Techinside Google News
Ana Sayfa Blog Sayfa 1777

Facebook Atlas platformunu yeniliyor

0

Facebook, New York’taki ‘Reklamcılık Haftası’ etkinlikleri kapsamında Microsoft’tan satın aldıktan sonra geliştirdiği Atlas reklam platformunun yeni özelliklerini tanıtarak yeni programı reklam verimliliğini takip etmede bir sonraki adım olarak tanımladı.

Facebook Atlas’ın yeni kullanıcı ara yüzü tasarımının yanında programın da baştan aşağı yazıldığını söyledi. Şirketin yaptığı açıklamaya göre yeni platformun en önemli özelliği cihazlar arası çalışma yeteneklerinin arttırılması. Açıklamada ayrıca izleme çerezlerinin kullanıcıyı ve reklam performansını izlemedeki limitlerinden bahsedilerek, ‘‘Çerezler mobilde çalışmıyor ve demografik hedeflemede giderek daha az isabetli hale geliyorlar. Ayrıca çevrimdışı dünyada ve mobil cihazlarda satın alma hunisini ölçmede başarısızlar’’ ifadelerine yer verildi.

Facebook çözümün ise ‘insan odaklı pazarlama’ olduğunu söyleyerek yeni platformdaki yaklaşım hakkında ipuçları verdi. Örnek olarak Atlas kullanıcılarının insanların reklamları telefonlarında gördükten sonra satın alma işlemini başka bir cihazda yapıp yapmadığını anlayabileceği söylenen sistemin çalışma prensibi henüz açıklanmasa da kullanıcıların Facebook hesaplarını bağlama ile alakalı bir çözüm olabileceği düşünülüyor. Facebook’un çevrimiçi reklam görüntülenmesi ardından çevrimdışı satın alım üzerine çalışmalar yaptığı daha önceden de biliyordu.

Facebook, yeni sistemini şimdiden ünlü Omnicom reklam şirketinin kullandığını da duyurdu.

Öte yandan ülkemizdeki işletmeler için Facebook cazip bir platform olmaya devam ediyor. Facebook reklamları karşısında giderek kan kaybeden konvansiyonel medya için yenilikçi çözümler ve servisler geliştirmenin dışında bir diğer alternatif ise Facebook Atlas platformunu kendi iş modellerine entegre etmek olarak gösterilebilir.

Apple’da çalışan olmanın iç yüzü

3

İki eski Apple yöneticisi, internet teknolojilerinden sorumlu Don Melton ve iOS uygulamalarından sorumlu Nitin Ganatra, bir programa yaptığı açıklamalarda Apple yöneticilerinin ne kadar talepkâr olduğundan dem vurdular.

İkiliden Melton’un açıklamasına göre yöneticiler gece saat 1’de çalışanlarına e-posta atabiliyor ve hemen cevap bekliyorlar. Pazartesi günü yönetici toplantısı olduğundan ötürü çalışanlar Pazar günü üstlerinden gelecek emirlere karşı tetikte olmak zorundalar ve gerekirse sevdikleri dizilerden mahrum kalabiliyorlar. Ancak konu televizyon dizileri olduğunda şöyle bir artı var: Scott Forstall’ın Sopranos dizisi başında olduğu vakitlerde rahatsız edilmeyeceğinize emin olabilirsiniz.

Ganatra ise bu taleplerin ne kadar kötü olabileceğini şöyle anlatıyor: ‘‘Gece size aslında size yazılmamış bir e-posta iletiliyor. Scott’tan geliyor ama e-posta Steve’den – üstelik gecenin geç saatlerinde. Bu e-postaların cevap talep eden yöneticiler sayesinde sabah 2:45’e kadar süreceğini biliyorsunuz ve bu günler, haftalar, aylar boyu devam ediyor.’’ Bu örneği onaylayan Melton kendisine yönetici olmak istediğini söyleyen birine dün gece iyi uyuyup uyumadığını sorduğunu, uyuduysa bunun son iyi uykusu olacağını temin ettiğini söyledi.

Ancak az uyku sadece mühendislere özgü bir şey değil. Melton, biri CEO Tim Cook’un sabahları işe çok erken gelerek gecelere kadar çalıştığını söylediğinde bunun basit bir müşteri ilişkileri hikayesi olmadığına emin olunabileceğini söylüyor. ‘‘Apple yöneticileri gerçekten böyle çalışıyor, bu insanlar birer deli’’ diyen Melton’a hak veren Ganatra, yaptığı hesaplara Tim Cook’un geceleri sadece üç saat uyuduğunu çıkardıklarını söylüyor.

Yeni tehlike: Kızmış ve örselenmiş çalışanlar

Amerika’dan FBI’ın yaptığı açıklamaya göre, kapı dışarı edilen ve mutsuz olan, ellerinde sistem şifreleri gibi önemli bilgiler bulunan eski teknoloji çalışanları ulusal çapta tehlike potansiyeli taşıyor. Bundan zarar gören büyük şirketlerin bir anlamda ekonomiye de kötü etkisi olacağı düşünülüyor.

Yapılan açıklamada eski çalışanlar tarafından yapılan ağ saldırılarında ve çökertmelerinde son yıllarda artış gözlendiği kaydedildi. FBI, sistemlere tam erişime sahip eski çalışanları ‘iç tehdit’ olarak tanımlıyor ve bu kişilerin sahip olduğu kritik bilgiler yanlış ellere geçtiği takdirde rakiplere/farklı ülkelerin ajanlarına satılması veya teslim edilmesi mümkün.

FBI yapılan araştırmalarda kovulan ve sistem yetkileri sonlandırılmayan eski çalışanların şirketin verilerini yok ettiği, müşteri bilgilerini çaldığı, müşteri hesaplarını kullanarak ürün veya hizmet satın aldığı örneklerin bulunduğunu dile getiriyor. Dolayısıyla bir çalışanın işine son verilirken oldukça dikkatli olunması, kişi en hafif tabirler kapıdaki arabasına ulaşmadan yetkilerinin alınması gerektiğinin altını çiziyor.

