Uygulama geliştiriciler için günümüzün en iyi platformu App Store diyebiliriz. Ancak App Store komisyonları için tepkiler yağıyor.
Yayıncılar App Store komisyonları için tepkili
Uygulama geliştiriciler zorlu geliştirme süreçlerinin ardından uygulamalarını markete koyarken de bir takım zorlukları aşmak zorunda kalıyor. Üstelik bu zorluklar, uygulama satışında da devam ediyor.
Geliştiricilerin hedefindeki isim olan Apple’ın bir süredir geliştiricilerle arasının açık olduğunu söyleyebiliriz. Bunun ana nedeni ise App Store tarafından alınan yüksek komisyonlar gösteriliyor.
Google, Apple ve Epic Games arasında yaşanan gerginlik, uygulama geliştiricileri tarafına da sıçradı. Wall Street Journal’dan New York Times’a kadar birçok dev yayıncı da bu tartışmalara dahil oldu. Apple’ın tüm geliştiricilerden aldığı komisyon yüzdesinin aynı olması, bu eleştirilerin ana odak noktası haline gelmiş durumda. 2 TL’lik alışverişte de 300 TL’lik alışverişte de geliştiricilerden yüzde 30 tutarında komisyon alınıyor. Alınan bu komisyon uygulama geliştiricileri bir hayli zor durumda bırakıyor.
Yaptığı kurumsal bir anlaşmayla ise Apple, Amazon’a bir hayli yardımcı olmuştu. Prime Video abonelikleri için alınan komisyonu yüzde 30’dan yüzde 15’e indirmişti.
Digital Content Next CEO’su Jason Kint, Tim Cook’a gönderdiği bir mektupta, teknoloji şirketlerinin sergilediği tekelci tutumun birçok endüstriyi kötü bir şekilde etkilediğini söyledi. Ancak Apple’ın aldığı bu komisyonda düşüş yapıp yapmayacağını hep birlikte göreceğiz.
Adobe Lightroom güncellemesi, bazı kullanıcıların fotoğraflarının silinmesine neden oldu. Uygulama güncellemesinde bu hata, büyük tepki topladı.
Adobe Lightroom güncellemesi hatalı oldu
Günümüzde artık neredeyse tüm verilerimizi bulutta depoluyoruz. Ancak cihazlarımızdan ve bulut depolama sağlayıcımızdan kaynaklı sorunlar, bu verilerimizin kaybolmasına neden olabiliyor.
Bunlardan sonuncusu ise Adobe Lightroom uygulamasında oldu. Uygulamanın iOS sürümü için yayınlanan son güncelleme büyük sorunlarla geldi. 5.4 olarak paylaşılan sürümda bazı kullanıcıların tüm fotoğrafları ve kayıtlı ön ayarları silindi. Eqnur isimli bir kullanıcı, güncellemedeki hatayı fark ettikten sonra direkt olarak geri bildirimde bulundu.
Duruma çok hızlı bir şekilde müdahale eden Adobe, uygulamanın 5.4.1 sürümünü yayınladı. Şu anda sorun giderilmiş olsa da önceki sürüm yükleyen kullanıcılar için mağduriyet devam ediyor. Güncelleme için yükseltme yapsalar da bu kullanıcılar fotoğraflarını ve ön ayarlarını geri getiremedi. Adobe temsilcisi Flohr tarafından yapılan açıklamada ise bu sorundan etkilenen kullanıcılardan özür dilendi. Ancak kullanıcıların fotoğraflarının geri gelip gelmeyeceği henüz bilinmiyor.
Formula 1 tarihinin en efsane takımlarından biri satıldı. Formula 1 takımı Williams Racing’in ABD merkezli bir şirkete satışı gerçekleşti.
Efsane Formula 1 takımı satıldı
Motor sporları kategorisinde Formula 1, büyük bir takipçi kitlesine sahip. bunun yanı sıra ekonomik olarak da çok büyük bir spor dalı olan Formula 1’de zaman zaman önemli satın almalara şahit oluyoruz.
