Türkiye’nin mavi yaka ve ara kademede önde gelen insan kaynakları sitesi Eleman.net, çalışanlar ve işverenler gözünden “2015 Mesai Saatleri Araştırması” gerçekleştirdi. 12 bini aşan çalışan ve yaklaşık 6 bin işveren temsilcisi aracılığıyla gerçekleştirilen araştırma, Türkiye’de mesainin ücretlendirilmesi konusunda eksikleri ortaya koyuyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre, çalışanların yüzde 65’i mesaiye kalsa da, ek ücret alamıyor. Çalışanların yaklaşık yüzde 35’i ortalama çalışma süresi olan 8 – 10 saat arası çalışırken, 10 saatin üzerinde çalışanların oranı yüzde 45’i aşıyor. Yeni yıl zamlarından aradığını bulamayan çalışanlar, arayı mesaiye kalarak kapatmaya çalışsa da, aradığını bulamıyor. Bu durum çalışanların maaş zammı konusundaki memnuniyetsizliklerini artırıyor. Bu memnuniyetsizlik, performansa dayalı ücret modelinin kaçınılmazlığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Araştırma çalışmasına firma temsilcilerinin verdiği yanıtlar ise çalışanların cevaplarıyla benzerlik gösteriyor. İşverenlerin yüzde 56’sı “Şirketinizde fazla mesai uygulaması yapılıyor mu?” sorusuna “Hayır, yapılmıyor” yanıtı verirken, yüzde 57’si fazla mesai karşılığı serbest zaman (izin) hakkı tanıdıklarını belirtirken, yüzde 32’si ek ücret verdiklerini dile getiriyor. İşverenlerin yüzde 11’i ise fazla mesai karşılığında çalışanlarına hiçbir hak tanımıyor.
Türkiye’de e-ticaret sektörü Haziran 2015’te yeni bir döneme girecek. Bu tarihte yürürlüğe girecek olan 6563 sayılı Elektronik Ticaret Kanunu ile özellikle pazaryeri sınıfındaki e-ticaret platformları için önemli değişiklikler geliyor. İyzico CEO’su Barbaros Özbugutu, bu değişikliği, “Yasaya göre üçüncü şirketler ve şahıslar için tahsilat yapanlar bu yasaya tabii tutuluyor ve ödeme kuruluş lisansı almak zorundalar.” sözleriyle özetliyor.
Bu noktada İyzico vb. şirketlerin önem kazandığına dikkat çeken Özbugutu, büyüme hedeflerini, yasanın da etkisiyle agresif tuttuklarını belirtiyor. Yaklaşık iki yıl içinde 10 bin kayıtlı müşteri sayısına ulaştıklarını söyleyen Özbugutu, 2015’te bu sayıyı 10 katına çıkarmayı hedeflediklerini, işlem sayısı ve işlem hacminde de benzer bir artış beklediklerini dile getiriyor.
Üç kişiyle başladıkları yolculukta kısa sürede 30 kişiye ulaşan İyzico’nun, hedefleri doğrultusunda çalışan sayısında da artış olması sürpriz olmayacak. Bir önceki yıla oranla yüzde 400 büyümeyi başaran şirket, Türkiye’de 12’si banka, 10’u da alternatif ödeme metodu olarak 22 ödeme sistemi ile entegre bir yapıya sahip. İyzico, tek tıkla ödeme, uygulama içi ödeme, fraud (sahtecilik) kontrolü, marketplace çözümü gibi çok sayıda hizmeti sunarak, her ölçekten e-ticaret şirketine ödeme sistemlerinde ihtiyaç duyacağı her aşamada çözüm sunuyor.
Startup’lara öneriler
E-ticarete adım atan şirketlerin bir noktadan sonra ödeme altyapısını düşünmemeleri gerektiğini söyleyen Barbaros Özbugutu, bu hizmeti profesyonel bir şirketten almanın onların avantajına olacağını belirtiyor. Bu sayede pazarlama teknikleri, iş modeli, büyüme hedeflerinin yönetimi gibi konulara daha rahat odaklanabileceklerini söyleyen Özbugutu, yeni yasanın ve BDDK’nın buradaki duruşunun hem sektör ekosistemi hem de Türkiye ekonomisi için olumlu olduğuna dikkat çekiyor.
Geleceğin lider adaylarını sürdürülebilir bir yapı altında bir araya getirmek üzere çalışan Yenibirlider Derneği ile Lenovo el sıkıştı. 2015 Ocak ayında başlayan ve Ekim ayına dek devam edecek süreçte, Yenibirlider Derneği Liderlik Ekosistemi’ne dahil olan 100 genç profesyonel ve 100 üniversite öğrencisi, geleceğin liderlik ekolünün bir parçası olma fırsatı elde edecek.
18-30 yaş arasındaki üniversite öğrencisi ve genç profesyoneller, Liderlik Ekosistemi kapsamında Türkiye’nin önde gelen özel ve kamu kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve iş dünyası liderleri aynı çatı altında toplanıyor. Genç lider adayları Liderlik Ekosistemi programı sayesinde birçok eğitim, konferans, mentorluk ve çalışma grubu etkinliklerinde de yer alıyor.
İşbirliği hakkında konuşan Lenovo Türkiye Genel Müdürü Gülfem Çakmakçı şunları söyledi:
“Biz Lenovo olarak Türkiye’nin büyük bir yetenek havuzu olduğu düşünüyoruz. Gençlerin kendi potansiyelinin farkındalığıyla ve hedeflerine sahip çıkarak fark yaratan işler yapacağıa inancımız tam. Her alanda dünya ile yarışabilen yetenekli gençlere sahibiz ve bu projenin onlar için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Gençlerle bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmaktan mutluluk duyacağız.”
Yenibirlider Derneği Başkanı Tanya Hazal Kaysoydu ise şunları ekledi:
“Türkiye’nin gelecek nesil liderlik ekolünü oluşturmak ve yaşamın her alanında etkili olabilecek toplum liderleri yetiştirmek amacıyla çalışmalar yapan Yenibirlider Derneği’nin stratejik iş ortakları arasında Lenovo’yu görmekten heyecan ve mutluluk duyuyoruz.”
Yenibirlider Ekosistemi nasıl işliyor?
Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden 30 yaşın altındaki genç profesyoneller ekosisteme dâhil edildi. Genç profesyonellerin belirlenmesinin ardından Türkiye çapında seçilmiş olan üniversite öğrencileri de ekosisteme kabul edildi. Yenibirlider 2015 Ekosistemi’ne dahil olan genç profesyoneller, özel kurum, sivil toplum kuruluşu ve kamu kurumlarıyla bir araya gelmenin yanı sıra, bu genç liderler ve öğrenciler arasında mentor – menti ilişkisi kurulacak. Mentorluk, koçluk, gönüllü faaliyetler, sosyal sorumluluk çalışmaları ve sosyal aktiviteler de hem üniversite öğrencilerinin hem de genç profesyonellerin katıldığı programlar arasında yer alıyor. Program sonunda öğrenciler staj imkanları ile çalışma hayatında deneyim kazanacaklar.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, akıllı telefon kullanıcılarını yakından ilgilendiren bir çalışma yaptıklarını açıkladı.
BTK’ya, kullanıcılar tarafından internet hizmetlerinde istek dışı ücretlendirme yapıldığına dair şikayetler iletildiğini belirten Bakan Elvan, bu istek dışı ücretlendirmelerin önüne geçecek bir düzenleme üzerinde çalıştıklarını söyledi.
BTK tarafından mobil aboneliklerde tüketici tercihlerine istinaden hattın internet hizmetine kapalı hale getirilmesi ve istenmeyen faturalar ile karşılaşılmaması için yeni bir düzenleme üzerinde çalışıldığına dikkat çeken Elvan, “Mobil telekomünikasyon hizmetlerinde teknolojinin gelişmesi ile yaygınlık arz eden akıllı telefon kullanımı dikkate alınıyor. Yapılacak düzenleme ile aboneden habersiz internet hizmeti ücretlendirmesi sonucu oluşabilecek tüketici mağduriyetinin engellenmesi amaçlanıyor” dedi.
Abonelik sözleşmelerinde hatların internet hizmetlerine kapatılması hususunda tüketicilerin tercihlerini belirtebilmesine yönelik değişiklik üzerine çalışıldığını kaydeden Bakan Lütfi Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Abonelik sözleşmelerinde hatların internet hizmetlerine kapatılması hususunda tüketicilerin tercihlerini belirtebilmesi ve buna yönelik olarak abonelik sözleşmelerinde gerekli değişikliklerin yapılması hedefleniyor. Ayrıca hattın açılmasını müteakip hatların internete nasıl kapatılabileceği hususunda abonelerin SMS yoluyla bilgilendirilmesi de hedefleniyor. İnternet hizmetlerinin online işlemler, müşteri hizmetleri, bayiler aracılığıyla ve SMS ile kapatılıp açılabilmesi hususunda da düzenleme yapılması gündeme alındı. Telekomünikasyon hizmeti işletmecilerinin sistemlerinde gerekli olabilecek çalışmaları 1 Temmuz 2015 tarihine kadar tamamlamaları hedefleniyor. Konu, BTK tarafından kamuoyu görüşüne açılacak.”
Hepsiburada.com ve Abraaj Group, Türkiye e-ticaret sektörünü geliştirecek çok önemli bir anlaşmaya imza attı. Büyüyen global piyasalarda yatırımlarıyla bilinen Abraaj Group, Türkiye’nin lider e-ticaret platformu hepsiburada.com’un azınlık hisselerini satın aldı.
Müşterilerine online alışverişin kolaylıklarını ve avantajlarını yaşatarak, ihtiyaç duydukları her şeyi tek bir noktadan karşılama imkânı veren hepsiburada.com, bu anlaşmanın sağlayacağı ivme ile e-ticaret sektöründeki operasyon merkezi, bilgi işlem, CRM ve mobil alışveriş yatırımlarına hız katacak.
Doğan Online çatısı altında faaliyetlerini sürdüren hepsiburada.com, müşterilerine bebek bezinden kozmetik ürünlerine, cep telefonundan bilgisayara, dekorasyon ürünlerinden beyaz eşyaya kadar uzanan 30 farklı kategoride 500 binin üzerinde ürün sunuyor. Ayda 15 milyon ziyaretçiye hizmet veren hepsiburada.com, e-ticaret pazarını büyütmeye odaklanan stratejisi doğrultusunda Abraaj Group’la anlaştı. Geçtiğimiz 10 yılda önemli başarılar elde ederken gelirlerini 25 kat artırma başarısı gösteren hepsiburada.com, gücüne güç katan bu anlaşma ile hızlı büyümesine devam edecek.
Hepsiburada.com şimdiye kadar müşterilerin hayatını kolaylaştıran birçok “ilki” gerçekleştirdi. “Tek tıkla alışveriş” hizmeti sayesinde müşteriler kredi kartı bilgilerini tekrar tekrar girmeden
alışveriş yapabiliyorlar. Müşteriler ayrıca siparişlerini haftanın yedi günü “Randevulu Bugün Teslimat” hizmetinden yararlanarak aynı gün içerisinde alabiliyorlar. Müşteri deneyiminde mükemmellik peşinde olan hepsiburada.com, kişiye özel teklifler sunmak için yakında başka inovatif uygulamaları da devreye alacak. Hepsiburada.com, müşterilerin harcama alışkanlıklarının geleneksel perakendeden online perakendeye kaymasına öncülük edecek.
Hepsiburada.com, Abraaj Group’un yapacağı yatırım ile devreye alınacak operasyon merkezinin faaliyetlerini hızlandıracak. Şu anda hepsiburada.com’dan ayda 1 milyonun üzerinde ürün 5 ayrı depodan sevk edilirken, Eylül 2015’te Gebze’de faaliyete başlayacak yeni operasyon merkezi ile tüm ürünlerde konsolidasyon yapılmaya başlanacak. Üçüncü taraf satıcılara da hizmet verecek olan 100 bin m2’lik yeni operasyon merkezi, Türkiye’de e-ticaret alanında şimdiye kadar yapılan en büyük ve en teknolojik depo yatırımı olacak.
Operasyon merkezinin yanı sıra Abraaj’ın yatırımı hepsiburada.com’un bilgi işlem altyapısında yapılan teknolojik yeniliklerin desteklenmesine, üst sınıf CRM kapasitesinin hayata geçirilmesine ve mobil alışveriş çalışmalarının güçlendirilmesine de olanak tanıyacak. Bu anlaşmanın bir parçası olarak Abraaj, hepsiburada.com’a bağlı kuruluşlar Evmanya.com ve Altincicadde.com’a da yatırım yapacak.
