Kartallar İran’a uçtu GSM faturaları patladı

0

Rus bilim insanlarının kartal sürülerini izlemek için oluşturduğu bilimsel proje, İran GSM şirketlerinin devasa faturasıyla riske girdi.

Kartalların üzerine takılan izleme cihazlarında yer alan ve Rus GSM şirketlerine ait SIM kartları düzgün şekilde veri göndermeye devam ederken beklenmedik bir şey oldu.

SIM kartlarına roaming ücreti

Kartal sürüsü İran’a göç etti. SIM kartları da İran GSM şirketlerinin ağı içinde roaming ücretiyle çalışmaya başladı. 

Kısa sürede binlerce dolarlık telefon faturalarıyla karşılaşan Rus bilim insanları şimdi projeyi devam ettirmek topluluk fonlaması kampanyası başlattılar.

Faturalar ödenemezse, hatlar kesileceği için kuşları takip etmek mümkün olmayacak. Diğer bir deyişle, eski çağlarda bilim yapmak teknik imkansızlıklar nedeniyle kolay değilken, dijital dünyada bilim yapmak da yüksek maliyetler nedeniyle çok kolay değil. 

Dijital pazarlama ve SEO etkinliği Digitalzone‘19’dan notlar-1

0

Zeo Agency tarafından bu sene 7. defa düzenlenen etkinlikten öne çıkan notları paylaşıyoruz

Bu yıl 7.si düzenlenen ve ülkemizin en büyük dijital pazarlama/SEO konferanslarından biri olan Digitalzone’19, 9 Ekim’de hafta RadissonBLu Şişli Otel’de gerçekleşti. Performics SEO bölümünden Hazal Ulubaş ve Kübra Önem, etkinlik notlarını paylaştı.

BASTIAN GRIMM – 2020’DEKİ TEKNİK SEO TRENDLERİ – RAKİPLERİNİZİN ÖNÜNDE OLUN

Peak Ace CEO’su ve kurucu ortağı olan Bastian Grimm, SEO konusundaki 15 yıllık deneyimini digitalzone 2019’da yaptığı konuşmasında 4 ana başlıkta bizlerle paylaştı. Bastian Grimm Googlebot’un endeksleme davranışında meta tag’lerin etkisi, java script overlay’li internet sitelerinin endeksleme performansı, gizli içeriğin (hidden content) ve iframelerin nasıl okunduğu ile ilgili testlerinin sonuçlarını aktardı. İndeksleme başlığı altında üzerinde durduğu en önemli konu header noindex ve robots noindex tag’lerinin farkıydı.

İkinci ana başlık olan java script overlay’li internet sitelerinin son güncellemeler ile artık daha da okunabilir hale geldiğini ve bu yapıda bir siteye sahipseniz hangi araçları kullanarak kontrol edilebileceğinin üzerinde durdu.

 “no matter it is visible or not, content will be found”

Gizli içerik konusunda  “content opacity” kavramından bahsederek siz içeriği gizleseniz de gizlemeseniz de Googlebot’un o içeriğe bir şekilde eriştiğinden ve endekslediğinin altını çizdi.

Önceden SEO dünyasında bir kafa karışıklığı olan iframed contentler konusunda ise iç rahatlatan bir gelişmeden bahseden Bastian, evergreen bot sayesinde artık iframed içeriklerin de okunma kalitelerinin artış gösterdiğini belirtti.

Daha sonra ise tavsiye niteliğinde iyi bir SEO audit’in nasıl hazırlanması gerektiğine dair birkaç tüyo verdi;

–          Örnek kodlar paylaşın

–          Excel yada CSV formatlarından dosyalar göstermeyin

–          Her şeyi sunuma koymayın

–          Her zaman maddeleriniz için bir B planınız olsun

SIRALAMALARI İYİLEŞTİREN BAĞLANTILAR EDİNME –JAMES FINLAYSON

Verve Search’te Head of Innovation unvanı ile görev yapan ve kendini ‘multidisipliner bir SEO uzmanı’ olarak tanımlayan James Finlayson link edinmenin kullanıcı davranışı ve marka algısı üzerindeki etkisi hakkında konuştu.

Ortalama bir Türk’ün ayda 69 internet sitesini ziyaret ettiğini söyleyen James, binlerce internet sitesinin bu 69 site arasına girmeye çalışarak kullanıcı farkındalığı yaratmaya çalıştığını ifade etti. Kullanıcının giderek körleştiği bu günlerde ziyaretçilerin dikkatini çekebilmek için nasıl bir strateji izlememiz gerektiğini ise şu şekilde özetledi;

1-      S.U.C.C.E.S.

Yaratacağımız strateji yukarıdaki başlıklara uygun olarak basit, beklenmedik, somut, güvenilir, duygusal ve hikâyeleştirilmiş olmalıdır.

2-      Yaratacağımız stratejinin sonucunda ortaya çıkan içerikleri paylaşan insanları “zeki,kültürlü,havalı” gösteriyor olmalı.

