Bir ailenin yıllık haberleşme gideri 2844 TL

0

Telekomünikasyon alanının düzenleyici kuruluşu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yayınladığı veriler ile TELKODER’in yaptığı genel sektör değerlendirmesi sonucunda bir sabit telefon ve bir genişbant internet aboneliği olan, her bireyinin cep telefonu sahibi olduğu 4 kişilik bir ailenin aldığı haberleşme hizmetleri için ayda ortalama 237 TL harcadığı belirlendi.

Özel tüketim vergisiyle şişen rakamlar

TELKODER’in her yılın sonunda yaptığı analiz kapsamında açıkladığı “Elektronik Haberleşmede Aile Giderleri Raporu”na göre sabit telefona aylık ortalama 24,2 TL ödeniyor. Aynı raporda, 3 GSM operatörünün abonelerinin ortalama aylık ödemelerinin ise 26,7 TL’ye ulaştığı belirtiliyor. Sabit internet bağlantısı için ise aylık ortalama 42,6 TL* ödeniyor. Bu giderlerin hepsine %18 KDV’nin yanı sıra, mobil telefon için %25, sabit telefon için %15 ve İnternet bağlantısı için %5 Özel İletişim Vergisini de eklemek gerekiyor. Devlete ödenen 63,6 TL aylık vergi eklendiğinde, tüm bireyleri cep telefonu sahibi olan dört kişilik bir ailenin ortalama haberleşme gideri ayda ortalama 237 TL’ye, yılda ise yaklaşık 2844 TL’ye ulaşıyor. Geçtiğimiz yılın rakamlarıyla karşılaştırıldığında 2015 yılında 2695 TL olan bir ailenin yıllık haberleşme giderinin %5,56 arttığı da ortaya çıkmış oldu.

Konuya ilişkin açıklama yapan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, “Günlük hayatta bireyin en önemli özgürlüklerinden biri haberleşmedir. Hatta geçtiğimiz dönemde ülkemizde yaşanan üzücü olaylar sırasında haberleşmenin ne denli kritik bir konumda olduğunu da toplum olarak net biçimde görmüş olduk… Öte yandan, internet hızlarının artması, katma değerli hizmetlerin çoğalması ve akıllı telefonların daha da gelişmesi sektörün büyümesini ve insan yaşamındaki kaliteyi de artırıyor. Günlük yaşamın vazgeçilmezi olan haberleşme hizmetleri, maalesef yüksek vergi politakaları da eklenince aile bütçelerini zorluyor. 2017 yılında hem serbestleşmenin hızlandırılarak rekabetin arttırılması hem de bu vergi yüklerinin hafifletilmesi hususunda devletin gerekli yaklaşımı göstereceğine inanıyoruz.”dedi.

ABD, dijital intikam planını açıklayacak

0

Rusya’nın ABD seçimlerinde giriştiği dijital saldırının yankıları ABD yönetimi içinde sürüyor.

CIA ve FBI, Rusya’nın ABD seçimlerine dijital saldırısından emin olduklarını açıklarken ABD Başkanı Obama da, bu saldırıya uygun bir şekilde karşı vereceklerinin altını çizmişti.

Şimdi ise ABD yönetimi Rusya’ya karşı girişilecek “karşı hamle”nin ne olacağını tespit etmeye çalışıyor.

ABD ile Rusya arasında yeni gerginlik

ABD yönetiminden medyaya sızan bilgilere göre, Rusya’ya karşı uygulanacak yaptırım hakkında çok kısa sürede açıklama yapılacak.

Yaptırımlar arasında ise ekonomik yaptırımla diplomatik ilişkilerde indirgeme seçenekleri yer alıyor. ABD güvenlik ve istihbarat kurumları seçim saldırıları konusunda yaptıkları soruşturmanın ardından, hacker’lara emrin doğrudan Putin tarafından verildiği konusunda da hemfikir kaldılar.

Demokrat Parti adayı Hillary Clionton’ın kampanya sunucularının hacklenmesi ve email’lerinin yayınlanması, Clinton’ın oy kaybetmesinde büyük rol oynamıştı. Rusya ayrıca dijital oy kullanma sistemine de dijital saldırı yapmakla suçlanıyor.

Yeni saldırı yöntemi, zehirli fotoğraf

0

ESET araştırmacıları, çeşitli saygın haber sitelerinde yer alan reklamlar yoluyla bulaşan yeni bir istismar saldırısını tespit etti.

Stegano Exploit Kit olarak tanımlanan söz konusu zararlı yazılım setinde saldırganlar, kötü amaçlı yazılımlarını sitelerin reklamlarında kullanılan resimlerin piksellerine yerleştiriyor.

‘Zehirli piksel’ içeren reklamlar, kurbanların bilgisayarlarına uzaktan zararlı yazılımlar yükleyebilmek amacıyla kullanılıyor.

Üstelik kurbanın, virüsün saklandığı reklam içeriğini tıklamasına bile gerek kalmıyor. Bu tür banner içeren bir web sitesini ziyaret etmek yeterli. Eğer Internet Explorer kullanılıyor ve bilgisayarda güncel olmayan bir Flash Player sürümü çalışıyorsa, makine bu açık sayesinde otomatik olarak ele geçiriliyor.