Finansal yazılım geliştirme alanı başta olmak üzere pek çok sektör için bilgi teknolojileri konusunda etkin ürün ve hizmetler sağlayan Intertech, önemli bir yatırıma imza atarak, Türkiye’nin inovasyon merkezi Teknopark İstanbul’daki yeni binasının temelini attı. Tüm Intertech birimlerinin aynı çatı altında toplanarak önemli bir sinerji yaratacağı yeni bina, Intertech’in kurulduğu günden bu yana odağına aldığı “inovasyon” vizyonu doğrultusunda, müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunma, işlerine katma değer sağlama ve rekabet avantajı kazandırma ilkesi doğrultusunda önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Intertech’in yeni binasının temel atma töreni, 23 Şubat 2015 tarihinde Intertech Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ateş ve Genel Müdürü Ömer Uyar’ın ev sahipliğinde Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin ve Teknopark İstanbul Genel Müdürü Dr. İsmail Arı katılımıyla gerçekleştirildi.
Ateş: “Daha büyük başarıları yeni evimizde karşılayacağız”
Törende bir konuşma yapan Intertech Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ateş, iddialı işlere imza atan bir kurum olarak değişimi kendi içlerinde de yoğun şekilde yaşadıklarını vurguladı. Ateş, Intertech’in tüm birimlerini, inovasyon üssü Teknopark İstanbul’da tek çatı altında bir araya getirecek yeni binasının daha ileri teknoloji, ürün ve servisleri hayata geçirmek, müşterilere daha yüksek katma değer sağlamak üzere yeni bir motivasyon sağlayacağını belirtti.
Ateş sözlerini şöyle bitirdi:
“Intertech olarak kurulduğumuz günden bu yana işimizin odağına ‘müşterilerimizi’, hizmetlerimizin kalbine ‘inovasyonu’ yerleştirdik. Daima “müşteri ne ister?” sorusunu sorduk. Bu ihtiyaçları karşılamak için de kurumsal genlerimizde var alan yenilikçilik tutkumuzu rehber edindik. Bugün itibarıyla, sayıları 850’yi aşan genç, dinamik mühendis kadromuz ile yüzde yüz yerli ürün ve hizmetler geliştiriyoruz. Toplamda 7 ülkede 26’sı banka olmak üzere 43 finansal kuruma müşteri yönetimi, iş süreçleri yönetimi, finansal uygulamalar, iş zekası ve dağıtım kanalları yönetimi alanlarında ürün ve hizmet sunarak önemli bir başarı hikayesine imza atıyoruz.”
Türkiye’nin önde gelen kurumlarına çözüm ortağı olmayı sürdüren Microsoft, bu kez Türkiye sağlık sektörünün önemli kurumlarından Medical Park‘a çözüm sundu.
Hazırlanan portal projesiyle çalışanların yetkileri dahilinde aradıkları dokümanlara kolayca erişebilmeleri sağlanırken, duyurular da e-posta yerine SharePoint üzerinden paylaşılıyor. Bu sayede formlara kolayca erişildiğinden fikir ve düşünceler çok daha rahat paylaşılıp projeye dönüştürülebiliyor.
Microsoft CRM ile 68 milyon hizmet derlendi
Microsoft CRM ile 17 hizmet noktasından elde edilen verilerin tek bir veri havuzunda toplanması sağlandı. Bu sayede 200 milyon veri, 5 milyon farklı hasta kaydı, 12 milyon protokol, 25 miyon ICD-10 kodu, 38 milyon laboratuar-radyoloji sonucu, 68 milyon hizmet derlendi.
Microsoft Dynamics İş Çözümleri Direktörü Ozan Öncel, “Medical Park Hastaneler Grubu için kurum dokümanlarının kolayca erişilebilen bir ortamda olması, güvenlik ve gizliliğin sağlanması, indirebilme ve yeni veri girebilme yetkisinin olduğu bir sistemin olması önemli bir ihtiyaçtı. Öte yandan, hizmetlerin duyurulmasında, yeni verilmeye başlanan hizmetlerin ihtiyacı olan hedef kitleye ulaşmasında yaşanan zorlukların ortadan kaldırılması hedefleniyordu. Bu anlamda Microsoft olarak destek vermekten büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Microsoft ile yapılan işbirliğinin kendilerine büyük fayda sağladığını belirten Medical Park Hastaneler Grubu Bilgi Teknolojileri Direktörü Ahmet Usta ise, “Microsoft Share Point sayesinde geçmiş dönem evraklarımıza kolayca ulaşabiliyoruz. Ayrıca bu sistem çalışanlarımıza da şirket ile ilgili merak ettikleri her sorunun cevabını hızlıca öğrenebilme fırsatı sunuyor. Aldığımız CRM hizmeti ise hedef kitlemize sorunsuz bir şekilde ulaşmamızı sağladı. İş yapış süreçlerimizi kolaylaştırdığı için Microsoft’la çalışmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
Sosyal medyanın öneminin bilincinde olarak, Türk yapımı bir uygulamanın da pekâlâ küresel bir markaya dönüşebileceğine inanan üniversite öğrencileri tarafından hayata geçirilen Scorp, 5000’den fazla kullanıcısına yepyeni bir deneyim yaşama fırsatı sunuyor.
Üniversite öğrencilerinden yepyeni bir girişimcilik projesi Koç Üniversitesi 2.sınıf öğrencisi Sercan Işık’ın ve 4. Sınıf öğrencisi İzzet Zakuto’nun bu uygulamayı hayata geçirmelerindeki en büyük motivasyon kaynağı, Türkiye’nin dünyada sosyal medyayı en fazla kullanan ikinci ülke olması. Yeni bir mecra arayışına giren ikili bu noktada ekiplerini genişleterek birçok farklı üniversiteden öğrenci arkadaşları ile küresel bir marka yaratma hedefinde yola çıktılar ve Scorp’u hayata geçirdi.
Scorp’un şimdiden İstanbul, Ankara, İzmir, Giresun, Antalya gibi şehirler başta olmak üzere toplam 27 üniversitede temsilcileri bulunuyor. Ayrıca ABD’deki Carneige Mellon Üniversitesi’nde de temsilcileri bulunan Scorp’un ekibinde 300’e yakın üniversite öğrencisi çalışmakta. Scorp’un hayata geçmesinde yöneticilerden Şeyda Gündoğdu ve Sintia Bahar ile yazılımın ekibinden Övünç Dalkıran’ın da büyük emeği var.