İlk yarışına 1977 yılında giren efsanevi Formula 1 takımlarından William Racing’in satışı gerçekleşti. William Racing, ABD merkezli dev yatırım şirketi Dorilton Capital tarafından satın alındı. Basın bildirisi ile yapılan bu açıklama, William Racing’in 2025 yılına kadar Formula 1’de kalacağını duyuran Concorde Anlaşması’ndan sonra duyuruldu.
Dorilton Capital, bu satın alma için 152 milyon dolarlık bir ödeme yapacak. Bu zamana kadar Williams ailesi tarafından yönetilen takım, artık bir devrin sonuna gelmiş oldu. Satın almayla ilgili Claire Williams, artık şirketin kendileri tarafından yönetilmeyeceğini söyledi. Böylelikle yılların efsane takımı, artık bir şirket bünyesinde devam edecek.
Kripto para denilince yüksek değeriyle akıllara direkt olarak Bitcoin geliyor. Ancak Yearn Finance ile Bitcoin arasındaki rekabet kızışmaya başladı.
Yearn Finance ile Bitcoin rekabeti büyüyor
Kripto para piyasası son yıllarda merkeziyetsiz yapısıyla hızlı yükselişine devam ediyor. Özellikle de kripto para piyasasında DeFi konseptinin fırtınası yaşanıyor.
Nisan ve Mayıs aylarında kripto para piyasasında genel bir düşüş beklenirken, DeFi projeleri tam aksi yönde yükseliş yaşadı. Bu projelerden biri de YFI’a bağlı Yearn Finance oldu. İlk etapta değersiz olarak görülen ve tek kişilik bir hobi projesi olarak hayatımıza giren Yearn Finance, son dönemde çok hızlı bir yükseliş yaşıyor.
Hayatına başladığında 3 dolar seviyesinde değerleme gören Yearn Finance, 17 bin dolar sınırına ulaşmış durumda. Böylelikle YFI, en değerli ve en popüler kripto para birimi Bitcoin’i bile geçmiş oldu.
Yearn Finance’ın değerlemesindeki en büyük etkinin ise bu para biriminde yalnızca 30 bin adet üretilecek olması gösteriliyor. Bu sayede YFI, 5 bin kata yakın bir yükseliş yaşadı. Yearn Finance’ın değerini, Bitcoin karşısında uzun vadede üstünlüğünü koruyup koruyamayacağını hep birlikte göreceğiz.
Boeing’in kötü şöhretli uçağı için isim değişikliğine gidiliyor. Boeing 737 MAX uçaklardaki kötü imajı silmek için isim değiştiriliyor.
Boeing 737 MAX için isim değişikliği
Boenig’in 737 MAX uçaklarındaki yazılım hatası, aylarca dünyanın gündeminden düşmemişti. Bu modeldeki yazılım hatası nedeniyle yüzlerce insan hayatını kaybetmişti.
Beş aylık arayla gerçekleşen kazalarda toplamda 346 insan hayatını kaybetmiş ve Mart 2019 itibariyle bu uçakların uçuşları durdurulmuştu. Boeing özellikle de yazılım konusunda bu uçaklarında birçok yenilik yapmıştı. Şirket şimdi ise 737 MAX’ın kötü imajını ortadan kaldırmaya yönelik önemli bir adım atıyor.
Sadece şirket içinde kullanılan 737-8 ismi artık şirket dışında ve müşteri siparişlerinde de kullanılmaya başlandı. Hatta Polonya merkezli Enter Air SA tarafından alınan dört adet uçak, 737-8 ismiyle paylaşıldı. İçinde bulunulan süreçten dolayı yeni uçaklar sipariş edeceklerini de söyleyen Enter Air yöneticisi, bu uçakların gelecekte dünyadaki en iyi uçaklar olacağını söyledi. Ayrıca 737-8 model uçakların kendileri için uzun yıllar hizmet edeceğine inandığını da söyledi.
Microsoft son yılalrda Windows Defender tarafında ciddi iyileştirmeler yaptı. Artık Windows Defender kalıcı olarak kapatılamayacak.
Windows Defender kalıcı kapatma tarih oldu
Günümüzde her sürecin dijital hale gelmesi, verilerin güvenliği konusunu da gündeme getiriyor. Antivirüs yazılımlarının yanı sıra Windows Defender da kullanıcıları korumak için önemli iyileştirmeler yapıyor.