Kapıyı açıyor

ESET Güvenlik Araştırmacılarından Robert Lipovsky’nin verdiği bilgiye göre, “Bundan sonra, saldırganlar, istedikleri kötü amaçlı yazılımları indirip çalıştırma imkanına kavuşuyor. Analiz ettiğimiz zararlıların bir kısmı bankacılık truva atları, arka kapılar ve casus yazılımları içeriyor ancak kurbanlar kötü amaçlı bir fidye saldırısı ile de karşılaşabilirler.”

Zehirli piksel nerede?

“Stegano” ismi, saldırganların zararlı kodların bir bölümünü reklamların piksellerinde gizlemek için kullandığı bir teknik olan Steganografiyi ifade ediyor. Özellikle her pikselin şeffaflığını kontrol eden parametrelere gizlerler. Bu, resmin renk tonunda yalnızca ufak değişiklikler yapar, değişiklikleri çıplak gözle görünmez kılar ve potansiyel mağdur farkına varamaz.

Yamaları ihmal etmeyin

Sistem yamalarının düzenli olarak yapılması, uygulamaların güncel tutulması ve güvenilir bir internet güvenlik çözümü, bu tür saldırıların engellenmesine yardımcı olan en güçlü önlemlerdir.

Cinayet soruşturmasında şahit Amazon Echo

0

ABD Arizona’da işlenen bir cinayetin soruşturması, Teknoloji firması Amazon’a kadar ulaştı.

Cinayeti araştıran ve maktül kadını öldürmekle suçlanan sevgilisi hakkında delil toplamak isteyen polis Amazon’dan, kadının evinde bulunan akıllı ev asistanı Echo cihazına dair ses kayıt bilgilerini istedi.

Cihazın evdeki sesleri sürekli dinlediğini bilen Polis, bu seslerin sunucularda her an kayıtlı olduğu varsayımından yola çıkarak, cinayet anındaki ses kayıtlarını talep etti.

Amazon bu isteğe olumsuz yanıt verirken, şimdi yeni bir tartışma gündemi meşgul edecek gibi görünüyor.

Akıllı asistanlar hayatımızı 7/24 kayıt mı ediyor?

Amazon Echo veya Google Home ya da Apple’ın Siri, Microsoft’un Cortana gibi dijital asistanları, evlerdeki, ortamlardaki sesleri sürekli dinlediği gibi bu sesleri aynı zamanda sunucularda da kayıt altına alınabiliyor mu?

Yani meraklı bir kulak, evimizde her an ne konuştuğumuzun kayıtlarını dilediği an çıkarıp dinleyebilir mi?

Bu cinayet soruşturması, ABD’de yeni bir mahremiyet tartışmasını da beraberinde getirecek gibi görünüyor. 

Ofiste zaman kaybının ismi: Kağıt

Xerox’un ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’dan 1021 Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ) ile gerçekleştirdiği yeni açıklanan araştırması KOBİ’lerin dijitalleşme çabalarını ve sorunlarını ortaya koyuyor.

Xerox’un araştırma sonuçları, KOBİ’lerin yüzde 80’ininfaturalama, yasal belge oluşturma ve finansal raporlama gibi işler için kağıt kullanmaktan memnun olmadıklarını gösteriyor. KOBİ’lerin yüzde 46’sı, iş süreçlerini dijitalleştiremedikleri için kağıt kullandığını, bunun da ciddi bir zaman kaybına yol açtığını ve şirket kazançlarını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Kağıt bazlı işlemler yüzünden en çok zaman kaybeden ülkelerin başında yüzde 51 ile Almanya geliyor. Almanya’yı yüzde 50 ile ABD, yüzde 43 ile İngiltere ve yüzde 37 ile Fransa takip ediyor.


İmkanlar Türk KOBİ’lerini zorluyor

Türkiye’deki KOBİ’ler açısından da durum pek farklı değil. 81 ilden 37 sektöre dağılan 22 bin işletmenin katıldığı Yarına Hazırım Platformu’ndan elde edilen verilere göre, Türkiye’deki KOBİ’lerin ortalama dijitalleşme skoru Temmuz 2014’ten itibaren yüzde 48’den yüzde 53’e yükselmiş durumda. Ancak finansal yetersizlikler sebebiyle işletmeler istedikleri oranda dijitalleşmeye gidemiyor. Türkiye’deki 22 bin işletmenin sadece yüzde 40’ı ortalama dijtalleşme skorunun üzerinde yer alıyor. 10’dan az çalışanı olan küçük işletmeler yüzde 49 ile en küçük dijitalleşme endeksine sahipken 250 veya daha fazla çalışanı olan şirketler yüzde 69 dijitalleşme endeksi ile dijitalleşme için finansal imkanların ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Öncelikler stratejiyi etkiliyor

Xerox’un bağımsız araştırma şirketi Coleman Parkes’a yaptırdığı araştırma, küçük ve orta büyüklükteki şirketlerin önceliklerinin üretkenlik olduğunu ortaya koyuyor.Araştırmaya katılan KOBİ’lerin yüzde 28’i üretkenliği artırmak adına doküman işlemlerini dijitalleştirme yolunda gerekli adımları atmış durumda. Yüzde 12’si 1 ila 3 yıl içerisinde dijitalleşme sürecine gireceklerini belirtiyor. Katılımcı ülkeler arasında Fransa dijitalleşmede yüzde 33’lük bir oran ile lider. ABD’li KOBİ’lerin ise yüzde 41’i doküman iş akışlarında dijitalleşme temellerini daha yeni attıklarını ifade ediyor.

