Büyük veri kurumların gündemine girdi

0
Emarsys’in her ay düzenlediği panellerinin sonuncusunda konu büyük veri oldu. Emarsys Türkiye Genel Müdürü Murat Erdör ile panel hakkında sohbet ettik.

Trafik sorununu kişisel veriler çözecek

1
trafikDünyanın neredeyse her büyük şehrinde süren trafik kabusu için çözüm arayışları devam ediyor. Bunlardan bir tanesi de şehir sakinlerinin kişisel verilerini toplayarak, trafik sorunu için ciddi çözümler üretebilmek. Akıllı telefonlardan, otomobil şirketlerinden, sensör ve kameralardan faydalanılarak araçlardan toplanabilir parçalı veriler şimdilik en güçlü aday. Gerçek zamanlı trafik verileri sayesinde yol hatları değiştirilebiliyor ve güncellenebiliyor. Akıllı ulaşım sistemleri sayesinde farklı kavşaklar yaratılabiliyor ve araçların akışı belli bir şablona oturtulabiliyor. Küçük şehirlerin dahi bu sorunla karşılaştığı bilinirken, Paolo Santi‘nin yönettiği Massachusetts Institute of Technology’nin araştırmacı ekibi, paylaşımlı taksi kullanımının yüzde 40’lık bir ferahlamaya sebebiyet vereceğini açıklıyor. New York Üniversitesi’nden Claudio Silva ise, tren istasyonları ve havalimanları gibi merkezleri inceleyerek belli bir şema çıkartmış. İnsanların nasıl ve nereye hareket ettiklerini gösteren bir model üretmenin esas olduğunu belirten Silva, trafik harici verilerin de kullanımının çok önemli olduğunu ekliyor. Trafik takip verileri, çoğu şehrin mevcut yol sensörlerinden toplanan mevki ve hız detaylarına dayanıyor. Bu sayede acil durumda hangi caddelerin daha önemli hale geleceği, tahliye prosedürlerini geliştirmede, ambulans çağrılarına destekte ve popüler gündüz ve gece yol tercihlerini çözmekte büyük yol kat edilmiş olunacak. Öte yandan hem taksi hem de otobüslerden toplanacak anlık verilere, trafikte seyreden yolcuların akıllı telefonlarından gelecek veriler de eklenebilecek, gerçek zamanlı bir çözüm şemasının hayata geçme şansı doğacak. Şimdi akıllardaki soru ise kişisel konum bilgilerinin ticari amaçlar için kullanılıp kullanılmayacağı ve gizliliğin ne kadar korunacağı yönünde.

İnsan Kaynakları için yeni teknolojik trendler

1
Görsel: Highways Agency, Flickr
Görsel: Highways Agency, Flickr
Performans yönetimi, personel yönetimi ve eğitim, şirketlerin İnsan Kaynakları departmanları için her zaman olduğu gibi yine oldukça önemli. Ancak The Starr Conspiracy Intelligence Unit’in araştırmasına göre İK yöneticileri farklı bir yöne ilerliyor. Şirketin baş analisti Lance Haun’a göre, HCM (Human Capital Management) değişiyor ve aslında olması gereken forma bürünüyor. Yani işgücünün gerçekte nasıl yönlendirilmesi ve yönetilmesi gerektiği şekline. Haun, araştırma sonuçlarını yorumlarken şirketlerin yavaş yavaş finansmanlarının, nasıl zayıf iş gücü yönetimine sebep olabileceğini de anlayacağını ekliyor. Araştırma verileri, katılımcıların yüzde 57’sinin İK teknoloji çözümlerine önümüzdeki 12 ay içinde yatırım yapacağını ortaya çıkartmış. Başlıca dikkat çeken konular ise şu şekilde;
  • Performans yönetimi
  • İşgücü yönetim ayarlamaları
  • Eğitim
  • Liderlik geliştirmeleri
  • İK analizleri
Büyük şirketlerde öğrenme, kompanse süreçleri ve işgücü planlaması ile İK analizleri üst sıralarda kendine yer bulacak. Orta ölçekli firmalarda sermayeye, temel İK’ya, liderlik gelişimine ve İK anlizlerine dikkat edilirken, küçük boyutlu yerlerde ise çalışan yönetimi, işgücü planlaması ve temel İK işlevleri öne çıkartılacak. Haun, ayrıca büyük şirketlerin oldukça eski yazılımlar ile çalıştığını ve yeniliğe gitmek istediklerini söylüyor. Yorumu, çoğunun bulut teknolojisine geçeceği yönünde. “Küçük çaplı yapılar daha atak ve şimdiden buluta geçiş yaptılar.” diye önemli bir detaya da dikkat çeken Haun, İK yönetiminde bu şirketlerin daha avantajlı durumda olduğunun altını çiziyor.