Videolu sözlük Scorp sosyal medyaya yepyeni bir soluk getiriyor…
Kümülatif video paylaşım platformu olan Scorp, kullanıcıların her konuda kendilerini videolu bir şekilde ifade edebilecekleri bir sosyal medya kanalı. Kullanıcıların ister scorp kimlikleri ile ister anonim olarak yükleyecekleri videolar sayesinde birçok farklı konuda bilgi ve kişisel fikirleri Scorp ağında birikecek. Scorp’ta şu anda yer alan belli başlı kategoriler ise sanat, spor, eğlence, haber ve gündem, ilişkiler, seyahat, moda, güzellik ve üniversite hayatı. Scorp özellikle üniversite hayatı kategorisi ile sosyal medya platformları arasında bir ilki gerçekleştiriyor. Türkiye’de sanal ortamda gittikçe popülerleşen sözlük konsepti ile 15 saniyelik video çekimini birleştiren Scorp videolu sözlük olarak da nitelendiriliyor. Türkiye’de ilk defa Türk yapımı bir sosyal medya kanalının ortaya çıkması ve bunun üniversiteli öğrenciler arasındaki işbirliği sonucunda oluşması Scorp un diğer medya kanalları arasında öne çıkmasında bir diğer etken. İlerleyen zamanlarda gelecek güncellemelerle uygulama biriken bilgi ve fikir ağında bilirkişi veya uzman diye tabir edilen kullanıcılarla daha da genişleyecek ve üniversite öğrencileri Scorp’a üye olurken girecekleri üniversite bilgisiyle üniversitede ve yakın çevrelerinde meydana gelen olayları daha rahat takip edebilecekler.
Üniversite öğrencileri arasında hızla yayılan Scorp, tüm diğer sosyal medya kanallarının önüne geçmeyi hedefliyor. Birçok farklı üniversiteden, farklı öğrenci kulüplerinin de desteği ile kullanıcı sayısını her geçen gün arttıran bu yeni mecra şimdilik iPhone yazılımına göre tasarlanmış. İlerleyen zamanlarda Android telefon kullanıcılarının da rahatlıkla Scorp’u indirebileceklerini belirten Scorp ekibinin hedefi tüm gençlere ulaşabilmek. App Store’dan indirilebilen Scorp sayesinde bu yeni sosyal medya dünyasına katılmak mümkün.
Veri merkezleri, özellikle fazla enerji tüketmeleri nedeniyle yüksek maliyetler içerir. Bunu gidermek içinse, özellikle son yıllarda yenilenebilir enerji kullanarak bu maliyetleri düşürme yoluna gidiliyor.
Greenpeace’in bu konudaki “Clicking Clean: How companies are Creating the Green Internet” başlıklı kapsamlı raporu, hangi şirketin enerji sarfiyatını düşürmede ve çevre dostu nitelik kazanmada daha iyi olduğunu gösteriyor. Bu listenin üst sıralarındaki şirketlerden biri olan Apple, aynı yaklaşımı tekrarlayarak Avrupa’daki yeni veri merkezinde yenilenebilir enerjiden en fazla yararlanabileceği Danimarka’yı seçti.
%100 yenilenebilir enerji
Toplam 1,7 milyar dolarlık yatırımla hayata geçecek iki yeni veri merkezinde yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanılması hedefleniyor. Toplam 166 bin metrekarelik alana kurulacak olan bu iki merkezin 2017 yılında hizmet vermeye başlaması hedefleniyor. Apple’ın Avrupa’daki tek yatırımı Danimarka değil, şirketin İrlanda’daki yatırımlarıyla birlikte toplam yatırımının bu miktara ulaşması bekleniyor.
Yatırımın büyüklüğü, çalışacak kişi sayısını da doğrudan etkiliyor. Apple, halihazırda Avrupa ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Şirket merkezinden yapılan açıklamaya göre 672 bin kişi Apple ürün ve hizmetleriyle geçimini sağlarken, 530 bin kişi ise iOS uygulamaları geliştirerek para kazanıyor.
Avea, 2014 yılı gelirlerini geçen yıla oranla yüzde 12 artırarak 4 milyar 312 milyon TL ile bugüne kadarki en yüksek gelirine imza attı. Ara bağlantı etkisi hariç gelir büyüme oranı yüzde 17’ye ulaştı.
2014’te müşteri sayısını da yaklaşık 1,8 milyon artırarak son 6 yılın en yüksek müşteri artışı ile toplamda 16.3 milyon müşteriye yükselten Avea‘da, faturalı müşteri sayısı ise geçtiğimiz yıla oranla yüzde 19 artarak payını yüzde 48’e çıkarttı.
Bir başka önemli gelişme de faturasız pazarda yaşandı. Türkiye GSM sektöründe faturasız pazar 2014 yılında yüzde 3 küçülürken, Avea yüzde 7 büyüyerek 8,5 milyon faturasız müşteri adedine ulaştı.
Numara taşımada son 4 yıldır kesintisiz olarak liderliğini sürdüren Avea, 2014 yılında numara taşımayla 1,3 milyon net müşteri kazanarak bu alandaki liderliğini sürdürdü.
Avea, 2014 yılında geçtiğimiz yıla oranla data gelirlerini en çok artıran operatör oldu. Şirket, yüzde 74’lük artışla ilk kez 1 milyar TL sınırını aştı ve toplam 1 milyar 8 milyon TL’lik veri geliri elde etti. Avea akıllı cihaz penetrasyon oranı da geçtiğimiz yıla kıyasla 15 puan artışla yüzde 52’ye ulaştı. Böylece Avea, akıllı cihazlardaki liderliğini 14 çeyreğe taşıdı.
Alınan bu sonuçlarla 2014 yılının Avea tarihindeki en başarılı yıl olduğunu söyleyen Avea CEO’su Erkan Akdemir, “Rekabetin gürültüsüne ortak olmadan, Türkiye’deki yatırım iklimine ve müşterilerimizin beklentilerine odaklandık. Bunun karşılığını da finansal sonuçlarımızla alırken, sektörün çehresini değiştirdik. Verimlilik ve istikrar odaklı yatırım anlayışı doğrultusunda yaptığımız yatırımlar, sunduğumuz teklifler ve teknoloji üreten bir şirket olma konusunda gösterdiğimiz kararlılıkla, 2014 yılında Avea tarihinin en başarılı sonuçlarına imza attık. İstikrar ve verimliliğe odaklı stratejimiz ile pazar payını en fazla artıran operatör olduk. Elde ettiğimiz sonuçlar, bireysel ve kurumsal alanda kesintisiz büyümemizi sağlayan ekosistemimizin ve müşterilerimizin bize duyduğu güvenin bir sonucudur. ” dedi.
