokasyonlarda onlarla rekabet etmek istiyoruz. Bulutistan olarak son dönemde bölgesel bir güç olabileceğimizi gösterdik, amacımız gücümüzü iş ortaklarımız ve müşterilerimizden alarak tüm dünyaya taşımak.” 

Appcircle, Tansu Yeğen’i CEO ve Kurucu Ortak olarak duyurdu

Merkezi Delaware, Amerika’da bulunan lider mobil yazılım derleme, test ve yayınlama (DevOps) şirketi Appcircle, Tansu Yeğen’in 1 Mart 2023 itibariyle dünya çapındaki operasyonlarından sorumlu olarak CEO ve Kurucu Ortak olarak Appcircle ekibine katıldığını duyurdu.

Appcircle, CI/CD için kullanımı kolay bir platform sağlıyor

Tansu Yeğen, Almanya, Ukrayna ve Türkiye’de önde gelen teknoloji ve telekom şirketleri için satış yönetimi ve stratejisi, ortaklıklar ve operasyonlar konusunda 30 yıldan fazla deneyime sahip. Tansu Yeğen, Appcircle’a, son 4.5 yıldır Avrupa Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı ve 80’den fazla ülkenin bulunduğu bir bölgeyi yönettiği UiPath’ten katıldı. Kasım ayında  ‘2023 yılında Orta Doğu’da izlenmesi gereken en etkili 10 iş insanı’ arasında gösterildi.

Tansu Yeğen’in ekibe katılmasıyla ilgili olarak, Appcircle’ın kurucusu Osman Çelik, “Mobil dünya hızlı ve hatasız sürüm çıkmayı gerektiriyor. Kurumların yaşadıkları sorunları dikkate alarak bu süreçleri otomatikleştirmek amacıyla Appcircle’ı geliştirdik. Tansu’nun dünya çapındaki operasyonlarımıza liderlik etmesinden, müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla daha derin ilişkiler geliştirecek olmasından dolayı heyecan duyuyoruz” diye açıklamada bulundu.

Bankacılık, telekom, sigorta, e-ticaret, tüketim malları satış ve dağıtım gibi sektörlerde stratejik mobil uygulamaları hayata geçirmek için Appcircle mobil Sürekli Entegrasyon ve Sürekli Teslimat (CI/CD) platformu çok sayıda kurum tarafından aktif olarak kullanılmaktadır.

CEO ve Eş Kurucu Tansu Yeğen, Appcircle ekibine katılımı ile ilgili şunları söyledi: “Kullanıcıların dünya ortalamasında günde 3 saat 45 dakika zaman geçirdikleri mobil uygulamalar artık tüm kurumlar için en önemli öncelik haline geldi. Appcircle, kurumların mobil uygulamalara yönelik artan talebe ayak uydurabilmesini ve sağladığı otomasyonla uygulamaların daha hızlı ve hatasız olarak mobil uygulama mağazalarında yayınlamalarını sağlıyor.

Bu sayede yazılım geliştiriciler tekrar eden operasyonlar yerine sadece yazılım geliştirmeye odaklanıyor. Hedefim daha önce uluslararası şirketlerdeki tecrübelerimden yararlanarak Appcircle’ın önümüzdeki senelerde Amerikan borsalarında yer alması olacak. “

Appcircle, mobil uygulamaların geliştirilme sürecinde %20’ye kadar zamandan verimlilik sağlıyor, çevikliği artırıyor, tüm kurumsal mobil geliştirme süreçlerini tek bir platformda merkezileştiriyor ve birleştirirken sürüm yayınlama süreçlerini otomasyonla yönetiyor. 2019-2022 yıları arasında pazarın ihtiyaçları doğrultusunda platformun geliştirilmesine odaklanan Appcircle, son 1 yıldır 20’den fazla ülkede 5.000’den fazla yazılım geliştirici tarafından kullanılıyor.

Global Market Insights raporuna göre, küresel CI/CD pazarının 2021’deki 7 milyar dolar büyüklükten 2030’a kadar 30 milyar dolaraulaşacağı tahmin ediliyor ve 2022’den 2028’e kadar yıllık bazda %20’nin üzerinde artış kaydetmesi bekleniyor.