Turkcell’de Süreyya Ciliv dönemi sona erdi

1
Turkcell, KAP’a (Kamu Aydınlatma Platformu) gönderdiği açıklamada Süreyya Ciliv’in görevnden ayrıldığını duyurdu. Şirketten KAP’a gönderilen açıklama şöyle: “9 Ocak 2007’de Turkcell Genel Müdürü olarak atanan Süreyya Ciliv, 31 Ocak 2015 tarihinden geçerli olmak üzere görevinden ayrılma kararı almıştır. Süreyya Ciliv görevinden ayrılma kararı ile ilgili olarak “Turkcell’de geçirdiğim sekiz yılda bilgiyle, teknolojiyle, inovasyonla, ve güçlü takım oyunuyla müşterilerimize, milletimize, sektöre ve hissedarlarımıza değer yaratmak için çalıştık. Bu yolculukta bize inanan ve eşlik eden tüm takım arkadaşlarıma, müşterilerimize, bayilerimize, tedarikçilerimize ve iş ortaklarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Emanet aldığım bayrağı teslim ederken birlikte çalıştığımız bu güçlü ekibin Turkcell’i daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum.” dedi. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ahmet Akça “Turkcell olarak Sayın Süreyya Ciliv’in Genel Müdürlüğü döneminde birçok ilke ve başarılara imza attık. Sayın Ciliv, şirketimizin bir GSM şirketinden, bugün Türkiye’nin ve bölgenin önemli iletişim ve teknoloji şirketine dönüşümüne liderlik etmiştir. Kendisine bugüne dek sağladığı katkılardan dolayı teşekkür ediyor; bundan sonraki iş ve özel yaşamında başarılar diliyoruz.”  diye belirtti. Turkcell Yönetim Kurulu, Turkcell Genel Müdürlüğü görevine halihazırda Teknoloji Grubundan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz’ün mevcut görevine ek olarak vekalet etmesine karar vermiştir. Ayrıca, yeni Turkcell Genel Müdürü atama sürecini başlatmıştır.”

FIT Solutions, güvenli e-Posta servisi FIT KEP’i duyurdu

0
FIT Solutions CEO'su Ahmet Bilgen ve Biznet Genel Müdürü Neşe Sayeri
FIT Solutions CEO’su Ahmet Bilgen ve Biznet Genel Müdürü Neşe Sayeri
Türkiye’nin önde gelen e-Dönüşüm firmalarından FIT Solutions, Biznet Bilişim ile birlikte e-postada yeni bir dönemi başlatıyor. Gerçekleştirilen imza törenine FIT Solutions Kurucusu ve CEO’su Ahmet Bilgen, FIT Solutions CTO’su Koray Gültekin Bahar ve Biznet Genel Müdürü Neşe Sayeri’nin yanı sıra, Kurumsal e-Devlet Çözümleri ve İş Geliştirme Direktörü Cenk Özcan,  Revo Capital’den Cenk Bayrakdar ile Berkin Toktaş ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı gibi önemli isimler katıldı. İmza töreni ile ilk adımı atılan bu ortaklık FIT KEP adı verilen kayıtlı elektronik posta (KEP) hizmetini kapsıyor. Bu hizmette gönderici ve alıcı kimlikleri belli oluyor, gönderi zamanı ve içeriği değiştirilemiyor, e-postalar uyuşmazlık durumunda hukuki olarak geçerli sayılıyor. Elektronik ortamda yapılan her türlü bildirim, ihtar, ihbar, başvuru, dilekçe, ticari yazışmalar, ihale, teklif, sözleşme evraklarının paylaşımı, şirketlerin beyannameleri, fatura, ekstre, talimat gibi birçok farklı içerikli iletiyi, güvenli ve hızlı biçimde karşı tarafa ulaştırmak için tasarlanan FIT KEP, tüm e-iş süreçlerinde kullanılabiliyor. FIT Solutions ve Biznet ortaklığının güvenli e-posta ile ilgili önemli bir atılım gerçekleştirdiğini söyleyen FIT Solutions Kurucusu ve CEO’su Ahmet Bilgen, “FIT KEP ile sayısız avantaj sağlıyoruz. Bunlardan belki de en önemlisi kağıt kullanımını tamamen ortadan kaldırması ile arşivleme, posta ve işlem maliyetlerini önemli derecede düşürmesi. FIT Solutions’ın tüm çözümleri gibi FIT KEP de çevreci ve bütçe dostu.” diye konuştu. FIT KEP e-postaları yasal kanıt olarak kullanılabildiği için tarafsız yasal koruma sağlıyor. Teslim edildikten 24 saat sonra alıcısı tarafından yasal olarak okundu kabul edilen e-postalar ile teslim etme ve okunma garantisi sunuluyor. Gönderiye müdahaleyi önleyerek gönderinin bütünlüğünü güvence altına alan FIT KEP çözümü, güven çatısı ve etik değerleri çerçevesinde güvenilir bir çalışma ortamı sağlıyor. KEP sistemi ile evrakta sahtecilikten gönderinin inkarına kadar birçok problemin önüne geçildiğini söyleyen Biznet Bilişim Genel Müdürü Neşe Sayeri, “FIT Solutions ile birlikte böylesine önemli bir projeyi hayata geçirmekten çok memnunuz. FIT Solutions, e-Dönüşüm konusundaki birikimi ve tecrübesi ile projeye değer katıyor. Böylece yeni bir güvenli e-posta dönemini başlatıyoruz,” dedi.

