WhatsApp aramaları daha da güvenli hale geliyor!

0

WhatsApp, kullanıcı gizliliği ve güvenliği konusundaki çabalarını sürdürüyor. Şirket, beta programındaki kullanıcılara sunduğu yeni bir gizlilik özelliği ile arama sırasında kullanıcıların IP adreslerini gizlemelerine olanak tanıyor. Bu adım, WhatsApp’ın zaten uçtan uca şifreleme gibi güvenlik önlemleri ile bilinen güvenilirlik çerçevesini daha da genişletmeyi amaçlıyor.

WhatsApp’ın mevcut güvenlik önlemleri, mesajlaşma işlevselliğini kapsamlı bir şekilde koruyor. Ancak, bu yeni özellik aramaların da daha güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini hedefliyor. Kullanıcılar, artık arama sırasında kendi IP adreslerini koruyabilecekler. Bu da, arayan kişinin konumunu tespit etmeyi zorlaştırarak daha fazla gizlilik sağlayacak.

Yeni gizlilik özelliği, “Ayarlar” menüsünün altında bulunan “Gizlilik” bölümünden erişilebilecek. Kullanıcılar, bu seçeneği etkinleştirdiklerinde, WhatsApp’ın kendi sunucuları üzerinden arama verilerini güvenli bir şekilde aktaracağı ve böylece arayan kişinin IP adresini gizleyeceği belirtiliyor. Ancak, WhatsApp bu ek güvenlik önleminin arama kalitesini hafifçe etkileyebileceğine de dikkat çekiyor.

Bu adımın amacı, kullanıcıların fiziksel konumlarını arama verileri aracılığıyla izlemeye yönelik potansiyel girişimlere karşı ek bir koruma sağlamak. Sonuç olarak, WhatsApp kullanıcıları daha güvenli aramalar yapabilecek ve konum bilgilerinin daha etkili bir şekilde korunmasını sağlayabilecekler. Şu an için, IP adresini koruma özelliği geliştirme aşamasında ve beta kullanıcıları tarafından test ediliyor.

WhatsApp’ın bu yeni gizlilik odaklı özelliği, kullanıcıların iletişim deneyimini daha güvenli hale getirme konusundaki kararlılığını bir kez daha gösteriyor. Kullanıcılar gelecekte daha fazla güvenlik ve gizlilik odaklı yeniliklerin de gelmesini bekleyebilirler.

iOS ve Android cihazlar için en iyi not tutma uygulamaları!

0

Geçmişte bunu kağıt kalemle yapıyorken artık çoğunlukla cep telefonları ve tabletler üzerinden yapıyoruz.

Not alma işlevini yerine getirebilmek için çok çeşitli uygulamalar var. Bunlar ücretli ve ücretsiz, kullanım amacı, kullanım şekli gibi parametrelerle çeşitlendirebiliyor. Bu yazıda da çeşitli amaçlar üzerinden ücretli ve ücretsiz en popüler not alma uygulamalarını ele alacağız.

Apple Notlar

Apple’ın varsayılan not alma uygulaması, etiketleme, şifre koruması ve işbirliği gibi özelliklerle son yıllarda şaşırtıcı derecede sağlam hale geldi. Ayrıca, iPad’in kilit ekranında not alabilmek gibi diğer uygulamaların alamadığı özel Apple cihaz ayrıcalıklarına da sahip. Yalnızca Apple cihazlarını kullanıyorsanız, başka bir yere bakmanıza gerek olmayabilir.

  • Fiyat: Ücretsiz, iCloud depolama alanına sayılır
  • Nerede kullanılabiliyor: iOS, MacOS, iCloud.com

Google Keep Notlar

Google’ın not alma uygulamasını gözden kaçırmak kolay, ancak ters kronolojik düzeni etrafındaki en hızlı ve en basit çözümlerden biri. Google Asistan entegrasyonu Nest hoparlörlerle de iyi çalışıyor ve zengin metin biçimlendirmesi yakında geliyor.

  • Fiyat: Ücretsiz
  • Nerede kullanılabiliyor: iOSAndroidweb

Microsoft OneNote

Microsoft Word’ün Diehard hayranları, metin, çizim ve ses kayıtları ile dolu not defterleri oluşturmanıza olanak tanıyan OneNote’un şerit odaklı arayüzünü beğenebilir.

  • Fiyat: Ücretsiz fakat Ink Replay ve Math Researcher gibi bazı özellikler Microsoft 365 gerektiriyor.
  • Nerede kullanılabiliyor:  iOSAndroidWindowsMacweb

Evernote

Bir zamanlar harika bir not alma uygulamasının ne olabileceğine dair poster çocuğu olan Evernote’un en iyi özelliği, çevrimiçi bilgi yakalamak için sayısız yol sunan web kesme makinesi. Bazı uzun süreli kullanıcılar deneyimin kötüleştiğini ve son sahiplik değişikliklerinin geleceği hakkında ek ihtiyatlılığa yol açtığını söylüyor.

  • Fiyat: Yükleme sınırlamaları ve not boyutu ile iki cihaza kadar ücretsiz. Ücretli planlar ayda 15 dolardan başlar.
  • Nerede kullanılabiliyor: iOSAndroidWindowsMacweb

Notion

Bu popüler uygulama, güçlü tablo ve grafik yapma yeteneklerinin yanı sıra birbirine bağlı sayfaların dallanma yollarıyla notlarınızı bir web sitesi gibi yapılandırmanıza olanak tanıyor.

  • Fiyat: Bireyler için ücretsiz, küçük gruplar için aylık 10$ ve dosya yükleme sınırı yok. AI özellikleri ekstra ayda 10$.
  • Nerede kullanılabiliyor: iOSAndroidMacWindowsweb


Obsidian

Bu uygulama, Notion’a benzer derinlemesine, birbirine bağlı notlar sunuyor, ancak Cloud-first olmak yerine, Obsidian notları bilgisayarınızdaki bir klasörde depolar ve onları senkronize etmekten sizi sorumlu tutuyor. Sonuç, hızlı, çevrimdışı güler yüzlü bir not alma uygulaması ve öğrenme eğrisi çoğundan daha dik kalsa da, kullanıcı tarafından oluşturulan eklentiler aracılığıyla sonsuz derecede genişletilebilir bir uygulama.

  • Fiyat: Bireysel veya ticari olmayan kullanım için ücretsiz. Obsidian’ın resmi senkronizasyon hizmeti ayda 10 dolara mal oluyor.
  • Nerede kullanılabiliyor: iOS, Android, Windows, Mac, Linux

Devonthink

Veri içe aktarmaya vurgu yapan ağır hizmet tipi bir not alma uygulaması olan Devonthink, dahili notları ve harici belgeleri arayabiliyor, sıralayabiliyoe bir veritabanında birleştiriyor. Pro sürümü tarayıcınızla bile entegre olabilir ve e-postanızı arşivleyebilir. Bu, en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olmak için kendi e-kitabıyla birlikte gelen türden bir uygulama.

  • Fiyat: Standart için 99$, Pro için 199$ (tek seferlik satın alma), artı iOS için 50$.
  • Mevcut: Mac ve iOS

NotePlan: Daha güzel bir Obsidian gibi, NotePlan notlarınızı yerel Markdown dosyaları olarak saklar ve aralarında bağlantılar oluşturmanıza olanak tanır. Ayrıca eklentileri ve temaları var ve iCloud aracılığıyla senkronize ediliyor.

  • Fiyat: 14 günlük deneme süresiyle aylık 10$.
  • Nerede kullanılabiliyor: iOS ve Mac

Bear Notes

Güzel tasarımıyla sevilen Bear Notes, kullanıcıların benzer not setlerini yüzeye çıkmalarına yardımcı olan ayrıntılı bir etiketleme sistemi için geleneksel klasörleri de takas ediyor. Bir dizi arama seçeneği, Markdown sözdizimi desteği ve basit dışa aktarmalar, onu Apple’ın varsayılan not defterinden biraz daha çalışkan yapıyor.

  • Fiyat: Ücretsiz indirilebilir, iCloud yedeklemeleri ve ekstra özellikler için aylık 3$.
  • Nerede kullanılabiliyor: iOS ve Mac

Taslaklar

Bu saygıdeğer bağımsız uygulama, fikirleri olabildiğince çabuk kaydetmekle ilgili. Her açtığınızda yeni bir not oluşturuyor ve kenar çubuğu, panonuza kopyalamaktan Dropbox veya Google Dokümanlar gibi diğer hizmetlerde tasarruf etmeye kadar sayısız dışa aktarma seçeneği sunuyor. Tek not alma uygulamanız olmasa bile, kullanışlı bir tamamlayıcı olabilir.

