Girişimciler için FinTech Eğitimi Başlıyor

0
FintechIstanbul Girişimciler İçin FinTech 101 eğitim programı, hızla gelişen finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösteren girişimciler ve girişimci adayları için oluşturulan öncü bir programdır. Programda, finansal hizmetler sektörünün ihtiyaçlarına yönelik olarak sunulabilecek ürün ve hizmetlerin ortaya çıkartılmasında girişimcilerin karşılaşabilecekleri sorunların farklı bakış açıları ile ele alınması amaçlanmaktadır. Yöntem: Konu uzmanlarından sınıf içi sunum ve tartışmalarla birlikte interaktif aktarım Sektör yatırımlarından örnek vakalar Misafir yatırımcılardan canlı sunumlar Dönem sonu proje oluşturma Yatırımcı-girişimci sohbetleri Programın İçeriği Finansal hizmetler sektörünün gelişimi ve bugün operasyonlarını nasıl sürdürdüğü, Teknolojinin ve regülasyonların operasyon etkinliği üzerindeki etkileri, Finansal teknolojilerin ve FinTech yatırımlarının bu kapsamdaki yeri, FinTech dünyasındaki trendler ve uygulamalar, Siber güvenlik, FinTech yatırımlarını bekleyen fırsatlar ve tehditler. Program Çıktıları Programın girişimcilere ve girişimci adaylarına sağlayacağı faydalar: Finansal hizmetler sektörünün dinamikleri ve ihtiyaçları konusunda detaylı bilgi sahibi olmak, Teknoloji ve regülasyonların finansal hizmetler sektörü üzerindeki etkilerini anlamak, Finansal hizmetler sektöründeki fırsatları ve riskleri anlamak, Finansal hizmetler sektörü üst düzey yöneticileri ile tanışmak, FinTech yatırımcıları ile tanışmak. Eğitmenler Programda yer alan eğitmenler; finansal hizmetler sektörünün bankacılık, sigortacılık, aracı kurumlar, ödeme sistemleri, hukuk ve teknoloji gibi farklı alanlarında çalışan profesyoneller ile bu konuda yaptıkları araştırmalarla bilgi birikimine katkıda bulunan akademisyenlerden oluşmaktadır. Katılımcılar Finansal hizmetler sektöründe yer almak isteyen girişimciler Süre Toplam 36 saatlik program Hafta içi 2 gece, 3’er saatlik dersler, toplam 6 hafta Proje sunumları dahil toplam 12 ders Kontenjan: 25 kişi ile sınırlıdır. BKM Express ile yapılan ödemelerde Pandora.com.tr’de kullanabileceğiniz 100TL değerinde hediye çeki verilecektir. Daha fazla bilgi için tıklayınız.

Tabletler uçak düşürebilir mi?

1
tabletucak Panasonic, VDC Araştırma Grubu’na yaptırdığı araştırmayla uçuş sektöründeki elektronik uçuş çantası (EFB) kullanımına ışık tutuyor. Elektronik uçuş çantaları, uçak kokpitlerine normalde 50 kg ağırlığına kadar ulaşan evrak çantalarının yerini alarak, pilotlara havacılık verilerine kolay erişim imkânının yanı sıra, navigasyon haritaları, kılavuzlar, kalkış için yapılan hesaplamalar, iniş ve yakıt tahmini özelliklerini tek bir tablet içerisinde kullanabilme avantajlarıyla büyük havayolu şirketleri tarafından bir süredir tercih ediliyordu. Sahip olduğu alandan tasarruf ve hız gibi avantajlarla ilk nesil elektronik uçuş çantaları başlangıçta büyük ilgi görürken, çantaların en kilit özelliklerinden biri olan tabletler için tüketici tabletlerinin tercih edilmesi birçok soruna yol açmıştı. Beş kat daha zararlı sonuçlar Panasonic’in yaptırdığı araştırmaya göre, elektronik uçuş çantası yerine tüketici tabletlerinin konması önemli riskleri de beraberinde getiriyor. Havayolu kullanımına uygun olarak tasarlanmış tablet kullanılan elektronik uçuş çantaları ise oluşabilecek risklerin önüne geçilmesinde en güvenilir yöntem olarak öne çıkıyor. Hatta araştırmadan çıkan en çarpıcı sonuçlardan biri, sıradan tabletler nedeniyle pahalıya mal olan hataların oranı, uçuş şartlarına göre tasarlanmış dayanıklı cihazların yarattığı sonuçlara kıyasla beş kat daha fazla. Standart tabletler üç yılda eskiyor VDC Araştırma Grubu’nun yaptığı araştırmaya göre geleneksel EFB çözümlerini kullanan havayolu şirketlerinin yaşadığı sorunlar güvenilirlik, kullanılabilirlik ve uyuşmazlık olmak üzere üç kategoriye ayrılıyor. Geleneksel tabletlerin ısıya, soğuğa, titreşime ve darbelere karşı dirençsiz olması nedeniyle içinde geleneksel tablet barındıran elektronik uçuş çantalarının kullanım ömrü kısalabiliyor. Araştırma sonuçlarına göre ayrıca, uçuş koşullarını karşılamayan cihazların %18’inin bir yıl içerisinde yenilenmesi gerekiyor. Bu oran üçüncü yılda %83’e kadar yükseliyor. Bu da şirketlere ek bir maliyet yüklüyor. Dayanıklı cihazlarda ise ilk yılda %3, ikinci yılda %8, üçüncü yılda %18 oranlarında yenilenme ihtiyacı duyuluyor. Ekran parlaklığındaki yetersizlik uçuş güvenliğini riske atıyor Kullanılabilirlik boyutunda ise uçuş koşullarına uzmanlaştırılmamış tabletlerin ekran parlaklığı sorunları gündüz ve gece uçan pilotlar için zorluklar oluşturuyor. Uçuş tabletindeki bilgileri görüntüleyebilmek için 0,5cd/m²’den 800cd/m²’ye kadar ayarlanabilir parlaklık aralığı gerekirken, tu¨ketici tabletlerinde bu aralık 50cd/m² – 410cd/m² arasında kalıyor. Ekran parlaklığı nedeniyle pilotlar hayati bilgilere anında erişme konusunda sıkıntı yaşadığından bu durum uçuş güvenliğini de riske ediyor. Batarya sorunları da hem pilotları hem de BT bakım ekiplerini zor durumda bırakabiliyor. Windows altyapısına uyumsuz tabletlere dikkat Uyuşmazlık boyutunda ise standart tabletlerin uçaklara özel montaj seçenekleri barındırmaması nedeniyle kokpit entegrasyonunda zorluklar yaşanırken, uygulama uyuşmazlığı Android tabanlı işletim sistemleriyle çalışan standart tablet tercih eden Windows altyapılı birçok havayolu şirketi için sorunlara yol açıyor. Çare yeni nesil EFB Tüm bu sorunlar ve riskleri bertaraf etmenin en uygun yöntemi ise havacılık şartlarına göre tasarlanmış EFB tabletler oluşturuyor. Tam dayanıklı olarak tasarlanan bu tabletler, hatalardan kaynaklanan arıza süresini azaltıyor ve çok daha uygun bir toplam sahip olma maliyeti sunuyor. Uzmanlar en yeni nesil EFB tablet sınıfına giren cihazların sahip olması gereken kriterleri şöyle sıralıyor:
  • En son Windows 10 Pro su¨ru¨mu¨ ile kullanılabilir veya Windows 7 Pro işletim sistemine du¨şu¨ru¨lebilir olmalı
  • Bir sonraki nesil EFB uygulamalarını çalıştırabilecek kapasitede ve işlem gu¨cu¨nu¨n gelecekte de kullanılabilir olmasını sağlamak amacıyla en yeni nesil Intel işlemciler ile donatılmalı
  • Bataryalar gu¨ç u¨nitesi değişikliği yapılırken ve bilgi teknolojileri ekibi için uzun su¨reli kullanımı ve bakımı kolay hale getirmek u¨zere, cihaz çalışmaya devam edebilirken kullanıcı tarafından değiştirilebilmeli
  • Pilotlar, parlak gu¨n ışığı ve ışığın çok az olduğu gece saatleri de dahil olmak u¨zere, uçuşun her aşamasında ne yaptıklarını net bir şekilde görebilmeli
  • Ekran parlaklıkları 0,5cd/m²’den 800cd/m²’e kadar ayarlanabilir olmalı
  • Kokpit montajına uyumlu olmalı
  • Kolay kullanımlı olmalı
Panasonic Elektronik Uçuş Çantası Panasonic Elektronik Uçuş Çantası, havayolu endu¨strisi için yeni nesil çözu¨m olarak öne çıkıyor. Panasonic, endu¨strinin bilgi teknolojileri mu¨şterilerini ve mu¨rettebat u¨yelerini dinleyerek, tasarladığı çözüm, endu¨strinin gu¨venlik standartlarını karşılıyor, rakipsiz gu¨venilirlik sunuyor ve kullanım kolaylığıyla fark yaratıyor. Panasonic Türkiye Kurumsal Mobil Çözümler Ülke Müdürü Ali Oktay Ortakaya, konuya dair şu açıklamayı yapıyor: “Çoğu şirket, tercih ettikleri teknolojinin en az üç yıl görev yapmasını ve düşük bakım maliyetine sahip olmasını ister. Havayolu sektöründeki elektronik uçuş çantalarında standart tabletlerin kullanılması bu iki ihtiyacı olumsuz yönde etkiler. Cihazların ömrü erken biter, ekran parlaklığı ve bataryanın yetersizliği uçuş güvenliğini riske atar ve sert kullanım koşullarında cihazlar bozulabilir. Lojistikten acil servislere kadar sert kullanım koşulları yaratan sektörlerde sunduğumuz kurumsal mobil cihaz çözümleriyle kurumların uzun ömürlülük ve kesintisiz çalışma ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. Panasonic Elektronik Uçuş Çantası da bu misyonumuzun son örneği.”

