Microsoft’un video görüşme uygulaması Skype, konfernas limitini 50 kişiye çıkardığını duyurdu.
Skype şimdiye kadar konferans görüşmelerinde kişi limitini 25 kişi olarak belirlemişti.
Bu yeni hamlesiyle beraber, rakip video görüşme uygulamalarına karşı da önemli bir avantaj kazanmış olacak.
Uygulama ayrıca, görüşmeye katılan kişilere, kişisel veya grup olarak uyarı göndermeye de izin verecek.
Manchester’da parmakla ödeme yapma sistemi uygulanmaya başlıyor. Böylelikle FinTech alanında biyometrik doğrulama projesi hayata geçecek.
Biyometrik şifrelerin artık cep telefonu şifrelerinden kimlik doğrulamaya kadar birçok alana girmesi, yenilikleri de beraberinde getiriyor. Fingopay isimli bir şirket, ödeme teknolojileri ile biyometrik kimlik doğrulamayı bir araya getirerek, oldukça ilgin bir sistem başlatıyor. Bu yeni sistem ile müşteriler, ödemelerini sadece parmak izlerini kullanarak yapabilecek.
Yaz aylarında İngiltere’de Manchester’daki eğlence ve konaklama merkezlerinde kullanılacak olan sistem, bir ilki başlayacak. Öncelikle sisteme kullanıcıların banka ve kredi kartlarıyla birlikte parmak izleri tanıtılacak. Daha sonra herhangi bir ödeme yapılması gerektiğinde, kullanıcının parmak izi okutulacak. Herhangi bir gecikme vs yaşanmadan ödeme karşı tarafa geçecek ve alışveriş tamamlanacak.
Böylelikle nakitsiz toplum için önemli bir adım daha atılmış oluyor. Bu ilginç ödeme yöntemi için müşterilerin nasıl talep göstereceği ise şimdiden merak ediliyor.
Robotlarda ileri görüş yeteneği kazanılması için yeni bir çalışma yapıldı. Böylelikle robotlar hareketleri sonrasında gelecek tahmini yapabilecek.
Günümüzde robotların, insanların yaptığı işlerde kullanılmasında bazı problemler yaşanabiliyor. Bunun ana nedeni ise robotların insanlardan farklı olarak ileri görüş yeteneğine sahip olmaması.
Örneğin bir masayı kenara çekmeye çalıştığınızda, bu çekme işleminden sandalye vs gibi hangi nesnelerin etkileneceğini bizler tahmin edebiliyoruz. Ancak robotlarda bu tahmin konusunda eksiklikler yaşanıyor.
California Berkeley Üniversitesi araştırmacıları, robotlarda ileri görüş yeteneği için yeni çalışma yaptı. Vestri isimli bir robotla yapılan çalışmada, robota yazılımsal olarak ileri görüş yeteneği kazandırıldı.
Böylelikle Vestri, bir masanın üzerinden nesneleri toplama gibi işlemlerde basit ve temel öngörülerde bulunabiliyor. Kameraların aldığı görüntüyü analiz eden robot, çalışma sürecinde yaptığı işlemlerden nenelerin ve nasıl etkileneceğini biliyor.
Robotun geliştiricileri öngörüde bulunabilme yeteneğinin, robotların birçok alanda daha kolay bir şekilde kullanılmasını sağlayabileceğini belirtiyor.
ABD’de Missoula bölgesinde bulunan madenciler yenilenebilir enerji kullanacak. Merakla beklenen yasa tasarısı artık onaylandı.
Kripto para madenciliği, vatandaşlar için yeni bir gelir modeli oluştursa da ülke çapında çevre ve sağlık yönünden olumsuz etkileri olabiliyor. Kullanılan yüksek miktarda elektrik enerjisi, cihazların yaydığı ısı vb. etmenler halkın sağlığını ve çevreyi tehdit ediyor. ABD’nin Montana eyaletinde bulunan Missoula’a bunun için yeni bir tasarısı görüşülmekteydi.
