Techinside Google News
Ana Sayfa Blog Sayfa 1684

Boston kariyeriniz için doğru bir seçim mi?

0

Insightsquared’in CEO’su Fred Shilmover Boston’un neden bulut bilişim şirketleri için en iyi şehir olduğunu şöyle açıklıyor:

  • İşe almak için pek çok zeki bilim adamını barındırması
  • Başarılı üniversiteler, akademik kadrolar ve henüz mezun olup kariyerine başlamak için iş arayanlar
  • Melek yatırımcılara ve yatırımlara kolay erişim
  • Destekleyici iş çevresi
  • Her büyüklükte işbirliği yapılabilecek veya bünyelerinden yetenek çekilebilecek teknoloji firmaları 

Shilmover buraya gelecek genç girişimciler için Boston’un şu özelliklerinin çok önemli olduğunu vurguluyor:

  • Dünyadaki en iyi üniversitelerde eğitim görme imkanı
  • Profesyonellerden oluşan, sürekli ağ kurabileceğiniz çeşitli organizasyonlar düzenleyen aktif bir camia
  • Yeni kurulan girişimlerde yer alma imkanı
  • Kültür ve sanatın merkezi olması

Boston dışındaki şehirler ele alındığında ise Shilmover, insanların yukarıdaki maddelerin yanısıra çalışmak istedikleri alanlarda ‘yoğunluk’ bulunan şehirleri tercih etmelerini öneriyor. Yoğunluğu da küçük bir bölge içerisinde gerçekleşen büyük miktarda aktivite olarak tanımlıyor. Örnek olarak eğer sosyal medya uygulamaları geliştiriliyorsa seçilecek olan şehrin pek çok sosyal medya uygulaması girişimine ev sahipliği yapıyor olması, sosyal medya ile alakalı konular üzerine eğitimde ulusal çapta ün yapmış üniversitelere sahip olması ve elbette o konuda kurulmuş etkili şirketleri barındırması gerektiğini vurguluyor.

WordPress’e modern alternatifler

İşte WordPress yerine kullanabileceğiniz alternatif içerik yönetim araçları.

Medium

Twitter kurucu ortağı Evan Williams tarafından hayata geçirilen Medium, uzun yazan yazarlar için oluşturulmuş ve hedefini ‘‘gündelik okuma alışkanlıklarımızı küçük haber kırıntılarından akıllı algoritmalar ile önümüze gelen parlak fikirlere yöneltmek’’ olarak tanımlıyor. Bahsedilen akıllı algoritmalar ile kullanıcının bir makalede ne kadar zaman geçirdiğini hesaplayarak benzer makaleler önerilebiliyor. Medium’da yeni bir hesap açmak ve yazı yayınlamak oldukça kolay.

Ghost

Açık kaynaklı bir blog platformu olan Ghost geçtiğimiz sene John O’Nolan tarafından 196 bin £ toplanan başarılı bir Kickstarter kampanyasının ardından kuruldu. Başarısının sebepleri arasında güzel ve kolay gönderi düzenlemeye imkan veren arayüzü yatıyor. İndirip kendi sunucunuz üzerinde yayınlamak isterseniz ücretsiz olan Ghost, Ghost sunucularını kullanmak istediğiniz takdirde görüntülenme sayısına bağlı olarak 10$ dan 250$a kadar değişen fiyatlandırmalar sunuyor. Ücretli ve ücretsiz pek çok temanın bulunduğu bir marketi de olan Ghost’ta, gönderinizi sol tarafta yazıp sağ tarafta önizleyebileceğiniz kullanışlı bir gönderi ekranı bulunuyor.

Tumblr

203 milyon bloguyla ve 91 milyarı aşan gönderisiyle devasa boyutta olan Tumblr, kendi stili olan yazı, resim, alıntılar, linkler ve ses gibi değişik türde gönderi yapma seçeneklerini ilk sunduğunda WordPress tarafından taklit edilmişti. Yeni bir gönderi eklemenin oldukça kolay olduğu tumblr’da insanlar blogunuzu arayarak bulabiliyor ve kendine özgü bir marketi de mevcut.

Craft

Craft daha çok geliştiricileri hedef alan bir içerik yönetim sistemi (CMS) olarak sunuluyor. Tek bir blog için ücretsiz kullanım sunan Craft sınırsız kullanım için 199$ fiyatlandırma sunuyor.

Expression Engine

Expression Engine yine Craft gibi geliştiricileri hedef alan bir içerik yönetim sistemi, ancak çok daha farklı türde websiteler için konfigüre edilebiliyor.

Elbette WordPress alternatifleri bunlar ile sınırlı değil. İnternet üzerinde arama yaparak pek çok farklı alternatife de ulaşabilirsiniz. Elbette tercihiniz WordPress’den yana da olabilir ancak kimi zaman aradığınız kolaylığın önünüzdeki ilk seçenek olmadığını bilmekte fayda var.

Kurumsal blog oluşturmanın faydaları

Kurumsal bir blogun işletmeniz için pek çok faydası olabilir. Bu faydalara kısaca göz atalım;

Trafik

Çevrimiçi büyümenizin en büyük tetikleyicisi içeriktir. Google’da üst sıralarda gözükmek için daha fazla içeriğe ihtiyacınız vardır. Şu denklemi aklınızda tutabilirsiniz:

Kurumsal Blog + Sosyal Medya + Arama Motorları = Faydalı Trafik

Sosyal Medya: Hali hazırda sosyal medyada aktifseniz ve bunun şirketiniz için önemli bir çevrimiçi pazarlama stratejisi olduğunu düşünüyorsanız kendi içeriğinizi paylaşarak bir kitle elde edebileceğinizi, diğer insanların içerikleri paylaşmanın bu konuda genellikle işe yaramadığını bilmelisiniz. İçinde bulunduğunuz piyasa hakkında haberleri paylaşmak kitlenize yeniliklerden haberdar olduğunuz izlenimini verdiği için faydalı olabilir, ancak kendi sitenize trafik aktarmak için kendi içeriğinizi yaratmalısınız.

Arama motorları: Arama motorlarından trafik elde etmek için web sitenizde çok sayıda sayfa olmalıdır. Her yeni blog yazınızda bu sayı artacağından size belli konularda üst sırada gözükmek için ek fırsat yaratacaktır.

Otorite

Blog tutmak sadece size trafik getirmekle kalmaz, aynı zamanda pazarda sizin bir otorite figürü olarak gözükmenizi de sağlayabilir. Eğer problemlere çözüm sunan, yaratıcı ve insanlara yardımcı içerikler sunabilirseniz insanlar sizi alanında bir uzman olarak göreceklerdir. Küçük şirketler bu yolla kısa zamanda kendilerini alanında sözü geçen otorite olarak tanıtabilirler. Örnek olarak bir diş hekimiyseniz, insanların internette sıkça aradığı sorular hakkında blog yazıları yazabilir, böylece konu ile ilgili bilgili olduğu izlenimi insanlara vererek yeni müşteriler kazanabilir.

Hala emin değilseniz şu verilere bir göz atın:

– Tüketicilerin %61’i bir blog yazısını baz alarak en az bir ürün/hizmet satın almış durumda

– Tüketicilerin %60’ı şirketin blogunu okuduktan sonra marka hakkında pozitif görüşe sahip oluyor

– Tüketicilerin %82’si şirket bloglarından alakalı konuları okumaktan keyif alıyor

– Tüketicilerin %70’I şirket hakkındaki bilgiyi reklamlar yerine şirket blogundan alıyor.

