Techinside Google News
Ana Sayfa Blog Sayfa 1654

Güvenlik duvarlarında oyunun kuralları değişiyor

0

Güvenlik söz konusu olduğunda fiziksel dünyada ihtiyaç duyduğumuzdan çok daha fazlasına dijital dünyada ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle söz konusu büyük kurumsal yapılar ise bu ihtiyacın şekli ve nitelikleri de geleneksel sistemlere göre farklılık gösteriyor.

Gartner her sene düzenli olarak gerçekleştirdiği Kurumsal Ağlar Güvenlik Duvarı Magic Quadrant Raporu (Magic Quadrant for Enterprise Network Firewalls) araştırması kapsamında pazarın tanımını gerçekleştirerek değişen noktalara ve pazardaki oyunculara dikkat çekiyor.

download_rapor

Gelecek Nesil ihtiyaçlar karşılandı

Raporun ilgimizi çeken ilk tespiti şu oldu; Güvenlik duvarları pazarında “Gelecek Nesil” yetenekler pazar lideri ürünler tarafından başarıyla sağlandı.

Gelecek nesil ihtiyaçların neler olduğuna ise şu şekilde bir açıklama getirilmiş; Pazardaki ürünlerin tekil yapılandırmalar yanı sıra büyük ve karmaşık yapılandırmalar için de uygun olması gerekmektedir. Merkezi kurulumlar ile birlikte uç noktalar da bu gereksinim dahilindedir ve giderek artsan sanal yapılar desteklenmelidir.

Kurumsal güvenlik duvarlarında olması gerekenler

Rapora göre VPN özellikleri şu ana kadar güvenlik duvarları için bir standart bileşen haline geldi ancak gelecek nesil güvenlik duvarları gelişen pazar yapısı ile birlikte diğer fonksiyonları da bünyesinde barındırması gerekiyor. Bunlar; network intrusion prevention sistemleri [IPSs]), full stack inspection ve güvenlik duvarlarının akıllı kaynaklardan beslenerek kendilerini optimize etmesi olarak karşımıza çıkıyor.

Bu rapora Firewall çözümü satın almadan mutlaka göz atmalısınız

download_rapor

Mücadeleciler, Liderler, Niş Oyuncular ve Liderler

Tüm Gartner Magic Quadrant raporlarında olduğu gibi bahsettiğimiz raporun da içinde yer alan pazardaki oyuncuların konumlandırması grafiği dikkat çekiyor. PaloAlto Networks‘ün pazarın lideri konumunda yer aldığı grafik raporun tek güçlü noktası değil elbette. Pazardaki tüm oyuncuların güçlü ve zayıf yönlerinin teker teker ele alındığı raporun Kurumsal Firewall çözümü arayan tüm firmalar tarafından detaylı şekilde gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Normal şartlar altında binlerce dolar bedel ile satın alınabilecek bu sektör raporu ve analizine buradan ücretsiz olarak ulaşabilirsiziniz.

 

Küçük şirketler ERP’ye soğuk bakıyor

0

ERP pazarı, dünya genelinde belirli bir kullanım yaygınlığına ulaşmış durumda, Türkiye’de henüz büyük şirketlerin tamamı ERP kullanmıyor. KOBİ’de kullanım oranı daha düşük ve küçük ölçekliler şirketlerde ise ERP kullanım oranı yüzde 5’in çok altında olduğu tahmin ediliyor.

erp_verimlilik_bildirgesi_h2254a

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz ERP Komitesi Koordinatörü Göker Sarp, şunları söyledi:

“Türkiye’nin dünya ekonomisi ile entegrasyonunun 2000’li yılların başına  kadar sınırlı kalması, henüz endüstri topluluğu yolculuğumuzun başlarında olmamız, Türkiye’deki mevcut dış kaynaklı sermayenin azlığı, firmaların Kurumsal İş Çözümlerine kanalize ettikleri finansal kaynaklarının sınırlı olması, ERP sistemlerinin Türkiye’de yaygınlaşmasını  yavaşlatmış ve geciktirmiştir. Bu koşullara rağmen, Yurtiçi ve Yurtdışı kaynaklı olarak ERP çözümlerinin firmalara sağladığı katkılar ve alınan sonuçların duyulması ile son bir iki yıl içinde Türkiye’de ERP kullanımının gelişimi hızlanmış ve özellikle 2011 yılında çok ciddi bir ivme kazanmıştır.”

Türkiye’de 90’lı yıllarda ERP programlarının piyasaya girişinden itibaren çalışan sayısı 50’den fazla yaklaşık 7 bin orta ve büyük ölçekli firmada ERP projesi gerçekleşti.

2012 TÜİK verilerinde göre bu büyüklükteki toplam işletme sayısı 39 bin 711 olarak belirlenmiş. Yani günümüzde Türkiye’deki büyük ve orta ölçekli firmaların yüzde 17,6’sında ERP projesi gerçekleştirilmiş durumda. Henüz bu işletmelerdeki ERP kullanımına yönelik bir kullanım araştırması gerçekleştirilmediği için henüz bu projelerdeki kullanım oranı ve yaygınlaşma durumu hakkında bilgi sahibi değiliz.

ERP Komitesi Pazar Çalışma Grubu’nun, ISO 500 verilerine göre 425 firma üzerinde yaptığı ERP kullanımı araştırmasına göre:

53 firma, kendi bilgi işlem ekibi tarafından veya bir bilgi işlem firması tarafından özel olarak geliştirilen yazılımları kullanıyor. 54 Firma, sadece mali işler bölümünde kurumsal yazılım kullanıyor. 29 firmanın kısa veya orta vadedeki stratejik planları arasında ERP projesi bulunuyor.

Bulut güvenliğinde çıta yükseliyor

0

Trend Micro yaptığı duyuruyla yerinde ve özel olarak kurulan bulut altyapılarında güvenliği sağlamak için VMware’in vCloud Hybrid Service altyapısına ileri seviye güvenlik çözümleri sunacağını belirtti. Bu sayede Trend Micro’nun Deep Security çözümü ile fiziksel ve sanal ortamlarla birlikte bulut altyapılarında güvenlik kontrolleri ve ilkelerinin yönetilmesi konusunda maliyet düşürücü ve kolaylaştırıcı bir hizmet sağlanabilecek.

Trend Micro’nun bulut ve veri merkezi konularındaki çözümü Deep Security, sanallaştırma ve bulut altyapılarında yüksek oranda yatırım geri dönüş değeri sağlıyor. Bunun yanında yüksek güvenlik katmanı, sızıntı denetimi ve engellenmesi, zararlı yazılım takibi, bütünlük denetimi, açık nokta denetimi, güvenlik duvarı ve SSL gibi hizmetler sunuyor.

