StartGate Global Game Jam’24 rekor kırdı!

StartGate, dünyanın en büyük oyun geliştirme etkinliği Global Gam Jam’in (GGJ) bu yılki adreslerinden biri oldu. StartGate Global Game Jam’24 kapsamında bir araya gelen 16 takım, 48 saat boyunca yaratıcılıklarının sınırlarını zorladı. “Beni Güldür” GGJ global temasında ve StartGate’in, JCI iş birliğinde organize ettiği “Nitelikli Eğitim” temalı alt yarışma kategorisinde oyunlar üretildi. StartGate’in tüm iştirakleri ile her zaman gençlerin ve oyun ekosistemi paydaşlarının yanında olduğuna bir kez daha vurgu yapan StartGate CEO’su Mustafa Cihat Durmuş, “StartGate; iştirakleri, mentorleri, iş koçları, yatırım yaptığı stüdyoları ve değerli sponsorlarının iş birliğinde eğlenceli, öğretici, yaratıcı, fark ettirici ve cesaret ettiren bir 48 saate ev sahipliği yaptı” dedi.

StartGate’in de ev sahipliği yaptığı dünyanın en büyük oyun geliştirme etkinliği Global Game Jam (GGJ), bu yıl küresel çapta 22-28 Ocak 2024 tarihleri arasında düzenlendi. Oyun ekosistemine katkı sunabilecek yeteneklerin görünür olmasını sağlayan ve katılımcılarının küresel bir topluluğun üyesi olmasına aracı olan GGJ; bu yıl 102 ülkede, 796 merkezde 35 bine yakın oyun geliştiriciyi aynı anda yaratıcılığa davet etti.

14 etkinlik merkezi ile GGJ’24’ün bir parçası olan Türkiye, cesur girişimcilerin bu küresel organizasyonun bir parçası olmasına aracılık etti. İstanbul, Ankara, Balıkesir, İzmir ve Konya’dan 800’den fazla katılımcı tüm yaratıcılıklarını kullanarak 200’den fazla oyun geliştirdi.

GGJ StartGate’24 Hem Güldürdü Hem Öğretti

Avrupa’nın En Büyük Dijital Oyun ve Oyun Geliştirme Merkezi StartGate; GGJ’24’ün İstanbul’daki adreslerinden biri oldu. 26-28 Ocak’ta Maslak’taki StartGate Campus’te düzenlenen ‘StartGate Global Game Jam’24’e 150’den fazla başvuru oldu. Türkiye’nin farklı şehirlerinden ve farklı yaş kategorilerinden 80 davetlinin katıldığı StartGate merkezli GGJ’de 16 takım; GGJ’nin belirlediği “Beni Güldür” ana temasında yaratıcılıklarının sınırlarını zorladı. StartGate ayrıca, JCI (Genç Liderler ve Girişimciler Derneği) ile beraber Birleşmiş Milletler 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’ndan biri olan “Nitelikli Eğitim” temasıyla bir rekabet alanı daha oluşturdu. “Nitelikli Eğitim” temalı jam’de öne çıkan ve takdir edilen oyunlar, GGJ tarafından da takdir edildi.

StartGate’in; iştirakleri AcademyGate, IdeaGate, TalentUpGate ve yatırım yaptığı stüdyolar, partnerleri, mentorları, iş koçları ve sponsorlarının katkısıyla farklı etkinlikler, atölyeler ve her türlü ihtiyaç ve donanım ile desteklediği 48 saatin sonunda ortaya çıkan oyunlardan yedisi GGJ StartGate’24 jürisi tarafından “takdir ödülü”ne layık görüldü.

StartGate 7/24 yaşayan bir ekosistem

StartGate’in tüm iştirakleri ile her zaman gençlerin ve oyun ekosistemi paydaşlarının yanında olduğuna bir kez daha vurgu yapan StartGate CEO’su Mustafa Cihat Durmuş, “GGJ dünyanın en büyük oyun geliştirme etkinliği ve bu etkinliğin bir parçası olmaktan mutluluk duyduk. Global Game Jam’in, bir topluluğun parçası olma ve yetenekleri görünür kılma misyonuna paralel bir anlayışa sahip olan StartGate; iştirakleri, mentorleri, iş koçları, yatırım yaptığı stüdyoları ve değerli sponsorlarının iş birliğinde eğlenceli, öğretici, yaratıcı, fark ettirici ve cesaret ettiren bir 48 saate ev sahipliği yaptı. GGJ, felsefesi itibarıyla kaybedenin olmadığı bir organizasyon. Biz de GGJ kapsamında gerçekleştirdiğimiz etkinlikler, alt tema ve eğitimlerle bu felsefeyi daha da derinleştirdik ve herkesin birbirinden öğrendiği bir ortam hazırladık. Sürdürülebilir bağlar oluşturduk. StartGate; kampüsü, iştirak şirketleri, ulusal ve uluslararası iş birlikçileri ve 7/24 yaşayan bir girişimcilik merkezinden öte bir ekosistem. Bu tür organizasyonların bir parçası olmak, bu ekosistemi büyütmek adına attığımız bir adım” dedi.

Tim Cook açıkladı: Apple’ın yapay zekası geliyor

Teknoloji devi Apple, dünya genelinde heyecan yaratan bir gelişmeyi duyurarak, CEO Tim Cook liderliğinde kendi üretken yapay zekasını (AI) kullanıcılara sunma hazırlıklarını sürdürüyor. Şirket, geleceği şekillendirecek teknolojilere odaklanmaya devam edeceğini belirten Cook’un ifadeleriyle, yapay zeka alanındaki çalışmaların detaylarını merakla bekleyen kullanıcılarına sunma aşamasına geldi.

ABD merkezli teknoloji devi, yapay zeka alanındaki yatırımlarını büyüterek, kullanıcılara özel içerik oluşturma yeteneklerine sahip bir yapay zeka modelini 2024 yılında piyasaya sunmayı planlıyor. Tim Cook, düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, şirketin bu alandaki projelere büyük bir zaman ve çaba harcadığını vurgulayarak, detayları önümüzdeki aylarda paylaşacaklarını belirtti.

Tim Cook

Cook, yapay zeka konusundaki detaylara dair daha spesifik bilgiler vermekten kaçındı, ancak muhtemelen bu heyecan verici duyurunun, Eylül 2024’te tanıtılacak olan mobil işletim sistemi iOS 18‘in yeni bir sürümüyle birleşeceği tahmin ediliyor. Sızan bilgiler arasında yer alan bilgilere göre, iOS 18 güncellemesi, iPhone tarihindeki en kapsamlı güncelleme olacak.

Bu büyük adım, Apple’ın teknoloji dünyasındaki liderliğini pekiştirmesine yönelik önemli bir çaba olarak nitelendirilebilir. Şirketin yapay zeka yetenekleri, kullanıcılara daha kişiselleştirilmiş ve etkileşimli deneyimler sunma potansiyeli taşıyor. Bu hamle aynı zamanda, rekabetin giderek arttığı yapay zeka sektöründe Apple’ın kendine özgü bir konum edinme çabasını yansıtıyor.

