“Alışveriş tarafında mobilden gelen aramaların oranı yüzde 50’ye ulaşırken bunların yüzde 39’u da eyleme dönüşüyor”

“Alışveriş tarafında mobilden gelen aramaların oranı yüzde 50’ye ulaşırken bunların yüzde 39’u da eyleme dönüşüyor”
“Sosyal medya yönetimi ve büyük veri, KOBİ’ler için çok ağır maliyetler getirmiyor.”
“Türkiye ise HP için ayrı bir dünya adeta.”
Microsoft, SharePoint Online ve Office 365 ProPlus hizmetlerini barındıran kurumsal Office 365 abonelik paketlerinde abone başına ücretsiz dosya depolama alanın kapasitesini 25 gigabyte’den 1 terabyte seviyesine çıkarıldığını duyurdu.
Kapasite artışından tüm Office 365 E planları (E1, E3, E4), Office 365 Midsize Business (Orta Ölçekli İşletme), tüm SharePoint Online planları (SharePoint Online Plan 1 ve Plan 2), Office 365 Small Business (Küçük İşletme) ve Office 365 Small Business Premium (Küçük İşletme Ekstra) paketi sahipleri faydalanabilecek.
Microsoft, ilgili paketlerde abone başına depolama kapasitesini yükseltmenin yanı sıra OneDrive for Business with Office Online adında, tek başına satın alınabilen yeni bir paketi de tüketicilerin beğenisine sundu.
Türkiye’de bugüne kadar 5 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan Office 365, Migros’tan Ataşehir Belediyesi’ne, Koska’dan Honda Türkiye’ye kadar pek çok kurum tarafından kullanılıyor.
OneDrive for Business’ın dahil olduğu Office 365’i hemen denemek için http://www.office.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Kurumların tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurguladığı çevik operasyonları desteklemek, tüketicilere tercih ettikleri şekilde yaklaşmak ve büyümeyi desteklemek üzere kurgulanan Microsoft Dynamics AX 2012 R3, yeni ve dikkat çekici özellikler barındırıyor. Bunlar arasında yer alan depo ve lojistik yönetimi, sevkiyat zincirinde gerçek zamanlı ve uçtan uca öngörüler sunabiliyor. Yaşam döngüsü servisleri (Lifecycle Services), süreçleri standart hale getirerek ve basitleştirerek Microsoft Dynamics AX uygulamalarının öngörülebilirliğini güçlendiriyor. Böylece hizmet ve destek anlamında sunulan inovatif ve bütünleşik deneyim daha da zenginleştiriliyor.
ERP Artık Mobil Cihazlara Daha Yakın
Microsoft Türkiye Kurumsal İş Çözümleri Direktörü Ozan Öncel, Microsoft Dynamics AX 2012 R3’ün getirdiği yeniliklere dair şunları söyledi:
“Teknoloji birbirimize ve müşterilerimize olan yaklaşımlarımızı, iletişim biçimlerimizi ve etkileşimimizi değiştiriyor. Yeni Microsoft Dynamics AX 2012 R3 sürümüyle kurumlara yeni mobil senaryoları hayata geçirme, bulutun sunduğu olanakları stratejik avantaja dönüştürme, müşterilerle daha iyi etkileşim kurma ve mobil çalışanlar için çok daha verimli bir ortam kurgulama fırsatı sunuyoruz.”
Microsoft Dynamics AX 2012 R3 sürümü yeni uçtan uca uygulama ve servisleri hayata geçirmek için sunduğu framework desteği sayesinde, kurumların mobil cihazlarda farklı kullanım senaryolarına yönelik çağdaş ve güvenli uygulamalar geliştirmesini ve dağıtabilmesini sağlıyor. Güncelleme kapsamında uygulamaların zenginleşmesiyle birlikte bir uygulama mağazası da gündeme gelecek.
