Yatırımcılar, girişimcilerle buluştu!

0

Yatırımcılar, iş geliştirme uzmanları, girişimler ve girişimcilik ekosisteminin birçok paydaşını bilgi ve veri odaklı bir platformda buluşturan Startups.Watch, Türkiye Girişim Ekosistemi 2017 üçüncü çeyrek verilerini açıkladı.

Türkiye girişim ekosisteminde tohum aşamasındaki girişimlere ilgi devam ediyor. Startups.Watch, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan üçüncü çeyrek verilerine göre 23 teknoloji girişimine melek ve girişim sermayesi fonları tarafından toplam 13.1 milyon dolar yatırım yapıldı. 2017 yılının ilk 9 ayında yapılan toplam yatırım 57 milyon dolara ulaştı.

Aynı dönemde sektörlere göre yatırımlara bakıldığında ise en çok yatırımı sırayla; seyahat, siber güvenlik, nesnelerin interneti girişimleri, reklamcılık, insan kaynakları ve biyoteknoloji aldı.

Türkiye’nin elde ettiği rakamlar tohum aşamasındaki girişimlere yatırımların, ilginin devam ettiğini gösterdi. Avrupa’da ise girişim sermayesi ve melek yatırım konusunda patlama yaşanıyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde ilgi hızla artıyor.

91 girişime 9 ayda 57 milyon dolar yatırım

100 milyon dolar üstü yatırım alan altı ülkenin ikisi burada bulunuyor: İsveç ve Finlandiya. Diğer dört ülke ise İrlanda, İspanya, İsviçre, Avusturya. Tüm dünyada 2017 üçüncü çeyrek yatırımlarına bakıldığında 1 milyar dolar üzeri yatırım alan üç ülke ise: Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa. Türkiye ise kendi coğrafyasındaki en iyi yatırım alan ülke.

Girişimci yatırımcı buluşmalarında ise dört farklı girişim sahne aldı. Üçüncü çeyreğin dikkat çeken yatırımları arasında tohum aşamasındaki girişimlere yatırım yapan Diffusion Capital Partners, siber güvenlik konusunda çözümler geliştiren Atar Labs’e 2.5 milyon avroluk yatırım yaptı. Bir diğer yatırım da gündemdeki haberleri oyunlaştırma ile okuyucuya sunan “Bilemezsin” tahmin platformuna Demirören Ventures tarafından yapılan 1.2 milyon TL’lik yatırım oldu.

Sürekli büyüyen mobil reklam pazarına yönelik reklam çalışmalarını kolaylaştırıp hızlandıran AppSamurai ise ACT Ventures Partners’dan 1 milyon dolarlık tohum yatırım aldı. Galata Business Angels ise otomobil tutkunlarını dijital ortamlarda yakalamak isteyen oto tamir, aksesuar gibi şirketlere internet tabanlı pazarlama yetenekleri kazandıran Garaj Sepeti’ne yatırım yaptı.

Toplantının ikinci bölümünde girişimci sunumları bölümünde; nesnelerin internetinden eğitime altı farklı girişim projelerini anlatmak üzere sahne aldı.

StartupsWatch Türkiye Girişim Ekosistemi 2017 üçüncü çeyrek verilerinin açıklandığı etkinliğin moderatörlüğünü gazeteci Timur Sırt yaptı. Etkinlikte konuşmacı olarak yer alan Türk Telekom CEO’su Paul Doany, başarı için risk almanın önemini vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:

“Bugün dünya genelinde teknoloji alanında olan en güzel şey, hem gençlerin hem de yaşlıların bir şeyler yapabilmesidir. Piyasa buna olanak tanıyor. Risk yoksa, gelecek de yoktur. Bugün Google’ı dünyanın en güçlü şirketi yapan şey, size internette arama yapma olanağı sunması değil, hayal edebileceğiniz her alanda yatırım yapma ve hata yapma cesaretini göstermesidir.

Google bu yatırımlarında pek çok hata da yapmıştır, çünkü hiç kimse yeni bir alanda neyin doğru olduğunu bilemez. İşe odaklanın, teknoloji konusunda gereğinden fazla heyecan duymayın. İşler yolunda gittikçe ve kar elde edebildikçe bunun peşinden gidin. Kendinizi geliştirmeye çalışmayın. Başka insanların size sunabileceklerinden mümkün olduğunca faydalanın.”

Carl’s Jr Amazon’a yürüyor!

0

Dünyanın en önemli fastfood zincirlerinden biri olan Carl’s Jr. ilginç bir konu ile gündeme geldi. Hamburgerleri ile ünlü restoranlar zinciri resmi Twitter hesabı üzerinden Amazon’a tam anlamıyla yürüdü! Detaylar haberimizde!

Twitter’a bookmark özelliği geliyor!

Carl’s Jr Amazon’a “gel beni al” dedi!

