Dijital bankacılığın gelişimi için 10 önemli detay

2017 boyunca dijital bankacılık alanında çok ciddi gelişmeler göreceğiz. Dijital cüzdanların tüm dünyada yeni kullanım alanları kazandığı 2016’nın ardından 2017’de artık günlük hayatta nakit kullanmanın giderek azaldığını ve her türlü finanssal işlem için dijital bankacılık uygulamalarının hayatımıza gireceğine şahit olacağız.

Peki dijital bankacılık uygulamalarının kullanıcılar için sorunsuz, pratik ve güvenli süreçler olması fintech geliştiricileri hangi detayların üzerine gidecek? İşte 2017’de dijital bankacılığı bekleyen önemli çalışma alanları.

1- Fonksiyonelliğin yanında tasarım kalitesi de önem taşıyacak 

Bankalar bugüne kadar mobil veya masa üstü uygulamalarda, “işi görsün” mantığı ile uygulamalar geliştirdiler. Fonksiyonellik her şeyin üzerindeydi. Öyle ki, sadece mevduat/kredi kartı/banka kartı sahipleri değil, yatırımcılar bile banka uygulamaları içinde işlem yapabilmek için, özensiz tasarımlara sahip uygulamalarla boğuşmak zorunda kaldılar. Ancak bankalar artık, çok gelişmiş arayüz tasarımlarıyla, kullanıcı dostu uygulamalar ortaya çıkacak. 

2- Optichanell mantığı yaygınlaşacak

Bankalar bugüne kadar her imkanı her yerde sunmak üzere rekabet geliştirdiler. Bu da bankaların maliyetlerini arttırdığı gibi, banka müşterilerine de bu ağır maliyetler nedeniyle daha yüksek ücretler ödeme zorunluluğu doğurdu. Bankalar artık optichanell denilen yeni bir işletme mantığını benimseyecekler. Bu mantıkta, bankalar doğru yerde doğru kanalları öne sürecekler. Örneğin, dijital cüzdan kullanımının, üst seviye akıllı telefon sahipliğinin yüksek olduğu bölgelerde bu ürünlere yönelik ödeme kanallarını öne çıkaracaklar, bu da o bölgede nakit ihtiyacının daha az olması anlamına gelecek ve o bölgedeki atm sayısında indirime gidilebilecek. Öte yandan otomobil sahipliğinin az olduğu, müşterilerin toplu taşıma araçlarını kullandığı, yaya olarak hareket ettiği daha düşük gelir düzeyi lokasyonlarda, nakite ulaşım ihtiyacı daha yüksek olacağı için bu bölglerde ATM sayısının çoğaldığını, daha sık aralıklarla ATM’ler yerleştirildiğini göreceğiz.

3- Dijital kullanım yaygınlaştırılacak

Bankalar müşterilerini artık daha ilk andan dijital kanalları ve uygulamaları kullanmaya teşvik edecek. Kullanıcılar dijital ortamda, mobil cihazlarında hesaplarını açıp uygulamaları kullanmaya başladıklarında, tekrar tekrar şifreler girmek, bilgi formaları doldurmak zorunda kalmadan, alışverişlerini, bankacılık uygulamalarını, finansal işlemlerini kolayca yapabilecek.

4- Dijital satışlar gelişecek

Bankacılıkta, müşterilere ürün ve hizmet satmak büyük oranda yüz yüze görüşmelere dayanıyordu. Dijital uygulamaların yaygınlaşmasıyla artık kredi almak, sigorta yaptırmak, bankacılık hizmetlerine başvurmak ve satın almak dijital olarak, pratik şekilde gerçekleşecek. Bu da finans kurumları için daha düşük maliyetle hizmet sunabilmek anlamına gelecek. Dijital uygulamalarını geliştiremeyen bankalar hala eski nesil yüz yüze satış operasyonları nedeniyle rakiplerinin çok gerisinde kalacak.

5- Öngörülü ihtiyaç analizi

Yapay zeka ve büyük veri analizi sayesinde, bankalar ve finans kurumları artık müşterilerinin ihtiyaçlarını önceden analiz edebilecek ve onlara zamanı geldiğinde ihtiyaçlarına yönelik hizmetleri sunabilecekler.

6- Dahili veri tabanlarına ihtiyaç kalkacak

Bankacılık müşteri verilerinin dahili olarak saklanıp saklanmaması konusunu çok uzun zamandır tartışıyor. Şimdi büyük verinin önem kazanması ve müşterileri tanımak için onların banka dışındaki hareketlerini de banka içindeki veriler ile birleştirip doğru stratejileri oluşturmak için müşteri verileri buluta taşınacak.

7- Yeni nesil müşteri temsilcileri

Telefon bankacılığında, müşteri temsilcileri bugüne kadar büyük önem taşıyordu. Dünyanın her yerinde dev Call Center’lar açıldı, bu alanda büyük bir sektör oluştu. Ancak artık yapay zeka sayesinde chatbot’lar ve ses tanıma teknolojileri, müşterilere çok daha hızlı cevap verecek. Artık telefonda uygun bir müşteri temsilcisi beklemek süresi diye bir şey kalmayacak.

8- Açık Bankacılık uygulamaları yaygınlaşacak

Açık kaynak kodu mantığı artık bankacılık uygulamalarında da ağırlık kazanacak. Açık Bankacılık uygulamaları sayesinde, bankalar üçüncü partiler tarafından geliştirilmiş uygulamaları kendi servislerine ve müşterilerinin ihtiyaçlarına entegre edecek.

