HoloVit, insanların kendi cep telefonları, tablet veya laptoplarından indirdikleri videoları Holograma çevirebilecekleri, holografik içeriklerle zaman geçirebilecekleri bir reflektör, üç aplikasyon ve üç oyundan oluşan bir sistem olarak görev yapıyor. HoloVit Kurucularından Jeff Deleon, Holografik sistemerin ışık kaynağı, işlemci ve bir yansıtıcıdan oluştuğunun altını çizerek, “HoloVit, son kullanıcının ışık kaynağı ve işlemci olarak kendi laptop, tabletini kullanmasını ve sadece bir yansıtıcı ve yazılım ile hologram elde etmesini sağlıyor. HoloVit Effect App ise internetten indirilen videoları 3D holograma çevirebilen tek sistem olarak öne çıkıyor” dedi.
Holovit hologramları evlere taşıyor!
Holografik Reklam göstericilerinin yaygınlaşamamasının nedenini 3D hologram gösterici fiyatlarının çok yüksek olması olarak açıklayan Deleon, “Diğer bir nedeni ise son kullanıcının göstericiyi aldıktan sonra sürekli yeni içerik üretimine ihtiyaç duyması ve 3D holografik içerik üretim maliyetlerinin çok yüksek olması. HoloVit Effect App ile son kullanıcının kendi 3D holografik videolarını yaratmasını sağlayabiliyoruz.Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcıları tarafından aldığımız 750 bin dolar değerleme üzerinden yatırımile HoloVit screen için hazırlamış olduğumuz Effect Appimizi holografik reklam sektörüne de açacağız. Öte yandan HoloVit Holography’yi doğru ürünler ve konumlandırma ile dünya pazar liderlerinden biri haline getireceğiz” şeklinde konuştu.Ürün fiyatları hakkında da bilgi veren Deleon, “HoloVit Screen şu an tek boyda ve kutu satış fiyatı 170 dolar. Bir büyük boyunu da ekleyip 240 dolara satışa sunacağız. Kutularımızın içinde 3D Holografik animasyonların olduğu USB, hologram reflektörü, tablet tutacağı ve içinde şifre bulunan kapalı bir zarf bulunmaktadır. Kullanıcı cihazına indirdiği aplikasyon ve oyunları bir kereliğine şifre ile açıp daha sonra kullanıma devam edebiliyor” diyerek sözlerini tamamladı.
BTK, 2022 yılının ilk çeyreğine ilişkin Pazar Verileri Raporu’nu yayımladı. Üretilen elektronik imza sayısı 5 milyon 740 bin 789’a yükseldi. Mobil imza sayısı ise 792 bin 975’e ulaştı. Toplamda 6 milyon 533 bin 764 elektronik sertifika oluşturuldu.
2021 yılının son çeyreğine oranla e-imza sertifika sayısında yüzde 5,2 artış, mobil imza sertifika sayısında ise yüzde 3,3 yükseliş gerçekleşti. Toplam üretilen sertifika sayısı ise bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 5 arttı.
İmza süreçlerini zaman ve mekân bağımsız hale getiren e-imza, yıllık maliyette yüzde 75 tasarruf olanağı sağlıyor. İmza süreçlerini tamamen dijitalleştirerek şirketlerin ve bireylerin kağıt tüketimini sıfırlamalarına olanak verdiklerinin altını çizen E-GÜVEN Genel Müdürü İlker Türkoğlu;
“İmzalama ve onay süreçlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi başta insan kaynağı olmak üzere; zaman, kargo, kâğıt, kırtasiye gibi kalemlerde maliyet avantajı sunuyor. Haftalar süren imzalama işlemlerini dakikalara indiren e-imza; iş sürekliliği, hızlı ve güvenli işlem yapma konforu sunmaya devam ediyor.” dedi.
Farnell’in dördüncü yıllık Küresel IoT Anketi 2022, artan yapay zeka teknolojisi dağıtımıyla birlikte IoT’nin sürekli büyümesini ve kilit trendler olarak ortaya çıkan IoT çözümlerini sunarken iş ortaklarına duyulan ihtiyacı doğruluyor.
Bir Avnet şirketi ve elektronik bileşenler, ürünler ve çözümlerin küresel distribütörü olan Farnell, geniş bir sektör yelpazesinde Nesnelerin İnterneti’nin (IoT) güçlü büyümesini ortaya koyan dördüncü yıllık Küresel IoT Anketinin sonuçlarını açıkladı. Küresel IoT Anketi, IoT’de çalışan mühendisler ve sistem entegratörleri için fırsatlar ve zorluklar dahil olmak üzere kritik pazarları hakkında yeni bilgilere sahip.