Carl's Jr

Bir dönem Trump’ın eski kabine adaylarından Andy Puzder tarafından yönetilen ünlü zincir restoran, bir süre önce sosyal medyadaki hamburger yiyen bikini kızlar temasını geride bırakmıştı. Carl’s Jr. markasının yaklaşık 93 bin takipçili resmi hesabı, bir süre önce çok ilginç bir paylaşıma ev sahipliği yaptı.

Markanın resmi Twitter hesabı, #AmazonBuyUs etiketi ile dünyada benzeri pek görülmemiş bir paylaşım yaptı. Büyük fikirler başlığı ile atılan tweet ile Amazon’a “bizi satın alın” mesajı verildi.

Amazon’un ve kendi markalarının ortak noktası olan “gülücük” sembolünden yola çıkan paylaşımda “Şaka değil bizi SATIN ALIN!” mesajı açık bir şekilde dile getirilmiş. Akıllarında binlerce fikir olduğunu ve bunu bulut tabanlı restoranlar zinciri ünvanı ile yapmak istediğini belirten Carl’s Jr. bu konuda bir hayli ciddi görünüyor.

Amazon cephesinden ise nasıl bir karşılık geleceği merak konusu. Bu paylaşım, sosyal medya üzerinden bir viral çalışması da olabilir. Bir diğer açıdan baktığımızda ise her konuda başarılı olan Amazon’un bu konuyu ciddiye alması da işin rengini ciddi bir şekilde değiştirebilir.

Bekleyip görelim!

Görme engelliler için kolay alışveriş imkanı

0

Görme engelli kullanıcılara kaliteli hizmet sunmak, alışveriş deneyimlerini hızlandırmak ve hayatlarını kolaylaştırmak isteyen akıllı telefon uygulaması Getir, yeni güncellemelerini hizmete sundu. Yeni güncellemeyle görme engelli kullanıcılar da artık uygulamaya erişebiliyor.

Getir görme engelliler için erişebilirlik seçeneklerini arttırdı

Zaman kazandırma ve insanların hayatını kolaylaştırma prensibiyle, görme engelli kullanıcılarının alışveriş deneyimini iyileştirmek için yazılımını geliştirildi.

Görme engelli kullanıcılar yayınlanan yeni güncelleme sayesinde artık sesli yönlendirme sistemiyle Getir’i kullanabilecekler. Ürünleri ve kategorileri sesli olarak duyabilecek, siparişinin teslim süresini yine sesli olarak takip edebilecekler.
 
Aynı güncelleme kapsamında, alışverişin en hızlı şekilde tamamlanması için uygulama ilk kez indirildiğinde çıkan ekrandaki akış hızlandırıldı, açılan küçük ekranlara cevap verilmesi ve adres ekleme seçeneği kolaylaştırıldı. Aynı zamanda kullanıcıların alışverişlerini kısa yoldan yapabilmeleri için sepet detayında, ödeme, ürün listeleme ve detay ekranlarında da çeşitli geliştirmeler yapıldı.

General Mobile ve Qualcomm el sıkıştı!

0

General Mobile, Türkiye’de 4G cihaz üretimi ve Qualcomm’un sahip olduğu 345’ten fazla lisansın global kullanım hakkına sahip oldu.

Qualcomm ve General Mobile 3G ve 4G anlaşmasını tamamladıklarını duyurdu. Bu anlaşma ile Qualcomm, General Mobile’a 3G ve 4G cihazları geliştirme, üretme ve satma patentini verdi. General Mobile, Qualcomm’un önde gelen teknolojisine erişimi olan dünyadaki OEM‘lerin bulunduğu listeye dahil oldu.

General Mobile yeni cihazlarında Qualcomm teknolojilerini kullanacak

General Mobile lider bir Türk markası olmakla birlikte, Google ile Android One iş ortaklığı yaparak, Türkiye pazarında ve diğer pazarlarda yüksek kaliteli akıllı telefonları tüketiciyle buluşturan bir teknoloji firmasıdır. 4G ve GM 5 Plus Android One ürünleriyle global başarıyı elde eden firma, 35’ten fazla ülkede tüketiciyle ürünlerini buluşturuyor.

Bu anlaşma ile General Mobile 4G / LTE-A cihazları geliştirmek, Türkiye ve tüm dünyada mobil ekosistemini güçlendirmek için Qualcomm’un teknolojilerini kullanacak.

Qualcomm Teknoloji Lisansından sorumlu Başkan Yardımcısı Alex Rogers;

“Bu anlaşma, General Mobile’ın endüstride lider mobil teknolojilerden yararlanan yeni Android cihazları üretmesini sağlayacak. General Mobile’ın bizim endüstrimizle güçlenen ileri teknoloji akıllı telefonlarını, Türkiye ve dünya pazarında tüketiciyle buluşturmasından memnuniyet duyuyoruz.” dedi.

General Mobile CEO’su Sebahattin Yaman ise;

“Qualcomm ile yenilikçi ve güçlü ürünleri pazara sunmak için işbirliği yapmaktan dolayı çok heyecanlıyız. Android One programının temsilcisi olarak, dünya çapındaki müşteriler için yeni nesil, yüksek kaliteli Android akıllı telefonları üretmeyi taahhüt ediyoruz.” dedi.