Son yıllarda önemli bir gelişme kaydeden Windows Defender, üçüncü parti yazılım çözümlerinden çok daha iyi bir hale geldi. Hatta birçok kullanıcı Windows Defender’ı yeterli görerek ek yazılım kullanmayı bile bırakmış durumda.
Yayınlanan 4.18.2007.8 numaralı sürüm ile Windows Defender için önemli bir yeniliğe de gidildi. Kayıt defteri olan DisableAntiSpyware üzerinden yapılan değişiklikle artık bazı düzenlemeler görmezden gelinecek.
Kayıt defterindeki değişiklikle, artık Windows Defender kalıcı olarak kapatılamıyor. Şu anda üçüncü parti virüs yazılımları kurulum sırasında Windows Defender pasif hale geçiyor. Ancak Windows Defender sonrasında yine açık hale geliyor.
Yeni eklenen özellikle Google Haritalar orman yangınlarını gösterecek. Google Haritalar tarafından bu gösterim, gerçek zamanlı olarak yapılacak.
Google Haritalar orman yangınları için güncelleniyor
Google Haritalar’da sürekli olarak iyileştirmeler yapan Google, bu kez oldukça farklı bir özellik için çalışıyor. Google Haritalar’a eklenen yeni özellik, tamamen orman yangınları üzerine kurulu.
Bu özellikle birlikte kullanıcılar istedikleri bölgelerde orman yangınlarının durumu hakkında bilgi alabilecekler. Google Haritalar uygulamasında, orman yangınları gerçek zamanlı olarak gösterilecek. Üstelik uygulama için bu yangının sınırları da net şekilde gösterilmiş olacak.
4 adet GOES uydusu tarafından sağlanacak veriler, Google Earth Engine tarafından analiz edilecek ve harita üzerinde gösterilecek. Uydular bu yangınlar için nokta atışı tespit yapamıyor. Ancak uydularda bulunan kızılötesi ve optik sensörler ile alevlerin ürettikleri dumanı tespit ederek ilgili böle için bir işaretleme yapıyor.
Uygulama üzerinde yangınlar, her saat başı yenilenecek ve kullanıcılara güncel bilgi sağlanacak. Şu an için ABD’de kullanıma geçen özelliğin diğer ülkelerde ne zaman kullanılacağı ise henüz bilinmiyor.
Jeff Bezos’un uzay gemisi üreten şirketi Blue Origin ABD’li havacılık devi Lockhed Martin ile ortak şekilde NASA için Ay’a iniş yapacak uzay gemisi geliştiriyordu.
NASA Ay’a hazırlanıyor
Elon Musk’ın SpaceX’inin yanında NASA’nın Ay konusundaki en önemli ortaklarından olan Blue Orgin’in uzay gemisi maketi şimdi NASA’ya ulaştırıldı.
Bu maket üzerinde NASA mühendisleri çalışmalar yaparak, astronotların operasyonları için gerekli protokolleri belirleyecekler ve gemi için olası revizyon isteklerini ortaya çıkaracaklar.
Pandemi nedeniyle Airbnb çok hızlı bir karar almak zorunda kaldı. Airbnb piyasa arzı ile toparlanma sürecine geçmeyi hedefliyor.
Airbnb piyasa arzı ile toparlanmayı hedefliyor
Pandemi dönemi özellikle hizmet sektöründe ciddi küçülmelere neden oldu. Özellikle insanların evlerinde daha fazla vakit geçirmeleri nedeniyle turizm ve seyahatler durma noktasına geldi.
Etkileri halen devam eden pandemide, en çok zor durumda kalan şirketlerden biri de Airbnb oldu. Hatta çalışanlarının büyük bir kısmını da işten çıkarmak zorunda kalan Airbnb, gelecek yılların da kendisi için kötü geçebileceğinin sinyallerini vermişti.
2017’de tahmini değeri 31 milyar dolar olan Airbnb, Wall Streer Journal’a göre bu yıl 18 milyar dolar seviyelerine kadar geriledi. Yani Airbnb için geçen yıllara kıyasla neredeyse yüzde 50’lik bir küçülme yaşandı. Pandeminin ne zaman biteceği konusunda belirsizlik yaşanması nedeniyle, Airbnb geleceği için bazı önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. Airbnb’nin halka arz olmak için gerekli resmi başvuruları yaptığı iddia ediliyor. Yani çok kısa bir süre içinde Airbnb’nin halka arz olması hiç de sürpriz olmayacak diyebiliriz. Airbnb ekonomik buhrandan, kısa vadede bu şekilde kurtulmayı planlıyor.