Uzman görüşü önemli

KOBİ’ler iş süreçlerini dijitalleştirme yoluna giderken konunun uzmanlarından yardım almayı tercih ediyor. Bu konuda KOBİ’lerin yüzde 47’si ofis ekipmanı tedarikçilerine, yüzde 25’i bilişim tedarikçilerine, yüzde 37’si ise ekipman üreticilerine danışmayı düşündüklerini belirtiyor.

Üretkenliğe giden yolda üç temel adım

Elde edilen bulgular, KOBİ’lerin üretkenliği artırmak adına dijitalleşmenin yanı sıra üç ana unsura yoğunlaştıklarını işaret ediyor:

Mobilite: KOBİ’lerin yüzde 23’ü 2017’nin sonuna kadar mobil cihazlarını iş süreçlerine tamamen entegre etmeyi planlıyor. Katılımcıların yüzde 66’sı an itibarı ile baskı işlemlerini mobil cihazlara entegre etmiş durumda. Yüzde 22’lik bir kesim ise söz konusu entegrasyonu önümüzdeki yıl gerçekleştirmiş olmayı hedefliyor.

Güvenlik: KOBİ’ler için bilgiyi korumak her geçen gün daha önemli bir hal alıyor. Bu durumun bir sonucu olarak katılımcıların yüzde 56’sı sanal güvenlik prosedürlerine yazıcılarının güvenliğini de dahil ediyor.

Yönetilen Baskı Hizmetleri: Araştırmaya katılanların yüzde 42’sini Yönetilen Baskı Hizmetleri kullanıcıları oluşturuyor. Yüzde 40’lık bir kesim ise bir sene içinde bu hizmetten faydalanmaya başlayacağını dile getiriyor. Şirketlerin yüzde 66’sı her ay baskı işlemleri için 1000 doları aşan harcamalar yapıyor. Yönetilen Baskı Hizmetleri kullanan şirketler ise baskı masraflarında ciddi oranda tasarruf elde ettiklerini bildiriyor.

Bağımsız araştırmalara göre Amerika ve Avrupa’daki KOBİ’lerin yıllık baskı masrafları 40 milyar doları buluyor. 

Bilişim ihracat şampiyonu kim oldu?

0

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ve Ekonomi Bakanlığı’nın katkılarıyla bu yıl ilk kez gerçekleştirilen “Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı” araştırmasında derece alan kurumlar, ödüllerini Başbakan Binali Yıldırım ve beraberindeki 10 bakandan aldılar.

Farklı sektörlerdeki hizmet ihracatçılarının değerlendirildiği araştırmada dijital dönüşüm hizmetleriyle Netaş, bilişim hizmetleri kategorisinde birinci oldu.

Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, Netaş’ın aldığı birincilik ödülüyle ilgili şunları söyledi: “Türkiye’nin 2023’de 10 küresel teknoloji marka çıkarma hedefi doğrultusunda kararlılık ve inançla ileri teknoloji üretimine ve ihracatına tüm gücümüzle çalışıyoruz. Tüm faaliyetlerimizde Türkiye’yi teknolojide bölgesel lider olarak görme hedefimizle çözümler üretirken, son sekiz yılda 5 kez Türkiye’nin yazılım ihracatı şampiyonu seçildik. Bugün ise TİM’in ‘Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı’ araştırmasında bilişim hizmetleri ihracatı kategorisinde aldığımız bu gurur verici birincilik ödülüyle bu yoldaki inancımızın ve gücümüzün doğruluğunu bir kez daha kanıtlıyoruz. Netaş olarak, 50 yıla dayanan tecrübemiz, yetkinliklerimiz, bilgi birikimimiz ve vazgeçilmez temel değerlerimizle, hedefimiz bilişime katma değer sağlamaya ve Türkiye’yi teknoloji ihracatında büyütmeye devam etmek.”

Apple yapay zeka araştırmalarını yayınlamaya başladı

0

Yapay zeka konusunda uzun zamandır çalışmalar yürüten, Siri ile de yapay zekayı geniş kitlelerle buluşturan Apple, kısa süre önce yapay zeka hakkındaki araştırma sonuçlarını, elindeki bulguları ve çalışmalarını halka açacağını açıklamıştı.

Apple şimdi ilk parti bilgileri halka açtı.

Yapay zekanın insanlık çok önemli bir teknoloji olduğunu ve tüm dünyadan katılımla ortak bir geliştirme çabasının yararlı olacağını öne süren Apple, kendi çalışmalarını yayına açacağını ve diğer firmaların da bunu yapması gerektiğini vurgulamıştı.

Apple’ın ilk aşamada açıkladığı yapay zeka teknolojisi, görsel zeka çalışmalarına dayanıyor. Bu çalışmalarda, bilgisayarların çevresindeki imgeleri görme ve tanıma konusundaki teknolojiler dikkat çekiyor.

Yapay zeka dünyayı bizim gibi görmüyor

Apple’ın kullandığı taktikte, bir fotoğrafı veya görseli, olduğu gibi değil de, simüle edilmiş imajlara dönüştürdüğü ve diğer imgelerle bu şekilde karşılaştırdığı anlaşılıyor. Bu da bilgisayarın aradığı eşleştirmeyi bulmak için çok daha az zaman harcamasına neden oluyor.

Apple yine de elimdeki tüm çalışmaları bir anda halka açmayacak. Tüm verilerin paylaşılması yıllar alacak. Şirket bu sırada rakiplerin de benzer bir politika izleyip izlemediğini kontrol edecek. 