Madencilerin ve vatandaşların merakla beklediği yasa tasarısı artık onaylandı. Bu yeni yasayla madenciler, artık orta ve küçük ölçekli sanayi bölgelerinde madencilik yapabilecek. Bu bölgelerde kullanılacak olan elektrik enerjisinin ise yenilenebilir enerjiyle sağlanacak olması zorunlu hale geldi. Yani madenciler için belirli bölgelerde yenilenebilir enerjiyle madencilik zorunlu oldu.
Ayrıca madenciler elektronik atıklarını Çevre Kalitesi Departmanı tarafından geri dönüşüm şirketlerine vermek zorunda olacak.
Yeni düzenleme madenciler için sıkı tedbirler içeriyor olsa da halkın ve çevrenin sağlığı için büyük bir öneme sahip.
Madencilik şirketi Riot Blockchain, ekonomik anlamda zor bir dönemden geçiyor. Şirketin yaşadığı kayıp 58 milyon dolara ulaştı.
Blockchain ve kripto para piyasasının 2017 ve 2018 yıllarında yaşadığı yükseliş, birçok şirketin bu alana girmesine neden oldu. Özellikle teknoloji ve sağlık odaklı şirketler, kripto para geliştirmeye veya madencilik yapmaya başladı.
Aslında bir biyoteknoloji şirketi olan Riot Blockchain de bir madencilik şirketine dönüştü. Kripto para madenciliği yapan şirket, iyi bir gelir elde etmiş olsa da giderlerini azaltamaması nedeniyle zor bir dönem yaşıyor.
Şirketin yayınladığı 2018 yılı mali raporuna göre, tüm yıl genelinde 58 milyon dolarlık kayıp yaşandı. Şirket madencilikle 1.081 Bitcoin ve 3.023 Litecoin kazanmasına rağmen gelir – gider dengesini ayarlayamaması nedeniyle zarar etti. Elde edilen gelirin Bitcoin Cash’e dönüştürüldüğü ve şirketin toplam gelirinin 7.7 milyon dolar olduğu belirtiliyor. Riot Blockchain, yaşadığı kötü tabloya rağmen yüzde 33 oranında büyüme yaşadı.
Birleşmiş Milletler, yüzer şehirler ile kıyı bölgelerinde yaşanabilecek olası felaketleri önlemeyi planlıyor. Peki bu şehirler hayata geçecek mi?
Oceanix isimli bir şirket ile Bjarke Ingels isimli bir mimar, iklim değişikliğiyle ortaya çıkabilecek felaketlerin önüne geçebilmek için yeni bir proje geliştirdi.
İklim değişikliğiyle buzullardaki erime, tüm dünyada deniz seviyelerinin yükselmesine neden oluyor. Bu da kıyı bölgelerindeki şehirlerin güvenliğini tehlikeye atıyor. Sel, fırtına ve tsunamiler kıyı bölgelerindeki halk için başta gelen tehlikeler arasında yer alıyor.
Bunun için geliştirilen Oceanix City, tam anlamıyla yüzebilen bir şehir konsepti. Oceanix City’i önceki çalışmalardan farklı kılan ise en zorluk koşullara uyum sağlayabilmesi ve ayrılıp tekrar birleşebilmesi.
Alt kısımlarından demirlerle okyanus dibine bağlanabilen bu şehirler, en zorlu hava koşullarına dayanabilecek şekilde tasarlanmış. 10 bin kişinin rahatlıkla yaşayabileceği belirtilen şehirlerde, ihtiyaca göre birleşip – ayrılma yapılabiliyor.
Projenin hayata geçmesi için Oceanix City ile MIT önümüzdeki günlerde bir görüşme yapacak.
Uzaydan internet sağlama konusunda iki dev şirket birbirine rakip olmaya hazırlanıyor. Amazon ve Space X bu alanda kıyasıya yarışacak.
2018 yılında Space X, uzaya fırlattığı uyduyla internet sağlama konusunda ilk prototip çalışmasını yapmıştı. Space X bir ilki gerçekleştirmiş olsa da bu alanda yalnız kalmayacak gibi görünüyor.