YİĞİT KONUR – SEARCH CONSOLE VE SIRALAMA VERİLERİNİ KULLANARAK SEO STRATEJİNİZİ ŞEKİLLENDİRMEK

 Etkinliğin organizatörü olan ZEO A   nm  kljgency kurucusu Yiğit Konur, SEO dünyasının en büyük dertlerinden biri olan ölçümleme konusuna değindi.

Yapılan geliştirmelerin ve optimizasyonların takibi sırasında kullanılan metriklerin aslında tek başlarına bir şey ifade etmediğinden, bunun yerine dimensions odaklı ölçümlemelere güvenmemiz gerektiğinden bahsetti. Örneğin sıralama artık sadece anahtar kelime (keyword) bazlı değil, keyword, keyword group ve landing page boyutlarının hepsinin kombinlenerek daha doğru sonuçlar vereceğinden bahsetti.

Bunu yaparken de yeni SEO araçları olan seo.do’nun birçok farklı özelliğinden nasıl yararlanabileceğimizi anlattı. Aracın en güçlü yanının istenilen veriye en hızlı şekilde ulaşılabilir olmasından söz etti.

DOMINIC WOODMAN – B2B ARAMAYA DERİNLEMESİNE BİR BAKIŞ. BAŞARIYA NASIL ULAŞIRSINIZ?

Distilled’in kıdemli dijital danışmanlığını sürdüren Dominic Woodman B2B SEO’nun neden B2C SEO’dan daha zorlu bir süreç içerdiğini ve bu süreçte başarıya ulaşmak için neler yapılması gerektiğini anlattı.

B2B aramada en kritik detayın eğer ürününüz yeniyse, aranma hacmini kendinizin yaratması gerektiğini unutmamanız olduğundan bahsetti.

Peki SEO aracılığı ile B2B sonuç almak için ne kadar zaman gerekli?

“SEO sonuç almak için en hızlı kanal olmasa da, aşağıdaki maddeleri tamamladıktan sonra 1.yılın sonundan itibaren sonuç almamanız için içbir sebep yok” diye ekledi;

–          Kaliteli içerik

–          Domain otoritesi

–          Temel teknik SEO gereklilikleri

Dominic Woodman oldukça detaylı biçimde hazırlanmış sunumunda B2B aramada başarıya ulaşmış markalardan da örnekler vererek anlattıklarını pekiştirdi.

HANNAH THORPE – ÇOKLU ALGORİTMALAR İÇİN OPTİMİZASYON

Hannah Thorpe İngiltere merkezli ödüllü dijital pazarlama ajansı Found’un SEO yöneticisi olarak görevini sürdürüyor. Mesleki ilgisini arama ve ziyaretçi verilerinin desteklediği yenilikçi içerik kampanyaları ile teknik stratejiler oluşturmak üzerine geliştiriyor.

Bu nedenle, bağımsız birçok farklı algoritma ile detaylı olarak ilgilenerek bu bağımsız parçaların bir araya getirdiği büyük algoritmayı çözmek üzerine konuşmasını gerçekleştirdi.

Hannah Thorpe ilk olarak bir Google modellemesi ve algoritması olan “deep relevancy matching”in açık bir şekilde kullanılmadığı söylenilse de, aslında birçok site tarafından yapılan testler ile algoritmanın bir parçası olarak çalıştığının üzerinde durdu. Bu modellemede aramaların ne şekilde kullanılmış olduğu ve içerikler ile nasıl bağdaştırılması gerektiğini açıkladı. Deep relevancy matching’de veri madenciliği sayesinde ulaşabileceğimiz farklı veri kaynaklarının, Facebook-Instagram gibi sosyal medya verilerinin, özellikle son dönemde ön plana çıkan sesli aramalar için verimli sonuçlar elde etmede kullanılabileceğini anlattı.

İkinci olarak neural matching konusuna değinen Hannah Thorpe, aramaların yüzde 30’unda bunun kullanıldığını açıkladı. Google Assistant gibi uygulamaların arkasında yatan teknolojinin neural matching algoritmasının bir parçası olduğunu anlattı.

Peki, neural matching nasıl çalışıyor?

–          Sosyal dinleme ile öğreniyor

–          Duygu analizi yapıyor

–          Neden belirli anahtar kelimelerin belirli aramalarda kullanıldığını anlamaya çalışıyor ve buna göre kullanıcıya en doğru sonucu vermek için uğraşıyor.

Thorpe son olarak “QDF Timeliness” yani Quality-Density-Freshness açılımındaki algoritmanın özelliklerinden bahsetti. Bu algoritmanın çalışma prensibi içeriğin kaliteli-yoğun ve yeni olması üzerine kurulu. Birçok aramanın arasında küçük arama ilgileri vardır ve bu ilgiler zamanla gelişir. Örneğin İngiltere’de aratılan bir kelime hem İK alanına hem de ünlülerin menajerliğini yapan insanların alanına giriyor. Aynı kelimenin farklı sektörlerce farkli şekillerde kullanılması ve Google’ın buna göre arama sonuçlarını şekillendirmesi zamanla ve birçok küçük arama ilgisi ile oluşur.

Freshness yani tazeliğin ve güncelliğin önemini ise şu şekilde ifade ediyor; Farklı sektörlerde örneğin sağlık ve yaşamla ilgili internet sitelerinde daha güncel olmak zorunludur, çünkü her an değişebilecek bilgilere sahiptir ve kullanıcıya güven vermek zorundadır.