Sanal gerçeklikte büyük buluşma

0
Samsung Electronics, dünya çapında sanal gerçeklik (VR) sektörünün büyümesini teşvik etmeyi amaçlayan ve kâr amacı gütmeyen Küresel Sanal Gerçeklik Birliği’nin (GVRA) kuruluşunda rol alacağını duyurdu. Küresel Sanal Gerçeklik Birliği’nin amacı, VR’nin global olarak sorumluluk bilinci içinde geliştirilmesini ve benimsenmesini teşvik etmek. VR için standartizasyon çalışması Birliğin üyeleri en iyi uygulamaları geliştirecek ve paylaşacak, araştırmalar yapacak ve teknoloji ilerledikçe uluslararası VR topluluğunu bir araya getirecek. Grup, VR ile ilgilenen tüketiciler, şirket yöneticileri veya hükumet yetkilileri ve pek çok sektör için bir kaynak olacak. VR teknolojileri, önemli bir bilişim platformu olma yolunda ilerliyor. Eğitimden sağlık hizmetine kadar pek çok sektör VR teknolojilerini günlük iş yapış biçimlerine entegre etme çabası içerisinde ve bu açıdan VR teknolojileri sektörlere önemli katkılar sağlama potansiyeline sahip. Araştırmaların yürütülmesi, uluslararası katılımın sağlanması ve en iyi uygulamaların geliştirilmesi yoluyla Küresel Sanal Gerçeklik Birliği’nin kurucu şirketleri, VR’deki potansiyeli açığa çıkarıp en üst seviyeye taşımayı ve bu kazanımların mümkün olduğunca yaygın bir şekilde dünya genelinde paylaşılmasını sağlamayı umuyor. Daha fazla bilgi için www.GVRA.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Microsoft trilyon dolara koşuyor

0
Apple, Şubat 2015’te 700 milyar dolarlık toplam değere ulaşarak tarihte bir rekor kırmıştı. Ancak bu fazla uzun sürmedi ve Apple hisselerindeki düşüşle beraber, şirketin değeri de 615 milyar dolara indi. Şimdi piyasa uzmanları, dünyada 1 trilyon dolarlık değere ulaşabilecek şirketin Microsoft olabileceğini düşünüyorlar. Bu öngörüde, 2020’de 700 milyon kullanıcıya sahip olacak LinkedIn’i satın alan Microsoft’un LinkedIn’in sağladığı dinamizmle değerini arttıracağı beklentisi var. Kullanıcı başına 60 dolar ödeyerek LinkedIn’i satın alan Microsoft, rakipleri arasında en avantajlı durumda olan şirket olarak görülüyor. Bir kullanıcının Facebook’a maliyeti 218 dolar. Dolayısıyla, Microsoft büyüme konusunda çok daha avantajlı görünüyor. Şirket değerleri bugün şu şekilde sıralanıyor: Apple $617 Milyar Alphabet $548 Milyar Microsoft $492 Milyar Amazon $359 Milyar Facebook $333 Milyar Bu liste içinde, hisse değerlerini katlayarak 1 trilyon dolara ilk ulaşacak şirket olarak Microsoft gösteriliyor. Apple, donanıma bağlı bir şirket olduğu için yeni donanımlar geliştirmesi ve bunları pazarlaması, Microsoft kadar kolay değil. Microsoft tamamen yazılıma odaklı yapısıyla, yeni ürünler geliştirmek konusunda çok daha esnek bir şirket.

Crytek Türkiye’de 500 milyon dolar yatırım mı yapacak?

0
Birkaç gün önce, dünyadaki 5 stüdyosunu kapatacağını duyuran Crytek’in, Türkiye’de 500 milyon dolarlık yatırım yapma ihtimali olduğu ortaya çıktı. Çalışanlarına maaş ödemede zorluk çektiği söylentisi nedeniyle de zor günler yaşayan Crytek hakkında ilginç bir detay, Başbakan Binali Yıldırım’ın yaptığı konuşmada ortaya çıktı. Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: Türkiye’nin geldiği yer gideceği yere göre çok daha kısa. Önümüzde daha çok mesafe var. Daha çok yapmamız gereken iş var. Türkiye’nin kaynakları bugün geldiğimizin iki katını rahatlıkla yapacak kapasiteye sahip. Bunu biliyoruz. İnsan kapasitemiz, coğrafyamız buna müsait. Firmalarımızın kabiliyetleri buna müsait. Bir genç bilişimci bir oyun yazmış, 200’den fazla ülkeye bunu satmış. Daha bunun ötesi var. Almanya’da yaşayan Giresunlu bir delikanlı var bu liste başı oyunu o yapıyor. Türkiye’de gelip yatırım yapacak. Ön gördüğü yatırım da 500 milyon dolar. Anlattıklarını benim hafızam zor alıyor. Başka bir dünya. Ama geleceğin böyle olacağını anlamak zor değil”

Başbakan Crytek’teki mi işaret etti?

Başbakan firma ismi vermemiş olsa da, yazdıkları oyunların dünyada liste başı olduğu, 200’den fazla ülkeye satıldığı, Giresunlu oyun yapımcısı denilince akla gelen tek isim, Yerli Kardeşler ve Crytek. Şimdi teknoloji dünyasında merak edilen soru şu. Önemli bir maddi kriz söylentisiyle zor günler geçirdiği konuşulan gerçekten de Türkiye’de 500 milyon dolarlık yatırım yaparak, merkezini ve ana faliyetlerini Türkiye’ye mi taşımayı planlıyor. Şirket, tam da stüdyolarını kapamışken bir de StarCitizen’in, Cry Engine’i terk ettiğini açıklamasıyla ayrıca bir şok yaşamıştı.