Yayınlanan yeni bir uygulama sayesinde Sony kameralar webcam olarak kullanılabiliyor. Böylelikle PC’den daha kaliteli bri görüntü deneyimi yaşanıyor.
Uygulama ile Sony kameralar webcam olabiliyor
Günümüzde birçok PC kullanıcısı bilgisayarlarının dahili kamerasının görüntü kalitesinden şikayetçi. Artık yüksek çözünürlüklü görüntü deneyimine alıştığımız bu dönemde, PC kameralar için de birçok yenilik bulunuyor.
Birçok capture kartlar veya üçüncü parti yazılımları ile mevcutta kullanılan kameralar webcam’e dönüştürülebiliyor. Bu sayede kullanıcılar daha yüksek çözünürlüklü bir görüntü deneyimi yaşayabiliyor. Ancak Sony, bunu daha kolay ve pratik hale getiren bir yeniliğe imza attı.
Yayınlanan uygulama ile Sony kameralar, artık direkt webcam olarak kullanılabiliyor. Imaging Edge Webcam isimli uygulama, üçüncü parti uygulamalara veya harici dönüştürücülere duyulan ihtiyacı ortadan kaldırıyor.
Windows 10 için özel olarak çıkartılan uygulama, tek bir USB kablo ile direkt olarak bağlantının kurulmasını sağlıyor. Bağlantı sonrasında Sony kameralar ile bilgisayar üzerinden canlı yayınlar yapılabiliyor ve görüntülü konuşmalar gerçekleştirilebiliyor.
Eğer siz de bir SONY kamera sahibiyseniz, buraya tıklayarak uygulamayı indirebilir ve kameranızı webcam’e dönüştürebilirsiniz.
ABD merkezli Lucid Air elektrikli otomobil pazarında bir hayli iddialı görünüyor. Lucid Air, 20 dakikalık bir şarjla çoğu rakibinden daha uzun menzil vadediyor.
Lucid Air elektrikli otomobil sektörü
Tesla’nın lider olduğu elektrikli otomobil sektöründe Renault, BMW, Toyota gibi dev oyuncular da yer alıyor. Ancak sektörde adını çok az duyduğumuz küçük ölçekli markalar da bir hayli iddialı modellerle karşımıza çıkabiliyor.
Lucid Air da bu markalar arasında yer aldı. ABD merkezli bir şirket olan Lucid Air, EPA tarafından onaylanan verilere göre 832 km’lik menzile sahip bir elektrikli araca sahip. Resmi tanıtım için geri sayımına başlatılan Lucid Air’ın elektrikli otomobili, büyük bir ses getirecek gibi görünüyor.
Hatta Lucid Air’ın dünyanın en iyi süre/menzil özelliğine sahip elektrikli aracı olacağı belirtiliyor. Bu aracın sadece 20 dakika gibi bir sürede hızlı şarjla, 482 km’lik menzil sunması bekleniyor. Günümüzde birçok elektrikli aracın toplam menzilinden bile daha uzun olan bu menzilin 20 dakikada sağlanacak olması elektrikli araç sektöründe yeni bir dönemi başlatabilir
Lucid Air’ın resmi tanıtımı ise 9 Eylül tarihinde yapılacak.
Sunucu merkezlerine yatırım yapan Nvidia veri merkezleri ile gelirini artırıyor. Nvidia yaptığı yatırımın karşılığını almaya başladı.
Nvidia veri merkezleri ile güçleniyor
Oyun sektörüne yönelik ekran kartları ile dünyanın en büyük şirketleri arasında yer alan Nvidia, başarılı stratejisiyle güçlenmeye devam ediyor. Nvidia yaptığı farklı yatırımları da kendisi için gelir haline geliştirmeye başladı.