Trend Micro’nun Deep Security çözümü, sunduğu güvenlik özellikleri ile fiziksel, özel sanal bulut veri merkezi yapılarını tek bir yerden yönetebilme avantajı sağlıyor. Bununla beraber, SaaS hizmeti olarak alınan sunucu ve uygulama güvenliği içinde geçerli olması ve yönetiminin son kullanıcıya verilebiliyor olması büyük teknik avantajlar sağlıyor. Dolayısı ile Deep Security, SaaS hizmeti sağlayan servis sağlayıcıları için ve bu hizmeti kullanan müşteriler için öncelikli tercih olmaya devam ediyor. Aynı zamanda günümüzde SaaS hizmeti alındığında veri güvenliğini sağlamak ve zorunlu regülasyonlara uyum noktasında, veri şifreleme özelliği sağlayan Trend Micro Secure Cloud ile entegre çözümü barındırıyor. Bu entegrasyon sayesinde SaaS hizmeti alan kurum yada kişiler kendi veri merkezlerinde sağladıkları veri güvenlik seviyesini kolayca sağlayabiliyorlar.

Deep Security, SaaS hizmeti olarak barındırılan yada kurumun, fiziksel ya da VMware sanallaştırma yapısında çalışan web tabanlı uygulamaların, güvenlik zafiyetlerini tarayan, dayanıklılık testi yapan ve bunları raporlayan Deep Security for WebApp ile de entegrasyon sağlıyor. Bu entegrasyon sayesinde, günümüzde yoğunlukta kullanılan web tabanlı uygulamalarında güvenlik risklerini ortaya çıkarmak ve bunların kapatılması için bütünleşik ve merkezi bir çözüm olarak sunuluyor.

Türkiye’nin ilk ve tek Hosting Festivali yapıldı!

0

Hosting sektörünün paydaşlarını bir araya getirerek bilgi paylaşımı yaratmayı hedefleyen etkinlik, ürettiği katma değerle Türkiye ekonomisine sağladığı katkı açısından büyük önem taşıyan hosting sektörünü gündeme taşıdı. Selçuk Saraç’ın moderasyonu altında yapılan etkinlikte sektörün sorunları, yasal mevzuatı,  dinamikleri, standartları ve geleceği uluslararası ölçekte karşılaştırmalarla birlikte masaya yatırıldı.

Alanında bir ilk

Selçuk Saraç şu açıklamaları yaptı:

“Sektörün büyük, orta ve küçük ölçekli şirketlerinden paydaşlar ve 100’ü aşkın hosting şirket yetkilisi olmak üzere 400’e yakın kişiyi Hosting Festivali’nde ağırladık. Etkileşimin son derece yüksek olduğu bir ortamda, hosting konusunda uzman isimlere merak edilen tüm soruların sorulabildiği bir etkinliğe imza attığımızı düşünüyorum. Bu yıl ilkini düzenlediğimiz Hosting Festivali önümüzdeki yıllarda daha da geniş bir katılımcı kitlesi ve uzman konuklarıyla hosting sektörünün geleceğine yönelik yol haritalarının oluşturulması rolünü üstlenecektir.”

Girişimciliğin doğası

0

Özellikle üniversite çağındaki gençler yurtdışındaki örneklerden aldıkları ilhamla birçok fikirle mezun oluyor okullarından. Tabii hayata geçecek fikir var, geçmeyecek fikir var.

Düşünsenize Facebook, Youtube, Google gibi bugün efsane halini almış markalar hep üniversite döneminde ve garajlarda olgunlaşmış fikirlerin hayata geçmesi aslında. Girişimcilik konusunun aslında iki ayağı var. Evet, sizin harika bir fikriniz olmalı bunu kimse inkâr edemez. Ancak bu fikre destek olacak melek yatırımcılar ya da kamu da bu alanda üç maymunu oynamamalı.

Köstek olmasınlar yeter

girisimci

Geçtiğimiz hafta tanıştığım ve bu yılın yıldızı olacağını düşündüğüm bir girişimci var. Konu KOSGEB ile ilgili olduğu için bu girişimin adını şimdilik gizli tutacağım. Bu arkadaşlar, yurtdışından gelerek oluşan bir ihtiyaç üzerine hayata geçirdikleri fikirleriyle şimdiden dev bir şirket olma yolunda ilerliyorlar. Bana projeyi anlattıkları toplantıda kamudan destek meselesini sorduğumda aldığım yanıt gerçekten çok ilginçti:

“Önce başvurmayı düşündük. Ancak biz zaten çok hızlı büyüyen bir yapıyız. Oturup oradan gelecek desteğin süresini hesapladık o süreyi beklemektense biz çalışarak o desteğin çok üzerinde bir gelir elde edeceğimizi görerek başvurudan vazgeçtik.”

İşte size girişimciye desteğin mini bir özeti. Tabii bu konu özel sektörde ya da melek yatırımcı tarafında böyle işlemiyor ve çok önemli yatırımcılar çok önemli ve başarılı projelere destek veriyor. Ancak küresel bir marka çıkaramadık diye hayıflanmak yerine küresel marka çıkaran ülkelerin girişimciler için ayırdıkları bütçelere bir bakma yeterli.

Çağrı merkezleri büyüyor

0

Çağrı merkezlerini biraraya getirmek amacıyla 2008 yılında kurulan Çağrı Merkezleri Derneği’nin yıllık toplantısı gerçekleştirildi. Bu yıl üçüncü kez bu etkinliğin düzenlediklerini belirten Çağrı Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tarakçı, yine bu yıl ilk defa etkinliğini içeriğini de değiştirdiklerini kaydetti.

Metin Tarakçı ile yaptığımız röportajı videomuzda izleyebilirsiniz.

Bulutun lideri melez yapılar olacak

0

Technavio tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya dayanılarak yayınlanan rapora göre; gelecek yıllarda bulut sektöründeki lider yapı melez (hibrit) yapılar olacak.

2013 yılında 21,8 milyar dolar pazar büyüklüğüne sahip olduğu tahmin edilen melez bulut pazarının 2018 yılında 79,12 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

Bulut dünyasında melez yapıların aldığı pazar payı büyüyecek, bu BT sektöründe faaliyet gösteren pek çok firma için güzel haber olabilir. Peki, bu gelişme diğer işletmeler için ne anlama geliyor? Ve neden melez bulut pazarı lider hale gelecek?

İşletmelerin giderek yaygınlaşan genel (public) bulut servislerine her geçen gün daha sıcak bakmakla birlikte bazı servislerini özel (private) bulut içinde değerlendirmeyi tercih etmelerinin iki önemli nedeni var; bunlardan birincisi veri gizliliğinin korunması ikincisi ise bu servislerin hâlâ genel bulut ortamına taşınmasının mümkün olmaması zira işletmelerin kendi kontrolleri altında kalmasına ihtiyaç devam ediyor.