Çalışanların çoğu mobbing mağduru

0
mobbingMobbing, bir kişi veya grup tarafından kişiye yapılan küçük düşürücü davranış, dışlama, aşırı ve ağır iş verme, değersizleştirme, yok sayma gibi eylemlere deniliyor. Tek bir davranış yerine sürekli ve planlı yapılan hareketler mobbing sayılıyor. Yenibiris.com yaptığı bir dizi anketle bu konuyu araştırdı. Anketlere katılan 4668 kişinin yüzde 82’si hayatında en az 1 kez mobbing eylemine maruz kaldığını belirtti. Araştırma sonuçlarında, eşit seviyede çalışanlar arasında görülebildiği gibi yönetici kademesinde de sıklıkla görülen mobbing örnekleri arasında en çok karşılaşılan durumun, yöneticinin çalışanına psikolojik baskı ve yıldırma uygulaması olduğu belirtiliyor. İşletmelerde verimliliği düşüren ve işgücü kaybına neden olan mobbing’e karşı önlemlerin alınması bu durumu azaltan faktörlerin başında geliyor. Bazı şirketlerin İK birimlerinde mobbing’le ilgili farkındalık çalışmaları veya yönetmelikler var ancak bu durum yeterli değil. Mobbinge maruz kalanlar bu durumu yetkili kişilere ilettiğinde pek bir sonuç alamıyor. Anket katılımcılarının yarısından fazlası, durumu yöneticisine veya mobbing’i uygulayan yöneticisi ise üst yönetime bildirdiğini, yüzde 30’u ise kendisine mobbing uygulayanla iletişim kurmayı denediğini belirtiyor. Kanuni düzenleme gerekiyor 2011’de yayınlanan Başbakanlık Genelgesi ile işverenlerin mobbing’le ilgili işçiyi koruyan düzenlemeler getirmeleri gerektiği vurgulanmıştı. Borçlar Kanunu’na göre işveren işçinin hem kişilik haklarını korumak, hem de cinsel tacize uğramaması için gerekli önlemleri almakla yükümlü. İş Kanunu’nda ise mobbing ile ilgili özel bir düzenleme bulunmuyor.

KOBİ’ler için veri depolama alternatifi

2
Teknolojiye olan yakınlıkları her geçen gün artan KOBİ’lerin ihtiyaç listesinde NAS (Network Attached Storage – Ağ Tabanlı Depolama Cihazı) adı verilen ürünler de yer alıyor. Farklı cihazlardaki verilerin yedeklenmesi noktasında çözüm sunan bu ürünler artık daha fazla karşımıza çıkıyor. Sunduğu NAS ürünleriyle farklı ölçekteki kurumlara hitap etmeyi başaran Synology’nin DiskStation DS412+ ürünü test merkezimizin bu haftaki konuğuydu.

Defne’den yeni global proje

0
Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu
Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu
Türkiye dahil 20 ülkede 25’den fazla operatöre hizmet veren Defne Telekomünikasyon, 2012’den bu yana iş ortaklığı yaptığı CIS bölgesinin lider mobil operatörüne sunduğu çözümlere bir yenisini daha ekledi. Defne, 14 milyondan fazla abonesi bulunan lider mobil operatörün iletişim ağında Auto CallBack (Otomatik Geri Arama) ürününü Ödemeli Arama Platformu üzerinden hayata geçirdi. Auto CallBack, mobil operatörün ‘meşgul’, ‘telefon kapalı’, ‘iletişim ağı dışında’ gibi abonelerin ulaşılamaz olduğu durumlarda tamamlanamayan çağrılardan kaybettiği potansiyel geliri müşteri memnuniyetini arttırarak kazanma imkânı veriyor. Ulaşılamayan abonenin tekrar tekrar aranmasına ve meşgule düşmeye gerek kalmadan aranan abone müsait olduğunda sistem çağrıyı otomatik olarak bağlıyor. Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu: “CIS bölgesindeki lider mobil operatöre 3 yıldır sunmaya devam ettiğimiz çağrı tamamlama ve yönetme ürün portföyüne bir de otomatik geri arama servisi olan Auto CallBack ürününü ekledik. Operatörün bizden aldığı hizmet kapsamını genişletmesi müşteri memnuniyetiyle birlikte Defne’nin ürünlerine ve teknik altyapısına duydukları güveni gösteriyor.” dedi.