Web sitenizi güncel tutmanın üç yolu

Aşağıda web sitenizi güncel tutmanız için üç basit strateji paylaşıyoruz.

1- Planlayın: Takımınızla aylık veya çeyreklik toplantılar planlayın ve bu toplantılarda web sitenizi gözden geçirin. Telefon numaraları veya adreslerde değişiklik var mı? Şirketten ayrılan veya şirkete yeni katılanlar var mı? Bilginin güncelliğinden emin olun. Bitirdikten sonra, ‘Hakkımızda’ sayfasındaki tüm linklerin çalıştığını kontrol edin. Bu toplantılarda ayrıca bir adım geriye çekilip web sitenin kullanım kolaylığını da değerlendirebilir, gerekli ayarları yapabilirsiniz.

2- Sadeleştirin: Sitenizi yavaşlatan ve dolayısıyla müşterilerinizi sıkacak özelliklerden kurtulun. Eğer Blog’unuzu hiç güncelleyemiyorsanız kapatın. Blog yazıları yerine Tweet atmayı tercih ediyorsanız Blog’unuzu Tweet’leriniz ile değiştirin. İşiniz ile uyumlu çözümler bulmaya gayret edin.

3- Büyük resmi düşünürken interneti de hatırlayın: Buradaki çözümü yaklaşımınızı genişletmek olarak düşünebilirsiniz. Ne zaman gelecek hakkında büyük plan yaparsanız web takımızı da çağırın. Yeni ürünler, servisler ve mekanlar hakkında bilgiler genellikle sık unutulur ancak pazarlamanın önemli bir parçasıdır.

BT birimi şirketlerde nasıl konumlanmalı?

1

Şirketlerin gerçekten bir bilgi teknolojileri (BT) birimine ihtiyacı var mı? Teknolojinin her endüstrideki dönüştürücü rolü, var olan marketleri değiştirme gücü, ürün ve servislerde yenilikçiliğe yön vericiliği ve iş yapmanın yeni yollarına imkan tanıyışı her şirket için BT birimini zorunlu kılıyor mu? Bu sorular dijital çağda biraz garip kaçabilirler ama hâlâ bu soruları dahi sormayan pek çok işletme bulunuyor.

BT birimlerine geleneksel olarak iş stratejisinin belirlenmesinin ardından destekleyici rolü veriliyordu; yani var olan stratejinin gerçekleştirilmesinde nasıl yardımcı olabileceği üzerine düşünülüyordu. Bu da bugüne kadar neden pek çok şirkete CIO’ların (bilişim daire başkanları) işin genel rotasının belirlendiği ve şirketin geleceğine yönelik önemli planların yapıldığı büyük toplantılara dahil edilmediğini açıklıyor.

BT’nin sorumlu tutulduğu pek çok başarısız projeyle karşılaşılabiliyor.

BT genellikle özel bir durum olarak görülüyor ve bu durumu BT stratejisinin uygulanmasından, BT yatırımların onaylanmasından ve BT önceliklerinin belirlenmesinden sorumlu yönetim birimlerinin varlığı körüklüyordu. Buna genel olarak üst düzey yöneticilerin BT bölümünü kol mesafesinde tutmak istemesinden ötürü birimin herhangi bir genel müdür yardımcısının sorumluluğuna verilmesi de eklenince sonucunda BT’nin sorumlu tutulduğu pek çok başarısız projeyle karşılaşılabiliyordu.

CIO’lar şirketin iş stratejisini belirlerken önemli bir oyuncu haline geliyorlar.

Ancak günümüzde şirketler dijital bir dünyada varlıklarını sürdürüyorlar. Dijital iş modelleri teknoloji sayesinde var olabiliyorlar. Artık iş modelinin belirlenip yardımcı olabilecek teknolojilerin arandığı devir yerini teknoloji yardımıyla üretilen iş modellerine bırakıyor. Bazı şirketler için bu iş planlarının temelinde teknolojinin yer alması demek bile olabilir. CIO’lar şirketin iş stratejisini belirlerken önemli bir oyuncu haline geliyorlar.

CEO’lar CIO’larını şirketin tüm önemli stratejilerinin belirlendiği toplantılara davet etmelidir.

Bu sebeple günümüzde iş dünyasının bu derece önemli bir parçası konumunda bulunan BT’ye farklı bir strateji belirlemeye gerek yok. Her üst düzey toplantıda müşteri ihtiyaçlarını karşılamada ve yeni teklifler sunmada teknolojinin nasıl kullanılacağı masaya yatırılmalı. Yönetim kurulunun her bir üyesi şirketin BT yatırımlarını, stratejilerini ve fırsatları CIO önderliğinde tartışabilecek ve konuşabilecek düzeyde bilgi sahibi olmalıdır. CEO’lar CIO’larını şirketin tüm önemli stratejilerinin belirlendiği toplantılara davet etmeli, diğer üst yöneticiler de teknolojiyi takip edip şirketin teknolojik stratejilerinin belirlenme sürecine dahil olmalılar.

Reddit’ten çalışanlarına ultimatom

0

Reddit’in yönetim takımı şirketin geleceği için çok önemli planlar yapmışa benziyor; buna tüm çalışanlarını tek bir yerde yaşamaya zorlamak da dahil.

Tüm uzak çalışanların San Francisco’ya taşınmasını gerektiren kural değişikliği Reddit’in aldığı 50 milyon dolar yatırımın sonrasında Basecamp kurucusu David Heinemeier Hansson tarafından fark edildi. Reddit kullanıcılarına yatırımdan sonra sitede alıştıkları hiçbir şeyin değişmeyeceği sözünü veren CEO Yishan Wong, konu ile ilgili yaptığı açıklamada kararın yatırımdan bağımsız bir karar olduğunu, ekibin tamamını tek çatı altında toplayarak takım dayanışmasını arttırmayı hedeflediklerini savundu.

Reddit, uzak çalışanlarının taşınması için bir destek paketi hazırladı. Taşınmayı reddedenlerin ise Reddit ile ilişiği kesilecek.

