Vodafone Yanımda 10 milyon aktif kullanıcıya ulaştı

0

Uygulamanın aylık toplam kullanım trafiği ise 250 milyonu aştı

Vodafone’un, müşteri ihtiyaçlarını tek bir dijital platformdan karşılayabilmek amacıyla geliştirdiği ve geçen yıl Türkiye’nin en aktif kullanılan ilk 10 uygulaması arasına giren Vodafone Yanımda’nın aylık aktif kullanıcı sayısı son 1 yılda 2 milyon artarak 10 milyonaulaştı. Böylece, Vodafone’un Türkiye’deki 23 milyonu aşkın mobil müşterisinin neredeyse yarısı “Vodafone Yanımda” kullanıcısı oldu. “Vodafone Yanımda” üzerinden dijital finansal işlem yapanların sayısı ise son 1 yılda 2 katına çıktı. Vodafone müşterileri “Vodafone Yanımda” uygulamasını ayda ortalama 20’den fazla kez kullanarak toplam 250 milyonu aşkın trafik yaratıyor.

Vodafone Yanımda uygulamasını değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şunları söyledi: 

Hedefimiz, müşterilerimizin akıllı telefonları üzerinden, akıllı telefonları yoksa bilgisayarlarından, dijital platformlarımızı en iyi deneyimle, en basit şekilde, öncelikli kanal olarak kullanmasını sağlamak. Bu anlayışla sunduğumuz ‘Vodafone Yanımda’ uygulamamız aylık 10 milyon aktif kullanıcı sayısına ulaşarak önemli bir başarıya imza attı. Böylece, mobil müşterilerimizin neredeyse yarısı ‘Vodafone Yanımda’ kullanıcısı haline geldi. Vodafone olarak, müşterilerimize uçtan uca ve radikal şekilde sadeleştirilmiş bir dijital deneyim sunmaya devam edeceğiz.”

Tüm işlemler tek uygulamada

“Vodafone Yanımda” kullanıcıları, hatlarıyla ilgili birçok işlemi uygulama üzerinden kolayca ve hızla yapabiliyor. Buna göre, fatura ödeme; fatura detaylarını öğrenme; TL yükleme; TL bakiyesini öğrenme; kalan kullanımları, kullanılan tarife ve paketleri, geçilebilecek tarifeleri görüntüleme; yurtdışı kullanıma açma; 4.5G açma; İnternet/Konuşma/Mesaj bilgilerine ulaşma; yurtdışını arama; yurtdışında konuşma; yurtdışında kullanım gibi işlemler “Vodafone Yanımda” ile yapılabiliyor.

Her ay 17 milyon hediye

Vodafone’lular ayrıca, uygulamadaki “Bana Ne Var” bölümünde yer alan hediye çarkını çevirerek, her hafta sürpriz hediyeler kazanabiliyor. Hediye çarkıyla, Vodafone’lulara her ay 17 milyon hediye dağıtılıyor. Bugüne kadar hediye çarkıyla toplam 169 milyon GB mobil internet hediye edilirken, GSM dışı hediyelerin sayısı 120 milyona ulaştı.

Fidye yazılımı tehditleri dünyada azalırken Türkiye’de hızla artıyor

0

En çok fidye yazılımı tespit edilen  altıncı ülkeyiz

2017’de tüm dünyayı etkisi altına alan ve 2018’de de devam eden fidye yazılımı saldırıları, yıl sonunda bir önceki yıla göre yüzde 91 azalmıştı. Bu azalmanın ardında gelişen fidye yazılımı güvenlik çözümleri, bu dolandırıcılık türü özelinde artan farkındalık ve bu saldırılara maruz kalanların istenen fidyeleri ödememesi gibi çeşitli nedenler vardı.

Bununla birlikte, bir saldırıya harcanacak çaba karşılığında elde edilecek yasadışı gelir cazip kalmaya devam ettiğinden yeni fidye yazılımı taktikleri görülmeye de devam etti. Nisan 2017’de ortaya çıkan ve Mayıs 2017’de büyük bir küresel salgına yol açan WannaCry saldırıları, 2018’de de 616 bin 399 adet saldırı ile ilk sırada olmaya devam etti. Her ne kadar 1 yıldan daha eski de olsa diğer fidye yazılım ailelerinin çok önünde yer aldı.

WannaCry sadece firmaları hedef alıyordu, yeni hedef bireysel kullanıcılar

Trend Micro Akdeniz Ülkeleri Teknik Müdürü Mehmet Gülyurt, Trend Micro Research’ün hazırladığı 2018 Güvenlik Raporu’na göre 2018’in özellikle son döneminde hızla düşen WannaCry tespitlerinin, Türkiye’de büyük bir ivme kazandığını ve Türkiye’nin en çok WannaCry fidye yazılımı tespit edilen 6. ülke olduğunu belirtti. “Fidye yazılım saldırıları önceleri sadece şirketleri hedef alıyordu. Ancak Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi teknolojilerin gelişmesi ile artık bireysel kullanıcılar ve evler de siber suçluların hedefi haline geldi. Özellikle son dönemde sadece Türkiye’de değil bulunduğumuz bölgede de yeni teknolojilere yatırımların artması siber suçluları da bu bölgeye çekmeye başladı. Ancak henüz kullanıcılarda bu tür saldırılara karşı yeterince farkındalık oluşmadığından güvenlik konusunu da ikinci plana atıyorlar.” diyerek uygun güvenlik yazılımları kullanımının önemine dikkat çekti.

Kripto para madencilik tespitleri 1 milyonu aştı

Kripto para madenciliği tespitleri de, aynı rapora göre, 2018’de 1 milyonu geçerek bir önceki yıla göre yüzde 237 artış gösterdi. Tespit edilen birçok farklı saldırı yöntemi de “altına hücum” diye adlandırılmasını açıklıyor: Kötü amaçla kullanılan reklam platformları, açılır pencere reklamları, sunuculara kötü amaçlı sızıntılar, sunucuların kötü amaçlı kullanımları, kötü amaçlı tarayıcı uzantıları, cep telefonları, eklentiler, botnet’ler, yasal yazılımların içine yerleştirilme ve zafiyet kitleri.

Siber suçluların kripto paraya olan ilgisi altyapılara gerçekleştirilen saldırılardan da anlaşılıyor. Son dönemde yeraltı forumlarında bu konu özelindeki gönderiler de arttı. Kripto parayı hedefleyen iki ana yöntemle bağlantılı araç ve hizmetlere de sıklıkla rastlanıyor: Kripto para madenciliğine yönelik zararlı yazılım ve sanal cüzdanları arayan ve işlemleri engelleyerek kripto para çalan kötü amaçlı yazılım. Akıllı telefonların, yönlendiricilerin ve diğer nesnelerin interneti cihazlarının bilgisayarlar kadar işlem gücü olmadığı bilinmesine rağmen yeraltı forumlarında hala bu cihazları kullanan madencilik faaliyetleri ile ilgili yazılımlara da sıklıkla rastlanabiliyor.

Fibabanka’dan Finberg ile yeni bir yatırım daha: ComPay Ödeme Çözümleri

0

Finberg ekosistemdeki yatırımlarına devam ediyor

Finansal teknolojilere yatırım yapan Fibabanka, bünyesinde bulunan girişim sermayesi şirketi Finberg üzerinden fintek şirketlerine yatırımlarını sürdürüyor. Finberg, son olarak ödeme çözümleri şirketi ComPay’e yatırım gerçekleştirdi.