Hannah Thorpe’tan minik bir tavsiye:” SEO’da bir adım önde olmak için, Google patentlerin önünde olmak gerektir. Google’ın ne ile ilgilendiğine bakmak ve buna göre geliştirmeler yapmak gereklidir.”

EMRE GÜNEY – BÜYÜMENİN HİLESİ: KULLANICI TUTUNDURMA

Şu anda Skyscanner’da Senior Growth Manager olarak görev yapan Emre Güney günümüzde markaların büyüme stratejilerinden ve bunu yaparken düştükleri hatalardan bahsetti.

Konuşmasına büyümenin günümüzde bir araç olmaktan çıkıp bir amaç haline gelmesinin üzerinde duran Emre Güney, markaların öncelikle neden büyümeye ihtiyaç duyduklarını anlamaları gerektiğini söyledi. Yeni kullanıcı edinmek elbette tüm markalar için oldukça önemli ancak kazanılan kullanıcıyı tutundurmak bundan daha önemli. Çünkü yeni kullanıcı elde etmek için sağlanacak finansman da tutundurulmuş yani var olan kullanıcı tarafından geliyor. “Aslında tutunan her kullanıcı sizin için yeni bir kanaldır.”

Tutundurma nedir?

Edindiğiniz kullanıcıları belirli bir süre boyunca sunduğunuz hizmete tutundurmak ve sürdürülebilirliğini sağlamaktır.

Neden Önemlidir?

“Daha fazla kullanıcıyı nasıl elde ederiz”den, “Elde ettiğimizi nasıl daha fazla elde tutarız” artık daha önemli bir sorudur. Bu yüzden tutundurma çalışmaları günümüzde daha önemli olmaya başlamıştır.

Yaşam boyu değer = Kazanç x Raf Ömrü

Raf ömrü bir kullanıcının yaşam boyu değerini doğrudan etkilemektedir. Bunu şu şekilde açıklamak mümkün: Bir uygulama veya hizmetin bir anda yakaladığı hype’ı sürdürememesi raf ömrünü kısaltır, bu da daha çok mobil uygulamalar üzerinde gördüğümüz bir sorundur ve tutunduramama kaynaklıdır.

Kullanıcı elde edebilmenin finansmanını tutundurma yaptığımız kullanıcılardan sağlarız. Tutundurduğumuz kullanıcıların sayısı arttıkça biz yeni kullanıcı kazanımı konusunda farklı kanallar deneme konusunda da özgürleşiriz.

Nasıl geliştirilir?

Kullanıcı deneyimini önemseyerek yeni ürün tasarlamak ve kullanıcıyı anlamak önemlidir. Kullanıcının hizmetinizle etkileşime geçtiği ilk andan itibaren 72 saat içinde hizmetinizin değerini ona anlatmanız ve kanıtlamanız gerekmektedir. Çünkü bu sürede etkileşimegeçmeyen kullanıcılar ya uygulamayı 1 hafta içinde siliyor, ya da bir daha hiç kullanmıyor.

Ve son olarak tutundurmanın, “Bir kez yaptım, bitti” bir iş olmadığını bunu markanın bir parçası haline getirmenin öneminden bahsederek konuşmasını tamamladı.

 

İş Bankası, sanal POS hizmeti ile taksitli ödeme almayı sınır ötesine taşıdı

0

İş Bankası, sanal POS’ları aracılığı ile üye işyerlerine yurtdışına yaptıkları satışlarda taksitle satış imkânı getirerek bir ilke imza attı

Hâlihazırda elektronik ticaretle uğraşan ve İş Bankası sanal POS hizmetini alan işyerleri; Visa, Mastercard, AMEX, JCB, Unionpay, Discover ve Diners Club logolu uluslararası kartlı ödeme sistemleri ve Rusya’nın ulusal ödeme yöntemi MIR’in yanı sıra, 50’den fazla ülkede geçerli olan 40’a yakın alternatif ödeme yöntemi ile yurtdışından tahsilat yapabilme imkânına sahip durumdalar.

Türk işletmelerinin küresel sisteme entegre olmalarını desteklemek için, elektronik kanallar üzerinden sunduğu ödeme çözümlerini sürekli olarak çeşitlendiren İş Bankası, en son Yandex ve Klarna ile yapmış olduğu işbirliği ile sanal POS’larına yurtdışı taksitle satış özelliğini de ekledi. Türkiye’de bir ilk olanbu hizmet kapsamında Rusya’nın en çok kullanılan ödeme yöntemlerinden biri olan Yandex’in işlem esnasında kullanıcıya taksit yapabilme olanağını sunan Yandex Installment özelliği ve Avrupa ile ABD’de hızla büyüyen online servis sağlayıcısı Klarna’nın; hesaptan transfer imkanı sağlayan “Bank Transfer”, ödeme erteleme imkanı sağlayan “Pay Later” ve ödemeleri taksitlendirilme imkanı sağlayan “Slice It” fonksiyonları üye işyerlerinin sanal POS’larına entegre edilmiş oldu. Böylece İş Bankası Türkiye’de, üye işyerlerine yurtdışından yapacakları tahsilatlarda müşterilerine taksitli ödeme imkanı sağlayan ilk finansal kuruluş oldu.