Sunucu sistemlerine yönelik yatırımlar yapan Nvidia, veri merkezlerinden elde ettiği gelirle önemli bir başarı yakaladı. 2020 yılı ikinci çeyrek sonuçlarına göre Nvidia 3,87 milyar dolarlık gelir elde etmeye başardı. Böylelikle şirket yıl bazında yüzde 50, çeyrek bazında ise yüzde 26 oranında gelirini artırdı. Şirketin bu çeyrekteki net kârı ise 622 milyon dolar oldu.
Ancak Nvidia, bu dönemde veri merkezleri ile dikkatleri üstüne topladı diyebiliriz. Şirketin bu çeyrek bazında veri merkezlerinden elde ettiği gelir 1,75 milyar dolar oldu. Yüzde 52lük bir büyüme anlamına gelen bu gelir, Nvidia’nın neredeyse oyun pazarından elde ettiği gelirle eş değer diyebiliriz.
2020 üçüncü çeyreğinde ise Nvidia kendisi için 4.4 milyar dolar tutarında gelir hedefi açıkladı. Şirketin bu hedefe ulaşıp ulaşamayacağını henüz bilmiyoruz ancak veri merkezlerinde yükseliş devam edecek gibi görünüyor.
Teknoloji dünyasının dev isimleri, kendi üretim tesislerini kurarak maliyetlerini azaltmaya çalışıyor. Huawei döküm tesisi ile bu yönde bir adım atıyor.
Huawei döküm tesisi için çalışmalar başladı
Günümüzde teknoloji devi şirketler, genellikle ürünlerinin üretim süreci için bir alt yükleniciyle ortak çalışma yürütüyor. Ancak bazı durumlar bu alt yükleniciyle çalışmak maliyetlerin yüksek olmasına neden olabiliyor.
Huawei de maliyetlerini azaltmak için önemli bir adım atıyor. Huawei yonga setlerinin üretiminde, yarı iletken pazarının dev ismi TSMC ile çalışmaktaydı. Ancak Huawei’nin TSMC ile anlaşması 14 Eylül itibariyle sona erecek. Bu durumda Huawei’nin elinde yalnızca SMIC ile yaptığı anlaşma kalacak. Ancak SMIC ile yapılan anlaşma kapsamında yalnızca 14 nm üretim yapılması da Huawei’nin uzun vadede zor durumda kalabileceği anlamına geliyor.
Huawei ise Eylül ayı itibariyle Kirin yonga setlerinin üretiminde yaşanacak aksaklığı gidermek için hızlı bir adım atmaya hazırlanıyor. Üretim sürecindeki maliyetleri de azaltmak isteyen Huawei, kendi döküm tesisini kuracak. Ancak kurulacak bu tesiste 45 nm döküm yapılacak olması, Huawei’nin nasıl bir gelecek planladığı konusunda soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Şu anda birçok üretici 5 nm sürecine geçmişken, 45 nm üretim yapmak, Huawei’yi bu alanda geride bırakabiliyor.
2020 yılı sonunda kadar elindeki stoğu kullanması beklenen Huawei’yi, 2021 yılında zor günler bekliyor diyebiliriz.
Samsung ve Logitech iş birliği ile iki dev şirketin ürünleri arasında bağlantının sorunsuz ve hızlı olması hedefleniyor. Artık bu cihazlar anlık bağlantı kurabilecek.
Samsung ve Logitech için yeni dönem
Artık kablosuz bağlantı, teknoloji dünyasında lüks olmaktan çıkıp zorunlu ve sıradan hale geldi. Ancak farklı marka cihazlar arasında kablosuz bağlantı kurulurken kısmen sorunlar da yaşanabiliyor.
İki dev isim Logitech ve Samsung, kendi ürünleri arasındaki bağlantının sorunsuz bir şekilde kurulması için iş birliğine gidiyor. Böylelikle belirli Samsung monitörleri ile USB uyumlu Logitech webcam’ler birbiri ile daha kaliteli bir bağlantı kuracak. Bu cihazları kuracakları bağlantının artık akıcı ve hızlı bir şekilde optimize olacağı vurgulanıyor.
Anlık bağlantı kurulması, kullanıcı deneyimini de üst düzeye çıkaracak. Özellikle de video konferans pazarında yaşanan büyüme nedeniyle bu iki dev şirket, anlaşmaya gitmiş oldu.