Finberg, ComPay ile bankacılık ürünlerini kendi platformu üzerinden yaygınlaştıracak

ComPay, 2015 yılından bu yana sunduğu dijital ödeme alt yapısı sayesinde internet üzerinden alışveriş yapan müşterilere kendi bankalarının mobil ya da internet şubesi üzerinden havale veya kredi kartı ile ödeme yapabilme imkânı sağlıyor. Finberg yatırımı ile ComPay, alışveriş anında tüketici kredisiyle ödeme dâhil olmak üzere birçok bankacılık ürününü kendi platformu üzerinden internet ve fiziksel mağazalarda daha fazla yaygınlaştırmayı hedefliyor. Ayrıca ComPay’in üyelik gerektirmemesi, pratik ve güvenli bir şekilde ödeme onayının banka sisteminde gerçekleşmesi, havale, tüketici kredisi ve kredi kartı gibi farklı alternatiflerle ödeme yapmayı kolaylaştırması, sunduğu diğer avantajlar arasında yer alıyor.

Finberg ile ekosistemimizi büyütmeye devam ediyoruz

Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan Fibabanka Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Mert, “Finberg ile hem banka içerisindeki girişimleri hem de ekosistemin diğer oyuncularını desteklemeye devam ediyoruz. Finberg ile 2018 yılından bu yana ön muhasebe programı BizimHesap ve otomotiv sektörünün pazar yeri GarajSepeti’ne toplam 2,5 milyon TL’lik doğrudan yatırım yaptık. Bu yatırımlar dışında da iş birlikleri yaparak yeni değerler yaratmak da odaklandığımız alanlar arasında. Örneğin, Birleşik Ödeme Hizmetleri ile hayata geçirdiğimiz stratejik iş ortaklığımız kapsamında, müşterilerimize 7 gün 24 saat bankalar arası para transferi yapma imkânı sunan Nöbetçi Transfer’i sunmaya başladık. Şimdi de ödeme sistemleri tarafında ComPay ile ekosistemimizi büyütüyoruz.” dedi.

Jet lag’e çözüm getirecek mobil uygulama

0

Jet lag ile mücadeleye mobil uygulama önerisi

Etihad Airways ve Panasonic Avionics jet lag’e çözüm getirecek mobil bir uygulama üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Etihad, Panasonic Avionics’in Jet Lag Adviser (Jet Lag Danışmanı) adlı mobil uygulamasına entegre olmak üzere çalışan ilk havayolu olduğunu bildirdi. 

Yolcudan veri toplanıyor

İnsan verilerini toplayan platform olan Detalytics ile geliştirilen Jet Lag Adviser şu şekilde çalışıyor: Uygulama önce yolcunun uyku düzeni, genel sirkadiyen ritmi (vücudun 24 saatlik ritmi), boyu, kilosu, yolculuk amacı ve uçuç zamanı, bölgesi ile diğer uçuş bilgilerini topluyor. Bunun ardından makine öğrenmesiyle kişiye özel uçak içi etkinliklere dair hesaplamalar yapıyor ve önerilerde bulunuyor. Bu şekilde jet lag’in önüne geçilmesi hedefleniyor. Örneğin, yolcuya susuz kalmaması için uyarı mesajı gönderilecek, kendisini daha iyi hissettirecek yemekler önerilecek, ışıkları kapatması istenebilecek veya dinlendirici müzik dinlemesi salık verilecek.

İki şirket, uygulamanın tıbbî danışmanlık hizmeti sunmadığına dikkat çekiyor.  Uygulamanın ne zaman başlayacağına ilişkin bigi verilmedi.

İnternet alan adı yönetimi BTK’ya geçti

0

ODTÜ 29 yıldır bu görevi üstleniyordu

 İnternet alan adı yönetimininin ODTÜ’den Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) geçtiği açıklandı. Domaincite.com sitesinde yayımlanan habere göre, ICANN bu kararı geçtiğimiz hafta sonu düzenlediği yönetim kurulu toplantısında aldı.

Bu devir işleminin sonucunda com.tr – net.tr – org.tr gibi sonu .tr ile biten ve belirli belgelere sahip olunan .tr uzantılı alan adlarının yönetimi artık BTK tarafından yapılacak. Webmaster Emre Karakaya bu kararın ne anlama geldiğini blog’unda şu şekilde yorumluyor:

  1. Bu yetki değişikliği .tr uzantısı için bir dönüm noktası olabilir. BTK uzun zamandır yenilenmeyen nic.tr ‘yi yenileyerek daha modern ve daha hızlı bir yapıya dönüştürebilir. Ayrıca BTK .tr uzantıların kaydedilmesindeki yüksek lisans ücretini ve engelleri kaldırarak .tr uzantıları diğer ülkeler gibi genel kayda açabilir.
  2. BTK yetki değişikliğinden sonra aynı sistemi devam ettirebilir ama ülkemizde sürekli değişen döviz kurlarına bağlı olarak kayıt ve yenileme ücretlerini artırabilir.
  3. BTK hiçbir değişiklik yapmadan sistemi aynı şekilde işletebilir.

ODTÜ, Türkiye’de alan adı yönetimini 1990’dan bu yana üstleniyordu.ICANN, Türkiye’de İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurulu adıyla hizmet veriyor. ICANN; internet protokolü (IP) adresi alanı tahsisi, protokol tanıtıcı ataması, genel (gTLD) ve ülke kodu (ccTLD) üst düzey alan ismi sistemi yönetimi ve kök sunucu sistemi yönetimi işlevlerinden sorumlu kâr amacı gütmeyen bir oluşum. 

[Güncelleme]: Haberimiz üzerine ODTÜ’den bir açıklama aldık. Açıklamayı aynen yayımlıyoruz:

“Üniversitemizin 1990 yılında IANA/ICANN’den alınan uluslararası yetki ile başladığı ve 29 yıldır sürdürdüğü “.TR” ülke kodlu alan adları yönetiminin teknik, idari ve sponsor yetkileri  Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) devredildi. Devir süreci; 5.11.2008 tarihli, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ile verilen göreve dayanarak, yeni adıyla, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın; internet alan adlarının tahsisine ilişkin iş ve işlemlerin yürütülmesi görevini BTK’ye vermesiyle ve 2010 tarihli İnternet Alan Adları Yönetmeliği doğrultusunda başlamıştı.

ODTÜ ve BTK tarafından üzerinde uzlaşılmış ilkeler doğrultusunda, kurulacak “tr” ağ bilgi sistemi TRABİS’in faaliyete geçmesi için gerekli çalışmalar  2016 yılında başlatılmıştı. Titiz bir şekilde yürütülen teknik ve idari ön çalışmalar üç yıl sürmüş, TRABİS’in faaliyete geçmesi ile BTK’ya devrine ilişkin hususlar konusunda usul ve esasların belirlenmesine yönelik protokol ise 28 Aralık 2018 tarihinde imzalanmıştı. ODTÜ ve BTK’nın IANA/ICANN’e devir onayı için yaptığı ortak başvuru ise 3 Mayıs 2019 tarihinde onaylanarak web sitelerinden açıklandı.

