Otelimizi buluttan aldık
IBM, insan beyninden ilham aldı

Bedavaya karşı ucuz kurtarır mı?
Bu durum akla şu soruyu getiriyor; NYT gibi eşsiz ve deneyime dayalı kaliteli içerik üreten bir yayın neden fiyatlarını düşürme ihtiyacı hissediyor? Aslında cevabı basit; nitelikli içerik için ücret ödemek isteyenlerin sayısı aynı içeriği üretenlerin katlandığı maliyeti ya karşılamıyor veya elde edilen kârlılık istenen düzeyde değil. Üstelik ücretli dijital içeriğin karşısında farklı bir ücretli içerik yok, bedava içerik var.
Bu konuya ülkemiz penceresinden baktığımızda şunu görüyorum, internette var olma yarışı tümüyle sayfa gösterim adetlerine endekslenmiş ve içerik niteliğinden bağımsız hale gelmiş durumda. Reklam ajansları için yayının kalitesinin ne olduğunun hiç önemi yok, aylık 1 milyon ziyaretçiniz varsa ancak pazarlık masasında kendinize yer bulabiliyorsunuz. Peki, bu durum nasıl bir sonuç doğuruyor?
Cevabını görmek için Türkiye’deki ulusal gazetelerin internet sitelerine girmeniz yeterli. Erotizmin nerdeyse pornografiye yaklaştığı bir çizgide ilerleyen yayınların attıkları başlıklar, yer verdikleri fotoğraflar içinde nitelikli habere ulaşmak bir gram şeker için bir çuval keçi boynuzu yemeye benziyor. Ancak gözden kaçırdığımız bir şey var; bu durum insanların umurunda mı? Pek öyle değilmiş ve bu durumdan da memnunlarmış gibi görünüyor.
Ana konumuza geri dönecek olursak tümüyle ücretsiz olarak aradığınız her şeye ulaşabildiğiniz bir dünyada yayınladığınız bir içeriğin nitelikli olmasını istiyorsanız bunu ücretsiz yapmak için farklı yollar bulmak zorundasınız. TechInside.com şu anda internet sitesinden para kazanmıyor. Bırakalım TechInside‘ı bir yana bağlı olduğumuz SDN Medya grubunun amiral gemisi, ayda 10 milyondan fazla ziyaretçisi olan ShiftDelete.Net‘in reklamlardan kazandığı para maliyetlerinin onda birini bile karşılamıyor.
Peki, nasıl ayakta duruyor? Cevabı basit; nitelikli içerik üretmek için sahip olduğu yeteneklerini farklı alanlarda işletmelerin hizmetine sunarak.
Son olarak şu soruyu sormalıyız; bu durum ne kadar sürdürülebilir? Açıkçası cevabını şu anda vermek güç. Maalesef bu cevabı bize zaman gösterecek. Microsoft’un bilişim yaz okulu başlıyor

Türkiye’de mobil internet kullanımı yaygınlaşacak

Stuxnet, kullanıcıları tehdit etmeye devam ediyor
Etkilenen ülkeler arasında Türkiye de var2010 sonbaharı itibariyle Microsoft, bu zayıflığı kapatan bir güvenlik güncellemesi yayınladı. Buna rağmen Kaspersky Lab algılama sistemleri hala zararlı yazılımın bu zayıflıktan faydalandığı milyonlarca olay kaydetmekte. Bu açığı hedef alan zararlı yazılım örneklerinin Kasım 2013 – Haziran 2014 arasında en sık görüldüğü ülkelere bakıldığında liste Vietnam (yüzde 42,45), Hindistan (yüzde 11,7), Endonezya (yüzde 9,43), Brezilya (yüzde 5,52) ve Cezayir (yüzde 3,74) şeklinde. Türkiye ise 1.23 oranıyla bu listenin altlarında.
Bu araştırma gösteriyor ki Vietnam, Hindistan ve Cezayir, hem en fazla CVE-2010-2568 belirlemenin gerçekleştiği ülkeler listesinde hem de hala Windows XP kullanılan ülkeler listesinde üst sıralarda. Bu işletim sistemi CVE-2010-2568 belirlemelerinde ilk sırada yer almakta: Belirlemelerin yüzde 64,19’u Windows XP kullanılan bilgisayarlarda gerçekleşmiş. Şu anda dünyada en fazla kullanılan işletim sistemi olan Windows 7, belirlemelerin yalnızca yüzde 27,99’u ile ikinci sırada. Daha sonra yüzde 3,99 ve yüzde 1,58 ile Windows Server 2008 ve 2003 geliyor.
Kurumsal BT yöneticileri dikkatli olmalı
Kaspersky Lab Zayıflık Araştırma Ekibi Yöneticisi Vyacheslav Zakorzhevsky şunları ifade ediyor: “Bu durum böyle bir açık içeren sunucuların hala kullanıldığı kuruluşlarda devam eden bir zararlı yazılım enfeksiyonu riski oluşturuyor. Bu nedenle kurumsal BT yöneticilerini kurumsal bilgisayarlardaki yazılımın güncel tutulması ve gereken siber tehlike koruma araçlarının kurulması konularına daha fazla dikkat etmeye çağırıyoruz.” TechInside Podcast – Bölüm 5
[soundcloud url=”https://api.soundcloud.com/tracks/162293974″ params=”auto_play=false&hide_related=true&show_comments=false&show_user=true&show_reposts=false&visual=false” width=”100%” height=”100″ iframe=”true” /]
Bu hafta ele aldığımız başlıklar;
- CEO’ların sosyal medya ile imtihanı.
- Kimliğiniz tehlikede mi?
- Beacon teknolojisine hazır mısınız?
- Amazon üç boyutlu yazıcı işine girecek mi?
- CIO ve CMO’lar için birlik vakti…
Sony Eurasia’dan yurtdışına transfer