Yapılan açıklamaya göre Amazon, 3236 adet internet uydusunu uzaya fırlatarak internet projelerine katılıyor.
Dünyanın en zengin beş şirketi arasından bulunan Amazon, Project Kuiper ismini verdiği bu çalışmayla Space X’e rakip olacak. Amazon’un e-posta ile yaptığı bilgilendirmeye göre, 40 bin kilometreye kadar fırlatılan uyduların internet hızlarında azalmaya ve bağlantı gecikmelerine neden olduğu belirtildi. Bu projeyle 1000 kilometreye fırlatılacak olan uydular, daha hızlı internet sağlayacak ve gecikmeleri önemli derecede azaltacak.
Amazon’un bu projeyi ne zaman hayata geçireceği konusunda henüz bir açıklama yapılmadı.
Tesla’nın 35 bin dolar seviyesinde sattığı elektrikli otomobili Model 3, elektrikli otomobil pazarında önemli bir devrim yaratmıştı.
Tesla her ne kadar çok sayıdaki siparişi üretip yetiştirmekte zorluk yaşasa da rakip otomobil üreticileri de aynı fiyat seviyesinde elektrikli otomobil üretmek zorunda kaldılar.
Şimdi Alman otomotiv devi Volkswagen, elektrikli otomobil fiyatlarını 25 bin dolar altına çekecek bir modelin üzerinde çalışıyor ve planlar yolunda giderse VW’in aracı piyasaya çıktığında 23 bin dolara satılacak. VW’in planlarına göre bu yeni elektrikli otomobilden kısa sürede 200 bin adet üretilecek ve satılacak. Araç, MEB adı verilen bir modüler üretim hattında birleştirilecek. Böylece maliyetleri çok düşecek ve yeni modelleri geliştirirken sadece modülleri değiştirmek yeterli olacak.
Apple’ın çoğu ürünü, Apple fanboyları tarafından abartılı bir tutkuyla kullanılıyor olabilir ancak kablosuz kulaklığı Airpods’un piyasada rakipsiz bir kalite ve konfor sunduğunu artık çoğu insan kabul ediyor.
Fakat Airpods’un bu başarısı, rakiplerini de rahatsız ediyor. Akıllı ev asistanı Echo’nun yaratıcısı Amazon, şimdi yapay zeka servisi Alexa’yı entegre ettiği bir kablosuz kulaklık üzerinde çalışıyor olabiliyor. Bu sayede, hem Airpods’a karşı başarılı bir rakip ürüne sahip olurken hem de Alexa kullanıcılarının sayısını dramatik şekilde artırabilir.
Şirket şimdilik bu rakip kulaklık hakkında bilgi vermiyor ancak Amazon içindeki kaynaklar kulaklıkların sene sonuna doğru kullanıcılara ulaşacağının altını çiziyorlar.
Apple, yapay zeka çalışmaları konusundaki eksiğini kapatmak için Google’ın mühendislerine göz dikti.
Kısa süre önce Google’ın yapay zeka çalışmalarını yürüten John Giannandrea’yı işe alan ve yapay zeka konusunda sorumlu başkan yardımcısı yapan Apple, şimdi de bir diğer Google mühendisi Ian Goodfellow’u işe aldı.
Ian Goodfellow şimdi yapay zeka ve özel projeler direktörü olarak Apple’da görev yapacak. Goodfellow piyasada önemli bir yapay zeka uzmanı olarak biliniyor ve 2016-2017 arasında da Elon Musk ie Tesla’nın yapay zeka operasyonlarını geliştirmek için çalışmıştı.
Apple’ın ise yapay zeka konusunda Google ile arasındaki farkı kapamak için yakın tarihte başka mühendisleri de yüksek ücretlerle kendine çekmesi bekleniyor.
Elon Musk’ın 2018 yaz aylarında, Tesla’yı borsadan geri çekeceğine dair attığı tweet’lerin aslında bir hisse senedi manüpülasyonu olduğu ortaya çıkmış, Musk’ın bu konuda şirket içinde hiçbir çalışması olmadığı anlaşılmıştı.