Startup Turkey Challenge 2016 kazananları belli oldu

1
Dünya genelinde 700 katılımcı, 150’den fazla yatırımcı ve 100’ü aşkın girişimcinin katılımı ile Antalya’da gerçekleştirilen 8. Startup Turkey etkinliğinin son gününde girişim ve iş dünyasının önde gelen isimleri internet dünyasını değerlendirirken 15 finalist girişim arasından en başarılı 3 girişim de seçildi. Yatırımcıların ve risk sermaye şirketlerinin yeni girişimlerin sunumlarını dinleme ve ilgilendikleri yatırımı belirleme şansına sahip olduğu etkinlikte, sektörün önde gelen isimleri de farklı konu başlıkları altında düzenlenen panel ve konuşmalar aracılığıyla geçtiğimiz senenin gelişmelerini ve performanslarını değerlendirme olanağı buldu. The Financial Services Club Başkanı Chris Skinner’in konuşması başlayan etkinliğin ikinci günü, KAUST’un Girişimci Mentörü ve Hızlandırıcısı Ozan Sonmez ile PayPal Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika Genel Müdürü Kıvanç Onan ile devam etti. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu ise girişimcilere tavsiyelerde bulunduğu konuşmasında, “Startup kurucularının en büyük hatalarından birisi çok erken safhada fon arayışlarına girmesidir. Bu da odak kaybına neden oluyor. Startup kurucularının işlerinin merkezine ‘yatırımcıların mutluluğunu’ koymaması gerekiyor. Bir startup’ın başarılı olması için önemli olan uzmanlık, yönetim yapısı ve kültürel değerlerdir. Başarılı startupların kurucuları neleri yapmamaları gerektiğini bilen kişilerdir. Bu kişiler kaliteli bir takım kurar ve müşterinin ihtiyaçlarına odaklanır.” dedi. Hubspots Büyüme Müdürü Sam Mallikarjunan, “Başarıyla Büyüyen Ürünler için İlk Çerçeve” konulu konuşmasında girişim yolunda her zaman birden çok “doğru” kararın olacağını bu nedenle girişimcilerin bir karar verip sonuna kadar o kararı uygulamaları gerektiğini ifade etti. Etkinlikte özellikle teknoloji startupların projelerini alışılmışın dışında, yüksek analizle ortaya çıkan yöntemlerle büyütmek için yaptıkları çalışmaları kapsayan “Growth Hacking” konusu da ele alındı. Inception Growth CEO’su, Yazar ve İletişim Uzmanı Ross Kingsland “Growth Hacking’in arkasındaki sır” başlıklı konuşmasında bu büyüme stratejisinin inceliklerini katılımcılar ile paylaşırken Mushi Labs’ın Dijital Pazarlama Danışmanı Bernard Huang ise Growth Hacking yöntemi ile farklı seviyelerde farklı taktiklerin nasıl uygulanması gerektiği üzerinde durdu. Scaale Group Başkanı Kaushal Chokshi’nin “Çıkışta Değer Yaratma” konulu konuşması ardından ise moderatörlüğünü Federico Guerrini’nin yaptığı panele geçildi. Panelin katılımcıları ise Earlybird Venture Capital’in Ortağı Cem Sertoğlu, Aslanoba Capital CEO’su Hasan Aslanoba, Buranvc Yönetici Ortağı Alexander Konoplyasty ve EBRD, Türkiye Yatırımlarından Sorumlu Yöneticisi Yavuz Kaynar oldu. Panel ardından Oasis500 CEO’su Yousef M. Hamidaddin girişimlerin ülkelerin büyümelerine yaptığı katkıyı değerlendirdi. 500 Startups Girişim Ortağı Andrea Barrica ise bir girişim ortağı olarak yaşadığı deneyimleri paylaşırken Techstars’tan Eamonn Carey, girişimcilere insanların seveceği ürünleri nasıl ortaya çıkarabilecekleri konusunda bilgilendirdi. REIDIN CEO’su ve Kurucusu Ahmet Kayhan, Avatech Accelerator Kurucusu Mohsen Malayeri ve ABD Ticaret Müsteşarlığı’ndan Dış Ticaret Yetkilisi Joshua Burke’nin konuşmaların ardından yılın en başarılı girişimcilerinin seçilmesine geçildi. Yılın en başarılı girişimleri Startup Turkey Konferansı’nda; M&S Partners Pte Direktörü Hiro Mashita, Naspers Group Strateji Müdürü Sebastiaan Vaessen ve Aslanoba Capital Kurucu Başkanı Hasan Aslanoba’dan oluşan jüri tarafından 15 finalist girişimci içerisinden en başarılı 3 girişimci de seçildi. Finale kalan Urbanstat, ErasmusInn, iklim.co, Invidyo, Simenty, Maxwell, Fidelo, Planote, Dijital Kumbara, Bi’ Kutu Mutluluk, Menu For Tourist, Alotech, Stokza, Tamatem ve Camelship startup’larının 2,5 dakikalık sunumları ardından jüri üyeleri en başarılı üç girişimi belirledi. Jürinin seçtiği en başarılı üç girişim ise sırası ile AloTech, Urbanstat ve Tamatem oldu. Jüri tarafından birincilik ödülüne layık görülen AloTech, bulut teknolojisini kullanarak çağrı merkezi hizmetlerine getirdiği yenilikçi çözümleri nedeniyle 2015 yılında Google tarafından da dünyaya örnek gösterilmişti. İkincilik ödülünü alan UrbanStat geliştirdiği platform ile sigorta, gayrimenkul ve mekansal analitik sektörlerinde büyük kurumların maliyetlerini düşürmeyi amaçlayan çözümler sunuyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da Arapça oyunlar geliştiren yurtdışı girişimi Tamatem ise üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Startup Turkey’de İTÜ ARI Teknokent’in uluslararası hızlandırma programı ile ABD pazarına açılan İTÜ Gate firmaları da yer aldı.

Oscar Gecesi… Böyle seremoni kaç para eder?

