Yöneticilerin yüzde 50’si ofise dönmeyi düşünüyor

0
Microsoft, 2022 İş Eğilimi Endeksi çalışmasının ilk bulgularını yayınlıyor. Microsoft’un ikinci yıllık çalışma sonuçları, 31 ülkede 31.000 kişinin katıldığı bir anketin yanı sıra Microsoft 365’teki “trilyonlarca veriden” ve LinkedIn’deki işgücü eğilimlerinin analizinden geliyor. Yetkililer bugün verilerin “Büyük Değişiklik”/”Büyük İstifa”nın bitmekten çok uzak olduğunu gösterdiğini ve hibrit çalışanların %51’inin uzaktan kumandaya geçmeyi düşündüklerini söyledi. Aynı zamanda, uzak çalışanların yüzde 57’si hibrite geçmeyi düşüneceklerini söylüyor. Çalışanların %43’ü, önümüzdeki yıl işlerini değiştirmeyi düşünüyor. Çalışanların daha fazla esneklik istemelerine rağmen, liderlerin yüzde 50’si bu yıl ofise tam bir yüz yüze dönüş planları olduğunu söylüyor. Ankete katılan çalışanlar, ofise gelmeleri için bir neden istediklerini söylüyor ancak şirketlerin sadece yüzde 28’i kimin nerede çalışması gerektiği konusunda ekip anlaşmaları kuruyor. Ankete katılanların yüzde 53’ü sağlıklarına ve refahlarına iş yerine öncelik verme olasılıklarının daha yüksek olduğunu belirtiyor. İnsanların sağlıklarına daha duyarlı olduklarını söylemelerine rağmen, ortalama Teams kullanıcısının haftalık toplantılarda geçirdiği süre Mart 2020’den bu yana yüzde 22, mesai sonrası ve hafta sonu çalışması sırasıyla yüzde 28 ve yüzde 14 arttı.

Fidye yazılımlarda dört tür baskınlığını koruyor

0
Fidye yazılımlar konusunda kötü amaçlı yazılımın dört türü, tüm saldırıların toplamda neredeyse yüzde 70’ini oluşturuyor. Siber güvenlik şirketi Intel 471 tarafından yapılan analize göre, 2021’in sonuna doğru en yaygın fidye yazılımı tehdidi, bildirilen tüm olayların yüzde 29,7’sini oluşturan LockBit 2.0’dı. LockBit’in son kurbanları arasında Accenture ve Fransız Adalet Bakanlığı da var. İrlanda Sağlık Hizmetleri Yöneticisine yönelik bir saldırı da dahil olmak üzere bildirilen beş olaydan neredeyse biri, geçtiğimiz yıl içinde meydana gelen çeşitli olaylarla ünlü Conti fidye yazılımını içeriyordu. Grup kısa süre önce, bir fidye yazılımı çetesinin nasıl çalıştığına dair bilgiler sağlayan sohbet günlüklerini sızdırdı. PYSA ve Hive, rapor edilen her 10 fidye yazılımı saldırısından birini oluşturuyor. Araştırmacılar: “2021’in dördüncü çeyreğinde en yaygın fidye yazılımı türü, bildirilen tüm olayların yüzde 29,7’sinden sorumlu olan LockBit 2.0, yüzde 19 ile Conti, yüzde 10,5 ile PYSA ve yüzde 10,1 ile Hive” açıklamasını yaptı. Intel 471’deki siber güvenlik araştırmacıları, Ekim ve Aralık 2021 arasında gerçekleşen 722 fidye yazılımı saldırısını inceledi ve en çok etkilenen sektörleri belirledi. Listenin başında, fidye yazılımı saldırılarından etkilenen kuruluşların neredeyse dörtte birini oluşturan tüketici ve endüstriyel ürünler, önceki çeyreğe göre önemli ölçüde arttı.

Yayıncılık sektöründe blok zinciri ile büyük dönüşüm

0

Türkiye’nin global borsası Bitay,  aylık abonelik bedeli ile hizmet veren kitap, e-kitap ve sesli kitap platformu Boodio’nun kendi kripto teknolojisi üzerinde geliştirdiği BODI Coin’i Türkiye’de ve dünyada ilk kez listeliyor. Yayıncılık ekosistemini blok zincir teknolojisi ile dönüştürmeyi amaçlayan projenin detayları, Boodio ve Bitay’ın yanı sıra yayıncılık dünyasının önde gelen temsilcilerinin de katılımıyla düzenlenen basın toplantısında paylaşıldı.

Yayıncılık sektörünü dijital varlık ekonomisinin avantajları ile tanıştıracak olan BODI Coin’in erken satışları, 17 Mart 2022 tarihinde başlıyor. Ön satışlar kapsamında toplam 100 milyon adet BODI Coin, Bitay kullanıcılarına özel bir fiyatla sunuluyor. Ön satışları takip edecek olan genel satışlar ise 1 Haziran tarihinde başlayacak.

Kitapseverlere okudukça BODI Coin kazanma olanağı

Kullanıcılarına diledikleri anda okurken dinlemeye ya da dinlerken okumaya geçme olanağı veren arayüzü ve zengin içeriği ile yenilikçi, benzersiz bir kitap deneyimi sunan Boodio App uygulaması, kitapseverlere kitap okurken BODI Coin ile kripto varlık kazanma olanağı da sağlayacak. Kullanıcı, Boodio uygulaması üzerinde geçirdiği dinleme ve okuma süreleri ile aylık uygulama bedelinin bir kısmını BODI Coin olarak geri alabilecek.

Kazanılan BODI Coin’ler abonelik, yeni içerik satın alma, yazar ve yayınevi fonlama gibi işlemlerde de kullanılabilecek. İlerleyen günlerde ise Bitay ve Boodio App üyesi 1 milyon kişiye, satın alacakları tüm kitapların satış bedelinde BODI Coin hediye dağıtılacak. Böylece sektöre yaklaşık 30 milyon TL değerinde kaynak akışı sağlanacak.