  • Fiyat: Ücretsiz fakat ekstra özellikler için aylık 2 dolarlık abonelik gerektiriyor.
  • Nerede kullanılabiliyor: iOS ve Mac

Not

Bu uygulamada vurgu, yazarken kayıt yapmanızı sağlayan ve her satırın yanına bir zaman damgası yerleştiren sese doğrudan yapılıyor. Bu, o anda ne söylendiğini duymak için zamana dokunabileceğiniz anlamına geliyor.

  • Fiyat: Ücretsiz fakat ekstra özellikler için aylık 5 dolarlık abonelik gerektiriyor.
  • Nerede kullanılabiliyoriOS ve Mac

Roam Research

Olağandışı ancak bazı çevrelerde sevilen Roam’daki her satır, not defterinizdeki diğer herhangi bir satıra geri dönebilen bir madde işareti. Daha sonra yaptığınız tüm bağlantıları gösteren bir grafik görünümünde her şeyi görebilirsiniz.

SimpleNote

WordPress’in yapımcılarından SimpleNote, tüm cihazlarınızda senkronize edilen düz metin notlarının ters kronolojik bir listesini sunuyor. Çevrede etiketler, kontrol listeleri ve klavye kısayolları gibi birkaç ekstra özellik bulacaksınız, ancak bu gerçekten tamamen minimalizmle ilgili.

Tüm bunlar birer uygulama seçeneği, bunlara alternatif olarak; not defteri olarak oluşturduğunuz boş bir mail adresine notlarınızı mail olarak da atabilirsiniz.

SpaceX Starship roketini ikinci test uçuşuna hazırlıyor

0

SpaceX, dünyanın en güçlü roketlerinden biri olarak kabul edilen Starship’in ikinci test uçuşuna yaklaşırken, önemli aşamalar kaydediyor. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen motor ateşlemesi testinde, 33 motorlu Starship roketinin güçlendirici aşaması olan Super Heavy’in yalnızca iki motorunun çalışmadığı belirlendi. Bu gelişme, SpaceX’in Starship roketinin test aşamalarını artırarak başarılı sonuçlara yaklaştığının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Starship roketi, sadece SpaceX için değil, aynı zamanda insanlık için büyük öneme sahip bir proje olarak dikkat çekiyor. Hem NASA’nın Ay’a iniş görevlerini desteklemesi hem de SpaceX’in Starlink takımyıldızı projesine katkı sağlaması bekleniyor. Ayrıca, başarılı bir yörünge test uçuşunun gerçekleşmesi, Ay ve Mars görevleri için yeni bir çağın başlangıcını işaret edebilir.

Starship roketi, 120 metre uzunluğa ulaşıyor ve 33 adet Raptor motorla donatılmış durumda. İlk testlerde elde edilen veriler, roketin büyük gücünü ve potansiyelini ortaya koyuyor. Nisan ayında gerçekleştirilen bir test uçuşunda roket, kısmi bir başarı elde ederek havalanmayı başarmıştı. Ancak roketin iniş platformunda oluşturduğu krater ve çevredeki yerleşim yerlerine bıraktığı etkiler, daha fazla çalışma gerektiğini gösterdi.

SpaceX, bu zorlu test sürecini aşmak için yeni platformlar ve su tahliye sistemleri geliştirdi. Bu sistemler, yapılan testlerde beklenildiği gibi çalışarak Starship’in gelecekteki başarı şansını artırıyor.

Ancak roketin ikinci test uçuşunun tam olarak ne zaman gerçekleşeceği henüz netlik kazanmış değil. SpaceX, hem teknik sorunları çözme hem de ABD Federal Havacılık İdaresi’nden (FAA) uçuş izni alma aşamalarını tamamlamak zorunda. Bu nedenle, ikinci test uçuşunun kesin tarihi belirsizliğini koruyor. Elon Musk, fırlatmayı eylül ayında gerçekleştirmeyi hedefliyordu, ancak tarih konusunda net bir açıklama yapılmış değil. Bu süreç, SpaceX’in Starship projesinin gelecekteki başarısını şekillendirecek önemli bir adım olarak gözleniyor.

Samsung Galaxy Z Fold 6 tasarımı internete sızdırıldı

0

Teknoloji devi Samsung’un katlanabilir telefon serisi, beklenen yeni modeli Galaxy Z Fold 6 ile gündemde. Son haberlere göre, şirketin tasarım prototipleri internete sızmaya başladı ve bu yeni nesil telefonun görselleri meraklılarının dikkatini çekmeye başladı. İddialara göre Samsung, bu sefer daha radikal tasarım değişiklikleriyle karşımıza çıkacak.

Galaxy Z Fold 5 ve Galaxy Z Flip 5 modellerinin büyük ilgi görmesinin ardından, Samsung’un katlanabilir telefon ailesi için yeni bir sayfa açmaya hazırlandığı belirtiliyor. Sızdırılan prototipler, şirketin ne tür yenilikler sunacağına dair ipuçları veriyor.

Birçok kaynağa göre, Samsung’un Galaxy S24 Ultra ve Galaxy Z Fold 6 modellerinde benzer bir tasarım dili kullanacağı belirtiliyor. Prototiplerdeki görseller, özellikle orta çerçeve, alt kısım ve kavisli bölümlerin Galaxy S24 Ultra modeline benzerlikler taşıdığını gösteriyor. Galaxy Z Fold 6’nın dış ekranının da Galaxy S24 Ultra ile benzerlikler göstereceği iddia ediliyor. Bu da, Samsung’un önceki modellere kıyasla önemli tasarım değişiklikleri yapacağı anlamına geliyor.

Yeni modelin özelliklerine gelirken, Samsung’un katlanabilir telefon serisini daha da geliştirmeye odaklandığı görülüyor. Galaxy Z Fold 6’nın daha gelişmiş AMOLED ekran, 2500 nit parlaklık ve güçlü bir işlemci olan Snapdragon 8 Gen 3 yonga seti gibi özelliklerle geleceği söyleniyor.

Sonuç olarak, Samsung’un Galaxy Z Fold 6 modeliyle katlanabilir telefon deneyimini daha da ileri taşımayı amaçladığına dair sızıntılar ve iddialar gün yüzüne çıkıyor. Ancak resmi açıklamalar gelmeden, bu bilgilerin kesin doğruluğunu teyit etmek mümkün değil. Teknoloji tutkunları, gelecekteki lansmanlarda nelerin açıklanacağını merakla beklemeye devam edecek.

Beklenen an geldi: iPhone 15 tanıtım tarihi belli oldu! 

0

Apple’ın bu yılki yıllık sonbahar etkinliğini, yeni amiral gemisi iPhone 15 serisini 12 Eylül Salı günü Türkiye saati ile 20:00’da düzenleyeceğini duyurdu. Nihayet açıklanan etkinlikte ne bekliyoruz?

iPhone 15 tanıtım tarihi belli oldu!

Apple Watch Serisi 9

Apple’ın bu yıl, mevcut Series 8’in yinelenen bir güncellemesi olan Apple Watch Series 9’u piyasaya sürmesi bekleniyor. Yenilemenin, cihazın S serisi çipindeki çekirdekleri güncellemeye odaklanarak kayda değer bir performans artışı sağlaması bekleniyor, ancak cihazın Apple Watch Series 8 ile etkili bir şekilde aynı olması muhtemel.

iPhone 15 tanıtım tarihi belli oldu!

Bloomberg’den Mark Gurman’a göre S9 çipi iPhone 13, iPhone 14 ve diğer cihazlarda kullanılan A15 Bionic çipini temel alacak. Yeni çip, önemli ölçüde iyileştirilmiş performans ve verimlilik sağlayabilir, uygulama başlatma hızlarını artırabilir ve potansiyel olarak pil ömrünü uzatabilir. Apple’ın “Apple Watch Series 9” için yeni bir pembe renk seçeneği sunmayı planlanıyor.

Apple Watch Ultra2

Apple Watch Ultra’nın yenilenmiş bir versiyonu bu sonbaharda çıkacak ve yeni 3D baskılı bileşenlerle birlikte Apple Watch Series 9’a gelen S9 işlemci yükseltmesinin aynısını alması bekleniyor. Apple Watch Ultra’nın ikinci nesil versiyonu potansiyel olarak birinci nesil modelden daha hafif olabilir. 

iPhone 15 tanıtım tarihi belli oldu!

Weibo kullanıcısı Setsuna Digital’den gelen bir söylenti, yeni Apple Watch Ultra’nın ağırlığının azaltılacağını iddia ediyor; bu, Apple’ın kullandığı söylenen 3D baskılı parçalar nedeniyle mümkün gözüküyor.

iPhone 15 tanıtım tarihi belli oldu!