2015, e-Ticaret sektöründe neleri değiştirecek?

0
Tam adı 2015 E-Ticaret Sektörü Öngörüleri Raporu olan çalışma, reklamverenlerin sektör ivmesinin bir adım önüne geçmesine yardım ederken, aynı zamanda onların pazarlama ve stratejileri ile yatırımlarını, tüketicilerin gelişen online alışveriş alışkanlıklarına uygun olarak ayarlamasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Toplamda milyarlarca online ticari işlemden derlenen veriler ışığında hazırlanan raporda öne çıkan başlıklar ise şu şekilde sıralanıyor:
  • Çapraz-cihaz (cross-device) yetkinliklerinin artırılması, 2015 yılının en önemli odak noktalarından biri olacak: Temmuz 2014’te Criteo ve Digiday tarafından yapılan araştırmaya göre perakende sektörü yöneticilerinin ve reklam ajanslarının %58’i, çapraz-cihaz (cross-device) teknolojisini 2015 yılı mobil pazarlama aktivitelerinin en önemli ayağı olarak görüyor.
  • Doğal reklamlarda (native advertising) görülen hızlı artış, gerçek zamanlı satın alma (programmatic buying) ile ivmelenecek.
  • “Webrooming” ve “showrooming” aktivitelerinin satışları üzerindeki artırıcı etkisi göz önüne alındığında, fiziki bir varlığı olan perakendeciler 2015 yılında yoğun bir biçimde online stratejilere odaklanacak.
  • Perakendeciler, mobil uygulama yeniden-etkileşimlerine büyük önem atfedecek: Temmuz 2014’te Criteo ve Digiday tarafından yapılan araştırmaya göre perakende sektörü yöneticilerinin ve reklam ajanslarının %42’si, tüketici etkileşimini 2015 yılı mobil uygulama stratejilerinin en önemli hedefi olarak görüyor.

GD Holding, crowdFON.com’un yüzde 20 hissesini aldı

0
SavasUnsal_GokhanDuyarlar
CrowdFON.com Kurucusu Savaş Ünsal ve GD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Duyarlar
Bünyesinde ara kademe ve mavi yakada sektörün önde gelen insan kaynakları sitesi Eleman.net’in yanı sıra, Pikoser, Global Teknoloji, Serieleman.com, Dersverir.com gibi platform ve markaları bulunduran GD Holding, yeni girişimcilere fon sağlamak hedefiyle bir işbirliği gerçekleştirdi. Holding, dünyada hızla yaygınlaşmakta olan kitlesel fonlama (crowdfunding) platformlarının Türkiye’de öncülerinden olan crowdFON.com’un yüzde 20 hissesini satın aldı. GD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Duyarlar, “GD Holding olarak insan kaynakları, telekom, iş güvenliği ekipmanları, bilişim ve e-ticaret sektörlerine yaptığımız yatırımlarla yükselişimizi sürdürüyoruz. Yer aldığımız her sektörü temsil eden şirketlerimiz üzerinden, Türkiye’ye yeni markalar kazandırarak hızla büyüyen bir holdinge dönüştük. Fikre değer veren yönetim anlayışımızla, Türkiye’nin lider kitlesel fonlama platformu olan crowdFON.com’u da iştiraklerimiz arasına katıyoruz. Türkiye’nin genç ve yeni girişimcilerine ilk fonlama desteğinin sağlanabileceği ortamı sağlayarak ülkemizin teknoloji hamlesine destek vermeyi hedefliyoruz. Bundan sonra gerçekleştireceğimiz tüm projelerimizde de aynı hedefle yol alacağız.” dedi. Türkiye’de kitlesel fonlama olarak adlandırılan, Dünya’da “crowdfunding” ismiyle anılan ve öncüğünü Amerikan Kickstarter‘ın başlattığı ödül sistemine dayalı platformlar global piyasalarda hızla yaygınlaşıyor. 2009’dan bugüne kadar Kickstarter şirketinin projelere verdiği destek 2 milyar doları aşmış durumda. Türkiye’de 2011’de projemefon adıyla operasyona başlayan crowdFON.com markası, şimdiye kadar 890 projeye destek veren, Türkiye’nin önde gelen kitlesel fonlama markalarından biri olarak anılıyor. crowdFON Kurucusu Savaş Ünsal, Türkiye’de kitlesel fonlama platformlarının henüz Amerika’daki benzer platformların seviyesine gelmediğini, ancak önümüzdeki 3-5 sene içinde gerek SPK düzenlemeleri, gerek vergi mevzuatlarının tamamlanmasıyla bu tür ödül veya sermaye toplama bazlı kitlesel fonlama platformlarının yeni projelerin ilk fonlama ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri alternatif platformlar olabileceğini belirtti. Ünsal, “GD Holding A.Ş. ile ortaklık süreci ile birlikte crowdFON.com’un altyapı geliştirme ve pazarlama faaliyetlerine ağırlık vererek lider konumumuzu güçlendirecek ve Türkiye’nin genç girişimcilerinin önünü açmaya devam edeceğiz.” dedi.