Bu yıl, IoT sistemlerinde yapay zekayı kullanmaya yönelik tutumda çarpıcı bir değişiklik oldu. Mühendisler, ürünleri iyileştirmek ve sistemlerinin yatırım getirisini artırmak için kullanmanın yollarını buldukça, daha bilgili ve yapay zekayı dağıtmaya daha istekli. Araştırma ayrıca, yeni IoT çözümlerinin sunulmasını hızlandırmak için ortaklıklar kurmaya yönelik artan bir eğilimin yanı sıra Endüstri 4.0’ın sürekli gelişimini ve tasarım sürecinin başlarında en uygun bağlantı platformunu seçmenin önemini gösterdi. Anket sonuçları, IoT dağıtımının güçlü bir şekilde büyümeye devam ederken, tek bir “tanımlayıcı” IoT uygulamasının olmadığını doğruladı. Birden fazla sektör, IoT’yi istatistiksel olarak benzer oranlarda kendi yöntemleriyle benimsiyor.
AI Dynamics, Soracom Partner Space’e yüksek hızlı, düşük kodlu makine öğrenimi çözümleri getiriyor.
Küresel bir gelişmiş IoT bağlantısı sağlayıcısı olan Soracom, yapay zeka yeteneklerini her büyüklükteki kuruluş için erişilebilir kılmak için tasarlanmış düşük kodlu çözümler sunan AI Dynamics’in Soracom Partner Space IoT ekosistemine katıldığını duyurdu.
AI Dynamics’in NeoPulse adı verilen, kullanımı kolay ve son derece hassas uçtan uca AI platformunun uygulanması her sektör, işletme ve cihaz için basittir. Şirket, sağlık, yaşam bilimleri ve Endüstri 4.0’a odaklanarak, yapay zeka kullanarak çok çeşitli iş sorunlarını çözme konusunda uzmanlaşmıştır.
AI Dynamics’in Soracom Partner Space’e girişi, AI Dynamics’in Soracom’un referans uç bilgi işlem kamerası (“S+ camera basic”) ile kullanım için önceden oluşturulmuş, tam eğitimli AI/ML algoritma kitaplıkları sağladığı Japonya’daki iki şirket arasındaki önceki işbirliğine dayanmaktadır. Bu kitaplıklar, kullanıcıların envanter yönetimi ve endüstriyel süreç optimizasyonundan otopark kapasitesi takibine, plaka tanımaya ve daha fazlasına kadar çok çeşitli kullanım durumlarına AI uç özelliklerini hızla uygulamalarına olanak tanır.
Elektronik, güvenlik ve görüntülü diyafon sistemlerindeki 20 yıllık tüm bilgi, birikim ve tecrübelerini aktaran Miafon Teknoloji, değişen dünyamızın tüm ihtiyaçları akıllı telefonlar aracılığıyla karşılıyor. Yüzde 100 yerli sermaye ve yerli yazılımla Türkiye’nin teknoloji şirketi olarak hayatı kolaylaştıran mobil çözümler sunuyor.
Diyafon sistemlerinde hangi teknolojiler kullanılıyor?
Miafon, bulut teknolojisi tabanlı yeni nesil IP görüntülü interkom sistemi olarak karşımıza çıkıyor. Uzaktan kontrol özelliği ve pratik kullanımı ile yaşamınıza konfor ve güvenlik getiriyor.
Bina kapısından arandığınızda, ister evde ister dışarda nerede olursanız olun akıllı telefonunuz ile kapıda bekleyen misafir ile görüşebiliyorsunuz. Görüşmeden bağımsız olarak isterseniz tek tuşla evinizin kapısını uzaktan açabiliyorsunuz.
Kapı kontrolü ailenizin her üyesi için de kullanılabiliyor. Eşiniz, çocuğunuz, ebeveynleriniz de telefonuna uygulama yükleyip aynı kontrol ve yetkilere sahip olabiliyor. Klasik diyafon sistemlerinden farklı olarak bir daire içi monitöre ihtiyaç duymaz. Misafirleriniz dairenizi aradığında kolayca cep telefonunuz üzerinden görüntüleyebilir, iletişime geçebilir ve kapınızı açabilirsiniz.
Tüm dünyada yatırım evreninde ve girişim ekosisteminde likidite sıkıntısının yaşandığı, yatırımların zorlaştığı dönemde Modanisa büyük bir başarıya imza attı. 130 ülkeye yaptığı ihracatla son üç yılın e-ihracat şampiyonu olan Modanisa global hizmet ağını genişletmek ve küresel liderliğini güçlendirmek için Re-Pie Portföy’ü yatırımcıları arasına kattı.
Modanisa Kurucu Ortağı ve CEO’su Sami Güzel, “Son 10 yılda inanılmazları başardık. Önümüzde gidecek daha çok coğrafya ve yapacak çok işimiz var. Gelecek 10 yılda yatırımcısı olduğu şirketleri ‘Re-Pie Dokunuşu’ diye anılan destekleriyle büyüten Re-Pie Portföy ile birlikte olacağımız için mutluyuz.
Wamda Capital, Goldman Sachs ve EBRD gibi gözde yatırımcılarımız arasına Re-Pie Portföy’ü dahil etmek için bir köprü tur yaptık. Hedefimiz ciromuzu birkaç sene içinde 1 milyar dolar seviyesine çıkarmak” dedi.