BODI Coin projesi, yatırımcısına büyüyen yayıncılık ekosistemindeki fırsatlara ortak olma şansı verirken, yayıncılık dünyasında ise eşitlik ve kolaylık getiren bir yatırım aracı olmayı hedefliyor. Bu kapsamda sisteme üye olan yayıncılara, blok zinciri temelli, tamamen şeffaf bir telif hakları yönetim modeli sunuluyor. Yayıncılık dünyası için kritik öneme sahip fikri mülkiyet ve telif haklarına tamamen uygun olan BODI Coin, geleneksel yayıncılık sektörünün müzmin hale gelen geç ödeme, bekleme, telif sorunları gibi birçok soruna blok zinciri teknolojisini kullanarak çözüm getiriyor.

Yayıncılık sektöründe merkeziyetsiz bir içerik sağlayıcı kanalı yaratmayı ve basılı kitap, e-kitap ve sesli kitap sektöründeki yüzde 80’e varan komisyon oranlarını ortadan kaldırmayı hedefleyen proje, halen yayıncı firmalara verilen ve ödeme takvimi ile birlikte 240 günü bulan tahsilat vadelerini, 1 dakika sınırına çekecek. BODI Coin projesi kitapseverler için de NFT teknolojisi üzerinde geliştirilen NFB (benzersiz kitaplar) teknolojisi ile yatırımcısına dijital sahaflığın önünü açarken, kitap üzerindeki tüm hak sahiplerinin daha sonra gerçekleşebilecek olan her satıştan kazanç elde etmesini sağlayacak. Böylece dijital koleksiyonerler, arzı sınırlı olan benzersiz kitapları ikincil satışa açtıklarında, hak sahipleri ile beraber bu satışlardan da gelir elde edebilecek.

BODI Coin projesi kendi blok zinciri altyapısı sayesinde yayıncı ve yazarlara ‘token’ üretme imkânı  ile katma değerli gelirler yaratmayı da hedefliyor.

Eser içeriklerinden sağlanan toplam gelir paylarından diledikleri zaman yararlanabilecek olan yayıncılar, daha fazla içerik üretimini teşvik edecek biçimde dijital varlık yatırımcılarının desteğini alma olanağına kavuşuyor.

Boodio International Blockchain Publishers Platform  CEO’su Mehmet Arslantunalı, “Yayıncılık sektöründe bir ilki gerçekleştirecek Boodio International  Publishers Blockchain Platformu ile dijital varlık dünyasını yayıncılık sektörü ile birleştirmekten heyecan duyuyoruz. NFB altyapısı ile yepyeni bir ekosistem yaratarak dijital sahaflığın yatırımcı ve eser hak sahiplerine yeni gelir modelleri açması ile on binlerce benzersiz kitabı yayına sunacak olmaktan dolayı sevinçliyiz” dedi.

Elektrikli araçlar, benzinli ve dizele kıyasla daha az güvenilir

Yeni bir anket, yeni elektrikli otomobillerin benzinli ve dizel modellerden daha fazla arıza geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Consumer Group tarafından yapılan bir anket, elektrikli araç sahiplerinin yüzde 31’inin ilk dört yılında araçlarında bir sorun olduğunu bildirdi. Bu, benzinli otomobiller için yüzde 19 ve dizel otomobiller için yüzde 29 seviyelerinde oldu. Arızalı elektrikli araçlar, benzinli ve dizel otomobiller için sırasıyla sadece üç ve dört gün ile karşılaştırıldığında, yoldan ortalama beş gün geçirdi. Anket, elektrikli araçların daha az hareketli parçaya sahip olmaları nedeniyle geleneksel yakıtlı araçlardan daha güvenilir olduğu algısına şüphe düşürüyor. Elektrikli araç sürücülerinin karşılaştığı en yaygın hatalar, motor veya pille ilgili sorunlardan ziyade yazılım sorunlarıydı. Elektrikli araçlar hayatımızda daha fazla yer edinirken onarım ve bakım gibi süreçlerde de iyileştirmelerin yapılması gerekiyor.

İki tekerlekli elektrikli araç satışlarında patlama yaşanıyor

Tüm dünyada elektrikli araç dönüşümü hızlı bir şekilde devam ederken, iki tekerlekli elektrikli araç dönüşümünde adeta sıçrama yaşanıyor. Özellikle şehirlerde kısa mesafelerde sağladığı kolaylıkla elektrikli araçlarda ciddi bir büyüme görülüyor. Otomobil Bayileri Federasyonu Federasyonu verilerine göre, elektrikli binek araçlarının perakende satışları geçen ay yüzde 296 artarak 2 bin 352 adede ulaştı. Bununla birlikte, elektrikli iki tekerlekli araçların perakende satışlarında ise yüzde 433 artış ile 32 bin 433 adede ulaşıldı. Crisil Research direktörü Hemal Thakkar, “Yakıt fiyatlarındaki artışlar, özellikle iki ve üç tekerlekli araçlar kategorisinde elektrikli araçların daha hızlı benimsenmesini sağlayacak” dedi. Önerilen pil değiştirme politikası aynı zamanda elektrikli ekosisteminin büyütülmesine ve ülkede EV’lerin benimsenmesine yardımcı olacaktır. Çoğu otomobil şirketi, 2023 mali yılında daha fazla elektrikli araç modeli görecek olan ortaklıklar yoluyla veya ayrı montaj hatları kurarak üretimi hızlandırıyor.