Avea’nın en hızlı internet, en uygun paket ve tekliflere ek olarak yeni nesil teknolojilere yaptığı yatırımlarla iletişimde özgür dönemin yaratıcısı olduğunu söyleyen Akdemir, “Geleceğe yön veren mobil veri alanında ve akıllı cihazlarda gösterdiğimiz hızlı büyüme, Avea’nın yalnızca bugünü değil, geleceği de sahiplendiğinin bir göstergesi. Müşterilerimizin akıllı cihazlar ve giyilebilir teknolojiler etrafında şekillenen mobil yaşam tarzından daha fazla keyif almaları için, sunduğumuz zengin cihaz ve tarife seçenekleriyle tüketicilerin öncelikli tercihi olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
2014’ün yıllardır süren aralıksız çalışmalarının en üst düzeyde karşılığını aldıkları sene olduğunu belirten Erkan Akdemir, yılsonu itibariyle gelirlerini önceki yıla göre yüzde 12’lik artışla 4 milyar 312 milyon TL’ye çıkardıklarını, ara bağlantı etkisi hariç büyüme oranının yüzde 17’ye ulaştığını belirtti.
Avea, 2010-2014 yılları arasında 3,5 milyar TL’nin üzerinde yatırım yaptı. 2014 yılındaki yatırım miktarı ise; 783 milyon TL.
Özellikle de iş hayatında olmak üzere çoğu kez hayatımızın akışını elimizden kaçırabiliriz. Yanlış kararlar, düzenlenen hatalı programlar ve benzeri sebepler günlük akışa sekte vurabilir. Peki ya gerçek anlamda verimli ve kaliteli zaman harcamak nasıl mümkün olabilir?
Elizabeth Grace Saunders‘ın yakında çıkacak olan e-kitabı How to Invest Your Time Like Money‘de verilen tavsiyeler, hem iş hem de özel yaşamda verimli olmanın altın anahtarlarını sunuyor. Örneğin mesai saatinde gelen her bir e-postayı yanıtlamak yerine önem sırası oluşturup, önce işleri halletmek ve ardından bunlara yanıt vermek salık veriliyor.
Saunders, kitabı hakkında Harvard Business Review için hazırladığı yazıda şu tavsiyelerden bahsediyor:
Dikkatli olmamak: Zamanınızı nasıl harcadığınıza dikkat edin, her şeyi kayıt altında tutun. Bu sayede neye, ne kadar ve ne derece doğru vakit harcadığınızı göreceksiniz.
Başkaları zamanınızı çalmasın: Hayatın akışı içerisinde, hem iş hem de günlük yaşantıda başkalarının sizin hayatınıza yön vermesine engel olun. Lüzumsuz talepler ile vakit kaybetmeyin, hayır cevabını vermekten korkmayın.
Aile ve arkadaşlar: Yaşamın olmazsa olmazı aile ve arkadaşlar konusunda önem sırası oluşturun. Nasıl ki bazı durumlarda iş için aileden feragat etmek gerekiyorsa, tam tersi de size büyük katkı sağlayabilir.
Tatilleri es geçmeyin: Yapılan araştırmalar tatil ve dinlencelerin sağlığı olumlu etkilediğini ve hatta kalp krizi riskini bile azalttığını gösteriyor. Doğru anda yapılan tatiller hem sakinleştirir, hem de zamanı daha verimli kılar.
Sağlığa dikkat edin: Sağlıklı yemekler yemek, yeterli uyku ve stressiz yaşam boşa vakit harcamanızı da engelleyecek.
Para biriktirmeye dikkat: Nasıl para biriktirmek gelecekte hayat kurtarıcı rol üstlenebilirse, gerektiği anda yapılmayan fazla harcamalar sizi vaktinizden de edebilir.
Kendinizi tanıyın: Neler yapmaktan hoşlandığınızı bulun. Vaktinizi bunlarla değerlendirin, hem stressten uzaklaşın hem de keyifli vakte sahip olun.
NASA’nın duyurusuna göre yakın zamanda güneş sistemi içindeki bir gezegenin uydusuna bir denizaltı gönderiliyor. Satürn gezegeninin uydusu olarak da bilinen Titan ise bu garip ve şaşırtıcı projenin merkezindeki isim olacak. Bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi görünen bu projede denizaltı aracı önemli keşifler yapacak.
Açıklamaya göre Titan’ın yüzeyi geniş göller, nehirler ve metan denizleri ile kaplı. Geliştirilen denizaltı aracı ise bu tehlikeli uzay sularının derinliklerinde gezinerek insanlık için önem taşıyan keşifler yapmaya çalışacak. Çalışmanın merkezi ise Titan’ın kuzey denizi Kraken Mare olacak.
Titan gezgini denizaltı, denizin diplerine inecek, dip yüzeyleri dolaşarak çeşitli veriler toplayacak. Bu nükleer denizaltının tek görevi okyanustan veri toplamak olmayacak. Planlara göre denizaltı, 8 saatlik bir zaman diliminde su altında araştırmalarını sürdürürken, kalan 16 saatte ise su yüzeyinde meteorolojik verileri toplayarak Dünya’ya gönderecek.
NASA’ya göre bu projenin sebebi ise Titan’ın hidrokarbon oksijen okyanus ortamının, güneş sistemine ait önemli organik içerikler taşıdığı düşüncesi.
15-19 Şubat 2015 tarihleri arasında Meksika’nın Cancun şehrinde gerçekleştirilen Security Analyst Summit 2015 etkinliğinde Kaspersky Lab CEO’su Eugene Kaspersky ile sohbet ettik.
Anadolu Ajansı Editör Masası’na konuk olan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık‘ın açıklamaları arasında dikkat çeken başlıklar var. Uzun süredir telaffuz edilen ve Gebze’de olacağı açıklanan Bilişim Vadisi’nin Nisan ayında temelinin atılacağını söyleyen Bakan Işık, bölgenin 3 milyon metrekarelik bir alana inşaa edileceğini söyledi.
Şu an Vadi’de yer alacak firmaların değerlendirildiğini belirten Bakan Işık, burada bilişim, Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi kurmayı amaçladıklarını belirtti.