İkinci nesil Apple Watch Ultra, potansiyel olarak siyah titanyum tonu gibi daha koyu yeni bir renk seçeneğiyle de gelebilir.

Yeni iPhone Kılıfları ve Apple Watch Kordonları

iPhone 15 tanıtım tarihi belli oldu!

Eylül ayındaki Apple etkinliklerinde olduğu gibi, yeni iPhone kılıflarının ve Apple Watch kordonlarının çeşitli yeni renklerde piyasaya sürülmesi bekleniyor. Yeni kılıflar ve kordonlar bazen etkinlik sona erdikten birkaç dakika sonra Apple’ın çevrimiçi mağazasından sipariş edilebiliyor.

Apple Watch Dokuma Mıknatıslı Kayış Mock Özelliği

Bir söylentiye göre Apple, Apple Watch Series 9 için dokuma kumaş malzemeden yapılacak ve mevcut Modern Buckle bandına benzer manyetik tokalı yeni bir bant çıkarmayı planlıyor. Bu arada birçok kaynak, Apple’ın 2013’ten bu yana yıllık iPhone sürümlerinde yaptığı gibi bu yıl da deri iPhone 15 kılıfları sunmayacağını iddia etti . Bunun yerine şirketin daha çevre dostu malzemeler kullanan deri benzeri kılıflar sunacağı öne sürüldü.

USB-C AirPods Pro Kılıfı

Bloomberg’den Mark Gurman ve Apple analisti Ming-Chi Kuo’ya göre Apple, iPhone 15’in piyasaya sürülmesiyle birlikte muhtemelen AirPods Pro için bir USB-C şarj kutusu da piyasaya sürecek.

iPhone 15 tanıtım tarihi belli oldu!

Bu beklenti, bu yıl iPhone 15 serisinde gerçekleşmesi beklenen Lightning’den USB-C’ye geçişle aynı doğrultuda.

iPhone 15 Renk Eşleşen USB-C Kabloları

iPhone 15 tanıtım tarihi belli oldu

Bu yıl Apple’ın iPhone 15 modellerini kutuda düz beyaz kablo yerine aynı renk örgülü USB-C’den USB-C’ye kabloyla göndermesi bekleniyor. Söylentiler, her kablonun iPhone 15 modelinin rengiyle eşleşecek renkte bulunacağını öne sürüyor.

Söylentilere göre 1 metre yerine 1,5 metre ölçülecek. Örgülü tasarımıyla daha dayanıklı olması da bekleniyor. Söylentiler doğruysa, Apple’ın yeni akıllı telefon serisinin renkleriyle eşleşecek aksesuar olarak ek renk uyumlu USB-C kabloları satmasını bekliyoruz.

iPhone 15 Pro Thunderbolt Kablo Aksesuarı

Apple analisti Ming-Chi Kuo’ya göre iPhone 15 Pro modelleri “en azından” USB 3.2 veya Thunderbolt 3’ü destekleyecek. Ancak sızdırılan USB4 kablosu Thunderbolt 4 protokolünü temel alarak 40 Gbps’ye eşdeğer hızlar sunmasına olanak tanıyor veya önceki USB 3.2 Gen 2 standardının iki katı hıza sahip.

Apple Ürünleri için Yeni Yazılım

iPhone için iOS 17, iPad için iPadOS 17, Apple Watch için watchOS 10 ve Apple TV için tvOS 17’nin birkaç ay süren beta testlerinin ardından Eylül ayında piyasaya sürülmesi bekleniyor ve Apple muhtemelen bu yazılımlar için çıkış tarihlerini açıklayacak güncellemeler. Bazen güncellemeler etkinlikten birkaç gün sonra yayınlanır.

iPhone 15 kutusu da sızdı!

0

Apple‘ın yaklaşmakta olan iPhone 15 serisi lansmanına sadece iki hafta kala, yeni bir konsept görsel internet kullanıcılarının dikkatini çekti. Sosyal medya platformu Twitter üzerinde @chandlerbongzz tarafından paylaşılan görsel, iddia edilen iPhone 15 Pro veya iPhone 15 Pro Max’in ambalajını tasvir ediyor.

Görselde, cihazın öne bakan bir görüntüsünün yer aldığı ve tanıdık beyaz bir kutunun siyah ekran üzerinde belirgin bir “S” eğrisi taşıdığı görülüyor. Bu görsel, Weibo kaynakları tarafından paylaşılan ve daha önce bazı sızıntılara isabetli bilgiler sağlayan kişiler tarafından açıklanan sözde kutunun elle çizilmiş bir taslağına dayanıyor.

Ancak, görselin doğruluğu konusunda hala belirsizlik bulunuyor. Apple, geçmiş yıllarda iPhone Pro serisinin ambalajında üst kısımdaki grafikleri her yıl değiştirerek bazen cihazın ön yüzünü, bazen ise arka yüzünü sergilemişti. Eğer bu konsept görsel doğru ise, Apple yaklaşık on yıl süren bu geleneği değiştirmiş olacak.

Apple’ın iPhone 15 ve iPhone 15 Pro modellerinin ambalajı hakkında daha fazla bilgiyi 12 Eylül tarihinde düzenleyeceği etkinlikte öğrenmeyi bekliyoruz. Eğer bu görsel gerçekçi ise, yeni serinin öne çıkan özellikleri ambalaj tasarımıyla da bir adım öne çıkabilir. Ön siparişlerin muhtemelen 15 Eylül tarihinde başlayacağı ve lansmanın 22 Eylül tarihinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor.

Tüm bu spekülasyonlar ve tahminler, iPhone hayranlarının merakla beklediği lansman tarihine kadar devam edecek gibi görünüyor.

Kia ve Hyundai artan hırsızlık vakalarına karşı yeterli önlemi almamakla suçlanıyor!

Yılın başından beri Seattle, Baltimore, Cleveland, New York, Chicago, St. Louis ve Columbus şehirlerinden Kia ve Hyundai’ye ABD’de hırsızlığı önlemede önemli etkisi olan motorlu immobilizer teknolojisi olmayan arabalar satarak ihmalkar davrandıkları yönünde davalar açılıyor.

Sektörün geri kalanı immobilizerları benimsedikçe, Kia ve Hyundai, diğer üreticilerin yüzde 96’lık uygulama oranına kıyasla, 2015’te de dahil olmak üzere bu teknolojiyi arabalarının sadece yüzde 26’sında uyguladı.

İmmobilizerler olmadan, arabaların çalınması çok kolay ve sadece bir USB kablosu gerektiriyor. Viral bir Youtube ve Tiktok trendi, insanlara arabaları nasıl çalacaklarını öğretti. 2015 ve 2020 yılları arasında immobilizer olmadan üretilen Kia ve Hyundai otomobilleri, özellikle Accent, Rio ve Sportage gibi alt uç modeller özellikle savunmasız. Düzinelerce sigorta şirketi tarafından Kia ve Hyundai’ye karşı açılan bir dava, immobilizer eksikliğinin federal düzenlemeleri ihlal ettiğini iddia ediyor.

Ülkenin dört bir yanındaki şehirlerdeki Kia ve Hyundai hırsızlıklarındaki artış şaşırtıcıydı ve azalma belirtisi göstermiyor. Geçen hafta açılan bir davada Chicago Şehri, 2022’de şehirde 8.800’den fazla Kia ve Hyundai aracının çalındığını ve Kia ve Hyundai’nin şehrin araçlarının sadece yüzde yedisini oluşturmasına rağmen Chicago’daki tüm araba hırsızlıklarının yüzde 41’ini oluşturduğunu söyledi. Davayı duyuran bir basın açıklamasında şehir, 2023’te daha da kötüye gittiğini ve Kia ve Hyundai’nin bu yıl şehirdeki tüm çalıntı arabaların yarısından fazlasını yaptığını söyledi.

Chicago pek yalnız değil. Seattle’da, Temmuz 2022de Hyundai ve Kia hırsızlıkları bir önceki yıla göre yüzde 620 arttı. Baltimore’da Hyundai ve Kia hırsızlıkları 2021’den 2022’ye kadar ikiye katlandı ve şehrin davası, 2023’teki hırsızlıkların tekrar ikiye katlanmasını beklediğini, çünkü 2023 Mayıs ayına kadar 2022’nin tamamından daha fazla Hyundai ve Kia çalındığını söyledi. Cleveland’da, yalnızca Aralık 2022’de 475 Hyundai ve Kias hırsızlığı ve Ocak 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 622 artış vardı. Ve New York City’de, 2023’ün ilk dört ayında, 2022’nin aynı dönemine göre yüzde 660’lık bir artışla 977 Hyundai ve Kia çalındı.