9- Yapay zeka ve internet nesnelerinin önlenemez bileşimi

Yapay zeka ve internet nesneleri bir araya geldiğinde online bankacılık ve hatta akıllı telefon uygulamaları bile önemini kaybedebilir. Evdeki buzdolabından semtteki markete sipariş gönderebildiğinizi ve ödemenin buzdolabında kayıtlı dijital cüzdandan otomatik olarak yapıldığını düşünün… Ya da, akıllı saatlerin temassız ödeme uygulamalarında ön plana çıktığını… Bu uygulamalar şimdiden Amazon Echo gibi ürünlerle ortaya çıktı.

10- Geleceğe hazır uygulamalar

Teknoloji öyle hızla ilerliyor ki, bugün geliştirilen uygulamaların kısa süre sonra demode kalma riski bulunuyor. Finansal kurumların sürekli alt yapı değiştirmesi ve büyük maliyetlere katlanmaları beklenemeyeceğinden geliştirilecek çözümlerin gelecekte kolayca güncellenebilecek, yeni şartlara uyum sağlayacak elastikiyete sahip olması gerekiyor. Bankalar bunun bilincinde olarak yeni uygulamalar ve servisler geliştirmek durumundalar.

Twitter’ın Çinli patronu istifa etti

Twitter’ın Çin’deki ofisinde istifalar ardı ardına geliyor. 

Şirketin Çin ofisindeki CTO ve COO, geçtiğimiz ay arka arkaya istifa etmişti. Şimdi ise Çin ofisinin yöneticisi istifa etti. 

Twitter aslında Çin’de erişime engelli. Çin kullanıcıları Twitter’a ulaşamıyor ancak dünyaya mal ve hizmet satan Çin’li şirketler, dünyadaki kullanıcılarına ulaşmak için Twitter’a reklam vermek istediklerinde Twitter’ın Çin ofisini kullanıyorlar.

Yöneticiler neden istifa ediyor?

İstifa eden yöneticiler ise sadece Çin ofisinde değil, Twitter’ın ana şirketinde de önemli isimler olarak anılıyor. Ayrıca Twitter’da da geçtiğimiz ay yaşanan üst düzey istifaların ardından şimdi de Çin ofisindeki istifalar, şirketin genel durumundaki umutsuzluğa dair çalışanların rahatsızlığını ortaya koyan önemli bir detay.

Şirketin Çin ofisini yöneten Kathy Chen’in görevde olduğu iki yılda şirketin Çin’deki reklam gelirleri %400 artmıştı. Çin hükumeti ile de güçlü bağları olan, yüksek nüfuzlu bir yönetici olarak tanınan Kathy Chen’i ayrılışına Twitter için büyük kayıp olarak bakılıyor. Twitter yöneticilerinin, Jack Dorsey’in yönetim anlayışından rahatsız olabileceği de dile getiriliyor.

Şirketlere saldırımak için DDoS paravanı

0

Sayıları giderek artan DDoS saldırıları aslında başka bir amaç taşıyor olabilir mi?

Kaspersky Lab 2016 BT Güvenliği Riskleri raporu, siber suç kurbanı şirketlerin %29’unun DDoS saldırılarına hedef olduğunu gösteriyor. Örneğin hedefli bir saldırı sonucunda veri kaybına uğramış olan şirketlerin dörtte biri (%26) buna sebep olan vektörler arasında DDoS’tan bahsediyor. Genel olarak, ankete katılan şirket temsilcilerinin %56’sı şirketlerinin maruz kaldığı DDoS saldırılarının başka suçlar işlemek amacıyla bir dikkat dağıtıcı veya tuzak olarak kullanıldığına inandıklarını belirtiyor.

Dikkat dağıtıcı olarak DDoS saldırısı

Kaspersky Lab DDoS Protection Ürün Başkanı Kirill İlganaev, DDoS saldırılarının siber suçlular için taktiksel açıdan neden cazip olabileceğini şu şekilde açıklıyor: “DDoS, bir şirketin halka açık veya içsel hizmetlerini durdurarak normal faaliyetlerine devam etmesini engeller. Bu hiç tartışmasız büyük bir sorun teşkil eder ve tüm IT ekibinin söz konusu sorunu giderip şirketin faaliyetlerine normal bir şekilde devam edebilmesi için çalışması anlamına gelir. Bu sebeple DDoS sadece bir şirketin faaliyetlerini kolayca durdurmak için değil, aynı zamanda diğer bir kanaldan gerçekleşecek farklı bir ihlal esnasında IT ekibinin dikkatini başka bir yöne çekmek için de kullanılır.”

Yapılan incelemeye göre, DDoS saldırıları siber suçlular tarafından dikkat dağıtıcı olarak kullanıldığında şirketler aynı zamanda mobil cihazlar (%81), diğer şirketlerin faaliyetleri (%78), e-dolandırıcılık (%75) ve hatta kendi çalışanlarının zararlı faaliyetleri (%75) sebebiyle yaşanan kayıplara ve kötüye kullanımlar gibi tehditlere de maruz kalmışlar. Büyük bir çoğunluğu (%87) ise aynı zamanda hedefli saldırıların da kurbanı olmuş.

İlganaev şöyle devam ediyor: “Araştırma gösteriyor ki, DDoS saldırıları çoğu zaman başka tehditlerle ilişkili oluyor. Bu sebeple şirketlerin olası tüm tehditler konusunda haberdar olması ve her an karşılaşabilecekleri birden fazla kriminal aktiviteye karşı hazırlıklı olması gerekiyor. Aksi takdirde halihazırda çalışmama süresinin ve beraberinde getirdiği itibar kaybının yanında istenmeyen başka hasarlar da yaşanabilir. Şirketlerin güvenilir bir DDoS’tan korunma hizmeti alarak DDoS riskini azaltması ve çalışanlarının da şirketi gizli tehditlerden korumaya konsantre olmak konusunda desteklemesi gerekiyor.”