Silikon çip fabrikası
Bakan Fikri Işık’ın açıklamalarındaki bir diğer önemli başlık ise silikon çip fabrikası. Gerçekleştirdikleri Malezya seyahatinde oradaki çip üretim tesislerini ve Ar-Ge merkezlerini ziyaret etme fırsatları olduğunu söyleyen Bakan Işık, galyum nitrat tabanlı çip üretim tesisinin ardından silisyum tabanlı çip üretmeyi planladıklarını belirtti. Burada büyük kapasiteler kurup ülke ekonomisine yük getirmeyi amaçlamadıklarını söyleyen Işık, hazırlıkların TÜBİTAK’taki Yarıiletken Teknolojileri (YITAL) Merkezi’nde yürütüleceğini belirtti.
Turkcell Superonline, 2014 yılının ilk üç çeyreğinde sergilediği performansı son çeyrekte de aynı ivmeyle sürdürdü. Dördüncü çeyrekte gelirlerini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artırarak 336 milyon TL’ye çıkaran şirket, böylece şirketin 2014 gelirleri, bir önceki yıla göre yüzde 35 artışla 1 milyon 250 bin TL’yi aştı. Amortisman, vergi ve faiz öncesi kârında (AVFÖK) yıllık bazda yüzde 37,6 artış sağlayan şirketin AVFÖK marjı ise 0,4 puan yükseldi ve yüzde 26,1’e çıktı.
1,2 milyon internet müşterisi
Fiber yatırımların başladığı 2008 yılından bu yana toplam yatırım miktarı 2,7 milyar TL’ye ulaşan Turkcell Superonline’ın fiber ağı 33 bin 500 kilometreye ulaştı. Türkiye’nin 75 iline değen bu ağ üzerinden 14 ilde 2,1 milyon ev ve işyerinin kapısına kadar 1000 Mbps hızında internet hizmeti ulaştırıldı. Yılsonu itibarıyla toplam internet müşteri sayısı 1,2 milyon oldu. 2014 boyunca toplam 165 bin yeni fiber müşteri kazanan Turkcell Superonline, yılın sonunda 735 bin fiber internet müşterisiyle pazar lideri oldu.
İş modelini bireysel, kurumsal ve toptan segmentler arasında dengeli bir dağılım çerçevesinde geliştiren Turkcell Superonline, 2014 yılında bireysel gelirlerinde yıllık bazda yüzde 53,2, grup sinerjisinin de etkisiyle kurumsal segment gelirlerinde yüzde 32,2 artış sağladı. Bireysel ve kurumsal segmentlerin gelirler içindeki payı 2013 sonunda yüzde 63 seviyesindeyken, 2014 sonu itibarıyla yüzde 67’ye ulaştı. Turkcell Superonline gelirleri içinde grup dışı gelirlerin payı ise yıllık bazda 3 puan artarak yüzde 77 oldu.
“2015’te büyüme ivmemizi koruyacağız”
2014 finansal sonuçlarını değerlendiren Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, “2008 yılında başladığımız fiber yatırımlarıyla Türkiye’yi rakiplerimizden önce fiber internetle tanıştırdık. 2014 yılını da rakiplerimizi geride bırakarak, fiber pazarın lideri olarak kapatıyoruz. Yalnızca son çeyrekte 49 bin fiber müşteri kazandık ve toplam fiber müşteri sayımız 735 bin’e ulaştı. 2014 sonu itibarıyla fiber pazarında tekrar kazandığımız birinciliği kimseye bırakmayı düşünmüyoruz. 2015 yılında da müşteri bazımızı genişleterek büyüme ivmemizi korumayı ve daha fazla altyapı ile ulaştığımız hane sayısını artırmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
“İnternetin başkenti için adımlar hızlanıyor”
Turkcell Superonline’ın, fiber yatırımlarına başladığı günden bu yana İstanbul’u internetin başkenti yapma vizyonuyla çalışmalarını sürdürdüğüne değinen Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fiber yatırımlarımızı yaparken müşterilerimize sunduğumuz kaliteli hizmetin yanı sıra ülke ekonomisine, rekabet gücüne yaptığımız katkıyı da hep göz önünde bulundurduk. Dünyadaki başlıca içerik sağlayıcıların, verilerini ülkemizde barındırması ve kolay erişilebilir olmasının yanı sıra ülkemizin internet ağlarının kesişim noktası haline gelmesinin önemini her fırsatta vurguladık. Bu anlayışla Deutsche Telekom, KPN, Tata Communications, GTT, Interoute ve Telekom Austria gibi küresel operatörlerle işbirliklerine imza attık. Dünyanın ve bölgenin en önemli telekom operatörlerini Türkiye’ye çekerek ülke pazarının hareketlenmesini destekledik. Gerçekleştirdiğimiz işbirlikleriyle ülkemizdeki internet erişim kalitesine ve maliyet verimliliğine katkı sağladık. Geldiğimiz noktada Türkiye’yi bölgede önemli bir geçiş noktası haline getirdik. Bununla birlikte vizyonumuzu gerçekleştirmek için hala önümüzde gidecek bir mesafe olduğunun farkındayız. Çalışmalarımızı 2015’te de hız kesmeden sürdüreceğiz.”
Apple’ın Steve Jobs’tan sonra CEO olarak görev alan ismi Tim Cook, Stanford Üniversitesi’ndeki dijital güvenlik temalı etkinliğe katıldı. Ağırlıklı olarak sanal dünyada gizlilik ve kişisel verilerin güvenliği hakkında açıklamalar yapan Cook, tarihin gizliliğin ihlalinin kötü sonuçlar doğurabileceği ile ilgili pek çok deneyimle dolu olduğunu söyledi.
Sevdiğimiz şeyler, siyasal fikirler ve inaçlar ile ilgili fikirlerin kendimiz için hayat ve ölüm arasında seçimlere dönüşebileceğini de ekleyen isim paradan daha değerli bir şeyi, hayatımızı kaybedebiliriz dedi.
Amerika’nun tutucu güney bölümünde bir gay olarak büyüyen Tim Cook, bu yönünün onu nasıl zorladığını ve daha iyi bir insan haline getirdiğini aktardı. Bu da gizliliğin neden kendisi için bu derece önemli olduğu ile ilgili önemli bir ipucu.
