Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin beşinci nükleer reaktör basınç kabı sevk edildi

0

Tesiste son olarak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) 3’üncü ünitesi için üretilen reaktör kabı da tamamlandı. Rosatom’un Volgodonsk’taki makine yapım bölümünden yapılan bu sevkiyat ile, yalnızca bir yılda 5 sevkiyat tamamlanmış ve Rus nükleer mühendislik endüstrisi tarihinde bir rekor kırılmış oldu. 

Konuya ilişkin açıklama yapan Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, şunları söyledi: “Rosatom, Rusya’da ve Rusya dışında nükleer güç santrallerinin seri inşaatına başladığında mühendislik bölümümüzün iş yükü önemli ölçüde artmış oldu. Nükleer ekipman üreticileri bu görevin üstesinden başarıyla geliyor ve hatta yeni rekorlar kırıyor. Proje portföyümüz şu anda 11 ülkede 33 üniteden oluşuyor. Yani daha yapacak çok işimiz var. Atommash’ın güvenilir ve sistemli çalışması, tüm bu projelerin başarıyla ve zamanında uygulanacağı konusunda bize güven veriyor. Bu da küresel nükleer pazardaki lider konumumuzu koruyacağımız anlamına geliyor.”

Rosatom’un makine bölümü Atomenergomash’ın Genel Müdürü Igor Kotov da Volgodonsk makine yapım bölümü çalışanlarının bu başarısının üretimin en modern düzeyde modernizasyonunu, üretim süreçlerinin optimizasyonunu ve dijital teknolojilerin kullanılmasını sağlayan tüm ekibin 10 yıllık sıkı çalışmasına dayandığını ve vurguladı. Kotov, “Bugün Rosatom’un makine mühendisliği bölümü, ülkemizin gerçek teknolojik potansiyelinin canlı bir örneği ve sektörün daha da gelişmesi için güvenilir bir temel oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva da konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Akkuyu NGS projesinin yüksek hızda uygulanmasını büyük ölçüde, aralarında Atommash’ın da özel bir yeri olduğu Rus nükleer endüstrisinin önde gelen kuruluşlarına borçluyuz. Bir yıl içinde 5 modern reaktör kabının üretilmesi olağanüstü bir başarıdır. Bu, tesisin her çalışanının, işletme yönetiminin ve Rosatom’un büyük bir başarısıdır. Bu üretimin en üst sınırda yapılacak iş olmadığına eminim çünkü Atommash, Rus nükleer endüstrisindeki tüm işletmeler gibi yetenekli, istekli ve kendini adamış uzmanları istihdam ediyor. AKKUYU NÜKLEER, güvenilir ve sorumlu bir yüksek teknoloji ekipmanı tedarikçisi olan Atommash ile iş birliği yapmaktan gurur duyuyor.”

Ekipman sevkiyatı kombine şekilde gerçekleştirilecek. Özel araçlarla fabrika iskelesine ulaştırılacak olan ekipman seti, varış noktasına kadar denizde 3000 kilometre yol kat edecek.

PayTR CMO’su Feyza Dereli Fedar oldu

0
PayTR’ın Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CMO) Feyza Dereli Fedar

Sektörde 14 yıldır başarılara imza atan, 2021 yılında Türkiye’nin en büyük özel sermaye fonu Actera ile yaptığı yatırım ortaklığıyla sermaye yapısı ve kurumsal yapısını daha da güçlendiren sektörün en köklü ödeme kuruluşu PayTR‘ın Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CMO) Feyza Dereli Fedar oldu.
 
2003 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Feyza Dereli Fedar, 20 yıllık pazarlama kariyeri boyunca Tofaş, Garanti Bankası ve GittiGidiyor’da CRM, dijital pazarlama, pazarlama iletişimi ve kurumsal iletişim alanlarında rol aldığı pozisyonları başarıyla yürüttü. 2011’de GittiGidiyor’da CRM Müdürü olarak başladığı e-ticaret kariyerine 2012’de Dijital Pazarlama ve CRM Müdürü olarak devam eden Feyza Dereli Fedar, Ağustos 2015’ten itibaren GittiGidiyor’da Chief Marketing Officer (CMO) olarak yer aldı. Fedar, Eylül 2023 itibarıyla PayTR’da Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev alıyor

Borusan Lojistik’e Altın Sertifika!

Borusan Grup şirketlerinden Borusan Lojistik, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) tarafından düzenlenen “Duyarlı Ol!” projesinde Altın Seviye Sertifika almaya hak kazandı. Yönetişim, sürdürülebilir satın alma, enerji yönetimi, su ve atık yönetimi başlıklarındaki hedeflere ulaşan Borusan Lojistik, Türkiye’de bu sertifikayı alan ilk tesis oldu.

Borusan Grup şirketlerinden Borusan Lojistik, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) tarafından düzenlenen, “Duyarlı Ol!” Projesinde, Altın Seviye Sertifika almaya hak kazandı. Bu sertifikayı alan ilk tesis olan Borusan Lojistik, yönetişim, sürdürülebilir satın alma, enerji yönetimi, su yönetimi ve atık yönetimi başlıklarındaki projelerle altın sertifikanın sahibi olurken sertifikalarını düzenlenen törenle SKD Türkiye Genel Sekreteri Konca Çalkıvik’ten teslim aldılar.   

SKD Türkiye Genel Sekreteri Konca Çalkıvik, Borusan Lojistik’teki “Duyarlı Ol! Sertifika Töreni”nde yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi:

“Bugün pek çok şirket net sıfır karbon hedefinde üretim süreçlerinin yanında ofislerindeki uygulamalarını değerlendiriyor ve çevre dostu iş yeri uygulamalarını gündemine alıyor. ‘’Duyarlı şirketler duyarlı çalışanlar ile mümkün’’ mottosundan yola çıkarak 2015 yılında başlattığımız, Duyarlı Ol! Projesi, kaynakların sürdürülebilir şekilde kullanıldığı, israfın olmadığı bir iş ortamı yaratarak projeyi uygulayan şirketlerin iklim krizini önleme çabalarına önemli bir katkı sağlıyor. Aynı zamanda Duyarlı Ol! çalışanlar için yönetişim, sürdürülebilir satın alma, enerji yönetimi, su yönetimi ve atık yönetiminden oluşan beş başlıkta kurumlara rehberlik sağlayarak, kurum içinde sürdürülebilir yaşam kültürü oluşturmaya ve aynı zamanda kurum çalışanlarının günlük hayatlarında kaynak tüketimi ve geri dönüşüm konularında sorumlu bireylere dönüşmelerine hizmet etmeyi amaçlayan bir entegre çevre yönetimi ve iç iletişim projesi. Üyemiz Borusan Lojistik Duyarlı Ol! Projemizde Altın Seviye sertifika kriterlerini yerine getiren ilk kurum oldu. Bu önemli başarının projeye dahil olmak isteyen diğer üyelerimize de örnek teşkil edeceğine inanıyorum.”

Yüzde 100 karbonsuz tesis

2022 yılında başvurdukları projede farklı alanlarda hedeflere ulaşan Borusan Lojistik yüzde 100 karbonsuz bir tesis olurken elektrik tüketimini büyük çoğunluğunu çatı GES-Güneş Enerjisi Sistemi’nden karşılıyor. Kullanılan tüm ekipmanlar elektrikli olup, fosil yakıt kullanımı bulunmuyor. Koli içi sabitlemelerde geri dönüştürülmüş kraft kağıt kullanılırken plastik streç standardizasyonu ve yeniden kullanılabilir palet sabitleme fileleri tercih ediliyor. Ömrünü tamamlamış lastiklerin rampalarda takoz olarak kullanımı, tek kullanımlık plastiklerin ve pet şişelerin kullanılmadığı tesis bu yıl ayrıca Sıfır Atık belgesi almaya da hak kazandı. Bununla birlikte tesisteki tüm yemekhane hazırlık aşamasındaki organik atıklar biyogaza ve kahve atıkları da yeniden kullanılabilir bardak v.b ürünlere dönüştürülerek döngüsel ekonomiye kazandırılıyor. 