Ancak bu şehirlerin hiçbiri, büyük ölçüde “Kia Boyz” veya “Kia Boys” sosyal medya trendinin merkez üssü olarak kabul edilen Milwaukee’de olanlarla eşleşemez. Haziran 2021’e kadar, şehirlerin her bir davasında kullanılan aynı metne göre, Hyundai ve Kias hırsızlığı bir önceki yıla göre yüzde 2.500 artarak gerçek bir suç çılgınlığı haline geldi. Her gün ortalama 16 Kia ve Hyundai çalınıyordu.

Kia sözcüsü James Bell, Motherboard’a yaptığı açıklamada, şehirler tarafından şirkete karşı açılan davaların “liyakatsiz” olduğunu ve Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi’nin herhangi bir düzenlemeyi veya güvenlik standardını ihlal etmediğini belirlediğini söyledi.

Haziran ayında, NHTSA’nın icra müdür yardımcısı vekili Cem Hatipoğluarabaların geri çağrılmasını isteyen 18 eyalet başsavcısına şöyle yanıt verdi: “Şu anda NHTSA, bu sorunun bir güvenlik kusuru veya geri çağırma gerektiren bir uyumsuzluk oluşturduğunu belirlemedi.” Bir NHTSA sözcüsü Motherboard’a verdiği demeçte, ajansın konu hakkında şirketler ile görüştüğünü, ancak Kia’nın yorumuna katıldığını söylemeyeceğini söyledi.

Hyundai sözcüsü Ira Gabriel benzer şekilde tüm araçlarının “federal hırsızlık önleme gereklilikleriyle tamamen uyumlu” olduğunu söyledi. Araç sahipleri, yerel polis departmanlarından veya özel web sitelerinden direksiyon simidi kilitleri alabilirler. Her iki şirket de, bir bayiyi ziyaret etmeyi gerektiren hırsızlık tehdidini ortadan kaldırdığını söyledikleri ücretsiz bir yazılım yaması sunuyor. Kia’dan Bell, şirketin 190.000’den fazla tekerlekli kilit dağıttığını ve toplam üç milyon araçtan 650.000 aracın yazılım güncellemesini aldığını söylüyor.

Her iki şirket de artık tüm yeni arabalarına immobilizer ekliyor.

Google şimdi de harita verilerini satmayı planlıyor!

Görüntülenen örnek müşterilerin listesine göre yeni teklifler arasında, SunRun gibi güneş enerjisi kurulumcuları tarafından kullanılabilecek bir Solar API ve Tesla Aurora gibi enerji ve güneş tasarım şirketleri yer alacak.

Solar API’den gelen verilerin bir kısmı, başlangıçta 2015 yılında piyasaya sürülen bir güneş tasarruf hesaplayıcısı olan Project Sunroof adlı tüketici odaklı bir pilot uygulamadan gelecek. Program, kullanıcıların adreslerini girmelerine ve elektrik faturası tasarrufları ve ihtiyaç duyacakları güneş enerjisi tesisatının boyutu gibi tahmini güneş enerjisi maliyetlerini almalarına olanak tanıyor. Ayrıca, Google Haritalar verilerine dayalı olarak binaların ve yakındaki ağaçların çatılarının 3 boyutlu modellemesini sunuyor.

Bir belgede, Google’ın bireysel bina verilerine ve ayrıca belirli bir şehir veya ilçedeki tüm binalar için toplu verilere API erişimi satmayı planladığı belirtiliyor. Şirket, belgelere göre, 2017’de Sunroof Projesi için bahsettiği 60 milyon binadan önemli ölçüde daha fazla 350 milyondan fazla bina için veriye sahip olduğunu söylüyor.

Google'a 5 Milyar Dolarlık Tüketici Gizliliği Davası

Bir dahili belge, şirketin güneş enerjisi API’lerinin lansmandan sonraki ilk yılda 90 ila 100 milyon dolar arasında gelir elde edeceğini tahmin ediyor. Belge durumu, Google Cloud ürünleriyle bağlantı kurma potansiyeli de var.

Planlanan lansmanın bir parçası olarak şirket, müşterilerin belirli konumlar için kirleticiler ve sağlık tabanlı öneriler gibi hava kalitesi verilerini talep etmelerini sağlayacak bir Hava Kalitesi API’si de duyurmayı planlıyor. Ayrıca verilerin dijital ısı haritalarını ve saatlik hava kalitesi bilgilerinin yanı sıra 30 güne kadar hava kalitesi geçmişini de içerecek.

Bu hamle, şirketin daha geniş bir ekonomik yavaşlamanın ortasında gelir elde etme baskısı ile karşı karşıya olduğu harita ürünlerinden para kazanmaya çalıştığı sırada geldi. Şirket daha verimli olmaya odaklanırken, Solar API ile yararlanmayı umduğu bir pazar olan üretken AI ve sürdürülebilirlik gibi daha yeni teknolojilere de yatırım yapıyor.

Şirket şu anda navigasyon için haritalama API’sini Uber gibi şirketlere lisanslıyor2019’da üç yıl içinde Google’a 58 milyon dolar ödediğini söyledi. Maps API geliri, şirketin ilk çeyrekte karlı hale gelen ancak pazar liderleri Amazon ve Microsoft ile rekabet etmeye çalışmak için kayalık bir yol olan şirketin bulut segmentine gidiyor.

Morgan Stanley analisti Brian Nowak 2021’de verdiği demeçte, Google’ın Haritalar işinin ne kadar kazandığını ortaya çıkarmadığını, ancak tarihsel olarak Google’ın en az para kazandırılan ürünlerinden biri olduğunu söyledi. O sırada Morgan Stanley, yeni seyahat ürünleri ve tanıtılan pinler reklam gelirini artırmaya başladığından, Google Haritalar’ın bu yıla kadar 11,1 milyar dolar kazanacağını tahmin etmişti.

Yeni bir podcast platformu: Poddy!

Sosyal podcast uygulaması Poddy’nin kurucu ortağı Cüneyt Göktürk ile uygulamanın sunduğu olanakları ve hedeflerini konuşurken, Türkiye’deki girişimler için yatırım sürecini ve yatırımcıların bakış açısını da mercek altına aldık.

Cüneyt Göktürk, Poddy’nin bir yıl süren araştırma ve test çalışmaları sonucu piyasaya sürüldüğünü ve şimdi Amerika pazarına odaklandıklarını söylüyor. Amerika pazarına giriş yapmayı planlayan Poddy, melek yatırımcılar ve yatırım şirketlerinin desteğiyle hızlı bir büyüme öngörüyor.

Poddy’nin hikayesi

Poddy

Poddy, podcast dinleyicilerine seslerini duyurabilme ve podcast içeriği üretenlerin dinleyicileriyle etkileşime geçebilmesini sağlama fikri ile iki Türk girişimci Cüneyt Göktürk (CEO, Founder) ve Erman Darıcı (CMO, Co-Founder) tarafından Londra merkezli olarak Ağustos 2022’de hayata geçirildi.

Poddy’nin içindeki Radyo Podyy kanalında, ünlü şarkıcılar, popülerleşen şarkılarının hikayelerini paylaşıyor. Ünlü isimler arasında Simge, Gülben Ergen, Gökhan Türkmen, Sinan Akçıl, Aydilge, Ece Seçkin, Emre Aydın, Deeperise ve Furkan Başıaçık, Güliz Ayla, Bora Duran, Seçil Gür, Mert Yenihayat, Zen G, Ahmet Çaplı, Alize, Aybüke Albere, Bora Gencer, Damla Durakçay, Ebrar Mashar, Erkin Arslan, GLS, Gökhan Kunt, Sevtap Ünal, Seçkin Türk, Pınar Soykan, Ozan Ünlü, Murat Güneş, Hande Plak, Billur Koyuncu, Melis Uzunarslan, Merve Akıncı, Pote, Ceren Gündoğdu  gibi sanatçılar yer alıyor. Deniz Dülgeroğlu, İbrahim Selim, Oya Doğan, Yasemin Şefik gibi isimler hem podcast yayınlıyor hem de içerik paylaşımı yapıyor.

Poddy uygulamasını iOS ve Android telefonlar için buradan yükleyip deneyebilirsiniz.

MediaMarkt’tan geri dönüşüm hamlesi

0

Yeni bir akıllı telefon, eğlence ve teknolojik yenilikleri getirirken, cihazın kullanım ömrünün sonunda çevre dostu bir şekilde nasıl elden çıkarılacağı da büyük önem taşıyor. Genellikle, kullanılmış akıllı telefonlar işlevselliğini korumaya devam ediyor ve diğer kullanıcılar için yenilenerek ikinci bir hayat kazanabiliyor. Elektronik atık sorunu çevre üzerinde olumsuz etkilere yol açarken, aynı zamanda gereksiz bir yük de oluşturuyor. MediaMarkt, elektronik cihazları geri alarak onlara ikinci bir hayat kazandırıyor. 