Bunun üzerine ağır tepki veren ABD’nin sermaye piyasası kurulu, yani SEC, Musk’a 50 milyon dolar ceza kesmiş ve şirketin yöneticiliğinden ayrılmasını şart koşmuştu.
Ancak Musk bu cezayı kabullenmeyince mesele mahkemeye taşındı. Şimdi ise mahkeme yargıcı, iki tarafa da mahkemeye gelmeden aralarında anlaşma tavsiyesine bulundu. Ancak bu tavsiyenin geçerlilik süresi 15 gün.
İki hafta sonra iki taraf arasında hala bir anlaşma olmazsa, sonucu mahkeme belirleyece ve iki taraf da yargıcın kararını uygulamak zorunda kalacak.
Bakalım şimdi SEC mi geri adım atacak, yoksa Musk mı?
Dünyanın en büyük kripto para geliştiricisi Ripple, lise öğrencilerinin kripto para kullanımını öğrenmesi için yaptığı 29 milyon dolarlık bağışın ardından şimdi de üniversitelerde kripto para teknolojileri üzerinde çalışacak öğrenciler için 50 milyon dolarlık fon ayırdığını duyurdu.
University Blockchain Research Initiative (UBRI) ismini alan fon konu hakkında akademik çalışma yapmak isteyecek bilim insanlarına ve üniversite öğrencilerine açık olacak.
Ripple ayrıca fonlamanın dışında kendi bilgi ve deneyimleriyle alt yapısını da araştırma projeleri için seferber edeceğinin de altını çiziyor.
Öyle görünüyor ki, diğer alternatif kripto para birimleri tamamen satışa odaklanmışken Ripple geleceğini sağlama almak üzere akademik dünya ile iş birliğini arttırmanın yollarını arıyor.
Otonom sürüş teknolojilerinin test merkezi olmasıyla tanınan ABD’nin Arizona eyaleti şimdi otonom sürüş teknolojileri konusunda yeni bir adım atıyor.
Arizona yönetimi eyalette bir otonom sürüş teknolojileri enstitüsü açacağını duyurdu. Institute for Automated Mobility (IAM) ismini alacak enstitüde, otonom sürüş teknolojileri geliştiren şirketler, Arizona Ulaştırma Komisyonu ve eyaletteki üniversiteler konsorsiyum oluşturarak hem teknoloji geliştirecek hem de standarlaşmaya katkıda bulunacak.
Arizona Ticaret Komitesi tarafından kontrolü yapılacak olan enstitü yarı resmi özelliğe sahip olacak.
Teknoloji devi Xiaomi otomotiv sektörüne giriş yapmaya hazırlanıyor. Xiaomi, Çin merkezli bir otomotiv şirketiyle ortaklık kurdu.
Xiaomi sadece ürettiği akıllı telefonlarla değil, akıllı ev aletlerinden günlük cihazlara kadar birçok alanda teknoloji devi haline geldi. Çin merkezli otomotiv şirketi Bestune ile ortaklık kuran Xiaomi, bu kez otomotiv piyasasına girmeye hazırlanıyor. Kurulan bu ortaklıkla, Bestune ve Xiaomi uygun fiyatlı bir SUV geliştirmek için birlikte çalışacak.
Ancak paylaşılan bilgilere göre yeni model SUV sanıldığı gibi elektrikli olmayacak. Bu ortaklıkta Xiaomi’nin daha çok araç içi bilgi ve eğlence sisteminde görev alması bekleniyor.
Bestune T77 SUV’nin yeni versiyonu olacak modelin, sanıldığı gibi elektrikli olmayacağı belirtiliyor.
Araçta MIUI arayüzünün kullanılacağı ve sanal asistan Xiao AI ile sürücülere kolaylık sağlanacağı belirtiliyor. Ayrıca araçta Xiaomi’nin kendi uygulamaları da kullanılacak.
Bestune T77 SUV, piyasaya 13 bin dolar fiyatla giriş yapmıştı. Xiaomi ile geliştirilecek bu aracın yeni versiyonun da uygun fiyatlı olacağı belirtiliyor. Ancak aracın Avrupa, ABD veya Çin’de satışı hakkında henüz bir bilgi paylaşılmadı.