0
oscar-759 Ne acıdır ki Kodak o yıl iflas masasına yatırıldı, üretim durdu. Ödülleri kimin kazandığının ötesinde bu ve benzeri gün ve geceler üzerine biraz bilgi paylaşalım… Aslında seremonileriyle ünlü geceler sadece ekonomi açısından Kodak gibi hikâyeleri gündeme getirmiyor. Amerika açısından ekonomiye sağladığı katkılar açısından da kayda değer fırsatlar sunuyor. Şubat ayı bir nevi yeni yılda ekonomiye can veren bir ay durumunda. Amerika için Kasım ve Aralık ayı önemli. Şükran Günü ve Noel alışverişin zirve yaptığı iki dönemdir.  Sadece Walmart, Şükran Günü milyar dolar alışveriş yapıyor. Artık Amazon da Walmart ile yarışıyor. Çünkü internet satışları yükselişini sürdürüyor. Bu ikiliye şimdi Çinli Alibaba eklendi. Amerika’nın Şükran Günü’ne karşılık onlar da 11/11 yanı 11 Kasım’da Bekarlar Günü düzenlemeye başladı. Alibaba, 11/11 gününde 11 milyar dolar ciro yaptı. İşin eğlence kısmı tamam ama ekonomiye katkısı eğlenceden öteye geçiyor. Amerikan Futbol finali olan Super Bowl gecesi, televizyon tarihinin en pahalı reklamlarının yayınlandığı gece oluyor. 30 saniyelik reklam filminin tutarı 5 milyon dolara çıktı. Super Bowl ile başlayan seremoniler gecesi Grammy yani Oscar ile birbirini tamamlıyor. Yine 14 Şubat’taki Valentine’s Day yani Sevgililer Günü ekonomiyi hareketlendiren diğer önemli bir gün olarak sayabiliriz. Dört yıl önceki final rakamlarıyla bugünü kıyaslayalım. 173 milyon Amerikalı ile 156 ülkede izlenen Super Bowl’un ekonomiye katkısının 11 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.  Final öncesi 5 milyon led ekran televizyon satışı gerçekleşmiş Amerika’da. Maç boyunca 52 reklam filmi yayınlandı. Bizde olsa kaç tane yayınlanırdı acaba? Maçın oynandığı Lucas Oil (Indianapolis) Stadı’na gelen taraftarların yalnızca konaklama ve alışveriş harcamaları bile bölgeye yaklaşık 200 milyon dolarlık bir katkı sağlamış oldu. Bu yılki finalde yeni rekorlar kırıldı: ABD Ulusal Perakendeciler Birliği’nden (NRF) derlediği  tahmini verilere göre, ülkede her yıl festival havası yaratan Super Bowl için bu  sene kişi başına ortalama 82,19 dolarla toplamda 15,5 milyar dolarlık rekor  harcama yapıldı. Kuruluşun verileri, geçen seneki karşılaşma için kişi başına ortalama  77,88 dolarla toplamda 14,3 milyar dolar harcandığını ortaya koymuştu. Bu yıl izleyicide yine rekor kırıldı. 189 milyon Amerikalının izlediği final mücadelesi  için 8,6 milyon televizyon olmak üzere toplam 20,9 milyon yeni ürün satılmasıyla sonuçlandı. Haliyle yeni televizyonlar arasında 4K olanları yarıştı. Ayrıca, Technomic adlı araştırma şirketinin verilerine göre, Şükran Günü’nden sonra en fazla yiyecek ve içecek tüketilen gün olan Super Bowl Pazarı’nda yaklaşık 14,5 milyon pizza, 1,3 milyar tavuk kanadı ve 1,2 milyar litre alkol tüketildi. Bilet fiyatları da rekor kırdı. Santa Clara şehrindeki 75 bin kapasiteli Levi’s Stadyumunda oynanan  50. Super Bowl’un bilet fiyatları, internet üzerinden bilet satışı gerçekleştiren StubHub’ın  verilerine göre, mücadelenin ortalama bilet fiyatları 4 bin 821 bin dolar oldu. Bu rakam, ABD  tarihinde bir spor müsabakası için ödenen en yüksek ortalama ücret olarak tarihe  geçti. Amerikan ekonomisine sağlanan bu ekonomik katkının benzeri Oscar Gecesinde yani Grammy Ödülleri de sağlıyor. Grammy’de  Kırmızı Halı geleneği sadece magazin haberlerine katkı sağlamıyor. Moda dünyasının en büyük şov yerinin burası olduğu artık biliniyor. Özellikle kadın davetlilerin herbiri ünlü markaların mankeni edasıyla kırmızı halıda boy gösteriyor. Kaç para aldıklarını siz tahmin edin!.. Resmin detayları da ekonomiye nasıl katkı sağladığını gösteriyor. Oscar gecesinin park vale hizmetlerini sunan şirketin bir çalışanı, gecenin hasılatının 50 bin dolar olduğunu söylüyor.  Üzerine de ilave ediyor. “Bu yıl seçim yılı, işler açılacak”.. Gıda güvenliği de en az ortam güvenliği kadar önem kazanıyor. Türkiye’de Sofra markasıyla Catering hizmeti veren Compass Group 20 yıldır 1500 seçkin davetliye Oscar menüsünü hazırlıyor. İşte bu yemeklerden birkaç örnek: Baharatlı orkinos balığı, havyarlı fırında patates, wagnu kaburgası, altın renkli heykel çikolataları… Bu yemeklere ise pahalı içkiler ve altın rengine boyanmış bardaklarla sunulan köpüklü kokteyller eşlik edecek. Gösterişli yemek için 1300 istiridye, 10 kilo balık yumurtası, 300 ıstakoz, 6 bin 500 yufka ve 2 bin 400 şişe Piper Heidsieck şampanyası sipariş edildi. Şef Wolfgang Puck, gece için şimdiden çok heyecanlı olduğunu söyledi. Fotoğraf açısını biraz daha açarsak göreceğimiz şudur: Oscar gecesine 7 bin kişi geliyor ve şehre 130 milyon dolar para bırakıyor. Ayrıca öncesinde ve sonrasında verilen Governors Partisi için de 20 milyon dolar harcandığı tahmin ediliyor. Yayın hakları, öncesindeki alışverişler, Oscar için evlere alınan tv, çerez, yiyecek vs. ile en az 6 milyar dolarlık bir ekonomiden bahsedilebilir. Dünya çapında konuya bakıldığında Super Bowl ve Grammy gibi Oscar Gecesi’nin de ekonomiye katkısı 10 milyar doları aşıyor. Bazen siyasi tartışmalar da törene karışıyor. İki yıldan bu yana Oscar ödül törenlerinde 20 oyuncu adayının hepsinin arka arkaya beyaz olması tepkilere yol açtı. Oscar adaylarının açıklanmasından bu yana #OscarÇokBeyaz (#OscarSoWhite) protestosu epey dikkat çekti. Ünlü yönetmen Spike Lee ve Hollywood’un önemli aktörlerinden Will Smith ile yine oyuncu eşi Jada Pinkett Smith’in törene katılmayacaklarını açıklaması ses getirdi. Geçmişte TRT, Eurovision Finali’ne ev sahipliği yaptı. Acaba bunlarla kıyas edilebilir mi? Ödüllü filmler için iyi seyirler!…

5G öncesinde yapılması gerekenler

0
5gHuawei Dönüşümlü CEO’su Guo Ping “5G’den önce ne yapmalıyız?” başlığı altında gerçekleştirdiği konuşmada; geleceğin dijital dünyasını farklı bir perspektiften ele aldı. “5G’nin geniş kitlelere yayılması için önümüzde oldukça uzun bir zaman var. Ancak, sektörde yer alan tüm oyuncular, bu teknolojinin sağlayacağı fırsatların kaçırılmaması gerektiğinin farkında. 5G’nin hayatımıza girişinden önce yapmamız gereken üç şey var; “Bağlanabilirliği artırmak, dikey sektörlerin gelişimi ve şebeke kabiliyetlerini yeniden tanımlamak. Bu girişimler, yeni teknolojiler ve yeni iş modelleri özelindeki belirsizlikleri de ortadan kaldıracaktır.” Guo Ping şöyle devam etti; “2025 yılı itibarıyla dünyada 100 milyar farklı bağlantının var olacağını ve bu bağlantıların sadece %10’unun insanlar arasında olacağını öngörüyoruz. Bağlantı yoğunluğunun önemli bir kısmı, insanlar ve nesneler arasında olacak. Sensör içeren ekipmanların %99’u internete bağlı hale gelecek. Bu bağlamda 5G hayatımıza girmeden önce yapılması gereken ilk iş, bağlanabilirliği artırmaktır. Narrow-Bant nesnelerin interneti (NB-IoT) teknolojisi, “büyük ölçekli nesnelerin interneti” için anahtar konumundadır. Bu teknoloji, durağan nesneleri interaktif hale getirecek, yani birçok nesne konuşmaya başlayacak. Sensörlerin ve kamera teknolojisinin geniş bir alana yayılması ile birlikte, bu cihazların bağlantı yetenekleri, fiziksel dünyayı, akıllı ve dijital bir dünya haline getirecek. Bu da insanların fiziksel dünyadaki verileri daha iyi analiz etmelerini sağlayacak. İletişim söz konusu olduğunda, zaman ve mekân kavramlarının önemi kalmayacak.” Geleceğin zengin bağlantı seçenekleri, daha verimli bir dijital dünyanın ve önemli iş fırsatlarının kapısını açacak diyen Guo Ping, sözlerini şöyle sürdürdü, “5G öncesi atılması gereken ikinci adım ise dikey sektörlerin geliştirilmesidir. 2010’daki sektör raporlarına göre BT sektörü, uzun süredir talebe dayalı olarak büyüyor. Tedarikçiler daha önce, var olan teknolojiler üzerinden ilerlerken, bugün değişen şartlar çerçevesinde talebe dayalı iş modeline daha fazla önem veriyorlar. Ulaşım ve enerji özelindeki farklı akıllı şehir uygulamaları gitgide gelişirken, kullanıcıların network sistemlerinden yana beklentileri de giderek artıyor. Bilgi teknolojileri bugün, dikey sektörler açısından rekabeti artıracak pek çok farklı unsuru da beraberinde getiriyor. BT sektörü bu fırsatları çok iyi analiz ederek, dikey sektörlerin dijitalleşmesi yönünde daha fazla çaba sarf etmelidir.” “Bağlanabilirliği artırmak ve dikey sektörlerin gelişimi, şebeke sistemlerinin geleceğinde önemli bir yer tutuyor. 5G öncesinde yapmamız gereken bir diğer önemli iş ise şebeke kabiliyetlerini yeniden tanımlamak olmalıdır. İletişim sistemlerinin temelinde artık taşıyıcılar yazılım tabanlı mimarilere, daha çevik operasyonlara ve kullanıcı deneyiminin geliştirilmesine ihtiyaç duyuyorlar. Taşıyıcılar ayrıca, büyük veri operasyon kabiliyetlerini de geliştirmeli ve operasyon verimliliğini artırarak, büyük veriyi büyük gelire dönüştürmelidirler. Ek olarak, taşıyıcılar stratejik ortaklarını entegrasyon kabiliyeti olan şirketler arasından seçmelidir. Ayrıca kendi entegrasyon yeteneklerini artırmalı ve bu inovasyona dayalı eko-sistemin gelişimine katkıda bulunmalıdırlar.” “2025 yılına kadar toplam dijital dönüşüm pazarının 15 trilyon dolar büyüklüğüne ulaşması öngörülüyor. Geleceğin gelmesini beklemeksizin, geleceği birlikte yaratmak için çalışmalıyız ve 5G öncesinde bir an önce tüm bu alanlarda çalışmaya başlamalıyız. Bağlanabilirliği artırmalı, yeni iş modelleri ve değerleri yaratmalıyız. Dikey sektörlerin desteklenmesi ve gelişimi için ve dijital devrimin sürekliliği için, geleneksel endüstrilerin de dijitalleştirilmesi büyük önem taşıyor.”

5 gün önce 10 yıl sonra #5 – Sanal Gerçeklik

0
TechInside.com olarak, başladığımız video serisine kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu hafta, Mobil Dünya Kongresi’nde neredeyse telefonlardan daha fazla öne çıkan Sanal Gerçeklik konusunu tüm detaylarıyla ele alacağız. Dilerseniz canlı yayın sırasında sorularınızı iletebilirsiniz. Bir önceki programda konuştuğumuz Askeri Teknolojiler programının tekrarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

5 gün önce 10 yıl sonra 4. bölüm – Askeri Teknolojiler

Her hafta Cuma günü saat 17.00‘de başlayan programımız, bu hafta yine tam vaktinde karşınızda.

