Netflix abonelik iptali yapıyor

Aktif olmayan kullanıcılar için Netflix abonelik iptali yapacak. Böylelikle üye olduğu halde içeriklerden yararlanmayan kullanıcılar, platformdan ayrılacak.

Netflix abonelik iptali neden yapılıyor?

Abonelik temelli hizmetlerde yaşanan en büyük sorunlardan biri de aktif olmayan kullanıcılar. Toplam kullanıcı sayısına bakıldığında aktif olmayan kullanıcılar da bu sayı içerisinde yer alıyor. Dolayısıyla aktif olmayan kullanıcısı sayısının fazlalığı, platformların aktif kullanıcı oranlarının düşük görünmesine neden olabiliyor.

Netflix’in zombi hesap olarak nitelendirdiği bu hesaplar, toplam kullanıcıların yüzde 1’inden daha azını oluşturuyor. Ancak Netflix yine de bu hesaplarla ilgili düzenleme yapmayı planlıyor.

Bunun için aktif olmayan kullanıcılara aboneliğinize devam etmek istiyor musunuz şeklinde soru yöneltilecek. Buna soruya verilen cevaba bağlı olarak Netflix, abonelik iptallerini gerçekleştirecek. Aboneliği iptal olan kullanıcılar için ise 10 aylık bir süre tanınacak. Bu süre zarfında kullanıcılar aboneliklerini yeniden aktif hale getirebilecekler.

Netflix yöneticisi Eddy Wu, günümüzde para kazanmanın zor olduğunu ve bunun idareli harcanması gerektiğini söylüyor. Bu abonelik iptali ile kullanıcıların idareli harcama yapmalarını planladıklarını söylüyor.

Dosya transfer sistemi için büyük ortaklık

0

Asya merkezli markalarla başlayan dosya transfer sistemi için büyük bir ortaklık kuruluyor. Black Shark, Realme, Meizu ve OnePlus bu sisteme katıldı.

Dosya transfer sistemi nasıl olacak

Günümüzde artık her işi online olarak gerçekleştiriyoruz. Bunun da etkisiyle dosya transfer sistemlerine olan talep her geçen gün artıyor.

Özellikle mobil cihazların hayatımızdaki yükselişi nedeniyle, birçok teknoloji şirketi buna yönelik geliştirmeler yapmaya devam ediyor. Asya merkezli teknoloji şirketleri Xiaomi, Vivo ve OPPO ortak bir transfer sistemi üzerine faaliyetlerine başlamıştı. Şubat ayında faaliyete geçen bu sisteme  Black Shark, Realme, Meizu ve OnePlus da katıldı. Böylelikle sistemdeki ekosistem daha da büyümüş oldu.

Hatta yeni iddialara göre P2P Tansmission Alliance’a Google’dan ayrılan geliştiricilerin de katılım sağlaması bekleniyor. Bu sistemde bağlantı hızına bağlı olarak 20 Mbps’e kadar dosya transferi gerçekleştirilebiliyor.

Bu tip yeni transfer sistemiyle, önümüzdeki yıllarda internet bağlantısına dahi ihtiyaç duymadan dosya transferleri gerçekleştirilebilir hale geliyor. Önümüzdeki yıllarda dosya transferlerinin yapılması çok daha kolay ve pratik hale gelecek.

Huawei 5G baz istasyonu hedefini açıkladı

0

Huawei 5G baz istasyonu konusunda dünyanın önde gelen şirketi olmak için çalışıyor. Bunun için kısa vadede plan açıklandı.

Huawei 5G baz istasyonu hedefini paylaştı

ABD ile yaşanan teknoloji savaşında Huawei her ne kadar zor duruma düşse de yeni teknolojilerle ön planda olmaya devam ediyor. Huawei özellikle 5G konusunda dünyanın önde gelen şirketi olmayı hedefliyor.

Bu amaçla 5G baz istasyonları kuran Huawei, kısa vadede planını açıkladı. Şu anda kadar Çin’de 200 bin 5G baz istasyonu kuran şirket, yıl sonunda kadar bu sayıyı 800 bin yeni baz istasyonu kurmayı planladığını duyurdu.

Çinli operatörlerle ortak yürütülecek çalışma kapsamında bu baz istasyonları toplamda 340 farklı şehirde kurulacak.