Microsoft Surface Pro 5 geliyor

0

İş dünyasının büyük ilgi gösterdiği Microsoft Surface Pro tabletlerinin beşincisi hakkında önemli detaylar medyaya sızdı.

2017’nin ilk çeyreğinde piyasaya çıkması beklenen Microsoft tabletinde Ultra HD ekran, ve magnetik bir stylus bulunacak. Yeni cihaz Pegatron Teknolojisi ile üretilecek.

Surface Phone nihayet geliyor mu?

Medyaya sızan bilgiler arasında, ayrıca bir Surface Phone’un da bu yıl piyasaya çıkabileceğini gösteriyor. Microsoft geçtiğimiz yıl telefon üretimini keseceğini ve sadece üst seviye telefonların üretimiyle ilgileneceğini açıklamıştı. Surface Phone’un da, Microsoft’un üst seviyeye hitap eden, özellikle iş dünyasında büyük ilgi görmesi beklenen gelişkin bir telefon olması bekleniyor.

Microsoft ayrıca Qualcomm işlemcileri ile tablet ve mobil cihazlar üreteceğine dair daha önce açıklama yapmıştı. Bu cihazların ayrıca masa üstü Windows 10 uygulamalarını çalıştıracağının da altını çizmişti. Surface Pro 5’in ve Surface Phone’un da Qualcomm işlemcileri ile üretilmesi ihtimali bulunuyor.

Fransa’dan çalışanlara akşamları interneti kapama hakkı

0

Teknoloji ve internet çağı sayesinde artık işlerimiz ofiste kalmıyor, eve kadar bizi takip ediyor.

Günün her saatinde e-mail atabilen yöneticiler ve çalışma arkadaşları, iş hayatının eve kadar ulaşmasına ve çalışanların 24 saat boyunca iş yapmak zorunda kalmasına neden olabiliyor. 

Fransa bu yeni 24 saat çalışma düzenine bir süredir savaş açmıştı. Çalışanlar, mesai saatleri dışında iş konulu e-maillere bakmak ve cevap vermek zorunda kalmaktan çok rahatsızdı.

İş saatleri dışında e-mail cevaplamak zorunlu değil

Şimdi Fransız yargısı da bu konuda son sözünü söyledi ve işverenlerin, mesai saati dışında çalışanlardan internete bağlanmasını ve evde iş yapmasını istemesini yasakladı.

Buna göre artık mesai saati bittiğinde, çalışanlar gelen e-postalara cevap vermek zorunda değiller.

Yeni yasa 35’ten fazla çalışanı olan şirketleri kapsıyor ancak yakın zamanda daha küçük şirketler için de yeniden düzenlenecek gibi görünüyor.

Fransa’da 2000 yılından beri resmi çalışma saatleri haftada 35 saate indirilmişti. Türkiye’de ise resmi çalışma saatleri haftada 45 saat olarak uygulanıyor.

Öte yandan Fransa’daki bu kararın, diğer ülkelere örnek olması beklenmiyor zira Fransa her zaman çalışanların daha rahat yaşam bir sürmesini hedeflerken, diğer ülkelerde rekabet gücünü düşürecek, Fransa’dakine benzer çalışma yasalarının benimsemediği biliniyor.

Adil Kullanım Kotası kalkıyor

0

İnternet kullanıcılarının yıllardır dert yandığı Adil Kullanım Kotası kalkıyor. Resmi olarak ortaya çıkan bu bilgi gündeme bomba gibi düştü. BTK Başkanı DR. Ömer Fatih Sayan’ın resmi Twitter hesabında yaptığı bu paylaşım ile AKK veya diğer adıyla AKN tarihe karışacak.

Adil Kullanım Kotası veya diğer adıyla Adil Kullanım Noktası, internet kullanıcılarının yıllardır en çok şikayetçi olduğu konuydu. İnternet sağlayacıları bu konuda belirli ölçüde çalışmalar yapsa da kullanıcıları tatmin etmiyordu. Gündeme bomba gibi düşen bu gelişme ise yüz binlerce internet kullanıcısını mutlu edecek. 

BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, Adil Kullanım Kotası’nın tamamen kaldırılacağını resmi Twitter hesabı üzerinden duyurdu. Sayan’ın paylaştığı görsel ile bu sürecin nasıl ilerleyeceği de açıklandı. 

Adil Kullanım Kotası uygulaması 2018 yılı sonu ile tamamen kaldırılacak. Belirtilen bu tarihe kadar geçecek olan süreçte ise kullanıcılara bazı esneklikler sunulacak. 1 Mayıs 2017 tarihinden itibaren gece 02:00 ile sabah 08:00 arası saatlerde AKK (AKN) geçerli olmayacak. Yani kullanıcıların bu saatler aralığında yapacağı internet kullanımları AKK kotasını etkilemeyecek. 

Adil Kullanım Kotası ne zaman kalkıyor?

Mobil internet kullanıcıları için de AKN sonrasında veri indirme hızı 128 Kbit/s olarak belirlendi. Sabit internet kullanıcılarında ise AKN hız sonrası uygulaması, kullanıcının sahip olduğu tarifeye ve pakete uygun olarak belirlenecek. Bu önemli bir gelişme zira 100 Mbps internet paketi kullanan ile 25 Mbps pakete sahip olan kullanıcılar AKN sonrası aynı hızları kullanmayacak. 