40’a yakın alternatif ödeme yöntemini kabul ediyor

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen; şöyle dedi: “Bugün İş Bankası sanal POS üye işyerleri, dünyada geçerli tüm uluslararası kartları ve bunun yanı sıra 50’nin üzerinde ülkede geçerli olan ve özellikle Avrupa, Rusya ve Çin’de çok yaygın olarak kullanılan 40’a yakın alternatif ödeme yöntemini kabul edebiliyor. En son yaptığımız işbirliği ile kullanıldığı ülkelerde yaygın bir müşteri kitlesine sahip olan ve son yıllarda hızla gelişen online ödeme sağlayıcıları Yandex ve Klarna’nın taksitli ve ödeme ertelemeli yöntemlerini İş Bankası sanal POS altyapısına entegre ettik. Bu sayede, ulaşım, turizm ve perakende gibi birçok alanda hizmet veren üye işyerlerimizin Rusya, Avrupa ve ABD’deki tüketicilere taksitli ödeme hizmeti sunabilmelerine olanak sağlarken, e-ticaret tarafında işyerlerimizin global pazarlara açılmasını kolaylaştıracak, yurtdışı pazarlardaki işlem hacimlerini artıracak, hızlı ve güvenli hizmet vermelerini sağlayacak bir çözüm getiriyoruz.”

 

 

Eski Turkcell CEO’suna yeni görev

0

Kaan Terzioğlu 1 Kasım’da yeni görevine başlıyor

Eski Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, VEON Eş-COO’su oldu. Merkezi Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da bulunan ve bağlanabilirlik ve dijital hizmetler alanında faaliyet gösteren VEON’un Eş-COO’luğu görevine 1 Kasım itibarıyla Kaan Terzioğlu atandı. Bu görevi üstlenen diğer isim ise Sergi Herrero oldu. Herrero, 1 Eylül’de Facebook’taki görevinden ayrılarak VEON’a transfer oldu.

Mevcut COO görevinden ayrılıyor, danışman olarak devam edecek

Kaan Terzioğlu’nun sorumluluk alanı VEON’un temel işi olan bağlanabilirlik tarafını dönüştürmeye ve bu dönüşümü yönetmeye yoğunlaşmak olacak. Herrero ise COO olarak yeni gelir alanları oluşturma tarafında çalışacak. Her iki isim de yeni görevlerinde VEON CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Ursula Burns’e karşı sorumlu olacak. 

VEON’un mevcut COO’su Kjell Johnsen 1 Kasım’da şirketten ayrılıyor ama danışman olarak VEON’a destek vermeye devam edecek. 

Türk Telekom’dan siber saldırı açıklaması

0

Türkiye, 27 Ekim 2019 Pazar günü bir siber saldırı ile karşı karşıya kaldı. Birçok internet sitesinin etkilendiği bu saldırıdan kısa süre sonra Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

Türk Telekom siber saldırı için açıklama yaptı

Türkiye’deki bazı büyük şirketlerin internet sitesleri ve altyapıları 27 Ekim öğlen saatlerinde siber saldırı ataklarına maruz kaldı. Aralarında Türk Telekom’un da bulunduğu bu saldırının ardından şirket cephesinden bir açıklama geldi.

Türk Telekom ile beraber internet alt yapısına ve pek çok büyük bankanın sitelerine yapılan saldırılar sonrası, Türkiye’de Pazar günü internet deneyiminde ve bazı bankalarda yapılan işlemlerde kesintiler meydana geldi. 100 GB büyüklüğünde olduğu tahmin edilen saldırı,  Garanti BBVA bankasıyla beraber, Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone da zaman zaman altyapı problemi yaşadı.

Türk Telekom‘dan da yaşanan saldırı hakkında açıklama geldi. İşte o açıklama.

“Dünyada pek çok kurumun hatta devletlerin maruz kalabildiği siber saldırılardan birini biz de ülkemizdeki bazı kuruluşlara yönelik olarak yaşamak durumunda kaldık.

Saldırı, Türkiye’nin bilgi, iletişim ve teknoloji şirketi Türk Telekom’un alanında yetkin siber güvenlik uzmanları tarafından zamanında müdahale edilerek durdurulmuştur.

Ülkemizin en büyük Siber Güvenlik Merkezine sahip olan şirketimizin aldığı önlemlerle yurt içi ve yurt dışı internet trafiği herhangi bir olumsuzluğa meydan vermeksizin normal seyrinde devam etmektedir.

Diğer operatör ve servis sağlayıcılarını da etkilemiş olan saldırıya karşı bu kuruluşlar da bildiğimiz kadarıyla gereken çalışmaları yürütmektedirler.