Melez bulut yapısını büyüten bir diğer etken ise büyük organizasyonların merkezi BT sistemleri kurarken bunu alt firmalara ve iş ortaklarına birer servis olarak sunması. Ülkemizde bu yapının en önemli örneğini Borusan Otomotiv‘in SAP Hana sistemleri üzerine kurulu servislerini, VMware altyapısı ile melez bulut sistemi olarak kurgulamasında görmüştük.

Günün sonunda bilgi işlem yöneticilerinin ve uzmanlarının; “her şeyi taşırız dışarıya, kafamız rahat eder” şeklinde bir düşünceye girmesi doğru olmayacaktır. Bulut çözümlerini sadece dışarıdan alınan bir servis olarak görmek yerine şimdiden hibrit stratejiler geliştirmekte fayda görüyoruz.

Birleşik Krallık’tan, Türk şirketlere çağrı

0

Altı kategoride yapılacak yarışmada birinci olan şirketler, Birleşik Krallık’a seyahat hakkı kazanacak ve Birleşik Krallık’ta iş kurmak için danışmanlık hizmeti alacak. Birleşik Krallık Ticaret ve Yatırım Ajansı (UKTI) tarafından, Birleşik Krallık ile Türkiye arasındaki ticaret ve yatırımı desteklemek amacıyla yürütülen GREAT kampanyası kapsamında Türk teknoloji şirketleri, 20 Haziran’da Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu’nda düzenlenen toplantıda biraraya geldi.

GREAT Teknoloji kampanyasının sponsoru Telecity’nin katkılarıyla ve Airties, Vodafone, Invest Turkey ve Monitize’ın  katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantıda ayrıca Türkiye’deki genç teknoloji şirketleri arasında düzenlenecek ‘GREAT Startup’ yarışmasının da duyurusu yapıldı. Yarışmaya www.gov.uk/great-startup-turkey internet sayfasından başvuru yapılıyor.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu ve Ticaret ve Yatırım  Ajansı Orta Asya, Güney Kafkaslar ve Türkiye Genel Direktörü Leigh Turner, Türkiye’de Bilişim ve İletişim Teknolojileri alanında uluslararası ölçekte büyümeyi hedefleyen çok sayıda teknoloji şirketi bulunduğunu belirterek Birleşik Krallık’ın dünyanın en büyük ve en yenilikçi Bilişim ve İletişim Teknolojileri pazarlarından biri olduğunu ifade etti.

Leigh Turner_2_Turner şunları söyledi. “Bilişim ve İletişim Teknolojileri (BT) sektöründe dünya lideri olan Birleşik Krallık, bu alanda devletin sağladığı destek ile Avrupa ülkeleri arasında yatırımcılara en cazip iş ortamlarından birini sunuyor. Birleşik Krallık’ın 58 milyar sterlin büyüklüğündeki BT sektörü yılda 930 milyon Sterlin tutarında AR-GE yatırımı çekiyor. Aralarında Microsoft, IBM, HP, Google, Facebook ve Intel’in de bulunduğu 100 bin BT şirketine ev sahipliği yapıyoruz.”

Birleşik Krallık Hükümeti’nin, GREAT kampanyasıyla Türkiye ile daha güçlü ticari bağlar oluşturmayı hedeflediğini de kaydeden Turner ‘Bilişim ve İletişim Teknolojileri de bu kampanyanın odaklandığı kilit alanlardan birisi. Birleşik Krallık, sunduğu büyük devlet desteği, düşük vergi, yetenekli işgücü ve sorunsuz iş yapma ortamı özellikleriyle, Avrupa’nın en çok yabancı yatırım çeken ülkesi. Bu çerçevede Türk teknoloji şirketlerinin dünyaya açılma yolundaki yatırımları için de önde gelen seçenek durumunda’ dedi.

Türk teknoloji şirketleri arasında yarışma düzenleniyor

UKTI ve Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu GREAT kampanyasının teknoloji ayağında, bir de ödüllü yarışma düzenleyecek. www.gov.uk/great-startup-turkey internet sayfasından başvuru yapılan yarışmaya Türkiye’nin genç teknoloji girişimcilerini hedefleyen ve ‘GREAT Startup’ yarışmasına Türkiye’de yaşayan, en az bir yıl önce kurulmuş şirketinde ana hissedarlardan biri olan, 40 yaşını geçmemiş bütün girişimciler başvurabilecek. ‘GREAT Teknoloji Ödülü’, ‘Kadın Teknoloji Girişimcisi’, ‘Üniversiteli Genç Girişimci’, ‘Anadolu’dan Teknoloji Girişimcisi’, ‘Sosyal Teknoloji Girişimcisi’ ve ‘Jüri Özel Ödülü’ olmak üzere 6 farklı kategoride ödül dağıtılacak olan yarışmanın jurisi şu isimlerden oluşuyor.

Gartner’dan CRM etkinliği

0

Etkinlik kapsamında Gartner Research Araştırma Direktörü Jim Davies ile gerçekleştirdiğimiz röportajı videomuzdan izleyebilirsiniz.

EMC Gizlilik Endeksi araştırması açıklandı

0

EMC internette gizlilik konusunda tüketicilerin tavır ve görüşlerini değerlendiren dünya çapında bir araştırma yaptı. “EMC Gizlilik Endeksi” araştırması 15 ülkede 15000 tüketicinin katılımı ile gerçekleştirildi.  Bu araştırma ile tüketicilerinin internette gizlilik teminatı için internet dünyasının sunduğu fayda ve kolaylıklardan ne kadar ödün verdiklerini ortaya çıkardı.

Araştırma sonucunda gizlilik ile ilgili üç ayrı çelişki ortaya çıktı. Bu çelişkilerin her biri tüketiciler üzerinde işletmeler ve teknoloji ürün, hizmet sağlayıcıları için güçlü etkileri bulunuyor.

 “Hepsini İstiyoruz” Çelişkisi: Tüketiciler dijital teknolojinin sunduğu tüm imkan  faydaları istediğini belirtse de, bu fayda ve kolaylıklara sahip olmak için gizlilik haklarından feragat etmeye razı olmadıklarını söylüyor.

 “Hiçbirşey Yapmama” Çelişkisi: Gizlilikle ilgili riskler doğrudan birçok tüketiciyi etkilese de, birçoğu gizliliklerini korumak adına özel hiçbir şey yapmadıklarını söylüyor.

“Sosyal Paylaşım” Çelişkisi: Sosyal medya sitelerini kullananlar kişisel bilgilerinin gizli kalmasına ve mahremiyetlerine önem verdiklerini iddia ediyor.