İstanbul, bulut konferansına ev sahipliği yapacak
Ayrıca, Schneider Electric‘in çözümlerine de odaklanılacak konferans, enerji yönetim sistemleri, akıllı güç dağıtım şebekeleri, yazılım çözümleri, bina enerji güvenliği gibi konularda bir sergi alanına ev sahipliği yapacak. Konferansa katılım için Power to the Cloud Türkiye web sitesini ziyaret ediniz. Konferansla ilgili tartışmalara #PTTCIstanbul hashtagini kullanarak katılmak mümkün. Nitelikli insanları kendinizden kaçırmayın!
Oracle’a göre BT harcamaları artacak
Oracle sponsorluğunda gerçekleştirilen araştırmada, yalnız bugün için değil yakın gelecekte de artacak yatırımların pazarı hareketlendireceğine vurgu yapıldı. Yapılacak yatırımlarla birlikte mobil uygulamalar ve cihazlar için kısa vadede ihtiyaç duyulacak teknik destek geliştirme ve dağıtım gibi başlıklar da yine pazarı hareketlendirecek unsurlar. Ayrıca anket, arka uç sistemleri ile mobil güvenlik birimlerinin entegrasyonu konusunda BT yöneticilerini artan endişeleri olduğunu da ortaya koydu.
Araştırmaya CIO, CTO’lar, kıdemli başkan yardımcısı veya başkan yardımcıları da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından toplam 414 BT yöneticisi katıldı. Intel’in başını ağrıtan haber bülteni
AirTies, final için koşuyor
Bitly verilerinde maden arayışı
Facebook güvenliğe yatırım yapıyor
DELL’in depolama çözüm stratejisi
Google ve Yahoo işbirliği yapacak
Rakamlara göre dünyada 425 milyondan fazla kişi Google Gmail ve 273 milyondan fazla kişi de Yahoo Mail servislerini kullanıyor.
Yahoo yaklaşık bir yılı aşkın bir süredir web tabanlı mail servisindeki mesaj akışının şifreli hale getirilmesi için çalışmalarına devam ediyordu. Google da benzer şekilde mail iletişimini daha korumalı hale getirmek için büyük gayret gösteriyor. Ancak bu tarz şifreli iletişimler sadece aynı servisi kullanan kişiler arasında kullanılabiliyor.
Yapılan son açıklamaya göre artık Google ve Yahoo bu alanda bir işbirliğine gidecek ve her iki servisin kullanıcıları da kendi aralarında şifreli olarak mail iletişimi yapabilecek.
Elbette bu işbirliğinin arkasındaki en büyük nedenlerden birisini, her ikisi de ABD merkezli olan bu şirketlerin NSA skandalından sonra kendilerine karşı olan iddiaları ve şüpheleri ortadan kaldırma gayreti olarak görebiliriz.
İşletmeler açısından bu yaklaşım bir örnek teşkil etmeli ve eğer kendi sunucularınız üzerinde mail servislerine sahipseniz kritik mesajlarınız için şifreleme işlemlerini kendiniz yapmalısınız. Ancak bu hizmeti dışarıdan alıyorsanız SLA anlaşmalarınızda mail trafiğinizin üçüncü partiler tarafından okunabilir olmayacağına dair garanti talep etmenizde fayda var.