Farkındalık evlere de yansıyor

“Güçlü Kadın Güçlü Lojistik” mottosu altında hem sahada hem de yollarda kadın tır kaptanları, kadın operatörler ile fark yaratan Borusan Lojistik, Yeşil Çocuk Festivali ve Sürdürülebilirlik Resim Yarışmaları ile de dönüşümü çocuklardan ve gençlerden başlatıyor. Yaya güvenliği, rampa güvenliği gibi iş güvenliği amaçlı projelerde yapay zekâ ve görüntü işleme teknolojisi ve İSG amaçlı uygulamalar görüntü tanıma teknolojileriyle operasyonel sistemlerin bütünleşik kullanılabildiği uygulamalar ile çalışma ortamları güvenli hale getiriliyor. 

Tesiste yaratılan farkındalığı iş ortamıyla sınırlı tutmayan Borusan Lojistik hem ofis hem saha çalışanlarının sadece operasyonlarda değil evlerinde aileleri ile birlikte de bu dönüşümü hareketlendirmelerini sağlayarak bilinci yükseltiyor. 

Borusan Lojistik en yüksek seviye sertifikaya sahip oldu

SKD Türkiye’nin Duyarlı Ol! Projesi kurumlar ve bireylerin atıkları azaltmanın faydalarından yararlanmalarına, sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları geliştirmelerine ve kaynakları verimli bir şekilde kullanmalarına yardımcı olarak çevresel performanslarını iyileştirmeyi, bireysel ayak izini azaltarak kurumların net sıfır karbon hedeflerine katkıda bulunmasını amaçlanıyor. 

Duyarlı Ol! Projesi kapsamındaki ödüllendirme sistemi ile kurumlar 1 yıllık sürecin sonunda hayata geçirdikleri aksiyonlar bazında çeşitli sertifikalara hak kazanabiliyor. Duyarlı Ol! Projesinde alınabilecek en yüksek seviye sertifika olan Altın Seviye Sertifika’ya sahip olan Borusan Lojistik, sistemin içerdiği 5 başlıkta verilen tüm hedefleri yerine getirerek bir ilke imza atmış oldu. 

Daiichi Elektronik Avrupa’da görücüye çıkıyor

Otobüs endüstrisinin en eski, en büyük ve en saygın fuarlarından biri olan uluslararası Busworld Europe, Belçika’nın başkenti Brüksel’de 7 Ekim 2023’de ziyaretçilere kapılarını açıyor. Daiichi Elektronik, alanındaki tüm profesyonellerin merakla beklediği Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenecek Busworld Europe 2023 fuarına, başta infotainment (bilgi-eğlence) sistemleri olmak üzere, geleceğin toplu ulaşım trendlerine göre tasarladığı birçok otomotiv elektroniği ürünü ile katılıyor.

Türkiye’nin lider otomotiv elektroniği üreticisi Daiichi Elektronik, uluslararası otobüs endüstrisi ve yan sanayiini bir araya getirecek olan Busworld Europe 2023’de, dünyanın önde gelen otomotiv firmaları için ürettiği ürünlerini 11. Hall, 1131 numaralı standında dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerle buluşturacak.

Türkiye’de geliştirilen ürünler dünya pazarlarında yer buluyor

Türk mühendislerinin geliştirdiği ürünleri dünya üzerindeki otomotiv üreticilerinin hizmetine sunarak ülke ekonomisine önemli katkılar sağladıklarını ifade eden Daiichi Elektronik Genel Müdürü Ömer Tunç Akdeniz, Bursa ve Gebze’de yer alan AR-GE merkezlerinde, müşteri talepleri ve pazar ihtiyaçları doğrultusunda en iyi çözümleri sunmak üzere AutoSpice uyumlu donanım ve yazılımlar geliştirdiklerini belirterek, Busworld Europe 2023’de de, yeni trendlere göre tasarlanan infotainment (bilgi-eğlence) ve ses sistemlerini tanıtacak olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Dünyanın 5 kıtasında 60’dan fazla araçta ürünlerimiz var

Daiichi Elektronik, İş Geliştirme Müdürü Doruk Kara, “Önde gelen otomotiv ana sanayi firmalarının üretim hatlarına global ölçekte ürün veren tek Türk elektronik firmasıyız. Dünya pazarları için üretilen ve Busworld fuarında da sergilenecek birçok çok otobüs modelinin infotainment ve hoparlör sistemlerinin tedarikçisi konumundayız. 5 kıtada 60’tan fazla ticari ve binek araç modeli ürünlerimizi kullanmakta. Güçlü ve çalışkan ekibimizle birlikte yeni projelere adayız” dedi.

Türkiye, Busworld Europe’da en fazla katılımcıya sahip ülke

Dünya’nın en büyük otobüs fuarı olan Busworld Europe 2023, otobüs, minibüs üreticilerinden, yedek parça, aksesuar ve ekipman tedarikçilerine kadar uzanan geniş bir katılımcı profili sunmakta. Bu sene 7-12 Ekim 2023 tarihleri arasında 26’ıncısı düzenlenecek olan Busworld Europe fuarına 37 farklı ülkeden 500’ün üzerinde firma katılıyor. Türkiye 96 firma ile en fazla katılımcıya sahip olan ülke konumunda. Türkiye’yi 78 firma ile Almanya takip ederken, ev sahibi Belçika’dan 18 firma katılmakta. İki yılda bir düzenlenmekte olan fuarı her yıl ortalama 40 bin kişi ziyaret etmekte.

Xiaomi 14 serisinin yeni özellikleri sızdırıldı

0

Akıllı telefon sektörünün önde gelen oyuncularından Xiaomi, yeni nesil telefonları olan Xiaomi 14 serisinin lansmanına yönelik geri sayımı başlattı. Son olarak, Xiaomi 14 Pro’nun tasarımına dair sızdırılan yeni görüntüler, heyecanı daha da artırdı.

Geçtiğimiz haftalarda sızdırılan şema görüntüleri, Xiaomi 14 ve 14 Pro’nun daha ince ekran çerçevelerine sahip olacaklarına ve daha büyük kamera sensörlerine ev sahipliği yapacaklarına işaret ediyordu. Bugün yayınlanan sızıntılar, yeni telefonun tasarımının daha da rafine olduğunu gösteriyor. Cihazın ön yüzünde neredeyse çerçevesiz, dört taraftan kavisli bir ekranın tercih edildiği görülüyor.

Xiaomi 14 Pro’nun beklenen özellikleri arasında 2K çözünürlüklü ve 120Hz yenileme hızına sahip CrystalRes AMOLED ekran yer alıyor. Bu etkileyici ekrana, 24GB’a kadar LPDDR5x RAM ve 1TB’a kadar UFS 4.0 depolama kapasitesi sunan Snapdragon 8 Gen 3 platformu eşlik edecek. Ayrıca, yakın zamanda ortaya çıkan 3C listesi, cihazın 120W hızlı şarj desteği ile geleceğini doğruluyor. Pil kapasitesi olarak 5.000mAh bekleniyor.

Xiaomi 14 Pro’nun arka tarafında, Leica imzalı dört kamera bulunacak. Bu kameralar, kullanıcılara üstün görüntü kalitesi sunacak. Ayrıca, cihazın uydu bağlantısı desteği sunması ve MIUI 15 tabanlı Android 14 işletim sistemini çalıştırması bekleniyor.

Tanıtım tarihi ve beklentiler

Xiaomi 14 serisi, raporlara göre Kasım ayının ilk veya ikinci haftasında tanıtılacak. Dolayısıyla, önümüzdeki haftalarda daha fazla detayın paylaşılması bekleniyor. Xiaomi tutkunları, bu etkileyici yeni nesil telefonların tanıtımını büyük bir heyecanla bekliyor.