Kuzey Atlantik, tüm dünyanın enerji ihtiyacını karşılayabilir

Rüzgar, mevcut en temiz yenilenebilir enerji kaynaklarından biri. Genellikle karadaki uygulamaları ile bilinen rüzgar çiftlikleri, son yıllarda açık denizlerdeki uygulamaları ile de yaygınlaşıyor. Yeni bir çalışmaya göre okyanuslar üzerindeki rüzgar çiftliklerinde, kara kökenli rüzgar çiftliklerinden çok daha fazla enerji üretilebiliyor.

Okyanuslarda kurulan rüzgar çiftlikleri, insanlara daha az rahatsızlık verilmesinin yanı sıra, kuş ekosistemi için de daha güvenlidir. Teorik olarak açık denizlerdeki rüzgar hızlar, karadaki rüzgar hızlarından 5 kat daha fazladır. Ancak bu hız farkı dikkate alınarak elektrik enerjisi dönüşümü için bilgisayar modelleri ile test edildiğinde, açık deniz rüzgar türbinleri kara türbinlerinden 3 kat daha fazla elektrik enerjisi üretebildi.

Yaz ve kış aylarında verimlilik değişiklik gösterse de araştırma ekipleri yaptıkları bilgisayar modellerinde, Kuzey Atlantik’te kurulacak olan rüzgar çiftliklerinin tüm dünyanın enerji ihtiyacını karşılayabildiğini belirledi.

Güneş enerjisine yönelik yapılan benzer bir çalışmada da Portekiz yüz ölçümü kadar bir alanın güneş panelleri ile kaplanmasıyla tüm dünyanın enerji ihtiyacının karşılanabileceği keşfedilmişti.

Salesforce IoT Explorer’ı başlattı

Salesforce müşterilerin satış, servis ve pazarlama süreçlerini oluşturmasına, uygulamasına ve otomasyonuna olanak tanıyan bir araç olan IoT Explorer’ı başlattı. Şirketler, IoT Explorer ile atış, servis ve müşteri ilişkilerindeki dijital dönüşüme ayak uydurabilecek.

Salesforce IoT Explorer Edition, sensör verilerini yakalıyor ve bilgileri Salesforce Platform’a yüklüyor. Daha sonra satış, servis ve pazarlama kampanyalarının yürütülmesini sağlayacak bir dizi kurallar oluşturuyor. Bu kurallar müşteri sadakatinden yeni müşteri kazanımına kadar geniş bir parametre aralığını dikkate alıyor.

Salesforce IoT’yi ticari kullanıcılar için daha cazip hale getirmek için bulut sağlayıcısı low code’lu bir arayüz kullanıyor. Salesforce IoT’nin genel müdürü Woodson Martin amaçlarının iş dünyasındaki kullanıcıların, müşteri deneyimlerini iyileştirmek için IoT verilerini almalarını kolaylaştırmak olduğunu söyledi.

Fujitsu, süper bilgisayar siparişi verdi

Tokyo’daki Gelişmiş Endüstriyel Bilim ve Teknoloji Ulusal Enstitüsü (AIST), Yapay Zeka Köprü Bulut Altyapısı (ABCI) olarak adlandırılan yapay zeka uygulamaları için bulut tabanlı bir “açık yenilik platformu” inşa etmeye çalışıyor. Fujitsu, AIST’ye bu alanda destek sağlamak için bir süper bilgisayar siparişi verdi.

Fujitsu’nun süper bilgisayar sistemi, 550 petaflops’luk yarı hassasiyetli kayan nokta işlemlerinde teorik olarak en üst düzeyde bir performans sunacak. Sistem, Fujitsu’nun Primergy CX400 M4 çok düğümlü sunucularına monte edilen 1.088 adet Primergy CX2570 M4 sunucudan oluşacak ve her sunucu iki Intel Xeon Altın işlemci CPU, dört adet NVIDIA Tesla V100 GPU bilgisayar kartı ve Intel SSD DC P4600 depolama birimi gibi bileşenleri içerecek.

Fujitsu, Nisan 2018’de faaliyete başlamayı hedefleyerek sistemi kuracağını açıkladı. Ayrıca Japonya Ekonomi Ticaret ve Endüstri Bakanlığı geçtiğimiz yıl, ülkeyi süper hesaplama yarışının en üstüne götürmek için ABCI platformuna 19.5 milyar yen’lik yatırım yapacağını açıklamıştı.

Platform, yüksek hızlı yapay zeka işleme özelliğini ve daha sonrasında yapay zekanın toplum ve işletmeler için kullanılmasında ivme kazandırması bekleniyor.