Protokole göre; TRABİS’in devreye alınması çalışmaları gelecek yıl tamamlanacak,  takip eden 2 yıl boyunca da ODTÜ işletmen olarak hizmet vermeye devam edecektir. BTK ile uyumlu bir şekilde bu geçiş sürecinden alan adı sisteminin, ilgili paydaşların ve internet ekosisteminin zarar görmeden ve daha da büyüyerek çıkması için gereken çaba ve özen gösterilecektir. Bu süreçte ve sonrasında, interneti Türkiye’ye getiren Üniversitemiz; internetin gelişmesi ve yaygınlaşması için öncü rolünü devam ettirecektir.

“.TR” Alan Adları (Nic.tr) Sistemi Hakkında

ODTÜ, 1990 yılında IANA/ICANN’den aldığı uluslararası yetkiyle ülkemizin internet bağlantısını sağlamış ve o günden bu yana, öz kaynakları ve yetkin personelince oluşturulan “.tr” alan adları (Nic.tr) sistemini başarıyla yönetmiştir. Bu süre içinde bir milyondan fazla alan adı tahsisi yapılmıştır. Bu alan adlarının 405 bin adedi aktif olarak kullanılmakta olup sistem halen 100 bin aktif kullanıcıya hizmet vermektedir. Bu hizmetten yıllık yaklaşık 6 milyon TL gelir elde edilmiştir. Bu süreçte kağıtsız ofis, tam çevrimiçi yönetim sistemi, Türkçe karakterli alan adı tahsisi, çevrimiçi bayi altyapısı gibi uluslararası normlara uygun hizmetleri devreye alınmıştır.

Internet ekosisteminde ulusal ve uluslararası organizasyonlarda da aktif olarak katılım gösteren Üniversitemiz 1990’lı yılların sonundan itibaren “.tr” alan adı yönetiminin kurumsallaşma konusuna  önem vererek bu konuda çalışmalar yapmış, 2000 yılında da T.C. Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde “.tr” alan adı tahsis politikalarını belirlemek ve alan adı sahipleri arasındaki uyuşmazlıkları çözmek amacı ile İnternet Geliştirme Kurulu ve ona bağlı çalışan DNS Çalışma Grubu’nu (DÇG) oluşturmuştur.”

reeder’dan ilk yerli üretim akıllı çocuk saati: reederKIDdo

0

Türkiye’nin ilk yerli üretim akıllı çocuk saati  reederKIDdo, bu ay satışa çıkıyor

Türkiye’nin ilk yerli üretim akıllı çocuk saatini geliştiren reeder, reederKIDdo adını verdiği yeni ürünü ile ebeveynlere büyük bir kolaylık sağlayacak.

reederKIDdo Samsun’da Üretilecek

Ebeveynlere kontrol ve takip imkânı sunan reederKIDdo akıllı çocuk saati, sahip olduğu kamerası, hava durumu göstergesi, çağrı yapma ve alma, uygulama üzerinden sesli mesajlaşma ve SIM kart özellikleri ile bir akıllı saatten beklenen tüm ihtiyaçları karşılıyor. 1.54 inç dokunmatik IPS ekrana sahip olan cihaz, ayrıca koldan çıkarıldığında uyarı özelliği, güvenli alan denetimi, haritadan çocuğunuzun konumunu görebilme özelliği ile fark yaratıyor.

Bu aydan itibaren 499 TL’den satışa sunulan reederKIDdo akıllı saatin genel özellikleri ise şu şekilde:

  • 54’’ Dokunmatik IPS Ekran
  • Kamera
  • Hava Durumu Gösterimi
  • Koldan Çıkarıldığında Uyarı Özelliği
  • Suya Karşı Dayanıklılık
  • Haritada Takip Edebilme
  • Çağrı Yapma ve Alma
  • Uygulama Üzerinden Sesli Mesajlaşma
  • Sim Kart
  • Adım Sayar
  • Güvenli Alan Denetimi

BKM kartlı ödemelerin güvenliği için neler yapıyor?

0

BKM 218 milyon kartın ödemesine aracılık ediyor. Peki, bu ödemelerin güvenliğini nasıl sağlıyor?

Biznet Bilişim; Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ve Foregenix işbirliğiyle, Cyberark, Checkpoint, Gemalto ve GroundLabs firmalarının sponsorluğunda düzenlenen, “kartlı ödeme sistemleri ve e-ticaret güvenliğinin” konuşulduğu “2. PCI DAY” etkinliğini gerçekleştirdi. 

BKM Genel Müdür Yardımcısı Onur Demirtaş ve Biznet Bilişim Genel Müdürü Serdar Yokuş’un açılış konuşmalarını yaptığı ve Türkiye’nin önde gelen e-ticaret siteleri Gittigidiyor, Hepsiburada, ve N11’den bilgi güvenliği uzmanlarının konuşmaları ile yer aldıkları etkinlikte; global siber güvenlik danışmanlık ve çözüm firması Foregenix’in Avrupa Bölge Yöneticisi David Jenkins ise, dünyadaki e-ticaret siber güvenliğinin son durumuna dair bir sunum gerçekleştirdi.

Etkinliğin ardından BKM Genel Müdür Yardımcısı Onur Demirtaş ve BKM Güvenlik Çözümleri Direktörü Umut Önceler ile bir araya geldik ve BKM’nin kartlı ödemelerin güvenliğine ait çözümlerini dinledik. 

Dr. Sıla Özdemir’den kanserin yayılmasını engelleyecek keşif

0

Dr. Sıla Özdemir’in keşfi metastazda rol oynayan protein ailelerinin etkileşimine dayanıyor

Dr. Sıla Özdemir, kanserli hücrelerin yayılmasını engelleyecek önemli bir araştırmaya imza attı. Kanserin oluştuktan sonra başka organlara yayılması anlamına gelen metastazda kilit rol oynayan RhoGTPases ve IQGAPs adlı iki protein grubunun etkileşimini araştıran Dr. Sıla Özdemir, her iki proteinin hangi noktalarda ve hangi sırayla birbirine bağlandıklarını tespit etti. Dr. Özdemir, bunun sonucunda oluşan kompleks yapıların kanserli hücrede metastazı tetikleyen mekanizmaları harekete geçirdiğini saptadı. Dünyanın en seçkin yayınlarından Journal of Biological Chemistry’de yayımlanan çalışma, kanserli hücrelerin yayılmasını önlemeye yönelik ilacın tasarlanmasında son derece önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Dr. Özdemir, Koç Üniversitesi Kimya ve Biyoloji Mühendisliği’ndeki doktorasını “Akademik Mükemmellik” ödülü alarak tamamladı. 

Metastazda kilit rol oynayan protein ailelerini araştırdı

Yüksek lisansını tamamladıktan sonra doktora çalışmalarını bilgisayar hesaplamalı biyoloji alanında sürdürmeye karar veren Dr. Sıla Özdemir, 2014 yılında Koç Üniversitesi Kimya ve Biyoloji Mühendisliği doktora programına girdi. Burada, küçük GTPazlar ve onların etkileşimleri üzerine çalışmalar yapan Dr. Sıla Özdemir, metastazda kilit rol oynayan RhoGTPazlar ve IQGAPs adlı iki protein grubunun etkileşimini araştırmaya başladı.