Chalmers Teknoloji Üniversitesi’nden elektrikli araçlar için kablosuz şarj teknolojisi

0
Kablosuz şarj sistemleri gelişmeye devam ediyor. Şu ana kadar sadece telefon gibi küçük elektronik cihazlarda kendine yer bulan bu teknoloji, yavaş yavaş arabalar ve hatta daha büyük araçlarda kendine yer buluyor. Son olarak İsveç’teki Chalmers Teknoloji Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, kablosuz yüksek güçlü pil şarjını mümkün kılmak için indüktif güç transferi teknolojisinde önemli bir gelişmeye imza attı. Yeni geliştirilen teknolojide iletimi yapan bakır teller insan saçı kadar ince hale getirildi ve iletilen gücün miktarına ciddi bir katkı sağladı. Elektrikli araç bataryalarının yüksek gücü için kablosuz şarj seçeneği, şimdiye kadar çok karmaşık ve etkisiz görünüyordu. Ancak, endüktif şarj teknolojisi, bu soruna kalıcı bir çözüm getiriyor. Bu gelişme sayesinde oldukça ciddi hızlarda ve güçle şarj edilmesi gereken feribot gibi büyük araçların  insan yardımına veya robotik bir kola ihtiyaç duymayadan şarj olabilecekleri anlamına geliyor. Chalmers Elektrik Güç Mühendisliği Bölümü’nde Elektrik Güç Mühendisliği Profesörü Yujing Liu, yenilenebilir enerji dönüşümüne ve ulaşım sisteminin elektrikleştirilmesine odaklanıyor. Profesör Liu, feribotların şarj edilmesi için iskelede entegre bir sistem oluşturulabileceğini ve yolcuların indi-bindisi sırasında feribotun otomatik olarak şarj olabileceğinin altını çizdi. Hava ve rüzgarın tamamen bağımsız olduğu bu otomatik şarj sistemi, günde 30-40 kez gerçekleştirilebilir. Elektrikli kamyonlar için bile potansiyel bir uygulama olan bu sistem, yüksek güçte şarj etmenin şarj kablosu ve fişlerin dayanıklılığını zorlaması nedeniyle entegre bir şarj sistemine ihtiyaç duyulabileceğini de belirtiyor. Profesör Liu’nun önerisi, elektrikli araçların kullanımını daha da yaygınlaştırmak ve çevre dostu alternatiflere geçiş yapmak için önemli bir adım olabilir. Bu sistemlerin kullanımı, havaalanları, limanlar, otobüs durakları gibi diğer toplum taşıma merkezlerinde de uygulanabilir. Böylece, endüktif şarj teknolojisi insan müdahalesi veya robotik bir kol gerektirmeden yüksek güçlü pil şarjını sağlayabilir. Elektrikli araçlar için kablosuz şarj seçeneği, özellikle şarj gerektiğinde ve çevrenin zorlu olduğu durumlarda, örneğin şehir içi feribotlar, sürücüsüz araçlar veya şehir otobüsleri için oldukça önemlidir. Profesör Liu, yenilenebilir enerji dönüşümüne ve ulaşım sistemlerinin elektrikleştirilmesine odaklanarak, endüktif şarj teknolojisinin kullanımının genişletilmesiyle çevre dostu alternatiflere geçişin önemli bir adım atılabileceğini söylüyor.

Japonya’nın H3 roketi ikinci fırlatma girişiminde başarısız oldu!

0
Japonya Uzay Araştırma Ajansı, ülkenin yeni roketi H3’ün ilk fırlatma girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu. Rokete, havalandıktan kısa bir süre sonra kendini imha etme talimatı verildiği açıklandı. Japonya Uzay Araştırma Ajansı ve Mitsubishi tarafından ortaklaşa geliştirilen H3 roketinin ilk fırlatma girişimi başarısız oldu. JAXA, saat 10.37’de Kagoshima Eyaleti’ndeki Tanegashima Uzay Merkezi’nden fırlatılan roketin ikinci aşama motorunun ateşlenmediğinin anlaşılması üzerine saat: 10.52 sıralarında rokete kendini imha etme talimatı verildiğini açıkladı. JAXA konuyla ilgili detaylı inceleme başlatırken, Japonya Eğitim, Kültür, Spor, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı da fırlatma girişiminin neden başarısız olduğunu belirlemek üzere bir araştırma komisyonu kurdu. H3 roketinin fırlatılışı geçtiğimiz 17 Şubat için planlanmış, teknik aksaklıklar nedeniyle son dakikada iptal edilen fırlatma bugüne ertelenmişti. İlk etapta 2020’de uzaya gönderilmesi hedeflenen ancak motor tasarımındaki bir değişiklik nedeniyle fırlatılışı geciken H3 roketinin Japonya’nın son amiral gemisi taşıyıcı roketi H2A’nın halefi olarak geliştirildiği biliniyor. Uzaya yaklaşık 1.3 kat daha fazla yük taşımak üzere tasarlanan ve fırlatma maliyetini yarı yarıya düşürmesi beklenen H3’ün, denizaşırı kuruluşlar için uzaya uydu gönderme de dahil olmak üzere geniş bir ticari talep yelpazesi oluşturacağı öngörülüyor. Uzay taşımacılığında yurtdışı ile rekabet edebilmek amacıyla geliştirilen son teknoloji Roket sistemi H3 sıvı yakıt teknolojisinden güç alıyor.