Akıllı telefonla kontrol edilebilen kağıt uçak

Kağıt uçak, özellikle okul yıllarında can sıkıntısına çözüm olan yegane şeylerden biriydi. Her şeyin akıllı sıfatına eriştiğini günümüzde kağıt uçak da nasibini aldı. Bir Kickstarter projesi olan PowerUp Dart, bluetooth destekli ve akıllı telefonla kontrol edilebiliyor!

PowerUp Dart neler sunuyor?

Projenin tamamlanmasına 7 gün kalmasına rağmen 1 milyon dolar barajını geçen PowerUp Dart, saatte 40 km hıza ulaşabiliyor. Akıllı telefon üzerinden, oyun kontrolcüsüne benzer bir arayüz ile oldukça kolay kontrol edilebildiği belirtilen bu cihaz, ayrıca üzerindeki kamera sayesinde fotoğraf ve video da çekebiliyor.

18 Ekim itibarıyla son bulacak projeye destek olursanız, şirket PowerUp Dart’ı size yılbaşına kadar gönderme sözü veriyor. Ayrıca bu modelin 49 dolar fiyat etiketiyle satılacağını da belirtelim.

Alibaba, Ar-Ge’ye 15 milyar dolar yatırım yapacak

Alibaba Group, önümüzdeki üç yıl boyunca global bir araştırma programının başlatılması için Ar-Ge’ye 15 milyar dolarlık yatırım yapacağını açıkladı. Alibaba DAMO Academy adlı program, küresel olarak teknolojik iş birliğini artırmak, en ileri teknolojileri geliştirmek ve dünya teknoloji açığını daraltmak amacıyla hazırlandı.

Keşif, Macera, Momentum ve Görünüm Akademisi’nin kısaltılmışı olan DAMO Akademisi, Alibaba CTO’su Jeff Zhang tarafından yönetilecek. Programın ilk aşamasında, Alibaba Çin’de Beijing ve Hangzhou’da yedi araştırma laboratuvarı açacak. Laboratuvarlar veri bilgisi, nesnelerin interneti (IoT), fintech, kuantum hesaplama ve insan-makine etkileşimi gibi araştırma alanlarına odaklanacak.

Alibaba, programa üye olmak için dünya çapında 100 araştırmacı toplamayı, kurulu teknoloji şirketleri ve eğitim kurumlarıyla iş birliği yapmayı istiyor.

İsrail ajanları Kaspersky’a sızmış!

0

Antivirüs geliştiricisi Kaspersky ve ABD arasında yaşanan çatışmaya İsrail de dahil olmuş olabilir. Washington Post’ta yayınlanan bir makale, İsrail gizli servisinin 2015 yılında Kaspersky sunucularına sızdıklarını ve buldukları karşısında şaşkınlıklarını gizleyemediklerini ortaya koyuyor.

İddialara göre, İsrail gizli servisi Kaspersky’ın NSA’e (ABD Ulusal Güvenlik Ajansı) ait çok gizli bir hacker aracını ele geçirmiş olduğunu tespit ederek bunu NSA’e bildirdi. Bu aşamadan sonra ise NSA Kaspersky’ın Rus istihbaratı ile ortak çalıştığı şüphesini gündemine aldı.

Ancak NSA uzun süre bu bilgiyi saklamak zorunda kaldı çünkü kurum içinde Ruslara bilgi kaçıranın kim olduğunu bulmak için hiçbir şeyin farkında değilmiş rolü yapmak durumundaydı.

NSA şimdi bu haber konusunda yorum yapmıyor ancak şimdiden ABD’nin en önemli iki medya kuruluşu New York Times ve Washington Post iddiayı sayfalarına taşımış durumda.

Kaspersky sözcüsü Sarah Kitsos ise, bu iddiaların doğru olmadığını, Kaspersky’ın özel bir kurum olduğunu ve hiçbir devlet kurumunun kontrolü altında olmadığını vurgularken, ABD ve Rusya arasındaki jeopolitik çatışmanın arasında kaldıklarını ve ABD tarafından günah keçisi ilan edildiklerini belirtiyor.

Şirketin kurucusu Eugene Kaspersky ise kendi blogunda yaptığı açıklamada, bir antivirüs yazılımı olarak, kullanıcılarının bilgisayarlarına enfekte olan sayısız zararlı yazılımı tespit edip bunların bir kopyalarını aldıklarını ve üzerinde çalıştıklarını, tartışmaya konu olan NSA hacking yazılımını da bu şekilde, NSA tarafından saldırıya uğramış bir kullanıcının bilgisayarlarında yakaladıklarının altını çiziyor.

Rusya kripto paraları yasaklıyor

0

Bir ay önce, kripto paralar konusunda çok umutlu konuşan ve Ethereum’u öven Rusya Başkanı Putin fikrini değiştirmiş olabilir. Rusya’dan son gelen haberler, Merkez Bankası’nın kripto para değişimine izin veren web sitelerini yasaklatmak üzere harekete geçtiğini işaret ediyor.