Apple‘ın yapay zeka hamlesi, teknoloji dünyasında heyecan yaratırken, iOS 18 güncellemesiyle birlikte kullanıcılara sunulacak olan yeni özelliklerle birlikte şirketin inovasyon yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olabilir. Detaylar, şirketin belirttiği gibi, bu yılın sonlarına doğru merakla bekleniyor. Kullanıcılar, Apple’ın geleceği şekillendiren bu teknolojik adımını takip etmek için sabırsızlıkla bekliyor.

Meta yapay zeka devrimine kendi çipleriyle adım atıyor!

Sosyal medya devi Meta, yapay zeka (YZ) hizmetlerine olan talebin artmasıyla birlikte donanım bağımsızlığını sağlamak amacıyla kendi özel çiplerini kullanmaya hazırlanıyor. Şirket, yeni çipin bu yıl veri merkezlerinde kullanılmasını planlıyor.

Facebook’un sahibi olan Meta, geçen yıl duyurduğu şirket içi silikon hattının ikinci nesli olan çipiyle, Nvidia çiplerine olan bağımlılığını azaltmayı ve YZ ürünlerini rekabetçi bir şekilde piyasaya sürmeyi hedefliyor. Bu adım aynı zamanda YZ iş yüklerini çalıştırmanın artan maliyetlerini kontrol etmeye yardımcı olacak.

Meta yapay zeka

Dünyanın en büyük sosyal medya şirketi, Facebook, Instagram ve WhatsApp gibi uygulamalarda ve Ray-Ban akıllı gözlükleri gibi donanım cihazlarında kullanılacak olan yeni çipi, bilgi işlem kapasitesini artırmaya yönelik bir çaba olarak değerlendiriyor. Meta, kendi çiplerini tasarlayarak veri merkezlerine entegre etmesiyle yıllık enerji maliyetlerinde önemli tasarruflar ve çip satın alma maliyetlerinde milyarlarca dolarlık avantajlar elde edebilir.

Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, şirketin Nvidia’dan yaklaşık 350.000 amiral gemisi “H100” işlemcisini edinmeyi planladığını belirtirken, dış alımları da sürdüreceğini vurguladı. Meta’nın toplamda 600.000 H100’e eşdeğer hesaplama kapasitesine ulaşması bekleniyor.

Yeni çip, “Artemis” adıyla anılıyor ve yapay zeka modellerini eğitmek yerine çıkarıma odaklanarak yapay zekanın karar verme sürecine odaklanıyor. Bu çipler, Nvidia H100’lerle birlikte kullanılarak daha kapsamlı bir yapay zeka altyapısı oluşturacak.

Üretken yapay zeka alanında yaşanan yükselişle birlikte Nvidia GPU’larına olan talep artarken, şirketler kendi çiplerini geliştirme yönünde adımlar atmaya devam ediyor. Meta’nın bu hamlesi, şirketin gelecekteki yapay zeka projelerine daha fazla kontrol ve verimlilik sağlama amacını taşıyor.

Katlanabilir iPad geliyor!

Apple’ın gelecekteki inovasyon hamleleri hakkında yeni detaylar gün yüzüne çıktı. Uzun süredir konuşulan katlanabilir iPad konseptinin gerçeğe dönüşebileceği belirtiliyor. Söylentilere göre, 2026’da piyasaya sürülecek olan bu yeni model, iPad Mini‘nin yerini alabilir.

Günümüzde birçok üretici katlanabilir modellere odaklanırken, Apple’ın bu pazara farklı bir yaklaşım getirmesi bekleniyor. Söylentilere göre, ilk katlanabilir iPad modeli, 7 ila 8 inç arasında değişen bir ekran boyutuna sahip olacak. Ancak, henüz resmi bir açıklama yapılmadığı için kesin özellikler net değil.

Geçtiğimiz yıl yeni iPad modellerinin tanıtılmamasının ardından, Apple’ın OLED iPad Pro ve iPad Air 6 modellerini Mart veya Nisan 2026’da tanıtabileceği belirtiliyor. Ancak, iPad Mini’nin durumu hala belirsizliğini koruyor.

Katlanabilir iPad

The Elec‘e göre, Apple’ın katlanabilir iPad’i için Samsung ve LG ile görüşmeler devam ediyor. Ancak, cihazın tasarım detayları, ultra ince cam, kapak pencereleri ve menteşe tasarımı konusunda henüz kesinleşmiş değil.

Çıkış tarihi ve rekabet:

Katlanabilir iPad’in resmi çıkış tarihi şu an için belirsiz. Ancak, kaynaklar, lansmanın 2026 ile 2027 arasında gerçekleşebileceğini öne sürüyor. Bu yeni modelin yanı sıra, 20 inç ekranlı ve Windows Space’e benzer bir hibrit iPad/MacBook konsepti üzerinde de çalışıldığına dair söylentiler bulunuyor.

Apple’ın, sadece iPad Mini ile rekabet etmek yerine ana akım sürümleri değiştirmeyi planlayıp planlamadığı belirsizliğini koruyor.

Bu gelişmeler, teknoloji tutkunlarını heyecanlandırırken, Apple’ın katlanabilir iPad’iyle pazarda nasıl bir etki yaratacağı ise merak konusu olarak bekleniyor.

iFixit, Vision Pro’yu parçalara ayırdı!

Geçen hafta Apple Vision Pro gözlüğün bir değil iki farklı türde Lightning benzeri konnektöre sahip olduğunun açığa çıkması gibi birkaç gizli ipucunu zaten öğrenildi. Ancak artık iFixit, ağırlığına neyin katkıda bulunduğu ve hangi parçaların değiştirilmesinin çok pahalı olabileceği gibi soruların yanıtlarını sunan ilk sökme videosunda çok daha fazlasını gösteriyor.

Pil kablosu ve kayış kolları için Buff Lightning konektörlerinin bağlantısını kesmek oldukça kolay ve yalnızca bir SIM çıkarma aracı gerektiriyor. Bundan sonra, sökme işlemi Apple donanımı için oldukça standart: ısı tabancası, gözetleme, her yerde vidalar, braketler ve konektörler.

iFixit tarafından videoyu tamamlayan blog, EyeSight’ın ayrıntılı bir dökümünü içeriyor; burada bunun tek bir video akışı değil, “gözlerinizin bir grup videosu” olduğu belirtiliyor. Bu, bölünen ve merceksi bir katmandan geçen “çoklu yüz görüntüleri” görüntüleyen OLED paneliyle başlar; bu, görüntüyü tüm alana sığacak şekilde genişletmek için başka bir “benzer merceksi” katmandan geçer ve ardından ikincil bir mercekten geçer. Biraz farklı iki görüntü olarak gözlerinize 3D efekti verir.

Vision Pro'nun ön camsız bir resmi.

Bunların hepsi bir araya geldiğinde, birçok incelemecinin şikayet ettiği; bulanık, loş görüntü, Vision Pro gözlüğün harici ekranında gözleri görmeyi gerçekten zorlaştırıyor.

iFixit CEO’su Kyle Wiens’in bir tweet’inde Vision Pro gözlük ve ekranının dış katmanlar olmadan nasıl göründüğünü görebilirsiniz; bu katmanların kaldırılması aynı zamanda dışarıya monte edilmiş kameraları ve sensörleri de açığa çıkarır.