Benzer durumlar her zaman olabilir. Önemli olan buna karşı hazırlıklı olmaktır. Türk Telekom’un her türden saldırıya karşı savunma sistemi sağlamdır…

Vatandaşlarımızın iletişim teknolojilerinden huzur içinde yararlanması birinci önceliğimizdir…”​​​

Yapay Zeka Daire Başkanlığı

Yandex’in sürücüsüz otomobilleri 1,6 milyon km katetti

Yandex, bir dönüm noktası sayılacak bu önemli gelişmeyle Avrupa’nın en büyük sürücüsüz otomobil geliştiricisi konumuna geldi

 Sürücüsüz araç teknolojilerinde önemli bir ilerleme sağlayan Yandex, geliştirdiği sürücüsüz otomobillerin 1,6 milyon otonom kilometre yol katettiğini açıkladı. Yandex bu gelişmeyle Avrupa’nın en büyük sürücüsüz otomobil geliştiricisi olurken, dünya çapında da Waymo, Cruise Automation, Baidu ve Uber ile birlikte ilk 5 otonom araç şirketi arasına girdi.

Yandex’in sürücüsüz otomobilleri 1,6 milyon kilometrelik yolun büyük bir bölümünü, beklenmedik trafik koşullarıyla bilinen ve dünyanın en kalabalık şehirleri arasında bulunan Moskova’da ve Tel Aviv’de katetti. Yandex’in otonom araçları, Moskova’nın karlı ve yağmurlu koşullarında ve Tel Aviv’in yoğun sıcağında rastgele park edilen otomobillerin arasında manevralar yaparak sürüşlerini gerçekleştirdi.

Yandex, Tataristan’da sürücüsüz taksi servisine öncülük ediyor 

Geçtiğimiz ocak ayında Las Vegas’ta düzenlenen CES 2019 kapsamında, gazetecilerin de katıldığı bir otonom sürüş gerçekleştirmiş olan Yandex, 2018 yılının Ağustos ayından beri de Rusya’nın Tataristan bölgesinde bulunan Innopolis şehrinde, sürücüsüz bir şekilde hizmet veren otonom taksi servisine öncülük yapıyor.

Yandex’in sürücüsüz otomobilleri günde 20 bin, ayda 500 bin otonom kilometre yapıyor. Şu anda 50 adet sürücüsüz otomobili bulunan Yandex, yılsonuna kadar bu sayıyı 100’e çıkarmayı hedefliyor. Gelecek yıllarda filonun genişletilmesi hedefi, şirketin öncelikli planları arasında bulunuyor. Bununla birlikte Yandex, otonom sürüşlerin daha hızlanması ve daha mükemmel hale gelmesi için çalışmalarına devam ediyor. Yandex iki yıl içerisinde otonom sürüşte haftada 1.000.000 kilometreye ulaşmayı hedefliyor.

Sürücüsüz otomobilde Hyundai Mobis’le işbirliği

Yandex sürücüsüz otomobil alanında genişleme stratejisinin bir parçası olarak Hyundai Mobis ile iş birliği yapıyor. Bu iş birliğinin kapsamında yeni tanıtılmış olan sürücüsüz otomobil Sonata, Yandex’in filosuna katılacak olan modellerden biri olacak.

Facebook ilk sahte politik haberi kaldırdı

0

Facebook, 2016 ABD Başkanlık seçimleri sırasında yayınlanan sahte haberler nedeniyle büyük eleştiri almıştı.

Başkan adayları ve politikacılar hakkında çocuk pornografisinden cinayet ve dolandırıcılık haberlerine kadar sayısız sahte haber yayılmış, bu haberler büyük bir kitleye ulaşmıştı.

FBI’ın şakası yok

Seçimlerden sonra Obama yönetimi başkanlık koltuğunu teslim etmeden önce FBI ile bu haberleri incelemiş ve haberlerin arkasında Trump’ı seçtirmek isteyen Rus gizli servisinin olduğu tespit edilmişti.

ABD 3 yıldır bu sorunun yeni seçimlerde tekrarlanmaması için önlem almaya çalışıyor. Tüm sosyal medya patronları kongrede ağır sogulara çekildi ve önlem almaları için ciddi uyarılar aldılar. 

Şimdi, 2020 ABD başkanlık seçimleri yaklaşırken, ilk sahte politik haber yakalandı. 

Facebook editörleri Cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham hakkınd Facabook’ta paylaşılan bir haberin sahte olduğunu ve karalama kampanyası yaratma amacı taşıdığını tespit edip haberi kaldırdı. Haberin yaymaya başlayan asıl kaynak hakkında da FBI soruşturma başlattı. Arkasından, yabancı istihbarat ajanslarıyla bağlantılı ABD vatandaşları çıkacak olursa, başları ajanlık ve vatana ihanet suçlaması dahil, büyük derde girecek.

Sosyal medya artık şaka değil. Yazdığınız veya paylaştığını haberlere dikkat edin.

 

 

Amazon’a 10 milyar dolarlık çelmeyi Trump takmış

0

Amazon ve Microsoft bir süredir, ABD Savunma Bakanlığı’nın 10 milyar dolarlık bulut hizmetleri ihalesini kazanmak için savaşıyordu. 

Bu rekabet o kadar ağırdı ki, internet devi Google bile yarıştan çekilmek zorunda kalmıştı.

Savunma Bakanlığı’ndan bilgi sızdı

Savunma Bakanlığı kısa süre önce yaptığı duyuru ile ihaleyi Microsoft’un kazandığını duyurdu. 