Facebook’a komşu olmanın bedeli nedir?

1
Palo Alto'daki bu evin 4 milyon doların üstünde bir satış fiyatı var. Amacınız satın almaksa ve iyi araştırırsanız 2 milyon dolar civarına benzer büyüklükte evler de bulmak mümkün.
Palo Alto’daki bu evin 4 milyon doların üstünde bir satış fiyatı var. Amacınız satın almaksa ve iyi araştırırsanız 2 milyon dolar civarına benzer büyüklükte evler de bulmak mümkün.
Silikon Vadisi uzun yıllardır dünyanın teknoloji merkezi, kalbi olarak biliniyor. Akla gelebilecek pek çok dev markanın merkezine ev sahipliği yapan bölgede yaşamak isteyenler ise isteklerini gerçekleştirmek için ciddi meblağlar ödüyor. Business Insider, güncel kira bedellerini özetleyen bir çalışma gerçekleştirmiş. Çalışma, Silikon Vadisi’nde yer alan Palo Alto, Mountain View, Santa Clara, Cupertino, Menlo Park ve San Jose’den örnekleri içeriyor. Buradan derlediğimiz bazı evler ve sahip olduğu özellikler ise şu şekilde sıralanıyor…   – Apple merkezine yakın lüks daireler (ayda 2.146 – 2.428 dolar): Çok sayıda farklı daire seçeneği, yüzme havuzu, kum voleybol alanı ve çamaşırhane. – Menlo Park (ayda 2.395 dolar): Menlo Park bölgesindeki daireler bulaşık yıkama makinesi, çöp öğütücü ve şahsi yüzme havuzlarına sahip. Burada oturanlar Facebook ve Microsoft’un komşusu olabilir. – Mountain View (ayda 2.137 – 2.375 dolar): Küçük mutfak, fitness merkezi ve yüzme havuzu. – Mountain View – Googleplex yakınları (ayda 2.200 dolar): Paslanmaz çelik ev aletleri, granit yer döşemeler ve geniş oturma odası. – Crescent Park, Palo Alto (ayda 2.700 dolar): Paylaşımlı çamaşırhane odası ve bodrumda ekstra alan.
Kaynak: The Office of Silicon Valley
Kaynak: The Office of Silicon Valley
– Downtown Palo Alto (ayda 2.500 dolar): Eski görünümlü apartmanlar, geniş park etme seçeneği. – Midtown Palo Alto (ayda 2.595 dolar): Geniş bahçe alanlı zemin daireler. – Downtown San Jose: (ayda 1.825 – 1.933 dolar) Tek yatak odası ve daha küçük alan. – San Jose (ayda 1.849 dolar): Her biri için çamaşır makinesi, kurutucu ve yeni elektronik ev aletleri. Ayrıca tuzlu su yüzme havuzu. – San Jose (ayda 1.750 dolar): Park alanı ve havuz dahil daireler. – Anderson West, San Jose (ayda 1.795 dolar): Geniş alan, ancak yan cihaz ve hizmetler fiyata dahil değil. – Santa Clara (ayda 1.882 – 2.145 dolar): Farklı daire seçenekleri ve fiyat opsiyonları ile havuz ve fitness merkezi. – Santa Clara (ayda 1.969 – 2.224 dolar): Koşu yollarına yakın ve kendi balkonlarına sahip.

Beyaz Saray’da güvenlik ihlali; sebep Drone’lar

0
beyazsarayBeyaz Saray geçtiğimiz günlerde beklenmedik bir güvenlik ihlali ile karşı karşıya kaldı. Geçen Pazartesi günü yaşanan olayda, Beyaz Saray bahçesi sınırında uçan bir mini hava aracı (drone) binaya yakın bir alanda iniş yaptı. Kısa sürede fark edilen drone için güvenlik güçleri harekete geçerken, yoğun kar yağışı sebebiyle alana inen belirsiz cismi bulmak uzun süre aldı. Bir süre sonra ortaya çıkan bir adam ise drone’un kendisinin olduğunu ve hiçbir şekilde Beyaz Saray alanına giriş yapmayı planlamadığını açıkladı. Bir başka deyiş ile bu şaşırtıcı güvenlik ihlali tamamen rastlantı sonucu gerçekleşti. İlk olarak akıllara gelen şey böylesi önemli bir noktada güvenliğin böylesi bir aracı kısa sürede tespit edememesi ve bulamayışı oldu. Bu süreçte Başkan Obama ve eşi ülke dışındayken, kızlarının ise Washington’da, yapının içerisinde bulunduğu açıklandı. Son günlerde artmaya başlayan ve genellikle drone’ların sebep olduğu “yasak bölge geçişleri” konusu tekrar gündeme gelirken, Gizli Servis bunun büyük bir güvenlik tehdidi olabileceğinden bahsetti. Ticari amaçla da kullanılan bu minik insansız hava araçlarının sadece ABD’de değil, farklı ülkelerde de benzeri ihlaller gerçekleştirdiği biliniyor. Bir süre önce İstanbul’da da Atatürk Havalimanı’nın bu tip bir araçla yukardan görüntüsünün alınması gündeme gelmişti. Tartışmalar devam etmekle birlikte, bu araçların zararsız olduklarını söyleyenler de yok değil. Son olarak drone üreticisi Insitu’nun başkan yardımcısı Paul McDuffee ise, bu boyutlara sahip cihazların silah ve benzeri taşımak için yeterli olmadığını, terör saldırıları için drone kullanımının pek de kolay olamayacağını dile getirdi.