Boston kariyeriniz için doğru bir seçim mi?

0

Insightsquared’in CEO’su Fred Shilmover Boston’un neden bulut bilişim şirketleri için en iyi şehir olduğunu şöyle açıklıyor:

  • İşe almak için pek çok zeki bilim adamını barındırması
  • Başarılı üniversiteler, akademik kadrolar ve henüz mezun olup kariyerine başlamak için iş arayanlar
  • Melek yatırımcılara ve yatırımlara kolay erişim
  • Destekleyici iş çevresi
  • Her büyüklükte işbirliği yapılabilecek veya bünyelerinden yetenek çekilebilecek teknoloji firmaları 

Shilmover buraya gelecek genç girişimciler için Boston’un şu özelliklerinin çok önemli olduğunu vurguluyor:

  • Dünyadaki en iyi üniversitelerde eğitim görme imkanı
  • Profesyonellerden oluşan, sürekli ağ kurabileceğiniz çeşitli organizasyonlar düzenleyen aktif bir camia
  • Yeni kurulan girişimlerde yer alma imkanı
  • Kültür ve sanatın merkezi olması

Boston dışındaki şehirler ele alındığında ise Shilmover, insanların yukarıdaki maddelerin yanısıra çalışmak istedikleri alanlarda ‘yoğunluk’ bulunan şehirleri tercih etmelerini öneriyor. Yoğunluğu da küçük bir bölge içerisinde gerçekleşen büyük miktarda aktivite olarak tanımlıyor. Örnek olarak eğer sosyal medya uygulamaları geliştiriliyorsa seçilecek olan şehrin pek çok sosyal medya uygulaması girişimine ev sahipliği yapıyor olması, sosyal medya ile alakalı konular üzerine eğitimde ulusal çapta ün yapmış üniversitelere sahip olması ve elbette o konuda kurulmuş etkili şirketleri barındırması gerektiğini vurguluyor.

WordPress’e modern alternatifler

İşte WordPress yerine kullanabileceğiniz alternatif içerik yönetim araçları.

Medium

Twitter kurucu ortağı Evan Williams tarafından hayata geçirilen Medium, uzun yazan yazarlar için oluşturulmuş ve hedefini ‘‘gündelik okuma alışkanlıklarımızı küçük haber kırıntılarından akıllı algoritmalar ile önümüze gelen parlak fikirlere yöneltmek’’ olarak tanımlıyor. Bahsedilen akıllı algoritmalar ile kullanıcının bir makalede ne kadar zaman geçirdiğini hesaplayarak benzer makaleler önerilebiliyor. Medium’da yeni bir hesap açmak ve yazı yayınlamak oldukça kolay.

Ghost

Açık kaynaklı bir blog platformu olan Ghost geçtiğimiz sene John O’Nolan tarafından 196 bin £ toplanan başarılı bir Kickstarter kampanyasının ardından kuruldu. Başarısının sebepleri arasında güzel ve kolay gönderi düzenlemeye imkan veren arayüzü yatıyor. İndirip kendi sunucunuz üzerinde yayınlamak isterseniz ücretsiz olan Ghost, Ghost sunucularını kullanmak istediğiniz takdirde görüntülenme sayısına bağlı olarak 10$ dan 250$a kadar değişen fiyatlandırmalar sunuyor. Ücretli ve ücretsiz pek çok temanın bulunduğu bir marketi de olan Ghost’ta, gönderinizi sol tarafta yazıp sağ tarafta önizleyebileceğiniz kullanışlı bir gönderi ekranı bulunuyor.

Tumblr

203 milyon bloguyla ve 91 milyarı aşan gönderisiyle devasa boyutta olan Tumblr, kendi stili olan yazı, resim, alıntılar, linkler ve ses gibi değişik türde gönderi yapma seçeneklerini ilk sunduğunda WordPress tarafından taklit edilmişti. Yeni bir gönderi eklemenin oldukça kolay olduğu tumblr’da insanlar blogunuzu arayarak bulabiliyor ve kendine özgü bir marketi de mevcut.

Craft

Craft daha çok geliştiricileri hedef alan bir içerik yönetim sistemi (CMS) olarak sunuluyor. Tek bir blog için ücretsiz kullanım sunan Craft sınırsız kullanım için 199$ fiyatlandırma sunuyor.

Expression Engine

Expression Engine yine Craft gibi geliştiricileri hedef alan bir içerik yönetim sistemi, ancak çok daha farklı türde websiteler için konfigüre edilebiliyor.

Elbette WordPress alternatifleri bunlar ile sınırlı değil. İnternet üzerinde arama yaparak pek çok farklı alternatife de ulaşabilirsiniz. Elbette tercihiniz WordPress’den yana da olabilir ancak kimi zaman aradığınız kolaylığın önünüzdeki ilk seçenek olmadığını bilmekte fayda var.

Kurumsal blog oluşturmanın faydaları

Kurumsal bir blogun işletmeniz için pek çok faydası olabilir. Bu faydalara kısaca göz atalım;

Trafik

Çevrimiçi büyümenizin en büyük tetikleyicisi içeriktir. Google’da üst sıralarda gözükmek için daha fazla içeriğe ihtiyacınız vardır. Şu denklemi aklınızda tutabilirsiniz:

Kurumsal Blog + Sosyal Medya + Arama Motorları = Faydalı Trafik

Sosyal Medya: Hali hazırda sosyal medyada aktifseniz ve bunun şirketiniz için önemli bir çevrimiçi pazarlama stratejisi olduğunu düşünüyorsanız kendi içeriğinizi paylaşarak bir kitle elde edebileceğinizi, diğer insanların içerikleri paylaşmanın bu konuda genellikle işe yaramadığını bilmelisiniz. İçinde bulunduğunuz piyasa hakkında haberleri paylaşmak kitlenize yeniliklerden haberdar olduğunuz izlenimini verdiği için faydalı olabilir, ancak kendi sitenize trafik aktarmak için kendi içeriğinizi yaratmalısınız.