Potansiyel Müşteriler

İnsanlar arama motorlarında sorunlarına çözüm ararken sizin blogunuzda çözüm bulurlarsa ne olur? Sizi uzman görerek güncellemelerinize abone olabilir veya sizinle iş yapmak için form doldurabilir.

Her bir blog yazısı size potansiyel müşteri olarak geri dönse de bu birinci dakikadan başlamayacaktır. Otorite oluşturmak ve güven inşa etmek oldukça zaman alan bir süreçtir. Dolayısıyla ısrarcı bir şekilde düzenli bir blog tutarsanız trafiğinizin arttığını ve potansiyel müşterilerinizin çoğaldığını görebilirsiniz.

İşte yaratıcılığı geliştirmek için British Telecom

0

BT,  büyük ölçekli işletmelerin teknolojiyi yaratıcı bir biçimde kullanarak üstün iş sonuçlarına ulaşmalarına destek olan yenilikçi ürün serisini duyurdu. BT tarafından son altı aydır tüm dünyada yürütülen “Art of Connecting” (Bağlantı Sanatı) kampanyası kapsamında yeni bulut özellikleriyle birlikte sunulan bu seri, büyük ölçekli şirketlerin yanı sıra kamu kuruluşlarının da daha fazla ülkede geniş kitleye erişimini hedefliyor.

BT’nin bu inovatif serisinin öne çıkan özellikleri ise şu şekilde sıralanıyor:

  • BT Ethernet Bağlantısı (L2 Bağlantı Servisleri): Bu hizmetin sunulacağı 15 yeni ülkeyle birlikte toplam ülke sayısı 65’e çıkartılıyor. BT’nin fiber bağlantı üzerinden 10 Gbps hızına kadar  işleyebilen ethernet sanal özel ağ servisleri, yerel, ulusal ve uluslararası kapsamıyla da fark yaratıyor.
  • BT Global Internet Bağlantısı: Bu hizmetinin kapsadığı ülkelerin sayısı ise 45 ülkeden 50’ye çıkarılacak. BT’ninInternet Connect Global” hizmetiyle e-ticaret ve birden fazla web sitesi bulunan kurum ve kuruluşlar, yüksek performanslı internet hizmetine kolayca ulaşabiliyor.
  • Internet Connect Reach: Bu hizmet ise 190’dan fazla ülke ve bölgede daha düşük maliyetli erişim seçenekleri ve bir dizi erişim teknolojisi sunuyor ve mevcut “Internet Connect Global” hizmetini destekleyecek daha geniş çaplı internet kapsama alanı sağlamak için pazara sunuluyor.
  • 11 yeni BT Noktası (PoP): Müşteri lokasyonları ve erişim noktaları arasındaki erişim maliyetlerini azaltmak için 9 ülkede 11 yeni PoP kullanıma sunuluyor.
  • Cloud Connect: Bu program aracılığıyla iş ortakları, BT ağı üzerinden ‘bir hizmet olarak yazılım’ (Software as a Service) sağlayıcılarına ve dünya çapında 200’den fazla üçüncü şahıs veri merkezine doğrudan bağlanabiliyor. Artık bu bağlantıyı iyileştirerek, ürün ve hizmetlerin devreye girme süresinin kısaltılması da mümkün. Ağa hız ve güvenlik özellikleri yerleştiren BT, uygulama performansını geliştiriyor, bant genişliği maliyetlerini düşürüyor ve güvenliği artırıyor. Cloud Connect programıyla BT’nin kendi bulut hizmetlerine ve işbirliği (collaboration), tümleşik iletişim hizmetleri ve IT hizmetlerine doğrudan erişim de sağlayabilen müşteriler, maliyeti düşürüp daha hızlı hizmet sunma imkanına sahip oluyor.
  • BT Cloud Compute: Bu özellik aracılığıyla birbirleriyle bağlantılı bulut erişimli veri merkezleri, Arjantin, Güney Afrika ve Japonya’ya kadar genişliyor. Cloud Compute, BT’nin müşterilere kendi bulut hizmetlerini oluşturma, devreye alma, izleme ve yönetme imkanı da sunuyor. Avrupa, Amerika, Ortadoğu, Afrika ve Asya Pasifik bölgelerinin ekonomik gelişimi yüksek ülkelerinde bu hizmet sunuluyor.
  • BT, özel ve kamu bulut teknolojilerini entegre ederek, Hybrid Cloud hizmeti aracılığıyla müşterilerine yardımcı olmayı sürdürüyor. BT geçen hafta Cisco Cloud ile ve Cisco Powered Intercloud Sağlayıcılarının sunduğu bulut hizmetleri ve yönetilmiş hizmet seçenekleriyle bağlantı kuran melez (hibrid) bulut hizmetlerini geliştirmek için Cisco Intercloud Fabirc ürününü geliştirip güçlendireceğini duyurmuştu. BT Cloud Compute altyapısı, yüksek güvenlikli global melez bulutları destekleyecek şekilde tasarlandı.
  • BT Apps: BT Uygulamaları hizmeti kurumlara bulutta saklanan işletme uygulamalarına kullanımı kolay ‘tıkla-kullan’ uygulama platformu üzerinden kolay ve hızlı erişim imkanı sunuyor. Böylece önceden paketlenmiş işletme uygulamaları pazarına erişim sağlamanın yanı sıra müşterilere, platforma yeni veya özel uygulamalar ekleme imkanı da sunuyor.
  • BT Compute Storage hizmeti müşterilere bulutta işletme sınıfı düzeyinde uzun vadeli yedekleme ve dosyalama yapmanın yanı sıra dosya eşitleme ve hizmet paylaşma imkanları da sağlıyor. Büyük ölçekli işletmelerin BYOD (Kendi Cihazını Getir) uygulamalarına yönelmesiyle artan veri güvenliği ihtiyacı karşısında BT Compute Storage hizmeti, birden fazla cihazda, dosyalama, eşitleme ve paylaşım hizmetlerinde bu sorunu ortadan kaldırıyor.
  • BT MeetMe with Dolby Voice hizmeti artık farklı alanlardaki toplantı katılımcılarına eşit düzeyde katılım imkanı sağlıyor. Mükemmel ses kalitesi ve özellikler sunarak toplantıların kalitesini çarpıcı şekilde artıran yenilikçi bir cihaz olan Dolby Conference Phone cihazında da bulunan bu özellik, yüz yüze yapılan toplantılardaki ses kalitesini tele-konferanslara taşıyor.
  • BT Assure Threat Defence is müşterilere ve güvenlik analistlerine, ileri düzey ve karmaşık siber güvenlik tehditlerine karşı tespit ve müdahale şansı tanıyor. Assure Threat Defence hizmeti, yenilikçi teknolojisiyle profesyonel hizmetleri birleştirmeyi de başarıyor.

Dell’den yeni sunucular

1

Dell, dünya genelindeki müşterilerinin genişleyen uygulama yelpazesini ve iş yükü gereksinimlerini hedefleyip, altyapılarını optimize etmelerine yardımcı olmak üzere tasarlanan, en gelişmiş ve yönetimi kolay PowerEdge sunucu portföyünü tanıttı.