Endüstri 4.0 kanser alanında iyileşme sağlayabilir

Hindistan’da kanser oranları 1990’dan bu yana yaklaşık yüzde 60 artarken, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) yeni bir raporda Dördüncü Sanayi Devrimi’nin teknolojilerinin ülkede kanser tedavisini dönüştürmede ‘oyun değiştirici’ bir rol oynayabileceğini söyledi. Bir Amerikan bilim dergisi olan JCO Global Oncology’de yayınlanan bir araştırmanın sonuçlarına atıfta bulunarak, kanser oranlarının Hindistan’da hızla arttığını ve ülkenin 1.3 milyar vatandaşının dokuzda birinin bu hastalığa yaşamları boyunca yakalanacağını ve üçte birinden azının hayatta kalacağını söyledi. Önerilen Onkoloji Veri Modeli, önleme ve teşhisten tedavi edici bakım ve yönetişime kadar kanser tedavisinin her yönünü dönüştürmek için tüm hasta yolculuğu boyunca verileri toplar. 1990’dan bu yana vaka sayısı yüzde 59 artarak 100.000 kişi başına 100,7’ye ulaştı ve 2020’de 1.39 milyonu etkiledi. Hastalık oranının 2025 yılına kadar yüzde 7,8 daha artması bekleniyor. WEF, yaşlanan nüfusla birlikte beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerinin kanserdeki büyümeyi tetiklediğini ve tüm vakaların yaklaşık üçte birine tütün kullanımının neden olduğunu söyledi. Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezi Başkanı Purushottam Kaushik, “Gelişmekte olan teknoloji müdahaleleri arasında bir ‘oyun değiştirici’ olarak tanımlanan bu model, hasta yolculuğunun her adımında veri yakalamayı sağlarken, yinelemeyi önler ve mahremiyeti sağlar” dedi.

Bulut yanılgılarını değiştirecek yeni araçlar geliyor

0
Bulut bilişim birçok firma istekli olsa da bu alandaki siber tehlike firmaların yavaş adım atmalarına neden oluyor. Oracle, bu algıyı değiştirmek istiyor ve bu amaçla ağ oluşturma, depolamayı kapsayan yeni bulut aracını kullanıma sundu. Oracle Bulut Altyapısı Başkan Yardımcısı Leo Leung verdiği demeçte: “Uygulamaları yeniden yazmak zorunda kalmadan müşteriler için esneklik sağlamaya çok odaklandık. Bulutun pek çok önermesi, kaynakların optimizasyonunu elde etmek için bulutta yerel olmanız gerektiğidir ve biz bunun doğru olduğunu düşünmüyoruz” dedi. Oracle, çoğu eski teknolojiye sahip kurumsal müşterilerin ihtiyaçlarına odaklanarak bulut pazarında bir yer edindi. Oracle’ın Mart 2022 başlarında bildirdiği bulut geliri, yılda 11 milyar doları aşıyor. Hemen hemen her işletme bir dereceye kadar bulutu kullanıyor olsa da, bazı kuruluşlar kritik iş yüklerini buluta taşımakta yavaş kaldı. Leung, “Konuştuğumuz tüm müşterilerle uygulamalarının yüzde 70 ila 80’ini asla yeniden yazmayacaklar. Bunlar, uzun süredir sahip oldukları uygulamalar. Fiyatlandırma ise çok, çok basit olabilir. Mimari ve kaynaklar kümesi ve siz küresel olarak ölçeklendikçe değişmeniz gerekiyor. Bunun doğru olmadığını da düşünüyoruz” diyor. VMware müşterileri için Oracle, Oracle Bulut VMware Çözümüne AMD tabanlı daha yeni 32, 64 ve 128 çekirdek seçenekleri ekliyor. Bu, müşterilerin daha küçük başlamalarına, ancak daha da fazla ölçeklendirmelerine olanak tanıyor.

Enerji veri analizi sağlayan PowerDev’e yatırım!

0
Enerji piyasası büyük verilerini birden çok kaynaktan birleştiren, sağlam bir SaaS veri analiz aracı sağlayan ve yüz bin üzerinde enerji noktasından gerçek zamanlı veri akışı sağlayarak enerji proje geliştirme, batarya yatırımı ve enerji ticareti alanlarında içgörü ve tahminleme araçları sağlamak üzere kurulan PowerDev, Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcıları tarafından 2,150,000 USD değerleme üzerinden yatırım aldı. Kuzey Amerika pazarında hizmet vermeye başlayan ve yaklaşık bir yıla yakın bir sürede geliştirilen PowerDev, enerji büyük verisini topluyor, düzenliyor ve hedef müşterilerine SaaS olarak iç görü sağlıyor. PowerDev, kurumsal temel özelliklerin yanı sıra, eyleme dönüştürülebilir iç görüler ve temel iş yönetimi özellikleri de sunuyor. 

PowerDev’e 2,150,000 USD değerleme üzerinden yatırım

PowerDev Kurucuları Mustafa Köroğlu ve Mehmet Ötkün, liberalleşme ve deregülasyon trendlerinin etkisiyle dağınık ve düzensiz enerji büyük verisine erişmenin çok zor olduğunu belirterek, “Kuzey Amerika pazarında enerji büyük verisine erişmek, bu veriyi işlemek ve veri temelli kararlar alabilmek oldukça zor bir hale gelmiş durumda. Biz bu veriyi topluyor, düzenliyor ve enerji sektöründeki hedef müşterilerimize SaaS olarak iç görü sağlıyoruz. Yola çıktıktan sonra gördük ki, analizini ve modellemesini tamamladığımız Batarya modülümüz için pazarda ciddi bir talep söz konusu. Bu nedenle Batarya modülü geliştirmemizi öne aldık. Ayrıca yol haritamızda, bu büyük veriyi AI/ML bazlı algoritmalar kullanarak tahminlemek de var. Enerji projesi geliştiricileri, batarya firmaları ve enerji ticaret firmaları ürünümüzü kullanarak gelirlerini arttıracak ve zaman ve maliyet avantajı sağlayacaklar.” dedi. Kuzey Amerika pazarında, ihtiyacın büyüklüğünün kendilerini etkilediğini de sözlerine ekleyen Köroğlu ve Ötkün, ”Rakiplerimizin çözümlerinin yetersizliği bizi heyecanlandırıyor ve hızlı olmaya itiyor. Rakiplerin tümü çok eskiden kurulan kısmi çözümler sunan firmalar. Bazı rakiplerimiz sadece veri sağlarken, müşterilerine bir kullanıcı arayüzü dahi önermiyorlar. Bu rakiplerin hiçbiri büyük data ile Batarya modelleme modülü sağlamıyor ve yine hiçbirinin yol haritalarında AI-ML bazlı tahminlemeler bulunmuyor. Çoğunluğu Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcılarından olmak üzere, aldığımız bu yatırımla çok daha hızlı bir şekilde pazarda yer alacağımızı ve rakiplerimizden farkımızın kısa sürede görüleceğini düşünüyoruz. 2023 yılında Kuzey Amerika pazarında çok hızlı bir büyüme hamlesi başlatabilmek için 2022 yılını, ekipleşme, başta batarya modülü olmak üzere ürünü tamamlama ve yoğun satış süreciyle geçireceğiz. Büyük yatırım turumuzu ise 2023 ilk veya ikinci çeyreğinde kapatmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.  Girişimlerine dair verileri de paylaşan Köroğlu ve Ötkün, “Kuzey Amerika’daki toplam 10 ISO/RTO (Independent Service Operator/Regional Transmission Organization)’a sistem entegrasyonumuzu tamamladık, 10 yıllık tarihsel veriyi topladık. Yüz bin üzerindeki enerji noktasından gerçek zamanlı veri akışı sağladık. Yine EIA, FERC, NoAA gibi kurumlara da entegrasyonumuzu önemli ölçüde tamamladık. 400’ün üzerinde API ve muhtelif bağlantı yöntemleriyle günlük yüz milyonlarca satırlık data topluyoruz. Geçtiğimiz yıl, Kuzey Amerikalı büyük bir Yenilebilir Enerji Geliştirme firmasına fatura keserek hizmet sağlamaya başladık. 2022 hedefimiz ise tekrar edebilir satışlarımızı arttırmak” diyerek sözlerini tamamladılar.