Gelişen Pazarların Değişen İhtiyaçlarına Uyum İçin Tasarlandı
Microsoft Dynamics AX 2012 R3, gelişen pazarların ve yeni müşteri gruplarının farklı ihtiyaçlarına çok daha hızlı cevap verebilmek üzere Microsoft Azure üzerinde altyapı olarak servis (IaaS) modeliyle kurulabiliyor. Bu aynı zamanda verinin erişilebilirliğini de artırıyor ve herhangi bir felaket anında bulutta güven içinde tutulan bilgilere her an, her yerden erişim olanağı sunuyor.
Farklı kurumlar ve ihtiyaçlar için önceden kurgulanmış Windows Azure ön tanımlı kurulum seçenekleri, Microsoft Dynamics AX 2012 R3’ün kurulum öncesi deneme, geliştirme, test ve üretime geçiş süreçlerini son derece kolay hale getiriyor.
Microsoft Azure desteğini arkasına alan bu sürüm, Microsoft Dynamics Yaşam Döngüsü Servisleri (Microsoft Dynamics Lifecycle Services) ile kurumların sürekli değişen piyasa koşullarına hızla uyum sağlamalarına yardımcı oluyor. Bu hizmeti öncelikli olarak kullanmaya başlayan kurumsal iş uygulamalarının tanımlanması, geliştirilmesi ve işletilmesi konusunda önemli avantajlar elde ediyorlar. Örneğin önemli bir olay için destek ihtiyacı olan kullanıcıların yüzde 65’ten fazlası, bu hizmetler sayesinde sorunu kendi başlarına tespit etme ve çözme yeteneğine kavuştular.
2 Yıl Dolmadan Kendini Amorti Ediyor
Dynamics AX’in kurumlara sunduğu değeri ortaya koymak adına, Microsoft ve Forrester Consulting toplam ekonomik etkiye yönelik (Total Economic Impact – TEI) bir araştırma hazırladı. Anket ve bire bir görüşme şeklinde gerçekleştirilen bu araştırmanın sonucunda Forrester, Microsoft Dynamics AX 2012 kullanan kurumlarda 3 yıl içinde yatırım geri dönüş oranının yüzde 92’ye ulaştığını ve uygulamanın 21 ayda kendini amorti ettiğini ortaya koydu.
Microsoft Dynamics AX 2012 R3, sunduğu yeni özelliklerle endüstri için ve ERP’nin geleceğine ışık tutan önemli bir sıçramayı temsil ediyor. Microsoft Dynamics AX 2012 R3 hakkında daha detaylı bilgi için http://www.microsoft.com/en-
Youtube 20 milyon ile üçüncü sırada. Peki, kapalı değil miydi bu Youtube?Şöyle bir örnek vereyim; IAB araştırmalarına göre Nisan ayında Google’a Türkiye’den 26 milyon, Facebook’a ise 24 milyon kullanıcı giriş yapmış. Youtube 20 milyon ile üçüncü sırada. Peki, kapalı değil miydi bu Youtube? Siyasete girmeyeceğim… Bir otelde bilgi işlem müdürü olsam, doğrudan hedefleme yapabildiğim kullanıcılara uygun fiyata reklam yapmak istemez miyim? Yüzbinlerce lira harcayıp çektirdiğim video filmini, Youtube gibi bir sitede yayınlayıp, muhteşem yüzyıl izleyen birisinin karşısına “hop ben geldim” diye çıkartmak istemez miyim? Tam da Hürrem ölürken… üstelik çok da ucuza… Markana sahip çık usta! Dijital pazarlama aktiviteleri sırasında, markanız elinizden bir kuş gibi uçup gidebilir. İki tane kötü yorum ile yerle bir olabilirsiniz. Bu riskler her ortamda var ancak dijital mecra çöküşünüzü biraz hızlandırıyor. Tabi bunun yanında güzel bir dijital pazarlama çalışması ile markanız hakkında olumlu düşünceler sergileyen müşterileriniz sizin ücretsiz reklamınızı yapan gönüllüler haline geliyor. Aradaki bu dengeyi çok iyi korumalısınız.