Peki ama Amazon neden elendi?

Savunma Bakanlığı’ndan medyaya sızan bilgilere göre, Başkan Trump ihaleye bizzat müdahale edip Amazon’un elenmesini istedi. 

Trump’ın seçim kampanyası sırasında Amazon’un sahibi Jeff Bezos Trump ile şahsen söz dalaşına girmiş, Trump’ı küçümsemiş, Bezos’un sahibi olduğu Washington Post gazetesinde Trump aleyhine ağır bir karalama kampanyası başlamıştı.

Bunun üzerine Trump Twitter’den Jeff Bezos’u açık açık tehdit etmiş ve “başkan olduğumda ilk işim seni pişman etmek olacak,” demişti.

İşte, Trump şimdi sözünü tuttu. Daha önce ayağına getirtip özür dilettiği Jeff Bezos’un şirketini şimdi 10 milyar dolarlık devlet ihalesinden eleyerek intikamını almış oldu.

 

 

ARM Huawei’ye işlemci satmaya devam edecek

0

ABD’nin Çinli elektronik devi Huawei’ye uyguladığı ambargoya rağmen, İngiliz menşeli Japon işlemci üreticisi ARM, Huawei’ye işlemci satmaya devam ediyor.

Japonlar ARM’ı satın almıştı

Japon SoftBank tarafından 32 milyar doalra satın alınan mobil işlemci teknolojileri üreten İngiliz şirketi ARM’ın yöneticileri, ABD’nin ambargosunun onları “bağlamadığını” dile getirerek, Huawei ile ticari ilişkilerine devam ediyorlar. ARM, daha önce Huawei ile ticareti keseceğini açıklamıştı. Ancak bu karardan dönüldü.

Öte yandan ABD, İngiliz ve Japon şirketi ARM’a karşı herhangi bir yaptırım planlamazken, başka ülkelerin ambargolarına ters hareket etmesi halinde ağır yaptırımlar uygulama tehdidi savurması da dikkat çekiyor. 

ARM’ın işlemci mimarisine erişimini kaybetmesi Huawei için çok yıkıcı bir darbe olacakken, ABD’nin ARM’ı ambargoyu uygulamaya zorlamaması da soru işaretleri oluşturuyor. Sizce, Google’ı zorlayarak Android uygulama marketini dahi Huawei’ye kapattıran ABD’nin ARM işlemcilerin satışına ses çıkarmamasının sebebi nedir?

Tesla otopilot verilerini açıkladı

Tesla otopilot teknolojisiyle sürücüsüz araçlar konusunda önemli bir yeniliği başlatmıştı. Tesla’nın üçüncü çeyrek raporunun ardından Tesla, otopilot verilerini de açıkladı.

Tesla otopilot istatistikleri

Üçüncü çeyrekte 143 milyar dolar kar elde eden Tesla için 2019 yılının oldukça başarılı geçtiğini söyleyebiliriz. Tesla’nın üçüncü çeyrek mali sonuçlarını açıklamasının ardından, otopilot teknolojisine yönelik veriler de paylaşıldı.

Sürücünün aracın kontrolünü kısmen bıraktığı otopilot modunda, 7 milyon kilometrelik sürüşte yalnızca bir kaza yapıldığı açıklandı. Aynı çeyrekte insanlı sürüşlerde ise her 800 kilometrede bir kaza meydana geldiği belirtildi. Bu verilerle, otopilotun insanlı sürüşten 9 kat daha güvenli olduğu açıklandı. Ancak bu konudaki bazı uzmanlar, Tesla’nın sadece otoyollarda değil şehir içindeki trafikte de otopilot modundaki performansının görülmesi gerektiğini söylüyor.

Nokia hisseleri dibe vurdu

0

Nokia CEO’sunun gelecek hakkındaki umutsuz konuşmaları sonrasında Nokia hisseleri dibe çakıldı. Bu düşüşte 5G için yapılan açıklamaların etkili olduğu belirtiliyor.

Nokia hisseleri yüzde 25 düştü

Akıllı telefon sektöründe artık eskisi gibi aktif olmayan Nokia, 5G ve IoT gibi yenilikçi teknolojilerle varlığını sürdürmeye çalışıyor. Bir zamanların teknoloji devi, artık eski gücünde olmasa da bu alanlarda başarılı çalışmalara imza atabiliyor.

Nokia CEO’su Rajeev Suri, yaptığı son açıklamada 5G teknolojisini tüm cihazlara geçirmenin maliyetli olacağını ve 2016 yılında Alcatel-Lucent’i bünyelerine katmalarının kendileri için maliyetli olduğunu söyledi.

Ekonomik anlamda yapılan bu umutsuz açıklamaların ardından, Nokia’nın hisseleri 24 Ekim’de yüzde 25 düşüş gösterdi. Bu düşüş, şirketin son 6 yıldaki en büyük düşüşü oldu.

Wi-Fi kapsama alanı genişletildi

0

Wi-Fi kapsama alanı, bazı akıllı cihazları kontrol ederken sorunlara yer açabiliyor. Araştırmacılar, Wi-Fi kapsama alanını sadece yazılımla genişletebilen bir yöntem geliştirildi.

