Techinside Google News
Ana Sayfa Blog Sayfa 1651

EMC’den kökten çözüm

0

emcEMC Corporation, bünyesindeki diğer markalarla işbirliği içinde oluşturduğu Federasyon Kurumsal Veri Gölü’nü duyurdu. Tamamen özel olarak tasarlanan çözüm, işletmelerin Büyük Veri’nin yeni yapısından yararlanmaları ve bu sayede de yeni anlayışlar ile eskiyi kökten değiştiren farklılıklar yaratmalarının önünü açmak için EMC Bilgi Altyapısı, Pivotal ve VMWare’in öncü veri depolama ve Büyük Veri teknolojilerini içeriyor.

Yalnızca yedi gün gibi kısa bir sürede sisteme kurulumu gerçekleştirilebilen Kurumsal Veri Gölü, oldukça karmaşık bir süreci önemli ölçüde basitleştiriyor. Kurumsal Veri Gölü, işletmelerin Büyük Veri analitiğini kullanarak daha etkili, bilgiye dayalı kararlar almaya başlamalarına yardımcı olacak hız, self-servis ve ölçeklenirlik özellikleri ile tasarlandı. Yeni Kurumsal Veri Gölü yine EMC ve iştirakleri tarafından tasarlanan Kurumsal Karma Bulut Çözümü’ne yakınsanmış bir çözüm olarak katılıyor. Kurumsal Karma Bulut Çözümü, altyapıyı yeniden tanımlayarak BT kuruluşlarının ve departmanlarının Karma Bulut ile Veri Gölü sayesinde kurulumların hızını ve çevikliğini en üst düzeye getiriyor.

Büyük Veri’nin olağanüstü potansiyeline öncelikle geleneksel uygulamalar, modern uygulamalar, sensörler ve akıllı cihazların ürettiği verilerin yanı sıra sosyal medyadaki yayınlar gibi yeni kamuya açık verilerdeki artış yön veriyor. Bu verileri yakalama ve işleme becerisine sahip olmak, uygun fiyatlı veri depolama çözümleri ve sınırsız bilgi işlem özelliklerinin yanı sıra gerçek zamanlı analiz ve yeni uygulamalar ile ürünler aracılığıyla eyleme doğrudan bağlantı sayesinde artık mümkün. Bu veri depolama ve analitik teknolojileri, devasa boyutta veri kümeleri ile birlikte Kurumsal Veri Gölü’nü oluşturuyor.

Kurşun geçirmez laptop çantası

0

SaviorSavior Multi-Threat Shield (MTS) adlı bir ürün sayesinde sıradan bir dizüstü bilgisayar taşıyan bir kişi gibi görünebilir, ayrıca olası silahlı çatışmalardan da hayatınızı koruyabilirsiniz! Savior Multi-Threat Shield aslında bir dizüstü bilgisayar çantası ve gerçekten de bilgisayarınızı rahatlıkla taşımanıza olanak veriyor. Ancak ürün açılabilir, genişleyebilir yapısı ve kevlar içeriği ile kurşun geçirmiyor.

44’lük Magnum kurşunlarına bile dur diyen MTS adlı kurtarıcı Force Training Institute tarafından üretilmiş ve toplamda 3.6 kg ağırlığında. Açıldığında 1 metrelik bir kalkana dönüşen MTS, birden fazla kurşuna karşı korurken, tabanca, pompalı tüfek ve bazı makineli tüfek kurşunlarına dahi geçit vermiyor. Ayrıca sopa ve bıçak benzeri araçlara karşı da sizi koruyabiliyor.

Çanta isteğe bağlı olarak Savior Level III adlı bir sniper koruyucu arayüzü ile de gelebiliyor. Suya karşı dayanıklı olan ve taşıması da zorluk çıkartmayan MTS, polis ve güvenlik için de kimlik koruma ceplerine sahip.

Özellikle siyasiler, iş adamları ve aileler için üretilen çanta 899 dolardan satılıyor.

Darüşşafaka Robot Kulübü dünya şampiyonasında

1

frc-2015 (2)Yedi yıldır ABD’de düzenlenen FIRST Robotics Competition (FRC) adlı yarışmaya katılan Darüşşafaka Robot Kulübü “Sultans of Türkiye” 11-14 Mart 2015 tarihlerinde ABD’nin Orlando şehrinde düzenlenen yarışmada “Recycle Rush” temalı robotuyla şimdiye kadarki en iyi sonucunu elde etti.

Darüşşafaka FRC Takımı, Orlando’da dünyanın farklı ülkelerinden 64 takımın katıldığı bölgesel turnuvalarda 10 maçta 8 galibiyet alarak başarılı bir performans sergiledi ve tarihinde ilk defa “Dünya Şampiyonası”nda yarışmaya hak kazandı. Ayrıca NASA’nın sponsor olduğu “Regional Engineering Inspiration Award” ödülüne layık görüldü.

56 bölgesel turnuvadan başarıyla çıkan 156 takım arasında yer alan “Sultans of Türkiye” adlı takım Orlando’da bu hakkı kazanan 6 takımdan biri ve bunu başaran tek Türk takımı oldu. Darüşşafaka Robot Kulübü, FRC’ye katılmaya başladığından beri ilk kez Dünya Şampiyonası’nda oynayarak Türkiye’yi ve Darüşşafaka’yı gururla temsil edecek.