Meta, Binlerce Çalışanını İşten Çıkarma Planlıyor!

Facebook ve Instagram’ın sahibi Meta Platforms , yeni bir işten çıkarmayı planlıyor. Konuya vakıf olan kişilerin söylediğine göre, bu hafta içerisinde binlerce çalışanı işten çıkaracağını söyledi. Dünyanın en büyük sosyal ağ şirketi, daha verimli bir organizasyon olmak amacıyla Kasım ayındaki %13’lük düşüşün yanı sıra daha fazla işi ortadan kaldırıyor. Meta, daha önceki kesintilerinde, ilk büyük işten çıkarma olayında 11.000 işçiyi işten çıkardı. Şirket ayrıca organizasyonunu düzleştirmek, yöneticilere satın alma paketleri vermek ve gereksiz olduğunu düşündüğü tüm ekipleri kesmek için çalışıyor, Bloomberg News Şubat ayında bildirdi, hala sonuçlandırılmakta olan ve binlerce çalışanı etkileyebilecek bir hareket. Yaklaşan kesintiler turu finansal hedefler tarafından yönlendiriliyor ve “düzleşme” den ayrı, iç meseleleri tartışırken kimliğinin açıklanmasını istemeyen insanlar. Reklam gelirlerinde bir yavaşlama gören ve odağını metaverse adı verilen bir sanal gerçeklik platformuna kaydıran Meta, yöneticilerden ve başkan yardımcılarından serbest bırakılabilecek çalışanların listelerini yapmalarını istediğini söyledi. İşten çıkarmaların bu aşaması, halka göre önümüzdeki hafta içinde sonuçlandırılabilir. Bir kişi, plan üzerinde çalışanların, İcra Kurulu Başkanı Mark Zuckerberg’in üçüncü çocuğu için ebeveyn iznine çıkmadan önce hazır olmasını umduklarını ve bunun yakın olabileceğini söyledi. Kasım ayındaki kesintiler bir sürprizdi, ancak Meta işgücü tarafından başka bir işten çıkarma turu yaygın olarak bekleniyordu. Zuckerberg, 2023 Meta’nın “verimlilik yılı” olarak adlandırdı ve şirket, geçen hafta tamamlanan performans incelemeleri sırasında bu temayı çalışanlarına iletti.

5G küresel ekonomiye 1 trilyon dolar katkı sağlayacak

5G’nin 2029’da baskın mobil teknoloji haline geleceği tahmin ediliyor. Ancak işletmeler arasında 5G’nin benimsenmesi, gerekli yatırımların yanı sıra tüm ekosistemde işbirliğini haklı çıkarmak için güçlü kullanım örnekleri gerektirecek. Singapur gibi ülkeler birkaç dikeyde pilot uygulama yürütürken, bu yıl daha fazla ağ kullanıma sunuldukça 5G dağıtımlarının artması bekleniyor. Sektör grubu GSMA, aslında 5G bağlantılarının önümüzdeki iki yıl içinde ikiye katlanacağını ve yalnızca bu yıl 30’dan fazla ülkede yeni ağ dağıtımlarının beklendiğini söyledi. 2023’te kullanıma sunulması planlanan yeni ağlardan 15’inin 5G bağımsız ağlar olması bekleniyor. Ocak 2023 itibariyle, dünya çapında çalışan 229 ticari 5G ağı bulunmaktadır. Ayrıca şu anda piyasada bulunan 700’den fazla akıllı telefon modeli bulunmaktadır. GSMA’nın yıllık Küresel Mobil Ekonomi raporuna göre, yeni nesil telekomünikasyon ağının 2030 yılına kadar dünyanın en büyük 5G pazarlarında yüzde 85’ten fazla benimsenerek, 2029’da 4G’yi atlayarak baskın mobil teknoloji haline geleceği tahmin ediliyor. 5G bağlantılarının sayısı, 2030 yılına kadar öngörülen 5 milyara ulaşmadan önce bu yıl 1.5 milyara ulaşma yolunda. 5G, 2030’da küresel ekonomiye yaklaşık 1 trilyon dolar katacak ve sırasıyla yüzde 46 ve yüzde 33 ile hizmet ve imalat sektörleri en fazla değer kazanacak. Ek olarak, operatörlerin çoğu, 5G yeteneklerindeki gelişmelerle teşvik edilen, özel kablosuz ağların toplam kurumsal gelirlerinin yüzde 20’sine kadarını oluşturmasını bekliyor. Tüketici bağlantılarının 2022’nin sonuna kadar 1 milyarı aşacağı ve 2023’te 1.5 milyara, 2025’in sonunda ise 2 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.