Kaçırmak yok!

Programımız YouTube üzerinden canlı olarak yayınlanıyor ve daha sonra kaydediliyor. Kaçıranlar diledikleri zaman tekrarını izleyebiliyorlar. Kanalımıza abone olarak TechInside’da yayınlanan tüm videolara erişebilir Sanal Gerçeklik bir oyundan ibaret değil Bu haftaki programımızda Sanal Gerçeklik konusunu tüm yönleriyle masaya yatıracağız. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in tarihteki yerini alan meşhur fotoğrafının ötesine geçerek bu alanda yapılan milyarlarca dolar değerindeki yatırımları değerlendirirken; otomotiv, sağlık, medya gibi farklı sektörlerde nasıl bir değişime yol açacağını konuşağız. Ayrıca Türkiye’deki sanal gerçeklik çalışmalarını inceleyecek, birlikte yine sanal gerçeklik kullanarak kısa bir uzay turu da yapacağız. Melih Çelik ve  Kerem Enginar’ın sunumuyla beşinci bölüm karşınızda. İyi seyirler.

Teknoloji devleri FBI’a savaş açtı!

0
tim cook2 Apple ve FBI arasındaki gerginliğin boyutları büyüyor. San Bernardino saldırganının iPhone’undaki şifreyi kırması için Apple’e dava açan ve mahkeme kararı çıkartan FBI, hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaştı. Bu kararın ileride çok büyük ulusal güvenlik problemlerine yol açacağını savunan Apple karşı dava açarak yasal süreç başlatmaya hazırlanırken, Microsoft, Facebook, Google, Amazon ve muhtemelen Twitter da bu davada Apple’ın yanında yer alarak yasal sürece destek olacaklar. Microsoft bu kararını geçen hafta açıklamışken, Facebook, Google ve Amazon’dan da Apple’a destek olacaklarını ve daha mantıklı bir çözümün bulunabilmesi için yasal süreçte görüş bildireceklerini açıkladılar. Öyle görünüyor ki, San Bernardino saldırısı, masum insanların öldüğü acı bir olay olarak tarihte yer alacakken, dijital dünyada da önemli bir dönüm noktası olarak anılmaya başlanacak.

Facebook Canvas kullanıma sunuldu

0
facebook-canvas-4[1] Son dönemde büyük şirketlerin üzerinde durduğu konulardan birisi olan mobil reklamlar için Facebook, Canvas adını verdiği yeni tam ekranlı ve kapsamlı mobil reklam deneyimini tüm dünyada kullanıma sundu. Markaların ve ajansların görüşleri alınarak oluşturulan Facebook Canvas ile multimedya hikayeler oluşturulması için reklam verenlere tamamen kişiselleştirilebilir bir platform sunuldu. Facebook Canvas ile Haber Kaynağı’ndaki reklama dokunulduğu anda reklamın yüklenmesi sağlanırken mobil cihazlarda kusursuz bir deneyim vaat ediliyor. Reklamcılar Canvas sayesinde video, fotoğraf ve yazıların yanı sıra ‘Harekete Geç’ butonlarını bir arada kullanma fırsatını yakalayarak, mobilde oldukça verimli ve etkileyici bir reklam deneyimi sunabilecekler. Facebook platformunun içerisinde oluşturulan bu yeni reklam deneyimi ile standart mobil sitelere kıyasla 10 kat daha hızlı yüklenen reklamlar aynı zamanda kod veya yazılım gerektirmemesiyle kullanıcı dostu. Hem iOS hem de Android işletim sistemlerinde çalışan Facebook Canvas’ın Türkiye’deki ilk iş ortakları arasında ise Türk Hava Yolları ve Akbank yer alıyor. Kaynak: ShiftDelete.Net  

Fransa Google’dan rekor vergi istiyor!

0
google fransa Google’ın, ABD gizli servisi CIA’nin Avrupa liderlerini dinlemesine yardımcı olduğunun ortaya çıktığı Prism skandalı nedeniyle Avrıpa Birliği’nde istenmeyen şirket ilan edilmesinin sonuçları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Google hakkında çok ağır yaptırım tavsiyeleri alan Avrupa Komisyonu’nun ardından şimdi de ülkeler bir bir Google’a ağır vergi ödemeleri çıkarıyorlar. İngiltere geçtiğimiz aylarda Google’a 130 milyon Euro vergi ödeme emri göndermişken şimdi Fransa, bu rakamın on katından fazla bir vergi talebiyle Google’ın kapısına dayandı. Google’dan 1.6 milyar Euro vergi talep eden Fransa’nın bu rakama hangi işlemlere dayanarak ulaştığı şimdilik bilinmiyor. Sadece Fransız Maliye Bakanlığı’ndan bir yetkilinin, basına yaptığı açıklamada, “yıllar içinde ödenmeyen vergilerin birikmiş ana para, faiz ve ceza toplamı,” ifadesi dikkat çekiyor. Google şimdi bu parayı ödemek veya maliye bakanlığı ile oturup pazarlık yaparak rakamı düşürmek zorunda. İngiltere’de Google için geçmişte ödemediği vergi borçları nedeniyle yüksek bir ceza rakamı çıkarmış ancak pazarlık sonunda 130 milyon Euro’da anlaşma sağlanmıştı. Anak Google, ABD’den sonra en fazla geliri İngiltere’den elde ederken, sadece 130 milyon Euro vergi ödemesi İngiltere basınında büyük eleştiri almıştı ve şirketin çok daha fazla vergi ödemesi gerektiği görüşü yüksek destek bulmuştu. Fransa’nın şimdi aynı eleştirileri almamak için 1.6 milyar Euro’luk vergi talebinden fazla bir indirim yapmayacağı tahmin ediliyor.

MasterCard’dan giyilebilir ödeme teknolojileri

0
MasterCard-Coin-Commerce-for-Every-Device-2MasterCard, halihazırda Hublot, Bulgari gibi seçkin saat markalarıyla çalışan WISeKey ile giyilebilir ödeme sistemleri alanındaki ortaklığını açıkladı. Saat firmaları WISeKey’in patentli güvenlik yazılımı WIS.WATCH’u kullanıyor. MasterCard’ın temassız ödeme sistemlerinde kullandığı yenilikçi teknolojiyi fitness bileklikleri, saatler, mücevher ve hatta buzdolaplarında kullanmaya yönelik hedefi doğrultusunda başlatılan ortaklık, lüks saatlerin sisteme dahil edilmesi anlamında çok önemli bir adım. Güvenli ödeme konusundaki hassasiyeti ve yatırımlarıyla bilinen MasterCard, mevcut sistemlerini WISeKey’in teknolojisi ile birleştirerek, tüketicilere en sevdiği aksesuarı ile güvenle ödeme yapma kolaylığı sunuyor. MasterCard ve Coin’den giyilebilir ödeme teknolojilerinde çeşitlilik adına dev adım Güvenli ödeme teknolojileri uzmanı MasterCard ve dijital cüzdan alanında geliştirmeler yapan Coin’in daha güvenli ve her şeyden önemlisi pratik ödeme sistemleri geliştirmek üzere 2016 başında başlattıkları işbirliği meyvelerini vermeye başladı. Giyilebilir teknoloji ürünlerine yepyeni bir ivme kazandıracak olan programın lansmanı Mobil Dünya Kongresi’nde yapıldı. Program sayesinde, onaylı üreticiler dijital ticaret uygulamasına kolaylıkla ulaşıyor ve giyilebilir ödemeyi fitness bilekliklere, akıllı saatlere, mücevherlere ya da herhangi bir giyilebilir aksesuara kolaylıkla uygulayabiliyor. Onaylı üreticilerden, programa erişim için donanım ücreti dışında herhangi bir ödeme talep edilmiyor. Üstelik sisteme dahil olmak isteyen yeni şirketler için de müşteri altyapısını oluşturma konusunda destek veriliyor.

Girişimcilere Özel Etkinlik: Ciz.io MeetUp

0
cizioGirişimcilerin, iş modellerini planlamak amacıyla kullandıkları, Türkiye’nin en hızlı büyüyen bağımsız girişimci platformu Ciz.io; girişimcileri ve alanında uzman isimleri bir araya getirerek girişim topluluğunun potansiyelini ortaya çıkarıyor. Dijital Stüdyo tarafından organize edilen ve 5 Mart, Cumartesi günü Workinton Levent 199’da düzenlenecek etkinlikte Ciz.io kullanıcıları, her biri alanında uzman yol göstericilerin önderliğinde girişimcilerin ufkunu açacak eğitimler için bir araya geliyor. Bilgi ve deneyim dolu bir gün girişimcileri bekliyor… Bugün itibarıyla 3 bin’e yakın girişimci kullanıcıya sahip Ciz.io Kurucu Başkanı Yakup Bayrak “girişimci dostu girişimleri” ile ilgili olarak şunları söyledi; “Ciz.io 2015 yılında kullanıcı bazında aylık %11’lik bir büyüme ile ilerledi. Sistemde şu anda yaratılmış 1.300 iş fikri yer alıyor. Hedefimiz, 2016 sonuna kadar 20 bingirişimcinin serüveninde yola çıkış noktası olarak konumlanmak, en değerli ve kolay kullanılabilir girişimcilik araç setini kullanıcılarımıza sunabilmek ve yatırımcı ekosistemi için rafine ve zengin bir girişimci veri tabanı sunabilmektir. Ciz.io ekosisteminin bilgi ve deneyim dolu bir günde bir araya geleceği bu ilk etkinliğimizi Ciz.io MeetUp ile gerçekleştirecek olmanın heyecanı ve gururu içindeyiz.” Etkinlik programında neler var? Birçok seminer ve workshop’dan oluşan 1 günlük ücretsiz Ciz.io MeetUpetkinliğinde; Girişimcinin Ağzından Girişim Hikayeleri, Yatırımcı Neye Bakar?, Devlet Hibeleri ve Teşvikleri, İş Modeli Şablonu Yaratımı, Tanıtıcı Videonu Nasıl Hazırlarsın?, Yaratıcı Problem Çözme Teknikleri, Growth Hacking Uygulamaları, UX Design & Google Design Sprint Metodolojisi’ne Hızlı Bakış, MVP Yaratımı, Lean Model Şablon Yaratımı, Fikrini Doğrulatma ve Yatırımcı Sunumu Hazırlama ile ilgili konular katılımcılar ile paylaşılacak. Koç İnkübasyon Merkezi ve Startup Bootcamp İstanbul’un Girişim Destek Ofisi Sponsoru olduğu Ciz.io Meet Up’ın diğer sponsorlar arasında; Hizmet Çözümleri Sponsoru olarak Radore, Sendloop ve Mobutik.com, İletişim Sponsoru olarak Dijitalajanslar.com ve Yemek Sponsoru olarak Mealbox yer almaktadır. Etkinlikle ilgili detaylı bilgi ve kayıt için Ciz.io MeetUp sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