Kaynak: ShiftDelete.Net

LG, CES 2017’de robot şovuna hazırlanıyor

0

Ocak ayının ilk haftasında düzenlenecek CES 2017 fuarı, Güney Koreli elektronik devi LG için bir yapay zeka şovuna dönüşecek gibi görünüyor.

LG’nin, açık alanda halka açık kullanıma uygun şekilde yapay zekalı bir robot geliştirdiği ve bu robotun 3 farklı prototipini sergileyeceği konuşuluyor.

Ev işleri ve bahçe işleri için ayrı robotlar

3 modelden biri ev içinde kişisel ev asistanı olarak kullanılacak. Yani yerleri silecek, tozları alacak, ufak tefek getir götür işlerini yapacak ve muhtemelen Amazon Echo gibi sesli komutlarla çalışan bir asistan olarak hizmet verecek.

İkinci model bahçede çalışacak ve çimleri/çiçekleri budayacak, bahçeyi sulayacak, otomobili yıkayacak geceleri ise bekçilik yapacak. 

Üçüncü modelin ise fuarda büyük ilgi görmesi bekleniyor çünkü ticari kullanım için geliştirilmiş olan robotun restoranlarda servis yapacağı, masaları/yerleri temizleyeceği, müşterilere danışmanlık vereceği düşünülüyor.

Bakalım CES 2017’deki LG standında karşımıza nasıl robotlar çıkacak?

Twitter’da düzeltme fonksiyonu nasıl çalışacak?

0

Twitter’ın patronu Jack Dorsey bugün AirBnb’nin CEO’su ile Twitter üzerinden yazışırken, tweetler için bir “edit” butonu üzerinde yoğun olarak düşündüklerinin altını çizdi.

Ardından gelen saatlerse ise medyanın gündemine taşınan bu haber üzerine Jack Dorsey bir anket açtı. 

2017’de Twitter’da en çok istenen değişiklikleri soran Dorsey’in anketinde bir numaraya edit butonu yükseldi.

Bunun üzerine Dorsey edit butonunun sadece onaylanmış hesaplar için değil, tüm kullanıcılar için yayınlanması gerektiğini ve bunun için de farklı çözümler üzerinde çalışacaklarının altını çizdi.

Peki Twitter, ne tür bir tweet düzenleme sistemi sunabilir?

Tweet düzenleme sistemi Twitter için biraz sorunlu. Twitter, kişilerin gönderdikleri haberleri veya paylaşımları daha sonra değiştirerek bu tweetleri paylaşan, yayınlayan diğer kişileri zor durumda bırakmak istemiyor. 

Dolayısıyla akla ilk gelen çözüm, bir “değiştirme tarihi” logunun tutulacağı. Böylece kimin hangi tweet’i paylaştığı ve söz konusu tweet’in ilk halinin nasıl olduğu görülebilecek.

İkinci bir seçenek ise, tweet yayınlandıktan sonra 5 dakikalık bir düzenleme süresinin verilmesi. Böylece imla hataları, yanlış linkler vs gibi sorunlar giderilebilecek.

Tweet düzenleme neden tehlikeli?

Ancak bazı kullanıcılar ise tweet’leri silmenin daha etik olduğu konusunda ısrarcı. İnsanların geçmişte paylaştıkları düşüncelerini veya yorumlarını gelecekte değiştirerek manipülasyon yaratma riski da çoğu insanı rahatsız ediyor. Bir değiştirme logu tutulacak olsa bile çoğu internet kullanıcısı bu logları inceleyecek kadar geniş zaman ayırmadan, son gördüğü tweet’i okumayı tercih edeceğinden, büyük yanılgıların ortaya çıkması muhtemel görünüyor.

GBA’dan yeni girişimler için 4 milyon TL

0

5. yılını geride bırakan İstanbul’un ilk melek yatırımcı organizasyonu Galata İş Melekleri (GBA), 2016 yılında yaptıkları faaliyetleri ve 2017 hedeflerini açıkladı.

Girişimcilere rehberlik ederek iş fikirleri için finansman havuzu oluşturan ve girişimcilik ekosistemini hem yurtiçinde hem de yurtdışında yatırımcılarla birlikte büyütmeyi hedefleyen GBA’nın bu amaçla 2016 yılında yatırım yaptığı girişim sayısı 10 oldu. GBA’nın bu girişimlere yaptığı yatırım miktarı ise 3 milyon TL’yi aştı.

525 girişim başvuru yaptı

Melek yatırımcı ağı, bu yıl içerisinde toplam 525 girişimciden başvuru alırken bunların 272 girişimci ile de yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdi.

Bünyesinde finanstan pazarlamaya, dijital reklamcılıktan gayrimenkule, teknolojiden mobile kadar birçok sektörden aralarında Nevzat Aydın, Melih Ödemiş, Emre Kurttepeli, Fatih İşbecer, Fırat İşbecer, Burak Divanlıoğlu, Ahu Serter, Zeynep Zorlu gibi değerli isimlerin olduğu 26 melek yatırımcı üyesi bulunan kuruluş, geçen yıllar içerisinde yatırımlarında özellikle SaaS, pazaryeri, fintech ve mobil dikeylerinde faaliyet gösteren girişimlere ağırlık verdi.

Yurtdışında Sophia Business Angels, Houston Angel Network ve Jo Angels melek yatırımcı ağları ile işbirliklerine giden ve Global Business Angel Network ile European Business Angel Network’a üye olan GBA, bu kapsamda yurtdışı merkezli önemli girişimlere de yatırımlar gerçekleştirdi.