Gizlilik davranışları, internette gerçekleştirilen eyleme göre değişiyor

EMC Gizlilik Endeksi insanların internette gerçekleştirdikleri etkinliklere bağlı olarak farklı şekilde davranabildiklerini teyit ediyor. Bu farklı davranış türleri altı farklı karakter kategorisine ayrılıyor. Her bir kategoriyi temsil edenlerin gizliliğe/mahremiyete yönelik farklı tavır ve görüşleri bulunuyor. Değerlendirilen bu altı karakter kategorisi:

·         Sosyal Ben: sosyal medya siteleri, eposta programları, SMS ve diğer iletişim servisleri ile etkileşim içinde

·         Finansal Ben: bankalar ve diğer finans kuruluşları ile etkileşim içinde

·         Vatandaş Ben: devlet ve kamu kuruluşları ile etkileşim içinde

·         Medikal Ben: doktorlar, tıp kurumları ve sağlık sigortası yetkilileri ile etkileşim içinde

·         Çalışan Ben: istihdam-işe alım sistemleri ve Web Siteleri ile etkileşim

·         Tüketici Ben: E-ticaret siteleri ile etkileşim içinde

Örneğin; Vatandaş Ben kategorisinin merceğinden bakıldığında, araştırmaya katılanlar korunma elde etmek ya da hükümetin sunduğu faydalara internette daha kolay ve etkin biçimde erişmek için gizlilik haklarından feragat etmeye en çok razı olan kategori oldu.  Bu arada, “Sosyal Ben” kategorisi ise internette daha fazla sosyal bağlanırlık özelliğine sahip olmak için gizlilik haklarından feragat etmeye en az razı olan kategori oldu.

antivirus

ARAŞTIRMADAN ELDE EDİLEN ÖNEMLİ BULGULAR

“Hepsini İstiyoruz” Çelişkisi

Karakter kategorisine ve sunulan fayda türüne bakılmaksızın, insanlar dijital teknolojinin faydalarından yararlanmak için gizlilik haklarından feragat etme konusunda çok az istekli:

  • Araştırmaya katılanların yüzde 91’i dijital teknolojinin sunduğu “bilgi ve verilere daha kolay erişim” avantajına önem veriyor. Ancak bunların yalnızca yüzde 27’si internette daha fazla rahatlık ve kolaylık için gizlilik haklarından bazı ödünler vermeye hazır olduğunu söylüyor.
  • Katılanların yüzde 85’i dijital teknolojinin terörist saldırıları ve/veya yasadışı suçlara karşı kullanımına önem veriyor; ancak bunların yalnızca yüzde 54’u bu tür bir koruma için gizlilik haklarından bazı ödünler vermeye hazır olduğunu söylüyor.
  • Farklı ülkelerden araştırmaya katılan 55 yaş üzeri insanlar, rahatlık ve kolaylık için gizlilik haklarından feragat etmeye daha az istekliler ve kişisel bilgileri üzerinde daha fazla kontrola sahip olmak istiyor.

“Hiçbirşey Yapmama” Çelişkisi

  • Araştırmaya katılanların yarısından çoğu geçmişte gizli bilgilerinin bir şekilde izinsiz olarak başkalarının eline geçmesi gibi bir deneyim yaşadıklarını belirtti. (eposta hesapları hack’lendi; mobil cihazları kayboldu ya da çalındı; sosyal medya hesapları hack’lendi;  vb. ) Birçoğu kendini korumak için önlem almıyor:
    • Yüzde 62’si şifrelerini düzenli olarak değiştirmiyor
    • 10 kişiden 4’ü sosyal ağlardaki gizlilik ayarlarını tercihlerine göre düzenlemiyor
    • Yüzde 39’u mobil cihazlarında şifreli koruma kullanmıyor
  • Araştırmaya katılanlar gizliliğin geleceğine yönelik en önemli riskleri şu şekilde sıraladı: yüzde 51’i işletmelerin mali kazanç sağlamak amacıyla kişisel verileri kullanmasını, satmasını ya da takas yapmasını; yüzde 31’i de hükümetlerin yeterli dikkat ve önemi vermemesini saydı. Benzer şekilde, yalnızca yüzde 11’i “benim gibi normal insanların fazla dikkat etmemesi ve gözetim yapmaması”nı saydı.
  • 55 yaş üstü katılımcılar cep telefonu, tablet gibi mobil cihazlarını şifreyle koruma ya da sosyal ağlardaki gizlilik ayarlarını değiştirme konusunda diğerlerine oranla çok geride.

“Sosyal Paylaşım” Çelişkisi

  • Aşağıdakilere rağmen sosyal medya sitelerinin kullanımında patlama yaşanmaya devam ediyor:
    • Katılımcılar sosyal medyada gizlilik haklarının korunmasının önümüzdeki beş sene içinde çok zor olacağını öngörüyor.
    • Tüketicilerde, kurumların sosyal medya sitelerindeki kişisel bilgilerin gizliliğini korumak için gereken beceri ve ahlaki değerlere sahip olduğuna dair inanış düşük;
      • Katılımcıların yalnızca yüzde 51’i kişisel bilgileri koruma konusunda hizmet sağlayıcıların becerilerine güveniyor, yüzde 39’u da bu kurumların ahlaki değerlerine güvendiğini iddia ediyor
  • Tüketicilerin büyük çoğunluğu (yüzde 84) kendileri paylaşma kararı vermediği surette, hiç kimsenin kendileriyle ilgili bilgileri ve alışkanlıkları öğrenmesinden hoşlanmıyor.
  • 65 yaş üstü katılımcılar gizlilik/mahremiyetleriyle ilgili diğer katılımcılara göre çok daha endişeli. İnternetteki davranış ve alışkanlıklarını başkalarının öğrenmesi konusunda en az istekli grubu temsil ediyor.

security

Global Araştırmaya Karamsar Bir Bakış

  • İnsanların gizlilik haklarına duydukları güven zamanla azalıyor.
    • Geçen seneye oranla, araştırmaya dünyanın dört bir yanından katılanların yüzde 59’u bugün daha az gizlilik hakkına sahip olduğunu hissediyor.
      • Brezilya ve ABD bu konuda en karamsar ülkeler. Brezilya’dan araştırmaya katılanların yüzde 71’i, ABD’den katılanların da yüzde 70’i bugün daha az gizlilik hakkına sahip olduğunu düşünüyor.
      • Fransa’dan katılanlar, bu konuda ABD ve Brezilya’yla aynı şekilde düşünmüyor. Geçen seneye göre gizlilik haklarının azaldığı fikrine katılmayanların oranı yüzde 56.
  • Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu (yüzde 81) önümüzdeki beş sene içinde gizlilik haklarının azalacağını öngörüyor.
Bu sonuçlar, tüketicilerin internetteki etkinlikleri için gizlilik hakları konusunda daha fazla koruma sağlayan kurumları tercih etmesinin daha muhtemel olduğunu gösteriyor. Bu da  işletmeler ve hükümetlerin görmezden gelmemesi gereken gerçek fırsatlar sunuyor.

Bu araştırma, hem tüketiciler hem de işletmelerle teknoloji ürün ve hizmet sağlayıcılar için yol gösterici nitelikte.