Putin’in bugün Sochi’deki bir konferansta yaptığı “kripto paraların çok riskli olduğunu ve Rusya’da suçluluların para aklama aracı olarak kullanıldığını” açıklamalarının ardından Merkez Bankası’nın da kripto paraya karşı olduğunu açıklaması, Rusya’nın kripto parayı yasaklamaya hazırlandığını ortaya koyuyor.

Merkez Bankası’nın yöneticisi Sergei Shvetsov ise açıklamalarında ise kripto paraların güvenilmez bir yatırım aracı olduğunu ve Rus yatırımcıları korumak adına bu mecraları engellemek zorunda olduklarının altını çizerek, kripto paraya sert önlemler alacaklarını hatırlatmış oldu.

Öte yandan Rus Maliye Bakanı Anton Siluanov bir ay önceki açıklamalarında kripto paraların artık bir realite olduğunu ve bu paraların ticarette kullanılmasını mümkün kılacak önlemlerin alınması gerektiğini vurgulamıştı.

Dell, IoT için yatırım planını oluşturdu

Dell Technologies, ürün ve hizmetleri şirket geneline entegre etmek için yeni IoT (nesnelerin interneti) planlaması başlattı. Dell, uygulamaları hızlandırmak için yeni araçlar ve araştırmaya yönelik AR-GE planlaması kapsamında 1 milyar dolarLIK yatırım yapmayı planlıyor.

Dell Technologies bünyesindeki yeni IoT bölümü O’Farrell tarafından yönetilecek. Dell’in IoT stratejisindeki ilk görevi ürünlerini geliştirmek, hizmetleri şirket genelinde sunmak VE yeni teknolojiler geliştirmek olacak. 3 yıllık planlama ve 1 milyon dolarlık yatırım sürecinin ardından Dell, IoT alanında önde gelen şirketlerden biri olmayı hedefliyor.

Dell CEO’su Michael Dell, yapay zekanın ve IoT’nin çekirdekten buluta birbirine bağımlı bir ekosistem oluşturacaklarını söyledi. Dell, 2015 yılında EMC’yi 67 milyar dolara satın almıştı.

Amazon postacıları kapıyı iki kere çalmayacak

Amazon, çalınan müşteri siparişleri için yeni bir çözüm üzerinde çalışıyor. Akıllı kilit üreticisi Phrame ile ortak bir proje yürüten Amazon, dileyen müşterilerine akıllı kilit sunacak. Böylece Amazon Prime müşterileri evde olmasalar da kargolarını eve getiren görevliler, kargo siparişinde belirtilen tek seferlik akıllı şifre ile eve girip kargoyu evin içine bırakabilecek.

Amazon’un bu planı, evin dışına/posta kutularına bırakılan kargoların çalınması raporlarının sıklaşması üzerine devreye aldığının altı çiziliyor. Ancak ev sahiplerinin kargo görevlilerine ne kadar güvenebileceği sorusu da ayrı bir tartışma konusu olacak. 

Şirketin bu sorunu yenmek için, akıllı kilitle beraber kapı önünü görecek özel bir kamera sistemi geliştirmesi bekleniyor. Böylece kargo şoförü içeri girdiği anda kamera da kayıt yapmaya başlayacak ve şoförün sadece kargoyu kapının yanına bırakıp dışarı çıktığı kayıt altına alınmış olacak. 

Amazon bu yeni teslim yöntemini hayata geçirmeyi başarabilirse benzer sistemlerinin online alışveriş ve kargo/lojistik şirketleri için yeni bir dönemi açması bekleniyor.

iyzico’dan iki önemli ürün

Online alışveriş deneyiminde yeni bir dönem başlıyor. Ödeme hizmetleri şirketi iyzico, dijital ticaretin önündeki engelleri kaldıran iki yeni ürün sundu.

iyzico, ilk 4 senesinde tam 13 bin KOBİ’nin e-ticarete başlamasını mümkün kılmıştı. iyzico, bugün 13 binin üzerinde aktif üye işyeri ve pazar yeri modeli altında 200 binden fazla satıcı hesabına ulaştı.

Kredi kartı kullanımında Avrupa’da birinciyiz

iyzico CEO’su Barbaros Özbugutu, iyzico’nun kurulduğu günden beri dijital ticaretin önündeki engelleri kaldırmak için çalıştığının altını çizerek, Türkiye’nin dijital karnesiyle ilgili çarpıcı veriler paylaştı.