11 ayda yaklaşık 44.800 cihaz, tüketicilerden alınarak Yenileme Merkezleri’ne gönderildi ve yenilenen cihazlar sıfır ürünlere göre daha uygun fiyatlarla tekrardan müşterilerin kullanımına sunuldu.

2022 yılında yenileme merkezleri iş ortaklarıyla birlikte yenilenmiş cihaz hizmetini başlatan MediaMarkt, artık kullanılmayan cep telefonu, akıllı saat ve dizüstü bilgisayar gibi ürünlerin, mağazalara fiziksel ya da kargo yoluyla teslim edilmesine olanak sağlıyor. Kullanıcıların elden çıkarmak istedikleri akıllı telefon, dizüstü bilgisayar ve akıllı saat gibi ürünlerin, satın alma değerleri, modeline, ürünün çalışıp çalışmamasına, ekran ve kasasının durumuna bağlı olarak değerlendiriliyor. Kullanıcıların, inceleme sonucu yapılan teklifi kabul etmeleri halinde, kullanıcılara bir sonraki alışverişlerinde kullanılmak üzere MediaMarkt mağazalarında geçerli olacak hediye kartı veriliyor ya da Eskiyi Getir Yeniyi Götür kampanyası kapsamında tüketiciler getirdikleri eski cihaz bedeline ilave, kampanyalı yeni cihaz alımlarında yenileme desteklerinden faydalanabiliyor. MediaMarkt’ın bu projesi kapsamında 2022/23 mali yılının ilk on bir ayında, akıllı telefonlar, tabletler, akıllı saatler, dizüstü bilgisayarlar gibi yaklaşık 44.800 kullanılmış cihaz, cazip teklifler ile tüketicilerden alınarak Yenileme Merkezleri’ne gönderildi ve yenilenen cihazlar tekrardan müşterilerin kullanımına sunuldu. 

Eski cihazdaki verilere ne oluyor?

MediaMarkt, kullanıcıların akıllı telefonlarını değerlendirerek çevreye destek oluyor. Fonksiyonel cihazlar yenileniyor ve sonrasında sertifikalandırılmış yenilenmiş cihazlar olarak yeni sahiplerini bekliyor. Şayet bir cihaz artık çalışmıyor ve tamir edilemiyorsa, kullanılabilecek parçalar çıkartılıp tekrar kullanılıyor. Kalan parçalar ise geri dönüşüm sürecine tabi tutuluyor. Böylelikle kullanıcılar, çekmecelerinde artık kullanmadıkları cihazları tekrar sisteme kazandırabiliyor. İade edilen cihazlar ise görünüm ve teknik durum açısından kontrol ediliyor ve özel yazılım kullanılarak profesyonel bir veri silme işlemi gerçekleştiriliyor. 

Yine bir otonom araç kazası!

ABD’nin Orlando şehrinde hizmete giren yeni otonom shuttle aracı, göreve başladıktan iki gün sonra kaza yaptı.

Otonom Navigasyonla Mekik (SWAN) pilot projesi, Beep ve Central Florida Bölgesel Ulaşım Otoritesi (LYNX) ile işbirliği içinde Ağustos ayının ilk haftalarında başladı. Ancak mekik, şehrin şehir merkezinde tam boyutlu bir otobüsle çarpıştıktan sonra istenmeyen manşetlere maruz kaldı. Operatörler için durumu daha da kötüleştiren ise olayın tamamının bir yolcu tarafından şu anda internette yayılan bir videoya kaydedilmesi.

@samorlando220

Tried out the new SWAN Shuttle auntonmous shuttle in Downtown Orlando today. We crashed. #Beep

♬ original sound – Sam Gallaher

Otonom Shuttle’dan beklenmedik kaza

TikTok kullanıcısı Sam Gallaher (samorlando220) deneyimini kısa ve öz bir şekilde özetledi: “Bugün Orlando Şehir Merkezinde yeni SWAN Shuttle auntonmous mekiği denedim. Kaza yaptık” dedi.

Daha büyük olan otobüs şehrin LYMMO’sundan gelen Orange Line aracıydı. Sistem aynı zamanda LYNX tarafından işletiliyor. TikTok’ta paylaşılan video görüntülerinden otonom mekiğin hareket ettiği ancak LYMMO otobüsünü tespit edemediği ve bunun sonucunda çarpışmanın meydana geldiği anlaşılıyor.

Kimse yaralanmadı ancak Orlando Polis Departmanından yapılan açıklama olayı doğruladı. Açıklamada: “22 Ağustos 2023 Salı günü saat 13:05 civarında, Livingston Caddesi yakınlarındaki Terry Bulvarı’nda, bir LYMMO otobüsü ile SWAN Shuttle arasında, her iki araçta da küçük kozmetik hasara yol açan bir olay meydana geldi” ifadelerine yer verildi.

LYMMO otobüsleri, SWAN projesinin bir parçası olarak gerektiği kadar doldurulmak üzere beklemede olduğundan, görünüşe göre yolculara yönelik hizmetler üzerinde herhangi bir etki yaşanmadı. Günün ilerleyen saatlerinde normal seferler yeniden başladı.

SWAN servisi, LYNX Merkez İstasyonu ve SunRail’i UCF/Valencia Şehir Merkezi, Luminary Green Park, Electronic Arts (EA) ve Parramore ve Creative Village’a bağlayan 1.6 kilometrelik bir rota işletiyor. Araçlar, Beep’in Nona Gölü’ndeki ulusal komuta merkezinde insanlar tarafından izleniyor. Pilot proje lansman sırasında Beep tarafından “paylaşılan, elektrikli ve otonom araçların erişilebilirliği nasıl artırabileceği ve sakinlerin yaşam kalitesini nasıl iyileştirebileceği konusunda şehrin ulaşım stratejisine rehberlik edecek” denildi. Hizmetin açılışı, Cumberland, Atlanta da dahil olmak üzere son aylarda başlatılan benzer Beep pilot uygulamalarının ardından gerçekleşti.

Siber suçlular yüksek maaş vaadiyle iş arayanları hedef alıyor!

ALEV AKKOYUNLU / Laykon Bilişim Operasyon Direktörü

Kuruluşlar, işletmeler ve bireyler her gün siber saldırıların kurbanı oluyor. Tehdit aktörlerinin verilerimizi tehlikeye atmasını engelleyemesek de veri ihlallerinin potansiyel etkisini azaltmak için proaktif önlemler alabiliriz.

Uzaktan çalışma ve bu alanda kullanılan teknolojilerin yaygınlaşması ile “Job Scam – Hiring Scam”, siber saldırganlar için çok daha kolay ve kazançlı bir gelir kapısı haline geldi. Aslında bu siber dolandırıcılık yöntemi uzun zamandır var olmasına rağmen, taktikler ve formlar her geçen gün değişerek karşımıza çıkmaya devam ediyor. Özellikle yüksek maaş ve uzaktan çalışma vaadiyle iş arayanları hedef alan sahte ilanlar oldukça popüler hale geldi. Sosyal medya uygulamalarını da bu alanda kullanan siber saldırganlar, şirketlerin kurumsal internet adreslerini bire bir taklit ederek iş ilanları yayınlamaya başladı.

Hedef alınan internet kullanıcıları kişisel bilgilerin çalınması, çalıştıkları şirket ağlarına sızılması ve hatta maddi kayıplar gibi çok farklı kötü senaryolarla karşı karşıya kalmaya başladı.

Popüler e-ticaret firmalarını taklit eden saldırganlar, insan kaynaklarından gönderilmiş gibi sahte SMS’ler gönderiyor. SMS içeriğinde, evden yarı zamanlı çalışarak günlük belirli bir miktarda para kazanmak isteyen kişilerin iletişime geçmesi için sahte bir bağlantı veya numara paylaşılıyor. Benzer bir saldırı sosyal medya özellikle LinkedIn hesapları üzerinden de yapılabiliyor.

İletilen bağlantıya tıkladıklarında sahte siteye ulaşan kurbanların girdiği bilgiler, maalesef saldırganların eline geçebiliyor.

Bunun bir diğer örneği de son dönemde WhatsApp üzerinden gelen tanımadığımız kişilerden gelen arama ve mesajlar ile yaşanabiliyor.

1. Öncelikle teklif edilen uçuk maaş vaatlerine şüphe ile yaklaşmak gerekiyor. Ayrıca işe almak isteyen kişiler tarafından sizden parasal bir talepte bulunuluyorsa hızla uzaklaşın.

