Şu anda küresel ölçekte faaliyet gösteren üç büyük şirket var, bunlar; Amazon, Google ve Microsoft.
Bu üç büyük işletmenin pazar payını arttırmak için en çok önem verdiği savaş alanı ise servis ücretleri oluyor. Amazon 2006 yılından bu yana toplam 43 farklı fiyat düzenlemesi ile yüzde 34‘lük bir indirim yapmş durumda. Google ise geçen seneden bu yana bulut servis fiyatlarını yüzde 23 oranında düşürdü. Microsoft’a baktığımızda ise son dört çeyrek dönem boyunca yüzde 32 indirim yaptığını görüyoruz.
Amerika Birleşik Devletlerinde 2nd Watch tarafından yapılan bir araştırma çerçevesinde 100’den fazla orta ve büyük ölçekli işletmenin BT Yöneticilerine Bulut servisleri hakkındaki görüşleri sorularak elde edilen sonuçlar ise ilginç veriler içeriyor.
Ankete katılanların yüzde 70‘i Amazon’un, yüzde 8‘i Google’ın ve yüzde 4‘ü ise Microsoft’un en iyi fiyata sahip olduğunu belirtmiş. Bununla birlikte BT yöneticilerinin ortak görüşü bulut servis hizmetleri alınırken önceliğin fiyat değil, servisin kalitesi ve performansı olduğunu belirtmiş.
Araştırmanın diğer bulguları ise şöyle;
- BT yöneticilerinin yüzde 60’ı geçen yıl boyunca bulut servislerine en az 10 bin dolarlık harcama yaptı. Dörtte birinin harcaması ise 100 bin doları üzerinde gerçekleşti.
- Katılımcıların yüzde 25’i bu sene bulut servislerine geçen seneye göre en az yüzde 25 daha fazla yatırım yapacak.
- İşletmelerin yüzde 37’si bu sene daha fazla uygulamasını bulut ortamına taşıma kararı alırken yüzde 35’lik bir diğer kısım ise kararlarını kesinleştirmek için deneme uygulamalarına devam ediyor.
- Katılımcıların yüzde 41’i fiyatları yakından takip ederken yüzde 42’si fiyatların hiç bir zaman performans ve süreklilikden daha önemli olmadığını vurguluyor.
- İşletmelerin yüzde 35’inin verilerine göre bulut servislerine en çok Kasım ve Aralık aylarında yatırım yapılırken bir diğer yüzde 23’lük kısmına göre ikinci en çok yatırım yapılan dönem Ocak ve Mart ayları arasında oluyor.




Lux Research tarafından yapılan bir araştırmaya göre gelecek 10 yıl içinde 3D yazıcı pazarının büyüklüğü Amerika Birleşik Devletlerinde 12 milyar dolarlık hacime ulaşacak. Oldukça mütevazi bir yaklaşım olduğunu söyleyebiliriz ancak bunun arkasında yatan bir neden var. Lux Research analistlerinden Anthony Vicari; “3D yazıcılar ile bir Ford kamyonun 400 bin civatasını üretmezsiniz ama bir Jet motorunun bazı parçalarını üretebilirsiniz” diyor.
Eski kuşak BT yöneticilerinin bile yakından bildiği bir gerçek şu ki artık BYOD (bring your own devices – kendi cihazını kendin getir), Cloud (bulut) gibi kavramlar her geçen gün BT bölümlerinin yapısını daha fazla kurum dışında gelişen etkenler ile yönetilmesini mecburi hale getiriyor. Konvansiyonel BT bölümleri bu gelişmeleri yönetmek için politikalarındaki “Hayır” ve “Yasak” yaklaşımlarını arttırırken genç kuşak çalışanlar bu uygulamlara karşı tavır alarak memnuniyetsizliklerini ifade ediyorlar. BT yöneticilerinin çalışan memnuniyetsizliği ve işletmenin BT güvenliği arasında ince bir çizgide hareket etmek zorunda kalması üzerlerindeki mesuliyet ve gerilimi arttırıyor.
[mks_dropcap size=”20″ bg_color=”#000000″ txt_color=”#dd3333″]Şirketler için;[/mks_dropcap] Yasakçı ve engelleyici kurum güvenlik politikaları artık işe yaramıyor. Güvenliğin tanımının yeniden yapılması ve bunun için doğru risk analizinin gerçekleştirilmesi gerekiyor. Klasik patron mantığı maalesef değişmek zorunda, aksi takdirde verimli genç çalışanları bünyenizde bulundurmayı unutabilirsiniz.
























































Oculus Rift teknolojisi basit bir anlatım ile sanal gerçeklik başlığından oluşuyor. Baş hareketlerini algılayabilen alıcılar ile yön tayini yapabilen kask sistemi yeni versiyonda gelen HD ekranlar ile kullanıcısına insan gözünün görebileceğinden daha geniş bir alanı kapsayacak şekilde sanal bir görüntü oluşturuyor.
Bu durum uygulama geliştiriciler için büyük kolaylık sağlasa da ABD Syracuse Üniversitesi Profesörlerinden Kevin Du; “bir felakate hızla yaklaşıyoruz” diyerek bu gelişmeyi ele alıyor ve yaşanabilecek bir senaryoyu şöyle özetliyor; “Bir hava alanındaki ücretsiz Wi-Fi bağlantısını kullandığınız anda saldırganlar zararlı kodları telefonunuza yükleyebilir. Bu kodlar kendini kopyalayarak rehberinizdeki tüm arkadaşlarınıza kendisini yollayabilir.”
Orjinal CD veya DVD’lerin kopyalanma hakları ile alakalı tartışmaları hatırlayanlar kimler? Artık nadiren CD veya DVD kullanır hale geldik hatta donanım üreticileri artık daha ince taşınabilir bilgisayarlar üretmek için cihazlarında optik sürücülere yer bile vermiyorlar. Ancak tartışmaları hatırlayacak olursak tüketicilerin sahip olduğu orjinal bir optik medyayı kopyalama hakkının nerede başlayıp bittiği ile alakalı bir tartışma söz konusuydu.