“Türkiye’de her gün daha fazla insan internete bağlanıyor. Akıllı telefon kullanımı artıyor. Artık 2 kişiden 1’i akıllı telefon kullanıyor. Kredi kartı kullanımı konusunda dünyadaki ilk 5 ülkeden biriyiz. Hatta Avrupa’da birinciyiz. Bu açıdan baktığımızda, dijital ticaret için büyük bir potansiyele sahibiz. Sektörün paydaşları olarak, hepimiz Türkiye’deki dijital ticaretin çok daha gelişmiş bir noktada olması gerektiğini düşünüyoruz”

“Artık internette olan her şirket, 24 saat içinde Sanal POS sahibi olarak dijital ticaretin bir parçası olabiliyor. KOBİ’ler, makro ekonomik büyümenin en önemli faktörlerinden biri. Fakat Türkiye’de KOBİ’lerin sadece yüzde 1,7’si dijital ticaret yapıyor. Dijital ticaret ekosisteminin daha da gelişmesi ve büyümesi için  KOBİ’lerin dijitalleşmesi önemli bir adım”

iyziLink ile dileyen herkes kolayca ticaret yapabilecek

iyzico’nun yeni ürünü iyziLink, her yerden kolayca online ödeme alma imkanı tanıyor. Özellikle sosyal medya üzerinden satış yapanlar, iyziLink sayesinde bir web sitesi veya teknik geliştirmeye ihtiyaç duymaksızın kısa linkler üzerinden ödeme alabiliyorlar.

iyzico tarafından önce şirket sahiplerine açılan iyziLink, artık bireysel kullanıcıların kullanımına da açıldı. iyziLink sayesinde, sosyal medya platformları ve mesajlaşma servisleri üzerinden dileyen herkes ticaret yapabilecek.

Online alışverişte yeni güven unsuru: iyziUp

iyzico, dijital ticaretin önündeki en büyük bariyerlerden biri olan güvenlik problemine karşı korumalı alışverişi mümkün kılan iyziUp ürününü tasarladı. iyziUp ile internet üzerinden yapılan alışveriş, yüz yüze alışveriş kadar tutarlı bir hale geliyor.

Alıcılar, korumalı alışveriş hesaplarındaki kayıtlı ödeme ve teslimat bilgileri ile saniyeler içerisinde online alışverişi tamamlayabiliyorlar. Alışveriş sürecinde ise önce alıcı adına bir koruma hesabı açılıyor ve internet sitesine yapılan ödemeler, alıcı üründen memnun kaldığında aktarılıyor.

Twitter bookmark özelliği hazırlıyor

0

Mikro blog servisi Twitter, ilk günden beri kullanıcılarının talep ettiği bookmark özelliğini nihayet yayına açmaya hazırlanıyor. 

Kullanıcıların daha sonradan kolayca erişmek istedikleri tweet’leri işaretlemelerini kolaylaştıracak olan bookmark özelliği bu tweet’lerin #SaveforLater hashtag’i ile saklanmasını mümkün kılacak. Mevcut sistemde kullanıcılar tweet’leri saklamak için favorilerine almak durumunda kalıyor ancak bu işlem takipçileri tarafından da görülebiliyor. #SaveforLater özelliği ise, tweet’leri dışarıdan görünmeyecek şekilde, daha sonra incelemek için saklamaya mümkün verecek.

Twitter’ın testinden bir video görüntüsü paylaşan test kullanıcısının tweet’i ise yeni özelliğin nasıl kullanıldığını gösteriyor. Buna göre, kullanıcı daha sonra incelemek istediği tweet için menüden “add to bookmark” seçeneğini tıklıyor ve seçtiği tweet kullanıcının “bookmark” tabında saklanıyor.

 

Otonom gemi artık gerçek oluyor!

0

Otonom gemi fikri gerçeğe dönüşüyor. Rolls-Royce ile Google arasında imzalanan anlaşmayla, mevcut gemilerin güvenliğini arttırılacak. Bu sayede otonom gemilerin hayata geçmesini sağlayacak akıllı farkındalık sistemlerinin geliştirilmesi hedefleniyor.

Denizcilik sektöründe bir ilk olan bu anlaşma, İsveç‘te Google Cloud Zirvesi’nde 3 Ekim 2017 tarihinde imzalandı. Anlaşma doğrultusunda Rolls-Royce, Google Cloud Makine Öğrenimi Motorunu kullanarak şirketin yapay zeka tabanlı nesne sınıflandırma sistemini daha da eğitmeyi, böylece gemilerin seyir sırasında karşılaşacakları nesneleri tespit, tanımlama ve takip becerisini artırmayı hedefliyor.

Otonom gemi için Google kolları sıvadı

Rolls-Royce Akıllı Gemilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Karno Tenovuo şöyle konuştu:

“Akıllı farkındalık sistemleri gelecekte otonom gemilerin hayata geçmesini mümkün kılmanın yanı sıra, gemilerin ve mürettebatlarının daha verimli ve güvenli çalışmasını sağlayabilecek bir gelişme. Google Cloud ile işbirliği yaparak bu sistemlerin daha hızlı ve iyi çalışmasını sağlayabilir ve hayat kurtarabiliriz.”

Google Cloud İskandinavya Satış Müdürü Eva Fors ise “Makine öğreniminin sunduğu imkanları araştıran Rolls-Royce, en son teknolojik gelişmeleri denizcilik sektörüne ilişkin engin bilgileriyle birleştirerek sektöre ciddi yenilikler getirebilecek bir konumda bulunuyor.” dedi.