Huawei, 5G konusunda yaptığı çalışmalarla öncü şirket olmaya devam ediyor. Hatta ABD yönetimi bile bu konuda esneme yapmıştı. ABD’deki şirketlerin 5G konusunda Huawei ile görüşmesine izin verilmişti.

Intel ağ teknolojileri şirketi satın alıyor

0

Intel ağ teknolojileri alanında faaliyet gösteren Rivet Networks’ü satın alıyor. Bu satın almayla,ağ teknolojileri alanında yeni projeler gelmesi bekleniyor.

Intel ağ teknolojileri alanına odaklanıyor

Intel uzun süredir ağ teknolojileri alanında Rivet Networks ile ortaklık yapıyordu. Aslında ağ teknolojilerinde birbirlerine rakip olsalar da iki şirket bu alanda birbirlerinin tecrübesinden faydalanmaktaydı.

Rivet Networks’ün bir alt şirketi olan Killer ile iş birliği yapan Intel, bunu bir adım öteye taşıdı. Yapılan yeni satın almayla Killer’ın sahibi Rivet Networks, Intel bünyesine katıldı. Intel’in kablosuz çözümler grubuna dahil olacak olan Rivet Networks, bu grupta bilgisayarlar için verimli kablosuz teknolojiler geliştirmeye çalışacak.

Yapılan araştırmalara göre ger evde ortalama 11 cihazda wi-fi bağlantısı bunuyor. Mobil cihazlarda bile internet trafiğinin yüzde 70’lik kısmını wi-fi bağlantısı oluşturuyor.

Mazda’nın elektrikli otomobili üretime girdi

Japon otomotiv şirketi Mazda’nın elektrikli otomobili için üretim süreci başladı. MX-30 isimli bu model, tamamen elektrikli olmasıyla dikkat çekiyor.

Mazda’nın elektrikli otomili: MX-30

Mazda, Asya’nın en büyük otomobil üreticileri arasında yer alıyor. Son yıllarda araç sektöründe yaşanan dönüşümü yakalamak isteyen Mazda, bunun için elektrikli otomobillere odaklanıyor.

Japon otomotiv şirketi Mazda, tamamen elektrikli aracı olacak MX-30 için üretim sürecini başlattı. Crossover bu model, artık üretim bandında yerini aldı.

Tam dolu batarya ile 200 km yol gidebilen bu araç, 35.5 kWh’lık bataryaya sahip. Aracın elektrik motoru ise 107 kW güce sahip. DC ile hızlı şarj olabilen aracın bataryası, 40 dakika gibi kısa bir sürede yüzde 80 şarj olabiliyor. Bu da uzun mesafeli sürüşlerde, sürücüler için önemli bir kolaylık sağlayacak. 2021 yılında ise MX-30’a menzil uzatıcı rotary motor da eklenecek.

Sonbahar aylarında Avrupa’da satışa çıkacak olan MX-30’un satış fiyatı ise 33.900 dolar olacak.

Turkcell Global Bilgi, 14 bin deneyim merkezi açtı

Covid-19 sürecinde uzaktan çalışma modeline gelen şirketlerden biri olan Turkcell Global Bilgi, Türkiye’nin dört bir yanında 14 bi deneyim merkezini hayata geçirdi. 

Turkcell Global Bilgi’den 10 günde 14 bin deneyim merkezi 

Evden çalışma sisteminin büyük önem taşıdığı bugünlerde dijitalleşmenin önemini vurgulayan Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Çağatay Aynur şunları söyledi: “Dijital dönüşüme çok önceden başlamış bir şirket olmamız böyle büyük organizasyonlarda hızlı karar almamızı destekliyor. Çalışanlarımıza ve müşterilerimize eşsiz bir dijital deneyim yaşatma vizyonu ile pek çok proje hayal etmiş ve yatırım yapmıştık. Bugün de hayallerimizi gerçekleştirmenin büyük mutluluğunu yaşıyoruz. 10 gün gibi kısa bir süre içerisinde 14 bin çalışma arkadaşımızı evden çalışma modeline geçirmenin yanında eğitim, gelişim, spor, motivasyon, psikolog ve diyetisyen gibi çalışanlarımıza sağladığımız tüm imkanları da dijital platformdan devam ettiriyoruz.”