Köprü turuna Goldman Sachs, IPY ve EBRD de katıldı
Aldığı yatırım sayesinde Avrupa pazarları için Polonya’da ve Kuzey Afrika pazarı için Mısır’da kuracağı depolarla müşterisine yaklaşacak olan Modanisa, e-cüzdan hizmetini de devreye alacak. Tekstil dışı kategorilere genişlemeyi planlayan Modanisa hitap ettiği 470 milyonluk nüfusun ihtiyaçları için küresel liderlik konumunu güçlendirecek.
Re-Pie Portföy Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Ali Ergin, “Mevcut değerli yatırımcılarının getirdiği kurumsal yönetişim ve start-up ruhunu birlikte barındıran sıradışı bir şirket olarak Modanisa Türkiye için gurur kaynağı.
Türk tekstilini ve modasını dünyanın 130 ülkesine yayan Modanisa gelirlerinin yüzde 85’ini ihracattan elde ediyor. Vizyoner kurucuları ve yetkin yönetimi ile tam aradığımız nitelikte bir şirket. Yatırımcılarımıza Modanisa’ya erişim imkânı sağladığımız ve portföyümüze bir unicorn adayı daha eklediğimiz için mutluyuz” dedi.
Modanisa ana pazarı olan Avrupa’da Polonya deposu ile derinleşirken, Mısır’da kuracağı depo ile Kuzey Afrika pazarına açılacak. Son dönemde Suudi Arabistan’ın da ihracata açılması ile pazarlarını genişletmeyi hedefleyen Modanisa, 2023 yılında Malezya ve Endonezya bölgelerinde ‘pazaryeri’ modelini devreye alacak.
Re-Pie Portföy, Modanisa’ya yaptığı 15 milyon dolarlık yatırımla, 2022 yılının ilk yarısında EasyCep ve Carbon Health ile birlikte toplam 30 milyon dolar girişim sermayesi yatırımı yapmış oldu.
Liselere Geçiş Sınavı (LGS) sonuçları 30 Haziran’da açıklandı. Yayımlanan kılavuza göre 4 Temmuz’da başlayan lise tercihleri, 20 Temmuz’a kadar devam edecek. Savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine katkı sağlamak amacıyla Ankara’da kurulan ASELSAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) de yeni öğrencileri için hazır.
Sektöre en nitelikli insan kaynağını sunabilmek amacıyla kurulan okulda İngilizce hazırlık sınıfı da bulunuyor. Bu tercih döneminde 96 öğrenci alacak okulda sektöre yönelik kapsamlı teorik ve pratik eğitimler veriliyor.
ASELSAN MTAL, en başarılı öğrencilerin tercihi olmaya devam ediyor. Kurulduğu 2019’dan beri ilk yüzde birlik dilimden öğrenci alan ASELSAN MTAL, 2019’da yüzde 0,46, 2020’de yüzde 0,33, 2021’de yüzde 0,55’lik dilimlerden öğrenci aldı. ASELSAN MTAL, “Savunma Elektronik Sistemleri” ve “Savunma Mekanik Sistemleri” olmak üzere iki dalda, 5 yıllık seçkin bir eğitim içeriğine sahip.
Her iki dalın öğretim programları savunma sanayi ihtiyaçlarına yönelik olarak ASELSAN ve Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan bir çalışma ekibiyle özel olarak geliştirildi. Alan ve dal derslerinden bazıları ASELSAN eğiticileri tarafından verilecek şekilde planlandı.
Okul öğretmenlerinin hizmet içi eğitimlerinin bir kısmı da yine ASELSAN çalışanları tarafından veriliyor. Ayrıca okul bünyesindeki savunma sanayi odaklı atölye ve laboratuvarların kurulumu ve donatılması da yine ASELSAN, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının iş birliği ile gerçekleştiriliyor.
Alan mezunlarının ASELSAN’da istihdamlarına öncelik sağlanması, mezunlarından uygun bulunanlara araştırma üniversitelerinin ASELSAN’ın ilgi alanına giren mühendislik bölümlerinde öğrenim görmeleri halinde yükseköğrenimleri sırasında burs verilmesi gibi hususlar önümüzdeki dönem için planlanıyor. Öğrencilerin günümüz teknolojilerini tanıması ve takip edebilmesi için de robot ve mobil programlama gibi alanlarda tasarım ve proje tabanlı eğitim imkânı da okulun eğitim programında yer alıyor.
Öğrenciler okul içi ve ulusal matematik yarışmaları için teşvik ediliyor. Yine okul bünyesinde kurulan bilgisayar laboratuvarı ve kütüphane de öğrenciler için araştırma imkânı sunuyor. Öğrencilerin dünya ile entegre bir vizyona sahip olabilmeleri için hazırlık sınıfında haftada 24 saatlik bir İngilizce ders programı hazırlanmış durumda.