CEO’nın açıklamaları arasında aynı zamanda Apple’ın yenilik yaratmak amacıyla hayatına devam ettiği ve ağırlıklı olarak ABD’li isimlerle ortak çalışma çabasında olduğu, böylece ülke ekonomisine de destek sağlamaya çalıştıkları gibi başlıklarda vardı. Şirket ürünlerinin güvenlik konusunda oldukça dikkatli tasarlandığından bahseden Tim Cook, herkesin özel hayatının değerini bildiklerini söyledi.
7/24 çalışan özel bir dijital güvenlik ekibi ile her daim takipte oldukları bilgisini de veren Cook, kullanıcının kişisel bilgilerinin üçüncü parti şirketlerle paylaşılmadığını da hatırlattı. Apple Pay sistemi üzerinde oldukça yoğun çalışıldığını dile getiren CEO son olarak 2013’te yaklaşık 13 milyon Amerikalı’nın kişisel bilgilerinin çalındığını ekledi.
Mali yıl başlangıcı Haziran olan Eutelsat, toplam gelirlerini ilk altı ayda geçtiğimiz yılın aynı dönemine öre göre yüzde 4.3 artırarak, hedefleri doğrultusunda büyümeyi başardı. Net dağıtılabilir kârını yüzde 9,1 oranında artırarak 161 milyon Avro’ya yükselten şirketin FAVÖK (faiz amortisman ve vergi öncesi kar) marjı ise yüzde 77,4 olarak hesaplandı.
İlk yarı yılı yorumlayan Eutelsat Communications Başkanı ve CEO’su Michel de Rosen şunları söyledi:
“Eutelsat’ın yarı yıl mail sonuçları, karşılaştırmalı yüzde 4,3 gelir büyümesi ve yüzde 77,4 olarak elde edilen FAVÖK marjı ile hedefler doğrultusunda gerçekleşti. Video kazançları geçen yıl başlatılan ek kapasite ve Latin Amerika pazarının pozitif dinamiklerinden faydalanıyor. Verilerdeki kazanç trendleri hafif bir gelişme gösterirken Katma Değerli Hizmetler KA-SAT’ta yükseldi. Kamu Hizmetlerinde yeni sözleşmeler daha önceki on iki ayın düşük yenileme oranını dengeliyor.”
“Hedefleri karşılamada doğru yoldayız”
Hedefler doğrultusunda hızla ilerlediklerini belirten Michel de Rosen “İlk yarı yılın performanslarını temel alırsak, ikinci yarı yılda daha zorlu bir karşılaştırma tabanı ve Rusya’daki ortam göz önünde bulundurulduğunda bir yıllık hedeflerimizi karşılamak için doğru yoldayız. Önümüzdeki iki yıla dair hedeflerimiz de onaylanmıştır. Sektörümüzdeki uzun vadeli talep trendi bağlamında kendimize güveniyoruz ve Eutelsat Quantum gibi sektör lideri inovasyon projeleriyle geleceğimizi geliştirmeye yatırım yapıyoruz” dedi.
Siber casusluk son yılların yükselen trendlerinden biri. Bununla ilgili yapılan çok sayıda araştırma, bu tür gruplardaki artışı teyid ediyor. Kaspersky Lab’ın son araştırması ise ilk Arap siber casusluk grubu Çöl Şahinleri‘ni ortaya çıkardı.
Kaspersky Lab uzmanları, Çöl Şahinleri’nin en az iki yıldır aktif olduğunu belirtiyor. İlk fiili saldırıları ise 2013 yılında yaşanmış. Hedeflerin çoğu Mısır, Filistin, İsrail ve Ürdün‘de bulunurken, Türkiye’den de saldırıya uğrayan kurbanlar olduğu ifade ediliyor.
Hedeflenen kurban listesinde özellikle kara para aklama ile mücadeleden sorumlu çalışanların yer aldığı askeri örgütlerin ve Hükümet kuruluşlarının yanı sıra sağlık ve ekonomi kurumları; lider medya kuruluşları; araştırma ve eğitim kurumları; enerji ve altyapı sağlayıcıları; aktivistler ve siyasi liderler; fiziki güvenlik şirketleri ve önemli jeopolitik bilgilere sahip başka hedefler yer alıyor.
Kaspersky Lab uzmanları, 50’nin üzerinde ülkede 3000’den fazla mağdura ait toplam bir milyondan fazla dosyanın çalındığına dair ipuçları olduğunu belirtiyor. Çöl Şahinleri’nin ana faaliyet odağının Mısır, Filistin, İsrail ve Ürdün gibi ülkeler olduğu düşünülse de Katar, Suudi Arabistan, BAE, Cezayir, Lübnan, Norveç, Türkiye, İsveç, Fransa, Amerika, Rusya ve başka ülkelerde de çok sayıda kurbanları olduğu görülüyor.
Öncelikli teknikleri kimlik avcılığı
Zararlı içeriğe sahip yükleri teslim etmek için Şahinler tarafından kullanılan başlıca yöntem, e-postalar, sosyal ağ iletileri ve sohbet mesajları aracılığıyla kullandıkları kimlik avcılığı. Kimlik avcılığı mesajları, meşru belgeler veya uygulamalar gibi davranan kötü amaçlı dosyaları (ya da bu dosyalara giden bir bağlantı) içeriyor. Çöl Şahinleri, kurbanlarını bu zararlı dosyaları çalıştırmaya ikna etmek için çeşitli teknikler kullanmakta. En özel tekniklerden biri, sağdan sola uzantıyı geçersiz kılma diye bilinen bir hile.
Bu yöntem, bir dosya adındaki karakterlerin sırasını tersine çevirmek için özel bir Unicode karakterinden yararlanarak, dosya adının ortasındaki tehlikeli dosya uzantısını gizleyip dosya adının sonuna yakın bir yere zararsız görünümlü sahte dosya uzantısını yerleştiriyor. Bu teknik kullanıldığında, zararlı dosyalar (.exe, .scr) zararsız bir belge veya pdf dosyası gibi görünüyor ve iyi bir teknik bilgiye sahip dikkatli kullanıcılar dahi bu dosyaları çalıştırmak üzere kandırılabiliyor. Örneğin, .fdp.scr ile biten bir dosya .rcs.pdf olarak görünüyor.
Bir kurbana başarılı bir şekilde virüs bulaştırdıktan sonra Çöl Şahinleri, iki farklı arka kapıdan birini kullanıyor: her ikisi de sıfırdan geliştirilmiş gibi görünen ve sürekli gelişim içinde olan esas Çöl Şahinleri Truva Atı veya DHS Arka Kapısı. Kaspersky Lab uzmanları, grup tarafından saldırılarda kullanılan toplam 100’den fazla zararlı yazılım örneğini tanımlamayı başarmış.