GBA bu yıl ilk turda MutluBiEv, Radius, İyiSahne, UpLifers, Otsimo, Jetract girişimlerine; ikinci turda MutluBiEv, Kolay İK, Insider, Sinaps, Tailster girişimlerine; üçüncü turda ise MutluBiEv girişimine yatırım yaptı.

2017 yılında 4 milyon TL yatırım hedefi

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Galata İş Melekleri (GBA) Başkanı Emre Kurttepeli, “Hem dünya hem de ülkemiz açısından zorlu geçen 2016 yılında Türk girişimcilerine olan inancımızı hiç kaybetmedik. GBA olarak yaptığımız yatırımlar 3 milyon TL’yi geçti. 2017’de hedefimiz toplam 10 yeni girişime 4 milyon TL’lik yatırım yapmak.” dedi.

GBA’nın bünyesinde yer alan önemli melek yatırımcılar ve yaptığı katma değerli hizmetlerle sektörde farklılaştığını da belirten Kurttepeli, “GBA bir sermaye girişimi değil, melek yatırımcılardan oluşan bir melek yatırım ağıdır. Sektörlerinde önde gelen bu melek yatırımcılarımız ile girişimlere maddi açıdan destek olurken aynı zamanda onlara satışlarını arttıracak bağlantılar sağlama ve reel sektörle aralarında iş ortaklıkları kurma konusunda da destek veriyoruz. Yatırımcılarımızın ortak özelliği Türkiye’nin teknoloji tabanlı girişimlerle büyüyeceğini düşünmeleri ve bu alanda finansman ve mentorluk sağlayarak akıllı para ile Türkiye’mizi ileriye götürmek için elimizden geleni yapacağız.” şeklinde konuştu.

iPhone üretimi Hindistan’a taşınıyor

0

Apple’ın iPhone üretimini ABD’ye taşıyıp taşımayacağı tartışıla dursun, iPhone’ların 2017’de Hindistan’da üretilebileceği ortaya çıktı.

iPhone üretimini taşeron olarak gerçekleştiren Tayvanlı Wistron şirketi, Hindistan’ın Banglore şehrinde bir fabrika kuruyor.

Şirketin bu fabrikada iPhone için üretim yapması veya parçaları birleştirmek için tesisi kullanabileceği düşünülüyor.

Trump bu işe ne diyecek?

Özellikle Trump’ın üretimi ABD’ye getirmesi için baskı yaptığı bir dönemde ortaya çıkan bu haber hakkında Apple yorum yapmaktan çekinirken, Wistron’un Hindistan’daki fabrikasının Nisan ayında üretime başlayacağı da vurgulanıyor.

Peki Wistron’un Hindistan fabrikasında iPhone üretimi “yapmaması” mümkün mü?

Böyle bir seçeneğin olmadığı düşünülüyor çünkü şirketin iPhone dışında hiçbir müşterisi için bu tür bir yatırım yapmayacağına inanılıyor. Ayrıca, Apple’ın haberi yalanlamaması da, dolaylı olarak kabul etmesi anlamına geliyor. 

Diğer bir deyişle, ABD Başkanı Trump iPhone’ların ABD’de de üretilmesini isterken Apple Trump’ın gözünün içine baka baka üretimi Hindistan’a kaydırıyor.

Twitter’da 360 derece video yayını başlıyor

0

Sosyal medya servisi Twitter, video paylaşımı konusunda Vine servisinden aradığını bulamayınca 6 saniyelik video paylaşım servisini bir kalemde silip attı ancak Periscope’a yatırım yapmaya devam ediyor.

Periscope’un yeni hazırladığı güncelleme ile mobil canlı yayın platformu çok yakında 360 derece videolar yayınlamaya başlayacak.

Sosya medyada 360 derece video yarışı

Uygulama bu sayede, Facebook, Instagram ve Snapchat ile rekabet edebilme gücünü yeniden yakalamayı planlıyor.

Yine de Twitter şimdilik sadece seçilmiş ortaklarının 360 derece canlı yayın yapmasına izin verecek. Mikroblog servisi, daha sonra kademe kademe özelliği tüm Periscope hesaplarının kullanımına açacak.

Amazon zeplin işine giriyor

0

Online alışverişin dev ismi Amazon, yeni aldığı patentle büyük şehirlerde mal teslimatını dakikalar seviyesine indirecek çok ilginç bir hamle yapabilir.

Amazon’un patentine göre, dronelar ile mal teslimatında dev zeplinler de devreye girecek. Ancak zeplinler, doğrudan teslimat aracı olarak değil, bölgedeki mobil mal depoları olarak kullanılacak.

Mallar zeplinlerde depolanacak

Böylece zeplinler, drone’ların malları yükleyecekleri depoları alışverişin yoğun olduğu bölgeye doğru hareket ettirecek ve drone’ların daha kısa sürede mal teslimatı yapmasını sağlayacak.

 

 Amazon bu yeni uçan deposunu özellikle büyük maçlar öncesinde artan yiyecek içecek siparişlerinde hızlı teslimat isteyen müşterilerini memnun etmek için kullanılacak.

Şehrin yoğun sipariş gelen bölgelerine yakınlaşacak olan Amazon zeplinleri böylece siparişten birkaç dakika sonra cipsleri, gazlı içecekleri, donmuş pizzaları müşterilerine ulaştırmış olacak.