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, “Öğrencilerimize ASELSAN’da staj imkânı sağlıyoruz. Başarı kriterlerini sağlayan öğrencilerimize onuncu sınıftan itibaren başarı bursu veriyoruz. Ek olarak ERASMUS+ Akreditasyonu kapsamında ASELSAN MTAL öğretmen ve öğrencilerinin de uluslararası hareketlilik programlarına dahil ederek, öğrencilerimizin yurt dışında staj yapmasını sağlamayı planlıyoruz.Bu liseyi bitiren başarılı öğrencileri de üniversiteye devam ettiğinde mümkün olduğu kadar ASELSAN himayelerinde yönlendirmeyi ve burs sağlayabilmeyi hedefliyoruz. Okuldaki tüm öğrencilere ASELSAN çalışanları tarafından mentorluk da yapılıyor. Biz teknik eleman ihtiyacımızı meslek liselerinden ve meslek yüksekokullarından karşılıyoruz. Buradan gelen kişilerin bizim kültürümüzü kazanması büyük önem taşıyor.Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizle yüksek teknolojiye hakim ara eleman yetiştirirken aynı zamanda Türkiye için önemli olan savunma sanayisine uygun belli bir kültür ve değer paylaşan insan kıymetini yetiştiriyoruz” diye konuştu.
Ericsson Mobilite raporunun Haziran 2022 baskısına göre, NB-IoT ve Cat-M teknolojileriyle bağlanan IoT cihazlarının sayısının 2023’te 2G/3G bağlantılı IoT cihazlarını geçmesi bekleniyor.
Büyük IoT teknolojileri NB-IoT ve Cat-M – öncelikle çok sayıda düşük karmaşıklık içeren, düşük maliyetli, uzun pil ömrüne ve düşük verime sahip geniş alanlı kullanım senaryolarından oluşan – dünya çapında uygulanmaya devam ediyor. 2G ve 3G aracılığıyla bağlanan IoT cihazlarının sayısı 2019’dan beri yavaş bir düşüş gösteriyor. Bu Massive IoT teknolojileriyle bağlanan cihaz sayısı, 2021’de neredeyse yüzde 80 artarak 330 milyona yaklaştı.
NB-IoT ve Cat-M teknolojileriyle bağlanan IoT cihazlarının sayısının 2023’te 2G/3G bağlantılı IoT cihazlarını geçmesi ve 2027’de geniş bant IoT’yi geçerek o sırada tüm hücresel IoT bağlantılarının yüzde 51’ini oluşturması bekleniyor. Massive IoT teknolojilerinin büyümesi, spektrum paylaşımı yoluyla FDD bantlarında Massive IoT’nin 4G ve 5G ile birlikte var olmasını sağlayan yakın zamanda eklenen bir ağ yeteneği ile geliştirilmiştir.
Yaklaşık 124 servis sağlayıcı ticari olarak NB-IoT ağlarını ve 55’i Cat-M’yi piyasaya sürdü. 1 Bu teknolojiler birbirini tamamlıyor ve yaklaşık 40 servis sağlayıcı her iki teknolojiyi de piyasaya sürdü.
Endüstriyel otomasyon ve yazılım, altyapı, bina teknolojisi ve ulaşımda lider Siemens ve hızlandırılmış grafik ve yapay zekada öncü olan NVIDIA, bugün endüstriyel metaverse’yi etkinleştirmek ve AI odaklı kullanımı artırmak için ortaklıklarını genişlettiklerini duyurdu.
Bu işbirliğinin ilk adımı olarak şirketler , açık dijital iş platformu Siemens Xcelerator ile bir 3D tasarım ve işbirliği platformu olan NVIDIA Omniverse’i birbirine bağlamayı planlıyor. Bu, Siemens’in fizik tabanlı dijital modelleri ve NVIDIA’nın gerçek zamanlı yapay zekası ile şirketlerin daha hızlı ve daha fazla güvenle kararlar aldığı endüstriyel bir meta-versiyonu mümkün kılacaktır.
Omniverse’in açık Siemens Xcelerator iş ortağı ekosistemine eklenmesi, üretim ve ürün yaşam döngüleri boyunca üretkenlik ve süreç iyileştirmeleri sağlayabilen dijital ikizlerin kullanımını hızlandıracak. Her büyüklükteki şirket, gerçek zamanlı performans verileriyle dijital ikizleri kullanabilecek.
Bu ortaklık, endüstriyel meta veriyi gerçekleştirmek için tamamlayıcı teknolojileri ve ekosistemleri bir araya getiriyor. Siemens, gerçek ve dijital dünyanın, bilgi teknolojisinin ve operasyonel teknolojinin kesiştiği noktada benzersiz bir konuma sahiptir. Siemens Xcelerator platformu, ürün ve üretim süreçleri genelinde mekanik, elektrik ve yazılım alanlarını birbirine bağlar ve BT ile OT’nin yakınsamasını sağlar.
Dünyanın önde gelen küresel bağlantılı yazılım şirketi Cubic Telecom, dünya çapında 190’dan fazla ülkede bağlı ve yönetilen 10 milyon cihazı aşarak önemli bir dönüm noktasına ulaştı.