Arama motorları: Arama motorlarından trafik elde etmek için web sitenizde çok sayıda sayfa olmalıdır. Her yeni blog yazınızda bu sayı artacağından size belli konularda üst sırada gözükmek için ek fırsat yaratacaktır.

Otorite

Blog tutmak sadece size trafik getirmekle kalmaz, aynı zamanda pazarda sizin bir otorite figürü olarak gözükmenizi de sağlayabilir. Eğer problemlere çözüm sunan, yaratıcı ve insanlara yardımcı içerikler sunabilirseniz insanlar sizi alanında bir uzman olarak göreceklerdir. Küçük şirketler bu yolla kısa zamanda kendilerini alanında sözü geçen otorite olarak tanıtabilirler. Örnek olarak bir diş hekimiyseniz, insanların internette sıkça aradığı sorular hakkında blog yazıları yazabilir, böylece konu ile ilgili bilgili olduğu izlenimi insanlara vererek yeni müşteriler kazanabilir.

Hala emin değilseniz şu verilere bir göz atın:

– Tüketicilerin %61’i bir blog yazısını baz alarak en az bir ürün/hizmet satın almış durumda

– Tüketicilerin %60’ı şirketin blogunu okuduktan sonra marka hakkında pozitif görüşe sahip oluyor

– Tüketicilerin %82’si şirket bloglarından alakalı konuları okumaktan keyif alıyor

– Tüketicilerin %70’I şirket hakkındaki bilgiyi reklamlar yerine şirket blogundan alıyor.

Potansiyel Müşteriler

İnsanlar arama motorlarında sorunlarına çözüm ararken sizin blogunuzda çözüm bulurlarsa ne olur? Sizi uzman görerek güncellemelerinize abone olabilir veya sizinle iş yapmak için form doldurabilir.

Her bir blog yazısı size potansiyel müşteri olarak geri dönse de bu birinci dakikadan başlamayacaktır. Otorite oluşturmak ve güven inşa etmek oldukça zaman alan bir süreçtir. Dolayısıyla ısrarcı bir şekilde düzenli bir blog tutarsanız trafiğinizin arttığını ve potansiyel müşterilerinizin çoğaldığını görebilirsiniz.

İşte yaratıcılığı geliştirmek için British Telecom

0

BT,  büyük ölçekli işletmelerin teknolojiyi yaratıcı bir biçimde kullanarak üstün iş sonuçlarına ulaşmalarına destek olan yenilikçi ürün serisini duyurdu. BT tarafından son altı aydır tüm dünyada yürütülen “Art of Connecting” (Bağlantı Sanatı) kampanyası kapsamında yeni bulut özellikleriyle birlikte sunulan bu seri, büyük ölçekli şirketlerin yanı sıra kamu kuruluşlarının da daha fazla ülkede geniş kitleye erişimini hedefliyor.

BT’nin bu inovatif serisinin öne çıkan özellikleri ise şu şekilde sıralanıyor:

  • BT Ethernet Bağlantısı (L2 Bağlantı Servisleri): Bu hizmetin sunulacağı 15 yeni ülkeyle birlikte toplam ülke sayısı 65’e çıkartılıyor. BT’nin fiber bağlantı üzerinden 10 Gbps hızına kadar  işleyebilen ethernet sanal özel ağ servisleri, yerel, ulusal ve uluslararası kapsamıyla da fark yaratıyor.
  • BT Global Internet Bağlantısı: Bu hizmetinin kapsadığı ülkelerin sayısı ise 45 ülkeden 50’ye çıkarılacak. BT’ninInternet Connect Global” hizmetiyle e-ticaret ve birden fazla web sitesi bulunan kurum ve kuruluşlar, yüksek performanslı internet hizmetine kolayca ulaşabiliyor.
  • Internet Connect Reach: Bu hizmet ise 190’dan fazla ülke ve bölgede daha düşük maliyetli erişim seçenekleri ve bir dizi erişim teknolojisi sunuyor ve mevcut “Internet Connect Global” hizmetini destekleyecek daha geniş çaplı internet kapsama alanı sağlamak için pazara sunuluyor.
  • 11 yeni BT Noktası (PoP): Müşteri lokasyonları ve erişim noktaları arasındaki erişim maliyetlerini azaltmak için 9 ülkede 11 yeni PoP kullanıma sunuluyor.
  • Cloud Connect: Bu program aracılığıyla iş ortakları, BT ağı üzerinden ‘bir hizmet olarak yazılım’ (Software as a Service) sağlayıcılarına ve dünya çapında 200’den fazla üçüncü şahıs veri merkezine doğrudan bağlanabiliyor. Artık bu bağlantıyı iyileştirerek, ürün ve hizmetlerin devreye girme süresinin kısaltılması da mümkün. Ağa hız ve güvenlik özellikleri yerleştiren BT, uygulama performansını geliştiriyor, bant genişliği maliyetlerini düşürüyor ve güvenliği artırıyor. Cloud Connect programıyla BT’nin kendi bulut hizmetlerine ve işbirliği (collaboration), tümleşik iletişim hizmetleri ve IT hizmetlerine doğrudan erişim de sağlayabilen müşteriler, maliyeti düşürüp daha hızlı hizmet sunma imkanına sahip oluyor.
  • BT Cloud Compute: Bu özellik aracılığıyla birbirleriyle bağlantılı bulut erişimli veri merkezleri, Arjantin, Güney Afrika ve Japonya’ya kadar genişliyor. Cloud Compute, BT’nin müşterilere kendi bulut hizmetlerini oluşturma, devreye alma, izleme ve yönetme imkanı da sunuyor. Avrupa, Amerika, Ortadoğu, Afrika ve Asya Pasifik bölgelerinin ekonomik gelişimi yüksek ülkelerinde bu hizmet sunuluyor.
  • BT, özel ve kamu bulut teknolojilerini entegre ederek, Hybrid Cloud hizmeti aracılığıyla müşterilerine yardımcı olmayı sürdürüyor. BT geçen hafta Cisco Cloud ile ve Cisco Powered Intercloud Sağlayıcılarının sunduğu bulut hizmetleri ve yönetilmiş hizmet seçenekleriyle bağlantı kuran melez (hibrid) bulut hizmetlerini geliştirmek için Cisco Intercloud Fabirc ürününü geliştirip güçlendireceğini duyurmuştu. BT Cloud Compute altyapısı, yüksek güvenlikli global melez bulutları destekleyecek şekilde tasarlandı.
  • BT Apps: BT Uygulamaları hizmeti kurumlara bulutta saklanan işletme uygulamalarına kullanımı kolay ‘tıkla-kullan’ uygulama platformu üzerinden kolay ve hızlı erişim imkanı sunuyor. Böylece önceden paketlenmiş işletme uygulamaları pazarına erişim sağlamanın yanı sıra müşterilere, platforma yeni veya özel uygulamalar ekleme imkanı da sunuyor.
  • BT Compute Storage hizmeti müşterilere bulutta işletme sınıfı düzeyinde uzun vadeli yedekleme ve dosyalama yapmanın yanı sıra dosya eşitleme ve hizmet paylaşma imkanları da sağlıyor. Büyük ölçekli işletmelerin BYOD (Kendi Cihazını Getir) uygulamalarına yönelmesiyle artan veri güvenliği ihtiyacı karşısında BT Compute Storage hizmeti, birden fazla cihazda, dosyalama, eşitleme ve paylaşım hizmetlerinde bu sorunu ortadan kaldırıyor.
  • BT MeetMe with Dolby Voice hizmeti artık farklı alanlardaki toplantı katılımcılarına eşit düzeyde katılım imkanı sağlıyor. Mükemmel ses kalitesi ve özellikler sunarak toplantıların kalitesini çarpıcı şekilde artıran yenilikçi bir cihaz olan Dolby Conference Phone cihazında da bulunan bu özellik, yüz yüze yapılan toplantılardaki ses kalitesini tele-konferanslara taşıyor.
  • BT Assure Threat Defence is müşterilere ve güvenlik analistlerine, ileri düzey ve karmaşık siber güvenlik tehditlerine karşı tespit ve müdahale şansı tanıyor. Assure Threat Defence hizmeti, yenilikçi teknolojisiyle profesyonel hizmetleri birleştirmeyi de başarıyor.