Google’ın otonom araçları 3,5 milyon km yol kat etti

0
Google otonom araçlar konusunda bir hayli yol kat etti. Otonom sürüş teknolojisine yıllardır büyük yatırım yapan ve şimdi de tüm bu çalışmalarını Waymo isimli bir şirket altında toplayan Alphabet, sürücüsüz araçları hakkında ilginç istatistikleri açıkladı. Buna göre, Waymo, yani eski Google otonom otomobilleri bugüne kadar 3,5 milyon km yok kat etti. Bu da, normal bir insanın büyük şehirde 300 milyon yıl boyunca otomobil kullanmasına eşit bir deneyim oluşturuyor. Diğer bir deyişle, Google’ın yapay zekalı sürücüsü şu anda büyük şehirlerde 300 yıl boyunca direksiyon sallamış bir şoför kadar deneyimli.

Bisikletlilere dikkat

Google, ya da diğer ismiyle Alphabet ve Waymo, otonom sürüş konusunda en ileri teknolojilerden birine ait. Diğer otonom sürüş teknolojileri henüz pek çok sorun yaşarken, Waymo bu sorunları çoktan geride bırakmış bulunuyor. Örneğin, Uber’in ve hatta Tesla’nın otonom sürüş teknolojisi bazı kritik anlarda bisikletlileri tanımakta zorluk çekerken, Uber yayaları ve bisikletleri özellikle tarayır ve hiç kaçırmıyor. Google’ın eskik kaldığı noktalardan biri, otonom sürüşü karlı yollarda ve soğuk havalarda test etmek. Bu zorlu sürüş şartları yapay zekanın henüz altından kalkamayacağı sürprizler yaratabiliyor. Waymo şimdi karlı yollarda ve soğuk havalarda da sürüş testlerine başlamak ve teknolojinin eksik kalan noktalarını geliştirmek üzere çalışmalara başladı.

Firefox da Windows XP desteğini çekiyor

0
Efsanevi işletim sistemi Widnows XP için bir kötü haber de Mozilla Vakfı’ndan geldi. Microsoft’un artı destek vermediği ama milyonlarca insanın inatla kullanmaya devam ettiği Windows XP’de sorunsuz çalışan tarayıcılardan biri olan Firefox, Eylül 2017’den itibaren Firefox’ta, Windows XP desteğini sonlandıracağını açıkladı. Mozilla kararını 8 ay önce açıklayarak, Windows XP üzerindeki Firefox kullanıcılarına yeni işletim sistemine geçmeleri için zaman tanımak istiyor.

Firefox, Window XP üzerinde çalışmayacak mı?

Bu gelişme, Firefox’un Windows XP üzerinde çalışmayacağı anlamına gelmiyor. Çok sayıda kurumsal kullanıcı, eski donanımlara sahip PC’lerde Windows XP sistemini çalıştırıyor ve Firefox tarayıcıları kullanıyor. Ancak Eylül 2017’den sonra Firefox artık güncellemelerini hazırlarken Windows XP’yi de düşünerek çalışma yapmayacak. Bu da Windows XP üzerinde çalışan eski Firefox tarayıcılarda güvenlik açıklarının oluşacağı ve zamanla hacker’ların hedefi olacağı anlamına geliyor. Windows XP çalıştıran eski PC’leri modern internete bağlayan en önemli tarayıcı olan Firefox’un da desteğini çekmesiyle Windows XP’nin büyük oranda kullanıcı kaybedeceği ve artık iyice unutulacağı düşünülüyor.

Uzayda eletromagnetik motor yarışı

0
Uzay yarışı, büyük devletler arasında olanca hızıyla sürüyor. Aya insan indirmek, Mars’ı keşfetmek, uzay istasyonu çalışmaları derken, dünya şimdi yeni bir devrimin eşiğinde olabilir. Bugüne kadar uzay gemileri, hareket etmek için katı yakıtlı roket motorları kullanırken, NASA bir süredir elektromagnetik motorları test ediyordu ve kısa süre önce motorların olumlu sonuçlar verdiğini duyurmuştu. Şimdi de Çin’in uzay ajansından sürpriz bir açıklama geldi. Eletromagnetik motorlarla ilgili çalışmalarında büyük ilerleme kaydettiklerini duyuran Çinliler, bu motoru kullanacak ilk deneysel uzay gemisini de uzaya yolladıklarını açıkladılar. İlk defa 2000 yılında teorik olarak ortaya atılan eletromagnetik motorlar, 2008 yılında inşaa edilmeye ve test edilmeye başlandılar. NASA, ilk EM motorlu uzay gemilerinin yörüngeye çıkması için kendine 2018 hedefini koymuştu ancak Çin Uzay Teknolojileri Akademisi’nin yöneticisi Dr. Chen Yue Çin’in şimdiden uzay testlerine başladığını açıkladı. Çin şu aşamada, farklı motor kalıplarını deneyerek hangisinin daha fazla itici güç ürettiğini test etmek istiyor. Çin’in şu anda uzayda küçük bir uzay istasyonu bulunuyor. 15 Eylül’de fırlatılan bu istasyon, ISS’ye rakip olamayacak kadar küçük ancak Çin uzaydaki testlerini bu minik kapsül-istasyon üzerinden yürütüyor. EM motorları tam kapasiteyle kullanılmaya başladığında, hem dünya yörüngesindeki uyduların ömürleri uzayacak hem de Mars gibi uzak hedeflere ulaşmak için uzay gemilerinde ağır yakıtlar taşımak zorunda kalmadan, çok daha kısa sürede hedefe ulaşmak mümkün olacak. Yanıcı yakıtların neden olduğu ağır patlama riskleri de ortadan kalkacak.