Dell PowerEdge 13’üncü nesil sunucular, en kapsamlı web, kurumsal ile yüksek ölçekli uygulamalarda fiyat-performans optimizasyonu sağlamak için, müşteri odaklı bir şekilde tasarlandı. Bu yeni portföy, endüstri lideri sistem yönetim özellikleriyle birlikte; depolama, işleme ve bellek teknolojilerindeki en son yenilikleri de içeriyor.

Blade, Rack ve Tower tipi sunucular üzerinde beş form faktörü ile sunulan yeni Dell PowerEdge portföyü, müşterilerin bulut bilişim, mobilite, büyük veri ve yazılım tanımlı depolama da dâhil olmak üzere, en güncel endüstriyel eğilimlerden nasıl yararlanacaklarına karar vermelerine yardımcı olacak. Dell ve Intel tarafından dünya genelinde yaptırılan güncel bir araştırma olan “Future Ready IT” anketine göre, BT alanındaki karar verici kişilerin yüzde 80’inden fazlası, önümüzdeki 12 ay için bu teknolojilerin BT yatırım önceliğine sahip olduğunu belirtiyor.

Dell EMEA, Türkiye-Afrika Kurumsal Ürünler Bölgesel Pazarlama Müdürü Tunç Erkan, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Müşterilerimiz bundan birkaç yıl önce var olmayan, yeni baskı ve zorluklarla karşı karşıya. Teknolojinin gelişim ve karmaşıklaşma hızı kesinlikle artıyor ve pek çok BT organizasyonu, iş ortamlarında daha fazla karışıklığa neden olmamakla, yeni ve heyecan verici yöntemlerle teknolojinin yaygınlaştırılması arasında doğru dengeyi yakalamaya çalışıyor. PowerEdge sunucu portföyümüzdeki üç temel prensip olan; uygulama performansını arttırma, herhangi bir ortamdaki iş yüklerine destek verme ve sistem yönetimini kolaylaştırma üzerine odaklanan müşteriler, geleneksel ve yeni BT modellerini birleştirerek, son yeniliklere adapte olmaya, yeni uygulamaları desteklemeye ve bunları optimize etmeye hazır hale gelecekler” dedi.

Nexum’dan tatil yolculuğu uygulaması

1

Nexum’un Çelik Motor için hazırladığı yolamola uygulaması tatil yolculuğunu tatil kadar eğlenceli hale getiriyor, kullanıcılarına yol boyunca sunduğu önerilerle yolculuğu  keyifli bir hale dönüştürüyor.  yolamola, tatile çıkmadan önce yapılması gerekenler listesinin organize edilmesinden, yol boyunca tüketilecek yaklaşık yakıt miktarına kadar olmazsa olmaz birçok özelliği içinde barındırarak kullanıcılarının işlerini kolaylaştırıyor.

Görsel tasarımı, kullanıcı odaklı grafik uygulamaları ile kullanıcı dostu bir uygulama olan yolamola, hayata bir mola verip tatile çıkanlara tatil yolunda farklı öneriler  sunuyor. Tatil için gideceğiniz hedefi seçtikten sonra Lezzet Rotası, Eğlence Rotası, Kültür/Tarih Rotası ya da Direkt Rota seçeneklerinden birini seçiyorsunuz. Böylece tatile giderken tatili yaşamaya yolda başlıyorsunuz. yolamola seçtiğiniz rota üzerindeki görülmesi gereken noktaları işaretleyerek tatil yolculuğunu tatilin çok eğlenceli bir parçası haline getiriyor. Yol üstünde görmek istediğiniz noktalara yaklaşınca sizi uyarıyor.

Yolculuğa çıkmaya hazırlananların en önemli yardımcısı

Lezzet Rotası’nı seçtiğinizde, yol üzerindeki en ünlü restoranları, kıyıda köşede kalmış keşfetmenizi bekleyen lezzet duraklarını sizin için işaretliyor. Size de yolamola ile hayata bir mola verip tatilden olduğu kadar tatil yolculuğundan da keyif almak kalıyor. Benzinmetre uygulaması ile belirleyeceğiniz yerler arasındaki yakıt tüketimi ve ücretleri hakkında bilgi veriyor.

Android ve iOS tabanlı mobil cihazlarda kullanılan uygulamaya Google Play ve iTunes üzerinden ulaşmak mümkün.

Lenovo liderliği sevdi

1

Lenovo Türkiye Genel Müdürü Gülfem Çakmakçı ile şirketin Türkiye’deki yapılanması ve büyüme stratejileri hakkında konuştuk.

Modifiye genli insanlar aramızda

1

1997 yılında ABD’de yapılan bir çalışma sonucu üçüncü bir kişinin genetik materyali enjekte edilen 30 embriyo bu sene lise son sınıfa geçmiş durumda. Mitokondri DNA’larında fazladan segmentler olan bu kişilerin genetik materyalleri iki anne ve bir babadan geliyor – yani teknik olarak üç ebeveyne sahipler.

30 bebeğin 30’unun da sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edip etmedikleri belli değil. Deneyi yapan araştırmacılar 17 yaşına gelmiş olan bireyleri bu sene incelemeye başlayacaklar. Araştırmanın ortaklarından Institute for Reproductive Medicine and Science konu ile ilgili henüz açıklama yapmadı. Bireylerin kimlikleri ve sağlıkları kamuoyundan gizli tutuluyor.

Araştırma 17 yıllık olmasına karşın “tasarlanmış insanlar üretmenin” etiği günümüzde de güncelliğini koruyan bir konu. Genetik olarak üstün insanların üretilmesi, ya da basit olarak bir görünüşteki insanların diğer görünüşte olanlara tercih edilip üretilmesi bilim adamları, siyasetçiler ve pek çok farklı gruplardaki insanlar tarafından tartışılmaya devam ediliyor. Hatta Amerikan Yiyecek ve İlaç İdaresi embriyo modifikasyonunu ortaya çıkanların “biyolojik ürün” olarak niteleneceğinden dolayı yasaklamış durumda. Ancak zaten bu tip çalışmalar çocuklarına genetik hastalıklarını geçirmeleri yüksek ihtimal olan ebeveynler için yapılıyor.

Teorik olarak bu deneyin bireyleri üreme yoluyla modifiye genlerini sonraki nesillere aktarabilirler. Yani bundan sonra hiçbir “insan genetiği değiştirme” araştırması yapılmasa bile insan ırkına biyolojik müdahale kavramı hayata geçmiş oldu denilebilir.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından bu teknolojik gelişme çok büyük öneme sahip zira çok daha dayanıklı, yavaş yaşlanan, hızlı öğrenebilen kısacası genetik yapısı ile diğer insanlara üstün özelliklere sahip ülkelerin kısa vadede olmasa bile gelecek bir kaç yüz yıl içinde dünyanın diğer ülkeleri üzerindeki egemenliği önlenemez şekilde yükselişe geçebilir. Her ne kadar bu durum şu anda kulağımıza bilim kurgu gibi gelse de yapılan çalışmaların bu yönde gelişmelere gebe olduğunu açıkça görebiliyoruz.

Bir iş aracı olarak Snapchat

0

40 yaşının üzerindekiler için Snapchat’in ne olduğunu açıklayalım: Kullanıcıların arkadaşlarına resim göndermelerine izin veren bir program. Ancak farkı, bu fotoğrafların görüldükten sonra kendini imha etmesi. Yani yönlendirilmesi veya kaydedilmesinden kaynaklı utançlar yaşanmıyor ve dolayısıyla en özel fotoğraflar paylaşılabiliyor.