Dell’den yeni sunucular

1

Dell, dünya genelindeki müşterilerinin genişleyen uygulama yelpazesini ve iş yükü gereksinimlerini hedefleyip, altyapılarını optimize etmelerine yardımcı olmak üzere tasarlanan, en gelişmiş ve yönetimi kolay PowerEdge sunucu portföyünü tanıttı.

Dell PowerEdge 13’üncü nesil sunucular, en kapsamlı web, kurumsal ile yüksek ölçekli uygulamalarda fiyat-performans optimizasyonu sağlamak için, müşteri odaklı bir şekilde tasarlandı. Bu yeni portföy, endüstri lideri sistem yönetim özellikleriyle birlikte; depolama, işleme ve bellek teknolojilerindeki en son yenilikleri de içeriyor.

Blade, Rack ve Tower tipi sunucular üzerinde beş form faktörü ile sunulan yeni Dell PowerEdge portföyü, müşterilerin bulut bilişim, mobilite, büyük veri ve yazılım tanımlı depolama da dâhil olmak üzere, en güncel endüstriyel eğilimlerden nasıl yararlanacaklarına karar vermelerine yardımcı olacak. Dell ve Intel tarafından dünya genelinde yaptırılan güncel bir araştırma olan “Future Ready IT” anketine göre, BT alanındaki karar verici kişilerin yüzde 80’inden fazlası, önümüzdeki 12 ay için bu teknolojilerin BT yatırım önceliğine sahip olduğunu belirtiyor.

Dell EMEA, Türkiye-Afrika Kurumsal Ürünler Bölgesel Pazarlama Müdürü Tunç Erkan, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Müşterilerimiz bundan birkaç yıl önce var olmayan, yeni baskı ve zorluklarla karşı karşıya. Teknolojinin gelişim ve karmaşıklaşma hızı kesinlikle artıyor ve pek çok BT organizasyonu, iş ortamlarında daha fazla karışıklığa neden olmamakla, yeni ve heyecan verici yöntemlerle teknolojinin yaygınlaştırılması arasında doğru dengeyi yakalamaya çalışıyor. PowerEdge sunucu portföyümüzdeki üç temel prensip olan; uygulama performansını arttırma, herhangi bir ortamdaki iş yüklerine destek verme ve sistem yönetimini kolaylaştırma üzerine odaklanan müşteriler, geleneksel ve yeni BT modellerini birleştirerek, son yeniliklere adapte olmaya, yeni uygulamaları desteklemeye ve bunları optimize etmeye hazır hale gelecekler” dedi.

Nexum’dan tatil yolculuğu uygulaması

1

Nexum’un Çelik Motor için hazırladığı yolamola uygulaması tatil yolculuğunu tatil kadar eğlenceli hale getiriyor, kullanıcılarına yol boyunca sunduğu önerilerle yolculuğu  keyifli bir hale dönüştürüyor.  yolamola, tatile çıkmadan önce yapılması gerekenler listesinin organize edilmesinden, yol boyunca tüketilecek yaklaşık yakıt miktarına kadar olmazsa olmaz birçok özelliği içinde barındırarak kullanıcılarının işlerini kolaylaştırıyor.

Görsel tasarımı, kullanıcı odaklı grafik uygulamaları ile kullanıcı dostu bir uygulama olan yolamola, hayata bir mola verip tatile çıkanlara tatil yolunda farklı öneriler  sunuyor. Tatil için gideceğiniz hedefi seçtikten sonra Lezzet Rotası, Eğlence Rotası, Kültür/Tarih Rotası ya da Direkt Rota seçeneklerinden birini seçiyorsunuz. Böylece tatile giderken tatili yaşamaya yolda başlıyorsunuz. yolamola seçtiğiniz rota üzerindeki görülmesi gereken noktaları işaretleyerek tatil yolculuğunu tatilin çok eğlenceli bir parçası haline getiriyor. Yol üstünde görmek istediğiniz noktalara yaklaşınca sizi uyarıyor.