Yarışmada her sene farklı bir görev seçiliyor ve takımlardan bu göreve uygun robot tasarlamaları bekleniyor. Darüşşafakalı öğrencilerin geri dönüşüm alanında hazırladığı robot iddialı olmakla birlikte, yarışmada amaçlanan, bir rekabet ortamı oluşturmaktansa öğrencilerin birbirlerine yardım ederek robotlarını geliştirmeleri…Darüşşafakalı 14 öğrenci ve 3 öğretmenin katıldığı, kulübün kurulmasına vesile olan Fikret Yüksel Foundation ve Siemens’in sponsor olduğu bu heyecanlı yolculuğun sonucu 25 Nisan’da belli olacak.

Darüşşafaka Robot Kulübü Öğrencileri:
Kerem Tolu, Emirhan Subaşı, Sinem Kayan, Asil Can Dönmez, Ecem Kaval, Barış Demirci, Elif Çağla Karanfil, Buğra Uca, Veysel Kazancı, Güney Kılıç, Zeynep Tuna, Ahmet Turhan Ay, Emine Şevval Aygül, Mertcan Gür, Berk Durgut, Ahmet Cüce. Gözlemciler: Şeyhmus Aca, Eren Sanır, Ali Akgül.

Öğretmenler:
Gürsoy Mantaş, Metin Korkmaz, Mete Karaca

Robot Kulübü’ne destek veren Siemens mühendisleri:
Özgür Aslan, Engin Bulanık, Tolga Kaya, Eren Ulusoy
 

Veri gizliliği hayal mi?

0

securityDijital çağın insanları olarak büyük çoğunluğumuz internet kullanıyor ve bir şekilde bilgilerimizi paylaşıyoruz. Kritik soru, bilgilerin isteyerek mi? istemsiz mi paylaşıldığıdır. İstemsiz bilgi paylaşımı da ne demek oluyor? Sorusu aklımıza geliyor. Yaşanılan birçok örnek, insanların kolay erişim için internete koyduğu bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçebildiğini ve istenmeyen sonuçların ortaya çıktığını ispat ediyor.

Konunun uzmanları birçok uyarılarda bulunuyor ve alınabilecek önlemleri sıralıyorlar. Bunlar arasında en kolayı tercih ettiğimiz şifreleri biraz karmaşık hale getirmek. Her türlü bilginin çok değerli olduğu bu çağda kişisel gizliliğimiz için en azından basit önlemleri ihmal etmemeli. Çok yaygın olarak yaşanılan sosyal medya hesaplarının, banka hesaplarının, bulut da tutulan kişisel verilerin ele geçirilmesi ve bu kayıpların başlangıç noktası kolay şifre seçiminden kaynaklıdır. Ülkemizde Siber Güvenlik Derneği gibi bazı kurumlar çeşitli etkinliklerle bilgi güvenliği konusuna dikkat çekmekte ve alınacak önlemlerle ilgili bilgi vermektedir. Bilgilerinizin önemli olmadığını düşenseniz dahi karmaşık şifre seçimi, güncel antivirüs kullanımı gibi temel güvenlik önlemleri, saldırganlar için caydırıcı etki yapmaktadır.

Dünyada artık fiziksel saldırıların önüne geçen birtakım siber saldırılar gerçekleşmekte. Ülke stratejilerine yön verecek seviyede hayati bilgiler elden ele dolaşmakta. Popüler servislere saldırılar düzenlenerek kullanıcılar maddi manevi zarara uğratılmaktadır. Ülkemizde yerli sermaye ile güvenlik çözümleri üreten Vizyon ARGE Destek Müdürü Salih Yılmaz da konunun önemine dikkat çekerek, artan saldırılara karşı kurum ve birey, herkese sorumluluk düştüğünü söyledi. Saldırıların çeşitlenerek her geçen gün daha tehlikeli hale geldiğini, bilgi güvenliği ile ilgili çalışmalarının ihtiyaçlara göre değişerek devam ettiğini belirtti. Son olarak Veri gizliliğinin bireyden başlayan önlemlerle sağlanabileceğini, her türlü önlemin caydırıcı olacağını belirtti.

 

Kliksa’dan uzun ömürlü ürünler için öneriler

0

india-mobile-usersKullanıcı hataları, sıvı teması gibi dış etkenler, hatalı sarj, ihmal edilen cihaz temizliği ile düşme ve çarpma gibi nedenler, teknolojik ürünlerin kullanım ömrü azaltan faktörlerin başında geliyor.

Teknolojik ürünlerin uzun ömürlü kullanımı için püf noktalar neler?

  1. Ürünleri kılıf veya koruyucusu ile birlikte kullanın.
  2. Pil kullanımına dikkat edin. Tamamı bitmeden şarj edilen pillerin ömürlerinin kısaldığını unutmayın.
  3. Performansları açısından tablet, telefon ve bilgisayar gibi ürünleri, üreticilerin yayınladığı son sürüm işletim sistemleri ile kullanın.
  4. Fiyata ya da markaya göre değil ihtiyaçlara göre ürün seçiminin, üründen alınacak faydayı artırdığını ve kullanım ömrünü uzattığını unutmayın.
  5. Cihazların düzenli temizliğine önem verin.
  6. Güvenilir noktalarda satılan teknolojik ürünleri tercih edin.
  7. Cihazlarınızı yağmur, soğuk, nem gibi dış etkenlerden koruyun.
  8. Teknolojik ürünlere ait orijinal aksesuarları kullanın.
  9. Cihazlarınızı sıvı temasından koruyun.
  10. Telefon, tablet, dizüstü bilgisayar gibi cihazları yemek yediğiniz masadan uzak tutmaya özen gösterin. Bu ürünlerin bozulmasına neden olan faktörlerin başında cihazların üstüne dökülen sıvıların veya parça aralarına kaçan kırıntıların olduğunu unutmayın.