Peki, böyle bir uygulama iş amacı ile kullanılabilir mi? Bu sorunun cevabı evet.

Aslında bugünün iş ve haberleşme ortamında her şey bir iş aracı olarak kullanılabilir. Ya da en azından kullanılmalıdır. Akıllı işletmeler Snapchat gibi servisleri pazarlamada kullanmanın yolunu bulmalılar, ya da rekabet sayesinde rakiplerinden biri bulacaktır.

Çünkü müşteriler orada.

snapchat logo

Aslında tüm müşterilerden ziyade sadece bir grup müşteri orada: milenyum nesli. Bu nesil reklamcılığın en kıymetli hedefi ve henüz müşteriniz değillerse bile yakın zamanda müşteriniz olacaklar.

Milenyum nesline için Snapchat, Twitter’dan daha büyük ve popüler. Bugün size şirketiniz Twitter’da olmamalı diyen bir müşteri ilişkileri firmasına derhal kapıyı gösterirdiniz ancak Snapchat’i yok sayabiliyorsunuz. Üstelik yapılan araştırmalara göre Snapchat sadece özel resimler için kullanılmıyor, insanlar birbirlerine etrafındaki komik olayları da fotoğraflayıp gönderiyor.

snapchat

Peki, böyle geçici bir araç ile markanızı nasıl tanıtabilirsiniz?

Eski usul marka tanıtım yöntemleri acımasız ve sürekli olan tekrarlar üzerineydi. Bugün yeni markalar orijinallik ve espriyi tekrardan üstün tutuyor. Bunun için Snapchat biçilmiş kaftan. Mesela CEO’nuzun konferans salonunda oyun oynadığını gösteren bir video genç müşteri kitlenize nasıl gözükürdü? Veya toplantıda uyuyan bir müdür yardımcısı? İnsan kaynakları direktörünün kötü kravat seçimi? Bu tür mesajlar kullanıcıya markanızın bilindik markalardan farklı olduğunu göstermek için birebirdir ve Snapchat’in geçici mesaj yapısı da böyle gayriciddi espriler için çok uygundur.

Şirketinizdeki yöneticilerin Snapchat’e adapte olmasını sağlamayı çok zor bulabilir veya pazarlama için küçük komik videolar hazırlamayı gereksiz bir harcama olarak düşünüyor olabilirsiniz. Ancak Snapchat’i kullanmamakla marka bilinirliği yaratmak için sağlam bir fırsat kaçırmış olursunuz.

İş amaçlı on seyahat uygulaması

0

Teknolojinin hayatımıza nüfuzu artmaya devam ettikçe yolcular da plan ve rezervasyon yapmak, yer yön bulmak gibi işlerini mobil cihazlardan yapmaya başladılar. Bunun en önemli göstergesi TripAdvisor’un çeşitli uygulamalarının ikinci çeyrekte dakikada 28 yüklenme ortalaması ile 128 milyon indirilme sayısına ulaşmış olması.

Stresli iş seyahatlerini daha az stresli hale getirmeye yardımcı olacak bu 10 uygulamaya göz atabilirsiniz.

1- Roomer (iOS, Android)

Parası ödenmiş olan otel rezervasyonlarını son dakika işleri için iptal etmek zorunda kalan insanlardan satın alabileceğiniz uygulama, gideceğiniz yerdeki tüm oteller doluysa hayat kurtarıcı olabilir.

Roomer

2- Wi-Fi Finder (iOS, Android)

Wi-Fi Finder size bir bölgedeki Wi-Fi noktalarının bilgisini çevrimdışı olarak telefonunuzda tutma imkanı veriyor.

Wi-FiFinder

3- City Maps 2Go (iOS, Android)

Ziyaret edeceğiniz şehirlerin haritalarını çevrimdışı olarak sunabilen bir harita uygulaması.

CityMaps2Go

4- Mileage Expense Log (Sadece iOS için)

Yol masraflarınızı kaydedip düzenli bir şekilde görüntüleyebileceğiniz bir uygulama.

MileageExpenseLog

5- Waze (iOS, Android)

Kullanıcılar tarafından girilen gerçek zamanlı trafik bilgisini gösteren bu uygulama şehrin diğer ucundaki toplantıya gecikmekten sizi kurtarabilir. Yol çalışmalarını ve trafik polislerini göstermesi de cabası.

Waze

6- Airports by TravelNerd (sadece iOS için)

Sık sık uçak kullananlardansanız, havalimanlarının haritasını ve Wi-Fi erişim noktalarının bilgisini tutan bu uygulama yardımcınız olacak.

TravelNerd

7- Hotel Tonight (iOS, Android)

Üzerinden son dakika otel rezervasyonları yapabileceğiniz bir uygulama.

HotelTonight

8- Next Flight (iOS, Android)

İş görüşmeniz tahmin edilenden erken bittiyse eve dönüş için bir sonraki uçak bilgisini bu uygulama ile bulabilirsiniz. Bilet ücretlerini göstermemesi bir eksi.

NextFlight

9- SeatGuru by Tripadvisor (iOS, Android)

Eğer uçaktaki koltuğunuzun konforu sizin için önemliyse koltukları sizin için sınıflayan bu uygulama göz atmadan biletinizi almayın.

SeatGuru

10- GasBuddy (iOS, Android)

Yolunuzun üzerindeki benzin istasyonlarını fiyatları ile görebileceğiniz faydalı bir uygulama. Benzin almadan öne bir göz atmak tasarruf etmenize yardımcı olabilir.

GasBuddy

Hologram teknolojileri çok yakında

0

GREAT teknoloji ve Start-up yarışması çerçevesinde 1 Ekim Çarşamba günü, Musion Türkiye ev sahipliğinde; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner ve Musion Türkiye Kurucu Ortağı Murat Günenç’in katılımıyla özel bir buluşma gerçekleştirildi.

Sıfırdan işe başlayan teknoloji milyarderleri

1

Jan Koum

Whatsapp’in sahibi olan Koum’un değeri Forbes’a göre 7,7 milyar dolar. 16 yaşındayken Ukrayna’dan ABD’ye göçen Koum, ilk yıllarında yiyecek desteği ile hayatta kalmayı başarmıştı. 2009 yılında ortağı Brian Acton ile birlikte kurdukları Whatsapp isimli mesajlaşma programı kısa mesajın yerini almış ve Facebook tarafından 19 milyar dolara satın alınmıştı. Bu alım Koum’u milyarder yaptı.

jan-koum

Jack Ma

20,2 milyar dolar değere sahip olan Ma, 1999’da Alibaba’yı kurmadan önce sıradan bir İngilizce öğretmeniydi. Fakirlik içinde büyüyen Ma 1995 yılında ilk defa internetle ABD’ye yaptığı ziyaret sayesinde tanıştı. İnternetin Çin’de yaygınlaşması için hiçbir engel bulunmadığını gören Ma’nın China Pages adındaki ilk girişimi başarısız olmuştu.

jack-ma

Elizabeth Holmes

Ucuza kan testi yapma imkanı sunan Theranos isimli şirketini Stanford Üniversitesi 2. Sınıfta, 19 yaşındayken kuran Holmes bugün 4,4 milyar dolar servete sahip.

elizabeth-holmes

Ingvar Kamprad

7 yaşında köydeki komşularına kibrit satarak ticaret hayatına başlayan IKEA’nın sahibi Kamprad, ev eşyası satmaya 21 yaşında başlamış. Yenilikçi mobilya tasarımları sayesinde bu gün 42 ülkede toplam 340 mağazası bulunan Kamprad’ın toplam serveti 3,9 milyar dolar.