Wi-Fi kapsama alanı yazılımla genişletildi

İnternete bağlanabilen akıllı cihazların hayatımıza girmesiyle, internet kapsama alanı kullanıcıların en çok dikkat ettiği konular arasında yer almaya başladı. Wi-Fi kapsama alanının yetersizliği sonucunda, kullanıcılar bazı cihazlarını kontrol etmekte zorlanabiliyordu.

BrighamYoung Üniversitesi araştırmacıları, kapsama alanını genişletmek için eni bir çalışmaya imza attılar. On-Off Noise Power Communication isimli bu çalışmada araştırmacılar, mevcut Wi-Fi protoklüne yazılım ekleyerek kapsama alanını 60 metre genişletebildi. Böylelikle herhangi bir ek cihaz maliyeti olmadan kapsama alanı artırılabildi.

Ancak bu çalışmadaki en büyük problem olarak ise kapsama alanının genişlemesiyle internet hızının düşmesi görülüyor.

Opera kripto para desteğini artırıyor

Opera kripto para desteğini artırarak, internet tarayıcısının son sürümüne iki yeni kripto para ekledi. Opera, daha önce Ethereum ve ERC20 token desteğini duyurmuştu.

Opera kripto para desteği sunmaya devam edecek

Kripto para sektöründe yaşanan yükselişle, birçok teknoloji devikripto para birimlerine yönelik yenilikler sunuyor. İnternet tarayıcıları da kripto paraları ödeme birimi olarak entegre ederek, bu sektördeki kullanıcı kitlesini kendilerine çekmek istiyor.

Yeni iddialara göre Opera, Android kullanıcıları için yeni kripto para cüzdanı geliştirmiş durumda. Daha önce Ethereum ve ERC20 tokenlerini destekleyen Opera, son sürümüyle Bitcoin ve Tron para birimleri için de destek veriyor.

Kullanıcılar, geliştirilen bu kripto para cüzdanlarına Bitcoin kartı ekleyebilecek ve kripto para alışverişi yapabilecek. Ayrıca kripto para cüzdanının blockchain kullanıyor olması da en önemli avantajları arasında görülüyor. Böylelikle ek pin koduna veya şifrelere ihtiyaç duymadan, güvenli sistem kilidiyle işlemler gerçekleştirilebilecek.

Instagram filtrelerinin bazıları kaldırılacak

0

Instagram filtrelerinin bazılarının artırılmış gerçeklik desteğiyle estetik odaklı yenilikler sunuluyordu. Plastik cerrahi teşvik edici bu filtrelerin kaldırılacağı duyuruldu.

Estetik odaklı Instagram filtrelerinin kaldırılacağı açıklandı

Instagram, artırılmış gerçeklik destekli yeni filtreleriyle bir hayli beğeni toplamıştı. Bu filtrelerle kullanıcılar eğlenceli eklentiler kullanabilirken, yüz bölgesinde estetik filtreleri de uygulayabiliyorlar.

Örneğin kullanıcılar bu filtrelerle, gergin bir yüz veya istedikleri ölçülerde dudak dolguları uygulayabiliyorlardı. Ancak Instagram son aylarda izlediği ‘kullanıcı dostu’ politikalar nedeniyle, plastik cerrahiye özendirecek bu filtreleri kaldırma kararı aldı. Instagram sözcüsü, filtrelerin insanların için olumlu bir deneyim sunmasını istediklerini belirtti.

Yani Instagram’ın bu kararının arkasında, kullanıcıları üzecek veya kötü hissetmelerine neden olacak hiçbir şeyin kullanılmaması hedefi yer alıyor. Son yıllarda sosyal medya platformlarının kullanıcı psikolojisini olumsuz etkilemesi de bu karardaki ana etkenlerden biri.

Google Stadia stüdyosunun yerini açıkladı

0

Google yöneticisi, Google Stadia stüdyosu için ilk adresi açıkladı. İlk stüdyonun Kanada Montreal’de kurulacağı duyuruldu.

İlk Google Stadia stüdyosu Kanda’da kurulacak.

19 Kasım’da piyasaya çıkacak olan Google Stadia ile oyuncular, istedikleri oyunları bilgisayarları, tabletleri ve akıllı telefonları aracılığıyla yüklemeden oynayabilecekler. Üstelik düşük donanımlı bilgisayarlarda bile yeni nesil oyunları oynamak mümkün olacak.

Google, oyun üretimi için yeni bir stüdyo kuracağını da duyurmuştu. Stadia Games and Entertainment’ın Başkan Vekili Jade Raymond, ilk Google Stadia stüdyosunun Kanada Montreal’de kurulacağını açıkladı. Üstelik bu stüdyoda çalışan arayışı için yeni iş ilanları da yayınlanmaya başlandı.

14 ülkede piyasaya sürülecek Stadi’nın 9.99 ve 11.99 dolar olmak üzere iki farklı üyelik seçeneği bulunacak. Stadi’da Red Dead Redemption 2 ve Grand Theft Auto III gibi oyunlar oynanabilecek.