iTunes Üniversitesi’nde Swift dersleri

0
Apple’ın yeni programlama dili Swift, Stanford‘un hazırladığı ve iTunes Üniversitesi bünyesinde verdiği özel kurs ile öğrenime açıldı. Stanford Mühendislik Okulu’nun hazırladığı eğitim tam olarak “Developing iOS 8 Apps with Swift” adını taşıyor. Üniversitenin kurs için hazırladığı tanıtım metninde ise şu ifadeler kullanılıyor: “iOS 8 ve Swift için güncellendi. iOS SDK kullanılarak iPhone ve iPad platformlarına uygulama oluşturmak için gerekli Araçlar ve API’ler. Mobil cihazlar için kullanıcı arayüzü tasarımı ve özel multi-touch teknolojileri için benzersiz kullanıcı etkileşimi. Nesneye dayalı tasarım için model-view-controller yazılım mimarisi, bellek yönetimi, Swift programlama dili. Diğer konular ise; animasyon, mobil cihaz güç yönetimi, ağ yönetimi, performans değerlendirmesi ve multi-threading olarak sıralanıyor. Kurs, her biri bir saatten uzun süren iki ayrı derse sahip. Bunlar ise “Logistics: iOS 8 Overview” ve “More Xcode and Swift, MVC” adlarını taşıyorlar. Her iki dersi de ücretsiz almak mümkün. Açıklamaya göre eğitim öncesi C dilini bilmek gerekiyor. Eğitimlere ait uygulamaya bu linkten ulaşabilirsiniz.

BT harcamaları 27 milyar dolar olacak

0

Türkiye’deki kurumların gitgide artan bir hızla Büyük Veri, Bulut, Sosyal İş ve Mobilite gibi dönüşümsel teknolojileri benimsemeleriyle Türkiye toplam bilgi ve iletişim teknolojileri pazarının 2015’te toplam 27 milyar doları aşması bekleniyor. IDC Türkiye’nin 2015 tahminlerine göre, tüketici segmenti donanım harcamalarındaki düşüş sebebiyle pazardaki toplam büyümenin yavaşlayarak yıllık yüzde 3.1 oranında gerçekleşmesi öngörülüyor. Konuyla İlgili IDC Türkiye Ülke Müdürü Nevin Çizmecioğulları ile konuştuk.