Bağımsız otomasyon platformları BT sorunları oluşturuyor

Son yıllarda bağımsız otomasyon platformları ve düşük kodlu yazılım araçları, iş kullanıcılarına yönelik tasarlanmış ürünlerin satışlarını doğrudan artırmasını sağlıyor. Bu genellikle BT yönetimini yönetişim ve güvenlik standartlarını uygulamaktan uzak tutuyor. Daha uygulamalı bir dahili sürece geçiş, bir şirketin CIO’sunu BT yöneticileri ve yazılım programcılarıyla “gölge BT” sorunları konusunda karşı karşıya getirebilir. Devam eden anlaşmazlığı, CIO’ları kurumsal ortamlardaki rollerini değiştirmeye zorluyor. Workato CIO’su Carter Busse, CIO’ların artık yeni bir kerelik BT sorunlarını rollerinin geleneksel yönleriyle dengelemesi gerektiğini gözlemledi. Gölge BT’yi güvenlik, uyumluluk ve maliyet etkinliğinin yanı sıra dengeliyorlar, böylece gölge BT, şirketle rekabet etmekten ziyade bir ekip oyuncusu haline geliyor. Daha geniş anlamda, gölge BT, bir kuruluşun BT departmanı dışında yönetilen bilgi teknolojisi (BT) projelerini ifade etmektedir. Bu genellikle BT farkındalığı ve yönetimi bilgisi olmadan gerçekleşir. Örneğin; bir şirketteki çalışanlar, BT’nin onaylamadığı ve yapılandırmadığı diğer eşler arası dosya paylaşımı ve bulut işbirliği araçlarını kullanır. Özellikle evden çalışma düzenlemelerinin genişletilmiş dağıtımıyla, kurum içi ağ korumalarının ötesinde çalışan mesajlaşma uygulamaları, flash sürücüler ve HDD’ler kullanan çalışanlarla veri güvenliği eksik kalıyor. Analistler, hiper otomasyon pazarının bu yıl yaklaşık 600 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.

Siber güvenlikte kadın istihdamında sorun yaşanıyor

0
Microsoft, daha fazla kadını siber güvenlik kariyerlerini sürdürmeye teşvik etmenin, dünya çapındaki 2.5 milyon açık iş ihtiyacını karşılamak ve küresel teknik beceri eksikliğini gidermek için ” kritik” olduğunu söyledi. Microsoft’un güvenlik, uyumluluk, kimlik ve yönetimden sorumlu kurumsal başkan yardımcısı Vasu Jakkal, siber güvenlik endüstrisinde, değişen tehdit ortamını ele almak ve aşırı yüklenmiş BT ekiplerinin baskısını azaltmak için kadınlara ve “daha çeşitli bakış açılarına sahip insanlara” ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Kuruluşlar, kadınların temsil edilmemesinin eşit olmayan ücretleri ve kadınlara yönelik destek eksikliğini körüklediği siber güvenlikte cinsiyetler arası uçurumu kapatarak, kurumsal beceri boşluklarını hızla kapatabilir. Yenilikçilik ve karlılıkta kendi faydalarını sağlayan operasyonel düşünceyi çeşitlendirebilir. 2021’de kadınlar küresel siber güvenlik iş gücünün sadece yüzde 25’ini temsil ediyordu. Microsoft Security tarafından yaptırılan bir anket, katılımcıların yüzde 83’ünün siber güvenlikte kadınlar için bir fırsat olduğuna inanırken, kadın katılımcıların yalnızca yüzde 44’ünün sektörde yeterince temsil edildiğini hissettiğini ortaya koydu. Benzer şekilde, kadınların yüzde 54’ü, erkeklerde yüzde 45’e kıyasla, sektörde eşit olmayan ücret ve destekle sonuçlanan cinsiyet önyargısı olduğunu söyledi.

Türkiye’nin en büyük e-ticaret fuarı WORLD ECOM EXPO başlıyor

0
Türkiye’nin ilk ve en büyük e-ticaret fuarı olan WORLD ECOM EXPO için geri sayım başladı. Dünya e-ticaret sektörünün nabzı 29-30-31 Mart 2022 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenecek WORLD ECOM EXPO’da atacak. Uluslararası E-İhracat Platformu WORLDEF tarafından hayata geçirilen ve Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen WORLD ECOM EXPO’da 35 ülkeden 1500’e yakın katılımcı yer alacak.

150 milyar dolarlık sermaye WORLD ECOM EXPO’da

Dünya e-ticaretinin 150 milyar dolarlık kısmını yöneten uluslararası aktörler, Türk ihracatçı ve tedarikçilerle buluşacak. WORLD ECOM EXPO’da yapılacak B2B görüşmelerde 1,5 milyar dolarlık ihracat hacmi oluşması bekleniyor.