Intel: 14. Nesil Meteor Lake işlemcileri masaüstüne gelmiyor

0

İntel, yeni işlemci ailesi olan 14. Nesil Meteor Lake’i duyurmaya hazırlanıyor. Ancak, bu işlemciler masaüstü bilgisayarlar için gelmeyecek. Intel Genel Müdür Yardımcısı ve Bilgi İşlem Grubu Başkanı Michelle Johnston Holthaus, Meteor Lake işlemcilerinin geniş bir yelpazede sunulacağını belirtmişti, ancak şimdi Intel, bu işlemcilerin masaüstü bilgisayarlar için uygun olmayacağını açıkladı.

Yeni Nesil Meteor Lake işlemcileri, masaüstü bilgisayarlar için geleneksel soketli bir pakete sahip olmayacaklar. Bunun yerine, bu yeni işlemciler, mobil cihazlar (dizüstü bilgisayarlar ve tabletler) için tasarlanmış ve belirli işlemci modellerine dayalı soketsiz modeller olarak sunulacaklar. Bu, masaüstü bilgisayar kullanıcıları için hayal kırıklığı yaratan bir gelişme, çünkü yeni işlemcilerin LGA 1851 soketi gibi geleneksel masaüstü bilgisayar bileşenlerine uygun olmayacağı anlamına geliyor. Ancak LGA 1851 platformunun 2024’ün ikinci yarısında Intel Arrow Lake-S ailesiyle kullanılmaya başlanması planlanıyor.

Buna karşın, Raptor Lake Refresh ailesi, mevcut LGA 1700 platformunda yer alacak ve önümüzdeki haftalarda tanıtılacak. Arrow Lake’in, Raptor Lake Refresh’in yerini alacağı düşünüldüğünde, masaüstü bilgisayar kullanıcıları Meteor Lake’ten Arrow Lake’e geçerken daha büyük bir performans artışı bekleyebilirler. Şu anki tahminlere göre, Arrow Lake’in, 13. Nesil işlemcilere göre yüzde 21’e kadar daha iyi performans sunabileceği söyleniyor. Ancak, bu rakamların zaman içinde değişebilir.

Sonuç olarak, Intel’in 14. Nesil Meteor Lake işlemcileri, masaüstü bilgisayarlar için uygun olmayacak ve daha çok mobil cihazlar ile masaüstü bilgisayarların hepsi bir arada (AIO) versiyonları ve mini PC’leri için OEM’lere sunulacak. Bu gelişme, masaüstü bilgisayar kullanıcıları arasında heyecan uyandırmış olabilir, çünkü Arrow Lake’in geleceği, daha büyük bir performans artışı vaat ediyor gibi görünüyor. Ancak kesin sonuçlar için 2024’ü beklememiz gerekecek.

HUAWEI Watch GT4 serisi, Türkiye’de satışa sunuldu

0

HUAWEI, WATCH GT amiral gemisi serisinin en yeni nesli olan ve güçlü sağlık ve fitness işlevleri ile yükseltilmiş tasarım özellikleri sunan HUAWEI WATCH GT 4’ü duyurdu. Akıllı saat aynı zamanda HUAWEI’nin giyilebilir teknolojisine yönelik yeni ‘Fashion Forward’ konseptinin bir parçası olarak teknoloji ve moda entegrasyonunu bir üst seviyeye taşıyor ve kullanıcıların stillerinden ödün vermeden sağlık ve spor yolculuklarını kişiselleştirmelerini sağlıyor. Kullanıcılar HUAWEI WATCH GT 4 Serisinin tüm özelliklerinden yararlanmanın yanı sıra, çarpıcı sekizgen çerçeve tasarımı veya zarif kolye tasarımından birini seçerek şık estetiğinin de tadını çıkarabilirler.

HUAWEI WATCH GT Serisi, başlangıcından bu yana “Grand Tourer” isminin ruhuna sadık kaldı ve sürekli olarak güçlü özelliklere sahip yüksek güvenilirlikli amiral gemisi akıllı saatler ortaya koydu. En yeni HUAWEI WATCH GT 4, akıllı saat deneyiminde bir yükseltme arayan kullanıcılar için gelişmiş spor ve sağlık özelliklerinin yanı sıra yenilikçi tasarım sunarak bu ruhu sürdürüyor.

Geleneksel zanaatkârlık modern trendlerle birleşiyor

HUAWEI WATCH GT 4, seleflerinin modern geometrik estetiğini korurken yaratıcı tasarım öğeleri sunarak klasik GT Serisi tasarımlarından cesur bir adım atıyor. Saatin iki tasarım varyasyonu bulunuyor: HUAWEI WATCH GT 4 46mm, güçlü ve sağlam bir gövdeye sahip çarpıcı bir Sekizgen tasarıma sahip ve HUAWEI WATCH GT 4 41mm, gösterişli mücevher parçalarını andıracak şekilde tasarlanmış şık kolye tasarımına sahip.

HUAWEI WATCH GT 4, farklı stillere, kişiliklere ve durumlara uyacak kadar çok yönlü ve 8 farklı renk seçeneğine sahip. 46 mm klasik entegre çelik bilezik, kahverengi deri kayış ve dinamik yağmur ormanı yeşili GMT ve siyah kauçuk kayış modellerinden sofistike 41 mm çift tonlu piyano tuşlu bilezik ve mücevherlerden ilham alan Milanese bilezik ile beyaz deri kayış çeşitlerine kadar, kullanıcılar kendi stillerini bulabilir. Kullanıcılar saat kadranını yaşam tarzlarına ve beğenilerine göre özelleştirebilirler. Bu da yetmezse, kullanıcılar galeride bulunan 25.000’den fazla saat kadranından istediklerini seçebilir ve farklı tasarımlarını deneyebilirler.

Aktif sağlık yönetimi algısını yeniden şekillendirecek üç sağlık özelliği

HUAWEI’in yeni Fashion Forward konseptinin bir parçası olarak HUAWEI, her kullanıcının şıklığını korurken sağlık yönetimini ileriye taşıyabileceğine inanıyor. HUAWEI WATCH GT 4, PPG Aritmi Analizi, Menstrüel Döngü Yönetimi 3.0 ve Uyku Nefes Farkındalığı olmak üzere üç önemli özellik ekliyor.

HUAWEI WATCH GT 4, 8 yılı aşkın kümülatif Ar-Ge ile HUAWEI’ye özgü derin öğrenme yöntemine dayanan çok kanallı bir sinyal geliştirme algoritması içeren TruSeenTM 5.5+ sağlık göstergesi izleme teknolojisini geliştirdi. Sonuç olarak kullanıcılar, dinamik aktiviteler de (örn. koşu, ip atlama) bile kalp sağlıklarını daha doğru bir şekilde okuyabiliyor.

Artık 3.0 sürümünde olan HUAWEI GT 4’ün Uyku İzleme özelliği, kullanıcılara uyku döngüleri hakkında kapsamlı bir anlayış kazandırıyor ve uyku alışkanlıklarını ayarlamalarına yardımcı oluyor. Buna, uyku sırasında solunum düzensizliklerini tarayan ve kullanıcıya uyku sırasında solunum sağlığı hakkında ek bilgi veren bir Uyku Nefes Farkındalığı özelliği de dahil edildi.

Saat ayrıca, adet dönemlerini tahmin etmek için uyku sırasındaki kalp atış hızı, vücut ısısı, nefes alma hızı ve daha fazlası gibi kullanıcının fizyolojik göstergelerini akıllı bir şekilde analiz eden ve öğrenen geliştirilmiş bir Adet Döngüsü Yönetimi 3.0 özelliğine sahip. Bu, düzensiz döngülerle mücadele eden birçok kişiye fayda sağlayabilir ve döngünün önemli noktalarında yaşam tarzı değişiklikleri yapmaları için onları önceden uyarabilir. 

Yeni fitness özellikleri ile elinizden gelenin en iyisini yapın 

HUAWEI WATCH GT 4, yeni TruSeen 5.5+ teknolojisi ile daha iyi hale getirilen geliştirilmiş Aktivite Halkaları, yepyeni Stay Fit uygulaması ve yükseltilmiş GNSS takibi sunarak akıllı saat fitness deneyimini de dönüştürüyor.