Synology, yeni ürünleriyle kullanıcılarına katma değer yaratmaya devam ediyor. Esnek, ölçeklenebilir ve ihtiyaçlara göre şekillenebilen Synology Ağa Bağlı Depolama (NAS) ürünleri, gerek bireysel gerekse kurumsal kullanıcıların verilerini hızlı ve güvenli bir şekilde depolamalarını sağlıyor. Geniş bir yelpazeye ürünlerini ulaştıran Synology, kullanıma yeni sunduğu RackStation RS815+, RS815RP+ ve DiskStation DS2415+ ürünleriyle kullanıcılarına 360 derece hizmet vermeyi sürdürüyor.
Synology’nin yeni ürünleri, yenilikçi şifreleme motoru ile kullanıma sunuluyor. 6 GB’a kadar genişletilebilir RAM modülünü üzerinde bulunduran ürünler, 2,4 GHz dört çekirdekli işlemci özelliğine sahip. Yenilikçi ürünler sayesinde, şifrelenmiş bilgilere daha hızlı şekilde ulaşabilmek mümkün. İş süreçlerinin daha esnek ve hızlı yönetilebilmesini sağlayan ürünler, aynı zamanda maliyetleri minimuma indirip faydayı da en üst seviyelere çıkarabiliyor.
Yenilikçi çözümlerle veri depolama alanında köklü bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini aktaran Synology Türkiye Ürün Müdürü Volkan Yiğit, yeni ürünlere dair; “Verimli ve kullanışlı bir deneyimi garanti altına alan ürünlerimiz, sahip olma maliyeti, enerji tasarrufu sağlaması gibi avantajlar ile birlikte çevikliği ve gücü de kullanıcılarının hizmetine sunuyor. Ev veya ofis ortamınızı korumak üzere IP kameraları yönetebilen web tabanlı bir uygulama olan Surveillance Station sayesinde de 64 ekran canlı olarak izlenebiliyor ve 80 kameraya kadar kayıt edilebiliyor. Ürünlerimiz, veri yedekleme, güvenilirlik, esneklik, kolay kullanım, yüksek ulaşılabilirlik, uzaktan erişebilirlik avantajları ile benzerlerinden ayrılıyor. Birbirine yedekli olan ürünlerimiz arıza durumunda bile veri güvenliği ve kesintisiz çalışma olanağı sağlıyor.” yorumunu yaptı.
Girişimciliğin güçlenen rolüne dikkat çekmek için Türkiye’den ve dünyadan, alanının en özgün ve inovatif girişimcilerini bir araya getirmeyi hedefleyen Genç CEO Buluşmaları’nın ilki ‘Yarın, Yeni Şirket, Yeni Startup ve Yeni Liderlik’ başlığıyla 19 Şubat Perşembe günü gerçekleştirildi.
Genç CEO Buluşmaları’nın bu ilk toplantısında Avea CEO’su Erkan Akdemir’in yanı sıra, Fiba Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin, Mudo Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Taviloğlu ve Citibank CEO’su Serra Akçaoğlu, ve SuperJam Kurucusu Fraser Doherty konuşmacı olarak yer aldı.
Dünyadaki örneklerle Türkiye örneklerini karşılaştırma ve fikir alışverişinde bulunma hedefi ile yola çıktıklarını dile getiren Avea CEO’su Erkan Akdemir, yaptığı konuşmada “Teknolojinin yeni fikirleri çok hızlı hayata geçirdiği bir dönemde yaşıyoruz. İyi bir fikirle yola çıkan şirketlerin, çok kısa sürede dünya şirketi haline geldiğini görüyoruz. Bu yeni çağda ihtiyaçlar ve alışkanlıklar da çok hızlı değişiyor. Bir başka ifade ile teknoloji, girişimcinin yolunu açtı. Biz de, girişimciliğin güçlenen rolüne dikkat çekmek için, Türkiye’den ve dünyadan, alanının en özgün ve inovatif girişimcilerini bir araya getirdik” dedi.
Profesyonel yöneticiler ve genç girişimciler tecrübelerini aktardı
Toplantının açılışında Erkan Akdemir’in ardından Fiba Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin, Citibank Türkiye CEO’su Serra Akçaoğlu, Mudo Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Taviloğlu ve SuperJam Kurucusu Fraser Doherty tecrübelerini paylaştı.
Murat Özyeğin, aile şirketlerinde bir elbiseyi birçok şirkete uydurma çabasının kurumsallaşmaya karşı direnç oluşturabileceğini söyledi. Özyeğin, “Şirketlerin kendi iç dinamiklerini ve kültürlerini gözeterek öncelikle şirketin DNA’sını ortaya çıkarması, aile bireylerinin ve şirketlerin güçlü ve zayıf yönlerini belirleyerek bu çizgiler etrafında adım atması gerekir” dedi.
Serra Akçaoğlu, şirketlerdeki fikir çeşitliliğin, sağlıklı kararlar almaya giden yol olduğunu vurguladı. Başarının özel hayat ve iş hayatı arasındaki dengenin oluşturulmasıyla geleceğini söyleyen Akçaoğlu, çalışma hayatında da kadınlar ve erkekler arasında denge kurmanın yöneticilerin önemli sorumlulukları arasında olduğuna dikkat çekti.
Ömer Taviloğlu, işlerinde başarılı olmanın formülünü neyi gerçekten iyi yapabileceğinizi baştan belirlemek, iş konusunda takibi elden bırakmamak, yenilik aşkı ve bunu müşteriye yansıtmak olduğunu söyledi. Bu kavramların sürdürülebilir başarı için son derece önemli olduğunu ifade eden Taviloğlu, bu anlayışı müşteriye taşıyabilen şirketlerin başarıya ulaşacağını belirtti.
Fraser Doherty ise, anneannesinin ürettiği reçelleri daha fazla kişiyle buluşturma fikriyle ortaya koyduğu SuperJam isimli şirketin büyüme hikayesini anlattı. Girişimcilik adına çıktığı bu yolculukta ürettiği reçellerin İngiltere’den çıkıp Japonya’ya kadar uzanan yolculuğunu paylaşan Doherty, girişimcilikte başarılı olmak için yaratıcı çözümler üretmek ve vazgeçmemek üzerine deneyimlerini paylaştı.