Markanıza dijital ortamda sahip çıkmalı ve müşterilerinizin gözünde pozitif algı yaratmalısınız.Facebook sayfamın 10.000 Takipçisi var, ne pazarlama yaptım be! Aslanım ben! Evet ama bu takipçiler kim? Demografik değerleri ne durumda? Unutulmaması gereken ve sürekli yapılan bir hata var. Sosyal medyada kaç tane takipçiniz olduğu değil, mevcut takipçilerinizin değeri önemlidir. Şöyle düşünüğn; tıraş makinası üreten bir şirkette bilgi işlem müdürü veya bu işle görevlendirilmiş bir çalışansınız. Facebook veya Twitter sayfanızda 10.000 takipçi var ama bakıyoruz ki yüzde 60’ı bayan. Şimdi siz tıraş makinasını bayanlara mı satıyorsunuz? Olmadı ki şimdi…
Osman sen bilgisayardan anlıyorsun, bu işleri sana kilitledim!Hedef kitlenizi çok iyi ayarlamalı, gerektiği zamanlarda bu hedeflemeler ile ilgili istatistiklere başvurmalısınız. Beta çalışmaları, analizler yaparak hedef kitleniz yaptığınız yayınlara ne tepki verecek bunları çok iyi süzmelisiniz. Tabi burada bir ajans ile çalışmadığınızı düşünüyorum, aksi durumda bu işlerin hepsini ajansınız sizin için yapacaktır. Fakat siz de para harcamak istemeyen bir yöneticinin kurbanı iseniz, yüzünüze karşı; “Osman sen bilgisayardan anlıyorsun, bu işleri sana kilitledim” denildiyse, yukarıda söylediklerim sizin için geçerli. Yöneticiler kızmayın, bir şey söyliyeceğim! Hani 90’lı yıllardan kalan bir alışkanlığınız var. Her sen veya her yeni ürününüz çıktığında acayip paralara tekrar tekrar bastırdığınız kataloglar var ya, hocam kimse okumuyor artık onları ya! Adı üstünde dijital pazarlama diyoruz, matbaalar da kızacak şimdi bana ama, artık sektörü dijitale çevirmekte fayda var. E-dergi yapın, e-gazete yapın, kataloglarınızı dijital ortamda sergileyin, hem tasarruf edecek hem de onca kağıdı çöpe atmadığınız için çevreye faydalı bir iş yapmış olacaksınız.
SMS ile gönderilen mesajlar bir dijital pazarlama değildir.Unutmadan söylemek gerekiyor; SMS ile gönderilen mesajlar bir dijital pazarlama değildir. Bu sektör artık insanların çok ciddi sıkıntı duyduğu ve markanıza fayda yerine zarar getirmeye başlayan bir sektör haline gelmiştir. Dijital yayınlarınızı mümkün olduğunca hedef kitlenizi sıkmayacak, baskı altında bırakmayacak şekilde dağıtmanız gerekiyor. Her gün iki, üç e-posta veya sosyal medyada dakika başı yapacağınız paylaşımlar sizin için bir dijital pazarlama olmayacaktır. Bunu kendi tecrübelerim ile birlikte bir çok reklamcı arkadaşımın tecrübelerine dayanarak ifade ediyorum.