Kullanıcılar günlük fitness istatistiklerini (yakılan kalori, egzersiz süresi ve ayakta dururken yapılan aktivite) bir bakışta gösteren geliştirilmiş Aktivite Halkaları sayesinde günlük fitness aktivitelerini takip edebilir. Kullanıcıları bir günde üç halkayı da tamamlamaya teşvik etmek için bu özellik, yeni fitness kilometre taşlarına ulaşan ve rekorlar kıran kullanıcıları ödüllendiren bir madalya sistemiyle birlikte geliyor. Bunun da ötesinde, kullanıcılar artık padel ve hatta espor gibi popüler sporları da içeren 100’den fazla Spor moduna erişebilecek ve aktif kalmayı her zamankinden daha kolay hale getirecek.

HUAWEI WATCH GT 4 Serisi, bir kalori yönetimi uygulaması olan Stay Fit’i sunan ilk HUAWEI akıllı saat serisi. Stay Fit, kullanıcıların kalori alımlarını yönetmelerine yardımcı olmak için gerçek zamanlı sağlık verilerini kullanarak daha iyi kilo yönetimi için vücutlarının ihtiyaçlarına göre uyarlanmış bütünsel öneriler sunar. Ayrıca, sinyal alımını engelleyebilecek yapısal olarak yoğun şehirlerde koşarken bile konumlandırma doğruluğunu önceki sürümlere kıyasla %30 artıran yükseltilmiş çift bantlı beş sistemli yüksek hassasiyetli GNSS sistemi sunuyor. 

Bileğinizdeki kullanışlı ve akıllı bir yaşam tarzı arkadaşı 

Hepsinden önemlisi akıllı saat, yepyeni başlatıcısı, hızlı mesajlaşma ve yanıtların yanı sıra müzik, navigasyon ve daha fazlasına erişmek için etkinleştirilen üçüncü taraf uygulamaları gibi ek özelliklerle kullanıcının rahatlığını ve yaşam tarzını optimize ediyor. Daha da önemlisi, akıllı saat kullanıcılara 2 haftaya kadar pil ömrü sunarak birçok ana akım saatin pil gücünü geride bırakıyor. 

Tüm bu heyecan verici özellikleri kaçırmaktan korkanlar için iyi haber ise HUAWEI WATCH GT 4’ün tüm iOS ve Android cihazlara bağlanabilmesi.

HUAWEI’nin yeni tanıttığı Watch GT 4 Serisi akıllı saatler, Türkiye’de HUAWEI Online Mağaza üzerinden lansman kampanyasıyla 6.999 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Eylül ayı sonuna kadar geçerli AGT4PR300 kodu kullanılarak 300 TL kupon indiriminin yanında 500 TL de sepet indirimi sağlanıyor. Aynı zamanda yanlarında 700 TL değerinde 1 yıl uzatılmış garanti ve 999 TL değerinde deri kayış hediye ediliyor.

MOON platformu Türkiye’de!

Mimarlar, üretici firmalar ve tasarımcıların yaşadığı eksiklikleri ortadan kaldırarak sektörde yeni bir dinamik oluşturmayı hedeflen MOON PLATFORM; MOON On, MOON Busıness, Moon CRM ve MOON Demonte olmak üzere 4 ayrı kategoride hizmet verecek.

MOON CRM ile gelir modeli oluşturmak mümkün

Yapay zekâ algoritmaları ile kullanıcıların tercihlerini ve davranışlarını analiz eden MOON CRM; içeriği ve önerileri kişiselleştiriyor böylece her kullanıcıya özel benzersiz bir deneyim sunuyor. 3 ayrı içerik paketi ile hizmet verecek olan MOON CRM; Starter, Pro ve Premium seçenekleriyle gelir modeli oluşturmayı hedefliyor. İngiltere de kurulan ve yakın zamanda ilk kez Türkiye’de faaliyete geçecek olan MOON Platform; kullanıcıları global pazarda öne çıkarırken aynı zamanda iş ağlarını genişletme imkânı sunacak. 

Mimarlar üretici firmalar ve tasarımcılar için yepyeni bir deneyim

Fırsatların takip edildiği, görüşme ve tekliflerin değerlendirildiği, sipariş-satış-stok takibinin tek bir platform üzerinden yapılacağı çok işlevli MOON CRM, kişiye özel kullanıcı paketleri ile mimarlar, üretici firmalar ve tasarımcılar için yepyeni bir deneyim sunmak için gün sayıyor.

MOON Platformu Kurucusu Sefer Doğan Özdoğan

İnovasyon örneğiyle adından başarı ile söz ettiren Sefer Doğan Özdoğan: ‘Yapay zekâ teknolojisinin gücünü kullanarak, daha akıllı ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmayı hedefledik. Bu uygulamanın arkasındaki fikir, insanların daha verimli, bilinçli ve gelir modeli sunan bir yaşam sürmelerini sağlamak. Teknolojiyi kullanarak yaşamımızı ve işimizi dönüştürme misyonumuzu her zaman ön planda tutacağız. MOON Platform yakın zamanda Türkiye’de tüm paydaşlarına hizmet vermeye başlayacak. İlk kez Türkiye’de faaliyete geçecek olması gurur verici.’ açıklamasında bulundu.

Google, 25. yılını özel doodle ile kutladı

Google, 1998 yılında kurulduğu günden bu yana dünya genelindeki kullanıcıların en güvenilir arama motoru olarak hizmet veriyor. Teknoloji devi, 27 Eylül 2023’te çeyrek asrını doldurarak büyük bir başarıya imza attı. Bu özel günü kutlamak için Google, klasik logosunu geçici olarak bir Google Doodle ile değiştirdi ve çeşitli ürünlerinde doğum gününe özel animasyonlar ekledi.

Google’ın 25. doğum günü logosu, şirketin ilk logosundan en son tasarımına kadar tüm evrimini gösteriyor. Bu özel Doodle, Google’ın kendini sürekli olarak yenileyen tasarım anlayışını ve teknolojiye olan katkısını vurguluyor. Şirket, 25 yıl içinde kullanıcı deneyimini sürekli olarak geliştirmiş ve dünya çapında milyarlarca insanın günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası haline geldi

Google’ın doğum günü kutlamaları sadece Doodle ile sınırlı kalmadı. Kullanıcılar “Happy birthday” (İyi ki doğdun) gibi özel aramalar yaparak, Google’ın bu anlamlı günü nasıl kutladığını görebilirler. Arama sonuçları, özel animasyonlar ve mesajlarla renkleniyor, böylece kullanıcılar bu önemli tarihi daha da özel hale getirebiliyorlar.

Google’ın 25 yıl boyunca ürettiği benzersiz doodle’lar da takdir edilmeye değer. Şirket, özel tatilleri, önemli tarihleri, etkinlikleri ve kişileri onurlandırmak için 5000’den fazla farklı doodle tasarladı. Bu doodle’lar, Google’ın yaratıcılığını ve kültürel katkısını yansıtıyor.

Google, 25 yıl boyunca internet dünyasında büyük bir değişim ve dönüşüm yaşanmasına öncülük etti ve kullanıcılarına güvenilir bilgiye hızlı erişim sağladı. 25. yıl kutlamaları, şirketin başarılarını ve kullanıcılarına olan bağlılığını bir kez daha gösteriyor.

Google’ın 25. doğum gününü kutlamak için özel doodle’ları ve animasyonları keşfetmek için bugün aramanızı yapmayı unutmayın!

Togg en iyi Startup’lar listesinde zirvede!

0

Bir otomobilden fazlası” hedefiyle çıktığı yolda farklı sektörlerden iş ortaklarıyla birlikte mobilitenin geleceğini inşa eden Togg, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Togg, LinkedIn’in hızla büyüyen ve en iyi yetenekleri işe alan yeni şirketleri belirlemek için hazırladığı “En İyi Startup’lar 2023” listesinde zirvede yer aldı. Türkiye’deki şirketler arasında gerçekleşen sıralama, “istihdam artışı”, “şirket ve mevcut çalışanlar ile etkileşim”, “iş ilgisi” ve “en iyi yeteneklerin ilgisini çekme” kriterleri baz alınarak oluşturuldu.