Google Cloud Makine Öğrenimi Motoru, Google’ın resim ve ses arama gibi birçok ürününün de altında yatan ağ tabanlı akıllı makine yazılımını kullanıyor. Makine Öğrenimi, belirli problemleri çözmek için insan öğrenimini taklit eden bir dizi algoritma, araç ve teknikten oluşuyor.

Bu yöntemler mevcut veri kümelerini analiz ederek örüntüleri ya da tekrarlayan olguları tespit ediyor ve buradan edindiği bilgilerle, daha önce görmediği verilere ilişkin öngörüler yürütüyor.

Google Cloud yazılımı yeni alanlarda boy gösteriyor

Veri kümesi ne kadar büyük olursa, modelin tespit edebileceği örüntüler o kadar karmaşık, öngörüleri de o kadar isabetli oluyor. Bugün iyi eğitilmiş makine öğrenimi modelleri, öngörü analizlerini insanlardan daha hızlı ve doğru yapabiliyor.

Rolls-Royce, Google Cloud yazılımını kullanarak kendisi tarafından denizcilik için oluşturulmuş çok büyük ve çeşitli veri kümelerini yorumlayabilecek özel makine öğrenimi modelleri geliştirecek.

Rolls-Royce’un denizcilik sektöründeki uzmanlığı, modellerin eğitiminde kullanılacak verilerin hazırlanmasında da rol oynayarak, istatistiksel açıdan anlamlı olacak miktarda ve gerçek uygulamalarla yakından ilgili olması sağlanacak. Makine öğrenimi süreci kapsamında, modellerin öngörüleri denizde pratik uygulama alanı bularak modellerin daha da gelişmesini sağlayacak.

Yazılıma bulut üzerinden erişilebiliyor olması, modellerin dünyanın herhangi bir yerinde geliştirilebilmesi ve binlerce kullanıcının dünya çapında erişim sahibi olması anlamına geliyor. Dolayısıyla modelleri terabaytlarla ölçülecek kadar büyük hacimli veriler üzerinde eğitmek mümkün. Otonom gemiler yaygınlaştıkça bu durum daha da önem kazanacak.

Rolls-Royce ve Google, uzun vadede gözetimsiz ve çoğul modlu öğrenim üzerine ortak araştırma yapmayı planlıyor. Şirketler ayrıca konuşma tanıma ve sentezi uygulamalarının, denizcilik sektöründe insan-makine arayüzü için elverişli çözümler olup olmadığını test edecekler.

İki şirket, Google’ın TensorFlow gibi açık kaynaklı akıllı makine yazılımı kitaplıklarının kullanımıyla, gemilerde yerel ağ bazlı hesaplamaların performansını iyileştirmeyi de hedefliyor.

Akıllı farkındalık sistemleri, gemi mürettebatlarına çevrelerinde olup biteni daha iyi kavrama imkanı tanıyarak gemilerin daha güvenli, kolay ve verimli işletilebilmesini sağlayacak. Bunun için bir dizi sensörden alınan veriler, gemilerde halihazırda bulunan Otomatik Tespit Sistemi ve radar gibi sistemlerin sağladığı bilgilerle birleştirilecek. Global veritabanı gibi diğer kaynaklardan alınan veriler de bunda rol oynayacak.

Cortana, Skype’a geldi!

0

Microsoftun sesli asistanı Cortana, bildiğiniz gibi Windows Phone platformunun ardından Windows 10 ile masaüstü bilgisayarlara da sunulmuştu. Şimdi ise şirket, sesli asistanını Skype‘a ekledi.

Bundan böyle Skype üzerinden Cortana ile birebir chat yapmak ve yakındaki restoranları öğrenmek, bir filmin IMDB incelemesini paylaşmak veya o gün içerisindeki görüşmelerinizi ayarlamak gibi işlevler yapmak için kullanılabiliyor.

    
    

Cortana, Skype üzerinden nasıl kullanılır?

Sesli asistan, tüm Skype kullanıcılarının kişi listesinde yer alıyor. Sesli asistanla birebir sohbet gerçekleştirebiliyor veya bir arkadaşınızla Skype görüşmesi yaparken de onun nimetlerinden faydalanabiliyorsunuz.

Bunların yanı sıra yapay zeka sayesinde, biriyle konuşurken önerilen cevapları da kullanabiliyoruz. Örneğin birisi size “Nasılsın? yazdığında “İyiyim, sen nasılsın?” gibi otomatik cevaplar ekranda beliriyor. 

Skype üzerindeki Cortana’nın henüz sesli veya görüntülü görüşmelerde kullanılamadığını belirtelim. Windows 10 ile beraber 500 milyon cihazın içerisine yer alan sesli asistan, Skype ile birlikte daha fazla kişiye ulaşmayı hedefliyor. 

Bankalar müşterileri için değişime ayak uydurmak zorunda!

Küresel teknoloji danışmanı ThoughtWorks, dijitalleşmeye ayak uyduran bankaları ve yeni müşteri modelini mercek altına aldı. ThoughtWorks Finansal Hizmetler Bölümü Başkanı İsa Göksu, bankaların iş modellerini yeniden tanımlayarak, sundukları dijital işlevleri yeniden tasarlamak zorunda olduklarını söyledi.