Sadece iki yıl önce, Cubic 3 milyon cihazı yönetip bağladı ve bir yıl sonra 6 milyona ulaştı. 2022’nin henüz yarısında, 10 milyonluk son kilometre geçilmiş oldu. Daha fazla otomotiv ve cihaz üreticisi, yeni nesil mobilite hizmetini ve isteğe bağlı özellikleri etkinleştirmeye başladıkça Cubic hacmini artırmış oldu. Cubic’in teknolojileri, başarılı olmak için ihtiyaç duydukları bağlantı teknolojilerini ve analitiği sağlıyor.
Cubic Telecom’un kurucusu ve CEO’su Barry Napier: “10 milyon cihazlık bu dönüm noktası hakkında gerçekten heyecan verici olan şey, 2020’den beri her yıl sayılarımızı ikiye katlamış olmamız” diyor. Cubic, gezegenin herhangi bir yerinde güvenli ve güvenli bir şekilde gerçek uçtan uca bağlantı sağlayarak ve cihazın tüm yaşam döngüsü için sunulan karmaşık zorlukları çözmeye odaklanmaya devam ediyor. Mobil teknolojilerin kapsamı değiştikçe, Cubic Telecom misyonunu genişletti. Audi, Bentley, John Deere ve Volkswagen gibi önde gelen kuruluşlar arasında yaygın olarak benimsenmesine ek olarak, Cubic’in bağlantı teknolojileri Qualcomm Technologies’in Snapdragon® Araçtan Buluta Hizmetlerini etkinleştirerek Snapdragon Dijital Şasi bulut bağlantılı araç platformlarını daha da geliştiriyor.
IoT analist firması Berg Insight’ın yeni bir araştırma raporu, Çin, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Bangladeş, Endonezya, Filipinler, Tayland, Vietnam, Avustralya ve Yeni Zelanda’da akıllı ölçüm teknolojisinin gelişimini analiz ediyor.
Araştırmaya göre, Asya-Pasifik’te kurulu akıllı elektrik sayaçları tabanı, 2021’de 757.7 milyon üniteden 2027’de 1.1 milyar üniteye yüzde 6,2’lik bir bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) ile büyüyecek. Bu hızda, 2026’da 1 milyar kurulu cihaza ulaşılacak. Asya-Pasifik’teki akıllı elektrik sayaçlarının penetrasyon oranı aynı zamanda 2021’de yüzde 59’dan 2027’de yüzde 74’e yükselecek ve tahmin döneminde kümülatif sevkiyatlar toplamda olacak.
Çin, Japonya ve Güney Kore dahil olmak üzere Doğu Asya, ülke çapında iddialı sunumlarla Asya-Pasifik’te akıllı ölçüm teknolojisinin benimsenmesine öncülük etti ve bugün kurulu tabanın yüzde 95’inden fazlasını oluşturan bölgedeki en olgun akıllı ölçüm pazarını oluşturuyor. Çin, sunumunu çoktan tamamladı, Japonya ve Güney Kore’nin de önümüzdeki birkaç yıl içinde bunu yapması bekleniyor. Çin ve Japonya’da, birinci nesil akıllı sayaçların değiştirilmesi zaten başladı ve önümüzdeki birkaç yıl içinde önemli ölçüde artması bekleniyor.
Berg Insight Kıdemli Analisti Levi Ostling: “Yaşlanan birinci nesil akıllı sayaçların değiştirilmesi, önümüzdeki yıllarda Asya-Pasifik’teki akıllı sayaç sevkiyatları için en önemli itici güç olacak ve 2021-2027 döneminde kümülatif sevkiyat hacminin yüzde 60’ını oluşturacak” diyor.
Siemens Infrastructure, Brightly Software’i 1.6 milyar dolara satın aldı. Varlık ve bakım yönetimi çözümlerinin bir hizmet olarak yazılım (SaaS) sağlayıcısının satın alınması, Siemens’in bina ve altyapı için yazılım pazarındaki konumunu yükseltmeye yardımcı olmayı amaçlıyor. Brightly’nin varlık yönetimi yazılımı dünya çapında okullar, hükümetler, hastaneler ve üreticiler tarafından kullanılmaktadır.
Brightly, Siemens’in küresel varlığından yararlanmayı beklerken, Siemens, Brightly’nin ABD’deki ayak izinden yararlanmayı planlıyor. Düzenleyici onaylara tabi olan satışın yıl sonuna kadar tamamlanması bekleniyor.
Siemens, şirketin akıllı şehirlere ve sürdürülebilir topluluklara güç sağlayan teknoloji portföyüne katılırken, Brightly’nin bulut tabanlı yeteneklerini kilit sektörlere eklemeyi planlıyor. Satın almanın Siemens’in SaaS işini hızlandırması bekleniyor. Siemens AG başkanı ve CEO’su Roland Busch, anlaşmayı, odaklanmış bir teknoloji şirketi olarak şirketin stratejisinde önemli bir adım olarak nitelendirdi. Busch: “Gerçek ve dijital dünyaları birleştirerek, müşterilerimize en sürdürülebilir ve insan merkezli binaları oluşturmak için dijital dönüşümlerini yönlendirmek için gereken teknolojiyi sağlıyoruz” dedi. “Bugünkü satın alma, özellikle dijital gelir ve hizmet olarak yazılım için büyüme hedeflerimizi destekliyor” diyor.