Defne’den 3 milyon 150 bin dakikalık hizmet

0
Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu
Defne Telekomünikasyon Genel Müdürü Oğuz Haliloğlu

20’den fazla ülkede, 25 mobil operatörle çalışan Defne Telekomünikasyon ile işbirliği sonucu çağrı merkezi ve IVR sistemlerini tümüyle yenileyen Kuzey Kıbrıs Turkcell, müşterilerine birçok işlemini mobil telefonları üzerinden ücretsiz yapabilme imkanı sunuyor.

Defne Telekomünikasyon’un sunduğu sistemin temel hedefi müşterilerine zamandan tasarruf sağlayarak, yaşamı kolaylaştırmak.  2013 yılı başında Defne Telekomünikasyon’un çağrı merkezi ve IVR sistemleriyle tamamen yenilenen Kuzey Kıbrıs Turkcell müşteri hizmetleri, 2014 yılında ‘Mini IVR sistemi’ de eklenerek müşterilerine en çok kullanılan hizmetlere doğrudan ulaşma imkanı veriyor. Bu sayede Kuzey Kıbrıs Turkcell operasyonel giderlerini azaltırken, kayıp çağrıları yok ederek müşteri memnuniyetini de artırıyor.

Defne Telekomünikasyon’un kurduğu sistem ile müşteri temsilcisine gerek olmadan yapılabilecek işlemler arasında Fatura ve Güncel Bakiye Bilgisi öğrenebilme, Fatura Kontrol Servis aboneliği, Limit yükseltme ve iptali, PUK bilgisi öğrenme, Heryöne, Gold ve Platinum Tarifelerde değişiklik yapabilme, Kontör Transfer, 10.000 SMS Paketi başlatabilme, Türkiye ve Dünya Paketi, Yurtdışı Roaming Paketi, Türkiye Roaming Paketi, Nar Paketi, Turist Paketi abonelikleri başlatabilme, Cepten ve Bilgisayardan İnternet Paket aboneliği ve Facebook Paketi başlatabilme gösterilebilir. Gerektiğinde Kuzey Kıbrıs Turkcell’in ihtiyaçları doğrultusunda kolay ve hızlı bir şekilde yeni hizmetler eklenebiliyor.

ClickBus mobil uygulaması yayında

0

ClickBus-LogoUygulama, kullanıcıların farklı güzergahlar için otobüs seferlerini sorgulamalarını ve diledikleri firmadan otobüs bileti satın almalarını sağlıyor. 80’den fazla otobüs firmasıyla anlaşması bulunan ClickBus, Türkiye genelinde 5300’den fazla rotaya sefer sorgulama ve otobüs bileti satın alma imkanı sağlıyor.

Uygulamayı kullanmaksa oldukça basit. Kalkış ve varış yerleri seçildikten sonra seyahat tarihi seçiliyor. ClickBus seçilen tarih ve rota için en uygun seferleri anında listeliyor. Kullanıcı dilediği firmadan koltuğunu seçip kredi kartı veya banka kartıyla otobüs biletini satın alabiliyor.

Kullanıcıya lokasyonuna göre en yakın otogarların listelemesi dışında aynı zamanda en son yaptığı aramaları da görme imkanı sunuluyor. Ek olarak mobil uygulamadan bilet satın alan yolcuların bilgileri uygulama hafızasında tutuluyor ve bir sonraki işlemler için kullanım kolaylığı sağlıyor. Kullanıcı deneyimini en yüksek seviyeye çıkarmak üzere tasarlanan uygulama, tüm dünyada seyahat severlerin kolayca otobüs bileti satın almalarını sağlamayı hedefliyor.

Uygulama Google Play Store and iOS App Store‘dan  indirilebilir.

Bireysel genç girişimcilere destekler artıyor

0

Tubitak_1512Son yıllarda sayıları artan girişimci desteklerinin kapsamı genişliyor. Tübitak tarafından yapılan duyuruya göre bu programlardan biri olan 1512 Teknogirişim Destek Programı‘nda çeşitli yeniliklere gidildi.

Başvuru ve değerlendirme aşamalarını da içeren yenilikler arasında daha önce ikinci aşamada sağlanan en fazla 100 bin TL’lik sermaye desteği 110 bin TL proje ve 40 bin TL sermaye desteği olarak değişirken, başvuru sahiplerinin ulusal ve uluslararası işbirlikleriyle sunacakları hizmetleri kurumsal mentörlük sağlayacak büyük firmalar ve melek yatırım ağları gibi yapılar aracılığıyla da sunabilme olanağı getirildi.

Bununla birlikte TÜBİTAK Girişimcilik Aşamalı Destek Programı Uygulama Esasları yürürlükten kaldırılarak, TÜBİTAK Teknogirişim Sermaye Desteği Programı Uygulama Esasları yürürlüğe girdi.