2019’da 14 milyar dolarlık bir hacme sahip olan video konferans pazarının 2026 yılında 50 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Pandemiyle birlikte haftalık 50 milyon indirme barajına ulaşan video konferans uygulamalarında, kurumsal indirmelerde 33.7 milyona ulaşıldı.
Eski popülerliğini yitiren Facebook arayüz değişimi ile toparlanmayı hedefliyor. Facebook Eylül ayı itibariyle bu arayüz değişimini yapacak.
Facebook arayüz değişimi için kararlı
Instagram’ın ardından TikTok’un hızlı yükselişi, Facebook’un bir hayli gözden düşmesine neden oldu. Özellikle de genç kullanıcılar artık Facebook’tan uzak duruyor.
Kaybettiği kitleyi yeniden kazanmayı hedefleyen Facebook ise uygulamasında ve web sitesinde yenilikler yapmaya devam ediyor. Bu amaçla Facebook, Eylül ayı itibariyle önemli bir yeniliğe imza atacak.
Daha önce Mayıs ayında web sitesinde yeni kullanıcı arayüzünü kullanıma sunan platform, kullanıcıların ister eski isterlerse yeni arayüzü kullanmalarına imkan tanıyordu. Ancak Facebook, isteğe bağlı bu durumu sonlandıracak. 1 Eylül itibariyle Facebook’un eski arayüzü tamamen tarihe karışacak. Yani Facebook yeni tasarımıyla bu yolculuğuna devam edecek.
Eski tasarımın sonlanacağı ve yola yeni tasarımla devam edileceği konusunda kullanıcılara da bilgilendirme yapıldı.
Ticaret Bakanlığı tarafından koronavirüsün e-ticarete etkileri açıklandı. Açıklanan verilerde 2019 yılına göre kıyaslamalar da yapıldı.
Koronavirüsün e-ticarete etkileri devam ediyor
Koronavirüs nedeniyle tüm dünyada vatandaşlar temastan kaçınan bir tutum izliyor. Bu da fiziksel ticaretlerin, dijital ticarete dönüşmesini de etkiliyor.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan çalışmayla, 2020’nin ilk 6 ayına yönelik e-ticaret verileri açıklandı. Açıklanan bu verilerde koronavirüsün etkileri çok açık bir şekilde görüldü.
2019’un ilk 6 aylık dönümüde 55,9 milyar TL olan e-tciaret hacmi, yüzde 64’lük artışla 91,7 milyar TL’ye ulaştı. Verilen siparişlere baktığımızda ise 2019’un ilk 6 ayında 558,7 milyon sipariş, 2020 ilk 6 ayında ise 850,7 milyon adet sipariş verildiği görünüyor. Bu da siparişlerde yüzde 52,3’lük bir atış anlamına geliyor.
koronavirüsün e-ticarete etkileri
Özellikle salgının ülkemiz için ilk ayları olarak nitelendirebileceğimiz Mart, Nisan ve Mayıs aylarında online market harcamalarında yüzde 420, kimysal harcamalarında yüzde 169, beyaz eşya harcamalarında ise yüzde 102’lik bir artış görüyoruz.
En büyük düşüş ise yüzde 80 ile konaklama, yüzde 76 ile seyahat ve yüzde 75 ile havayolu harcamalarında görüldü.
Yerli mühendislik gücüyle Türkiye’nin ilk özel telekom ArGe’sini kuran Netaş, 53 yıllık değerlerini ve teknolojisini simgeleştirdiği amblemi ile logosuna taşıdı. “Gelecek özümüzde” mottosuyla özündeki değerlere ve teknolojisine atıfta bulunan Netaş, yeni kurumsal filmi ile marka çalışmalarına hız verdi.
Netaş yeni amblemini tanıttı!
İlk yazılım ihracatı, ilk özel telekom ArGe’si, en büyük küresel mükemmeliyet merkezi ve daha birçok ülkenin teknoloji hafızasına kazınan adımları atarak Türkiye’de ArGe kültürünün garantör şirketlerinden biri haline gelen Netaş, 53 yılda 10 bin Netaşlı ile biriktirdiği değerleri simgeleştirerek logosuna taşıdı.