Turkcell Global Bilgi Genel Müdürü Çağatay Aynur

Globalim ve Globalbilgiliyim uygulamaları sayesinde şirket içi tüm süreçlerin dijital ortama taşındığını söyleyen Aynur şöyle devam etti: “Dijitalleşme, müşteri talep ve istekleri dikkate alınarak hayata geçirildiğinde ve müşteriye fayda sağlayacak alanlarda kullanıldığında pozitif geri dönüş sağlıyor. Hizmet verdiğimiz firmalar için geliştirdiğimiz Müşterimetre uygulaması üzerinden de müşterilerimiz kendi operasyonel verilerini anlık olarak görebilmekte, sosyal medyada markaları hakkında yapılan yorumları takip edebilmekteler. Yaşadığımız bu dönem üzücü olmakla birlikte hem kurumlar hem de bireyler bazında dijitalleşmenin ne kadar kritik olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatmış oldu.”

Kripto paralar mağazalarda kullanılabilecek

E-ticaret sektörünün önemli isimlerinden Shopify, kripto paralara yönelik yeni bir hamle yaptı. Böylelikle kripto paralar mağazalarda kullanılabilecek.

Kripto paralar mağazalarda kabul edilecek

Kripto paralar, mağazaların attığı adımlar ile günümüzde kabul edilen bir ödeme yöntemi olmaya devam ediyor. Farklı ülkelerden, e-ticaret şirketleri ve mağazalar, kripto paraları kabul etmek için çeşitli girişimlerde bulunuyor.

Kanada merkezli olan ve ülkenin borsadaki en büyük ikinci şirketi olan e-ticaret devi Shopify, geçtiğimiz günlerde CoinPayments ile iş birliğini duyurmuştu. Bu iş birliği ile Shopify’ın kripto para ödeme sistemlerine yönelik yeni bir adım atması bekleniyordu.

Anlaşmanın bir parçası olarak Shopify, artık tüm satıcılar için CoinPayments ile yeni bir ödeme seçeneği sunuyor. Bu anlaşma kapsamında, platformda yapılacak ödemelerde artık kripto para kullanılabilecek.

Piyasa değeri 82.20 milyar dolar Shopify’ın hisselerinde, bu kararla birlikte yüzde 1,66’lık bir yükseliş gerçekleşti. Böylelikle hisselerde tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 767 dolar seviyesine ulaşıldı.

Bu iş birliğiyle binlerce mağazanın kripto para kabul edecek olmasının da piyasalara olumlu yansıyacağı belirtiliyor.

11 yıllık Bitcoinler el değiştirdi

Bitcoin piyasasının büyümesi ve kullanıcı sayısının artmasıyla, Bitcoin hareketleri ayrıntılı şekilde takip ediliyor. 11 yıllık Bitcoinler esrarengiz bir şekilde el değiştirdi.

11 yıllık Bitcoinler kim tarafından değiştirildi!

Bitcoin ve kripto paralar her ne kadar son birkaç yıllık dönemde hayatımızda daha fazla yer edinse de 11 yıllık bir geçmişi bulunuyor. Bu değişimin Satoshi Nakamoto tarafından yapıldığı iddiaları ortaya çıktı.

Bitcoin, 2019 yılında Satoshi Nakamoto tarafından icat edilmişti. Geçtiğimiz günlerde Bitcoin piyasasında şaşırtan bir hareketlilik gerçekleşti. Bitcoin’in çıkmasından 1 ay sonra üretilen ve şu anda 391 bin dolar piyasa değeri bulunan 50 Bitcoin el değiştirdi. Şubat 2009 yılındaki Bitcoinlerde yaşanan bu el değiştirmeyle, Satoshi Nakamoto geri döndü iddiaları da gündeme geldi.  Ayrıca bu dönemlerde Nakamoto dışında Bitcoin’i bilen kişi sayısının çok az olması, bu değişimin direkt olarak Nakamoto veya yakınındaki birileri tarafından yapılmış olabileceğini gösteriyor.

Nakamato’nun hesabında 1 milyon Bitcoin olduğu iddia ediliyor. Bu da yaklaşık 10 milyar dolarlık bir servete karşılık geliyor.