Video oldukça hızlı bir şekilde girip çıkıyor. Ancak daha fazlası da gelecek; iFixit, kulaklığın bir video için fazla karmaşık olduğunu söylüyor ve “bu tavşan deliğinin ne kadar derine indiğini” gösterecek daha sonraki bir videonun sözünü veriyor.

Apple Watch’ta oksimetre krizi: Apple geri adım atmıyor!

Teknoloji devi Apple, son modeli olan Apple Watch Series 9 ve Apple Watch Ultra 2‘de kullanılan kandaki oksijen izleme özelliğini, sağlık teknolojisi şirketi Masimo‘nun patentini ihlal ettiği gerekçesiyle geçtiğimiz aylarda kaldırmıştı. Bu gelişme, iki şirket arasında hukuki bir çatışmayı beraberinde getirdi. Masimo CEO’su Joe Kiani, önceki açıklamasında, iki tarafın dostane bir uzlaşma sağlamak için görüşmeler yapma niyetinde olduğunu dile getirmişti.

Ancak, Apple CEO’su Tim Cook‘un son açıklamaları, Masimo ile uzlaşma yolunun şu an için mümkün görünmediğini ortaya koydu. Cook, şirketin patent haklarını savunma konusundaki kararlılığını vurgulayarak, “Masimo ile uzlaşma şu aşamada mümkün görünmüyor. Temyize odaklanarak, bu konudaki hukuki süreci sonuna kadar götüreceğiz” dedi.

Apple Watch'ta

Cook ayrıca, tüketicilerin yeni bir Apple Watch modeline geçiş yapmak için kandaki oksijen izleme özelliğinden bağımsız olarak bir dizi başka neden bulabileceğine inandığını ifade etti. Bu durum, Apple’ın, rekabetin sert olduğu sağlık teknolojisi pazarında pozisyonunu güçlendirmeye odaklanmasını gösteriyor.

Apple’ın ABD genelinde satışa sunduğu yeni modelleri, kandaki oksijen izleme özelliğini devre dışı bırakmış bir şekilde gönderiliyor. Ancak, şirketin Masimo ile anlaşma sağlamaması halinde önemli bir tazminat ödemesi yapması bekleniyor. Apple’ın, patent ihlali davası sürecinde yaklaşık 100 milyon dolar harcadığı iddiaları da dikkat çekiyor.

Bu gelişmeler, teknoloji dünyasında geniş bir izleyici kitlesi tarafından yakından takip ediliyor. Apple ve Masimo arasındaki hukuki mücadele, patent hakları, inovasyon ve rekabet konularında önemli bir örnek teşkil ediyor ve sektördeki diğer şirketler üzerinde de etkiler yaratabilir.

ChatGPT biyolojik silah araştırmalarında yardımcı olabilir mi?

OpenAI tarafından yürütülen bir çalışmanın bulgularına göre, GPT-4 isimli yapay zeka modeli, biyolojik silahlarla ilgili görevlerde katılımcılara normal internete göre sadece küçük bir avantaj sağlıyor. Şirketin “Preparedness ekibi” tarafından gerçekleştirilen bu araştırma, yapay zekanın biyolojik silah üretimindeki potansiyel rolünü değerlendirmek amacıyla yapıldı.

OpenAI’ın bulgularına göre, ChatGPT gibi güçlü yapay zeka modellerinin, biyolojik silah üretimine yönelik çalışmalarda insanlara sadece sınırlı bir avantaj sağladığı belirlendi. Bu sonuçlar, daha önceki endişeleri yatıştırmaya yönelik olarak ortaya çıkan bir çalışma olarak değerlendirilebilir.

ChatGPT biyolojik silah

Araştırma, 100 katılımcıdan oluşan bir grup içeriyordu; bu grupun yarıs ıChatGPT-4’ü kullanırken diğer yarısı normal internete erişimle görevlendirildi. Katılımcılara biyolojik silah yapımıyla ilgili beş araştırma görevi verildi. ChatGPT kullanan grup, belirli görevlerde daha yüksek doğruluk puanları elde etti, ancak bu artışın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı belirlendi.

Araştırmacılar, GPT-4 kullanan katılımcıların daha ayrıntılı cevaplar verdiğini ve bazı görevlerde uzman gruplarla benzer başarı elde ettiğini tespit etti. Ancak, “bilgi tehlikesi endişeleri” nedeniyle belirli görevlerin detayları açıklanmadı.

OpenAI, aynı zamanda hazırlık ekibinin yapay zekanın siber güvenlik tehditleri ve inançları değiştirme potansiyeli üzerinde çalıştığını da belirtiyor. Bu çalışma, yapay zekanın kullanımının getirebileceği risklere ve tehlikelere karşı bir duyarlılık yaratma amacını taşıyor.

Ancak, çalışmanın yazarları, daha kapsamlı ve dış bir araştırmaya ihtiyaç olduğunu kabul ederek, GPT-4’ün genel olarak tüm katılımcılara toplam doğrulukta istatistiksel olarak anlamlı bir avantaj sağladığını belirtiyor. Bu durum, yapay zeka teknolojisinin güvenliği ve etik kullanımı konularında daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.

Outlook linklerini Chrome’da açın

Microsoft’un Edge tarayıcısını popüler hale getirmek için başvurduğu birçok yöntem var. Reklamlar bir yana, popüler e-posta istemcisi Outlook gibi Microsoft uygulamaları da e-posta mesajları içindeki linkleri bir anda Microsoft Edge tarayıcısında açmaya başlayabilir. Eğer Windows’ta varsayılan tarayıcı olarak Chrome kullanıyor ve Outlook’ta tıkladığınız linklerin de Chrome tarayıcısında açılmasını istiyorsanız, aşağıdaki adımları takip etmeniz yeterli.

  1. Outlook uygulamasını açın. Dosya menüsünden Seçenekler bölümüne gelin.
  2. Burada, Gelişmiş üzerine tıklayın ve sağ tarafta açılacak olan panoda Outlook’tan köprüleri şurada aç seçeneğinin Microsoft Edge olduğunu göreceksiniz. Bu ayarı Varsayılan Tarayıcı olarak ayarlayın.
  3. Tamam düğmesine basın.
Outlook linkleri

Outlook’u kapatıp açtıktan sonra e-posta mesajları içindeki linklere tıkladığınızda Chrome’da açıldığını göreceksiniz.

Bard görüntü üretmeye başladı!

0

Google’ın Bard sohbet robotu, yapay zeka görüntü oluşturma özelliğini ekleyerek ChatGPT Plus’ın aylardır sahip olduğu bir özelliği yakalıyor.