İki “şüpheli” protein ailesi arasındaki etkileşim, yıllardır pek çok araştırmacı tarafından incelenmiş ancak bugüne kadar tam olarak anlaşılamamıştı. Metastazın nasıl oluştuğunu, oluşumunun engellenmesini ve kanserin kontrol altında tutulmasını sağlamak üzere araştırmalar yürüten Dr. Özdemir, bu kapsamda, gerekli olan çok sayıda olasılık hesaplarını ve hesaplamalı simülasyon tekniklerini güçlü bilgisayarlarla gerçekleştirdi. Aynı şekilde, bilgisayar ortamında hücredeki su yoğunluğu, iyonlar, proteinlerin üç boyutlu yapısı gibi birçok bileşenin bire bir taklit edildiği bir canlandırma oluşturdu.

Araştırma ABD’deki National Institutes of Health’te (NIH) kanser hücreleri üzerinde test edildi

Çalışma sonucu, söz konusu iki proteinin tam olarak nasıl etkileştiğini, hangi noktalarda bağlandığını, bu bağlanmanın proteinlerin şekillerinde ne tür değişikliklere yol açtığını gözlemleme fırsatı buldu. Altı ay boyunca doğru bağlantıyı bulmak için pek çok bağlanma noktasını içeren çok sayıda yapıyı bilgisayarla canlandırmak için çalıştı. Araştırmasıyla, RhoGTPazlar ve IQGAPs adlı iki protein grubunun hangi noktalarda ve hangi sırayla bağlandığını saptadı. Bunun sonucunda büyük olan proteinin kendi eşini bulduğunu ve iki kompleks yapının bir araya geldiğini belirleyen Dr. Özdemir, oluşan kompleks yapıların kanserli hücrede metastazı tetikleyen mekanizmaları harekete geçirdiğini saptadı.

Dr. Sıla Özdemir’in çalışması ABD’deki NIH’te (National Institutes of Health) bir başka araştırma grubu tarafından laboratuvar ortamında kanser hücreleri üzerinde test edildi ve bire bir örtüştükleri gözlemlendi. Bu sonuçla, Dr. Özdemir’in bilgisayar ortamında elde ettiği veriler deneysel ortamda da doğrulamış oldu. Dr. Sıla Özdemir’in çalışmasının kanserli hücrelerin yayılmasını engellemeye yönelik bir ilacın tasarlanmasına önemli katkısı olacağı belirtiliyor.

Dr Özdemir’in makalesi 2018 yılında dünyanın en saygın dergilerinden Journal of Biological Chemistry’de yayımlandıktan sonra 2019 yılında da derginin en etkili makalelerinin yer aldığı koleksiyonda yer aldı. 1990’da dünyaya gelen Dr. E. Sıla Özdemir, 16 yaşında kapsamlı burslu olarak kazandığı Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü yüksek onur derecesiyle bitirdikten sonra yüksek lisans çalışmalarına da aynı üniversitede devam etti. 

[Araştırma] Akıllı ödemeler, ulaşım deneyimimizi değiştirecek

0

Visa’nın Stanford Üniversitesi ile gerçekleştirdiği Megaşehir Çağında Ulaştırmanın Geleceği araştırması, toplu ve bireysel ulaşımdan yararlanan tüketicilerin karşılaştığı zorluk ve fırsatları incelerken, sürdürülebilir büyüme alanında ödemelerin rolüne de değiniyor. 19 ülkede 19 bin tüketiciyle gerçekleştirilen ve toplu ve bireysel ulaşım alanındaki  araştırma, global ölçekte çarpıcı trendleri ortaya koyuyor.

Tüketiciler, 5 yıl içinde ulaşımda geçirdikleri sürenin artacağını düşünüyor

Dünya genelinde tüketicilerin yüzde 52’si toplu taşıma deneyiminin beklentilerini karşılamadığını ifade ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 46’sı ulaşımda geçirdikleri sürenin arttığını belirtirken, yüzde 37’si 5 yıl içinde ulaşım sürelerinin daha da artmasını bekliyor.

Dünyanın yüzde 64’ü aracına park yeri bulamıyor

Bireylerin yüzde 61’i hem işe gitmek için hem de kişisel ulaşımlarında kendi araçlarını tercih ediyor. Araba kullanmada en sıkıntı yaratan konunun, yüzde 64 ile park edecek yer bulamama endişesi olduğu ortaya çıkıyor. Yine kendi aracını kullananların yüzde 47’si en ucuz benzinin nereden alınabileceği gibi bilgiler verebilecek yenilikçi uygulamalar beklediklerini de dile getiriyor.

Toplu taşıma yaygın olarak kullanılmaya devam ediyor

Katılımcılarının yüzde 44’ü işe, okula ve üniversiteye gitmek için toplu taşımayı kullanıyor. Rahatlık, güvenilirlik ve yolcu yoğunluğu toplu ulaşımı kullanların tercihini belirleyen üç temel faktör olarak ortaya çıkıyor.

Tüketiciler ulaşımda akıllı ödeme sistemleri görmek istiyor

Ulaşımda ödemelerin zorluğu pek çok şikâyetin temelinde yatıyor. Araştırmaya göre toplu ulaşım ödemesini yapmak kolaylaştığında, ortalama kullanımın da yüzde 27 oranında artacağı ortaya çıkıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 47’si farklı ulaşım şekilleri için farklı bilet kullanmanın, yüzde 41’i de toplu ulaşım hizmetlerinde sadece nakdin geçmesinin sorun olduğunu belirtiyor. Tüketiciler bu zorluklar nedeniyle toplu ulaşım yerine kendi araçlarını kullanmaya yöneldiklerini dile getiriyor.

IBM: Kuruluşlar siber güvenlik olaylarına müdahalede hazır değil

0

Kuruluşların büyük kısmı hazır olmasa da otomasyon kullanımı, siber saldırıların tespit edilip önlenmesini yaklaşık yüzde 25 oranında iyileştirdi

Güvenlik İş Birimi, kuruluşların bir siber saldırıya karşı koyma ve toparlanma konusunda hazır olup olmadığını araştıran küresel bir çalışmanın sonuçlarını duyurdu. IBM adına Ponemon Institute tarafından gerçekleştirilen çalışma, ankete katılan kuruluşların büyük bir çoğunluğunun siber güvenlik olaylarına doğru şekilde müdahale etmeye halen hazır olmadığını ortaya çıkardı.  Katılımcıların yüzde 77’si, kuruluş genelinde bir siber güvenlik olayına uygulanan tutarlı bir müdahale planının bulunmadığını belirtti.

İşletmelerin yarısı GDPR’a henüz tam uyum sağlayamadı

Çalışmalar, bir siber saldırıyı 30 gün içinde kontrol altına almak adına hızlı ve etkin bir şekilde müdahale eden şirketlerin toplam veri ihlali maliyetinde ortalama 1 milyon dolardan daha fazla tasarruf ettiğini gösterse de, doğru siber güvenlik olayı müdahale planlamasındaki eksiklikler, çalışmanın son dört yılında tutarlı olarak kalmaya devam etti. Ankete katılan ve bir planı olan kuruluşların yarısından fazlası (yüzde 54) planlarını düzenli olarak test etmiyor, bu da saldırı sonrasında gerçekleşmesi gereken karmaşık süreçleri ve koordinasyonu etkin bir şekilde yönetme konusunda onları daha az hazırlıklı kılabiliyor.

Bir siber güvenlik olayına müdahale planının uygulanmasında siber güvenlik ekiplerinin karşılaştığı zorluk, işletmelerin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR/GVKY) ile uyumluluğunu da etkiledi. Ankete katılanların neredeyse yarısı (yüzde 46), kuruluşlarının mevzuatın birinci yıldönümü hızla yaklaşırken bile GDPR’a henüz tam uyumluluğu sağlamadığını söylüyor.   