E-ticaretin 3. atılım dönemi

0
o-ONLINE-SHOPPING-facebookSon zamanlarda bir çok büyük e-ticaret sitesinin arka arkaya kapanması, online alışveriş sektöründe panik dedikoduları yayılmasına neden oldu. Bir yandan sektörde büyüme beklentileri dile getirilirken bir yandan büyük şirketlerin kapanmaya gitmesi yatırımcıların da aklını karıştırdı. Bu durumu yorumlayan Positive A Digital Approach Kurucu Ortağı Caner Istı, “e-Ticaret sektöründe 3. atılım dönemini yaşıyoruz. İlkini 2000’lerde internetin gelişimi ile yaşadığımız bu dönemin ikincisini 2010’da private shopping ve grup satın alma siteleri ile yaşanmıştı. Üçüncü atılım dönemi ise e-perakendeciler ve omni-channel uygulamaları ile yaşanacak” dedi. Istı, “e-ticaret sanılanın aksine önemli yatırım isteyen ve maliyeti düşük olmayan bir kanal. Özellikle sadece online’da hizmet veren markalar için operasyonel anlamda da büyük yatırımlar gerektiriyor. Ancak hali hazırda tüketici bağını kurmuş perakendeciler için ise e-ticaret büyümeyi tetikleyen ve 360 derece görünürlük sağlayan bir satış kanalı niteliğinde. Bu durum, e-ticaret pazarı ile ilgili bazı kaygılar oluştursa da, önümüzdeki süreçte sektördeki istikrarlı büyüme, e-ticaret ve omni-channel’a yatırım yapan perakendeciler ile olacak” dedi. Gerçek büyüme e-perakende sektöründe Yüksek yatırım maliyeti veya hatalı ROI analizinin, e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren firmalar için en büyük tehlikeler arasında olduğunu dile getiren Istı, perakende sektöründeki firmaların uzmanlıklarının bu konularda çok işe yaradığı görüşünde. Istı, “Kendi e-ticaret sitelerini kuran ve açık pazar e-ticaret platformlarında varlık gösteren perakende firmaları hızlı bir büyüme eğrisi sergiliyor. Aynı şekilde sektöre doğrudan e-ticaret sitesi olarak girmiş birçok markanın da kendi fiziksel mağazalarını açtığını görüyoruz. Omni channel stratejiler ile yatırımlarını sağlamlaştırıyorlar ve büyüme ivmesi elde ediyorlar. Bu ivme, tüm e-ticaret sektörünün büyümesine katkı sağlıyor” dedi. E-ticaret sektöründe alt yapının ve talep dengelerinin artık yerine oturduğunu belirten Istı, çoklu kanal uygulamaları ile şirketlerin farklılaşarak yeni bir rekabet dönemine girdiklerinin altını çizdi. “Bu dönemde tüketicilerini tek bir kanalda değil tüm kanallarda takip eden, anlayan ve sunduğu çözümler ile ve onlara benzersiz bir müşteri deneyimi yaşatan markalar kazanacak” dedi. Yabancı markaların e-ticaret yatırımları devam ediyor Yabacı yatırımcı çekmekte zorlanan e-ticaret sektör dinamiklerine bakıldığında, hali hazırda hizmet veren yabancı perakende markalarının operasyonlarına e-ticareti de eklediği gözlemleniyor. Caner Istı, “e-Ticaret ülkemizde hala gelişmekte olan bir sektör ve pek çok kez olduğu gibi son gelişmeler ile birlikte ‘e-ticaret balonu patladı patlayacak’ tartışması tekrar gündeme geldi. Ancak ben buna katılmıyorum. Günümüzde yabancı spor markaları da Türkiye’deki online sitelerini açıyor. Giyim, moda ve perakende alanında ülkemizde hali hazırda faaliyet gösteren yabancı markalar uzun süredir belirli seviyede tuttukları yatırımlarını şimdi artırıyorlar. 2016’da bunlara yeni markalar da eklenecek gibi görünüyor. Bütün yatırımlar, sektörün şu anki gelişim sürecine olumlu etki ediyor. Geleneksel mağazalar da kendi e-ticaret sitelerini açıyorlar. e-Ticaret markaları ise ya fiziksel mağazalarını açıyorlar ya da bu arayıştalar. Sonuç olarak hem fiziksel hem de sanal ortamda bulunup omni channel’a yöneliyorlar” dedi. 2015 yılında e-ticaret sektörünün 25 milyar TL ciro hacmine ulaştığı, 2016 yılında ise 31 milyar TL ciro hacmini geçeceği öngörülüyor. Omni channel uygulamalar ile de e-perakendenin, toplam perakende pazarı içerisinde yüzde ikilik bir dilimi elde edeceği yapılan hesaplamalar arasında.