Sağlık sektörünün bir sonraki yeniliği hologramlar

Sağlık sektörü yeni nesil teknolojilerle daha hızlı ve ulaşılabilir hale geliyor. Bir sonraki yenilikçi adım ise hologramlar olacak. Son 20 yıldır Cisco, sağlık kuruluşlarını ağ ekipmanından işbirliği yazılımına ve dijital güvenliğe kadar çok çeşitli teknolojilerle donattı. Şirket şimdi geleceğin sağlık hizmetlerini hologramlarla güçlendirebileceğini iddia ediyor. 2021 yılında Cisco, işbirliği platformuna artırılmış gerçeklik getiren bir hizmet olan Webex Hologram’ı tanıttı. Şimdi ise teknoloji devi, endüstrinin daha sürükleyici deneyimleri benimsemeye hazır olduğuna bahse girerek, hologram teknolojisi için doğru kullanım örneklerini bulmak için tıp uzmanlarıyla birlikte çalışıyor. Cisco’dan Kedar Ganta, bu haftaki Sağlık Hizmetleri Bilgi ve Yönetim Sistemleri Derneği (HIMSS) konferansı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Şimdiye kadar gördüğümüz şey, teknolojinin herkesin gitmesi gereken bakım tesislerinde konuşlandırıldığıdır” dedi. Cisco’nun küresel sağlık inovasyon lideri Troy Yoder: “Bir gecede sağlık hizmeti, yüz yüze olmaktan bir çağrıya, bir tıklamaya, bir sohbete dönüştü” dedi.

Pandemi boyunca kredi kartı borçları arttı

0
Çevrimiçi finansal hizmetler pazarlama şirketi, tüketicilerin pandemi boyunca kredi kartı borçlarını artırdığını tespit etti. LendingTree yaptığı anketin sonuçlarını yayınladı ve ABD’deki kullanıcıların yüzde 30’unun son iki yılda kredi kartı borcunda, öncelikle enflasyon ve gelir kaybından kaynaklanan bir artış gördüğünü ortaya koydu. 1.249 tüketiciden elde edilen verilerle yapılan araştırmada , tüketicilerin yüzde 48’i kredi kartı borcundaki artışta enflasyonun yol açtığını belirtirken, yüzde 34’ü en büyük itici faktörün gelir kaybı olduğunu belirtti. Çalışma ayrıca, tüketicilerin yüzde 30’unun aynı iki yıllık dönemde kredi puanlarını artırabildiğini de ortaya koydu. Araştırmaya göre, Y kuşağının yüzde 42’Sİ ve küçük çocuklu ebeveynlerin yüzde 45’i pandemi sırasında fatura ödemekte zorlandı. Bazı tüketiciler kredi puanlarında artış görürken, beş tüketiciden biri iki yıldır puanlarını kontrol etmediğini belirtti. LendingTree baş kredi analisti Matt Schulz basın açıklamasında, “ABD’dekilerin pandemiden finansal olarak nasıl etkilendiği konusunda büyük bir eşitsizlik vardı, buna şüphe yok” dedi. Capital One tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma ise tüketicilerin yüzde 58’inin yükselen fiyatlar karşısında harcamalarını karşılamak için krediye veya tasarrufa yöneldiğini ortaya koydu.

Mercedes-Benz Actros eğitimi, TruckTraining 2.0 ile cepte

0
Mercedes-Benz, yeni nesil Actros kamyonlarını kullananların şanzıman, tahrik, sürüş ve güvenlik gibi araç sistemlerini daha iyi tanımaları, araçlarını daha verimli ve güvenli bir şekilde kullanmaları için görsel ve video destekli çözümleri kapsayan TruckTraining 2.0 uygulaması ile satış sonrası hizmetlerini geliştirdi. Android ve iOS işletim sistemine sahip akıllı telefonlarda kullanılabilen uygulama, 63 ülkede ve 2021 sonunda eklenen Türkçe seçeneği dahil olmak üzere 28 dilde sunuluyor. Mercedes-Benz, müşterilerinden aldığı geri dönüş ve talepler doğrultusunda TruckTraining 2.0 uygulamasını güncellemeye devam edecek. Sürücülerin eğitimlerine ve bilgiye kolay bir şekilde ulaşmalarına büyük önem veren Mercedes-Benz Türk, sürücü eğitmenlerinin bilgi verdiği, yakıt ekonomisi ve güvenlik açısından kritik öneme sahip özet bilgilerin yer aldığı TruckTraining 2.0 uygulaması, App Store ile Play Store’dan ücretsiz bir şekilde indirilebiliyor. Satış öncesi ve sonrasında sunduğu hizmetlere önem veren bir iş modeli uygulayan Mercedes-Benz, TruckTraining 2.0 uygulaması ile yeni nesil Actros kamyonlarıyla ilgili teknik bilgilere akıllı telefonlardan kolay bir şekilde ulaşılmasına olanak sağlıyor. Uygulama içerisindeki kısa içerikler, videolar ve eğitmen önerileri; sürücülerin günlük kullanımda ihtiyaç duyacakları özelliklerle ilgili soruların cevaplarına tek bir tuşla ulaşmalarına imkan tanıyor. Kullandıkları araçlarda sunulan teknolojileri doğru bir şekilde öğrenen sürücüler, böylece araçlarını daha güvenli ve ekonomik şekilde kullanabilecekler. Mercedes-Benz Türk eğitmenleri, bilgiye kolay bir şekilde ulaşabilmeleri için verdikleri eğitimlerde tüm sürücülere TruckTraining 2.0 uygulamasını tavsiye ediyor. Sürücülerin olumlu geri bildirimlerde bulunduğu uygulama; aracın sahip olduğu teknolojileri tanımaları, araçlarını güvenli ve ekonomik bir şekilde kullanmaları açısından sürücülere çok değerli bilgiler sunuyor. Mercedes-Benz, müşterilerinden aldığı geri dönüş ve talepler doğrultusunda TruckTraining 2.0 uygulamasını güncellemeye devam edecek.