Togg

İnsan ve güven odaklı bir kurum kültürüyle büyüyoruz

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, “LinkedIn En İyi Startup’lar 2023” listesinde başarıyla yer almaktan büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, şunları söyledi:

“İnovasyon, büyüme ve alanının en iyilerini ekibimize katma kararlılığımızın meyvelerini toplamaktan mutluluk duyuyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana insan ve güven odaklı bir kurum kültürüyle gelişiyoruz. Şirketimizi akıllı cihazımız T10X, dijital deneyim platformumuz Trumore, temiz enerji çözümlerimiz Trugo ve Siro ile yarattığımız değer ağıyla büyütürken, yeniliklere ve öğrenmeye açık, duygusal istikrarı ve entelektüel sermayesi olan, insanlarla pozitif iletişim kurmayı tercih eden çalışanlarımızla güçleniyoruz. Bu başarıya ulaşmamızda katkısı olan tüm ekip arkadaşlarıma ve iş ortaklarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Hep daha iyisi için çalışmayı sürdüreceğiz.”

Atatürk yapay zeka ile Türk halkına seslendi!

0

Tarihin önemli anlarına tanıklık eden Pera Palace Hotel’de gerçekleşen lansman gecesinde, Atatürk’ün kendi sesinden daha önce hiç duyulmayan pek çok değerli sözü, yapay zekâ teknolojisi ile bir kez daha akıllara ve kalplere dokundu. Atatürk’ün sesinden sözleri, görme ve işitme engellilerin de erişebileceği biçimde 29 Ekim’e kadar herkesle buluşacak.

Sabancı Holding iştiraklerinden Teknosa, Cumhuriyet’in 100. yılı kutlamaları kapsamında başlattığı “İkinci yüzyılda da en büyük armağan: Türkiye Cumhuriyeti” projesini Pera Palace Hotel’de gerçekleştirdiği özel bir geceyle duyurdu. Sabancı Holding Dijital Grup Başkanı ve Teknosa Yönetim Kurulu Başkanı Max Speur, Teknosa Genel Müdürü Sitare Sezgin, İcra Kurulu üyeleri, Sabancı Holding ve Teknosa çalışanları ile basın mensuplarının katıldığı gece, eşsiz bir deneyime sahne oldu. Toprak Sergen’in sunuculuğunu üstlendiği gecede, Atatürk’ün başta Nutuk’ta yer alan sözleri olmak üzere Türk milletine yol gösteren pek çok sözü tarihi bir akış içinde kendi sesinden davetlilerle buluştu. 4129Grey tarafından ‘Generative AI’ yapay zekâ teknolojisiyle hazırlanan çalışmada ayrıca Atatürk’ün ses dalgaları da silüetini oluşturan formlara dönüştü. Proje kapsamında ek olarak Atatürk’ün dünyaya mal olmuş bazı sözleri Fransızca ve İngilizce dillerinde de seslendirilecek.

Cumhuriyet değerleri ışığında tüm paydaşlarımız, sektörümüz ve ülkemiz için daha fazla değer yaratmaya devam edeceğiz

Teknosa Genel Müdürü Sitare Sezgin, Cumhuriyet’in 100. yılında her zamankinden daha büyük bir heyecan ve coşkuyla çalışmayı sürdürdüklerini belirterek, şunları söyledi:
“Dünyanın teknolojisini herkesle buluşturarak mutlu anlar yaşatmak için varız’ misyonuyla faaliyet gösteren bir şirket olarak, Ata’mızın birbirinden değerli sözlerini teknolojinin sağladığı imkanlarla yine Ata’mızın sesinden halkımıza armağan etmenin gururunu yaşıyoruz. Atatürk’ün hepimizi birleştiren sözlerini kendi sesinden duymak ilham verici. Teknoloji, gelecek nesillere daha yaşanabilir, sürdürülebilir ve güzel bir gelecek bırakmamız için bizlere sınırsız pek çok seçenek sunuyor. Aynı zamanda da daha eşit bir geleceğin şekillenmesinde teknolojinin belirleyici rol oynadığını biliyoruz. Bu bilinçle Habitat Derneği ile birlikte 16 yıldır sürdürdüğümüz ve bugüne kadar 26 bini aşkın kadının hayatına dokunduğumuz Kadın için Teknoloji projemizle kadınların dijital okuryazarlığını artırmayı, ekonomik ve sosyal yaşama daha çok katılmalarını amaçlıyoruz. Cumhuriyet değerlerinin ışığında üretmeye, tüm paydaşlarımız, sektörümüz ve ülkemiz için daha fazla değer yaratmaya devam edeceğiz.”

Cumhuriyetimizin 100. yılını hepimizin kalbindeki Atamızın sözleri ile kutluyoruz’

Teknosa Dijital Ticaret ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Emre Kurtoğlu da sektörde imza attıkları ilklerle Cumhuriyet yolculuğunun bir parçası olmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, projeyle ilgili şu bilgileri verdi: “Bugüne dek geçmiş dönem teknolojilerinin yetersizliği ya da öngörülemeyen hasarlar nedeniyle Atatürk’ün sesini hep tiz bir biçimde duyduk. Bu proje ile Atatürk’ün sesini gerçeğe en yakın haliyle duymak ve sesinin gerçek rengini tam anlamıyla kavramak mümkün. Projede birlikte çalıştığımız 4129Grey ile ‘Generative AI’ yapay zekâ teknolojisiyle Atatürk’ün sesini, farklı tarihlerde yaptığı konuşmalardan binlerce tonlamasını analiz ederek elde ettik. Kampanyanın görselliğinde de yine aynı teknoloji ile Atatürk’ün ses dalgalarını silüetini oluşturan formlara dönüştürdük. 29 Ekim’e kadar sürecek proje kapsamında Ata’mızın sözlerini herkesle buluşturacağız. Ayrıca, BlindLook ile yaptığımız iş birliğiyle tanımlayıcı etiketler yöntemiyle görme engelli kullanıcılarımız, ses görselleştirmesi yöntemiyle de işitme engelli kullanıcılarımız Ata’mızın sesinden sözlerini takip edebilecek.

Projeyi https://enbuyukarmagan.teknosa.com/ sitesinden takip etmek mümkün.

X (Twitter) hassas içerik ve gözaltı uyarısı getiriyor

X (Twitter), uzun zamandır beklenen gözaltı uyarı sistemini kullanıcılara sunmaya hazırlanıyor. X tasarımcısı Andrea Conway, geçen yıl Elon Musk tarafından duyurulan bu özelliği kullanıcılara sundu. Ancak, platform aynı zamanda hassas içerik paylaşan hesapları da etiketleyerek bazı kısıtlamalar getirecek.

Andrea Conway, kullanıcılara iki örnek gösterdi: biri bildirimler sekmesinde görünen bir uyarı, diğeri ise X’in neden bazı hesapların görünürlüğünü sınırlayabileceğini açıklayan bir bilgilendirme sayfası. Bu sayfada “Hesabınızın hassas medya içerebilecek potansiyel taşıdığını tespit ettik, bunlar görsel şiddet, çıplaklık, cinsel davranış, nefret dolu semboller veya diğer hassas içerikler olabilir” deniyor.

X, hassas içeriği görmek istemeyen kişilere bu içerikleri bir uyarı ile gizleme seçeneği sunacak. Ayrıca, kullanıcının hesabının ve içeriğinin erişimi kısıtlanabilecek, ilgili gönderi Sana Özel ve Takip Edilenler zaman akışlarından, önerilen bildirimlerden, trendlerden ve arama sonuçlarından hariç tutulabilecektir.

X, bu mesajın altında itiraz etme seçeneği de getirerek kullanıcılara, X’in aldığı ilk kararı yeniden gözden geçirmesini talep etme olanağı sağlayacak. Conway ayrıca, kullanıcıların hesap durumlarını bildirimler sekmesi dışında da görüntüleyebileceklerini belirtti, ancak bu konuda daha fazla ayrıntı vermedi. Ayrıca, arayüzün henüz kesinleşmediğini de ekledi.