  • Tüketiciler için gizlilikle ilgili konular hakkında bilincin artırılması gerekliliğini ve tüketicilerin kendi gizli bilgilerini korumak için kişisel adımlar atmaları gerektiğini destekliyor. Tüketicilerin gizlilik haklarını daha etkin korumaları için EMC’nin tavsiyelerini linki tıklayarak öğrenebilirsiniz. improve consumer privacy.
  • İşletmeler için müşteri anlayışının kapsamını anlamak çok önemli. Kazananlar ve kaybedenler müşterileri için en uygun ve pratik gizlilik uygulamaları sunan işletmelere göre belirlenecek. Gizlilik haklarını korumaya büyük önem veren ve bunu taahhüt eden bir işletme daha çok müşteri ilgisi çekecek ve mevcut olan ilgiyi de artıracak.
  • İşletmelerin gizlilik haklarını koruma taahhüdünü yerine getirmeye yardımcı olmada teknoloji ürün ve hizmet sağlayıcılarının rolü çok önemli. Teknoloji ürün ve hizmet sağlayıcıları, kullanıcı deneyimi, performans ya da işlevlerden ödün vermeksizin sundukları ürün ve hizmetlerde gizliliği korumaya yönelik uygulamalarını daha da geliştirmek için yöntemler bulmalı.
  1. Çalışmanın tüm sonuçları için : www.emc.com/privacyindex
  2. Global Sonuçlara Ait Veri Grafikleri için: http://www.emc.com/campaign/privacy-index/global.htm

En çok aranan 10 yazılım yeteneği

0

Bilgisayar programlama dünyasına adım atmak isteyenler için ilk sorular soruların başında “Hangi dili öğrenmeliyim?” gelir. Zaten bu dünyaya adım atmış kişiler ise şu soruyu zaman zaman kendilerine sorar; “Acaba bildiğim dil ne kadar popüler?” Her iki sorunun da bilgi teknolojileri dünyasındaki camialarda sonu gelmez tartışmalara yol açacağını kestirmek çok güç değil.

Bu soruların sayısal verilere dayanan bir cevabı olduğunu söyleyerek sizleri sevindirmek istiyoruz. Amerika Birleşik Devletleri merkezli kariyer ve iş bulma servisi Dice.com‘un yaptığı bir araştırma ve analiz sonucunda en çok aranan 10 yazılım yeteneğine dair sonuçlar ortaya çıkartılmış. Araştırma sonuçlarına göre en çok personel aranan yazılım alanları şöyle;

Top 10 Skills

  1. Java/J2EE
  2. NET
  3. C++
  4. C#
  5. Herhangi bir alanda uzman deneyime sahip çalışanlar
  6. SQL
  7. HTML
  8. C
  9. Web
  10. Linux

Bu sıralamanın oluşturulması için 2014 ilk çeyreğinde Dice.com üzerinde açılan 80.784 adet iş ilanı esas alınarak analiz gerçekleştirilmiş. Araştırmanın ortaya çıkardığı bir diğer ilginç sonuç ise bu yeteneklerin giyilebilir teknolojiler, nesnelerin interneti ve dronelar ile robotik gibi yenilikçi alanlarda öncelik kazanmış olması.

Bu rapor sonuçları işletmeler için en anlama geliyor?

Yenilikçi teknolojilerin kısa bir süre içinde (gelecek 2-3 yıl) patlama gerçekleştireceği ve hayatımızın her alanına girerek Facebook, Google gibi yeni teknoloji devlerinin doğmasını sağlayacağı anlamına geliyor.

Bu rapor sonuçları BT yöneticileri ve çalışanları için ne anlama geliyor?

Yenilikçi teknolojilerin hayatımıza girmesi ile iş yapış modellerimiz tekrardan radikal değişikliklere uğrayabilir. Bu alanda gerçekleşecek yeniliklere hazırlıklı olmaları gerekiyor. Aynı zamanda BT çalışanlarına, sahip oldukları mevcut yetenekler çerçevesinde, bu alanlarda girişim yapmak için en doğru zamanda olduklarını söyleyebiliriz.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Eğlence artık dopingBox ile televizyonda

0

DopingBox hem televizyonu SmartTVye çeviriyor hem de kullanıcılarına sevilen yerli,yabancı yüzlerce film ve diziden dilediğini ek bir ücret ödemeden büyük ekranda yüksek kalitede izleme imkanı sunuyor. Android işletim sistemi sayesinde GooglePlay platformunda bulunan oyun ve uygulamaların yüklenebildiği DopingBox’ta büyük ekran konforu ve kalitesi ile Facebook, Twitter gibi sosyal ağlara bağlanmak, Youtube üzerinden video izlemek ve Spotify üzerinden müzik dinlemek de mümkün. Millenicom, yaklaşık 2,5 milyon TL yatırım ve iki yıllık çalışma sonucunda ortaya çıkan ürünü DopingBox ile bir yılın sonunda mevcut abonelerinin yüzde 30’unun evinde olmayı hedefliyor.

doping box copyDopingBox’ın tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında konuşan Millenicom Yönetim Kurulu Üyesi Şevki Kuyulu, internetin yaygınlaşması ile dünyada yaşam biçiminin, televizyon izleme alışkanlıklarının hızla değiştiğini vurguladı ve “Araştırmalara göre internet yoğun olarak video izlemek, oyun oynamak, müzik dinlemek, sosyal medya online alışveriş için kullanılıyor. Kullanıcılar ayda ortalama 210 video izliyor. 15-34 yaş aralığı ise en çok video izleyen segment. Artık istediğimiz içeriği istediğimiz anda seyretmek istiyoruz. Bunun yanı sıra sosyal medya da internet kullanıcılarının öncelikleri arasında, kullanıcıların yarattığı içerikler ve paylaşımlar en çok izlenen videolar. Tabii bütün bu trafikte kullanılan araçlar bilgisayar, cep telefonu ya da tabletler. Biz burada mevcut kullanım şartlarını yukarı çekmek ve online video deneyimini büyük ekrana taşıyabilmek için ne yapabiliriz diye düşünürken, sektör tecrübemizin ve başarılı ekibimizin katkılarıyla DopingBox’ı hayata geçirdik” dedi.

Online videoları büyük ekran keyfine taşımak için artık pahalı televizyonlara ya da bilgisayarları televizyona bağlamaya gerek olmadığını da ifade eden Kuyulu sözlerine şu şekilde son verdi:

“Ayda 1 DVD fiyatına hem internetin sınırsız içeriği hem de yüksek kaliteli yüzlerce film DopingBox’la televizyonlarınızda. Evinizde hangi televizyon platformunu kullanıyor olursanız olun DopingBox kullanabilirsiniz. Evinde 2 Mbps hızında internete sahip olan herkes DopingBox’ın eğlenceli dünyasında yerini alabilir. İnternet kullanıcıları DopingBox’ı kolayca deneyimleyebilsin diye DopingBox’ı 9,99TL’den başlayan çok avantajlı bir tanışma fiyatı ile sunuyoruz.”