Finans ve teknoloji alanındaki iki dev şirket, Wirecard ve Plug and Play ortaklık kurdu. Kurulan ortaklıkla finans ve teknoloji alanında önemli gelişmelerin yaşanması bekleniyor.
Almanya merkezli finansal hizmetler ve teknoloji şirketi Wirecard, dünyanın en inovatif start up’larından biri olan Plug and Play ile ortaklık kurdu.
Plug and Play direktörü Claudius Jablonka Wirecard ile olan ortaklığın, bu geniş kapsamlı ağ ile her boyutta yenilikçi fırsatlar yaratacağını söyledi. Wirecard’dan Jirn Leogrande ise bu ortaklıkla dünyayı değiştirebilecek fikri olan daha fazla girişimciyi destekleyebileceklerini söyledi.
Ortaklığın inovasyon stratejileri oluşturulması, gelir modelleri ve ürün tekliflerinin keşfedilmesinde önemli rol oynayacağı belirtiliyor. Plug and Play’in ticaret alanında uzmanlaşmış Retailtech Hub’ın kurucu ortağı olması da bu iş birliğinde önemli bir paya sahip. İki şirketin ortaklığı, finans alanında teknolojilerin uygulanması konusunda önemli fırsatlar yaratabilir.
Ayrıca bugüne kadar 7 milyar dolardan gazla yatırım toplayan Plug and Play, önemli bir ekonomik güce de sahip. Ortaklık ile dünya devi şirketlerin, yatırımcıların ve değerli şirket hisselerinin bir araya gelmesi bekleniyor.
Bundan dört yıl önce ülkemizde FinTech oyuncularını bir araya getirmek için Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından kurulan FinTech İstanbul, Türkiye’de ekosistemin buluşma noktası haline gelmeyi başardı.
FinTech İstanbul, yeni dönemde ise farklı kararlar aldı. Platform, danışmanlık ve teknoloji alanında faaliyet gösteren EY, Mastercard ve Oracle gibi küresel firmaların desteğiyle faaliyetlerini sürdürecek.
Yeni destekçileriyle güçlenen FinTech İstanbul, artık içerik, etkinlik, yayın ve eğitim ana başlıklarında sunduğu faaliyetlerinde yeni destekçilerinin de güçlerini ve deneyimini ekosistemle buluşturacak.
Konu ile ilgili açıklama yapan BKM’nin genel müdürü Dr. Soner Canko şunları söyledi:
“FinTech kavramıyla çok uzun zaman önce tanışmış ve bu alandaki fırsatları görerek Türkiye’nin gündemine taşımış bir kurum olarak FinTech İstanbul tarafından üretilen içeriklerin, düzenlenen etkinlik ve eğitimlerin sektörde çok olumlu geri dönüşlerini görüyoruz. Yeni dönemde daha da güçlenen FinTech İstanbul, bu alanda Türkiye’nin buluşma noktası olmaya devam edecek”
EY, Mastercard ve Oracle yöneticileri de yeni işbirliği ile ilgili açıklamalarda bulundu.
EY Türkiye Danışmanlık Bölümü Ortağı Emre Beşli, “EY Türkiye olarak FinTech kavramının Türkiye için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu kavramın sadece finansal hizmetlerin sunum şeklinin değişmesinden ibaret olmadığının bilincindeyiz.” dedi.
Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yiğit Çağlayan ise şöyle konuştu: “Finansal teknolojiler, Mastercard olarak bizim dünyada önceliklerimizden biri. Dolayısıyla Türkiye’de böyle bir ekosistemde yer almak, bu konuda stratejileri olan markalarla iş birliği yapmak önemsediğimiz bir konu. Dünyada FinTech ve bu alana yapılan yatırımlar giderek artıyor ve Türkiye’nin bu gelişmelerin dışında kalması düşünülemez”
Oracle Türkiye Teknoloji Satış Direktörü Işıl Kılınç Gürtuna, “Bulut bilişim, yapay zekâ ve blockchain gibi teknolojiler, globalde birçok sektörde iş yapma şekillerini ve müşteriye değer sunma yöntemlerini çarpıcı şekilde değiştirmeye tüm hızıyla devam ediyor. Finansal hizmetler sektörü de bu değişimin en yoğun şekilde hissedildiği sektörler arasında. Müşteriyi odağa alan, teknolojiyle farklılaşan, dikey çözümlere odaklanan ve çok hızlı hareket edebilen FinTech girişimleri de bu değişimin öncü kuvvetleri durumundalar” diye konuştu.