2. Sunulan iş teklifi ile ilgili kurumun resmi internet sitesinde bu tarz bir iş ilanı olup olmadığını kontrol edin.

3. Size iş ilanı gönderen kişinin gerçekte bu şirkette çalışıp çalışmadığını yine LinkedIn üzerinden sorgulayarak sağlamasını yapabilirsiniz. Sizinle iletişime girilen e-posta adresinin de gerçek kurum domain adresinden gönderilip gönderilmediğine dikkat edin.

4. Uluslararası gelen tekliflerde kullanılan yazım diline dikkat edin. Genelde dolandırıcıların size attıkları mesajlarda kullanılan metinlerin imla hataları çok fazla olabiliyor.

5. İlan ile size gönderilen linki karşılaştırarak kontrol edin. Gerçekte şirketin internet sitesi ile uyuşup uyuşmadığını kontrol etmeden sakın kişisel bilgilerinizin istendiği formları doldurmayın veya size gönderilen bilinmeyen dosyaları açmaya çalışmayın.

Alev Akkoyunlu

Alev Akkoyunlu
Laykon Bilişim Operasyon Direktörü

23 yıla yakın bir süre siber güvenlik sektöründe satış ve pazarlama alanında ustalaşan Alev Akkoyunlu, şu an Bitdefender Antivirüs’ün de aralarında bulunduğu birçok güvenlik ürününün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörlüğü görevini yürütmektedir. 1979 doğumlu olan Akkoyunlu, Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı ve Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunudur. Akkoyunlu, 1 çocuk sahibidir.

Meta açık kaynaklı yeni bir dil modeli yayınladı

0

Meta, GitHub Copilot’a cevap olarak Code Llama adlı yeni açık kaynaklı bir dil modelini yayınladı. Bu model, kod tamamlama, oluşturma ve test etme işlemleri için kullanılabilir ve yerel donanım üzerinde çalıştırılabilir. Model, Python, C++, Java, Bash gibi dillerde kod satırları üretebilir veya tamamlayabilir.

Code Llama, Meta’nın ücretsiz LLM Llama 2 modelinin özel bir versiyonudur. Modelin üç farklı boyutu vardır: 7 milyar (7B), 13 milyar (13B) ve 34 milyar (34B). 34B modeli en doğru model olarak kabul edilirken, 7B ve 13B modelleri daha hızlı çalışabilir ve düşük gecikmeli talepler için daha uygun.

Code Llama’nın 34B modeli, programlama verilerine dayalı ek eğitimle oluşturulmuş ve HumanEval adlı bir kıyaslama veri setinde %48,8 doğruluk elde etmiştir. Bu, Llama 2 modelinin %30,5 ve GPT-3.5 modelinin %48,1 doğruluk oranlarından daha iyidir. Ancak, çok modlu GPT-4 modeli ile karşılaştırıldığında geride kalmıştır.

Ayrıca, ‘Code Llama – Python’ ve ‘Code Llama – Instruct’ adlı iki ince ayarlı model de yayınlanmıştır. Bunlardan ilki, Python dilinde kod üretimini optimize etmek için özel olarak eğitilmiştir. Diğeri ise doğal dil girdilerine dayalı yanıtlar veya kod üretimi için önerilir.

Modelin performansı donanımına bağlıdır. Örneğin, dört Nvidia 3090 GPU ile çalışan bir versiyon, token başına 49 ms hızında kod üretebilmektedir.

Code Llama’nın yayınlanmasıyla birlikte, verilerin yerel olarak tutulmasının maliyeti ve kodun gizliliği gibi konular da gündeme gelmiştir. Modelin kullanımıyla ilgili sorumlulukların ve risklerin farkında olunması gerektiği vurgulanmıştır.

Sonuç olarak, Code Llama açık kaynaklı ve ücretsiz bir dil modelidir ve kod yazımı, tamamlama ve test etme süreçlerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır.

GitHub Copilot nedir

GitHub Copilot, GitHub ve OpenAI iş birliğiyle geliştirilmiş bir kod tamamlama aracıdır. Temel olarak, bir dil modeli kullanarak yazılım geliştiricilere kod yazarken otomatik önerilerde bulunur. Kullanıcı bir kod satırı yazmaya başladığında, Copilot bu kodu tamamlamak veya ilgili fonksiyonları, döngüleri ve diğer kod parçalarını otomatik olarak oluşturmak için öneriler sunar. Python, JavaScript, Ruby gibi birçok programlama dilini destekler. Ancak, Copilot’un sunduğu kodun her zaman tam olarak doğru veya en etkili çözüm olmayabileceği unutulmamalıdır. Yine de, özellikle hızlı prototipleme veya kodun belirli bölümlerini otomatik olarak oluşturmak için oldukça kullanışlıdır.

Dijital Kurye, güvenlik açıklarını minimuma indirmeyi hedefliyor

Geleneksel sözleşme taşımacılığını dijitalleştirerek dünyada bir ilki gerçekleştiren Dijital Kurye Platformu, geliştirdiği her çözümü Avrupa Birliği standartlarına ve Türkiye’deki regülasyonlarla uyumlu şekilde tasarlıyor. Dijital Kurye, T.C. Mali Suçları Araştırma Kurumu’nun (MASAK) tüzel kişileri ‘uzaktan kimlik tespiti yapabilecek kişiler’ kategorisine aldığı yeni mevzuat değişikliğine de uygun şekilde faaliyet gösteriyor.

Dijital kontrat yönetimi ve kimlik doğrulama hizmetlerini müşterilerinin kapısına getiren Dijital Kurye Platformu, belge yönetim süreçlerindeki güvenlik açıklarını minimuma indirmek için, geliştirdiği her çözümü sektöre ilişkin ulusal ve uluslararası tüm regülasyonlara uygun şekilde tasarlıyor.

Dijital Kurye yeni mevzuat değişikliğine hazır

Dijital Kurye CEO'su Oral Başer
Dijital Kurye CEO’su Oral Başer

Dijital Kurye CEO’su Oral Başer, Türkiye Cumhuriyeti Mali Suçları Araştırma Kurumu’nun (MASAK) geçtiğimiz günlerde getirdiği yeni mevzuat değişikliğine de çok öncesinde hazır ve uyumlu olduklarını belirtti. MASAK mevzuat değişikliğiyle tüzel kişileri ‘uzaktan kimlik tespiti yapılabilecek kişiler’ kategorisine ekledi. MASAK yükümlüleri bundan böyle tüzel kişilerin uzaktan kimlik tespitinde gerçek zamanlı süreç takibi yapmadan yalnızca sürecin kaydıyla işlemlerini tamamlayabilecek.

Başer MASAK’ın bu değişikliğine dair: “Bu gelişme, iş dünyasının dijital dönüşüm sürecinde önemli bir adım, ancak bizim için yeni bir durum değil. Dijital Kurye’yle çalışan şirketler MASAK’ın mevzuat değişikliği konusunda endişe etmeden işlerine devam edebiliyorlar” yorumunda bulundu.

Dijital Kurye’nin kurulduğu günden bu yana yeni regülasyonlara uyum sağlama konusunda hazırlıklı olduğunu dile getiren Başer, “Müşterilerimiz hiçbir sıkıntı yaşamadan uzaktan kimlik doğrulama işlemlerini en güvenli, en etkili ve hızlı şekilde gerçekleştirebilirler” diye konuştu.

Mevzuatta neler var?

Dijital Kurye, MASAK’ın müşteri tanımına ticaret siciline kayıtlı tüzel kişileri eklemesiyle yaptığı aşağıda yer alan mevzuat değişikliklerine uyumlu şekilde hizmet veriyor:

  • Tüzel kişiler için NFC aracılığıyla temassız kimlik doğrulama yapılacak. Bunun mümkün olmadığı durumlarda biyometrik fotoğraf karşılaştırmadı veya tek kullanımlık şifre gibi alternatif yöntemlere başvurulacak.
  • Uzaktan kimlik tespiti için yapay zekâ tabanlı yöntemler de kullanılabilecek. Bu yöntem tercih edilirse sürecin ‘çevrimiçi ve gerçek zamanlı’ olarak yürütülmesi gerekecek.
  • Uzaktan kumanda tespitinde çevrimiçi, kesintisiz, görüntülü ve gerçek zamanlı olan sürecin tüm adımları kayıt altına alınacak.
  • Uzaktan kimlik tespiti sürecinde, kimlik belgesinin yakın alan iletişimi (NFC) kullanılarak doğrulanamaması halinde kullanılacak yöntemlere ilave olarak, sürekli iş ilişkisi tesisi öncesinde ilk finansal hareketin, kişinin müşterinin tanınmasına ilişkin esasların uygulandığı bir başka finansal kuruluştaki hesabından yapılması zorunlu olacak.
  • Hizmet alınacak kuruluşların TS EN ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemleri Sertifikası’na sahip olmaları zorunlu olacak.