Zuckerberg ayrımcılık ile itham edildi

0

Beyaz Saray Finansal Hizmetler Komitesi toplantısında, Zuckerberg ayrımcılık yaptığı iddialarıyla karşı karşıya kaldı. Zuckerberg, Meclis tarafından sorulan sorulara cevap veremedi.

Zuckerberg ayrımcılık sorularına cevapsız kaldı

Cambridge skandalının ardından Facebook ve Zuckerberg büyük bir itibar kaybı yaşadı. Hem hükümet yetkilileri hem de mahkeme heyetinin sorduğu sorularla Zuckerberg zor günler geçiriyor.

Son olarak kripto para birim Libra hakkında konuşmak için Beyaz Saray Finansal Hizmetler Komitesi’nin karşısına çıkan Zuckerberg, Meclis tarafından sorulan sorular karşısında cevapsız kaldı. Meclis üyelerinin konuyu Libra’nın dışına çıkarması ve siyasi seçimlerdeki reklamlarda ayrımcılık yapıldığı iddialarının ortaya atılması, Zuckerberg’i zor durumda bıraktı.

Faceobok, özellikle 2019 yılında nefret söylemlerine karşı savaş açmasına rağmen bu içeriklerin reklam satın almalarıyla kullanıcılara görünmesine izin veriyor. Yani reklam satın alınan içerikle, standart içerik arasında önemli bir ayrım yapılıyor.

Suzuki geleceğin araçlarını tanıttı

Suzuki geleceğin araçlarını Tokyo Motor Show 2019’da sergiledi. Sergilenen iki araç, hem teknik özellikleri hem de teknik tasarımlarıyla dikkat çekiyor.

Suzuki geleceğin araçlarını sergiledi

Suzuki, Asya pazarında otomotiv sektöründe önemli bir paya sahip. Elektrikli ve otonom araçlarla yaşanan dönüşüme uyum sağlamak isteyen Suzuki, geleceğe yönelik yeni araç tasarımları da yapıyor. Suzuki, geleceğin araçları olarak lanse ettiği iki modelini 4 Kasım 2019’a kadar sürecek olan Tokyo Motor Show’da sergilemeye başladı.

Bu araçlardan WakuSpo isimli model, simetrik olmayan tasarımıyla dikkat çekiyor. Aracın ön kaputu çok uzunken, arka kaput daha kısa tasarlanmış. Saniyeler içinde şekilde değiştirebilen araç, stationwagon hale gelebiliyor. İç tasarımında ahşap kullanılan araçta, modern bir iç dizayn da sunuluyor.

Suzuki Hanare isimli model ise sade bir eve sahip gibi görünüyor. Tamamen otonom olarak tasarlanan aracın kontrolü, 60 inc’lik ekran ile sağlanıyor. Ayrıca çok geniş ve ferah bir yaşam alanına da sahip.

Huawei 5G araştırma merkezi kuracak

0

Huawei 5G araştırma merkezi için Sunrise ile ortaklık kurdu. Yeni araştırma merkezinin İsviçre’de kurulacağı ve burada ar-ge faaliyetleri yürütüleceği açıklandı.

Huawei 5G araştırma merkezi İsviçre’de kurulacak

5G alanında öncü şirketlerden olan Huawei, bu alanda yeni bir araştırma merkezi kuruyor Sunrise ile yapılan ortaklık kapsamında Huawei, İsviçre’de bu araştırma merkezini faaliyete geçirecek.

5G araştırma merkezinde Huawei, geliştiricilerin uygulamalarını test etmek için canlı 5G ağını kullanabilecekleri bir laboratuvarı ayrı ayrı işletecek. Ayrıca IoT sensörleri gibi üretilen bileşenler de bu laboratuvarda test edilecek.

Ayrıca Hauwei sözcüsü geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 5G teknolojisini ABD’deki şirketlere lisanslı bir şekilde satmak istediğini duyurmuştu. Hauwei’nin bu araştırma merkeziyle de küresel ölçekte 5G lideri olmayı planladığını söyleyebiliriz.

ING blockchain kullanmaya başlıyor

0

ING blockchain ile işlemlerin güvenliğini artırmayı hedefliyor. Ayrıca blockchain ile kullanıcların mahremiyetinin de sağlanacağı belirtiliyor.

Corda için ING blockchain girişimi

Kripto para sektörüyle hayatımıza giren blockchain teknolojisi, işlemlerde gizlilik ve güvenliği sağlıyor. Bu nedenle özellikle finansal işlemlerde blockchain kullanımına yönelik yeni girişimler çıkıyor.

Finans sektörünün önemli isimlerinden ING, açık kaynaklı blok zinciri platformu Corda’da yapılan işlemlerin gizliliğini ve güvenliğini artıracağını açıkladı. ING, uygulamaya geçecek yeni sistemiyle sadece işlemlerin geçerliliğinin analiz edileceğini, içeriğine dair hiçbir bilgi bulundurulmayacağını duyurdu. Böylelikle hem kullanıcılar hem de işlemler için mahremiyet ve gizlilik sağlanacak.

Blockchain hizmetiyle, örneğin bir ipotek başvurusu yapıldığında noter ING müşterisinin maaşını direkt olarak öğrenemeyecek. Sadece hangi aralıklarda olduğu gibi bilgilere ulaşılacak.