Araştırmaya ilişkin görüşlerini paylaşana IBM Türkiye Güvenlik İş Birimi Lideri Engin Özbay, “Plan yapmamak, iş siber güvenlik olayına müdahale etmeye geldiğinde başarısız bir plan yapmakla eşdeğerdir. Bu planların düzenli olarak stres testine tabi tutulması ve böyle bir programın sürdürülmesi için gerekli kişilere, süreçlere ve teknolojilere yatırım yapmak büyük önem taşıyor. Otomasyon yatırımlarıyla doğru biçimde planlama bir araya geldiğinde, şirketlerin bir ihlal sırasında milyonlarca dolar tasarruf sağlayabildiklerini görüyoruz” dedi.

Araştırmadan öne çıkan diğer noktalar arasında şunlar yer alıyor:

  • Müdahalede otomasyon hâlâ yükselmeye devam ediyor: Katılımcıların dörtte birinden daha az bir kısmı, müdahale süreçlerinde kuruluşlarının kimlik yönetimi ve doğrulama, siber olaylara müdahale etme platformları ve Güvenlik Olay Yönetimi araçları gibi otomasyon teknolojilerinden önemli ölçüde faydalandıklarını söyledi.
  • Salt beceri henüz yeterli değil – Katılımcıların sadece yüzde 30’u, siber güvenliğe yönelik istihdamın yüksek bir siber direnç seviyesine ulaşmada önemini vurguladı.
  • Gizlilik ve siber güvenlik bir elmanın iki yarısı – Katılımcıların yüzde 62’si gizlilik ve siber güvenlik rollerinin uyumlulaştırılmasının kuruluşlarında siber direnci sağlama açısından olmazsa olmaz veya çok önemli bir unsur olduğunu belirtti.

3 bin 600’den fazla uzmanın görüşleri alındı

Ponemon Institute tarafından IBM Resilient’ın sponsorluğunda gerçekleştirilen 2019 Siber Dirençli Kuruluş araştırması, Siber Dirence, bir başka deyişle bir kuruluşun siber saldırılar karşısında temel amacını ve bütünlüğünü sürdürme becerisine ilişkin dördüncü yıllık karşılaştırmalı değerlendirme araştırması. Küresel araştırma; ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, Brezilya, Avustralya, Orta Doğu ve Asya Pasifik de dâhil olmak üzere dünyanın her yerinden 3 bin 600’den fazla güvenlik ve BT uzmanının içgörülerini kapsıyor.

 

 

BUBA Campus açıldı

0

BUBA Campus fikir ve kuluçka aşamasında veya MVP’ye sahip teknoloji tabanlı girişimlerin eğitimden mentorluk ve koçluğa, değerlemeden fikri mülki haklara ve melek yatırıma kadar ihtiyaç duyacakları tüm desteği kendi bünyesinde sağlayacak

İletişim, Denizcilik, Sağlık, Turizm, Agritech, Biotech, Fintech, Regtech gibi pek çok dikeyde fikirleri olan girişime ev sahipliği yapacak olan BUBA Campus, 29 Nisan Pazartesi günü Maslak’taki Binasında Açıldı. Yaklaşık bin metrekare kapalı alanda kurulan BUBA Campus, fikir ve kuluçka aşamasında veya Minimum Yaşamsal Ürüne (MVP) sahip teknoloji tabanlı girişimlerin, gelecek hedeflerine ulaşmasında eğitimden mentorluk ve koçluğa, değerlemeden fikri mülki haklara ve melek yatırıma kadar ihtiyaç duyacakları tüm desteği kendi bünyesinde sağlayacak.

Boğaziçi Üniversitesi mezunlarınca kurulan güçlü yatırım ağlarından BUBA Ventures ve Türkiye’nin önde gelen Kurumsal Gelişim, Koçluk ve Mentorluk platformlarından House of Human’ın ortak girişimiyle kurulan BUBA Campus açılışı, girişimcilere yönelik Para, Akıl ve Yol konulu paralel panellerle gerçekleştirildi.

Girişimlere her aşamada destek

Açılış konuşmasını yapan BUBA Ventures Başkanı Timuçin Bilgör: “Türkiye’deki girişimcilik ruhunun beslenmesi, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisinin artırılması, girişim ekosisteminin geliştirilmesi her zaman en büyük hedefimiz oldu. İnovatif fikir sahibi olan girişimcilere iş fikri aşamasından yatırıma, şirketleşmeden  ticarileşmeye kadar olan süreçte, ofis ve altyapının yanı sıra eğitim ve mentorluk ile stratejik danışmanlık hizmetlerini sunan bir merkez olan BUBA Campus’ü açmaktan gurur duyuyoruz. BUBA Campus’te yer alacak girişimcilere kurucu ortağımız House of Human’ın eğitim, yönetim, koçluk ve mentorluk konusundaki tartışmasız tecrübesi ve bilgi birikimi ile parayı, akıl ve bilimle birleştiren bir yol inşa ettik” dedi. 

Bu kampusta BCB, Bosphorist Teknoloji Fonu, TÜGİM, AC gibi birçok iş ortağımızı bir araya getirdiklerini söyleyen Bilgör,  “Dışarıdan taşımalı sistem yerine, BUBA Campus’te paydaşlarımızın her birinin ofisi veya masası bulunmakta. Oluşturduğumuz bu güç birliği ile girişimler 360 derece destek alacak” diyerek sözlerini sürdürdü. Bilgör, “Biliyoruz ki, varılmak istenen hedefte fikir ve cesaret önemli; ancak bunların deneyimle, uzmanlıkla bir araya gelmesi ve yatırımla desteklenmesi, girişimcinin bu yolda hızını arttıracak ve hata payını en aza indirgeyecektir. Bizler bunun için buradayız” ifadesiyle açıklamasını sonlandırdı. 

 

Samsung’dan bir saatte hızlı servis anlayışı

0

 Samsung, cep telefonu sahiplerini yakından ilgilendiren yeni servis anlayışını İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Akıllı Servis Merkezi’nde duyurdu. Akıllı Servis Merkezi ile birlikte Samsung müşterileri kolay ve hızlı servis imkânından yararlanıyor. Servise gitmeyi gerektiren durumlarda Samsung Akıllı Servis Merkezleri müşterilerin taleplerini bir saat içerisinde yüzde 90’a varan oranda çözebiliyor.Müşteriler ayrıca Samsung Members veya Çağrı Merkezi aracılığıyla bulundukları yerden ayrılmadan sorularının önemli bir kısmına yanıt bulabiliyor.

Hızlı ve kolay hizmet Samsung Akıllı Servis Merkezi’nde

Samsung Akıllı Servis Merkezi’nde müşteriler Samsung tarafından özel eğitilmiş çalışanlardan destek alıyor. Bu aşamadan sonra ortalama dört dakikada müşteriler yetkili bir uzman tarafından karşılanıyor.

Akıllı Servis Merkezlerinde bulunan teknisyenler cihazda gereken işlemleri yüzde 90’na varan bir oranda 1 saat içerisinde tamamlıyor. Cihazın sorunu 1 saat içerisinde çözülemediği takdirde ise müşteriler yedek akıllı telefon alabilme hizmetinden faydalanabiliyor.  Cihaz değişimi gerektiren durumlarda ise eski cihaz tüm aksesuarları barındıran ve kutusu kapalı kullanılmamış yeni bir cihazla değiştiriliyor.