İki ayrı hesaba bölünen bu hareketin direkt olarak Nakamoto  tarafından veya onun bilgisi dahilinde yapılmış olduğu belirtiliyor. Yaşanan bu değişim sonrasında Bitcoin’in değerinde 500 dolarlık bir kayıp gerçekleşti.

ByteDance piyasa değeri açıklandı

0

TikTok’un ana şirketi ByteDance piyasa değeri 100 milyar dolara ulaştı. ByteDance, TikTok gibi projeleriyle dünyanın en hızlı büyüyen şirketleri arasında yer alıyor.

ByteDance piyasa değeri 100 milyar doları geçti

Çin merkezli teknoloji devi ByteDance, yapay zekadan müziğe kadar çok farklı alanlarda faaliyet gösteriyor. ByteDance’ın son yıllarda en çok yükseliş yaşadığı projesi ise TikTok oldu.

Bloomberg tarafından yayınlanan raporla, ByteDance’ın piyasa değeri açıklandı. ByteDance’ın değeri 100 milyar dolar bandını geçti. Bundan 2 yıl önce 75 milyar dolar seviyelerinde piyasa değeri olan ByteDance, böylelikle son 2 yılda yüzde 33 oranında piyasa değerini artırdı. Bloomberg dışındaki bazı kaynaklarda ise ByteDance’ın değerinin 140 milyar dolar seviyesinde olduğu iddia ediliyor.

Çin merkezli olan ancak tüm dünyaya yayılmayı başaran ByteDance, evrensel bir platform olma yolunda çalışmalarına devam ediyor. Hatta Çinli kimliği nedeniyle ABD’de de sorun yaşamak istemeyen ByteDance’da, TikTok’un yeni CEO’su Amerikalı Kevin Mayer oldu.

Özellikle gençler arasında yaygın bir şekilde kullanılan ByteDance’ın uygulamaları, halen büyük bir potansiyele sahip. Çin istihbaratıyla iş birliği yaptığı iddia edilen TikTok’un, ABD’de hükümet dairelerinde çalışanların cihazlarında kullanımı yasaklanmıştı. Ancak ByteDance’a karşı tüm dünyada bunun dışında pek bir yaptırım uygulanmadı.

Otonom elektrikli scooter filosu geliyor!

Otonom araç teknolojilerine yavaş yavaş geçiş yaptığımız bu dönemde scooter sektöründen önemli bir atılım geldi. Dünyanın ilk otonom elektrikli scooter filosu hizmete başlayacak.

Otonom elektrikli scooter filosu ile paylaşımlı yolculuk

Dijitalleşme ve otonom teknolojiler, artık sahiplik kavramının da ortadan kalkmasını sağlıyor. Bununla birlikte araç paylaşım sektörüne olan talep artıyor.

Tortoise ve Go X şirketlerinin yeni projesiyle, otonom scooterlar için önemli bir çalışma başladı. Yakında başlayan pilot program kapsamında, otonom scooter filosu kurulacak.otonom sürüş teknolojisine sahip olan bu scooterlar, kullanıcıların ulaşımlarını çok kolay hale getirecek.

Scooterlar ile yolculuk tamamlandığında, şarj ve dezenfeksiyon işlemi için istenilen bölgeye dönüş sağlanacak. Scooter filosunda bulunan araçlar, ilk etapta güvenlik amacıyla uzaktan kontrol edilecek. 6 ay sürecek pilot programda, kullanıcıların bu scooterlara olan talebi de görülecek.

Hacker Sanix yakalandı

0

Ukrayna’da yetkililer tarafından yürütülen çalışmada, hacker Sanix yakalandı. Sanix, 773 milyon kişinin e-postasını çalmıştı.

Hacker Sanix elindeki verilerle yakalandı    

Günümüzde siber saldırılarda artış yaşanıyor. Her şeyin dijitalleştiği bu çağda, kullanıcıların gizliliği ve verilerinin güvenliği kötü niyetli hackerlar ve ihlal yapan platformlar nedeniyle tehlikeye giriyor.

Ukrayna Ulusal Güvenlik Servisi (SSU) uzun süredir peşinde olduğu hacker Sanix’i yakalamayı başardı. Sanix, 773 milyon kişimim e-postasını ele geçirmişi. SSU, Sanix’in elinde olan bu verilerin toplam boyutunun 87 GB boyuta sahip olduğunu belirtiyor.