Kullanıcılar Bard’dan Google’ın Imagen 2 metinden resme modelini kullanarak fotoğraf oluşturmasını isteyebilir. Artık Google’ın Gemini Pro geniş dil modeliyle desteklenen Bard, sürekli görüntü oluşturmaya sahip olacaktı. Daha güçlü Gemini Ultra modelinin ona güç vereceği varsayılmıştı. Ancak bu model geliştirme aşamasında.

Bard görüntü konusunda destek sağlıyor

Google, Bard’ı, GPT-4’ü çalıştıran ve DALL-E 3 entegrasyonu sayesinde kullanıcıların görüntü oluşturmasına olanak tanıyan OpenAI ChatGPT Plus’a layık bir rakip olarak konumlandırıyor. Her iki sohbet robotu da iyi performans gösteriyor. Ancak Bard’ın metinden resme özelliklerinin eksikliği, ChatGPT Plus’a biraz avantaj sağladı. Ücretli aboneliğe dayanan ChatGPT Plus’ın aksine, insanlar güncellenmiş Bard’ı Imagen 2 ile ücretsiz olarak kullanabiliyor. Yapay zeka görüntü üretimi, yakın zamanda Taylor Swift’in müstehcen sahte fotoğraflarının X’i sular altında bırakmasının ardından ateş altında kaldı. İnsanların bu görüntüleri oluşturmak için hangi platformları kullandığı henüz bilinmezken, teknoloji şirketleri görüntü oluşturma platformlarını kilitlemeye başladı.

Google, Bard’ın görsel yeteneğinin “sorumluluk göz önünde bulundurularak tasarlandığını” söyledi. Şirketin filigranlama özelliği, fotoğrafların piksellerine işlenecek ve görüntülerin yapay zeka tarafından oluşturulduğunun belirtilmesine yardımcı olacak. Google ayrıca tanınmış kişilerin görsellerinin üretilmesini önlemek ve şiddet içeren, saldırgan veya müstehcen içerikleri sınırlamak için teknik ve güvenlik önlemleri aldığını da belirtti.

Görsel üretimi Bard ile sınırlı kalmayacak. Google, ImageFX adlı Imagen 2 tarafından desteklenen yeni bir deneysel fotoğraf aracını yayınladı. ImageFX, kullanıcıların basit metin istemleriyle görseller oluşturmasına olanak tanıyor. Böylece insanlar üretken yapay zeka ile denemeler yapabiliyor ve geri bildirimler doğrudan Google mühendislerine iletiliyor. Bard’da olduğu gibi, ImageFX aracılığıyla oluşturulan tüm fotoğraflar SynthID tarafından işaretlenecek ve Google’ın yapay zeka ilkelerine ve teknik güvenlik önlemlerine uyacak. Google’ın geçen yıl kullanıma sunulan diğer yapay zeka oluşturma araçları MusicFX ve TextFX’e katılıyor ve Google Laboratuvarlarında test edilmeye hazır.

Bard bugün ayrıca birkaç genişletme daha alıyor. Görüntü oluşturma şimdilik yalnızca İngilizce olsa da chatbot 230’dan fazla ülkede 40’tan fazla dile yayıldı. Önceki sürüm yalnızca İngilizce olarak çalışıyordu ve 170 ülkede mevcuttu. Desteklediği dillerden bazıları Arapça, Bengalce, Tamilce ve Urduca.

Galaxy S24 Android Auto sorunu yaşıyor! 

Samsung’un merakla beklenen yeni amiral gemisi Galaxy S24, bazı kullanıcılar arasında karşılaşılan Android Auto sorunları ile gündemde. Özellikle SEAT, Skoda ve Volkswagen markalarına ait araçlarda yaşanan Android Auto ekran yansıtma sorunları, kullanıcıların dikkatini çekiyor. Samsung, bu sorunun kaynağını araştırdı ve yaşanan sıkıntıların Galaxy S24 serisinden veya Google’ın yazılımından kaynaklanmadığını belirtti. Peki, sorun nereden kaynaklanıyor?

Samsung’un yaptığı açıklamaya göre, SEAT, Skoda ve Volkswagen markalarına ait bazı araçlarda Android Auto ekranını bilgi-eğlence ünitesine yansıtmada sorunlar yaşanıyor. Bu sorunun çözümü için Samsung, özel bir destek sayfası oluşturdu ve kullanıcılara çeşitli çözüm önerileri sunuyor.

Galaxy S24 Android Auto

Öne çıkan çözüm önerileri:

  1. Farklı USB Kablolarını Deneyin: Samsung, kullanıcılara farklı USB kablolarını kullanmayı denemelerini öneriyor. Sorunun bazen kablo bağlantısıyla ilgili olabileceği belirtiliyor.
  2. Bilgi-Eğlence Ünitesini Kontrol Edin: Aracın bilgi-eğlence ünitesinde, Android Auto’nun başlamasını engelleyen herhangi bir ayarı kontrol etmek önemli. Bu, donanımsal bir uyumsuzluk veya yapılandırma sorununu tespit etmede yardımcı olabilir.
  3. Android Auto Uygulamasını Güncelleyin: Samsung, kullanıcılara telefonlarındaki Android Auto uygulamasını en son sürüme güncellemelerini öneriyor. Yazılım güncellemeleri, sorunların çözülmesine yardımcı olabilir.

Ancak, bu çözüm önerileri sorunu çözmüyorsa, kullanıcılar Volkswagen, Skoda veya SEAT müşteri merkezi veya servis merkezi ile iletişime geçmeleri gerektiği konusunda uyarılıyor. Bu üreticilerin, etkilenen araçlar için özel yazılım güncellemeleri üzerinde çalıştıkları da belirtiliyor.

Kullanıcılar, bu önerileri deneyerek Android Auto sorunlarını çözebilecekleri gibi, üreticilerin sunduğu güncellemelerle de sorunlarını giderme şansına sahipler. Samsung’un aktif olarak sorunun çözümü için çaba sarf etmesi, kullanıcıların memnuniyetini sağlamak adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Sorunun en kısa sürede çözülmesi ve kullanıcıların kesintisiz bir Android Auto deneyimine sahip olmaları, beklentileri yükseltiyor.

Apple üretken yapay zeka çalışmaları için tarih verdi!

Apple, dünyanın ‘Made in Cupertino’ GenAI’sini ne zaman göreceğini merak eden yatırımcılar için bilgi paylaştı. CEO Tim Cook’a göre, Apple’ın bu heyecan verici yapay zeka alanında ne üzerinde çalıştığını “bu yılın sonlarında” açıklamasını bekleyebiliriz.

Apple’ın CEO’su bir kazanç açıklamasında, Apple’ın Vision Pro VR /AR başlığını destekleyen teknolojiler gibi “çığır açan inovasyonların” yanı sıra yapay zekaya da devam eden yatırımını vurguladı Cook: “Harcamaya devam ediyoruz. Muazzam miktarda zaman ve çaba harcadık ve bu yılın sonlarında bu alanda devam eden çalışmalarımızın ayrıntılarını paylaşmaktan heyecan duyuyoruz” dedi.