Amazon hava taşımacılığına mı başladı?

0
Amazon’un, dünya çapında kargo operasyonunu daha hızlı şekilde yürütmek için 40 kargo uçağı kiraladığı ve siparişleri uçaklarla göndermeye başladığı ortaya çıktı. Üzerinde Amazon Prime Air yazan, Amazon logolu uçaklar, havalimanlarında da görülmeye başlandı. Hava taşımacılığını kontrol eden kurumların raporlarına göreyse uçaklar neredeyse full dolu olarak kalkıyor. Bu da şirketin yakında yeni uçakları devreye alabileceğini gösteriyor. Dev online ticaret servisi, her saniye sayısız ürünü satarken bu ürünlerin müşterilere ulaştırılması da ayrıca bir operasyon gerektiriyor.

Tuvalet kağıtları Amazon’u bezdirdi

Amazon şimdi yeni uçaklarıyla, daha önce üçüncü parti kargo şirketlerine ödediği kargo ücretlerinden büyük oranda tasarruf etmiş olacak. Sadece ABD’de 50 milyona yakın Amazon Prime abonesi olduğu ve bunların çok yoğun şekilde yeni ürünler sipariş ettiği de biliniyor. Öyle ki Amazon Prime üyeleri, ücretsiz kargo nedeniyle, tuvalet kağıtlarını bile Amazon üzerinden sipariş ediyorlar. Hafif olmasına rağmen hacim olarak çok yer kaplayan bu siparişler nedeniyle, Amazon’la çalışan kargo şirketleri artık ağırlığın yanında, hacime göre de ücretlendirmeye başlamışlardı.

Türkiye’de dijital reklam harcamaları hızla büyüyor

0
Türkiye’deki dijital pazarın durumu hakkında bir araştırmanın ihtiyaca dönüştüğünün altını çizen Kogital, TÜSİAD’ın yayınladığı Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı Raporu’na göre 2016-2018 yılları arasında şirketlerin dijital pazarlama yatırımlarınin %84’ten %95’e, e-ticaret yatırımları ise %69’dan %84’e yükseleceğinin altını çizerken, böyle bir ortamda, dijital dünyada hem reklam verenlerin hem de tüketicilerin  alışkanlıklarını analiz etmenin ve trendlerin farkında olmanın önemi vurguluyor.

Rapordan bazı çarpıcı veriler

Türkiye’de hanelerde bilişim teknolojileri bulunma oranında akıllı telefonlar yüzde 96,9 ile başı çekiyor. Bunu yüzde 36,3 ile dizüstü bilgisayar, yüzde 29,6 ile tablet ve yüzde 24,6 ile smart TV takip ediyor. Türkiye’deki cep telefonu abone sayısı 73,6 milyon, internet abone sayısı ise 55,3 milyon. Son üç aylık verilere göre, internet kullanan bireylerin interneti kullanma amaçlarında yüzde 82,3 ile sosyal medya paylaşımı ilk sırada yer alıyor. Rapor, dijital reklam harcamalarındaki trendler konusunda da pek çok global kaynağın verilerine yer veriyor. Global verilere göre, Türkiye’de dijital reklam harcamaları 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 20 artmış, 2016’nın ilk 6 ayında video reklam yatırımları ise yüzde 50 artış göstermiş. Kullanıcıların markaları buldukları ve araştırdıkları mecraların başında arama motorları yine yerini korurken mobil mecralarda da bir artış söz konusu. Dijital Türkiye 2016 raporunda ek olarak sektörlere göre dijital reklam harcamaları, Türkiye’de sitelerde kullanılan reklam ağları istatistikleri, sektörlere göre e-ticaret gelirleri, Türkiye’de sitelerde kullanılan e-ticaret altyapılarının istatistikleri gibi pek çok farklı başlık yer alıyor.

Microsoft Türkiye, nesnelerin interneti programını duyurdu

Türkiye’nin Endüstri 4.0 sanayi devrimini yakalayabilmesi ve dijital dönüşümü gerçek anlamda her sanayii alanında hayata geçirebilmesi için harekete geçen Microsoft Türkiye, yakın dönemde istihdamda yaşanacak geçişi yönetmek ve kalifiye iş gücünü inşa etmek adına nesnelerin interneti alanında bir eğitim hareketi başlattı. Microsoft Türkiye liderliğinde hazırlanan yeni müfredat ile öğretmen ve öğrenciler nesnelerin interneti alanında yetişecek, aynı zamanda Microsoft’un ücretsiz online yazılım okulu Açık Akademi üzerinden verilen özel eğitimlerle de kendilerini geliştirme fırsatı yakalayacak. Microsoft Türkiye ayrıca İstanbul ve Ankara’da düzenleyeceği 4 günlük eğitim kurslarıyla nesnelerin interneti alanında uzman öğretmenler yetiştirerek, eğitim ekosisteminin gelişmesine önayak olacak.