Bugün yerli mühendislik gücü ve sistem entegratörlüğündeki gücü sayesinde Türkiye’nin ve bölgenin dönüşüm mimarı olan Netaş, yeni amblemiyle Türkiye’ye kazandırdıklarının arkasındaki değerlerini anlattı. Netaş, marka çalışmasını Ajans Ultra ile gerçekleştirdi.
Netaş Marka ve Kurumsal İletişim Başkanı Buket Okumuş, “Netaş’ın zamandan ve mekandan bağımsız yolculuğunda her zaman ana unsuru olmuş bütün değerleri, logomuza eklenen amblem ile görsel kimlik kazandı. Sahip olduğumuz kıymetin “hikaye değeri”ni bir görsel üzerinden anlatarak daha da bilinir kılmak üzere yeni amblemimizi yarattık ve Netaş markası ile bütünselleştirdik. Böylece, özümüzdeki teknolojiyi, değerlerimizle büyüterek insanların hayatlarına daha iyisini kazandırmak adına gösterdiğimiz gayreti ve ülkemiz için ürettiğimiz faydayı daha güçlü şekilde anlattığımıza inanıyoruz” dedi.
Artık teknolojide birçok ürün kablosuz bir şekilde kullanılıyor. Google kablosuz iletişim teknolojisi ile bu alanda öncü bir şirket olmayı hedefliyor.
Google kablosuz iletişim için çalışıyor
Google sessiz sedasız bir şekilde yenilikçi teknolojiler için çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Hatta kablosuz iletişim teknolojileri kapsamında Google, ABD Haberleşme Dairesi’ne başvuruda bulundu.
Bu başvuruda 6 GHz bandında kablosuz geniş bant internet testleri için izin istendi. Gizli olarak tanımlanan bu geniş bant internet teknolojisi ABD’de 17 eyalette test edilecek. Ticari sır kapsamında Google’ın yapacağı çalışmalar gizli tutulacak.
Şu anda Wi-Fi bağlantılarının 5 GHz bandına kadar çıktığı düşünüldüğünde, Google’ın 6 GHz ile oldukça yenilikçi bir adım atacağını söyleyebiliriz. Özellikle de IoT yani nesnelerin interneti alanında bu çalışmayla birlikte birçok yeniliğe imza atılabilir. Yaklaşık 24 ay sürecek testlerle birlikte Google’ın nasıl bir hizmet sunacağını hep birlikte göreceğiz.
İngiltere’de yüz tanıma ile güvenlik sağlamaya yönelik önemli bir adım atılıyor. Artık yüz tanıma teknolojisi ile sokaktaki kişiler takip edilecek.
Yüz tanıma ile güvenlik sağlamaya yönelik önemli adım
Yüz tanıma teknolojileri, artık hayatımızın birçok alanında girmiş durumda. Yüz tanıma teknolojisi ile duygu durumunun tespit edilmesi, özellikle de güvenliğin sağlanması konusunda önemli avantajlar sunuyor.
İngiltere polisi, artık şehirlerde güvenliği sağlamak için yüz tanıma teknolojisinden faydalanacak. London Times tarafından paylaşılan habere göre, bu teknoloji Lincolnshire polisi tarafından kullanılacak. Vatandaşların duygu durumunu tespit edecek olan yüz tanıma teknolojisinde, kişilerin jest ve mimikleri ile birlikte ruh halleri analiz edilecek. Ayrıca kişiler şapka ve gözlük gibi aksesuarlar kullansalar bile yüz tanıma teknolojisi doğru bir şekilde çalışarak, doğru tespitlerde bulunacak.
İçişleri Bakanlığı tarafından hibe ayrılan bu projede, mahremiyetin ihlal edilip edilmediği konusunda ise detaylı bir şekilde değerlendirmelerde bulunulacak. Kullanılacak sistemin hangi verileri kullanacağı ve nasıl bir geliştirme sürecinden geçtiğiyle ilgili ise henüz bir bilgi paylaşılmadı.
Şu anda duygu tespiti yapan yapay zeka teknolojilerinde, 20 milyar dolarlık bir sektör hacmi olduğu tahmin ediliyor. Özellikle resmi kuruluşlar, güvenliği sağlamak için bu teknolojilere ilgi duyuyor.