Sade olun ve dijital pazarlamanız için sade bir takvim belirleyin.Sade olun ve dijital pazarlamanız için sade bir takvim belirleyin. Hedef kitlenizin yoğun olarak dijital mecraları kullandığı saatleri tespit edip, tek vuruşta geri dönüş almaya çalışın. Bunu yaparken sabırlı olun. Aynı anda yapacağını 5-6 adet yayın size müşteri kaybettirecektir unutmayın. Çünkü, müşterinin markanızdan vazgeçmesi, sizin onu kazanmanızdan çok daha kolaydır. Bir tıklar ve sizi siler…
“İnanıyorum ki zamanla tüm cihaz ve işletim sistemi üreticileri mobil cihazların içinde kurumsal veriler için özel alanlar oluşturacaklar”Microsoft bunu sağlamak için Active Directory servisini buluta taşıyor ve bu hizmet Azure Active Directory (ADD) olarak sunuluyor. Bu servis ile gerek kullanıcı yetkilerinin gerekse kurumsal verilerin yönetilmesi sağlanabiliyor. Anderson; “İnanıyorum ki zamanla tüm cihaz ve işletim sistemi üreticileri mobil cihazların içinde kurumsal veriler için özel alanlar oluşturacaklar” diyor ve ekliyor; “ve bu alanlar Azure Active Directory ile Intune gibi çözümler ile entegre olacaklar.” Ancak önemli bir soru var; Bu servislerin lisanslama modellerinde nasıl bir yol izlenecek? Endişe etmenize gerek yok zira Microsoft bu sefer karmaşık lisanslama modelleri yerine çok daha basit bir strateji izliyor. Office 365‘de gördüğümüz üzere lisanslama cihaz başına değil kullanıcı başına sağlanıyor. Anderson bu yaklaşımı şöyle açıklıyor; “Artık cihazların sayısını dert edinmenize gerek yok çünkü cihaz başına değil sadece kullanıcı başına lisans ödemeniz gerek haliyle maliyetleriniz hiç bir zaman cihaz sayısına bağlı olarak yükselmeyecek.”
“3D yazıcılar ile bir Ford kamyonun 400 bin civatasını üretmezsiniz ama bir Jet motorunun bazı parçalarını üretebilirsiniz.”Vicari’nin altığı çizdiği nokta konvansiyonel endüstrinin üstlendiği seri üretim görevlerini “şimdilik” 3D yazıcıların üstlenemeyecek olması. Ancak bu güne kadar sadece prototip amaçlı maket ve model parçalar üretmek için kullanılan 3D yazıcılar artık ticari değeri olan endüstriyel alanlara da girmeye başlıyor. Jet motoru parçaları, protezler ve benzeri ürünler için 3D yazıcı teknolojileri yeterli oluyor. Vicari’ye göre 12 milyar dolarlık 3D pazarında yazıcıların satışı sadece 3,2 milyar dolarlık bir hacim oluştururken, 2 milyar dolarlık hacim ise yazıcıların sarf malzemeleri ile elde edilecek. Pazarın 7 milyar dolarlık aslan payını ise 3D yazıcıların ürettiği ticari ürünler oluşturacak. General Electric, Airbus, Rools Royce gibi markalar şimdiden bu alanda ciddi araştırma ve geliştirme yatırımı yapmaya devam ediyor. “Şu anda bir uçakta 40 milyon kadar bileşen bulunuyor, 3D yazıcıların kullanımı ile birlikte buradaki adetler çarpıcı şekilde azaltılıp maliyetler düşürülebilir” diyor Airbus Üretim Mühendeslik Bölümü Sistem Entegrasyon Başkanı Curtis Carson.
Gelecek üç yıl içinde Selective Laser Sintering (SLS) gibi pek çok devrimsel 3D yazıcı patentinin kullanım süresi daha sonlanacak.Son yıllarda 3D yazıcıların ucuz cihazlar ile birlikte neredeyse evlere girecek hale gelmesinin bir başka önemli nedeni daha var ve bu girişimciler için büyük önem taşıyor. 2006 yılında 3D yazıcılar ile alakalı pek çok patentin kullanım süresi sonlanmıştı. Ancak gelecek üç yıl içinde Selective Laser Sintering (SLS) gibi pek çok devrimsel 3D yazıcı patentinin kullanım süresi daha sonlanacak. Bu durum pazardaki fiyatlarda ciddi bir düşüş dalgası ile birlikte bu teknolojilerin serbest bir şekilde bağımsız üreticiler tarafından kullanılmasını mümkün hale getirecek.