Şirket daha önce, kurallarını ihlal ettiği için “görünürlüğü sınırlandırılan” tweetler için bir etiketleme özelliği sunmuştu. Ancak bu güncelleme, kısıtlamaların sadece belirli tweetler için değil, hesap düzeyinde de uygulanabileceği bir adım daha ileriye götürecek.

Şirket yıllardır kurallarını ihlal eden hesapların erişimini sınırlıyor. Twitter’ın önceki yönetiminde bu uygulama “görünürlük filtreleme” olarak adlandırılıyordu. Ancak şirket, bu uygulamayla ilgili ayrıntıları veya hangi hesapların sınırlamaya tabi tutulduğunu kamuoyuyla paylaşmamıştı, bu da “gölge yasakları” (shadowban) hakkındaki komplo teorilerini beslemişti. Musk, geçen yıl şirket içi e-postaları ve diğer şirket kayıtlarını bağımsız gazetecilere vermişti ve bu konu yeniden gündeme gelmişti. Twitter yöneticileri görünürlük filtrelemesini tartıştığı kayıtları açıklamıştı. Musk daha sonra gelecekteki bir güncellemenin “gerçek hesap durumunuzu göstereceğini, böylece gölge yasaklı olup olmadığınızı, nedenini ve nasıl itiraz edeceğinizi açıkça bileceğinize” söz verdi.

Elbette görünürlük filtreleme ile “shadowban” hiçbir zaman tam olarak aynı şey olmadı. Twitter yıllarca gölge yasaklamayı “bir kişinin içeriğini, orijinal göndericinin haberi olmadan, gönderen kişi dışında herkes için kasıtlı olarak keşfedilemez hale getirmek” için kullandı. Oysa görünürlük filtreleme – hem Jack Dorsey hem de şimdi Musk’ın liderliğinde – tweetleri aramadan, önerilerden ve diğer yüzeylerden gizler, ancak tamamen görünmez yapmaz.

Özellik, platforma daha fazla şeffaflık getirecek gibi görünüyor. Ancak ne zaman resmi olarak kullanıma sunulacağı henüz belli değil, Conway ise şirketin “yakında bu konuda daha fazla bilgi paylaşacağını” söyledi.

Hedef Holding ve markalarının yeni iletişim ajansı belli oldu!

Good Purpose Project, çatısı altında yer alan 6’sı halka açık, 20’den fazla grup şirketi ile finans sektörüne yön veren Türkiye’nin önde gelen yatırım gruplarından Hedef Holding’in yanı sıra grubun önemli şirketlerinden, bireysel ve kurumsal yatırımcılara sermaye piyasası araçlarının alım–satım aracılığı, yatırım danışmanlığı ve kurumsal finansman hizmetleri sunan iNFO Yatırım ile bireysel ve kurumsal yatırımcılara aktif ve nitelikli portföy yönetim hizmeti veren, yatırım fonları kuruluş ve yönetimini gerçekleştiren Hedef Portföy’ün de stratejik iletişim ortağı olarak hizmet sunmaya başladı.

İletişim danışmanlığı sektöründe farklı bir alan açmak için yola çıkan Good Purpose Project, yeni ekonominin getirdiği büyük rekabette kaybedecek zamanı olmayan markalara, iletişim sürecinin tek merkezden planlanıp uygulanması konusunda yeni bir alternatif sunuyor. Stratejik, konsolide, akıllı ve ölçülebilir çözümlerle markaların iş ve büyüme hedeflerine doğrudan katkı sağlayan Good Purpose Project’in iletişim danışmanlığı yaptığı diğer marklar arasında, ticari, kurumsal ve perakende bankacılık segmentlerinde geniş bir müşteri kitlesine sahip olan, yenilikçi ve katma değeri yüksek ürün, hizmet ve çözümler sunan Türkiye Finans ile yüzde yüz Türk Telekom iştiraki olan ve Türkiye’nin önde gelen firmalarına müşteri deneyimi hizmetleri sunan AssisTT bulunuyor.   Good Purpose Project, Mısır’daki Krallar Vadisi’nde keşfedilişinin 100. yıldönümünde Türkiye’de ilk kez sergilenen Tutankhamun Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi’nin de iletişim danışmanlığını üstlenmişti.  

Tesla Türkiye Genel Müdürü Kemal Geçer Starlink Türkiye Genel Müdürü oldu

Starlink, Türkiye’deki faaliyetlerine başlamak için adeta gün sayıyor. Kısa süre önce Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, şirketin ülkemizde operasyonlara başlamak için başvuruda bulunduğunu ve talebi değerlendirdiklerini açıklamıştı. Bir yandan bu gelişmeler yaşanırken, CEO Elon Musk, Starlink Türkiye Genel Müdürü için sessiz sedasız bir atama yaptı. 

Elon Musk ve Türkiye arasındaki iş birliği giderek artıyor. Tesla’nın bir süre önce Türkiye’de satışa başlaması, Starlink başvurusu, ünlü milyarderin New York’ta bulunan Türk Evi ziyareti ve İzmir Teknofest’e konuk olma ihtimali, bu ilişkilerin ilerleyen dönemlerde sadece daha da güçleneceğini gösteriyor. Hatta Tesla’nın ülkemizde bir fabrika açma ve üretim yapma ihtimali bile bulunuyor. 

Şimdi ise Musk, Starlink Türkiye operasyonları için önemli bir atama gerçekleştirdi. Şu ana kadar Tesla Türkiye Genel Müdürü olarak görev yapan Kemal Geçer, aynı zamanda Tesla Türkiye Genel Müdürü olarak atandı. Söz konusu karar, kısa süre önce Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandı. Oldukça başarılı bir iş insanı olan Kemal Geçer Tesla’daki görevinden önce Lufthansa Hava Yolları’nın genel müdürüydü.

Aslında bu durum göründüğünden çok daha önemli. Ne yazık ki yabancı markaların çoğu zaman ülkemize yabancı genel müdür atama gibi bir huyu olduğu dönemlerde yaşıyoruz. Hal böyleyken Elon Musk’ın iki kilit operasyonun başındaki isim olarak bir Türk seçmiş olması oldukça kritik. 

Ne yazık ki tüm bu gelişmelere rağmen Starlink Türkiye’de ne zaman faaliyete başlayacak ve asıl bir fiyatlandırma ile karşımıza çıkacak bilmiyoruz. Ancak, Kemal Geçer’in pazarın durumundan anlayacağını ve yerel fiyatlandırma için elinden geleni yapacağını ümit ediyoruz. 

Peki siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce Starlink Türkiye, yakın zamanda operasyonlarına başlayacak mı? Eğer soruya cevabınız evet ise sizce ne zaman başlayacak ve ücreti ne olacak? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın. 

ChatGPT artık güncel bilgilere erişebiliyor!

ChatGPT’nin Microsoft destekli yaratıcısı OpenAI, chatbot’un artık kullanıcılara güncel bilgiler sağlamak için internette gezinebileceğini doğruladı. Yapay zeka destekli ChatGPT daha önce yalnızca Eylül 2021’e kadar olan veriler kullanılarak eğitiliyordu. Bu hamle, bazı premium kullanıcıların chatbot’a güncel olaylar hakkında sorular sorabileceği ve haberlere erişebileceği anlamına geliyor. OpenAI, bu özelliğin yakında tüm kullanıcılara açılacağını söyledi.

OpenAI, sohbet robotunun yakında kullanıcılarla sesli konuşmalar yapabileceğini açıklamıştı. ChatGPT ve diğer benzer sistemler, kullanıcı sorgularına ikna edici insan benzeri yanıtlar oluşturmak için büyük miktarda veri kullanıyor. Bu sistemlerin insanların internette bilgi arama yöntemlerini önemli ölçüde değiştirmesi bekleniyor. Ancak şimdiye kadar viral sohbet robotunun bilgi dağarcığı adeta zaman içinde dondurulmuştu. ChatGPT’nin veritabanı, Eylül 2021’e kadar olan açık kaynak verilere erişebiliyordu ve gerçek zamanlı olarak internette gezinemiyordu.