Girişimcilik ekosisteminde sinarji oluşturulmasını amaçlayan değişikliklerin tam listesi ise şu şekilde sıralanıyor:

• Programda iş fikirlerinin toplanıp değerlendirildiği ve önceden TÜBİTAK tarafından yürütülen 1. aşama, ayrı bir çağrı ile belirlenen farklı uygulayıcılar tarafından yürütülecek.

• 1601 Kapasite Geliştirme Programı kapsamında açılan çağrıya sadece Teknoloji Transfer Ofisleri, Teknopark Yönetici şirketleri ve girişimcilik ekosisteminde deneyimli firmalar başvurabilecek.

• Başvuru sahipleri ulusal ve uluslararası işbirlikleriyle sunacakları hizmetleri zenginleştirebilecek (örneğin kurumsal mentörlük sağlayacak büyük firmalar, bootcamp ve benzeri program yürütücüleri, melek yatırım ağları, …)

• Aşamada uygulayıcılar tarafından ayrıca açılacak çağrılarda değerlendirilen girişimci adaylarına eğitim, rehberlik, kuluçka, hızlandırıcı vb. hizmetlerin verilmesi, fikrin ticari (ve gerekirse teknik) açıdan doğrulanması çalışmalarında destek olunması istenecek.

• TÜBİTAK tarafından Kasım ayında açılacak 2. Aşama çağrısına, sadece uygulayıcıların kendi mekanizmalarıyla hazırlattıkları iş planlarından TÜBİTAK’a başvurmasını uygun buldukları kabul edilecek.

• Uygulayıcıların başarısı topladıkları ve değerlendirdikleri iş fikri sayılarıyla ve 2. Aşamaya gönderdikleri ve desteklenmesi uygun bulunan iş planı sayılarıyla ölçülecek.

• Daha önce 2. Aşamada sağlanan en fazla 100 bin TL sermaye desteği, 110 bin TL proje desteği + 40 Bin TL sermaye desteği, toplamda en fazla 150 bin TL olarak sağlanacak.

• Daha önce 12 ay olan maksimum 2. Aşama destek süresi 18 ay olacak.

Sağlıkta nesnelerin internetine dikkat

0

Intel Security ve Atlantik Konseyi tarafından bugün yayımlanan yeni bir rapora göre, nesnelerin İnternetine (IoT) bağlı ağ tabanlı tıbbi cihazlar, güvenliğin en baştan dahili olarak sağlanması halinde büyük umut vaat ediyor.

Sağlığa Yönelik Nesnelerin İnterneti: Ödüller ve Riskler başlıklı raporda, tıbbi tedavi, ilaç tedavisi ve genel olarak sağlık ve esenlik hizmetleri için insan vücuduna giyilebilir, geçici olarak yutulabilir ve hatta dahili olarak yerleştirilebilir nitelikteki cihazlar dâhil olmak üzere, ağ tabanlı tıbbi cihazların güvenlik zorlukları ve toplumsal fırsatları ele alınıyor. Raporda endüstri dünyası, yasal düzenleyiciler ve tıp profesyonelleri için, hastalara sunulan değeri en üst düzeye çıkarırken, ağlar ve cihazlar arasında yazılım, donanım ve iletişim teknolojisinden kaynaklanan güvenlik zorluklarını en aza indirmelerine yardımcı olmak amacıyla tavsiyeler sunuluyor.

Intel Security Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Ağ Güvenliği Genel Müdürü Pat Calhoun
Intel Security Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Ağ Güvenliği Genel Müdürü Pat Calhoun

Ağ tabanlı tıbbi cihazlar bedensel formdalığı, tıbbi sonuçları ve yaşam kalitesinin geliştirilmesini destekliyor. Rapora göre, bu teknolojilerin 15 yıllık bir süre içerisinde sağlık maliyetlerinde 63 milyar dolar tasarruf ve hastanelerin donanım maliyetlerinde yüzde 15 ila 30’luk bir azalma sağlayabileceği öngörülüyor.  Ancak, raporda ağ tabanlı sağlık hizmetlerinin faydalarının, kişisel bilgi hırsızlığı ve cihazlara zarar vermeye yönelik kasıtlı müdahale, geniş kapsamlı kesintiler ve kazara oluşan arızalar gibi çeşitli endişeleri de beraberinde getirdiği belirtiliyor.

Intel Security bünyesinde Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Ağ Güvenliği Genel Müdürü olarak görev yapan Pat Calhoun, “Ağ tabanlı sağlık hizmetleri, Nesnelerin İnternetini çok kişisel bir hale getirebilir” diyor. “Ağ tabanlı bir tıbbi cihazı bir kişiye bağladığınızda alabileceğiniz sağlık bilgileri, sağlık hizmetlerinde büyük bir gelişme sağlayabilir, ancak gizlilik ve ağ güvenliği ile ilgili müdahaleler de aynı derecede büyük bir risk oluşturuyor. Güvenlik, cihazdan ağa ve veri merkezine kadar sağlık ekosisteminin bütününe dahili olarak sağlanmalı.”