Ingvar-Kamprad

Larry Ellison

Oracle’ın kurucusu Ellison koruyucu annesi öldükten sonra üniversiteyi terk ederek 8 sene değişik işlerde çalışmış. Bugün serveti 48 milyar dolar.

LARRY-ELLISON

Not: Aslında teknoloji sayesinde milyarlarca dolar servete sahip pek çok isim daha var ancak biz bu haberimizde sadece sıfır noktasından işe başlayanları derledik. Bu yüzden listede görmeyi beklediğiniz bazı isimleri görmemiş olabilirsiniz.

Olimpiyat Atos’tan sorulur

0

Dünyanın en büyük spor etkinliklerinden biri olarak gösterilen “Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunlar” milyonlarca kişiyi aynı anda büyük bir heyecana ortak ediyor. Durum böyle olunca bu dev organizasyonun BT alt yapısının da kusursuz olması gerekiyor.

Olimpiyat Komitesi ile 2002’den bu yana başarılı işbirliğini sürdüren Atos, IOC tarafından 2024 tarihine kadar Olimpiyat Oyunları’nın BT hizmet sağlayıcısı olarak seçildi. Olimpiyat oyunlarının güvenli ve sorunsuz bir şekilde yürümesi için gerekli tüm BT altyapıyı sağlayan Atos, şimdi de Rio 2016 Olimpiyatları ve Paralimpik oyunlarının resmi BT partneri olarak çalışmalarına başladı.

Rio 2016 Oyunları için gönüllü portalını başarılı bir şekilde kullanıma açan Atos böylece bu dev organizasyonun BT altyapısının hazırlıklarına ilişkin ilk önemli adımını da atmış oldu. Atos’un bu teknolojisi, ilk kez Torino Organizasyon Komitesi tarafından 2006 Kış Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nda kullanıldı. Bu teknoloji o tarihten bu yana tüm Olimpiyat oyunlarında güncellenerek ve geliştirilerek kullanılıyor. Gönüllü portalı 70 bin gönüllü için başvuru ve seçme/seçilme süreçlerini desteklediği gibi daha sonra organizasyonda görev alacak tüm gönüllülerin program yönetimini de destekleyecek.

Atos’un, Olimpiyat Oyunları’nın BT altyapı sağlayıcısı olmasından büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade eden Atos Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Orhan Akbulut, “Olimpiyat gibi dev organizasyonlar, aynı zamanda büyük bir bilişim organizasyonu anlamına geliyor” dedi. Olimpiyatların en ufak bir hata lüksü olmayan organizasyonlar olduğuna vurgu yapan Akbulut, “Bu da Atos’un tam zamanında, mükemmel ve yenilikçi hizmet anlayışının en önemli kanıtıdır” diye konuştu.

Rio 2016 Teknoloji Direktörü Elly Resende, “Atos, Güney Amerika kıtasında gerçekleşecek olan ilk yaz olimpiyatları için ideal bir ortak olduğunu şimdiden kanıtladı. Önümüzdeki iki yıl içinde de teknolojik anlamda göreceğimiz çok heyecan verici gelişmelerin olacağını düşünüyorum” dedi.

BT kullanımında gerideyiz

1

Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç Orhan Erdemir, Türkiye’nin toplam teknoloji pazarı içinde bilgi teknolojileri (BT) ürünlerinin payının düşüklüğüne dikkat çekti. Erdemir, “GfK’nın 2014’ün ilk yarısına ilişkin verilerine göre, Türkiye yüzde 16’lık oranıyla 25 ülke arasında 22’nci sırada bulunuyor. İlk sırada yer alan Almanya’da bu oran yüzde 35’e kadar çıkarken, listede Türkiye’nin gerisinde bulunan üç ülke Brezilya, Arjantin ve Mısır olarak sıralanıyor” dedi.

Türkiye’deki toplam teknoloji pazarının büyüklüğünün 2014’ün ilk 6 ayında 17 milyar TL’ye yaklaştığını söyleyen Erdemir, “Bu pazar içinde BT ürünlerinin aldığı pay ise 2 milyar 700 milyon TL’yi bulmuyor. BT ürünlerinin pazar payı, aslında dünyada bilişim teknolojileri alanındaki sıralamamızı da gösteriyor. Bilişim çağını yakalamanın en önemli göstergelerinden biri de BT harcamalarının yüksekliğidir diyebiliriz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmamız için yavaşlayacak bir günümüz bile yok” diye konuştu.

Her alanda olduğu gibi, teknoloji sektöründe de markalaşmaya üretimden çok daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Erdemir, “Örneğin dünyanın önde gelen birçok tüketici elektroniği markası bugün üretimini Uzakdoğu’da yaptırıp, pazarlama ve Ar-Ge’ye odaklanıyor. Pazarlama hamlelerinde geride kalan 50-60 yıllık teknoloji şirketlerinin bile pazardan çekilebilecek hale düştüklerini görüyoruz. Ülkemizde teknoloji üretimi yapılmasın demiyorum elbette ama üretmekte gösterdiğimiz hassasiyetin en az üç katını pazarlamada göstermek zorundayız. Maliyetleri düşürerek kâr elde etme dönemini kapatıp, pazarlama ile katma değer üretme dönemine geçmedikçe, global Türk markaları çıkarmaktan da söz etmek mümkün değil. Ayrıca ülkemizde pazarlama, hâlâ satış ile karıştırılan ve birçok KOBİ’nin rakiplerini taklit etmekten öteye geçemediği bir faaliyet konumunda” dedi.

Hindistan örneğinde olduğu gibi, yazılım alanı çok daha hızlı yakalanabilecek ve katma değeri yüksek bir alan” diye konuşan Erdemir, “Bu alanda ilerleyebilmemizin en önemli göstergesi de bunları üreteceğimiz araçlar olan bilgisayarlar ve server’lar başta olmak üzere, birçok ürünü kapsayan BT ürünlerinin pazar payını artırması olacaktır. Akıllı telefonları kullanmayı çok seviyoruz ancak onları yönetecek programları da üretebilmemiz gerekiyor” dedi.

 

 

 

E-imza kullanımı yüzde 66 arttı

0

Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde düzenlenen ICT Summit NOW Bilişim Zirvesi’ne konuşmacı olarak katılan TÜRKKEP Genel Müdürü Yüksel Samast, Zirve’nin ilk gününde “Kayıtlı Elektronik Posta (KEP)” başlıklı bir sunum yaptı. TÜRKKEP’in kurulduğu 2008 yılından bu yana 6 yılı aşkın bir süredir ülkemizde yasal düzenlemesi yapılan KEP, e-imza, e-tebligat, e-fatura, e-defter, e-arşiv gibi e-hizmetler alanında teknoloji geliştirme, bilgilendirme, hizmetler ve çözümler sağlama çalışmaları yürüttüğünü söyleyen Samast, şu bilgileri verdi:

“KEP sistemi, ülkemizde henüz yeni uygulamaya geçmiş bir sistem olmakla birlikte hızla yaygınlaşıyor. Bu sistemi daha yakından tanıtmak ve isteyen kurumların daha kolay hizmet almasını sağlamak amacıyla Türkiye’de bir ilk olarak yerinde başvuru ve kayıt almaya başladık. TÜRKKEP Başvuru Merkezleri (TBM) ağıyla, çok kısa sürede yayılarak, tüm Türkiye’de yaygın bir hizmet ağı oluşturduk. KEP, e-imza, e-fatura, e-defter alanlarındaki farkındalığının artmasıyla ve bazı ilave yasal düzenlemelerin de yapılmasıyla 2014 yılı yasal geçerli e-hizmetler konusunda beklenenden daha etkin ve yoğun bir yıl oldu.”