Samsung Members ve çağrı merkezi aracılığıyla servis hizmeti

Samsung, Akıllı Servis Merkezi haricinde Samsung Members uygulaması ve Çağrı Merkezi’nden de müşterilere destek sunmaya devam ediyor. Samsung kullanıcılarının hayatını kolaylaştıran veSamsung’a hızlıca ulaşmalarını sağlayan Samsung Members uygulaması mobil cihazlardaki tüm ayarların gözden geçirilmesine veya donanımının test edilmesine olanak sağlıyor. Cihaz belleğini ve depolama alanını optimize edebilen Samsung Members uygulaması, bu avantajlarının yanı sıra Çağrı Merkezi’ni aramaya, Canlı Destek hattına bağlanmaya ve en yakın Servis merkezini bulmaya da imkân tanıyor.

Samsung Çağrı Merkezi yetkilileri ise müşterilerin satış sonrası destek alabilecekleri bir diğer önemli kanal olarak hizmet vermeyi sürdürüyor. Samsung Çağrı Merkezi’nin özel eğitimli ürün uzmanları, müşteri talebi durumunda cihaza uzaktan bağlanabiliyor. Teknik bir uzman ile bire bir görüşme imkanı ile Samsung hesaplarının kurulum işlemi, yazılım ve uygulama güncellemeleri, yedekleme & sıfırlama, E-posta hesaplarının kurulumu ve diğer pratik işlemler yapılabiliyor.

Bilyoner.com’a yeni genel müdür

2

Şans oyunları platformuna yeni üst yönetici

Elektronik şans oyunları platformu Bilyoner’in yeni Genel Müdürü İlker Baydar oldu. Perakende ve e-ticaret dünyasının başarılı isimlerinden olan İlker Baydar, yaklaşık 20 yıldır Türkiye’nin önde gelen perakende kurumlarında üst düzey yönetici olarak görev yapıyordu. 

Hollanda’dan döndü

1975 İstanbul doğumlu olan İlker Baydar, Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Sabancı Üniversitesi’nde Executive MBA yaptıktan sonra çalışma hayatına 1997 yılında Promodes Grup, Continent Hipermarketleri’nde Kategori Müdürü olarak başladı. 1999-2006 yılları arasında Metro Cash & Carry’de gıda dışı kategorilerin perakende ve tedarik süreçlerini yöneten Baydar, 2006-2008 yıllarında ise Metro Cash & Carry Şangay’da (Çin) aynı pozisyonu üstlendi. 2008-2011 yılları arasında Best Buy Türkiye’de Ticari Direktör olarak görev aldı ve markanın Türkiye perakende sektöründe yapılanmasından sorumlu oldu. 2011 yılında ise Darty’ye Türkiye Ticari Direktörü olarak atandı. 2012 yılında e-ticaret dünyasına adım atan İlker Baydar, 2014’e kadar Hepsiburada.com’un Ticari Genel Müdürlüğü’nü yürüttü. 2014 yılında e-ticaret platformu Markafoni’ye CEO olarak transfer olan Baydar, 2017 yılından itibaren kariyerini Hollanda’nın lider e-ticaret kurumlarından Wehkamp’ta sürdürüyordu. Baydar göreve Mehmet Sindel’in yerine atandı. Sindel, Bilyoner.com Genel Müdürü olarak Eylül 2016-Ocak 2019 arasında görev yaptı. 

Spotify kişiselleştirilmiş tavsiyeler yapacak

0

Spotify, yapay zeka sayesinde her kullanıcısına özel yeni şarkı tavsiyeleri hazırlayabiliyor ve hatta haftalık tavsiye listeleri gönderiyor. 

Yapay zeka yeterli gelmedi

Ancak yapay zeka dışında, kuratörler tarafından özel olarak seçilerek hazırlanan listeler kullanıcıların daha büyük ilgisini çekiyor. 

Online müzik servisi şimdi kullanıcılara kişiselleştirilmiş kuratör listeleri tavsiye etmek için yeni bir yöntem deneyecek.

Yeni yöntemde, algoritmaya göre kullanıcıların zevklerini analiz edecek olan Spotify bu analizlerini kuratörlerin listeleri ile eşleştirecek ve kullanıcılara en fazla sevecekleri kuratör listelerini tavsiye edecek. 

Annenize internetten hediye alırken dikkat edin

0

Güvenli Anneler Günü alışverişi için ipuçları

Bu yıl 12 Mayıs tarihine denk gelen Anneler Günü’ne sayılı günler kala, annesine hediye almak isteyenlerin tercihi çoğunlukla online alışveriş siteleri oluyor. Kullanıcıların Anneler Günü’ne özel kampanya ve uygun fiyatlı hediye arayışında olmasını fırsat bilen siber suçlular ise çeşitli tuzaklar kurarak kullanıcıların kişisel bilgilerini ve kart bilgilerini ele geçirmeye çalışıyor. Bitdefender Türkiye Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, Anneler Günü alışverişinin kabusa dönüşmesini engellemek annelerine internetten hediye almak isteyenlere sekiz önemli uyarıda bulunuyor.

1. Anneler Günü temalı içeriklere hemen kanmayın, gelen e-postaların adresini ve doğruluğunu kontrol edin. Kötü niyetli kişilerin göndereceği linklere tıkladığınız anda tüm kişisel bilgileriniz dolandırıcıların eline kolayca geçebilir. İyi niyetli gibi gözüken tebrik kartlarının arkasında da kötü planların olabileceğinden şüphe edin. Düşünmeden gireceğiniz linkler sizi virüs bulaştıran sitelerin avı haline getirebilir. Bir tanıdığınızdan gelse dahi kendisi ile iletişime geçip teyit edin.

2. Abartılı kampanya, indirim ve hediye tekliflere itibar etmeyin, güvensiz ağlar üzerinden sahte satın almalara yönlendirebilecek linklerden uzak durun. Eğer gördüğünüz bir kampanya gerçek olamayacak kadar cazipse, büyük bir olasılıkla gerçek değildir. Kampanyanın gerçek olduğunu düşünüyorsanız yeni bir tarayıcı açarak internet sitesinin adresini doğrudan bu adres çubuğuna yazın. Her ne olursa olsun online alışverişiniz için mutlaka düşük bakiyeli bir sanal kart kullanın.

3. Bildiğiniz ve güvendiğiniz adreslerden alışveriş yapın. Daha önce denediğiniz ve memnun kaldığınız yada kendini kanıtlamış online alışveriş sitelerinden alışveriş yapın. Alışveriş yaptığınız sitenin SSL sertifikası kullandığından emin olun. Güvenli ve şifrelenmiş bir internet sitesi adresi HTTP ile değil, HTTPS ile başlar ve adres çubuğunda “kilit” simgesi görünür.

4. Verdiğiniz bilgilere dikkat edin. Alışveriş yaptığınız site siparişiniz için gerekli bilgiler dışında çok daha fazla soru soruyorsa, bu özel soruları cevaplamayın ve alışverişinizi sonlandırın. Bazı kötü amaçlı yazılımlar, çevrimiçi formlara satır ekleyerek siber suçluların özel bilgilerinizi çalmasına neden olabilir.