Raporda, inovasyonu desteklerken, güvenlik risklerini en aza indirmek amacıyla çeşitli tavsiyeler sunuluyor:

  • Güvenlik sistem kurulduktan sonra değerlendirilecek bir husus olmaktan ziyade, cihazlara ve ağlara en baştan gömülü olarak sağlanmalı
  • Endüstri dünyası ve devletler, temelde yatan riskleri ele almak için, ağ tabanlı tıbbi cihazlara yönelik kapsamlı güvenlik standartlarını veya en iyi uygulamaları yürürlüğe koymayı değerlendirmeli
  • Özel-özel ve kamu-özel işbirlikleri gelişmeye devam etmeli
  • Tıbbi cihazlara ilişkin hukuki alışılagelmiş onay süreci iyileştirilerek, hem inovasyonların daha iyi bir şekilde teşvik edilmesi hem de sağlık kurumlarının resmi politika amaçlarını karşılaması ve kamu menfaatini koruması sağlanmalı ve hastaların ve ailelerinin kendi görüşlerini ifade edebilmesi için, kamuoyuna bağımsız bir söz hakkı verilmelidir. Buradaki amaç, tüketicilerin cihazlarla ilgili uygulama ve işletim çalışmalarında, etkili olması kullanılabilirlik ve güvenlik arasında bir denge kurmaktır.

Raporun tam metnini buradan yükleyebilirsiniz.

Samsung, profesyonel ekran portföyünü genişletiyor

0

YescoSamsung Electronics, merkezi Utah’ın Logan kentinde bulunan ve ABD’nin çeşitli yerlerinde ve başka ülkelerde 2 bini aşkın kurulumla önde gelen bir LED tabela ve ekran üreticisi olan YESCO Electronics‘i satın aldığını açıkladı.

Devralma işlemi Samsung’un LED ekran pazarına girişini güçlendirecek ve şirketin öncü teknolojileri ile uzmanlığını altı yıl üst üste dünya çapında pazar lideri olduğu LCD paneller kullanan SMART Signage Profesyonel ekranların ötesine taşıyacak.

YESCO Electronics, müşteriye özel tabelalar üreten özel bir şirket olan Young Electric Sign Company’nin (YESCO) bağlı ortaklığıydı.

Samsung Electronics Türkiye BT Ürünleri Grup Kıdemli Satış Müdürü Pınar Kaçar bu konuda şunları söyledi: “LED ekran teknolojisinin pazarı büyümeye devam ederken bu alanda başarılı olmak için doğru deneyimlere sahip olmanın ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu anladık. YESCO Electronics’in LED ekranlar alanındaki geniş deneyimlerini küresel ağımızla, iş deneyimimizle ve dünya standartlarında Ar-Ge ekibimizle bir araya getirerek liderlik konumumuzu ve Profesyonel Ekranlar alanında bir toplam çözüm sağlayıcısı olarak müşterilerimize sunduğumuz değeri bir kez daha kanıtlamış oluyoruz.”

Samsung, gelişmiş görüntü kalitesi, enerji verimliliği ve fonksiyonellik sunan LED ekranların giderek yaygınlaştığı bu dönemde, zorlu koşullar için tasarlanmış dayanıklı ve uzun ömürlü ekranlar sunmak için YESCO Electronics’le birlikte çalışacak. YESCO Electronics’in kanıtlanmış başarıları arasında, perakende satış, eğitim, otelcilik, ofis ve taşımacılık gibi Samsung’un da hizmet verdiği pek çok pazarda geniş ve parlak tabela ve ekran uygulamaları bulunuyor.

Sporda kurallar Büyük Veri ile değişiyor

0

beyzbol2002 yılında kurulan ve o tarihten beri beyzbol alanında oldukça ilginç işler çıkartan bir şirket olarak bilinen Baseball Info Solutions, şu sıralar ilginç bir proje ile yola devam ediyor. Şirket birkaç yıldır 30 kadar takıma veri paylaşımında bulunuyor ve Büyük Veri analizi sayesinde bahsi geçen beyzbol takımlarının çok daha profesyonel işler çıkartmasına olanak sağlıyor.

Oyuncuların neredeyse tüm hareketleri, topa vuruş şekilleri, sahadaki geçişleri ve benzeri tüm aksiyonları düzenli bir şekilde kayıt altına alınıyor, veriler ayıklandıktan sonra 30’a yakın beyzbol takımına veriliyor. Houston Astros adlı takımda oynayan beyzbol oyuncusu Jed Lowrie, son iki üç yıldır bu sistem sayesinde pek çok şeyin değiştiğinden bahsediyor.

The Big Shift adlı çalışmanın faydalarını görenler sayesinde, proje çok daha geniş bir alana yayılmış durumda. BIS araştırma ve geliştirme analisti Scott Spatt, yıllardır beyzbola gönül vermiş kişilerin böylesi bir işi komik, garip bulmaları olası, şeklinde konuşuyor. İsim, bu fikirlere rağmen spor alanında ciddi değişikliklerin yaşandığının altını çiziyor.

Bu değişik yazılım hayata geçmeden önce, 2011 yılında takımların beyzbol topuna vuruş esnasında yaptıkları geçişlerin sayısı 2 bin 357 iken, bir sonraki sene değer neredeyse iki katına çıkmış ve 4 bin 577’yi bulmuş. 2013 yılında ise 8 bin 180’i bulan değerler kaydedilmiş. Geçen sezon ise bu değer 13 bin 296’ya çıkmış.

Şirket, her büyük lig oyununu üç kez farklı şekillerde kayıt altına alıyor, tüm verileri kendi bilgi bankalarında saklıyor. Daha sonra bu verilerin üzerinde yapılan analizlerle, oyuncular ve grup alışkanlıklarına dair detaylı raporlar ilgili takımlara sunuluyor.