Şirketler ve kamu kurumları ile noterler, avukatlar, muhasebeciler ve mali müşavirler gibi bazı meslek mensuplarının e-Tebligat almak ve göndermek amacıyla KEP adresi edinmek zorunda olduklarına dikkat çeken Samast, “2015 yılı içinde şu anda almamış olan şirketlerin ve meslek mensuplarının KEP adreslerini edineceğini ve böylece tüm şirketlerin, kamu kurumlarının, odaların, birliklerin, baroların ve benzeri tüzel kişilerin KEP sistemini kullanacağını ve önemli uygulamalar başlatacağını tahmin ediyoruz. Özellikle bankacılık ve finans sektöründe dünya çapında örnek KEP uygulamaları oluşacağını ve hatta bazılarının ödül alacağını düşünüyoruz. 2015 yılında KEP uygulamalarının ve kullanımının kurumsal alanlarda ve birçok meslek gruplarında yüksek oranda yaygınlaşacağını, e-Fatura kapsamının genişletilerek daha fazla şirketin e-Fatura’ya geçeceğini, e-Defter uygulamasını sadece e-Fatura geçenlerin değil defter tutmakla yükümlü tüm mükellef gruplarının kullanmaya başlayacağını öngörüyoruz. GİB tarafından yapılan kapsam genişletmelerinden dolayı daha fazla sayıda küçük işletmenin e-Fatura kullanımına geçmek durumunda kalacağını; önümüzdeki yıllarda sadece şirketlerin değil, kamu kurumlarının da e-Fatura sistemine geçeceğini düşünüyoruz.” dedi.

Günlük dille e-imza şeklinde ifade ettiğimiz kavramın aslında mevzuatta ve teknik anlamda Nitelikli Elektronik Sertifika (NES) olduğunu aktaran Samast, NES’in yüklü olduğu, “kriptografik özel token” veya “akıllı kart” denilen bir e-imza oluşturma cihazından oluşan bütünleşik bir araçtan ibaret olduğunu açıkladı. Haziran 2014 sonu itibariyle e-imza amaçlı üretilen NES sayısının 1.088.082 adede ulaştığını ifade eden Samast, mobil imza hakkında “Mobil imza amaçlı NES sayısı 312.631 adete ulaştı. Ülkemizde bugüne kadar toplam 1.400.713 adet NES üretildi. 2014 yılının ikinci çeyreğinde üretilen e-imza amaçlı NES sayısında %29,9, mobil imza amaçlı NES sayısında %3,3 artış oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre karşılaştırıldığında, yani 2013 yılının Haziran sonundaki gerçekleşmelere göre, e-imza sayısı 657.036 adetten, 431.056 ilave artışla %66 arttı. Mobil imza amaçlı NES sayısı da aynı dönemde bir yıl içinde 266.187 adetten, 46.444 adet ilave artışla %17 civarında büyüdü. Nüfusumuza oranla henüz potansiyelimizin çok altında gerçekleşmeler olmasına rağmen, önümüzdeki yıldan itibaren kayıtlı elektronik posta (KEP) sisteminin ve uygulamalarının kurumsal ve bireysel kullanıcılar tarafında yaygınlaşmasıyla ve maliyetlerin düşmesiyle birlikte çok hızlı artış göstereceği şimdiden görülüyor. 2014 yılındaki e-imza sayısına özellikle KEP’in olumlu katkısı 50.000’e kadar olmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD, Fransa, Belçika, İspanya, Slovenya, İsveç, Avusturya, İtalya ve Almanya gibi ülkelerde birkaç yıldır yoğun olarak kullanılan KEP sisteminin milyonlarca kullanıcıya ulaşmış durumda olduğunu aktaran Samast, sözlerini şöyle tamamladı: “Şu anda dünyada milyarlarca belge KEP sistemiyle gönderilip alınmakta. Örneğin, sadece İtalya’da kullanıcı sayısı 8 milyona yaklaşmış durumda ve yıllık ortalama gönderi sayısı 1 milyar adeti geçmiş bulunmaktadır. Ülkemizde bu oranların birkaç yıl içinde bu ülkelere oranla çok daha kısa sürede aşılacağını değerlendiriyorum.”

Savaş Ünsal Eleman.net’in yönetim kadrosunda

0

“Türkiye’nin İş İlanları Sitesi” sloganından hareketle 2005 yılından bu yana hizmetlerini sürdüren Eleman.net, kolay kullanımı, hızlı altyapısı ve müşteri odaklı hizmet anlayışı ile sektördeki yükselişini sürdürüyor. 200 bin üye firma ve 2 milyondan fazla adaya hizmet veren Eleman.net, geçtiğimiz günlerde GD Holding çatısı altına girerek farklı sektörlerdeki grup firmalarının da desteği ile büyümesini hızlandırmayı amaçlıyor. Hedefleri doğrultusunda alt yapı yatırımlarına hız veren Eleman.net, sektörün duayen yöneticilerinden Savaş Ünsal’ı da Murahhas Üye olarak yönetim kadrosuna kattı. Savaş Ünsal sektördeki tecrübeleri ile Eleman.net’in büyüme vizyonundaki etkin strateji yöntemlerinin geliştirilmesine liderlik yapacak.

Savaş Ünsal Hakkında

Otuz yılı aşkın bir zamandır sürdürdüğü profesyonel çalışma hayatı boyunca, teknoloji ve telekom sektörlerinde başarılı projeler imza atan Savaş Ünsal, lisans eğitimini ODTÜ Matematik Bölümü’nde, Yüksek Lisansını Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Bölümü’nde tamamladıktan sonra, MBA Derecesini Oklohoma City Üniversitesi’nden aldı.

Kanada’da General Motors ve Bell Canada firmalarında Sistem Analisti ve Danışman olarak görev yapan Ünsal, daha sonra Malezya Telekom’un özelleşmesi projesinde görev aldı. Daha sonra Malezya’da kendi danışmanlık şirketini kurarak IBM, Fujitsu, Andersen Consulting gibi uluslararası firmalara Sistem Yönetim Danışmanlık hizmeti sağladı.

Malezya’nın ulusal petrol şirketi Petronas’ın yaptırdığı Kuala Lumpur’daki Dünyanın en yüksek İkiz Kulelerinin Data ve Ses Sistemleri Planlaması ve Uygulamasından Sorumlu Proje Müdürü olarak Malezya’daki görevini tamamladı.

1997 yılında Türkiye’ye geri dönüş yaparak, Turkcell’de Teknik Direktör olarak göreve başladı. Daha sonra Superonline’ın Genel Müdürü olarak atanan Ünsal, 2000 yılında takımı ile Superonline “Avrupanın En İyi İnternet Servis Sağlayıcısı” ödülüne laik görüldü. Türkiye’de internette birçok yeniliklere imza atan, sektörünün gelişmesinde önemli rol oynayan Savaş Ünsal, 2010 yılında Turkcell Superonline Yönetiminden ayrılarak kendi danışmanlık şirketi ICE İletişim Hizmetleri Ltd Yönetim Danışmanlığı şirketini kurdu, bünyesinde HOT! internetTV ve crowdFON platformlarını başlattı.