Faaliyetlerine hız kesmeden devam edecek olan FinTech İstanbul, 11. kalkınma planımıza paralel olarak finansal hizmetlerin kapsayıcılığının ve finansal çözüm çeşitliliğinin artmasına destek olmayı hedefliyor. FinTech İstanbul Kurucu Ortaklarından İhsan Elgin, “Bu amaç için FinTech ekosistemini oluşturan finansal kuruluşların, startupların, perakendecilerin ve kamu kuruluşlarının iş birliği gerçekleştirmesini sağlayacak ortam ve koşulların yaratılmasına odaklanacağız“ dedi.
Amazon kullanıcıları artık evlerinin güvenliğini yapay zekaya emanet edebilecekler. E-ticaret ve teknoloji dev Amazon, yapay zeka servisi Alexa ile entegre bir akıllı kilit sistemini duyurdu.
Amazon’un akıllı kilit sistemi Ring bu güne kadar Alexa ile entegre çalışmıyordu. Ancak Amazon artık Ring’i Echo ile senkronize ediyor. Böylece akıllı ev asistanı Echo üzerinden yapay zeka servisi Alexa artık evlerin kapılarını da kontrol edecek.
Kullanıcılar “Alexa kapıyı kilitle/aç” gibi komutlarla evlerinin kapısını uzaktan kontrol edebilecekler veya soru sorarak kapının kilitli olup olmadığını öğrenebilecekler. Böylece tatile giderken, kapıyı kilitledik mi endişesi yaşayıp 100 km öteden geri dönme kabusu bitecek.
Dünyaya hükmederek her şeyi ele geçirmek üzere hazırlık yapan Facebook, bu yarışta Amazon’dan geri kalmamak için şimdi platform üzerindeki dijital ticareti güçlendirmek ve daha kazançlı hale getirmek için dijital para geliştiriyor.
Bitcoin ve alternatif kripto paralara rakip olacak Facebook’un dijital para birimi, kripto paraların aksine yüksek volatileye sahip olmayacak ve ABD dolarına endeksli olarak değerlenecek.
Böylece Facebook kullanıcıları, platform üzerinde ticaret yaparken, gerçek para birimi ve banka hesaplarını, kredi kartlarını riske atmadan, Facebook tarafından izlenebilecek güvenli bir para birimine kavuşmuş olacak.
Çinli Huawei’nin dünya çapındaki ikinci en büyük Ar-Ge merkezi ülkemizde bulunuyor. Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi, deneyimli isimlerle kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Bu transferlerden biri de Ar-Ge Merkezi Direktörlüğü‘nde yaşandı. 2005 yılından beri Huawei çatısında farklı görevlerde yer alan Hüseyin Hai, Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi’nin yeni direktörü oldu.
Üniversite eğitiminin ardından Huawei‘de yazılım mühendisi olarak göreve başlayan Hai, 2012 yılında Huawei’de Kıdemli Proje Müdürü olarak görev aldı.
2018 yılında Huawei Yazılım Süreç ve Ürün Kalite Bölüm Başkanlığı görevine getirilen Hüseyin Hai, Mart 2019 itibarıyla Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi Direktörü oldu.
170 milyon dolardan fazla yatırımla Çin’den sonraki ikinci en büyük yazılım geliştirme merkezi olan ve büyük çoğunluğunu Türk mühendislerin oluşturduğu Ar-Ge merkezi, nesnelerin interneti (IoT), yapay zeka, bulut ve akıllı/güvenli şehir teknolojileri özelindeki çalışmalarıyla öne çıkıyor.