Hintliler hükümetle Twitter’dan iletişim kuracak

0
Hindistan Başbakanı Narendra Modi
Hindistan Başbakanı Narendra Modi

Sadece kişisel paylaşımlar ya da hobilere dair paylaşımlardan ibaret olmak yerine, tüm dünyanın politik gelişmelerini de rahatlıkla takip edebildiğimiz Twitter, Hindistan’da oldukça dikkat çekici bir projeye konu oluyor. Şirket, Hindistan hükümetinin Digital India adlı girişimi ile ortak çalışarak, her bir Hintli’nin gerçek zamanlı olarak politikacı paylaşımları ya da hükümet çalışmaları hakkına bilgi sahibi olmasına olanak veriyor.

Twitter Samvad adlı proje ile ilgili politikacı ya da kuruma bırakılacak bir cevapsız çağrı ile sisteme kayıt yaptırılmış olunuyor, her türlü gelişmede ilgili kişi ya da mecranın tweet’leri telefonlara geliyor. Örneğin Hindistan Başbakanı Narendra Modi (@NarendraModi) bu konuda ilk adımı atan isim olmuş ve çağrı bırakılması gereken numarayı paylaşarak, SMS üzerinden tweet almanın önünü açmış.

Geçtiğimiz günlerde Yeni Delhi’de başlayan bu özel proje için kullanıcıların çevrim içi olmasına da ihtiyaç duyulmuyor, SMS alabilir konumda olması yeterli.

Hizmete kayıt olanlar istedikleri her güncellemeyi, servisler hakkındaki gelişmeleri ve hükümet tabanlı olayları kolayca öğrenebiliyor.

Demiryolları ile ilgili bakanlık ve Bangalore Şehir Polisi ise bu işe elini atan ilk isimler arasında yerini almış bile.

Tüketici veri güvenliği yasası yolda

0

Türkiye’nin ilk tüketici veri güvenliği tasarısının kısa süre içinde yasalaşması bekleniyor. Bu sürecin bilişim sektörü yatırımcılarından nihai tüketiciye, sağlıktan telekoma, bankacılıktan pazarlamaya kadar elektronik/mobil ticareti merkezine alan tüm alanlarda çok ciddi etkileri olacak. Konuyu uzman Avukat Hakkı Can Yıldız’la sizler için değerlendirdik.

Turkcell’in yeni CEO’su Kaan Terzioğlu

0

Dell bölgede yeni yapılanmaya gidiyor

0

DellDell, Ortadoğu, Türkiye ve Afrika’daki iş birimlerini birleştirerek META (Orta Doğu, Türkiye ve Afrika) adıyla yeni bir iş bölgesi oluşturduğunu açıkladı. Yeni bölgeye Driss Elougmani liderlik edecek. Bu kararla birlikte Dell, insanları, yeterlilikleri ve güçlü yönleri tek bir iş biriminde toplayarak uzman kaynaklarının bölgenin tamamında hizmet vereceği, daha ölçeklenebilir bir organizasyon yaratmış oldu. Bu adım müşteriler ve ortaklar için daha zengin bir deneyim sağlayacak.

Dell, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika’nın gelişen ekonomilerinde önemli bir büyüme gerçekleştirdi. Şirket, bu bölgede pek çok kuruluşun benzer güçlüklerle karşı karşıya olduklarını ve işlerini büyütürken daha yüksek seviyelerde tavsiye ve destek talep ettiklerini biliyor. Geliştirilmiş organizasyon yapısı sayesinde Dell, Dubai’deki bölgesel merkezini ve ürün merkezini en iyi şekilde kullanarak müşterilerin ve ortakların ihtiyaçlarına daha fazla odaklanabilmesini olanaklı kılacak.

EMEA Bölgesi’ndeki Yükselen Pazarlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Michael Collins bu konuda şunları söyledi: “Dell olarak, daima, müşterilerimizin ve ortaklarımızın ihtiyaçlarını daha iyi karşılayabilecek yeni ve yenilikçi yollar geliştirmeye çalışıyoruz. META iş bölgesinin oluşturulması, yetenekli çalışanlarımızdan ve lider uçtan uca çözümler portföyümüzden en iyi şekilde yararlanmamızı olanaklı kılacak. Ayrıca daha fazla müşteri referansı paylaşabilecek ve bölgenin tamamında her tür ve büyüklükteki müşterilerin hedeflerine ulaşmalarına yardım edebileceğiz.”

META Bölgesinin Başına Driss Elougmani getirildi

Dell’in Afrika ve Türkiye iş birimlerinde murahhas üye ve genel müdür olarak görev yapan Driss Elougmani artık Dell’in META iş bölgesine liderlik edecek. Dell’e 13 yıl hizmet vermiş çok kıdemli bir isim olan Elougmani, önceki görevlerinden yeni görevine büyük bir liderlik deneyimi ve etkileyici bir iş büyümesi sicili taşıyacak. Fas, Almanya, İrlanda, Fransa ve BAE’nin de aralarında bulunduğu birçok ülkede yaşamış ve çalışmış olan Elougmani dört dili iyi düzeyde biliyor.