Apple üretken yapay zeka için yıl sonunu hedef gösterdi

Cupertino’nun yapay zeka çabalarındaki perdeyi tam olarak ne zaman geri çekeceğine dair artık bir yönlendirme yoktu. Ancak yıllık geliştirici sohbeti WWDC, genellikle Haziran ayında gerçekleşiyor ve buradaki büyük açıklamalar için mutlaka izlenecek bir tarih olacak. Çağrıya katılan analistler: “Yapay Zeka ile ilgili yaklaşan olası duyuruları” merak ediyorlardı. 2024’ün ilk çeyreği sonuç görüşmesinin Soru-Cevap bölümünde Cook, Vision Pro’nun “kurumsal fırsatlar” konusundaki heyecanını bir kenara bırakarak beklenti ateşini biraz daha artırdı.

Cook: “Odak noktanız olduğunu tahmin ettiğim üretken yapay zeka açısından, daha önce de belirttiğim gibi şirket içinde devam eden pek çok işimiz var. Bizim MO’muz her zaman önce iş yapmak, sonra iş hakkında konuşmak ve önümüze çıkmamaktı. Ve bu yüzden bunu da buna tutacağız. Ancak inanılmaz derecede heyecan duyduğumuz ve bu yılın ilerleyen dönemlerinde konuşacağımız bazı şeylerimiz var” dedi.

Apple’ın üst düzey liderlik ekibine, diğer teknoloji firmaları tarafından yapılan bazı bahislerin ölçeği göz önüne alındığında, yapay zekaya yaptığı yatırımların düzeyi de soruldu. Finans şefi Luca Maestri bu soruya kısaca ve olumlu bir yanıt verdi. Ancak harcama düzeyine ilişkin herhangi bir rakam koymadan açıkladı. Maestri: “Her zaman bu işe asla gereğinden az yatırım yapmayacağımızı söyledik. Dolayısıyla ürün geliştirmemiz, yazılım geliştirme hizmetlerimizin geliştirilmesi boyunca gerekli olan tüm yatırımları yapıyoruz. Dolayısıyla işin her alanına, uygun düzeyde yatırım yapmaya devam edeceğiz ve yılın geri kalanında bizi neyin beklediği konusunda çok heyecanlıyız” dedi.

FTX saldırısı hakkında yeni gelişme!

Mahkeme kayıtlarına göre, üç kişi, Kasım 2022′de aynı gün, iflasa mahkum kripto para borsasının iflas koruması için başvurduğu FTX’in 400 milyon dolarlık hacklemesini de içeren bir kimlik hırsızlığı komplosuyla suçlandı.

Kriptoyu FTX’in sanal cüzdanlarından çeken SIM kart takas grubunun elebaşı olduğu iddia edilen 26 yaşındaki Robert Powell’ın, Chicago federal mahkemesinde yapılan gözaltı duruşmasının ardından 10.000 dolarlık kefalet karşılığında serbest bırakılmasına karar verildi. Powell’ın avukatı Gal Pissetzky yorum yapmaktan kaçındı.

FTX saldırısı hakkında üç sanık gündemde

Illinois sakini ve diğer iki sanık, 24 yaşındaki Carter Rohn ve 23 yaşındaki Emily Hernandez, Mart ayından itibaren yürütülen bir program kapsamında elektronik dolandırıcılık yapmak için komplo kurmak ve ağırlaştırılmış kimlik hırsızlığı yapmak ve cihaza erişim sahtekarlığı yapmak için komplo kurmakla suçlanıyor. 2021′den geçen Nisan’a kadar ve 15′ten fazla eyaletteki cep telefonu perakende mağazalarına seyahat eden komplocuları içeriyordu.

Üçü de geçen hafta kendi eyaletlerinde tutuklandı. Washington DC’deki ABD Bölge Mahkemesinde hazırlanan iddianamede, üçlünün 50′den fazla mağdurun kişisel kimlik bilgilerini paylaştığı, kurbanların adına sahte kimlik belgeleri oluşturduğu, bu belgeleri taklit ettiği ve ardından kurbanlarının ”çevrimiçi, finansal ve sosyal” bilgilerine erişim sağladığı belirtiliyor.

İddianamede, bu planın telefon şirketlerini kandırarak cep telefonu abonelerinin Abone Kimlik Modülünü, komplo üyeleri tarafından kontrol edilen bir cep telefonuyla değiştirmeye dayandığı belirtildi. Bu da komplocuların kurbanların hesaplarındaki çok faktörlü kimlik doğrulama korumasını aşmalarına ve bu hesaplardaki paraya erişmelerine olanak tanıdı. Indianapolis’te yaşayan Rohn’un tutuklanmasının ardından kefaletsiz tutulmasına karar verildi. Tutukluluk duruşması daha sonra Washington’da yapılacak.

Fountain, Colorado’da yaşayan Hernandez, geçen hafta 10.000 dolarlık kefalet karşılığında serbest bırakıldı. Davayı yürüten Washington’daki ABD Başsavcılığı’nın sözcüsü yorum yapmayı reddetti. İddianame, FTX’i komplonun ana kurbanı olarak isim olarak tanımlamıyor. Ancak suçlama belgesinde açıklanan hack’in ayrıntıları, saldırı sırasında çökmekte olan FTX’ten yapılan hırsızlıkla ilgili kamuya açık olarak bilinen ayrıntılarla örtüşüyor.

Davayı bilen bir kaynak, iddianamede adı geçen mağdurun FTX olduğunu doğruladı. Eski FTX Şefi Sam Bankman-Fried, Kasım 2023′te müşterilerden 10 milyar dolar veya daha fazlasını çalmakla ilgili komplo ve elektronik dolandırıcılık suçlamalarından mahkum edildi.

Google Haritalar yer keşfi daha iyi hale geliyor!

Google Haritalar, büyük dil modellerinin (LLM) kullanımı yoluyla kullanıcıların harika yerler bulmasına yardımcı olmayı vaat ediyor. Bu özellik, restoran veya alışveriş önerilerine ilişkin sorguları yanıtlayacak. Örneğin, Yüksek Lisans Diplomasını kullanarak Haritalar’ın 250 milyondan fazla yer hakkındaki ayrıntılı bilgilerini ve 300 milyondan fazla katılımcıdan oluşan topluluğumuzun güvenilir içgörülerini analiz ederek nereye gidileceğine dair hızlı bir şekilde önerilerde bulunabilecek.

Google Haritalar yer keşfi iyileşecek

Google, özelliğin ilk olarak ABD’de kullanıma sunulacağını söylüyor ancak diğer ülkelerin de ne zaman kullanıma sunulacağına dair henüz bir bilgi yok. Şirket yıllardır amiral gemisi navigasyon ürününü sadece yol tarifi almak için bir yer olmaktan ziyade, yeni yerler keşfetmeye yönelik bir arama aracına daha çok benzeyen bir şeye dönüştürmek için çalışıyor. Bu nedenle Google için yapay zeka kaslarını esnetmesi doğal diyebiliriz. Bu geçişi hızlandırmak için uzmanlık üreten yapay zekayı kullanmak mantıklı bir sonraki adım gibi görünüyor.