IBM Türk Akıllı Şehirler Teknoloji Merkezi’ni açtı

0

Dünyada bugüne kadar 2 binin üzerinde akıllı şehir projesi gerçekleştiren IBM, İstanbul’daki yeni merkezinde bir şehir yöneticisine gerçek şehir uygulamalarına tanık olma fırsatı sunacak bir ortam yarattı.

Merkezin açılış etkinliğinde konuşan IBM Türk Teknoloji ve Sektörel Çözümler Satış Müdürü Server Tanfer ülkelerin ekonomik büyümesi açısından çok kritik önem taşıyan şehirler ve sürdürülebilir gelişim konularındaki kritik noktalara değindi ve IBM’in bu konudaki çalışmalarını aktardı. IBM’in İstanbul’daki yeni Akıllı Şehirler Teknoloji Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda katılımcılar, şehir operasyon merkezi, ulaşım, güvenlik, mobil, sağlık, enerji, bina/yerleşke yönetimi gibi konularda teknolojiden hangi aşamalarda yararlanılabileceği konusunda bilgilendirildiler.

ibm_akilli_sehir

 

“Şehirleşme oranı artışı birlikte pek çok sorun getiriyor, bu sorunlara getirdiğimiz çözümlerin hızı sorunların ortaya çıkma hızından daha fazla olmalı. İçinde bulunduğumuz IBM Akıllı Şehirler Teknoloji Merkezi’nde biz bunun, var olan bütçeler içinde kalmak koşuluyla, teknoloji ile nasıl hızlandırılacağını gösteriyoruz. Bir şehirde olup bitenleri gerçek zamanlı olarak takip ederek olaylar olmadan öngörebiliyor, zamanında eylem planlarını devreye sokuyoruz. Bunu nasıl gerçekleştirdiğimizi görmeleri için, canlı uygulamalarımızı görmek isteyen tüm şehir yöneticilerini merkezimize davet ediyoruz” diyen Server Tanfer: “Bir ülkenin gelişen ya da gelişmiş bir pazar olması önemli değil, paylaşımcı bir çalışma ortamı sunmayı başaran ülkeler ekonomik büyüme, istihdam ve refah anlamında ciddi kazanımlara ulaşırlar. Bunun yanı sıra, akıllı şehir projeleri uluslararası arenada şehrin iyi yönetildiğinin göstergesi olarak kabul edilir” diye ekledi.

Turkcell Global Bilgi’de yeni atama

0

Dilara-Ogur
Turkcell Global Bilgi İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Dilara Oğuz

Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Dilara Oğur kalite yönetimi alanında sırasıyla Yöndes Yönetim Danışmanlığı ve Peritus firmalarında görev aldı.

1999 yılında Turkcell ailesine katılan Oğur, Turkcell’de kalite yönetimi, proje ofisi, operasyonel verimlilik, organizasyonel gelişim, performans ve yetenek yönetimi, ücretlendirme ve yan haklar gibi çeşitli konularda çalıştı. 2010 yılından bu yana Turkcell Superonline, GlobalTower, Best, Astelit, Turkcell Europe, KKtcell ve Inteltek’den sorumlu Grup Çalışan İlişkileri Direktörü olarak görev yaptıktan sonra 10 Haziran tarihi itibariyle Turkcell Global Bilgi’de, İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı pozisyonuna getirildi.

 

Röportaj: Elie Kanaan – VMware

0

VMware küresel pazarda sanallaştırma çözümleri sunan şirketler içinde lider bir konuma sahip. Bu etkinliğini her sene dünyanın farklı ülkelerinde düzenlediği etkinlikler vasıtası ile müşterileri ve iş ortakları ile pekiştiriyor.

Her sene İstanbul’da düzenlenen ve sadece Türkiye‘ye değil çevre bölgelere de hitap eden vForum etkinliğinde VMware EMEA Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Elie Kanaan‘a etkinliğin önemli başlıklarını, işletmeler açısından önemini ve işletmelerin nasıl stratejiler izlemesi gerektiğini sorduk. Aldığımız cevaplar röportajımızda.

Röportaj: Yomi Kastro – Inveon

0

Microsoft ve Inveon firmalarının birlikte düzenlediği Perakende Teknoloji Zirvesi etkinliğine Türkiye’nin en büyük perakende zincirleri katılarak sektördeki gelişmeleri ve dönüşümü paylaştılar. Zirveyi düzenleyen taraflardan Inveon’un Kurucusu ve CEO’su Yomi Kastro’ya değişimi ve neler yapılması gerektiğini sorduk.

Cimri Patron!

0

Patronluk zor iş. Büyük bir şirketin patronuysan bir sürü eleman talebi, birimlerin talepleri, bütçeler, planlar derken kaybolup gidiyorsun. 10 elemanın geliyor ise belki 8 inin talebini geri çeviriyorsun. Hele ki mevcut ekonomik konumda şirket çalışanlarının ortak bir ağızdan dile getirdiği tek konu belki de bütçe… Her elemanınız farklı bir konuda bütçe talebinde bulunuyor,

Ne cimrisin be patron!

Özellikle branşım üzerinden gidersem gördüğüm sonuçlar hep bu şekilde. Genel bir şikayet var; “Reklam için patrondan yeterli bütçe alamıyoruz!”, “Şirketin parası yok”, “Elektriklerimiz kesik”, “Sular kesik”, “Patron tatilde!”

Bütçeyi siz mi alamıyorsunuz yoksa patronunuz mu vermiyor?

Burada düşünülmesi gereken iki nokta var, bütçeyi siz mi alamıyorsunuz yoksa patronunuz mu vermiyor? Sanki aynı cümleyi tekrar ettim gibi değil mi? Aslında değil…

TechInside daha çok bilişim personeline yönelik bir girişim oluyor bende bu yüzden biraz bilişim personelini çekiştirmek istiyorum. İyi veya kötü, herkesin bir empati yapacağını düşünüyorum. Sürekli de kötü şeyler yazmayacağım tabi…

Bütçe konuları her zaman bir handikaptır şirketler için. Ürün alınacaktır bütçe satın almaya takılır, satın alma personeli ürün satıcısına ulaşır zaten yapılmış bir pazarlığın ardından tekrar pazarlık yapılmaya çalışılır sonunda satıcı delirtilir belki de konu askıya alınır. Hizmette elle tutulur bir ürün olmadığı için genel olarak şirketler burada pazarlığı daha fazla yapma yoluna giderler. Özellikle reklamcılıkta müşteriler yapacakları yatırımın geri dönüşü konusunda hep şüphecidirler. Şüphe ile yaklaştıkları içinde minimum masraf ve maliyet ile bu projelere dahil olmak isterler. Bugün örneğin 1 lira yatırılan bir dijital reklamcılık faaliyetinin geri dönüşünü genelde patronlar 2-3 gün içerisinde görmek isterler. Çünkü patronlar bu işi tamamen projeyi kendisine götüren personelden öğrenirler ve fikir açısından bu personelin ilettiği bilgilere göre eğitilirler.