Yolculuğa çıkmaya hazırlananların en önemli yardımcısı

Lezzet Rotası’nı seçtiğinizde, yol üzerindeki en ünlü restoranları, kıyıda köşede kalmış keşfetmenizi bekleyen lezzet duraklarını sizin için işaretliyor. Size de yolamola ile hayata bir mola verip tatilden olduğu kadar tatil yolculuğundan da keyif almak kalıyor. Benzinmetre uygulaması ile belirleyeceğiniz yerler arasındaki yakıt tüketimi ve ücretleri hakkında bilgi veriyor.

Android ve iOS tabanlı mobil cihazlarda kullanılan uygulamaya Google Play ve iTunes üzerinden ulaşmak mümkün.

Lenovo liderliği sevdi

1

Lenovo Türkiye Genel Müdürü Gülfem Çakmakçı ile şirketin Türkiye’deki yapılanması ve büyüme stratejileri hakkında konuştuk.

Modifiye genli insanlar aramızda

1

1997 yılında ABD’de yapılan bir çalışma sonucu üçüncü bir kişinin genetik materyali enjekte edilen 30 embriyo bu sene lise son sınıfa geçmiş durumda. Mitokondri DNA’larında fazladan segmentler olan bu kişilerin genetik materyalleri iki anne ve bir babadan geliyor – yani teknik olarak üç ebeveyne sahipler.

30 bebeğin 30’unun da sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edip etmedikleri belli değil. Deneyi yapan araştırmacılar 17 yaşına gelmiş olan bireyleri bu sene incelemeye başlayacaklar. Araştırmanın ortaklarından Institute for Reproductive Medicine and Science konu ile ilgili henüz açıklama yapmadı. Bireylerin kimlikleri ve sağlıkları kamuoyundan gizli tutuluyor.

Araştırma 17 yıllık olmasına karşın “tasarlanmış insanlar üretmenin” etiği günümüzde de güncelliğini koruyan bir konu. Genetik olarak üstün insanların üretilmesi, ya da basit olarak bir görünüşteki insanların diğer görünüşte olanlara tercih edilip üretilmesi bilim adamları, siyasetçiler ve pek çok farklı gruplardaki insanlar tarafından tartışılmaya devam ediliyor. Hatta Amerikan Yiyecek ve İlaç İdaresi embriyo modifikasyonunu ortaya çıkanların “biyolojik ürün” olarak niteleneceğinden dolayı yasaklamış durumda. Ancak zaten bu tip çalışmalar çocuklarına genetik hastalıklarını geçirmeleri yüksek ihtimal olan ebeveynler için yapılıyor.

Teorik olarak bu deneyin bireyleri üreme yoluyla modifiye genlerini sonraki nesillere aktarabilirler. Yani bundan sonra hiçbir “insan genetiği değiştirme” araştırması yapılmasa bile insan ırkına biyolojik müdahale kavramı hayata geçmiş oldu denilebilir.

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından bu teknolojik gelişme çok büyük öneme sahip zira çok daha dayanıklı, yavaş yaşlanan, hızlı öğrenebilen kısacası genetik yapısı ile diğer insanlara üstün özelliklere sahip ülkelerin kısa vadede olmasa bile gelecek bir kaç yüz yıl içinde dünyanın diğer ülkeleri üzerindeki egemenliği önlenemez şekilde yükselişe geçebilir. Her ne kadar bu durum şu anda kulağımıza bilim kurgu gibi gelse de yapılan çalışmaların bu yönde gelişmelere gebe olduğunu açıkça görebiliyoruz.

Bir iş aracı olarak Snapchat

0

40 yaşının üzerindekiler için Snapchat’in ne olduğunu açıklayalım: Kullanıcıların arkadaşlarına resim göndermelerine izin veren bir program. Ancak farkı, bu fotoğrafların görüldükten sonra kendini imha etmesi. Yani yönlendirilmesi veya kaydedilmesinden kaynaklı utançlar yaşanmıyor ve dolayısıyla en özel fotoğraflar paylaşılabiliyor.

Peki, böyle bir uygulama iş amacı ile kullanılabilir mi? Bu sorunun cevabı evet.

Aslında bugünün iş ve haberleşme ortamında her şey bir iş aracı olarak kullanılabilir. Ya da en azından kullanılmalıdır. Akıllı işletmeler Snapchat gibi servisleri pazarlamada kullanmanın yolunu bulmalılar, ya da rekabet sayesinde rakiplerinden biri bulacaktır.

Çünkü müşteriler orada.

snapchat logo

Aslında tüm müşterilerden ziyade sadece bir grup müşteri orada: milenyum nesli. Bu nesil reklamcılığın en kıymetli hedefi ve henüz müşteriniz değillerse bile yakın zamanda müşteriniz olacaklar.

Milenyum nesline için Snapchat, Twitter’dan daha büyük ve popüler. Bugün size şirketiniz Twitter’da olmamalı diyen bir müşteri ilişkileri firmasına derhal kapıyı gösterirdiniz ancak Snapchat’i yok sayabiliyorsunuz. Üstelik yapılan araştırmalara göre Snapchat sadece özel resimler için kullanılmıyor, insanlar birbirlerine etrafındaki komik olayları da fotoğraflayıp gönderiyor.

snapchat

Peki, böyle geçici bir araç ile markanızı nasıl tanıtabilirsiniz?

Eski usul marka tanıtım yöntemleri acımasız ve sürekli olan tekrarlar üzerineydi. Bugün yeni markalar orijinallik ve espriyi tekrardan üstün tutuyor. Bunun için Snapchat biçilmiş kaftan. Mesela CEO’nuzun konferans salonunda oyun oynadığını gösteren bir video genç müşteri kitlenize nasıl gözükürdü? Veya toplantıda uyuyan bir müdür yardımcısı? İnsan kaynakları direktörünün kötü kravat seçimi? Bu tür mesajlar kullanıcıya markanızın bilindik markalardan farklı olduğunu göstermek için birebirdir ve Snapchat’in geçici mesaj yapısı da böyle gayriciddi espriler için çok uygundur.