Üstelik Sanix’in elindeki verilerin bunlarla da sınırlı olmadığı öğrenildi. Sanix’in elinde Avrupa ile Kuzey Amerika’da yaşayan bazı kişilere ait finansal bilgilerinin bulunduğu ve 7 veritabanı olduğu iddia edildi.

Sanix’in elde ettiği kripto para cüzdanları ve paypal hesapları dahil olmak üzere toplamda 2 terabaytlık verinin tamamına el koyuldu. Ayrıca veriler arasında Kaliforniya yönetimini zor durumda bırakacak bilgilerin de olduğu, bu nedenle Sanix’in tahmin edilenden daha tehlikeli olduğu belirtiliyor.

Xiaomi 2020 ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı

0

Son yıllarda teknoloji dünyasının yükselen ismi Xiaomi 2020 ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı. Xiaomi’nin akıllı telefon satışları, koronavirüsten pek etkilenmedi.

Xiaomi 2020 ilk çeyrek geliri

Koronavirüs salgını, 2020 yılının ilk çeyreğinde teknoloji dünyasından birçok şirket için belirleyici rol oynadı. Özellikle tüketici elektroniği kategorisinde, satışlar salgından olumsuz etkilendi.

İlk çeyreğin tamamlanmasının ardından teknoloji şirketleri de mali tablolarını açıklamaya devam ediyor. Son olarak teknoloji dünyasının yükselen isimlerinden Xiaomi, akıllı telefon satışlarıyla ilgili bilgi verdi. Xiaomi, koronavirüs sürecinde azalan talebe rağmen gelirlerini beklentilerin üstüne çıkarmaya başardı.

2020 yılı ilk çeyreğinde Xiaomi 7 milyar dolar gelir barajını aştı. 2019 yılında aynı dönemde 6.15 milyar dolar gelir elde eden teknoloji devinin, bu yılki hedefi 6.75 milyar dolar seviyelerindeydi. Açıklanan mali tabloyla Xiaomi, beklentilerin çok daha üstüne çıkmış oldu.

Xiaomi’nin salgın döneminde üretim konusunda ciddi sorunlarla karşılaşması, talebi direkt olarak karşılayabilmesi bu dönemde elini güçlendirdi. Ayrıca Huawei ile Google arasındaki gerginliğin de halen son bulmaması, şirketin elini güçlendiriyor.

Volvo hız sınırı uygulayacak

Güvenilirliği ile ön plana çıkan Volvo hız sınırı uygulayacak. Care Key teknolojisi ile hız sınırı 180 km/s olarak ayarlanacak.

Volvo hız sınırı 180 km/s olacak

Otomotiv sektöründe en güvenilir marka olarak kendini tanıtan Volvo, buna yönelik yeni stratejiler uyguluyor. Volvo, bu amaçla hız sınırı uygulamaya başlıyor.

Care Key isimli bir sistem üzerinde çalışan Volvo, otomobillerinde artık 180 km/s hız sınırı uygulayacak. Bu sayede ölümlü ve ağır yaralanmaları kazalar en aza indirilecek ve yol güvenliğinin de artırılması sağlanacak.

Ayrıca Care Key ile araç sahibi istediği şekilde hız sınırını azaltabilecek. Örneğin araç acemi bir sürücüye verildiğinde hız sınırı düşürülerek sürüş güvenliği için önlem alınabilecek.

Volvo tarafından yapılan açıklamada, hız sınırlaması ve Care Key ile ölümler ve trafik kazaları sıfıra indirilebilir denildi. Ayrıca sürücüsüz otomobillerde de hız sınırının uygulanması ile yolculuklar daha güvenli bir şekilde yapılabilecek.

Alibaba yapay zeka yatırımı yapacak

0

Alibaba yapay zeka yatırımı ile akıllı hoparlör sektöründe büyümeyi hedefliyor. Bunun için 1.4 milyar dolarlık yatırım yapılacağı belirtiliyor.