5. Ücretsiz ve halka açık Wi-Fi erişim noktalarından uzak durun. Siber saldırganlar tarafından kontrol edilen ücretsiz bir Wi-Fi ağına bağlandığınızda cihazınızdaki kritik bilgileri farkında olmadan dolandırıcılara kaptırabilirsiniz. Eğer evinizin internetine bağlı değilseniz ve online bir işlem yapmanız gerekiyorsa, mobil veri ağınızı kullanın. Eğer bir Wi-Fi ağına bağlanmak zorundaysanız, mobil güvenlik çözümü içeren bir VPN ile bağlantı kurduğuna emin olun.

6. Verilerinizi yedekleyin. Bilgisayarınızın virüs saldırısı sonucunda çökmesi gibi tehlike durumlarında veri kaybını önlemek için, bilgilerinizi düzenli bir şekilde yedeklemeyi unutmayın.

7. Hesap özetlerini ve kredi kartı ekstrelerini kontrol edin. Online alışveriş yaptıktan sonra hesap özetinde yada kredi kartı ekstresinde şüpheli bir harcama görürseniz hemen bankanızla iletişime geçin.

8. İşletim sisteminizin ve antivirüs yazılımınızın güncel olduğundan emin olun. Güncellemeler sizi dolandırıcılığa ve zararlı yazılımlara karşı koruyacaktır. Bilgisayarınızı fırsat buldukça olası virüs bulaşmalarına karşı tarayın.

[Araştırma] 81 ilin rekabetçilik endeksi açıklandı

0

URAK, İllerarası Rekabetçilik Endeksi’nin 5 yıllık sonuçlarını açıkladı

Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu (URAK) tarafından 6. kez hazırlanan “URAK İllerarası Rekabetçilik Endeksi-2018” sonuçları, İstinye Üniversitesi Rektörü ve URAK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Melih Bulu ev sahipliğinde, URAK Akademik Kurulu ve sektör liderlerinin de katıldığı bir toplantıda kamuoyu ile paylaşıldı. Türkiye’de 81 ili kapsamlı olarak inceleyen tek çalışma olan URAK İllerarası Rekabetçilik Endeksi, bu kez son beş seneyi kapsayan sonuçlarıyla da siyaset ve ekonomi dünyasına rehber niteliği taşıyor. 

Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu (URAK) tarafından hazırlanan ve 81 ili “Yaşam, Eğitim, Yatırım, Altyapı, Hizmet, Ulaşım, Güvenlik” gibi 85 ayrı başlıkta tek tek analiz eden  “İllerararası Rekabetçilik Endeksi”nin son 5 yıllık dönemi kapsayan sonuçları açıklandı. Türkiye’nin alanındaki en detaylı araştırması olan çalışma yerel seçimden çıkan Türkiye’deki tüm şehirleri tek tek sosyo-ekonomi, ticari, eğitim, altyapı gibi bir çok başlıkta inceleyerek yıllar içindeki değişimi kıyaslıyor. Genel endeks sonuçlarına göre, listenin zirvesi son 5 yılda değişmedi. İstanbul Türkiye’nin en rekabetçi ili olurken, İstanbul’u sırasıyla Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa, Eskişehir, Antalya ve Konya izledi. Beş dönem boyunca çekim gücünü artırarak rekabetçiliğini güçlendiren illerden Yalova, listenin 9’uncu sırasında yer aldı. En üretken iller arasında yer alan Sakarya ise Türkiye’nin en rekabetçi 10’uncu ili oldu.

Türkiye’deki tüm şehirleri tek tek sosyo-ekonomi, ticari, eğitim, altyapı gibi bir çok başlıkta inceleyen ve yıllar içindeki değişimi kıyaslayan araştırmanın sonuçlarını değerlendiren İstinye Üniversitesi Rektörü ve URAK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Melih Bulu, “Endeks çalışmamızın; son beş seneyi kapsaması sebebiyle illerimizin performansının yıllar içerisinde nasıl bir değişim gösterdiğini, illerin toplumsal ve ekonomik cazibesini, hatta idari birimlerin karnesini de ortaya koyuyoruz. Bu açıdan bu çalışmanın gerek ulusal gerekse yerel düzeyde hedeflerin belirlenmesi, ilgili stratejilerin oluşturulması açısından karar vericilere ve araştırmacılara önemli bir yol gösterici olacağına inanıyoruz ” dedi.

Türkiye’nin En Rekabetçi 5 ili İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli ve Bursa

Araştırmanın sonuçlarına göre, genel endekste İstanbul 100 üzerinden 69,13 puan ile Türkiye’nin en yüksek rekabet gücüne sahip ili olarak belirlendi. İstanbul’u 46,04 puanla Ankara izledi. Üçüncü 33,80 puanla İzmir, dördüncü 28,30 puanla Kocaeli, beşinci 25,49 puanla Bursa, altıncı 22,63 puanla Eskişehir, yedinci 22,53 puanla Antalya, sekizinci 21,25 puanla Konya, dokuzuncu 19,55 puanla Yalova ve onuncu ise 19,22 puanla Sakarya oldu. Genel Endeks sonuçlarına göre sıralamalara bakıldığında bu dönem ilk kez Bolu, Aydın ve Gaziantep’in en rekabetçi ilk 20 il arasında girmesi de dikkat çekti. Genel Endeks sonuçları yıllar itibariyle incelendiğinde; beş dönem boyunca sırası devamlı yükselerek çekim gücü artan ve artma eğiliminde olan iller ise Yalova, Düzce ve Uşak oldu. Çekim gücü azalan iller hesaplamasında ise; Kayseri, Artvin ve Kahramanmaraş illerinin çekim gücünün azalma eğiliminde olduğu belirlendi.

Türkiye’nin Rekabet Gücü En Düşük 5 ili Ağrı, Hakkâri, Şırnak, Muş ve Iğdır

Türkiye’nin en düşük rekabet gücüne sahip ili ise 5,35 puanla Ağrı oldu. Son 10’da Ağrı’nın önünde sırasıyla 6,01 puan ile Hakkâri, 6,59 ile Şırnak, 6,89 ile Muş, 6,97 ile Iğdır, 7,74 ile Şanlıurfa, 7,77 ile Batman, 7,96 ile Van, 8,13 ile Mardin ve 8,72 ile Bitlis yer aldı. 

Beşeri sermaye ve yaşam kalitesinde Ankara İstanbul’un önünde

İstanbul; Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi Alt Endeksi dışındaki Yenilikçilik, Üretim ve Ticaret, Yaşanabilirlik alt endekslerinin de zirvesinde yer aldı. Ankara ise 53,7 puanla Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi Alt Endeksi’nde birinci oldu. Aynı endekste Ankara’yı sırasıyla İstanbul (52,13), Kırşehir (47,27), Tunceli (45,80), İzmir (44,75), lsparta (43,82), Muğla (43,31), Antalya (40,09), Nevşehir (39,43) ve Edirne (39,32) takip etti. Beşeri sermaye ve yaşam kalitesi alt endeksinde en düşük rekabetçilik seviyesine sahip son 5 il ise sırası ile Batman (19,03, 77.), Mardin (18,73, 78.), Şırnak (17,44, 79.), Ağrı (15,60, 80.) ve Şanlıurfa (14,84, 81.) oldu.

En yenilikçi iller

On iki değişkenden meydana gelen Yenilikçilik Alt Endeksi’nin sonuçları incelendiğinde, İstanbul’un (95,15) yine en rekabetçi il olduğu görüldü. İstanbul’u sırasıyla Ankara (48,23), İzmir (24,65), Kocaeli (17,02), Bursa (12,83), Konya (9,70), Denizli (7,84) ve Gaziantep (7,08) takip etti.