ChatGPT’nin kurumsal sürümü geliyor

0

ChatGPT, işinizi bir sonraki aşamaya taşımak istiyorsanız kullanabileceğiniz cazip bir araç. Şirketiniz için onlarca otomatikleştirebilir, ancak pek çok kişi onun neden bu kadar akıllı olduğunu bilmiyor. Bunun nedeni, içine koyduğunuz bilgileri kullanması. OpenAI, yapay zeka sohbet robotunu bu şekilde eğitiyor.

Yapay zeka kurumsal hayatta

ChatGPT’yi derin şirket görevlerini gerçekleştirmek için kullanıyorsanız büyük olasılıkla hassas şirket bilgilerini gireceksiniz. İnsanların bilmediği şey ise ChatGPT’nin bu bilgiyi kullanacağı. Şirket sırları OpenAI sunucularına yüklenecek. Bu bilgilerin sızdırılma ihtimali her zaman var.

OpenAI, ChatGPT’nin bu yeni sürümünü duyurdu. Chatbot’un bu sürümü, içine koyduğunuz bilgilerle güvenliğe öncelik veriyor.

Kurumsal sürüm, kullanıcılara girilen bilgiler üzerinde tam kontrol sağlıyor. Ayrıca, LLM’yi eğitmek için girdiğiniz bilgilerin hiçbirini kullanmaz. Verileriniz şirket içinde kalacağı için bu önemli bir özelliktir. Bu özellik tek başına birçok şirketi abonelik almaya itebilir

Bu yeni sürümle birlikte gelen başka özellikler de var. Bunlar arasında yüksek hızlı GPT-4’e sınırsız erişim ve genel olarak daha akıllı yapay zeka yer alıyor. Ona daha karmaşık sorular sorabileceksiniz ve o da bunları daha hızlı işleyecektir.

ChatGPT’nin bu sürümünü şirketinize entegre etmekle ilgileniyorsanız, fiyatlandırmayı öğrenmek için iletişime geçebilirsiniz.  Lansman haberi, yapay zeka sohbet robotlarının işyerinde ve evde giderek daha yaygın hale gelmesiyle birlikte geliyor. OpenAI, ChatGPT Enterprise’ın kullanım sınırı olmadığını ve temel ChatGPT ürününden iki kata kadar daha hızlı çalıştığını iddia ediyor. OpenAI, kurumsal sürümün aynı zamanda Mart ayında piyasaya sürülen GPT-4’e sınırsız erişimin yanı sıra gelişmiş analitik ve ücretsiz API kredilerini de içerdiğini söylüyor. Kurumsal düzeyde yapay zeka sunan diğer kuruluşlar arasında arasında IBM, NVIDIA, Hewlett Packard ve Haziran ayında 50 milyon dolar toplayan yapay zeka girişimi Reka yer alıyor.

SBC’den yatırım alan Pooly, Amerika’ya açılıyor

İstanbul merkezli paylaşımlı ulaşım uygulaması Pooly, Amsterdam merkezli SBC’den aldığı yatırımla ilk yatırım turunu başarıyla tamamladı. Yatırım sonrasında hedef büyüten Pooly, aynı zamanda Yale Üniversitesi ile yaptığı anlaşma çerçevesinde 2024 yılının ikinci çeyreğinde Amerika pazarına da giriş yapmayı planlıyor.

Geçtiğimiz yıl Berat Ufukcan Temel ve Onur Çelik tarafından kurulan Pooly, yapay zeka tabanlı carpooling (ortak araç kullanımı) hizmeti sunuyor. Aynı rota üzerinde hareket eden sürücüler ve yolcuları bir araya getiren platform, bu yılın Nisan ayında kullanıcılara açıldı. Sistem, kullanıcıların hem sürücü hem de yolcu olarak fayda sağlamasına imkan tanıyor.

Pooly
Pooly kurucuları Berat Ufukcan Temel ve Onur Çelik

Yatırımın hemen ardından Pooly, önümüzdeki üç ay içinde SBC’nin Amsterdam merkezli hızlandırma programına katılacak. Bu süre zarfında Türkiye’deki üniversite kampüslerinde operasyonlarını hızlandırmayı ve ekibini genişletmeyi hedefleyen girişim, Yale ile yaptığı anlaşma sayesinde Amerika pazarına da adım atmaya hazırlanıyor.

Kurucu ortaklar yatırım sonrası yaptıkları açıklamada, “İstanbul gibi her gün 18 milyon yolculuğun yapıldığı bir şehirde, yenilikçi ve çevreci modelimizle ulaşım problemlerini çözmeyi hedefliyoruz. Isı haritaları ile kullanıcılarımızın ulaşım alışkanlıklarını analiz ediyor ve bu verilerle yeni çözümler üretmeyi planlıyoruz. Boğaziçi, Bocconi, Yale, TUM gibi prestijli üniversitelerden gelen çekirdek ekibimizi, öğrenmeye ve hızla büyümeye açık yeni ekip arkadaşlarıyla genişletmeyi umuyoruz” ifadelerini kullandılar.

Pooly’nin gelecekte ne gibi yenilikler getireceği ve global pazarda nasıl bir iz bırakacağı merakla bekleniyor.

Elon Musk, Tesla canlı yayınında kaş yapayım derken göz çıkardı!

Tesla, son anda kontrolün ele alınması ve manuel olarak yapılan müdahale ile durdu. Musk, sürücü koltuğundayken demoyu canlı olarak yayınlıyordu ve Tesla’nın gelişmiş sürücü yardımı teknolojisi kurallarını ihlal ediyordu.

Yaklaşık 45 dakikalık video, Tesla’nın henüz müşterilere açıklanmamış olan gelişmiş sürücü destek teknolojisinin v12’sinin hünerini göstermeyi amaçlıyordu.

19. dakika civarında, araç Palo Alto’da kırmızı ışıkta hızlanmaya çalışırken Musk direksiyonu almak zorunda kalıyor. Araç trafik sinyalini yanlış okumuş ve yanlış zamanda kavşaktan ilerlemeye çalışmış gibi görünüyordu. 

Tesla otopilot verileri

Musk, sürücü koltuğunda akıllı telefonunda çekimlerken, aracın birkaç döner kavşaktan ve inşaat bölgesinden nispeten kolaylıkla geçtiği görülüyordu. Musk, yayın ile FSD’nin v12’sinin “tamamen AI ve kameralar” ile olacağını ilk kez açıkladı. Tesla’nın kendi kendine sürüş teknolojisine yaklaşımı, lidar ve radar da dahil olmak üzere çeşitli sensörler kullanan diğer birçok şirketten ayrılıyor, Tesla sadece kameralar kullanıyor.

Ancak Musk’ın trafik ışığına müdahale etmek zorunda kaldığı an, Tesla’nın otonom sürüşe yaklaşımının yetersiz ve pervasız olduğunu söyleyen eleştirmenler tarafından şimdiden kullanılmaya başlandı.

Musk ayrıca Tesla’nın sürücülerin FSD kullanırken nasıl davranmaları gerektiğine dair kendi kurallarını da ihlal ediyor. Musk, sürücü koltuğundan kendisini filme ederek ve sürüş sırasında Twitter yorumcularıyla etkileşime girerek, sürücülere her zaman ellerini direksiyon boyunduruğunda tutmalarını tavsiye eden kendi şirketinin yönergelerini görmezden geliyor. 

Musk, FSD’nin sürücülerin sürücü yardımı özelliğini kullanırken yola dikkat etme ihtiyacını vurgulamak için beta yazılım olarak test edildiğini söyledi. Ancak bazıları, beta etiketinin Tesla’nın bir kaza durumunda yasal sorumluluktan kaçınmasına izin verebileceğini belirtti.

Video ayrıca kalitesiz ve genellikle grenli. Dikey ve yatay çekimler arasında düzenli olarak geçiş yapıyor. Ve Musk sık sık, birinin görüntüleri daha ilginç hale getirmek için düzenleyebileceğini umduğunu söylüyor.

Buradaki daha geniş bağlam, federal hükümetin Tesla’nın otoyol sürücüsü yardımcı özelliği Autopilot ile ilgili iki yıllık soruşturmasının sona yaklaştığı ve bu da Musk’ın videoyu provokasyon olarak yayınlamasına neden olabilir.

Musk’ın sürüşünü canlı yayınlamasından bir gün önce Reuters, Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi’nin Tesla araçlarının bir düzineden fazla kazaya ilişkin soruşturmasını çözmeyi planladığını bildirdi. Hükümet, Tesla’nın değerlemesini etkileyebilecek olan Otopilot’u ve dolayısıyla FSD’yi geri çağırmaya zorlayabilir ve bunun çoğu şirketin yakın gelecekte müşterilerine tam özerklik sunacağına dair sözüne bağlıdır.