Huawei dijital dönüşümü başlatıyor

1
huawei Huawei daha bağlantılı bir dünya için yenilikçi vizyonunu, 22 – 25 Şubat tarihleri arasında İspanya’nın Barselona kentinde gerçekleştirilen 2016, Dünya Mobil Kongresi’nde paylaştı. Açıklık, işbirliği ve paylaşılan başarı, bu yıl Huawei’nin dijital eko-sistemle birlikte odaklandığı, dijital dönüşüme ve ekonomiye ivme kazandırmak için, farklı ülkeler ve sektörlerden iş ortakları ile masaya yatırdığı, temel konular olarak öne çıktı. Huawei, geçtiğimiz yıl Mobil Dünya Kongresi’nde ana tema olarak belirlediği Daha Bağlantılı Bir Dünya İçin – ROADS (Gerçek zamanlı, Talep odaklı, Tamamen çevrimiçi, Kendin yap, Sosyal / Real-time, On-demand, All-online, DIY, and Social) konseptini, bu yıl bir adım daha ileri taşıdı. Huawei’nin dijital çağda kullanıcı beklentilerini en iyi şekilde karşılamak üzere sunduğu ROADS deneyimi, açık bir eko-sistem çerçevesinde, gerçek inovasyon ve yenilikçi işbirlikleri ile taşıyıcıların dijital dönüşümü başarıyla gerçekleştirmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Huawei, MWC 2016’da dijital dönüşümü en iyi şekilde destekleyecek stratejilere odaklanıyor. Bunlardan biri de dönüşüme rehberlik etmesi amacıyla geliştirilen network mimarileri için, SoftCOM uçtan uca çözüm vizyonu. Bu gelecek odaklı vizyon çerçevesinde Huawei, sektörün entegrasyonu ve gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyor. “İletişim çağında, hızlı dijital dönüşüm, tüm sektörler için büyük önem taşıyor. Bilişim sektöründeki değişim, dijital çağda iş yaşamındaki dönüşümün de itici gücü haline geldi. Sektörün aynı zamanda en önemli entegratörlerinden biri olan Huawei, telekomünikasyon sektörü ve dikey sektörlerin altyapılarını dijitalleştirerek, endüstriye destek olmaya devam edecek” diyen Huawei Taşıyıcı iş Grubu Başkanı Zou Zhilei, sözlerine şöyle devam etti; “Açık bir dijital eko-sistemin, sektörün geleceği için stratejik olarak çok önemli olduğuna inanıyoruz. Açıklık, işbirliği, paylaşılan başarı ve ROADS stratejisi ekseninde, daha bağlantılı bir dünya için, en iyi değer teklifleriyle iş ortaklarımızın ve sektörün yanında olmaya devam edeceğiz. Başarılı bir dijital dönüşüm sürecinde, taşıyıcı ve operatörlerin de tedarik zincirini en iyi şekilde yöneterek, yarının dijital ekonomisine katkı sağlayacaklarına inanıyoruz.” Huawei Yeni Dönem Stratejilerini MWC Konferanslarında Paylaştı Huawei Başkan Yardımcısı ve Dönüşümlü CEO’su Guo Ping’in -Mobilite ve Bağlantılı Yaşam- konulu motivasyon konuşması ile birlikte; Huawei Avrupa Araştırma Enstitüsü Başkan Yardımcısı Walter Weigel, Huawei İş ve Ağ Çözümleri Danışmanlık Grubu Başkanı Paul Scanlan ve Huawei Küresel Kablosuz Ağlar Pazarlama ve Çözümler Grubu Başkanı An Jian, Mobil Dünya Kongresi kapsamında; “5G: Müşteriler İçin Değer Yaratmak”, “Nesnelerin İnterneti ve Bağlantı” ile “Daha Uygun Maliyetli QoE Ağları İçin Yeni Paradigmalar” konulu toplantıları gerçekleştirdiler. Dijital Dönüşüm Zirvesi Huawei 21 Şubat’ta; “4.5G Sektör Zirvesi”, Küçük Hücre Zirvesi”, “Her Yerde Video Zirvesi”, “Dijital Operasyonlar Dönüşüm Zirvesi” ve “Global NB-Nesnelerin İnterneti Zirvesi” alt başlıkları ile bilişim sektörünün lider markaları ile birlikte, “Dijital Dönüşüm Zirvesi’ne” ev sahipliği yaptı. Huawei’nin Vizyonu: Huawei SoftCOM stratejisi kapsamında, telekomünikasyonda dijital dönüşüm trendlerine dair vizyonu ile birlikte, uçtan uca dijital dönüşüm çözümlerini paylaştı. Huawei ayrıca, taşıyıcılara dijital dünyadaki rekabette konumlarını nasıl koruyacakları ve ağ mimarilerini yeniden yapılandırarak, nasıl yeni işler geliştirebilecekleri konusunda da tavsiyelerde bulundu. Yaygın Üstün Genişbant: Huawei yeni network yapılandırması için geliştirdiği yenilikçi çözümlerini vitrine çıkardı.GigaRadio, İlham Verici Mobil Yenilik: Kapasiteleri artırılmış ve sadeleştirilmiş yeni nesil baz istasyonları çözümleri, aynı zamanda yer tespiti için, Gbps seviyesinde deneyim. Küçük Hücreler, Genişleyen Hareket Potansiyeli: Küçük hücreler dijitalleşme sürecinde oldukça hayati bir role sahip. Olası bir trafiği artırarak MBB network yeteneklerini ortaya çıkarıyor. Spektrum Değerlerini Maksimuma Çıkarma: Network verimliliğini en yüksek seviyeye çıkaran ve taşıyıcıların sektör pazarına girmesine yardımcı olacak yenilikçi çözümler. 4.5G, Giga Dünyaya Bağlanmak: Gbps hızı ve 4G ağına oranla 10 kat daha fazla bağlantı hızı destekleyen kapasitesiyle, 4.5G tesis taşıyıcılarının dönüşümleri zenginleştirilmiş servisleri mümkün kılmaktadır. 5G, Süper Bağlantılı Dünya: 5G demo deneyimiyle, geleceğin network teknolojisi, taşıyıcılara Huawei’nin üstün 5G teknolojisi eşliğinde aktarıldı ve gelecekte müşterilerine sunabilecekleri fırsatlar hakkında bilgi paylaşıldı. Deneyimi Yeniden Tanımlamak: Deneyim tabanlı ağ sistemleriyle taşıyıcıların müşterilerine yönelik sunabileceği yenilikçi çözümler ve servis kalitesini artırma yönünde gerçekleştirebilecekleri operasyonlar tanıtıldı. Giga Ev: Gigaband seviyesinde erişimle taşıyıcıların hızlı iletim ve verimlilik odaklı Giga Ev’ler yaratmalarına yardımcı olacak konseptler paylaşıldı. Deneyime-Dayalı Ultra GenişBant Şebekesi: En iyi video deneyimi ve bulut servisi için optimize edilen ve yeniden yapılandırılan şebeke taşıyıcıları tanıtıldı. Tüm Bağlantıları Güçlendirmek: Gerçek-zamanlı ses – görüntü sunan bağlantılar için tamamıyla bağlantılı ve deneyime dayalı işletim platformları ile taşıyıcılar için yaratıcı iş fikirleri paylaşıldı. İşletim Tanımlı Mimari: Huawei ağ mimarilerini yeniden yapılandırmadaki çözümlerini ve yerleştirme deneyimlerini paylaştı. SDN&NFV, 2020’ye İlerleyen Şebeke: Küresel taşıyıcıların ağ sistemleriyle 2020 dönüşümlerini ve SDN&NFV yerleştirmelerinde son gelişmeleri paylaşan Huawei, SDN&NFV çözümleri ve ticari yerleşim çözümlerini paylaştı. Açık Bulut: Huawei’nin taşıyıcıların gelişimi ve dijital ekonominin gelişimi için açık mimari-temelli bulut veri merkez çözümleri tanıtıldı. Dijital Operasyonların Dönüşümü: Huawei taşıyıcılar ve sektördeki paydaşları ile yeni bir dijital eko-sistem inşa etme çabasına yönelik önemli anahtar çözümlerini paylaştı. Telco OS, Çevik Dijital Operasyonlar: Telco OS taşıyıcılara ROADS deneyimi kapsamında daha çevik dijital operasyonlar gerçekleştirme imkânı sunuyor. İş Odaklı Bilişim Entegrasyonu: Huawei’nin bilişimde entegrasyon yetenekleri taşıyıcılara, yeni servisler çerçevesinde pazarda daha fazla hız kazanma ve iş geliştirme sürecinde daha esnek hareket etme ve daha kolay ölçümleme imkanı sunuyor. Müşteri Odaklı Operasyon Modeli: Huawei, taşıyıcıların altyapı sistemlerini ve operasyonlarını yeniden yapılandırabilmeleri için, buna ek olarak, daha verimli iş modelleri geliştirmeleri için, ROADS konsepti çerçevesinde yeni açılımlar getiriyor. Yeni Bir Ağ Deneyimi: ROADS konseptine dayalı uçtan uca network planlaması, entegrasyon ve optimizasyon çözümleri için, Huawei rekabetçi, farklı ve yüksek kaliteli ağ sistemleri sunuyor. Dijital Servislere Bakış: Huawei yeni iş modelleri için kapsamlı bir çözüm portföyü sundu. Her Yerde Video: Huawei sektördeki paydaşlarına en iyi video deneyimini sunmak için, taşıyıcılara yönelik temel, ticari başarı odaklı video servisleri geliştiriyor. Nesnelerin İnterneti Odaklı Dikey Sektörler: Huawei, 1+2+1 nesnelerin interneti çözümleri kapsamında gelişmekte olan pazarlardaki taşıyıcılara; bağlantılı otomobiller, akıllı evler ve nesnelerin interneti tabanlı dikey sektör uygulamaları sunuyor. Yeni Bir Referans: Bulut İş Modeli: Huawei, geliştirdiği bulut-ağ tabanlı bilişim çözümleriyle, alanında lider olan taşıyıcıların bulut bilişimle gelişimine katkıda bulunuyor. Daha Güvenli Şehirler: Huawei daha güvenli şehirler için dünyanın ilk görsel yakınsama komutu ve iletim çözümünü tanıttı.

Qualcomm ve Ericsson, 5G teknolojisinde işbirliklerini duyurdu

0
5g Qualcomm, bugün, 5G teknolojisinin geliştirilmesi, ortak testlerinin yapılması ve önde gelen mobil operatörler ile birlikte koordinasyonun sağlanması konusunda işbirliğine gittiklerini duyurdu. Her iki şirket, 2018’de tamamlanması beklenilen Release 15 3GPP standardizasyonunun teknik gerekliliklerini karşılayabilmesi için 5G teknolojisi içerisinde yer alan kilit öneme sahip bileşenlerin ilk testlerini yapacak ve doğrulanmasını gerçekleştirecek. İki şirket, standartlara uygun 5G altyapısını hayata geçirmek için 3GPP konusunda yapacakları işbirliği dışında sektörde 5G standartlarına uyumu hızlandırmak için de ortak çalışmalar yapacak. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Qualcomm Technologies Başkan Vekili ve Teknolojiden Sorumlu Başkanı Matt Grob, “Kapasitesi daha fazla olan ortak 5G platformunun gelişimi konusunda Ericsson gibi sektörün önde gelen paydaşları ve operatörleri ile 3G ve 4G’de olduğu gibi işbirliği yapıyor olmaktan heyecan duyuyoruz. Artık 5G vizyonu ve odağı tam olarak oluşmuştur. Bundan sonra operatörlerin denemeler yapmasını ve bu yöndeki ticari ağların hayata geçirilmesini desteklemek için gerekli teknik ve mühendislik işlerine odaklanma zamanıdır.” dedi. Ericsson’un Teknik İşlerden Sorumlu Başkanı Ulf Ewaldsson ise “5G için takvimi hızlandırarak müşterilere ve topluma fayda katacak standartlara uygun ileri çözümler geliştirmek için ekosistem içerisindeki önde gelen üyelerin işbirliği yapması oldukça önemli. Ericsson’un Qualcomm Technologies ile uzun süredir devam eden işbirliği bulunuyor. 5G’ye giden yolda birlikte öncülük yaptığımız Qualcomm ile bu sayede işbirliğimizi daha da ileriye taşımayı amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu.