Kısa süre öncesine kadar örneğin ücretsiz versiyona Türkiye’de en son ne zaman deprem olduğunu ya da Donald Trump’ın hala hayatta olup olmadığını sorduğunuzda “Üzgünüm ama gerçek zamanlı bilgi veremem” yanıtını alıyordunuz. Ancak ChatGPT artık bu sorulara daha net yanıtlar verebilecek. Yapay zeka destekli chatbot’un verdiği bilgilerin doğruluğu ise ayrı bir endişe konusu.

Dezenformasyon riski endişe yaratıyor

Çoğu kişi için, yapay zekanın gerçek zamanlı güncel veriye erişebilmesi iyi bir şey. Ancak uzmanlar kaynak gösterilmeden ChatGPT aracılığıyla sağlanan bilgilerin yanıltıcı olabileceği konusunda uyarıyor.  University College London’da iş psikolojisi profesörü olan Tomas Chamorro-Premuzic, “Kaynakların ne olduğunu güvenilir bir şekilde belirtmiyorsa ve sadece orada var olanların bir karışımını yapıyorsa… o zaman endişeler doğrulukla ilgilidir ve insanlar oradan aldıkları bilgilerin güvenilir olmadığını varsayarlar” diyor.

Dezenformasyon çağımızın hastalıklarından birisi olarak görülüyor ve yasa koyucular ve düzenleyiciler de dezenformasyonla savaşmakta kararlı. Örneğin Avrupa Komisyonu bu konuyla ilgili bir araştırma yaptırmış ve X’in (eski adıyla Twitter) dezenformasyon yayma anlamında en problemli sosyal ağ konumunda olduğunu ortaya koymuştu.  OpenAI firması da ChatGPT’nin yanlış bilgi üretme riski nedeniyle ABD’li düzenleyicilerin incelemesi altına girmiş durumda.  Bu yılın başlarında Federal Ticaret Komisyonu (FTC) Microsoft destekli şirkete bir mektup göndererek insanların itibarına yönelik riskleri nasıl ele aldığına dair bilgi talep etti. Buna cevaben OpenAI CEO’su şirketin FTC ile birlikte çalışacağını söyledi.

WhatsApp Web yeni özellikler kazanıyor!

WhatsApp Web uygulaması, kullanıcı deneyimini daha da geliştirmek ve sohbetleri daha yönetilebilir hale getirmek için heyecan verici yeni özelliklerle dönüşüyor. İşte bu gelecek yenilikler hakkında bilmeniz gerekenler.

WhatsApp, web uygulamasına eklenen yeni grup sohbet filtresi özelliği ile kullanıcıların sohbetleri kolayca kategorilere ayırmasına olanak tanıyor. Artık, okunmamış mesajlar, kişisel konuşmalar ve grup sohbetleri gibi sohbetleri yönetmek daha kolay olacak. Bu sayede, yoğun bir sohbet listesini daha iyi düzenlemek mümkün hale geliyor.

Yeni kenar çubuğu ile iyileştirilmiş gezinme deneyimi

WhatsApp Web’in yeni kenar çubuğu, Android için WhatsApp uygulamasındaki arayüzle benzerlik gösteriyor. Sekmeli kenar çubuğu, sohbetlerin yanı sıra durum güncellemeleri, kanallar, topluluklar, arşivlenen sohbetler ve yıldızlı mesajlar gibi önemli bölümlere hızlı erişim sağlıyor. Bu, kullanıcıların WhatsApp Web üzerinde daha hızlı ve verimli bir şekilde gezinmelerini sağlayacak.

Bu yeni kenar çubuğu ve sohbet filtresi özellikleri şu anda geliştirme aşamasında ve gelecekteki bir WhatsApp Web güncellemesi ile kullanıcılar için kullanılabilir olacak. bu güncellemelerle kullanıcı deneyimini daha da zenginleştirmeye devam ediyor.

WhatsApp Web’in bu yeniliklerle nasıl değişeceğini görmek için sabırsızlanıyoruz. Güncellemeleri kaçırmamak için WhatsApp Web’i düzenli olarak kontrol etmeyi unutmayın!

iOS da Android gibi serbest mi olacak?

Breton’un bu yorumları Brüksel’de Apple CEO’su Cook ile görüştükten sonra geldi. Breton Reuters‘e verdiği demeçte, “DMA (Dijital Piyasalar Yasası) kapsamında Apple ve diğer Büyük Teknoloji için bir sonraki iş, kapılarını rakiplere açmaktır.” dedi.

“Elektronik cüzdan, tarayıcılar veya uygulama mağazaları olsun, iPhone kullanan tüketiciler bir dizi sağlayıcının rekabetçi hizmetlerinden yararlanabilmelidir.” dedi. Yeni kabul edilen DMA, Apple ve diğer teknoloji şirketlerinin rekabeti artırmak için uyması gerekenler ve yapılmaması gerekenler listesini ortaya koyuyor.

Apple, sosyal medya üzerinden müşteri desteği sağlamayı bırakarak otomatik yanıt sistemi kullanmaya başlıyor.

Breton, şirketin güvenlik ve gizlilik sorunlarının kapalı bir ekosisteme sahip olmasının nedenleri olduğu argümanlarını da hedef aldı. “AB düzenlemeleri, güvenlik ve gizlilikten ödün vermeden yeniliği teşvik ediyor.” dedi.

Ancak bu çağrı gerçekleşmesi ihtimali oldukça düşük. Geçmişte her ne kadar başına buyruk davranabilmiş ve tüm uyarılara rağmen yıllarca Lightning kablosu konusundaki tutumunu sürdürebilmiş olsa da yeni çıkan iPhone 15 modeli ile, sert bir kayaya çarptığında Apple’ın da nasıl geri adım attığını görmüş olduk.

Her ne kadar istediğini yaptırmış olmak AB’ye daha ileriye gitmek için cesaret verse de sonrası için Apple’ın ne kadar esneyebileceği şaibeli. Bu da Apple hakkında “yapar” ya da “yapmaz” türünde bir şey söylemeyi imkansız kılıyor.

Ama söylenebilecek bir şey varsa o da Apple‘a benzersiz yapan ve daha düşük donanımlarla mevcut performansını almasını sağlayan yazılım başkalarıyla paylaşması her ne kadar iyi bir reklam olsa da şirketin pazar performansını olumsuz yönde etkileyebilir.

FTC Amazon’a tekel haline geldiği iddiasıyla savaş açtı!

Hükümet, Big Tech’i internetin en kazançlı kısımlarını tekelleştirmekle suçladığı için mahkemeden “Amazon’u varlıkları satmaya zorlamayı” düşünmesini istedi.

FTC, 1994 yılında bir garajda başlayan ve bugün 1,3 trilyon dolar değerindeki bir şirket olan Amazon’u, çevrimiçi pazarındaki satıcıların diğer platformlarda daha ucuza ürünler sunmak için çabalarıyla mücadele etmekle suçladı. FTC, Amazon’un satıcıları depolarını ve teslimat hizmetlerini kullanmaya zorladığını ve tüketiciler ve satıcılar için maliyetleri şişirdiğini söyledi.

Amazon bir tekel ve bir satıcının “Gitecek başka yerimiz yok ve Amazon bunu biliyor.” dediğini aktaran FTC’ye göre güçlerini kötüye kullanıyor.

Dava, Amazon.com ve diğer teknoloji devlerinin arama, sosyal medya ve çevrimiçi perakendecilik hakimiyetlerini internetin en karlı yönlerinde kapı bekçisi olmak için kötüye kullandığına dair yıllarca süren şikayetlerden sonra bekleniyordu.

Big Tech’e karşı harekete geçme ihtiyacı, Demokratların ve Cumhuriyetçilerin üzerinde anlaştığı birkaç fikirden biriydi ve FTC başkanı özellikle Amazon’un gücü konusunda endişeliydi.

Amazon, yapay zeka ile ürün incelemeleri yapacak

17 eyalet başsavcısının katıldığı dava, dört yıllık bir soruşturmayı ve Alphabet’in Google ve Meta’nın Facebook’una karşı açılan federal davaları takip ediyor.