ThoughtWorks Türkiye Proje ve Operasyon Direktörü Güvenç Güngör ise 29 bankanın lisans almak için yarıştığı Birleşik Krallık’a kıyasla, Türkiye’de son yıllarda tek bir yeni banka kurulmadığını hatırlatarak, “Geleneksel olarak adlandırılan çok sayıda Türk bankası o kadar yenilikçi ve müşteri dostu ki diğer ülkelerdeki yeni dijital bankalardan çok daha iyi bir performans sergiliyorlar” dedi.

Artık tüketiciler ve tüketim kültürü tamamen değişti

Tüketicinin değişen dünya ile birlikte yeni iletişim araçlarına sahip olduğunu belirten ThoughtWorks Finansal Hizmetler Bölümü Başkanı İsa Göksu, eskiden tüketicilerin istenmeyen mesaj sağanağına tutulduğunu ve kitlesel pazarlama kampanyaları ile iletişimin yürütüldüğünü ifade etti.

“Günümüzde, üreten tüketiciler (prosumer) var.  Bu tüketiciler sizden teklif almadan önce ev ödevlerini yapıyorlar. Bir konut kredisi başvurusu yapıyorlarsa piyasadaki oranların ne olduğunu biliyorlar.  

Ayrıca, bugün niyet ekonomisi (intention economy) kavramıyla birlikte yeni bir tüketici türüyle karşı karşıya olduğumuza inanıyoruz, onlara conversumers (sosyal/birbiriyle konuşan tüketiciler) diyoruz. Kendileri gibi olanlarla sohbet etmek istiyorlar. Kendilerine benzeyenlere, sizin markanızdan daha çok güveniyorlar”

Bankaların çoğunun varlığını sürdürebilmesinin tek yolunun, güncel kalmak için değişime uyum sağlamak olduğuna dikkat çeken Göksu, bankaların iş modellerini yeniden tanımlayarak, sundukları analog işlevleri dijital olarak yeniden tasarlamak zorunda olduklarını dile getirdi.

“Bu sayede bankalar hızlı bir şekilde inovasyon yapabilecek. Şu anda 5 farklı sismik kayma yaşanıyor. İnsanlar sadece daha fazla bilgisayar veya cep telefonu kullanmakla kalmıyor; mimiklerini, seslerini ve sohbet botlarını da kullanıyorlar. Kendi sağlıkları hakkında daha fazla görüş edinmek için değişkenlerden faydalanıyorlar”

ThoughtWorks Türkiye Proje ve Operasyon Direktörü Güvenç Güngör de teknolojiyle dönüşen yeni düzene Türk bankalarının ayak uydurmasının çok daha kolay olacağını söyledi. Türk bankalarının diğer ülkelerdeki yeni dijital bankalardan çok daha iyi bir performans sergilediğine işaret ederek, şunları söyledi:

“Sektör ortalaması yüzde 2-3 iken, Türkiye’deki bankaların birçoğu yıllık gelirlerinin yaklaşık yüzde 3 ila 5’ini teknolojiye yatırım yapmakta kullanıyor. Türk bankaları ve sektördeki teknoloji tedarikçileri, sürekli mevcut çözümleri geliştirmenin ve yeni teknolojileri test etmenin yeni yollarını deniyorlar.

Bunun en büyük nedenleri arasında; yeni teknolojilere yönelik iştah, genç nüfus ve güçlü bankacılık altyapısı ve değişim vizyonu yer alıyor. FinTech çözümleri geniş kitlelere ulaşabilir hale geldi. “

Google, mobil sayfaları hızlandıracak

Google, potansiyel olarak mobil web sayfalarını hızlandırmak için Relay Media’ı satın aldıc. AMP HTML formatına web sayfaları çeviricisinin yaratıcısı olan Relay Media, bu ay Google tarafından satın alındığını açıkladı.

Mobil sayfaları hedef alan bu satın almaya dair herhangi bir mali açıklama yapılmadı.

Hızlandırılmış Mobil Sayfalar (AMP) Projesi reklamları, analizleri, ödeme duvarlarını ve diğer tüm mobil sayfaları hızlı bir şekilde yüklemek için yeni AMP HTML standardını kullanan açık kaynaklı bir girişimdir. Eğer AMP piyasada tutunabilirse Google mobil aramalardan gelir elde edebilir ve bu teknoloji devinin projeye yatırım miktarı artabilir.

Çoğu internet sitesinde reklamlar veya açılır pencereler gibi fazladan içerikler, bir sayfanın yüklenmesini yavaşlatabiliyor ve tüm yapısını bozabiliyor. AMP projesi, hızlı render için AMP JS kütüphanesi ve AMP Önbellek ile internet sayfalarının yüklenmesindeki hız probleminin önüne geçmeyi hedefliyor.