VMware 2022 mali yılı dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı

0
Sanallaştırma yazılımı denildiğinde ilk akla gelen çözümlere ev sahipliği yapan VMware, 2022 mali yılı dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. 2022 mali yılının mali geliri, geçtiğimiz yıla göre yüzde 9 artarak 12,85 milyar dolara ulaştı. 2021 mali yılında elde edilen abonelik ve SaaS (Software as a Service, Hizmet olarak Yazılım) geliri ise geçen yıla göre yüzde 24 artarak 3,20 milyar dolara ulaştı.

2021’in aynı dönemine göre abonelikler yüzde 11 arttı

VMware CEO’su Raghu Raghuram, konuyla ilgili şunları söyledi: “Müşterilerimizin çoklu bulut çözümlerimize gösterdiği talep, Q4 sonuçlarımıza yansıyor. Bulunduğumuz dönemde büyük ve küçük şirketler yazılım tabanlı, dijital işletmeler haline gelmek için dönüşüyor ve modernleşiyor. Bu da sektörümüzde heyecan yaratıyor. Müşterilerimizin uygulamalarını bu çoklu bulut ortamında oluşturmasına, çalıştırmasına ve güvenliğini sağlamasına yardımcı olmak için uygun bir konumda bulunuyoruz.
  • 2021 mali yılının dördüncü çeyreğine göre yüzde 7 artan gelirler, 3,53 milyar dolara ulaştı.
  • 2021 mali yılının dördüncü çeyreğine göre yüzde 11 artan abonelik, SaaS ve lisans gelirlerinin toplamı, 1,90 milyar dolar seviyesine ulaştı.
  • Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artan abonelik ve SaaS gelirleri, dördüncü çeyrekte 868 milyon dolara ulaştı.
  • 2021 mali yılının dördüncü çeyreğinde 791 milyon dolar veya seyreltilmiş hisse başına 1,87 dolar olan GAAP net geliri, dördüncü çeyrekte yüzde 26 azalarak 586 milyon dolar veya seyreltilmiş hisse başına 1,39 dolar oldu. 2021 mali yılında 936 milyon dolar veya seyreltilmiş hisse başına 2,21 dolar olan GAAP dışı net gelir, yüzde 9 azalarak dördüncü çeyrekte 855 milyon dolara veya seyreltilmiş hisse başına 2,02 dolar oldu.
  • GAAP faaliyet geliri, 2021 mali yılının dördüncü çeyreğine göre yüzde 22 azalarak 783 milyon dolar oldu. GAAP dışı faaliyet geliri ise 2021 mali yılının dördüncü çeyreğiyle aynı seviyede kalarak 1,14 milyar dolar oldu.
  • Dördüncü çeyreğin faaliyetlerden gelen nakit akışı 1,14 milyar dolar, serbest nakit akışı ise 1,01 milyar dolar oldu.
  • Dördüncü çeyrekteki RPO (Kalan Hizmet Yükümlülüğü), bir önceki yıla göre yüzde 6 artarak 12 milyar dolar oldu.
VMware Kıdemli Başkan Yardımcısı CFO’su Zane Rowe ise “Dördüncü çeyrek, bağımsız bir şirket olduğumuz ve 12 milyar doları aştığımız dönüşümlerle dolu bir yıl için güçlü bir kapanış oldu. Yeni mali yılımızda odağımızı abonelik ve SaaS portföyümüzün büyümesini hızlandırmanın yanı sıra uzun vadeli gelir ve kâr artışı sağlamamızı sağlayan çoklu bulut platformumuzu ölçeklendirme üzerine yoğunlaştırmaya devam ediyoruz” dedi.
  • 2022 mali yılı geliri, 2021 mali yılına göre yüzde 9 artarak 12,85 milyar dolara ulaştı.
  • Abonelik, SaaS ve lisans geliri toplamı, 2021 mali yılına göre yüzde 13 artarak 6,33 milyar dolar seviyesine ulaştı.
  • 2022 mali yılındaki abonelik ve SaaS gelirleri, 2021 mali yılına göre yüzde 24 artarak 3,20 milyar dolar seviyesine ulaştı.
  • 2022 mali yılında sona eren abonelik ve SaaS yıllık kalıcı gelirleri (ARR, Annual Recurring Revenue), 2021 mali yılına göre yüzde 24 artarak 3,58 milyar dolar seviyesine ulaştı.
  • 2022 mali yılının üçüncü çeyreğinde 2,06 milyar dolar veya seyreltilmiş hisse başına 4,86 dolar olan GAAP net geliri, yüzde 11 azalarak 2021 mali yılına göre 1,82 milyon dolar veya seyreltilmiş hisse başına 4,31 dolar oldu. 2021 mali yılında 3,05 milyar dolar veya seyreltilmiş hisse başına 7,20 dolar olan GAAP dışı net gelir, yüzde 1 artarak üçüncü çeyrekte 3,06 milyar dolar veya seyreltilmiş hisse başına 7,25 dolar oldu.
  • 2022 mali yılının GAAP faaliyet geliri, 2021 mali yılıyla aynı seviyede kalarak 2,39 milyar dolar oldu. 2022 mali yılının GAAP dışı faaliyet geliri ise 2021 mali yılına göre yüzde 3 artarak 3,92 milyar dolar seviyesine ulaştı.
  • 2022 mali yılında faaliyetlerden gelen nakit akışı 4,36 milyar dolar, serbest nakit akışı ise 3,97 milyar dolar oldu.

Türk Telekom, Opensignal’ın araştırmasında 4 kategoride başarılı oldu!

0
Türk Telekom, global şirketlerin ‘mobil ağ deneyimini ölçmek’ konusunda uzman, bağımsız mobil analiz şirketi Opensignal’ın yaptığı araştırmada, 4 kategoride başarılı oldu. Türk Telekom video, ses uygulaması ve oyun deneyimi alanında mobilde en yüksek skora sahip operatör olarak açıklanırken, upload hızında gösterdiği başarıyla da dikkat çekti.

Mobilde en yüksek skor 4 kategoride de Türk Telekom’un!