Siemens AG yönetim kurulu üyesi ve akıllı altyapı CEO’su CEO’su Matthias Rebellius, Brightly’nin satın alınmasının şirketin teklifleri arasında sorunsuz bir veri alışverişi ile “binalar için bir sonraki performans seviyesine sıçramasını” sağlayacağını söyledi.
Güvenlik çözümleri sağlayıcısı Guardforce AI, Hizmet Olarak Robotik (RaaS) çözümleri ve AI bulut platformlarından oluşan boru hattını küresel pazarlara getirmek için Hong Kong Endüstriyel Yapay Zeka ve Robotik Merkezi Limited (FLAIR) ile işbirliği yapıyor.
İki yıllık bir başlangıç döneminde, Guardforce AI, özel olarak lojistiğe odaklanarak özelleştirilmiş robotik hizmetleri geliştirmek ve kullanıma sunmak için FLAIR teknolojisine erişebilecek. Ortaklık, Hong Kong hükümetinin bölgenin bir teknoloji ve inovasyon merkezi olarak statüsünü artırmaya yönelik daha geniş planının yanı sıra Guardforce AI’nın Hong Kong’da bir araştırma ve geliştirme merkezi kurma ve küresel pazardaki varlığını artırma planının bir parçası olarak geliyor.
Guardforce AI CEO’su Olivia Wang: “Son 24 ay içinde, artan ihtiyaçları karşılamak için RaaS platformumuzu bir pazardan Hong Kong, Makao, Tayland, Singapur, Malezya, Çin, Dubai, Avustralya, Japonya ve ABD dahil olmak üzere 10 pazara hızla genişlettik. Gerçekten yenilikçi bir Ar-Ge merkezine dahil olmak, robotik çözümlerimizi çevreleyen başarılı bir ekosistem oluşturma yeteneğimizi güçlendirecek ve yerel pazarların gereksinimlerine göre özel olarak uyarlanacak daha iyi RaaS çözümleri geliştirme yeteneğimizi artırmaya yardımcı olacaktır” diyor.
750’den fazla IoT uzmanının katıldığı bir anket, donanım tasarımının dağıtım için algılanan bir numaralı engel olduğunu ortaya koyuyor.
Eseye tarafından Kaleido Intelligence ile birlikte yürütülen anket, IoT dağıtımlarının ana sorunlu noktalarını ortaya çıkarmak için yola çıktı.
İşte önemli bulgular:
♦ Yüzde 84’ü donanım tasarımının bir numaralı engel olduğunu belirtti.
♦ Hücresel IoT’yi benimseyenlerin yüzde 56’sı, birden fazla sağlayıcıyla ticari ilişkileri sürdürmeyi “çok karmaşık” buluyor.
♦ IoT dağıtımcılarının yüzde 51’i, uluslararası pazarlarda bağlantı performansının ve hizmet kalitesinin “yeterince iyi olmadığını” belirtiyor.
♦ Yüzde 48’i güçlü çok bölgeli hücresel kapsama alanının “eksik” olduğuna inanıyor.
♦ Yüzde 46 eyalette kalıcı dolaşım kısıtlamaları hala önemli bir endişe kaynağı
♦ Yüzde 40’ı, IoT bağlantı ekosisteminde tercihli operatör sözleşmeleri (Bring Your Own Contract – BYOC) ile özelleştirme yeteneğinin eksik olduğunu vurguladı.
Amazon’un her yıl dünya genelinde gerçekleştirdiği ve iki gün boyunca devam eden Amazon Prime Day için geri sayım başladı. Önümüzdeki günlerde başlayacak etkinlikte Türkiye bu yıl da es geçilmiyor. Kısa süre önce uzunca bir süredir beklenen indirim günleri için tarih verildi. İşte Amazon Prime Day 2022 Türkiye tarihi! Amazon Türkiye Ülke Müdürü ile konuştuk.
Prime Alışveriş Festivali ne sunacak?
Amazon Prime Day 2022, Türkiye’de Prime Alışveriş Festivali adıyla 18-25 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek. Ülkemizdeki Prime üyeleri, elektronikten oyuncağa güzellikten dekorasyona, 28 farklı kategoride yüz binlerce üründeki indirimlerden faydalanma imkanına sahip olacak.
Amazon Türkiye, abonelerine büyük indirimlerin yanı sıra eğlenceli anlar da yaşatmaya hazırlanıyor. Zira Amazon müşterileri, Prime Alışveriş Festivali boyunca Murat Dalkılıç, Vedat Milör, Pascal Nouma, Cem Bölükbaşı, Meryem Can gibi daha pek çok ünlü isimle eğlenceli anlar yaşama, hediye ürünler ve binlerce TL’lik Amazon Hediye Kartları kazanma şansına sahip olacak.