İTÜ Mobil ile tüm üniversite cebinize giriyor

1
ITUmobilİTÜ, Türkiye’nin en gelişmiş üniversite mobil uygulamalarından birine imza attı. “İTÜ Mobil” adlı uygulama, tüm İTÜ’lülerin günlük yaşamda ihtiyaç duyduğu çok sayıda işlemi birkaç tuş ile yapabilmesini sağlayacak. Online yerleşke turundan kütüphane veritabanına erişime, panik butonu ile acil yardım çağrısından yemekhane menüsünü takibe, İTÜ Radyosunu dinleyebilmekten ring servislerin yerleşke içindeki yerine kadar birçok bilgi kolaylıkla öğrenilebilecek. İTÜ’nün mobil uygulaması, İTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanlığı (İTÜ BİDB) tarafından yeniden tasarlanarak, Android ve iOS platformlarında kullanıma sunuldu. Gerek tasarımı gerekse teknolojik altyapısına dair tüm aşamaların İTÜ BİDB bünyesinde yürütüldüğü uygulama, başta öğrenciler olmak üzere İTÜ’lü kullanıcıların ihtiyaçları ve geri bildirimleri dikkate alındı. İTÜ dışından kullanıcıların ve üniversiteyi tanımak isteyenlerin de taleplerine yanıt verecek bir içerik planlaması yapıldı. Panik butonu da var Uygulama içine yerleştirilen Panik Butonu sayesinde İTÜ’lüler yerleşkelerde sağlık ya da güvenlikle ilgili yardıma ihtiyaç duydukları anda 7/24 görev yapan İTÜ Güvenlik Merkezine acil yardım çağrısı bırakabilecek. Acil durum çağrısı bırakıldığında kişiye ait konum bilgisi anlık olarak merkeze iletilecek ve destek ekiplerinin yardım ihtiyacına daha hızlı yanıt vermesi sağlanacak. Pilot olarak İTÜ Ayazağa Yerleşkesinde devreye alınan bu hizmet kapsamında, yerleşke dışından veya diğer yerleşkelerden çağrı kabul etmeyecek. Uygulama güncellemeleri kapsamında, ilerleyen dönemlerde bu hizmetin tüm İTÜ yerleşkeleri için devreye alınması planlanıyor. Yerleşkelerde sanal tur Uygulamada yerleşke haritaları da yer alıyor. Harita üzerinde seminer salonları, yurtlar, mağazalar ya da idari birimlere göre filtreleme ile arama yapmak mümkün olacak. Bu sayede istenen kategoriye ait noktalar ya da kampüs içindeki binalar rahatlıkla görülebilecek. Kampüs turu özelliği sayesinde de GPS destekli anlık konum bilgisi ile sanal gezi yapılabilecek. Sanal gezi esnasında durak noktaları ile ilgili bilgilere de erişilebilecek. İTÜ Radyosu da uygulamaya dahil edildi İnternet üzerinden en çok dinlenen radyolar arasında yer alan İTÜ Radyosu yayınları da İTÜ Mobil üzerinden online dinlenebiliyor. İTÜ Radyosu’nun Klasik, Caz-Blues ve Rock olmak üzere yayın yaptığı 3 kanala erişim sağlanırken, uygulamanın radyo özelliği için hazırlanan tasarım görselliği keyifli hale getiriyor. Yayındaki parçaya ait albüm ve albüm kapağı bilgileri de ekranda görülebiliyor. Uygulamanın yeni sürümlerinde eklenecek çeşitli özellikler de şimdiden belirtilmiş. Buna göre yeni sürümlerde yerleşke içi yeme içme mekanlarının çalışma saatlerini ve menülerini görüntüleme, yerleşke içinde yer alan spor tesislerinin saat ve genel bilgilerini görüntüleme, ders kodları ve açıklamaları ile bina kodları, açıklamaları ve haritada gösterimi destekleri sunulacak.

Arvento araç takipte dünyanın 5. şirketi

0
ABI Research araştırma şirketinin dünya çapında 100 binin üzerinde kullanıcısı olan araç takip şirketlerini değerlendirdiği araştırmanın sonucunda Arvento, araç takip ve filo yönetim sistemleri alanında listede dünyanın en büyük 5. şirketi olarak yer aldı. Konuyla ilgili Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal ile konuştuk.

Facebook ve Instagram DDoS kurbanı mı?

0
Labris Networks CTO'su Oğuz Yılmaz
Labris Networks CTO’su Oğuz Yılmaz
Dünyanın en büyük sosyal paylaşım sitelerinden Facebook ve Instagram başta olmak üzere popüler bazı web servislerine belli sürelerle ulaşılamaması akıllara siber saldırı olasılığını getirdi. Türkiye’nin ilk yerli UTM ürününü geliştiren ve bünyesinde kurduğu SOC (Security Operations Center) merkezinde anlık takip ve kontrol yapabilen Labris Networks’ün CTO’su Oğuz Yılmaz yaşanan son durumla ilgili yaptığı açıklamada: “Araştırmalarımızda bu durumun bir DDOS saldırısı sonucunda olmuş olabileceğini gördük. IŞİD ve Lizard Squad isimli hacker grubu da bu saldrının sorumluluğunu üstlendi. Ancak şu aşamada Facebook’tan resmi açıklama gelmeden durumun ilk kaynağının bu DDoS saldırıları olup olmadığını kesin olarak bilmiyoruz. Yaşanan teknik bir sorunun yol açtığı kesintinin fark edilip, üzerine bir de DDoS saldırısı ile Facebook’un birkaç noktada sorun yaşaması istenmiş olabilir.” ifadelerini kullandı. Yılmaz, saldırıyı üstlenen Lizard Squad’ın geçmişte de bu tip saldırılara imza attığını belirterek, “Yıl boyunca Playstation Network’e yapılan saldırılar ve yılbaşı döneminde hem PSN hem de Microsoft Xbox oyun ağlarına saldırılarda Lizard Squad’ın parmağı olduğunu görüyoruz. Oluşturdukları bir web sitesi aracılığı ile üçüncü parti yerlere DDoS yapmak için ücret alan bu grubun, 2014 yılı içerisinde çıkan çok önemli güvenlik açıkları sayesinde önemli bir saldırı ağı oluşturmaya başladığını takip ediyorduk. Yılın son aylarında oluşturulduğunu takip ettiğimiz, yüksek hat genişliği ve güçlü donanıma sahip sunucu sistemlerinin belli zafiyetler aracılığı ile ele geçirilmesi ile oluşan bu botnet (saldırı ağı), bu saldırı ile ilk kez kullanılıyor olabilir. Her ne kadar kendi web sitelerine hack edilerek buradan tetikçilik hizmeti alanlar deşifre edilmiş olsa ve birkaç kişi üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanmış olsa da bu tür grupların hücre yapıları halinde olmaları bir çırpıda yok edilmelerini engelliyor.” şeklinde konuştu.