Personel Eğitimi mi? Patron Eğitimi mi?

Yürüttüğünüz reklamcılık projesi için bütçe telaşındasınız. Sunumlar hazırlıyorsunuz, fikirler alıyorsunuz, bu işi yapmalısınız ve kendinizi ispatlamalısınız. Ancak yapacağınız işten sizin haberiniz var mı?

Yok mu? Nasıl yani?

Evet, bir çok şirkete eğitime gittiğimde anlıyorum ki patrona proje fikri ile gidecek personel öncelikle kendi projesi konusunda ikna olmamış, kendini eğitmemiş, ajanslar aracılığı ile aldığı bilgileri elçi misali patrona iletmeyi düşünüyor. Olur mu hiç? Siz projenize hakim değilseniz, yüzeysel bilgilere sahipseniz ömrü hayatında belki de sadece çimentonun fiyatı ile ilgilenen patronunuzu nasıl ikna edebilirsiniz ki? Konuyu çimentoya getirerek mi? Yok artık!…

 10 lira olması gereken bütçeler patron tarafından 1 liralara indiriliyor

Dijital reklamcılık sabır, süreç gerektiren ve bazı durumlarda biraz maliyetli olan bir konu. Yavaş yavaş mobil reklamcılığında ön plana çıkması ile birlikte patronların ilgisini çekse bile ikna olmaları konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. 10 lira olması gereken bütçeler patron tarafından 1 liralara indiriliyor dolayısı ile yapılacak çalışmaların büyük ölçüde geri dönüşü olmadığı için sanki başarısız bir proje yönetmiş gibi görünüyorsunuz. Halbuki patronlarınızın önüne tamamen rakamsal verilerle giderseniz durum çok daha farklı olacaktır. Örneğin bir inşaat firması iseniz, patronunuza bugün harcayacağımız 10 lira ile 12 aylık dönemdeki hedefimiz 5 daire satışı olacaktır gibi. Patronlar bu şekilde ki verileri severler ve önemserler. Çünkü rakamlar ortaya döküldüğünde yine en hesaplı mecra dijital reklamcılık mecraları olacaktır.

Hedefiniz hep rakamsal veriler olsun.

Hedefiniz hep rakamsal veriler olsun. Dijital reklamcılıkta elle tutulur tek veri rakamlardır. Ortaya rakamları döktüğünüzde ve bu rakamlara hakim olduğunuzda patronunuzu ikna etmeniz daha kolaylaşacaktır.

O kadar kolay değil diyenleri duyar gibiyim… Evet kolay değil ancak amacımızda işi kolaylaştırmak değil sonuca varmak zaten…

Teradata 5’te 5 yaptı

0

Günümüzde büyük veri, teknoloji ve analitik alanlarında yeni seçenekleri de beraberinde getirirken, Teradata’nın sunduğu çözümler, iş dünyasının en güvenilir kurumları tarafından “mükemmel” olarak nitelendirilmeye devam ediyor. Son olarak, Teradata’nın kurumsal analitik teknolojileri ve hizmetlerinde lider konumda bulunduğu, dünyanın önde gelen dört farklı araştırma şirketi tarafından da doğrulandı. Teradata böylece, 2013’ün son çeyreği ile 2014 yılının ilk çeyreğinde yayınlanan beş bağımsız analist raporunda da lider olarak konumda yer aldı.

Teradata’nın son dönemde lider olarak konumlandırıldığı raporların ilki, 2013’ün son çeyreğinde araştırma şirketi The Information Difference’dan geldi. Raporda, Teradata’nın önemli rakipleri ile kıyaslandığında, güçlü müşteri referansları ile teknoloji inovasyonunda küresel lider konumunda olduğu belirtildi.

Aynı dönemde Forrester tarafından hazırlanan “The Forrester Wave: Kurumsal Veri Ambarı” raporunda ise Teradata’nın en kapsamlı ve ölçeklenebilir kurumsal veri ambarı platformunu sunduğuna dikkat çekildi. Raporda, şirketin güçlü işbirlikleri sayesinde pazardaki en geniş kurumsal veri ambarı setlerinden birine sahip olduğu da kaydedildi.

Teknoloji alanında dünyanın önde gelen analiz firmaları arasında yer alan İngiltere merkezli Ovum ise Teradata Aster Discovery Platformu’nu analitik veritabanı platformları arasında teknoloji ve uygulama kategorilerinde pazar lideri olarak tanımladı. “Ovum Karar Verme Matriksi: Analitik Veritabanı Seçimi 2013-14” başlıklı raporda, “Yüksek performanslı analitik ve dağıtım grubunda en yüksek skoru elde eden Teradata Aster Discovery Platformu’nun pazardaki en yenilikçi çözümlerden biri olduğuna inanıyoruz. Teradata farklı veri işleme motorlarının birleştirilmesine olan odağının yanı sıra analitiğin yönetimi, koordinasyonu ve doğru motora iletimi konularındaki başarısıyla da dikkat çekiyor” ifadeleri kullanıldı.

Gartner’da 15’nci kez lider 

2014’ün ilk çeyreğinde gelen raporlardan biri ise Gartner tarafından hazırlandı. Teradata, Gartner Veri Ambarı Veritabanı Yönetim Sistemleri Magic Quadrant’ında art arda onbeşinci kez lider olarak konumlandırıldı. İlişkisel olmayan veri yönetim sistemlerinin ilk kez değerlendirmeye alındığı Gartner raporunda büyük veri kullanımının yaygınlaştığına dikkat çekilerek, “Artık lider şirketler de oyunun içindeler. Genellikle sosyal ve makine verilerine odaklansalar da kendilerini belli bir kaynaktan elde edilen verilerle sınırlandırmıyorlar” denildi.

Teradata, yine yılın ilk çeyreğinde Forrester analistleri tarafından hazırlanan “The Forrester Wave: Büyük Veri Hadoop Çözümleri, Q1 2014” raporunda da lider olarak konumlandırıldı. Büyük verinin önemli bir teknoloji yatırımı olduğuna vurgu yapılan Forrester raporunda yer alan tedarikçilerin, bağımsız çalışan genel amaçlı Hadoop çözümü sunuyor olmaları belirleyici kriter olarak değerlendirildi. Raporda Teradata’nın büyük veri Hadoop çözümü ile ilgili olarak, “Teradata en iyi Hadoop çözümünü sunmayı hedefliyor. Kurumsal veri ambarındaki uzmanlığını Hortonworks işbirliği ile birleştiren Teradata, Hadoop çözümlerini cihaz olarak sunma konusunda son derece girişken hareket etti. Şirketin sunduğu Hadoop dağıtımı, Teradata’nın yönetim aracı ve SQL-H’in yanı sıra müşterilerin veri ambarından ve Hadoop’tan veri sorgulamalarını sağlayan birleşmiş bir SQL motoru da içeriyor” ifadelerine yer verildi.