Alibaba yapay zeka ile büyüyecek

Akıllı ev teknolojileri, sağladıkları kolaylıklarla birlikte tüketicilerin ana odak noktaları arasında yer almaya devam ediyor. Talepte yaşanan artışla, bu sektördeki rekabet de büyüyor.

Akıllı hoparlör pazarının en önemli oyuncularından biri olan Alibaba, bu sektörde Xiaomi ve Baidu rekabetinde ön plana çıkmayı hedefliyor. Yatırımlarına devam eden Alibaba, akıllı hoparlörlere yönelik yapay zeka çalışmalarını geliştirmek için 1.4 milyar dolarlık yatırım yapacak. Bu yatırımla birlikte Tmall Genie daha donanımlı hale gelecek.

Yatırım kapsamında yapılacak çalışmalarla Tmall Genie özel teknolojilere ve bununla birlikte daha fazla içeriğe sahip olacak. Alibaba’nın bu akıllı hoparlörü, hava durumu bilgisi vermekten ürün sipariş etmeye kadar birbirinde farklı görevleri yerine getirebiliyor.

Yapılan yatırımların Alibaba’yı rekabette bir adım öne geçirmesi bekleniyor. Canalys tarafından paylaşılan verilere göre Alibaba geçtiğimiz yıl 16.8 milyon akıllı hoparlör sevkiyatı yaparken, Baidu 17.3 milyon sevkiyat gerçekleştirdi.

Gizliliği sağlayan kamera: Logitech Circle View

0

Ev kameralarında kullanıcıların en büyük endişesi gizlilik oluyor. Logitech Circle View, gizliliği sağlayan kamera olarak nitelendiriliyor.

Gizliliği sağlayan kamera özellikleri

Akıllı güvenlik kameralarına olan talepte arış yaşanırken, birçok kullanıcının da aklında kişisel hayatın gizliliği konusunda soru işaretleri bulunuyor. Bunun ana nedeni ise bazı güvenlik kamera sistemlerinin görüntüleri sunucularda tutması ve bu sunucularda zaman zaman sızıntıların yaşanması diyebiliriz.

Logitech Circle View güvenlik kamerası ile gizlilik konusunda önemli avantajlar sunduğunu iddia ediyor. Apple HomeKit ile çalışan bu kamera, güç tuşuyla anında kapatılardak veya gövde kısmı aşağıya indirilerek gizliliğin korunmasını sağlıyor.

Kameranın kullanılabilmesi için Apple akıllı ev sistemini yöneten telefon ve tablet gibi bir cihaza bağlı olması gerekiyor. WiFi 2.4GHz ile veri aktarımı yapabilen kamera, kızılötesi görüntü de yakalayabiliyor. Full HD video kaydı da yapabilen kamera, 180 derecelik geniş görüş açısı sunuyor. Şu an için Andorid desteği olmayan Circle View, 160 dolarlık fiyat etiketine sahip.

Pandeminin Savunma Sanayii’ne etkisi

0

Dünyayı etkisi altına alan corona virüs pandemisini aslında yalnızca bir sağlık sorunu olarak değerlendirmek doğru değil. Söz konusu pandemi toplum, güvenlik, ekonomi, kültür ve siyaset ekseninde küresel çapta bir sorun olarak dünyayı tehdit ediyor. Aynı zamanda biyo-güvenlik konusunu da savunma sektörünün merkezine koyuyor. Yeni güvenlik parametreleriyle birlikte savunma sanayinin kapsamı da genişliyor. 

Türkiye’de savunma sanayii liderleri pandemi sürecinde ve pandemi sonrası dönemde sektörün yol haritası ve yeni güvenlik parametrelerine yönelik çözümlerini ele almak üzere 20 Mayıs’ta STM ThinkTechOnline Paneli’nde bir araya geldi.

Savunma Sanayii’nin yeni cephesi: Pandemi

COVID-19 Süreci ve Sonrasında Türkiye’de ve Dünyada Savunma Sanayii konulu panelde T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ile ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yeşiltaş ve STM Genel Müdürü Murat İkinci görüşlerini paylaştı.