FTC, mahkemeden Amazon’un yasa dışı davranışlarını durdurmasını emreden kalıcı bir ihtiyati tedbir çıkarmasını istediğini söyledi. Dava, Amazon’un bulunduğu Seattle’daki federal mahkemede açıldı.

FTC, mahkemeden “Amazon’un yasadışı davranış tarzına son vermesini, Amazon’un tekelci kontrolünü gevşetmesini, Amazon’u yasadışı uygulamalarının meyvelerini reddetmesini ve kaybedilen rekabet vaadini geri getirmesini” isteyen şikayetinde, “Kontrolsüz olarak, Amazon tekel gücünü korumak için yasadışı davranış tarzını sürdürecek.” dedi.

FTC şikayeti, mahkemeden “adil rekabeti yeniden sağlamak için gerekli olan yapısal rahatlama da dahil ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere herhangi bir ön veya kalıcı adil yardımı” düşünmesini istedi.

Antitröst jargonundaki yapısal rahatlama, genellikle bir şirketin işinin bir parçası gibi bir varlık sattığı anlamına geliyor. Bir basın brifinginde, FTC Başkanı Lina Khan’a Amazon’u ayırma fikri soruldu, ancak tartışmayı reddetti. “Bu aşamada, odak noktası gerçekten sorumluluktur.” dedi.

Diğer antitröst davalarında, mahkeme önce şirketin yasayı çiğnediğini tespit eder ve ardından gerekirse bunu nasıl düzelteceğini tartışır. Amazon, FTC davasının yanlış olduğunu ve daha yüksek fiyatlara ve daha yavaş teslimatlara yol açarak tüketicilere zarar vereceğini söyledi.

Amazon’un genel danışmanı David Zapolsky, “FTC’nin zor olduğu uygulamalar, perakende sektöründe rekabeti ve yeniliği teşvik etmeye yardımcı oldu ve Amazon müşterileri için daha fazla seçim, daha düşük fiyatlar ve daha yüksek teslimat hızları ve Amazon’un mağazasında satış yapan birçok işletme için daha fazla fırsat üretti” dedi. Bir blog gönderisinde şirket, platformda 500.000 bağımsız satıcıya sahip olduğunu belirtti.

Dava açıklanmadan önce %3.2 düşüş gösteren Amazon hisseleri, öğleden sonra geç ticarette %4 düşüşle işlem gördü. Bazı yatırımcılar davadan ters gitti.

FTC, Amazon’un, tüketicilerin Amazon’un platformunda satıcı bulmasını zorlaştırarak Amazon’unkinden daha düşük fiyatlar sunmaya çalışan satıcıları cezalandırdığını söyledi.

Diğer iddialar arasında Amazon’un platformlarında rakiplerine göre kendi ürünlerini tercih etmesi yer alıyor.

ABD’de açılan dava Columbia Bölgesi Bölge Mahkemesi, 1981’de Cumhuriyetçi Başkan Ronald Reagan tarafından göreve aday gösterilen John Coughenour’a atandı.

Khan, Amazon’un tekeline meydan okumak için yükselecek şirketleri savuşturmak için yasadışı taktikler kullandığını söyledi.

“Amazon şu anda müşterilerine, hem Amazon’un platformunda alışveriş yapan on milyonlarca aileye hem de onlara ulaşmak için Amazon’u kullanan yüz binlerce satıcıya zarar vermek için bu tekel gücünü kullanıyor.” dedi.

Khan, bir hukuk öğrencisiyken, Amazon’un “The Yale Law Journal” için çevrimiçi perakendecilikteki hakimiyeti hakkında yazdı ve 2020’de yayınlanan ve dört teknoloji devini dizginlemeyi savunan bir rapor yazan Meclis komitesinin kadrosundaydı: Amazon, Apple Google ve Facebook.

Amazon’un eleştirmenleri davayı memnuniyetle karşıladı.

“Hiçbir şirket bu kadar gücü bu kadar çok önemli sektörde merkezileştiremez. Hükümetin Amazon’a karşı harekete geçmesi için baskı yapan Yerel Öz Güven Enstitüsü’nden Stacy Mitchell, “Kontrolsüz bırakıldığında, Amazon’un dikte etme ve kontrol etme gücü hukukun üstünlüğünü ve açık, demokratik olarak yönetilen pazarları sürdürme yeteneğimizi tehdit ediyor.” dedi.

2021’de sona eren Trump yönetimi sırasında Adalet Bakanlığı ve FTC, Google, Facebook, Apple ve Amazon’a soruşturmalar açtı.

Google yeni bir denizaltı fiber kablo projesi duyurdu

1996’da ABD Standford Üniversitesi’nde 2 doktora öğrencisinin araştırma projesi olarak başlayıp 1998’de küçük bir arama motoru olarak piyasaya giriş yapan Google bugün bir teknoloji devine dönüşmüş durumda. Online reklamcılıktan mobil işletim sistemine, arama motoru işinden bulut bilişime bugün internet teknolojisinin hemen her alanına yönelik ürün ve hizmetler geliştiren firma, altyapı tesisi konusunda da önemli adımlar atmaya devam ediyor. Firma son olarak altyapısını güçlendirmek ve daha fazla insanın bulut tabanlı hizmetlerini kullanmasını sağlamak için yeni bir denizaltı kablo sistemi kuracağını duyurdu.

“Nuvem” olarak adlandırılan ve Portekiz’i Bermuda Adaları üzerinden ABD’ye bağlayacak olan yeni kablo 2026 yılında faaliyete geçecek. Bu yeni girişim, Google’ın 2010 yılında faaliyete geçen ve Pasifik boyunca Japonya’dan Kaliforniya’ya 9.000 kilometreden fazla uzanan Unity’den başlayarak Google’ın yıllar içinde yatırım yaptığı bir düzineden fazla deniz altı kablo projesinden birini temsil ediyor. Bu kabloların çoğu diğer şirketlerle ortaklaşa oluşturulmuş olsa da, Google 2019 yılında Curie ile Kaliforniya’dan Şili’ye uzanan ilk tamamen özel denizaltı kablo projesini tamamlamıştı. Firma ayrıca 2021 yılında Virginia ile Fransa’yı birleştiren Dunant adlı başka bir transatlantik kablo projesi başlatırken, geçen Eylül ayında resmen başlatılan ve Portekiz ile Afrika’yı birbirine bağlayan Equiano adlı başka bir kablo projesine de sahip.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Bermuda Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Walter Roban, “Bermuda uzun zamandır denizaltı kablo pazarına kendisini adamış durumda ve Nuvem kablosunun hızla büyüyen dijital Atlantik merkezimize katılımını heyecanla bekliyoruz” diyor ve ekliyor: “Bermuda, kablo projesinde Google ile birlikte çalışmayı ve dijital altyapıya yapılan yatırımın faydalarından yararlanmak için daha geniş bir ortaklık kurmayı dört gözle bekliyor.”

Portekiz Altyapı Bakanı Joao Galamba ise “Google’ın yatırımı, telekom ve veri sektörlerinde Portekiz’e yönelik vizyonumuzu yansıtıyor: ülkemizi Avrupa için gelişen bir bağlantı kapısı haline getirmek ve diğer kıtalarla sağlam bağlantılar kurmak. Portekiz Hükümeti bu yatırımın çok önemli olduğunu düşünüyor ve bu yatırım ancak bakanlık, Portekizli kuruluşlar ve Google arasındaki mükemmel işbirliği ve diyalog sayesinde mümkün olmuştur” diyor.

Denizaltı kabloları bulut firmalarından soruluyor

Google, Portekizce “bulut” anlamına gelen Nuvem kablosunun Güney Carolina, Bermuda ve Portekiz’de temas noktalarına sahip olacağını açıklıyor. Son dönemde diğer teknoloji şirketlerinin de çeşitli internet altyapı programlarına yatırım yapması dikkat çekici. Google, Meta, Microsoft ve Amazon’un tüm denizaltı bant genişliğinin neredeyse yarısına sahip olduğu veya kiraladığı tahmin ediliyor.