İnternet trafiğinde büyük patlama devam ediyor

0

Teknoloji dünyası her 3-4 yılda yeni bir kavram ile tanışır ve takip eden yıllar tüm söylemler bu kavram etrafında gerçekleşir. Yeşil enerji, sanallaştırma, bulut, yakınsama, mobil ve sıradaki kavramlardan birisi Nesnelerin İnterneti (IoT – Internet of Things).

CISCO’nun yaptığı araştırmaya göre 2018 yılında internet tradiği 2013 yılına göre yüzde 300 büyüyerek yıllık 1,6 Zettabyte seviyesini geçecek. Bu verinin büyüklüğü aynı zamanda 1983 ila 2013 yılları arasında üretilen toplam 1,3 Zettabyte veriden bile daha fazla. 1,6 Zettabyte’ın nasıl bir büyüklük olduğunu belki şöyle ifade etmeliyiz; 1,5 trilyon Gigabyte‘dan daha büyük.

İnternet trafiğinin her geçen yıl katalanarak büyümesi, bu büyüklüğün geçmiş tüm zamanların toplamından fazla olması artık bizleri şaşırtan bir unsur olmaktan çıkmış olmalı. Ancak CISCO’nun raporunda dikkat çekici başka noktalar bulunuyor;

CISCO’ya göre 2018 makineler arası iletişim M2M bağlantısı yapan cihaz sayısı 7,3 milyarın üstünde olacak ki bu aynı yıl dünya nüfusunun 7,6 milyar olması beklendiğinde daha fazla anlam taşıyan bir rakam olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan aynı yıl tüm dünyada internete bağlı cihaz sayısı 21 milyarı geçmiş olacak. Bir başka deyiş ile 2013 yılında dünyadaki her bir kişi başına düşen 1,7 cihaz rakamı 2,7’ye çıkacak.

Bu çılgın rakamların ürettiği verinin büyük kısmı insanlar tarafından değil M2M (IoT) tarafından oluşturulacak. Bir diğer göze çarpan tespit ise 2018 yılında gerçekleşecek veri trafiğinin yüzde 49’nun WiFi ağları ve yüzde 12’sinin GSM şebekeleri tarafından oluşturulacağı yönünde. Kısacası 2018 yılında kablosuz veri iletişimi yüzde 61’lik bir paya sahip olacak.

Bu gelişme karşısında işletmelerin kablosuz iletişim teknolojileri konusunda yatırımlarına güç vermeleri gerekirken BT yöneticileri ve uzmanlarının bu alandaki altyapı ve yönetim kabiliyetlerini geliştirmesi gerekiyor.

CISCO’nun raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

“Bilgi Toplumu Enstitüsü” kuruldu

0

Turkcell ve Türkiye Bilişim Vakfı el ele vererek ülkemizi bilgi toplumuna dönüştürme yolunda önemli bir adım olan Bilgi Toplumu Enstitüsü’nü hayata geçirdi. Merkez binası Karaköy’de yer alan Bilgi Toplumu Enstitüsü’nün açılışı Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv ve TBV Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı tarafından yapıldı. Klasik bir düşünce kuruluşunun (think tank) ötesine geçmesi hedeflenen TBV-Turkcell Bilgi Toplumu Enstitüsü aracılığıyla, prestijli yurtiçi ve yurtdışı işbirlikleri gerçekleştirilmesi, dünyanın önde gelen kanaat önderleri ve sektör temsilcilerinin katılımıyla sektörün geleceğine yön veren bir platform haline gelmesi, üniversite-sanayi işbirliklerinin desteklenmesi ve teknoloji konusunda eğitim alan gençlerin Enstitü olanaklarından faydalanmaları planlanıyor.

bilgi_toplumu_enstitue

İnovasyon ve üretimin teşvik edildiği bir buluşma noktası

Bilgi Toplumu Enstitüsü’nün açılışında konuşma yapan Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, “Dünya bir bilgi çağı yaşıyor, özellikle mobil iletişim teknolojilerinin her geçen gün hayatımızı iş yapış biçimlerimizi derinden dönüştürmesine tanık oluyoruz. Hepimiz Türkiye’nin gerçek bir bilgi toplumuna dönüşmesini, inovasyonda, teknolojide dünyayla yarışan, söz sahibi bir ülkeye dönüşmesini istiyoruz” dedi.

TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı ise şöyle konuştu: “Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında donanımlı, uluslararası alanda tanınacak bir bilgi üretim ve paylaşım merkezi oluşturmak istiyoruz. Enstitü, üniversite-sanayi-kamu-özel sektör-sivil toplum birlikteliği ile katılımcı bir şekilde çalışacak ve bilgi üretecek”.

Etkinlikler tüm yıla yayılacak

Bilgi toplumunun gereği olarak toplumun bütün kesimlerine bilişim kültürünün yayılması için hayata geçirilen Enstitü’de tüm yıla yayılan Ar-Ge ve girişimcilik odaklı etkinlik ve eğitimler gerçekleşecek. Turkcell’in kısa sürede 20 bin kişiye ulaşan mobil yazılım seferberliği Geleceği Yazanlar’ın etkinliklerinin bir kısmı da Enstitü bünyesinde düzenlenecek. Bilgi Toplumu Enstitüsü, tüm mobil uygulama ekosisteminin faydalanacağı atölye çalışmaları ve yazılım maratonlarına ev sahipliği yapacak. Ayrıca,  her yaştan ve her kesimden mobil uygulama geliştiricinin, mentorlar ve ekosistemdeki firmalarla bir araya gelerek yenilikçi mobil uygulama üretecekleri bir buluşma noktası olacak.

Ülkemizde inovasyonu teşvik etmek üzere düzenlenecek seminerler dizisi TBV-Turkcell Trend Talks etkinliklerinde dünyaca ünlü kanaat önderleri konuşmacı olarak ağırlanacak. Ekosisteme ilham vermesi amaçlanan bu vizyon toplantılarında “Yaşamı İyileştiren Teknolojiler”, “Smart City”, “Bulut Bilişim”, “Giyilebilir Teknoloji” gibi başlıklar ele alınacak.

Enstitü’nün odak alanlarından biri de üniversite-sanayi işbirliklerini desteklemek. Ekosistemin üniversite bağlantıları kullanılarak, Eylül ayından itibaren belli dönemlerde üniversitelerde “Gelecekte Teknoloji ve İnsan” temalı buluşmalar gerçekleşecek.

Bilgi Toplumu Enstitüsü, sektöre katkıda bulunan yenilikçi işleri ödüllendirmek üzere geleneksel hale gelecek “Teknoloji Ödülleri”ni de organize edecek. Bu hedeflerin yanı sıra Enstitü periyodik olarak sektöre ayna tutacak, kaynak olacak ya da yön verecek araştırma ve raporlara da imza atacak.