Tamamen otonom olarak çalışacak bu yeni mal depoları için zeplinin içinde veya yerde kontrol elemanları da bulunacak ancak sistemin çalışması büyük oranda otonom olarak işleyecek.

Amazon ayrıca zeplinleri şehrin üstündeki reklam panoları olarak da kullanarak gelir elde edebilecek. 

Bir ailenin yıllık haberleşme gideri 2844 TL

0

Telekomünikasyon alanının düzenleyici kuruluşu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yayınladığı veriler ile TELKODER’in yaptığı genel sektör değerlendirmesi sonucunda bir sabit telefon ve bir genişbant internet aboneliği olan, her bireyinin cep telefonu sahibi olduğu 4 kişilik bir ailenin aldığı haberleşme hizmetleri için ayda ortalama 237 TL harcadığı belirlendi.

Özel tüketim vergisiyle şişen rakamlar

TELKODER’in her yılın sonunda yaptığı analiz kapsamında açıkladığı “Elektronik Haberleşmede Aile Giderleri Raporu”na göre sabit telefona aylık ortalama 24,2 TL ödeniyor. Aynı raporda, 3 GSM operatörünün abonelerinin ortalama aylık ödemelerinin ise 26,7 TL’ye ulaştığı belirtiliyor. Sabit internet bağlantısı için ise aylık ortalama 42,6 TL* ödeniyor. Bu giderlerin hepsine %18 KDV’nin yanı sıra, mobil telefon için %25, sabit telefon için %15 ve İnternet bağlantısı için %5 Özel İletişim Vergisini de eklemek gerekiyor. Devlete ödenen 63,6 TL aylık vergi eklendiğinde, tüm bireyleri cep telefonu sahibi olan dört kişilik bir ailenin ortalama haberleşme gideri ayda ortalama 237 TL’ye, yılda ise yaklaşık 2844 TL’ye ulaşıyor. Geçtiğimiz yılın rakamlarıyla karşılaştırıldığında 2015 yılında 2695 TL olan bir ailenin yıllık haberleşme giderinin %5,56 arttığı da ortaya çıkmış oldu.

Konuya ilişkin açıklama yapan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, “Günlük hayatta bireyin en önemli özgürlüklerinden biri haberleşmedir. Hatta geçtiğimiz dönemde ülkemizde yaşanan üzücü olaylar sırasında haberleşmenin ne denli kritik bir konumda olduğunu da toplum olarak net biçimde görmüş olduk… Öte yandan, internet hızlarının artması, katma değerli hizmetlerin çoğalması ve akıllı telefonların daha da gelişmesi sektörün büyümesini ve insan yaşamındaki kaliteyi de artırıyor. Günlük yaşamın vazgeçilmezi olan haberleşme hizmetleri, maalesef yüksek vergi politakaları da eklenince aile bütçelerini zorluyor. 2017 yılında hem serbestleşmenin hızlandırılarak rekabetin arttırılması hem de bu vergi yüklerinin hafifletilmesi hususunda devletin gerekli yaklaşımı göstereceğine inanıyoruz.”dedi.

ABD, dijital intikam planını açıklayacak

0

Rusya’nın ABD seçimlerinde giriştiği dijital saldırının yankıları ABD yönetimi içinde sürüyor.

CIA ve FBI, Rusya’nın ABD seçimlerine dijital saldırısından emin olduklarını açıklarken ABD Başkanı Obama da, bu saldırıya uygun bir şekilde karşı vereceklerinin altını çizmişti.

Şimdi ise ABD yönetimi Rusya’ya karşı girişilecek “karşı hamle”nin ne olacağını tespit etmeye çalışıyor.

ABD ile Rusya arasında yeni gerginlik

ABD yönetiminden medyaya sızan bilgilere göre, Rusya’ya karşı uygulanacak yaptırım hakkında çok kısa sürede açıklama yapılacak.

Yaptırımlar arasında ise ekonomik yaptırımla diplomatik ilişkilerde indirgeme seçenekleri yer alıyor. ABD güvenlik ve istihbarat kurumları seçim saldırıları konusunda yaptıkları soruşturmanın ardından, hacker’lara emrin doğrudan Putin tarafından verildiği konusunda da hemfikir kaldılar.

Demokrat Parti adayı Hillary Clionton’ın kampanya sunucularının hacklenmesi ve email’lerinin yayınlanması, Clinton’ın oy kaybetmesinde büyük rol oynamıştı. Rusya ayrıca dijital oy kullanma sistemine de dijital saldırı yapmakla suçlanıyor.

Yeni saldırı yöntemi, zehirli fotoğraf

0

ESET araştırmacıları, çeşitli saygın haber sitelerinde yer alan reklamlar yoluyla bulaşan yeni bir istismar saldırısını tespit etti.

Stegano Exploit Kit olarak tanımlanan söz konusu zararlı yazılım setinde saldırganlar, kötü amaçlı yazılımlarını sitelerin reklamlarında kullanılan resimlerin piksellerine yerleştiriyor.

‘Zehirli piksel’ içeren reklamlar, kurbanların bilgisayarlarına uzaktan zararlı yazılımlar yükleyebilmek amacıyla kullanılıyor.

Üstelik kurbanın, virüsün saklandığı reklam içeriğini tıklamasına bile gerek kalmıyor. Bu tür banner içeren bir web sitesini ziyaret etmek yeterli. Eğer Internet Explorer kullanılıyor ve bilgisayarda güncel olmayan bir Flash Player sürümü çalışıyorsa, makine bu açık sayesinde otomatik olarak ele geçiriliyor.