Daha önce Dell’in Orta Doğu iş biriminde murahhas üye ve genel müdür olarak görev yapan Dave Brooke, yeni bir idari görev üstlenerek Dell’in Yükselen Pazarlardaki Müşteri Çözümleri iş biriminin başına geçecek. 2009 başlarından bu yana Ortadoğu iş birimini yönetmekten sorumlu olan Brooke, bölgedeki hızlı büyümeye eşlik etti ve pek çok etkili müşterinin ile kanal ortağının gözünde Dell’in takdir edilen, güvenilen bir stratejik ortak haline gelmesine katkıda bulundu.

Yeni yapılanma sonrası Dell’in Güney Afrika iş birimi ayrı bir kuruluş olarak faaliyet göstermeye devam edecek.

Panasonic patentlerini nesnelerin internetine açtı

0

PanasonicKimine göre nesnelerin, kimine göreyse her şeyin interneti. Kısaca IoT olarak adlandırılan Internet of Things için atılan adımların sayısı ise hızla artıyor.

Atılan önemli adımlardan bir ise Panasonic’ten geldi. Şirket, yaklaşık 50 adet patentini, nesnelerin interneti çözümlerinin geliştirilmesi için kullanıma açık hale getireceğini duyurdu. Yapılan duyuru, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketin daha yenilikçi ürünler geliştirmesinin de yolunu açacak.

Panasonic’in hedefinde bu patentleri akıllı evler ve solar enerji için sunulan ürünlerin sahip olduğu yetenekleri artırmak var. Açıklamada imzası bulunan Panasonic Kuzey Amerika CTO’su Todd Rytting, açık kaynak dünyasının yeni ürünlerin ihtiyaç duyduğu yazılımları geliştirme noktasında önemli bir rolü olduğunu düşünüyor.

Şirketlerin sahip olduğu patentleri, ilgili teknolojinin gelişimi için herkese açması yeni bir uygulama değil. Bir anlamda Ar-Ge çalışmalarını dünyanın geneline yayma işlevine de sahip olan bu çözümün benzerleri daha önce otomotiv sektöründe kendini göstermişti. Toyota, yakıt hücreli otomobillerin yaygınlaşması için benzer bir girişim başlatmış, Tesla Motors ise benzer bir çalışmayı elektrikli otomobiller için yapmıştı.

Şirketler sosyal medya krizini nasıl yönetmeli?

0

Sourcing_management_IT_Strategy_and_management_shutterstock_58158712Sosyal medya yönetim markası olan eModeration’ın alt şirketlerinden olan Polpeo oldukça ilginç bir işe imza atarak, örneklerine bolca rastladığımız sosyal medya kriz ve skandallarına karşı nasıl hazırlanabileceğimizi tecrübe etmemizi sağlamış. AT&T’nin 9/11 tweet’i ya da Malaysia Airlines’ın 370 no’lu uçuş ile ilgili şok edici gelişmeyi çok geç duyurması gibi sosyal medya krizlerine karşı önlem almanın münkün olduğunu söylüyor ilgili mecra.

SXSW’de gerçekleştirilen bir simülasyonda katılımcılara işin oldukça stresli olacağını açıklayan CEO Tamara Littleton yine de çekingen davranmayın diyerek, meraklıları bu deneyime davet etmiş. Beş ayrı takım, çoğu birbirine yabancı ve halkla ilişkiler ile kriz yönetiminde usta kişiler, gerçekte var olmayan bir marka olan Mitra’da olası bir krizi yönetmeye gayret etmiş.

Twitter benzeri sözde sosyal medya sitesi Flipper ve Facebook benzeri SocialNetwork üzerinden durumu idare etmeye çalışan katılımcılar, Mitra’nın CEO’sunun yaptığı ve gündeme bomba gibi düşen skandal hareketleri sanal dünya üzerinden bastırmaya çalışmışlar.

Gerçekleştirilen simülasyonda, Mitra’nın yöneticisi Jacob adlı sanal anti kahraman birbirinden kötü işlere imza attıkça, simülasyondaki sosyal medya kullanıcıları şirketi şikayet bombardımanına tutmuş. Bir süre sonra beş grubun her biri farklı görevlerde olmak üzere farklı işler yapmaya başlamış. İki saatin sonunda ise sözde kriz sona ermiş ve gruplar puanlarını almış. Katılımcıların ortak fikri ise her tür şirketin bu tür felaket senaryoları yaratıp, deneme yapmaları yönünde oluşmuş.

TBV daha nitelikli PaaS çözümleri hedefliyor

0

PaaSportTBV, yazılım alanında önemli bir eşiği atlatarak, sayısız girişimin önünü açacak PaaSport projesinin Türkiye çalışmalarına öncülük ediyor. Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programı kapsamında gerçekleştirilen PaaSport projesi, Türkiye’de TBV, Almanya’da BITMi, Letonya’da LIKTA ve İsveç’te GCM önderliğinde PaaS (Platform-as-a-Service / Bir servis olarak Platform) konseptini şirketler ve kurumlar için daha kullanışlı ve cazip hale getirmeyi amaçlıyor.

Bilgi İletişim Teknolojileri vakıf ve derneklerinin üyeleriyle anketler aracılığıyla görüşerek, PaaS konusundaki güncel eksik ve açıklarla beraber bu açıklara getirilecek çözümlerin araştırıldığı proje, Vendor Lock-in sorununa da çözüm arıyor. Bir şirketin hizmet aldığı PaaS sağlayıcısına olan zoraki bağlılığını ve sağlayıcısını değiştirmek zorunda kaldığında yaşadığı zorlukları ortadan kaldırmayı amaçlayan PaaSport projesi, böylelikle PaaS’tan faydanlanmak isteyenlere daha fazla özgürlük sağlayacak.