 Mobil operatörlerin mobil ağ gelişimini değerlendiren Opensignal, Aralık 2021 raporunda, Türk Telekom’u ‘Video Deneyimi’, ‘Oyun Deneyimi’ ve ‘Ses Uygulaması Deneyimi’ konularında en başarılı operatör olarak açıkladı. Türk Telekom ayrıca, ‘Upload Hızı’nda ortak ödülün sahibi oldu.  Opensignal’in araştırma sonuçlarını değerlendiren Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç şunları söyledi; “Türkiye’nin iletişim altyapısının kurucusu ve geliştiricisi olarak, ülkemizi geleceğe taşıyacak yatırımlarımız ve çalışmalarımızla müşterilerimizin her an yanındayız. Müşterilerimizin son yıllarda değişen alışkanlıklarını da göz önünde bulundurarak, ‘Mobil Yaşa’ çatısı altında onların hayatı dolu dolu yaşarken de sorumluluklarını yerine getirirken de belirli bir mekâna bağlı kalmadan özgürce hareket etmelerini sağlıyoruz. Müşteri deneyimi konusundaki başarımızın, uluslararası bağımsız mobil analiz şirketi olan Opensignal’in araştırmasıyla onaylanmasından dolayı büyük bir mutluluk ve gurur duyuyoruz.”

GAIA, 2022 FIFA Dünya Kupası’na dijital etki yaratacak

Dünya Kupası’nın dijital iletişimi Türk ajansa emanet. 21 Kasım 2022’de Katar’da başlaması planlanan FIFA Dünya Kupası’nın dijital iletişimi, Türk ajans GAIA&INFLOW Network tarafından gerçekleştiriliyor. Bugüne kadar yapılmış en “akıllı” dünya kupası adayı olan organizasyon, GAIA ekipleri sayesinde dijital dünyayla buluşacak. İki yıl önce uluslararası 13 ajansın katıldığı 22. FIFA Dünya Kupası Sosyal Medya Yönetimi konkurunu kazanan ve Dünya Kupası Tanıtım Komitesi ile sözleşme imzalayan GAIA&INFLOW Network, Arapça konuşan ülkeler başta olmak üzere aralarında Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Körfez bölgelerinin bulunduğu 22 ülkede, dünya kupasının tüm dijital iletişim ve pazarlama faaliyetlerinden sorumlu olacak. Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleşecek ve 18 Aralık’taki final maçıyla son bulacak 22’nci FIFA Dünya Kupası, Ortadoğu Bölgesi’nin ilk Dünya Kupası olarak tarihe geçecek. Aynı zamanda pandemi sonrası düzenlenen ilk büyük etkinlik olarak tüm dünyada heyecan yaratan FIFA, 3 milyonu aşkın fiziksel izleyicinin yanı sıra dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca taraftarla da dijital dünyada buluşmaya hazırlanıyor. Dünya Kupası, stadyumdan aydınlatmaya, havalandırmadan yenilenebilir enerji çözümlerine, web sitesinden dijital içeriklere onlarca farklı alanda yenilikçi teknolojilere ilk kez tanık olunmasıyla bir teknoloji fuarını andıracak. Çalışmalara çok önce başladıklarını ve içerik süreçleri, yaratıcı entegrasyon, influencer pazarlama faaliyetleri, dijital reklamlar, sürdürülebilir paydaş iletişimi gibi birçok alanda bu dev organizasyona destek vereceklerini açıklayan INFLOW Network ve GAIA Kurucu Ortağı Neşet Dereli, “Son 1,5 yıldır bu konuya odaklı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İngilizce, Çince ve İspanyolca dillerinde iletişimden sorumlu olan global ajansların gerçekleştirmekle yükümlü oldukları faaliyetlerin toplam 22 pazardaki ana sorumlusuyuz. Bu projemizle spor ve futbol endüstrisinde dünyanın en iyi ajanslarıyla aynı ağı paylaşıyoruz. Tanıtım faaliyetleri kapsamında diğer resmi ajanslarla birlikte hareket ederek, bu organizasyonun global gücünü pekiştirirken, tüm dünyada sürdürülebilir tanıtım faaliyetleri yürütmekten sorumluyuz” dedi.

GAIA, Arap Cup’21’in de influencer iletişimini yapmıştı

Globaldeki ilk “Influencer Dünya Kupası”nı da gerçekleştireceklerini ekleyen Dereli, “Dört  kıtadan oluşturduğumuz influencer takımlarını Doha’da altı günlük bir turnuva için ağırlayacağız. Bu projeyle 120 milyon kişiye ulaşmayı hedefliyoruz” diye ekledi. FIFA Dünya Kupası, GAIA&INFLOW Network’ün bu alandaki ilk tecrübesi değil. Ajans, 2021 yılında da FIFA Arap Cup’21 kapsamında birçok farklı alanda hizmet vermişti. Bunlardan en önemlisinin influencer aktivasyonu olduğunu dile getiren Neşet Dereli, bu kapsamda yapılanları ise şöyle özetledi: “16 farklı Arap ülkesinden influencer isimleri Katar’da ağırladık ve yaklaşık 1 ay süren turnuva kapsamındaki maçlara katılım sağladık. Turnuva süresince Katar’da ağırladığımız influencer’lar toplamda 1.500’den fazla içerik üreterek, hem bölgede ilk kez gerçekleşen kupa heyecanını hem destinasyonun sunduğu deneyimleri takipçileriyle paylaştı.”