Amazon, Prime Video platformunda yayına girecek olan Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisi için kesenin ağzını açtı.
Bunun dışında etkinliğin diğer bölgelerde 12-13 Temmuz tarihleri arasında düzenleneceğini belirtelim. Burada ülkemizin birkaç gün daha beklemesi gerekecek.
Amazon Prime’a nasıl abone olunur?
Amazon Prime’ın aylık ücreti 7.90 TL olarak belirlenmiş olsa da, kullanıcılara 30 gün ücretsiz deneme süresi sunuluyor. 30 günün sonunda servisi kullanmaya devam etmek isteyenlerin her ay 7.90 TL ödemesi yeterli olacak.
İstanbul, Bursa, Kocaeli, Ankara, İzmir, Eskişehir, Antalya, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Burdur, Isparta, Kütahya, Manisa, Sakarya, Yalova, Düzce ve Afyon’da Prime’ın geçerli olduğu ürünlerde kargo bedava olarak hizmet veriyor. Ertesi gün teslimat avantajı sunulurken, İstanbul, Bursa ve Kocaeli’de bazı bölgelerde ise aynı gün ücretsiz teslimat imkanı bulunuyor.
Büyümenin önemli bir itici gücü, toplamın 12.5 milyar dolarını (yüzde 68) oluşturan paylaşılan bulut altyapısına yapılan harcamalardı. Teknoloji analisti IDC’ye göre, bu alt kategori de 2021’in ilk çeyreğine kıyasla yüzde 15,7 arttı.
Özellikle paylaşılan bulut harcamalarına yönelik artan taleple birlikte IDC, ilk kez 2022’de paylaşılan bulut altyapısına yapılan harcamaların bulut dışı harcamaları geçmesini bekliyor. IDC, Amazon Web Services (AWS), Microsoft Azure, Google Cloud ve benzerlerinden genel bulutlarda geleneksel veri merkezi bilgi işlem, depolama ekipmanı ve BT altyapısının satın alınmasındaki değişikliği ölçmek için bulut ve bulut dışı altyapı arasındaki göreli harcamaları izliyor.
Görünüm, bulut dışı BT altyapı sağlayıcıları için sağlam görünüyor, ancak bulut sağlayıcıları için olduğu kadar pembe değil. Bu çeyrekte, bulut dışı altyapıya yapılan harcamalar yıldan yıla artarak yüzde 9,8 artarak 14.8 milyar dolara ulaştı. Bu, art arda beşinci büyüme çeyreğiydi. IDC, genel bulut sağlayıcıları arasındaki gelir paylaşımının anlık görüntüsünü sağlamıyor. Ancak analist Canalys kısa süre önce AWS’nin 2021’in dördüncü çeyreğinde bulut altyapısına küresel olarak harcanan 53.5 milyar doların yüzde 33’ünü, ardından yüzde 22’sini Azure’a ve yüzde 9’unu Google’a aldığını bildirdi.
Aslında bumerang’ları işe almanın sayısız faydası vardır. Rokt kısa süre önce Haziran 2020’de şirketin kıdemli makine öğrenimi mühendislerinden biri olarak görevinden ayrılarak Facebook’a katılan Dr Yan Xu’yu memnuniyetle karşıladı. Yan, Haziran 2022’de şirketin makine öğrenimi mühendislik direktörü olarak Rokt’a dönmeden önce, Facebook’un sosyal ağlar için uygulamalı makine öğrenimi bölümünde iki yıl çalıştı.
Yan’ın Rokt’a dönmeden önce yaptığı ilk şeylerden biri, becerilerini şirket içinde nerede kullanabileceğini ve en fazla etkiyi yaratabileceğini tartışmak için şirketin CEO’su ile bir diyalog başlatmaktı . “Düşündüğüm iki şey var – makine öğreniminin işin özü olup olmadığı ve potansiyel olarak ne kadar etki yaratabileceğim” diyor. Rokt’un baş insan yetkilisi Sarah Wilson, bir çalışanın geri dönmesinin çok büyük bir değeri olduğunu söylüyor: “Bumerang çalışanı iki açıdan değerlidir: ayrılırken kaybettiğimiz bilgi ve ayrıca yokken edindiği bilgi”
Eski çalışanları işe almak finansal açıdan çok mantıklı olabilir. Bumeranglar, işten ne kadar uzak kaldıklarına bağlı olarak, işe alım ve eğitim açısından yeni bir işe alımdan daha az maliyetlidir. Bunun da ötesinde, şirket içinde ve müşterilerle zaten ilişkiler kurdular. Yani normalde yeni bir işe alım için harcanacak zaman ve çaba, daha önemli şirket ve stratejik hedefler için harcanabilir.