“Geleceğin kuvveti; nesnelerin interneti”

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nda gerçekleşen imza töreninde konuşan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, teknolojik buluşların ekonomik ve toplumsal dengeleri değiştirdiği yeni Endüstri 4.0 süreciyle ile birlikte verinin 21. yüzyılın en değerli emtiası olacağını belirtti. Kansu “Dijital dönüşümün temelinde nesnelerin interneti yer alıyor. 2009 yılında 900 milyon cihaz internete bağlı iken, 2020 yılında bu sayının 25 milyar olması bekleniyor. Dünya genelindeki “Nesnelerin İnterneti” pazarının yine 2020’ye kadar yüzde 16,9’luk bir büyümeyle 1,7 trilyon dolara ulaşacağı ve her bireyin ortalama 5 adet internete bağlı cihazı olacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla veri tüketimi ve üretimi inanılmaz boyutlara ulaşacak. Bundan 200 yıl önce ülkelerin ekonomik gücünü altın kaynakları, yaklaşık 75 yıldır da petrol yatakları belirlemekte. Ancak nesnelerin interneti ile bütün dengeler değişecek. Önümüzdeki dönemde ülkelerin geleceğini ve kaderini veri belirleyecek. Veriye yatırım yapan ve onu akıllı kullanan ekonomiler lider olacak” dedi. Nesnelerin internetinin küresel istihdam dengesini doğrudan etkileyeceğini belirten Kansu, Endüstri 4.0 ile birlikte 2020 yılına kadar dünyada 5,1 milyonu aşkın iş kaybının beklendiğini belirtti. Kansu, “Değişimin getireceği sorunlara karşı hazırlıklı olmak bizim elimizde. Dijital dönüşüm kimse için yavaşlamayacak. Geçmiş endüstri devrimlerinde, eğitim sistemlerini kurmak ve kalifiye eleman geliştirmek 20-30 yıl almıştı. Dördüncü Endüstri Devrimi’nin getirdiği dinamizm ve ölçek bunu bir seçenek olmaktan çıkarıyor. Yakın dönemde yaşanacak geçişi yönetmek için planlı hamleler yapmak ve kalifiye iş gücü inşa etmeliyiz. Aksi takdirde, devletler sürekli büyüyen işsizlik, eşitsizlik ve müşteri tabanı eriyen firmalar ile uğraşmak zorunda kalacak. Dahası, bu eforlar yalnızca sert değişimlerin risklerini azaltmak için değil, ayrıca Dördüncü Endüstri Devrimi’nin getirdiği fırsatları değerlendirebilmek için de gerekli. Eğer bugünden harekete geçmezsek değişimi yönetme, şekillendirme ve öncülük etme fırsatını da kaçıracağız” dedi. Türkiye’nin toplam ihracatının içinde yazılım ihracatının yaklaşık olarak yüzde 0.3 orana sahip olduğuna dikkat çeken Kansu sözlerine şöyle devam etti: “TÜBİSAD raporuna göre 2015 yılında Türkiye’deki tüm bilişim teknolojileri endüstrisinin büyüklüğü 83.1 milyar TL’ye ulaştı. Bunun sadece 9.7 milyar TL’si yazılıma ayrılmış durumda. Yazılım endüstrisi içerisinde ise Türkiye’de geliştirilmiş yazılım çözümleri sadece üçte 1’lik bir paya sahip. Toplam yazılım ihracatımız ise 1.3 milyar TL. Türkiye’nin toplam ihracat rakamlarına baktığımızda ise 2015 yılı için 418 milyar TL’lik bir rakam karşımıza çıkıyor. Yani toplam ihracat içinde yazılım ihracatının oranı yaklaşık olarak yüzde 0.3. Bu oranın yükseltilmesi bizim için kritik bir öneme sahip. Bugün üretmekte olduğumuz otomobil, beyaz eşya gibi endüstrilerde dijital dönüşümü gerçekleştirmeye başlayıp, yazılım çözümleri ile bu sektörlerde akıllı ve katma değerli servisler sunarsak, rekabet gücümüzü doğrudan artacak. Ülke olarak çok yüksek bir potansiyele sahibiz, bunu gerçeğe dönüştürmek bizim elimizde.”

“Bilişimde bir kıvılcım yakacağız”