Şirketinizdeki yöneticilerin Snapchat’e adapte olmasını sağlamayı çok zor bulabilir veya pazarlama için küçük komik videolar hazırlamayı gereksiz bir harcama olarak düşünüyor olabilirsiniz. Ancak Snapchat’i kullanmamakla marka bilinirliği yaratmak için sağlam bir fırsat kaçırmış olursunuz.

İş amaçlı on seyahat uygulaması

0

Teknolojinin hayatımıza nüfuzu artmaya devam ettikçe yolcular da plan ve rezervasyon yapmak, yer yön bulmak gibi işlerini mobil cihazlardan yapmaya başladılar. Bunun en önemli göstergesi TripAdvisor’un çeşitli uygulamalarının ikinci çeyrekte dakikada 28 yüklenme ortalaması ile 128 milyon indirilme sayısına ulaşmış olması.

Stresli iş seyahatlerini daha az stresli hale getirmeye yardımcı olacak bu 10 uygulamaya göz atabilirsiniz.

1- Roomer (iOS, Android)

Parası ödenmiş olan otel rezervasyonlarını son dakika işleri için iptal etmek zorunda kalan insanlardan satın alabileceğiniz uygulama, gideceğiniz yerdeki tüm oteller doluysa hayat kurtarıcı olabilir.

Roomer

2- Wi-Fi Finder (iOS, Android)

Wi-Fi Finder size bir bölgedeki Wi-Fi noktalarının bilgisini çevrimdışı olarak telefonunuzda tutma imkanı veriyor.

Wi-FiFinder

3- City Maps 2Go (iOS, Android)

Ziyaret edeceğiniz şehirlerin haritalarını çevrimdışı olarak sunabilen bir harita uygulaması.

CityMaps2Go

4- Mileage Expense Log (Sadece iOS için)

Yol masraflarınızı kaydedip düzenli bir şekilde görüntüleyebileceğiniz bir uygulama.

MileageExpenseLog

5- Waze (iOS, Android)

Kullanıcılar tarafından girilen gerçek zamanlı trafik bilgisini gösteren bu uygulama şehrin diğer ucundaki toplantıya gecikmekten sizi kurtarabilir. Yol çalışmalarını ve trafik polislerini göstermesi de cabası.

Waze

6- Airports by TravelNerd (sadece iOS için)

Sık sık uçak kullananlardansanız, havalimanlarının haritasını ve Wi-Fi erişim noktalarının bilgisini tutan bu uygulama yardımcınız olacak.

TravelNerd

7- Hotel Tonight (iOS, Android)

Üzerinden son dakika otel rezervasyonları yapabileceğiniz bir uygulama.

HotelTonight

8- Next Flight (iOS, Android)

İş görüşmeniz tahmin edilenden erken bittiyse eve dönüş için bir sonraki uçak bilgisini bu uygulama ile bulabilirsiniz. Bilet ücretlerini göstermemesi bir eksi.

NextFlight

9- SeatGuru by Tripadvisor (iOS, Android)

Eğer uçaktaki koltuğunuzun konforu sizin için önemliyse koltukları sizin için sınıflayan bu uygulama göz atmadan biletinizi almayın.

SeatGuru

10- GasBuddy (iOS, Android)

Yolunuzun üzerindeki benzin istasyonlarını fiyatları ile görebileceğiniz faydalı bir uygulama. Benzin almadan öne bir göz atmak tasarruf etmenize yardımcı olabilir.

GasBuddy

Hologram teknolojileri çok yakında

0

GREAT teknoloji ve Start-up yarışması çerçevesinde 1 Ekim Çarşamba günü, Musion Türkiye ev sahipliğinde; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner ve Musion Türkiye Kurucu Ortağı Murat Günenç’in katılımıyla özel bir buluşma gerçekleştirildi.

Sıfırdan işe başlayan teknoloji milyarderleri

1

Jan Koum

Whatsapp’in sahibi olan Koum’un değeri Forbes’a göre 7,7 milyar dolar. 16 yaşındayken Ukrayna’dan ABD’ye göçen Koum, ilk yıllarında yiyecek desteği ile hayatta kalmayı başarmıştı. 2009 yılında ortağı Brian Acton ile birlikte kurdukları Whatsapp isimli mesajlaşma programı kısa mesajın yerini almış ve Facebook tarafından 19 milyar dolara satın alınmıştı. Bu alım Koum’u milyarder yaptı.

jan-koum

Jack Ma

20,2 milyar dolar değere sahip olan Ma, 1999’da Alibaba’yı kurmadan önce sıradan bir İngilizce öğretmeniydi. Fakirlik içinde büyüyen Ma 1995 yılında ilk defa internetle ABD’ye yaptığı ziyaret sayesinde tanıştı. İnternetin Çin’de yaygınlaşması için hiçbir engel bulunmadığını gören Ma’nın China Pages adındaki ilk girişimi başarısız olmuştu.

jack-ma

Elizabeth Holmes

Ucuza kan testi yapma imkanı sunan Theranos isimli şirketini Stanford Üniversitesi 2. Sınıfta, 19 yaşındayken kuran Holmes bugün 4,4 milyar dolar servete sahip.

elizabeth-holmes

Ingvar Kamprad

7 yaşında köydeki komşularına kibrit satarak ticaret hayatına başlayan IKEA’nın sahibi Kamprad, ev eşyası satmaya 21 yaşında başlamış. Yenilikçi mobilya tasarımları sayesinde bu gün 42 ülkede toplam 340 mağazası bulunan Kamprad’ın toplam serveti 3,9 milyar dolar.