Windows 10 hakkında bilmeniz gereken 9 şey

2

Microsoft çalkantılı geçen Windows 8 dönemini Windows 10 ile unutturmak istiyor. Salı günü Microsoft’un hakkında cezbedici bir tanıtım gerçekleştirdiği yeni işletim sistemi pek çok soru ile beraber geldi. İşte bunlardan bazıları:

1- Ne zaman güncelleyebilirim ve ne kadara mâl olur?

Microsoft işletim sistemini 2015 yılının Nisan ayında yapacağı geliştirici konferansından sonrası civarında yayınlamayı planlıyor. Eğer fazla hevesliyseniz Microsoft’un Windows Insider Program’ına kaydolarak bugün içinde hatalar barındırması muhtemel ön izleme sürümünü edinebilirsiniz.

2- 10 mu? 9’a ne oldu?

Windows yedi :). Microsoft son versiyonun Windows’un nasıl çalıştığıyla ilgili temel değişiklikler içerdiğini göstermek istiyor ve bunu da bir versiyon atlayarak belirtiyor.

3- Masaüstü ve tabletim var. Nasıl olacak?

Windows 10 sadece bilgisayarlara gelmedi. Masaüstlerinden mobil telefonlara kadar geniş bir ürün yelpazesinde çalışacak, sadece ara yüz uygun bir şekilde değişecek.

4- Uygulamalar ne olacak?

Uygulamalar da yeni işletim sistemine dahil olacak ancak Microsoft işlerin nasıl yürüyeceğini henüz açıklamış değil. Konu hakkında tek bildiğimiz Windows Store’dan alacağınız bir uygulama tüm cihazlarınızda çalışacak. Muhtemelen geliştiricilerin farklı cihazlar için optimizasyonlar yapmaları gerekecek.

5- Tam ekran uygulamalar oldukça dertliydi. Onlara ne olacak?

Dokunma-dostu bu uygulamalar ‘Metro’ veya ‘Modern’ tasarımlı olarak da isimlendiriliyorlardı. Windows 10 ile birlikte artık opsiyonlu olacaklar. Örnek olarak Surface Pro 3 gibi bir cihaza klavye taktığınızda eski başlat menülü Windows’u görürken çıkardığınızda Windows 8’in parmak dostu arayüzünü göreceksiniz.

6- Aslında modern uygulamaları seviyordum, satın aldıklarım da vardı. Onlar gidecek mi?

Windows 8 geliştiricilerinin nasıl tepki vereceği henüz kesin değil ama Microsoft kendi birkaç uygulamasını pencereli ekranda gösterdi.

7- Başlat menüsü?

Olacak ve eski pop-up tasarımına daha yakın olacağı için pek çok kişiyi sevindirecek.

8- Verimliliği arttıracak ek özellikler?

Snap özelliği biraz geliştirilen işletim sisteminde ekranınızı 4 uygulama arasında bölebileceksiniz. Çoklu masaüstü desteği de geliyor. Ek olarak bir de tüm açık dosyalarınızı, pencerelerinizi ve masaüstlerinizi tek tıkla görebileceğiniz bir ‘task view’ butonu geldi.

9- Benim bilgisayarımda çalışacak mı?

Bunu söylemek için henüz erken ancak bugünden itibaren Windows 10’un çıkışına kadar alacağınız tüm cihazlarda problemsiz çalışacaktır.

TechInside Bonus Sorusu: İşletmeler için Windows 10 ne anlama geliyor?

Üzgünüz ama eğer ücretsiz olarak yayınlanmaz veya Microsoft’un karmakarışık lisanslama modellerinden doğru olanına sahip değilseniz yeni masraf anlamına geliyor. Belki de tüm uygulamalarınızı şimdiden buluta taşıyıp tablet, telefon ve hatta Chromebook gibi ucuz cihazlar ile artık işletmenizi yönetmeyi düşünebilirsiniz. Elbette bu söylediklerimizden Windows 10’un kötü bir sistem olduğunu söylemiyoruz ve büyük ihtimalle bir iyi, bir kötü döngüsünde Windows 10; 95, 98 SE, ME, XP, Vista, 7, 8, 10 sıralamasında iyi sistemlerden birisi olarak karşımıza çıkacak.

Vodefone Red başarısının arkasında ne var?

0

Vodafone nı hafta içinde gerçekleştirdiği özel bir basın daveti ile Vodafone Red tariflerinin hizmet vermeye başlanılan Mayıs 2013 tarihinden bu yana 164 milyon TL’lik tasarruf değeri yarattığını açıkladı.

Vodafone için hızlı bir müşteri büyüme eğilimini beraberinde getiren Red Tarifleri stratejisi için Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Ender Buruk; Vodafone Red’in bir ürün ya da hizmetten öte bir yaşam tarzını temsil ettiğini vurgularken, “Vodafone Türkiye olarak Red dünyası ile müşterilerine sosyal ve ekonomik anlamda değer yaratmayı amaçladıklarını kaydetti” dedi. Buruk Türkiye’de doğan Red tarifelerinin bir lokomotif vazifesi görerek 20 ülkede gerçekleşen “Vodafone Red” dijital dönüşüm sürecinin ilham kaynağı olduklarını vurguladı.

 

Vodafone Red tarifeleri için sadece GSM hizmetleri değil aynı zamanda havaalanına VIP transfer, havaalanında ücretsiz lounge kullanımı, araç kiralamada, restoranlarda ve tatil beldelerindeki otel ve plajlarda yüzde 50’ye varan indirim, tarifeyi yurt dışında özgürce kullanma fırsatları Red dünyasının kalbinde yer alıyor.

Vodafone Red tarifesi kullanıcıları yurt içinde sahip oldukları dakika, sms ve veri hizmetlerini yurt dışındaki pek çok ülkede sadece günlük bir bedel ödeyerek aynen kullanmaya devam edebiliyorlar. Bu hizmet özellikle yurt dışında veri hizmetlerinden faydalanmak isteyenler için büyük ölçüde avantajlar sağlıyor. Vodafone bu deneyimi 4G kapsamında yakında 25 ülkede sunacak. 4G’de uluslararası anlaşmalarını tamamlayan Vodafone, çok yakında 25 ülkede 4G destekli akıllı telefonlarını kullanarak 4G hızında internetle tanışacak.

Oyunlaştırma işletmeler için neden önemli?

0

Pek çok ebeveyn inatçı çocuklarına bir şey yaptırmak istediklerinde yapmalarını istedikleri şeyi bir oyuna dönüştürmelerinin işe yaradığını bilir. Veya pek çok öğretmen okullarda öğrencilerin ödüllü oyunlar ile daha iyi öğrendiğini söyler. Görünen o ki bu taktik büyüklerde de işe yarıyor.

Oyunlaştırma (gamification), ya da diğer bir ifadeyle ‘eğlenceli olmayan bir şeyi eğlenceli hale getirme sanatı’, herhangi bir alana oyun mekaniği ekleyerek kullanıcı etkileşimini arttırmayı hedefliyor. Badgeville, Bunchball, Gigya ve Pug Pharm gibi oyunlaştırma servisi sağlayıcıları puanlar, rozetler, lider tabloları, görevler ve ödüller gibi elementleri kullanarak insanların pek çok uygulamayı kullanmasını sağlayabiliyorlar.