Google’ın üretken yapay zeka arama özelliğinin kullanımıyla ilgili sağladığı örnekler oldukça Google’a özgü. Diyelim ki San Francisco’yu ziyaret ediyorsunuz ve benzersiz vintage buluntular için birkaç saatlik tasarruf planı yapmak istiyorsunuz. Haritalar’a “SF’de vintage havası olan yerler” gibi ne aradığınızı sormanız yeterli. Yapay zeka modellerimiz, size güvenilir öneriler sunmak için Haritalar’ın yakındaki işletmeler ve yerler hakkındaki zengin bilgilerinin yanı sıra Haritalar topluluğunun fotoğrafları, derecelendirmeleri ve incelemelerini de analiz edecek.

Google , üretken yapay zekanın dikkatli bir şekilde kullanılmasını sağlamak için şirketin Yerel Rehberler topluluğuyla işbirliği içinde çalışarak bu ilk entegrasyonla küçükten başladığını söylüyor. Bu, başlangıçta Google Haritalar’daki üretken yapay zeka özelliğine yalnızca bu katkıda bulunanların erişebileceği anlamına geliyor. Şirket daha sonraki bir tarihte bunu diğer kullanıcılara açacak. En az 2019’dan beri ortalıkta olan Yerel Rehberler, “yorum yazan, fotoğraf paylaşan, soruları yanıtlayan, yer ekleyen veya düzenleyen ve Google Haritalar’daki gerçekleri kontrol eden kaşiflerden oluşan küresel bir topluluk” olarak tanımlanıyor.

Bunun, örneğin normal Google Haritalar arama çubuğunda “vintage mağaza SF” aramasından ne kadar farklı olacağı belli değil.

Genç yatırımcılar ile tecrübeli girişimciler buluştu!

Co-Founder Academy öncülüğünde ve Synergia x Co-Founder.Work ev sahipliğinde geçtiğimiz hafta sonu genç girişimci ve yatırımcıların, tecrübeli girişimci ve yatırımcılarla buluştuğu verimli iki etkinlik gerçekleşti.

Genç yatırımcılar ve sektörün duayen girişimcileri, Startup Talks #3 adlı özel bir etkinlikte bir araya geldi. Bu etkinlik, yeni nesil yatırımcılara tecrübe paylaşımı yapmak ve girişimcilik ekosisteminin geleceğine yön vermek amacıyla düzenlendi.

Etkinlik, genç yatırımcıların sektör liderleriyle birebir etkileşim kurmasına olanak tanıdı. Etkinlik, panel tartışmaları ve ağ oluşturma seansları içerdi. Konuşmacılar arasında Arz Portföy VC analisti Ali Osman Büyükkarabacak, Miafon kurucu ortağı Hulusi Şirikçi ve Narfon kurucu ortağı Gökhan Alpen ve diğer önemli sektör temsilcileri yer aldı. Ayrıca bu etkinliğin çok değerli paydaşlarından TEINN ve COLINN topluluklarında pek çok başarılı faaliyetler yapmış gençleri etkinlikte bir araya getirdi.

Tecrübeli girişimciler, başarı hikayelerini, zorlukları ve sektördeki değişimleri genç girişimcilere ve yatırımcılara aktardı. Bu interaktif oturumlar, katılımcılara değerli içgörüler ve stratejik yönlendirmeler sağladı.

Genç girişimci ve yatırımcılar, yenilikçi iş fikirlerini ve vizyonlarını tecrübeli girişimci ve yatırımcılarla paylaştı. Bu dinamik etkileşim, her iki taraf için de yeni işbirlikleri ve fırsatlar yarattı.

Startup Talks #3, genç yatırımcıları ve tecrübeli girişimcileri bir araya getirerek, girişimcilik ekosisteminin sürekli gelişimine katkıda bulundu. Bu tür etkinlikler, sektördeki yenilikçi ruhu teşvik ederek geleceğin iş liderlerini şekillendiriyor.

Gelecek etkinlikleri Co-Founder Academy sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

Üretken yapay zeka cihazlar üzerinde nasıl etki yaratacak?

0

Artık GenAI fenomeninin 2. yılına girdiğimize göre, bu devrimin gerçekte ne getirebileceğine dair ikinci ve üçüncü dereceden sonuçları araştırmaya başlamanın zamanı geldi. Geçtiğimiz yıl boyunca gelişmeye devam eden sorulardan biri, üretken yapay zekanın PC’ler, akıllı telefonlar, tabletler, giyilebilir cihazlar ve diğer cihazlar gibi donanım cihazları üzerindeki potansiyel etkisi.

Üretken yapay zeka cihazlar üzerinde hangi sonuçlara neden olacak?

Başlangıçta, bu bilgi işlem cihazlarının küçük bir rol oynayacağı görüldü. Çünkü ilk GenAI uygulamaları ve hizmetleri bulut tabanlıydı ve herhangi bir tipik web sitesi veya uygulama gibi erişilebiliyordu. Varsayım, bu tür iş yüklerine yönelik bilgi işlem gereksinimlerinin, en gelişmiş kişisel bilgi işlem sistemlerinin bile yeteneklerini çok aştığı ve yalnızca bulut tabanlı mega veri merkezleri tarafından karşılanabileceği yönündeydi. Ancak bu bakış açısı, çeşitli gelişmeler ve GenAI alanındaki hızlı evrim ve ilerleme nedeniyle geçen yıl değişmeye başladı. Özellikle, kişisel cihazların hafıza ve hesaplama limitleri dahilinde çalışabilen, 10 milyardan az parametreye sahip çeşitli temel modellerin piyasaya sürülmesi önemli bir değişikliğe işaret etti.

Meta’nın Llama2’si, Google’ın Gemini’si , Stability AI’nin Stable Diffusion’ı ve diğer sürümlerin hepsinin PC’lerde veya telefonlarda çalıştığı gösterildi. Bu, Microsoft, Apple ve diğerleri gibi şirketlerin bu teknolojiyi 2024 yılına kadar günlük cihazlara entegre etme çabaları hakkında spekülasyonları ateşledi. Model niceleme gibi teknolojik ilerlemelerin yanı sıra, erişim artırılmış nesil (RAG) gibi kavramlar, odak modellerini ve GenAI uygulamalarını cihazlarda çalıştırmaya doğru kaydırdı. Bu yaklaşım artık geniş çapta kabul görmeye başladı.

Samsung Galaxy S24 lansman etkinliğinde, gerçek zamanlı çeviri özellikleri de dahil olmak üzere cihazdaki yapay zekanın ilk gerçek dünyadaki uygulamalarından bazılarını gözlemledik. Bu yıl ve bir sonraki yıl, muhtemelen cihaz içi yapay zekayı kullanan çok daha fazla ürün örneği getirecek. Ayrıca, yeni yarı iletkenlerde yapay zeka donanım hızlandırma yeteneklerinin tanıtılması öne çıkan bir konu oldu. Qualcomm, Snapdragon 8 Gen 3 mobil işlemcilerde çalışan GenAI modellerinin demolarıyla çalışmalara başladı. Şirket , 2024 ortasında piyasaya sürülmesi planlanan Snapdragon X Elite PC işlemcisinin duyurulmasıyla bu temayı sürdürdü . AMD, ilk Ryzen NPU’su ile Ryzen 7040 PC SoC’yi piyasaya sürdü ve yakın zamanda güncellenmiş 8040’ı piyasaya sürdü. Sonunda Intel , 2023’ü uzun süredir beklenen ve özel bir yapay zeka hızlandırıcıyı içeren ilk ürün olan Core Ultra SoC’nin lansmanıyla kapattı.