Ingvar-Kamprad

Larry Ellison

Oracle’ın kurucusu Ellison koruyucu annesi öldükten sonra üniversiteyi terk ederek 8 sene değişik işlerde çalışmış. Bugün serveti 48 milyar dolar.

LARRY-ELLISON

Not: Aslında teknoloji sayesinde milyarlarca dolar servete sahip pek çok isim daha var ancak biz bu haberimizde sadece sıfır noktasından işe başlayanları derledik. Bu yüzden listede görmeyi beklediğiniz bazı isimleri görmemiş olabilirsiniz.

Olimpiyat Atos’tan sorulur

0

Dünyanın en büyük spor etkinliklerinden biri olarak gösterilen “Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunlar” milyonlarca kişiyi aynı anda büyük bir heyecana ortak ediyor. Durum böyle olunca bu dev organizasyonun BT alt yapısının da kusursuz olması gerekiyor.

Olimpiyat Komitesi ile 2002’den bu yana başarılı işbirliğini sürdüren Atos, IOC tarafından 2024 tarihine kadar Olimpiyat Oyunları’nın BT hizmet sağlayıcısı olarak seçildi. Olimpiyat oyunlarının güvenli ve sorunsuz bir şekilde yürümesi için gerekli tüm BT altyapıyı sağlayan Atos, şimdi de Rio 2016 Olimpiyatları ve Paralimpik oyunlarının resmi BT partneri olarak çalışmalarına başladı.

Rio 2016 Oyunları için gönüllü portalını başarılı bir şekilde kullanıma açan Atos böylece bu dev organizasyonun BT altyapısının hazırlıklarına ilişkin ilk önemli adımını da atmış oldu. Atos’un bu teknolojisi, ilk kez Torino Organizasyon Komitesi tarafından 2006 Kış Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nda kullanıldı. Bu teknoloji o tarihten bu yana tüm Olimpiyat oyunlarında güncellenerek ve geliştirilerek kullanılıyor. Gönüllü portalı 70 bin gönüllü için başvuru ve seçme/seçilme süreçlerini desteklediği gibi daha sonra organizasyonda görev alacak tüm gönüllülerin program yönetimini de destekleyecek.

Atos’un, Olimpiyat Oyunları’nın BT altyapı sağlayıcısı olmasından büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade eden Atos Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Orhan Akbulut, “Olimpiyat gibi dev organizasyonlar, aynı zamanda büyük bir bilişim organizasyonu anlamına geliyor” dedi. Olimpiyatların en ufak bir hata lüksü olmayan organizasyonlar olduğuna vurgu yapan Akbulut, “Bu da Atos’un tam zamanında, mükemmel ve yenilikçi hizmet anlayışının en önemli kanıtıdır” diye konuştu.

Rio 2016 Teknoloji Direktörü Elly Resende, “Atos, Güney Amerika kıtasında gerçekleşecek olan ilk yaz olimpiyatları için ideal bir ortak olduğunu şimdiden kanıtladı. Önümüzdeki iki yıl içinde de teknolojik anlamda göreceğimiz çok heyecan verici gelişmelerin olacağını düşünüyorum” dedi.

BT kullanımında gerideyiz

1

Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç Orhan Erdemir, Türkiye’nin toplam teknoloji pazarı içinde bilgi teknolojileri (BT) ürünlerinin payının düşüklüğüne dikkat çekti. Erdemir, “GfK’nın 2014’ün ilk yarısına ilişkin verilerine göre, Türkiye yüzde 16’lık oranıyla 25 ülke arasında 22’nci sırada bulunuyor. İlk sırada yer alan Almanya’da bu oran yüzde 35’e kadar çıkarken, listede Türkiye’nin gerisinde bulunan üç ülke Brezilya, Arjantin ve Mısır olarak sıralanıyor” dedi.

Türkiye’deki toplam teknoloji pazarının büyüklüğünün 2014’ün ilk 6 ayında 17 milyar TL’ye yaklaştığını söyleyen Erdemir, “Bu pazar içinde BT ürünlerinin aldığı pay ise 2 milyar 700 milyon TL’yi bulmuyor. BT ürünlerinin pazar payı, aslında dünyada bilişim teknolojileri alanındaki sıralamamızı da gösteriyor. Bilişim çağını yakalamanın en önemli göstergelerinden biri de BT harcamalarının yüksekliğidir diyebiliriz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmamız için yavaşlayacak bir günümüz bile yok” diye konuştu.

Her alanda olduğu gibi, teknoloji sektöründe de markalaşmaya üretimden çok daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Erdemir, “Örneğin dünyanın önde gelen birçok tüketici elektroniği markası bugün üretimini Uzakdoğu’da yaptırıp, pazarlama ve Ar-Ge’ye odaklanıyor. Pazarlama hamlelerinde geride kalan 50-60 yıllık teknoloji şirketlerinin bile pazardan çekilebilecek hale düştüklerini görüyoruz. Ülkemizde teknoloji üretimi yapılmasın demiyorum elbette ama üretmekte gösterdiğimiz hassasiyetin en az üç katını pazarlamada göstermek zorundayız. Maliyetleri düşürerek kâr elde etme dönemini kapatıp, pazarlama ile katma değer üretme dönemine geçmedikçe, global Türk markaları çıkarmaktan da söz etmek mümkün değil. Ayrıca ülkemizde pazarlama, hâlâ satış ile karıştırılan ve birçok KOBİ’nin rakiplerini taklit etmekten öteye geçemediği bir faaliyet konumunda” dedi.

Hindistan örneğinde olduğu gibi, yazılım alanı çok daha hızlı yakalanabilecek ve katma değeri yüksek bir alan” diye konuşan Erdemir, “Bu alanda ilerleyebilmemizin en önemli göstergesi de bunları üreteceğimiz araçlar olan bilgisayarlar ve server’lar başta olmak üzere, birçok ürünü kapsayan BT ürünlerinin pazar payını artırması olacaktır. Akıllı telefonları kullanmayı çok seviyoruz ancak onları yönetecek programları da üretebilmemiz gerekiyor” dedi.

 

 

 

Matadorbet