Kapıyı açıyor

ESET Güvenlik Araştırmacılarından Robert Lipovsky’nin verdiği bilgiye göre, “Bundan sonra, saldırganlar, istedikleri kötü amaçlı yazılımları indirip çalıştırma imkanına kavuşuyor. Analiz ettiğimiz zararlıların bir kısmı bankacılık truva atları, arka kapılar ve casus yazılımları içeriyor ancak kurbanlar kötü amaçlı bir fidye saldırısı ile de karşılaşabilirler.”

Zehirli piksel nerede?

“Stegano” ismi, saldırganların zararlı kodların bir bölümünü reklamların piksellerinde gizlemek için kullandığı bir teknik olan Steganografiyi ifade ediyor. Özellikle her pikselin şeffaflığını kontrol eden parametrelere gizlerler. Bu, resmin renk tonunda yalnızca ufak değişiklikler yapar, değişiklikleri çıplak gözle görünmez kılar ve potansiyel mağdur farkına varamaz.

Yamaları ihmal etmeyin

Sistem yamalarının düzenli olarak yapılması, uygulamaların güncel tutulması ve güvenilir bir internet güvenlik çözümü, bu tür saldırıların engellenmesine yardımcı olan en güçlü önlemlerdir.

Cinayet soruşturmasında şahit Amazon Echo

0

ABD Arizona’da işlenen bir cinayetin soruşturması, Teknoloji firması Amazon’a kadar ulaştı.

Cinayeti araştıran ve maktül kadını öldürmekle suçlanan sevgilisi hakkında delil toplamak isteyen polis Amazon’dan, kadının evinde bulunan akıllı ev asistanı Echo cihazına dair ses kayıt bilgilerini istedi.

Cihazın evdeki sesleri sürekli dinlediğini bilen Polis, bu seslerin sunucularda her an kayıtlı olduğu varsayımından yola çıkarak, cinayet anındaki ses kayıtlarını talep etti.

Amazon bu isteğe olumsuz yanıt verirken, şimdi yeni bir tartışma gündemi meşgul edecek gibi görünüyor.

Akıllı asistanlar hayatımızı 7/24 kayıt mı ediyor?

Amazon Echo veya Google Home ya da Apple’ın Siri, Microsoft’un Cortana gibi dijital asistanları, evlerdeki, ortamlardaki sesleri sürekli dinlediği gibi bu sesleri aynı zamanda sunucularda da kayıt altına alınabiliyor mu?

Yani meraklı bir kulak, evimizde her an ne konuştuğumuzun kayıtlarını dilediği an çıkarıp dinleyebilir mi?

Bu cinayet soruşturması, ABD’de yeni bir mahremiyet tartışmasını da beraberinde getirecek gibi görünüyor. 

Ofiste zaman kaybının ismi: Kağıt

Xerox’un ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa’dan 1021 Küçük ve Orta Ölçekli İşletme (KOBİ) ile gerçekleştirdiği yeni açıklanan araştırması KOBİ’lerin dijitalleşme çabalarını ve sorunlarını ortaya koyuyor.

Xerox’un araştırma sonuçları, KOBİ’lerin yüzde 80’ininfaturalama, yasal belge oluşturma ve finansal raporlama gibi işler için kağıt kullanmaktan memnun olmadıklarını gösteriyor. KOBİ’lerin yüzde 46’sı, iş süreçlerini dijitalleştiremedikleri için kağıt kullandığını, bunun da ciddi bir zaman kaybına yol açtığını ve şirket kazançlarını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Kağıt bazlı işlemler yüzünden en çok zaman kaybeden ülkelerin başında yüzde 51 ile Almanya geliyor. Almanya’yı yüzde 50 ile ABD, yüzde 43 ile İngiltere ve yüzde 37 ile Fransa takip ediyor.


İmkanlar Türk KOBİ’lerini zorluyor

Türkiye’deki KOBİ’ler açısından da durum pek farklı değil. 81 ilden 37 sektöre dağılan 22 bin işletmenin katıldığı Yarına Hazırım Platformu’ndan elde edilen verilere göre, Türkiye’deki KOBİ’lerin ortalama dijitalleşme skoru Temmuz 2014’ten itibaren yüzde 48’den yüzde 53’e yükselmiş durumda. Ancak finansal yetersizlikler sebebiyle işletmeler istedikleri oranda dijitalleşmeye gidemiyor. Türkiye’deki 22 bin işletmenin sadece yüzde 40’ı ortalama dijtalleşme skorunun üzerinde yer alıyor. 10’dan az çalışanı olan küçük işletmeler yüzde 49 ile en küçük dijitalleşme endeksine sahipken 250 veya daha fazla çalışanı olan şirketler yüzde 69 dijitalleşme endeksi ile dijitalleşme için finansal imkanların ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Öncelikler stratejiyi etkiliyor

Xerox’un bağımsız araştırma şirketi Coleman Parkes’a yaptırdığı araştırma, küçük ve orta büyüklükteki şirketlerin önceliklerinin üretkenlik olduğunu ortaya koyuyor.Araştırmaya katılan KOBİ’lerin yüzde 28’i üretkenliği artırmak adına doküman işlemlerini dijitalleştirme yolunda gerekli adımları atmış durumda. Yüzde 12’si 1 ila 3 yıl içerisinde dijitalleşme sürecine gireceklerini belirtiyor. Katılımcı ülkeler arasında Fransa dijitalleşmede yüzde 33’lük bir oran ile lider. ABD’li KOBİ’lerin ise yüzde 41’i doküman iş akışlarında dijitalleşme temellerini daha yeni attıklarını ifade ediyor.