EnCazip, elektrik tedarikçisi seçmeyi kolaylaştırıyor

0
Türkiye’nin ilk ve en büyük elektrik tedarikçileri karşılaştırma servisi Encazip.com‘un kurucu ortakları Çağda Kırım ve Onur Orakçıoğlu, Encazip.com‘u anlattılar ve tüketicilerin doğru elektrik tedarikçisini nasıl seçeceğine dair sorularımıza yanıt verdiler. Röportajımızı aşağıda izleyebilirsiniz. https://www.youtube.com/watch?v=ktc8KXE5TuA

8. Startup Turkey etkinliği Antalya’da başlıyor!

0
StartUps_2015 Türkiye’nin önde gelen hızlandırıcı programı ve erken aşama yatırımcısı Etohum tarafından sekizincisi düzenlenecek olan ve TechInside’ın da sponsor olduğu Startup Turkey, üç gün boyunca 700 katılımcı, 150’den fazla yatırımcı ve 100’ü aşkın girişimciyle 25-27 Şubat tarihleri arasında Antalya’daki Cornelia Diomand Resort’ta gerçekleştirecek. Ukrayna’dan Hindistan’a, Birleşik Arap Emirlikleri’nden Azerbaycan’a kadar birçok ülkenin temsil edileceği yılın en büyük internet etkinliği, dünyada internet sektörüne yön veren konuşmacıları paneller ve networking seanslarında buluşturacak. Yatırımcıların ve risk sermaye şirketlerinin yeni girişimlerin sunumlarını dinleme ve ilgilendikleri yatırımı belirleme şansına sahip olduğu etkinlikte, sektörün önde gelen isimleri de yapacakları konuşmalar ile internet girişimlerinin geleceğine yön verecek yeni trendleri aktaracak. Etohum Kurucusu Burak Büyükdemir’in açılış konuşması ile başlayacak etkinliğin ilk gününde Business Networking Akademi Kurucusu ve Yatırımcı Ertuğrul Belen tüm katılımcıların birbirleriyle tanışmasını sağlayacak Speed Networking seansını yönetecek. Konferans, Yemeksepeti Ortak Kurucusu ve CEO’su Nevzat Aydın ve Endeavor Türkiye Genel Müdürü Didem Altop açılış sohbetiyle devam edecek. Konuşmaların ardından Fiba Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin, “Ekosistemin Evrimi” başlıklı konuşmasında sektördeki tecrübelerini katılımcılar ile paylaşacak.  Daha sonra “From the Other Side of the World – Dünyanın Diğer Tarafından” kitabının yazarı Elmira Bayrasli ve Naspers Group’un Global Strateji Müdürü Sebastiaan Vaessen söz alacak. Bird & Bird Ortağı Martin von Haller Groenbaek’in konuşması ardından panele geçilecek. İTÜ ARI Teknokent Pazarlama Grup Başkanı Deniz Tuncalp’ın moderatörlüğünü yapacağı panelin katılımcıları ise Wamda Capital’den Khaled Talhouni, 212 Capital’in Genel Müdürü Numan Numan, Revo Capital’den Cenk Bayraktar ve 500 Startups’tan Hasan Haider olacak. Bankalararası Kart Merkezi CEO’su Soner Canko’nun konuşması ile başlayacak etkinliğin ikinci gününde ise The Financial Services Club Başkanı Chris Skinner, KAUST’un Girişimci Mentörü ve Hızlandırıcısı Ozan Sonmez, PayPal Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika Genel Müdürü Kıvanç Onan, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, Hubspots Büyüme Müdürü Sam Mallikarjunan, Inception Growth CEO’su ve Yazar Ross Kingsland, Mushi Labs’ın Dijital Pazarlama Danışmanı Bernard Huang, Scaale Group Başkanı Kaushal Chokshi, Oasis500 CEO’su Yousef M. Hamidaddin, 500 Startups Girişim Ortağı Andrea Barrica, REIDIN Kurucusu ve CEO’su Ahmet Kayhan, Techstars’tan Eamonn Carey, Avatech Accelerator Kurucusu Mohsen Malayeri ve ABD Ticaret Müsteşarlığı’ndan Dış Ticaret Yetkilisi Joshua Burke sahneye çıkacak. Federico Guerrini’nin moderatörlüğünü yapacağı panelin katılımcıları ise Earlybird Venture Capital’in Ortağı Cem Sertoğlu, Aslanoba Capital CEO’su Hasan Aslanoba, Buranvc Yönetici Ortağı Alexander Konoplyasty ve EBRD, Türkiye Yatırımlarından Sorumlu Yöneticisi Yavuz Kaynar olacak. Startup Turkey Konferansı; M&S Partners Pte Direktörü Hiro Mashita, Naspers Group Strateji Müdürü Sebastiaan Vaessen ve Aslanoba Capital Kurucu Başkanı Hasan Aslanoba’dan oluşan jüri tarafından 10 finalist girişimci içerisinden en başarılı 3 girişimcinin seçilmesi ile Cuma günü sona erecek. Startup Turkey etkinliği ile ilgili daha fazla bilgi için:http://www.startupturkey.com/

Türk Telekom’dan mobilde hız rekoru: ‘GiGA 4.5G’

0
TurkTelekom_KoreaTelekom_CEOSign Türk Telekom, Barselona’da düzenlenen Mobil Dünya Kongresi’nde (MWC) GiGA LTE teknolojisini Türkiye’deki müşterilerine sunan ilk operatör olmak üzere dünyanın en büyük telekomünikasyon şirketlerinden olan Korea Telecom ile işbirliği yaptığını duyurdu. Dünyada ilk kez Korea Telecom tarafından Güney Kore’de kullanıma sunulan GiGA LTE teknolojisi, 4.5G hizmetiyle Wi-Fi bağlantısını bir araya getirerek mobil cihazlarda saniyede 1 gigabit hıza ulaşılmasını mümkün kılacak. Türk Telekom ile Korea Telecom arasında düzenlenen imza töreni, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar V. Dr. Özkan Poyraz, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, Kurul Üyesi Figen Kılıç, Türk Telekom CEO’su Rami Aslan ve Korea Telecom CEO’su Chang-Gyu Hwang’ın katılımıyla, Korea Telecom’un MWC’deki standında gerçekleştirildi. Rami Aslan: “Mobil iletişimde Türkiye’yi dünyanın süper ligine taşıyoruz” Türkiye’yi daha hızlı, daha yüksek kapasiteye sahip, daha akıllı mobil şebekelerle tanıştıracak 4.5G hizmetlerinin başlamasına sadece 1 ay kadar zaman kaldığını hatırlatan Türk Telekom CEO’su Rami Aslan, şu bilgileri verdi: “Türkiye genç ve dinamik nüfusu sayesinde dünyada mobil iletişimi en çok kullanan ülkelerden biri haline geldi. Biz de Türkiye’nin tek ve en büyük entegre operatörü olarak, 4.5G’de en iyi hizmeti sunmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Mobil yatırımlarımızda yalnızca 4.5G’nin temelini oluşturan fiber altyapıya odaklanmakla kalmıyor, bu hizmeti en iyi şekilde tüketicilerle buluşturacak üst yapıya da yatırım yapıyoruz. Türkiye’nin dijital devrimini gerçekleştirme hedefimize paralel olarak, Türkiye’yi 5G deneyiminin bir adım öncesi olarak tanımlanan 4.5G ile tanıştırmaya hazırız. 1800 MHz frekansında en yüksek kapasiteye sahip olmamız ve geniş fiber altyapımız sayesinde 4.5G’de en yüksek kapasiteyi sunmaya hazırız. Ayrıca, bu teknoloji ile en yüksek hız deneyimini de sunarak, müşterilerimizi 5G’ye hazırlayacağız. Bu sözlerini yerine getirmek için dünya devleriyle işbirlikleri yaptıklarını söyleyen Rami Aslan, Türk Telekom ve Korea Telecom arasında yapılan anlaşmanın Türkiye’yi mobil iletişimde “dünya süper ligine” taşıyacağını belirtti. Korea Telecom ile yaptıkları anlaşmayla, dünyanın en hızlı mobil internet teknolojisini Güney Kore’den Türkiye’ye taşımaya hazırlandıklarını ifade eden Aslan, “Korea Telecom ile imzaladığımız anlaşmayla Türkiye’de mobil kullanıcılara saniyede 1 gigabit hızında bağlanma olanağı sağlayacak mobil teknolojiyi Türkiye’ye taşıyoruz. Bu hız, bugüne dek bir mobil cihaz üzerinde ulaşılabilen en yüksek hız. Türkiye’yi bu hızla Türk Telekom tanıştıracak. Korea Telecom’un Güney Kore’de ‘internet’ akımını başlatmasından ilham alarak, Wi-Fi ve 4.5G teknolojilerini birleştirerek mobilde benzer deneyimi Türkiye’ye sunacağız” diye konuştu. Aslan, sundukları bu yeni gelişmiş mobil internet teknolojisinin entegrasyon stratejisinin sonuçlarından biri olduğunu söyleyerek ”Mobil, internet, telefon ve TV servislerini ‘Türk Telekom’ tek markası altında birleştirdik ve bu sayede bütünleşik hizmetin hız üzerindeki etkisini müşterilerimizin deneyimine sunmaya hazırız” şeklinde konuştu. Fiberin gücü Türk Telekom’la cebe geliyor GiGA 4.5G teknolojisinin, ancak ileri teknoloji üst yapısı ve yüksek hızlı ve ülkenin her yanını saran fiber altyapıyla mümkün olabileceğine dikkat çeken Aslan şöyle devam etti: “Türk Telekom olarak genişbant iletişim teknolojilerinde Türkiye’nin lider şirketiyiz. Türkiye’deki hanelerin yüzde 98’ine genişbant hizmeti sağlıyoruz ve Türkiye’nin 81 iline yayılmış 213 bin kilometre fiber altyapıya sahibiz. Fiber altyapımız, Türkiye’deki hanelerin yüzde 62’sine ulaşıyor. Bu gücümüzü Türk Telekom tek markasıyla mobile de taşıdık ve fiberin gücünü mobil cihazlara ulaştırmak için kolları sıvadık. Türkiye’de 4.5G’nin ötesi olarak sunmaya hazırladığımız bu teknoloji, entegrasyon stratejimizle farklı alanlardaki güçlerimizi birleştirerek neler başarabileceğimizin en güzel örneklerinden biri olacak. Korea Telecom ile bilgi birikimi paylaşımı etrafında kurduğumuz birliktelik, bizlere dünyanın en ileri teknolojilerini Türkiye ile öncelikli olarak buluşturma fırsatı sunuyor. Bu Türkiye için bir ilktir.” Korea Telecom ile işbirliğinin kapsamı genişliyor Türk Telekom ve Korea Telecom arasında kültür ve tarih olarak büyük benzerlikler olduğuna dikkat çeken Aslan, “Her iki şirket de ülkenin ilk telekomünikasyon altyapısının kurgulanmasını ve büyümesini üstlenen şirketler. Kurum kültürü ve tecrübe olarak pek çok ortak noktamız olan Korea Telecom ile stratejik işbirliğimiz farklı alanlarda da sürecek. Akıllı ev, akıllı şehir, büyük veri gibi konularda geleceği kurgulamak için birlikte çalışacağız. Antalya ve Karaman’da başlattığımız “akıllı şehir” yaklaşımının sağladığı yeni olanakları ve benzersiz kaynak tasarrufunu Türkiye’nin 81 iline yaymak için bilgi ve birikimlerimizin birlikteliğinden güç alacağız. Bundan sonra da Türk Telekom olarak Türkiye’nin dijital geleceği ve Türkiye’nin en yeni teknolojilere hızlı bir şekilde kavuşması için yatırım yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin dijital geleceği için attığımız adımlara daha da hız vereceğiz” diye konuştu. Türk Telekom, 5G teknolojisini tasarlayıp dünyanın hizmetine sunacak Türk Telekom’un köklü geçmişi ve bilgi birikimiyle sadece bugünün değil, geleceğin teknolojilerini kurgulamanın sorumluluğunu üstlenerek sektöre liderlik ettiğinin altını çizen Aslan, “Türk Telekom olarak 5G özelinde yaptığımız çalışmalarla 5G’nin yol haritasının çizilmesine yönelik dünyada etkin rol oynuyoruz. 5G konusunda Avrupa Birliği’nin yol haritasını belirleyen uluslararası COMBO, CROWD ve MOTO Ar-Ge konsorsiyumlarında Türkiye’yi temsil eden tek Türk şirketiyiz. Grup şirketimiz Argela’nın 5G alanındaki çalışması ProgRAN sayesinde, dünyada 5G standartlarını belirleyen ana yapı olan Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü’ne üyesi olduk. Bu sayede sadece Türkiye için değil, dünya için 5G teknolojisinin standartlarını yazıyoruz” diye konuştu. Korea Telecom CEO: “Stratejik ortaklığımız bizi gelecekteki en ileri teknolojilere en hızlı şekilde ulaştıracak” Türk Telekom ile yaptıkları işbirliğinin her iki şirket için de son derece verimli sonuçlar doğuracağını belirten Korea Telecom CEO’su Chang-Gyu Hwang, Türk Telekom ile karşılıklı faydaya yönelik uzun dönemli bir işbirliği hedeflediklerini ifade etti. Chang-Gyu Hwang, şunları söyledi: “Hem Korea Telecom hem de Türk Telekom kendi ülkelerinde 100 yılı aşkın süredir lider telekom operatörü. Bu tarihi anlaşma ile bu liderliğin en az 100 yıl daha süreceğine ve tüketicilerimize en iyi servisi sunmaya devam edeceğimize olan inancımızı pekiştirmekten mutluluk duyuyorum” GiGAtopia vizyonu sayesinde tüketicilere GiGA hızları sabit internet, mobil, Wi-Fi noktaları ve UHD TV kanalları üzerinden ulaştırdıklarını ifade eden Chang-Gyu Hwang ayrıca “2018 Pyeong-Chang Kış Olimpiyatlarında dünyada ilk kez 5G hizmetini vereceğiz ve Türk Telekom’la olan bu stratejik ortaklığımız bunun gibi pek çok vizyoner alanı da kapsayacak” şeklinde konuştu.