Neuralink rakibi Synchron önemli bir hamle yaptı!

0

Elon Musk’un Neuralink’inin ana rakibi olan beyin implantı girişimi Synchron, ticari lansmana hazırlık amacıyla beyin çipinin üretimini artırmaya hazırlanıyor. Neuralink rakibi Synchron, sağlık sektörü için yüksek hassasiyetli bileşenler konusunda uzmanlaşmış Alman üretici olan Acquandas’ın azınlık hissesini satın alarak beyin çipinin seri üretimine başlama hamlesinin sinyalini verdi.

Synchron’un beyin-bilgisayar arayüzü (BCI), hareket engelli kullanıcıların akıllı telefonlar ve bilgisayarlar gibi teknolojileri zihinleriyle çalıştırmasına yardımcı olmak için tasarlanmış. Synchron CEO’su Tom Oxley: “Fonksiyonel endovasküler nöroteknolojiye öncülük ettiğimiz için bu yatırım, beyin-bilgisayar arayüzlerinden başlayarak benzersiz ürün tekliflerimiz için teknolojik inovasyonumuzu ve tedarik zincirimizi güçlendiriyor” dedi. 2012 yılında kurulan Synchron, hareket kabiliyeti kısıtlı hastalar için BCI’yı geliştiriyor. Senkron Anahtarı implantı, hastanın kan damarlarına şah damarı yoluyla implante edilir ve beynin motor korteksinin yüzeyine oturacak şekilde yerleştiriliyor.

Synchron, Temmuz 2021’de insanlar üzerinde yapılan testler için ABD onayını aldı ve ABD merkezli insan deneyi için hasta kayıtları geçtiğimiz Kasım ayında tamamlandı. BCI ciddi felçli altı hastada test edildi. Şirketin basın açıklamasında: “Çalışmanın temel amacı, cihazın nörogirişimsel prosedürler kullanılarak beynin kan damarlarına güvenli bir şekilde yerleştirilip yerleştirilemeyeceğini değerlendirmek. Artık ellerini kullanamayan bu hastalar için çalışma ayrıca BCI’nın, mesajlaşma, e-posta gönderme, çevrimiçi alışveriş ve tele sağlık hizmetleri gibi günlük görevler için dijital cihazları kontrol etmek amacıyla düşüncelerini kullanmalarını nasıl sağlayabileceğini değerlendirmek üzere tasarlandı” ifadeleri kullanıldı.

Acquandas’ın satın alınması şirketin sonraki adımları için iyiye işaret olsa da, ticarileşmeye ulaşmadan önce BCI’nın etkinliğini gösterecek ek denemelere ihtiyaç duyulacak.  Synchron, hem Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates hem de Amazon kurucusu Jeff Bezos’un yatırım firmalarından 75 milyon dolar toplayan 2022 finansman turuyla halihazırda sektörden önemli bir ilgi gördü.  Şirket, ticari lansman için Neuralink ile yarışıyor ve Elon Musk’un girişimi Ocak ayında beyin çipinin bir insana ilk başarılı implantasyonunu duyurdu . Musk, “Telefonunuzun veya bilgisayarınızın ve bunlar aracılığıyla hemen hemen her cihazın kontrol edilmesini yalnızca düşünerek mümkün kılıyor” dedi.

CIA yazılım mühendisi 40 yıl hapis cezası aldı!

Eski CIA yazılım mühendisi, WikiLeaks’e sır verdiği gerekçesiyle 40 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Savcıların ajansın en büyük veri ihlalinden sorumlu olduğunu söylediği Joshua Schulte, aynı zamanda çocuk istismarı görüntüleri bulundurmaktan da suçluydu.

CIA tarihindeki en büyük gizli bilgi hırsızlığını yapmaktan ve çocuk istismarı görüntülerine ilişkin suçlamalardan suçlu bulunan eski bir Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) yazılım mühendisi 40 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Federal savcılar yaptıkları açıklamada, ABD bölge yargıcı Jesse Furman’a verilen 40 yıl hapis cezasının “casusluk, bilgisayar korsanlığı, mahkemeye saygısızlık, FBI’a yalan beyanda bulunmak ve çocuk pornografisi” suçlarından olduğunu söyledi. Hakim, savcıların istediği gibi ömür boyu hapis cezası vermedi.

CIA yazılım mühendisi için karar çıktı

Joshua Schulte, Vault 7 sızıntısı olarak adlandırılan olayda gizli materyalleri ihbar ajansı WikiLeaks’e verdikten sonra Temmuz 2022’de dört casusluk ve bilgisayar korsanlığı ve bir kez de FBI ajanlarına yalan söylemekten suçlu bulundu. Geçtiğimiz Ağustos ayında bir yargıç çoğunlukla mahkumiyeti onadı.

WikiLeaks, Mart 2017’de CIA’in yabancı hükümetleri, aşırılık yanlısı olduğu iddia edilenleri ve diğerlerini elektronik ve bilgisayar ağlarını tehlikeye atarak nasıl gözetlediğiyle ilgili materyalleri yayınlamaya başladı. Savcılar, Schulte’nin eylemlerini “CIA tarihindeki en büyük veri ihlali ve çalınan bilgilerin WikiLeaks’e iletilmesi, ABD tarihindeki en büyük gizli bilgilerin yetkisiz ifşalarından biri” olarak nitelendirdi.  Savcılar ayrıca Schulte’nin çocuklara yönelik cinsel istismara ilişkin binlerce görüntü ve video aldığını ve CIA sızıntı soruşturması sırasında materyali Schulte’nin New York’taki dairesinde, üç katmanlı şifre koruması altında şifrelenmiş bir kapta bulduklarını söyledi.

ABD istihbarat teşkilatları, 2017 yılında WikiLeaks’in telefonlara, iletişim uygulamalarına ve diğer elektronik cihazlara sızmak için kullandığı araçların ayrıntılarını içeren CIA’den şimdiye kadarki en büyük gizli belge sızıntısı olarak tanımladığı şeyi yayınlamasının ardından büyük bir utançla karşılaştı. Sızan binlerce belge esas olarak bilgisayar korsanlığı tekniklerine odaklanıyordu. CIA’nın akıllı televizyonları tehlikeye atacak ve onları doğaçlama gözetleme cihazlarına dönüştürecek bir yol tasarlamak için İngiliz istihbaratıyla nasıl işbirliği yaptığını ortaya çıkardı. WikiLeaks’in Vault 7 olarak adlandırdığı sızıntı , ABD casus teşkilatlarının dijital çağda gizli belgeleri koruyamamasına ilişkin soruları gündeme getirdi.

Telefonu kapatma sıklığı ne kadar olmalı?