Yazılım alanında söz sahibi olmak için mesleki eğitim veren okullara odaklanılması gerektiğine dikkat çeken Kansu, şunları söyledi: “Bu çerçevede, tüm Türkiye çapında meslek liselere ve meslek yüksek okullarına yatırım yapacağız. Nesnelerin interneti alanında farkındalık yaratmayı misyon edindik. Öğrencilerin yetkinliğini artırmak kadar, eğitmenlerimizi de bu alanda geliştirmek ve ortaya çıkacak yenilikçi fikirlere de pencere açmak istiyoruz. Yarışmamızın ülkemiz nezdinde bir kıvılcım yakmasını amaçlıyoruz. Bu amaçla, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile tüm Türkiye çapında ücretsiz eğitimler vermeyi ve meslek liseleri ve meslek yüksekokulları seviyesinde yarışmalar düzenlemeyi arzu etmekteyiz. Bu yaklaşımımız aynı zamanda özellikle Türkiye’nin lider endüstrileri olan otomotiv, enerji, beyaz eşya ya da sağlık gibi alanlarda şirketlerle işbirlikleri yapmayı da kapsıyor.” Bu çalışmanın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’mızın yürüttüğü Sanayide Dijital Dönüşüm inisiyatifinin temel çıktıları açısından önemli katkılar sağlayacağına inandıklarını belirten Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Faruk Özlü, proje ile ilgili düşüncelerini şu şekilde özetledi: “Bu çalışmaların sürdürülebilir bir model ile ilgili diğer kamu ve özel sektör paydaşlarının da desteğini alması yönünde Bakanlığımızın cesaretlendirici rol üstlenmesini önemsiyorum. Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu çalışmaları ile birlikte hem yetişmiş insan gücüne katkısı hem de yenilikçi fikirlerin ve girişimlerin desteklenmesi açısından Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde gerçekleştireceğiniz Nesnelerin İnterneti çalışmalarınızın, vatanımıza ve toplumumuza hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ederim.” Sonuçlar Ağustos ayında açıklanacak Meslek Lisesi, Meslek Yüksekokulu öğrencileri ve öğretmelerine açık olan Nesnelerin İnterneti yarışmasına başvurular Şubat ayında başlayacak. Haziran ayında jüri değerlendirmesinin yapılacağı yarışmada sonuçlar Ağustos ayında açıklanacak. Bireysel ya da ekip olarak katılımın sağlanabileceği yarışmada geliştirilen projelerin teknik yeterliliği, potansiyel ticari başarısı, nihai ürüne yakınlığı ve donanımsal tasarımı değerlendirilecek.

Restoran zinciri nakit alışverişi kesti

0
Mobil cüzdanlar ve ödeme teknolojileri, nakit paranın ipini çekmek üzere. Salatalar ve sağlıklı beslenme üzerine restoran zinciri olan Sweetgreen restoranları, 2017 Ocak ayından itibaren, restoranlarında nakit alışverişe son vereceğini açıkladı. Restoran zinciri 17 Ocak’tan itibaren, sadece kredi kartlarını ve mobil cüzdan ödemelerini kabul edecek.

Kim uğraşacak nakitle?

Şirket yönetiminin verdiği bilgilere göre, restoranlarındaki nakit ödemeler, toplam ödemelerin sadece %10’ununu oluştururken bu nakit parayı organize etmek, kasada sürekli bozuk para bulundurmak, akşamları kasa kapanışında nakiti saymak, kayıt altına almak ve bankaya yatırmak gibi iş süreçlerinin, önemli bir maliyet yaratması nedeniyle restoranlar artık nakit ödeme almayı kesecek. Bu girişim, nakit ödemeler nedeniyle benzer zorluklar yaşayan başka restoran zincirlerinin veya büyük mağazaların da nakit alışverişe son verme kararı almasına cesaret verebilir. Bir diğer deyişle, 2017’de nakit ödeme alışkanlığını terk etme tartışmaları başlayacak gibi görünüyor.

Rusya’da büyük satın alma: Mail.ru satıldı

0
Rus mobil opeatörü Megafon, ülkenin önemli e-mail servislerinden mail.ru’nun çoğunluk hisselerini 602 milyon pound’a satın aldığını duyurdu. Satın alma sonunda Megafon, mail.ru’nun %63.8 hissesine sahip oldu. Alışveriş işleminin hissedarlar ve kamu otoritesi tarafından onaylanması gerekiyor ancak tüm işlemlerin 2017 ilk çeyreğinde tamamlanması ve e-posta servisinin bu dönemde Megafon’un kontrolüne geçmesi bekleniyor.

Megafon Facebook’a rakip oldu

1999 yılında kurulan Mail.ru Rusya’nın en popüler e-mail servisi ancak asıl ağırlığını, Rusyanın Facebook’u olarak bilinen VKontakte (VK) servisine sahip olmasıyla kazandı. Rusya’da VK, Facebook’tan daha çok kullanılıyor ancak VK’nın kurucusu kısa süre önce, Putin ile yaşadığı anlaşmazlık sonucunda ülkeden kaçmak zorunda kalmıştı. Bu sırada da VK’daki payını Mail.ru’ya 1.4 milyar dolar’a satmıştı. Şimdi o hisselerin %63.8’i de GSM operatörü Megafon’a geçmiş oluyor. Megafon’un VK’yı uluslararası bir sosyal medya servisine çevirmek istemesi de olasılıklar dahilinde görülüyor.

Dünyanın ilk güneş otoyolu açıldı

0
Asfalt üzerine yerleştirilen güneş enerjisi panelleriyle, ihtiyacı olan enerjisi kendisi üreten güneş otoyalları bugüne kadar teoriden öteye gidememişti. Ancak Fransa, dünyanın ilk güneş otoyolunu bugün açtı. Beş yılda geliştirilen özel güneş panelleri ile kaplanan 1 km’lik otoyol, akşamları ihtiyaç duyulan otoyol aydınlatmasını, gündüz topladığı güneş enerjisi ile sağlıyor.

Özel, sağlam materyalden güneş panelleri

Üzerindeki araç baskısı ile kırılmaması için özel silikon malzemeden üretilen güneş enerjisi panelleri, normal panellere oranla daha düşük etkinliğe sahip ancak yine de topladığı enerjisiyle tüm gece boyunca yolları aydınlatmayı başarıyor. 5,3 milyon dolara mal olan ilk 1 km’lik güneş yolunda, mesafe büyüdükçe maliyetin düşmesi bekleniyor. Fransa önümüzdeki dönemde 1000 km yolu daha güneş enerjisi panelleri ile kaplayacak.