Microsoft, yapay zeka silah haline getirilebilir diyor!

0

Microsoft’un başkanı ve başkan yardımcısı Brad Smith özel bir röportajda, yapay zekanın silah haline getirilebileceğini ve insanlar tarafından dizginlenmesi gerektiğini söyledi. Yapay zeka silah haline gelirse, önlenemez bir yıkıma neden olabilir.

Smith, yayınlanan röportajda “Şimdiye kadar icat edilen her teknolojinin hem bir alet hem de bir silah olma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum. Yapay zekanın insan kontrolüne tabi kalmasını sağlamak zorundayız. Yapay zekayı örneğin kritik altyapıyı otomatikleştirmek için kullanmayı düşünen hükümet, ordu veya herhangi bir kuruluş olsun, kontrolün insanların elinde olduğundan emin olmalıyız, işleri yavaşlatabiliriz veya kapatabiliriz” dedi.

Yapay zekanın işler üzerindeki etkisi

Dünyanın dört bir yanındaki teknoloji liderleri, yapay zeka destekli üretken sohbet robotu ChatGPT’nin insan benzeri tepkiler üretme yeteneği nedeniyle popülaritesinin artmasının ardından yapay zekanın riskleri konusunda uyarıda bulundu. Üretken yapay zeka, metin, resim, kod ve daha fazlası gibi içerik üretebilen bir tür yapay zeka teknolojisi. ChatGPT’nin sahibi OpenAI’nin CEO’su Sam Altman, Google’ın yapay zeka kolu DeepMind ve Microsoft’tan yöneticilerle birlikte Mayıs ayında yapay zekanın nükleer savaşla eşdeğer bir insan neslinin tükenme riski oluşturduğu konusunda uyardı  ve bu risklerin azaltılması gerektiğini vurguladı.

Tesla CEO’su Elon Musk, Apple kurucu ortağı Steve Wozniak ve birkaç teknoloji lideri  de yapay zeka laboratuvarlarını, OpenAI’nin en yeni büyük dil modeli olan GPT-4’ü aşmak için eğitim sistemlerini durdurmaya çağırdı.  Ayrıca bu tür ileri gelişmelere altı aylık bir ara verilmesi çağrısında da bulundu.

Smith, Yeni Delhi’de düzenlenen Business 20 Zirvesi’nin oturumda: “İşte bu yüzden sadece şirketlerin doğru olanı yapmasını değil, aynı zamanda güvenlik ihlallerinin olmasını sağlayacak yeni yasa ve düzenlemeleri de savunduk. Bunun gerekliliğini başka yerlerde de gördük. Yani elektriğin devre kesicilere bağlı olduğunu hayal edin. Acil durum freni olduğunu bilerek çocuklarınızı okul otobüsüne bindiriyorsunuz. Bunu daha önce başka teknolojiler için de yapmıştık” dedi.

Bu arada yapay zekanın patlayıcı büyümesi, çalışanların işlerinin teknolojinin yerini alabileceğinden endişe etmesine neden oluyor.

Goldman Sachs’ın Mart ayındaki bir raporu , üretken yapay zekanın dünya çapında 300 milyon kadar işi etkileyebileceğini söyledi. Yatırım bankası, etkilenen mesleklerdeki iş yükünün yüzde 25 ila yüzde 50’sinin değiştirilebileceğini belirterek, fiziksel emek gerektiren işlerin önemli ölçüde etkilenme olasılığının daha düşük olduğunu da sözlerine ekledi.

Anadolu Vakfı, burs programı ile gençlere destek veriyor

0

Anadolu Vakfı’nın 2023-2024 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Programı’na başvuru süreci başlıyor. Bugüne kadar 30 binden fazla öğrenciye burs yoluyla eğitim desteğinde bulunan Anadolu Vakfı’nın karşılıksız eğitim desteğinden yararlanmak isteyen üniversite öğrencileri, 1-30 Eylül 2023 tarihleri arasında www.anadoluvakfi.org.tr adresinden online olarak başvuruda bulunabilecek. 

Anadolu Vakfı desteğinin kapsamı sadece maddi değil

Anadolu Vakfı Genel Müdürü Evrim Hizaler

Burs Programı kapsamında gençlere sunulan desteğin kapsamı maddi desteğin ötesine geçiyor. Anadolu Vakfı Genel Müdürü Evrim Hizaler: “Anadolu’nun en büyük zenginliği çeşitlilikten kaynaklanıyor. Biz de Anadolu’nun Vakfı olarak, çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerimizle, Türkiye’nin 81 ilinden, mühendislikten tıbba, temel bilimlerden görsel ve işitsel sanatlara kadar, hemen her branşta uzmanlaşmak isteyen öğrencilere destek olmak için 45 yıldır çalışıyoruz. Ülkemizin çok çeşitli bölgelerinde fırsat eşitliğinden yoksun bir şekilde ve dezavantajlı koşullarda eğitim gören yetenekli gençlerimizin tek ihtiyacının maddi destek olmadığı bilinciyle hareket ediyoruz. Gençlerimize ‘Geleceğin için Buradayız’ diyor, onlara yönelik desteğimizi sadece maddi katkı sağlamaktan ibaret görmüyoruz. Burs sağlamanın yanı sıra Anadolu Vakfı Akademi ile hayata geçirdiğimiz eğitim ve gelişim programları ile bursiyerlerimizin kişisel gelişimlerine ve kariyerlerine destek vermek üzere çok yönlü çalışmalar yürütüyoruz. Gençlerin hayata hazırlanmaları için ihtiyaç duydukları nitelikli bilgi, eğitim ve rehberlik desteğini sağlıyoruz. Böylece, hayata hazırlandıkları ve desteğe en çok gereksinim duydukları dönemde doğru ve nitelikli rehberlik almalarını amaçlıyoruz. Bu doğrultuda sunduğumuz eğitimler, mentorluk ve koçluk programları, sosyal etkinlikler ve staj fırsatları da bu yaklaşımımızı ortaya koyuyor.”  

Geleceğimiz için eğitimi ve gençleri destekliyoruz

Anadolu Vakfı Akademi, gençlere yönelik özel olarak hazırlanan eğitim ve gelişim destekleri ile Anadolu Vakfı’nın eğitime desteğini farklılaştıran en önemli programlardan birini oluşturuyor. Anadolu Vakfı bursiyerleri, bu zengin program içeriği sayesinde gelişimlerine önemli katkılar yapacak bilgi, beceri ve rehberlikten yararlanıyor. Evrim Hizaler konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Gençlerin kişisel gelişimlerine önemli katkılar sağlayacak eğitim programları ve seminerler ile gençlerimizin hayata çok daha donanımlı bir şekilde hazırlanmalarına yardımcı oluyoruz. Anadolu Vakfı olarak bursiyer gençlerimize aynı zamanda ‘mentorluk’ ve ‘koçluk’ desteği sunuyor, onları sosyal aktivitelerle buluşturuyor, geleceklerini kurma yolunda adımlarını çok daha yüksek bir özgüven ve kararlılıkla atmalarına destek olmayı amaçlıyoruz. Anadolu Grubu bünyesindeki şirketlerin üst düzey yöneticileri ve mezun bursiyerlerimiz başta olmak üzere iş dünyasından yüzlerce seçkin lider, gençler “yaşamlarına yön verirlerken onlara destek oluyorlar.”

Gençlere destek, mezuniyet sonrasında da sürüyor

Evrim Hizaler, “Anadolu Vakfı olarak bursiyerlerimizi öğrencilikleri sırasında olduğu gibi mezuniyet sonrasında da desteklemeye devam ediyor, iş hayatındaki ilk adımlarını attıkları bu kritik dönemde de onlara destek veriyoruz. Anadolu Grubu şirketlerindeki staj programlarına katılım fırsatları, iş olanakları, mezuniyet sonrasına özel koçluk ve mentorluk destekleri ile çeşitli etkinlik ve gönüllülük programlarının da aralarında olduğu çeşitli olanaklar sunuyoruz. Tüm bunlar, Anadolu Vakfı burs programını farklılaştıran ve gelişim programlarımızı destekleyen unsurlar arasında yer alıyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da toplumuzun ve gençlerimizin gelişimine çok yönlü katkılar sağlamaya, insanların yaşam kalitesini artırmaya devam edeceğiz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda gençlerimizin hayata daha donanımlı başlamalarını sağlama hedefiyle yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı kesintisiz olarak sürdüreceğiz.” dedi.