Metaverse ve NFT sigortacılıkta istihdam yaratacak

IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, sigorta endüstrisinin metaverse için yeni istihdam arayışında olduğunu belirtiyor. Dünya sigorta endüstrisinin metaverse evrenine yönelik çalışmalarına hızla devam ettiğini belirten Çiftçi, “Potansiyel NFT satışları, kripto paraların internet ortamında ya da internete bağlı olmadan güvenli bir şekilde saklanması ve yeni teknolojik ürünlere duyulacak ihtiyaçlar; yetkin personelin işe alımı ve eğitimine yönelik çalışmaları beraberinde getirdi. metaverse sektörde ciddi anlamda istihdam artışı yaratacak” diyor. Facebook’un Ekim 2021’de “Meta” ismi ile yoluna devam edeceğinin açıklanması sonrası gözler metaverse evrenine çevrildi. Daha önce hayal bile edilemeyen bir sanal gerçeklik ve birbirine bağlanabilirlik düzeyi vaat eden bu yeni teknolojinin gerçek özellikleri ve uygulanması konusunda belirsizlikler sürse de metaverse evrenine yönelik büyük miktarlarda sermaye akışı söz konusu. Blockchain ve Bitcoin ile birlikte Web 3.0’ın ayrılmaz bir parçası olması beklenen metaverse, sigorta gibi düzenlenmesi gereken pek çok alanı gündeme getiriyor. Çiftçi, “Sigorta endüstrisinde metaverse evrenine yönelik istihdam arayışı gündemde. Potansiyel NFT satışları, kripto paraların internet ortamında ya da internete bağlı olmadan güvenli bir şekilde saklanması ve yeni teknolojik ürünlere duyulacak ihtiyaçlar bu anlamda yetkin personelin işe alımı ve eğitimine yönelik ciddi bir çalışmayı beraberinde getirdi. Bu alanda büyük bir istihdam artışı söz konusu. metaverse kavramı küçük, orta ve büyük ölçekli sigorta şirketleri ile aracıların yatırım stratejilerinde köklü değişiklikler meydana getirecek. Şirketler metaverse ekosistemi içerisinde hızlı bir şekilde yerini almaya başlayacak. İlerleyen yıllarda metaverse evrenine yatırım yaparak faaliyetlerini yürüten sigorta şirketleri ve aracıların sayısında artış olacak” dedi.

Yeni dünyada yeni sigorta kuralları oluşacak

“Metaverse platformu online oyun veya sanal gerçeklik platformlarından farklı olarak yaşayan ve sürekli aktif yeni bir dünya sunuyor. Bu yüzden de NFT varlıkların yatırım danışmanlığından tutun, avatar stilisti, etkinliklerin oluşturulması için organizatörler gibi pek çok alanda istihdam sağlanacak. Haliyle bu yeni dünyanın hem elementer branş hem de sorumluluk branşında sigortalanması gündeme gelecek” diyen Çiftçi, “Bu anlamda büyük fırsatlar oluşacak ancak NFT teknolojisinin getirdiği yeniliklerle birlikte sigorta dünyasına giriş yapabilmesi adına hukuki bir tanımlamaya da muhtaç olduğu açıktır. Blok zincir teknolojisi ve en etkin olarak kullanıldığı kripto para piyasalarına ilişkin getirilecek hukuki düzenlemelerin NFT teknolojisi için de yol gösterici olacağı tahmin edilmektedir. Her halükârda NFT teknolojisinin insan hayatında getireceği yenilikler sonucunda hukuki olarak da pek çok heyecan verici gelişmenin meydana geleceğini söyleyebiliriz” şeklinde konuşuyor.

Fikri mülkiyet hakkı için siber güvenlik uzmanı tutun

NFT varlıkların sigortalanması için gereken altyapı ve hukuki süreçler şekillenmeye başladığını belirten Murat Çiftçi, “Şu anda ratingi olmayan reasürörler bu konuda girişimde bulunurken muteber seviyede ratinge sahip reasürörlerin ise izle/gör politikası uyguladığını görmekteyiz. Fikri mülkiyetin sigortalanması normal şartlarda bile son derece zor ve reasürör iştahı düşük. metaverse platformunda bu konuyu hayata geçirmek ve uygulamak için öncelikle temel sigorta branşlarında ilerleme olmalı ki, ek teminat olarak fikri mülkiyetin güvence altına alınmasını konuşabilelim” diyor. Çiftçi, “Fikri mülkiyette siber güvenlik öncelikli olmalı. Kendinizi siber suç mağdurları arasında bulmak istemezsiniz, bu nedenle bir siber güvenlik uzmanı tutmayı ve cephe güvenlik mekanizmalarının başarısız olması durumunda sanal varlıklarınızı korumak için bir sigorta poliçesi almayı düşünün. Kimlik hırsızlığına karşı koruma ipuçları ve bir güvenlik ihlali durumunda alabileceğiniz diğer önlemler hakkında bilgi edinmek de akıllıca olacaktır” sözleriyle de bireylerin fikri mülkiyet haklarını korumaya yönelik yapması gerekenler konusunda fikir veriyor.

KOBİ’ler buluta ciddi yatırımlar yapıyor

0
Bulut bilişim, büyük kuruluşların bulut operasyonlarını çalışır durumda tutmak için yılda on milyonlarca harcama yapmasıyla birlikte, BT harcamalarının oldukça büyük bir bölümünü oluşturuyor. Yıllık Flexera Bulut Durumu Raporuna göre, geçtiğimiz yıl küçük ve orta ölçekli işletmelerin bulut harcamaları önemli ölçüde arttı. En son raporda incelenen KOBİ’lerin yüzde 53’ü bulutta yılda 1.2 milyon dolardan fazla harcama yapıyor. Bu, geçen yılki yüzde 38’den daha yüksek olduğu anlamına geliyor. On birinci yıllık Flexera raporu, 2021’in sonlarında dünyanın dört bir yanından 753 teknoloji ve iş uzmanıyla anket yaptı. Rapora göre, her büyüklükteki kuruluş için bulut harcamaları arttı. Tüm katılımcıların yüzde 8 kadarı her yıl genel bulutta 60 milyon dolardan fazla ve yarısından fazlası 2.4 milyon dolardan fazla harcama yapıyor. Genel bulut harcamaları, daha büyük kuruluşlar arasında daha da önemlidir. Kuruluşların yüzde 37’si yıllık bütçelerinin 12 milyon doları aştığını ve yüzde 80’i bulut harcamalarının yılda 1.2 milyon doları aştığını bildirdi. Kuruluşların buluta harcadığı artan miktar göz önüne alındığında, bulut harcamalarını yönetmenin işletmeler ve KOBİ’ler tarafından dile getirilen en büyük zorluklardan birinin güvenlik ve kaynak/uzmanlık eksikliği tarafından yalnızca marjinal bir şekilde aşılması şaşırtıcı değildir.