Teknolojideki gelişim hızının katlanarak arttığı günümüzde ülkelerin yer altı ve yer üstü kaynakları kadar bu gelişime sundukları katkı da artık büyük önem taşıyor. Buluşlar ve yenilikler halinde karşımıza çıkan teknolojik gelişmelerin çıkış alanı olan Ar-Ge merkezlerine yönelik yatırımlar da bu nedenle gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de de bu sürece paralel şekilde yatırımın yönü Ar-Ge çalışmalarına çevrildi.
Turkishtime tarafından dokuzuncusunu gerçekleştirilen “Türkiye Ar-Ge 250 Araştırması” ile Türkiye’de Ar-Ge çalışmalarına yönelik faaliyetlerin boyutu ortaya kondu. Araştırma kapsamında 500 firmanın Ar-Ge faaliyetlerine yönelik bütçesini 25 milyar 449 milyon TL’ye çıkardığı gözlendi.
İhracat için AR-GE çalışmalarının maliyeti çok büyük
Araştırmaya göre listedeki ilk 50 firmanın 2021 yılındaki Ar-Ge yatırımlarının toplamının yüzde 65.93’lük bölümü savunma sanayi firmalarının oluşturduğu görüldü. Bu oran 2020 yılında yüzde 60,7 düzeyindeydi.
Ar-Ge çalışmalarına ayrılan bütçenin atmasıyla Türkiye’nin dışa bağımlılığının da azaltılacağını vurgulayan ve araştırmanın Ar-Ge yıldızları kategorisinde de yer alan DOF Robotics’in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Mertcan, “Harcamaların azaltılması ve ihracata yönelik faaliyetlerimizin güçlenmesi için Ar-Ge çalışmalarının önemi çok büyük.
Başta savunma sanayi olmak üzere çok sayıda sektörde Ar-Ge’ye yönelik faaliyetlerin artması ile birlikte kendi imkânlarımızla yazılımını ve donanımını geliştirdiğimiz ürünler ortaya koyarak Türkiye ekonomisine doğrudan katkı sağlayabiliriz” dedi.
Mevcut bir pazarda güçlenmenin yeni bir ürün oluşturarak yeni bir pazar yaratmaktan daha zor olduğunu belirten Mustafa Mertcan, “Ar-Ge çalışmaları mevcut pazarda güçlenmek ve rakiplerinden farklılaşacak yeni ürünler ortaya koymanın şart koşulu.
Ancak hiç oluşmamış bir pazarı oluşturmanız için de Ar-Ge çalışmaları sizlere tahmin edemeyeceğiniz fırsatlar da sunabilir. Türkiye’nin bu fırsatları oluşturmak için atacağı her adım bizleri dünya pazarında lider konumuna getirecektir.” ifadelerini kullandı.
KOBİ’lerin her zamankinden daha fazla teknolojiye erişimi var, ancak bunun iyiliği için parayı savurmamak önemlidir. Dijitalleştirmenin işletmeniz ve müşterileri için nasıl işe yarayacağını burada bulabilirsiniz.
Buluttan yararlanın
Büyük miktarlarda eski teknolojiye sahip olmanın yükü altında kalabilecek büyük kuruluşların aksine, birçok küçük işletme, uygulamalara daha hafif ve modern bir yaklaşım oluşturma fırsatına sahiptir ve işte burada bulut devreye girer.
Değişim için stratejik bir platform yaratın
Bulut, teknoloji satın almayı kolaylaştırır, ancak yaptığınız seçimlerin daha sonraki bir tarihte sizi köşeye sıkıştırmamasına dikkat edin.
Verinin değerine odaklanın
Bilgi ve analitik üzerinde sıkı bir kavrayışla, daha büyük firmalardaki profesyoneller, işlerinin gerçekleştirdiği faaliyetlerin şirket performansını, müşteri memnuniyetini ve kâr hanesini nasıl etkilediğini çok daha ince ayrıntılarla anlamanın nasıl mümkün olduğunu gördüler.
Güvenliği risk açısından düşünün
Değerli verileriniz güvenli ve güvenli bir şekilde saklanmalıdır. Bilgileri kilit altında tutamamak, gizli ayrıntıların güvenlik duvarınızın ötesine sızması anlamına gelebilir ve bu da itibar kaybı ve düzenleyici kurumların cezaları açısından maliyetli olabilir.
Dijital dönüşümün sizi baştan çıkarmasına izin vermeyin
Dijital destekli değişimin önemi hakkında yazılmış çok şey var. Küçük işletme yöneticileri, müşteriler için yeni çevrimiçi kanalları başlatmaktan, personelin uzaktan ve güvenli çalışmasına yardımcı olacak teknolojileri sağlamaya kadar, neredeyse sürekli dijitalleştirme talepleriyle karşı karşıya.
Ortaklardan oluşan bir ekosistem oluşturun
Liste, küçük işletme sahiplerinin birlikte çalışabilecekleri bir insan ve şirket ekosistemi yaratmaya çalışması gerektiğini söylüyor. İster büyük şirketlerdeki uzmanları isterse yeni kurulan şirketlerdeki akıllı düşünen girişimciler olsun, küçük işletme sahipleri onlara ulaşmalı ve iletişim kurmalıdır.