Uzman görüşü önemli

KOBİ’ler iş süreçlerini dijitalleştirme yoluna giderken konunun uzmanlarından yardım almayı tercih ediyor. Bu konuda KOBİ’lerin yüzde 47’si ofis ekipmanı tedarikçilerine, yüzde 25’i bilişim tedarikçilerine, yüzde 37’si ise ekipman üreticilerine danışmayı düşündüklerini belirtiyor.

Üretkenliğe giden yolda üç temel adım

Elde edilen bulgular, KOBİ’lerin üretkenliği artırmak adına dijitalleşmenin yanı sıra üç ana unsura yoğunlaştıklarını işaret ediyor:

Mobilite: KOBİ’lerin yüzde 23’ü 2017’nin sonuna kadar mobil cihazlarını iş süreçlerine tamamen entegre etmeyi planlıyor. Katılımcıların yüzde 66’sı an itibarı ile baskı işlemlerini mobil cihazlara entegre etmiş durumda. Yüzde 22’lik bir kesim ise söz konusu entegrasyonu önümüzdeki yıl gerçekleştirmiş olmayı hedefliyor.

Güvenlik: KOBİ’ler için bilgiyi korumak her geçen gün daha önemli bir hal alıyor. Bu durumun bir sonucu olarak katılımcıların yüzde 56’sı sanal güvenlik prosedürlerine yazıcılarının güvenliğini de dahil ediyor.

Yönetilen Baskı Hizmetleri: Araştırmaya katılanların yüzde 42’sini Yönetilen Baskı Hizmetleri kullanıcıları oluşturuyor. Yüzde 40’lık bir kesim ise bir sene içinde bu hizmetten faydalanmaya başlayacağını dile getiriyor. Şirketlerin yüzde 66’sı her ay baskı işlemleri için 1000 doları aşan harcamalar yapıyor. Yönetilen Baskı Hizmetleri kullanan şirketler ise baskı masraflarında ciddi oranda tasarruf elde ettiklerini bildiriyor.

Bağımsız araştırmalara göre Amerika ve Avrupa’daki KOBİ’lerin yıllık baskı masrafları 40 milyar doları buluyor. 

Bilişim ihracat şampiyonu kim oldu?

0

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ve Ekonomi Bakanlığı’nın katkılarıyla bu yıl ilk kez gerçekleştirilen “Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı” araştırmasında derece alan kurumlar, ödüllerini Başbakan Binali Yıldırım ve beraberindeki 10 bakandan aldılar.

Farklı sektörlerdeki hizmet ihracatçılarının değerlendirildiği araştırmada dijital dönüşüm hizmetleriyle Netaş, bilişim hizmetleri kategorisinde birinci oldu.

Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, Netaş’ın aldığı birincilik ödülüyle ilgili şunları söyledi: “Türkiye’nin 2023’de 10 küresel teknoloji marka çıkarma hedefi doğrultusunda kararlılık ve inançla ileri teknoloji üretimine ve ihracatına tüm gücümüzle çalışıyoruz. Tüm faaliyetlerimizde Türkiye’yi teknolojide bölgesel lider olarak görme hedefimizle çözümler üretirken, son sekiz yılda 5 kez Türkiye’nin yazılım ihracatı şampiyonu seçildik. Bugün ise TİM’in ‘Türkiye’nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı’ araştırmasında bilişim hizmetleri ihracatı kategorisinde aldığımız bu gurur verici birincilik ödülüyle bu yoldaki inancımızın ve gücümüzün doğruluğunu bir kez daha kanıtlıyoruz. Netaş olarak, 50 yıla dayanan tecrübemiz, yetkinliklerimiz, bilgi birikimimiz ve vazgeçilmez temel değerlerimizle, hedefimiz bilişime katma değer sağlamaya ve Türkiye’yi teknoloji ihracatında büyütmeye devam etmek.”

Apple yapay zeka araştırmalarını yayınlamaya başladı

0

Yapay zeka konusunda uzun zamandır çalışmalar yürüten, Siri ile de yapay zekayı geniş kitlelerle buluşturan Apple, kısa süre önce yapay zeka hakkındaki araştırma sonuçlarını, elindeki bulguları ve çalışmalarını halka açacağını açıklamıştı.

Apple şimdi ilk parti bilgileri halka açtı.

Yapay zekanın insanlık çok önemli bir teknoloji olduğunu ve tüm dünyadan katılımla ortak bir geliştirme çabasının yararlı olacağını öne süren Apple, kendi çalışmalarını yayına açacağını ve diğer firmaların da bunu yapması gerektiğini vurgulamıştı.

Apple’ın ilk aşamada açıkladığı yapay zeka teknolojisi, görsel zeka çalışmalarına dayanıyor. Bu çalışmalarda, bilgisayarların çevresindeki imgeleri görme ve tanıma konusundaki teknolojiler dikkat çekiyor.

Yapay zeka dünyayı bizim gibi görmüyor

Apple’ın kullandığı taktikte, bir fotoğrafı veya görseli, olduğu gibi değil de, simüle edilmiş imajlara dönüştürdüğü ve diğer imgelerle bu şekilde karşılaştırdığı anlaşılıyor. Bu da bilgisayarın aradığı eşleştirmeyi bulmak için çok daha az zaman harcamasına neden oluyor.

Apple yine de elimdeki tüm çalışmaları bir anda halka açmayacak. Tüm verilerin paylaşılması yıllar alacak. Şirket bu sırada rakiplerin de benzer bir politika izleyip izlemediğini kontrol edecek.