Üretim ve Ticarette Şanlıurfa’nın sürekli gerilemesi dikkat çekti

Otuz dört değişkenden meydana gelen Üretim ve Ticaret Alt Endeksi’nin sonuçları incelendiğinde, İstanbul’un (yüzde 67,01) en rekabetçi il olduğu, İstanbul’u sırasıyla Ankara (39,23), Kocaeli (38,24), İzmir (37,92), Bursa (28,82), Tekirdağ (28,07) ve Sakarya’nın (28,07)  takip ettiği tespit edildi. Endekse göre Üretim ve Ticarette Çekim Gücünü Artıran 10 il ise Tekirdağ, Sakarya, Yalova, Bolu, Uşak, Isparta, Erzurum, Kars, Sinop ve Artvin oldu. Şanlıurfa ise Üretim ve Ticaret Alt Endeksinde sıralaması sürekli gerileyen il olarak dikkat çekti.

En yaşanabilir iller

Yirmi üç değişkenden meydana gelen Yaşanabilirlik Alt Endeksi’nin sonuçları incelendiğinde, birinci sıradaki İstanbul’u (50,30) sırasıyla Ankara (45,84), Trabzon (31,64), Eskişehir (31,46), İzmir (30,42) Bursa (30,19) ve Rize (28,92) takip etti.

Kore’de 5G abone sayısı 260 bine ulaştı

0

Abone sayılarıyla birlikte tarifeler de belli oldu

Kore Bilim ve BT Bakanlığı 5G abone sayısının 260 bine ulaştığını açıkladı. Bakanlık aynı zamanda 5G’ye ait şikâyetleri de paylaştı. Buna göre, tüketiciler 5G’nin kapsamı alanı ve hızından şikâyet ediyor. LTE’deki kullanıcılar, gelecek nesil teknolojiyle uyumlu baz istasyonları yakınındayken, 5G sembolünü gösteren mobil cihazlarla ilgili özel bir endişe ortaya çıkıyor. Bakanlık, bu tür şikâyetlerin, operatörlerin hala 5G baz istasyonları inşa etme ve yazılım yükseltme sürecinde olmaları nedeniyle, tanıtımın ilk aşamalarında geniş çapta beklendiğini ekledi. SK Telecom (SKT), KT ve LG Uplus’ın 5G sembol problemi üzerinde çalışmayı kabul etti ve bakanlık da bu ay “asıl hizmetin açıkça belirtilmesi için” yazılımı geliştirmeyi ve dağıtmayı planladığını belirtti.  

5G fiyat tarifeleri 

Bu arada, Kore’de şu ana kadar 54 binden fazla 5G baz istasyonu kurulduğunu not edelim. Diğer bir not da 5G fiyat tarifelerine ilişkin: Her üç operatör 8 ve 9 GB’lık temel paketler için 48 dolarlık faturaya sahip. Pazar lideri SKT’nin prime ve platinum paketleri için talep ettiği fiyatlar şöyle: 150 GB (64 dolar), 200 GB (76 dolar) ve 300 GB (107 dolar). Bir de, 5G abone sayılarının operatörlere göre dağılımına bakalım: Ülkenin ikinci operatörü olan KT 5G abone sayısının 100 bin olduğunu açıklarken, diğer iki operatörden herhangi bir açıklama gelmedi.  5G Nisan ayı başı itibarıyla Kore’de kullanıma girdi.  

Gelecek Vodafone Future Lab’te şekilleniyor (Video)

İTÜ Vodafone Future Lab açılışı için katıldığımız etkinlikte mikrofonlarımızı Vodafone Business Genel Müdür Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin’e uzattık. Geleceğin teknolojilerine yönelik çözümler geliştirmek adına açılan Future Lab, İTÜ ve Vodafone işbirliği ile hayata geçirildi.

Biz de bu etkinliğe katılarak Future Lab hakkındaki detaylı bilgileri Vodafone Business Genel Müdür Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin’den aldık.

Şimdi isterseniz lafı daha fazla uzatmadan sizleri röportajımızla baş başa bırakalım. İyi seyirler…

Vodafone Future Lab açıldı

Future Lab’in açılışına Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ve Vodafone Türkiye CEO’su Colman Deegan katıldı. Açılışta konuşan Sayan, Future Lab’in önemine işaret etti.

Türkiye’nin dijitalleşmesi adına atılan önemli bir adım olan Future Lab, şirketlerin elinde tutarak önümüzdeki döneme hazırlanmalarını sağlıyor. Veri merkezi, sanal sunucular ve bulut merkezi gibi teknolojiler işletmelerin daha verimli çalışmasına yardımcı oluyor. Future Lab metro istasyonuna benzetiliyor. 3 ana lokasyonu bulunan alan işletmeleri birlikte fikir üretmeye davet ediyor.

20’nin üzerinde burslu öğrenci de Future Lab de yer alıyor. Ayrıca alanın ziyaretçilere de açık olduğunu belirtelim. 30’dan fazla iş ortağı ile çalışan Vodafone ve İTÜ, proje geliştirirken bu ortaklarla birlikte çalışıyor.

Future Lab ile ister kamu, ister özel sektör olsun, geleceğin dünyasında rekabete hazırlanmak isteyen, işini büyütmeyi hedefleyen her işletmeye, her kuruma, bu çalışma gruplarıyla bir araya gelme ve kendi işletmesine özel akıllı çözümlere ulaşma imkanı sunuyor.

Google’a yeni özellik: Otomatik silme

0

Konum Geçmişi ve etkinlik verileri için otomatik silme özelliği devrede

Google, kullanıcıların verilerini yönetmeleri için sunduğu araçlara “Otomatik Silme” özelliğini ekledi. Google‘ın yeni eklenen “Otomatik Silme” kontrolleri sayesinde kullanıcılar Konum Geçmişi ve Web ve Uygulama Etkinliği gibi etkinlik verilerinin otomatik olarak silinmesi için gerekli düzenlemeyi kolayca yapabilecek. Sistem şöyle işliyor:

Etkinlik verilerinizi ne kadar süreyle tutmak istediğinize ilişkin -3 veya 18 gibi- bir zaman sınırı seçtikten sonra bu süreden daha eski olan her türlü veri otomatik olarak ve sürekli şekilde siliniyor. Söz konusu kontroller ilk olarak Konum Geçmişi ile Web ve Uygulama Etkinliği için geçerli olacak ve önümüzdeki haftalarda kapsamı genişleyecek.

Google’dan konuya dair aşağıdaki açıklama yapıldı: “İster en son haberlere ister en hızlı sürüş rotasına bakıyor olsun, Google olarak ürünlerimizin herkese yardımcı olmasını amaçlıyoruz. Konum Geçmişi veya Web ve Uygulama Etkinliği ayarlarını açık konuma getirdiğinizde, bu veriler Google ürünlerinin sizin için daha kullanışlı olmasını sağlayabiliyor. Örneğin hoşunuza gidecek bir restoran önermek veya bir önceki aramada kaldığınız yerden devam etmek gibi… Verilerinizi özel ve güvenli şekilde tutmak için çalışırken, sizlerden aldığımız geri bildirimler doğrultusunda verilerinizi yönetmeniz ve silmeniz için daha kolay yöntemler sunmamız gerektiği sonucuna vardık.”