T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi:

“Savunma sanayii, bilginin teknoloji ve mühendislikle üretime dönüştüğü bir alan. Pandemi, savunma kapsamının çok daha başka başlıklarla genişletilmesi; bunu bilgi, teknoloji ve ürün zincirini gibi farklı başlıklarda da devam ettirmemiz gerektiğini gösterdi. Bugün bütün dünya pandemi ile saldırı altında. Artık savunma başlığı altında bir ülkenin alt yapısı, tıp teknolojisi, kimyasal, biyolojik, nükleer alanlardaki dayanıklılığı, iletişim sistemi, siber güvenliği, enerji politikaları, enerji hatları gibi bir çok parametreyi konuşuyoruz. Ülkelerin güvenlikleri artık bu parametrelerin herhangi birindeki yetersizlikle tehdit altında olabilir. Bu nedenle savunma başlığı altında teknolojik kabiliyetlerimizi örneğin sağlık sektörüne yönelik yerli ve milli solunum cihazı, MR görüntüleme sistemleri gibi çözümler üretmek için de kullanıyoruz. Savunmanın geleceğine yönelik planlarımızda odağımız; savunma sanayiinde bilgi birikimimiz, teknolojimiz ve nitelikli insan kaynağımızı yeni güvenlik parametrelerinde de dünya çapında söz sahibi olacak üretimler yapmak için değerlendirmek olacak”

Demir aynı zamanda konuşmasında F-35 Programı ile ilgili görüşlerini de paylaştı ve firmaların üretimlerinin devam ettiğini, siparişlerin geldiğini söyledi.

STM Genel Müdürü Murat İkinci de geleceğe yönelik değerlendirmelerini paylaşırken şu sözlere yer verdi:

“Salgın bize küresel sorunların üstesinden gelebilmek için savunma sanayiinde daha geniş bir perspektifte yerli ve milli çözümler üretmenin önemini gösterdi. STM ThinkTech’in düzenlediği panelde savunma sanayiimizin liderlerinin değerli görüşleriyle hem sektörümüzün hem de ülkemizin savunma kabiliyetinin geleceğini şekillendirecek öngörüler elde ettik. STM olarak; salgın sürecinde siber güvenlik çözümlerimiz ve karar destek sistemlerimizle çözümün parçası oluyoruz. Diğer taraftan ülkemizin savunması için son derece kritik olan askeri deniz platformları ve otonom drone sistemleri projelerinde teslimatlarımız planlandığı şekilde sürüyor. Bu dönemde kamu kurumlarının ihtiyacı olan kapsayıcı siber güvenlik desteğini sunmaya devam ediyoruz. Savunma sektörü olarak; bilgi birikimimiz ve teknolojimizle sağlıktan enerjiye, iletişime kadar geniş bir kapsamda ortaya çıkan yeni güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak savunma teknolojileri çözümleriyle dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmayı hedefliyoruz”

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün ise pandemi sürecinde birlikte çalışmanın ne kadar önemli olduğuna değindi ve sözlerini “Sağlık Bakanlığımızın öncülüğünde geliştirilen Baykar, Arçelik, ASELSAN, Biosys ve Sanayi Bakanlığımızın yoğun desteği ile üretilen ventilatörlerden, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, kısa bir dönemde 5 bin adet üretilmesi hedeflenmektedir” diyerek tamamladı.

Panelde TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil şu değerlendirmede bulundu:

“Ülkemizin en büyük projesi, dünyanın ise sayılı teknolojilerinden 5’inci nesil savaş uçağımızın geliştirmesine ara vermeden devam ediyoruz. Taahhüt ettiğimiz zamanda projelerimizi teslim etmek adına planladığımız tüm işçilik saatlerinde geriye düşmemek için geniş önlemlerimiz ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Son olarak, SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, salgın sonrası dünyada Türkiye’yi yeniden konumlandırmak için kapsamlı bir stratejik vizyona, bu vizyonu hayata geçirecek araçların güçlendirilmesine ve en nihayetinde söz konusu vizyonu hayata geçirecek kapsamlı bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu belirtti.

Hyundai batarya üretimi için Samsung ile anlaştı

0

Elektrikli araç sektöründe trendin artmasıyla birlikte, otomotiv ve teknoloji şirketleri ortaklık yapıyor. Hyundai batarya üretimi için Samsung ile iş biriliği yapacak.