Netaş, FATİH Projesi’nde en iyi teklifi verdi

0
Netaş CEO’su C. Müjdat Altay
Netaş CEO’su C. Müjdat Altay
Netaş, FATİH Projesi’nin okullara altyapı kurulumunu içeren 2. Faz Yerel Alan Ağ Kurulum İşi ihalesinde, Netaş’ın bağlı ortaklarından Probil A.Ş. toplam 249.939.377 TL bedelle, en iyi teklifi verdi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, “Netaş olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimin dijitalleştirilmesi konusunda hayata geçirdiği bu büyük projede yeniden rol almak, bizi gururlandırıyor. Okullardaki teknolojinin iyileştirilmesinin amaçlandığı FATİH Projesi kapsamında, daha önce de 110 adet hizmet içi uzaktan eğitim sınıfının entegrasyonunu sağladık. Şimdi ise okullarda altyapı kurulumunu gerçekleştireceğiz.” dedi. Dün ihale öncesinde 9 TL seviyesinde işlem gören Netaş’ın hisseleri, haberin duyulmasıyla birlikte yükselişe geçmişti. Şirketin hisseleri haberi hazırladığımız sırada 10.75 TL seviyesinde işlem görüyor.

IBM’den mobil ekonomiye 1 milyar dolarlık yatırım

0
IBM_z13IBM, mobil cihazların yarattığı yeni ekonominin ve trilyonlarca mobil işlemin hızına ve güvenliğine ilişkin beklentileri karşılama gücüne sahip, gerçek zamanlı şifreleme, analitikle ölçeklendirme ve maliyet avantajı sunan yeni ana bilgisayar sistemi z13’ü duyurdu. z13 sistemi, IBM’in 1 milyar dolar değerindeki yatırımın ve beş yıllık geliştirme sürecinin sonucunda yaratıldı. Üretim sürecinde 500’ü aşkın yeni patentli inovasyondan da yararlanıldı. Yeni duyuru, IBM’in iş dünyasına yüksek değerli ve yenilikçi teknolojiler sunma vizyonunun son adımı olarak değerlendiriliyor. IBM, yeni anabilgisayarının dikkat çekici özelliklere sahip olduğunu açıkladı. Buna göre yılın 365 günü, her gün 2,5 milyar işlem yürütülebilecek ilk sistem olduğu açıklanan z13, 2025 yılında günde 40 trilyona ulaşması beklenen mobil işlemlerin güvenilir olmasını sağlıyor. z13, bu güvenilirlik için mobil işlemlerin gerçek zamanlı şifrelemesini hızlandırıyor. Sistem, mobil ortamda başlatılan işlemler için daha fazla güvenlik özellikleri sağlayan şifreleme teknolojileri de dahil olmak üzere 500 yeni patent içeriyor. Yerleşik analitik özelliğine sahip ilk anabilgisayar olduğu da ifade edilen z13, IBM’in hesaplamalarına göre rakip sistemlere oranla 17 kat daha hızlı analitik öngörüler sağlıyor. Bu, özellikle işlemler sırasında yaşanabilecek gerçek zamanlı sahteciliğin saptanmasını mümkün kılıyor. Yeni IBM sistemlerini değerlendiren IBM Sistemler ve Teknoloji Grubu Ülke Müdürü Gürol Çolak, bu konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Bir müşteri yaptığı her alışverişte ya da akıllı telefonunda “yenile” düğmesine her bastığında bilgi işlem ortamının arka ucunda ardarda pek çok olaya sebep olabilir. Bu ortamda z13, mobil dünyada gerçekleşen milyarlarca işlem yürütmek üzere tasarlandı. Müşterilerin beklentisi hızlı, kolay ve güvenli bir biçimde yürütülebilen mobil işlemlerdir. Bunun iş dünyası açısından anlamı ise en gelişmiş analitik özelikleriyle birlikte güvenli ve yüksek performanslı bir altyapının oluşturulmasıdır. Bir diğer deyişle IBM anabilgisayarı, dünyanın en güvenli veri merkezlerinin gücünü avucunuzun içine getiriyor”. IBM’in yakın dönemde yaptığı bir araştırmada BT yöneticileri ve CIO’ların yüzde 71’i güvenliğin “en önemli mobil kurumsal zorluk” olduğunu ifade etmişti. IBM, z13’ün MobileFirst çözümleriyle birlikte yönetim kolaylığı sağladığını ifade ediyor.