Proje kapsamında amaçlanan bir diğer sonuç ise PaaS servis sağlayıcılarının hizmetlerini sunabileceği bağımsız bir pazar yeri oluşturulması. Böylelikle Avrupa bünyesinde küçük ve orta ölçekli işletmeler kendileri için en uygun olan PaaS çözümüne, ihtiyaç anında daha hızlı ve daha kolay ulaşabilecek, mobil uygulama geliştirmek ve uygulama yönetimi de daha kolay hale gelecek.

Proline, Suudi Arabistan’ın kimlik doğrulama projesine talip

0
Proline Bilişim İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit
Proline Bilişim İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit

“Akıllı ve Güvenli Şehirler” konsepti altında yürüttüğü Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra çipli pasaport ve biyometrik kimlik doğrulama projelerinde uzmanlığını başarıyla sergileyen Proline, Suudi Arabistan’ın 190 milyon dolarlık “Kimlik Doğrulama Yönetim Projesi”ne talip oldu. Proje kapsamında Suudi Arabistan’da bulunan bakanlıklar, devlet daireleri, bankalar ve diğer kamu kurumlarındaki işlemler sırasında Suudi Arabistan vatandaşlarının kimlik bilgilerinin elektronik ortamda doğrulanması amaçlanıyor.

Çipli kimlik kartlarının kullanıldığı Suudi Arabistan’da kamu kurumlarıyla vatandaşlar arasındaki ilişkilerin tüm isteklere yanıt verebilecek bir doğrulama sistemi üzerinden yürütülmesi planlanıyor. Bu plan kapsamında kimlik doğrulama sistemi dört farklı veri merkezinde yedekli olmak üzere “bulut teknolojisi” üzerinden çalıştırılacak.

İhale sonucunda belirlenecek firmanın sunucu, depolama, ağ ve güvenlik bileşenleriyle birlikte bulut sistemi, kiosk, parmak izi ve akıllı kart okuyucu gibi donanımları ve gerekli yazılımları da sağlaması gerekiyor. Proline, sağladığı yeterlilikle finale kalan son dört firma arasındaki tek Türk firması konumunda bulunuyor.

2015 yılı içinde netleşmesi beklenen projenin tasarlama ve tedarik sürecinin 60 ay sürmesi, bunun yanı sıra planlanan projenin 1 yıl içerisinde devreye alınması hedefleniyor. Proline Bilişim İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit konuyla ilgili şunları söylüyor: “Proline olarak ülkemizde başarı ile uyguladığımız çipli pasaport ve biyometrik kimlik doğrulama projelerinin getirdiği heyecanla uluslararası bir projede finale kalmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ar-Ge yapılanmamızı odakladığımız önemli noktalardan biri olan biyometri alanındaki tecrübemiz ve yeterliliklerimizle yalnızca Türkiye’nin değil, içerisinde bulunduğumuz bölgenin de önde gelen teknoloji şirketlerinden biri olma hedefimize adım adım yaklaşıyoruz.”

Yaklaşık 30 milyon nüfusa sahip olan Suudi Arabistan için geliştirilen projede kurulacak bulut sistemi ise 60 milyondan fazla vatandaşın anlık kimlik doğrulama süreçlerini gerçekleştirebilecek ölçekte tasarlandı.

İhalenin kazanılması halinde mevcut kadrolarına ek olarak ciddi sayıda istihdam artışı planlayan Proline, bu insan kaynağının bir kısmını Türkiye’den, bir kısmını ise Suudi Arabistan’dan karşılayabilmeyi planlıyor.

Mitsubishi Electric, dijital fabrika teknolojisini İstanbul’a taşıdı

0
Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa
Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Masahiro Fujisawa

90 yılı aşkın tecrübesiyle alanında dünyanın önde gelen firmalarından biri olan Mitsubishi Electric, Marmaray projesi ve Türksat 4A-4B uydularındaki teknolojisiyle Türkiye’de de adından sıkça söz ettiriyor. Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri, WIN EURASIA Automation 2015 Fuarı’nda Yeni Nesil Fabrika Otomasyon Sistemleri ve CNC ürünlerini sergileyerek Türkiye’nin yeni otomasyon devrimine de hazır olduğunu gösterdi. Mitsubishi Electric standını ziyaret eden katılımcılar geleceğin dijital fabrika teknolojisi e-F@ctory’i deneyimleme şansını da yakaladı. Ziyaretçiler, e-F@ctory Allianz oluşumu içinde dijital fabrika otomasyonu simulasyonunu test ederek geleceğin fabrikasını ve otomasyon sistemlerini deneyimleme olanağı elde etti.

Fuardaki standında eski modeline oranla hızı 150 kat artırılmış BUS haberleşmesie sahip iQ-F adlı kompakt PLC ürününü tanıtan Mitsubishi Electric, ayrıca yeni nesil proses otomasyon kontrolörü ve yüksek performanslı Servo modeli MR-J4 ile kompakt Servo ürünü MR-JE’yi de tanıtan şirket, ayrıca endüstriyel robotlarının yeteneklerin de sergiledi.