Çinli Meituan araç çağırma birimini yapılandıracak

0
Çinli teknoloji devi Meituan, araç çağırma hizmetini yeniden yapılandırmayı ve platformda çalışan personel sayısını azaltmayı planlıyor. Şirketin ana uygulaması, Çin’de yemek teslimatından restoran rezervasyonlarına kadar hizmetleri olan bir “süper uygulama” olarak biliniyor. Şirketin CEO’su Wang Xing tarafından gönderilen mektuba göre şirket, hizmete ayrılan kaynak miktarını azaltmayı planlıyor ve hizmet personelinin bir kısmı diğer iş kollarına aktarılacak. Bu hareket, Meituan’ın, düzenleyicilerin Çin pazarının baskın oyuncusu Didi Global’in yeni kullanıcılar kaydetmesini yasaklaması ve siber güvenlik nedeniyle uygulama mağazalarından uygulamalarını kaldırmasının ardından 2021’de bağımsız bir uygulama olarak yeniden başlattığı araç çağırma hizmetine yaklaşımındaki en son değişikliği işaret ediyor. Meituan, Meituan Dache uygulamasını ilk olarak 2017’de piyasaya sürdü, ancak iki yıl sonra o sırada yerel basında çıkan haberlere göre kayıpları gerekçe göstererek uygulama mağazalarından kaldırdı. Ancak tüm bu süre boyunca, ana uygulamasında hizmet paketi arasında araç çağırma hizmetini sunmuştur.

Radyo şirketi SiriusXM işgücünü azalttı

SiriusXM Holdings, uydu radyo şirketi yavaş abone artışından darbe aldığı için işgücünün yüzde 8’ini veya yaklaşık 475 çalışanını işten çıkaracağını söyledi. Şubat ayında podcast platformu Stitcher’ın sahibi, tüketiciler bir durgunluğa hazırlanırken bu yıl abone kaybetmeyi beklediğini söylemişti. Zayıf otomobil satışlarının da radyo operatörünün abone tabanına zarar vermesi bekleniyor. Şirket ayrıca pazarlama bütçesini de kısacak. 31 Aralık 2022 itibariyle, SiriusXM’nin 5.869 tam zamanlı ve yarı zamanlı çalışanı var. İcra kurulu başkanı Jennifer Witz personele yazdığı bir duyuruda: “Bugünkü iş gücümüzü azaltma kararı, sürdürülebilir kârlı bir şirketi sürdürmemiz için gerekliydi” dedi. İşten çıkarmalar neredeyse tüm departmanları etkileyecek. SiriusXM, Microsoft Corp ve Google-parent Alphabet Inc gibi teknoloji devlerine katılıyor. Benzer şekilde Ocak ayında, müzik akışı platformu Spotify Technology de iş gücünü yüzde 6 oranında azalttı.

Yapay zekayı yönetmek için ileri beceri gerekiyor

0
Rackspace Technology’nin 1.420 BT lideriyle yaptığı ankete göre, yapay zeka yapay zeka beceri gelişimine katkı sağlıyor. Çoğu durumda, AI/ML, daha önce insanlar tarafından gerçekleştirilen işlerin yerini alıyor. Yanıt verenlerin yüzde 62’si, AI/ML uygulamasının kuruluşlarında çalışan sayısının azalmasına yol açtığını söylüyor. Ayrıca, yüzde 69’u yapay zekanın yeni yetenekleri işe alma ve işe alma becerisini geliştirmeye yardımcı olduğunu söylüyor. Yanıt veren yöneticiler ana engelin, daha fazla yapay zeka ve makine öğrenimi yeteneğine ve verileri etkin bir şekilde yönetmek için gereken yeteneğe duyulan ihtiyaç olduğunu belirtiyor. En sık karşılaşılan sorun veya engel, yüzde 67 ile vasıflı yetenek eksikliği, ardından algoritma veya model hatası (yüzde 61) ve uygulama maliyeti (yüzde 57) geliyor. Anket raporunun yazarları, “Yapay zeka ve makine öğrenimi akıllı ancak kendi kendini uygulamaya hazır değil. Sonuçları optimize etmek için teknoloji ve verilerle çalışabilen yetenekli insanlar bulmak zor” diyor. Bu sorunları ele almak için, yanıt verenlerin yüzde 82’si son 12 ayda yapay zeka ve makine öğrenimi becerilerine sahip çalışanları işe almak için çaba sarf ettiklerini, yüzde 86’sının ise son 12 ayda yapay zeka ve makine öğrenimi iş gücünü büyüttüğünü söyledi.