0

Birçok kişi cep telefonlarını 7/24 açık bırakıyor. Ancak telefonunuzu sürekli açık bırakmak, arızalanmasına neden olabiliyor. Readers Digest’e göre kullanıcıların haftada en az bir kez telefonlarını bir dakika süreyle kapatması gerekiyor. Batteries Plus , cihazı kapatıp bir dakika dinlenmeye bırakmanın telefona ve bataryaya fayda sağlayacağını belirtiyor.

Telefonu kapatma sıklığı nasıl belirlenmeli?

Telefonunuzu her hafta yeniden başlatmak aynı zamanda bellek sızıntılarının durdurulmasına da yardımcı olacaktır. Batteries Plus’a göre bunlar, bir uygulamanın çalışması için belirli bir miktarda belleğe ihtiyaç duyduğunda ancak uygulama kullanılmadığında belleği boşaltmadığında meydana geliyor.

Telefonunuzu yeniden başlatmak da bağlantı sorunlarına yardımcı olabiliyor. Daha eski akıllı telefonlar bazen verilere ve Wi-Fi’ye bağlanamayabilir ve telefonun yeniden başlatılması onu yeniden bağlanmaya zorlayabiliyor. Telefonunuzu kapatmak, önbelleğe alınmış bu verilerin temizlenmesine ve telefonunuzun daha sorunsuz çalışmasına yardımcı olacak.

Telefonunuzu kapatıp yeniden başlatmanın yanı sıra, telefondaki uygulamaların arka planda çalışmasını da temizlemelisiniz. Bunu yapmamak, telefon çalışırken pil ömrünün önemli ölçüde tükenmesine neden olabiliyor. Bu nedenle, ömrünü uzatmak için telefonunuza haftada bir kez ara vermek hem paradan tasarruf etmenizi hem de telefonunuzun uzun vadede tasarruf etmesini sağlayabiliyor.

Telefonunuzu kapatmak, bellek sızıntılarını ortadan kaldırarak daha sorunsuz çalışmasına yardımcı olabiliyor. Bir uygulamanın çalışması için belirli miktarda belleğe ihtiyaç duyması, ancak artık ihtiyaç duyulmadığında bu belleği boşaltmaması durumunda bellek sızıntısı meydana geliyor. Bu, telefonunuzun performansını yavaşlatır ve pilinizin daha fazla tükenmesine neden olur. Telefonunuzu kapatmak, arka planda çalışan tüm uygulamaları temizleyecek ve pilinizi tüketen her şeyden kurtulacak.

Telefonunuzu kapatmak aynı zamanda ağ bağlantısı sorunlarının çözülmesine de yardımcı olabiliyor. Akıllı telefonlar zaman zaman mobil ağınızla bağlantıyı kaybedebiliyor. Telefonunuzu yeniden başlatmak, telefonunuzu yeniden bağlanmaya zorlayacak ve ağınızla iletişimini yeniden kuracak. Telefonunuzu düzenli olarak yeniden başlatmak, çökmesine neden olabilecek sorunların giderilmesine yardımcı olabiliyor. Bir uygulamayı her kullandığınızda veya çevrimiçi gezindiğinizde, telefonunuzun işletim sistemine kod eklenir veya sistemden kod siliniyor. Bazen bu veriler olması gerektiği gibi kaldırılmaz, bu da telefonunuzun önbelleğinin aşırı yüklenmesine ve çökmesine neden olabiliyor. Telefonunuzu kapatmak, önbelleğe alınmış bu verilerin temizlenmesine ve telefonunuzun daha sorunsuz çalışmasına yardımcı olacak.

Özel yapay zeka sohbet robotu nasıl kullanılıyor?

Bilgisayarınızda yerel yapay zeka dil modelini (LLM) veya sohbet robotunu çalıştırmak, istediğiniz soruları tam bir gizlilik içinde sormanıza olanak tanıyor. Ancak bu LLM’lerin kurulması ve yapılandırılması genellikle zor. Bir çözüm var: GPT4All isimli uygulama.

Özel yapay zeka sohbet robotu için yapabilecekleriniz

Şimdilik GPT4All, kullanım kolaylığı ve esnekliğin en iyi kombinasyonunu temsil ediyor. Daha karmaşık çerçeveler ve uygulamalar kadar kullanışlı değil. Ancak yalnızca birkaç tıklamayla birkaç dakika içinde çalışır duruma getirebilirsiniz. Ayrıca CPU’nuzda veya GPU’nuzda çalışma olanağı da sunuyor. Bu, onu çalıştırmak için mutlaka en yeni ve en iyi donanıma ihtiyacınız olmadığı anlamına geliyor.

Yerel bir geniş dil modeli, bir AI sohbet robotuyla “konuşmanıza” olanak tanıyor. Bunu bir tür gelişmiş arama olarak veya sorunları teşhis etmenize yardımcı olmak için kullanabilirsiniz. İsterseniz sorunlarınızı onunla konuşabilirsiniz. Gerçekten kullanışlı olduğu nokta ise “yükleyebileceğiniz” ve bakmasını isteyebileceğiniz uzun, kapsamlı yasal veya tıbbi belgeleri anlamlandırmanıza yardımcı oluyor. Bir doktorun veya avukatın yerini almaz. Ancak profesyonel tavsiye almanız gerekip gerekmediği konusunda bir sondaj tahtası olabilir.

Daha da önemlisi, bu sizin LLM’niz. Microsoft’un Copilot’unu daha önce kullandıysanız, eksikleri olduğunu fark etmişsinizdir. Konuşmalarınızı sınırlıyor; hassas konularla ilgili soruları yanıtlamayı reddediyor. Daha da önemlisi, ChatGPT, Copilot ve Google Bard gibi yapay zeka sohbet robotlarının çoğu belirli bir düzeyde sorgularınızı inceliyor ve not ediyor.

İnternetten ne indirdiğiniz konusunda her zaman endişe duymalısınız. Yaapy zeka modellerinin büyümesi, birisinin internete kötü amaçlı yazılım göndermesi, buna “yapay zeka” adını vermesi ve ardından arkanıza yaslanıp beklemesi olasılığına kesinlikle izin veriyor. GPT4All, küçük bir geliştirici ekibi olan Nomic AI tarafından yayınlanmakta. Ancak uygulama açık kaynaklı, GitHub’da yayınlanıyor ve insanların kodu kurcalayıp dürtmesi için birkaç aydır yayında. Hiçbir şey tamamen güvenli olmasa da, bu bizim için tavsiye edilebilecek kadar güvenli olduğuna inanmamız için yeterli bir güvence.

GPT4All’ın indirme sayfası, Windows yükleyicisine (veya OSX veya Ubuntu) en üste bir bağlantı koyuyor. Yükleyicinin kendisi, belirli bir dizine atayabileceğiniz gerekli dosyaları indirecek, yalnızca 27 MB kadar küçük bir dosyadı içeriyor. Uygulamanın indirilmesi yalnızca 185 MB kadar bir alan gerektiriyor ve uygulama yalnızca birkaç saniye içinde yükleniyor.