Mobil Ödeme Sistemleri Yaygınlaşıyor

0
MasterCard, Dünya GSM Birliği (GSMA) tarafından Barcelona’da düzenlenen Mobil Dünya Kongre’sinde, PRIME Research ile ortak yürüttüğü Geleneksel Mobil Ödemeler Araştırmasının dördüncüsünün sonuçlarını duyurdu. Araştırma, 2015 yılı içerisinde dünya genelinde mobil ödemeler hakkındaki 2 milyonu aşkın Twitter, Facebook, Instagram, Google+ ve YouTube içeriğinin ve forumlardaki tartışmaların analizini kapsıyor. 2012’de yapılan ilk araştırmada sadece 85.000 içerik analiz edilmişti. Mobil Ödemeler Araştırması’na göre mobil ödemeler hakkındaki olumlu düşünceler giderek yükseliyor: 2015 yılında tüm dünyada paylaşılan sosyal medyada içeriklerinin %95’i bu yeni teknolojiler hakkında olumlu ya da nötr düşünceye sahip.

Ödeme seçenekleri ve bunlara duyulan ilgi artıyor

Hız ve rahatlığın yanı sıra sunduğu seçenekler sebebiyle de tüketicilere eşsiz bir alışveriş deneyimi yaşatan mobil ödeme teknolojilerinde Apple Pay, Samsung Pay ve Android Pay’den bahseden iletiler, toplam iletilerin %97’sini oluşturdu. İletilerin ana konusu ürün lansmanı, hizmet iyileştirme ve ürün değerlendirmesi oldu. Dijital cüzdanı konu edinen içeriklerin dışında, %47 oranında temassız kartlardan, %33 oranında biyometrik sistemlerden, %24 oranında kişisel ödemelerden, %6 oranında da giyilebilir ödeme teknolojilerinden bahsedildi. Tüketiciler, giyilebilir ödeme şekillerine de yılın ilk çeyreğinden sonra daha ısınmış görünüyor; son çeyrekte giyilebilir teknolojiden bahseden iletiler, ilk çeyrektekinin 30 katı. Temassız kart ile ilgili iletiler daha çok Londra, Şikago, St Petersburg gibi şehirlerin toplu taşımalarındaki ve önemli spor aktivitelerindeki kullanımına yönelik oldu.

Dünya mobil ödeme teknolojilerini konuşuyor

Dünya çapında, iletilerin ana konusu dijital cüzdandı. Çalışmanın sonuçlarına göre mobil ödemeler konusunda sosyal medyadaki iletilerin miktarı bir önceki yıla göre tüm dünyada özellikle de Kuzey Amerika, Orta Doğu ve Afrika, Avrupa ve Asya Pasifik’te artış gösterdi.

İlle de güvenlik

Mobil Ödemeler Araştırması tüketicilerin odak noktasının halen güvenlik olduğunu,  daha güvenli alışveriş deneyimi için gelişmiş dijital uygulamalara kaydıklarını gösterdi. 163 ülkede en öne çıkan konu biyometrik ödeme sistemleri oldu: parmak izi tanıma ve elektro kardiyografinin yanı sıra yüz tanıma yani Selfie Pay konuları %55 ile başı çekti. Mobil ödemeler hakkındaki olumlu düşüncelerde de yükseliş görüldü; 2015 yılında tüm dünyada paylaşılan sosyal medyada içeriklerinin %95’i olumlu ya da nötr oldu, bir önceki yıla göre 3 puanlık bir artış gözlendi. Bu daha önceki yıllardaki araştırma sonuçlarına göre, olumlu yönde %20’yi aşan bir artış demek, tüketici her geçen yıl yeni teknolojilere daha çok ısınıyor. Tüketiciler en çok şifre döneminin bitişine dair memnuniyet dile getirdi, iletilerin diğer bir ana teması ise yeni biyometrik doğrulama seçenekleriydi.

Yakıt ücretini kendi ödeyen otomobiller geliyor

0
visa techinside Barselano’daki MWC etkinliği sırasında yeni geliştirdiği teknolojiler hakkında örnek uygulamaları sergileyen Visa’nın, yakıt parasını ödeyen otomobil uygulaması büyük ilgi topladı. Visa’nın Honda ile ortak olarak gerçekleştirdiği örnek uygulamada, yakıtı azalan araç sürücüyü en yakın benzin istasyonuna yönlendirdikten sonra araç pompadan aldığı yakıtın faturasını pompadan öğreniyor ve ödeme işlemi içn sürücüden onay alarak ödemeyi istasyonun banka hesabına geçiriyor. Otomobil ayrıca akaryakıt istasyonundaki mağazadan kullanıcının şipariş edeceği yiyecek içekler için de menüyü aracın ekranına yansıtıyor ve şoförün dokunmatik ekran üzerinden sipariş vermesini sağlıyor. Elbette siparişin ödemesini de yine araca entegre edilmiş Visa ödeme sistemiyle yapıyor. Aynı sistem, akıllı evlerdeki buzdolapları veya benzer internet nesneleri için de kullanılabiliyor. Visa yeni sistei şimdilik demo olarak sundu ancak yakın gelecekte otomobillerimizin ve evlerimizin nasıl akıllanacağına dair önemli bir bilgi vermiş oldu.