Günümüzde market yüzde 58,3 tüketici odaklı uygulamalar ve yüzde 41,7 kurumsal odaklı uygulamalar olarak ikiye bölünmüş durumda. Kurumsal odaklı uygulamalarda şirketler kendileri için oyunları özelleştirebiliyorlar. 2018 yılının sonuna doğru kurumsal odaklı uygulamaların liderliği yüzde 64,3 ile ele geçirmesi bekleniyor.

gamification

Peki, neden şirketler oyunlaştırmaya yöneliyorlar?

Müşteri etkileşimini arttırmak: rekabet arttıkça müşterilerinin ne istediğini daha iyi analiz etmek isteyen şirketler oyunlaştırma sonucunda müşteri etkileşimini arttırarak daha rahat veri elde edebiliyorlar.

Hızlı arz: şirketlerin piyasadaki taleplere hızlıca cevap verebilmesi ve karar alma mekanizmalarını etkin bir şekilde işletebilmesi için değişen durumlara hızlıca ayak uydurması ve müşteri davranışları hakkında gerçek zamanlı veri elde etmesi gerekiyor. Oyunlaştırma uygulamaları da bu veriyi sağlayabiliyor.

Müşteri ilişkilerini geliştirmek: Etkili bir şekilde yönetilen müşteri ilişkileri müşteri memnuniyetini büyük oradan arttıracağı için bir şirketin günümüz çetin piyasa şartlarında hayatta kalmasına yardımcı oluyor. Oyunlaştırma da şirketlerin müşteri ilişkilerini geliştirmelerine yardımcı olacak çözümler sunuyor.

Businessman Using Video Game Controls

Bazı örnekler:

– Amerikan Ordusu yeni asker alımı için ‘sanal askeri deneyim’ sunan oyunlardan faydalanıyor.

Jillian Michael’in spor programı insanlara gerçekleştirildiğinde ödüller vadeden hedefleri sayesinde insanları düzenli spor yapmaya teşvik ediyor.

Samsung Nation topluluğa katkıda bulunan müşterilerine ödüller vererek onları daha çok katılım yapmak için teşvik ediyor. Katılımlar soru cevap forumlarında aktif olmak, videolar izlemek ve ürünler hakkında yorum yapmak gibi farklı şekillerde olabiliyor.

4food web sitesinde kullanıcılar kendi hamburgerlerini üretmeleri, isimlendirmeleri ve isimlerin arkalarındaki anlamları açıkladıkları takdirde indirim kuponları alabiliyorlar.

Badgeville’in çözümlerini kullanan Kaplan University, müfredatını iyileştirip öğrencileri katılıma teşvik ederek öğrencilerin daha iyi notlar almasını sağlayabilmiş.

Veri analizi tuzakları: Geri besleme

1

Veri analizi giderek önemi artan ve bazen gereğinden fazla ilgi duyulan, çoğu zaman da gereken değer verilmeyen bir alan.

Denk geldiğim ilginç bir bilgi üzerinden veri analizinde düşülebilen tuzaklardan birine dikkat çekmek istiyorum.

Konu Google Flu Trends. Google grip salgınlarının daha erken ve iyi tahmin edilebilmesi için bir çalışma yapmış. İnsanların griple ilgili yaptıkları aramalardaki trendleri esas almışlar ve bam: Girip salgınları, detaylı çalışmalarla ve büyük maliyetlerle elde edilebilen saha analizlerinden daha başarılı bir şekilde raporlanabilir hale gelmiş.

Peki, geri besleme işi bu işin neresinde? Sistem 2013 yılında grip salgınlarıyla ilgili gerçekleşenden daha şiddetli ve yaygın bir tahmin yapmış! Google’un kullandığı bu yöntem kamuoyunun ilgisini haberler ve benzeri unsurlarla çekince, insanlar bu tür aramaları artırmışlar. Aslında griple ilgili daha fazla tedirgin oldukları için değil ama Google’ın çalışmasıyla ilgili meraktan. Dolayısıyla yapılan analizin oluşturduğu geri besleme sistemin kendisinde değişiklik yaptığı için analiz hatalı duruma düşmüş. (Muhtemelen bu durum geçici bir dönem için geçerli bir sapma olmuştur. Ya da Google bu etkiyi de dikkate alarak verisini normalize edip sonraki dönemler için daha sağlıklı hale getirmiş olabilir.)

Bu durum yaygın bir sorun. Veri analizi yaparak bunun sonucunda birtakım kararlar alan ya da alınmasına yardımcı olan her kişinin geri besleme etkisini dikkate alarak analizde sürekliliğe önem vermesi gerekir.

Birkaç örneğini daha verecek olursak:

Borsa alış satış programları, zarara limit koymanın önemini otomasyona sokar. Böylelikle insan psikolojisiyle ertelenip duracak satışlar yerine, kişiler pozisyonu açarken ya da taşırken kendilerine stop loss limitleri koyarlar. Bu sayede önceden göze aldıkları zararlarla pozisyonlarını kapatabilirler.

Gayet güzel görünüyor ve bir müddet başarılı bir şekilde yürümüş de olabilir. Peki, sizce yaygınlaşınca etkisi nasıl olur? Düşünün: Pek çok kişi pozisyonlarıyla ilgili bu stop loss’ları koymuş durumda ve bir gün beklenmedik ufak bir etkiyle beklentilerin biraz üzerinde bir düşüş gerçekleşiyor. O da ne! Daha temkinli olan kişilerin stop loss’ları hızla devreye giriyor. Çünkü zaten bir hayli yakın limitlerdeler. Bu satışlar zaten hafif düşmüş piyasaya girince fiyatlar biraz daha düşüyor. Ve birkaç kademe aşağıdaki stop loss emirleri devreye giriyor. Ve saire, ve saire… Sonuçta gerçekçi hiçbir sebep yokken, borsa tarihin en büyük tek gün düşüşlerinden birini yaşıyor.

Veri analizi sonucu alınan kararla oluşturulan bir koruma sistemi, genel sistemi değiştirdiği için beklenenden farklı bir etki yapmış oldu. Aslında bu sistemi kullananlar yeterince azınlıkta kalmış olsalar gayet güzel bir araçtan yararlanmış olacaklardı. Ama aracın kullanımı yaygınlaştı.

Belirsizlik üzerine kurulu her sistemde, daha iyi tahminlemeyi sağlayan araçlar benzer bir etki yaparlar.

Belirsizlik üzerine kurulu her sistemde, daha iyi tahminlemeyi sağlayan araçlar benzer bir etki yaparlar. Riski azaltan birtakım yöntemler bulursanız kâr edersiniz. Bu yöntemler yaygınlaşırsa sistemi değiştirerek artık işe yaramaz hale gelirler ya da sistemi çökertebilirler.

Sigorta sistemini düşünün. Riskleri yüzde yüz isabetle tahmin edecek algoritmalar geliştirilebilecek olsa, sigortacılık sistemi toptan çökerdi.

Borsada da benzer bir durum var. Hisse fiyatlarını yüzde yüz isabetle geleceğe yönelik tahmin edebiliyor olsak alım satımlar büyük ölçüde dururdu.

Veri analizinin sonuçlarında oluşturulan karar ve eylemlerin veri kümesine nasıl etki ettiğini dikkate alarak analiz çalışmanızı güncellemiyorsanız, büyük bir belaya hızla yaklaşıyor olabilirsiniz.