Hyundai batarya üretimi için Samsung ile iş birliği yaptı

Elektrikli araçların en pahalı ve en önemli donanımlarından biri de bataryalar. Bataryaların iyi olması, araçların daha hafif olması ve daha uzun menzile sahip olmalarında doğrudan belirleyici rol oynuyor.

Samsung ile Hyundai, yaklaşık 6 aydır otomobil teknolojileri konusunda iş birliği yapmaktaydı. Bu iş birliği artık daha ileri seviyeye taşındı. Yapılan anlaşmayla Samsung, Hyundai’ın elektrikli otomobilleri için batarya üretimi gerçekleştirecek.

Batarya teknolojileri konusunda Samsung, dünyanın sayılı şirketleri arasında yer alıyor. 3 yıl sonra piyasaya çıkacak olan Samsung’un lityum kare bataryası, Hyundai’ın ticari araçlarında kullanılacak.

Anlaşma kapsamında ilk bataryalar ise KIA’nın plug-in hibrit aracında kullanılacak. 3. seviye otonom sürüş teknolojisine sahip olacak bu araç, 2021 yılında piyasaya çıkacak ve 500 km menzil sunacak.

Bununla birlikte sektörde, LG Chem ve SK Innovation’ın bataryaları da otomotiv şirketlerinin rağbet gösterdiği bataryalar arasında yer alıyor.

Kripto paraları anlatan film: Cryptopia

Kripto para sektöründe yaşanan büyüme, bu sektöre olan ilgiyi de doğrudan artırdı. Hatta buna yönelik sinem ve dizi projeleri de gelmeye başladı.

Kripto paraları anlatan Cryptopia filmi

Kripto paralar, yavaş yavaş hayatımızın her alanına girmeye başlıyor. Yaşanan bu dönüşüm, artık filmler ve dizilere bile konu olabiliyor.

Son olarak duyurulan Cryptopia filmi ise yeni kripto para çağını konu alıyor. Cryptopia filmi; Bitcoin, blockchain, ve internetin geleceği gibi konulara ilgi duyan kişilere hitap ediyor. Çevrimiçi olarak yayınlanan bu film, herkesin bu dönüşümü anlayabilmesini hedefliyor. Bu filmle, izleyen kişilerin kripto paralara ve kripto para teknolojilerine daha fazla ilgi duyması hedefleniyor.

Filmin yapımcısı Torsten Hoffmann, Bitcoini ve ilgili teknolojileri herkesin anlayabileceği şekilde anlatmaya çalıştıklarını belirtiyor.

İlk olarak Ocak ayında Avustralya’da çıkan film, artık diğer ülkelerde de izlenebiliyor. Filmin trailerını aşağıdaki video ile izleyebilirisiniz.

Uygulama kaynaklı veri sızıntısı tespit edildi

0

Android tarafında uygulama kaynaklı veri sızıntısı tespit edildi. Yaklaşık 4.200 uygulamada tespit edilen sızıntı, milyonlarca kullanıcının verilerini tehlikeye attı.

Uygulama kaynaklı veri sızıntısı

Günümüzde kişisel verilerin gizliliğini ve güveliğini sağlamak artık çok zor hale geldi. Özellikle telefonlarımızda kullandığımız uygulamalar, sık sık veri sızıntıları ile gündeme geliyor.

Bu kez veri sızıntısı haberleri Google tarafından geldi. Google’ın 2014 yılında satın aldığı uygulama geliştirme aracı olarak kullanılan Firebase, geliştiricilere birçok kolaylık sağlamaktaydı. Yüksek güvenlikte uygulamalar geliştirilmesini hedefleyen Firebase, yeterli seviyede olmayan geliştiricilerin elinde ise büyük sorunlara yol açabiliyor.

Açıklanan son verilere göre, Firebase ile geliştirilen 4.200 uygulamanın son derece savunmasız olduğu tespit edildi. Digital Information World tarafından paylaşılan bilgilere göre, bu veri sızıntısı ile 1 milyondan fazla şifre erişilebilir hale geldi. Bununla birlikte 7 milyondan fazla e-posta ve 4,4 milyon kullanıcı adı da açığa çıktı.

Yapılan açıklamada geliştiricilerin, Firebase tarafından kendilerine sunulan güvenlik ayarlarını kullanmamalarının bu veri sızıntısında önemli bir paya sahip olduğu belirtiliyor.